%25 Devlet Katkısına Nasıl Hak Kazanılır?

1 Ocak 2013 tarihi itibarıyla işveren tarafından ödenen katkı payları hariç olmak üzere, vergi matrahından indirim uygulaması sona erdi ve Devlet Katkısı uygulamasına geçildi. Ev hanımları, emekliler, öğrenciler gibi vergi avantajını kullanma imkanı olmayan mevcut ve yeni katılımcılar için sistem daha cazip hale geldi.

Devletin tüm katılımcılara yıllık belirlenen limit dahilinde, yatırılan katkı payının yüzde 25’i oranında katkı sağladığı modelde, katkı payları emeklilik şirketleri tarafından Emeklilik Gözetim Merkezi’ne bildirilir ve hesaplanan devlet katkıları katılımcıların bireysel emeklilik hesaplarına ödenir. Bir takvim yılı içinde yıllık toplam brüt asgari ücret tutarı üzerinden %25 Devlet Katkısı elde edilebilir. Dolayısıyla, katkı payını bütçesinin elverdiği en yüksek tutarda belirleyen katılımcılar, Sistem’in sunduğu benzersiz Devlet Katkısı avantajından azami ölçüde faydalanabilirler.

Sisteme dahil olan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ve mavi kart sahibi herkes Devlet Katkısı alabilir. Mesleğine ve vergi mükellefi olup olmadığına bakılmaksızın başka hiçbir yatırım aracında bulunmayan Devlet Katkısı avantajından faydalanmak için katılımcıların katkı payı ödemesi dışında herhangi bir işlem yapmalarına gerek yoktur.

Devlet katkısı, katılımcıların bireysel emeklilik hesapları kapsamındaki, yalnız devlet katkısına ilişkin tutarları takip edebildikleri alt hesaba yatırılır. Dolayısıyla, ödenen katkı paylarıyla oluşan birikim ile devlet katkısıyla oluşan birikim ayrı ayrı takip edilebilmektedir.

Devlet katkısı hesabındaki tutara hak kazanmak için bireysel emeklilik sisteminde kalma ile ilgili süre şartları bulunmaktadır. 1 Ocak 2013 tarihinden sonra sistemde sözleşme kapsamında geçirilen süre bazında Devlet Katkısı ve getirilerine hak kazanma oranı aşağıdaki gibidir:

– 3 yıldan az ise, %0

– 3 yıl ile 6 yıl arasında ise %15,

– 6 yıl ile 10 yıl arasında ise %35,

– 56 yaşını doldurmamış katılımcılar için, 10 yıl ve daha fazla ise %60,

– 56 yaşını doldurmuş katılımcılar için, 10 yıl ve daha fazla ise %100’dür.

 

“Kıtalararası Lojistik Üssü Türkiye” ana temalı Türkiye İstişare Toplantısı

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Lojistik Sektör Kurulu tarafından, 27 Ocak Cumartesi günü, Mersin’de, T.C Kalkınma Bakanı Sn. Lütfi Elvan’ın teşrifleriyle “Kıtalararası Lojistik Üssü Türkiye” ana temalı Türkiye İstişare Toplantısı düzenlenecektir.

PROGRAM

09.30-10.00: Kayıt ve İkram

10.00- 10.10: Hakan Kayacı/ MÜSİAD Mersin Şube Başkanı

10.10-10.20: Emin Taha / MÜSİAD Lojistik Sektör Kurulu Başkanı

10.20- 11.00: Protokol Konuşmaları

11.00-12.30: “Kıtalararası Lojistik Üssü Türkiye” Oturumu

Önder Göçmen / Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Gümrükler Genel Müdür Yrd.

Çetin Nuhoğlu / Uluslararası Nakliyeciler Derneği Başkanı

Yrd. Doç. Dr. Ebru Demirci / İstanbul Üniversitesi Ulaştırma ve Lojistik Fakültesi Dekan Yrd.

Emin Taha / Moderatör, MÜSİAD Lojistik Sektör Kurulu Başkanı

12.30- 13.00: Soru Cevap

13.00- 14.00: Öğle Yemeği

Ortadoğu’yu Finansal Hizmetlerde Teknoloji Üssüne Dönüştürecek Anlaşma İmzalandı

Abu Dabi ve Bahreyn’den FİNTEK alanında bölgesel atılım

ORTADOĞU’YU FİNANSAL HİZMETLERDE TEKNOLOJİ ÜSSÜNE DÖNÜŞTÜRECEK ANLAŞMA İMZALANDI

Abu Dabi Uluslararası Finans Merkezi ve Bahreyn Ekonomik Kalkınma Kurulu, Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölgesinin ilk bölgesel finans teknolojileri iş birliği anlaşmasını imzaladı.

Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesinin en büyük FinTek merkezinin 2018’de faaliyete geçmesini öngören anlaşma kapsamında, Bahreyn’de yeni bir Amazon Web Servisleri (AWS) Bölgesinin kurulması, bölgede ulusal e-cüzdan uygulamalarının hayata geçirilmesi ve blok zinciri yatırımlarının desteklenmesi hedefleniyor.

22 Ocak 2018 – Abu Dabi’nin Uluslararası Finans Merkezi olan Abu Dabi Global Market (ADGM) ve Bahreyn Ekonomik Kalkınma Kurulu (Bahreyn EDB), Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesinde (MENA) önemli bir ilke imza atarak finansal teknoloji (FinTek) alanında iş birliği anlaşmasını hayata geçirdi.

Bölgenin önde gelen iki FinTek merkezi arasında imzalanan bu anlaşma, FinTek’in gelişmesi için iş birliğine açık ortak bir zemin oluşturarak bölgeyi öne çıkaracak. Bahreyn EDB ve ADGM, yeni teknolojiyi sahiplenerek finansal hizmetlerde ekonomik büyümeyi teşvik edecek girişimlerle birlikte Ortadoğu ve Afrika bölgesinin FinTech sektöründeki güçlü yönlerine odaklanacak.

ADGM Finansal Hizmetler Düzenleme İdaresi CEO’su Richard Teng yaptığı açıklamada: “MENA bölgesinde ilk FinTek Mutabakat Anlaşması’na tanıklık ettiğimiz için heyecanlıyız. Bu iş birliğiyle birbirimizin güçlü yönlerini değerlendirerek MENA bölgesinde canlı bir FinTek ekosistemi oluşturmayı hedefliyoruz. Bahreyn Ekonomik Kalkınma Kurulu ve özellikle de yakın zamanda Abu Dabi’de gerçekleşen ilk ‘Bölgesel Düzenleyiciler FinTek Yuvarlak Masa’ toplantısı sırasında yaptığımız istişarelerden açıkça anlaşılabileceği gibi, her anlamda iş birliği ve karşılıklı desteğin önemine değer veriyoruz. Burada daha hızlı bir FinTek büyümesine destek olmak için MENA bölgesindeki ortak düzenleyicilerle daha bağlantılı ve daha iş birlikçi bir ağ kurmak amacıyla ortağımızla yakın bir şekilde çalışmak için sabırsızlanıyoruz” dedi.

Bahreyn EDB Finansal Hizmetler Müdürü David Parker ise şunları kaydetti: “Geçen yıl Bahreyn’de ve bölge çapında FinTek konusunda heyecan verici gelişmelere tanık olduk. FinTek sektörü global olarak 50 milyar dolar civarında bir yatırıma şahit oldu, ama Ortadoğu ve Afrika bölgesi bunun yalnızca yaklaşık %1’ini alabildi. Bahreyn’de bu sektörde büyüme için büyük bir potansiyel olduğunu biliyoruz ve doğru ekosistemi yaratarak buna yatırım yapıyoruz. Bölgesel gelişimimiz adına son derece ilham verici bir anlaşmaya imza attığımıza inanıyoruz. Bahreyn’de devam eden bir dizi düzenleyici yasal reform, ‘FinTek’i de içeren ve yeni fırsatlardan oluşan geniş bir yelpazeye erişimi kolaylaştıracak. Aynı zamanda hem konvansiyonel hem de İslami şartlara uygun kitlesel fonlama yollarını destekleyecek. Bölge çapında daha fazla girişimin hızlı bir şekilde gelişmesini sağlayacak bu anlaşmanın sonuçlarını görmek için sabırsızlanıyoruz.”

Bir uluslararası finans kurumu ve FinTek merkezi olarak önemli aşamalar kaydeden ADGM, hem bölgede hem globalde FinTek ekosistemini oluşturmak için stratejik ortaklıklar kuruyor. En son Bahreyn EDB ile gerçekleştirdiği FinTek ortaklığıyla ise halihazırda Asya, Avustralya, Avrupa ve Kuzey Amerika’ya uzanan FinTek merkezlerini daha da genişletiyor. Bu anlaşma, bölgenin kusursuz bir FinTek merkezi olarak konumlandırma çabalarının bir uzantısı. Anlaşma, Bahreyn’de yeni bir Amazon Web Servisleri (AWS) Bölgesinin kurulmasını, ulusal e-cüzdan lansmanını ve 2018’in ilk çeyreğinde açılması planlanan MENA bölgesinin en büyük FinTek merkezinin geliştirilmesini içeriyor.

2018’in İlk Çeyreğinden Sonra Ekonomimiz Daha Büyüyecek

TÜİK tarafından açıklanan konut satış rakamlarına dair açıklamalarda bulunan Yıldırım Grup Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Yıldırım “Piyasalarda genel anlamda bir durgunluk söz konusu. Kasım satışlarında da bu durumu gözlemliyoruz. İnsanların bu durağan piyasadaki hareketleri ne yazık ki ölçülebilir hareketler değil” dedi.

Türkiye genelinde konut satışları Kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %7,5 oranında azalarak 122 bin 732 oldu. Konut satışlarında, İstanbul 19 bin 939 konut satışı ve %16,2 ile en yüksek paya sahip oldu. Satış sayılarına göre İstanbul’u, 14 bin 200 konut satışı ve %11,6 pay ile Ankara izledi. Türkiye genelinde ilk defa satılan konut sayısı da bir önceki yılın aynı ayına göre %6,5 azalarak 59 bin 354 oldu. Toplam konut satışları içinde ilk satışın payı %48,4 oldu. İlk satışlarda İstanbul 9 bin 166 konut satışı ve %15,4 ile en yüksek paya sahip olurken, İstanbul’u 6 bin 863 konut satışı ile Ankara izledi. Kasım ayı grafiğini değerlendiren Zafer Yıldırım “Kasım ayında verilere göre bizim satışlarımız daha iyi geçti. Aralık ayını da bu şekilde tamamladık. 2018’ in ilk çeyreğinden sonra ekonomimizin ve sektörümüzün daha hızlı büyüyeceğini düşünüyoruz. Ankara, memur ve bürokratlarımızın fazla olmasından dolayı normal şartlarda Ankara satış grafiği bellidir. Rakamlarda bize bunun karşılığını veriyor aslında. Bizim burada düşünmemiz gereken bundan sonraki yapılarda ihtiyacımız olan nedir? Çünkü konutta da bir şeyler sunmalısınız ki tercih edilebilmelisiniz. Bundan dolayı bizim şirket olarak bunda bir tedirginliğimiz yok. Yıldırım Kule’de nasıl farklılık oluşturduysak aynı farklılığı sürdüreceğiz.”

“Elimizdeki fırsatları değerlendirmeliyiz

“Piyasanın genelinde bir durağanlık söz konusu” açıklamasında bulunan Zafer Yıldırım sözlerine şunları ekledi: “Bu durağanlık ay bazında çok ölçülmese de biz kendi içimizde ve daha önce yapmış olduğumuz karşılaştırmalarımızda da bunu netlikle görebiliyoruz. İnsanların bu durağan piyasadaki hareketleri ne yazık ki ölçülebilir hareketler değil. Eskiden Nisan, Mayıs, Eylül, Ekim ayları bizim için sezondu ve insanlar bu aylarda konut alımlarına yönelirlerdi. Bunu verilerden söylüyorduk. Şimdi bu veriler şaşmaya başladı. Bu da insanların hareketlerinin ay olarak ölçülmesini zorlaştırıyor. Bence Kasım’daki düşüş başka şeylere yorumlanmamalı. 2018’den umutluyum. Önemli olan buradaki piyasaların her bir kaleminin iyiye doğru hareket ettiğini görmemiz. Biz Avrupa’da olmayan genç bir nüfusa sahibiz. Bunun etkileri tabi ki de inşaat ve gayrimenkul sektörünü etkiliyor ve devamında çok sektörü de etkiliyor. Biz bunun faydalarından daha fazla yararlanmalı ve her zaman iyimser olup elimizdeki fırsatların kıymetini bilmeliyiz’’.

“Beytepe’de huzuru kucaklayacaksınız”

7000 m2’lik peyzaj alanıyla dikkatleri üzerine çeken Beyterrace Konutları, sunmuş olduğu sosyal donatı alanlarıyla da fark yaratıyor. Sosyal donatı alanları içerisinde; çocuk oyun alanı, yürüyüş alanları, voleybol sahası, basketbol sahası, tenis kortu, fitness salonu bulunuyor. 7/24 güvenlik ve kapalı otopark detayları ile bütünlüğü tamamlayan Beyterrace, Başkentlilere kalite, güven ve doğa ile huzur içinde yaşama imkânı sunuyor.

TESİD’in Yeni Yönetim Kurulu Başkanı, Netaş CEO’su C. Müjdat Altay oldu

Türk Elektronik Sanayicileri Derneği’nin (TESİD) 28. Olağan Genel Kurul toplantısında, Netaş CEO’su C. Müjdat Altay, 2018-2019 dönemi TESİD Yönetim Kurulu Başkanı olarak seçildi.

Seçimlerin ardından, bir açıklama yapan Altay, “Türkiye’yi geleceğe taşıyacak endüstrilerin başında elektronik ve bilişim sanayi geliyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin 2023 hedefleri kapsamında ülkemizden dünya pazarında belirleyici rolü olacak teknoloji markaları çıkarmak, elektronik ve bilişim sektörlerini ülkemiz ekonomisinin yüksek katma değer üreten lokomotifi haline getirmek istiyoruz. Bunun bir ayağı start-up’ları destekleyerek bilişim ekosistemini güçlendirmek, diğer ayağı ise KOBİ’lerin dijitalleşme yolcuklarını kolaylaştırarak ekonomiye katkılarına hız kazandırmaktır.

Yeni yönetim kurulu olarak sloganımız ‘Türkiye’nin geleceği gençlerdedir’ olacak. Düşünen, araştıran, sorgulayan, risk alan, yeni şeyler denemeye ve inovasyona açık olan bireyler ülkemizi her alanda daha da ileriye taşıyacak. Bu anlayışla, yeni yönetim olarak bizler de gerek ülkemizdeki girişimci gençlerimizi, gerekse derneğimiz içindeki ‘Genç TESİD’ oluşumunu daha da fazla destekleyeceğiz.

TESİD çatısı altındaki Genç TESİD Topluluğu, elektrik-elektronik, bilgisayar, endüstri, yazılım mühendisliği ve ilgili alanlarda okuyan öğrencileri iş hayatına daha donanımlı hazırlama ve sektöre kaliteli mühendis sağlama amacıyla kuruldu. Buradaki gençlerimiz, elektronik ve yazılım sanayinin ülkemizde gelişmesi, tanınması ve öneminin anlaşılması için çeşitli öğrenci kulüpleri ve platformlar ile çalışmalar yapıyorlar.

TESİD olarak yeni dönemde, ülkemizin yüksek kapasiteli insan kaynağını, akımları takip eden değil, bizzat başlatan ve teknoloji üreten bir noktaya çekmek için çalışmalarımıza devam edeceğiz” dedi.

C. Müjdat Altay, 2010-2011, 2012-2013 ve 2014-2015 dönemlerinde de TESİD Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yapmıştı.

TESİD 2018-2020 DÖNEMİ YÖNETİM LİSTESİ

YÖNETİM KURULU (Asil Üyeler)

  1. C. Müjdat ALTAY NETAŞ
  2. Y. Suat BENGÜR ASELSAN
  3. Can GÜRCANOVATE
  4. Faik EREMENTES
  5. Vural AKMANEMPA
  6. Mete SANSALKRON
  7. Davut YILMAZ STM
  8. Şakir Yaman TUNAOĞLUKAREL
  9. Prof.Dr Sıddık YARMANSAVRONİK

DENETİM KURULU (Asil Üyeler)

1) Aziz Can YÜCETÜRKVODAFONE

2) Ahmet Tarık UZUNKAYAENTES

3) Kenan IŞIKSAVRONİK

YÜKSEK DANIŞMA KONSEYİ (Asil Üyeler)

1) Faik EKENASELSAN

2) Lütfi YENELKRON

3) Şükrü KUTLUTÜRK TELEKOM

4) Hasan SÜELVODAFONE

Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan TTYD geleneksel yemeğinde konuştu: Turizm ile cari açık yarıya iner

2018 yılında turizminin seyrini belirleyecek etkinlikler dizisi, Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği’nin dün akşam (24 Ocak) gerçekleştirdiği geleneksel değerlendirme ve vizyon yemeği ile başladı. Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan ve Almanya Turizm Endüstrisi Birliği Başkanı Michael Frenzel’in ana konuşmacı olduğu buluşmaya, TTYD Başkanı Oya Narin ev sahipliği yaptı.

Bugün (25 Ocak) başlayan EMITT – Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı

öncesi sektörün en etkili bileşenlerini bir araya getiren yemekte, 2017 yılında Türkiye turizminin geldiği nokta ve 2018 hedefleri ele alındı.

Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği’nin (TTYD) Yıllık Değerlendirme Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, TTYD üyelerinin 30 yılda sektöre 50 milyar dolarlık yatırım yaptığını, 150 binden fazla istihdam sağladığını söyledi.

Elvan, pek çok sektörle etkileşim halinde olan turizmin döviz girdisi, istihdama katkı, sosyal fayda, vergi geliri açısından ülke ekonomisinin vazgeçilmezi olduğunu anlatarak “Turizm cari açığı yarıya indirmeyi sağlar” dedi.

Türkiye turizmini daha ileri götürmek için hükümet tarafından yapılan çalışmalardan bahseden Elvan, Orta Vadeli Program’daki turizm kalkınma planına değindi. Lütfi Elvan, “2018’de hem turist sayısı hem de turizm gelirleri ve ihracatımız yoluyla rekorlar kırmaya devam edeceğimize inanıyorum“ dedi.

Turizmde çok önemli başarılar elde edildiğini vurgulayan Elvan, “Ancak turist sayısı dikkate alındığında; gelirin düşüklüğü, son 3-4 yıldaki yavaşlama trendi ülkemiz için turizm politikasının gözden geçirilmesi gereğini ortaya koymaktadır. Sektörümüzün yeni bir ivme yakalaması; değişen tüketici eğilimlerini, yeni kaynak pazarlarını ve rakip destinasyonları irdeleyerek oluşturulacak olan bir stratejiyle mümkündür. Bu nedenle 2018-2020 dönemini kapsayan Orta Vadeli Programda, turizmde dönüşümü sağlamak üzere, Turizm Stratejisinin ülke ve tür çeşitliliğini artıracak şekilde, yenilenmesini amaçlıyoruz” dedi.

“Turizmde yatırımcımızın yanındayız”

Lütfi Elvan, yatırımcıların kamu ile iş ve işlemlerinde kolaylık beklediğini bildiklerini belirterek “Bürokratik süreçleri azaltmak konusunda çalışmalarımızı yürütüyoruz. Sektörün toparlanması ve yeni bir ivme kazanması için bazı tedbirler aldık ve almaya devam edeceğiz.

Turizmde yatırımcımızın yanındayız, sizlerle birlikte hareket ediyoruz” dedi.

2018’de hedef 36 milyon ziyaretçi, 28 milyar dolarlık turizm geliri

Turizmcilere seslenen Elvan, “2017 yılında sektörde başlayan toparlanmayı daha da hızlandırmak için hep birlikte gayret edelim. Bu yıl sonu için 36 milyon ziyaretçi 28 milyar doları aşan turizm geliri beklentisini gerçekleştirmek sizler için hiç de zor değil” diye konuştu.

Michael Frenzel: Türkiye çok rekabetçi bir ürün sunuyor

Bugün (25 Ocak) başlayacak EMITT – Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı öncesinde TTYD’nin davetlisi olarak Türkiye’ye gelen Almanya Turizm Endüstrisi Birliği Başkanı Michael Frenzel, konuşmasında Almanya’dan bakıldığında 2018 sezonunun Türkiye turizmi açısından nasıl göründüğü sorusuna açıklık getirdi:

“Almanlar hâlâ dünyanın seyahat şampiyonu olarak şöhretlerinin hakkını veriyorlar; aynı zamanda Almanya’daki ekonomik durum da oldukça iyi ve kişisel gelir artmaya devam ediyor. Türkiye bundan yarar sağlayacaktır: 2018 yazı için Alman pazarındaki ilk rezervasyon rakamları, önemli bir artış olduğunu ortaya koyuyor. Tüm organizatörler talebin büyük ölçüde arttığını rapor ediyor; örneğin TUI daha birkaç gün önce yüzde 70’lik bir artış olduğunu açıklayarak Antalya’ya uçuş kapasitesini dikkate değer derecede artırdı. Türkiye, adil bir fiyat/performans dengesi sunan yüksek kalitede otelleriyle çok rekabetçi bir ürün sunuyor.”

“Aşırı turizm” sorunu çözüm bekliyor

Aynı zamanda Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi (WTTC) eski Başkanı ve BM Turizm ve Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri Özel Elçisi olan Frenzel, dünyanın çeşitli ülkelerinde giderek büyüyen “aşırı turizm” sorununa dikkat çekti:

“Turizm, farklı ulusların birbirlerini anlamasına, ülkeler arasında kültürel değişim olanağı sağlanmasına katkıda bulunuyor. Ancak bazı bölgelerde, sürekli büyüyen turizm, çeşitli dezavantajları da ortaya çıkarıyor. Venedik, Amsterdam ve Barcelona gibi şehirler, hatta Mayorka, İzlanda ya da kış sporları merkezleri, ziyaretçi akınının yüküyle zorluklar yaşıyor. Bu henüz Türkiye için öncelikli bir mesele değil ama rezervasyon rakamları artmaya devam etmesi gösteriyor ki kısa süre içerisinde bu konu Türkiye’de de tartışma yaratacak.”

Memnuniyetsizliği ciddiye alarak durumu düzetmeye ya da hiç ortaya çıkmamasını sağlamaya yönelik çözümler bulunması gerektiğini vurgulayan Frenzel, BM Dünya Turizm Örgütü’nün 2030’a kadar yılda yaklaşık 1,8 milyar turistin seyahat etmesini öngördüğünü hatırlattı.

“Aşırı turizm” sorununa çözüm olarak akıllı pazarlama, sezon genişleten önlemler, sezon-dışı dönemler için yeni fikirler ve teklifler, sıklıkla tercih edilenlerin dışında kalan rotalar ve cazibe merkezleri geliştirilmesi gerektiğini belirten Frenzel, ilgili tüm paydaşların iş birliği içerisinde hareket etmeleri gerektiğine dikkat çekti.

Rezervasyon düşüşleri geçici bir reaksiyondu

Konuşmasında güvenlik konusuna da değinen Frenzel, “Evet, terör saldırıları ya da doğal afetlerden sonraki birkaç hafta ya da birkaç ay boyunca rezervasyonlarda düşüşler yaşanıyor. Ama pek çok örnek, bu durumun genellikle yalnızca geçici bir reaksiyon olduğunu gösteriyor. Söz konusu olan ister New York olsun ister Bali ya da Mısır, turistler bazen kısa bazen daha uzun bir belirsizlik döneminden sonra geri geliyorlar. Bu iyi bir şey; çünkü insanlar, temel haklarından olan seyahat etme haklarının terörizm tarafından kısıtlanmasını kabul etmiyorlar. Çünkü terörizmin hedefi tam da bu. Ayrıca, üzücü ama bir dereceye kadar güvensizlik içinde yaşamayı öğrendik.” diye konuştu.

Alman turist geri dönecek

Frenzel, “Ülkeler, misafirlerinin kuşkucu yaklaşımlarını ve korkularını ciddiye almalı. Eğer misafirlerinizi koruyup kolluyor, onlara iyi bir fiyat-performans oranı sunuyor ve güvenlik meselesini önemsediğinizi, önlemler aldığınızı gösteriyorsanız ben geri geleceklerine inanıyorum. Bu bakımdan Alman turistlerin Türkiye’yi ziyaret etme oranlarında bu yıl ve önümüzdeki yıllarda yeniden kayda değer bir artış görüleceğine kesinlikle inanıyorum. Her ne kadar son iki yılda ziyaretçilerin sayısında ciddi bir düşüş yaşanması üzücü olsa da Türkiye’nin hâlâ Almanlar için en çok seyahat edilen ülkeler

arasında yer aldığı unutulmamalı. Uçan yolcu sayısı bakımından Türkiye hâlâ İspanya ve Yunanistan’ın ardından üçüncü sırada” dedi.

Oya Narin: Turizmde üçüncü yatırım hamlesinin zamanı geldi

Geceye ev sahipliği yapan Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği Başkanı Oya Narin ise konuşmasında dünya net hasılasının ve istihdamının toplamda yüzde 10’unu, yatırım harcamalarının da yüzde 5’ini oluşturan turizm sektörü için, küresel konjonktürün birinci derecede önemli olduğunu belirterek, “Eğer 2018-20 dönemindeki dünya büyümesitahminler çerçevesinde gerçekleşecek ise, bu turizm sektörü açısından hem büyümek hem de bir dizi reformu hayata geçirmek için bir fırsata dönüştürülebilir.” dedi.

Oya Narin, sözlerine şöyle devam etti:

“Türkiye, Orta Vadeli Plan hedefi olan yüzde 5,5’lik ortalama büyüme hedefini yakalayacak ve bu büyümeyi enflasyonu kontrol ederek gerçekleştirecek ise yeni yatırımlar şarttır. Turizm sektörümüz bu aşamada kilit role sahip stratejik bir rol oynuyor. Turizm sektörümüz Türkiye ekonomisinde büyümenin ve kalkınmanın temel taşıyıcı kolonudur. Turizm faaliyeti, ekonomimizde hem ileri hem de geriye doğru çok sayıda sektörü besliyor, olağanüstü bir istihdam kapasitesi yaratıyor ortaya çıkardığı yüksek katma değer oranıyla ekonomimize ısınma yaratmadan büyüme sağlayan yegane iktisadi faaliyet alanı niteliği taşıyor.

“Turizm imalat sanayiinden ayrı tutulmamalı ihracatçı desteklerinden aynı şekilde yararlanmalı”

Turizm sektörümüz 21. yüzyıl turizm trendlerine göre yeniden yapılanma ihtiyacı içindedir. Sayın Cumhurbaşkanımızın kullandığı ifadeyle “Turizmde 3. Yatırım Hamlesi”nin zamanı gelmiştir. 21 yüzyılda seyahat eden kişinin değişen talebini merkeze alan bir yapılanma artık kaçınılmazdır. TTYD olarak bu atılım ihtiyacını “Turizmde Dönüşüm” olarak adlandırıyoruz ve bu yönde tüm sektör paydaşları ile iş birliği içinde bir çalışma gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Ülke sathında 12 aya yayılan; markalaşmayı, çeşitliliği ve destinasyon bazlı yönetimi öngören bu dönüşüm, turizmin fiziksel alt yapısının dönüştürülmesini ve artık çok geride kalmış olan turizmin temel yasalarının da tümüyle gözden geçirilmesini, imar planlarında 60-70-80 milyon turisti bize kazandıracak değişikliklerin, tesislerimizi ve destinasyonlarımızı uluslararası rekabet ve konfor düzeylerine getirecek yatırımların yapılmasını, turizmin imalat sanayiinden ayrı tutulmadan ihracatçı kimliğine uygun muamele görmesini, yönetim sistemimizin baştan aşağı yeninden ele alınmasını gerektiriyor. Turizm imalat sanayiinden ayrı tutulmamalı ihracatçı desteklerinden aynı şekilde yararlanmalı. Bu yönde görüş ve politika üretmek sorumluluğu elbette biz turizm sektörü aktörlerinindir; 2018 yılı içinde, ülke örneklerinin de aynı çerçevede incelendiği bir çalışma taslağını tamamlamayı ve hükümetimizle paylaşmayı hedefliyoruz.”

Ambalaj Ay Yıldızları Yarışması İçin Başvurular Başlıyor

Türkiye’de ambalaj sektörüne yön veren Ambalaj Sanayicileri Derneği’nin düzenlediği ve sektörün en prestijli yarışmalarından biri olarak kabul edilen “Ambalaj Ay Yıldızları 2018” için başvurular 1 Şubat’ta başlıyor. Yarışmaya yurt içi ve yurtdışındaki ambalaj üreticileri, tedarikçileri, marka sahipleri ve tasarımcıları son iki yılda üretilmiş ve piyasaya sürülmüş ambalajlarıyla katılabiliyor.

Yürüttüğü çalışmalar ve projelerle Türkiye’de ambalaj sanayinin gelişmesine katkıda bulunan Ambalaj Sanayicileri Derneği’nin (ASD) gelenekselleşen yarışması “Ambalaj Ay Yıldızları” için başvurular 1 Şubat’ta başlıyor. 13 ayrı kategoride düzenlenen yarışmayla ASD; markalara, tasarımcılara ve ambalaj üreticilerine uluslararası pazarlarda rekabet gücü kazandırmayı, özgün tasarım ve uygulamaları özendirmeyi, ambalajlı ürünlerin kurumsal kimliğini güçlendirmeyi amaçlıyor. Özgün ambalaj tasarımlarının, farklı ve yenilikçi ambalaj uygulamalarının ödüllendirildiği “Ambalaj Ay Yıldızları” Yarışması’nda dereceye giren tüm katılımcılar, Türkiye’yi temsilen WorldStar ve AsiaStar Yarışmaları’na da katılabiliyor.

Dereceye giren ambalajların Altın, Gümüş, Bronz ve Yetkinlik Ödülü ile ödüllendirildiği yarışmada, Türk Standardları Enstitüsü (TSE) işbirliği ile ‘Altın Ödül’ almaya hak kazanan ürünler arasından “Altın Ambalaj Ödülü”nün sahipleri de belirleniyor. Başvuruların 1 Haziran’a kadar süreceği yarışma şu kategorilerde gerçekleştiriliyor: Gıda, İçecekler, Elektronik ve Elektrikli Eşya, Sağlık ve Güzellik Ürünleri, Ev – Otomotiv – Ofis Araç ve Gereçleri ile İhtiyaç Malzemeleri, Diğer Gıda Dışı Ürün Ambalajları, Tıp ve Eczacılık Ürünleri, Endüstriyel ve Taşıma Ambalajları, Ambalaj Malzemeleri ve Bileşenleri (Komponentleri), Satış Noktası Sergileme, Sunum ve Muhafaza Ürünleri, Fleksibıl Ambalajlar, Grafik Tasarım, Lüks Ambalajlar.

Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Ambalaj Sanayicileri Derneği Başkanı (ASD) Zeki Sarıbekir “Türkiye ambalaj sektörü olarak inovatif bakış açısıyla çıtamızı hep daha yukarı taşıyoruz. Sektör olarak teknolojik altyapımız, kaliteli ve çeşitli ürün gruplarımızla dünyadaki yerimizi her geçen gün güçlendiriyoruz. Ambalaj Sanayicileri Derneği olarak gerek kendi düzenlediğimiz gerekse katıldığımız yarışmalarla sektörümüzü bir adım daha öne çıkarmayı hedefliyoruz. Geçtiğimiz yıl AsiaStar ve WorldStar yarışmalarında elde ettiğimiz başarılar sektörümüzü gururlandırdı. Bu yıl da Ambalaj Ay Yıldızları Yarışması’nda birbirinden başarılı çalışmaların kıyasıya yarışacağına eminiz. Şimdiden tüm yarışmacılara başarılar diliyoruz” dedi.

Yarışmayla ilgili detaylı bilgilere www.ambalajyarismasi.com adresinden ulaşılabiliyor.

Webcast ile internet üzerinden yayınlara etkileşim geldi

Medianova tarafından sunulan yeni Webcast platformu, internet üzerinden yapılan canlı yayınları farklı bir boyuta taşıyor. Lansmandan konferans ve eğitime kadar birçok farklı amaçla kullanılabilen platform, katılımcıların da yayınlara kendi cihazları ile dahil olmalarını sağlayarak etkileşimli ve verimli bir yayın deneyimi sağlıyor.

Medianova, internet üzerinden interaktif katılıma olanak tanıyan canlı yayın platformu Webcast’i kullanıma sundu. Medianova Webcast, konferans, seminer, basın toplantısı, lansman ve eğitim gibi farklı amaçlarla gerçekleştirilen etkinliklerin internetten yayınlanmasını ve online katılımcıların hem birbirleriyle hem de etkinliğin gerçekleştiği alanda bulunanlarla etkileşim kurmalarını sağlıyor.

Webcast’i kullanan markalar ve kurumlar, platformla birlikte gelen sunum, soru-cevap, chat ve sosyal medya gibi modüllerin tümünden ya da birkaçından yararlanabiliyorlar. Bu sayede, katılımcılar canlı yayın ile birlikte eş zamanlı olarak yazılı iletişim kurabiliyor, sunumları takip edebiliyor ya da sorularını iletebiliyor. Bu üst düzeyde etkileşim, etkinliklerin verimliliği kadar katılımı da artıran önemli bir unsur olarak öne çıkıyor.

En çok sağlık sektöründe kullanılıyor

Medianova Webcast’i en çok kullanan sektörlerin başında yüzde 38 ile sağlık sektörü geliyor. Ağırlıklı olarak konsültasyon, operasyon ve seminer gibi farklı ihtiyaçlar için Webcast’i tercih eden sağlık sektörünü yüzde 34 ile özellikle dijital dönüşümü ilk plana koyan uluslararası markalar takip ediyor. Markalar ve kurumlar; iç iletişim, konser yayını, basın toplantıları, bayi iletişimi gibi etkinlikler için Webcast’i kullanıyor. Ayrıca kamu kurumlarının ilgili birimleri ve büyük kurumların yatırımcı ilişkilerine yönelik bölümleri de yatırımcı sunumlarında Webcast platformunun sunduğu avantajlardan yararlanıyor. Platform, herhangi bir ekstra uygulamaya ihtiyaç olmaksızın mobil ve masaüstü cihazlardan kullanılabiliyor. İçeriklerin izlenme rakamları kişi, cihaz ve konum bazlı olarak alınabiliyor.

Gümrük Bakanı Tüfenkci, İstanbul Mobilya Fuarı’nı açıyor

Mobilya sektörünün tüm enstrümanlarını aynı çatı altında buluşturacak 14.Uluslararası İstanbul Mobilya Fuarı (CNR İMOB) 23-28 Ocak tarihlerinde kapılarını açıyor. CNR EXPO Yeşilköy’de düzenlenecek fuara, 150 binin üzerinde ziyaretçi bekleniyor.

Mobilya sektörünün 2018’de hedeflediği 3 milyar dolar ihracatın önemli bir bölümünün gerçekleştirileceği fuara,600 mobilya firması 1000’in üzerinde marka ile katılım gösterecek.

 

2017 Perakende Güneşi Ödül Sahipleri Bir Araya Geldi

Perakende sektöründe başarılı çalışmalara imza atan sektör temsilcilerine ve kurumlara verilen Perakende Güneşi Ödülleri’ni 2017 yılında almaya hak kazanan isimler bir araya geldi. Sektörün önde gelen şirketleri 2018 beklentilerini ve hedeflerini paylaştı.

Soysal ve Perakende Güneşi Ödülleri 2017 sponsoru ATÜ’nün ev sahipliğinde 22 Ocak Pazartesi günü Ferahfeza’da düzenlenen toplantıya ATÜ İş Destekten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Pınar Şener Harput, Vakko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cem Hakko, Boyner Grup CEO’su Cem Boyner, Yataş Genel Müdürü Nevzat Yıldız, Hopi Genel Müdürü Onur Erbay, McDonald’s İnsan Kaynakları Direktörü Mehmet Büyükçolak ve McDonald’s Eğitim Yöneticisi Derya Teker katıldı.

ATÜ İş Destekten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Pınar Şener Harput: “2016 zor bir sene oldu, 2017’de hızlıca toparlandık. 2018 sürprizlerle dolu olacak bizim için… İstanbul’da yeni havaalanı açıldığında İstanbul mağazalarımızı kapatıyor olacağız. Yurtdışında büyümemiz devam ediyor. 2017’de bazı ülkelerde 2 haneli büyüdük. Gürcistan, Makedonya, Letonya, Ankara, İzmir, Gazipaşa çok iyi gidiyor. 2018 için gözümüzü yurt dışına çevirdik: İhaleleri takip ediyoruz. TAV’ın aldığı, duty freesini bizim işletmediğimiz havalimanları var Suudi Arabistan gibi… Oralarda olmayı hedefliyoruz. Hareketli bir sene bizi bekliyor” dedi.

En Başarılı Profesyonel Yönetici Ödülü’nün sahibi Yataş Genel Müdürü Nevzat Yıldız: “Yataş mobilya sektörünün en büyük 2. grubu… Başlattığımız dönüşüm programının meyvelerini fazlasıyla aldık. Satışlarımızın % 90’ını perakendeden sağlıyoruz diyebilirim. 2016 yılında yaklaşık % 54 büyümüştük, 2017’de de yaklaşık % 59 büyüdük. Türkiye’de şu anda 350 yurtdışında da 51- 52 mağazamız oldu. 2018 ile 2023 arasında yurt dışında en az 3 ülkede lider olma amacımız var. İran’da 14 mağazamız var ve şu anda Yataş olarak en bilinen 2. markayız. Suudi Arabistan’da çok iyi gidiyoruz. Romanya’da 4-5 mağaza açma hedefimiz var. Bu seneki büyüme hedefimiz % 50… Birebirde ise %28. 2023’de de Türkiye’deki ilk 20 şirket arasına girmeyi hedefliyoruz. Bu yıl Kasım ayında yeni bir marka çıkarmayı planlıyoruz. Bununla birlikte 2021 yılında yaklaşık 3 milyar ciro hedefimiz var” ifadelerini kullandı.

ATÜ Perakendeye Katkı Özel Ödülü’nün sahibi ‘Hopi’ adına toplantıda söz alan Hopi Genel Müdürü Onur Erbay: “Hopi ile araba da alınabiliyor, maydonoz da, milli piyango bileti de… Bugün Hopi, perakende müşterilerinin şirketlere katkısını % 30’a kadar artırabilecek noktaya geldi. Geçen sene mobil ödemenin ölçeklemesini yaptık. Şu ana kadar yaklaşık 300 bin kişi Hopi’nin mobil ödeme özelliğini kullandı. Kahve Dünyası ile başladık buna… Kahve Dünyası ile ilgili çok büyük hedeflerimiz var. Hopi kullanarak tek seferde 60 bin TL’ye yakın ödemeler var. 2017’de Hopi ile alınan moda ürünlerinin % 40’ının içinde ‘siyah’ var. Geçen sene en fazla ayakkabı, sonra pantolon ve tişört alınmış. Hopi’de an fazla alışveriş yapılan saat aralığı 16.00 -18.00 aralığı ve en fazla Aralık ayında alışveriş yapmışız. En fazla alışveriş yapılan gün de Pazar iken hafta içi en fazla ise Çarşamba günü alışveriş yapıyoruz. Hopi’de yapılan alışverişlerin % 42’si 36-45 yaş arasındaki insanlar tarafından yapılıyor. En fazla tercih edilen tarz ise casual idi. 2018’in ilk 3 ayında Vestel, Vatan Bilgisayar ve Tekzen de aramızda olacak” yorumlarında bulundu. Hopi’nin 2018’de katlanarak büyüyeceğini dile getiren Erbay, üye sayısının 7,5 milyona, üye iş yeri sayısının 170’e çıkacağını bildirdi.

Toplantıya katılan Boyner Grup CEO’su Cem Boyner, perakende sektörünün 2017’yi çok iyi geçirdiğini belirterek, 2018’de temkinli olmakla birlikte fevkalade pozitif bir beklenti olduğunu söyledi.

Alışverişin yeni icadı olarak tanımladıkları Hopi’nin her geçen gün daha iyiye gittiğini dile getiren Boyner, geçen yıl Hopi ile 1,75 milyon ayakkabı, 1 milyon pantolon, 1 milyon tişört satıldığını söyledi. Boyner: “Black Friday’de Hopi üzerinden 27 otomobil satıldı ama Aralık ayında on binin üzerinde piyango bileti de satıldı. 2018’de 300 milyon litre akaryakıt satmaya programlanmış durumda.”

Boyner sözlerine şöyle devam etti: “Perakende sadece perakende olmaktan uzun süredir çıktı. İnternetle birlikte alışveriş dalgası mağaza dışına çıktı, mobille birlikte her yer ve her saat perakendenin yeri ve saati oldu. Müşterinin üye markalarla olan ilişkisini 24 saat kesintisiz sürdürmek istiyoruz. Burada önemli olan datayı anlamlı kullanmak. Sizin ilgi alanınızda sizle konuşması çok önemli. Çok büyük planlarımız var, datayı çok daha akıllı kullanıyoruz. Yapay zeka ile bu becerimizi katlamak istiyoruz.”

Cem Boyner, Hopi’nin hızla büyüyeceğini kaydederek mevcut verilerin önlerinin çok açık olduğunu gösterdiğini söyledi. Boyner: “Geçen yıl büyümeler sert ve güçlü oldu. Perakendeci aslında fırtına kaptanıdır, sakin su kaptanı değildir. Dolayısıyla hazırlıklar her zaman çok iyi yapılmıştır. Her türlü sürprize çok hazır sektördür. 2017’de çok hızlı bir büyüme yaşadık. 2018’de temkinli olmakla birlikte fevkalade pozitif bir beklenti olduğunu söylemem lazım. Tedbirli diyorum çünkü bu coğrafyada hiçbir veriye sonsuza kadar kalıcı diye bakamayız. Her an değişebilir ve biz de kendimizi buna adapte ederiz. Yeni bir formülle, tedbirle büyümeyi ve genişlemeyi garantilemeye çalışırız. 2018 için dikkatli, tedbirli ama pozitifiz.”

En Başarılı İnsan Kaynakları Uygulaması Ödülü’nün sahibi McDonald’s adına toplantıya katılan McDonald’s İnsan Kaynakları Direktörü Mehmet Büyükçolak: “Ben üniversitede yaptığımız çalışmaları tek bir formülle anlatıyorum: Sunduğumuz değer eşittir deneyim bölü fiyat… Fiyatı etkileyen pek çok faktör olduğu gibi deneyimi etkileyen de pek çok faktör var; restoranlarımızın dizaynı, teknolojiyi nasıl kullandığımız gibi… Ama deneyim için olmazsa olmaz faktör insan… Bu formülde payı ne kadar artırabilirsek değer de o kadar artıyor. ‘Servis Sahnemizdir’ projemiz de insana dokunmak ve değer katmak için hayata geçirdiğimiz bir proje… 2016 ve 2017 zor yıllardı, 2018 daha zor bir yıl olacak. Biz de tedbirliyiz ama pozitifiz. 2016 yılından bu yana hazırladığımız dönüşüm planını istikrarlı bir şekilde uyguluyoruz. Bunun 3 tane sac ayağı var. Bir tanesi müşteri segmentini yeniden tanımlamaktı. İş modelimizi değiştirdik; malı alırken kazanmak ve tüketiciye fiyatlarımızı buna göre yansıttık. Sonuncusu ise bunu birleştirecek bir çimento olarak nitelendirdiğimiz kurum kültürünü oluşturmaktı. Bunu da birtakım projelerle destekledik. Son iki yıldır çift haneli büyüyoruz.”

Vakko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cem Hakko da sektörün büyümeye devam ettiğini belirterek, “Bizler çalıştıkça sektör büyüyor. Türkiye’nin geleceği de çok büyük… Dolayısıyla bizim için de güzel bir yıl geçti” dedi. Hakko, iyi günlerin kendilerini beklediğini ifade ederken 2018’e pozitif baktıklarını ve Vakko’nun bu yılın Eylül ayında Katar’da büyük bir mağaza açacağını ifade etti.