2018 TÜRKİYE İÇİN MADEN ÇAĞI OLACAK…

Türkiye’nin önde gelen yerli kömür üreticilerinden Muzaffer Polat Group, 2018 yılında büyük bir ivme yakalaması beklenen kömür sektöründeki payını artırmaya hazırlanıyor. M. Polat Group’un, Fina Enerji Holding ortaklığıyla yürüttüğü ve sene ortasında üretime geçecek projesinin maden ayağında, yılda 5 milyon ton kömür üretilecek.

Hükümetin, 2018 yılı itibariyle yerli kömür üretimi ve santral yapımına yönelik özel bir teşvik paketi hazırlığında olduğunu açıklaması, gözleri kömür ve madencilik sektörüne çevirdi. Türkiye’nin yaklaşık 35 – 40 milyon tonluk kömür ithalatını azaltmaya yönelik bu yaklaşım, sektörde yeni yatırım ve işbirliklerinin kapısını araladı.

Yılda 700 bin ton kömür hacmi ile Türkiye’nin önde gelen markalarından biri olan Muzaffer Polat Group, Amasya Suluova ve Balıkesir Kepsut’taki madenlerinde yılda 200 ila 250 bin ton arası yerli kömür çıkarıyor. Amasya’da 250.000 ton/yıl tüvenan kömür üretim kapasiteli kömür ocağı işletmesini faaliyete geçiren M. Polat Group, ayrıca Burdur Merkez’de maden sahalarına sahip. Grubun halen bu sahalarda kömür arama sondajı ve Ar – Ge çalışmaları devam ediyor. Amasya Suluova için 150 bin ton/yıl, Balıkesir Kepsut için de 150 bin ton/yıl kömür üretimi yapılıyor.
Türkiye’nin 2018 yılında beklenenin üzerinde bir büyüme göstereceğine inandığını dile getiren M. Polat Group Yönetim Kurulu Başkanı Muzaffer Polat, “Hem sektöre hem de grubumun çalışmalarına bakar isek 2018 yılının önemli gelişmeleri beraberinde getireceğini söyleyebiliriz. Özellikle hükümetimizin attığı adımlarla sektörümüz önemli bir ivme yakalayacak. Son bir yılda 1.4 milyar ton yeni kömür rezervi keşfedildi. Yani ülkemizdeki potansiyel rezerv her geçen gün artıyor. Şu anda Türkiye’de yaklaşık 350 milyar dolarlık bir değer olduğu öngörülüyor. Bu değerden faydalanmanın çok önemli olduğunu düşünüyorum” dedi.

Grup olarak Ar- Ge çalışmalarına büyük önem verdiklerinin altını çizen Muzaffer Polat, “Türkiye’nin en kaliteli kömürlerinin olduğu Soma ve Kınık Bölgesinde yoğunlaşarak lisanslar edindik. Lisansların toplamı 2 bin hektar oldu. Bu bölgelerde yoğun Ar – Ge çalışmasına başladık. Fiba Grubu’nun iştiraki Fina Enerji Holding ortaklığıyla yürüttüğümüz bir projemiz mevcut. Altı milyon ton/yıl kömür üretimi ve 2*350 Megavat termik santral kurulumu hedefiyle çalışmalarımıza üç yıl önce başladık. Projemizi iki ayağa ayırıyoruz. Bu ayaklardan biri olan maden grubunda yatırımımız çok hızlı ilerliyor. 2018’in altıncı ayında üretime geçmeyi hedefliyoruz. Yılda 5 milyon ton kömür üretmeyi planlıyoruz. Diğer yandan ise enerji tarafında bütün izin ve lisanslarımız hazır. Bu bölümde de 2019 sonu gibi üretime geçmeyi arzu ediyoruz” dedi.

“Farklı sektör yatırımlarımız olacak”
Muzaffer Polat Group’un Türkiye’nin 2023 hedefleri doğrultusunda farklı yatırımlara da yöneldiğini ve 2018 yılında yeni projelerini duyuracaklarını anlatan Muzaffer Polat, “Şirketimiz iştigal konusu gereği odak noktamız kömür. Ancak enerji, gıda ve turizm gibi yeni sektörlere de atılım yaptık. Türkiye için bir ilk olacak farklı ürün ve konseptlerle 2018 yılında piyasada olacağız” dedi.

Paranın geleceği, Türkiye İnovasyon ve Girişimcilik Haftası’nda tartışılacak

Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) bu yıl altıncısını düzenleyeceği Türkiye İnovasyon ve Girişimcilik Haftası, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin ev sahipliğinde 6-9 Aralık tarihleri arasında ICC-İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek.

Bitcoin Vakfı’nın kurucu direktörü Jon Matonis, sanal paranın geldiği noktayı ve para kavramının geleceğini anlatacak.

Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) Ekonomi Bakanlığı koordinasyonunda 2012 yılından bu yana düzenlediği Türkiye İnovasyon Haftası, bu yıl girişimcilik ruhunu da kapsıyor. Yeni adıyla Türkiye İnovasyon ve Girişimcilik Haftası olarak düzenlenecek etkinlik, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin ev sahipliğinde 6-9 Aralık tarihleri arasında ICC-İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek. Türkiye’de inovasyon kültürünün yaygınlaşmasında büyük rol oynayan etkinlikte, dört gün boyunca yerli ve yabancı 201 konuk, 19 konferans ile 36 panelde konuşma yapacak.

Bitcoin Vakfı’nın kurucu direktörü Jon Matonis, sanal paranın geldiği noktayı ve para kavramının geleceğini anlatacak.

Kağıt paralar yok mu olacak?

Teknolojiyle birlikte geleneksel araçlar, yöntemler değişiyor. Bu değişime ödeme yöntemleri ve para birimleri de katıldı ve sanal para artık hayatımızda. Sanal para birimlerinin ortaya çıkması finansal alanda bir çok yeniliğin ve fırsatın kapısını araladı. Bunun yanında ortaya çıkan tehditler ve güvenlik zaafları da meydana geldi. Bitcoin Vakfı’nın kurucu üyelerinden Jon Matonis, sanal paranın geldiği noktayı, fırsatları ve tehditleri, paranın geleceğini Türkiye İnovasyon ve Girişimcilik Haftası’nda anlatacak.

Türkiye makine imalat sektörü 4 farklı fuarda bir araya geldi

60 ülkeden 44 bin 665 ziyaretçi
Bursa Endüstri Zirvesi ekonomiyi canlandırdı

Metal ve saç işleme teknolojileri, kalıp yan sanayi ve otomasyon sektörlerinin tüm paydaşlarını tek çatı altında bir araya getiren
Bursa Endüstri Zirvesi, bu yıl büyük ilgi görerek 60 ülkeden 44 Bin 665 sektör temsilcisini aynı çatı altında buluşturdu.

04 Aralık 2017 Pazartesi – Türkiye endüstrisinin tüm taşlarını bir araya getiren ve bölgesinin en büyük fuarı olan Bursa Endüstri Zirvesi, 30 Kasım – 3 Aralık 2017 tarihleri arasında eş zamanlı olarak Tüyap Bursa Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi.
25 ülkeden 410 firma ve firma temsilciliği 7 ayrı salondan oluşan 40 bin m2 de kapalı alanda buluşturan fuarlar, sanayinin gelişimine yön veren sektörleri aynı çatı altında bir araya getirerek, son teknolojinin ziyaretçi ile buluştuğu son nokta olması ile de dikkat çekti.

Son teknoloji kullanarak geliştirilen inovasyon harikası ürünlere ev sahipliği yapan
Bursa Metal İşleme Teknolojileri Fuarı, Bursa Sac İşleme Teknolojileri Fuarı,
Kalıp Avrasya Fuarı 
ve Otomasyon Fuarı’nın eş zamanlı olarak düzenlendiği
Bursa Endüstri Zirvesi’nde; metal – sac işleme teknolojilerinden kalıp yan sanayisine, makine otomasyonuna kadar geniş ürün grubu yer aldı. Türkiye makine imalat sektörünü bir araya getiren zirve, yurt içinden 40’tan fazla sanayi şehrinden ve yurt dışından ise 60 farklı ülkeden gelen toplamda 44 bin 665 ziyaretçiyi ağırladı.

UR-GE projeleri büyük ilgi gördü

Yurt dışından gelen profesyonel ziyaretçilerden de yoğun ilgi gören fuarlarda katılımcılar, ürünlerini 4 gün boyunca ziyaretçilere tanıtma fırsatı buldu. Makine, uzay havacılık savunma, kompozit ile raylı sistemler sektörü UR- GE projeleri kapsamında 6 kıtadan 60 ülke 1200’ü aşkın iş insanının katıldığı zirvede ‘Ticari Safari’ Projesi kapsamında yerli firmalar ve yabancı iş dünyası temsilcileri B2B programı kapsamında 700’ün üzerinde iş görüşmesi gerçekleştirdiler.
Bursa Endüstri Zirvesi hakkında açıklamada bulunan Tüyap Bursa Fuarcılık A.Ş. Genel Müdürü İlhan Ersözlü, zirvenin Ar-Ge destekli inovasyon harikası ürünlere ev sahipliği yaptığının altını çizdi. Fuar kapsamında yerli otomobil üretimine destek verecek hassas makinelerin sergilendiğini söyleyen Ersözlü“Her anlamda oldukça başarılı bir fuara ev sahipliği yaptığımızı düşünüyoruz. Fuarda yakalanan satış rakamları, sürekli üzerinde durduğumuz ve önemini her fırsatta dile getirdiğimiz Bursa Endüstri Zirvesi’nin, sektörün en önemli marka fuarı olduğunun göstergesidir. Ülkemizin en büyük 3 fuarından birisi olan zirvemiz, her yıl yüzde 10 büyümeyle kendi gücünü katlayarak yoluna emin adımlarla devam ediyor. 4 gün boyunca binlerce sektör profesyoneli tarafından ziyaret edilen zirvede 410 firma yeni ürünlerini ilk kez Bursa Endüstri Zirvesi’nde tanıttı. Fuarların başarı geçmesi, 4 gün süresince gerçekleşen ticaretle 250 milyon dolarlık iş hacmi hedefine ulaşılacağını gösteriyor” dedi.

Fuarlar, Tüyap Bursa Fuarcılık A.Ş. ve Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) tarafından, Takım Tezgahları Sanayici ve İşadamları Derneği (TİAD) ve Makina İmalatçıları Birliği (MIB) işbirliğiyle, T.C Ekonomi Bakanlığı, KOSGEB, Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Prestij Yayıncılık destekleri ile düzenlendi.

Seneye de aynı yerde…

Sektöre yeni pazarlar sunmak için pazarlama ağını genişleten Bursa Endüstri Zirvesi, gelecek yıl 29 Kasım – 2 Aralık 2018 tarihlerinde önemli iş bağlantılarına ev sahipliği yapmaya ve yeni pazarlara açılmak ve mevcut pazar paylarını arttırmak isteyenler için etkin bir ticaret platformu olmaya hazırlanıyor.

Pınar Su’dan 30 milyon dolarlık yatırım

Türkiye’nin ilk ambalajlı suyunu üreterek yeni bir sektörün öncülüğünü yapan Pınar Su, Bursa İnegöl’deki yeni tesisini, düzenlenen törenle hizmete açtı. Törende konuşan Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Pınar Su Yönetim Kurulu Başkanı Feyhan Yaşar, 30 milyon dolarlık yatırımla hayata geçirdikleri tesis ile toplam üretim kapasitelerini %29 artırdıklarını söyledi. Feyhan Yaşar, yurt içi pazarın yanı sıra 25 ülkeye ihracat gerçekleştirdiklerini kaydederek, ‘‘Büyüme hedeflerimiz doğrultusunda gerçekleştirdiğimiz yeni yatırımımızla tesis sayımızı 4’e çıkarırken, aynı zamanda hem ülkemizdeki hem de yurtdışındaki tüketicilerimize yeni bir lezzet sunacak olmanın mutluluğunu yaşıyoruz’’ dedi.

Sağlıklı nesiller için sağlıklı su üreten Pınar Su, yatırımlarını hız kesmeden sürdürüyor.

30 milyon dolarlık yatırımla hayata geçirilen Bursa İnegöl’deki toplam 16 bin metrekare kapalı alana sahip Pınar Su Uludağ Tesisi, 30 Kasım 2017 Perşembe günü düzenlenen törenle açıldı. Törene; İnegöl Kaymakamı Ali Akça, İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Selim Yaşar, Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Feyhan Yaşar, Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili İdil Yiğitbaşı, Yaşar Holding İcra Başkanı Mehmet Aktaş, Pınar Su Genel Müdürü Hüseyin Karamehmetoğlu, Yaşar Holding yöneticileri ve çok sayıda davetli katıldı.

“Biz artık sadece su değil, bir içecek firmasıyız”

Törende bir konuşma yapan Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Selim Yaşar, Uludağ ile birlikte Türkiye’nin en değerli 4 doğal su kaynağına sahip olduklarını söyledi. Suyun yanı sıra maden suyu ve limonata üretimi de gerçekleştirdiklerini hatırlatan Selim Yaşar, “Biz artık sadece su değil, bir içecek firması olarak yolumuza devam ediyoruz. Türkiye’nin yanı sıra Almanya ve Ortadoğu ülkeleri başta olmak üzere çok sayıda ülkeye ihracat yapıyoruz” dedi.

“25 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz”

Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve aynı zamanda Pınar Su Yönetim Kurulu Başkanı Feyhan Yaşar da törendeki konuşmasında, sektördeki büyüme hedefleri doğrultusunda gerçekleştirdikleri yatırımla devreye aldıkları yeni üretim tesisini ekonomiye kazandırmaktan büyük heyecan duyduklarını ifade etti. 33 yıldır pazarın aktif bir oyuncusu olarak geniş bir coğrafyada faaliyet gösterdiklerini kaydeden Yaşar, ‘‘Bugün 25 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. Yatırımlarımızı da hem Türkiye hem de yurtdışı pazarlardaki büyüme hedeflerimiz doğrultusunda sürdürüyoruz. Yeni yatırımımızın ekonomimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyoruz’’ dedi.

Kişi başına 145 litre ambalajlı su tüketiliyor

Konuşmasında ambalajlı su sektörünün değişen tüketim alışkanlıklarına paralel olarak en hızlı büyüyen sektörler içinde yer aldığına da dikkat çeken Feyhan Yaşar, şöyle konuştu:

‘‘Türkiye’de ambalajlı su pazarı, sağlıklı yaşam bilincinin yarattığı talep ve gelişen perakende kanalları ile şehirleşme oranındaki artış sonucunda yıldan yıla büyüyor. Bugün ambalajlı su pazarının hacmi yaklaşık 11,3 milyar litreye ulaşmış durumda. Kişi başına düşen ambalajlı su tüketimi ise 145 litre düzeyinde.’’

‘Yılı yüzde 15 büyüme ile kapatacağız’’

Yaşar Holding İcra Başkanı Dr. Mehmet Aktaş ise törende yaptığı konuşmada, Yaşar Holding’in kuruluşunun 72’nci yılının kutlandığı şu günlerde yeni bir yatırımı daha ekonomiye kazandırmaktan büyük bir onur duyduklarını ifade etti. Aktaş, 5 yılda gerçekleştirdikleri 800 milyon TL’lik yatırımın önemli bir bölümünü son 2 yılda hayata geçirdiklerini de kaydetti. Bu yılı 5,1 milyar TL konsolide ciroya ulaşarak, % 15 büyüme ile kapatmayı hedeflediklerini söyleyen Dr. Mehmet Aktaş, “Gıda, su ve enerji tüm dünyada geleceğin en stratejik sektörleri arasında yer alıyor. Yaşar Topluluğu olarak her üç sektörde de faaliyetlerimize devam ediyoruz. Su sektöründe mevcut üç kaynağımıza Bursa/İnegöl tesisini de eklemenin mutluluğunu yaşıyoruz. Sanayi 4.0 gerekliliklerine uygun olarak, 30 milyon dolar yatırımla gerçekleştirdiğimiz tesisimiz ile su sektörünün öncü şirketlerinden olmaya devam edeceğiz. Gelecek yılda da yatırımlarımızın karşılığını alacağımıza ve büyümemizi daha da yukarılara taşıyacağımıza inanıyorum’’ dedi.

Saatte 3 bin damacana 81 bin pet şişe

Pınar Su Genel Müdürü Hüseyin Karamehmetoğlu da konuşmasında, Pınar Yaşam Pınarım markasıyla; Aydın-Madran, Isparta-Akçaağaaç ve Sakarya-Gökçeağaç’ın ardından Bursa-Uludağ kaynak suyunu da yüksek teknolojiyle tüketiciyle buluşturacak olmaktan mutluluk duyduklarını ifade etti.

Pınar Su Uludağ Tesisi’nin saatte 3 bin damacana ve 81 bin pet şişe dolum kapasitesine sahip olduğunu kaydeden Karamehmetoğlu, yeni tesisle birlikte tam kapasiteye ulaşıldığında 120 kişiye de istihdam olanağı yaratılacağını açıkladı.

5 Aralık Dünya Gönüllüler Günü’ne Davetlisiniz!

Ulusal Gönüllülük Komitesi (UGK)’nin “5 Aralık Dünya Gönüllüler Günü” kapsamında Xsights Araştırma ve Danışmanlık Şirketi’nin desteğiyle organize ettiği “Türkiye’de Gönüllülüğün Yaygınlaşması” yuvarlak masa toplantısında Türkiye’de gönüllülüğün gelişmesi için yapılması gerekenleri konuşuldu.


Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 1985 yılında, gönüllü çalışmaları ve faydalarını dünya çapında duyurmak ve gönüllü programlara katılımı arttırmak amacıyla ‘5 Aralık’ tarihinin her yıl Dünya Gönüllüler Günü olarak kutlanmasına karar verdi. Özellikle Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun 2001yılını, Dünya Gönüllüler Yılı olarak ilan etmesiyle birlikte, bu konuda yapılan çalışmalar ve hazırlıklar da daha fazla önem ve hız kazandı.

Türkiye’de 2015 yılından beri Ulusal Gönüllülük Komitesi üyesi kurumlar “Gönüllüysen Renk Ver”mottosuyla “5 Aralık Dünya Gönüllüler Günü”nde gönüllüğün “Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri”ne katkısını görünür kılmak, gönüllü çalışmaların önemine vurgu yapmak ve gönüllülere teşekkür etmek amacıyla bir araya geliyor.

Ulusal Gönüllülük Komitesi’nin çağrısıyla 5 Aralık tarihinde gönüllülük alanında çalışan kamu, özel sektör, basın, akademi, sivil toplum alanlarından uzmanlar Türkiye’de gönüllülüğün gelişmesi için yapılması gerekenleri tartışmak üzere “Gönüllülüğün Yaygınlaşması” yuvarlak masa toplantısında bir araya geldi. X-Sights Araştırma ve Danışmanlık Şirketi moderasyonunda gerçekleşen toplantıda yasal-yapısal, kamuoyu ve gönüllülerle çalışan sivil toplum örgütlerinin gelişimi açılarından yapılması gerekenler konuşularak bir yol haritası oluşturulmasına katkı sağlandı.

Ulusal Gönüllülük Komitesi (UGK), 5 Aralık Dünya Gönüllüler Günü kapsamında 16 ilde bireyleri gönüllülüğe davet eden etkinlikler yaparak her kesimden insana ulaşmayı hedefliyor. Eşzamanlı olarak sosyal medyada da “Gönüllüysen Renk Ver” kampanyası yürütülüyor.

ULUSAL GÖNÜLLÜLÜK KOMİTESİ HAKKINDA

Ulusal Gönüllülük Komitesi (UGK), Türkiye’de gönüllülüğün tanınması, güçlendirilmesi ve yaygınlaştırılmasını destekleyen stratejik bir danışma organı olarak 2013 yılında Birleşmiş Milletler Gönüllüleri Türkiye Resmi Temsilciliği (UNV) öncülüğünde kurulmuştur. Komite, gençlik, çevre, eğitim, sağlık ve kalkınma gibi farklı alanlarda çalışan sivil toplum kuruluşları, kamu kurumları, sosyal girişimciler, özel sektör kuruluşları ve BM temsilcilerinden oluşmaktadır. Farklı çalışma alanlarından gelen komite üyeleri ile gönüllülüğün, tüm sektörler ve toplumun her kesimini kapsayan doğasını yansıtmak amaçlanmaktadır.

Gönüllülük alanında Türkiye’de kurulan ilk komite olan Ulusal Gönüllülük Komitesi, vatandaşlar ile politika yapıcılar nezdindeki gönüllülük ve onun bireylerle toplumların refahı için yaptığı katkılar konusunda farkındalığı artırmaya yönelik çalışmalar gerçekleştirmektedir.

Ulusal Gönüllülük Komitesi aşağıdaki hedeflere ulaşmak için çalışır:

  • Toplumun her kesiminde gönüllü katılımın artırılmasına ve gönüllülüğün yaygınlaştırılmasına katkı sağlamak.
  • Gönüllülüğü destekleyecek politikaların oluşturulmasına ve yasal çerçevenin iyileştirilmesine katkı sağlamak.
  • Gönüllülüğe ilişkin görünürlüğün, toplumsal farkındalığın ve desteğin arttırılmasına katkı sağlamak.
  • Gönüllülerin çalışma koşullarının, gönüllülerin hakları doğrultusunda iyileştirilmesine katkı sağlamak.
  • Gönüllülük alanında faaliyet gösteren aktörlerin gönüllülerle çalışma kapasitelerinin artırılmasına katkı sağlamak.
  • Gönüllülük alanında sektörler arası iletişim ve işbirliğinin geliştirilmesine katkıda bulunmak.
  • Gönüllülük alanında veri toplanmasını, araştırma yapılmasını, yayın hazırlanmasını ve bu amaç doğrultusunda farklı paydaşların işbirliği yapmasını teşvik etmek.

Türkiye endüstrisi 4 farklı fuarda bir araya geldi Bursa Endüstri Zirvesi kapılarını açtı

Metal ve saç işleme teknolojileri, kalıp yan sanayi ve otomasyon sektörlerinin tüm paydaşlarını tek çatı altında bir araya getiren Bursa Endüstri Zirvesi, bugün (30 Kasım 2017) Bursa’da kapılarını açtı. Fuarlar, 250 milyon dolarlık iş hacmi sağlamayı hedefliyor.

30 Kasım 2017 Perşembe – Tüyap Bursa Fuarcılık A.Ş. ve Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) tarafından, Takım Tezgahları Sanayici ve İşadamları Derneği (TİAD) ve Makina İmalatçıları Birliği (MIB) işbirliğiyle, T.C Ekonomi Bakanlığı, KOSGEB, Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Prestij Yayıncılık destekleri ile düzenlenen Bursa Endüstri Zirvesi, bugün kapılarını sektör profesyonellerine açtı.

Türkiye endüstrisinin tüm taşlarını bir araya getiren zirvenin açılışında; Bursa Valisi İzzettin KüçükT.C Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Hasan Ali Çelik, Bursa Büyük Şehir Belediyesi Başkan Vekili Şükrü Köse, BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, Makina İmalatçıları Birliği (MİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Özkayan, Takım Tezgahları Sanayici ve İşadamları Derneği (TİAD) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Akyüz, Tüyap Bursa Fuarcılık A.Ş. Genel Müdürü İlhan Ersözlü ve iş dünyasının önde gelen temsilcileri de yerini aldı.

250 milyon dolarlık iş hacmi…

Fuarın açılışında konuşan Tüyap Bursa Fuarcılık A.Ş. Genel Müdürü İlhan Ersözlü, Bursa Metal İşleme Teknolojileri Fuarı, Bursa Sac İşleme Teknolojileri Fuarı, Kalıp Avrasya Fuarı ve Otomasyon Fuarı’nın eş zamanlı olarak düzenlendiği Bursa Endüstri Zirvesi’nin 4 gün boyunca 40 binin üzerinde sektör profesyonelini aynı çatı altında buluşturmayı amaçladığını söyledi. Türkiye endüstrisinin nabzını tutacak fuarların 7 ayrı salonda toplam 40 bin m2 de kapalı alanda, 410 firma ve firma temsilciliği firma ile gerçekleştirildiğini aktaran Ersözlü, “Sektörün yeni pazarlara ulaşmasında da önemli bir köprü olan Bursa Endüstri Zirvesi, her yıl düzenlenen birbirinden spesifik programlarla da gündem yönetimini üstleniyor. Türkiye’de var olan endüstrilerin dünya pazarında söz sahibi olması için önemli bir görevi yüklenen zirve; sanayinin gelişimine yön veren sektörleri aynı çatı altında bir araya getirerek, son teknoloji ürünleri ziyaretçilerle buluşturuyor. Her yıl olduğunu gibi bu yılda yüzde 10’dan fazla büyüme sağlayan Bursa Endüstri Zirvesi; metal – sac işleme teknolojilerinden kalıp yan sanayisine, makine otomasyonuna kadar geniş ürün grubu ile sektörün temsilcilerin uğrak noktası oluyor” dedi.

“Yerli otomobil üretiminde kullanılabilecek makineler aynı platformda”

Öte yandan Bursa Endüstri Zirvesi’nin Ar-Ge destekli inovasyon harikası ürünlere ev sahipliği yaptığının altını çizen Ersözlü, fuar kapsamında yerli otomobil üretimine destek verecek hassas makineler olduğunu söyledi. Ersözlü, Endüstri 4.0’a uygun fabrikaların gün geçtikçe artığını görmekten mutluluk duyduklarını dile getirdi. Öte yandan yurt dışından yoğun bir alım heyeti beklediklerinin altını çizen Ersözlü, “Bursa Ticaret ve Sanayi Odası ve T.C. Ekonomi Bakanlığı koordinasyonu ve Tüyap’ın yurt dışı ofislerinin de çalışmalarıyla 6 kıtadan ciddi bir alım heyeti bekliyoruz. Bunun yanı sıra 60’dan fazla ülkeden ziyaretçi ağırlamayı hedefliyoruz. Çünkü Bursa Endüstri Zirvesi, ülkemizin en büyük 3 fuarından birisi. Öte yandan zirvede ülkemizin en büyük üretici firmaları ve dev markaları yer alırken katılımcıların yüzde 60’ının üretici firma olması bizim için çok kıymetli. Ayrıca zirve, Ar-Ge destekli inovasyon harikası ürünlere ev sahipliği yapmanın ötesinde makine, uzay havacılık ve savunma, kompozit ve raylı sistemler sektörünün Ur-Ge projeleri ile 60 ülkeden 1100’i aşkın iş insanını Bursalı firmalarla buluşturacak. Bu bizim ihracat hedeflerimize ulaşmamızda önemli bir parametre.”

“Bursa Endüstri Zirvesi ihtisas fuarlar arasında stratejik bir konuma sahip”

Takım Tezgahları Sanayici ve İşadamları Derneği (TİAD) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Akyüz, “’Makina üreten makinalar’ olarak tabir edilen ve üretimin yapı taşı olan takım tezgahları sektörünü, TİAD olarak 25 yıldır temsil ediyoruz. Bu doğrultuda, üretim sanayimizin gücüne güç katan ihtisas fuarlarımızın desteklenmesi ve gelişmesi konusunda da sayısız çalışmaya imza attık. Bursa Endüstri Zirvesi bu ihtisas fuarları arasında stratejik bir konuma sahip. Zira Bursa, kalıpçılık, tekstil gibi imalat sektörlerinin yanı sıra takım tezgahlarının yüzde 60 gibi ağırlıklı olarak kullanıldığı otomotiv sektörünün de kalbi niteliğindeki bir bölge. Ayrıca, TİAD’ın imalatçı üyelerinin çoğunluğu da ileri teknolojiyi özümsemiş, adı ‘sanayi’ ile özdeşleşen bu şehirde yer almaktadır. Bursa Endüstri Zirvesi’nin TİAD için her zaman ayrıcalığı bulunacaktır. İhtisas fuarları arasında stratejik öneme sahip olan Bursa Endüstri Zirvesi, küresel pazarda büyük başarılar elde etmiş ve markalaşmış firmaların, Bursalı sanayicilerin ve sektörün buluşma noktası olmuştur. Bursa sanayisi, dünyadaki değişen teknolojiyi takip ederek kendilerini geliştiren ve müthiş uygulamalar gerçekleştiren bir yapı içerisindedir. TİAD olarak, edindiği ‘vizyon sahibi sanayi şehri’ kimliğinin sürekliliği için Bursa’daki endüstriyel aktivitelerin ilgili takipçisiyiz” diye açıkladı.

Özkayan: “Yerli üretim ile en iyi şekilde karşılanması ve paranın da yurt içinde kalması ana amacımız olmalıdır”

Makina İmalatçıları Birliği (MİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Özkayan; “16.’sını gerçekleştirdiğimiz Bursa Endüstri Zirvesi fuarları, ekonomiye katkı sağlamasının yanında stratejik öneme sahip olan makina üretim sanayimizin gelişimi ve yüksek teknolojiye sahip ürünlerin sergilenmesi açısından MİB’in de önemle desteklediği bir organizasyondur. Sektöre değer katan bu organizasyon kapsamında yapılacak iş görüşmelerinin ve yeni pazar açılımlarının hem Bursa’ya hem de ülkemiz ekonomisine önemli katkılar sağlayacağına inanıyoruz. 500 milyar dolarlık ihracat hedefindeki 100 milyar dolarlık makina ihracat payı her ne kadar gerçekleşmeyecek gibi gözükse de bu hedefin bizlere gösterdiği çok önemli bir durum ortaya çıkmıştır. Ne kadar çok üretirsek üretelim katma değeri yüksek ürünlere geçiş yapmadıkça ihracattaki kilogram değerimizi yükseltmedikçe bu rakamlar maalesef mümkün görünmemekte. Ülke olarak, düşük gelir tuzağından kurtulmak için yürütülen çalışmalara hız vermemiz gerekiyor. Rekabetin acımasız olduğu küresel pazarda varlığımızı sürdürmek için kendi teknolojilerimizi geliştirmeli ve ithal ettiğimiz ara ürünleri de kendi ülkemizde üreterek hem sektörün güçlenmesi hem de yeni sektörlerin oluşması için çalışmalıyız. İhracattaki kilogram değerimizi önce 15 dolar sonrasında da 20 dolar seviyesine çıkartabilirsek zaten sorunların çoğunu bitirmiş olacağız. Bu noktada, yaratıcılık, AR-GE ve tasarım öncelikli yüksek teknolojiye sahip ürün ve ara ürünler geliştirirken, iç talebin yerli üretim ile en iyi şekilde karşılanması ve paranın da yurt içinde kalması ana amacımız olmalıdır” dedi.

Burkay: “Bursa 14 milyar doları aşan ihracatı ile Türkiye toplam ihracatının %10’unu gerçekleştiriyor.”

BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay; “60’ı aşkın ülkeden ülkemize, şehrimize, fuarımıza gelen çok kıymetli misafirlerle 2017 yılının son fuarını gerçekleştiriyoruz. Bursa Endüstri Zirvesi önemli bir fuar. Özellikle; Bursa ekonomisini Bursa sanayisini düşündüğümüzde gerçekten Türkiye ekonomisinde rekabet gücü en yüksek alanlardan biri olan metal işlemede, otomotiv yan sanayide, kalıp sektöründe Bursa ürerim merkezi ve bu alanda baktığınız zaman da Türkiye’nin dünyaya açılan yüzü. Bursa olarak 2017 yılındaki ekonomik göstergenin neredeyse tamamında Türkiye’nin ortaya koymuş olduğu performansın neredeyse iki katına yakın bir performans artışı gerçekleştirdik. Ben bunu çok önemsiyorum. 2016 çok zor bir yıldı 2.9’luk bir büyüme gerçekleştirdik. İnşallah 2017 yılı sonu itibariyle de %6’nın üzerinde bir büyüme ile dünyanın en hızlı büyüyen ekonomilerinden biri yine ülkemiz olacak.

Bu başarıların arkasında Bursa gibi sanayi kentlerinin performansı yatmakta. Bursa gerçekten 14 milyar doları aşan ihracatı ile Türkiye toplam ihracatının %10’unu gerçekleştiren bir şehir. Bu ihracatı yaparken katma değer ve inovatif ürünlerin merkezde olduğu önemli bir üretim gücü ve ihracat gücüne sahip. Bursa’nın ihracatında kilogram değeri 4 dolar Endüstri 4.0’a geçiş ile beraber bunu 8 dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Alım heyetimizde yer alan uzay havacılık başta olmak üzere savunma sanayi raylı sistemler otomotiv elektroniğin merkezde olduğu Urge çalışmalarıyla şirketlerimizi bu alanlarda dünya çapında rekabetçi bir konuma yükseltiyoruz. Bu projelerle Ekonomi Bakanlığımız ile birlikte 100 milyon liranın üzerinde bir faydayı şirketlerimizin hizmetine sunuyoruz. Sadece Bursa ihracatı değil Türkiye ihracatı için de önemli katkı sağlayacak. İşte bu destekler yeni sanayi devrimine geçişte hem kendimizin hem ülkemizin en önemli gücü olacak.

Köse: Zirvede imalat endüstrisinin devleri buluşuyor

Bursa Büyük Şehir Belediyesi Başkan Vekili Şükrü Köse ise, Bursa’nın her zaman üzerine yakışanı yaptığını söyledi. Bunun bir örneğini de Endüstri Zirvesi’nin açılışı ile yaşadıklarını aktaran Köse, “Makine sektörüne yön veren 4 farklı fuar, Bursa Endüstri Zirvesi’nde yer alıyor. Fuara destek olan herkesi şahsım ve belediyemiz adına tebrik ediyor, şükranlarımı arz ediyorum. Bursa Endüstri Zirvesi’nde imalat endüstrisinin devleri buluşuyor. Kaliteli üretim ile birlikte uluslararası pazarlarda markalaşma yolunda ilerleyen makine sektörüne yönelik düzenlenen Endüstri Zirvesi, aslına bakarsanız dev bir sektör buluşması haline geldi. Öte yandan zirvenin yaklaşık 400’ün üzerinde firma ve firma temsilciliğinin katılımı ile gerçekleşmesinin de Bursa’ya katma değer sağlayacağına inanıyorum. Fuarlar son lazer teknolojileri, kaynak makineleri, otomasyon ve teknik hırdavata kadar geniş ürün grubu ile dikkat çekecek. Fuar bu yıl geçen yıla oranla yüzde 10 artış ile gerçekleşiyor. Bu çok önemli ve anlamlı bir büyüme. Bu rakamı daha yukarılara çıkartmak için gayretli çalışmak gerekiyor. Fuarlarda KOSGEB ve Bursa Ticaret ve Sanayi Odası desteği ile organize edilen ikili iş görüşmeleri de gerçekleştirilecek. Yurt dışından gelen iş adamları ile katılımcı firmalar arasında geçecek görüşmeler sonucunda yeni iş bağlantılarının kurulması hedefleniyor. Bu bakış açısıyla da Bursa Büyük Şehir Belediyesi olarak zirvenin gelecek yıllarda daha farklı noktalarda konuşulması için çalışmalarımızı tüm paydaşlarımızla gerçekleştirmeyi sürdüreceğiz” diye açıkladı.

T.C Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Hasan Ali Çelik: “Yeni Türkiye’yi inşa ederken insan odaklı politikaları hayata geçirme mecburiyetimiz bulunmaktadır”

T.C Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Hasan Ali Çelik;“Küresel ekonomi bugün üretim süreçlerini bütünüyle değiştirecek yeni paradigmalar gerçekleştiriyor. Bu değişim sürecini yakalayamayan işletmeler yaşayamıyorlar. Bugün burada ve başka mecralarda düzenlenen, yenilikçiliğe yönelik etkinliklere katılan sizlerin, değişimi takip ettiğinizi ve yeni rekabet koşullarına hazırlıklı olduğunuzu göstermektedir. 1980’lerden günümüze, giderek daha hızlanan ve yoğunlaşan bugünkü küreselleşme dalgası ve süreci, ülkeler için fırsatların yanı sıra tehditler de taşımaktadır. Küreselleşmenin maliyetini ve kazancının dağılımı, ülkeleri sektörler ve firmalar açısından asimetriktir. Küreselleşmenin getirdiği ekonomik entegrasyondan herkes karlı çıkmakta, kazananları ve kaybedenleri olmaktadır. Riskleri azaltmanın en önemli yolu birlikte hareket etmek, birlikte karar almak ve uygulamaya koymaktır.”

T.C Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Hasan Ali Çelik ayrıca;“Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak inceleme, araştırma ve inovasyona büyük önem veriyoruz. Bakanlığımız ve bakanlığımıza bağlı ilgili kuruluşlar aracılığıyla destek mekanizmanları işletiyoruz. Üretim ve yatırım noktasında büyük işletmelere, kobilere KOSGEB aracılığıyla destek verirken, yenilikçiliğe, bilime ve teknolojiye çalışmalar noktasında da TÜBİTAK aracılığı ile destek mekanizmaları işletiyoruz.

Dünyada bilim ve teknoloji alanında yaşanan hızlı değişimler, diğer gelişmekte olan ülkeler için olduğu gibi ülkemiz için de hem bir fırsat hem de risk unsuru olarak karşımıza çıkıyor. Bizim bu gelişmeleri fırsat noktasına getirebilmemiz için, AR-GE çalışmalarını bir yaşam biçimi haline dönüştürmemiz gerekiyor. Özel sektörün A-GE harcamalarının arttırılması ülkenin teknolojik yeteneklerinin geliştirilmesi ve ticarileştirilmesi açısından önemli bir göstergedir. AR-GE ve inovasyonun önündeki büyük engellerden birinin sermaye yetersizliği olduğundan hareketle, bu sıkıntıyı aşmak için destek mekanizmalarını çalıştırmalıyız. Bunun sonucunda bir çok işletme AR-GE merkezleri kurmaya devam etmektedir. Bu destekler sonuç vermeye başladı. Ülkemizdeki bu AR-GE merkezleri küresel ölçekte de önemli başarılara imza atmaya başladı. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’mız ve ilgili kuruluşları aracılığıyla AR-GE merkezlerinin tamamına yakınına, teknoloji transfer merkezlerine, teknoparklara destek veriyoruz” diye sözlerini noktaladı.

Küçük: “Ülkemiz azminden inancından enerjisinden hiçbir şey kaybetmedi”

Bursa Valisi İzzettin Küçük; “Fuar bir ülkede bir şehirde sanayi ekosisteminin ayrılmaz bir parçasıdır. Sanayi sadece fabrika kurmak ve bu fabrikaları işletmek değil bir zihniyet dünyası bununla ve beraber bir eğitim ve yine bununla beraber akılların, teknolojinin ilgili organizasyonudur. Sanayi sadece bir fabrika değildir. Fuarla fuarcılıkla değerli ve kıymetlidir. Sadece ürünlerin teşhir edilmesi değil, ilgili teknolojinin, fikirlerin, kutupların, vizyonların da teşhir edildiği paylaşıldığı yerlerdir. Bursa’da böyle fuarların olması çok önemli. Ülkemiz
15 Temmuz’da en kötüsünü gördü. Ama azminden inancından enerjisinden hiçbir şey kaybetmedi. Yine büyümesini devam ettirdi. Geçen sene %2,5 büyüme azdı ama böyle bir hadiseyle ve ondan önceki terör olaylarıyla karşılaşmış olan hiçbir ülkenin yapamadığını yaptı. Böyle olaylarla herhalde herhangi bir ülke karşılaşsa mümkün değil bırakın büyümeyi sürünürdü. Ülkelerdeki önemli olan ortak sektörler makine, ilaç, yazılım, bilişim, kimya bu alanlarda dünya ile rekabet eden ülkeler 20 bin doları aşmıştır. Bugün buradaki fuarda ana sektörlerin önemli bir bölümünü kucaklıyor. Bunun için Bursa Endüstri Zirvesi önemli ve anlamlıdır” diye belirtti.

Perakende Güneşi 2017 Ödülleri Sahiplerini Buldu

Perakende sektörünün en prestijli ödülü olarak kabul edilen “Perakende Güneşi Ödülleri” sahiplerini buldu. Perakende Güneşi Ödülleri’nde ‘Yaşam Boyu Başarı Ödülü’nün sahibi Cem Hakko oldu.

Her yıl başarılı ve özgün çalışmalarıyla sektörün gelişimine katkıda bulunan kişi ve kurumların ödüllendirildiği sektörün en prestijli ödülleri olan “Perakende Güneşi Ödülleri” bu sene kategoriler halinde iki gün süren etkinlik boyunca sahiplerine takdim edildi.

Perakende Güneşi Ödülleri 2017’nin kategorileri arasında ‘ATÜ Perakendeye Katkı Özel Ödülü’, ‘En Başarılı Profesyonel Yönetici Ödülü’, ‘Genç Liderler Ödülü’, ‘En Başarılı Sosyal Medya Kullanım Ödülü’, ‘En Başarılı İnsan Kaynakları Uygulaması Ödülü’, ‘Yaşam Boyu Başarı Ödülü’ olmak üzere 6 ayrı kategoride veriliyor.

Perakende Güneşi Ödülleri’nin en önemli ödüllerinden biri olarak kabul edilen ve sektöre yıllarca hizmet eden başarılı isimlere verilen Yaşam Boyu Başarı Ödülü’nün sahibi ise bu yıl Cem Hakko oldu.

Perakende Güneşi 2017 Ödülü’ne hak kazananlar;

Yaşam Boyu Başarı Ödülü

Cem Hakko

ATÜ Perakendeye Katkı Özel Ödülü

Hopi

Genç Liderler Ödülü

Fatih Karaca – Karaca Grup, CEO

En Başarılı Profesyonel Yönetici Ödülü

Nevzat Yıldız – Yataş, Genel Müdür

En Başarılı Sosyal Medya Kullanımı Ödülü

eBebek

En Başarılı İnsan Kaynakları Uygulaması Ödülü

McDonald’s

Perakende sektörünün en prestijli ödülü olarak kabul edilen ‘Perakende Güneşi Ödülleri’nin jürisi de sektörün en özel isimlerinden oluşuyor. Jüride; KMD Temsilcisi / Watsons Genel Müdürü Ahmet Şükrü Yanıkoğlu, ATÜ Genel Müdürü Ersan Arcan, Zeydemir Genel Müdürü Beytullah Aksoy, TMD Temsilcisi, RMK Classic Ceo’su Füsun Kuran, Arçelik Omni Channel Gelişim ve İletişim Yöneticisi Handan Abdurrahmanoğlu, Next Academy Kurucusu Levent Erden, GPD Temsilcisi / Özay Hukuk Bürosu Kurucusu Av. Merter Özay, MTD Temsilcisi / Moda Tasarımcısı Nihan Peker Orman, AYD Temsilcisi / ECE Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi ve CFO’su Nuri Şapkacı, GAT Grup Ortak ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nuşin Oral, MOSDER Temsilcisi / Fatih Kıral Mobilya Yönetim Kurulu Üyesi Onur Kıral, Simit Sarayı Yönetim Kurulu Danışmanı Selen Kocabaş, BMD Temsilcisi / Roman Hazır Giyim İcra Kurulu Başkanı Suzan Toplusoy, BÜYEM(Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi) Müdürü Yrd. Doç. Dr. Tamer Atabarut,TÜRYİD Temsilcisi / TÜRYİD Genel Koordinatörü Vedat Dilber yer alıyor.

Detaylı bilgi için: www.perakendegunleri.com

Ana sponsorlar: Arçelik, Zeydemir, Simit Sarayı

Sponsorlar: AtüDutyFree, Ece Türkiye, MediaMarkt, Metro, Microsoft, Rasyotek, Obase, Posta, GÜSOD, Shell, Acron, Akiş GYO, Atasun Optik, Divarese, D&R, Gönül Kahvesi, Mall of İstanbul, Mudo, Nebim, Tepe Emlak, Toyzz Shop, Watsons, Univera, Damat Tween, Starbucks, Günışığı Kitaplığı ON8, Ajans Press, RelatedDigital, Bersay İletişim Grubu, Sodamedya, Akşam, Cumhuriyet, Para, Platin, Sözcü, Star, 24TV, 360, TAMPF, AYD, BMD, GPD, KMD, TMD, TURYİD, ASD, UFRAD, MTD, MOSDER, ACROSS

SOYSAL HAKKINDA

SOYSAL 33 yıllık deneyimiyle, perakende ve ilgili sektörlere hizmet veren bir çözüm merkezidir. İstanbul ve Londra ofislerinin yanı sıra, uluslararası uzman kuruluşlarla iş birliği içinde; danışmanlık hizmetleri, Soysal Perakende Okulu, Meçhul Müşteri Uygulaması® ve mağaza denetimleri, Görsel Mağazacılık, Perakende Günleri, Perakende Liderler Konferansı, yurtdışı açılım hizmetleri ve yayınları kapsıyor.

SOYSAL, kurucusu Suat Soysal’ın “yaşamın içinden gelen, bugünü yakalayıp geleceğe ulaştıran, yalın ve etkili çözümler” ilkesiyle çalışıyor.

​Perakende Günleri’17’ Ufuk Açan İki Oturum ile Sona Erdi

Perakende Günleri’17’nin son iki oturumunda Perakende Fütüristi Doug Stephens, Amazon’un sahip olduğu vizyon doğrultusunda hayata geçirdiği projeleri ve Türkiye pazarına girmesi için ülkemizin karşıladığı kriterleri paylaşırken, Prof. Dr. İlber Ortaylı ve Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan, geçmişten günümüze bu toprakların ticari geçmişini, tüccarlık kavramını ve geleneksel esnaflık kültürünü gündeme taşıdı.

‘Alışveriş Dünyasını Sallayan Güç: Amazon’ başlıklı konuşması ile ünlü Perakende Fütüristi Doug Stephens Perakende Günleri’17’nin ikinci gününde Amazon’un durdurulamaz gelişimini ve perakende dünyasını değiştiren yeni stratejilerini katılımcılarla paylaştı. Stephens; “2 yıl sonra yeniden bu sahnede olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Avrupa’da her gün neredeyse 15 mağaza kapanıyor. Ne oluyor? Neden fiziksel mağazalar bu kadar hızlı kapanıyor? Ve perakendeciler stratejik olarak ne yapmalı? Örneğin 11 Kasım Bekarlar Günü’nde Çinli tüketiciler internete girip Alibaba.com gibi şirketlerden çok yüksek indirimler alıyorlar. O gün içinde Alibaba 100 bin araba sattı. O günün ilk saatinde 8,6 milyar dolarlık ürün satışı oldu; 1 saatte! Bu dakikada 143 milyon dolarlık satış demek. Ortalama bir İkea mağazası, yılda 89 milyon dolarlık satış yapıyor. Yani bekarlar gününün ilk saatinin ilk dakikasında Alibaba.com, İkea’nın bütün yıl sattığı rakamın üzerine çıktı. Amazon, internette harcanan her doların 60 cent’ini alıyor. Kalan 40 cent içinse diğer online siteler uğraşmak zorunda. Son 8 çeyrektir Amazon’un kârının büyük bir bölümü perakende işinden geliyor. Amazon’un başarısında etkin olan şeylerden biri de Amazon Prime üyelik programı… Yıllık 99 dolarlık aidat ödüyorsunuz, ücretsiz ve hızlı teslimat alıyorsunuz, hatta ek indirimler alıyorsunuz. Ve günün sonunda baktığınızda Amazon Prime müşterileri her sene diğer müşterilerden 2,5 kat daha fazla para harcıyor. Çünkü Amazon ABD’deki zengin ve müreffeh kesime çok daha iyi bir hizmet vermeyi başardı. Şu anda tesisatçı ya da elektrikçi için Amazon’u arıyorsunuz. Lojistik ve sevkiyat isleri yapan bir firması var, Amazon Music var: Spotify ve Pandora ile rekabet halinde, bu sene video üretimine HBO’dan daha fazla para harcayacak. Diğer yandan Amazon için önemli olan giriş yapacağı ülkenin ne kadarı internet kullanıyor, mobil üyeler ne kadar, internet penetrasyonu nedir? Bir diğer önemli konu genç nüfus… Türkiye’nin yaş ortalaması ABD’den genç… Bu nedenle Türkiye’de internet penetrasyonu ve mobil abonelik yüksek. Bunlar Amazon için çok çok önemli olacak ve Amazon Türkiye pazarına girdiğinde hiç şüphesiz hepinizi sarhoş edecek. Onları yenemeyeceksek, onlara katılmak gerekiyor. Hepiniz buraya girmek isteyeceksiniz ama dikkatli olmak lazım…”

Prof. Dr. İlber Ortaylı ve Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan, ‘Muhteşem İkili’ başlıklı oturumda Türkiye, tarih ve düşünce yolculuğuna çıkardı. Geçmişten günümüze tarihsel gelişime, ülkelerin siyasal durumlarının ekonomiye ve dünyaya olan etkilerine ilişkin bilgiler veren Ortaylı ve Arıboğan, katılımcılara yüzyıllardır süregelen tüccarlık serüveninden, Osmanlı İmparatorluğu’nda esnaflığa ve Cumhuriyet tarihinde yaşanan ticari faaliyet ve girişimlere kadar geniş bir yelpazede içerikler aktardı.

Türkiye’den ve dünyadan geniş konuşmacı yelpazesi ve vizyon geliştirici oturumlarıyla Perakende Günleri, 17’nci senesinde de yeni ufuklar açmayı başardı.

Ana sponsorlar: Arçelik, Zeydemir, Simit Sarayı

Sponsorlar: AtüDutyFree, Ece Türkiye, MediaMarkt, Metro, Microsoft, Rasyotek, Obase, Posta, GÜSOD, Shell, Acron, Akiş GYO, Atasun Optik, Divarese, D&R, Gönül Kahvesi, Mall of İstanbul, Mudo, Nebim, Tepe Emlak, Toyzz Shop, Watsons, Univera, Damat Tween, Starbucks, Günışığı Kitaplığı ON8, Ajans Press, RelatedDigital, Bersay İletişim Grubu, Sodamedya, Akşam, Cumhuriyet, Para, Platin, Sözcü, Star, 24TV, 360, TAMPF, AYD, BMD, GPD, KMD, TMD, TURYİD, ASD, UFRAD, MTD, MOSDER, ACROSS

SOYSAL HAKKINDA

SOYSAL 33 yıllık deneyimiyle, perakende ve ilgili sektörlere hizmet veren bir çözüm merkezidir. İstanbul ve Londra ofislerinin yanı sıra, uluslararası uzman kuruluşlarla iş birliği içinde; danışmanlık hizmetleri, Soysal Perakende Okulu, Meçhul Müşteri Uygulaması® ve mağaza denetimleri, Görsel Mağazacılık, Perakende Günleri, Perakende Liderler Konferansı, yurtdışı açılım hizmetleri ve yayınları kapsıyor.

SOYSAL, kurucusu Suat Soysal’ın “yaşamın içinden gelen, bugünü yakalayıp geleceğe ulaştıran, yalın ve etkili çözümler” ilkesiyle çalışıyor.

​Türkiye’nin “En Beğenilenleri” açıklandı!

Capital’in gelenekselleşen “Türkiye’nin En Beğenilen Şirketleri Araştırması” sonuçları açıklandı.

İş dünyasında en saygın, güvenilir, en çok çalışılmak istenen ve başarısı en çok takdir edilen şirketleri ortaya koyan “Türkiye’nin En Beğenilen Şirketleri” araştırmasının sonuçları açıklandı. Capital’in gelenekselleşen dev araştırmasında zirvede geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Koç Holding var. Geçtiğimiz yılın ikincisi Arçelik de listedeki yerini korudu. Garanti Bankası, bir basamak yukarı çıkarak üçüncülüğe yerleşti. ZENNA Araştırma ve Danışmanlık tarafından, Adecco Group ana sponsorluğunda ve T-Systems co-sponsorluğunda gerçekleştirilen araştırmada, bu yıl ilk 20’ye Anadolu Grubu, Ford Otosan ve Akbank da girdi.

İŞTE TÜRKİYE’NİN YENİ BEĞENİ LİGİ

Capital, bu yıl 17’nci kez Türkiye’nin En Beğenilen Şirketleri’ni belirledi. Geçtiğimiz yıl listenin birincisi olan Koç Holding, bu yıl da zirveyi kaptırmadı. Geçtiğimiz yılın ikincisi Arçelik de listedeki yerini korudu. Garanti Bankası ise bir basamak yukarı çıkarak üçüncülüğe yerleşti. Rekabetin kendini yoğun olarak hissettirdiği En Beğenilen 20 Şirket Listesi’nde bu yıl 16 şirketin yeri değiştirmesiyle müthiş bir hareket yaşandı.

Geçtiğimiz yıl 3 basamak çıkan Doğuş Holding, bu yıl 5 basamak çıkarak 20’ncilikten 15’inciliğe tırmandı. Migros, Borusan Holding, Türkiye İş Bankası, Türk Hava Yolları ve Eczacıbaşı Topluluğu 3’er basamak yükselirken Garanti Bankası da 1 basamak çıktı. Anadolu Grubu, Ford Otosan ve Akbank ise listenin bu yılki yenileri oldu.

BEĞENİ KRİTERLERİ

Dev araştırma Ağustos-Kasım 2017 tarihleri arasında online anket tekniği uygulanarak gerçekleştirildi. Araştırmaya 59 sektörden 500’ün üzerinde şirketi temsilen 1.400 yönetici katıldı. Türkiye’nin en beğenilen şirketleri, tüm iş dünyası temsilcilerinin görüşleri üzerinden hesaplanırken sektörlerin en beğenilen şirketleri, ilgili sektörün profesyonellerinin görüşleri alınarak belirlendi. Ankete katılan yöneticilerden kendi şirketini dışarıda tutarak hem Türkiye hem kendi sektörü için en beğendikleri şirketleri belirtmeleri istendi.

Araştırma Türkiye ve sektörler için en beğenilen şirketleri belirlemenin dışında, en beğenilen şirket olmayı sağlayan performans kriterlerini de ölçerek ideal şirketlerin fark yaratan performans alanlarını da ortaya çıkardı. Bu kapsamda 22 performans kriteri sorgulandı ve hem bu kriterlerin öncelikleri hem şirketlerin hangi kriterlerle farklılaştığı gözler önüne konuldu.

İşte Türkiye’nin En Beğenilen ilk 20 şirketi

1 Koç Holding
2 Arçelik
3 Garanti Bankası
4 Unilever
5 THY
6 Coca-Cola
7 Eczacıbaşı Topluluğu
8 Turkcell
9 Türkiye İş Bankası
10 Borusan Holding
11 Vodafone
12 Sabancı Holding
13 Migros
14 Ülker
15 Doğuş Holding
16 P&G
17 Vestel
18 Anadolu Grubu
19 Ford Otosan
20 Akbank

Demir ve demirdışı metaller ihracatçıları Endüstri 4.0 ile 2023 ihracat hedeflerine ulaşacak

Sanayi’de verimliliği arttıran, üretim maliyetlerini düşüren, gelişmekte olan ülkelerin emek gücü üstünlüğünü ortadan kaldıran, nesnelerin internet üzerinden haberleştiği Endüstri 4.0 sisteminin sanayide yol açacağı dönüşümden kazançlı çıkmak isteyen Demir ve Demirdışı Metaller ihracatçıları, Endüstri 4.0’ı dünyaya kazandıran Almanya’ya “Sanayi 4.0 Ticaret Heyeti Organizasyonu” düzenledi.

Türk demir ve demirdışı metal ihracatçıları, dijitalleşen dünyada Endüstri 4.0 ile güçlenerek, 2023 ihracat hedeflerini tutturmayı amaçlıyor.

Ekonomi Bakanlığı koordinasyonu, Türkiye İhracatçılar Meclisi organizasyonu ve Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği ile Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası işbirliğinde 19-23 Kasım 2017 tarihleri arasında düzenlenen “Sanayi 4.0 Ticaret Heyeti Organizasyonu”na katılan Türk demir ve demirdışı metal ihracatçıları, ürünlerinin yoğun olarak kullanıldığı, teknoloji ve sanayinin merkezi kabul edilen Almanya’da sanayi 4.0 uygulamalarını yerinde görme fırsatı buldu. Otomotiv, otomasyon, robotik endüstrisinin önde gelen firmaları ile birebir görüşmeler gerçekleştiren heyet ayrıca Bavyera Eyalet Bakanlığı, Ekonomi ve Medya, Enerji ve Teknoloji Bakanlığı ile de görüşerek, iki ülke arasındaki işbirliği fırsatlarını değerlendirdi.

Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Halil Şahin, 1700’lü yıllarda buhar makinasının icadıyla başlayan endüstri devrimlerinin sonuncusu son 5-10 yıllık bir dönemde otonom makineler ve sanal ortamların değer zincirine dahil edilmesi ile dijitalleşmenin öne çıktığı endüstri 4.0’ın, otomotiv sektörü başta olmak üzere birçok sektörde demir ve demirdışı metallerin girdi olarak kullanılması sebebiyle sektör için oldukça önem arz ettiğini kaydetti. Şahin, Almanya’da başlayan ve hızla yayılan; maliyet, zaman ve insan gücünün optimize edilmesini sağlayan endüstri 4.0 uygulamalarının Türkiye’de de yaygınlaşmasının rekabetçi piyasalarda güçlü kalabilmek adına olmazsa olmaz olduğunu belirtti.

Hem Türkiye’nin en büyük çapta demir demirdışı metal üretimi ve ihracatını yapan firmaların hem de KOBİ’lerin katılımları ile geniş bir yelpazede temsil ettiğimiz demir demirdışı metal sektörümüz Almanya’nın otomotiv, robotik, elektrik sistemleri, otomasyon teknolojisi sektörlerinde endüstri 4.0 uygulamalarını inceleme ve işbirliği olanakları yaratma fırsatı yakaladı.

Sanayi 4.0’ın akıllı üretim ekonomisini doğurmayı hedeflediğinin altını çizen Şahin sözlerini şöyle tamamladı; “Sanayi 4.0 ile birlikte şekillenecek olan geleceğin üretim dünyasında küresel rekabette önde olmak isteyen şirketlerin gereken adaptasyonu çok hızlı bir biçimde sağlamaları gerekmektedir. Bizim ihracata yönelik üretim yapan sanayi kuruluşları olarak bu gelişmelerin dışında kalmamız mümkün görünmemektedir. Bizlerin ürün ve hizmet tedarikinde bulunduğumuz Almanya gibi belli başlı ülkelerdeki alıcılarımız kendi tedarikleri, üretimleri, işletme organizasyonları, satış ve dağıtımlarını bu mantık çerçevesinde kurgularken bizlerin bu sistem dışında kalma gibi bir tercihimizin olmadığını düşünüyorum. Sanayi 4.0 yapısal olarak, üretim ve dağıtım süreçlerinde çalışacak akıllı robotlar, Ar-Ge, satış pazarlama ve yönetim süreçlerinde kullanılacak yapay zeka sistemleri ile bunların dış dünyayla bilgi alışverişlerini sağlayacak internet nesneleri ve tüm bu akıllı sistemlerin hep birlikte uyumla çalışması esasına dayanmaktadır. Bizlerin ihracatçılar olarak geleceğin ticaret dünyasında varlığımızı sürdürebilmemiz adına bu beceriler ile donanmış çalışanlar, tasarımcı, yazılımcı ve uygulayıcı insanlara ihtiyacımız olacak.”

Ünlütürk; “Endüstri 4.0 gelişmekte olan ülkelerin emek üstünlüğünü ortadan kaldırıyor”

Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği’nin “Sanayi 4.0 Ticaret Heyeti Organizasyonu”na katılan isimler arasında yer alan Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Sabri Ünlütürk, Ege İhracatçı Birlikleri’nin son dönemde yaptığı tüm etkinliklerde, katma değerli ihracatı arttıracak İnovasyon, Ar-Ge ve Tasarım çalışmalarına ağırlık verdiklerini, “Sanayi 4.0 Ticaret Heyeti Organizasyonu”nun da bu düşüncenin bir uzantısı olduğunu kaydetti.

Gelişmekte olan ülkelerin emek gücündeki rekabetçiliklerinin Endüstri 4.0 ile ortadan kalkacağına işaret eden Ünlütürk, “Bugün ucuz işgücü nedeniyle Çin’de üretim yapan birçok büyük marka Endüstri 4.0’ın getirdiği avantajlar sonrasında Amerika Birleşik Devletleri’ne, Almanya’ya geri dönüyor. Türkiye’nin de hızlı bir şekilde Endüstri 4.0’a adapte olması gerekiyor. Bunun için AR-GE ve Tasarım çalışmalarına ağırlık vermemiz, gerekiyorsa know-how transferi yapmamız lazım. Ege İhracatçı Birlikleri olarak Endüstri 4.0’a adapte olmak ve katma değerli ürün üretimi için bu tür etkinliklerimizi önümüzdeki arttırarak sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.

Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yalçın Ertan, endüstri 4.0 ile dijitalleşmenin temelinde değer zinciri içerisinde verilerin toplanması, işlenmesi ve işlenen veriler sonucunda anlamlı bilgilerin elde edilerek karar mekanizmaları oluşturulması yatıyor. Zamandan, maliyet ve enerji tasarrufunun yanı sıra müşteriler için kişiselleşmiş ürünlerin en kısa sürede tedariğinin sağlanabilmesi için dijitalleşmenin Türkiye’de de yaygınlaşma hızının artırılması, firmaların bu konudaki girişimlerinin desteklenmesi gerektiğinin altını çizdi.

Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği “Sanayi 4.0 Ticaret Heyeti Organizasyonu” kapsamında Dünya çapında lider otomasyon teknolojisi tedarikçisi ve endüstriyel eğitim ve öğretim programlarında performans lideri Festo AG& Co. KG, Sanayi 4.0 konusunda akıllı ölçü cihazları kullanarak, bu cihazlar ile toplanan büyük veriyi analiz ederek araç başı 2013 yılında yüzde 30’a kadar enerji tasarrufu sağlayan BMW Group, Yük altında kademe değiştirici üretimi yapan Maschinenfabrik Reinhausen, denizcilik ve karada kullanılan büyük dizel motorları, turbo makinaları ve santraller

üzerinde uzmanlaşmış MAN Turbu&Diesel, insanlar ile işbirliği içerisinde çalışan robotları üreterek yaygınlaştırmak için çalışan KUKA firmaları ziyaret edildi.

Editöre Not

Bayvera Eyaleti Dijitalleşme Stratejisi için 5.5 milyar Euro ayırdı

Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği’nin “Sanayi 4.0 Ticaret Heyeti Organizasyonu”nda ev sahipliği yapan Bavyera Eyaleti Ekonomi ve Medya, Enerji ve Teknoloji Bakanlığı oldu.

Bakanlığın verilerine göre Bavyera Eyaleti Almanya’nın en büyük eyaleti 12 milyon nüfusu var. 2.dünya savaşından sonra tarıma dayalı ekonomiden yüksek teknolojiye dayalı ekonomiye geçişi başarıyla uygulamış bir eyalet. Bu başarı serbest piyasa ekonomisi, yatırımı özendirici altyapı, AR-GE’ye ayrılan bütçe, yeni ürünlerin geliştirilmesinde sermaye ve teknolojinin birleşmesi, enerji ihtiyacını karşılamaya yönelik olarak yapılan yatırımlar, teknoloji ve bilgi transferine verilen önem sayesinde sağlandı.

Bavyera Eyaleti’nin bundan sonraki hedefi dijital ekonomiye geçiş olarak benimsenmiş durumda. Bu geçiş her bir firmanın Bakanlığın oluşturduğu dijitalleşme stratejisi paralelinde kendi stratejilerini oluşturmalarını gerektiriyor. Bu hedefe ulaşmak için Bakanlığın koordinasyonunda AR-GE birimleri ve sanayi ile Bavyera eyaletindeki üniversiteler arasında sıkı işbirlikleri oluşturulmuş durumda. 2015 yılında Bavyera Eyaleti Dijitalleşme Strateji Planı kapsamında 2.5 milyar Euro’luk bir kaynak ayrılmış. 2022 yılına kadar sonlandırılması hedeflenen ikinci aşama için ise; ilave 3 milyar Euro’luk bir kaynak ayrılmış.

Stratejik plan kapsamında dijital altyapının iyileştirilmesi (internet ve ağ bağlantı hız ve kalitesinin arttırılmasına yönelik yatırımlar), çeşitli araştırma projelerinin hayata geçirilmesi, Bavyera Eyaleti Dijitalleşme Merkezi’nin oluşturulması, özel sektör-üniversite-eğitimli iş gücü arasındaki eko-sistemin oluşturulmasına yönelik çalışmalar, özel sektöre test imkânı sağlayan ve üniversitelerde yer alan invasyon laboratuvarlarının kuruluşu için kaynak sağlandığı ifade edildi.

Bavyera Eyaleti Ekonomi veMedya, Enerji ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi 4.0 kapsamında İngiltere, Fransa ve ABD gibi ülkeler ile de yakın işbirlikleri gerçekleştiriyor.