Araç Kiralama Sektörü 23 Milyar TL’yi Aştı

TOKKDER’in açıkladığı rapora göre operasyonel araç kiralama sektörü 2016 yılında 147 bin adet yeni aracı filosuna katarak toplamda 330 bin 600 araca ulaştı. 2017 yılı toplam pazarda yüzde 15’lik bir düşüş beklendiğinin, düşüşün perakende satışlardan oluşacağını ve filo pazarının büyümeye devam edeceğinialtını çizen ALD Automotive Satış ve Pazarlama Direktörü Berk Mumcu, ÖTV zamlarından dolayı kurumların araç kiralamaya olan taleplerinin artacağını belirtti. 2016 yılı içerisinde ekonomik dalgalanmalardan büyüyerek çıktıklarınısöyleyen Mumcu, 2017 yılında yüzde 15 büyümeyi hedeflediklerini açıkladı.

2016 yılında yaklaşık 10 milyar 885 milyon TL’lik yeni araç yatırımı yapan Türkiye operasyonel kiralama sektörünün aktif büyüklüğü 23 milyar TL’yi aştı. 2015 yılında yaklaşık 4 milyar TL vergi (KDV+MTV+ÖTV) ödeyen operasyonel kiralama sektörü, 2016 yılında da yaklaşık 4 milyar 950 milyon TL vergi (KDV+MTV+ÖTV) ödeyerek ülke ekonomisine yaptığı katkıyı sürdürdü.

2016 yılı Operasyonel araç kiralama sektörünü değerlendiren ALD Automotive Satış ve Pazarlama Direktörü Berk Mumcu, “ TOKKDER’in 2016 yılı raporu yayınlandı. Rapora göre 2016 yılında 23 milyar TL’lik yeni araç yatırımı yapan operasyonel kiralama sektörü, Avrupa’da olduğu gibi Türkiye’de de büyüme gösterdi.Operasyonel araç kiralama pazarındaki serüvenine 2005 yılında başlayan ALD Automotive, 2016 yılının sonunda 15 bin adetin üzerinde araç filosuna ulaşmıştır.ALD Automotive olarak Societe General’e dayanan finansman gücümüz sayesinde, ülkemizde yaşanan ekonomik dalgalanmalardan hemen hemen hiç etkilenmeyerek sektörle orantılı büyüme sağladık. Sektörün ve yerli araç üreticilerinin beklediği ticari araçların kiralanmasının önünün açılması durumunda sektör daha da büyüyecektir. 2017 yılında yapılan zamlardan dolayı özellikle KOBİ’lerin araç satın almak yerine uzun dönem kiralamaya yöneleceklerlerdir.

Doğaltaş ihracatçılarından 130 firma ile Çin çıkarması

Türkiye ihracatına önemli katkı sağlayan doğaltaş sektörü, Dünya’nın en önemli doğaltaş fuarlarından olan Xiamen Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı’na katılım için Çin yolculuğuna hazırlanıyor.

Türk doğaltaş sektörünün en büyük ihracat pazarı olan Çin’de bu yıl 17.si 6-9 Mart 2017 tarihleri arasında düzenlenecek Xiamen Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı’na Ege İhracatçı Birlikleri’nin organize ettiği milli katılım organizasyonuyla 69 firma, bireysel katılan firmalarla birlikte toplam 130 Türk firma dünyanın en büyük doğaltaş ve teknolojileri fuarında Çin ve Uzakdoğu başta olmak üzere tüm Dünya’ya ihracatlarını arttırmak için ürünlerini sergileyecek.

Çin ve dünya genelinde küresel bir ekonomik durgunluğun yaşandığı süreçte Xiamen Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı’na katılacakları bilgisini veren Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mevlüt Kaya “Çin 2014 yılından beri hammadde politikasında değişikliğe gitti ve inşaat sektörü ekonomik daralmayla durma noktasına geldi. Çin pazarında durgunluk süreci yaşansa da ülkenin doğaltaş stoklarındaki azalma, inşaat sektörünün darboğazdan kurtulması için çıkış yolları aramaları beklentilerimizi arttırıyor” diye konuştu.

Türkiye’nin Dünya doğaltaş rezervinin yüzde 40’ına yakınına sahip olduğunu hatırlatan Kaya, Xiamen Fuarı’nın tüm Dünya’da doğaltaş sektöründe yer alan paydaşların buluşma noktası olduğu için farklı ülkelerden de yeni ticari işbirliği fırsatları yaratmak açısından çok önemli olduğunu vurguladı.

Türk doğaltaş sektörünü destekleyerek katma değerli ihracat hacmini artırmak için çalışmalarına hız verdiklerinden söz eden Kaya “Xiamen Fuarı’na bu yıl 7. kez milli katılım düzenlemenin yanı sıra yine ulusal ve uluslararası ziyaretçi sayısı ile dünyanın ilk iki mermer fuarı arasında olan ve bu yıl 22-25 Mart tarihlerinde gerçekleşecek MARBLE fuarına hem Avrupa’dan hem de Uzakdoğu ve Amerika’dan alıcıları fuara getirerek ikili görüşmeler organize ederek üye firmalarımızın ihracat hacimlerini artırmaları için destek olmaya çalışacağız” dedi.

Katma değerli ihracat artışı için yalnızca fuar organizasyonları yapmakla kalmadıklarını de belirten Kaya sözlerine devam etti “Ekonomi Bakanlığı katkısı ve 25 doğaltaş ihracatçısı firmamız ile yürüttüğümüz İşlenmiş Doğaltaş UR-GE Projesi ile katılımcı firmaların hem bloktan işlenmiş mermer ihracatçısı firmalara dönüşerek katma değerli ihracatın artırılması hem de hedef ülke olarak belirlenen yeni pazarlara girişlerini kolaylaştırmak için çalışmaktayız. URGE Projemiz ile yaratılacak değerin tüm sektör paydaşlarında çarpan etkisi ile yayılacağına böylelikle katma değerli ürün üretiminin artacağına inanıyoruz.”

Madencilik sektörünün Çin gururu

Türkiye’nin Çin’e yaptığı ihracatta madencilik sektörü büyük dilimi alıyor. Türkiye 2016 yılında Çin’e 1 milyar 381 milyon dolarlık maden ürünleri ihracatı ve 729 milyon 740 bin dolar değerinde doğaltaş ihracatı gerçekleştirdi.

Zengin doğaltaş rezervlerine sahip Fujian eyaletinde yeralan Xiamen adası, Çin’in en önemli doğal taş üretim ve ticaret merkezi konumunda. 8 milyar dolara ulaşan Çin doğaltaş ticaretinin %60’ı, dünya doğaltaş ticaretinin ise %15’i Xiamen limanından gerçekleştiriliyor.

Çin’de İzmir kurası

Ege Maden İhracatçıları Birliği, Xiamen Fuarı’nda İzmir Büyükşehir Belediyesi ile işbirliğinde İzmir Marble Fuarı’na katılmak isteyen doğaltaş ithalatçıları arasında düzenleyeceği çekilişle 255 profesyonel doğaltaş ithalatçısını İzmir’e getirecek.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun tam destek verdiği organizasyonda 200 ithalatçının ulaşım ve İzmir’de 5 yıldızlı otellerde konaklamasını İzmir Marble Fuarı’nı düzenleyen İZFAŞ Fuarcılık karşılarken, Ege Maden İhracatçıları Birliği de 55 ithalatçının katılımını organize edecek.

EMİB Başkanı Kaya, 255 kişilik profesyonel doğaltaş ithalatçı grubunun Türkiye’nin doğaltaş ihracatının artmasına katkı sağlayacağı gibi, Türkiye’nin yurt dışındaki algısına olumlu katkı sağlayacağını sözlerine ekledi.

Ege Maden İhracatçıları Birliği’nin Milli Katılım Organizasyonu ile Xiamen Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı’na katılan firmalar işe şunlar;

2E MADENCİLİK NAKLİYAT PAZARLAMA SAN. VE TİC. A.Ş.
ELAZIĞ MAD. SAN. ve TİC.LTD.ŞTİ
ADALYA MERMER SANAYİ TİCARET AŞ
AKDAG GRANİT MERMER VE MADEN SAN.TİC.AŞ.
AKDENİZ TAŞ İHRACAT LİMİTED ŞİRKETİ
ALACAKAYA DIS TICARET VE PAZARLAMA A.S.
ALACAKAYA MERMER VE MADEN İŞLETMESİ TİC. VE SAN. A.Ş.
ALFA MERMER SAN. VE DIŞ TİC.LTD.ŞTİ
ALİMOĞLU MERMER SAN VE TİC A.Ş
ALİMOĞLU TASARIM TAAH. MERMER İNŞAAT SAN. TİC. A.Ş.
ALTO MERMER SAN VE TİC LTD ŞTİ
ANTALYA MERMER SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
ARSLANLAR TAAH. İNŞ. HAFR.MAD. SAN. TİC. LTD ŞTİ.
ATLANTİS DOĞALTAŞ PROJE MERMER MAD. İNŞ. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ
AYTAŞ AKINMERMERSAN VE TİC. A.Ş.
AYYILDIZ MADEN MERMER İNŞ.VE İNŞ.MALZ.SAN.TİC.LTD.ŞTİ.
BABOMAR MERMER SAN.TİC.LTD.ŞTİ
BARLA MERMER MADEN SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
BAŞARANLAR İNŞAAT MALZEMELERİ TİCARET VE SANAYİ A.Ş.
BATU MERMER MADENCİLİK SAN.VE TİC.AŞ.
BEDEN MERMER SAN. İNŞ VE TİC. A.Ş.
BEKİŞOĞLU MADEN VE MERMER İTH.İHR.SAN VE TİC. A.Ş.
BELEKOMATRAVERTEN MERMER SAN. VE TİC.LTD.ŞTİ
CENTAY MADENCİLİK NAKLİYAT İNŞ.HAYV.SAN VE TİC.Ltd.Şti.
CLOVA MADENCİLİK İTH. İHR. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
ÇALIŞKANERLER MERMER LTD. ŞTİ.
ÇELİKKOL İÇve DIŞ TİC. İNŞ. MAD. TAŞ. SAN. TİC. LTD. ŞTİ
ÇELİKKOL PETROL MERMER SAN.TİC.LTD.ŞTİ.
ÇİFTYILDIZ MERMER OTOMOTİV GIDA İNŞAAT TAAHHÜT TURİZM NAKLİYE SAN. VE TİC. A.Ş.
ÇOBANLAR MERMER MADENCİLİK TURZ.TİC. VE İNŞ.A.Ş.
DEVREK MERMER SAN. TİC. A.Ş.
EFAL MADEN İNŞAAT HAYVANCILIK AKARYAKIT OTO KİRALAMA SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ
EFENDİOĞLU MERMER SANAYİ ve TİCARET A.Ş
EGE DOĞALTAŞ VE TRAVERTEN SAN.TİC.LTD.ŞTİ.
EMEK MERMER SAN. TİC A.Ş
EMMİDAĞ MERMER VE MADENCİLİK SAN TİC LTD ŞTİ
FETHİYE MERMERCİLİK PETROLCÜLÜK MADEN İNŞAAT TURİZM TARIM HAYVANCILIK GIDA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ
FİMAR MERMER MADENCİLİK İNŞAAT AKARYAKIT TURİZM TARIM SERACILIK HAYVANCILIK GIDA ÜRÜNLERİ TİCARET SANAYİ A.Ş.
GÖKYAR MERMER İNŞAAT TURİZM NAKLİYAT SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ.
HAZ MERMER SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
HÜROK İNŞAAT MERMER LASTİK SAN. VE TİC. LTD.ŞTİ
IVME MERMER MADENCILIK INSAATNAKLIYAT TURIZM TEMIZLIK YEMEKHANE MUHENDISLIK HIZMETLERI TIC. LTD. STI.
İLAN MADENCİLİK SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
İNTEMAR MARBLE MADENCİLİK MERMER İTHALAT İHRACAT LİMİTED ŞİRKETİ
İZ-KO MERMER MAD. MOD. DEK. SAN VE TİC. A.Ş.
KALMER MERMER NAK. PETR.İNŞ.GIDA TEKS. SAN. VE TİC. LTD.ŞTİ.
KAPTAN İNŞAAT MERMER PETROL TİC.SAN.İTH.İHR.LTD.ŞTİ.
KEFELİ MERMER GRANİT SAN VE DIŞ TİC LTD. ŞTİ.
KLM MADENCİLİK SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
KUZEY MARBLE MADENCILIK SAN .VE TIC .A.S
LUNA MERMER A.Ş.
MARFAM MADENCİLİK SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ
MEDMAR MERMER MADENCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş
OCEAN MADENCİLİKİHR SAN VE TİC AS
OZCINAR ELEK. MALZ.MAD.SAN.TIC.LTD.STI.
ÖZÇELİK MERMER İŞLETMELERİ SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
PINAR DOĞALTAŞ MAD.NAK.AKARYAKIT,ORMAN ÜRN.İNŞ.SAN VE TİC. LTD.ŞTİ.
PRUSA MERMER MADENCILIK SAN VE TIC LTD STI
ROMER MERMER MADENCİLİK SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
SESE-MAK MERMER MAK. SAN. TİC. LTD. ŞTİ
SEZGİN İÇ VE DIŞ TİCARET LTD. ŞTİ
SİLKAR MADENCİLİK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
SİRMERSAN MERMER SANAYİ A.Ş.
ŞAHİN KARDEŞLER ELEKT. MERMER SAN.TAAH.TİC.LTD.ŞTİ.
ŞİRAY MADENCİLİK NAK. İNŞ. TUR. OTELCİLİK PET. ÜR. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
TEKMAR MERMER MADEN İŞLETMELERİ ÜRETİM İHRACAT VE TİC A.Ş
TEXPORT DOĞAL TAŞ ÜRETİM PAZARLAMA SAN. VE TİC. A.Ş
VAHABAŞ İNŞAAT MADENCİLİK SAN TİC AŞ
YÜCE NAKLİYAT EMLAK MADENCİLİK VE İNŞAAT SAN. VE TİC. A.Ş.

Fiba Commercial Properties: Yatırımlarımız devam edecek

“YATIRIMLARIMIZ DEVAM EDECEK”

Türkiye’nin önde gelen ticari gayrimenkul yatırımcılarından Fiba Commercial Properties, İnegöl AVM yatırımı sonrası ilk tanışma toplantısını düzenledi. Organizasyonda konuşan Fiba Commercial Properties CEO’su ve Yönetim Kurulu Üyesi Yurdaer Kahraman, “İnegöl’ün sahip olduğu potansiyele inanıyoruz. Türkiye’nin farklı bölgelerinde yatırımlarımız devam edecek” dedi.

04 Mart 2017, İnegöl;

Dört ülkede gerçekleştirdiği alışveriş merkezi, ofis binası ve rezidans kompleksi yatırımlarıyla ticari gayrimenkul alanında faaliyet gösteren Fiba Commercial Properties (Fiba CP), son yatırımı olan İnegöl AVM için İnegöl’de özel bir tanışma toplantısı düzenledi.

Geniş katılımla gerçekleşen toplantıya Fiba Commercial Properties CEO’su ve Yönetim Kurulu Üyesi Yurdaer Kahraman ve şirket yöneticileri ev sahipliği yaptı. İnegöl AVM’de kahvaltı ve AVM gezisi ile başlayan organizasyon sonrasında düzenlenen basın toplantısı ile devam etti.

Toplantıda konuşan Fiba Commercial Properties CEO’su ve Yönetim Kurulu Üyesi Yurdaer Kahraman, “Şirket olarak yaptığımız tüm yatırımlara gönülden inanırız. İnegöl’ün sahip olduğu potansiyel bu kararı almamızdaki en önemli etmenlerden biri oldu. İnegöl AVM’nin bölge için ne kadar değerli bir proje olduğunun bilincindeyiz. Önümüzdeki dönemde bu çıtayı daha yukarı çekmek için elimizden geleni yapacağız” dedi.

Türkiye’nin en büyük meydanlı alışveriş merkezlerinden birinin İnegöl AVM olduğunu anlatan Kahraman; “Alışveriş trendinin etkileyici bir mimari örneği olarak inşa edilen İnegöl AVM, Türkiye’nin en büyük meydanlı açık alışveriş merkezlerinden biri. Ayda ortalama 600 bini aşkın kişi tarafından ziyaret ediliyor. Yüzde 77’si yerli olmak üzere pek çok markaya ev sahipliği yapıyor. İnegöl’de yaptığımız bağımsız bir araştırmaya göre katılımcıların yüzde 60’ı bir AVM’ye gideceği zaman sadece bizi tercih ediyor. Yine aynı araştırmaya göre ziyaretçilerimizin yüzde 58’i merkezimizin sunduğu hizmetleri iyi ve yeterli buluyor. Bizim amacımız bu oranı daha da yükseltmek olacaktır. Deneyimli ekibimizle bu kıymetli proje için çalışacak olmak bizi çok mutlu ediyor” dedi.

İnegöl’deki ihracat rakamlarının hızla arttığına dikkat çeken Kahraman, “İnegöl Ticaret ve Sanayi Odası kısa bir süre önce geçen yıl 1 milyar 121 milyon dolar tutarında dış ticaret yapıldığını açıkladı. Bu ticaret hacmi ile şehir 20. sıraya yerleşti. İnegöl, 2016 yılında 433 milyon dolar dış ticaret fazlası vererek bu alanda da Türkiye’de 7. sıraya yükseldi. İthalatını ise 269 milyon dolardan 344 milyon dolara çıkarttı. Önemli bir potansiyele sahip bu şehrimiz emin adımlarla büyüyor, gelişiyor. Ülke ekonomisi için daha da değerli bir konuma geliyor. Dolayısıyla tüketici beklentileri de artıyor. Şu anda yaptığımız saha araştırmaları ile halkımızın beklenti ve ihtiyaçlarının neler olduğunu analiz ediyoruz. Bu sonuçlara göre önümüzdeki dönemde planlamalarımızı yapacağız. İnegöl büyüyor. Biz de bu büyümeye eşlik edersek, bir parçası olursak ne mutlu bize” dedi.

“Sektöre motivasyon kazandırdık”

İnegöl yatırımına karar vermeden önce yaklaşık sekiz ay boyunca ön araştırma yaptıklarına, sektör temsilcileri ile görüş alışverişinde bulunduklarına değinen Kahraman, “Bir yatırım yapacağımız zaman söz konusu ürünün sürdürülebilir olması gerekir. Doğru ürün, doğru lokasyon ve doğru insan kaynağının bir arada olmasına önem veriyoruz. Organik büyümeye inanıyoruz” dedi.

İnegöl yatırımlarıyla sektöre motivasyon kazandırdıklarına dikkat çeken Kahraman, “Pek çok yabancı şirketin piyasadan çekilme sinyalleri verdiği bir dönemde, biz bir AVM satın alarak önemli bir yatırım yaptık. Bu yatırımımızla sektöre motivasyon kazandırdık. İnegöl’ün potansiyeline yürekten inanıyoruz. Gittiğimiz şehirlere değer katmayı seviyoruz. İnegöl’ün değerine de değer katacağız” dedi.

Toplantıda diğer yatırımlarına da değinen Yurdaer Kahraman, “Şu anda 9 AVM yatırımımız bulunuyor. Türkiye, Çin, Romanya ve Moldova’da faaliyet gösteriyoruz. 900’den fazla marka ve mağaza, 530 bin metrekareden fazla kiralanabilir alan ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yurt dışında önemli yenileme projelerine imza attık. Türkiye’de de satın aldığımız AVM’lerimize ek katma değer sağlıyoruz. Örneğin, yatırımlarımızdan biri olan, M1 Adana AVM’mizin alanı 77 bin metrekareden 90 bine çıktı. Bu yeni alanın yüzde 95’i şimdiden kiralandı” dedi.

2017 yılından umutlu olduklarına değinen Kahraman, “Satın alma kabiliyeti yüksek bir markayız. Emin adımlar atıyoruz. Bu sene de yeni yatırımlarımıza devam edeceğiz” dedi.

20 yıllık sektör deneyimi…

5 Ocak 2017’den itibaren yoluna Fiba Commercial Properties’in tecrübeli ekibi ile devam eden İnegöl AVM, sahip olduğu açık AVM konseptiyle farklı bir alışveriş deneyimi sunuyor. Sokakları ve marka karması ile bölgenin en iddialı alışveriş merkezleri arasında yer alan AVM, 45 bin metrekarelik alana yayılan özel bir peyzaja da sahip.

Türkiye’nin önde gelen ticari gayrimenkul yatırımcılarından Fiba Commercial Properties ise Fiba Grubu’nun 30 yıla yakın finans ve finans dışı sektör tecrübesini, 20 senelik gayrimenkul bilgisi ile birleştiriyor.

Yurt içinde İstanbul, Bursa, Adana, Konya, Gaziantep ve yurt dışında; Çin, Romanya, ve Moldova’da alışveriş merkezi, ofis ve rezidans yatırımları yapan marka ticari gayrimenkul alanındaki iddialı şirketler arasında yer alıyor.

Çanakkale Köprüsü’nün 138 yıl önce projelendirildiği ortaya çıktı

Geçtiğimiz günlerde ihale süreci tamamlanan ve 18 Mart’ta temeli atılacak olan ‘1915 Çanakkale Köprüsü’nün aslında 138 yıl önce projelendirildiği ortaya çıktı.

Başbakanlık Osmanlı Arşivi’ndeki belgeler, Yedikıta Tarih ve Kültür Dergisi tarafından mart sayısında yayınlandı. Türk basınında ilk defa yayımlanan belgeler, proje hakkında ayrıntılı bilgiler içeriyor.

BİN 500 METRE UZUNLUĞUNDAYDI

Arşiv Uzmanı Kasım Hızlı’nın kaleme aldığı araştırmaya göre, Joseph Isella isimli mühendis, bölgede yaptığı saha araştırması sonucunu 22 Şubat 1879 tarihinde dönemin padişahı II. Abdülhamid Han’a sundu. Çanakkale Boğazı’nın en dar yerine kurulacak bin 500 metre uzunluğundaki metal köprüyle sadece Gelibolu Yarımadası Anadolu’ya bağlanmayacak, İstanbul ve İzmir gibi iki önemli ticaret şehri de demiryolu üzerinden irtibatlandırılacaktı.

İSTANBUL-İZMİR ARASI 18 SAAT KISALACAKTI

Üstelik bu hat sayesinde iki büyük liman şehri arasındaki ulaşım 18 saat kısalıyordu. Proje hayata geçtiği takdirde deniz yoluyla 37 saat süren İzmir-İstanbul arası, tren yoluyla 19 saate inecekti.

İnşa edilecek demiryolunun uzunluğu İzmir dâhil 430 kilometre olacaktı.

BİRKAÇ YILDA AMORTİ

Demiryolunun ana maliyeti 173 bin 940 kese idi. Körfez ve körfeze dair işler içinse 195 bin 652 kese harcanacaktı.

Belgelerde yer alan diğer bir anekdota göre ise bu hat inşa edilebilseydi birkaç sene zarfında yapılan masraf karşılanacağı gibi 300 keseye yakın bir gelir elde edilecekti. Bunun yanında bölgenin refah ve stratejik önemi artarak ülke ekonomisine büyük katkı sağlayacaktı.

Projenin diğer bir önemli maddesi de Saros Körfezi’ne yeni bir liman inşasıydı. Bu liman, Avrupalı emsalleriyle rekabet edecek büyüklükte ve donanımda olacaktı.

PROJE NEDEN GERÇEKLEŞMEDİ?

Osmanlı’nın içinde bulunduğu iç ve dış karışıklıklar sebebiyle proje hayata geçirilemedi. Proje rafa kaldırıldı ve tozlu raflarda unutuldu.

Projeye dair bir de poster hazırlatarak okurlarına hediye eden Yedikıta Dergisi’nin bu ayki sayısında; İstanbul’un ilk teleferik hattı, Avrupa’nın kaderinin çizildiği vagon ve Kudüs’ün fethi gibi belgesel tadında dosyalar yer alıyor.

Türkiye’nin 500 Büyük Hizmet İhracatçısı Araştırmasına başvurular başlıyor

TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, “Hizmet ihracatı, bizim için vazgeçilmez ve mutlaka Türkiye gündeminde olması gereken bir alan. Bu yıl araştırmaya başvuran firma sayısını çok daha üst seviyelere taşımayı hedefliyoruz” dedi.

Bu yıl 10 kategoride yapılacak araştırmaya firmalar, www.tim.org.tr/tr/500.html linki üzerinden online başvuru yapabilecekler. Araştırmanın sonucunda ise Türkiye genelinde ilk 10 firma ile sektörlerindeki ilk 3 firmaya ödül verilecek.

Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) 2016 yılında başladığı ve dereceye giren firmaların geçtiğimiz Aralık ayında Başbakan Binali Yıldırım ve beraberinde 10 bakanın katıldığı bir törenle ödüllendirildiği, Türkiye’nin 500 Büyük Hizmet İhracatçısı Araştırması’nın ikincisi için başvuru süreci başladı.

Geçtiğimiz yıl gerçekleştirilen araştırma kapsamındaki 500 firmanın 2015 yılında 18,5 milyar dolar hizmet ihracatı gerçekleştirdiğini hatırlatan TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, “Bu rakam Türkiye’nin hizmet ihracatının yüzde 40’ına tekabül ediyor. Bu yıl başvuru sayısını çok daha üst seviyelere taşımayı hedefliyoruz. Başvuru sayısındaki artışla birlikte araştırmaya konu hizmet ihracat rakamı artacaktır” diye konuştu.

Hizmet ihracatının önemi artıyor

Hizmet ticaretinin dünyada olduğu gibi ülkemizde de son yıllarda büyük bir ivme yakaladığına değinen TİM Başkanı sözlerini şöyle sürdürdü:

“Son 10 yılda, küresel hizmet ihracatı tam iki katına çıkarak 4,9 trilyon dolar değerine ulaştı. Diğer bir ifadeyle, dünya genelinde yapılan toplam ticaretin dörtte birini hizmet ticareti oluşturuyor. Ülkemizin ise 2015 yılı toplam hizmet ihracatı 46,3 milyar dolar olurken, 24 milyar dolar fazla vererek net hizmet ihracatçısı konumunda bulunuyoruz. Özellikle turizmde, taşımacılıkta ve inşaat hizmetlerinde dış ticaret fazlası veriyoruz. TİM de bu araştırma ile 2023 hedefleri doğrultusunda Türk hizmet sektörünün gelişiminin görülmesine, potansiyelinin ortaya çıkarılmasına katkıda bulunmayı hedefliyor.”

TİM’in bu araştırması sayesinde, firmaların hem kendi sektörü içerisindeki konumunu, hem de genel sıralamasını ücretsiz olarak görmüş olacağını kaydeden Büyükekşi, “TİM’in yayınları ve sosyal medya aracılığıyla şampiyonların başarı hikâyelerini paylaşacağız. İlk 100 hizmet ihracatçısını sertifika ile ödüllendireceğiz. Katılımcı firmalara “Döviz Kazandırıcı Hizmet Ticareti ve Devlet Destekleri” ile ilgili eğitim vereceğiz” dedi.

Türkiye geneli ilk 10’a ve sektörlerin ilk 3’üne ödül verilecek

Araştırmaya katılan firmalar arasında Türkiye genelinde ilk 10 firma ile sektörlerindeki ilk 3 firmaya ödül vereceklerini belirten Büyükekşi, araştırmaya başvuruların beyan usulü olacağını, gerektiğinde destekleyici belgeler talep edileceğini söyledi.

Araştırma, telekomünikasyon, bilgisayar ve bilgi hizmetleri, müteahhitlik hizmetleri, eğitim hizmetleri, sağlık hizmetleri, turizm ve seyahat ile ilgili hizmetler, eğlence, kültür ve spor hizmetleri, yolcu taşımacılığı hizmetleri, yük taşımacılığı ve lojistik hizmetleri, mali hizmetler ve diğer iş hizmetleri kategorilerinde yapılacak. Firmalar,http://www.tim.org.tr/tr/500.html linki üzerinden online olarak başvurabilecekler. TİM Strateji Ofisinin gerekli kontrollerinin ardından başvuru süreci tamamlanacak.

Dünya demiryolu sektörünün uluslararası zirvesi “Eurasia Rail 2017” fuarı açıldı!

Uluslararası Demiryolu, Hafif Raylı Sistemler, Altyapı ve Lojistik Fuarı – Eurasia Rail; 7. kez kapılarını açtı. Fuarın açılışı; T.C. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakan Yardımcısı Yüksel Coşkunyürek, UIC Uluslararası Demiryolları Birliği Genel Müdürü Jean Pierre Loubinoux, UIC Başkan Yardımcısı, TCDD Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü İsa Apaydın, ITE Group Bölge Müdürü Vincent Brain, ITE Turkey Yönetim Kurulu Üyesi Burcu Başer ve ITE Turkey Nakliye & Lojistik Grup Direktörü Moris Revah tarafından yapıldı.

İstanbul Fuar Merkezi’nde 21 bin m2’lik alanda düzenlenen ve 200’den fazla katılımcı firmanın yer aldığı fuara, 25 farklı ülke katılım gösteriyor. 4 Mart Cumartesi akşamına kadar açık olacak olan Eurasia Rail fuarına; Almanya, Çek Cumhuriyeti ve Fransa ise ülke bazında katılım gösteriyor. “Avrasya bölgesinin tek ve dünyanın en büyük 3 demiryolu fuarından biri” olma özelliğini taşıyan Eurasia Rail; bölge sektör profesyonellerini yeni yatırımlar, yeni ürün ve teknolojiler odağında bir araya getiriyor. Fuar ile eş zamanlı gerçekleşecek olan konferans programı sektöre bilgi akışı sağlayacak.

Türkiye’nin lider sektörlerinde lider fuarlar düzenleyen ITE Turkey’in grup şirketleri arasında yer alan EUF – E Uluslararası Fuarcılık tarafından düzenlenen Uluslararası Demiryolu, Hafif Raylı Sistemler, Altyapı ve Lojistik Fuarı – Eurasia Rail; 7. kez kapılarını açtı. 2 – 4 Mart 2017 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nin 21 bin m2’lik alanında devam edecek fuar; konferans programında sektördeki gelişme ve yenilikler ile yatırımlar da gündeme getirilecek. Fuar; T.C. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, T.C. Devlet Demiryolları, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği TOBB, KOSGEB ve Türkiye Cumhuriyeti Ekonomi Bakanlığı tarafından da destekleniyor.

Açılış töreninde konuşma yapan T.C. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakan Yardımcısı Yüksel Coşkunyürek: Bir ülkenin kalkınması için olmazsa olmaz diyebileceğimiz şey o ülkenin ulaşımında yapılacak büyük ve etkili değişimlerdir. 2011 yılından itibaren düzenlenen Eurasia Rail fuarımızın da sektöre çok büyük katkıları olduğunu söyleyebiliriz. Bugüne kadar karayolları, denizyolları, havayolları ve demiryolları sektörlerine toplu olarak yapılan yatırım 304 milyar TL ve bu yatırımda en büyük pay 60 milyar TL ile demiryollarına ait. Bu yatırımlar ülkenin kalkınmasını sağlıyor ve yatırımlar ne kadar verimli yapılırsa kalkınmada o kadar hızlı oluyor. 2023 yılında hedefimiz; mevcut olan 12.500 km’lik demiryolu ağını 25.000 km’ye çıkarmak. Bu anlamda 2023 yılında demiryolu sektörüne 500 milyar dolarlık yatırım yapmayı hedefliyoruz. Eurasia Rail fuarına ulusal ve uluslararası 200 kuruluşun katılmış olmasının da sektördeki güzel gelişmelerin bir yansıması olduğunu söyleyebiliriz. Önümüzdeki yıllarda da fuara katılımın artarak devam edeceğine inancımız tam.” dedi.

ITE Turkey Yönetim Kurulu Üyesi Burcu Başer: Yakın zamana kadar sadece ithalatçı ülke konumunda olduğumuz sektörde gerek yurtdışı ortaklı, gerekse %100 yerli sermayeli yatırımlarla Türkiye artık köprü ülke değil, demiryollarında merkez ülke konumuna gelmiştir. Geçtiğimiz yıl fuarımızın açılış törenini katılımıyla onurlandırarak değerli bilgi ve birikimlerini bizlere aktaran sayın başbakanımız Binali Yıldırım’ın tavsiyelerini de dikkate alarak, bakanlık ve T.C.D.D. ile birlikte bu konuyu projelendirdik. Tüm iş ortaklarımızla birlikte Eurasia Rail fuarımızı; bu yıldan itibaren iki yılda bir gerçekleştirme ve İzmir’e taşıma kararı aldık. Sektörümüz 10 – 12 Nisan 2019’da, fuarizmir’de ürün ve hizmetlerini daha geniş bir alanda sergileme imkanına kavuşacak. Yeni projemizin müjdesini de buradan vermekten mutluluk duyuyorum. 2018 yılında demiryolu sektöründeki en son teknolojilerin yer alacağı “İstanbul Demiryolu Teknolojileri Kongre ve Fuarı” – IRT’yi, 1 – 2 Mart 2018’de yine burada gerçekleştireceğiz. Bu iş platformunda, Eurasia Rail’den farklı olarak, sadece sektörün teknolojik gelişme ve yenilikleri sergileniyor olacak ve bilgi akışı sağlanacak.”dedi.

Fuar boyunca devam edecek konferans programında; “Demiryolu Açık Oturumu”, “Kent içi Raylı Sistem Sorunları”, “Yeni Demiryolu Mevzuatı”,“Demiryolu Çeken-Çekilen Araçlarındaki Gelişmeler”, “Demiryolu Güvenliği”, “Demiryollarında Özel Konular” başlıkları altında gerçekleşecek panellerde ise; “Toplu Taşımanın Yerli Ekonomi Üzerindeki Etkisi”, ”Kent içi Toplu Taşımada Kurumsallaşma”, ”Otomasyon”, “Güvenlik”, “Enerji Tasarrufu”, “Yenilenebilir Enerji”, “Maliyet Azaltma”, “Yeni Üretim Teknikleri” ve “Demiryolu Yol Emniyeti: Otomatik Hat Uyarı Sistemleri” ile ilgili bilgiler katılımcı ve ziyaretçilere sunulacak.

Fuara dair görüşlerini paylaşan ITE Turkey Nakliye & Lojistik Grup Direktörü Moris Revah: “Dünya üzerinde raylı sistemler hızlı, ekonomik, çevre dostu, güvenli ve çağdaş sistemler olmalarından dolayı her geçen gün daha da önem kazanıyor. Bu yıl fuarımız;Almanya, Çek Cumhuriyeti ve Fransa’nın da aralarında bulunduğu 25 ülkenin katılımı ile gerçekleşiyor. Yeni satın alma, iş geliştirme, yeni iş ve işbirliği fırsatları yaratılmasına platform oluşturan Eurasia Rail, demiryolu sektörüne ve ülke ekonomisine büyük katkı sağlıyor.”

Türkiye’de başarılı projelerin sayısının gün geçtikçe arttığını belirten Moris Revah;”Demiryolu sektöründeki başarıları ile dünya devleri tarafından dikkatleri üzerine çekmeyi başaran yerli üretim tramvaylarımızın, Türk sanayisine ve mühendisliğine olan olumlu yansımalarını gün geçtikçe daha fazla görüyoruz. Günümüzde artık demiryolu sektörü ile ilgili dünya devleri yerli tedarikçilerimizden yurtdışı projelerinde de faydalanmak istiyor. Bu Türk demiryolu sektörünün geleceği ve yerli üreticilerimiz için çok güzel bir gelişme. Türk Demiryolu sektörünün hedefleri arasında; 7.500 km yüksek hızlı demiryolu ve 4.000 km konvansiyonel demiryolu olmak üzere 13.000 km demiryolu yapılarak, toplam 25.000 km demiryolu uzunluğuna ulaşılması planlar arasında yer alıyor. Ayrıca 4.400 km’lik hat yenilemesi yapılarak tüm hatların yenilenmesinin tamamlanması, demiryolu taşımacılık payının; yolcuda %10’a ve yükte %15’e çıkarılması ve demiryolu sektörünün serbestleşme sürecinin tamamlanması hedefleri var. Eurasia Rail fuarı, sektörün 2023 hedeflerine ulaşmasına katkı sağlamayı hedefliyor” dedi.

“İnadına Üretim, inadına ihracat”

Türkiye ihracatının lokomotif sektörlerinden biri olan madenciliğin Ege’deki patronu, Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Mevlüt Kaya, Madencilik sektörünün kriz ortamında kabuğuna çekilmek yerine “İnadına üretim, inadına ihracat” sloganıyla hareket ettiğini söyledi.

İzmir Medya Platformu ile kahvaltıda buluşan Kaya, Ege Maden İhracatçıları Birliği’nin madencilik ihracatını arttırmak için yaptığı çalışmalar hakkında bilgi verdi.

Türk madenciliğinin henüz değerini bulmadığını ve lobisinin zayıf olduğunu anlatan Kaya, şöyle devam etti: “Lobisi olmayan bir sektörüz’ Türk halkının sahibi olduğu madenlerde biz kiracıyız. Türk insanının hassasiyetlerini öne alarak üretim ve ihracat yapacağız. Türk madenciliği henüz değerini tam olarak bulabilmiş değil, değerini bulması için URGE Projesi, Ar-Ge Merkezi çalışmalarımız devam ediyor.”

İzmir Medya Platformu toplantısında çarpıcı açıklamalarda bulunan Mevlüt Kaya, Madencilik sektörü ve özellikle de doğal taşta umutlu gelişmeler yaşandığını aktardı. Kaya, Türkiye’nin, en güçlü silahlarından biri olan madenciliğin henüz etkin kullanılamadığını kaydederek, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile son yıllarda iyi bir sinerji yakalanmış olmasına rağmen, sektör hala çok fazla sorunlarla mücadele ediyor. Maden de ihracat Türkiye ortalamasının üzerinde bir ivme ile artıyor. Ancak sorunlar da hala aşılabilmiş değil” şeklinde konuştu.

2023 HEDEFLERİNE EN YAKIN SEKTÖR

Bütün olumsuzluklarına rağmen sektörün ihracat iştahının çok yüksek olduğu bilgisini paylaşan EMİB Başkanı Kaya, 2023 hedeflerine ulaşmanın biraz motivasyon gerektirdiğini ancak engeller kaldırılması halinde de yine bu hedefleri tutturmaya en yakın sektörün madencilik sektörü olduğunu kaydetti. Kaya, 25 yılda 30 milyon dolar ihracattan 5 milyar dolara gelmiş bir sektörün 2023 hedefi olan 15 milyar doları da yakalayabilecek potansiyele sahip. Türkiye’nin hem devletiyle hem de halkı ile artık ülkenin bu gücüne inanması gerekiyor. Bir maden ocağı bir petrol kuyusundan 1,5 kat daha fazla katma değer yaratıyor. Bunu görmemiz gerekiyor” dedi.

YA SEZARYENSİZ DOĞUM OLANAKSIZSA!

Türkiye’de madencilik denildiğinde ilk karşı hamle çevrecilik konusunda geliyor. Kaya bu noktada halkın yanlış yönlendirildiğini söylüyor. Çünkü bir maden ocağı açıldığında, öyle bırakıp gidilmiyor. İşi bitince rehabilite ediliyor ve kesilen ağaç varsa en az 10 katı ağaç dikilerek, doğaya verilen zarar telafi ediliyor. Kaya burada çarpıcı bir örnek veriyor; “Bu bebeğin doğması için sezaryen şart, hem annenin sağlığı hem de bebeğin doğması için başka şansınız yok” diyor.

UCUZA SATMAK VATANA İHANET!

Türk madencilik sektörünün en büyük sorunlarından birinin de yanlış rekabet politikaları olduğunu anlatan Kaya, dünya piyasasında 120 dolar olan bir ürünün Türkiye’den 40 dolara ihraç edildiğine dikkati çekti. Kaya şöyle devam etti: “ “Madenler bizim değil, onlarda henüz doğmamış nesillerin de hakkı var. Tüyü bitmemiş yetimin de hakkı var. Bu ülkenin madenlerini ucuza satmak, vatana ihanettir, o yetimlerin hakkına el uzatmaktır. Türkiye’nin bu ucuz ürün tuzağından kurtulması biraz da tasarım ve uç ürün geliştirmesine bağlı. Bu konuda büyük çaba içindeyiz nitelikli eleman yetiştirmek için 3 projeden ilkini Bakanlığın desteği ile Afyon’da başlatıyoruz. Afyon’un başarısı, diğer projelerin hayata geçirilmesinde anahtar rol oynayacak.”

BAŞBAKANLIK GENELGESİ İŞLEVİNİ TAMAMLADI

FETÖ terör örgütünün madencilik alanındaki faaliyetlerini sınırlamak için bundan 5 yıl önce çıkarılan Başbakanlık Genelgesine de dikkat çeken Kaya, “Bu genelgenin ne kadar yerinde ve gerekli olduğunu 15 Temmuz ile birlikte net olarak gördük. Ancak bu genelge bütün madenciliği boğuyor. Artık FETÖ’nün madencilik alanında bir varlığı kalmadığına göre bu genelgenin yumuşatılması gerekiyor. Aksi takdirde sektörde herkese zorluklar yaşatıyor” diye konuştu.

KAMU PROJELERİNDE İTHAL TAŞIN İŞİ NE?

Özellikle doğal taş sektörünün yıllardır dile getirip henüz tam sonuç alamadığı bir konunun ise kamu kurumlarında ithal taş kullanılması olduğuna işaret eden EMİB Başkanı Kaya, “Allah aşkına Afyon’daki bir kamu hastanesi projesinde ithal taşın işi ne? Yerel yönetimlerimiz ve kamu yöneticilerimiz bunun önüne geçebilirler, belli oranda yerli taş kullanma şartı koyabilirler” dedi.

DOĞRU İŞE HER ZAMAN DESTEK OLURUZ

İzmir Medya Platformu Başkanı Ahmet Kaplan, madencilik sektörü sorunlarını yetkin bir isimden duymuş olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Bizler İzmir basını olarak madencilik gücümüzün, ülkemizin ve gelecek kuşaklarımızın yararına en etkili şekilde kullanılmasına her zaman destek oluruz. Sektörün haklı taleplerinin kamuoyuna ve yetkililere ulaşmasında da rol üstleniriz” diye konuştu.

Avrasya Bölgesi’nin en büyük fuarı için geri sayım başladı

Bu yıl 8-11 Mart 2017 tarihleri arasında TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde eş zamanlı gerçekleşecek olan dünyanın ikinci, Avrasya coğrafyasının ise en büyük ihtisas fuarı Avrasya Pencere, Cam ve Kapı 2017; 60 binin üzerinde sektör profesyonelini aynı çatı altında buluşturmak için gün sayıyor.

 

Pencere, cam ve kapı endüstrisinin Avrasya Bölgesi’ndeki bir numaralı ticaret platformu olan Avrasya Pencere, Cam ve Kapı Fuarı 2017 için geri sayım başladı.

 

Yeni pazarlara ulaşmak için; Avrasya Pencere, Cam ve Kapı Fuarı 2017

 

REED TÜYAP tarafından bu yıl 8-11 Mart 2017 tarihleri arasında TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde eş zamanlı gerçekleştirilecek fuar, son teknoloji kullanılarak geliştirilen inovasyon harikası ürünlerin ve enerji verimliliği çözümlerinin yer alacağı global bir buluşma noktası olarak göze çarpıyor. Sektör profesyonellerin ajandasında ilk sırada yer alan fuar, 60 binin üzerinde sektör profesyonelini aynı çatı altında buluşturmayı hedefliyor. 26 ülkeden 680’den fazla marka ve marka temsilciliğinin katılımıyla 12 salonda gerçekleştirilecek Avrasya Pencere, Cam ve Kapı 2017, özellikle Rusya, İran ve Afrika ülkelerinden yoğun katılım bekliyor. Türkiye pencere, cam ve kapı endüstrisinin yeni pazarlara ulaşmasında önemli bir köprü olan fuar, dünyanın farklı noktalarından İstanbul’a gelecek olan alım heyetlerine de buluşma noktası olmayı amaçlıyor. Her yıl düzenlenen birbirinden spesifik programlarla da gündem yönetimini üstlenen Avrasya Pencere, Cam ve Kapı 2017, en son teknolojik yeniliklerin sergileneceği bir platform olarak dünya çapında bir çekim noktası haline gelmiş durumda.

 

REED TÜYAP tarafından Pencere ve Kapı Sektörü Derneği (PÜKAD), Pencere Üreticileri Kalite Birliği (PÜKAB) ve Girişimci Alüminyum Sanayici ve İş Adamları Derneği (GALSİAD) iş birliğiyle gerçekleştirilen Avrasya Pencere, Cam ve Kapı Fuarı 2017; 8-11 Mart 2017 tarihleri arasında TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde takipçilerini bekliyor.

Büyük Araçlara Feribot Engeli

Türkiye’nin ilk trafik radyosu Radyo Trafik’in özel haberine göre Kuzey Çevre Otoyolu’nun açılması ve ağır tonajlı araçlara zorunlu kılınmasının ardından son zamanlarda Sirkeci – Harem arabalı vapur hattına yönelen büyük araçlara Sahil Kennedy Caddesi’nde ceza kesilmeye başlandı. Sahil yolunda ağır tonajlı araç yasağı bulunduğunu aktaran emniyet yetkilileri cezai işlem uygulamaya devam ediyor.

Radyo Trafik’in edindiği bilgilere göre son dönemde Sirkeci – Harem hattında özellikle gün içinde her iki yakada da etkili yoğunluklar yaşanıyor.

Kuzey Çevre Otoyolu’nun ilk etabının açılması ve bu güzergahın ağır tonajlı araçlara mecburi kılınmasının ardından çoğunlukla KÇO güzergahının yolu uzattığı ve ücretlerin yüksek olduğu gerekçesi ile deniz ulaşımına yönelen ağır tonajlı araçların yarattığı bu yoğunluk gün içinde Sirkeci ve Harem iskelelerinde uzun bekleyişlere neden oluyor.

İDO: “KISITLAMA YOK

Yaşanan bu yoğunluğun ciddi boyutlara ulaşması ve diğer sürücülerin tepki vermeye başlaması nedeniyle Radyo Trafik muhabirlerinin irtibat kurduğu İDO yetkilileri, kurumlarının ağır tonajlı araç taşımalarını kısıtlayacak bir yaptırım bulunmadığını söyledi.

Zaman zaman büyüklüğünün akışı olumsuz etkileyeceğine kanaat getirdikleri araçları geri çevirdiklerini söyleyen yetkililer, bunun dışında bir kısıtlama olmadığını ifade ettiler.

TRAFİK ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ: FERİBOT İSKELELERİ YASAK BÖLGENİN İÇİNDE

Ağır tonajlı araçların Sirkeci – Harem arabalı vapurunu kullanmasına bir engel görünmüyor ancak Sirkeci ve Harem’e ulaşılacak güzergahlar ağır tonajlı araçların kullanımına yasak bölgeler durumunda.

Son zamanlarda Sahil Kennedy Caddesi üzerinde ağır tonajlı araçlara trafik polisleri tarafından ceza kesilmesi ve sahil yolundan başka güzergahlara yönlendirilmesi üzerine Radyo Trafik muhabirlerinin irtibat kurdukları İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Şube Müdürlüğü yetkilileri,bu yasağın uzun süredir geçerli olduğunu ancak önceleri Fatih Sultan Mehmet Köprüsü kullanımda olduğu ve köprü yasak saatleri olması nedeniyle sahilde ağır tonajlı araç olmamasından kaynaklı dikkati çekmediğini ifade ettiler.

Ancak bugünlerde yaşanan Sirkeci – Harem yoğunluğu ve bu yoğunluğun sahili de kilitlemesi üzerine emniyet mensupları, ağır tonajlı araçlara yasak olan bölgeye girişlerden kaynaklı 95 TL ceza kesmeye başladı.

Radyo Trafik tarafından emniyet yetkililerinden alınan bilgilere göre Sahil Kennedy Cd. (Sirkeci – Florya sahil yolu) ağır tonajlı araçların kullanımına yasaklı bölge durumunda.

Buna ek olarak saat 16.00 – 22.00 arasında da D100 Tuzla – Harem arasında yasak saati uygulanıyor ve denetimler gerçekleştiriliyor. Yasak saati dışında Anadolu Yakası D100’ü kullanıp Harem İskelesi’ne girecek ağır tonajlı araçlar da Avrupa Yakası’na geçtiğinde yasak bölgeye giriş yaptığı için cezai işleme tabi tutuluyor.

 

“Yemek çekinde ‘iskonto’ kalksın”

İTO Başkanı Çağlar:

“Yemek çekinde ‘iskonto’ kalksın”

– Yemek çeki sorununun çözümü için çek sağlayan firmalar ve lokantacılık sektörü temsilcileriyle bir araya gelen İTO Başkanı İbrahim Çağlar’dan taraflara yeni bir öneri geldi.

– Çağlar, çalışanına yemek çeki veren işletmelerin, bu ödeme kartlarını temin ettiği firmalardan istediği ve yüzde 7’yi bulan iskontoların kaldırılması gerektiğini söyledi.

Yemek çeki şirketleri ile restoranlar arasında yüzde 10’u bulan komisyon oranları nedeniyle yaşanan tartışmalar bir süredir kamuoyunun gündeminde.

Bu konudan şikayet eden lokanta sahiplerini ‘ombudsman’ rolüyle dinleyen İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar, komisyonları makul seviyelere çekecek önerisini açıkladı.

Çağlar, çalışanına yemek çeki veren işletmelerin, bu ödeme kartlarını temin ettiği firmalardan yüzde 7’yi bulan iskonto talep ettiğini belirtti. Çağlar, bu indirimin ise yemek fiyatlarına, dolayısıyla da çalışanların cebine yansıdığına dikkati çekerek, iskontoların kaldırılmasını önerdi.

İTO Başkanı İbrahim Çağlar, “Yemek çeklerini iskontoyla alan işletmeler, bir anlamda çalışanlarının yemek hakları üzerinden para kazanmaya yöneliyor. Bu çok yanlış. Çalışanın hakkı neyse, o rakam üzerinden ödeme yapılması gerek. Yemek kartı tedarik eden firmalar, lokantalar, Tüm Restoranlar Lokantalar ve Tedarikçiler Derneği (TÜRES) Başkanı Ramazan Bingöl ile ayrı ayrı ve birlikte görüşmeler yaptık. Sonucunda gördük ki iskonto uygulamasının kaldırılması yararlı olacak. Ama elbette bir yasal düzenleme gerekli. Gümrük ve Ticaret Bakanlığımız nezdinde gerekli girişimlerde bulunacağız” diye konuştu.

İskonto uygulamasının kalkması halinde lokantaların yemek çeki firmalarına ödedikleri komisyonların makul oranlara inebileceğini belirten Başkan Çağlar, şöyle devam etti:

“Bir firma personeline vermek üzere yemek çeki firmasından diyelim 100 liralık kart alacak. Yemek çeki firmaları, kart sattıkları işletmelere iskonto uyguluyor. Örneğin 100 liralık çek için 95 lira istiyor. Bu 5 liralık iskontodan kaynaklanan maliyet ise restoran ve lokantalara komisyon olarak yansıyor. İskonto kalkarsa restoran ve yemek kartı firmaları arasında tartışmaya neden olan komisyonların yüzde 3-4 seviyesine çekilebileceğine inanıyoruz.”