Liderlikte Sezgiler ve Veriler
M.Efsun YÜKSEL TUNÇ
İş dünyasında karar almak, sadece doğru bilgiye sahip olmakla değil, o bilgiyi nasıl yorumladığımızla da ilgilidir. Günümüz liderleri, veri temelli karar alma ile sezgisel öngörüler arasında bir denge kurmak zorunda. Peki, bir lider olarak hangi durumlarda verilere güvenmeli, hangi durumlarda sezgilerimize kulak vermeliyiz?
Her şeyin ölçülebildiği, analiz edilebildiği ve büyük veri setleriyle desteklendiği bir çağda liderlerin sezgilerine ne kadar güvenmesi gerektiği sıkça tartışılıyor. Ancak liderlik sadece rakamlardan ibaret değildir. Çoğu zaman, en büyük sıçramalarımızı yapmamızı sağlayan şey içgüdülerimizdir. Öte yandan, sezgilerimizi destekleyecek sağlam veriler olmadan büyük riskler almak da hatalara yol açabilir. Bunları yazarken aklıma gelen örnekler Indus’un sıçrama zamanlarında sezgiye mi yoksa veriye mi daha çok baktığım oluyor. Denge önemli, büyük başarıların ardında ikisini kol kola gördüğümü söyleyebilirim.
Bu noktada, veri ve sezginin çatışmak yerine birbirini desteklemesi gerektiğini söyleyebiliriz. Etkili liderlik, verileri anlamlandırmak için sezgiyi, sezgileri doğrulamak için de veriyi kullanma sanatıdır.
Veriler, ölçülebilir gerçekleri ortaya koyar. İş dünyasında başarılı olmak isteyen liderler için, objektif verilere dayalı kararlar almak kritik öneme sahiptir. Peki, verilerin güçlü olduğu alanlar nelerdir?
✔ Ölçülebilir Performans Göstergeleri (KPIs): Şirketlerin büyüme oranları, müşteri memnuniyeti skorları, satış verileri gibi metrikler liderlerin daha sağlam kararlar almasına yardımcı olur.
✔ Trend Analizleri: Pazarın yönünü doğru okumak için geçmiş verilere bakmak önemlidir. Büyük resmi görmek için verileri analiz etmek kritik bir adımdır.
✔ Risk Analizi ve Öngörülebilirlik: Veriler, riskleri minimize etmek ve en uygun stratejiyi belirlemek için güçlü bir araçtır. Örneğin, finansal kararlar alırken veriye dayalı analizler, daha güvenli ve stratejik hamleler yapmayı sağlar.
Ancak burada kritik bir nokta var: Veriler geçmişi anlatır. Geleceği tahmin etmek için tek başına yeterli olmayabilir. İşte tam da burada sezgiler devreye girer.
Sezgiler, deneyim, gözlem ve bilinçdışında işlenen bilgilerin birleşiminden doğar. Bir lider olarak, yıllar içinde edindiğimiz deneyimler, farkında olmadan topladığımız bilgiler ve içgüdülerimiz, bazen verilerin gösteremediği şeyleri görmemizi sağlar.
✔ Belirsizlik Anlarında Hızlı Karar Vermek: Veriler her zaman tam olmayabilir ya da bir kriz anında elimizde yeterli analiz süresi bulunmayabilir. Böyle zamanlarda liderin sezgileri yön gösterir.
✔ İnsan Faktörünü Anlamak: Rakamlar, çalışan bağlılığını ya da müşteri sadakatini tam olarak açıklayamaz. İnsan ilişkileri ve liderlik, sezgisel kararların en kritik olduğu alanlardan biridir.
✔ Yaratıcı ve Yenilikçi Kararlar: Sezgiler, ezber bozan, risk alan ve yenilikçi kararların temelini oluşturur. Bazen pazar verileri “bu iş olmaz” derken, bir liderin sezgileri “bunu deneyelim” diyerek büyük başarılar getirebilir.
Örneğin, Steve Jobs, verilerin iPhone’un başarılı olamayacağını söylediği bir dönemde sezgilerine güvenerek bu vizyoner ürünü ortaya koydu. Sonuç? Teknoloji dünyasında bir devrim…
Peki, liderler olarak sezgilerimizi ve verileri nasıl dengede tutabiliriz? İşte birkaç temel öneri:
- Verileri Sezgilerle Harmanlayalım: Sayılar ve tablolar bize geçmişi anlatır, ancak büyük kararları alırken deneyim ve sezgilerimizi de devreye sokalım.
- Verileri Doğru Okuyalım ve Anlamlandıralım: Her veri doğru yönlendirmez. Doğru sorular sormak, bağlamı anlamak ve veriyi derinlemesine analiz etmek önemli.
- Sezgilerimizi Test Edelim: İçgüdülerimiz bize “bu doğru yol” diyorsa, küçük bir pilot uygulama ile bunu test edelim. Böylece sezgisel bir kararı doğrulayan veriler oluşturabiliriz.
- Deneyime Dayalı Sezgilerimizi Güçlendirelim: Sezgiler doğuştan gelmez, geliştirilebilir. Deneyim kazandıkça, daha iyi sezgisel kararlar alabiliriz.
- Hızlı Kararlarda Sezgilere, Uzun Vadede Verilere Güvenelim: Anlık ve çevik kararlar için sezgilerimizi, uzun vadeli stratejiler için verileri ön planda tutalım.
Güçlü liderler, verileri anlamlandıran sezgilere ve sezgileri doğrulayan verilere sahip olanlardır. Ne yalnızca verilere saplanıp kalmalıyız ne de tamamen içgüdülerimize güvenerek hareket etmeliyiz. Büyük kararlar, veri temelli sezgisel liderlik ile alınır.
Siz karar alırken daha çok neye güveniyorsunuz? Verilere mi, sezgilerinize mi?
M.Efsun YÜKSEL TUNÇ
Eğitmen ve Yönetim Danışmanı
Yaşam ve Yönetici Koçu
efsun@indus.com.tr
https://www.linkedin.com/in/efsunyukseltunc/
Instagram @indusefsun
#liderlik #kararalmak #sezgiselveveri #sezgiselliderlik #verianalizi #stratejikliderlik #işdünyası #liderlikbecerileri #kararvermek #işhayatı #veriodaklıkararlar #deneyimveyenilik #çeviklik #yenilikçidüşünce #stratejigeliştirmek







Bir göz atalım isterseniz bu ihracat evrakları nedir diye: İthalatçı ve ihracatçının yaptıkları alım satım sözleşmesi gereği, ihracatçı tarafından yapılan kesin satış sonrası, ithalatçı tarafından talep edilen evraklardır.
Almanya Merkez Bankası Başkanı Joachim Nagel bir süredir Almanya ekonomisinin ABD’nin gümrük tarifeleri nedeniyle bir resesyona girebileceğini söylüyor. Bu açıklamanın temelini büyük oranda ABD’nin çelik ve alüminyuma getirdiği yeni gümrük vergileri ve Avrupa Birliği’nden ithalata gümrük vergisi getireceğini belirtmesi yatıyor. Almanya’nın mali gevşeme planı ve Avrupa Merkez Bankası’nın faiz indirimlerinin de etkisi ile Alman tahvillerinde de bir süredir satış etkisi görülüyor.
Asgari kurumlar vergisi, küresel ekonomi bağlamında vergi adaletini sağlamak ve çok uluslu şirketlerin vergi kaçınma stratejilerini engellemek amacıyla geliştirilen önemli bir politikadır. Bu yaklaşım, özellikle 2021 yılında OECD ve G20 ülkelerinin önderliğinde, küresel bir vergi reformunun parçası olarak gündeme gelmiştir. Amaç, ülkeler arasındaki vergi rekabetini sınırlamak ve şirketlerin adil bir şekilde vergilendirilmesini sağlamaktır.
Allianz, Küresel Emeklilik Raporu’nun üçüncüsünü yayımladı. Emeklilik tasarruf açığının küresel olarak büyüdüğü ancak bu açığın gerekli düzenlenme ve uygulamalarla kapatılabileceği vurgulanan raporda, 71 ülkenin emeklilik sistemi analiz ediliyor. Türk emeklilik sisteminin de değerlendirildiği raporda, Türkiye’nin Avrupa’ya kıyasla genç nüfusu da büyük bir değer ve potansiyel olarak nitelendiriliyor.
– NE OLACAK BU EKONOMİ YA?
Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) 2025 yılının şubat ayı verilerini açıkladı. Geçen yılın aynı dönemine göre toplam üretim yüzde 9 azalarak 218 bin 991 adet olarak gerçekleşti. Geçen yılın aynı ayına göre yüzde 6 gerileme yaşayan otomobil üretimi ise 141 bin 496 adede ulaştı. Traktör üretimiyle birlikte toplam üretim ise 224 bin 348 adede yükseldi.
Türkiye otomotiv sanayisine yön veren 13 üyesiyle sektörün çatı kuruluşu konumunda olan Otomotiv Sanayii Derneği (OSD), 2025 yılının ilk iki ayına ait üretim ve ihracat adetleri ile pazar verilerini açıkladı. Buna göre, yılın ilk iki ayında toplam otomotiv üretimi bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 9 düşüşle 218 bin 991 adet olarak gerçekleşti.
Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerine göre, toplam otomotiv sanayi ihracatı, 2025’in şubat ayında yüzde 16 ile sektörel ihracat sıralamasında zirvedeki yerini korudu. Uludağ İhracatçı Birlikleri (UİB) verilerine göre, ilk iki ayında toplam otomotiv ihracatı, 2024 yılının aynı dönemine göre yüzde 1 azalarak 5,9 milyar dolar oldu. Euro bazında ise yüzde 2 gerilemeyle 5,4 milyar euro olarak gerçekleşti. Bu dönemde, dolar bazında ana sanayi ihracatı yüzde 3 oranında azalırken, tedarik sanayi ihracatı da yüzde 2 arttı.
Emine KORKMAZ – İhracat-İthalat Müdürü
Endüstriyel simbiyoz, yalnızca atık yönetimi olarak ele alınmamalıdır; aynı zamanda doğal kaynakların daha verimli kullanılması, enerji tasarrufunun sağlanması, işletmelere ekonomik katkı sunulması, çevresel etkilerin en aza indirilmesi ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşılmasında fayda sağlayan kapsamlı bir yaklaşımdır. İnovasyon ve iş birliği sayesinde farklı sektörleri bir araya getirerek; yeni iş modelleri yaratır böylelikle sektörel rekabeti ve gelişmeyi de teşvik eder.
İtirazen Şikayet Konusu; Başvuru sahibinin dilekçesinde özetle; İhalenin 6’ncı kısmı üzerinde bırakılan ……. Medikal Ür. Paz. Ltd. Şti.nin Teknik Şartname’nin “6.4.11.Kullanılacak kitler cihazla tam uyumlu olmalıdır. Bu uyumluluk hem cihaz üreticisi hem kit üreticisi tarafından belgelenmelidir.” maddesini karşılamadığı, ÜTS kayıtları incelendiğinde cihaz üreticisi ve kit üreticisi firmanın aynı olmadığı, dolayısıyla cihazların ve kitlerin aynı marka olmasının mümkün olmadığı,

