Dünyanın en iyi tavuk burgeri “Zinger Burger” artık uzayda…

KFC’nin usta şefleri tarafından 11 gizli baharat ve yüzde yüz gerçek tavuk etiyle hazırlanan “Zinger Burger”in tüm dünyada merakla beklenen uzay görevi bugün büyük heyecanla başladı. Fırlatma 29 Haziran Perşembe günü Türkiye saatiyle 16.00’da gerçekleştirildi.

Dünyanın en çok tercih edilen tavuk burgeri olan Zinger’in uzay macerası tüm hızıyla devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde Zinger’i uzaya göndereceğini açıklayan KFC, merakla beklenen çılgın iddiasını “Zinger 1 Space Mission” adını verdiği uzay görevi kapsamında gerçekleştirdi. Tüm dünyanın merakla beklediği fırlatma, 29 Haziran Perşembe günü Türkiye saatiyle 16.00’da Amerika’nın Tucson Benson Havaalanı’ndan tamamlandı.

İkonik KFC kovasının şeklinde tasarlanmış bir uydu içerisinde, dünya yüzeyinden 80 bin fit yukarıda uzay macerasına başlayan Zinger’in seyahati 4 gün sürecek ve tüm dünyada canlı yayından takip edilebilecek.

Tüm dünyadan tweet’ler uzayda uçuşuyor

Zinger’in içerisinde bulunduğu kova şeklindeki uydu, uzayda kaldığı süre boyunca KFC bayrağı sallayacak, selfie çekecek ve KFC’nin kurucusu Albay Harland Sanders’in 1977 yılında kızarmış tavuklarıyla ilgili gerçekleştirdiği bir konuşmanın bant kaydını çalacak. Zinger ayrıca uzay görevi boyunca #ZingerSpaceTweet ve #Pickme hashtag’leriyle gönderilen tweet’leri ise uydu üstünde bulunan ekrandan uzay ortamında yayınlayacak.

Böylece dünyanın en iyi tavuk burgeri “Zinger Burger”, uzaya ulaşan ilk burger olarak tarihe geçmiş oldu.

Gayrimenkul Sektöründe Büyük Yarış Var

28 yaşında yaptığı milyon dolarlık yatırımlarla hem ünlülerin hem de dünya yıldızı futbolcuların vazgeçilmez yatırım danışmanı olarak tanınan ve sektöre taze kan taşıyan isim olarak bilinen gayrimenkul ve yatırım danışmanı Enes Su, konut sektörünün lider isimlerinden biri.

”Baş döndürücü bir şekilde büyüyen konut sektöründe, yatırım danışmanlığı şirketlerine çok büyük görevler düşüyor” diyen Semerkant GYO A.Ş’nin Yönetim Kurulu Başkanı olan genç iş adamı, ”Türk yatırımcıya hizmet verdiğimiz kadar yabancı yatırımcılara da hizmet veriyoruz çünkü yabancı yatırımcılardan Türk konutuna çok büyük ilgi var” diyor.

Yabancı Yatırımcıların Tercihi Beylikdüzü ve Büyükçekmece

Yatırım danışmanı Enes Su, yabancı yatırımcıların favori bölgesinin genelde Beylikdüzü ve Büyükçekmece taraflarının olduğunu vurguluyor. Kaliteli ve konsept yaşam alanlarını tercih eden yabancı yatırımcılar için ilk öncelik güven, daha sonra da rahatlık ve konfor diyen Su, yerli yatırımcı kadar yabancı yatırımcıya da hizmet verdiklerini vurguluyor.

Haziran ihracatı 12,1 milyar dolar oldu

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre Haziran 2017 ihracatı yüzde 1,8 artışla 12,1 milyar dolar oldu. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, “Şunu gururla söyleyebiliriz ki, Kasım ayından bu yana yani tam 8 aydır ihracatta artış açıklıyoruz. Haziran ayında da Ramazan Bayramı sebebiyle 2 iş günü eksik olmasına rağmen ihracatımızı artırmayı başardık. Atılım Yılı ilan ettiğimiz 2017’nin başından beri istikrarlı bir artış elde etmemiz bizler için büyük bir mutluluk kaynağı” diye konuştu.

İhracat rakamları Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in katılımıyla Gaziantep’te, TİM 1000’de 30. sırada yer alan Altunkaya Şirketler Grubu tesislerinde açıklandı. TİM Başkanı Büyükekşi, “Dünya ticareti yeniden canlanırken, çevre ülkelerle aramızdaki sorunlar Hükümetimiz tarafından çözülürken, ihracatçılarımıza her koldan verilen teşviklere her gün bir yenisi eklenirken tabi ki 2017 Atılım Yılı’nın hakkını vereceğiz” dedi.

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Haziran 2017 ihracat rakamlarını Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in katılımıyla Gaziantep’te, TİM 1000’de 30. sırada yer alan Altunkaya Şirketler Grubu’nun bebek bezi üretim tesislerinde açıkladı. TİM verilerine göre Haziran 2017 ihracatı geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 1,8 artışla 12 milyar 70 milyon dolar şeklinde gerçekleşti.

TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, “Şunu gururla söyleyebiliriz ki, Kasım ayından bu yana yani tam 8 aydır ihracatta artış açıklıyoruz. Haziran ayında da Ramazan Bayramı sebebiyle 2 iş günü eksik olmasına rağmen ihracatımızı artırma başarısını gösterdik. Atılım Yılı ilan ettiğimiz 2017’nin başından beri istikrarlı bir artış elde etmemiz bizler için büyük bir mutluluk kaynağı” diye konuştu. Büyükekşi, yılın ilk 6 ayında ihracatın yüzde 8,2 artışla 76 milyar 383 milyon dolar ve son 12 aylık ihracatın yüzde 4,5 artışla 147 milyar 329 milyon dolar olduğuna dikkat çekti.

Atılım Yılı’nın hakkını vereceğiz

TİM olarak ihracatı ivmeli bir performansla artırma gayreti içinde olduklarını söyleyen Büyükekşi, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çünkü 2017, İhracatta Atılım Yılı. Dünya ticareti yeniden canlanırken, çevre ülkelerle aramızdaki sorunlar Hükümetimiz tarafından tek tek çözülürken, ihracatçılarımıza her koldan verilen teşviklere her gün bir yenisi eklenirken tabi ki bu yılın hakkını vereceğiz.”

Şu ana kadar 3 büyük rekor kırdık

TÜİK’e göre yılın ilk 5 ayında ihracatın yüzde 9.5 gibi çok güçlü bir artış gerçekleştirdiğini hatırlatan Büyükekşi, yılın ilk 4 ayı için geçerli küresel verilere işaret ederek “Şu ana kadar 3 büyük rekor kırdık. Dünya ticaretinden aldığımız payı binde 8.9’dan binde 9’a çıkardık. ABD’nin ithalatındaki payımız binde 3’ten binde 3.1’e yükseldi. AB’nin ithalatındaki payımız ise yüzde 1,28’den yüzde 1,29’a çıktı. İnşallah önümüzdeki dönemde rekorlarımıza yenilerini ekleyeceğiz” dedi.

Büyümeye daha yüksek katkı vereceğimize inancımız tam

İhracat camiası olarak net ihracatın büyümeye yarı yarıya destek vermesinin kendilerini mutlu ettiğini ifade eden Büyükekşi, “Önümüzdeki dönemde ise ihracatın katkısıyla daha da yüksek büyüme rakamları yakalayacağımıza olan inancımız tam” şeklinde konuştu.

Miktar bazında artış yüzde 4,1

Haziran’da miktar bazında ihracat yüzde 4,1, ilk 6 ayda ise yüzde 12,6 artış gösterdi. Haziranda ihracatın lideri yüzde 2,5 milyar dolarla yine otomotiv oldu. Bu sektörümüzün ihracatı haziran ayında yüzde 16,4 artış kaydetti. Otomotivi sırasıyla 1,4 milyar dolarla hazırgiyim ve konfeksiyon ile 1,3 miyar dolarla kimyevi maddeler sektörleri takip etti. Haziran ayında en fazla ihracat artışını sanayi ürünlerinde; yüzde 178 ile Gemi ve Yat sektörü elde etti. Tarım ürünlerinde ise en fazla ihracat artışını yüzde 63 artış ile Zeytin ve Zeytinyağı sektörü yakaladı.

Meyve sebzede 5 kat artış Rusya’ya artış rekoru getirdi

En fazla ihracat yapılan ilk 20 ülke arasında Haziran’da en fazla ihracat artışının yüzde 89,1 ile Rusya’da olduğunu söyleyen Büyükekşi, “Rusya’ya ihracatımızdaki bu artışta bu ülkeye yaptığımız yaş meyve ve sebze ihracatının 5 katına çıkması etkili oldu” dedi. Haziran ayında 122 ülkeye ihracatın arttığını, 109 ülkeye olan ihracatın gerilediğini belirten Büyükekşi, “En fazla ihracat yaptığımız ilk 5 ülkeye bakacak olursak; Almanya’ya ihracatımız yüzde 4,4, İngiltere’ye ihracatımız yüzde 2,1, İtalya’ya ihracatımız yüzde 1,8, ABD’ye ihracatımız yüzde 14,1 ve Irak’a ihracatımız yüzde 4,4, ve artış gösterdi” diye konuştu.

AB’nin payı yüzde 50,5’e yükseldi

Haziran ayında AB’ye ihracatın yüzde 2,8 arttığını ifade eden Büyükekşi, “Böylelikle Haziran’da AB’nin ihracatımızdaki payı 50,5 oldu. İlk 6 ayda ise AB’ye ihracatımız 3 milyar dolar artış kaydetti” dedi. Haziran ayında Kuzey Amerika’ya ihracatın yüzde 17,8, Bağımsız Devletler Topluluğu ülkelerine yüzde 17, Uzakdoğu’ya ise yüzde 21,1 artış gösterdiğini söyleyen Büyükekşi, ilk 6 ayda AB’den sonra ihracata artışına en büyük katkıyı 936 milyon dolar artış ile Kuzey Amerika ülkeleri ve 659 milyon dolar artış ile Ortadoğu ülkelerinin verdiğini kaydetti.

Antep sayesinde Türkiye halı ihracatında dünya ikincisi

İhracat rakamlarının açıklandığı Gaziantep’in toplam ihracattan aldığı payın 2016’da yüzde 4.5 olduğunu belirten Büyükekşi, “Bu başarıda halı ihracatımızın artışının büyük etkisi oldu. Antep sayesinde Türkiye, dünyanın en fazla halı ihraç eden ikinci ülkesi oldu” dedi. İller bazında ihracatı da değerlendiren Büyükekşi, “İlk 10 ilin 6’sı Haziran’da ihracat artışı gerçekleştirdi. En yüksek artışı ise otomotiv sektöründe yeni yatırımın etkisiyle yüzde 267 ile Sakarya’da görüldü” dedi.

Ar-Ge ve inovasyon önde gelen ihracatçı yaptı

Rakamların açıklandığı Altunkaya Şirketler Grubu’nun Ar-Ge ve inovasyona dayalı üretim yapısı ile Türkiye’nin önde gelen ihracatçıları arasında yer aldığını söyleyen Büyükekşi, şöyle konuştu: “Özellikle gıda sektöründen içecek sektörüne, tarım ve hayvancılığa kadar birçok alanda Türkiye’yi dış pazarlarda başarı ile temsil ediyor. 50’den fazla ülkeye ihracat gerçekleştiriyor. Son 10 yılda ihracatını 3 katına çıkardı. 2016 yılında 284 milyon dolarlık ihracatıyla liderler arasındaki yerini aldı.”

İyi çalışmalar dileriz / PR Basın Halkla İlişkiler

Bilgi için: Tamer Coşkun – 05324124042 / Seçkin Ürey – 05333063386

FOTO1: Soldan sağa; TİM Başkanvekili Mustafa Çıkrıkçıoğlu, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı ve Altunkaya Şirketleri Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Mahsum Altunkaya, Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Abdülkadir Çıkmaz.

FOTO2: TİM Başkanı Büyükekşi, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, ihracat rakamlarının açıklandığı Altunkaya Şirketler Grubu’nun bebek bezi üretim tesislerini Yönetim Kurulu Başkanı Mahsum Altunkaya eşliğinde gezdi.

Körfez ülkeleri Türkiye’den ithalatı azaltabilir

Türkiye İMSAD, ekonomi çevreleri tarafından merakla beklenen aylık sektör raporunu açıkladı. Haziran 2017 Sektör Raporu’nda özellikle son 10 yılda inşaat malzemeleri sanayi için çok önemli bir pazar haline gelen Körfez ülkelerindeki kriz öne çıktı. Raporda, Körfez’de Katar ile diğer ülkeler arasında ortaya çıkan ve Türkiye’yi de dolaylı olarak içine alan krizin, Türkiye’nin bu ülkelere yönelik inşaat malzemesi ihracatını olumsuz etkileyeceği, Körfez ülkelerinin de krizde Katar’a destek veren Türkiye’den ithalatlarını azaltabileceği ifadelerine yer verildi.

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD), inşaat sektörü ve ekonomi çevreleri tarafından dikkatle izlenen aylık sektör raporunu açıkladı. 110 milyar Dolar’ı aşan pazar büyüklüğü ve 1,5 milyonun üzerinde istihdamla ülke ekonomisine yön veren sektörün en önemli çatı kuruluşu olan Türkiye İMSAD’ın Haziran 2017 Sektör Raporu’nda Orta Doğu’da yaşanan kriz öne çıktı.

Özellikle Körfez ülkelerinin son 10 yıldır inşaat malzemeleri sanayi için çok önemli pazarlar haline geldiği vurgulanan raporda, “Körfez’de Katar ile diğer ülkeler arasında ortaya çıkan ve Türkiye’yi de dolaylı olarak içine alan krizin, Türkiye’nin bu ülkelere yönelik inşaat malzemesi ihracatını olumsuz etkileyeceğine değinildi. Raporda, Körfezdeki krizin kısa zamanda aşılma olasılığının görülmediği, Körfez ülkelerinin krizde Katar’a destek veren Türkiye’den ithalatlarını azaltabileceği belirtildi. Katar’a ihracatın ise giderek daha zor ve pahalı hale geldiği, bu nedenle Katar’dan talep olsa dahi bu ülkeye aynı ölçüde inşaat malzemesi ihracatı yapmanın mümkün olamayabileceği ifade edildi.

Türkiye İMSAD Haziran 2017 Sektör Raporu’nda sektöre ilişkin özetle şu tespit ve değerlendirmeler kaydedildi:

İnşaat sektörü yüzde 3,7 büyüdü

İnşaat sektörü 2017 yılı ilk çeyrek döneminde yüzde 3,7 büyüdü. İnşaat sektörü beklentilerin altında bir büyüme gösterdi. Yeni hesaplama yöntemi ile açıklanan büyüme verileri içinde kamu ve özel sektör inşaatları ayırımı kalktı. Bu nedenle ilk çeyrekteki yüzde 3,7 büyüme için ayrıntılı bir değerlendirme yapma olanağı sınırlandı.

Gayrimenkul sektörü yüzde 1,8 büyüdü

Gayrimenkul sektörü ilk çeyrekte yüzde 1,8 büyüdü. Gayrimenkul sektöründe yeni iş geliştirme, yeni proje başlangıçları ve yeni kiralamalar önemli ölçüde yavaşladı.

İnşaat sektörü ile ekonomik büyüme arasındaki ilişki istikrar kazanacak

İnşaat sektörü ile GSYİH büyüme oranları arasındaki ilişki son dört çeyrekte zayıfladı. Yeni yılın ilk çeyreğinde bu kez ekonomik büyüme yüzde 5,0 olurken inşaat sektöründe daha düşük büyüme gerçekleşti. İlişkinin önümüzdeki dönemlerde istikrar kazanması bekleniyor.

Güven endeksinin artışı için ilave iyileşmeye ihtiyaç duyuluyor

Güven endeksi 2017 yılının ilk 4 ayındaki yükseliş ardından Mayıs ayında sınırlı ölçüde gerilemişti. Sınırlı gerileme Haziran ayında da devam etti. İnşaat sektörü güven endeksi Haziran ayında 1,9 puan düştü. Güvenin yeniden artışı için ilave iyileşmelere ihtiyaç duyuluyor.

Konut satışları artışı yüzde 1.5 arttı

Konut satışlarına sağlanan destekler ile birlikte satışlar Mart ve Nisan aylarında önemli bir artış göstermişti. Mayıs ayında ise konut satışlarındaki artışın yavaşladığı görüldü. Mayıs ayında konut satışları geçen yılın aynı ayına göre yüzde 1,5 artarak 116 bin 558 adet oldu. Haziran ayında da Ramazan etkisi görüldü.

52 bin 976 yeni konut satıldı

Türkiye genelinde ilk defa satılan konut sayısı bu yıl ilk kez geriledi. Mayıs ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 5,5 azalan birinci el konut satışı 52 bin 976 oldu. İkinci el konut satışları ise yüzde 8,2 oranında arttı. Yeni konut satışı anlamına gelen birinci el konut satışları Ocak-Mayıs döneminde ise geçen yılı aynı dönemine göre yüzde 3,3 artarak 250 bin 790 adet oldu. İkinci el konut satışları ise yüzde 8,6 artarak 305.994 adet olarak gerçekleşti. İlk el satışlardaki artışın ilk kez gerilemesi düşük kredi faizlerine ve desteklere rağmen ilave talebin artık sonuna yaklaşıldığını gösterdi.

İpotekli satış yüzde 17,8 arttı

İpotekli konut satışları ise Mayıs ayında bir önceki yıla göre yüzde 17,8 oranında artış göstererek 41 bin 738 adet oldu. Diğer konut satışları ise Mayıs ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 5,7 azalarak 74.820 adede indi.

Yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinde toparlanma arayışı

2017 yılının ilk beş ayında yurtdışında alınan müteahhitlik işleri proje sayısı 48, proje tutarı ise 3,61 milyar dolar oldu. 2017 yılının ilk beş aylık döneminde alınan proje sayısı ve toplam tutarı 2015 ve 2016 yılı ilk beş aylık döneminin altında gerçekleşti.

İnşaat malzemesi sanayi üretimi Nisan’da yüzde 2,3 arttı

Nisan ayında inşaat malzemesi ortalama sanayi üretimi geçen yıl aynı döneme göre yüzde 2,3 arttı. Ocak ve Şubat aylarındaki gerileme ardından Mart ve Nisan aylarında yükseldi.

2017 Nisan ayında ihracat yüzde 5 arttı

İnşaat malzemeleri ihracatı 2017 yılı Nisan ayında geçen yılın Nisan ayına göre yüzde 5,0 artmış ve 1.335 milyon dolar oldu. Böylece yılın ilk dört ayında da ihracat artışı gerçekleşti.

2017 Nisan ayında ithalat yüzde 9,3 geriledi

İnşaat malzemeleri ithalatında yeni yıl ile birlikte gerileme sürdü. İthalat Nisan ayında ise geçen yılın Nisan ayına göre yüzde 9,3 gerilemiş ve 710 milyon dolara indi. İthalatın düşüşünde artan döviz kurları etkili olmaya devam etti.

Yıllık ihracat 15,57 milyar dolara yükseldi

İnşaat malzemeleri yıllık sanayi ihracatı Nisan ayı itibariyle 15,57 milyar dolara yükseldi. Yıllık ihracat büyüklüğünün 2017 genelinde artacağı öngörüldü. 2017 yılının ilk dört ayında inşaat malzemeleri ithalatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 18,3 geriledi. Böylece 2017 yılı Nisan ayında yıllık ihracat 8,80 milyar dolara düştü.

Yeni ekonomi programı inşaat, kentsel dönüşüm ve alt yapı yatırımlarına ağırlık verecek

Anayasa değişikliği ile idari olarak yeni bir süreç başladı. İlk açıklamalarda yeni program içinde öncelikli yedi alan belirlendi. Bunlar inşaat/kentsel dönüşüm, sağlık, ulaştırma, enerji, turizm, savunma, teknoloji sektörleri oldu.

1498834961_turkiye_imsadTürkiye İMSAD Hakkında

Kuruluşundan bu yana geçen 32 yılda, Türk inşaat sanayini gerek yurt içinde gerekse yurt dışında temsil eden bir sivil toplum örgütü olan Türkiye İMSAD’ın, 32 sektör derneği, 80 sanayici firma ve 11 paydaş kurum üyeleriyle birlikte, pazarda 21 binden fazla noktaya etkin bir şekilde ulaşmaktadır. Sürdürülebilir büyüme için yurt içinde ve yurt dışında işbirlikleri geliştiren Türkiye İMSAD, iç pazardaki gelişmeleri yakından izlemekte ve ihracatta ulaşılan başarının artarak sürdürülebilmesi için, dış pazarları yakından takip etmektedir. Türkiye İMSAD, inşaat sektörünün çok önemli grupları olan 30 farklı alt sektörü temsil etmektedir. Avrupa Yapı Malzemeleri Konseyi CPE’nin yönetim kurulunda olan, 2011 yılında Brüksel, 2015 yılında ise Kamerun temsilciliğini kuran, sektörel projeler yürüten, raporlar yayınlayan Türkiye İMSAD, Avrupa Komisyonu’nun fonladığı birçok projeye de liderlik etmektedir.

Otoyollarda Yeni Uygulama Başladı ! Ceza Durumunda Ne Yapılmalı ?

1 Temmuz’da yürürlüğe giren yeni uygulamaya göre araçların otoyollardaki gişelere giriş ve çıkış süreleri üzerinden ortalama hızları hesaplanacak. Hız limitlerini aşan sürücülere cezai işlem uygulanacak. Konuyla ilgili bilgilendirmelerde bulunan Avukat Cevat Kazma, yeni uygulamayla tuzak radar tartışmalarının sona ereceğini ve yaşanan kazaların önüne geçerek sürücülerin güvenli bir yolculuk yapmasını sağlayacağını belirtti. Kesilen cezalara 15 gün içinde itiraz etme hakkı bulunuyor.

Emniyet Genel Müdürlüğü ve Karayolları Genel Müdürlüğü arasında imzalanan protokolle birlikte, yarından itibaren araçların otoyollardaki ortalama hızları gişelere giriş çıkış süreleri dikkate alınarak hesaplanacak, hız ihlali yapan sürücülere cezai işlem uygulanacak.

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Avukat Cevat Kazma, yeni uygulamayla birlikte araçların, otoyollarda giriş ve çıkış yaptıkları HGS/OGS noktaları arasında kat etmiş oldukları mesafe ve süre bilgilerinden ortalama hızlarının tespit edileceğini ifade etti.

Örneğin Mahmutbey-Edirne arasındaki yaklaşık 210 km’lik otoban yolunu 1 saat 55 dakikadan daha kısa sürede tamamlayan araç sürücüleri hız sınırını aşmış sayılacak.

luleburgaz-kinali-otoyolYönetmelikte belirtilen süreyi aşan araçlara trafik cezası kesileceğini belirten Cevat Kazma, hız sınırlarını yüzde 10-30 arası aşan sürücülerin 154 TL yüzde 30’dan fazla aşanların ise 427 lira ceza ödeyeceğini belirtti.

Yeni sistemin Ankara-İstanbul, İstanbul-Edirne, İzmir-Aydın, Niğde-Şanlıurfa, Adana-Mersin ve Adana-Şanlıurfa otoyollarında başlayacağı bilgisini paylaşan Cevat Kazma, uygulamayla birlikte yaşanan kazaların önüne geçilerek sürücülerin güvenli bir yolculuk yapmasını sağlayacağını söyledi.

Aynı zamanda tuzak radar tartışmalarının da sona erebileceğini vurgulayan Cevat Kazma, kesilen cezalara itiraz etmek isteyen sürücülerin 15 gün içerisinde Sulh Ceza Hâkimliklerine başvurması gerekeceğini sözlerine ekledi.

MNG HOLDİNG’ten Moda Sektörüne Ses Getircek Yatırım

Uzun yıllardır farklı alanlardaki yatırımları ile hizmet vermeye devam eden MNG Holding, şimdi de e-ticaret alanındaki yeni yatırımıyla online alışverişe yeni bir soluk getiriyor!

MNG Holding e-ticaret alanındaki büyük gelişmelerden biri olarak SETMODA.COM adındaki online alışveriş platformunu yenilenen yüzü ve içeriğiyle 2017 yılının ikinci çeyreğinde tüketiciyle buluşturuyor.

Modlara göre hazırlanmış kıyafetleri tek tıkla set halinde ve ulaşılabilir fiyatlara satın alma imkanı sağlayan site ile MNG Holding, bu büyük yatırımı ile e-ticaret sektöründe hızla büyümeyi hedefliyor.

Dünya standartlarında hizmet ve yatırımları ile Türkiye’nin en önemli holdinglerinden biri olan MNG Holding, güvenilirlik ve kalite anlayışını şimdi de moda dünyasına uyarlıyor.

SETMODA.COM HAKKINDA:Bir MNG Holding yatırımı olarak faaliyete geçen Setmoda.com, 2017 yılında yenilenen dinamik ve genç yönü ile moda sektörüne yenilikçi bir bakış açısı ile hizmet vermektedir. Bu yeni yatırım ile ulaşılabilir uygun fiyatlı set ürünlerin yer aldığı internet sitesinde, tek tuşla modunuzu resetleyebilir ve stiliniz ile fark yaratabilirsiniz.

MEKAN AÇMAK MI? Süper Fikir? Nereden Başlayalım?

Ağırlıklı olarak yeme içme sektöründe marka geliştirme, mimari tasarım ve grafik tasarım alanlarında multidisipliner danışmanlık hizmeti veren Karbon, deneyimlerine dayanarak Türkiye’de yiyecek içecek girişimci profillerinin özelliklerini anlattı.

Markalara mimari konsept tasarımı ve uygulaması, kimlik tasarımından pazarlama iletişimine, iç mekan iletişim mecralarından ambalaj tasarımına farklı alanlarda tasarım ve danışmanlık hizmeti veren Karbon Görsel İletişim ve Mimarlık Hizmetleri’nin kurucuları Tasarımcı Selen Selviler Özüekren ve Mimar Akgün Özüekren, Türkiye’de mekan açmak isteyenlerin profillerini, yeni mekan açmak isteyenlerin bilmesi gerekenleri, mekanların başarı ve başarısızlık hikayelerini paylaştı. İşte mekan açmak isteyen prototipler;

(U)Mutsuz Beyaz Yaka
30’lu yaşların başındadır, hayatını çok fena harcamakta olduğunu fark etmiştir ve bir an önce bu döngüden kurtulmalıdır. Hemen çalışılmakta olan işten istifa edilir, bir yemek kursuna kayıt yaptırılır. Kursun bitirilmesi şart değildir. O sırada aniden çıkan fırsat kaçırılmaz, çok iyi bir yer kiralanır. Ajans bulunur, tabela yapılır, mimar tadilata başlar. Dükkan açılır. Fragman biter ve film başlar.

Param var, O Halde Neden Olmasın?
Herhangi bir yaş grubuna mensup olabilir. Halihazırda riske atabileceği bir sermayesi olabileceği gibi emeklilik ikramiyesi gibi kritik yatırımı ile hareket edenleri de görülebilir. Bu kişiler, varsa çalışmakta olduğu işten istifa eder. Anne, abla, kardeş biraraya gelinir ve konsept kararı verilir. Bir büyüğün ya da dostun tavsiyesiyle çok uygun bir kiralama yapılır. Dükkan açılır, ilk günün şerefine %50 indirim yapılır. İlk günü kaçıranlara ayıp olmasın diye indirim sonraki günlere haftalara taşınır. Fiyatlar %50 indirime sabitlenmiştir, zamanla işletme eş dostun, 5 çayına eve çağırılan arkadaşların ağırlama noktasına dönüşür.

Paralı ve Fırsatçı Seri Yatırımcı

O bir profesyoneldir. Yatırımdan çok iyi anladığı gibi sektörün hemen her alanında yakın dostları vardır. İyi bir şef arkadaşı, garsonları toplayıp gelecek bir müdür adayı, ajans ve matbaa işlerini çözen bir abisi ve mutlaka “bir telefonla işe başlamayı bekleyen” iyi bir mimarı vardır.

Sermaye ortaya konur, uygun franchise modelleri araştırılır. Bunun için Bayim Olur musun? Fuarına gitmek yeterlidir. Bir büyüğün tavsiyesiyle çok uygun bir anlaşma yapmak ta adettendir. Bir diğer alternatif ise çok değişik bir konsept yaratıp direkt franchise vererek işe başlamaktır. Dükkanın başına yeğen veya anne o da olmazsa abla/abi/kardeş dikilir. İşletmenin en güzel masasına konumlanarak sabahtan akşama kadar sinekler avlanır.

Selen Selviler Özüekren ve Akgün Özüekren yeme içme mekanı açmak isteyenlerin çoğunlukla kurdukları şu cümlelerin birer tuzak olduğunu belirtti.

– Bu menüde herkes için bir şeyler olacak, Dünya Mutfağı…

– Anneannemin çilek reçelini de kavanozlayıp satacağım.

Harika yemek yaptığım bir gerçek

Çok sosyal bir insanım, ben coştururum orayı. Çok eğlenceli olacak…

Hesap kitapla uğraşmak istemiyorum.

Garson bulmak kolay…

Harika bir konseptim var, franchise’a yönelik düşünüyorum.

11’den önce açmam dükkanı, sabah da istediğim kadar uyurum.

Diner konsepti yapmak istiyorum, Türkiye’de hiç yok.

Selen Selviler Özüekren ve Akgün Özüekren, mekan açmak isteyen girişimcilerin öncelikle güvenebilecekleri iyi bir mutfakları olması gerektiğini, araştırma geliştirme yaparak olası senaryoları belirlemelerini, bir iş planı yapmalarını, marka geliştirme ve konsept planı üzerinde ajasları ile birlikte çalışmalarını, menü geliştirme, reçete denemeleri, fiyatlama, tedarik ve stok çalışmalarını titizlikle yapmalarını öneriyor. Ayrıca yeni bir mekan açmanın da diğer birçok girişim gibi istikrarlı ve çok çalışmayı gerektirdiğini belirtiyorlar.

ADP TAV Havalimanları’ndaki payını artırıyor

Group ADP, Akfen’in TAV Havalimanları’ndaki yüzde 8,12’lik hissesini 160 milyon dolar karşılığında alıyor. Şirket, TAV İnşaat’taki yüzde 49 hissesiniyse Sera ve Tepe İnşaat’a 9 milyon avro karşılığında devredecek.

TAV Havalimanları’nda halihazırda yüzde 38 paya sahip olan havalimanı işletmecisi Aéroport de Paris SA (Group ADP), Akfen Holding’in TAV Havalimanları’ndaki yüzde 8,1 oranındaki hisselerinin alımı için anlaşmaya vardı. İşlemin sonuçlanmasıyla ADP’nin TAV Havalimanları’ndaki payı yüzde 46,1’e yükselecek. İşlemde TAV Havalimanları’nın piyasa değeri, hisse başına 19,21 TL’ye karşılık gelecek şekilde yaklaşık 2 milyar ABD Doları olarak değerlendi. Sani Şener, TAV Havalimanları Holding İcra Kurulu Başkanı (CEO) olarak görevine devam edecek.

 

TAV Havalimanları Holding İcra Kurulu Başkanı Sani Şener “Group ADP ile 2012 yılında gerçekleştirdiğimiz ortaklıkla 26 havalimanı ve yıllık 245 milyon yolcuya hizmet veren dünyanın en büyük havalimanı işletmeciliği platformunu ortaya çıkarttık. Aradan geçen sürede, iki grubun sahip olduğu bilgi birikiminin yarattığı sinerjiyle ciddi bir büyüme ivmesi yakaladık. Hırvatistan ve Küba gibi farklı coğrafyalarda da birlikte çalışıyoruz. Bu son satın almayla birlikte ADP’nin Türkiye’de yatırımı 1,1 milyar dolara ulaşmış olacak. Bu durum bir Fransız şirketi olan ADP’nin Türkiye’ye ve Türk ekonomisine güvenini gösteriyor. Hisse alım işleminin TAV’ın finansal ve operasyonel yetkinliğinin yanı sıra Türkiye ekonomisinin potansiyeline olan inancı da yansıttığına inanıyoruz. Bu işbirliğinin bir Türk markası olarak yakaladığımız başarıyı çok daha yukarıya taşımamızı sağlayacağından, önümüzde yepyeni büyüme olanakları açacağından kuşku duymuyoruz. Başta çalışanlarımız ve müşterilerimiz olmak üzere tüm paydaşlarımız için en yüksek değeri yaratmak üzere çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

 

Group ADP İcra Kurulu Başkanı Augustin de Romanet “Group ADP’nin TAV Havalimanları’ndaki payını güçlendirmesi, Türk havalimanı grubuyla 2012’den bu yana yürüttüğümüz sağlam ve uyumlu işbirliğimizin devamı niteliğindedir. TAV Havalimanları’nın yüzde 8,1 hissesinin alımı Group ADP’nin payının yüzde 46,1’e ulaşmasını ve bu stratejik yatırımda artan bir etkiye sahip olmasını sağlayacaktır. TAV yüksek performans gösteren ve Doğu Avrupa, Afrika, Ortadoğu ve Orta Asya’da büyüme getiren bir şirket” dedi.

 

Group ADP ve Akfen arasındaki hisse alım işleminin 2017 yaz aylarında tamamlanması bekleniyor. TAV Havalimanları’ndaki payını artıran ADP, ana iş alanı olan havalimanı işletmeciliğine odaklanma stratejisi çerçevesinde TAV İnşaat’taki yüzde 49 payını da Sera Yapı ve Tepe İnşaat’a 9 milyon avro karşılığında devredecek. Satış işleminin tamamlanmasının ardından Sani Şener, TAV Havalimanları Holding İcra Kurulu Başkanı olarak görevine devam edecek. Yönetim kurulu ADP tarafından gösterilen beş aday, Sera ve Tepe’nin göstereceği birer aday ve dört bağımsız üye ile yine 11 üyeden oluşacak.

 

Paris’teki Charles de Gaulle, Orly ve Le Bourget havalimanlarını bünyesinde barındıran Group ADP, 2016’da bu havalimanlarında 97 milyon yolcuya hizmet verdi. Şirket, Paris dışındaki havalimanlarında da 2016’da 42 milyon yolcuya hizmet sundu.

İSO Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu – 1993-2015 Dönemi ve 2016 Yılı Tabloları

İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2016 araştırması sonuçlarına göre, sanayinin zirvesinde 32 milyar 594 milyon lira üretimden satışları ile Tüpraş yer aldı. Listede ikinci Ford, üçüncü ise Tofaş oldu.

 1993-2015 Dönemi ve 2016 Yılı Ayrıntılı Tablolar İçin Tıklayınız.

Sanayi devlerinin üretimden satışları bir önceki yıla göre yüzde 8,8’lik artışla 490 milyar liraya, toplam faaliyet karı yüzde 18,6 artışla 52,4 milyar liraya ve toplam ihracatı da yüzde 3,1 artışla 55,1 milyar dolara yükseldi. Sanayi kuruluşları, elde ettikleri 52 milyar liralık esas faaliyet karının yarısından fazlasını ise finansman gideri olarak kaybetti.

 İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan: “Türk sanayisi, finansman zorluğu, kur dalgalanmaları, sosyal, siyasal, terör ve jeopolitik olumsuzlukları barındıran bir yılda, ‘başarma’ azim ve kararlılığını korudu. Yüzde 3,9’luk büyüme performansıyla ekonominin en yakın yol arkadaşı, zor günlerin dostu olduğunu gösterdi. Türkiye’nin ilk 10 ekonomi arasına girmesine en güçlü katkıyı yapacak yegane sektör olan sanayi, üretim ekonomisine dönüş için her türlü desteği almayı hak etti.”

 İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) 1968 yılından bu yana aralıksız gerçekleştirdiği, sektör için en değerli verileri oluşturan ve devler ligini belirleyen “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2016” araştırmasının sonuçları açıklandı. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan tarafından basın toplantısında açıklanan Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2016 araştırmasına göre, sanayinin zirvesinde 32 milyar 594 milyon lira üretimden satışları ile Tüpraş yer aldı. Listede ikinci sırada 16 milyar 314 milyon liralık üretimden satışları ile Ford bulunurken, üçüncü sırayı ise üretimden satışları 12 milyar 856 milyon lira olan Tofaş elde etti.

Reel ekonominin mevcut durumunu ve yaşadığı sorunları ortaya çıkarması bakımından önem taşıyan araştırmaya göre, 500 Büyük Sanayi Kuruluşu’nun üretimden satışları bir önceki yıla göre yüzde 8,8’lik artışla 450.505 milyar liradan 490.043 milyar liraya çıktı. Kuruluşların toplam faaliyet karı bir önceki seneye göre yüzde 18,6 artışla 52,4 milyar TL’ye, faaliyet karlılık oranını da yüzde 8,7’den yüzde 9,4’e yükseldi. Toplam ihracatı üç yıldır üst üste gerileyen 500 Büyük Kuruluşun 2016 yılında ihracatı yeniden ivme kazanarak yüzde 3,1 artışla 55,1 milyar dolar oldu.

İlk 10 içinde beş otomotiv şirketinin yer aldığı araştırmada, listeye 48 yeni sanayi kuruluşu girdi. Bunlardan 27 tanesi geçen yıl İSO İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu sıralamasında yer alan şirketlerden, 21 kuruluş ise İSO 1000 dışından olan şirketlerden oluştu. Listenin ilk 50 şirketi, toplam 490 milyar liralık üretimden satışların 241 milyar lirasını gerçekleştirerek 2015 yılında yüzde 48,8 olan payını yüzde 49,2’ye çıkardı.

 

Sanayi, ekonominin en yakın yol arkadaşı

Araştırma sonuçlarını açıklayan İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, “Türkiye’de yaşanan beklenmedik olumsuz olaylar eğer dünyanın en gelişmiş ülke ekonomilerinde yaşanmış olsaydı, bu ülke ekonomilerinde bizim ekonomimizin yaşadığı tahribattan daha büyüğü yaşanırdı. Oysa Türkiye ekonomisi, Türkiye özel sektörü ve sanayimiz, bütün bu zorluklara rağmen ekonomik aktivitesini, dinamizmini kesmedi” dedi. Sanayi sektörünün ekonominin geneli üzerinde bir performans göstererek ekonomik büyümeye en nitelikli katkıyı sunduğunu ve yüzde 3,9’luk performansıyla büyümeyi sürüklediğini vurgulayan Bahçıvan, şunları söyledi:

“Sanayimiz böyle bir dönemde göstermiş olduğu performansla, her zaman olduğu gibi ekonominin en yakın yol arkadaşı, zor günlerin dostu olduğunu gösteriyor. Bu bağlamda Türkiye’yi orta gelir tuzağına girmekten kurtaracak, nitelikli ve sürdürülebilir büyümeyi yaratacak, ekonomimizi dış rekabette bir üst lige çıkaracak ve nihayetinde Türkiye’nin dünyadaki en büyük 10 ekonomi arasına girmesine en güçlü katkıyı yapacak yegane sektör, sanayi sektörüdür. Türk sanayisi, finansman zorluğu, kur dalgalanmaları, sosyal, siyasal, terör ve jeopolitik tüm olumsuzlukları barındıran bir yıl içinde, ‘başarma’ azim ve kararlılığını korudu. Sanayici hem kar etme noktasında hem ihracatını artırmakta, hem üretimini sürdürmekte ve hem de yeni istihdam yaratmakta, ülkesine karşı temel sorumluluklarını kapsayan sınavların hepsinden başarıyla geçti. Bu çaba ve başarı da, sanayi sektörünün üretim ekonomisine dönüş ve ekonomide üretim kültürünün yeniden hakim kılınması için her türlü desteği almayı hak ettiğini ortaya koydu.”

İSO Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu araştırmasının sonuçları şu şekilde gerçekleşti:

 

Faaliyet karının yarıdan fazlası finansman giderine gitti

Ana faaliyetlerinde başarılı olan sanayide, finansman yönetimi son yıllardaki en temel problem olmaya devam etti. Sanayi kuruluşları, elde ettikleri 52 milyar liralık esas faaliyet karının yarısından fazlasını finansman gideri olarak kaybetti. Finansman giderleri 2016 yılında yüzde 3,6 oranında artarak 29 milyar TL’ye yükseldi. Finansman giderlerinin net satışlara oranı ise 0,3 puan düşerek yüzde 5,2 oldu. Yine sanayi devlerinin FAVÖK mutlak büyüklüğü 76,1 milyar TL olarak hesaplandı. 2015 yılında bu büyüklük 62 milyar TL olmuştu. Yani FAVÖK büyüklüğü yüzde 22,8 arttı. Dönem kar ve zarar toplamı da 2016 yılında yüzde 33,2 artarak 28,3 milyar liradan 37,7 milyar liraya yükseldi. İSO Başkanı Bahçıvan, “Finansman noktası rahatlatıldığı zaman, bu kadar zorluklarla mücadele edebilen bir sektörün, daha başka neler yapabileceğinin de ipuçlarını bu raporda görmekteyiz” dedi.

Sanayici TL’deki değer kaybının etkisini sınırladı

TL’nin değer kaybının finansman giderlerinde beklentilerin altında etki yaptığını belirten Bahçıvan, “Çünkü finansman giderlerinin faaliyet karı içindeki payı 2016’da yüzde 63,4’ten yüzde 55,4’e indi. Her ne kadar geçen yıla göre bu parametrede bir düşüş gerçeklemiş olsa da finansman giderlerinin faaliyet karına oranında son 4 yıl ortalamasının yüzde 56 olduğu gerçeği unutulmamalıdır. Dünyada bu oran ortalama yüzde 16. Sanayi firmaları, döviz kuru dalgalanmalarının ve Türk Lirasındaki değer kaybının finansman giderlerine olumsuz etkisini sınırlamayı başardı” dedi.

Ar-Ge konusunda sanayicilere eleştiri

Ar-Ge harcamaları bir önceki yıla göre yüzde 16,3’lük azalma ile 2,8 milyar liraya indi. Ar-Ge harcamalarının üretimden satışlara oranı 2016 yılında yüzde 0,57’ye gerilerken, Ar-Ge yapan şirket sayısı da 239’a düştü. Ar-Ge konusunda sanayiciler olarak eleştirel bir pay çıkarmak gerektiğini belirten Bahçıvan, “Veriler, Ar-Ge yatırımları konusunda verilen destek ve teşviklere sanayicilerden yeteri kadar yanıt alınamadığını göstermektedir. Sanayiciye Ar-Ge yatırımları ile ilgili olarak daha fazla sorumluluk düşmektedir” dedi.

GSYİH’deki imalat sanayi payı 2015 ile aynı seviyede

Araştırmaya göre sanayi sektörünün uzun yıllara dayanan yapısal sorununun devam ettiğini belirten Bahçıvan “Bu da GSYİH’deki imalat sanayi payının gerilemesi. Türkiye ekonomisinin yeniden ve katma değeri daha yüksek bir üretim ekonomisine dönmesi gerekmektedir. 2015 yılında olduğu gibi geçen yıl da bu alandaki karnemizi iyileştiremedik. İmalat sanayinin GSYH içindeki payı geçen yıl yüzde 16,7 olarak aynı seviyede kalmaya devam etti. Bu trendin tersine çevrilebilmesi kaçınılmazdır ve sanayi sektöründe koşulların iyileştirilmesi ihtiyacı sürmektedir” dedi.

Kaynaklar içinde borçların payı yüzde 62’ye yükseldi

Borç/öz kaynak ilişkisinde, son 10 yıldır sürekli olarak öz kaynaklar aleyhine bozulan bir denge görüldü. Kaynak yapısı içerisinde borçların payı 2007 yılında yüzde 45,2 iken, bu oran 2016 yılında yüzde 61,9’a yükseldi. Aynı dönemde öz kaynakların payı da yüzde 54,8’den yüzde 38,1’e geriledi. Sonuçlar, son 10 yılın en olumsuz borç/öz kaynak ilişkisini gösterdi. Bahçıvan, “Borçluluk oranları, 65/35 bandında olan dünya ortalamasına yakın olmakla birlikte bu göstergenin verdiği bir önemli mesaj şu; sanayi kuruluşlarının büyük zahmetlerle ve adeta damla damla topladıkları karlarının önemli bir bölümünün finansman giderlerine gitmesinden dolayı iç kaynaklarını büyümede kullanamamaktadırlar. Yetersiz ve eriyen öz kaynaklar nedeniyle büyümek için yeni yatırımların daha çok borçlanmaya dayalı olarak yapılması, 500 Büyük Sanayi Kuruluşu’nun görece olarak daha sağlıksız bir finansman çarkının içinde olduklarını gösteriyor” dedi.

Yine İSO 500 Büyük Kuruluşun borç yükü her geçen yıl biraz daha artarken, 2016 yılında bu oran yüzde 18,8’lik artışla 207 milyar liraya yükseldi.

Devreden KDV yükü nedeniyle devlete 6 milyar TL borç verdik

Sanayicilerin en önemli sorunlardan birinin yatırımlar ve işletme sermayesi açısından yeni kaynaklara ulaşamaması olduğunu belirten Bahçıvan “Kaynakların bu kadar kıt ve pahalı olduğu bir ortamda, sanayilerin üzerindeki devreden KDV yükü her geçen yıl artıyor. İSO 500’ün devreden KDV’sinin 2016 yılında çok daha fazla yükselerek yüzde 23,6 ile 6 milyar liraya çıktı. Sanayi finansmanda zorlanırken, devlete 6 milyar lira borç verdi. KDV, bugün artık uygulanış esası olarak sanayinin-sanayicinin kıt kaynaklarından kamuya adeta bir işletme sermayesi transfer yükü getirmektedir. Maliye Bakanlığımızın Mevcut KDV sisteminin değiştirilmesi çalışmalarını heyecanla izlerken, bu konuda da bir çözüm üretileceği ümidini taşıyoruz” dedi.

İstihdam yüzde 2,2 arttı

Türkiye’nin 500 Büyük kuruluşlarının istihdamları yüzde 2,2 ile yaklaşık 15 bin civarında arttı. Ödenen maaş ve ücretlerde de yüzde 15,7 oranında artış gerçekleşti. Son yıllarda duran varlıklar lehine olan iyileşme, 2016 yılında 1 puan kadar geriledi. İSO 500’de 2016 yılında vergi öncesi kar eden kuruluş sayısı 400’den 392’ye inerken, zarar eden kuruluş sayısı ise 108 oldu. Faiz, amortisman ve vergi öncesi kar (EBITDA) eden firma sayıları 2016 yılında 484’e yükseldi ve ölçülmeye başlandığı son dört yıl içindeki en yüksek sayıya ulaştı. Zarar eden firma sayısı ise 16’ya geriledi. 500 Büyük içinde yer alan yabancı sermaye paylı kuruluşların sayısı da 123’e indi.

Yüksek teknoloji yoğun sektörlere ihtiyaç sürüyor

Teknoloji yoğunluklarına göre yaratılan katma değer itibarıyla en yüksek payı yüzde 39,3 ile orta-düşük teknoloji yoğunluklu sanayiler aldı. Düşük teknoloji yoğunluklu sanayilerin payı ise 2016 yılında 1,5 puan azalarak yüzde 37,4 oldu. Orta-yüksek teknoloji yoğunluklu sanayiler grubunun payı ise yüzde 19,5’e yükseldi. Yüksek teknoloji yoğunluklu sanayiler grubunun payı da çok küçük bir artışla 2016 yılında yüzde 3,7 oldu. 2016 yılında orta-yüksek ve yüksek teknoloji yoğunluklu sanayilerin toplam payı son yılların ortalaması olan yüzde 21,7’nin üzerinde yüzde 23,2’ye çıktı. Verilere göre 474 imalat sanayi firmasından 192’si düşük teknoloji yoğunluklu sanayilerde faaliyet gösterirken, orta-düşük teknoloji yoğunluklu sanayilerde 149 firma, orta-yüksek teknoloji yoğunluklu sanayilerdeki 121 firma, yüksek teknoloji yoğunluklu sanayilerde 12 yer aldı.

İSO Türkiye’nin 500 Büyük Kuruluşu -2016 (İlk 10-Üretimden Satışlara göre)

1-Tüpraş

2-Ford

3-Tofaş

4-Oyak-Renault

5-Arçelik

6-Toyota

7-EÜAŞ- Elektrik Üretim A.Ş. Genel Müdürlüğü

8-Hyundai Assan

9-İçdaş Çelik

10-İskenderun Demir ve Çelik

 

Türkkep Tecrübeli İsimleri Ekibine Dahil Etmeye Devam Ediyor

Türkiye’nin öncü Kayıtlı Elektronik Posta (KEP) Hizmet Sağlayıcısı TÜRKKEP’in yeni genel müdür yardımcısı belli oldu. Türkiye’nin önde gelen firmalarında Sistem Analisti, Proje Yöneticisi, Bilgi Sistemleri Yöneticisi, İş Geliştirme ve Pazarlama Yöneticiliği, E-Ticaret Projeleri Danışmanlığı yapan Levent Karadağ, TÜRKKEP’in yeni genel müdür yardımcısı olarak atandı.

Kurulduğu günden bu yana güven odaklı çalışan, Türkiye’nin öncü KEP Hizmet Sağlayıcısı TÜRKKEP, ekibine tecrübeli isimleri dahil etmeye devam ediyor. Teknoloji sektörünün tanınan ismi, Levent Karadağ, 190’ın üzerindeki bayisi ile 2008 yılından bu yana hizmet veren TÜRKKEP’in yeni genel müdür yardımcısı olarak göreve başladı.

Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü’nden 1988’de mezun olan Levent Karadağ, 1986 -1990 yılları arasında başta Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi olmak üzere birçok özel eğitim kurumunda ‘bilgisayar programlama’ dersleri verdi. Türkiye’nin önde gelen firmalarında Sistem Analisti, Proje Yöneticisi, Bilgi Sistemleri Yöneticisi, İş Geliştirme ve Pazarlama Yöneticiliği, E-Ticaret Projeleri Danışmanlığı görevlerinde bulundu. Karadağ, danışmanlığın yanında hizmet ve çözümlerle 100’den fazla kurumun e-Ticaret’e taşınmasına destek verdi. Karadağ, 1999 yılından beri Türkiye’nin bilişim ve e-Ticaret’e taşınmasında kamu ve özel sektör çerçevesinde çok sayıda etkinlik organize etmiş, e-Ticaret ve girişimcilik anlamında birçok AB ve Kalkınma Ajansı projesi tasarlayıp yürüttü.

Karadağ, 2000 yılından bu yana Türkiye Bilişim Derneği İstanbul Şubesi yönetimde yer alarak, KOBİ bilişim, dijital yaşam, sosyal medya, akıllı şehirler, uzaktan eğitim, future learning, engelsiz bilişim, lojistikte bilişim, yönetim bilişim, Y kuşağı, Z kuşağı, siber güvenlik gibi konularda çok sayıda ulusal ve uluslararası sempozyum ve kongre organizasyonu gerçekleştirdi. Kadir Has Üniversitesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi’nde öğretim görevliliği de yapan Karadağ, birçok TV programında yer aldığı gibi dört yıldır çeşitli gazetelerde yazarlık da yapmaktadır. Çok sayıda ulusal ve uluslararası firmaya e-ticaret danışmanlığı yapan Karadağ, e-Ticaret yasası hakkında görüşlerini TBMM’de sunmuştur. Devletin e-Devlet’e taşınması projelerinde aktif rol almıştır.

Karadağ’ın yayımlanmış kitapları arasında; Uygulamalı BASIC Programlama Dili, Ev Kadınlarının İnternet El Kitabı, İnternet Pazarlama ve Başarı Öyküleri, Ailenin İnternet Klavuzu, E-Ticaret ve İnternet Girişimciliği Atölyesi bulunmaktadır.

Türkiye Bilişim Derneği (TBD) Bilgi İşlem Yöneticiler Kulübü Başkanlığı, TBD İstanbul Şube Yönetim Kurulu Başkanlığı, TBD Merkez Yönetim Kurulu Üyeliği yapan Karadağ halen TBD İstanbul Şube Yönetim Kurulu üyesidir. Karadağ, son yıllarda akıllı şehirler, siber güvenlik, e-Dönüşüm, çocukların teknoloji kullanımı ve endüstri 4.0 konuları üzerinde çalışmaktadır.