Artık ay başı, hesap kesim günü oldu

Avantajix.com Kurucu Ortağı Güçlü Kayral: “Kredi kartı sayısında Avrupa’da liderliğe oynuyoruz. Aileler maaş gününden çok hesap kesim gününü dört gözle bekliyor.”

Kredi kartı sayısında Avrupa’da liderliğe oynayan, her yetişkinin cüzdanında ortalama 2 kredi kartı bulunan Türkiye’de, hesap kesim tarihi artık maaş gününden daha önemli hale geldi.

400’ü aşkın sanal mağazayı tek çatı altında toplayan ve bu mağzalardan alışveriş yapan herkese nakit para ödeyen Avantajix.com, üyelerine “ailenin mali takvimindeki en önemli günü” sordu.

Katılımcıların yüzde 43’ü bu soruya “kredi kartı hesap kesim tarihi” olarak yanıt verirken, “maaş ödemelerinin yapıldığı gün” şıkkını işaretleyenlerin oranı yüzde 25’te kaldı. Kredi kartı son ödeme günü de yüzde 23 ile ailenin mali takviminin bir diğer önemli gününü oluşturuyor. Geri kalan yüzde 9 ise ikramiye, fazla mesai, promosyon vs. gibi maaş dışı ödemelerin yapıldığı günleri ayın en önemli günü olarak görüyor.

Avantajix.com Kurucu Ortağı Güçlü Kayral, 2016 yılında Türkiye’de kredi kartlarıyla 601 milyar 855 milyon lira tutarında 3 milyar 229 milyon adet işlem yapıldığını anımsattı.

Türkiye’nin 60 milyona yakın kredi kartıyla Avrupa’da liderliğe oynadığının altını çizen Kayral, şunları söyledi:

“Kredi kartı artık yaşamın vazgeçilmez bir parçası ve doğru kullanıldığında da ailenin bütçe planlamasında büyük destek oluyor. Bu yüzden ailelerin alışveriş planlamasında hesap kesim tarihi, maaş gününden daha önemli hale geldi. Nakit kullanımı son derece azaldığı için aileler maaş gününden çok hesap kesim gününü dört gözle bekliyor. Avantajix datalarında da bu durum çok açık şekilde görülüyor. Hesap kesim tarihleri genellikle ayın 10-15’i arası ile 20-25’i arasında oluyor. Bu tarihler yaklaştığında alışverişler bıçak kesmiş gibi duruyor. Çünkü herkes, alışverişlerin ödemesini bir sonraki ay yapmak istiyor. Hesap kesim günü gelince bir anda Avantajix.com üzerinden sanal mağazalara girilerek nakit para kazananların sayısı tavan yapıyor. Maaşların ödendiği ayın 1’i ile 15’inde ise çok büyük değişiklikler olmuyor.”

Avrupa’ya açılma hedefleri doğrultusunda Türkiye’nin ilk ve tek yerli Akıllı Oda Termostatı Cosa, pazar liderlerini Almanya’da buluşturan, dünyanın önde gelen iklimlendirme fuarı ISH 2017’de yerini aldı. Türkiye’de akıllı ev cihazlarının öncülerinden Cosa, enerji tüketiminde tasarruf sağlayan teknolojiler barındırıyor. Cosa bu özellikleri ile, sektör açısından dünyanın öncü fuarı olan ISH 2017’de, akıllı binalar, enerji tasarrufu, ve buna bağlı teknolojilerin sergileneceği alanda yerini aldı. Cosa, 14-18 Mart 2017 tarihleri arasında Almanya’nın Frankfurt şehrinde gerçekleşecek fuarda, Hall 10.1 B89’de ürünlerini dünyaya tanıtıyor. Cosa Kurucu Ortağı Cem Gül konu ile ilgili olarak, “2013’te başlayarak, geliştirdiğimiz ve geliştirmekte olduğumuz tüm ürünler, akıllı özellikleriyle enerjiyi verimli kullanarak hem tasarruf sağlıyor hem de hayatlarımızı kolaylaştırıyor. Cosa olarak tasarruf konusunda yarattığımız farkındalıkla hızla büyüyoruz. Dünyanın önde gelen fuarlarından biri olan ISH 2017’ye hem partner ülke olarak, hem de yüzde yüz yerli bir marka olarak katılmamız gurur verici. Cosa hem Türkiye hem de benzer altyapıyı kullanan tüm ülkelerle uyumlu ve çok yakın bir zamanda Avrupa’daki altyapı ile de uyumlu hale gelecek. Şu an uyumlu olduğumuz İspanya, İtalya, Belçika, Kazakistan, İran ve Azerbaycan gibi bazı ülkelerde pilot çalışmalarımız başladı. 2017 yılı hedeflerimiz oldukça büyük” dedi.

Avrupa’ya açılma hedefleri doğrultusunda Türkiye’nin ilk ve tek yerli Akıllı Oda Termostatı Cosa, pazar liderlerini Almanya’da buluşturan, dünyanın önde gelen iklimlendirme fuarı ISH 2017’de yerini aldı.

Türkiye’de akıllı ev cihazlarının öncülerinden Cosa, enerji tüketiminde tasarruf sağlayan teknolojiler barındırıyor. Cosa bu özellikleri ile, sektör açısından dünyanın öncü fuarı olan ISH 2017’de, akıllı binalar, enerji tasarrufu, ve buna bağlı teknolojilerin sergileneceği alanda yerini aldı.

Cosa, 14-18 Mart 2017 tarihleri arasında Almanya’nın Frankfurt şehrinde gerçekleşecek fuarda, Hall 10.1 B89’de ürünlerini dünyaya tanıtıyor.

Cosa Kurucu Ortağı Cem Gül konu ile ilgili olarak, “2013’te başlayarak, geliştirdiğimiz ve geliştirmekte olduğumuz tüm ürünler, akıllı özellikleriyle enerjiyi verimli kullanarak hem tasarruf sağlıyor hem de hayatlarımızı kolaylaştırıyor. Cosa olarak tasarruf konusunda yarattığımız farkındalıkla hızla büyüyoruz. Dünyanın önde gelen fuarlarından biri olan ISH 2017’ye hem partner ülke olarak, hem de yüzde yüz yerli bir marka olarak katılmamız gurur verici. Cosa hem Türkiye hem de benzer altyapıyı kullanan tüm ülkelerle uyumlu ve çok yakın bir zamanda Avrupa’daki altyapı ile de uyumlu hale gelecek. Şu an uyumlu olduğumuz İspanya, İtalya, Belçika, Kazakistan, İran ve Azerbaycan gibi bazı ülkelerde pilot çalışmalarımız başladı. 2017 yılı hedeflerimiz oldukça büyük” dedi.

Kuşkonmaz Dünyaya Açılıyor

Türkiye’de kuşkonmaz üreten ve sofraları yerli, taze ve ucuz kuşkonmazla tanıştıran, Sarıcakaya Kuşkonmaz Vadisi markasıyla Eskişehir’de üretim yapan Nomad Gıda, üretimini daha da artırıp Avrupa’nın önemli kuşkonmaz tedarikçileri arasına girmeye hazırlanıyor.

 

A, B1, B2, B6 ve C vitaminleri açısından oldukça zengin, folik asit, fosfor ve potasyum kaynağı. Güçlü bir idrar söktürücü ve kum dökücü. Gözlere iyi geliyor, kalbi güçlendiriyor, kanı temizliyor, sindirimi kolaylaştırıyor ve eski çağlardan beri afrodizyak olarak biliniyor… Avrupa’da ‘kralların yemeği’ denen ve Türkiye’de 10 yıl öncesine kadar sadece lüks birkaç restoranda bulunabilen kuşkonmaz, artık pazarda bile satılan bir tarım ürününe dönüştü.

 

Türkiye’nin en büyük kuşkonmaz üreticisi olan Nomad Tarım 2016 yılında 122 ton kuşkonmaz üretimi gerçekleştirdi ve ilk ihracatını Hollanda’ya yaptı. NOMAD Tarım Kurucusu ve Ortağı Arman Badur, “Fide bahçelerimizle birlikte 510 dönümde üretim yapıyoruz. 2016’da Türkiye’de toplam 140 ton kuşkonmaz üretildi. Bunun 122 tonu Nomad’a ait. 2017 hedefimiz ise üretimimizi 180 tona çıkarmak” diyor.

 

Nomad Tarım her yıl ılıman Sarıcakaya bölgesinde yaptığı üretimin bir kısmını örtü altına alarak en erken dönemde -turfanda- kuşkonmaz üretimini sağlıyor. Bu yıl içinde hazırlıklarını tamamlayan  ve 30 dönüm bahçe örtü altına alan Nomad Tarım, kurduğu tüneller sayesinde toprak ısısının 10’C üzerine çıkmasını sağlayarak kuşkonmaz köklerinin uyanmasına imkan vererek en erkenci kuşkonmaz sürgünlerini hasat edebiliyor.

 

2003’te İstanbul’da kurulan Nomad Tarım ilk ürünü 2008 yılında aldı. Kuşkonmaz üretiminin büyük bir bölümü Eskişehir’in Sarıcakaya ilçesinde yapılıyor. Mikroklima özelliğine sahip kapalı bir vadi olan Sarıcakaya, Nomad Tarım ile birlikte kuşkonmazla tanıştı. Kuşkonmaz tarımının tek bir türü olmadığını anlatan Arman Badur, Türkiye’nin kuşkonmaz üretimindeki avantajlarını şöyle sıralıyor:

 

“Kuşkonmaz Batı Avrupa’da, tropikal bölgelerde, çölde ve Türkiye gibi ılıman iklimin olduğu coğrafyalarda farklı tekniklerle yetiştiriliyor. Türkiye’de, birkaç bölgedeki farklı yetiştirme tekniğini birleştirip ürünün mevsimini uzun tutabiliyoruz. Özellikle Avrupa’da, İspanya ile Güney İtalya dışında, nisana kadar ürün bulmak mümkün değil. Türkiye’de ise bu dönemlerde ciddi bir hacim ve ihraç potansiyeli var. Avrupa’daki fiyatlar da buna müsaade ediyor, ürün rantabl hale geliyor. Nisandan sonra ise iç pazarda tatmin edici düzeyde satış mümkün.”

 

Kuşkonmaz tarımı, oldukça büyük bir ihracat potansiyeli barındırıyor. Örneğin Yunanistan yılda 40 bin ton kuşkonmaz üretiyor ve tamamını Almanya’ya satıyor. Yunanistan ile aynı iklimsel ve lojistik konumda olduğumuzu hatırlatan Badur, “İşçilik olarak Yunanistan’dan avantajlıyız. Yunanistan’la Avrupa pazarında rahatlıkla rekabet edebiliriz. Ayrıca şimdi çeşitli Arap ülkelerinden de talepler geliyor. Oraya da taze ürünle ulaşmak konusunda avantajlıyız” diye konuşuyor.

 

Nomad Tarım, ilk ihracatını 2016’da Hollanda’ya yaptı. Geçen yıl 4 ton olan ihracatı bu yıl 20 tona çıkarmak hedefleniyor. Şirketin planları arasında Kuzey Avrupa ve Katar’a, ardından da tüm Avrupa, Rusya, ve BAE’ye ürün göndermek var. Bu doğrultuda üretim de artırılacak. Arman Badur, “2020 yılında 50 hektarlık üretimimizi 100 hektara çıkarmış olmayı ve en az 20 bağımsız üretici ile çalışmayı hedefliyoruz” diyor.

CK Boğaziçi Elektrik, ‘serbest’ talebine yetişmek için Müşteri İşlem Merkezleri sayısını 200’e çıkarttı

İstanbul’un Avrupa Yakası başta olmak üzere 81 ilde toplam 4,5 milyon aboneye hizmet veren elektrik perakende sektörünün lider şirketi CK Boğaziçi Elektrik, Müşteri İşlem Merkezleri (MİM) sayısını 200’e ulaştırdı. CK Boğaziçi Elektrik, hizmet verdiği nokta bakımından finans ve telekom sektörü oyuncularını geride bıraktı. Şirket, elektrikte serbest tüketici limitinin düşmesiyle birlikte oluşan ihtiyaca daha hızlı yanıt vermek için yıl sonuna kadar Türkiye çapında 275 MİM’e ulaşacak.

CK Boğaziçi Elektrik, müşterilerinin işlemlerini kolaylaştırmak, her türlü talep ve ihtiyaçlarına çok daha hızlı yanıt vermek üzere kurumsal dönüşümünü tamamladığı Müşteri İşlem Merkezleri’nin (MİM) sayısını 200’e çıkarttı.

Enerji sektöründe Türkiye’nin en yaygın perakende ağına sahip olan CK Boğaziçi Elektrik’in Nkolay işbirliği ile yürüttüğü dönüşüm çerçevesinde yenilediği MİM’lerin oranı son bir yılda yüzde 40 arttı.

Elektrikte serbest tüketici limitinin düşmesiyle birlikte hareketlenen piyasa ihtiyaçlarına karşı tüketicilere her kanaldan ulaşmayı planlayan CK Boğaziçi Elektrik, yılsonuna kadar Türkiye çapında 275 MİM’e ulaşmayı hedefliyor.

TELEKOM VE FİNANS SEKTÖRÜ

OYUNCULARINI GERİDE BIRAKTI

Şirket, müşteri merkezlerinde başlattığı kurumsal dönüşüm ile Türk enerji sektöründe de bir ilke imza attı. 9,5 milyon nüfusa sahip İstanbul Avrupa Yakası başta olmak üzere Türkiye’nin 81 ilinde 4,5 milyon müşteriye elektrik satışı yapan CK Boğaziçi Elektrik, hizmet verdiği nokta bakımından telekom ve finans sektörünün önde gelen oyuncularını bile geride bıraktı. İstanbul Avrupa Yakası’nda 200’ü kurumsal dönüşümünü tamamlamış MİM olmak üzere toplam 230 noktada müşterilerine hizmet veren CK Boğaziçi Elektrik’e en yakın finans sektörü oyuncusu bankanın şube sayısı 165, telekom GSM sektörü şirketinin ise en fazla 202 adet hizmet noktası bulunuyor.

2017 SONUNDA

275’E ÇIKACAK

Özelleştirmeden önce hizmet noktalarında bekleme süresinin 1-3 saat arasında değiştiğine işaret eden CK Boğaziçi Elektrik Genel Müdürü Halit Bakal, “Bugün yenilenmiş Müşteri Hizmet Merkezleri’mizde bu süre 10 dakikalara kadar inmiş durumda. Hizmet kalitesini en yüksek düzeye çıkarmayı hedefleyen şirketimizin yatırımları devam ediyor. Yaygınlaşan MİM noktalarımız ile buralarda hizmet verdiğimiz müşterilerimizin sayısı yüzde 40 artış ile aylık 1,4 milyon adede çıktı. CK Boğaziçi Elektrik olarak 2017 sonunda 275 MİM’e ulaşmayı hedefliyoruz” diye konuştu.

TÜM İŞLEMLER TEK ÇATI

ALTINDA TOPLANIYOR

CK Boğaziçi’nin başlattığı yeniden yapılanma süreci ile geçmişte sadece fatura tahsilatı yapılan noktalar, başta abonelik başvurusu olmak üzere, fatura takibi, ödeme, sorgulama gibi müşterilerinin her türlü ihtiyacına yanıt veren bir yapıya dönüştü. MİM’ler tek çatı altında müşterilerin tüm ihtiyaçlarını karşılayan noktalar haline geldi. Kurumsal dönüşümle birlikte, müşteriler bu noktalardan indirimli elektrik başvurusu da yaparken, ayrıca diğer kurum ve kuruluşlara ait fatura ödeme, para transferi ve benzeri diğer işlemler de gerçekleştirilebiliyor.

Dijital reklamlarla ekonomiye can suyu

Günümüzde ekonomiye doğrudan ve dolaylı yollarla katkı sağlayan dijital reklam sektörü, özellikle genç nüfusu istihdam etmede de büyük rol oynuyor. Yapılan araştırmalar da bu bilgiyi doğrular nitelikte. IAB Türkiye Dijital Reklamın Ekonomiye Katkısı Araştırması göre; dijital reklam yatırımları 2015 yılında ekonomiye 27,5 milyar TL kaktı sağladı. Ve 1,26 milyon kişilik istihdam yarattı. Ayrıca 2011 yılından beri çift haneli rakamlarla büyümeye devam eden sektöre yapılan her 1 TL yatırım ise milli gelire 17,2 TL olarak geri döndü.

Her geçen gün son teknolojiyi arkasında alarak gelişen dijital reklam sektörü, yarattığı büyük istihdamla da Türkiye ekonomisinde önemli rol oynuyor. Araştırmalar ise reklam veren, medya ajansları ve yayıncıların yüzde 90’ının reklam stratejisinde dijital video reklamlarına yöneldiğini gösteriyor.

“Sektöre yapılan 1 TL’lik yatırım, milli gelire 17,2 TL katkı sağlıyor”

Ekonomiye doğrudan ve dolaylı yollarla katkı sağlayan dijital reklamcılığın özellikle genç nüfusu istihdam etmede büyük rol oynadığını dile getiren CRM Medya Ajans Başkanı Ramazan Becer,Türkiye’nin son 15 yılda ortalama büyüme oranı 3,3 iken bu oran dijital reklamcılığı da içine alan reklam sektöründe yüzde 8,3 olarak gözleniyor. Bu nedenle 2016 yılında hızla büyüyen dijital sektörünün gelişen internet teknolojileri ile 2017 yılında da büyümesini sürdüreceği düşünüyoruz. Aslına bakarsanız kullanıcı sayısı artınca ona bağlı olarak teknolojik gelişmeler de artıyor. Gelişen teknoloji de yeni iş dalları açılıyor ve sektörde yeni profesyoneller ortaya çıkıyor. Her koluyla ekonomiye destek veren dijital reklam sektörüne yapılan 1 TL’lik yatırım, milli gelire 17,2 TL katkı sağlıyor. Bu büyük bir dönüşüm” dedi.

Ramazan Becer: Kullanıcı sayısındaki artış sektörün geleceğini belirliyor

Ülke ekonomisinde büyük bir desteğe imza atan dijital pazarda çalışan nüfusun ortalamasına bakıldığında 87 sektör arasında 9. sırada yer aldığını belirten Becer, “IAB Türkiye Dijital Reklamın Ekonomiye Katkısı Araştırması göre; dijital reklam yatırımları 2015 yılında ekonomiye doğrudan veya dolaylı 27,5 milyar TL kaktı sağladı. Ve 1,26 milyon kişilik istihdam yarattı. Bu artıştaki kuşkusuz en büyük etken, kullanıcı sayısındaki artış. Dolayısıyla artık herkes bu sektörün gücünün ve ileride ekonomide çok daha büyük bir paya sahip olacağının farkında. Bu nedenle ekonomiye değer katan yatırımcı ve üreticilerin, tüketicilere kendini doğru anlatması ve güven vermesi için reklam mecraları çok önemli ve etkili bir araç. Bunu dikkatli kullanmak uzun vadede kazanç getirir” açıklamasında bulundu.

“Sayısal büyümeye değil, pazardaki değişime odaklanın”

Toplam market grupları içerisinde satış payı yüzde 37,7, istihdam payı ise yüzde 40’a ulaşan yerel zincirler gelecek stratejilerini belirlemek için Antalya’da bir araya geldi. Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF) tarafından organize edilen “Biz Bize” toplantısına Türkiye’nin dört bir köşesinden 200’ü aşkın sektör temsilcisi katıldı. 3 gün süren organizasyonda yerel zincirlerin sektörde büyüme hedefine ulaşmak için izlenecek yol ve bölgesel perakendeciliğin önündeki engeller masaya yatırıldı

Organize perakendenin en güçlü halkası yerel zincirler, Türkiye Perakendeciler Federasyonu’nun (TPF) geleneksel olarak düzenlediği “Biz Bize” etkinliğinde bir araya geldi. Satış hacmi 80 milyar TL’yi bulan organize gıda perakende sektörünün yüzde 37,7’sini oluşturan yerel zincirler; zorlu geçen 2016 yılının ardından sektörün mevcut durumunu değerlendirmek, gelecek hedeflerine ulaşmak için izlenecek yol ve bölgesel perakendeciliğin önündeki engelleri masaya yatırdı. Antalya’da 3 gün süren organizasyona TPF Başkanı Mustafa Altunbilek, TPF Yönetim Kurulu Üyeleri, PERDER Başkanları ve Türkiye genelinden 200’ü aşkın yerel zincir mağaza yöneticisi katıldı.

“HEDEF 2023’TE 70 MİLYAR TL’YE ULAŞMAK”

Organizasyonun açılış konuşmasını gerçekleştiren TPF Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Altunbilek; “11 yıl önce TPF çatısı altında buluşan tüm üyelerimizin emekleri, gayretleri, özverileri ile toplam market gruplarındaki yerel zincirlerin satış payı neredeyse yüzde 40 seviyesine ulaştı. Daha iyisini yapmak bizlerin elinde. Hedefimiz, her platformda da tekrarladığımız üzere Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında 70 milyar TL’ye ulaşmak. Bu hedefe ancak biz bize, el ele, perakendenin matematiğini doğru kullanarak, çalışanlarımızı eğiterek, yerel zincirlerin çalışmalarını müşterilerle paylaşarak ulaşabiliriz. Önümüze koyduğumuz büyük hedeflere ulaşacağımıza inancım tam. Bizi bu önemli yarışta yalnız bırakmayan tüm paydaşlarımıza da ayrıca teşekkür ediyorum. Üç gün boyunca gerçekleştireceğimiz toplantılarda alacağımız kararlar ile 2017’yi daha iyi kapatacağız” dedi.

“SAYISAL BÜYÜMEYE YARIŞI SEKTÖRÜ TUZAĞA DÜŞÜRDÜ”

Perakende sektörünün duayen isimlerinden danışman ve eğitmen Dr. Tahsin Pamir “Biz Bize” organizasyonunda “Perakendecilik ve Evrim” ve “Perakendecilikte Format Verimliliği ve Rekabet” başlıklarında iki ayrı oturumda sahne aldı. Sektörün farkında olmadan büyük bir dönüşüm yaşadığına dikkat çeken Tahsin Pamir, yaşanan dönüşümle birlikte birçok soru işaretinin de ortaya çıktığını söyledi. Sektörün yaşanan ekonomik gelişmeler ve yoğun rekabetten dolayı geçmişle mukayeseyi sıkça yaptığını belirten Pamir, “Her şeyden önce hayatımızdaki bu değişimi kabul etmeliyiz. Artık işler eskisi gibi değil. Emin olun yarın da olmayacak. ‘Nerede o güzel günler?’ demek yerine dijital çağa hazırlıklı olmalıyız. Kısa bir süre sonra insanlar aya seyahat etmeye gidecek. Dolayısı ile büyük fotoğrafa odaklanmalıyız. Geleceğe hazırlanmalıyız” dedi. Türkiye’de olduğu gibi dünyada da büyük zincirlerin denedikleri formatlarda gücün sınırlarına geldiğini kaydeden Tahsin Pamir sözlerini şöyle sürdürdü:

“Karlılığı uzun vadeli korumak zor. Rekabet her zaman olacak. Hali hazırda sunulan metrekareler talebin üzerinde. Çok fazla mağaza açıldı. Bu sayısal büyüme ise sektörü tuzağa düşürdü. Doğru kareye maalesef ki odaklanılamadı. Evet şehirler büyüyor. Ama mağaza lokasyonları artık bir avantaj değil. İş gücü maliyetleri artıyor. Tüketiciler artık fiyata daha duyarlı. Fiyata, sayısal yarışa odaklanmak yerine değişimin, müşteride yaşanan beklentilerin farkına varıp, ülkeye yansımasına bakmalıyız.”

“TÜKETİCİ DEĞİŞİMİNE BUGÜNDEN HAZIRLIKLI OLUN”

Tüketici davranışları ve alışveriş trendleri üzerine de açıklamalarda bulunan Tahsin Pamir, daha fazla e-ticarete doğru kaymaya başlayacağına değinerek; “Müşteriler oturdukları yerden tüm fiyatları takip edebiliyor. 2017 yılında e-ticaret Avrupa hacminin 250 milyar Euro’ya ulaşacağı tahmin ediliyor. Yeni nesil alışverişte Türkiye, potansiyel olarak en üstte gösteriliyor. Yapılan araştırmalar Türkiye’de e-ticaretin daha fazla yerleşeceği ve yaygınlaşacağını işaret ediyor. Her ne kadar e-ticaret gıdaya dokunmaz deniliyor ancak Türkiye’de hizmet veren 2 e-ticaret sitesinde 3 bin 324 çeşit temizlik ürünü, her tür ofis malzemesi, 10 bin 662 çeşit gıda ürününü ve hatta 698 çeşit organik ürün bulmak mümkün. Bu rakamlar ABD’de ise yüz milyonlarla ifade ediliyor. Sadece bilgisayar başındaki ABD’liler oturdukları yerden 338 milyon ürünü satın alabiliyor. Teslimatlar ise drone ile gerçekleşiyor. Bu büyük değişime karşın tüm sektör oyuncularının bugünden bir iş planı olması gerek” açıklamasını yaptı.

Müşterilerin değişen tüketim ve alışveriş alışkanlıklarına yönelik rekabette farklı bir yaklaşımın hâkim olması gerektiğini belirten Tahsin Pamir, “Müşteriniz değişiyorsa siz de değişeceksiniz. İyi perakendeciler rakibini elbette takip eder. Ancak pazardaki değişimi, teknolojiyi, yasal değişiklikleri, müşteri tercihlerini, önde kalmak; hayatını devam ettirmek için gerçekleşen birleşmeleri kontrol edemezsiniz. Siz çalışanlarınıza, çalışanlarınız da müşterilerinize odaklanır; yenilikçi bir iş planıyla hareket ederseniz başarı kaçınılmaz” dedi. Yerel zincirlerin büyük buluşmasında Communication Partner Yönetici Ortağı Ufuk Çarşıbaşı ise “İletişim” ve “Yerlilik algısı” üzerine katılımcılara sunum yaptı.

Sabancı Holding’de Yeni Etap Başlıyor

Sabancı Holding, Grup Başkanlığı organizasyonlarında yeni atamalar gerçekleştirdi. Perakende Grup Başkanlığı’nı halen Strateji ve İş Geliştirme Grup Başkanı olarak görev yapmakta olan Ata Köseoğlu üstlenecek. Sanayi Grup Başkanlığı görevini halen Kordsa CEO’su olarak görev yapmakta olan Cenk Alper yürütecek. Sanayi Grup Başkanlığı altında Brisa, Kordsa, Temsa Otobüs, Temsa İş Makinaları ve Temsa Motorlu Araçlar şirketleri yer alacak. Çimento Grup Başkanlığını ise, Yünsa’nın yönetim sorumluluğu ile birlikte Mehmet Hacıkamiloğlu üstlenecek. Yeni atamalar 1 Nisan tarihinden itibaren geçerli olacak.

Görevine 30 Mart itibarıyla başlayacak Sabancı Holding CEO’su Mehmet Göçmen konuya ilişkin yaptığı açıklamada şunları kaydetti; “Sabancı Holding olarak, başladığımız yeni etapta bir dönüşüm yaşıyoruz. Sürekli gelişim anlayışını odağına alan, sinerjisi yüksek, dinamik ve etkin bir yapıyla Topluluğumuzu geleceğe daha sağlıklı taşıyacağımıza inanıyoruz. Yeni organizasyonel yapımız da, tüm sistem ve süreçlerimizi daha verimli hale getirmek hedefiyle oluşturuldu. Bu yapılanmayı da kendi organizasyonumuzdan güç alarak, içerden terfi ve görevlendirmelerle hayata geçirdik. Tüm çalışma arkadaşlarıma yeni görevlerinde başarılar diliyorum.”

ATA KÖSEOĞLU

Ata Köseoğlu, Boğaziçi Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra ABD Lehigh Üniversitesi’nde Elektrik Mühendisliği Yüksek Lisansı ve Boston Üniversitesi’nde MBA öğrenimini tamamlamıştır. Bankacılık hayatına 1987’de başlayan Ata Köseoğlu kuruluşundan 1994 yılına kadar Finansbank’ta Genel Müdür Yardımcısı, daha sonraki yıllarda ABD’de Bear Stearns, Fransa’da Société Générale, İngiltere’de Credit Suisse First Boston Bankası’nda Managing Director olarak görev yapmıştır. 2006-2011 yıllarında BNP Paribas/TEB Grubunda çalışan ve TEB Yatırım’da Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO olarak görev yapan Ata Köseoğlu, son 6 yıldır Sabancı Holding Strateji ve İş Geliştirme Grup Başkanlığını yürütmekte olup aynı zamanda Çimsa Yönetim Kurulu Başkan Vekili, Enerjisa ve Carrefoursa’da Yönetim Kurulu Üyesidir.

MEHMET HACIKAMİLOĞLU

Mehmet Hacıkamiloğlu, 1993 yılında Boğaziçi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümünden mezun olmuş, 2001 yılında Sabancı Üniversitesi’nde Executive MBA programını tamamlamıştır. 1992-1993 yılları arasında Üstay İnşaat şirketinde Saha Mühendisi olarak görev yapmış ve Topluluğumuza 1993 yılında katılarak Betonsa’da sırasıyla Hazır Beton Tesis Şefi ve Yatırım ve Planlama Şefi olarak çalışmıştır. 1997-1999 yılları arasında Akçansa’da Strateji Geliştirme ve Planlama Müdürü, 1999-2001 yılları arasında Agregasa’da Şirket Müdürü olarak görev yaptıktan sonra 2001-2003 yılları arasında Akçansa’da Finans Koordinatörü olarak çalışmıştır. 2003 yılında Çimsa’ya Mali ve İdari İşlerden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak atanmıştır. 1 Temmuz 2006 tarihinde Çimsa Genel Müdürlüğü görevine ve 1 Eylül 2014 tarihinde Akçansa Genel Müdürlüğü görevine atanan Mehmet Hacıkamiloğlu, 17 Şubat 2016 tarihinden bugüne Sabancı Holding Sanayi Grup Başkanlığı görevini sürdürmekteydi.

CENK ALPER

Cenk Alper, ODTÜ Makine Mühendisliği bölümünden 1991 yılında lisans, 1994 yılında yüksek lisans derecesini almış ve 2002 yılında Sabancı Üniversitesi MBA programını tamamlamıştır. 1996 yılında Beksa’da Proses Mühendisi olarak kariyerine başlayan Cenk Alper, 2002 – 2007 yılları arasında Bekaert yurtdışı organizasyonlarında farklı yönetici pozisyonlarında görev yapmıştır. 2007 yılında Kordsa’ya katılan Cenk Alper, Global Teknoloji Direktörlüğü, Teknoloji ve Pazar Geliştirme Başkan Yardımcılığı, Operasyon Başkan Yardımcılığı görevlerinde bulunmuş olup, 17 Haziran 2013 tarihinden bugüne Kordsa CEO’luğu görevine sürdürmektedir.

Pit Start teslimat ağındaki markalarını İpekyol Machka ve Twist ile genişletmeye devam ediyor

Hand giving a box out of laptop screen. Online shopping concept

İpekyol, Machka ve Twist markalarını çatısı altında bulunduran Ayaydın & Miroglio, aynı gün teslimatlarını Pit Start’a emanet etti.

Yüz binlerce kadının farklı beğenilerine hitap eden Ayaydın & Miroglio Grubu, İpekyol, Twist ve Machka markaları ile tekstil sektörünün en çok arzu edilen kadın giyim ürünlerini ve aksesuarlarını tasarlıyor. Yurt içinde ve yurt dışındaki mağazalarında farklı bir alışveriş deneyimi yaşatan, modern kadının yaşam tarzına ilham veren marka unvanına sahip Ayaydın & Miroglio Grubu, teslimatın güvenilir adresi olan ve geleneksel teslimat yöntemlerinden farklı olarak, Pazar günleri de dahil 7/24 aynı gün içerisinde teslimat gerçekleştiren Pit Start’ı tercih ederek, ürünlerini müşterinin istediği saat diliminde teslim ediyor.

Pit Start Genel Müdürü Mehmet Ali Altaca konuyla ilgili yaptığı açıklamada;

“Türkiye’nin en önemli kadın hazır giyim firmalarından biri olan Ayaydın & Miroglio Grubu gibi çokuluslu öncü bir kuruluş ile gerçekleştirdiğimiz işbirliğinden dolayı mutluyuz. Pit Start, sektörün ve e-ticaret müşterilerimizin ihtiyaçlarından yola çıkarak geliştirilen, güvenli bir teslimat hizmeti. Kurye ekibimiz, yeni nesil tüketicinin özellikle ihtiyaç duyduğu hız, güven ve nezaketi sağlamak üzere kuruldu. Pit Start güvencesiyle e-ticaret sitelerinden alınan ürünler, alıcının adresi yoksa bile randevulu olarak gün içerisinde müşterinin uygun olduğu zaman diliminde istediği herhangi bir noktaya teslimat gerçekleştirilebiliyor. Online alışverişlerde müşteri ihtiyaçlarını doğru biçimde, en kısa sürede ve uygun kalitede karşılanmasına önem veren İpekyol, Twist ve Machka, hızlı ve sorunsuz teslimat için Pit Start’ı tercih etti. Çoğu tüketicinin yaşadığı teslimat sorununa çözüm olan Pit Start, bu vesileyle internet alışverişlerinde en fazla karşılaşılan sorunlardan birini ortadan kaldırıyor” dedi.

İpekyol, Machka ve Twist Genel Müdürü Uğur Ayaydın yapılan anlaşma doğrultusunda; “Müşterimizin tercihlerini, ihtiyaçlarını daha net görmek ve buna uygun çözümler üretme arayışımız devam ediyor. Hedefimiz müşterilerimizin alışverişlerinde hiçbir zorluk çekmeden, kolaylıkla işlemlerini tamamlayabilmeleri, istedikleri ürüne hemen ulaşabilmeleri ve ürün teslimatlarını tam zamanında alabilmeleri. Pit Start’ın hizmet anlayışı, yenilikçi, güvenilir ve dinamik bir ekibe sahip olması dikkatimizi çekti. Bu işbirliğiyle tüm müşterilerimize aynı gün istedikleri yere ve istedikleri saatte teslimat gerçekleştirebileceğiz. Pit Start bu sektörde önemli bir ihtiyaca cevap oldu” dedi.

Mr. NO, Dudullu Organize Sanayi Bölgesi’nde yeni sandviç fabrikasında üretime başladı

Soğuk sandviç pazarını büyütmek ve yeni kategorileri geliştirmek için İstanbul Dudullu Organize Sanayi Bölgesi’nde yaptığı yatırımla Mr. NO, 6000 m2 kapalı alana sahip ve yıllık 55 milyon adet kapasiteli yeni fabrikasının açılışını yaptı.

2005 yılında Çanakkale’de Türkiye’nin ilk paketli sandviç üretimine başlayan Niyazi Önen Gıda A.Ş., ürün çeşitliliğini her geçen gün artırırken, ülke ekonomisine yaptığı kalıcı yatırımlarını da hızlandırıyor. Son 5 yıldır her yıl ortalama yüzde 35-40 oranında büyüyen Niyazi Önen Gıda A.Ş, Mr. NO ve Baricci markalarıyla sandviç ve sağlıklı atıştırmalıklar üretimi yapıyor. Sektörün en yeni, modern ve hijyenik tesisi olan yeni fabrikayla 118’i kadın olmak üzere toplam 179 kişilik yeni istihdam yaratan Mr. NO, önümüzdeki dönemde istihdamını yüzde 10 artıracak.

Mr. NO’dan istihdama katkı: 2017’de yüzde 10 ilave iş imkânı

Türkiye’de ilk kez fabrika ortamında otomasyon ile yıllık 55 milyon adet sandviç üretim kapasitesi fabrika ile ilgili açıklama yapan Dardanel Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Niyazi Önen, “Bugün Mr. NO markasıyla klasik, gurme, ciabatta çeşitleri olmak üzere toplam 14 farklı sandviç üretimi yapıyoruz. 2016 yılının Eylül ayında İstanbul Dudullu Organize Sanayi Bölgesi’nde yaptığımız yeni yatırımla 6000 m2 kapalı alana sahip ve yıllık 55 milyon adet kapasiteli yeni fabrikamızın açılışını yaptık. Hedefimiz bu kategoriyi Türkiye’de büyütmek. Bunun için gerekli alt yapımız mevcut. Sektörün en yeni, modern ve hijyenik tesisi olan yeni fabrikamız Eylül aydından itibaren 118’i kadın olmak üzere toplam 179 kişilik yeni istihdam yarattı. Önümüzdeki dönemde bunu yüzde 10 daha artırmayı hedefliyoruz. Ülkemizin istihdam hedefine, Türkiye ekonomisine ve kadın işçi istihdamına katkıda bulunmaktan dolayı gurur duyuyoruz” dedi.

Bugünkü ihtiyaçların yanı sıra önümüzdeki yıllarda ortaya çıkacak soğuk sandviç talebini karşılamak üzere kurulmasına karar verilen fabrika, 6000 bin metrekare kapalı alana ve yılda 55 milyon adet sandviç üretimi gerçekleştirebilecek kapasiteye sahip. 179 kişi istihdam eden fabrikanın önümüzdeki dönemde istihdamını yüzde 10 artırma hedefi bulunuyor.

Dünya cam endüstrisi yeni nesil teknolojileri masaya yatırdı

Avrasya Kapı Pencere Cam Fuarı kapsamında REED TÜYAP ve Glass Performance Days (GPD) işbirliğiyle düzenlenen ‘Mimarlar ve Tasarımlar için Cam’ konulu panel, Türkiye ve dünyanın önde gelen kentlerinden İstanbul’a gelen birçok mimarı ve sektör profesyonelini aynı çatı altında buluşturdu. Panel kapsamında dünya cam sektöründeki yenilikler konuşulurken sürdürülebilir ve akıllı camlara ulaşmak için yapılması gerekenler masaya yatırıldı.

İstanbul, 9 Mart 2017Avrasya Pencere, Cam ve Kapı Fuarı 2017 kapsamında REED TÜYAP ve Glass Performance Days (GPD) işbirliğiyle düzenlenen ‘Mimarlar ve Tasarımlar için Cam’ adlı panel, Türkiye ve dünyanın önde gelen kentlerinden İstanbul’a gelen birçok mimarı ve sektör profesyonelini bir araya getirdi.

Muharremoğlu: Glass Performance Days organizasyonunun 2015’ten beri fuarımızda bizimle birlikte olması gurur verici

‘Mimarlar ve Tasarımlar için Cam’ adlı panelin açılış konuşmasını yapan REED TÜYAP Genel Müdürü Ali Muharremoğlu, “Düzenlediği eğitimlerle dünya cam endüstrisinin gelişimine önemli katkı sağlayan ve cam uygulamalarında yeni trendleri ve teknolojileri tüm dünyaya tanıtan Glass Performance Days organizasyonunun 2015’ten beri fuarımızda bizimle birlikte olması gurur verici. Bu değerli organizasyonu düzenleyen Glass Performance Days’e, sundukları katkılar için etkinlik sponsorları; Şişecam, Glaston, Kuraray ve Dow Corning firmalarına ve paylaştıkları kıymetli bilgilerden dolayı seminer konuşmacıları Werner Sobek, KH Tasarım & Danışmanlık ve Karakalem Cephe Tasarım firmaları yetkililerine teşekkürlerimizi sunarım. Hepimize verimli bir fuar ve seminer diliyorum ”dedi.

Vitkala: Cam denildiğinde kimsenin aklına sadece düz cam gelmemeli

Panelin ikinci konuşmacısı olan Glass Performance Days Başkanı Jorma Vitkala, organizasyonun; sektörün aktörlerini bir araya getirmenin ötesinde yeni teknolojilerin ve uygulamaların gün yüzüne çıkmasına olanak sağladığını belirtti. Cam denildiğinde kimsenin aklına sadece düz cam gelmemesi gerektiğinin altını çizen Vitkala, “Günümüzde sektör temsilcileri pek çok cam tipi ile karşılıyor ve bu camların nasıl kullanılacağıyla ilgili sorular aklına geliyor. İşte GPD olarak bu soruların cevabını bulmanıza yardımcı oluyoruz. Öte yandan günümüzde cam kullanımında enerji yönetimiyle ilgili farklı çalışmalar yapılıyor. Vakum izolasyonu bu anlamda önemli bir konu. Ve hatta 3mm ve 2mm aralığındaki ince camlar, yeni bir teknoloji olarak karşımıza çıkıyor” diye konuştu.

Pekışık: Çevre dostu geri dönüşümlü yeşil malzemeler hedeflenmeli

Sürdürülebilir bir dünya için camın önemine değinen Şişecam Düzcam, İş Ortakları Gelişim Müdürü Gül Pekışık, bina tasarımlarında enerji ve ışık kullanımının çok önemli unsurlar olduğunu belirtti. Markaların çevre dostu geri dönüşümlü yeşil malzemeler hedeflemesi gerektiğini belirten Pekışık, “Doğal gün ışığından ne kadar faydalanılırsak yaşam kalitemiz o kadar artıyor. Yapılan araştırmalar da bunu gösteriyor. Bu nedenle doğal ışığın mekana alınması önemli bir parametre. Cam yüzeyler genişleyince ışık daha çok mekana giriyor. Tabii ki lamine ve temperli camlar kullanılarak emniyet ve güvenlik ihtiyaçlarının karşılanması gerekiyor. Böylelikle olumsuz durumlarda kırılma gibi yaralanmalar ve hasar daha az olabiliyor. Hatta cam kaplamalar sayesinde esnek, sınırsız tasarım imkanı elde ediyoruz. Ayrıca önemli bir unsur olan gürültüyü kesen yeni sistemler tercih edilerek yaşam alanlarımızı bir üst skalaya taşımalıyız.”

Horasan: Camın A,B,C ve D’si bir bütün olarak ele alınmalı

Mimarlar ve tasarımcılar için camın A,B,C ve D’sini anlatan KH Tasarım ve Danışmanlık’tan Kayhan Horasan’da cam sektörünün mimarlara anlatacak çok şeyi olduğunu aktardı. Horasan, “A dediğimiz olay camların firesiz kesilerek ve işlenerek standart cam plaka ölçüsü olan 3,21mX6m seviyesine getirilmesidir. Çünkü cam kenar işlemeleri ve cam delme kuralları önemli unsurlardır. B dediğimizde ise emniyet camlarından bahsediyoruz. Camın herhangi bir işleme tabi tutulmadan, emniyetli bir cam olarak kullanılması gerekiyor. Örneğin; Lamine cam kırılınca yerinde kalma özelliği taşıyor. Bu durum yaralanma riskini çok aza indirme imkanı sunuyor. C’de anlatmak istediğimiz olay ise nerede hangi cam kullanılması gerektiğidir. Örneğin; Temperli lamine giriş katlarında kullanım için uygun bir cam çeşidi. D başlığında da dijital baskılı camları ifade ediyoruz. Estetik, mahremiyet, enerji verimliliği, gölgeleme gibi özelliklerin mümkün hale getirmesi ancak camın A,B,C ve D’sini tamamıyla yaptığımızda mümkün olmaktadır.

Öte yandan panel kapsamında günümüzün inovatif camlarına değinen Wernek Sobek Stuttgart AG. İstanbul Bölgesi Genel Müdürü Mustafa Alkan ise mühendislik ve teknik olarak kendi izlenimlerini dile getirdi ve tasarım açısından neleri göz önüne aldıklarını aktardı.