Kiğılı’nın e-ticarette 2017 hedefi yüzde 35 büyüme

Türkiye’nin erkek giyim markası Kiğılı, e-ticaret sitesi kigili.com’un cirosunu yüzde 57 arttırdı. Kiğılı’nın online satış mağazası 2016 yılında e-ticaret hizmet hacmini ise
yüzde 62 arttırarak tüm Kiğılı mağazaları arasında ikinci sıraya yükseldi. 2016’daki bu başarısını 2017’de devam ettirmeyi planlayan Kiğılı, ciroda yüzde 35 büyüme hedefliyor.

Takım elbiseden gömleğe, ceketten tişörte, ayakkabıdan aksesuara erkeğin ihtiyacı olan tüm ürünlere her an her yerde satın alma imkanı sunan Kiğılı’nın online mağazası kigili.com, 2016 yılını cirosunda yüzde 57 artış ile kapattı. Ciro içindeki en büyük payı ise yüzde 60 satış oranıyla takım elbise ve gömlek satışları elde etti. En çok İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Bursa ve Adana’dan ziyaretçi alan Kiğılı, site trafiğini ise yüzde 76 arttırarak mevcut kullanıcılarına yüzde 55 oranında yeni kullanıcı ekledi.

2017’nin ilk yarısında mobilden elde ettiği ciro payını yüzde 50 oranında yükselten Kiğılı, yeni teknolojilerden faydalanarak online alışverişlerde kullanıcılarına daha iyi hizmet vermek için çalışıyor. Kiğılı, 2017 yılının ikinci yarısında mevcut teknolojisini daha da ileriye taşıyarak kullanıcı dostu yeni bir tasarım ve yazılımla müşterilerinin karşına çıkmaya hazırlanıyor. Yeni alt yapısı ile mobildeki ciro payını da iki katına çıkarmayı hedefleyen Kiğılı, müşterilerine en iyi deneyimi sunmaya devam ediyor.

Türk erkeğinin takım elbise kalıbı slim fit, gömlek rengi ise beyaz

Bir Kiğılı mağazasında satışa sunulan tüm ürün gruplarının online alışveriş sitesi www.kigili.com’da bulunduğunu söyleyen Kiğılı E-Ticaret Müdürü Ceren Yıldız Gürcan, Türk erkeklerinin online alışverişi akşam saatlerinde yapmayı tercih ettiklerini belirtti. Online mağazada en çok gömlek, tişört ve takım elbise satışı gerçekleştirdiklerinin altını çizen Gürcan, Türk erkeklerinin kıyafet seçimleriyle ilgili de şunları dedi: “Türk erkekleri gömlekte beyaz renkten vazgeçemiyor, ancak tişörtte maviyi tercih ediyor. Online mağaza takım elbise alışverişlerinde ise en fazla rağbeti slim fit kalıp görüyor.” Gürcan, 2017’de önceki yıllara oranla en çok iç giyim satışında artış görüldüğüne de dikkat çekti.

Kiğılı, stil sahibi şehirli erkeğin güçlü, yenilikçi yanını ortaya çıkaran tasarımlarını https://www.kigili.com’da müşterileriyle buluşturuyor.

TAV Fırsat Eşitliği Modeli sertifikasını aldı

TAV Havalimanları kadın istihdamını teşvik etmek ve kadına yönelik ayrımcılığı önlemek için oluşturulan program kriterlerini karşılayarak sertifika almaya hak kazandı. KAGİDER’in Dünya Bankası desteğiyle geliştirdiği program iş yaşamında cinsiyet eşitsizliğine dayalı yaklaşımlara son vermeyi amaçlıyor.

Havalimanı işletmeciliğinde Türkiye’nin dünyadaki önemli markası TAV Havalimanları, işe alım süreçlerinden kariyer destek uygulamalarına kadar bir dizi başlıkta gerçekleştirilen bağımsız denetim sürecini başarıyla tamamlayarak Fırsat Eşitliği Modeli (FEM) sertifikasını almaya hak kazandı.

TAV Havalimanları İnsan Kaynaklarından Sorumlu Başkan Yardımcısı Hakan Öker “TAV olarak kadının iş gücüne katılımının kalkınma ve toplumsal gelişim için vazgeçilmez önemde olduğuna inanıyoruz. Bu kapsamda, faaliyet gösterdiğimiz tüm coğrafyalarda iş süreçlerimizi fırsat eşitliğini odağa alarak düzenliyoruz. İşe alım ve seçme süreçleri, kişisel ve profesyonel gelişim olanakları, performans değerlendirme ve terfi süreçlerinde tüm çalışanlarımıza fırsat eşitliği sunuyoruz. Her seviye yönetim kademesinde kadınların katılımını artırmak amacıyla, önümüzdeki beş yıl içinde Yönetim Kurulumuzdaki kadın üye oranını yüzde 25’e çıkartmayı hedefliyoruz. Birleşmiş Milletler’in Kadının Güçlenmesi Prensipleri (WEPs) imzacıları arasındayız ve Professional Women’s Network (PWN) Türkiye ağının da kurumsal destekçileri arasında yer alıyoruz. Fırsat Eşitliği Modeli sertifikasını alarak bu yöndeki çabalarımızın bağımsız kuruluş tarafından tescil edilmesinden mutluluk duyuyoruz ve benzer çalışmalar yürüten kurumlar için motive edici bir örnek teşkil etmesini umuyoruz” dedi.

 

FEM sertifika programı, Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) önderliğinde, Dünya Bankası teknik desteğiyle 2011’de geliştirildi. Bağımsız bir değerlendirme sürecinden geçtikten sonra Fırsat Eşitliği sertifikasına hak kazanan kurumlar, yapıları, eylemleri ve istihdam olguları ile toplumsal cinsiyet eşitliğine ve istihdamda kadın güçlenmesine duyarlı olduklarını ulusal ve uluslararası kamuoyu nezdinde tescil ettirmiş oluyor.

 

Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Forumu’nun danışmanlık desteği sunduğu program, işe alım, eğitim, kariyer planlama ve geliştirme gibi süreçlerdeki eşitsizlikleri saptamak ve iş yaşamında cinsiyet ayrımcılığına dayalı yaklaşımlara son vermeyi amaçlıyor.

 

Tekne ve yatlara özel kesintisiz internet deneyimi

Avrupalı üretici Teltonika tarafından pazara sunulan ve Türkiye’de Bircom güvencesiyle satılan çift SIM kartlı Wi-Fi modem Rut950, açık alanlarda kesintisiz internet imkânı sunuyor. Teltonika Rut950, özellikle tekne ve yatlarda hem internete özgürce bağlanmak hem de güvenlik kontrolünü elinde tutmak isteyenlerin tüm ihtiyaçlarını karşılıyor.

Çift operatör destekli Rut950 modemler, Türk ve yurt dışı operatörleriyle yedekli çalıştırılabiliyor. Ayrıca, yurt dışı internet kullanımını doğru yönlendirdiği için kullanıcıları ek roaming maliyetlerinden kurtarıyor.

Açık alanlarda elektrik problemi, kesinti ve ek maliyetler olmadan internet kullanmak artık çok kolay. Avrupalı üretici Teltonika, özellikle tekne ve yatlarda hem internete özgürce bağlanmak hem de güvenlik kontrolünü sağlamak isteyenler için Bircom güvencesiyle Rut950 router/modem çözümünü sunuyor. İnternet bağlantısının çok önemli bir ihtiyaç olduğu veya kablolu iletişimin mümkün olmadığı durumlarda 4,5G modem olarak çalışıyor ve yüksek performans sunuyor. Çift operatör destekli Rut950 Wi-Fi modemler, Türk ve yurt dışı operatörlerle yedekli çalıştırılabiliyor.

Tekne ve yatlarda kesintisiz internet

Bir modemden beklenen tüm özelliklere sahip olan Rut950, açık alanlarda TV, tablet ve tüm mobil aygıtlar üzerinden 100 metreye kadar kesintisiz internetin keyfini yaşatıyor. Böylece Apple TV ve Smart TV konforu da en üst noktaya taşınıyor. Aylık internet planı haftalık olarak bölünerek ay sonunda internetin kesilmesi önlenebiliyor. Rut950, tekne ve yatlar haricinde toplu taşıma araçlarında, şahsi arabalarda ve bina dışında internet erişimi gerektiren pek yerde büyük kolaylık sağlıyor.

Ek maliyetlerden kurtaran özellikler

En yakın operatörün kapsama alanına girildiğinde doğru operatör üzerinden internete ulaşılmasını sağlayan Rut950, yurt dışı internet kullanımını doğru yönlendirip kullanıcıları gereksiz ek roaming maliyetlerinden kurtarıyor. Teknede kullanımı düşünülerek tasarlanmış 12/24V DC akım destekleyen güç girişi ile ek bir elektrik prizine ihtiyaç olmadan tekne ve yatların aküsü üzerinden beslenebilen Rut950, ek kablolama maliyetlerinin de önüne geçiyor.

Güvenlik sorunu da ortadan kalkıyor

IP kamera ve çeşitli sensörler ile birlikte kullanılabilen Teltonika Rut950, teknede olan bitenin istendiği zaman izlenebilmesine olanak tanıyor. Böylelikle açık alanlardaki güvenlik problemi de ortadan kalkmış oluyor. Rut950 router/modemler, Türkiye distribütörlüğünü üstlenen Bircom tarafından KDV dahil 1.950 TL’ye satın alınabiliyor.

Bircom hakkında:

1972 yılında kurulan Bircom, her büyüklükten ve her sektörden firmaya dünyaca ünlü markaların yanı sıra Xpeech, Callipso gibi kendi markalarıyla da yüksek kaliteli iletişim çözümleri sunmakta, Sennheiser, Astell&Kern, Audiocodes, Sangoma, SpectraLink, Grandstream ve Teltonika gibi tümü kendi alanında teknoloji lideri olan şirketlerin Türkiye distribütörlüğünü yürütmektedir.

Pek çok küresel markanın ülke çapında dağıtım, lokalizasyon, eğitim, saha kurulum desteği, merkezi yönetim hizmetleri ve satış sonrası hizmetleri Bircom tarafından sunulmaktadır. Sektöründe öncü konumunda bulunan Bircom, kurumların bilişim ve telekom alanındaki ihtiyaçlarına en gelişmiş teknolojiler doğrultusunda en kapsamlı çözümleri, en yüksek müşteri memnuniyetiyle sunma anlayışına sahiptir. Bircom, ülke çapında daha yaygın ve geniş kapsamlı hizmet vermek hedefiyle çözüm ortakları ağını her geçen gün genişletmektedir.

Bilişim alanında da çalışmalar yürüten Bircom, en hızlı büyüyen teknoloji şirketlerinin sıralandığı Deloitte Teknoloji Fast50 Türkiye Programı’nda 2007, 2008, 2009, 2010, 2012 ve 2016 yıllarında listede 6 kez yer almaya başarısını göstermiştir. Bircom, yine Deloitte tarafından hazırlanan, Avrupa Ortadoğu ve Afrika bölgesinde ‘En Hızlı Büyüyen Teknoloji Firmaları’ listelerine 2007, 2009 ve 2012 yıllarında girerek ülkemizi başarıyla temsil etmiştir.

Balkonunuzda meyve sebze yetiştirmenin püf noktaları

Limondan patlıcana, çilekten domatese, taze, lezzetli ve el emeği göz nuru meyve sebzelere özlem duyanlar, kentte bile olsalar artık kendi bahçelerini balkonlarında oluşturuyor. Yemek.com, bu rengarenk ve doğal dünyaya adım atmak isteyenlerin çok işine yarayacak püf noktalarını derledi.

Eli toprağa değsin, dalından kopardığı meyve ve sebzeleri sofrasına konuk etsin isteyenler için, son dönemin en keyifli trendlerinden biri de balkon bahçeciliği. Yemek.com, bu rüzgara kapılmak isteyenlere yol gösterecek ipuçlarını ve önerilerini derledi.

İlk bilmeniz gereken: Saksı ve toprak seçimi

İlk adım, doğru saksı ve doğru toprağı seçmek. En az 40 santimetre genişliğinde bir saksı almaya, saksının altında deliklerin mutlaka bulunmasına ve saksının konulabileceği yüksek bir yer olmasına özen göstermek gerekiyor. Saksının plastik olması hem hafifliği hem de nemi daha uzun süre tutması sayesinde bahçecilerin işini kolaylaştırır. Toprak seçerken de, poşetlenerek satılan ve sebze yetiştirmeye uygun özel topraklardan tercih etmek gerekir.

Domatesler salkım salkım

Domatesin içindeki çekirdekleri nemli bir bezde bir gün kadar bekletin. Aldığınız toprağı saksıya koyun, üzerine organik bir toprak türü olan torf ekleyin ve çekirdekleri gelişigüzel serpiştirin. Üzerine yeniden torf ekleyin ve sulayın. Çabuk çimlenmesi için üzerini siyah bir poşetle kapatabilirsiniz. Çimlendikten sonra saksıya her gün düzenli olarak su verin ve güneş ışığına doğrudan maruz kalmayan ama aydınlık bir alanda domateslerinizin yetişmesini bekleyin.

Çekirdek biriktirmek ya da tohum aramak zor geliyorsa, domatesleri yuvarlak dilimler haline getirip doğrudan toprağa koyabilir ve üzerine yine bir miktar organik toprak ekleyebilirsiniz.

Şıkır şıkır biberler

Biber tohumlarını da tıpkı domates çekirdekleri gibi toprağa ekebilirsiniz. Daha hızlı bir çimlenme yakalamak istiyorsanız ekim sırasında toprağınızın soğuk değil, ılık hatta sıcak olmasına da özen gösterin. Çimlenme sonrasında ise kesinlikle güneşin doğrudan etkisi altında olmayan bir yerde tutmalısınız.

Saksıda süslü çilekler

Tohum ya da fide olarak bulabileceğimiz çilekleri saksılara tıpkı diğer ekimlerdeki gibi ekin. Toprağın sürekli nemli olmasına, ancak çürümemesi için altında fazla su birikmemesine dikkat edin. Güneşini de esirgemeyince misler gibi çilekleriniz dallardan sarkmaya, kıpkırmızı olmaya başlayacak.

Mutfağın olmazsa olmazı soğan ve sarımsak

Taze sarımsak ve soğanları alıp filizlendirerek ya da doğrudan filizlenmiş hallerini kullanarak bu lezzetleri evde yetiştirebilirsiniz. Toprağa ektikten sonra suyunu eksik etmemeyi ve güneş gören ama çok da sıcak olmayan ortamlarda tutmanız gerektiğini unutmayın, yeter.

Kütür kütür salatalık

Çeşit çeşit salatalıklar evde kök salmaya başlayınca, ister turşu yapın ister kütür kütür yiyin, seçim sizin. Tohumlarını toprağa koyduktan sonra üzerlerini eşit olacak şekilde ince bir toprak tabakası ile kapatın. Sulamasını yağmurlama şeklinde yapın.

Saksıda karpuz bile olur

Yazın evin her köşesinden fırlayan karpuz çekirdeklerini toprakla buluşturun. Karpuzun bol su istediğini unutmayın. Biraz büyükçe bir saksı tercih ettiğinizde, karpuzlarınız büyüyüp serpilecektir. Fakat sonuçta saksıda olduğu için dışarıdan aldıklarınız kadar kocaman olmasını da beklemeyin. Yine de leziz ve yaza yaraşacak tazelikte!

Yemeye kıyamayacağınız limonlar

Hiçbir limon evde kendi yetiştirdiğiniz gibi olmaz. Limon çekirdeklerini çıkarıp nemli pamukta tıpkı çocukluğumuzda fasulyelere yaptığımız gibi filizlendirin. Ardından filizlenen limon çekirdeklerini saksıya taşıyın. Saksının yerini çok değiştirmeyip suyunu da toprak hep nemli kalacak şekilde vermeyi unutmayın.

Patlıcanlar balkondan

Patlıcan tohumlarını alıp toprağa ektikten sonra 10 gün kadar oda sıcaklığında bekletin. Çimlendiğini gördükten sonra saksıyı daha aydınlık ve serin bir yere taşıyın. Arada toprağını havalandırın ve suyunu düzenli olarak verin. Patlıcanlarınız yakın zamanda yemek olmaya hazır hale gelecektir.

Kağıt baskı talebi azalmıyor; internetteki içerik patlaması basım sektörünü canlı tutuyor

İnternetin yarattığı içerik patlaması baskı miktarlarının yüksek kalmasını sağlıyor

KOBİ’ler her 100 TL’lik giderlerinin 5 TL’sini baskı ürünlerine harcıyor

Teknolojik gelişmeler ve dijitalleşme ile birlikte işletmelerin baskı maliyetlerinin düştüğü yönündeki algı kısmen doğru olsa da internetin yarattığı içerik patlaması baskı miktarlarının yüksek kalmasını sağlıyor. Özellikle KOBİ’lerin işyerlerinde kullandıkları formlar, faturalar, kartvizitler ve pazarlamaya yönelik tanıtım materyalleri kağıt baskıya olan talebin sürmesine neden oluyor.Öyle ki KOBİ’ler her 100 TL’lik giderlerinin 5 TL’sini baskı ürünlerine harcıyor. bidolubaski.com’un CEO’su Ömer Atakoğlu, “Yaklaşık 7 milyar TL’lik sektörde 12 bin civarında baskı çözümleri sunan işletme var. Ancak Türkiye’de bu işletmelerin büyük çoğunluğu geleneksel yöntemleri kullandığından kalite ve iş verimliliği sorunu yaşanıyor.” cümleleri ile sektörü değerlendirirken, bidolubaski.com’un bu sorunu çözen bir platform olmak iddiasında olduğunu da ifade etti.

Dijitalleşme hayatın her alanında olduğu gibi baskı sektöründe de kendisini hissettiriyor. Genel olarak dijitalleşme baskı ihtiyacını düşürüyor olsa da, miktar olarak geriye doğru ve azalan bir süreç yaşanmıyor. İnternetin yaratmış olduğu içerik patlaması ve bunların kağıda aktarılması talebi baskı sektörünü canlı tutuyor. Bununla birlikte Türkiye’deki toplam girişim sayısının yüzde 90’ından fazlasını oluşturan 2,5 milyonu aşkın mikro, küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin, form, fatura, kartvizit ve pazarlama ve reklam amaçlı baskı çözümlerine olan talep oldukça yüksek. Öyle ki KOBİ’ler her 100 TL’lik giderlerinin 5 TL’sini baskı çözümlerine harcıyor

19 bin aktif KOBİ’ye 100’ü aşkın ürün ve 10 binin üzerinde ürün varyasyonu ile tek bir noktadan hizmet veren bidolubaski.com’un CEO’su Ömer Atakoğlu, KOBİ’ler için baskı maliyetlerini minimuma indirgemenin önemine vurgu yapıyor. Atakoğlu, “Türkiye’de yaklaşık 12 bin civarında baskı çözümleri sunan irili ufaklı matbaa bulunuyor. Ancak bu işletmelerin büyük çoğunluğu geleneksel yöntemleri kullanıyor ve ürün çeşitliliği ile kalite açısından da büyük sorunlar yaşanıyor. Küçük ve orta ölçekteki işletmeler için bütçe yönetimi büyük önem taşıyor. Anadolu şehirlerinde yapılan baskıların kalitesi oldukça düşük olduğundan işletmelerin deneme-yanılma yöntemi ile daha kaliteli ürüne ulaşma isteği de ekstra bir mali yük oluşturuyor. Bunun yanında KOBİ’lerin ihtiyaç duydukları ürünleri edinebilmek için kısıtlı sayıdaki personelini birbirinden farklı noktalara yönlendirmeleri de zaman ve para kaybına yol açıyor. Kalite ve iş verimliliği sorunu var.bidolubaski.com olarak KOBİ’lerin baskı çözümlerine ayırdıkları değerli bütçenin farkındayız ve ihtiyaç duyulan kaliteli reklam-promosyon ürünleri ile kurumsal kimlik öğeleri ağırlıkta olmak üzere farklı baskı ihtiyaçlarını uygun fiyatlar ile tek bir noktadan sunuyoruz. Ayrıca kişiselleştirilmiş ürünlerde alışılagelenin aksine ücret iade garantisi ve hızlı teslimat sunarak işletmelerin yükünü azaltmaya çalışıyoruz. Türkiye’nin dört bir tarafından online olarak bize ulaşan tüm KOBİ’lere istedikleri çözümleri sunuyoruz” dedi.

KOBİ’nin tanıtım aracı: kartvizit ve yelken bayrak

KOBİ’lerin hedef kitlelerine, faaliyet gösterdikleri bölgeye ve içinde bulundukları döneme göre ürün tercihleri değişiklik gösterirken, talep edilen baskı unsurlarının büyük kısmını da elbette ki reklam yapabilme şansı tanıyan materyaller meydana getiriyor. KOBİ’ler isimlerini duyurabilmek adına yaz mevsiminde en çok yelken bayrağı tercih ediyor. Bunun yanında gıda sektörünün olmazsa olmazlarından Amerikan servis de, firmaların yeni lezzetlerini ya da kampanyalarını duyurabilecekleri etkili bir reklam unsuru olarak en çok tercih edilen baskı ürünlerinden.

Şirketlerin müşteri ile temas etme fırsatı yakalayarak hızlı satış gerçekleştirebildiği fuarların daha aktif olduğu Eylül ayı ile başlayan dönemde ise kartvizit, antetli kağıt, el ilanı, broşür, cepli dosya, karton çanta gibi ürünlere rağbet ediliyor. Yeni bir yılda en çok ihtiyaç duyulan ürünlerden olan takvim ve ajanda gibi promosyon çözümlerinin satışında ise yıl sonu döneminde artış yaşanıyor.

Brisa, 2017 yılının ilk yarısında bir önceki yılın aynı dönemine göre net satış gelirlerinde %17 artış sağladı

Bridgestone ve Lassa markaları ile Türkiye lastik sektörü lideri Brisa, 2017 yılı ilk yarıyıl finansal sonuçlarını açıkladı. Şirketin bu dönemde net satış gelirleri bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla %17 oranında artış göstererek 1.008 milyon TL’ye ulaştı. İhracat performansını da güçlendiren Brisa, aynı dönemde toplam yurt dışı satışlarında adetsel olarak %9, cirosal olarak ise %34 oranında artış kaydetti.

Brisa, Ocak-Haziran 2017 döneminde net satış gelirlerinde 2016 yılı ilk yarıyıl dönemine göre %17 oranında bir artış yakaladı. Bu dönemde hammadde, kurlar ve finansman giderlerindeki artışı yöneten şirketin cirosu 1.008 milyon TL, net dönem kârı 26 milyon TL olarak gerçekleşti.

Ulusal ve uluslararası gelişmeler odağında lastik pazarını değerlendiren Brisa CEO’su Cevdet Alemdar; “2017 yılı Ocak-Haziran döneminde, Aksaray fabrikamızın inşasına tüm hızıyla devam ettik. Ülkemize kuvvetle yatırım yapıyoruz. Lassa markamızın uluslararası pazarlarda güçlenmesi için çalışmalarımızı yoğunlaştırdık ve iyi bir başarı yakaladık. Türkiye yenileme lastik pazarında ise, otomobil segmentinde ekonomik lastikler grubu büyümeye devam etti. Hem binek araç hem de ticari araç lastikleri pazarında %9 oranında artış kaydedildi. Sektör lideri olarak pazara getirdiğimiz yeniliklerle tüm segmentlerde geçen yıla kıyasla bir gelişim kaydettiğimizi gözlemliyoruz. Hammadde ve kurlardaki artış gibi sektörü zorlayan koşulları, güçlü finansal yapımızın yanı sıra yeni nesil lastiklerimiz Bridgestone Driveguard ve Lassa Driveways serisinin katkısı, rekabetin yüksek olduğu ekonomik segmente özel sunduğumuz ve yerli üretimlerine başladığımız Dayton lastiklerinin sağladığı ivme ile yönetiyoruz. Bütün bunların üstüne Brisa, Türkiye lastik sektörünün yenilik lideridir. Hem üretim teknolojileri hem de hizmet çözümlerinde sahada, yerinde bakımlar, uzaktan yüksek teknoloji ölçümler, internette lastik.com.tr gibi kanallarımız, Bandag kaplama hizmetimizle müşterilerimize yeni çözümler sunuyoruz” dedi.

Perakendecilik alanında girişimcilik çalışmalarını da ortaya koyduklarını ifade eden Alemdar, “Binek ve hafif ticari araç sahiplerine hızlı, güvenilir ve kaliteli araç ve lastik bakımı hizmeti sunduğumuz Otopratik mağazalarının sayısını 5 yılda 43’ten 200’e çıkartacağız. Hızlı bakım hizmeti veren mağaza zincirleri arasında tüketicinin aklındaki ilk marka olan Otopratik’in iş ortakları Brisa ve Sabancı Holding’in güçlü çatısı altında kârlı, verimli ve güvenilir bir iş modeline kavuşuyor” şeklinde konuştu.

Brisa bugün; Lassa, Bridgestone, Bandag, Dayton, Kinesis ve Energizer ürünlerinin yanı sıra OtoPratik, ProPratik, Lastiğim, lastik.com.tr, Bridgestone Box, Probox, Profleet, Mobilfix gibi yenilikçi satış kanalları ve hizmetleriyle de hem bireysel hem kurumsal müşterilerinin yolculukları boyunca tüm ihtiyaçlarını karşılamayı sürdürüyor.

Endüstri 4.0’nın sihirli anahtarı : Yetenek yönetimi

Son sanayi devrimi olarak adlandırılan Endüstri 4.0 artık şirketlerin en sıcak gündem maddesi haline geldi. Pek çok kurum bu devrime entegrasyon çalışmalarını çoktan başlattı. Peki, yeni sisteme insan kaynağını adapte etme süreci nasıl olacak? DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü Müşteri İlişkileri Danışmanı Rabia Ertan, şirketler için önemi daha da artan Endüstri 4.0’ın yetenek yönetimi sistemini anlatıyor.

07 Ağustos 2017, İstanbul;

Birinci sanayi devrimi, su ve buhar gücü etrafında üretim sürecini organize etti. Mekanikleşmeyi beraberinde getirdi. İkinci sanayi devriminde, elektrik ile üretim süreci kitleselleşti. Üçüncü sanayi devriminde, elektronik ve bilgi işlem teknolojileri ile otomasyon mümkün hale geldi. Bugün ise üretim sürecinin dijitalleşmesinin, makinelerin birbirleri ile doğrudan iletişime geçmesinin önünü açan Sanayi ya da Endüstri 4.0’ı konuşuyoruz.

Sanayinin geçirdiği bu dijital dönüşüm neticesinde kurum içindeki üretim sürecinin, Ar – Ge’nin ve bilişim sistemlerinin bütünleşmesi olarak tanımlanan Endüstri 4.0 Devrimi, iş yapış biçimlerindeki değişimi de tetikliyor. Öyle ki sadece üretim sektöründe yüzde 6 ila 10’luk istihdam artışı sağlaması beklenen Endüstri 4.0, İK departmanlarını hareketlendiriyor. Peki, insan kaynakları sektörü tüm bu değişimleri kendi bünyelerinde nasıl yönetecek?

Endüstri 4.0’ın şirketlere çok sayıda fırsat sunarken çözülmesi gereken yeni tehditleri de beraberinde getirdiğini anlatan DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü Müşteri İlişkileri Danışmanı Rabia Ertan, yetenek yönetiminin şirketler için artık daha kritik bir hale geldiğini söylüyor. Ertan, “Yeni sistemde şirketlerin iş yapış şekillerinin değiştiğini anlaması, operasyon ekiplerinin bunun farkına varmasını sağlaması ve süreçlerini yeniden inşa etmesi gerekiyor. Bu noktada yetenek yönetimi önem kazanıyor.” diyor.

Kökten bir iş anlayışı değişiminin ötesinde işgücü açısından da Endüstri 4.0’a geçişin yepyeni bir bakış açısı sunduğunu anlatan Ertan, “Geçtiğimiz yüzyıldan farklı olarak günümüz rekabet şartlarında kurumların başarısında belirleyici unsur, sahip olunan yetenekli iş gücü. Kurumların rekabetçi üstünlüklerini korumasında yetenekli işgücüne sahip olması, onları elde tutması ve kurum hedefleri doğrultusunda kullanması gerekiyor. Bu durum bir yandan yetenek savaşlarını beraberinde getirirken, diğer yandan yeteneklerin etkili yönetimini de kaçınılmaz hale getiriyor. Artık insan kaynakları alanında yetenek yönetimine doğru bir dönüşüm başladı.” diyor.

Deneyim önem kazanacak…

Gelişen endüstrinin ihtiyaçlarına bağlı olarak her geçen gün yeni meslek dalları oluştuğuna dikkat çeken Ertan, “Endüstri 4.0 ile yeni ve çeşitli iş \ meslek tanımlarında, endüstrinin işleyişinden yönetim organizasyonuna kadar birçok alanda değişim olacak. Stratejik insan kaynaklarının yeni mesleklere de hazır olması şart. Başarılı kurumların sahip oldukları bilgileri en yeni teknolojiyle donatarak Endüstri 4.0’a ayak uydurması gerekiyor.” dedi.

Endüstri 4.0 çağında bilgi ve becerinin yanında deneyimin de önem kazanacağına değinen Ertan, “X kuşağının deneyimi bu sürece adapte olmakta oldukça fayda sağlayacak. 4.0 sayesinde üretim sektöründe yüzde 6 ila 10 arasında istihdam artışı bekleniyor. Yeni işgücüne talep ise en çok mekanik – mühendislik sektöründe hissedilecek. Öte yandan düşük kalifiye işgücüne yönelik istihdam olanakları azalırken, farklı yetkinliklere sahip çalışanlara talep artacak.” dedi.

“Günümüz ve gelecekteki iş dünyasında, varlığını sürdürmeyi başarabilen kurumlar; yeni kavramlara, yeni teknolojilere, farklı bakış açılarına, dış çevrede yaşanan değişikliklere ayak uydurabilen ve kendilerini yenileyebilenler olacak.” diyen Ertan: “Bunu sağlayacak olan ise kurumları rakiplerinden daha farklı bir yere taşıma kapasitesine sahip yetenekli çalışanlardır.

Dikkat edilmesi gereken önemli konu, her kurum için geçerli olabilecek evrensel bir yetenek yönetimi modelinin olmadığının bilinmesidir. Çünkü her bir kurum; kültürü, çalışan profili, yönetim tarzı, içinde bulunduğu sektör, rakiplerin durumu gibi birçok faktör açısından kendine özgü şartlara sahiptir.”

Temmuz’da kimya ihracatı yüzde 24 arttı

Kimya sektörü üst üste kırdığı ihracat rekorları ile ülke ekonomisine katkıda bulunmaya devam ediyor. Türkiye’nin en çok ihracat gerçekleştiren üçüncü sektörü konumundaki kimya, Temmuz ayında da ihracattaki yükseliş ivmesini sürdürdü. İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamülleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) verilerine göre; Temmuz ayı ihracatı değer bazında geçtiğimiz yılın aynı ayına göre yüzde 24 artarak 1 milyar 195 milyon dolara ulaştı. Sektörün en önemli pazarlarından ABD’ye yapılan ihracat değer bazında yüzde 134,32 arttı ve ülkeyi en çok ihracat yapılan ülkeler sıralamasında 4.’lüğe taşıdı. Geçtiğimiz ay Almanya’ya gerçekleştirilen kimya ihracatı ise yılın başından bu yana en yüksek seviyesini gördü. Kimya ihracatında üçüncü sırada yer alan Almanya’ya ihracat yüzde 28,63 arttı. Ocak – Temmuz dönemindeki kimya ihracatı da miktarda yüzde 9,26 artışla 10 milyon 720 bin tona, değerde yüzde 14,42 yükselişle 9 milyar 145 milyon dolara ulaştı.

İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamülleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) verilerine göre 2017 yılı Temmuz ayı kimya ihracatı 2016 yılının aynı ayı ile karşılaştırıldığında miktarda yüzde 6,22 azalışla 1 milyon 251 bin ton, değerde ise yüzde 24 yükselişle 1 milyar 195 milyon dolar olarak gerçekleşti. Temmuz ayında en fazla ihracat yapılan ilk 10 ülke; Birleşik Arap Emirlikleri, Irak, Almanya, ABD, İtalya, İran, Romanya, Yunanistan, Bulgaristan ve İngiltere olarak sıralandı.

Almanya’ya ihracat yüzde 28,63 arttı

Almanya ve Türkiye arasındaki gerilimin Temmuz ayı kimya ihracat rakamlarına yansımadığı dikkat çekti. Sektörün geçtiğimiz ay en çok ihracat yaptığı üçüncü ülke Almanya’ydı. İhracattaki yüzde 28,63’lük artış yılın başından bu yana kaydedilen en yüksek artış oranı oldu.

ABD’ye rekor ihracat artışı

Kimya sektörünün en önemli hedef pazarları arasında yer alan ABD’nin ihracattan aldığı pay hızla artıyor. Temmuz ayında ABD’ye yapılan ihracat miktarda yüzde 232,36 değerde ise 134,32 arttı ve ülkeyi en çok ihracat yapılan ülkeler sıralamasında 4.’lüğe taşıdı.

Temmuz’da plastik ihracatı yüzde 30,83 arttı

Temmuz ayında kimya ihracatına alt sektörler bazında en fazla katkıyı yüzde 30,83’lük rekor artış ve 435 milyon 509 bin dolarlık ihracatla plastikler ve mamulleri sağladı. Mineral yakıtlar, yağlar ve ürünleri yüzde 3,06 azalış 196 milyon 936 bin dolarlık ihracatla ikinci sırada yer alırken üçüncülüğe ise yüzde 23,27 artış ve 96 milyon 669 bin dolarla anorganik kimyasallar yükseldi.

Yedi aylık ihracat 9 milyar 145 milyon dolara yükseldi

Sektörün Ocak-Temmuz 2017 dönemi ihracat rakamlarına bakıldığında miktarda yüzde 9,26 artışla 10 milyon 720 bin ton, değerde ise yüzde 14,42 yükselişle 9 milyar 145 milyon dolarlık ihracata ulaştığı görüldü. Bu dönemde en çok ihracat yapılan ülkeler ise sırasıyla; Birleşik Arap Emirlikleri, Almanya, Irak, ABD, Mısır, İtalya, İran, İspanya, Singapur ve Yunanistan oldu.

Kimya sektörünün Temmuz ayı ihracat rakamlarını değerlendiren İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamülleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akyüz şunları söyledi: “Temmuz ayında bir kez daha ihracatta artış yakalamanın mutluluğunu yaşıyoruz. Ortadoğu’da ticaretimiz için kilit noktada olan İran, Irak, Suriye gibi ülkelerde yaşanan sıkıntıların devam ediyor olmasına karşın üst üste yakaladığımız bu artışlar bu yılki hedefimiz olan 15,5 milyar dolarlık ihracata ulaşmak açısından son derece umut verici. Geçen yılki olumsuz tablodan hızla sıyrılıyoruz. Yakın pazarlarımızdaki kayıpları ekonomik olarak toparlanmanın giderek daha fazla hissedildiği ve talebin her geçen gün arttığı AB ülkeleri ve önemli hedef pazarlarımız arasında yer alan ABD ile kapatıyoruz. ABD’ye ihracatımızda rekor artışlar yaşanıyor. Yakın bir zamanda ABD’de hizmete açtığımız Türk Ticaret Merkezlerimiz Türkiye markalı ürünlerin bu ülkede tanınmasına, buna bağlı olarak ihraç edilmesine önemli katkılar sunuyor. Önümüzdeki dönemlerde bu katkının artarak devam edeceğine inanıyoruz. ABD zorluklarına karşın sadece kimya değil tüm sektörlerimiz açısından ciddi bir potansiyel taşıyor. Bu potansiyeli iyi değerlendirip kısa ve orta vadede ABD’ye ihracatımızı çok daha yukarılara çıkarmamız gerek”.

Havaş, Ankara’daki otobüs seferlerine yeniden başladı

Havalimanları ile şehir merkezleri arasında yolcu taşımacılığı hizmeti sunan öncü kuruluş Havaş, Ankara’da Esenboğa Havalimanı ve AŞTİ hattında yeniden hizmet sunmaya başladı.

Yolcu taşımacılığı hizmetinde yüksek standartta, hızlı, güvenilir ve konforlu ulaşım olanağı sunan Havaş, Ankara Esenboğa Havalimanı’yla şehir merkezi arasında yolcu taşımacılığı seferlerine yeniden başladı. Esenboğa Havalimanı – AŞTİ hattında günde ortalama 70 ring sefer olarak hizmet verecek Havaş, yolculara her 25 dakikada bir havalimanı ve AŞTİ’ye ulaşım imkanı sunuyor.

Havaş Genel Müdürü Kürşad Koçak, ‘’Ankara’daki yolcu taşımacılığı faaliyetimize yeniden başlayarak hizmetimize kaldığımız yerden devam ediyoruz. Ankara’da 1982 yılından beri sunduğumuz hizmete son dönemde maalesef 10 ve 7 ay süreyle iki kere zorunlu olarak ara verdik. Yeniden başlayan seferlerimizle birlikte Başkent yolcularından son derece olumlu geri bildirimler alıyoruz. Esenboğa Havalimanı ile AŞTİ hattına ilerleyen dönemlerde eklenecek yeni güzergahlarla, Ankara’nın farklı bölgelerindeki yolcularımıza da ulaşmayı hedefliyoruz. Seferlerimizin Ankara’ya hayırlı olmasını dilerim’’ dedi.

Havaş’ın seferlerine başlamasının ilk günü kapsamında Ankara yolcularına bedelsiz hizmet sunuldu. Esenboğa Havalimanı ile AŞTİ güzergahında haftanın her günü karşılıklı olarak gerçekleştirilen seferlerde ilk etapta toplam 15 araçla hizmet veriliyor. Havaş’ın, Türkiye’de toplam 19 havalimanında yolcu taşımacılığı hizmeti bulunuyor. Esenboğa Havalimanı – AŞTİ hattı ile hizmet ağına 37. güzergahını ekleyen Havaş, yolcuların seyahatlerini tamamlayan konforlu, hızlı ve güvenli bir ulaşım hizmeti sunuyor.

Veli Dinçel Henkel Adria Bölgesinden Sorumlu Olacak

Türk Henkel Çamaşır ve Ev Bakım Satış Direktörü olarak görev yapmakta olan Veli Dinçel, başarılı görev sürecinin ardından Adria bölgesi Çamaşır ve Ev Bakım Genel Müdürü olarak atandı.

 

1996 yılında, Boğaziçi Üniversitesi’nden mezun olan Veli Dinçel, kariyerine 1996 yılında Gillette firmasının satış departmanında başladı. 2006 yılında göreve başladığı Reckitt Benckiser’de ise çeşitli satış pozisyonları ve Baltıklar ülke müdürlüğü yaptı. 2013 yılının Aralık ayında Henkel kariyerine adım attı. Henkel’in tüm çamaşır ve ev bakım markalarının satışından sorumlu Çamaşır ve Ev ve Bakım İş Birimi Satış Direktörü olarak 3,5 yıl görevini sürdürdü. İyi derecede İngilizce bilen Dinçel, bundan böyle Henkel’in Adria Bölgesi (Hırvatistan, Slovenya, Bosna Hersek) Çamaşır ve Ev Bakım Genel Müdürü olarak görevine devam edecek.

 

Konuyla ilgili bir açıklama yapan Veli DinçelHenkel’de oldukça çeşitli bir iş gücüne sahibiz. Bununla birlikte güçlü kurumsal değerler etrafında birleşen bir ekibiz. Çalışanların bu farklı tecrübeleri, bilgileri ve yaratıcılıkları rekabet üstünlüğü açısından son derece önem taşıyor. Bu kapsamda ben de paylaşılan ortak değerlerimizle bu ailenin bir parçası olmaktan gurur duyuyorum. Buradaki farklı tecrübelerimi Adria bölgesinde de değerlendirip, Henkel’in 2020 ve sonrasına yönelik önceliklerine elimden geldiğince katkı sağlamak istiyorum.” şeklinde konuştu.

 

Türk Henkel’de Veli Dinçel’in görevini Okan Erdem devraldı.

 

Veli Dinçel’den boşalan Türk Henkel Çamaşır ve Ev Bakım Satış Direktörlüğüne Okan Erdem getirildi. 1997 yılında İstanbul Erkek Lisesi’nden mezun olan Erdem, 2001 yılında İTÜ Gıda Mühendisliği Bölümü’nü tamamlayarak 2001 – 2003 yılları arasında İTÜ Endüstri Mühendisliği Bölümü’nde yüksek lisans yaptı. Yine 2001 yılında Migros’ta kategori yönetimi alanında çalışmaya başlayarak iş hayatına atıldı. 2007 yılında katıldığı Unilever’de çeşitli pozisyonlarda satış yöneticiliği gerçekleştirdi. 2011’de ise Ferrero’nun Türkiye satış müdürü oldu. 2013 yılında çalışmaya başladığı Reckitt Benckiser’de Türkiye saha satış müdürlüğü, ticari pazarlama müdürlüğü, Kafkasya ve Orta Asya’dan sorumlu ticari direktörlük görevlerinde bulundu. İyi derecede İngilizce ve Almanca bilen Okan Erdem, artık Türk Henkel’de enkel HÇamaşır ve Ev Bakım Satış Direktörü olarak kariyerine devam edecek.