Cezayir gıdadan plastiğe 24 üründe ithalatı durdurdu

2017’de peş peşe ihracat rekorları gelirken engellemelerin de arkası kesilmiyor. Bu kez engel Cezayir’den geldi. Cezayir, uluslararası anlaşmalara aykırı olarak keyfi bir kararla gıdadan plastiğe 24 ürün kaleminde ithalatı durdurdu. İKMİB Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akyüz, Cezayir’in aralarında plastiklerin de olduğu 24 ürünün ithalatının bankacılık kanalıyla yapılmasını yasakladığını belirterek tarife dışı engel olarak değerlendirdiği bu kararın Cezayir’in altına imza attığı uluslararası anlaşmalara da aykırı olduğunu açıkladı. Geçtiğimiz yıl Cezayir’e 92,7 milyon dolarlık plastik mamul ihracatının gerçekleştiğini, yılın ilk yarısında ise ihracatın 57,4 milyon doları bulduğunu dile getiren Murat Akyüz, bu karardan en fazla Türk ihracatçısının zarar göreceğini vurguladı.

Ekmekten suya, makarnadan çikolataya, plastik ürünlerden mobilyaya kadar toplam 24 üründe Cezayir pazarı Türkiye’ye kapandı. Bu ürünlerin ithalatının bankacılık kanalıyla yapılmasının yasaklanması nedeniyle Cezayir’e ihracat duracak. Karar kapsamındaki sanayi ve gıda ürünlerinde 2016 yılında Cezayir’e yaptığımız ihracat toplamda 231,7 milyon dolar olurken plastik mamüller 92,7 milyon dolarlık ihracatla ilk sırada yer aldı. Yılın ilk yarısında da tablo değişmedi ve Cezayir’e gerçekleşen 128,5 milyon dolar seviyesindeki ihracatta 57,4 milyon dolarla plastik ürünler başı çekti.

Cezayir’in para transferlerini yasaklamaktaki asıl amacının bu ürünlerdeki ithalatı durdurmak olduğunun altını çizen İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamülleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akyüz, bu karardan en çok da Türkiye’nin zarar göreceğini vurguladı ve şunları söyledi: “Cezayir’in aldığı bu karar AB de dahil olmak üzere altına imza attığı uluslararası anlaşmalara da aykırı bir karar. Cezayir zaten uzun bir süredir ülkeye yapılan ithalatlarda para trafiğini kontrol etmek amacıyla akreditif şartı getirmişti. Şimdi aralarında plastik ürünlerin de olduğu 24 ürünün ithalatında para transferini yasaklayarak kapılarını tamamen kapattı. Asıl amaç bu ürünlerin ülkeye girişini yasaklamaktır. Sadece Türkiye’ye özel bir karar olmamakla birlikte en çok zararı Türk ihracatçısı görecektir. Cezayir, ürüne göre farklı oranlarda uygulanmakla birlikte tüm ürünlerde ortalama yüzde 20 Gümrük Vergisi uyguluyor. Yani biz diğer ülkelere göre zaten eksi yüzde 20 ile başlıyoruz. İhracatçılarımız uzun vadeli düşünerek Cezayir pazarını kaybetmemek adına bu yüksek maliyetleri göze alarak ihracatlarını sürdürüyorlardı. Geçtiğimiz yıl bu ülkeye 92,7 milyon dolarlık plastik mamul ihraç ettik. 2017’nin ilk yarısında da ihracatımız geçen seneye göre artarak 57,4 milyon dolara ulaştı. Şimdi alınan bu kararla birlikte Türk plastik mamul ihracatçısına Cezayir pazarı tamamen kapanmıştır. Plastik dışında gıdadan mobilyaya, mermerden halıya kadar birçok ürünün ihracatı duracak.”

Plastik sektörünün halihazırda İran’ın hammadde ithalatında getirdiği Konsolosluk onayı şartıyla mücadele ederken ihracatçı firmaların Cezayir’den gelen bu engellemenin şaşkınlığını yaşadığını kaydeden İKMİB Başkanı, “Biz her zaman tavrımızı adil ticaretten yana koyuyoruz. Ancak yapılan bu yasaklama tarife dışı engelden başka bir şey değil. Cezayir’in bu kararı almasında ülke ekonomisinin içinde bulunduğu durumun etkili olduğunu düşünüyoruz. Cezayir Avrupa Birliği ile Serbest Ticaret Anlaşması imzalamasına rağmen uzun yıllardır devam eden görüşmelere karşın Türkiye ile bir Serbest Ticaret Anlaşmasına imza atmıyor. AB ile Gümrük Birliği güncellemesinin de yapılamamış olması ihracatçılarımız açısından büyük bir dezavantaj yaratmakta. Cezayir’den beklentimiz bir an evvel anlamakta güçlük geçtiğimiz bu haksız karardan geri dönülmesi. İthalatı yasaklamak çözüm değil, sonuçta kendi ekonomilerine ve bu sektörlerdeki tüketicilerine de zarar verecektir” diye konuştu.

İKMİB, önümüzdeki günlerde Cezayir’e ihracat yapan üye firmalarını konuyla ilgili bilgilendirmek ve yaşanan sıkıntıları dinlemek amacıyla bir toplantı da düzenleyecek.

CEZAYİR TARAFINDAN İTHALATI YASAKLANAN ÜRÜNLER LİSTESİ

Endüstriyel Ürünler:

  • 1.Plastik son ürünler
  • 2.Su tesisatı
  • 3.Elektrik trafoları
  • 4.Mermer
  • 5.Granit
  • 6.Kırmızı renkli ürünler (tuğlalar ve fayanslar)
  • 7.Halılar
  • 8.Mobilyalar ve Aydınlatmalar

Gıda Ürünleri:

  • 1.Çorba, haşlama için hazır ürün ya da bulyon
  • 2.Hazır soslar (mayonez, ketçap ve harissa vb. diğer soslar).
  • 3.Hazır hardal
  • 4.Ekmek
  • 5.Pizza
  • 6.Makarnalar
  • 7.Kabuklu ve kabuksuz kuru meyveler, yer fıstıkları
  • 8.Meyve suları
  • 9.Karışık meyve suları
  • 10.Su, mineral ve maden suyu dahil
  • 11.Tatlılar
  • 12.Reçeller ve marmelatlar
  • 13.Dolgusuz tablet çikolata
  • 14.Tatlandırıcı içeren kızarmış ekmek, waffle ve gofretler
  • 15.Çikolata ve kakao içeren diğer hazır gıda ürünleri
  • Konserveler

Lila Kağıt İhracatta Sınırları Zorluyor!

Dünya standartlarında temizlik kâğıdı üreten Lila Kâğıt, Afganistan ve Arnavutluk’tan sonra Litvanya ve Şeyseller’e de ihracat yapmaya başlayarak ürünlerini ulaştırdığı ülke sayısını 63’ye çıkardı. Sektörünün ihracat şampiyonu olan Lila Kâğıt, global açılımını gelecek dönemde de sürdürmeyi planlıyor.

Türkiye’nin önde gelen şirketlerinden Lila Kâğıt, küresel arenada gelişimine devam ediyor. İhracat yaptığı ülkeler arasına son olarak Litvanya ve Şeyseller Cumhuriyeti’ni de ekleyen marka, ihracatta sınırları zorlamaya ve dünyanın dört bir yanına ürünleri ile ulaşmaya devam edecek.

Lila Kâğıt Genel Müdürü Alp Öğücü; “Türkiye temizlik kağıtları sektöründe çok genç bir marka olmamıza rağmen kısa zamanda ilk üç kurum arasına girmeyi başardık. Türkiye’deki başarımızı uluslararası pazarlara da yansıtmak istedik ve bugün kendi alanımızda ihracatta önemli başarılara imza atıyor ülkemizde ürettiğimiz ürünlerimizi dünyanın farklı noktalarına ulaştırıyoruz. Sektöründe ithalatında daha fazla ihracat yaparak ülke ekonomisine katkı sağlayan bir firma olmanın haklı gururunu da yaşıyoruz. Amacımız, henüz keşfetmediğimiz yeni pazarlardaki tüketicilerimize ulaşmak. Bizi en çok heyecanlandıran konu da tam olarak bu; yeni pazarlarda, yeni müşterilerin geri bildirimlerini almak ve daha inovatif ürünleri birlikte keşfetmek. Doğu Afrika’nın incisi, doğa harikası Şeyseller Cumhuriyeti’ne ve tarihi binlerce yıl öncesine dayanan Litvanya’ya ürünlerimizi ihraç etmek bizim için büyük bir gurur” ifadelerini kullandı.

Öğücü ihracat yaptıkları ülkeler arasında İngiltere, İrlanda, Yunanistan, Macaristan, Ukrayna, İsrail, Filistin, Irak, Tunus, Fas, KKTC ve Türki Cumhuriyetlerin ilk sıralarda yer aldığını vurgulayarak şöyle konuştu: “İhracat yaptığımız ülkeler arasına Litvanya ve Şeyseller Cumhuriyeti’ni de ekleyerek 63 ülkeye ulaştık. 2017 yılı sonuna kadar ihracatımızı %100 artırmayı ve 2023 yılında ise Türkiye’nin en büyük 100 sanayi kuruluşu arasında yer almayı arzu ediyoruz.”

Lila Kâğıt, yakın dönem planları kapsamında, global pazardaki hedeflerine ulaşmak için yeni stratejiler geliştirmeye devam ediyor.

Türkiye’nin En Büyük 1000 Şirketi Arasında Ambalaj Sektörünün 61 Devi Yer Aldı

İstanbul Sanayi Odası’nın her yıl düzenli olarak hazırladığı Türkiye’nin Birinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu listesinin ardından Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2016 listesi de açıklandı. İSO 1000 listesinde, 35’i Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) üyesi olmak üzere toplam 61 ambalaj şirketi girmeye başardı.

İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından hazırlanan “Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” araştırması 2016 sonuçları da açıklandı. İSO 1000 listesinde (İSO Birinci + İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu) 35’i Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) üyesi olmak üzere ambalaj sektöründen toplam 61 şirket yer aldı.

Ambalaj sektörünün yıllık değişimine bakıldığında İSO 1000’de yer alan şirket sayısının 56’dan 61’e çıktığı ve bu şirketlerin gerçekleştirdiği üretimden satışların yaklaşık yüzde 9,84; dönem kârlarının yüzde 54,22; ihracatlarının yüzde 3,01 ve çalışan sayılarının yaklaşık yüzde 13,65 oranda arttığı görüldü. İSO 1000 2016 verilerine göre 34 şirket, bir önceki yıla göre listede üst sıralara çıkmayı başardı. 11 şirket ise listede ilk kez yer aldı.

ASD’nin yaptığı analizlere göre ambalaj sektöründeki şirketler, 2016’da İSO 1000 şirketlerinin üretimden satışlarının yüzde 3; dönem kârlarının yüzde 1,8; ihracatlarının yüzde 1,7 ve çalışan sayılarının ise yüzde 2’sini oluşturdu. İSO 1000 listesine giren ambalaj şirketleri, malzeme üretim gruplarına göre sıralandığında ilk sırayı fleksibıl ambalajlar ve kâğıt-karton-oluklu mukavva paylaştı. Bu malzemeleri sert plastik ambalajlar, ambalaj hammadde ve bileşenleri ve metal ambalajlar izledi.

İSO 1000 sonuçlarını değerlendiren ASD Başkanı Zeki Sarıbekir, şunları söyledi: “Türkiye’nin Birinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu listesinin ardından açıklanan Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu listesi de ambalaj sektörü için büyük bir gurur kaynağı. Sektörümüzün 2023 hedeflerini yakalayabilmek için var gücümüzle çalışıyor, Ar-Ge’ye ve inovasyona önem veriyor, sektörümüzü daha ileriye taşımak için katma değerli ürünler ve yeni teknolojiler geliştiriyoruz. Öyle ki teknoloji ve donanım açısından gelişmiş ülkelerle yarışacak seviyeye ulaştık. Her geçen gün dünya piyasalarındaki rekabet gücümüzü biraz daha artırıyor ve Avrasya’nın ambalaj üssü olma hedefimize emin adımlarla ilerliyoruz.”

Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) Hakkında:

Türkiye’deki önemli ambalaj sanayicilerini bünyesinde bir araya getiren ASD, 1992 yılında 39 ambalaj üreticisi tarafından kuruldu. 200’ün üzerinde üyesi bulunan ASD’nin amacı; Türkiye ambalaj sanayinin gelişmesine katkıda bulunmak, sektöre kimlik kazandırmak, ulusal ve uluslararası platformlarda sektörün temsil edilmesini sağlamak, üyeleri arasında birlik beraberlik ve dayanışmayı sağlamak, güçlendirmek ve daimi kılmaktır.

Yatak sektörü yılda 60 milyon dolarlık bir ihracat gücüne sahip

Dünyadaki yatak üretiminin yüzde 40′ını yaylı, yüzde 45′ini sünger yataklar oluşturuyor. Dünyada en fazla yatak üreten ve en fazla tüketen ülkeler arasında ABD, Çin ve Brezilya ilk 3 sırada yer alıyor. Türkiye’de ise yatak pazarının yüzde 95′ini yaylı, yüzde 5′ini sünger yataklar oluşturuyor. Yatak üreticilerinin yaptığı yatırımlar 60 bin dolar ile 60 milyon dolar arasında değişiklik gösterirken; yılda yaklaşık 4 milyon adet yatak satılıyor. İşte tam bu noktada yatak sektörünün tüm bileşenlerini bir araya getiren Promatt, Intermob Fuarı bünyesinde, Ekim ayında Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde kapılarını sektör profesyonellerine açıyor.

Son yıllarda hem dünyada hem de Türkiye’de Ar-Ge destekli inovatif ürünleriyle büyük başarılara imza atan yatak sektörü; yılda 4 milyondan fazla yatağı son tüketicisiyle buluşturuyor. Yatak eşyası ve benzeri ürünlerin ihracatında Çin, ABD, Almanya, Belçika ve Polonya gibi ülkeler başı çekerken; en çok ithalat yapan ülkeler arasında ABD, Japonya, Almanya, Birleşik Krallık, Kanada gibi ülkeler yer alıyor. Türkiye’nin ise bu ürünlerde en çok ihracat yaptığı ülkeler arasında Almanya, Irak, Romanya, İtalya, Suudi Arabistan olarak öne çıkarken en çok ithalat yaptığı ülkelerin başında Çin, Polonya ve Bulgaristan gibi ülkeler yer alıyor.

Bu kadar büyük bir sektörde çalışan kişi sayısının da marka bazlı değişkenlik gösterdiğini söyleyen REED TÜYAP Genel Müdür Yardımcısı Fatih Özmert, Türkiye’de 50-500 arasında işçi çalıştıran 25 firma olduğunu ve küçük işletmelerle birlikte bu sayının 400′e kadar çıktığını söyledi. Türkiye’deki üreticilerin çoğunlukla Kayseri, İstanbul ve İzmir’de bulunduğunu ve Kayseri’nin toplam üretimin yarısına yakınına sahip olduğunun altını çizen Özmert“Giriş maliyetleri düşük bir sektör olduğu için Türkiye’de çok fazla üretici bulunmaktadır. Sektörü de Kayseri’nin üstlendiğini söylesek yanılmayız. Kayseri, yıllık 2 milyon civarında üretim ile toplam üretimin yarısını karşılıyor. Öte yandan Türkiye, ürettiği yatakları Avrupa ve Ortadoğu’ya satıyor. Çünkü Türkiye, işgücü, enerji, hammadde ve coğrafi konumu nedeniyle yatak üretimi için uygun bir konumda. Ama yılların tecrübesiyle söyleyebiliriz ki; Ar-Ge konusunda yeterli gelişme sağlandığı takdirde sektörün ivmesini Türkiye’ye taşıyabiliriz. Çünkü uluslararası alanda tanıtımımızı üstelen çok özel bir fuarımızın ve fuarın içinde kendi branşının yetkin firmalarının yer aldığı özel bir bölümümüz var” dedi.

Özmert: Sektörün bilirkişileri burada konuşuyor

Böylesine büyük sektörlerin inovatif ürünlerini dünya genelinde ve ülkemizde gerçekleşen fuarlarda tanıtabildiği söyleyen Özmert, REED TÜYAP olarak Ağaç İşleme Makinesi ve Intermob Fuarı içerisinde yer alan Promatt’ın bu yıl ikinci kez düzenlendiği söyledi. Promatt’ın Ar-Ge ve inovasyon harikası ürünlerin sergileneceğini önemli bir platform olduğunu söyleyen Özmert“ Yatak imalatı yan sanayi, ekipman hammadde ve makinelerinin tüm detaylarının aynı platformda sergileneceği bir alan olduğu için aslında tüm sektör temsilcilerini kucaklayan özel bir alan. Dolayısıyla yurt içi ve yurt dışından yatak ve baza imalatçılarının yoğun olarak ziyaret etmesini bekliyoruz. Ve önemlisi Promatt, yatak üretim hatlarındaki tüm makinelerden tekstil ve dolgu malzemelerine, destek hizmetlerden aksesuarlar ve parçalarına kadar tüm detayları aynı platformda takipçisiyle buluşturuyor. Böylelikle de hem yerli hem de yabancı sektör profesyonellerini bünyesine çekiyor” dedi.

Ayrıca fuarın Ağaç İşleme Makine ve Yan Sanayisi İş Adamları Derneği (AİMSAD) ve Mobilya Aksesuar Sanayiciler Derneği (MAKSDER) iş birliğiyle düzenlendiğini ve en son teknolojik yeniliklerin sergileneceği söyleyen REED TÜYAP Genel Müdür Yardımcısı Fatih Özmert; Ağaç İşleme Makinesi ve Intermob Fuarı kapsamında yer bulanPromatt Özel Bölümü’nün 14-18 Ekim 2017 tarihleri arasında TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde takipçilerini beklediğini söyledi.

İnternetten En Çok Neyi Arıyoruz ?

Türkiye’deki internet kullanıcıları 1 Ocak 31 Temmuz tarihleri arasında Google’dan en çok Facebook, Youtube, hava durumu, sahibinden, Google, haber, son dakika, çeviri, haberler ve instagram kelimelerini arattı.

Medya takibinin öncü kuruluşu Ajans Press, Google verilerinden faydalanarak Türkiye’nin internet istatistiklerini çıkardı. Ajans Press’in derlediği verilere göre yılın ilk 7 ayında en çok artış gösteren aramalar; “gece gölgenin rahatına bak”,”içerde son bölüm”, “son depremler”, “survivor”, ve “tv 8 canlı” oldu.

Türkiye genelinde sağlık kategorisinde en çok aranan kelimelerde hastane lider oldu, Seyahat başlığı altında en çok İstanbul’u aranırken spor başlığında Beşiktaş arandı. Google’dan edinilen bilgilere göre haber kategorisinde en fazla çıkış yapan aramalar “hava”, “hava durumu”,”haber” en çok search edilen kelimeler olurken bu alanda “YSK seçmen sorgulama” ve “referandum anketi” en çok çıkış gösteren kelimeler oldu.

Ajans Press ve PRNet’in ortak medya analizinde Google’da en çok search edilen ilk üç kelimenin medya karnesi belli oldu. Sosyal paylaşım siteleri arasında 18 bin 996 haberler medyada en çok Facebook konuşulurken, Google hakkında 10 bin 82, Youtube hakkında ise 4 bin 860 haber yansıması tespit edildi.

Kiğılı’nın e-ticarette 2017 hedefi yüzde 35 büyüme

Türkiye’nin erkek giyim markası Kiğılı, e-ticaret sitesi kigili.com’un cirosunu yüzde 57 arttırdı. Kiğılı’nın online satış mağazası 2016 yılında e-ticaret hizmet hacmini ise
yüzde 62 arttırarak tüm Kiğılı mağazaları arasında ikinci sıraya yükseldi. 2016’daki bu başarısını 2017’de devam ettirmeyi planlayan Kiğılı, ciroda yüzde 35 büyüme hedefliyor.

Takım elbiseden gömleğe, ceketten tişörte, ayakkabıdan aksesuara erkeğin ihtiyacı olan tüm ürünlere her an her yerde satın alma imkanı sunan Kiğılı’nın online mağazası kigili.com, 2016 yılını cirosunda yüzde 57 artış ile kapattı. Ciro içindeki en büyük payı ise yüzde 60 satış oranıyla takım elbise ve gömlek satışları elde etti. En çok İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Bursa ve Adana’dan ziyaretçi alan Kiğılı, site trafiğini ise yüzde 76 arttırarak mevcut kullanıcılarına yüzde 55 oranında yeni kullanıcı ekledi.

2017’nin ilk yarısında mobilden elde ettiği ciro payını yüzde 50 oranında yükselten Kiğılı, yeni teknolojilerden faydalanarak online alışverişlerde kullanıcılarına daha iyi hizmet vermek için çalışıyor. Kiğılı, 2017 yılının ikinci yarısında mevcut teknolojisini daha da ileriye taşıyarak kullanıcı dostu yeni bir tasarım ve yazılımla müşterilerinin karşına çıkmaya hazırlanıyor. Yeni alt yapısı ile mobildeki ciro payını da iki katına çıkarmayı hedefleyen Kiğılı, müşterilerine en iyi deneyimi sunmaya devam ediyor.

Türk erkeğinin takım elbise kalıbı slim fit, gömlek rengi ise beyaz

Bir Kiğılı mağazasında satışa sunulan tüm ürün gruplarının online alışveriş sitesi www.kigili.com’da bulunduğunu söyleyen Kiğılı E-Ticaret Müdürü Ceren Yıldız Gürcan, Türk erkeklerinin online alışverişi akşam saatlerinde yapmayı tercih ettiklerini belirtti. Online mağazada en çok gömlek, tişört ve takım elbise satışı gerçekleştirdiklerinin altını çizen Gürcan, Türk erkeklerinin kıyafet seçimleriyle ilgili de şunları dedi: “Türk erkekleri gömlekte beyaz renkten vazgeçemiyor, ancak tişörtte maviyi tercih ediyor. Online mağaza takım elbise alışverişlerinde ise en fazla rağbeti slim fit kalıp görüyor.” Gürcan, 2017’de önceki yıllara oranla en çok iç giyim satışında artış görüldüğüne de dikkat çekti.

Kiğılı, stil sahibi şehirli erkeğin güçlü, yenilikçi yanını ortaya çıkaran tasarımlarını https://www.kigili.com’da müşterileriyle buluşturuyor.

TAV Fırsat Eşitliği Modeli sertifikasını aldı

TAV Havalimanları kadın istihdamını teşvik etmek ve kadına yönelik ayrımcılığı önlemek için oluşturulan program kriterlerini karşılayarak sertifika almaya hak kazandı. KAGİDER’in Dünya Bankası desteğiyle geliştirdiği program iş yaşamında cinsiyet eşitsizliğine dayalı yaklaşımlara son vermeyi amaçlıyor.

Havalimanı işletmeciliğinde Türkiye’nin dünyadaki önemli markası TAV Havalimanları, işe alım süreçlerinden kariyer destek uygulamalarına kadar bir dizi başlıkta gerçekleştirilen bağımsız denetim sürecini başarıyla tamamlayarak Fırsat Eşitliği Modeli (FEM) sertifikasını almaya hak kazandı.

TAV Havalimanları İnsan Kaynaklarından Sorumlu Başkan Yardımcısı Hakan Öker “TAV olarak kadının iş gücüne katılımının kalkınma ve toplumsal gelişim için vazgeçilmez önemde olduğuna inanıyoruz. Bu kapsamda, faaliyet gösterdiğimiz tüm coğrafyalarda iş süreçlerimizi fırsat eşitliğini odağa alarak düzenliyoruz. İşe alım ve seçme süreçleri, kişisel ve profesyonel gelişim olanakları, performans değerlendirme ve terfi süreçlerinde tüm çalışanlarımıza fırsat eşitliği sunuyoruz. Her seviye yönetim kademesinde kadınların katılımını artırmak amacıyla, önümüzdeki beş yıl içinde Yönetim Kurulumuzdaki kadın üye oranını yüzde 25’e çıkartmayı hedefliyoruz. Birleşmiş Milletler’in Kadının Güçlenmesi Prensipleri (WEPs) imzacıları arasındayız ve Professional Women’s Network (PWN) Türkiye ağının da kurumsal destekçileri arasında yer alıyoruz. Fırsat Eşitliği Modeli sertifikasını alarak bu yöndeki çabalarımızın bağımsız kuruluş tarafından tescil edilmesinden mutluluk duyuyoruz ve benzer çalışmalar yürüten kurumlar için motive edici bir örnek teşkil etmesini umuyoruz” dedi.

 

FEM sertifika programı, Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) önderliğinde, Dünya Bankası teknik desteğiyle 2011’de geliştirildi. Bağımsız bir değerlendirme sürecinden geçtikten sonra Fırsat Eşitliği sertifikasına hak kazanan kurumlar, yapıları, eylemleri ve istihdam olguları ile toplumsal cinsiyet eşitliğine ve istihdamda kadın güçlenmesine duyarlı olduklarını ulusal ve uluslararası kamuoyu nezdinde tescil ettirmiş oluyor.

 

Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Forumu’nun danışmanlık desteği sunduğu program, işe alım, eğitim, kariyer planlama ve geliştirme gibi süreçlerdeki eşitsizlikleri saptamak ve iş yaşamında cinsiyet ayrımcılığına dayalı yaklaşımlara son vermeyi amaçlıyor.

 

Tekne ve yatlara özel kesintisiz internet deneyimi

Avrupalı üretici Teltonika tarafından pazara sunulan ve Türkiye’de Bircom güvencesiyle satılan çift SIM kartlı Wi-Fi modem Rut950, açık alanlarda kesintisiz internet imkânı sunuyor. Teltonika Rut950, özellikle tekne ve yatlarda hem internete özgürce bağlanmak hem de güvenlik kontrolünü elinde tutmak isteyenlerin tüm ihtiyaçlarını karşılıyor.

Çift operatör destekli Rut950 modemler, Türk ve yurt dışı operatörleriyle yedekli çalıştırılabiliyor. Ayrıca, yurt dışı internet kullanımını doğru yönlendirdiği için kullanıcıları ek roaming maliyetlerinden kurtarıyor.

Açık alanlarda elektrik problemi, kesinti ve ek maliyetler olmadan internet kullanmak artık çok kolay. Avrupalı üretici Teltonika, özellikle tekne ve yatlarda hem internete özgürce bağlanmak hem de güvenlik kontrolünü sağlamak isteyenler için Bircom güvencesiyle Rut950 router/modem çözümünü sunuyor. İnternet bağlantısının çok önemli bir ihtiyaç olduğu veya kablolu iletişimin mümkün olmadığı durumlarda 4,5G modem olarak çalışıyor ve yüksek performans sunuyor. Çift operatör destekli Rut950 Wi-Fi modemler, Türk ve yurt dışı operatörlerle yedekli çalıştırılabiliyor.

Tekne ve yatlarda kesintisiz internet

Bir modemden beklenen tüm özelliklere sahip olan Rut950, açık alanlarda TV, tablet ve tüm mobil aygıtlar üzerinden 100 metreye kadar kesintisiz internetin keyfini yaşatıyor. Böylece Apple TV ve Smart TV konforu da en üst noktaya taşınıyor. Aylık internet planı haftalık olarak bölünerek ay sonunda internetin kesilmesi önlenebiliyor. Rut950, tekne ve yatlar haricinde toplu taşıma araçlarında, şahsi arabalarda ve bina dışında internet erişimi gerektiren pek yerde büyük kolaylık sağlıyor.

Ek maliyetlerden kurtaran özellikler

En yakın operatörün kapsama alanına girildiğinde doğru operatör üzerinden internete ulaşılmasını sağlayan Rut950, yurt dışı internet kullanımını doğru yönlendirip kullanıcıları gereksiz ek roaming maliyetlerinden kurtarıyor. Teknede kullanımı düşünülerek tasarlanmış 12/24V DC akım destekleyen güç girişi ile ek bir elektrik prizine ihtiyaç olmadan tekne ve yatların aküsü üzerinden beslenebilen Rut950, ek kablolama maliyetlerinin de önüne geçiyor.

Güvenlik sorunu da ortadan kalkıyor

IP kamera ve çeşitli sensörler ile birlikte kullanılabilen Teltonika Rut950, teknede olan bitenin istendiği zaman izlenebilmesine olanak tanıyor. Böylelikle açık alanlardaki güvenlik problemi de ortadan kalkmış oluyor. Rut950 router/modemler, Türkiye distribütörlüğünü üstlenen Bircom tarafından KDV dahil 1.950 TL’ye satın alınabiliyor.

Bircom hakkında:

1972 yılında kurulan Bircom, her büyüklükten ve her sektörden firmaya dünyaca ünlü markaların yanı sıra Xpeech, Callipso gibi kendi markalarıyla da yüksek kaliteli iletişim çözümleri sunmakta, Sennheiser, Astell&Kern, Audiocodes, Sangoma, SpectraLink, Grandstream ve Teltonika gibi tümü kendi alanında teknoloji lideri olan şirketlerin Türkiye distribütörlüğünü yürütmektedir.

Pek çok küresel markanın ülke çapında dağıtım, lokalizasyon, eğitim, saha kurulum desteği, merkezi yönetim hizmetleri ve satış sonrası hizmetleri Bircom tarafından sunulmaktadır. Sektöründe öncü konumunda bulunan Bircom, kurumların bilişim ve telekom alanındaki ihtiyaçlarına en gelişmiş teknolojiler doğrultusunda en kapsamlı çözümleri, en yüksek müşteri memnuniyetiyle sunma anlayışına sahiptir. Bircom, ülke çapında daha yaygın ve geniş kapsamlı hizmet vermek hedefiyle çözüm ortakları ağını her geçen gün genişletmektedir.

Bilişim alanında da çalışmalar yürüten Bircom, en hızlı büyüyen teknoloji şirketlerinin sıralandığı Deloitte Teknoloji Fast50 Türkiye Programı’nda 2007, 2008, 2009, 2010, 2012 ve 2016 yıllarında listede 6 kez yer almaya başarısını göstermiştir. Bircom, yine Deloitte tarafından hazırlanan, Avrupa Ortadoğu ve Afrika bölgesinde ‘En Hızlı Büyüyen Teknoloji Firmaları’ listelerine 2007, 2009 ve 2012 yıllarında girerek ülkemizi başarıyla temsil etmiştir.

Balkonunuzda meyve sebze yetiştirmenin püf noktaları

Limondan patlıcana, çilekten domatese, taze, lezzetli ve el emeği göz nuru meyve sebzelere özlem duyanlar, kentte bile olsalar artık kendi bahçelerini balkonlarında oluşturuyor. Yemek.com, bu rengarenk ve doğal dünyaya adım atmak isteyenlerin çok işine yarayacak püf noktalarını derledi.

Eli toprağa değsin, dalından kopardığı meyve ve sebzeleri sofrasına konuk etsin isteyenler için, son dönemin en keyifli trendlerinden biri de balkon bahçeciliği. Yemek.com, bu rüzgara kapılmak isteyenlere yol gösterecek ipuçlarını ve önerilerini derledi.

İlk bilmeniz gereken: Saksı ve toprak seçimi

İlk adım, doğru saksı ve doğru toprağı seçmek. En az 40 santimetre genişliğinde bir saksı almaya, saksının altında deliklerin mutlaka bulunmasına ve saksının konulabileceği yüksek bir yer olmasına özen göstermek gerekiyor. Saksının plastik olması hem hafifliği hem de nemi daha uzun süre tutması sayesinde bahçecilerin işini kolaylaştırır. Toprak seçerken de, poşetlenerek satılan ve sebze yetiştirmeye uygun özel topraklardan tercih etmek gerekir.

Domatesler salkım salkım

Domatesin içindeki çekirdekleri nemli bir bezde bir gün kadar bekletin. Aldığınız toprağı saksıya koyun, üzerine organik bir toprak türü olan torf ekleyin ve çekirdekleri gelişigüzel serpiştirin. Üzerine yeniden torf ekleyin ve sulayın. Çabuk çimlenmesi için üzerini siyah bir poşetle kapatabilirsiniz. Çimlendikten sonra saksıya her gün düzenli olarak su verin ve güneş ışığına doğrudan maruz kalmayan ama aydınlık bir alanda domateslerinizin yetişmesini bekleyin.

Çekirdek biriktirmek ya da tohum aramak zor geliyorsa, domatesleri yuvarlak dilimler haline getirip doğrudan toprağa koyabilir ve üzerine yine bir miktar organik toprak ekleyebilirsiniz.

Şıkır şıkır biberler

Biber tohumlarını da tıpkı domates çekirdekleri gibi toprağa ekebilirsiniz. Daha hızlı bir çimlenme yakalamak istiyorsanız ekim sırasında toprağınızın soğuk değil, ılık hatta sıcak olmasına da özen gösterin. Çimlenme sonrasında ise kesinlikle güneşin doğrudan etkisi altında olmayan bir yerde tutmalısınız.

Saksıda süslü çilekler

Tohum ya da fide olarak bulabileceğimiz çilekleri saksılara tıpkı diğer ekimlerdeki gibi ekin. Toprağın sürekli nemli olmasına, ancak çürümemesi için altında fazla su birikmemesine dikkat edin. Güneşini de esirgemeyince misler gibi çilekleriniz dallardan sarkmaya, kıpkırmızı olmaya başlayacak.

Mutfağın olmazsa olmazı soğan ve sarımsak

Taze sarımsak ve soğanları alıp filizlendirerek ya da doğrudan filizlenmiş hallerini kullanarak bu lezzetleri evde yetiştirebilirsiniz. Toprağa ektikten sonra suyunu eksik etmemeyi ve güneş gören ama çok da sıcak olmayan ortamlarda tutmanız gerektiğini unutmayın, yeter.

Kütür kütür salatalık

Çeşit çeşit salatalıklar evde kök salmaya başlayınca, ister turşu yapın ister kütür kütür yiyin, seçim sizin. Tohumlarını toprağa koyduktan sonra üzerlerini eşit olacak şekilde ince bir toprak tabakası ile kapatın. Sulamasını yağmurlama şeklinde yapın.

Saksıda karpuz bile olur

Yazın evin her köşesinden fırlayan karpuz çekirdeklerini toprakla buluşturun. Karpuzun bol su istediğini unutmayın. Biraz büyükçe bir saksı tercih ettiğinizde, karpuzlarınız büyüyüp serpilecektir. Fakat sonuçta saksıda olduğu için dışarıdan aldıklarınız kadar kocaman olmasını da beklemeyin. Yine de leziz ve yaza yaraşacak tazelikte!

Yemeye kıyamayacağınız limonlar

Hiçbir limon evde kendi yetiştirdiğiniz gibi olmaz. Limon çekirdeklerini çıkarıp nemli pamukta tıpkı çocukluğumuzda fasulyelere yaptığımız gibi filizlendirin. Ardından filizlenen limon çekirdeklerini saksıya taşıyın. Saksının yerini çok değiştirmeyip suyunu da toprak hep nemli kalacak şekilde vermeyi unutmayın.

Patlıcanlar balkondan

Patlıcan tohumlarını alıp toprağa ektikten sonra 10 gün kadar oda sıcaklığında bekletin. Çimlendiğini gördükten sonra saksıyı daha aydınlık ve serin bir yere taşıyın. Arada toprağını havalandırın ve suyunu düzenli olarak verin. Patlıcanlarınız yakın zamanda yemek olmaya hazır hale gelecektir.

Kağıt baskı talebi azalmıyor; internetteki içerik patlaması basım sektörünü canlı tutuyor

İnternetin yarattığı içerik patlaması baskı miktarlarının yüksek kalmasını sağlıyor

KOBİ’ler her 100 TL’lik giderlerinin 5 TL’sini baskı ürünlerine harcıyor

Teknolojik gelişmeler ve dijitalleşme ile birlikte işletmelerin baskı maliyetlerinin düştüğü yönündeki algı kısmen doğru olsa da internetin yarattığı içerik patlaması baskı miktarlarının yüksek kalmasını sağlıyor. Özellikle KOBİ’lerin işyerlerinde kullandıkları formlar, faturalar, kartvizitler ve pazarlamaya yönelik tanıtım materyalleri kağıt baskıya olan talebin sürmesine neden oluyor.Öyle ki KOBİ’ler her 100 TL’lik giderlerinin 5 TL’sini baskı ürünlerine harcıyor. bidolubaski.com’un CEO’su Ömer Atakoğlu, “Yaklaşık 7 milyar TL’lik sektörde 12 bin civarında baskı çözümleri sunan işletme var. Ancak Türkiye’de bu işletmelerin büyük çoğunluğu geleneksel yöntemleri kullandığından kalite ve iş verimliliği sorunu yaşanıyor.” cümleleri ile sektörü değerlendirirken, bidolubaski.com’un bu sorunu çözen bir platform olmak iddiasında olduğunu da ifade etti.

Dijitalleşme hayatın her alanında olduğu gibi baskı sektöründe de kendisini hissettiriyor. Genel olarak dijitalleşme baskı ihtiyacını düşürüyor olsa da, miktar olarak geriye doğru ve azalan bir süreç yaşanmıyor. İnternetin yaratmış olduğu içerik patlaması ve bunların kağıda aktarılması talebi baskı sektörünü canlı tutuyor. Bununla birlikte Türkiye’deki toplam girişim sayısının yüzde 90’ından fazlasını oluşturan 2,5 milyonu aşkın mikro, küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin, form, fatura, kartvizit ve pazarlama ve reklam amaçlı baskı çözümlerine olan talep oldukça yüksek. Öyle ki KOBİ’ler her 100 TL’lik giderlerinin 5 TL’sini baskı çözümlerine harcıyor

19 bin aktif KOBİ’ye 100’ü aşkın ürün ve 10 binin üzerinde ürün varyasyonu ile tek bir noktadan hizmet veren bidolubaski.com’un CEO’su Ömer Atakoğlu, KOBİ’ler için baskı maliyetlerini minimuma indirgemenin önemine vurgu yapıyor. Atakoğlu, “Türkiye’de yaklaşık 12 bin civarında baskı çözümleri sunan irili ufaklı matbaa bulunuyor. Ancak bu işletmelerin büyük çoğunluğu geleneksel yöntemleri kullanıyor ve ürün çeşitliliği ile kalite açısından da büyük sorunlar yaşanıyor. Küçük ve orta ölçekteki işletmeler için bütçe yönetimi büyük önem taşıyor. Anadolu şehirlerinde yapılan baskıların kalitesi oldukça düşük olduğundan işletmelerin deneme-yanılma yöntemi ile daha kaliteli ürüne ulaşma isteği de ekstra bir mali yük oluşturuyor. Bunun yanında KOBİ’lerin ihtiyaç duydukları ürünleri edinebilmek için kısıtlı sayıdaki personelini birbirinden farklı noktalara yönlendirmeleri de zaman ve para kaybına yol açıyor. Kalite ve iş verimliliği sorunu var.bidolubaski.com olarak KOBİ’lerin baskı çözümlerine ayırdıkları değerli bütçenin farkındayız ve ihtiyaç duyulan kaliteli reklam-promosyon ürünleri ile kurumsal kimlik öğeleri ağırlıkta olmak üzere farklı baskı ihtiyaçlarını uygun fiyatlar ile tek bir noktadan sunuyoruz. Ayrıca kişiselleştirilmiş ürünlerde alışılagelenin aksine ücret iade garantisi ve hızlı teslimat sunarak işletmelerin yükünü azaltmaya çalışıyoruz. Türkiye’nin dört bir tarafından online olarak bize ulaşan tüm KOBİ’lere istedikleri çözümleri sunuyoruz” dedi.

KOBİ’nin tanıtım aracı: kartvizit ve yelken bayrak

KOBİ’lerin hedef kitlelerine, faaliyet gösterdikleri bölgeye ve içinde bulundukları döneme göre ürün tercihleri değişiklik gösterirken, talep edilen baskı unsurlarının büyük kısmını da elbette ki reklam yapabilme şansı tanıyan materyaller meydana getiriyor. KOBİ’ler isimlerini duyurabilmek adına yaz mevsiminde en çok yelken bayrağı tercih ediyor. Bunun yanında gıda sektörünün olmazsa olmazlarından Amerikan servis de, firmaların yeni lezzetlerini ya da kampanyalarını duyurabilecekleri etkili bir reklam unsuru olarak en çok tercih edilen baskı ürünlerinden.

Şirketlerin müşteri ile temas etme fırsatı yakalayarak hızlı satış gerçekleştirebildiği fuarların daha aktif olduğu Eylül ayı ile başlayan dönemde ise kartvizit, antetli kağıt, el ilanı, broşür, cepli dosya, karton çanta gibi ürünlere rağbet ediliyor. Yeni bir yılda en çok ihtiyaç duyulan ürünlerden olan takvim ve ajanda gibi promosyon çözümlerinin satışında ise yıl sonu döneminde artış yaşanıyor.