Yatırımcılar ile İşletmeler Karaköy’ün Geleceği için Dernek Kurdu

Turizm yatırımlarının tamamlanmasıyla İstanbul’un gece-gündüz odak noktası haline gelecek Karaköy’de yatırımcılar ile işletmeler bir araya geldi. Salıpazarı Liman İşletmeciliği (Galataport), Karaköy Lokantası, Global Yatırım Holding, Ma’Na Restaurant, Seba İnşaat, Kılıç Ali Paşa Hamamı, Akfen Karaköy Gayrimenkul Yatırımları gibi bölgenin geleceğini şekillendiren yatırımcılar ve atmosferini yaratan işletmelerin kurucu üyeleri olduğu Karaköy Güzelleştirme ve Koruma Derneği (Karaköy Derneği) faaliyete geçti.

Karaköy Derneği Başkanı Global Yatırım Holding Genel Sekreteri Gökhan Özer, “Karaköy’ün cazibesi son yıllarda hem İstanbullular hem de yerli ve yabancı turistler bakımından giderek artıyor. Bölgeye ilgi devam eden yatırımların tamamlanmasıyla zirve yapacak. Karaköy’ü Karaköy yapan ruhun varlığını sürdürmesi büyük önem taşıyor. Küçük işletmeler de bölgeye zenginlik katıyor. Bu nedenle semtin 40 yıllık Yıldırım Erkek Berberi de üyemiz oldu” diye konuştu. 

Son yıllarda İstanbul’un cazibe merkezleri arasına giren ve devam eden turizm yatırımlarının tamamlanmasıyla kentin gece-gündüz odak noktası haline gelecek olan Karaköy’de yatırımcılar ile işletmeler bir araya gelerek dernek kurdu. Karaköy Koruma ve Güzelleştirme Derneği (Karaköy Derneği), kuruluş çalışmalarını tamamlayarak faaliyete geçti. Karaköy Derneği’nin kurucu üyeleri arasında Salıpazarı Liman İşletmeciliği (Galataport), Karaköy Lokantası, Global Yatırım Holding, Ma’Na Restaurant, Seba İnşaat, Kılıç Ali Paşa Hamamı, Akfen Karaköy Gayrimenkul Yatırımları, Colonie Bistro & Bar, Rena İnşaat, Akkanat Holding yer aldı.

Bölgenin sahiplenilmesi gerekiyor 

Karaköy Derneği Başkanı Global Yatırım Holding Genel Sekreteri Gökhan Özer, “Karaköy’ün cazibesi son yıllarda hem İstanbullular hem de yerli ve yabancı turistler bakımından giderek artıyor. Bölgeye ilgi devam eden yatırımların tamamlanmasıyla zirve yapacak. Karaköy’ü Karaköy yapan ruhun varlığını sürdürmesi büyük önem taşıyor. Bu yüzden bölgenin sahiplenilmesi gerekiyor” dedi.

Üyeler arasında semt berberi de var
Küçük işletmelerin de bölgeye zenginlik kattığına dikkat çeken Özer, Bu nedenle semtin 40 yıllık Yıldırım Erkek Berberi de üyemiz oldu. Küçük işletmeler yok sayılarak Karaköy’ün ruhu sürdürülemez. O zaman Karaköy, Karaköy olmaz” diye konuştu. Karaköy’e yatırımcı ilgisini devam edeceğini söyleyen Özer, “Derneğimiz aynı zamanda yeni gelecekler ile mevcutlar arasında bağ kuracak bir platform görevi görecek” şeklinde konuştu.

Etki alanı Galata Köprüsü ile Mimar Sinan Üniversitesi arası

Karaköy Derneği’nin ilk genel kurulunu önümüzdeki günlerde yapacağını belirten Özer, şunları söyledi: “Mevzuat açısından bir kısıt olmamakla birlikte, etki alanımızı Kemankeş Mahallesi ile sınırlamak istiyoruz. Yani, Galata Köprüsü ile Mimar Sinan Üniversitesi arasındaki sahil şeridi ile Necatibey Caddesi arasında kalan bölge asıl faaliyet alanımızı oluşturuyor. Küçük, büyük fark etmeden bölgedeki bütün işletmeler ve yatırımcılarla üye olmaları için görüşüyoruz.” Azınlık vakıflarının bölgede ciddi bir varlığı bulunduğunu söyleyen Özer, onları da aralarında görmeyi arzuladıklarını kaydetti.

Yerel yönetimlerle temas noktası 

Seminerler, toplantılar ve festivaller düzenlemeyi hedeflediklerini anlatan Özen, “Yerel yönetimlerle temas noktası olacağız. Sorunların çözümü ve Karaköy’ün ruhunu koruyarak nasıl daha rahat bir nefes alan bir semt olabilmesi için ortak söylem geliştireceğiz” dedi.

Otomotivde İhracat Şampiyonları Belli Oldu

Türkiye ihracatının 12 yıldır üst üste lider sektörü olan otomotiv endüstrisinde 2017 senesinin şampiyon firmaları belli oldu. Geçen yıl 28,5 milyar dolar ihracata imza atan otomotiv firmalarının zirvesinde Ford Otomotiv yer aldı. Otomotivde en çok ihracat gerçekleştiren firmalar sıralamasında Ford Otomotiv’in ardından Toyota Otomotiv ikinci, Tofaş da üçüncü oldu.

Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) verilerine göre otomotiv sektörünün ocak ayı ihracatı da yüzde 10,8 artışla 2 milyar 287 milyon dolar oldu. Bugüne kadarki en iyi ocak ayı ihracat rakamına ulaşan sektör, son iki yıldır aralıksız her ay artış göstermiş oldu. Ocak artışında Otomotiv Yan Sanayi ve Otobüs Minibüs Midibüs ürün gruplarındaki çift haneli artışlar belirleyici olurken, ABD en fazla ihracat yapılan 5. ülke konumuna yükseldi.

OİB Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Sabuncu, “İhracat yaptığımız ülke ve bölgelerdeki pazarların büyümesi, Türkiye araç üretimi ve ihracatındaki artış, yeni modellere olan yoğun ilginin de etkisiyle otomotiv firmalarımız 2017 yılında da başarı grafiğini sürdürdü” dedi.

Türkiye ihracatının 12 yıldır üst üste lider sektörü olan otomotiv endüstrisinde 2017 senesinin şampiyon firmaları belli oldu. Geçen yıl 28,5 milyar dolar ihracata imza atan otomotiv firmalarının zirvesinde Ford Otomotiv yer aldı. Otomotivde en çok ihracat gerçekleştiren firmalar sıralamasında Ford Otomotiv’in ardından Toyota Otomotiv ikinci, Tofaş da üçüncü oldu. İlk üç şirketi sırasıyla Oyak Renault, Kibar Dış Ticaret, Mercedes-Benz Türk, Bosch Sanayi, Man Truck & Bus, ve Goodyear Lastikleri takip etti.

İhracatın lokomotif sektörü 2018 yılına da hızlı başladı. Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) verilerine göre otomotiv sektörünün ocak ayı ihracatı yüzde 10,8 artışla 2 milyar 287 milyon dolar oldu. Böylece bugüne kadarki en iyi ocak ayı ihracat rakamına ulaşan sektörün Türkiye ihracatından aldığı pay da yaklaşık yüzde 19 olarak gerçekleşti. Otomotiv, aynı zamanda Ocak 2016’dan bu yana olmak üzere son iki yıldır aralıksız her ay artış göstermiş oldu. Ocak ayı ihracat artışında Otomotiv Yan Sanayi ve Otobüs Minibüs Midibüs ürün gruplarındaki çift haneli artışlar temel belirleyici oldu. ABD’ye yönelik yüksek oranlı ihracat artışı devam etti, ABD 154 milyon dolar ile en fazla ihracat yapılan beşinci ülke konumuna yükseldi.

OİB Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Sabuncu, “İhracat yaptığımız ülke ve bölgelerdeki pazarların büyümesi, Türkiye araç üretimi ve ihracatındaki artış, yeni modellere olan yoğun ilginin de etkisiyle otomotiv firmalarımız 2017 yılında başarı grafiğini sürdürdü” dedi.

Otomotiv firmalarının ihracat stratejilerini çok iyi belirlediğini ve fuarlar, ticaret ve alım heyetleri gibi çalışmalarla pazar çeşitliliğini artırdığını vurgulayan Orhan Sabuncu, “Geçen yıl yaklaşık yüzde 20 artışla 28,5 milyar dolar ihracata imza atan otomotiv sektörümüz Türkiye ihracatına ivme kattı. Türk otomotiv endüstrisi olarak bu yıl da ihracatımızı kalıcı olarak artırma yolunda çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Ocak ayındaki yaklaşık yüzde 11’lik artış, bunun en iyi göstergesi. 12 yıldır üst üste şampiyon olan sektörümüzün liderliğini sürdürmesinde katkısı olan tüm firmalarımızın başarılarının devamını diliyorum” dedi.

Otomotiv yan sanayide artış yüzde 24 oldu

Ocak ayında mal grupları bazında Otomotiv Yan Sanayi ihracatı yüzde 24 artışla 896 milyon dolar olurken, Binek Otomobil ihracatı yüzde 4 artışla 954 milyon dolar, Eşya Taşımaya Mahsus Motorlu Taşıtlar ihracatı yüzde 16 azalışla 268 milyon dolar ve Otobüs-Minibüs-Midibüs ihracatı da yüzde 31 artışla 116 milyon dolar olarak gerçekleşti. Otomotiv yan sanayinde en büyük pazar olan Almanya’ya ihracat yüzde 20 artarken, Fransa’ya yüzde 22, Romanya’ya yüzde 50, İtalya’ya yüzde 29, Birleşik Krallık ve ABD’ye de yüzde 26’şar oranda arttı. Binek Otomobillerde en büyük pazar olan Fransa’ya ihracat yüzde 9 azalırken, İtalya’ya yüzde 30, Birleşik Krallık’a yüzde 27, Almanya’ya yüzde düşüş yaşandı. Artışın yüzde 100 olduğu ABD, bu mal grubunda en fazla ihracat yapılan ikinci ülke konumuna yükseldi. Eşya Taşımaya Mahsus Motorlu Taşıtlarda en büyük pazar olan Birleşik Krallık’a ihracat yüzde 39, Fransa’ya yüzde 14, Slovenya’ya yüzde 29 düşerken, İtalya’ya yüzde 12 arttı. Otobüs-Minibüs-Midibüs ürün grubunda ise ihracat İtalya’ya yüzde 457, İspanya’ya yüzde 149, Hollanda’ya yüzde 58 arttı.

Almanya’ya ihracat yüzde 8 arttı

Ülke bazında en büyük pazar olan Almanya’ya ihracat yüzde 8 artışla 349 milyon dolar, Fransa’ya yüzde 2 artışla 238 milyon dolar olurken, İtalya’ya yüzde 1,5 düşüşle 219 milyon dolar, Birleşik Krallık’a yüzde 22 düşüşle 194 milyon dolar olarak gerçekleşti. Ocak ayında ABD’ye yüzde 371, Fas’a da yüzde 96 artış kaydedildi. ABD’ye olan artışta binek otomobiller ihracatının yüzde 100, yan sanayi ihracatının yüzde 26 artması etkili oldu.

Ülke grubu bazında da Avrupa Birliği Ülkelerine ihracat yüzde 3 artışla 1,7 milyar dolar olurken, AB Ülkeleri toplam ihracattan yüzde 75 pay aldı. Kuzey Amerika Serbest Ticaret Bölgesine ihracat yüzde 285 artarken, Bağımsız Devletler Topluluğu Ülkelerine yüzde 36, Afrika Ülkelerine yüzde 19 artış oldu.

Mehmet Zorlu Vakfı (MZV) gençleri Türkiye’nin önde gelen girişimcileriyle buluşturdu

Mehmet Zorlu Vakfı’nın (MZV), 3 yıldır düzenlediği 21. Yüzyıl Yetkinlikleri Eğitim Programı çerçevesinde Zorlu PSM’de düzenlenen girişimcilik başlıklı derste gençler, Türkiye’nin önde gelen girişimcilerini dinleme ve tecrübelerinden yararlanma fırsatı yakaladıkları benzersiz bir deneyim yaşadı.


Zorlu Holding Yönetim Kurulu Üyesi Emre Zorlu: “ABD’de yeni açılan işyerlerinin yüzde 90’ı start-uplardan oluşuyor. Eğer bir ülkede toplumsal bir dönüşüm ve istihdam artışı isteniyorsa, kurumların ve şirketlerin mutlaka start-uplara yatırım yapması gerekir.”

MZV tarafından üç yıldır düzenlenen ve içeriği ile Türkiye’de bir ilk olan 21. Yüzyıl Yetkinlikleri Eğitim Programı, gençleri güven dolu bir geleceğe hazırlamaya devam ediyor. MEF Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erhan Erkut liderliğinde yürütülen 21. Yüzyıl Yetkinlikleri Eğitim Programı’nda, eğitimin önemli parçalarından biri olan “Girişimcilik” dersi Zorlu PSM Sky Lounge’de gerçekleştirildi.

Uygulamalı ve pratik eğitimleriyle gençlerin birçok konuda deneyimleyerek öğrenmelerine katkı sağlayan 21. Yüzyıl Yetkinlikleri Eğitim Programı kapsamında bu kez kariyer yolunda gençlerde farkındalık oluşturmak adına Türkiye’nin her biri kendi alanında isim yapmış değerli girişimler, öğrencilerle buluşturuldu.

MZV bursiyerlerinin katıldığı etkinlikte Okan Kara, Bahtiyar Yurtoğlu, Hasan Aslanoba Başar Kaya, Arzu Eryılmaz, Can Yücaoğlu, Gamze Cizreli, Emre Kurttepeli, Hande Çilingir, Bora Yılmaz, Numan Numan, Murat Tortopoğlu, Ayşe İnal, Aytül Erçil, Burak Büyükdemir, Eray Erdoğan, Okan Şencan ve Jason Lau gibi birçok değerli konuşmacı girişimcilik deneyimleri ve girişimcilik ekosistemi ile ilgili tecrübelerini gençlerle paylaştı. Etkinlik çerçevesinde ayrıca Prof. Dr. Erhan Erkut, Zorlu Holding Yönetim Kurulu Üyesi Emre Zorlu ve Vestel Ventures Genel Müdürü Metin Salt ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdi.

Zorlu Holding Yönetim Kurulu Üyesi Emre Zorlu: “Eğer bir ülkede toplumsal bir dönüşüm ve istihdam artışı isteniyorsa, kurumların ve şirketlerin mutlaka start-uplara yatırım yapması gerekir.”

İnovasyonun eskiden de olduğunu ama bugün inovasyon tanımının çok değiştiğini dile getiren Zorlu Holding Yönetim Kurulu Üyesi Emre Zorlu; “İnovasyon herhangi bir şirketin ayakta kalabilmesi için çok önemli. Bu, 1950’de de böyleydi, bugün de böyle, 2050’de de böyle olacak. Fakat bugün inovasyonun tanımı çok genişledi. Bugün artık sadece ürünün üzerinde inovasyon yapmak yetmiyor. İş modeli de dahil olmak üzere bir çok alanda inovasyon yapmak gerekiyor. Tüm bunları şirket içerisinde çözmek kolay değil. Çünkü ortak aklı kullanma ihtiyacı var. Bunun için de start-uplar büyük bir önem taşıyor. Örneğin ABD’de yeni açılan işyerlerinin yüzde 90’ı start-uplardan oluşuyor. Bu gerçekten yüksek bir oran. Eğer bir ülkede toplumsal bir dönüşüm ve istihdam artışı istiyorsanız mutlaka start-uplara destek olmalısınız” dedi. Kurum içi girişimciliğin de çok önemli bir güç olduğunu dile getiren Emre Zorlu sözlerini şöyle sürdürdü: “İnsan kaynağının potansiyelini ortaya çıkarmanın yolu kurum içi girişimciliği geliştirmekten geçiyor. Farklı düşünen, farklı fırsatları nasıl değerlendirebileceğimizi ortaya çıkaran insan kaynağına sahip çıkmak gerekiyor. Çünkü girişimci ruha sahip olan çalışanlar aslında inovasyonun da asıl kaynağını oluşturuyor. Bizim gibi büyük şirketler bu değerleri iyi anlayıp onlara destek vermeli.”

Vestel Ventures Genel Müdürü Metin Salt: “Vestel Ventures ile start-uplara Zorlu Grubu’nun kapılarını açıyoruz”

Start-upların girişimcilik ekosistemi içerisinde çok önemli bir yer tuttuğunu ifade eden Vestel Ventures Genel Müdürü Metin Salt ise, Vestel Ventures ile start-uplara finansal desteğin çok ötesinde katkılar sağladıklarını dile getirdi. Salt sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün şirketler için açık inovasyon çok önemli bir güç olarak karşımıza çıkıyor. Biz de açık inovasyon ile dışarıdaki tüm kaynakları içeriye, içerdeki kaynaklarımızı da dışarıya açarak bir ekosistem yaratıyoruz. Zorlu Holding gibi Türkiye’nin önde gelen gruplarından biri olarak bunu aynı zamanda topluma olan bir borcumuz olarak görüyoruz. Start-up denince de akla ilk gençler geliyor, en yenilikçi girişimler hep onlardan çıkıyor. Biz de Vestel Ventures ile start-uplara Zorlu Grubu’nun kapılarını açıyoruz. Standart bir yatırımcı girişimciye sadece finansal destek verir ve yaptığı yatırımın sağlayacağı kazanca odaklanır. Oysa bizim Vestel Ventures ile getirdiğimiz model, start-uplara mentorluktan, Ar-Ge’ye, operasyonel destekten pazarlamaya kadar uzanan geniş bir ölçekte destekler sunuyor. Ortaklıkta hiçbir zaman çoğunlukta olmuyoruz. Biz yardımcı konumdayız, sahip olduğumuz imkanlarla girişimcilerinin önünü açıyoruz.”

21. Yüzyıl Yetkinlikleri Eğitim Programı

21. Yüzyıl Yetkinlikleri Eğitim Programı; gençlerin 21. Yüzyıl gereklerine uygun donanıma sahip olmasını misyon edinmiş, Türkiye’nin eğitim alanında öncü akademisyenlerinden biri olan MEF Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erhan Erkut liderliğinde yürütülüyor. Programa üniversitelerin ikinci, üçüncü ve dördüncü sınıfına devam eden MZV bursiyerlerinin yanı sıra Zorlu Grubu çalışanlarının çocukları, Türkiye’nin önde gelen vakıflarının yönlendirdiği bursiyerler ve sınıf kapasitesi kapsamında dışarıdan gelen taleplerin değerlendirilmesi sonucu kabul edilen öğrenciler katılıyor. Dersler, www.mzv.org.tr web adresi üzerinden yapılan canlı yayın sayesinde herkese açık olarak gerçekleştiriliyor.

Kapsamı ve içeriği ile Türkiye’de bir ilk olan program, ders ortamında eğitim, online destek, bitirme projesi, yaz dönemi stajı, staj sonrası deneyim paylaşımı gibi uygulamaları ile fark yaratıyor. “Kariyer Planlama”, “Yetkinlikler”, “Excel ile Modelleme” ve “Girişimcilik” gibi ana başlıklarda gerçekleştirilen programda, yetkinliklerin geliştirilmesi için bireysel projeler ve grup projeleri gibi birçok uygulamaya da yer veriliyor. Düzenlenen eğitimlerle gençlerin, sadece akademik, teknik ve profesyonel bilgi ile değil aynı zamanda 21. yüzyılın gerektirdiği beceri ve yetkinlikler ile donanmaları için destek veriliyor. Ayrıca eğitimler boyunca tasarım odaklı düşünme ve networking başta olmak üzere birçok yan etkinlik de düzenleniyor.

Programın bir parçası olarak düzenlenen MZV Gençlik Zirvesi’nde ise gençler başarıları ile pek çok kişiye ilham veren alanında uzman konuşmacıları dinleme fırsatı yakalıyor. MZV bursiyerlerinin yanı sıra tüm Türkiye’den üniversite ve lise öğrencilerinin ücretsiz katılımına açık olan etkinliğe, ilk iki yılında toplam 3500 genç katıldı.

PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu’na plastik sektöründen tam destek

Plastik sektörünün dinamizmi ve büyümesini sürdürmesi için pek çok projeye imza atan, sektörü uluslararası platformda başarıyla temsil eden PAGEV, Genel Kurul toplantısını yaptı. PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu’nun sektörün tam desteğini aldığı ve güven tazelediği Genel Kurulda, Eroğlu’nun listesindeki isimler PAGEV Yönetim Kuruluna seçildi. PAGEV Genel Kurulu, İKMİB seçimleri öncesi plastik sektöründeki eğilimi ortaya koyması bakımından önem taşıyor.

Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı’nın (PAGEV), Genel Kurul Toplantısı, Küçükçekmece PAGEV Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde üyelerin geniş katılımıyla gerçekleştirildi. Toplantıda görev süreleri dolan üç yönetim kurulu ve bir denetim kurulu üyeliği için seçim yapılırken PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu’nun desteklediği liste sektör temsilcilerinden tam destek almayı başardı. Başkan Yavuz Eroğlu, geçen seneki Genel Kurula rakipsiz olarak girmiş, oybirliği ile yeniden PAGEV Başkanlığına seçilmişti. Genel Kurul’da da güven tazeleyen ve plastik sektörünün desteğini arkasına alan Başkan Eroğlu, böylece üçüncü kez yapılan ara seçimlerin her birinde desteklediği adayların kazanmasını sağlamış oldu.

Genel Kurulda yapılan seçim sonrası PAGEV Yönetim Kurulu şöyle şekillendi; PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, Birinci Başkan Yardımcısı Ahmet Meriç, İkinci Başkan Yardımcısı Ali Zeki Karadeniz. Sayman Üye Abdullah Karatepe, Sekreter Üye Aziz Özay, Burak Önder, Eren Ünlü, Orhan Göçer, Oğuzcan Çetinalp, Cevat Taşkan ve Alper Varınca Yönetim Kurulu Üyesi.

PAGEV Genel Kurulu, İhracatçı Birlikleri ve Oda Seçimleri öncesi plastik sektörünün nabzını tutması bakımından önemli bir işaret niteliğindeydi. PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, toplantıda yaptığı konuşmada PAGEV’in ihracatçı birlikleri ve oda seçimlerindeki gücünü zayıflatmak için halihazırda birlik yönetimindeki tüm grupların bir araya gelerek seçim öncesi karalama kampanyaları yaptıklarını ancak Genel Kurulun bu içi boş karalamalara neredeyse üç katı bir oy farkıyla cevabını verdiğini belirtti.

Eroğlu, “PAGEV her dönem sektörün üst kuruluşları olan İhracatçı birlikleri ve Odalarda aktif bir çalışma içinde olmuştur. Bu aktivitesini de bir adım yukarı taşıyacaktır. Genel Kurulumuzdan aldığımız tam destekle hızımızı daha da arttırarak yolumuza devam edeceğiz” dedi.

PAGEV YÖNETİM KURULU

Başkan Yavuz Eroğlu

Birinci Başkan Yardımcısı Ahmet Meriç

İkinci Başkan Yardımcısı Ali Zeki Karadeniz

Sayman Üye Abdullah Karatepe

Sekreter Üye Aziz Özay

Yönetim Kurulu Üyesi Burak Önder

Yönetim Kurulu Üyesi Eren Ünlü

Yönetim Kurulu Üyesi Orhan Göçer

Yönetim Kurulu Üyesi Oğuzcan Çetinalp

Yönetim Kurulu Üyesi Cevat Taşkan

Yönetim Kurulu Üyesi Alper Varınca

Yönetim Kurulu Yedek Üye Ömer Ertemiz

Yönetim Kurulu Yedek Üye Yusuf Pala

Yönetim Kurulu Yedek Üye Murat Erkan

Yönetim Kurulu Yedek Üye Hamdi Yazır

Yönetim Kurulu Yedek Üye Abdurrahim Bekgöz

Yönetim Kurulu Yedek Üye İlker İnan

PAGEV DENETİM KURULU

Ahmet Şekeroğlu

Dursun Cemal Bak

Şaban Gülbahar

PAGEV DENETİM KURULU YEDEK

Kazım Öztürk

Aziz Turan

Ersoy Kaya

Maden ihracatı ocak ayında yüzde 19.36 artarak 391,5 milyon dolar oldu

Maden sektöründeki ihracat artışını değerlendiren İstanbul Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Aydın Dinçer “2018 hedefimiz 6 milyar dolar. Madenleri işletmek icin gerekli izinlerin alınmasüreçlerini hızlandırabilirsek ekonomimizin ana damarlarından biri olan sektörümüz, daha da gelişerek cari açığa pozitif katkısını artırarak sürdürecektir” dedi.

2018 yılının ilk ayında maden ihracatı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 19,36 artarak,391,5 milyon dolar (391.531.952 dolar) olarak gerçekleşti. Ocak ayında doğaltaşta değerde yüzde 17,38 miktar bazında ise yüzde 24,79 artış kaydedildi. Diğer madencilik ürünlerinde ise artış oranı değerde yüzde 20,63 olarak gerçekleşti.

Ocak ayı ihracatında pek çok yeni ülke pazarı yer alırken, geçen sene düşük miktarlardaihracat gerçekleşen,Burkina Faso, Cibuti, Moldavya, Somali, Kırgızistan, Kongo, Tacikistan, Dominik Cumhuriyeti, Mozambik, Gine, Honduras, Hong Kong, Arjantin, Lübnan, Ukrayna, Slovenya, Zambiya, Peru, Macaristan, Bahreyn, Yeniz Zelanda, İrlanda, Karadağ,Maldiv Adaları, Özbekistan, Angola, Malta, Sudan, Bosna-Hersek ve Afganistan’a olan ihracatta çok yüksek oranlarda artış gerçekleşti.

2017’nin ocak ayında maden ihracı olmayan Svaziland, Grenada, Senegal, Benin,Bolivya, Trinidad ve Tobago, Filipinler, StKitts ve Nevis, Uganda, Kamerun, Aruba, Dominika, Togo, Trakya Serbest Bölgesi, Papua Yeni Gine, Ruanda, Gambiya veGuyana’yabu yılın aynı döneminde ihracat gerçekleşti.

En çok maden ihracatı yapılan ilk 20 ülke içinde yer alan Hollanda, Almanya,İspanya, Avusturya, Hindistan ve Suudi Arabistan’la ihracatta geçen yılın aynı dönemine göre düşme yaşanırken, Belçika, Avustralya, Güney Kore Cumhuriyeti, Kanada, İsveç, İngiltere’ye maden ihracatı arttı.Ayrıca, Portekiz, Singapur, Nijerya ve Meksika,Ocak ayında Türkiye’nin pazar payının çok ciddi olarak artırdığı ülkeler arasında yer aldı.

Doğaltaş ihracatı ise ocakta yüzde 17.38 artışla 150.996.958 dolar olarak gerçekleşti. En yüksek doğaltaş ihracatının ihracatın gerçekleştiği ilk 10 Pazarise Çin, ABD, Hindistan, İsrail, Suudi Arabistan, Irak, Fransa, Ürdün ve Suriye oldu.

Hedef ülkeler

İstanbul Maden İhracatçıları Başkanı Aydın Dinçer, yeni Pazarlar konusunda çalıştıklarını aktardı. Ocak ayı rakamlarının da yeni pazarlarda gelişme olduğunu ortaya koyduğunu ifade eden Dinçer İMİB’te hem yeni pazarlar oluşturmak hem de pazar payını artırmak üzere üyelere pazarların durumuna ilişkin detaylı bir bilgi gönderdiklerini belirtti. Çalışma sonucunda dünyada işlenmiş mermer ve traverten ithalatı yapan, ancak Türkiye’nin yüksek oranlarda ihracat yapamadığı ve/veya rakiplerimiz olan İtalya, İspanya ve Çin’den daha az ihracat yaptığı, dünya ithalatından yüksek oranda pay alan ülkeler hedef olarak belirlendi. Bu çalışma sonucunda hedef olarak belirlenen ilk 10 ülke Hindistan, Güney Kore Cumhuriyeti, Kanada, Katar, Meksika, Lübnan, Hong Kong, Rusya, Singapur ve Malezya oldu.

2018 yılı çok önemli

Yıla iyi bir başlangıç yaptıklarını belirten ve 2017 yılında maden ve doğal taş ihracatının yüzde 24 artışla 4.69 milyar dolar olduğunu ve bu büyüme oranıyla 2023 hedeflerine hızla yaklaştıklarını hatırlatan Dinçer, “Maden ihracatı için 15 milyar dolar olarak hedeflenen 2023 yılı hedeflerine ulaşabilmek için bu büyüme oranlarını korumalıyız. 2018 yılı hedefimiz 6 milyar dolar. Madenleri işletmek icin gerekli izinlerin alınmasüreçlerini hızlandırabilirsek ekonomimizin ana damarlarından biri olan sektörümüz daha da gelişerek cari açığa pozitif katkısını artırarak sürdürecektir” dedi.

Maden sektörünün, Türkiye ekonomisine katkısının diğer sektörlere hammadde sağladığı için çok daha büyük boyutlu olduğunun altını çizen Dinçer, “Sektörümüz ithal malzeme kullanılmadan yerli kaynakların kullanılmasıyla ve ekonomiye 40 milyar dolara yakın katkı sağlamasıyla ekonomi için vazgeçilmez bir değerdedir. Büyüme oranlarını koruyabilmemiz için maden izinlerinin hızlanmasını bekliyoruz” diye konuştu.

Pozitif ayrımcılık istiyoruz

2018 yılında maden ve doğal taş sektörünün yüzde 20 büyümeyle 6 milyar dolarlık ihracat hedeflediğini ifade eden Dinçer şöyle devam etti:

Biz madenlerde üretimi artırmak zorundayız. Üretim artışı, ihracatı olumlu yönde etkileyecek ve aynı zamanda Türkiye’de kullanılan bu hammaddelerin ithalatının da önüne geçilmiş olacak. Dolayısıyla cari açığa da olumlu katkıda bulunarak iki katı değer sağlamış olacağız. Biz tüm bu nedenlerle özellikle işletme izinlerinin hızlandırılması konusunda madenlere yönelik bir pozitif ayrımcılığa ihtiyaç duyuyoruz.”

Maden sektörünün tüm diğer sektörlere hammadde üretmesi dolayısıyla 40 milyar dolara yakın bir değer oluşumuna katkıda bulunduğunu belirten Dinçer “Maden sektörü seramikten çimentoya, inşaat demirinden ilaca kadar pek çok mamule hammadde sağlıyor. Maden bakımından zengin olduğumuz halde bakır ve kömür ithal etmek zorunda kalabiliyoruz. Biz madenlerde üretimi artırmak zorundayız. Üretim artışı, ihracatı olumlu yönde etkileyecek ve aynı zamanda Türkiye’de kullanılan bu hammaddelerin ithalatının da önüne geçilmiş olacak. Dolayısıyla cari açığa da olumlu katkıda bulunarak iki katı değer sağlamış olacağız. Biz tüm bu nedenlerle özellikle işletme izinlerinin hızlandırılması konusunda madenlere yönelik bir pozitif ayrımcılığa ihtiyaç duyuyoruz” dedi.

Sağlıksız beslenme, sigara, obezite ve hareketsiz yaşam dünyada kanserin hızla artmasına neden oluyor

Mesane Kanserinde Erken Teşhis ve Doğru Tedavi Hayat Kurtarıyor

Çağımızın hastalığı olan kanser, dünyada ölüm nedenleri arasında ilk sıralarda yer alıyor. Günümüzde en sık görülen kanser türünden biri olan mesane kanserinin, özellikle 65 yaş ve üzeri, sigara kullanımı olan ve genetik yatkınlığı yüksek erkeklerde tespit edildiğini belirten Pierre Fabre İlaç Türkiye Genel Müdürü Dr. Hande Demirdere “Mesane kanserinin ilk belirtileri; idrar yaparken ağrı ve kanamadır. Hastaların bir kısmında idrardaki bu kanam pıhtılı olabilmektedir. Bu tarz şikayetleri olan kişiler, vakit kaybetmeden bir üroloji uzmanına başvurmalıdır” dedi.

Kanser tedavisinde erken teşhisin önemini vurgulayan Demirdere, “Diğer kanser türlerinde olduğu gibi mesane kanserinde de erken tanı hayat kurtarmaktadır. Risk grubundaki hastaların belirli aralıklarla basit bir idrar tahlili yaptırarak idrarlarında gizli kanama olup olmadığını kontrol ettirmesi, hastalığın erken teşhis edilmesi açısından fayda sağlamaktadır. Erken evrede konulan tanının ardından doğru tedavinin hayat kurtarıcı olması mesane kanserinde dikkat çekici noktayı oluşturuyor” dedi.

Kanserin temel nedeni beslenme, tütün kullanımı ve obezite olarak belirtilmektedir. Hareketsiz yaşam tarzını getiren çalışma biçimi, devamlı bilgisayar kullanımı, yalnız günümüz için değil, gelecek nesiller için de tehlike arz etmektedir. Dünya Kanser Raporu’na göre, 2030 yılında kanser birinci ölüm nedeni olacağı ve kanser vakalarındaki artışın ise yüzde 50’yi bularak, her yıl 15 milyon kişinin kansere yakalanacağı öngörülmektedir.

Pierre Fabre İlaç Türkiye Genel Müdürü Dr. Hande Demirdere sözlerine şöyle devam etti; “İnsan sağlığına hizmet eden bir ilaç firması olarak görevimiz, kanser hastalarına tedavi seçeneği sunarak, zorlu olan hastalık ve tedavi sürecini rahatlatmaya ve iyileşmelerine katkıda bulunmaktır. Yıllar içinde edindiğimiz tecrübemizi, global anlaşmalarla güçlendirerek tedavi alanlarına yeni ilaçlar eklemeyi hedeflemekteyiz” dedi.

Pierre Fabre İlaç hakkında

Pierre Fabre Grubu, ar-ge kültürüne, etik ve farmasötik değerlere sahip, 50 yılı aşkın süredir halk sağlığına hizmet eden ikinci büyük bağımsız Fransız farmasötik firmasıdır. 130 ülkedeki 13 bini aşkın çalışanı, firmanın ilaç, aile sağlığı ve dermo-kozmetik alanlarındaki mükemmeliyetçilik ve yenilikçiliğe duyduğu arzuya ortak olmaktadır. Grup 2016 yılında 2,282 milyon Euro ciroya ulaşmıştır ve cirosunun %60’ı uluslararası çalışmalardan elde edilmektedir. 47 ülkede iştiraki bulunan Pierre Fabre Grubu, 130 ülkede faaliyet göstermektedir. Grup, her yıl ilaçtan elde ettiği karın % 20’sini Onkoloji, Dermatoloji, Nöropsikiyatri alanlarında yürütmekte olduğu Ar&Ge çalışmalarına aktarmaktadır.

2017 Konut İstatistikleri Sektörün Geleceği için Hangi Mesajları Veriyor?

Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden olan konut ve inşaat sektörü eski dinamizmini kısmen kaybetmiş olsa da halen ekonominin itici güçlerinden biri olma özelliğini sürdürüyor. Türkiye İstatistik Kurumu(TÜİK) tarafından açıklanan 217 konut satış istatistikleri, sektörün kısa vadeli geleceği hakkında da fikir veriyor.

% 5.1’lik büyüme sağlandı

TÜİK verilerine göre 2017 yılında konut satışlarının bir önceki yıla göre %5.1 artış sağladığını belirten Nazenin Proje Yönetim Kurulu Üyesi Kaan Pehlivan şu değerlendirmelerde bulundu; “İnşaat sektörünün genelinde bir durağanlık var elbette ancak bu durum konut satışlarındaki kadar değil. Şu an konut stoğunda bir artış grafiği var. Ancak biz bahar aylarından itibaren bu stoğun yeniden düşüş grafiğine geçmesiyle birlikte konut satışlarının ve inşaat sektörüne dair diğer grafiklerin daha büyüm adımlarla yükselişe geçeceğini ön görüyoruz.

İstanbul 238.383 konut satışı ile toplam satışlardan aldığı %16,9 pay ile yine konut sektörünün kalbi oldu. Satış sayılarına göre İstanbul’u, 150.561 konut satışı ve %10,7 pay ile Ankara, 84.184 konut satışı ve %6 pay ile İzmir izledi. En az satış ise 124 konut ile Hakkari’de gerçekleşti. Türkiye genelinde satılan konutların 473.099 tanesi ipotekli, 936.215 tanesi ise diğer satış türünde gerçekleşti.”

“Bölgesel konular sektöre etki etmiyor”

Türkiye’nin bölgesinde yaşanan politik durumların hem ekonomik hem de sektörel seyri ciddi derecede etkilemediğini ifade eden Kaan Pehlivan, 2017 yılında yabancılara konut satışının %22,2 oranında arttığına dikkat çekti. Türkiye’nin bölgesinde her ne olursa olsun ülkenin her zaman cazibe merkezi olacağını belirten Kaan Pehlivan şöyle devam etti; “Türkiye genç nüfusu, dinamik ekonomisi ile çok büyük global problemler dışında diğer sorunlardan etkilenmeyecek bir ilerleme, büyüme bağışıklığına sahip bir ülkedir. Son yıllarda ülke içinde ve bölgemizde bir çok soruna, savaşlara şahit olduk. Ama büyüme istatistiklerimiz her şeye rağmen yukarı doğru ilerledi. Yabancıların Türkiye’den konut alım grafikleri de bu güvenin bir göstergesidir. Örneğin 2017 yılında yabancıların konut alımları bir önceki yıla göre %22,2 artış gösterdi. Diğer taraftan yabancıların ülkemizden konut alımlarıyla ilgili dönem dönem endişeler dile getiriyor. Ben bu endişeleri çok yersiz buluyorum. Çünkü globalleşen, cazibe merkezi olan her ülkede bu istatistikler yukarı doğru bir seyir izler. Zaten yabancıların aldıkları konut miktarı toplam satış içerisinde %1 kadar bile değildir.“

Kadınların konut sahibi olma oranı artıyor

İş hayatına ve sosyal hayata daha çok katılım sağlamaya başlayan kadınların konut edinme istatistikleri de yüzleri güldürüyor. Kadınların özellikle son dönemdeki bu çabalarını yakından takip ettiklerini belirten Kaan Pehlivan sözlerini şöyle tamamladı; “2017 yılında satılan konutların %29.1’i kadınlar tarafından satın alınırken, % 2.1’nin kadın ve erkekler tarafından ortaklaşa satın alındığını görüyoruz. Birkaç yıldır bu istatistikler birbirine yakın olsa da geçmiş yıllarda aradaki fark çok daha derindi. Kadınlarımızın konut sahibi olmaları onları sosyal hayatta daha güçlü kılıyor ve bizi de çok mutlu ediyor.”

CNR İMOB’da, 190 bin yerli ve yabancı ziyaretçi ağırlandı

CNR EXPO’da gerçekleştirilen 14’üncü Uluslararası İstanbul Mobilya Fuarı’nda CNR İMOB) ziyaretçi rekoru kırıldı. Fuarın yabancı ziyaretçisinde geçtiğimiz yıla göre yüzde 50 artış oldu.

Sektörün ihracatına önemli oranda katkı sunan CNR İMOB’u 63 bin 655’i yabancı, 126 bin 279’u yerli olmak üzere toplam 189 bin 934 kişi ziyaret etti.

Dünyanın en büyük iki mobilya fuarından biri olan 14.Uluslararası İstanbul Mobilya Fuarı’nda (CNR İMOB) ziyaretçi rekoru kırıldı. CNR Holding kuruluşlarından İstanbul Fuarcılık ve Mobilya Dernekleri Federasyonu (MOSFED) iş birliğiyle gerçekleştirilen fuar, 600 firma 1000’in üzerinde markasını ziyaretçilerle buluşturdu. Firmaların sergilediği modern, klasik, eskitme mobilya ile yatak, aksesuar, sandalye gibi ürün gurupları, alıcılar tarafından yoğun ilgi gördü.

Yabancı ziyaretçi sayısında yüzde 50 artış
Aralarında Almanya, İtalya, Çin, ABD, Suudi Arabistan, Fransa, Rusya’nın da olduğu, 120’ye yakın ülkeden yabancı alım heyetinin geldiği CNR İMOB Fuarı, ziyaretçi akınına uğradı. Fuarı 63 bin 655’i yabancı, 126 bin 279’u yerli olmak üzere toplam 189 bin 934 kişi ziyaret etti. Yabancı ziyaretçi sayısında geçen yıla göre yüzde 50 oranında artış yaşandı. Böylece 14’üncü CNR İMOB Fuarı’nda ziyaretçi sayısı açısından en yüksek rakama ulaşıldı.
CNR EXPO Yeşilköy’de 6 gün boyunca açık kalan fuarda, sektör temsilcileri, özellikle yabancı alıcılar ile yeni iş bağlantıları kurarak ihracat oranlarını da artırdı.

7 ülkeden 50 ithalatçı “Alım Heyeti” ile Agroexpo Fuarı’na geldi

Agroexpo Fuarı’na Alım Heyeti dopingi. Türk Tarım Sektörünün en büyük ve en önemli buluşma noktası olan ve Türk üreticileri ile dünya pazarları arasında köprü görevi gören 13. Agroexpo Uluslararası Tarım ve Hayvancılık Fuarı’na, Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) “Alım Heyeti Organizasyonu” düzenledi.

Azerbaycan, Karadağ, Kazakistan, Bulgaristan, Kamerun, Moldova ve Yunanistan’dan 50 firma “Alım Heyeti Organizasyonu” kapsamında Agroexpo Uluslararası Tarım ve Hayvancılık Fuarı’nda 50 civarında Türk firması ile ikili iş görüşmeleri gerçekleştirdi.

Ege Bölgesi’nin tarım ürünleri ihracatında lider konumda olduğuna işaret eden Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı Nurettin Tarakçıoğlu, 2017 yılında EİB üyelerinin 4 milyar 24 milyon dolarlık tarım ürünleri ihraç ettiğini hedeflerinin bu rakamı 5 milyar dolara çıkarmak olduğunu kaydetti.

Alım heyetine katılan ülkelere ihracatımız yüzde 42 arttı

Fuarların ticari bağlantıların kurulmasına çok elverişli bir zemin hazırladığı bilgisini veren Tarakçıoğlu, “Agroexpo Fuarı, bu yıl Ekonomi Bakanlığı’nın destek verdiği fuarlar kapsamına alındı. Bu destek Agroexpo için itici güç olacak ve fuar önümüzdeki yıllarda daha da büyüyecek. Bu yıl, 110 bin metrekare alanda 60 ülkeden 850 katılımcı bu fuara katılıyor. Ekonomi Bakanlığı’nın desteğiyle düzenlediğimiz 2018 yılının ilk “Alım Heyeti Organizasyonu”nda firmalarımız verimli iş görüşmeleri gerçekleştirdi. Bu organizasyonun meyvelerini önümüzdeki süreçte toplayacağız. Bu 7 ülkeye EİB’den yapılan ihracat 2017 yılında yüzde 42 artış göstererek 462 milyon dolara yükseldi. Kısa vadede bu ülkelere 1 milyar dolar ihracat gerçekleştirebilecek potansiyel var” şeklinde konuştu.

Ekonomi Bakanlığı’nın koordinasyonu ve Ege İhracatçılar Birliği’nin organizasyonu ile düzenlenen “Alım Heyeti Organizasyonu”na katılan Azerbaycan, Karadağ, Kazakistan, Bulgaristan, Kamerun, Moldova ve Yunanistan’a Ege İhracatçı Birlikleri’nin 2016 yılı ihracatı 326 milyon dolar seviyesinde iken, 2017 yılında bu rakam yüzde 42’lik artışla 462 milyon dolara yükseldi.

Bu ülkeler arasında en fazla ihracat yapılan ülke ise; 210 milyon dolar ile Yunanistan oldu. Yunanistan’ı, 159 milyon dolarlık ihracatla Bulgaristan takip ederken, EİB’li ihracatçılar, Azerbaycan’a 56 milyon dolar ihracat gerçekleştirdi. Kazakistan ise; 24 milyon dolarlık ihracatla bu ülkeleri izledi.

Agroexpo Uluslararası Tarım ve Hayvancılık Fuarı kapsamında düzenlenen, “Alım Heyeti Organizasyonu”na katılan firmalar, ikili iş görüşmeleri dışında firmaları da ziyaret etti.

Yurtbay seramik bayileri ile Antalya’da bir araya geldi

Yarım yüzyıllık geçmişiyle birçok başarıya imza atarak sektöründe öncü konumda yer alan Yurtbay Seramik’in; “ 2018 Yurtbay Seramik Bayi Toplantısı” Antalya’da “Sen Varsan Biz Varız” sloganı altında coşkuyla gerçekleşti. 19-21 Ocak tarihleri arasında yurtiçinden birçok bayinin katılımıyla gerçekleşen etkinlikte ilk gün bowling turnuvasıyla başladı. Keyifli anlara sahne olan turnuvada bayiler oldukça eğlenceli vakit geçirdiler.

Yurtbay Seramik yönetiminin bayilerle bir araya geldiği etkinliğin ikinci gününde program moderatörlüğünü Başarılı Sunucu ve TV spikeri Başak Şengül üstlendi. 2017 yılının değerlendirilip 2018 yılına ait strateji ve hedeflerin görüşüldüğü bayi toplantısı, Yurtbay Seramik Yönetim Kurulu Başkan Vekili İlter Yurtbay’ın açılış konuşmasıyla başladı. Sn. İlter Yurtbay bayilere yaptığı konuşmasında “Sen varsan Biz varız” sloganının ve logosunun Yurtbay Seramik için anlam ve önemine değindi.

Zeki İlter Yurtbay; “Arkamda görmüş olduğunuz logoda bir şeye dikkatinizi çekmek istiyorum. “N” harfine! Düz bir mantıkla bakıldığında onu yalnızca bir harf olarak görürsünüz. Oysa bizim çok şey ifade eden bir değer. Dünümüz ve geleceğimiz! Harfi oluşturan ilk çizgi kuruluşumuz. Çektiğimiz sancılar, verdiğimiz mücadeleler ve başarılarımız. Harfi tamamlayan son çizgi ise; hedeflerimiz ve geleceğimiz. Ama bu iki çizgiden daha da önemli olanı ortadaki çizgi… O çizgi sizsiniz! Geçmiş ile gelecek arasında bizi biz yapan en değerli unsursunuz. Sizinle birlikte bütün oluyoruz ve fikirlerinizle, desteğinizle bugünden geleceği şekillendiriyoruz. “

Sn. İlter Yurtbay’ın tüm salonu etkileyen konuşmasının ardından gösterilen “Sen Varsan Biz Varız” video tanıtım filmi de bayiler tarafından büyük ilgi ve beğeni gördü. Yurtiçi Satış Direktörü / Yönetim Kurulu Üyesi Sn. Serkan Peker, yapı sektörünün durumundan ve Yurtbay Seramik’in hedeflerinden bahsederek bayilere bilgi verdi. Sunumun ardından Yurtiçi Satış Müdürü Sn. Kemal Saygı ise satış rakamlarına göre 2018 yılının kısa bir değerlendirmesini yaptı. YYK Kurumsal ve Teknik Satış Uzmanı Sn. Alper Koçak ise YYK tarafındaki hedeflerinden ve 2017 yılında neler yapıldığından bahsederek, 2018 hedeflerini çok daha büyük tuttuklarını bayilere dile getirdi. Kısa bir kahve arasının ardından son konuşmacı olarak kürsüye gelen Yurtbay Seramik Pazarlama Direktörü & Yönetim Kurulu Üyesi Sn. Melis Yurtbay, 2017 yılında hayata geçirilen projeler ve 2018 yılı içerisinde hedeflenen çalışmalar hakkında bayilere faydalı bilgiler sundu.

Sunumların ardından program, “Stand-up Magic” teması ile geniş kitleler tarafından büyük beğeni toplayan Kıvanç ve Burak komedi sihirbazlık gösterisiyle devam etti. Yurtbay Seramik ailesi fotoğraf çekimi ve öğle yemeği sonrasında başlayan programın ikinci yarısında, fuaye alanında bayilerle ürün değerlendirmesi yapıldı. Akşam gerçekleşen gala yemeğinde, “Düzen ve Düzensizlik” temasıyla düzenlenen “5. Zeki Yurtbay Tasarım Ödülü” yarışmasında birincilik kazanan Haliç Üniversitesi, Endüstri Ürünleri Tasarımı lisans öğrencisi Kübra Yüksel’e, Yurtbay Seramik Pazarlama Direktörü & Yönetim Kurulu Üyesi Melis Yurtbay tarafından ödülü takdim edildi. Keyifli ve verimli geçen etkinliğin finalinde ise çeşitli kategorilerde başarı gösteren bayilere toplamda tam 33 satış ödülü verildi. Ödül töreninin ardından ünlü sanatçı Yoncalodi de birbirinden güzel şarkılarını seslendirdiği etkileyici sahnesiyle bayilere doyumsuz bir müzik ziyafeti yaşattı.