Gürer Matbaa

Gürer Matbaa, İstanbul Anadolu Yakası Kartal'da 18 yıllı aşkın Matbaa ve Reklam tecrübemizle hizmet vermektedir. Faaliyet gösterdiğimiz matbaa sektörü yapısı itibariyle teknolojik altyapısını sürekli geliştirmekte ve hızlı bir büyüme göstermektedir. Matbaamız bu gelişime ayak uydurma ve müşterilerimiz talepleri doğrultusunda altyapısını sürekli olarak geliştirmeyi ve kaliteli hizmet vermeyi kendine amaç olarak benimsemiştir.

Ofset Matbaa - Dijital Matbaa Gürer Matbaa olarak müşterilerimize geniş ürün yelpazesiyle ofset baskı hizmeti vermekteyiz. Ürün yelpazelerimizin sürekli olarak artması ile teknik altyapımızı bu noktada sürekli yenilemekteyiz. Müşterilerimizden gelen farklı ürün taleplerine de cevap verebilmek için dijital matbaa olarak ta bilinen dijital baskı üzerine de hizmet vermektedir.

Etiketler:matbaa, kartal matbaa

Nurplast92 Plastik İmalat ve Paz. Ltd Şti.

Firmamız 1985 yılında İstanbul'da kurulmuştur.Plastik kalıp üretimi ve enjeksiyon baskısı gibi konularda hizmet vermektedir.Firmamız yan-sanayi olarak hizmet verdiği firma ürünleri hariç kendi ürün gamı olan plastik tapa üretimi yapmaktadır.Her geçen gün artan ürün gamıyla tapa üreticileri arasına girmeyi başarmıştır.

Etiketler:Plastik,plastik tapa,kapak,kalıp

KALGEM Yönetim Danışmanlığı

KALGEM, ülkemizin küresel rekabete açık yönetim danışmanlığı sektöründe, 22 yıldır küresel, büyük ölçekli, kurumsallaşmış sanayi ve hizmet kuruluşlarına, kamu kurumlarına, yerel yönetimlere ve şirketlerine yönetim danışmanlığı hizmeti sunmaktadır. KALGEM’in bu başarısının temelinde; 30 yılı aşkın deneyime sahip konu uzmanlarının ortaklaşa çalışması, akademik bilgiler ile kurumsal iş yaşamı deneyimlerini bir potada eriterek kalıcı, kullandıkça kurumun içinde derinleşen ve sahiplenilen, özgün yönetim danışmanlığı modelleri geliştirmiş olması bulunmaktadır.

Etiketler:Yönetim Danışmanlığı, Danışmanlık, İş Değerlendirme, İş Analizleri, Stratejik Yönetim, Stratejik Planlama, Yönetim Becerileri, Ücret Yönetimi, Yan Haklar, Öneri ve Ödül Sistemi, Kariyer Yönetim Sistemi, Yetkinlik Yönetim Sistemi, Performans Yönetim Sistemi, 360 Derece Yetkinlik Değerlendirme Sistemi, Anket Yönetimi ve İstatistiksel Analizler, Liderlik, Analizcilik, İletişim, Yönetim Becerileri, Problem Çözme, Maliyet Düşürme, Verimlilik Artırma, İş Etüdü, Norm Kadro Planlama, Performans Primi, Hedeflerle Yönetim

YP Danışmanlık

YP Danışmanlık, 20 yılı aşan İnsan Kaynakları Yönetimi tecrübesi ile müşterilerine etkili sonuçlar sağlamak amacıyla kuruldu.

İçinde bulunduğumuz çağın, özellikle iş hayatında ortaya çıkardığı çok önemli bir gerçekten hareket ettik. Lider firma veya markaları, diğer firmalardan ayırt eden 2 temel alan var;

1) Sahip olunan “daha iyi” teknolojik alt-yapı,
2) Sahip olunan “daha iyi” İnsan Kaynağı.

Elbette farklı başka bazı faktörlerinde etkisi var ama yukarıdaki iki alan bugün ‘büyük’, ‘lider’, ‘kârlı’ firmalar ile diğerleri arasındaki temel farkı işaret ediyor.

YP Danışmanlık, alanında tecrübeli ve etkili danışmanların liderliği ile kurum ve şirketlerin İnsan Kaynakları süreçlerinin bir kısmı veya tamamında etkili, ölçülebilir, verimli sonuçlar almayı hedefliyor.

Bu sayede hizmet verdiği firmaların, kurumların alanlarında büyük, lider ve kârlı olmalarına destek oluyor.

Etiketler: İnsan Kaynakları, Kalite Güvence, Yönetim, Organizasyon, İş Hukuku, Lojistik

Google CEO’su Sundar Pichai’den 4.3 Milyar Euro’luk Ceza için Açıklama

Google’ın AB Komisyonu tarafından Android işletim sistemi nedeniyle 4.3 milyar euro cezaya çarptırılmasının ardından Google CEO’su açıklamalarda bulundu. Daha önce çekici üreticilerine, Microsoft, Intel ve otomobil camı üreticilerine rekor cezalar veren AB komisyonu bu kez Google Android sistemi nedeniyle rekor bir ceza verdi.
Android daha az değil, daha fazla seçenek yarattı

Android bir telefon aldığınızda en popüler iki mobil platformundan birini, dünya çapında kullanıcılar için mevcut telefon seçeneklerini artıran platformu seçmiş olursunuz.

Bugün Avrupa Komisyonu Android’e ve iş modeline karşı bir rekabet kararı aldı. Söz konusu karar Android telefonların; Komisyon’un kendi pazar araştırmasındaki katılımcıların yüzde 89’u tarafından da teyit edildiği gibi, iOS telefonlarla rekabet ettiği olgusunu görmezden gelmektedir. Karar aynı zamanda Android’in; Android cihazlar üreten ve satan binlerce telefon üreticisi ve mobil şebeke operatörlerine, işlerini Android ile kurmuş dünya çapındaki milyonlarca uygulama geliştiriciye ve artık son teknoloji akıllı telefonları satın alabilen milyarlarca tüketiciye ne kadar fazla seçenek sunduğunu da gözden kaçırmaktadır.


Satınalma Dergisi tüm içeriği ile Satınalma Cep’te !
Satınalma Cep
Akıllı Satınalma Asistanını aşağıdaki butonlar yardımıyla ücretsiz indirebilirsiniz. Tüm sektörlerden en yeni gelişmeler, mesleki yayınlar, kolay teklif toplama, fırsat ve kampanyalar, tedarikçi arama, e-öğrenme, dergi ve haber içerikleri, satınalma check-up ve hediyeler uygulama içerisinde sunulmaktadır.


Bugün Android sayesinde aralarında Almanya, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İspanya, İsveç, Letonya, Polonya ve Romanya ’dan da üreticilerin yer aldığı 1300’den fazla farklı markanın ürettiği, her fiyat aralığında 24 binden fazla cihaz bulunmaktadır.

Bu şirketler tarafından üretilen ve hepsi birbirinden farklı olan telefonların tek ortak özelliği aynı uygulamaları çalıştırabilme kapasitesidir. Bu da cihazların boyutu veya şekli ne olursa olsun teknik uyumluluğu garantileyen basit kurallar sayesinde mümkün olmaktadır. Hiçbir telefon üreticisinin bu kuralların altına imza atma zorunluluğu dahi bulunmamakta, tıpkı Amazon’un Fire tabletleri ve TV çubuklarında yaptığı gibi Android’i diledikleri şekilde kullanıp değiştirebilmektedirler.

Açık işletim sistemlerinin başarılı olabilmesi için, tüm kullanıcıların ihtiyaçlarını büyük bir titizlikle dengelemesi zorunludur. Temel uyumluluk konusunda kuralların olmaması halinde, açık platformların kullanıcılara, geliştiricilere ve telefon üreticilerine faydalı olmayacağı ve başarısızlıkla sonuçlanacağını tarih de göstermiştir. Android’in uyumluluk kuralları, herkes için uzun vadeli ve çözüm sunan bir platform olmasına katkı sağlıyor.

Esneklik, seçenek ve fırsat yaratma

Bugün Android sayesinde tipik bir telefon, sadece telefonu satın aldığınız şirkete değil çok sayıda geliştiriciye ait ön yüklenmiş 40’a varan uygulama ile birlikte geliyor. Farklı uygulamaları –ya da tarayıcı veya arama motorunu- tercih etmeniz halindeyse, önceden yüklenmiş olanları kolayca devre dışı bırakmanız veya silmeniz, yerine ise-bazıları geçimlerini uygulama geliştirici olarak sağlayan 1,6 milyon Avrupalı tarafından geliştirilmiş- diğer uygulamaları seçmeniz mümkün.

Aslında tipik bir Android kullanıcısı, telefonuna 50 kadar uygulamayı kendisi kuruyor. Geçtiğimiz yıl Play uygulama mağazamızdan 94 milyarın üzerinde uygulama yüklendi. Opera Mini ve Firefox gibi tarayıcılar 100 milyon, UC Browser ise 500 milyon kereden fazla yüklendi.

Bu durum, 1990’lar ve 2000’lerin başındaki çevirmeli ağ bağlantısı çağıyla taban tabana zıt bir durum ortaya koyuyor. O dönemlerde bilgisayarda önceden kurulu uygulamaları değiştirmek veya yenilerini eklemek teknik açıdan zor ve zaman alıcıydı. Komisyon’un Android kararı, bugünkü geniş seçenekleri ve insanların telefonlarını nasıl kullandığıyla ilgili açık durumu görmezden gelmektedir.

Akıllı telefon çağı için geliştirilmiş bir platform

2007 yılında Android’i telefon üreticileri ve mobil şebeke operatörlerine ücretsiz olarak sunmayı seçtik. Kuşkusuz Android’in geliştirilmesine ilişkin maliyetler söz konusu, Google son on yıl içerisinde Android’in bugünkü haline gelmesi için milyarlarca dolar yatırım yaptı. Söz konusu yatırım bizim açımızdan önemli; zira telefon üreticilerine bir kısmı bize gelir kazandıran ama daha da önemlisi her biri, telefon kutudan çıktığında “çalıştığını” garantilememize yardımcı olan (Arama, Chrome, Play, Haritalar ve Gmail gibi) popüler Google uygulamalarını içeren bir seti önceden yükleme seçeneği sunabiliyoruz. Telefon üreticileri bizim hizmetlerimize yer vermek zorunda değil; ayrıca bizimkilerin yanı sıra rakip uygulamaları da önceden yüklemekte özgürler. Bu da yalnızca bizim uygulamalarımız kurulu olursa ve eğer insanlar rakip uygulamalar yerine bizim uygulamaları kullanmayı seçerlerse gelir elde ettiğimiz anlamına geliyor.

Hem iş ortakları hem de tüketiciler için fırsatlar

Android platformunun ve Google uygulamalar grubunun ücretsiz olarak dağıtılması yalnızca telefon üreticileri ve operatörler açısından verimli değil, geliştiriciler ve tüketiciler açısından da son derece yararlı. Uygulamalarımız üreticiler tarafından geliştirilen ve operatörler tarafından satılan geniş yelpazedeki cihazlarda yer almasaydı, Android ekosistemindeki hassas denge olumsuz etkilenirdi. Android iş modeli bugüne kadar, teknolojimiz için telefon üreticilerinden ücret talep etmek zorunda kalmadığımız ya da sıkı şekilde kontrol edilen bir dağıtım modeline bağlı olmamamız anlamına geldi.

Büyüklüğün beraberinde sorumluluğu da getirdiği konusunda her zaman hemfikir olduk. Sağlıklı ve gelişen bir Android ekosistemi herkesin yararına olacaktır ve biz de değişiklikler yapma konusundaki isteğimizi ortaya koyduk. Öte yandan bugün alınan kararın, Android ile elde ettiğimiz titiz dengeyi olumsuz etkileyeceğinden ve açık platformlara karşı özel sistemler lehinde sorunlu bir işaret vermiş olmasından kaygı duyuyoruz.

Hızlı inovasyon, geniş çeşitlilik ve düşen fiyatlar yoğun rekabetin ayırt edici özellikleridir ve Android tüm bunları mümkün kılmış durumda. Bugün alınan karar, herkes için daha az değil daha fazla seçenek yaratan Android’i destekleyen iş modelini reddetmektedir. Kararı temyize götürmeyi planlıyoruz.

#AndroidWorks

Sundar Pichai – Google CEO

Çevrimiçi Proje Yönetim Araçlarını Kullanırken Dikkat Etmeniz Gereken 9 Tavsiye

Çevrimiçi proje yönetimi yazılımları ile çalışılan kurumsal bir dünyada, paylaşılan şirket verilerinin zararlı gözlerden uzak olup olmadığına da dikkat edilmesi gerekiyor. Ağ güvenliği çözümlerinde lider olan WatchGuard, çevrimiçi proje yönetimi araçlarını kullanırken şirket verilerinin nasıl güvende tutulacağına dair 9 öneride bulunuyor.

Bulut depolama sistemi üzerinden yapılan proje yönetimleri işin kendisi için oldukça yararlı olabilir ancak bu sistemlerin içerdiği risklerin farkında olunmazsa bu durum büyük bir zarara dönüşebilir. Şirketiniz hakkında gizli tutmak istediğiniz bir bilgi Facebook veya Twitter’de paylaşılsa ne hissedersiniz? Doğru bir şey gibi durmuyor değil mi? Kolay bir şekilde dosya düzenlemeleri ve paylaşımları yapılabilen Google Drive’den, karmaşık projeler için yararlandığımız gelişmiş programlara kadar pek çok uygulamadaki güvenlik ihmalleri, ciddi sızıntılara yol açabiliyor. Çevrimiçi proje yönetimi araçlarının güvenliğinin hem bu araçları kullanan şirket çalışanlarına hem de dışarıdan gelebilecek siber saldırılara karşı korunması gerekiyor. Risklerin ne olduğu, kime hangi veriler için erişim izni verildiği ve servis sağlayıcılarının verdiği hizmetin güvenlik düzeyi gibi faktörler bu korumayı nasıl sağlayacağınıza dair doğru bir perspektif veriyor. Ağ güvenliği çözümlerinde lider olan WatchGuard, çevrimiçi proje yönetimi platformlarının şirket içi tehditlere veya siber saldırılara karşı nasıl korunabileceğine dair 9 öneride bulunuyor.

Çevrimiçi Proje Yönetimi Araçlarınızın Güvenliğini Bu 9 Önlemle Sağlayın

Şirketinizde kullandığınız çevrimiçi proje yönetimi araçlarındaki güvenlik risklerini belirlerken ilk olarak çalışanların erişim düzeylerinin doğruluğuna odaklanmalısınız. Verilere erişimi olan herkesin onlara gerçekten ihtiyacı var mı? Ekipteki herkes verilerin tamamını mı görüyor, yoksa sadece bir kısmını mı? Burada tek endişeniz şirket dışındaki kişilerin özel bilgilere erişebilme ihtimali olmamalı.

Şirket verilerini çevrimiçi paylaşmanız gerçekten bir gereklilik mi yoksa sadece rahat bulduğunuz için mi bu platformları kullanmayı seçiyorsunuz? Eğer uzaktan çalışıyorsanız veya iş için kendi cihazlarınızı kullanıyorsanız, çevrimiçi proje yönetimi araçları hedeflerinizi gerçekleştirmenin tek yolu olabilir. Bu durumda da hassas şirket verileriniz için her önlemi almanız gerekir.


Satınalma Dergisi tüm içeriği ile Satınalma Cep’te !
Satınalma Cep
Akıllı Satınalma Asistanını aşağıdaki butonlar yardımıyla ücretsiz indirebilirsiniz. Tüm sektörlerden en yeni gelişmeler, mesleki yayınlar, kolay teklif toplama, fırsat ve kampanyalar, tedarikçi arama, e-öğrenme, dergi ve haber içerikleri, satınalma check-up ve hediyeler uygulama içerisinde sunulmaktadır.


WatchGuard, verdiği 9 tavsiye ile çevrimiçi proje yönetimi araçlarının nasıl güvenli hale getirebileceğini anlatıyor.

1. Proje yönetimi araçlarının itibarına ve hizmetlerinin şirketinizin ihtiyaçlarına uyup uymayacağına dikkat edin.

2. Neyi kiminle paylaştığınızı sürekli kontrol edin ve paylaştığınız bilgileri mümkün oldukça kısıtlayın. İlgili bilgilerin sadece ilgili kişilere verildiğine emin olun.

4. Düzenli aralıklarla giriş bilgilerinizi değiştirin ve şifrelerinizde tahmin edilemez değişiklikler yapın. Örneğin, “şifreMayıs” şeklindeki bir şifreyi ay sonunda “şifreHaziran”a dönüştürmeniz fazla meraklı olan çalışanlarınızı engelleyemez. Yeni şifreyi belirledikten sonra bunu platform üzerinden paylaşmayın.

5. Giriş güvenliğini artırmak için çift faktörlü koruma kullanın.

6. Kullandığınız proje yazılımını mümkün olduğunca güncelleyin ve yamaları yükleyin. Böylece herhangi bir kişinin platformda fark edebileceği eksikliklerden faydalanma riskini ortadan kaldırırsınız.

7. Kimin hangi anda sisteme erişim izni olduğunu bilin ve bu anlarda hangi cihazlarla bağlantı kurulduğunu inceleyerek karşılıklı kontrol sağlayın.

8. Yedeklemelerin önemli verileri içerdiğine emin olun. Verilerinizin kurtarılmasının imkansız olacağını düşünmeyin.

9. Bir sızıntı durumunda tam olarak ne olduğunu bulmak için elinizden gelenin en iyisini yapın. Örneğin kullandığınız uygulamanın kendisinde bir güvenlik zafiyeti mi vardı veya bir çalışan kötü niyetli bir mail ekini mi açtı? Bu gibi sorulara cevap verebilmek ve sorunun sebebi bir insan hatasından kaynaklandıysa bundan ders çıkartabilmek sizi benzer saldırılardan koruyabilir.