Satınalmada Değişim

Atilla YILDIZTEKİN

Dünya tarihi yüz yıllar süren ham taş devrinden başlayıp, yontma taşa, cilalı taşa, maden devirlerine ve son dönemlerde daha kısa süreli motor devrine, atom devrine, bilgi devrine ulaşan dönemlerden geçmiştir. 20. yüzyıl biterken 21. yüzyılın hangi isimle anılacağına dair düşünce kuruluşlarının çalışmaları sonucunda, yeni yüzyılın değişim devri olarak anılması gündeme gelmiştir.

Doğrudur, durdurulamaz bir değişim içinde yaşıyoruz. Her şey çok hızlı değişmekte, iş yapma şekillerimiz, üretim tarzımız, tükettiğimiz ürünler, iletişim şeklimiz, ilişkilerimiz, çevremiz, kullandığımız araçlar düşüncelerimiz hızla değişmektedir. Değişimin bize öğrettiği şey şudur; değişime ayak uyduramazsanız varlığınızı sürdüremezsiniz. Geride kalırsınız, sistem dışına itilirsiniz, gelişmenizi sürdüremezsiniz, yok olursunuz. Üretim teknolojinizi rakiplerinizin seviyesine çıkartamazsanız rekabette geri kalmak, uzun dönem performanslarınızı kaybetmeniz kaçınılmazdır. Bu tavır bir nehir içinde akıntıya kapılmak gibidir yapacak bir şey yoktur ve boğulursunuz.

Değişime ayak uydurmak ikinci alternatiftir. Günümüzde bilgiye ulaşmak o kadar kolay hale gelmiştir ki; konusu ne olursa olsun çevrenizdeki değişiklikleri izlemek, model almak ve uygulamak mümkündür. Çevrenizdeki farklı iş yapma şekillerini inceleyip gerek temin, üretim gerekse de satış sistemlerinizi günün koşullarına hızla eşitlemek kolaydır. Böylece rekabet ortamında rakipleriniz ile aynı kulvarda koşmak şansını yakalarsınız. Hızla akan bir nehirde suyun akışına kapılarak giden ve küreklerle yönlenen bir kano gibi düşünebiliriz. Herkes aynı hızla, aynı koşullarda gitmektedir.

Gelişimi yaratan 3. Alternatiftir. Bu da değişimi izlemek değil, değişimi yaratmak olarak tanımlanmaktadır. Değişimi yaratmak için ARGE, inovasyon, modelleme, simülasyon, ürün geliştirme, danışmanlık alma gibi teknikler kullanılır. Değişimi yaratmak diğer yandan farklılığı yaratmak demektir. Ürünlerde, üretimde, pazarlamada, lojistikte farklılık yaratmak pazarda oluşan rekabette öne çıkmak demektir. Tüketiciler benzer ürünlere yöneliyorsa en ucuzunu, farklı ürünlere bakıyorlarsa en farklısını fiyatına bakmadan seçmektedirler. Pazara ilk giren, farklılık yaratan ürün rakipleri ortaya çıkmadan önce daha yüksek kar marjları ile satılabilmektedir. Bu da aynı nehirde motorlu bir tekne ile hareket etmek demektir. Gideceğiniz noktaya sizi rekabet dediğimiz nehir değil kendi gücünüz götürecektir.

Tedarik zincirinin her halkası da bu değişimden payını almaktadır. Değişim devam edecektir. Üretim değişmekte, depolama değişmekte, katma değerli hizmetler değişmekte, dağıtım değişmekte, satış sistemleri değişmekte ve bunların yanında da satın alma şekillerimiz de değişime uğramaktadır. Gelecekte bu değişimde nereye gittiğimizi bilmek için geçmişte neler olduğunu yani nereden geldiğimizi de bilmemiz gerekmektedir.

Satın almada başlangıçtan günümüze ve geleceğe dönük değişimleri şu şekilde değerlendirebiliriz.
Geniş ölçekli üretimin başlamasına kadar geçen zaman ihtiyaçların karşılanması amacıyla yapılan limitli, küçük ölçekli, en yakın noktadan yapılan satın alma şeklinde gerçekleşmiştir. Satın alınan adetler düşük ve malzemeler sınırlıydı. Lokal tüketim için üretim yapılmaktaydı.

Üretimin işletmenin ana fonksiyonunun olması dönemi, gerçek anlamda satın almanın devreye girdiği 1. Faz olarak değerlendirilmektedir. Burada amaç üretim biriminin ihtiyacının karşılanması için satın almanın yapılmasıdır. Artık ihtiyaçlar listeler haline gelmekte ve onaylanma beklemektedir. Satın alma ihtiyacının kısa dönemli, hızlı bir şekilde karşılanmasını hedeflemektedir. Üretime bağlı bir fonksiyon olarak çalışmaktadır ve talebin yaratılması ile başlar. Satışlar yerel veya yakın bölgelere yapılmakta olup, üretim adetleri düşük olduğu için adetler de düşüktür. Doğrudan satın alma yapılmakta her malzemenin nereden alınacağı bilinmekte, malzemelerin taşınması kendi imkanları ile yapılmakta ve dış kaynak kullanılmamaktadır.

Satın almada 2. Faz üretim adetlerinin maliyet avantajı yaratmak amacıyla artması ile devreye girmiştir. Genellikle aile şirketlerinin kurulduğu ve aile fertlerinin yönetimde olduğu bir dönemdir. Satın almanın başında aile fertlerinden biri bulunmaktadır. Üretim için hemen yap hemen sat modeli yerine, yap, stokla ve sat modeli geçerlidir. Proaktif planlama başlamaktadır. İşletmeler orta büyüklüğe ulaşmıştır. Üretim işletmenin temel fonksiyonu haline gelmiş ve satın alma doğrudan üretime bağlanmıştır. Bu noktada hedeflenen üretim maliyetlerinin düşürülmesi ve satın alma fiyatlarının minimize edilmesidir. Ucuz malzeme alımı için toplu alımlar yapılmakta ve pazarlıkta yetkili ve uzman olan elemanlar çalıştırılmaktadır. Satın alma ekibinin hem pazarı hem de malzemeleri bilen kişiler olması aranmaktadır.

  1. fazda artık şirketler büyümüş, üst yönetimde aile dışındaki yöneticiler devreye girmiştir. Toplam kalite yönetimine geçilmiş ve firmaların satın alma süreçleri yazılı hale getirilmiştir. Satın almalarda kontratlar ile çalışılması başlamış, satın alma üretim dışında yer almış, üretim için gereken malzemelerin dışında her türlü satın alma bu departman tarafından yapılmaya başlamıştır. Satın alma satış, üretim ve finansın da devreye girmesi ile koordineli bir şekilde yapılmaktadır. Satın almada onay mekanizmaları devreye girmekte ve satın almanın sadece en ucuz fiyatla değil, en ucuz toplam maliyetle ve kabul edilen kalitenin araştırılması ile yapılması planlanmaktadır. Tedarikçiler için portföy oluşturulmasına başlanmış ve yeni tedarikçiler alternatif olarak araştırılmaktadır.

Satın almada 4. fazda üretim ve satış küreselleşmeye başlamıştır. Büyük ölçekli kuruluşlar ortaya çıkmıştır. Satın alma alıcı ve satıcının entegre çalışması, dijital ilişki kurması, uzun dönemli satın alma planlarının hazırlanması, firmalar arasında stratejik iş birliği sözleşmeleri yapılması ile devam etmiştir. Satın alma bütçelerle ve revizyonlarla tüm bölümlerle entegre haline gelmiştir. Lojistik satın alma bölümünün içinde yürütülmektedir. Satıcı ile belli periyotlarla yapılan toplantılarda sorun çözümü yanında iş geliştirilmesi, fırsat yaratılması, süreç iyileştirmeleri de görüşülmektedir. Satın alma bölümünün uzun dönemli stratejileri belirlenmiştir. Özel eğitilmiş ekipler artık satın almayı da küresel olarak takip etmeye başlamışladır.

Satın almada 5. faz bugün içinde olduğumuz dönemdir. Tedarik zincirinin tüm adımlarında satın alma takip edilmektedir. Tedarikçilerle entegrasyon sağlanmış, üreticinin uzun dönemli talepleri ile ilgili bütçeleri tedarikçiler ile paylaşılmakta, ortak bütçe çalışması yapılmakta, taleplerde olacak herhangi bir değişiklik bütçe revizyonları ile anında paylaşılmaktadır. Artık yazılımlar konuşmaktadır. Lojistik hizmetlerde dış kaynak kullanımı yaygınlaşmış ve lojistik şirketler de bu iş birliğinin bir parçası olacak entegrasyona girmiştir. Ölçekler büyüdükçe tedarikçilerle ortaklık çalışması, şirket satın almaları, birleşmeler de görüşülmektedir. Hedef birim maliyeti değil, toplam mal olma maliyetinin minimize edilmesidir. Satın alma bölümü şirket yönetiminde de etkili bir hale gelmiştir. Stokların takibi satın almanın sorumluğuna verilmiş ve minimum stok, daha sık sipariş sistemleri ortaya çıkmıştır.

Gelecek dönemde artık 6. Fazı takip edeceğiz. Değer yaratma kavramı gündeme gelecektir. Sadece finansal değer yaratma değil, tüm tedarik zinciri paydaşları arasında tedarik zincirine artı değer kazandırılması ve bunun paylaşımı konuşulmaya başlayacaktır. Tüm oyuncuların ortak hedefi son kullanıcıdır. Son kullanıcının taleplerinin planlanması, satıcılara daha fazla yakınlaşma ve buna bağlı satın alma yönetimi sağlanacaktır. Satın alma yönetimde en etkili operasyonlardan biri haline gelecektir. Küresel markaların rekabeti müşteriye değer yaratmak ve bu değeri bir rekabet unsuru olarak kullanmak olacaktır. Bu dönemde satın alma şirketleri ortaya çıkacak ve farklı kuruluşların ortak satın almaları devreye alınacaktır.

Değişen bir dünyada değişimden uzak kalmamalıyız. Değişimi taklit etmek de yeterli olmayacaktır. Değişimi, yaratabilen şirketler geleceğin yaşayan şirketleri olacaktır.

 

Çevre Dostu Yeşil Liman Sertifikaları Sahiplerini Buldu

Türkiye’de faaliyet gösteren limanlarda hava kalitesinin artırılması, atıkların kabulü, enerji tüketimi ve gürültü kirliliğinin azaltılması amacıyla imzalanan “Yeşil Liman Protokolü” kapsamında çevre dostu limanlar “Yeşil Liman” sertifikası almaya hak kazandı.

T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile Türkiye Liman İşletmecileri Derneği’nin (TÜRKLİM) düzenlediği “Yeşil Liman (Green Port)” sertifika töreni 18 Temmuz perşembe günü Ankara’da gerçekleşti. Törene T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan da katılarak bir konuşma yaptı.

Deniz Ticareti Genel Müdürü Halil Yıldız’ın açılış konuşması ile başlayan “Yeşil Liman Sertifika Töreni” TÜRKLİM Yönetim Kurulu Üyesi Uygun Değirmenci’nin konuşmasıyla devam etti. Törene T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan’ın yanı sıra Bakan Yardımcısı Selim Dursun ile üst düzey bürokrat ve liman yöneticileri katıldı.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Konferans Salonu’nda gerçekleşen Yeşil Liman (Green Port) Sertifika Töreni ile Yeşil-Eko Liman şartları ve kriterlerini yerine getiren; Altıntel Limanı, Hopaport, Limaş Limanı, Limak İskenderun Limanı ve Mardaş Limanı bu yıl sertifika almaya hak kazanırken; Aksa Limanı, Bodrum Kruvaziyer Limanı, Borusan Limanı, Ege Port, Evyapport, Kumport, Limakport, Marport, Petkim Limanı ve Solventaş Limanı’nına yenilenen sertifikaları takdim edildi.

“Yeşil Liman” sertifikası almaya hak kazanan limanlara sertifikalarının verildiği törende konuşan TÜRKLİM Yönetim Kurulu Üyesi Uygun Değirmenci limanların gelişimi ve operasyonlarında sürdürülebilir uygulamalar entegre edilmesi için “Yeşil Liman Protokolü”nün önemine vurgu yaptı. Değirmenci, konuşmasına şöyle devam etti: “Limancılık son yıllarda Denizcilik sektöründeki gelişmelere paralel olarak büyük değişikliğe uğramış, sadece verilen hizmet değil, verilen hizmet kalitesi de ön plana çıkmıştır. Bu kaliteyi belirleyen en önemli faktörlerden biri de limanın gelişimi ve operasyonlarında çevresel duyarlılığın artmasına yönelik sürdürülebilir uygulamalarıdır.

Çevresel kirliliğin azaltılmasına yönelik en önemli uygulamalardan biri olan yeşil liman politikası tüm üyelerimiz tarafından benimsenmiş ve bu yönde bakanlığımız tarafından yapılan çalışma ve uygulamalara zorlama olmadan gönüllü olarak iştirak edilmektedir. Zira yeşil liman uygulamalarının “doğal kaynakların korunması, kirliliğin azaltılması, yenilenebilir enerji ve geri dönüşümlü malzemelerin kullanımının artması ve limanların çevre üzerindeki zararlı etkilerinin azaltılması gibi faydaları” olduğunun bilincindeyiz. ‘Yeşil Liman’ sertifikası ile ödüllendirilen limanlarımızı, gelecek nesiller için attıkları bu büyük özveri için tebrik ediyoruz.”

SÜRDÜRÜLEBİLİR TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ
VE YEŞİL SATINALMA MAKALELERİ

Ecovadis Sürdürülebilir Satınalma Puanımızı Nasıl Yükseltiriz? Sürdürülebilir Satınalma Gelişim Planı Nasıl Yürütülmeli?

Sunum Klasörünü indirebilirsiniz:

Sürdürülebilir Kalkınma Raporu ve Türkiye Analizi 

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK EĞİTİMİ ve TESTLER

Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Yönetimi ve Yeşil Satın Alma Eğitimi

Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Yönetimi Ve Yeşil Satın Alma Eğitimi Sürdürülebilirlik
Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Yönetimi ve Yeşil Satınalma Eğitimi

Türk Startup’ları Estonya Tallinn’de Yabancı Yatırımcıların Karşısına Çıkacak

Stage-Co tarafından düzenlenen yarışma ile seçilen 3 Türk Startup uluslararası pazarlara açılma yolunda destek bulacak.

Stage-Co tarafından Türk startup’larını yurtdışına taşımak amacıyla düzenlenen yarışma Startup Pitch Competition için İzmir, Ankara ve İstanbul’da etkinlikler gerçekleşecek. 3 şehirde gerçekleşecek yarışmada, startup’lar 3 dakikalık sunumları (pitch) ile yatırımcılardan oluşan jüri karşısına çıkacaklar. Her şehirden birincilik alan startup Kasım ayında Estonya’nın başkenti Tallinn’de gerçekleşecek Startup Week’e katılma şansı elde edecek. Startup’lar 5 günlük etkinlikte hem global startup ağları, uluslararası yatırımcılar ile tanışma hem de vizyon açıcı etkinliklere katılma şansı elde edecekler.

İzmir, Ankara ve İstanbul’da yarışmak için başvuru kabul etmeye başlayan Stage-Co Startup Pitch Competition’da her şehirde finale kalan 10 startup sahnede yarışırken girişimlerini yatırımcılara sunma ve networking imkanı da elde edecekler. Estonya delegasyonu ve yatırımcılardan oluşan jürinin değerlendirmesi için başvuru formu ve sunumun İngilizce yapılması gerekiyor. Sunumlar 3 dakika, jüriye soru cevap için ayrılan süre ise 2 dakika olacak.

Etkinlik tarihleri ve detaylar şöyle:

İzmir: 25 Temmuz 18:00’de Originn Coworking’de gerçekleşecek. Kayıt ve başvuru detayları için linke tıklayınız. 

Ankara: 06 Ağustos 18:00’de CoZone’da gerçekleşecek. Kayıt ve başvuru detayları için linke tıklayınız.  

İstanbul: 07 Ağustos 18:00’de Kanyon JointIdea’da gerçekleşecek. Kayıt ve başvuru detayları için linke tıklayınız.

Estonya E-oturum Programı sponsorluğunda gerçekleşen yarışma ve Tallinn seyahat organizasyonu Türk startupların uluslararası pazarlara açılımı için önem taşıyor ve her etkinlikte bu program ile ilgili bilgilendirme de yapılıyor.

İşverenler İçin İşkur İstihdam Teşvikleri

Teşvikler

İstihdam teşvikleri ile, belirli şartları taşıyan işsizleri istihdam eden işverenlere değişen sürelerle ve tutarlarla prim, vergi veya ücret destekleri sağlanmaktadır.
Bu teşviklerden bir bölümü İŞKUR tarafından finanse edilmekle birlikte, işlem uygulayıcısı Sosyal Güvenlik Kurumu’dur.
İstihdamın korunması ve artırılması maksadıyla İşsizlik Sigortası Fonu’ndan finanse edilen teşvikler aşağıdaki tabloda özet olarak yer almaktadır.

Teşvikin Adı Kanuni Dayanağı
Kadın, Genç ve Mesleki Yeterlilik Belgesi Olanların İstihdamı Teşviki 4447 sayılı Kanunun geçici 10 uncu maddesi
İlave İstihdam Teşviki 4447 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesi
İlave İstihdam Ücret Desteği 4447 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesi
İşsizlik Ödeneği Alanların İstihdamına Yönelik Teşvik 4447 sayılı Kanunun 50’nci maddesinin beşinci fıkrası
Asgari Ücret Desteği 5510 sayılı Kanunun geçici 78 inci maddesi

 

İşbaşı Eğitim Programları
“İş Tecrübesi Kazanmanızı Sağlıyoruz”

Kuruma kayıtlı işsizlerin mesleki deneyim edinmeleri ve teorik eğitimini aldıkları mesleklerde uygulamayı görmesi, çalışma ortamına uyumunun sağlanması amacıyla düzenlenen programlardır.

İşsizlerin mesleki yeterliklerini geliştirebilecekleri ve tecrübe edinecekleri bir programdır.
Programa katılmak isteyenler işbaşı eğitimi yapacağı işyerini kendileri bulabileceği gibi Kurumumuzdan da kendilerine işyeri bulunmasını talep edebilirler. Ayrıca işverenler de istedikleri vasıftaki katılımcı adayını kendileri bulabilecekleri gibi kendilerine katılımcı adayı bulunmasını İŞKUR’dan da talep edebilirler.

İşbaşı Eğitim Programlarının Süresi

İşbaşı Eğitim Programı; bilişim ve imalat sektörlerindeki işyeri ve mesleklerde en fazla 6 ay, diğer sektörlerde ise en fazla 3 ay, muhabirlik ile ilgili mesleklerde en fazla 9 ay, tehlikeli ve çok tehlikeli mesleklerde ise MEB Hayat Boyu Öğrenme Modüllerinin asgari süresinden az olmayacak şekilde uygulanmaktadır.

Siber güvenlik, bulut bilişim, oyun geliştirme uzmanı ve kodlama gibi çağımızın ve geleceğin meslekleri olarak görülen alanlarda düzenlenecek olan işbaşı eğitim programlarına katılan 18-29 yaş arası gençler için işbaşı eğitim programlarının süresi en fazla 9 ay uygulanmaktadır.

Programlar günde en az 5 en fazla 8 saat olmak üzere ve haftada 6 günü aşmamak kaydıyla haftalık 45 saati geçmeyecek şekilde planlanabilir.

İşbaşı Eğitim Programlarından Yararlanma Şartları

Kuruma kayıtlı işsiz olmak,
15 yaşını tamamlamış olmak,
İşverenin birinci veya ikinci dereceden kan hısmı veya eşi olmamak,
Emekli olmamak,
Programın başlama tarihinden önceki üç aylık dönemde programa başvuru yapan işverenin çalışanı olmamak,
Program başlangıcından önceki son 1 ayda uzun vadeli sigorta kollarına ait primi yatırılmamış olmak,
İş ve meslek danışmanlığı hizmetlerinden faydalanmış olmak,

Yukarıdaki şartları sağlayan ve programa devam etmelerine engel durumları bulunmayan öğrenciler de programlara katılabilirler.

Ayrıca tarımsal faaliyette bulunanlar ile isteğe bağlı sigortalı sayılanlar, sosyal yardım, engelli maaşı ile dul ve yetim aylığı alanlar da işbaşı eğitim programından yararlanabilirler.

İşbaşı Eğitim Programlarında Karşılanabilecek Giderler

• Katılımcı zaruri gideri (Günlük 77,70 TL, öğrenciler için 58,27, işsizlik ödeneği alanlar için 38,85 TL)
• İş Kazası ve Meslek Hastalığı Sigortası Primi
• Genel Sağlık Sigortası Prim Giderleri

Geleceğin meslekleri olarak belirlenecek mesleklerde düzenlenen programlarda katılımcılara 85 TL zaruri gider ödenmektedir.

Sanayi sektöründeki mesleklerde düzenlenecek işbaşı eğitim programlarına katılan kadınların bakmakla yükümlü oldukları 2-5 yaş arası çocukları için aylık 400 TL bakım desteği program süresince karşılanmaktadır.

Başvuru Yeri Ve Zamanı

81 ilde bulunan Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlükleri ile hizmet merkezlerine istenildiği zaman başvuru yapılarak iş ve meslek danışmanlığı hizmetlerinden faydalanarak programa katılabilirsiniz.

Avrupa Birliği Ufuk 2020 Programı

Ufuk 2020 Programı yedi yıl sürecek olup (2014-2020), 80 milyar Avro bütçeye sahip dünyanın en büyük sivil Ar-Ge ve Yenilik programıdır. Bu programın bir parçası olan ve Avrupa İnovasyon Konseyi (EIC) tarafından yürütülen KOBİ Aracı (Accelerator) programı, konu güdümü olmaksızın, Avrupa ölçeğinde inovatif ve asgari olarak prototip aşamasında proje sahibi olan ve global ölçekte ticarileşme amacı taşıyan KOBİ’lerin tek başına başvuru yaparak 2 milyon Euro’ya kadar hibe ve 15 milyon Euro’ya kadar yatırım alabilecekleri bir fonlama programıdır.

Bu kapsamda, 2022 yılına kadar sürmesi planlanan Ufuk2020 Programı’nda Türkiye-II. Aşama Projesi, Türkiye Araştırma Alanı’nın Ufuk2020 Programı’ndaki başarısını artırmaya yönelik faaliyetleri içermektedir.

Bu bağlamda, “Accelerator-Hızlandırıcı (KOBİ Aracı)” desteği hakkında ayrıntılı bilgi sahibi olmak isteyen küçük işletmeler için bir dizi web semineri yayınlanması planlanmıştır.

İlk web semineri “KOBİ Aracı Nedir ve İşim için Uygun mudur?” 28 Mart 2019 tarihinde gerçekleştirilmiştir. Bu webinarın kayıtlarına linkten ulaşabilirsiniz.

İkinci webinar “EIC Accelerator: KOBİ Aracı’ndaki Önemli Değişiklikler” 23 Temmuz 2019, saat 10:00’da, canlı yayında gerçekleştirilecektir. Webinar İngilizce dilinde olacaktır.

Gelecek dönemde gerçekleşecek olan webinar ve etkinlik haberleri için lütfen www.ufuk2020.org.tr ve proje web sayfasını takip ediniz.

Taşımacılık Yükleme Bilgisi (Temel) Eğitimi – Şirketler İçin Uzaktan Eğitim Platformu

Buyer Network Öğrenme Merkezi, şirketlerin eğitim gereksinimleri doğrultusunda hizmet vermektedir. Platform içerisinde çalışanların eğitimi ve mesleki gelişimleri için uzaktan öğrenme imkanı sunulmaktadır.

Taşımacılık Yükleme Bilgisi (Temel) Eğitimi

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Tedarik Zinciri Yönetimi, Perakendecilik ve Marka Yönetimi Yüksek Lisans Programları İçin 5’er Kontenjan Açıklandı.

Özel Öğrenci Statüsünde Öğrenci Alımına İlişkin Duyuru!

Başvuru Tarihleri 16 – 26 Temmuz 2019

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İKİNCİ ÖĞRETİM TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROGRAMLARI ÖZEL ÖĞRENCİ KONTENJANI
PERAKENDECİLİK VE MARKA YÖNETİMİ 5
TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ 5
ÜCRETSİZ TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ MOBİL UYGULAMASINI TELEFONUNUZA İNDİREBİLİRSİNİZ
Tedarik Zinciri Yönetimi
Mobil Uygulama

 

Enstitü Yönetim Kurulu’nun 11.07.2019 tarih ve 25 sayılı toplantısında alınan karar uyarınca hazırlanan Özel Öğrenci Kabulü’ne ilişkin bilgiler aşağıda belirtilmiştir.

TÜM AÇIKLAMALARI OKUMANIZ ÖNEMLE RİCA OLUNUR.

İ.Ü.Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü
Web site: sosyalbilimler.istanbul.edu.tr 

 1 -Özel Öğrenci Statüsüne ilişkin ilgili yönetmelik maddesi aşağıdadır.

MADDE 15 – (1) Bir yükseköğretim kurumu mezunu veya öğrencisi olup, belirli bir konuda bilgisini artırmak isteyenler, enstitü anabilim/anasanat dalı başkanlığının onayı ile lisansüstü derslere özel öğrenci olarak kabul edilebilir. Özel öğrencilik, ilgili programda doğrudan derece elde etmeye yönelik bir eğitim olmayıp süresi iki yarıyılı geçemez. Özel öğrenciler için ayrıca ders açılmaz. Özel öğrenci statüsünde ders alanlar; derse devam, eğitim ve öğretim etkinliklerine katılma dışında öğrencilik haklarından yararlanamaz. Bu öğrencilerin öğretimin yabancı dille yapıldığı lisansüstü dersleri alabilmeleri için, Senatoca belirlenen yabancı dil puanını almış olmaları gerekir.       

(2) Özel öğrenci kabul koşulları ilgili enstitü yönetim kurulu kararı ile belirlenir.

(3) Lisansüstü programa kabul edilen öğrencilerin özel öğrenci olarak aldığı ve başarılı olduğu derslerin muafiyet işlemlerinde muafiyet verilen dersler, lisansüstü eğitiminde verilen derslerin %50’sini geçmemek koşuluyla ilgili enstitü yönetim kurulu kararıyla belirlenir. 

2-Özel Öğrenci Kabul Edilecek Programların Listesi ve Kontenjanları için Tıklayınız.

  • (Listede ismi olmayan programlarımız, 2019 – 2020 Öğretim Yılı Güz Dönemi İçin Özel Öğrenci Kabul Etmemektedir.)
  1. Başvuru tarihleri, kesin kayıt tarihleri ve özel öğrencilik ücretlerine ilişkin bilgiler aşağıdaki tabloda yer almaktadır.
Özel Öğrenci Başvuru Tarihleri 16 Temmuz 2019 – 26 Temmuz 2019
Özel Öğrenci Başvuru Evrakı 1- Başvuru Formu (Form İçin Tıklayınız.)
2- Kimlik Fotokopisi
3- Mezun veya Öğrenci Olduğunu Gösterir Belge
4- Not Döküm Belgesi
(Tezli ve Tezsiz Yüksek Lisans Programlarına Başvuran Adaylar İçin Lisans Not Döküm Belgesi)
(Doktora Programlarına Başvuran Adaylar İçin Lisans + Yüksek Lisans Not Döküm Belgesi)
5- 1 adet fotoğraf.
6- Başvurulan programın kontenjan tablosunda belirtilen özel bir şartı var ise belgelenmesi
Kabul Edilenler İçin Kesin Kayıt Tarihleri 9 Eylül 2019 – 13 Eylül 2019
Kabul Edilenler İçin Ücretler Tezli Yüksek Lisans Programları için:
Dönemlik Ücret:  T.C. Uyruklular: 774 TL Yabancı Uyruklular:1290 TL
Doktora Programları için;
Dönemlik Ücret:  T.C. Uyruklular: 774 TL Yabancı Uyruklular:1290 TL
Tezsiz Yüksek Lisans Programları için;
1 Ders: 1260 TL
2 Ders: 2520 TL
3 Ders: 3780 TL
4 Ders: 5040 TL
5 Ders: 6300 TL
Tüm ödemeler kesin kayıt işleminden sonra yapılmaktadır.

3 – Başvuru Sürecine İlişkin;

  1. Linki paylaşılan Başvuru Formunu dijital ortamda doldurunuz.
  2. Formun ekinde yukarıda belirtilen başvuru evrakı ile birlikte, kontenjan tablosunda belirtilen Anabilim Dalı Başkanlığı’na giderek Anabilim Dalı Başkanı’ndan onay alınız.
  3. Onaylanmış form ve ekli evrakınızı Enstitü Müdürlüğü’ne başvuru süresi içinde teslim ediniz.

4 – Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan başvuru sırasında onay alınması kesin kayıt hakkı elde edildiğini göstermez. Başvuru sayısının kontenjandan fazla olması durumunda kabul edilecek adaylar,  Anabilim Dalı Başkanlığı’nın yeniden görüşü alınarak ve Enstitü Yönetim Kurulu’nda görüşülerek tespit edilir.

5 – Özel Öğrenci Statüsünde Kabul Edilenlere ilişkin sonuçlar Eylül ayının ilk haftasında Enstitümüz web sitesinde açıklanacaktır.

Şok Marketler Yeni Bir İş Birliğine İmza Attı.

3 milyonu aşkın kullanıcısıyla sektöründe lider konumda olan yeni nesil ödeme platformu ininal, Şok Marketler’le yeni bir iş birliğine imza attı. İş birliğini değerlendiren ininal CEO’su Ömer Suner, “ininal Kart’ları tüketiciler ile buluşturduğumuz 15 binden fazla satış noktası arasına Şok Marketler’i de ekledik. Bu noktalarda kullanıcılarımız aynı zamanda kartlarına bakiye de yükleyebilecek. Perakende ağımızı güçlendirerek ininal Kart’ı tüketicilerimiz için daha ulaşılabilir kılmanın mutluluğunu yaşıyoruz” dedi.

Yenilenen ininal Kart’a nakit çekim özelliği geldi
Türkiye’nin en rahat erişilebilir ve kullanımı kolay finansal aracı olarak kullanıcılara sundukları hizmetleri geliştirmeye devam ettiklerinin altını çizen Suner, “İddialı bir tasarımla yenilediğimiz ininal Kart, kullanıcılarımızın büyük beğenisini kazandı. Yenilenen ininal Kart’a yoğun talep aldığımız nakit çekim özelliğini de ekledik. Kullanıcılarımız ininal Kart’la şimdi ATM’lerden 7/24 nakit çekebiliyor” diye konuştu.

Danone Bitkisel Bazlı Ürünler Global Kıdemli Başkan Yardımcılığı’na Gamze Çuhadaroğlu Atandı.

Danone Türkiye Entegrasyonu Genel Müdürü görevine ek olarak, 2017 yılından bu yana Danone Su Türkiye Genel Müdürü görevini de yürüten Gamze Çuhadaroğlu, “Danone Bitkisel Bazlı Ürünler Global Kıdemli Başkan Yardımcısı” olarak atandı. Yeni görevinde Paris genel merkezde görev yapacak olan Çuhadaroğlu, dünyanın bir numaralı bitkisel bazlı gıda markaları Alpro, Silk ve Vega başta olmak üzere, bitkisel bazlı yoğurt, süt, peynir, kahve, dondurma ve tatlıları kapsayan ürün gamının global liderliğini üstlenecek.

Üniversite eğitimini Boğaziçi Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde tamamlayan Çuhadaroğlu, iş hayatına 1994 yılında başladı ve Genel Müdürlüğe uzanan kariyerine uluslararası şirketlerde devam etti. Danone ailesine 2004 yılında Nutricia Anne Bebek Beslenmesi Pazarlama Direktörü olarak katılan Çuhadaroğlu, 2008 yılında Nutricia Anne Bebek Beslenmesi Türkiye Genel Müdürü görevini üstlendi. Bu süreçte, 2013-2017 yılları arasında Türkiye ve Ortadoğu’dan Sorumlu Bölge Başkanı olarak çalıştı. 2015 yılında mevcut görevinin yanı sıra Danone Türkiye Entegrasyonu Genel Müdürü olarak atandı. Bunun yanı sıra, 2017 yılından bu yana Hayat Su ve Sırma şirketlerini bünyesinde barındıran Danone Su Türkiye’nin de Genel Müdürü olarak görev yaptı.

Çuhadaroğlu, uzun yıllardır kadın istihdamının artırılması konusunda liderlik ettiği ve sözcülüğünü üstlendiği çalışmalar aracılığıyla, toplumsal farkındalığın güçlenmesi konusunda da aktif olarak rol alıyor.

İşçinin belirli süreli iş sözleşmesini haklı neden olmaksızın feshi halinde, işveren hangi tazminatları isteyebilir?

İşçinin belirli süreli iş sözleşmesini haklı neden olmaksızın feshi halinde, işveren hangi tazminatları isteyebilir?

Lütfi İnciroğlu
İNCİROĞLU DANIŞMANLIK DENETİM VE EĞİTİM HİZMETLERİ 

4857 sayılı İş Kanunu’nun 24 ve 25 inci maddelerinde işçi ve işverenin derhal fesih hakları ve fesih sebepleri düzenlenmiştir. Ancak belirli süreli iş sözleşmeleri ile çalışılması durumunda, sözleşme süresinin bitiminden önce işçi veya işveren tarafından haklı olmayan bir nedenle sözleşmenin sona erdirilmesi halinde, kıdem tazminatı hariç talep edilebilecek ek tazminatlar ile oluşacak zararların giderilmesi hususları 4857 sayılı Kanun’da değil, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlenmiştir.

Nitekim, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m.438’de,” İşveren, haklı sebep olmaksızın hizmet sözleşmesini derhâl feshederse işçi, belirsiz süreli sözleşmelerde, fesih bildirim süresine; belirli süreli sözleşmelerde ise, sözleşme süresine uyulmaması durumunda, bu sürelere uyulmuş olsaydı kazanabileceği miktarı, tazminat olarak isteyebilir. Belirli süreli hizmet sözleşmesinde işçinin hizmet sözleşmesinin sona ermesi yüzünden tasarruf ettiği miktar ile başka bir işten elde ettiği veya bilerek elde etmekten kaçındığı gelir, tazminattan indirilir. Hâkim, bütün durum ve koşulları göz önünde tutarak, ayrıca miktarını serbestçe belirleyeceği bir tazminatın işçiye ödenmesine karar verebilir; ancak belirlenecek tazminat miktarı, işçinin altı aylık ücretinden fazla olamaz”.

6098 sayılı Kanun’un m.439’da ise, “İşçi, haklı sebep olmaksızın işe başlamadığı veya aniden işi bıraktığı takdirde işveren, aylık ücretin dörtte birine eşit bir tazminat isteme hakkına sahiptir. İşverenin, ayrıca ek zararlarının giderilmesini isteme hakkı da vardır. İşveren zarara uğramamışsa veya uğradığı zarar işçinin aylık ücretinin dörtte birinden az ise, hâkim tazminatı indirebilir. Tazminat isteme hakkı takas yoluyla sona ermemişse işveren, işçinin işe başlamamasından veya işi bırakmasından başlayarak otuz gün içinde, dava veya takip yoluyla bu hakkını kullanmak zorundadır. Aksi takdirde, tazminat isteme hakkı düşer” denilmektedir.

Öyleyse, belirli süreli iş sözleşmelerinde, sözleşme süresinin bitiminden önce işveren tarafından haklı olmayan bir nedenle sözleşme sona erdirilirse, işçi bir yıldan fazla çalışmışsa hem kıdem tazminatını hem de sözleşmenin feshedildiği tarih ile sözleşmenin sona ereceği tarih arasındaki süre kadar bakiye ücreti talep edebilir. Şayet belirli süreli iş sözleşmesi, sözleşme süresinin bitiminden önce işçi tarafından haklı olmayan bir nedenle sözleşme sona erdirilirse, o zaman işveren, aylık ücretin dörtte birine eşit bir tazminat isteme hakkına sahiptir. Hatta işçinin aniden işi bırakması dolayısıyla işveren başka zararlara da uğramışsa, işverenin ayrıca ek zararlarının giderilmesini isteme hakkı da vardır”. (TBK m.439).