Taşıt Kiralama Hizmet Alım İhalesinde Aşırı Düşük Sorgulama İşlemleri?

Taşıt Kiralama Hizmet Alım İhalesinde Aşırı Düşük Sorgulama İşlemleri Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Taşıt Kiralama Hizmet Alım İhalesinde Aşırı Düşük Sorgulama İşlemleri?

Taşıt Kiralama Hizmet Alım İhalesinde Aşırı Düşük Sorgulama İşlemleri Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündemİtirazen Şikayet Konusu; Başvuru sahibinin dilekçesinde özetle; ……. Motorlu Araçlar İnş. Petrol Ürünleri San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından sunulan aşırı düşük teklif açıklamalarının Kamu İhale Genel Tebliği’nin 79’uncu maddesine uygun olmadığı iddialarına yer verilmiştir.

Konu İle İlgili Emsal Kamu İhale Kurulu Kararına Göre;

Yapılan inceleme ve tespitler neticesinde; İhale işlem dosyası incelendiğinde, ihale konusu işin adının “2025 Yılı İçin Taşıt Kiralama Hizmet Alımı” olduğu, 2 kısımdan oluşan ihalenin “Aylık kira bedeli kasko değerinin % 2 sınırına tabi olmayan araçlar” başlıklı 2’nci kısmına itirazen şikayet başvurusunda bulunulduğu, 16.12.2024 tarihinde gerçekleştirilen ihalede 19 adet ihale dokümanının indirildiği, ihalenin 2’nci kısmına 7 istekli tarafından teklif sunulduğu, ihale komisyonunca gerçekleştirilen değerlendirmeler neticesinde, ………. Dan. İç. ve Dış Tic. Ltd. Şti., ………… Temz. Tur. İnş. Pet. Ür. ve Hiz. ……… Dış. Tic. Ltd. Şti. ile ………. Temizlik Bilgi. İnş. Taş. Yemek. Unlu Mamul. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından sunulan geçici teminatların uygun olmadığı gerekçesiyle tekliflerinin değerlendirme dışı bırakıldığı, teklifi sınır değerin altında olduğu tespit edilen 4 istekliden aşırı düşük teklif açıklaması talep edildiği, ……….arafından aşırı düşük teklif açıklaması sunulmadığı gerekçesiyle, …….. Temizlik gıda tur. Taş. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından sunulan açıklamaların uygun bulunmadığı gerekçesiyle anılan isteklilerin tekliflerinin değerlendirme dışı bırakıldığı, sunulan aşırı düşük teklif açıklamaları uygun bulunan ……. Mot. Araç. İnş. Pet. Ür. San. ve Tic. Ltd. Şti.nin ekonomik açıdan en avantajlı teklif sahibi, …………. İth. İhr. Tur. Nak. Tem. Hizmet Taah. ve Tarım San. Tic. A.Ş.nin ise ekonomik açıdan en avantajlı ikinci teklif sahibi olarak belirlendiği anlaşılmıştır.

17.12.2024 tarihinde EKAP üzerinden ……… Mot. Araç. İnş. Pet. Ür. San. ve Tic. Ltd. Şti.ye gönderilen “Beyan edilen bilgileri tevsik eden belgelerin sunulması ve/veya numune/demonstrasyon işlemlerine ilişkin ürün örneklerinin verilmesi/kurulumların yapılması/aşırı düşük teklif açıklamalarının sunulması” konulu aşırı düşük teklif açıklama talep yazısında “…Komisyonumuzca yapılan sınır değer tespiti sonucu, teklifinizin sınır değerin altında kaldığı tespit edilmiştir. Kanunun 38. maddesi ve Kamu İhale Genel Tebliğinin 79. maddesi hükümleri gereği İdarece belirlenen önemli teklif bileşenleri (kiralık araç veya amortisman maliyeti, bakım onarım giderleri, kışlık lastik giderleri, motorlu taşıtlar vergisi ve muayene ücretleri, sigorta giderleri, sözleşme ve diğer genel giderler) ile ilgili;

a) Verilen hizmetin ekonomik olması,

b) Seçilen teknik çözümler ve teklif sahibinin işin yerine getirilmesinde kullanacağı avantajlı koşullar,

c) Teklif edilen hizmetin özgünlüğü, gibi hususlarda yapacağınız yazılı açıklamaları belirlenen süre içerisinde İhale komisyonumuza ulaştırmanızı rica ederim.” bilgilerine yer verildiği, ihalenin 2’nci kısmında çalıştırılması öngörülen kiralık araçların, kiralık araç veya amortisman maliyeti, bakım onarım giderleri, kışlık lastik giderleri, motorlu taşıtlar vergisi ve muayene ücretleri, sigorta giderleri, sözleşme ve diğer genel giderlerin teklifte önemli maliyet bileşenleri olarak belirlendiği anlaşılmıştır.

……. Mot. Araç. İnş. Pet. Ür. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından idareye sunulan aşırı düşük teklif açıklamaları incelendiğinde;

a) Araçların kendi malı olması durumunda amortisman maliyeti yönünden; başvuru sahibinin iddialarının yerinde olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

b) Araçların kiralama maliyeti yönünden; ……. Mot. Araç. İnş. Pet. Ür. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından ihale konusu iş kapsamında çalıştırılması öngörülen araçların kiralama giderlerinin tevsikine yönelik olarak üçüncü kişi ile imzalanan kira sözleşmesinin sunulduğu ancak Kamu İhale Genel Tebliği’nin 79.2.2’nci maddesinde açıklama yöntemleri arasında üçüncü kişi ile imzalanan sözleşmelerin bulunmadığı anlaşıldığından isteklinin bu yöndeki açıklamalarının mevzuata uygun olarak gerçekleştirildiğinin kabul edilemeyeceği sonucuna ulaşılmıştır.

c) Bakım onarım maliyeti yönünden; ……… Mot. Araç. İnş. Pet. Ür. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından bakım ve onarım giderlerinin tevsiki için sunulan belgelerin fiyat teklifi olarak değerlendirilemeyeceği, belgelerin üzerinde anılan Tebliğ açıklamaları uyarınca bulunması gerekli unsurların, meslek mensubu beyanı ile onayının yer almadığı gibi fiyat tekliflerinin dayanağı tutanakların da sunulmadığı, istekli tarafından sunulan açıklamaların mevzuata uygun olarak gerçekleştirildiğinin kabul edilemeyeceği sonucuna ulaşılmıştır.

ç) Lastik maliyeti yönünden; ……….. Mot. Araç. İnş. Pet. Ür. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından lastik giderlerinin tevsiki için sunulan belgenin fiyat teklifi olarak değerlendirilemeyeceği, belgenin üzerinde anılan Tebliğ açıklamaları uyarınca bulunması gerekli unsurların, meslek mensubu beyanı ile onayının yer almadığı gibi fiyat teklifinin dayanağı tutanakların da sunulmadığı, istekli tarafından sunulan açıklamaların mevzuata uygun olarak gerçekleştirildiğinin kabul edilemeyeceği sonucuna ulaşılmıştır.

d) Motorlu taşıtlar vergisi maliyetleri yönünden; …. Mot. Araç. İnş. Pet. Ür. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından öngörülen MTV giderleri Gelir İdaresi Başkanlığı’nın web sayfasından sorgulandığında, istekli tarafından ihale konusu iş kapsamında çalıştırılması öngörülen damperli kamyon ve çift kabin 4×4 kamyonetin MTV giderlerinin tevsiki için gerçekleştirilen açıklamaların mevzuata uygun olduğu anlaşılmıştır

e) Fenni Muayene ve Egzoz Ölçüm maliyetleri yönünden; Kamu İhale Genel Tebliği’nin 79.3.6’ncı maddesi açıklamaları uyarınca ……… Mot. Araç. İnş. Pet. Ür. San. ve Tic. Ltd. Şti.nin önemli teklif bileşeni olarak belirlenen muayene ve egzoz ölçüm ücretleri giderleri için öngördüğü TÜVTÜRK tarafından ilan edilen 2024 yılı birim fiyatlarını güncelleyerek maliyet hesaplarına dahil etmesine gerek bulunmadığı anlaşıldığından başvuru sahibinin iddialarının yerinde olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

f) Sigorta maliyeti yönünden; …… Mot. Araç. İnş. Pet. Ür. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından önemli teklif bileşeni olarak belirlenen sigorta giderlerinin tevsiki için sunulan belgelerin Kamu İhale Genel Tebliği’nin 79.3.6’ncı maddesi açıklamaları uyarınca brüt prim tutarlarının güncellenmediği, belgeler üzerine herhangi bir imza ya da kaşenin bulunmadığı ve çift kabin 4×4 kamyonet için sunulan sigorta teklifine ilişkin sigorta şirketinin genel müdürlüğü veya bölge müdürlüğüne ilişkin teyit yazısının da bulunmadığı anlaşıldığından istekli tarafından gerçekleştirilen açıklamaların mevzuata uygun olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

g) Sözleşme giderleri yönünden; ………. Mot. Araç. İnş. Pet. Ür. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından sunulan aşırı düşük teklif açıklamaları incelendiğinde, maliyet açıklamalarında teklif fiyatının % 1,567’sine tekabül edecek tutarda sözleşme giderlerinin de hesaplanarak dahil edildiği görülmüş olup, başvuru sahibinin iddiasının aksine anılan istekli tarafından sunulan aşırı düşük teklif açıklaması kapsamında yapılan hesaplamalarda eksiklik olmadığı görüldüğünden başvuru sahibi isteklinin iddiasının yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.

h) Diğer Genel Giderler yönünden; 17.12.2024 tarihinde EKAP üzerinden ……. Mot. Araç. İnş. Pet. Ür. San. ve Tic. Ltd. Şti.ye gönderilen aşırı düşük teklif açıklama talep yazısında “…(kiralık araç veya amortisman maliyeti, bakım onarım giderleri, kışlık lastik giderleri, motorlu taşıtlar vergisi ve muayene ücretleri, sigorta giderleri, sözleşme ve diğer genel giderler)…” bilgilerinin yer aldığı, “sözleşme ve diğer genel giderler” ifadesinden anlaşılması gerekenin sözleşme damga vergisi, sözleşme karar pulu ücreti ve Kamu İhale Kurumu payı olmak üzere isteklilerin teklif fiyatının %1,567’sine tekabül eden tutarda sözleşme giderleri olduğu, anılan giderler için istekli tarafından hesap cetvelinde gider öngörüldüğü de dikkate alındığında başvuru sahibinin iddiasının yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.

Yukarıda yer verilen tespit ve değerlendirmeler dikkate alındığında, ……. Mot. Araç. İnş. Pet. Ür. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından aşırı düşük teklif açıklaması gerçekleştirilen kiralama gideri, bakım ve onarım giderleri, lastik giderleri ile sigorta giderlerinin mevzuata uygun olmadığı anlaşılmıştır.

Taşıt Kiralama Hizmet Alım İhalesinde Aşırı Düşük Sorgulama İşlemleri Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemMehmet ATASEVER

Simdata Danışmanlık Y.K. Başkanı

Sağlık Bak. SGB E. Bşk./KİK E. Üyesi

Mhatasever@gmail.com

Mehmetatasever.org

Dünya Kadınlar Günü Raporu: Yaşlanan Dünyada Eşitsizliğe Yer Yok

Müzakere Teknikleri Eğitimi İleri Seviye Dünya Kadınlar Günü Raporu Yaşlanan Dünyada Eşitsizliğe Yer Yok

TSKB’DEN Dünya Kadınlar Günü’nde Yeni Rapor: Yaşlanan Dünyada Eşitsizliğe Yer Yok

Müzakere Teknikleri Eğitimi İleri Seviye Dünya Kadınlar Günü Raporu Yaşlanan Dünyada Eşitsizliğe Yer YokTSKB Ekonomik Araştırmalar, “Yaşlanan Dünyada Eşitsizliğe Yer Yok” isimli yeni raporunu yayımladı. Küresel demografik değişimi odağına alan raporda, nüfus yaşlanmasının ekonomik ve sosyal etkileri farklı yönleriyle ele alınıyor. Önümüzdeki yıllarda, dünyayla paralel bir şekilde Türkiye’de de 65 yaş ve üzeri nüfusun artış göstereceğinin belirtildiği raporda, yaşlanan nüfusun yaratacağı ekonomik etkilerin kadınların ekonomik hayata katılımı artırılarak sınırlanabileceğine değiniliyor.

TSKB (Türkiye Sınai Kalkınma Bankası), bu yıl da 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne özel bir rapor yayımladı. TSKB Ekonomik Araştırmalar tarafından hazırlanan “Yaşlanan Dünyada Eşitsizliğe Yer Yok” isimli raporda nüfus yaşlanmasının ekonomik ve sosyal etkileri farklı yönleriyle ele alınıyor.

Raporda, Türkiye’de yaşlanan nüfus oranının giderek arttığı ve 65 yaş ve üzerindeki nüfusun 2030 yılında %13,5’e, 2050’de %23,1’e, 2075’te ise %31,7’ye ulaşmasının beklendiği belirtiliyor. Doğurganlık hızının düştüğü mevcut konjonktür çocuk bağımlı nüfusun düşmesi anlamına gelirken, bunun kadınların işgücüne katılımında artış getirmesi için yaşlılara yönelik erişilebilir bakım hizmetlerinin yaygınlık kazanması gerektiği paylaşılıyor. Raporda Türkiye’de çalışma çağında olan ve işgücüne katılmayan kadınların %58,8’inin evdeki ücretsiz bakım yükü nedeniyle işgücüne katılamadığını belirttiği de hatırlatılıyor.

Raporda nüfusun yaşlanması ve çalışma çağındaki nüfustaki artışın durağanlaşmasının ekonomik büyümeyi baskılayabildiği belirtilirken, uluslararası çalışmalarda ekonomik büyümenin sürdürülebilmesi için işgücüne katılımda cinsiyetler arası eşitliğin önemli bir faktör olarak öne çıktığı ifade ediliyor.

Türkiye’de kadınların işgücüne katılım oranının OECD üyesi ülkelerin gerisinde olduğu vurgulanırken, cinsiyetler arası farkın 37,2 yüzde puan ile OECD ortalamasının 2,6 katı olduğu belirtiliyor. Türkiye’de ortalama yaşam süresi erkeklerden 5,3 yıl fazla olan kadınların, toplumsal cinsiyet eşitsizliği nedeniyle ileri yaşlarında toplumun en kırılgan kesimlerinden biri haline geldiğine dikkat çekiliyor.

Raporda öne çıkan diğer satır başları şöyle sıralanıyor;

  • Türkiye’de kadınların iş gücüne katılım oranı 2023 yıl sonu itibarıyla %40,8 seviyesinde bulunurken bu oran OECD ortalamasının gerisinde kalıyor.
  • Türkiye’de kadınların %34,4’ü kayıt dışı çalışırken, erkek çalışanlarda bu oranın %10,6 olduğu görülüyor.
  • Kadınların işgücüne katılımı önündeki en büyük bariyer olan bakım yükünün hafifletilmesi öncelikli bir gelişim alanı olarak ortaya çıkıyor.
  • Otomasyon ve diğer dijital teknolojilere yapılacak yatırımların getirdiği verimlilik artışı, yaşlanan dünyada ekonomik büyümeyi ve refah artışını sağlayabilir.
  • Teknolojik ilerlemelerin hız kazandığı günümüzde başta kadınlar olmak üzere bugünün gençlerinin yaşam boyu eğitim yoluyla dijital becerilerini arttırması önem taşıyor.
  • Esnek çalışma saatleri veya yarı zamanlı çalışma uygulamalarının yaygınlaşması, yalnızca daha fazla sağlık sorunu yaşayan yaşlı bireylere değil, bakım işlerini yerine getirirken işgücünde kalmayı arzu eden diğer çalışanlara da fayda sağlayabiliyor.

Müzakere Teknikleri Eğitimi İleri Seviye Dünya Kadınlar Günü Raporu Yaşlanan Dünyada Eşitsizliğe Yer Yok

 

Raporun tamamına linkten ulaşabilirsiniz: tskb-tce-2025-tr.pdf

 

 

 

  • – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – –
İnteraktif Satış Eğitimi Yöneticiler Için Ileri Seviye Kurumsal Satış Eğitimi
Yöneticiler için ileri seviye Kurumsal Satış Eğitimi

SATIŞ EĞİTİMİ UYGULAMA ÇALIŞMALARI

SATIŞ MAKALELERİ

İş Hayatında Kaizen Felsefesi: Sürekli İyileşmenin Gücü

İş Hayatında Kaizen Felsefesi Sürekli İyileşmenin Gücü! Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

İş Hayatında Kaizen Felsefesi: Sürekli İyileşmenin Gücü

Can DOYRANLI

İş Hayatında Kaizen Felsefesi Sürekli İyileşmenin Gücü! Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemGünümüz iş dünyasında rekabetin yoğun olduğu bir ortamda, şirketlerin sürdürülebilir başarısı için sürekli iyileştirme anlayışı büyük önem taşır. Bu noktada Kaizen felsefesi, iş süreçlerini küçük ama sürekli adımlarla geliştirmeyi hedefleyen bir yaklaşım olarak öne çıkar. Japonca kökenli bu kavram, kai (değişim) ve zen (daha iyi) kelimelerinin birleşiminden oluşur ve “daha iyiye doğru değişim” anlamına gelir.

Kaizen Felsefesinin Temel İlkeleri

Kaizen, büyük çaplı değişikliklerden ziyade günlük küçük iyileştirmeler yaparak verimliliği ve kaliteyi artırmayı amaçlar. İş hayatında başarılı bir Kaizen uygulaması için şu temel ilkeler benimsenmelidir:

  1. Sürekli Gelişim: İş süreçleri, ürünler ve hizmetler her zaman geliştirilebilir. Mükemmellik ulaşılan bir nokta değil, sürekli bir
  2. Çalışan Katılımı: Kaizen, sadece yönetim kadrosunun değil, tüm çalışanların iyileştirme sürecine aktif olarak katılmasını teşvik
  3. İsrafı Azaltma (Muda): Gereksiz süreçler, bekleme süreleri, fazla üretim ve kaynak israfı gibi unsurlar en aza
  4. Veriye Dayalı Kararlar: İyileştirme süreçleri, sezgilere değil ölçülebilir verilere dayanmalıdır.
  5. Standartlaştırma: Başarılı uygulamalar yeni bir standart haline getirilmeli ve sürekli geliştirilmelidir.

Kaizen felsefesi, Türkiye’ye 1980’lerin sonları ve 1990’ların başlarında gelmeye başladı. Özellikle 1990’lı yıllarda Japon yönetim teknikleri ve toplam kalite yönetimi (TKY) kavramlarının yaygınlaşmasıyla birlikte, Türk sanayisi ve işletmeleri Kaizen uygulamalarına ilgi göstermeye başladı.

Bu süreçte, Toyota ve diğer Japon firmalarıyla işbirliği yapan otomotiv sektörü başta olmak üzere birçok büyük sanayi kuruluşu Kaizen’i benimsedi. 2000’li yıllarda ise lean manufacturing (yalın üretim), 6 Sigma ve sürekli iyileştirme metodolojileri ile birlikte Kaizen Türkiye’de daha geniş çapta uygulanmaya başlandı.

Kaizen’in İş Hayatına Etkileri

  1. Verimlilik Artışı: Küçük ama sürekli yapılan iyileştirmeler, zamanla iş süreçlerinde büyük verimlilik kazançları sağlar. Daha az hata ve daha az kaynak kullanımıyla daha fazla çıktı elde
  2. Çalışan Motivasyonu: Kaizen, çalışanların fikirlerinin değerlendirildiği ve sürekli iyileştirmeye katkıda bulunabildikleri bir kültür oluşturur. Bu da iş tatminini ve motivasyonu artırır.
  3. Kalitenin Artması: Kaizen uygulamaları, hataların erken aşamada tespit edilmesini sağlar. Böylece müşteri memnuniyeti artar ve markanın itibarı güçlenir.
  4. Maliyetlerin Azaltılması: İsrafın önlenmesi, gereksiz süreçlerin ortadan kaldırılması ve kaynakların etkin kullanımı sayesinde işletme maliyetleri düşer.

Kaizen Uygulamak İçin Adımlar

  1. Sorunu Belirle: İş süreçlerinde aksayan veya geliştirilmeye açık alanları tespit
  2. Küçük Çözümler Üret: Büyük dönüşümler yerine küçük ve uygulanabilir adımlarla iyileştirmeler
  3. Çalışanları Dahil Et: Kaizen’in başarısı, tüm çalışanların sürece katılımına bağlıdır. Ekip çalışmasını teşvik
  4. Sonuçları Ölç ve Değerlendir: Yapılan değişikliklerin etkisini analiz et ve başarılı olanları standart hale
  5. Süreci Tekrarla: Kaizen bir defalık bir süreç değil, sürekli devam eden bir iyileştirme döngüsüdür.

İş Hayatında Kaizen Felsefesi Sürekli İyileşmenin Gücü! Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemKaizen felsefesi, iş dünyasında sürdürülebilir başarıyı sağlamak için güçlü bir araçtır. Küçük ama sürekli yapılan iyileştirmelerle işletmeler, hem verimliliği artırabilir hem de çalışan motivasyonunu yükseltebilir. İş süreçlerinde büyük devrimler yerine, her gün biraz daha iyileşme felsefesiyle hareket eden şirketler, uzun vadede rakiplerine karşı önemli bir avantaj elde eder.

Faydalı olması dileğiyle…

Can DOYRANLI

Omnichannel Fulfillment: Perakendenin Geleceğini Yeniden Şekillendiren Strateji!

Omnichannel Fulfillment Perakendenin Geleceğini Yeniden şekillendiren Strateji! Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Omnichannel Fulfillment: Perakendenin Geleceğini Yeniden Şekillendiren Strateji!

OLGAR ATASEVEN

Girişimci, İş İnsanı, Yazar, Konuşmacı

Omnichannel Fulfillment Perakendenin Geleceğini Yeniden şekillendiren Strateji! Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemBazı kavramlar ne yazık ki uluslararası normlara ve bilgi takibine uyabilmek için tam Türkçeleşemiyor. Bu yazıda ne yazık ki iki kelimeyi de orjinal hali ile kullanmak durumundayım. Şimdiden anlayışınız için teşekkür ediyorum. Bugünün tüketicileri, yalnızca online alışverişin kolaylığını değil, aynı zamanda çeşitli uygulamalara göz atarken, mağazaya girerken veya bir web sitesinde alışveriş yaparken kesintisiz bir deneyim arıyor. İşte tam da bu noktada omnichannel fulfillment devreye giriyor. Bu yenilikçi yaklaşım, online ve offline operasyonları entegre ederek müşteri taleplerini karşılarken, işletmelerin verimliliğini de optimize ediyor. Bu hafta size, omnichannel fulfillment’ın ne olduğunu, faydalarını, bu süreci destekleyen teknolojileri, karşılaşılan zorlukları ve işletmenizde başarıyla uygulamak için en iyi uygulamaları ele alıyorum.

Omnichannel Fulfillment Nedir?

Omnichannel fulfillment, hem online (çevrim içi)  hem de offline (çevrim dışı) operasyonlar için birden fazla satış ve dağıtım ağını birleştiren bir iş stratejisi. Bu strateji, müşterilere kesintisiz bir alışveriş deneyimi sunarken, güçlü müşteri ilişkileri inşa etmeyi amaçlar. Envanter, lojistik ve müşteri verileri, tüm kanallar arasında iş birliği içinde yönetilerek birleşik bir sistem oluşturulur. Sonuç? Daha verimli operasyonlar ve daha mutlu müşteriler.

Perakendeciler İçin Omnichannel Fulfillment’ın Temel Faydaları

Omnichannel fulfillment’ı uygulamak, hem iş süreçlerinizi hem de müşteri ilişkilerinizi önemli ölçüde iyileştirebilir. İyileştirdiğini eğer uygularsanız daha iyi göreceksiniz. İşte bu stratejinin sunduğu temel faydalar:

1. Gelişmiş Müşteri Deneyimi

Omnichannel perakende operasyonları, müşterilere kesintisiz bir deneyim sunar. Örneğin, bir müşteri online olarak ürünlere göz atabilir, yakındaki bir mağazada stok durumunu kontrol edebilir ve aynı gün içinde mağazadan teslim alma seçeneği ile ürünü rezerve edebilir. Tüm bu süreç, sorunsuz bir şekilde işler. Müşteriler, istedikleri ürünü istedikleri zamanda ve istedikleri şekilde alabilirler. Bu esneklik, müşteri memnuniyetini artırır ve marka bağlılığını güçlendirir. Ayrıca, müşterilerin farklı kanallar arasında geçiş yaparken herhangi bir kopukluk yaşamaması, markanın güvenilirliğini pekiştirir.

2. Artırılmış Satış Fırsatları

Birden fazla platformu kullanarak daha geniş bir kitleye ulaşmak, işletmelerin gelirlerini artırmasına olanak tanır. Omnichannel fulfillment sistemleri, müşteri taleplerini karşılarken aynı zamanda müşteri sadakati oluşturmayı hedefler. Örneğin, bir müşteri online olarak bir ürünü inceleyebilir, ancak mağazadan satın almayı tercih edebilir. Bu esneklik, satış fırsatlarını artırır. Ayrıca, farklı kanallar arasında entegre bir deneyim sunmak, müşterilerin daha fazla ürün keşfetmesine ve daha sık alışveriş yapmasına olanak tanır.

3. Gelişmiş Envanter Yönetimi

Omnichannel fulfillment, stok tahsisini optimize ederek daha fazla seçenek, daha iyi verimlilik ve tedarik zinciri boyunca kesin envanter sayıları sağlar. Bu, hem online hem de offline kanallarda stok yönetimini kolaylaştırır. Örneğin, bir mağazada stok tükenirse, online kanaldan aynı ürünün sipariş edilmesi mümkün olur. Bu tür bir esneklik, stok kayıplarını önler ve müşterilerin istedikleri ürünlere erişimini kolaylaştırır. Ayrıca, gerçek zamanlı envanter takibi, işletmelerin stok seviyelerini daha iyi yönetmesine ve gereksiz stok maliyetlerinden kaçınmasına yardımcı olur.

4. Rekabet Avantajı

Omnichannel fulfillment yönetimi, işletmelerin müşteri odaklı bir pazarda öne çıkmasına yardımcı olur. Müşterilere esnek sipariş süreçleri sunmak, pazarda önemli bir avantaj sağlar. Örneğin, müşterilerin ürünleri online sipariş edip mağazadan teslim alabilmeleri, rakiplerinizden sizi ayıran bir özellik olabilir. Ayrıca, omnichannel stratejiler, müşterilerin markanızla olan etkileşimlerini artırarak uzun vadeli ilişkiler kurmanıza yardımcı olur. Bu da, rekabetçi bir pazarda sürdürülebilir bir büyüme sağlar.

Omnichannel Fulfillment’ı Destekleyen Teknolojiler

İşletmelerin diğer alanlarından net olarak farklılaşan en önemli nokta teknoloji kullanımıdır. Bazı departmanlar teknolojiyi verimli kullanmasa da olurken, bu konuda teknolojiden geri kalmak ciddi bir handikap oluşturur. Bu sebeple teknoloji, başarılı bir omnichannel fulfillment stratejisinin temelini oluşturur. İşte size bu operasyonları güçlendiren bazı kilit sistemler:

1. Envanter Yönetim Sistemleri (IMS)

Envanter yönetim sistemleri, stok görünürlüğünü doğru bir şekilde sağlar. Stok seviyelerini izlemek, hem fazla stok hem de stok eksikliği gibi sorunları önleyebilir. Bu sistemler, tüm kanallar arasında gerçek zamanlı envanter verileri sunarak, işletmelerin stoklarını daha etkili bir şekilde yönetmesine olanak tanır. Ayrıca, otomatik stok yenileme özellikleri, stokların tükenmesini önler ve müşteri memnuniyetini artırır.

2. Sipariş Yönetim Sistemleri (OMS)

Farklı kanallardan gelen siparişleri verimli bir şekilde koordine etmek, sipariş yönetim sistemleri ile mümkündür. Bu sistemler, sipariş sürecini takip ederek müşterilere gerçek zamanlı güncellemeler sunar. Örneğin, bir müşteri online olarak sipariş verdiğinde, sistem bu siparişi en uygun mağaza veya depodan karşılayabilir. Bu, siparişlerin daha hızlı işlenmesini ve müşterilere daha hızlı teslimat yapılmasını sağlar. Ayrıca, OMS, işletmelerin sipariş süreçlerini optimize ederek operasyonel maliyetleri düşürmesine yardımcı olur.

3. Analitik ve Yapay Zeka (AI)

Yapay zeka ve makine öğrenimi yazılımları ile talep tahmini yapmak, kişiselleştirilmiş alışveriş deneyimleri sunarken, işletmelerin müşteri ihtiyaçlarını fazla stok olmadan karşılamasını sağlar. AI, müşteri davranışlarını analiz ederek, hangi ürünlerin ne zaman talep göreceğini öngörebilir. Bu, stok planlamasını daha etkili hale getirir ve stok maliyetlerini düşürür. Ayrıca, AI tabanlı öneri motorları, müşterilere kişiselleştirilmiş ürün önerileri sunarak satışları artırır.

4. Robotik ve Otomasyon

Konveyörler, mekanik toplayıcılar ve kendi kendine hareket eden araçlar gibi otomasyon teknolojileri, depo operasyonlarını hızlandırarak siparişlerin daha hızlı yerine getirilmesine yardımcı olur. Bu teknolojiler, insan hatalarını en aza indirir ve operasyonel verimliliği artırır. Özellikle yoğun dönemlerde, otomasyon sistemleri siparişlerin hızlı bir şekilde işlenmesini sağlayarak müşteri memnuniyetini korur. Ayrıca, robotik sistemler, depo içindeki malzeme taşıma süreçlerini optimize ederek iş gücü maliyetlerini düşürür.

Omnichannel Fulfillment’ın Uygulanmasındaki Zorluklar

Her işte olduğu gibi, Omnichannel fulfillment’ın avantajlarına rağmen, bu stratejiyi uygularken bazı zorluklarla karşılaşılabilir. Birden fazla lokasyon ve satış platformu arasında stok koordinasyonu sağlamak, lojistik açıdan karmaşık olabilir. Merkezi bir veri sistemi olmadan, envanteri takip etmek ve doğruluğunu sağlamak zordur. Birçok perakendeci, hala modern platformlarla sorunsuz bir şekilde entegre olmayan eski sistemlere güveniyor.

Eski sistemleri, sipariş yönetim sistemleri (OMS) ve müşteri ilişkileri yönetimi (CRM) yazılımları gibi yeni teknolojilerle entegre etmek, önemli zaman ve kaynak gerektirebilir. Ayrıca, mağazadan teslim alma, eve teslim ve mağaza içi alışveriş gibi farklı kanallardan gelen siparişleri yerine getirmek, lojistik açıdan karmaşıklık yaratır. Son teslimat aşaması, trafik sıkışıklığı ve teslimat zamanlamaları gibi değişkenler nedeniyle genellikle en zorlu kısımdır.

Omnichannel Fulfillment’ı Başarıyla Uygulama İçin En İyi Uygulamalar

Omnichannel fulfillment’ı uygulamak göz korkutucu görünse de, doğru adımlar atıldığında işletmenin içine getirilecek uygulamalar süreci son derece kolaylaştırabilir. Bu noktada muhakkak yapın veya uygulayın dediğim ana başlıklar kabaca şunlardır:

1. Merkezi Envanter Sistemi Oluşturun

Daha iyi görünürlük için merkezi bir envanter sistemi oluşturmaya odaklanın. Bu, tedarik zincirini gerçek zamanlı olarak kontrol edebilen bir envanter yönetim sistemi kurmayı içerir. Merkezi bir sistem, tüm kanallar arasında stok bilgilerini senkronize ederek, stok yönetimini kolaylaştırır. Ayrıca, bu sistem, stok seviyelerini daha iyi takip etmenizi ve stok kayıplarını önlemenizi sağlar.

2. Güvenilir Üçüncü Taraf Sağlayıcılarla Çalışın

Lojistik desteği için güvenilir üçüncü taraf sağlayıcılarla ortaklık kurmak, depo yönetimi, nakliye ve son teslimat konularında uzmanlıklarından faydalanmanızı sağlar. Bu, işletmenizin diğer alanlarına odaklanmanıza olanak tanır. Üçüncü taraf sağlayıcılar, lojistik süreçlerinizi optimize ederek, siparişlerin daha hızlı ve daha verimli bir şekilde yerine getirilmesini sağlar. Ayrıca, bu tür ortaklıklar, lojistik maliyetlerinizi düşürmenize yardımcı olabilir.

3. Personel Eğitimine Yatırım Yapın

Yeni teknolojilere ve iş akışlarına uyum sağlamak için personel eğitimine yatırım yapın. Başarılı bir omnichannel stratejisi, ekibinizin araçları ve süreçleri etkili bir şekilde kullanma becerisine bağlıdır. Düzenli eğitim seansları, çalışanlarınızın yeni sistemlere daha hızlı adapte olmasını sağlar. Ayrıca, eğitim, çalışanların motivasyonunu artırır ve operasyonel verimliliği yükseltir.

4. Müşteri Deneyimini Ön Plana Alın

Omnichannel fulfillment, nihayetinde müşteriye hizmet etmek için vardır. Esnek teslimat seçenekleri sunmaktan kolay iade süreçleri sağlamaya kadar tüm süreçleri müşteri deneyimi odaklı tasarlayın. Müşterilerin ihtiyaçlarını anlamak ve bu ihtiyaçlara uygun çözümler sunmak, markanızın değerini artırır. Ayrıca, müşteri geri bildirimlerini dikkate alarak süreçlerinizi sürekli iyileştirmek, uzun vadeli müşteri ilişkileri kurmanıza yardımcı olur.

Omnichannel fulfillment, perakende sektörünü yeniden şekillendiriyor ve işletmelere modern müşteri beklentilerini karşılamak için gerekli araçları ve stratejileri sunuyor. Bunu bazı işletmeler, şirketler çoktan keşfetti bile. Siz de kurumunuzda online ve offline operasyonları entegre ederek, kesintisiz alışveriş deneyimleri sunabilir, verimliliği artırabilir ve uzun süreli müşteri ilişkileri kurabilirsiniz. Omnichannel fulfillment’ı stratejinizin bir parçası haline getirmek hayatınıza ciddi bir katma değer sağlayacaktır. Bu konuda detay öğrenmek ve bu stratejileri işletmenize nasıl entegre edebileceğinizi öğrenmek için benimle iletişime geçebilirsiniz. Unutmayın, geleceğin perakende stratejileri bugün atacağınız adımlarla şekilleniyor!

Omnichannel Fulfillment Perakendenin Geleceğini Yeniden şekillendiren Strateji! Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemOLGAR ATASEVEN

Girişimci, İş İnsanı, Yazar, Konuşmacı

Şirketlerde Tedarik Zinciri SWOT Analizi Çalışması Nasıl Yapılır?

şirketlerde Tedarik Zinciri Swot Analizi Nasıl Yapılır
Şirketlerde Tedarik Zinciri SWOT Analizi Nasıl Yapılır

Şirketlerde Tedarik Zinciri SWOT Analizi Çalışması Nasıl Yapılır?

Prof. Dr. Murat ERDAL  – merdal@istanbul.edu.tr 
İstanbul Üniversitesi Tedarik Zinciri Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı

Günümüzde pek çok şirket tedarik zinciri operasyonları gözden geçirme ve doğru yol adımlarının oluşturulması adına  “Tedarik Zinciri SWOT Analizi Çalıştayı” gerçekleştirmektedir. Amaç, tedarik zinciri yönetimi ile rekabette bir adım önde olmaktır. Odak, şirketin “Kuvvetli Yönleri, Zayıf Tarafları, Fırsatlar ve Tehditleri” tespit etmek değildir. Odak, mevcut kurulu tedarik zinciri operasyonlarını incelemek ve yapıyı geleceğe hazırlamak adına stratejik yol haritasını belirlemektir. Bu süreci yürütürken dışarıdan bir uzman desteği şirketinize katkı sağlayacaktır.

Tedarik Zinciri Yönetimi SWOT Analizi Çalışması Nasıl Yapılır?
Tedarik Zinciri Yönetimi SWOT Analizi Çalışması Nasıl Yapılır?

TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ SWOT ANALİZİ ÇALIŞTAY PLANLAMASI 

ADIMLAR:

HAZIRLIK TOPLANTISI: Şirket Yöneticileri İle Gözden Geçirme Toplantısı

Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Eğitim Teklifi Murat Erdal Tedarik Zinciri Yönetimi Swot Analizi çalıştayıA) Şirket Profili ve Beklentilerin Belirlenmesi
B) Çalıştayın Amacı
C) Tedarik Zinciri SWOT Analizi Kapsamında Temel Başlıkların İncelenmesi
D) Çalıştay Planı, Adımlar ve Verimlilik Sağlama
E) Çalıştay Organizasyonu
F) Hedefe Yönelik Çıktı Süreci
G) Çalıştayın Kazanımları ve RAPORLAMA
DEĞERLENDİRME TOPLANTISI: Yöneticilerle “Değerlendirme Toplantısı”
Stratejik Yol Adımları; Hedefler ve Kilometretaşlarının Analizi

Şirketinizde SWOT Çalıştayının düzenlenmesi noktasında ilk adım yöneticilerle online bir toplantı yapılmakta, sonrasında teklif verilmektedir. Talebinizi egitim@satinalmadergisi.com a iletebilirsiniz.

Tedarik Zinciri SWOT Analizi Kapsamında Temel Başlıklar:

Şirketlerde Tedarik Zinciri SWOT Analizi Çalışması Nasıl Yapılır? uygulamasına tam erişim için ABONELİK / ÜYELİK işlemlerinizi tamamlamanız gerekmektedir. Dijital İşlem Merkezi - üst menüden ulaşabilirsiniz.
Hesap Oluştur

şirketlerde Tedarik Zinciri Swot Analizi Nasıl Yapılır

MESLEKİ GELİŞİMİNİZ İÇİN EŞSİZ BİR KÜTÜPHANE SUNUYORUZ.

TEDARİK ZİNCİRİ GÜNDEM KLASÖRÜNÜ İNDİREBİLİRSİNİZ. TIKLAYINIZ.  

Prof. Dr. Murat ERDAL
İstanbul Üniversitesi Tedarik Zinciri Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı
merdal@istanbul.edu.tr

SÖZLEŞME YÖNETİMİ ve KONTRAT YÖNETİCİLİĞİ MAKALELERİ

TEDARİKÇİ ÜRETİM SÖZLEŞMESİ

  1. Satınalma Kontrat Yöneticiliği ve Riskler – 1

Bölüm-I: Tedarikçi Üretim Sözleşmelerinde Kalite Yönetimi, Kontrol, Uygunsuzluklar

2. Satınalma Kontrat Yöneticiliği ve Riskler – 2

Bölüm-II: Numune ve Ürün Dosyası, Seri Üretim Onayı, Garanti, Ambalaj

3. Satınalma Kontrat Yöneticiliği ve Riskler – 3

Bölüm-III: Teslimat, Teslim Yeri ve Nakliye, İade, Fiyat, Ceza

4. Satınalma Kontrat Yöneticiliği ve Riskler – 4

Bölüm-IV: Fesih, Mücbir Sebep, İhtilaf, Kalıp, Ekipman, Sözleşme Ekleri

OTOMOTİV SEKTÖRÜ MİLK-RUN LOJİSTİK SÖZLEŞME İNCELEMESİ

  1. Milk-Run Lojistik Sözleşme İncelemesi – I Bölüm-I: Taşıma Esasları – Araç Spesifikasyonları (Madde 1-5 arası)
  2. Milk-Run Lojistik Sözleşme İncelemesi – IIBölüm-II: Nakliyecinin Yükümlülükleri ve diğer. Madde (6-21 arası)

DANIŞMANLIK HİZMET ALIMLARI VE SÖZLEŞMELER

SÜRDÜRÜLEBİLİR TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ
VE YEŞİL SATINALMA MAKALELERİ

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK EĞİTİM TESTLERİ

SATINALMA EĞİTİM TESTLERİ

SATINALMA EĞİTİMİ UYGULAMA ÇALIŞMALARI

SATIŞ EĞİTİMİ UYGULAMA ÇALIŞMALARI

SATINALMA ve TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ MAKALELERİ

LOJİSTİK YÖNETİMİ MAKALELERİ 

KİTAP ÖNERİLERİ: 

Satınalma Dergisi E-Mağaza https://satinalmadergisi.com/magaza/

  • SATINALMA ve TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ,
    Prof. Dr. Murat ERDAL, https://satinalmadergisi.com/magaza/ ,  4. Baskı.
  • MÜZAKERE TEKNİKLERİ ve PAZARLIK BECERİLERİ (E-Kitap 2. Baskı),
    Prof. Dr. Murat ERDAL, Erişim için profesyonel üyelik işlemlerinizi tamamlamanız gerekmektedir.

MÜZAKERE TEKNİKLERİ VE PAZARLIK BECERİLERİ MAKALELERİ
“Taktikler bazen pazarlık sürecinin başı, bazen ortası bazen de sonunda etkilidir.”

PAZARLIK MASASI ve PAZARLIK TAKTİKLERİ

“If you are not at the table, you are on the menu”.

PAZARLIK BECERİ ANKETİ

MÜZAKERE & PAZARLIK EĞİTİM TESTLERİ

“Tedarik Zincirleri Pazarlama-Satış Odaklı Olmalıdır.”

SATIŞ MAKALELERİ

KİTAPLAR:

  • Erdal, M., Satınalma ve Tedarik Zinciri Yönetimi, 4. Baskı, Beta Yayınevi.
  • Erdal, M. (Editör), Tasarımdan Süreç İyileştirmeye Tedarik Zinciri Yönetimi Başarı Hikayeleri, BETA Basım, İstanbul.
  • Erdal, M. (Editör), Konteyner Deniz ve Liman İşletmeciliği, 2. Baskı, BETA Basım, İstanbul.
  • Erdal, M., Ünal, A., Lojistik Merkez Yönetimi, Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) Yayını, İstanbul.
  • Erdal, M. Saygılı, M., Global Logistics, UTİKAD Yayını, İstanbul.
  • Erdal, M. ve Çancı, M., Lojistik Yönetimi, Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) Yayını, 4. Baskı, İstanbul.
  • Erdal, M. ve Çancı, M., Uluslararası Taşımacılık Yönetimi, Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) Yayını, 4. Baskı, İstanbul.
  • Trakya Lojistik Master Planı, Trakya Kalkınma Ajansı, 2012.
  • Erdal, M., Görçün, Ö., Saygılı M., Depo Yönetimi, Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) Yayını.
  • Erdal, M., Güvenler A., Sandalcı, K., Uluslararası Demiryolu Eşya Taşımacılığı, Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) Yayını, İstanbul.
  • Erdal, M., Görçün Ö. F., Görçün Ö., Saygılı, M., Entegre Lojistik Yönetimi, BETA Basım, İstanbul.
  • Erdal, M., Teknoloji Yönetimi, 2. Baskı, Türkmen Kitabevi, İstanbul,
  • Erdal, M., Saygılı, M., Lojistik İşletmelerinde Yönetim-Organizasyon ve Filo Yönetimi, UTİKAD Yayını, Mataş Matbaası, İstanbul.
  • Erdal, M., Alkan, M., Lojistik ve Dış Ticaret Sözlüğü, UTİKAD Yayını, 2. Baskı, İstanbul.
  • Erdal, M., (Editör), Yurtiçi ve Uluslararası Karayolu Taşımacılığı, Eşya-Kargo-Yolcu, Mesleki Yeterlilik Sınavı Soru Bankası, Beta Basım Yayın, İstanbul.
  • Erdal, M., Küresel Lojistik, UTİKAD Yayını, Mataş Matbaası, İstanbul.

EĞİTİMLER

-> Şirket Eğitimleriniz için Doğru Teklif Alın -> egitim@satinalmadergisi.com

Tedarik Zinciri Satın Alma Sürdürülebilirlik Eğitimi Satın Alma Tedarik Zinciri EğitimiFABRİKANIZDA BİRE BİR (1-1) ve GRUP EĞİTİMLERİ

UYGULAMA AĞIRLIKLI EĞİTİMLER – VAKA TABANLI İÇERİKLER

Şirket eğitimlerine büyük özen gösteriyoruz. Memnuniyetiniz ve referansınız bizim için çok değerli. Eğitime sizlerle birlikte hazırlanıyoruz. Sizlerden gelen önerileri dikkate alıp özgünleştirmelerle ilerliyoruz. Güvenilir eğitim hizmetleri ile yanınızdayız.
Dolu dolu, güler yüzlü eğitimler dilerim.
Prof. Dr. Murat Erdal

Türkiye’nin Her Yerinde Bire Bir (1-1) Yönetici Ekibi ve Şirket Eğitimleri

☐ Müzakere Teknikleri ve Pazarlık Becerileri (İleri Seviye) Eğitimi (2 gün)
☐ Kurumsal Satış Eğitimi (Rol Canlandırma/Oyun) (2 gün)
☐ Stratejik Satınalma Yönetimi Eğitimi (2 gün)
☐ Sürdürülebilir Tedarik Standardı ISO 20400 Eğitimi (2 gün)
☐ Sözleşme Yönetimi ve Sektörel Kontrat İncelemeleri Eğitimi (1-2 gün)
☐ Harcama Analitiği; Maliyet ve Gider Analizi Eğitimi (1 gün)
☐ Tedarikçi Performans Değerlendirme Eğitimi (2 gün)
☐ Tedarik Zinciri Stratejileri Eğitimi (2 gün)
☐ Depo ve Stok Yönetimi Eğitimi (2 gün)

-> Eğitim Kataloğunu İndirebilirsiniz ->   https://satinalmadergisi.com/egitim.pdf

SÜRDÜRÜLEBİLİR TEDARİKÇİ GELİŞTİRME PROGRAMI
PROJE DANIŞMANLIĞI

Proje Konuları:

  • Sürdürülebilir Tedarik / Kaynak Stratejisi
  • Tedarikçi ve Operasyonel Riskler
  • Sürdürülebilir Tedarikçi Kimliği
  • Tedarikçi ESG Programı
  • Mevzuata Uyum ve Emisyon Hesaplamaları
  • ISO 20400 Sürdürülebilir Tedarik Standardı
  • İhale Kriterleri ve Sözleşmelerin Revizyonu
  • Tedarikçi Geliştirme – Rehberlik Programı
  • Tedarikçiler için Eğitimler
  • Tedarikçi Portalı; Takip ve İzleme
  • Tedarikçi Performans Değerlendirme
  • Tedarikçi Etik Kodlar
  • Tedarikçi Davranış Kuralları
  • Tedarikçi Gelişimi ve Raporlama

Proje Danışmanlık Süresi: 1 Yıl

Proje Koordinatörü: Prof. Dr. Murat ERDAL merdal@istanbul.edu.tr 

Sürdürülebilir Tedarikçi Geliştirme Programı Sürdürülebilir Tedarikçi Geliştirme Programı

Deprem Haftası: Yanlış Maliyet Algısı ve Kentsel Dönüşümde Engeller

Iso 20400 Sürdürülebilir Tedarik Eğitimi Haber Deprem Haftası Yanlış Maliyet Algısı Ve Kentsel Dönüşümde Engeller

Deprem Haftası: Yanlış Maliyet Algısı ve Kentsel Dönüşümde Engeller

Iso 20400 Sürdürülebilir Tedarik Eğitimi Haber Deprem Haftası Yanlış Maliyet Algısı Ve Kentsel Dönüşümde EngellerTürkiye’de 7,5 milyon bağımsız birimin deprem riski altında olması ve 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından yeniden yapılanma ihtiyacının artması, yalnızca kentsel dönüşümü değil, aynı zamanda sürdürülebilir ve çevre dostu şehirlerin inşasını da zorunlu kılıyor. Ancak, bu dönüşüm sürecinde yeşil binaların yüksek maliyetli olduğu yönündeki yanlış algı, enerji verimli yapıların yaygınlaşmasının önündeki en büyük engellerden biri olmaya devam ediyor.

Sürdürülebilirlik yönetim şirketi Altensis’in Yönetici Ortağı Dr. Emre Ilıcalı, 1-7 Mart Deprem Haftası kapsamında yaptığı açıklamada; yeniden yapılanma sürecinde sürdürülebilir şehir planlamasının kaçınılmaz bir gereklilik olduğunu vurgulayarak, ‘’Deprem sonrası hayata geçirilecek konutların ve kentsel dönüşüm projelerinin yeşil bina stratejileriyle şekillendirilmesi gerekiyor. Enerji verimliliği ilk aşamadan itibaren planlanmalı ve sürecin parçası olmalı.’’ dedi.

Dünya genelinde enerji kaynaklarının hızla tükenmekte olduğunu hatırlatan Ilıcalı, özellikle konut sektöründe enerji tasarrufunun büyük bir potansiyel sunduğunu belirterek, “Türkiye’de kullanılan toplam enerjinin yüzde 32’den fazlası binalarda tüketiliyor. Bu nedenle, enerji tasarruf sürecinin, yeniden yapılanan bölgelerde en baştan planlanması ve hayata geçirilmesi büyük önem taşıyor.” ifadelerini kullandı.

Yeşil Dönüşüm Kentsel Planlamanın Bir Parçası Olmalı

Deprem riski altındaki 7,5 milyon bağımsız birimin yeniden inşası, hem kentsel dönüşüm çalışmalarını hem de 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından yeniden yapılanma sürecini daha da kritik hale getiriyor. Bu noktada yalnızca deprem riskinin azaltılması değil, aynı zamanda sürdürülebilir, çevre dostu yaşam alanlarının oluşturulması gerektiğini de vurgulayan Ilıcalı, “İnşa edilecek şehirlerde yalnızca eski ve riskli yapıların yerine yenilerini yapmak yeterli değil. Aynı zamanda karbon salımı düşük, çevre dostu binalar ve şehirler geliştirilmesi gerekiyor. Bu çerçevede sürdürülebilir şehir planlaması, kentsel tasarım ve çevreci teknolojilerin entegrasyonu büyük önem taşıyor.” yorumunda bulundu.

Maliyet Algısı Dönüşümü Zorlaştırıyor

Emre Ilıcalı,Deprem sonrası yeniden yapılanma sürecinde, yeşil binaların yaygınlaştırılmasının kritik bir adım olduğunu ancak kamuoyunda yeşil binaların yüksek maliyetli olduğu yönündeki algının bu dönüşümün önündeki en büyük engellerden biri olduğunu vurguyan Dr. Emre Ilıcalı, “Bu bilerek gündemde tutulan yanlış bir algıdır. Gelinen noktada bu konular zaten zorunlu hale geldi. Bu sebeple ek bir maliyet değil, doğal bir maliyet olarak değerlendirilmeli.’’ dedi.

Günümüz teknolojileri sayesinde, inşaat sektöründe kullanılan malzeme ve ekipmanların yeşil bina standartlarını karşıladığını belirten Ilıcalı, ‘’ Buna rağmen hala yanıltıcı rakamlarla yeşil bina kriterlerine uyumun ek bir maliyet yükü getirdiğini iddia eden ve aslında zorunlu olan uygulamalar için teşvik beklentisi içinde olan yatırımcılara rastlamaktayız. Yenilenebilir enerji kullanımı, yüksek performanslı ısı izolasyonu, yağmur suyu geri kazanımı, gri su, elektrikli araç şarj istasyonları, bisiklet parkları gibi uygulamaları içeren yeşil binalarda uygulanan verimlilik stratejileriyle uzun vadede büyük tasarruf sağlanıyor. Bu sebeple günümüzde standartlara uygun inşa edilen yeşil binalar, ek maliyet değil sürdürülebilir bir yatırım anlamına geliyor. Bunlara eklenen daha yenilikçi uygulamalar ise ilgili binaların yaşam boyu maliyetini kısaltan, ileriye yönelik vizyoner uygulamalar olacaktır” şeklinde konuştu.

‘Geleceğin Şehirleri’, Akıllı ve Sürdürülebilir Olmak Zorunda

Deprem sonrası kentsel dönüşüm projelerine sürdürülebilir ve akıllı şehir stratejilerinin dahil edilmesi gerektiğini aktaran Ilıcalı, “Akıllı ulaşım sistemleri, yenilenebilir enerji altyapıları, elektrikli araç şarj istasyonları ve yeşil alanların artırılması gibi unsurlar, şehirleri daha yaşanabilir hale getirebilir. Deprem Haftası vesilesiyle yapılan tartışmalar, sadece binaları güçlendirmekle sınırlı kalmamalı; aynı zamanda geleceğe yönelik sürdürülebilir, çevreci ve enerji verimli çözümler geliştirilerek şehirlerin daha dayanıklı hale getirilmesini hedeflemelidir.’’ ifadelerini kullandı.

Iso 20400 Sürdürülebilir Tedarik Eğitimi Haber Deprem Haftası Yanlış Maliyet Algısı Ve Kentsel Dönüşümde EngellerBu süreçte yerel yönetimler, kamu kuruluşları, özel sektör ve vatandaşların ortak çalışması gerektiğini vurgulayan Ilıcalı, ‘’Yeniden yapılanma süreci ise yalnızca geçmiş hataları telafi etmek için değil, aynı zamanda yaşam kalitesi yüksek, daha yaşanabilir ve dirençli şehirler oluşturmak için bir fırsat olarak değerlendirilmeli. ‘Geleceğin Şehirleri’, akıllı ve sürdürülebilir olmak zorunda” dedi.

  • – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – –
İnteraktif Satış Eğitimi Yöneticiler Için Ileri Seviye Kurumsal Satış Eğitimi
Yöneticiler için ileri seviye Kurumsal Satış Eğitimi

SATIŞ EĞİTİMİ UYGULAMA ÇALIŞMALARI

SATIŞ MAKALELERİ

Incoterms Kurallarının İhtiyari Nitelikte Olması Ne Demektir?

Incoterms Kurallarının İhtiyari Nitelikte Olması Ne Demektir Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Incoterms Kurallarının İhtiyari Nitelikte Olması Ne Demektir?

Ömer Haluk TURANLI

Incoterms Kurallarının İhtiyari Nitelikte Olması Ne Demektir Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemMerhabalar değerli okuyucular. Önceki yazımda teslim şekillerine dönüş yaptıktan sonra bu konuya biraz daha eğilip mümkün mertebe ışık tutmaya çalışayım dedim.

Önceki yazımda da bahsettiğim gibi, genelde dış ticaret erbabı Incoterms kurallarını, ICC’den (International Chamber Of Commerce/Uluslararası Ticaret Odası) bile daha fazla ciddiye alıyor. Buradan ICC’nin Incoterms’i ciddiye almadığı anlaşılmasın. Söylemeye çalıştığım şu ki, ICC, oluşturulan kurallar bütünü her ne kadar genel kabul görse ve kullanımda olsa da, 723 nolu yayınlarında (Incoterms 2020) defalarca asıl olanın taraflar arasında (alıcı/satıcı) varılan anlaşma olduğunu, Incoterms kurallarının hukuka ve/veya taraflar arasında mevcut bir sözleşmeye tekaddüm etmeyeceğini yani bunlardan daha önce gelmeyeceğini, daha geçerli olmayacağını, bilakis bu şekilde bir sözleşme yoksa ya da var olan bir sözleşmede belirlenmemiş, anlaşmaya varılmamış bir detay varsa ancak o zaman geçerli hale geleceğini, “taraflar bu yönde bir anlaşmaya varmadıkları müddetçe” ya da “aksi taraflarca kararlaştırılmadıkça” gibi uyarıları sık sık yineleyerek umumiyetle vurgulamaktadır.

Peki, ihtiyari nitelikte olmak ne demek? Bu kavram bir şeyin zorunlu olmaması, kişinin isteğine, tercihine veya inisiyatifine bağlı olması anlamına gelir. Yani, yapılması mecburi değil, isteğe bağlı bir durumu ifade eder.

Teslim şekilleri Görseller

Buradan da anlaşılacağı üzere Incoterms bir kurallar bütünüdür. Mevzuat ya da sözleşme değildir. Ticarette ise esas olan sözleşmedir. Taraflar yapacakları ticaret ile ilgili akla gelen tüm detayları içeren bir sözleşme hazırlamalıdırlar. Kaldı ki ticaret sadece basit bir mal alımı-satımı ile sınırlı değildir. Müteahhitlik hizmetleri, gemi yapımı gibi çok daha kompleks, teknik şartname ve sözleşme gerektiren ticari işler de vardır. Dolayısıyla alel usul hazırlanmış bir proforma faturanın karşılıklı imzalanıp işin geri kalanının kara düzen yürümesi çok da sağlıklı bir tutum değildir.

Sözleşme dedik durdur. Madem öyle, ticaretin “sağlam kazığı” olan “sözleşmeler” hususu üzerinden konuyu biraz daha irdeleyelim. Keza yasa karşısında bağlayıcı olan sözleşmelerdir.

Ticari süreçler sırasında bir iş için birden fazla tarafla sözleşme düzenlemiş oluyoruz ve çoğu zaman bunun farkında olmuyoruz. İşin rutin özelliklerinden dolayı bu tarz detaylar gözden kaçıyor olabilir. Bu durumu belki izafiyet teorisi ile örneklendirebiliriz. Diyelim ki 100 km/s hızla giden bir arabanın içindesiniz ve hiç hareket etmiyorsunuz (yani koltukta sabit oturuyorsunuz). Sizin bakış açınıza göre kendinizle araba arasında hiçbir hareket yok, yani hareketsiz durumdasınız. Ama dışarıdaki bir gözlemciye göre ise aslında hareketsiz değilsiniz, araba ile birlikte 100 km/s hızla hareket ediyorsunuz. İşte ticari süreçleri de bu örnekteki arabaya benzetmek mümkün. Siz arabanın içinde oturduğunuz için hareket etmediğinizi, diğer bir deyişle ticari süreçler hareket halinde iken kendinizin durağan bir konumda olduğunuzu düşünüyor olabilirsiniz. Ama söz konusu süreçlerde sıkıntı yaşandığında dışarıdan bakan gözlemcinin tespit ettiği sürat ile kaza yapmanız mümkün hale geliyor.

Diyelim ki bir ihracat işlemimiz var ve teslim şeklimiz de CIF olsun. Bu işlem için kaç sözleşme aynı anda devreye giriyor olabilir sizce? Ben aklıma geldiği kadarını sayayım;

  • Her şeyden önce müşterimiz ile aramızda bir sözleşme olmalı, detaylı bir sözleşme olmasa dahi tarafların üzerinde anlaşmış olduğu bir proforma fatura söz konusudur,
  • Gümrük müşaviriniz ile gümrük işlemleriniz için yaptığınız hizmet sözleşmesi,
  • Eşyanın limana taşınma hizmeti yani iç nakliye için yapılan taşıma sözleşmesi
  • Eşyanın uluslararası nakliyatı için (CIF teslim şeklinden dolayı) nakliyeci ile yapılacak sözleşme
  • Sigorta şirketine düzenletilecek olan sigorta poliçesi için varılan anlaşma (yine CIF teslim şeklinden dolayı)
  • Satış sözleşmesinde şarta bağlanmış ise örneğin malların sevk öncesi ekspertizi için alınacak hizmet sözleşmesi,
  • İşlemin ödeme şekline göre bankalarla varılan anlaşmalar

Örnekler daha da artırılabilir ya da duruma göre daha az olabilir ama sonuçta önemli olan satın aldığımız her iş, her hizmet aslında bir sözleşme ile resmileşiyor ve bu sözleşmelerin en azından bizim hukukumuzda yazılı ve imzalı olması şartı yok. Evet, yanlış okumadınız, karşımızdaki kişiyle yaptığımız basit bir konuşma dahi sözleşme niteliği taşımaktadır. Yazılı, imzalı, kayıt altında olması gibi şekil şartları sözleşmenin geçerli olması için değil, böyle bir sözleşme yapılıp yapılmadığını üçüncü şahıslara çoğunlukla da resmi makamlara ispat edebilme gereğinden kaynaklanmaktadır.

Konumuz teslim şekilleri olduğu için örneğimi nakliye sözleşmesi ile sınırlı tutacağım. Yukarıdaki örnek için söz konusu teslim şeklinde ihracatçının mesuliyeti malların yükleme limanında gemiye yüklenmesi ile yerine getirilmiş ve hasar da bu aşamada alıcıya devredilmiş olur. Buradan hareketle teslim sonrasında artık ihracatçının konuyla hiçbir ilgisinin kalmadığını düşünebiliriz. Ama boşaltma masrafları için bakın Incoterms 2020 ne diyor: “Eğer satıcı, sözleşmesi uyarınca, varma limanında belirlenen noktada malların boşaltılmasına ilişkin masraf yaparsa, aksi taraflarca kararlaştırılmadıkça, bu masrafların alıcı tarafından tazminini isteyemez”. Yani her ne kadar satıcının mesuliyeti mallar gemiye yüklendiğinde bitmiş gibi gözüküyor olsa da eğer alıcı ile satıcı arasında, boşaltma masraflarının alıcıya ait olacağına dair bir sözleşme yapılmadıysa, satıcı boşaltma masraflarını da karşılamak zorundadır ve bunu alıcıya yansıtamaz. Keza satıcı, teslim şekli uyarınca malların taşınmasını da sağlamak zorunda olduğu için nakliyeciyle de bir sözleşme yapmış oluyor (düzenlenen konşimentonun arkasındaki küçük yazılarla belirtilen şartlar aslında sözleşme şartlarıdır) ve bu sözleşme şartları, Incoterms kuralları ile çelişiyor olsa bile öncelik sözleşme şartlarında olacağından, satıcı “ben ne de olsa malları gemiye yükledim, sorumluluğum tamamlandı” diye düşünürken bir anda bir sürü masrafla karşı karşıya kalabilir.

Incoterms kurallarının diğer bir özelliği de “stand by” formatında yani “hazırda bekleme” durumunda olan  kurallar olmasıdır. Bu kuralları da arabalardaki emniyet kemerine benzetmek mümkün. Bildiğiniz gibi emniyet kemeri pasif bir güvenlik önlemidir. Yani araca binip emniyet kemerini taktığınızda aslında onun fonksiyonundan yolculuk boyunca faydalanmış olmazsınız. Emniyet kemeri ancak bir kaza olması durumunda devreye girecektir. Dolayısıyla kaza olmadığı müddetçe “stand by” konumunda kalacak bir güvenlik önlemidir. Fonksiyonundan fayda sağlayabilmeniz için kaza yapmanız gerekir.

Incoterms kuralları da aynen böyle işler. Taraflar arasında bir sorun yaşanmazsa, tarafların birbirlerinden talepleri, beklentileri olmazsa o zaman Incoterms kurallarına uyulup uyulmamasının da bir önemi yoktur. Örnek vermek gerekirse, diyelim ki bir ihracat işlemi söz konusu ve teslim şekli de EXW. Bu teslim şekline göre ihracatçı hiçbir şeye karışmaz. Gümrük işlemlerini bile alıcının yapması gerekir. Fakat bizim mevzuatımıza göre ithalatçı bizim gümrüğümüzde ihracatçının namına işlem yapamamaktadır. Bu durumda mecburen ihracatçı devreye girecek ve ihracat gümrük işlemlerini gerçekleştirecektir. Bu örnekte ister istemez Incoterms kurallarının dışına çıkılmıştır. Peki bu bir sorun doğurur mu? Bunu da senaryolar üzerinden açıklayayım;

  • Alan memnun, satan memnun kim ne karışır: Evet gerçekten de durum bu. Yani olası bir sonradan kontrolde bir müfettiş gelip bu işlemi kontrol ettiğinde “hatalı işlem yapmışsınız, EXW anlaşmışsınız ama gümrük işlemlerini yapmaması gerektiği halde ihracatçı yapmış” şeklinde bir argümanla ceza kesemez. Incoterms kuralları bir mevzuat olmadığı için bu kurallara uyulup uyulmaması ancak tarafların talepleri doğrultusunda anlam kazanır.
  • Alan memnun da satan memnun değil: Incoterms kuralları sadece 3 detayla ilgilenir:
    • Sorumluluk kimde
    • Maliyeti kim karşılamalı
    • Risk kimde

Bu maddeler eşliğinde, örneğimizdeki ihracatçı yapmaması gereken bir işi yaparak:

  • Gümrük işlemlerinin yapılması için mesai harcamıştır
  • Gümrük işlemlerinin yapılması için belli bir maliyete katlanmıştır
  • Gümrük işlemleri tamamlanıncaya kadar eşyanın üzerindeki risk hasbelkader ihracatçının üzerinde kalmış olabilir.

Böyle bir senaryoda diyelim ki ihracatçı harcadığı mesai ve gümrük işlemlerinin maliyetini ithalatçıdan talep etti. İthalatçı bu talebi olumlu bulur ve ihracatçıya masrafları mukabilinde ödeme yaparsa yine sorun yok.

Ama ithalatçı bu paraları ödemek istemezse Incoterms ancak o zaman devreye girer, ihracatçı uğraşmak isterse konuyu uluslararası tahkim’e taşır ve ithalatçı Incoterms 2020’nin EXW kuralına aykırı davrandığı için tazminat ödemek durumunda kalabilir.

İşte Incoterms kurallarının çalışma mantığı bu şekildedir. Aslında birçok resmi sözleşme de bu mantıkla çalışır. Taraflar arasında bir pürüz yaşanmadığı taktirde sözleşmede yazılanlar çok da önem arz etmez. O önlemler işler sarpa sararsa faydalı olacaktır.

Incoterms Kurallarının İhtiyari Nitelikte Olması Ne Demektir Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemSon bir not olarak da şuna değineyim. Incoterms kurallarının yanlış kullanılması bir ceza konusu değildir. Örneğin deniz yolu ile yapılan bir taşımada faturada ve beyannamede deniz yolu için kullanılamayacak bir teslim şekli belirtilmesi, örneğin FOB yerine FCA yazılmış olması bir ceza konusu olamaz (teslim şeklinin ceza konusu olamayacağı Gümrükler Genel Müdürlüğünün E-85593407-622.01-00085304164 sayılı, Gümrük Beyannamelerinde Teslim Şekli konulu tasarruflu yazısı ile talimatlandırılmıştır).

Ömer Haluk TURANLI

Kalabalık Çalışanlar (Crowded Employees) İş Hukuku Kapsamında mıdır?

Kalabalık çalışanlar (crowded Employees) İş Hukuku Kapsamında Mıdır Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Kalabalık Çalışanlar (Crowded Employees) İş Hukuku Kapsamında mıdır?

Lütfi İNCİROĞLU

Kalabalık çalışanlar (crowded Employees) İş Hukuku Kapsamında Mıdır Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündemİşletmeler dünyada yaşanan hızlı teknolojik gelişmeler ve küreselleşme dolayısıyla uluslararası arenadaki çetin rekabet koşulları ne­deniyle varlıklarını idame ettirebilmek için yeni çalışma tür ve biçimlerine yönelmişlerdir. Çalışma hayatındaki değişiklik anlayışı, çalışanların sosyal arzuları ile işletmelerin zorunlulukları arasındaki dengeyi sağlamaya dönük yeni esnek çalışma biçimlerini ortaya çıkarmıştır[1]. Bu kapsamda son yıl­larda hızla yaygınlaşan crowdworking (kalabalık çalışma) modeli de özellikle gelişmiş ülkelerde gündem oluşturmaya başlamıştır[2].

Crowdworking çalışma modeli hizmet talep edenler ile hizmet sunucu­larının internette buluştukları platform ekonomisinin bir parçası olarak görül­mektedir. İnternet bazlı platformlar üzerinden firmalar, platformun tescilli elemanları; yani crowdworker tarafından üstlenilebilecek işler teklif ediyor (crowdsourcing) ve bunun karşılığında yine platformlar aracılığıyla da ücret ödüyorlar.  Genellikle talep edilen işler, tasarım, metin üretme veya verilerin sınıflandırılması gibi mikro görevler olabileceği gibi, programlama işi gibi talepleri daha yüksek olan makro görevler de olabiliyor. Örneğin bu alanda Alman platformlarından biri, clickworker.de., şu anda bir milyonu aşkın crowdworker çalıştırıldığı belirtiliyor[3].

Artık firmalar kadrolu eleman ihtiyaçlarını uygun fiyatlarla internet ağı üzerinden temin ediyorlar. Üstelik crowdworker’ler her yerde ve her zaman kendi istedikleri gibi çalışabiliyorlar. Ancak ne var ki, bu yolla hizmet sunan kişiler sosyal güvenceden de mahrum kalıyorlar[4]

Federal Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın, 2017’de hazırla­dığı bir Araştırma Raporunda crowdworking konusu incelenmiş ve şu sonuca varılmıştır: “Bazıları bunu bir iş olgusu olarak değerlendirirken, bazıları da  daha şimdiden iş piyasasında esaslı bir dönüşüm potansiyeli olarak görü­yor“[5].

Kalabalık çalışma özellikle kolay ve basit karakteri nedeniyle gençleri cezbediyor. Çalışanlar bunu gelir getirici ikinci bir iş olarak görürken, ev ha­nımları veya emekliler de bu mikro platformlarla gelirlerini artırmak için ge­nellikle bu tür platformları kullanıyorlar.

Başta; AppJobber, Workhub, Clickworker, CastingWords, Crowdtap, Amazon Mekanik Türk, Streetspotr, CloudCrowd, Gigwalk, ShopScout, On­line Micro İş İlanları, Mikrodalga ve Kalabalık olmak üzere bir çok platform kalabalık işleme faaliyetinde bulunuyor. Nitekim, kitle kaynak kullanımı için en ünlü örnek Wikipedia olarak biliniyor. Bu platform, makaleleri toplayan, güncelleyen ve bakımını yapan yazarların ve editörlerin çalışmaları ile besle­niyor. Bu bağlamda kitle kaynak kullanımı ile ilgili de temel bir ilkeden bah­sediliyor. “Daha fazla zihin tek bir taneden daha fazlasını bilir”. Böylece bir kitle, bir projeyi canlandırmak için bilgeliklerini ve deneyimlerini birleşti­rir[6].

Bununla birlikte, işverenin iş organizasyonu kapsamında olmayan, süre, yer ve talimat alma bakımından serbestçe hareket eden bu kişiler, iş hu­kuku ve sosyal güvenlik hukuku kapsamı dışında değerlendiriliyor. Çünkü crowdworking çalışma modelinde bağımlılık unsurunun sınırlı oluşu ve çalı­şanların işi nerede ve nasıl ifa edeceği konusundaki serbestliği bu kişilerin bağımsız çalışan olduğunu gösteriyor.

Kalabalık çalışanlar (crowded Employees) İş Hukuku Kapsamında Mıdır Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemNitekim iş hukukunda iş sözleşmesi ile iş görme sözleşmesini birbirinden ayıran en önemli ölçüt bağımlılık olarak biliniyor. Teknolojik gelişmelerle gündeme gelen ve yeni çalışma biçimlerin­den birisi olan kalabalık çalışma (kitle kaynak kullanımı), ekonomik hedef­lere ulaşmak için bir yöntem olarak kabul ediliyor. Belki ilerleyen zaman­larda uzaktan çalışma biçimi olarak iş hukuku kapsamında değerlendirilebi­leceği de öğretide tartışılıyor[7].

Lütfi İNCİROĞLU

[1] İNCİROĞLU, Lütfi, Çalışma Hayatında Esnek Çalışma Uygulamaları, 2. Baskı, İstanbul 2020, s.1; AYKAÇ, Hande Bahar, Platform Ekonomisi: İş Hukukunda Yarattığı Sorunlar Üzerine Bir Değerlendirme, SİCİL, Yıl 2020, Sayı:44, s.70 vd.

[2] YILDIZ, Gaye Burcu, Dijital Emek Platformları Üzerinden Çalışanların Hukuki Statülerinin Belirlenmesi, SİCİL, Yıl 2021, Sayı:46, s.30 vd; AYKAÇ, Platform Ekonomisi: İş Hukukunda Yarattığı Sorunlar Üzerine Bir Değerlendirme, SİCİL, s.70 vd.

[3]https://www.deutschland.de/tr/topic/ekonomi/almanyada-crowdworking-gelece­gin-is-dunyasi-mi: Erişim tarihi:04.03.2025; YILDIZ, Dijital Emek Platformları Üzerinden Çalışanların Hukuki Statülerinin Belirlenmesi, SİCİL, s.30 vd;

[4] YILDIZ, Dijital Emek Platformları Üzerinden Çalışanların Hukuki Statülerinin Belirlenmesi, SİCİL, Yıl 2021, Sayı:46, s.30 vd.; AYKAÇ, Platform Ekonomisi: İş Hukukunda Yarattığı Sorunlar Üzerine Bir Değerlendirme, SİCİL, s.70 vd.

[5] https://www.deutschland.de/tr/topic/ekonomi/almanyada-crowdworking-gelece­gin-is-dunyasi-mi:Erişim tarihi:04.03.2025.

[6] https://transla­te.google.com/translate?hl=tr&sl=en&u=http://www.crowdworker.com/what-is-crowdworking-crowdsourcing/&prev=search:Erişim tarihi: 04.03.2025.

[7] YAYVAK NAMLI, İrem, Dijital Çağ’da Yeni Bir Çalışma İlişkisi Modeli: Crowdworking”, SİCİL, 2019/42, s.136 vd; AYKAÇ, Platform Ekonomisi: İş Hu­kukunda Yarattığı Sorunlar Üzerine Bir Değerlendirme, SİCİL, s.70 vd.

Tüketici Etnosentrizmi ve Gıda Şirketleri Eksenindeki Boykotlar

Tüketici Etnosentrizmi Ve Gıda şirketleri Eksenindeki Boykotlar Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Tüketici Etnosentrizmi ve Gıda Şirketleri Eksenindeki Boykotlar

Dr. Ulduz AZAD

Tüketici Etnosentrizmi Ve Gıda şirketleri Eksenindeki Boykotlar Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemTüm Dünyada olduğu gibi ülkemizde de tüketiciler; uygun fiyat, üstün kalite, güvenilir marka, kişisel yargılar, öznel normlar veya etnosentrizm gibi sebeplerden dolayı ürünler arasında seçim yaparlar. Etnosentrik olan ve olmayan tüketiciler farklı davranış, farklı düşünce ve değer yargıları, farklı istek ve ihtiyaçlara sahiptir.

Küresel markalar etnosentrizm ve boykot akımından etkilenmektedir, bu nedenle küresel ve ulusal (veya global ve yerel) marka tutumlarının tüketici kültürü teorisi çerçevesinde incelenmesi ve gelecekteki pazar yapısı ile ilgili öngörüde bulunma ihtiyacı doğmaktadır.

Peki Boykotlar Daha Çok Gıda Markaları Ekseninde Gelişiyor Olabilir mi? Öyle ise, Sizce Neden?

Gıda tüketimi yalnızca beslenme değil başka ihtiyaçların da giderilmesini gündeme getirmektedir. Büyümekte olan gıda tüketiminde, firmalar rekabet güçlerini arttırabilmek için yabancı marka isimi kullanarak markalarına farklı imaj yaratabilmekte; tersine tüketiciler yabancı gibi görünen markalar yerine yerli markaları tercih edebilmekteler. (Liu, Murphy, Li, 2006).

Etnosentrizm araştırmalarını açıklayan “Tüketici Kültürü Teorisi” (Consumer Culture Theory),  Arnould ve Thompson (2005) tarafından, tüketicilerin kişisel ve sosyal koşullarını, yaşam tarzlarını, kimliklerini ve amaçlarını ortaya koyabilmek için reklamlar, markalar ve maddi ürünlerin sunduğu sembolik anlamlardan faydalanmaları ve onları dönüştürmeleri şeklinde tanımlanmıştır. Teoriye göre, tüketim kültürü ile ilgili çalışmalar dört temel alana dayanmaktadır:

Market Raf Görsel1) Tüketici kimlikleri,

2) Pazaryeri kültürleri,

3) Tüketimin sosyo tarihsel yapılanması ve kitlesel pazaryeri ideolojileri ve

4) Tüketicilerin yorumlayıcı stratejileri’dir.

Literatürde tüketici etnosentrizmi hakkında yapılan çalışmaların çoğu demografik farklılıklar üzerinde durmaktadır. Uluslararası ve ulusal çalışmalarda, etnosentrik tüketicilerin daha düşük gelir ve eğitim düzeyine sahip olduğu ve alt sosyal sınıflarda yer aldığı görülmektedir. Aynı şekilde cinsiyet, eğitim ve gelir düzeyinin etnosentrizm ile ilişkisinin anlamlı olduğunu bulmuştur.

Türkiye’de yapılan çalışmalar, çoğunlukla il bazında incelenmiş ve benzer sonuçlar bulunmuştur. Armağan ve Gürsoy (2011) çalışmalarında, Türk tüketicilerin yerli ürünleri değerlendirirken, gıda ürünlerine; beyaz eşya, elektronik ve tekstil ürünlerine göre daha olumlu baktıklarını belirlemişlerdir. Gıda sektörünü sırasıyla tekstil ve beyaz eşya sektörlerinin takip ettiği ve elektronik ürünlerin ise yerli ürünlerin tercih edilmesi bakımından diğer sektörlere göre son sırada yer aldığı görülmüştür. Yapraklı ve Keser (2013) çalışmalarında, beyaz eşya ve içecek sektörlerinde tüketicilerin etnosentrizm düzeyleri arasında anlamlı bir farklılık olduğunu ortaya koymuşlardır. Bu sonuçlar, tüketicilerin yerli ve yabancı ürünler hakkındaki tercihlerinin ürün gruplarına göre değiştiğini ve tüketicilerin etnosentrizm düzeyleri üzerinde ürün kategorisinin de etkisi olduğunu doğrulamaktadır.

İnsanın temel ihtiyacı olan beslenme, yerleşik düzene geçiş ve tarım ile ilgili insanlık tarihi araştırmaları halen kesinlik kazanmış değil, tarihin sıfır noktası olarak görülen Göbekli tepe kalıntıları sayesinde bugüne kadar doğru kabul edilen birçok teori tartışmalı hale gelmiş, yerleşik düzen ve tarım ile ilgili yeni teoriler ortaya atılmıştır. Tıp biliminin kurucusu olarak kabul edilen Hipokrat’ın yaklaşık 2.500 yıl önce “Besinler ilacınız, ilacınız besininiz olsun” sözünü referans alan günümüz modern insanı sağlıklı beslenmeyi artık daha çok önemsemekte, ve beslenme temel bir ihtiyaç olmanın yanı sıra aynı zamanda sosyalleşme, sağlıklı yaşam, tat alma (zevk) ve kendini ifade etme gibi diğer insani ihtiyaçları da gideren bir araç olarak görülmektedir. Birçok bilgi kirliliğinin olduğu bu alanda gıda tüketimindeki tercihlerin sosyal bilimler çerçevesinde incelenmesi önemli hale gelmektedir.

Tüketici Etnosentrizmi Ve Gıda şirketleri Eksenindeki Boykotlar Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemYazı dizisinin devamında etnosentrizm ile ilgili güncel araştırmalar ve ölçüm parametrelerine değinilecek.

Dr. Ulduz AZAD

“AB, Türk Demir Çeliğine Kotayı Kaldırsın”

Satış Yöneticilerine özel Kurumsal Satış Eğitimi Haber Ab, Türk Demir çeliğine Kotayı Kaldırsın

Ertan: “AB, Türk demir çeliğine kotayı kaldırsın”

Satış Yöneticilerine özel Kurumsal Satış Eğitimi Haber Ab, Türk Demir çeliğine Kotayı KaldırsınEge İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Başkanı Yalçın Ertan, Avrupa Birliği’nin Türk demir çelik ürünlerine uyguladığı kotaların kaldırılmasını istedi.

Finlandiya’nın Başkenti Helsinki’de gerçekleşen Jetco toplantısına Ege İhracatçı Birlikleri’ni temsilen katılan Yalçın Ertan, “Türkiye’nin 2024 yılında Finlandiya’ya ihracatı 463 milyon dolar oldu. Bu ihracatın 60 milyon dolarlık dilimini demir ve demirdışı metaller sektörü yaptı. Bu ihracat rakamımızın daha yüksek seviyelere ulaşması için Avrupa Birliği’nin Türk demir çelik ürünlerine uyguladığı kotaların kaldırılmasını istiyoruz” diye konuştu.

Gemi sanayiinde kullanılan Hollanda profili ürününün Avrupa’daki en önemli tedarikçisi olan bir Türk firmasına anti damping vergisi uygulanmasının haksızlık olduğunun altını çizen Ertan, bu ilave verginin hem Finlandiyalı hem de diğer Avrupalı nihai kullanıcıların maliyetlerini gereksiz yere yükselttiğini ve bunun yeniden incelenmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.

Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Özlem Bakırel ise;  Avrupa Birliği’nin Türk çelik ürünlerine uyguladığı kota miktarlarının daha da düşürüleceği ve kotalar aşıldığında vergilerin artırılacağı söylemlerinin Türk çelik üreticilerini tedirgin ettiğini, bu durumun hem Türkiye hem AB için önlenmesi gerektiğini ifade etti.

Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat’ın da katıldığı Jetco toplantısına Ege İhracatçı Birliklerini temsilen Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Başkanı Yalçın Ertan ve Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Özlem Bakırel ve Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Muzaffer Turgut Kayhan ile Şube Şefi Eda Biricik katılım gösterdi. Toplantının son bölümünde ise çelik firmaları ile tekstil firmaları iki gruba ayrılarak tanıtım sunumlarını gerçekleştirdiler, ardından sektörel değerlendirmelerin ardından işbirliği fırsatlarını görüştüler.

Türk Heyetine Helsinki Büyükelçisi Deniz Çakar Ev Sahipliği Yaptı

Jetco Toplantısı için Finlandiya’ya giden Türk heyetine Helsinki Büyükelçisi Deniz Çakar resepsiyon verdi.

Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat’ın da katıldığı Resepsiyona DEİK Başkanı Nail Olpak, Türkiye Finlandiya İŞ Konseyi Başkanı Evren Dindiren Dönmez, Eximbank temsilcileri, Helsinki Ticaret Müşaviri Sibel Toper Özarslan, Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Erdal Eren ve EİB, UİB, GAİB temsilcileri katıldı.

Jetco Toplantısında; Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat ve Finlandiya Kalkınma İşbirliği ve Dış Ticaret Bakanı Ville Tavio’nun katılımları ile tüm katılımcılar bir araya geldi. Türkiye-Finlandiya 2. Dönem Ekonomi ve Ticaret Ortak Komitesi JETCO protokolü imzalandı ve karşılıklı yatırımları artırma ve ikili ticaret hacmini dengeli şekilde artırma hususunda görüş birliğine varıldı.

Türk Eximbank İle Finnvera Reasürans Anlaşması İmzaladı

Jetco protokolüne ilave olarak iki ülkenin resmi ihracat kredi kuruluşları Türk Eximbank ile Finnvera arasında Reasürans İşbirliği Anlaşması imzalandı. Bu anlaşma ile Türk firmalara daha fazla finansman aracından yararlanma imkanı sağlanacağı ve üçüncü ülkelerdeki projelerde de daha kolay finansmana ulaşabilecekleri ifade edildi.

Türkiye, Finlandiya’ya 2024 yılında 463 milyon dolar ihracat yaparken, bu ihracatın 81 milyon doları taşıt araçları, 62 milyonu hazır giyim, 60 milyonu demir ve demirdışı metaller ile 20 milyon doları teksti sektöründen gerçekleşti.

Satış Yöneticilerine özel Kurumsal Satış Eğitimi Haber Ab, Türk Demir çeliğine Kotayı KaldırsınFinlandiya’ya Ege İhracatçı Birlikleri’nin 2024 yılı ihracatı 44 milyon dolar olurken, hazır giyim sektörü 13 milyon dolar, demir ve demirdışı metaller sektörü 7 milyon dolarlık ihracatla öne çıktı.

 

 

  • – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – –
İnteraktif Satış Eğitimi Yöneticiler Için Ileri Seviye Kurumsal Satış Eğitimi
Yöneticiler için ileri seviye Kurumsal Satış Eğitimi

SATIŞ EĞİTİMİ UYGULAMA ÇALIŞMALARI

SATIŞ MAKALELERİ

Kayıt Formu

Kayıt için Kullanım Şartları ve Gizlilik Politikası ve 6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“KVKK”) Usul ve Esasları Uyarınca Kişisel Verilerinizin Korunması Hakkında Müşteri Aydınlatma Metnin okunması ve kabul edilmesi gereklidir.