CAM YENİDEN CAM PROJESİ’NE “SOSYAL ETKİ” ÖDÜLÜ

Şişecam Topluluğu Cam Yeniden Cam Projesi ile Sürdürülebilir İş Ödülü’nü kazandı

Türkiye’nin en köklü kuruluşları arasında yer alan Şişecam Topluluğu, Türkiye’nin en kapsamlı sürdürülebilirlik ve sosyal sorumluluk projelerinden biri olan “Cam Yeniden Cam” projesiyle alanında büyük prestije sahip olan “Sürdürülebilir İş Ödülleri” töreninde “Sosyal Etki” kategorisinde ödüle layık görüldü.

Şişecam Topluluğu gerçekleştirdiği iletişim çalışmaları, çeşitli etkinlik ve farkındalık aktiviteleriyle toplumsal geri dönüşüm bilinci oluşturulmasını amaçladığı Cam Yeniden Cam Projesi kapsamında 1,2 milyon tondan fazla cam atığını geri dönüşüme kazandırdı.

18.10.2019 – Cam sektörünün global oyuncusu Şişecam Topluluğu, cam atıkların geri dönüşümünde farkındalığı artırmak ve gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak amacıyla hayata geçirdiği “Cam Yeniden Cam” projesiyle Sürdürülebilir İş Ödülleri’nden ödülle döndü. Cam Yeniden Cam Projesi, Sürdürülebilirlik Akademisi tarafından bu yıl 6’ncısı düzenlenen Sürdürülebilir İş Ödülleri kapsamında “Sosyal Etki” kategorisinde finale kalan 23 proje arasından ödülü almaya hak kazandı. Şişecam Topluluğu adına ödülü, İnsan Kaynakları ve Kurumsal İletişim Başkanı Şengül Demircan ve Kurumsal İletişim Direktörü Hale Elif Ergün aldı.

Sürdürülebilirlik Akademisi tarafından 2014 yılından bu yana hayata geçirilen Sürdürülebilir İş Ödülleri, toplum ve çevreyi odak noktasına alan uzun vadeli hedef ve strateji sahibi projeleri ödüllendiren en prestijli yarışmalar arasında yer alıyor. Kurumların ekonomik, çevresel ve sosyal etkilerini proaktif olarak ele alıp yöneterek önemli etkiler yaratmış projelerini öne çıkarmak ve geniş kitleler ile paylaşmak hedefinden yola çıkan yarışmada değerlendirme çoğu akademisyenlerden oluşan 37 jüri üyesi tarafından yapıldı. İlk değerlendirme sonucunda Sosyal Etki kategorisinde finale kalan 23 proje arasına girmeyi başaran Cam Yeniden Cam, finalde ödülü almaya hak kazanan proje oldu.

Şişecam Topluluğu, camın en sürdürülebilir ambalaj malzemesi olmasından hareketle 2011 yılında hayata geçirdiği Türkiye’nin en kapsamlı sürdürülebilirlik ve sosyal sorumluluk projelerinden biri olan Cam Yeniden Cam projesi aracılığıyla bugüne kadar 1,2 milyon tondan fazla cam atığını geri dönüşüme kazandırılarak, yeniden hayat verdi. Böylece 6,5 milyar adet cam şişenin çöpe gitmesinin önüne geçen proje kapsamında gerçekleştirilen çeşitli etkinlik ve farkındalık aktiviteleriyle bugüne kadar 3 milyon kişiye ulaşarak, cam geri dönüşümünün önemi konusunda bilincin artması sağlandı. Sadece geçen yıl basın iletişimiyle 4 milyon ve sosyal medya hesapları üzerinden de 3,5 milyon kişiye erişim sağlayan proje kapsamında 250 binin üzerinde ilköğretim öğrencisine de eğitim verildi.

Şişecam Sürdürülebilirlik Stratejisi: Koru, Güçlendir ve Geliştir

Üç kıtada 13 ülkede, 22 bin çalışanıyla faaliyet gösteren Şişecam Topluluğu hammaddeden nihai ürüne giden tüm süreçlerini “Care for Next” olarak adlandırdığı sürdürülebilirlik yaklaşımı doğrultusunda yürütüyor. Sürdürülebilirlik stratejisini “Koru”, “Güçlendir” ve “Geliştir” yaklaşımları doğrultusunda oluşturan ve Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne de destek veren Şişecam Topluluğu, “Cam Yeniden Cam” projesini de “Koru” yaklaşımı içinde ele alıyor.

Etkin bir atık yönetiminin döngüsel ekonominin temeli olduğu inancından yola çıkan Şişecam, geri dönüşümün ilk adımının toplumsal geri dönüşüm bilinci oluşturulmasından geçtiğine inanıyor. Cam Yeniden Cam projesi aracılığıyla cam geri dönüşümü konusunda farkındalık yaratmayı ve toplumun bilinçlendirilmesini hedefleyen Şişecam Topluluğu, cam ambalaj atıklarının toplama altyapısının geliştirilmesi, cam ambalaj atıklarının toplanarak işlendiği tesislerin modernize edilmesi ve evsel atıklara karışan cam ambalaj atıklarının düzenli depolama öncesinde ayrıştırılması gibi konularda da önemli çalışmalar yapıyor.

Bir adet cam şişe geri dönüştürerek, bir bilgisayarı 25 dakika çalıştırmak mümkün

Geri dönüşüm toplumuna geçiş hedefinden yola çıkan Cam Yeniden Cam projesi 2011 yılından bu yana yapılan çalışmalar sonucunda çevreye önemli katkılar sağladı. Bu süreçte dönüştürülen cam atıklar sayesinde 34 milyon ağacın bir yılda temizlediği havaya eşdeğer karbondioksit salınımı önlenirken, 49 bin konutun bir yıllık ısınma ve sıcak su ihtiyacını karşılayacak seviyede enerji tasarrufu sağlandı.

Cam üretiminde yüzde 10 oranında cam kırığının girdi olarak kullanılması, hammaddenin yüzde 12, enerjinin yüzde 2,5 ve karbon emisyonlarının ise yüzde 5 oranında azaltılmasını sağlıyor. Hiçbir kalite kaybına uğramadan sonsuz kez ve yüzde 100 geri dönüştürülebilen bir ambalaj malzemesi olan cam ile bir adet cam şişe üretmek için girdi olarak bir adet cam şişe atığı kullanmak yeterli oluyor. Sadece bir adet cam şişe geri dönüştürerek, bir bilgisayarı 25 dakika, bir televizyonu 20 dakika çalıştırmaya yetecek kadar da elektrik tasarrufu elde ediliyor.

Şekerbank, 5 Yılda 5 Bin Kadın Çiftçinin Girişimci Olmasının Önünü Açtı

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 2014 yılında başlattığı ve Şekerbank’ın 5 yıldır destek verdiği “Tarımda Kadın Girişimciliğinin Güçlendirilmesi Programı” 2019 yılı kazananları belli oldu. Bu yıl 17 ilden 51 projenin değerlendirildiği program kapsamında dereceye girenlere ödülleri, Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli’nin ev sahipliğinde Ankara’da gerçekleştirilen ödül töreninde verilirken, programın Türkiye birincisi “Kaya Balı Üretimi” projesiyle yarışmaya Van’dan katılan Aslıhan Damar oldu.

“Anadolu Bankacılığı” misyonu doğrultusunda programa 2015 yılından itibaren destek veren Şekerbank, bu yıl değerlendirilen 51 projeye katkı sağladı. Program kapsamında son beş yılda 5 bini aşkın proje değerlendirilirken bankanın ödüllendirilen projelere sağladığı destek ise toplamda 700 bin TL’ye ulaştı.

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın başlattığı ve Şekerbank’ın desteği ile 5 yıldır yürütülen “Tarımda Kadın Girişimciliğinin Güçlendirilmesi Programı’nın 2019 yılı kazananları belli oldu.

Kırsalda kadın girişimciliğinin özendirilmesi ve desteklenmesi amacıyla düzenlenen “Tarımda Kadın Girişimciliğinin Güçlendirilmesi” programı 2019 yılı ödül töreni, Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli’nin ev sahipliğinde 18 Ekim’de Ankara’da gerçekleştirildi.

Bakan Pakdemirli: “Kadınlarımız temel gıda üreticileri ve sürdürülebilir kalkınmanın anahtarıdır”

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, ödül töreninde yaptığı konuşmada, kadınların tarladan sofraya kadar tarımsal üretimin her aşamasında çok önemli işlevler yüklendiğini belirterek, “Ailenin yapıtaşı olan kadınlarımız, sürdürülebilir bir sosyoekonomik kalkınmanın anahtarıdır” dedi. Bakanlık olarak çiftçi kadınların yükünü hafifletmek, girişimci ruhlarını ön plana çıkarmak, tarımda kendi işlerinin patronu olmasını sağlamak adına birçok proje yürüttüklerini vurgulayan Bakan Pakdemirli, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tarımda Kadın Girişimciliğinin Güçlendirilmesi Programı da bu projelerimizden biridir. Bu kapsamda biz kırsal alanda yaşayan kadın çiftçilerimizin girişimcilik ruhunu pekiştirmeyi amaçlıyoruz. Girişimcilik eğitimleri vererek istihdama katkı sağlamak istiyoruz. Bilgi ve donanımlarını yeterli kapasiteye çıkardıktan sonra da iş kurmalarına imkân vermek ve hibe programlarından faydalanmalarını hedefliyoruz. Tarımda Kadın Girişimciliğinin Güçlendirilmesi Programı ve girişimci kadın çiftçiler ödül töreni ilk defa 2014 yılında bakanlığımız tarafından kırsalda kadına yönelik olarak başlatılan bir program oldu. Hemen iki yıl sonra da 2016’da Avrupa Girişimciliği Teşvik Ödülleri yarışmasında ülkemizi temsil eden iki projeden biri oldu. Bu kapsamda kadın çiftçilerimize istihdama yönelik sertifikalı uygulamalı girişimcilik eğitimleri verildi. Bu iş fikriyle eğitim alan kadın çiftçiler tarafından hazırlanarak dereceye giren projelerin hayata geçirilmesi desteklendi.”

Erdal Erdem: “Son 5 yılda 5 bin kadın çiftçinin girişimci olmasının önünü açtık”

Şekerbank Genel Müdürü Erdal Erdem de ödül töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye’de kadın istihdamının en yoğun olduğu sektörlerden birisi olan tarım sektöründe, kadının rolünü güçlendirmenin hem kırsal kalkınma hem de tarımsal verimlilik adına çok büyük önem taşıdığını, bu çerçevede, “Tarımda Kadın Girişimciliğinin Güçlendirilmesi Programı”nın bir parçası olmaktan büyük mutluluk duyduklarını belirterek, şunları söyledi: “Ülkemizin kalkınma hedefleri ışığında oluşturduğumuz iş planları ile kırsalda kadın girişimciliğini destekleyerek çiftçi kadınlarımızı işveren yapıyor, üreten Anadolu kadınlarının finansal kaynaklara erişimini kolaylaştırıyoruz. Türkiye’nin dört bir yanında üç nesildir çiftçi ailelere hizmet sunan bir banka olarak, 2014’te başlattığımız ve dünyada bir ilk olan “Aile Çiftçiliği Bankacılığı” projemiz ile kırsal bölgelerden kentsel alanlara gerçekleşen göçün önlenmesine katkıda bulunuyoruz. Bu kapsamda son 6 yılda 110 bin çiftçi ailesine 8 milyar TL’yi aşkın finansman sağladık. Tarım ve Orman Bakanlığımızın ‘Tarımda Kadın Girişimciliğinin Güçlendirilmesi Programı’ ile de bugüne kadar 5 binden fazla kadın çiftçimizin girişimcilik eğitimine katkıda bulunarak onların işveren olmalarının önünü açtık. Programa 5 yıldır aralıksız verdiğimiz destekle, Anadolu’da tarım kesiminde kadın girişimciliğinin güçlendirilmesi adına önemli bir toplumsal işlevi yerine getirmenin mutluluğunu yaşıyoruz.”

Kadın çiftçilerin projeleri “Bölgesel Proje Pazarı”nda sergilendi

2016 yılı “Avrupa Girişimciliği Teşvik Ödülleri”nde ülkemizi Avrupa’da temsil eden iki ulusal projeden biri olan programda bu yıl, 17 ilde, 1.081 kadın çiftçiye İŞKUR ve KOSGEB işbirliği ile istihdama yönelik, sertifikalı, 32 saat süreli uygulamalı girişimcilik eğitimi verildi. Eğitim süresince kadın çiftçilerin proje fikirlerini geliştirmesi sağlanarak, 17 ilin proje birincileri belirlendi ve bunlar arasında ilk 10’a giren projeler seçilen bölge illerinde oluşturulan“Bölgesel Proje Pazarı”nda sergilendi. “Bölgesel Proje Pazarı”nda kadınların projelerine destek bulması hedeflendi. 17 ilden toplamda 1.081 projenin katıldığı programda, seçilen 39 proje jüri üyeleri tarafından değerlendirildi. Değerlendirme sonucunda, yarışmaya Van’dan katılan Aslıhan Damar “Kaya Balı Üretimi Projesi ile birincilik, Tunceli’den katılan Gamze Doğan “Ak Sarımsağı Dağdan Alma Benden Al Projesi” ile ikincilik, Erzurum’dan katılan Songül Aktürk ise “Duttan Gelen Şifa Projesi” ile üçüncülük ödülünü kazandı. Juri Özel Ödülü ise“Ağrı Ekonomisinde Çilek Rüzgârı Projesi” ile yarışmaya Ağrı’dan katılan Meryem Aslan’a verildi.

Şekerbank ödüllendirilen projelere 5 yılda, 700 bin TL destek sağladı

“Anadolu Bankacılığı” misyonu doğrultusunda programa 2015 yılından itibaren destek veren Şekerbank, bu yıl değerlendirilen 51 projeye 193 bin TL’lik katkı sağladı. Program kapsamında son dört yılda 5 bini aşkın proje değerlendirilirken, bankanın ödüllendirilen projelere sağladığı destek ise toplamda 700 bin TL’ye ulaştı.

“Kadın eliyle kurulan işletmenin değerini topluma göstereceğim”

“Tarımda Kadın Girişimciliğinin Güçlendirilmesi Programı” çerçevesinde düzenlenen yarışmaya Van’dan katılarak “Kaya Balı Üretimi Projesi” ile birinci olan Aslıhan Damar, hem yıllarca arıcılık yapan kayınpederine yardım ederek hem de mesleki kurs alarak arıcılığı öğrendiğini, şimdi ise 200 adet arılı kovanı bulunduğunu söyledi. Aslıhan Damar, yaşadığı Van’ın Gevaş ilçesine bağlı Göründü köyünde, kayalıklarda oyuk açarak 200 adet daha kovan yapacağını ve bu yeni kovanlarda, doğadaki doğal mağaralarda elde edilen çok değerli bal üretimi gerçekleştireceğini belirtti. Damar, “Kuracağım işletme ile kaliteli ve şifa kaynağı organik bal üretip aile ekonomisine ciddi bir katkı sağlarken aynı zamanda her yıl en az 2 genç kadına staj imkânı vereceğim. Kadın eliyle kurulan bir işletmenin değerini topluma göstermiş olacağım” dedi.

“Köyden kente göç eden insanları üretime dahil ederek örnek olacağım”

Yarışmaya Tunceli’den katılan ve “Ak Sarımsağı Dağdan Alma Benden Al Projesi” ile ikincilik Gamze Doğan ise Türkiye’nin değerli endemik bitkilerinden biri olan doğal Tunceli sarımsağının korunmasını ve tarlada yetiştirilmesini hedefliyor. Gamze Doğan aile ekonomisine katkı sağlarken, gerek kırsal alanda yaşayan gerekse köyden kente göç eden ancak işsiz olan başta kadınlar olmak üzere insanların köylerine dönerek üretim sürecine dâhil olmalarını ve bu anlamda da örnek bir model olmayı amaçladığını söyledi.

“Kadın çiftçilere yol gösterici olmak istiyorum”

Erzurum’dan katılarak “Duttan Gelen Şifa Projesi” ile üçüncülük ödülünü kazanan Songül Aktürk ise coğrafi işaret alan Karnavas dut pekmezinin üretimini alacağı makine ve ekipmanlarla yaygınlaştırarak bölge halkına yeni bir gelir kaynağı yaratmak istediğini söyledi. Songül Aktürk, aynı zamanda kadın çiftçilere de örnek ve yol gösterici olmak istediğini belirtti.

“Kadın hedefi yalnızca düşlemez, onun için çalışır”

“Ağrı Ekonomisinde Çilek Rüzgârı Projesi” ile yarışmaya Ağrı’dan katılan ve Jüri Özel Ödülü alan Meryem Aslan, tüketiciye 4-5 katı maliyetle ulaşan çilek üretiminde nakliye giderlerini ve aracıları ortadan kaldırmayı hedeflediğini söyledi. “Kadın hedefi yalnızca düşlemez, onun için çalışır” diyen Meryem Aslan projesiyle aynı zamanda, kadınları işgücüne dahil etmeyi, kadınlara girişimcilik ruhu kazandırmayı ve kendilerine güvenmelerini sağlamayı istediğini belirtti.

AYD Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Altaş: “Hem perakendecilerimizin hem de tüketicilerimizin üzerinden yük alındı”

Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği (AYD) Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Altaş, Merkez Bankası’nın kredi kartı ile yapılan alışverişlerde üye iş yerlerinden alabileceği komisyon oranına sınırlama getirmesi ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Altaş uygulamanın tüm perakende sektöründe büyük bir memnuniyet oluşturduğunu vurgulayarak şunları söyledi: “Kredi kartı komisyon oranları sadece üye iş yerlerini ilgilendiriyor gibi görünse de aslında perakendecilerimizden, AVM yatırımcısına ve tüketicilerimize kadar sektörümüzü oluşturan zincirin tüm halkaları için çok önemli. Her zaman söylediğimiz gibi; bu halkalardan birinde meydana gelebilecek olumsuz durum tüm sektörümüzü dolayısıyla ekonomimizi etkileyebiliyor. Bu karar ile hem perakendecilerimizin hem de tüketicilerimizin üzerinden ciddi bir yük alındı diyebiliriz. Ticaretimizin verimliliği, sağlıklı sürdürülebilirliği açısından Merkez Bankası’nın kredi kartı ile yapılan alışverişlerde üye iş yerlerinden alabileceği komisyon oranına sınırlama getirmesi son derece umut verici bir gelişme. Bu vesile ile Merkez Bankası ve hükümet yetkililerimize teşekkürlerimizi sunuyoruz”

McKinsey Ekonomik Görünüm Raporu, Küresel Ekonomideki Düşüşe ve Azalan Ticari İlişkilere Dikkat Çekiyor

McKinsey & Company, Eylül ayı verilerine dayanan yeni Ekonomik Görünüm Raporu’nu yayınladı. 2011 yılından bu yana düzenli olarak hazırlanan rapora göre, farklı ülkelerden ve sektörlerden 1.350’yi aşkın uzman, ekonomide yavaşlama ve daralmaya işaret ediyor. Gelecek 10 yıl içinde beklentilerin negatif yönlü olduğu raporda bu şartlara etki eden en temel iki faktör, ticari anlaşmazlıklar ve bu alandaki politika değişimleri olarak gösteriliyor.

Önde gelen şirketlere, kamu kurumlarına, sivil toplum kuruluşlarına hizmet veren global yönetim danışmanlığı firması McKinsey, 2011 yılından bu yana küresel ekonominin nabzını tuttuğu Ekonomik Görünüm raporunun Eylül 2019 dönemi sonuçlarını açıkladı. Rapor, dünya çapında farklı sektörlerden 1.350’yi aşkın uzmanın görüşleriyle hazırlandı.

Rapora göre, katılımcılar hem ülkelerinde hem de küresel çapta ekonomide düşüş yaşandığını belirtiyor ve bunun gelecek 6 ayda da devam edeceğini öngörüyor. Ekonomideki negatif yönlü hareketin temel nedenleri arasında ilk sırada ticari anlaşmazlıklar ve bu alandaki politikalarda gerçekleştirilen değişiklikler gösteriliyor.

Uzmanların üçte ikisi ekonomik gelişim hakkında endişeli

McKinsey Eylül 2019 Ekonomik Görünüm raporu verilerine göre, katılımcıların %74’ü, küresel ekonominin 6 ay öncesine göre çok daha kötü şartlarda olduğunu ifade ediyor, bu, şimdiye dek paylaşılan en yüksek oran.

Gelecek 6 ay için de beklentiler negatif yönlü; katılımcıların üçte ikisi bu dönemde küresel ekonomideki küçülmenin devam edeceğini tahmin ediyor. Gelecek öngörüleri kapsamında, gelişmiş ekonomileri temsil eden katılımcıların %70’i düşüş beklerken, bu oran, gelişmekte olan ekonomilerde %59.

Aynı zamanda, gelecek 10 yılı değerlendiren uzmanlar, kendilerine sunulan 4 farklı senaryo kapsamında, ilk iki sırada küresel ekonomide yavaşlama ve bölgesel kriz olasılıklarını seçti. Bu senaryolara yönelen katılımcıların oranı %70 olarak gerçekleşti. Bu oran Eylül 2018 anketinde %52, bir önceki anket dönemi olan Haziran 2019’da ise %60’tı.

Ülke bazında bakıldığında ise küresel ekonomiye göre daha pozitif bir tablo ortaya çıksa da geçmiş dönemlere göre düşüş bu alanda da mevcut. Katılımcıların %52’si son 6 ayda ülkelerinde ekonominin kötüleştiğini ifade ediyor; ekonominin mevcut seviyesinde kaldığını belirtenlerin oranı %30, iyileştiğini söyleyenlerin oranı ise %18. Gelecek dönem için de katılımcıların %51’i ekonominin kötüleşeceğine inanıyor, bu, şimdiye dek rapor edilen en yüksek oran.

Bununla birlikte ekonomik gelişim beklentileri sektörden sektöre farklılık gösteriyor. Üretim endüstrisinden katılımcılar, diğer tüm sektörlere göre daha olumsuz bir tablo çiziyorlar. Bu sektörden profesyonellerin %72’si ekonomik şartların kötüleştiğine işaret ederken, bu oran teknoloji ve telekomünikasyon sektöründe %41.

Ticari anlaşmazlıklar ve politika değişimleri, büyümenin önündeki en temel engel olarak görülüyor

Küresel ekonomide yaşanan durgunluk ve yavaşlamanın nedenlerine odaklanıldığında, katılımcılar küresel ekonominin zayıflamasında en önemli faktör olarak ticari anlaşmazlıkları gösteriyor. 2019 yılı boyunca ilk sırada yer alan bu konunun gelecek bir yıl için de büyümenin önünde engel oluşturabileceği öngörülüyor. Ülke bazında bakıldığında ise katılımcılar, bir önceki dönemde olduğu gibi bu dönemde de ticari politikalardaki değişiğimi, ekonomileri açısından en temel risk olarak görüyor. Gelişmiş ekonomilerde uzmanların %49’u bu konuyu endişe verici buluyor, diğer ülkelerde ise bu oran %34. Öte yandan gelişmekte olan ekonomilerde yaşanan dalgalanmalar önemli bir risk unsuru olarak öne çıkıyor. Bu bölgelerde katılımcıların üçte biri ekonomik dalgalanmaları endişe verici bulurken, bu oran diğer ülkelerde %16.

Ticari anlaşmazlıkların büyümenin önünde engel görülmesine paralel olarak, katılımcıların %50’si ülkeleri ile diğer ülkeler arasındaki ticari ilişkilerin azaldığını bildiriyor. Bir yıl önce bu oran %36 olarak rapor edilmişti. Benzer şekilde uzmanların yarısı, gelecek bir yıl içerisinde uluslararası ticari ilişkilerin zayıflamaya devam edeceğini öngörüyor.

Türkiye, yeni çağa uygun bir stratejiyle küresel ekonomideki yerini güçlendirebilir

Raporu değerlendiren McKinsey & Company Türkiye Ülke Direktörü Can Kendi; “Dünyanın dört bir yanında, alanında uzman katılımcıların görüşleriyle hazırlanan McKinsey Eylül 2019 Ekonomik Görünüm Raporu, küresel ve yerel ekonomik performansta düşüşün bir süre daha devam edeceğine, ticari ve finansal baskının artacağına işaret ediyor. Bu öngörüye katılmakla birlikte, McKinsey olarak bu koşullara temkinli bir iyimserlikle yaklaşıyoruz. Yeni dijital ekonomi mevcut ekonominin yerini alırken, şirketlerin ve ülkelerin doğru bir stratejiyle başarıyı yakalayabileceklerine inanıyoruz.

Biz, Türkiye’nin güçlü ekonomik temellere sahip olduğunu ve uluslararası rekabetçilik avantajını koruduğunu görüyoruz. Kimya, gıda, ilaç, elektronik, makine ve otomotiv sektörleri başta olmak üzere stratejik sektörlerde atılacak adımlarla Türk ekonomisinin dinamizmini artıracağına inanıyoruz. Ancak bu adımların sürdürülebilir bir dönüşüm yaratabilmesi için yeni dijital çağın gerekliliklerine uygun tasarlanması gerekiyor. Bir yandan otomasyon, yapay zeka, robotik gibi teknolojilere yatırımlar yapılırken bir yandan da kamu ve özel sektörde esnek sosyal ve finansal modeller ile eğitim, istihdam ve yetenek yönetimi uygulamaları geliştirilmeli. McKinsey olarak bu sürecin küresel bir deneyim ve yerel bilgi ve değerlerle örülü bir strateji gerektirdiğinin farkındayız. Türkiye’nin yeniçağa geçiş yolculuğuna rehberlik etmek üzere başta “İşin Geleceği” adlı yol haritası çalışmamız olmak üzere öncü çalışmalar gerçekleştirerek ülkemize hizmetlerimizi sürdürüyoruz” şeklinde konuştu.

BBC, 2019 Yılının Esin Kaynağı Olan ve Etkili Çalışmalarıyla Tanınan 100 Kadın Listesini Açıkladı

BBC tarafından her yıl hazırlanan 100 Kadın çalışmasının bu yıl odağı “Kadınların yöneteceği bir dünya nasıl olurdu?” sorusu oldu. 6 farklı kategoriden oluşan “BBC 100 Women 2019” listesinde Türkiye’den sadece Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Zehra Sayers yer alıyor.

Zehra Sayers, bu yıl ayrıca uluslararası bir araştırma merkezinden yoksun ve Ortadoğu’da siyasi açıdan rakip olan ülkeler arasında benzeri görülmemiş bir bilimsel işbirliğini hayata geçiren Ortadoğu Senkrotron Işıma Deneysel Bilim ve Uygulama Merkezinin (SESAME) kurulmasında ve geliştirilmesinde büyük katkıları bulunan beş bilim insanı arasında yer alarak Amerikan Bilimde İlerleme Derneği (AAAS) tarafından 2019 Bilimde Diplomasi Ödülü’ne Türkiye’den bu ödüle layık görülen ilk bilim insanı oldu.

BBC 100 Women

BBC 100 Women listesi her yıl dünya çapında 100 etkileyici ve ilham verici kadına yer veriyor. 2013 yılında bir seri olarak başlatılan proje, kadınları merkeze yerleştiren hikâyelere daha fazla yer vererek belgeseller, özellikler, incelemeler ve yaşamları hakkında röportajlar oluşturuyor.

Faiz İndirimleri Emlak Piyasasını Hareketlendirdi

Konut kredilerindeki düşüşle beraber emlak sektörünün yeniden çıkışa geçtiğini vurgulayan Tapu.com kurucu ortağı Emre Erşahin, “0,99’a düşen konut kredisi faiz oranları konut sahibi olmak isteyen ihtiyaç sahiplerini de harekete geçirdi. Eylül ayı TUİK konut satış rakamları da bu hareketlenmeye işaret ediyor. TUİK verilerine göre, ülke genelinde konut satışları Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göreyüzde 15,4 oranında artarak yaklaşık 147.000 seviyesine ulaştı. Bu artışın sebebi krediyle yapılan satışlar. Portföyümüzdeki krediye uygun tapulara ilginin her geçen gün artış gösterdiğini gözlemliyoruz” diyor.

Konut kredisi faiz oranlarının 0,99’a çekilmesi emlak sektöründe beklenen hareketlenmeyi de beraberinde getirdi. Geçtiğimiz dönemde yüksek seviyede seyreden kredi faizleri nedeniyle konut satın almak isteyen ihtiyaç sahipleri bekleme pozisyonundaydı. Faiz oranlarının düşmesiyle birlikte piyasa da Ağustos ve Eylül aylarında kısa sürede hareketlendi.

Konut kredi faizlerinin 0,99’a indirilmesiyle konut satın almak isteyen ihtiyaç sahiplerinin harekete geçtiğini söyleyen Tapu.com kurucu ortağı Emre Erşahin, “Bu hareketlenme uzun süredir ertelenmiş bir talepten kaynaklanıyor. Tapu.com olarak ikinci elde ihtiyaç sahiplerine cazip fırsatlar sunuyoruz. Faizlerin inmesiyle aylık satış hacmi rekorlarımızı kırdık” dedi.

İkinci el konutlara ilgi artıyor

Kredili satışlar ikinci el konut piyasasını hareketlendirirken faiz indiriminin sıfır konut piyasasına şimdilik yansımadığı da görülüyor. Eylül ayı TUİK verilerine göre Türkiye genelinde ikinci el konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 42 artış göstererek yaklaşık 96.000 seviyesine ulaştı. İlk defa satılan sıfır konut sayısında ise bir önceki yılın aynı ayına göre yaklaşık yüzde 15 azalma görüldü.

Ekspertiz değerinin altında tapu fırsatları

Tapu sahibi olmak isteyen ihtiyaç sahiplerine uygun fiyatlı alternatifler sunduklarını belirten Erşahin, “30 ilden, 20.000 TL’den başlayıp 475.000 TL’ye uzanan cazip tapu seçenekleri sunuyoruz. Portföyümüzde ekspertiz değerinin altında tarla, konut ve ticari her türlü gayrimenkul var. Bu tapular ekspertiz değerinin altında olduğu için mevcut kredi faiz oranlarıyla avantajlı bir şekilde alırken kazanılabilir” şeklinde sözlerini sürdürdü.

Tapu satışında hız rekoru

Tapu.com’da satılan tapuların ekspertiz raporuna sahip olduğunu ve buna paralel olarak dasatılan her 5 tapudan 1’inin 15 gün içerisinde satışının gerçekleştirildiğini ve 24 saat içinde bile topladığı tekliflerle rekor sayılacak hızlarda tapu devri aşamasına geçebildiklerinin altını çizenErşahin, “Gayrimenkul fiyatının şeffaf ve rekabetçi bir ortamda, alıcıların teklifleriyle belirlenmesini sağlıyoruz, şeffaf bir piyasada bilinçli alıcıların vereceği tekliflerle bir gayrimenkulün piyasa değerini bulabileceği düşüncesi üzerine kurduğumuz sistemde her gün işlem sayımızı artırıyoruz” diyor.

Kurumsal Mobil Uygulama Paketi

Toptan Satış Koşulları
Şirketinizin web sitesine entegre veya bağımsız olarak çalışabilen, Apple ve Android işletim sistemli cihazlarınızda kullanılabilen mobil uygulama çözümüdür.
Ürün Bilgileri
Eklenme Tarihi: Ekim 18, 2019
Kategori:
İlan Sahibi:
Lokasyon: Türkiye
Detaylı Açıklama
Kurumsal mobil uygulamanız ile şirketinizin ürün ve hizmetlerini mobil uygulama üzerinden sunabilir, müşterilerinize mobil şubeniz üzerinden hızlı bir şekilde 7/24 hizmet verebilirsiniz.

Mobil uygulamalarımızı ve web projelerimizi sadece hoş görünen tasarımlar olarak değerlendirmiyoruz. Her projede markanın veya iş fikrinin hedef kitlesine uygun, kullanılırken keyif verecek ve kaliteli bir deneyim yaşatacak uygulama arayüzlerinin geliştirilmesi konusunda yoğun bir biçimde çalışıyoruz. Hedefimiz kullanıcıların seveceği cazip ve ilgi çekici ürünler tasarlamak.

₺15,000.00 TL

Intro – Şirket Tanıtım Videosu – Video Prodüksiyon

Toptan Satış Koşulları
Şirketinizin tanıtım videoları ve introları için aşağıdaki paketleri inceleyebilirsiniz. Fiyatlar ortalamadır, Detaylı içeriği görüşmek için ürün sağlayıcısı ile iletişim kurun. Temel Paket: 500-1000 TL Standart Paket: 1000-3000 TL Pro Paket: 3000-10000 TL Ekstralar ücrete tabiidir.
Ürün Bilgileri
Eklenme Tarihi: Ekim 18, 2019
Kategori:
İlan Sahibi:
Lokasyon: Türkiye
Detaylı Açıklama
Şirketlerin başarısının sırrı iyi bir tanıtım ve pazarlamadan geçer. Video marketing ise tanıtım araçlarının en yeni gözbebeği oldu. Şirket ve ürün tanıtımlarınızı yapmanın, etkinliklerinizi duyurmanın en etkili yolu videolardan geçiyor. Biz de sizlere video marketing hizmetimizi sunuyoruz.

Temel Paket:
-Maksimum 15 saniyelik video
-1080p kalite
-en geç 30 günde teslim
-1 revizyon hakkı
-Firma logosu ekleme

Standart Paket:
-15 – 30 saniyelik video
-1080p kalite
-en geç 30 günde teslim
-2 revizyon hakkı
-Firma logosu ekleme
-Stok görsel, video ve müzik ekleme

Pro Paket:
-30 saniye – 3 dakikalık videolar
-en geç 15 günde teslim
-1080p kalite
-en geç 30 günde teslim
-3 revizyon hakkı
-Firma logosu ekleme
-Stok görsel, video ve müzik ekleme

₺2,000.00 TL

Öğretmen ve Akademisyenler için Mobil Uygulama Paketi

Öğretmen ve Akademisyenler için mobil uygulama paketi ile akıllı telefon ve tabletlerde kendinize ait bir uygulamaya sahip olabilirsiniz.
Detaylı Açıklama

Online olarak yönetebileceğiniz, yazılarınızı, kitaplarınızı, yayın ve araştırmalarınıza yer verebileceğiniz, video ve podcastlerinizi yayınlayabileceğiniz mobil uygulama ile çalışmalarınızı hedef kitlenize sunabilirsiniz.

Akıllı tablet ve telefonlarda geçirilen zamanın arttığı düşünüldüğünde, kişisel mobil uygulamanız üzderinden istediğiniz herhangi bir içeriği eğitici mobil uygulamalar aracılığıyla heyecan verici bir öğrenme sistemine dönüştürebilirsiniz.

Dilerseniz uygulama içerisinden özel ders talebi, danışmanlık talebi vb. gibi ticari talepleri alabilir ve hızlı bir şekilde görüntüleyebilirsiniz.

Örnek Mobil Uygulama için Tıklayınız: https://apps.apple.com/tr/app/tedarik-zinciri-y…

Uygulamanızı isterseniz ücretli olarak kullanıcılara sunabilirsiniz.

10,000 ₺ + KDV’den Başlayan Fiyatlarla

%10 İndirim Kodu: Mobil2019TNV

Teklif talepleriniz ve projeleriniz için iletişime geçebilirsiniz:

Tinova Bilişim Teknolojileri A.Ş.
info@tinova.com.tr
+90 212 509 56 56

Video Çekimi – Röportaj – Post Prodüksiyon

Ürün Bilgileri
Eklenme Tarihi: Ekim 18, 2019
Kategori:
İlan Sahibi:
Lokasyon: Türkiye
Detaylı Açıklama
Şirket veya ürün tanıtım videolarınızı gerçek kişilerle (çalışanlarınızla vs.) çeker ve post prodüksiyonunu tamamlayıp mov dosyasını size teslim ederiz.

₺3,000.00 TL