LC Waikiki’nin Küresel Büyüme Yolunda Yeni Durağı Endonezya Oldu

2023 yılında Avrupa’nın en başarılı üç moda perakende markasından biri olma hedefiyle Türkiye ve dünyadaki yaygınlığını artıran LC Waikiki, 2017’deki yatırımlarına hızla devam ediyor. Türkiye dahil 37 ülkede ürünlerini tüketiciyle buluşturan LC Waikiki, son yurtdışı mağazasını Asya Pasifik Bölgesi’nin önemli pazarlarından Endonezya’da hizmete açtı. Endonezya’nın başkenti Cakarta’da bulunan Gandaria Mall’da ilk mağazasını açan LC Waikiki; ‘İyi Giyinmek Herkesin Hakkı’ misyonu ile her yaştan erkek, kadın ve çocuk için kaliteli giyim ve aksesuarları uygun fiyatla Endonezyalı tüketicilerin beğenisine sunuyor.

2023 yılına kadar Türkiye ve dünyada toplam 1500 mağazaya ulaşarak, adını Avrupa’nın en başarılı üç moda perakende markası arasına yazdırmayı hedefleyen LC Waikiki, 2017 yılında da yurtdışı atılımlarını hızla sürdürüyor. 2016’da erişim ağına 6 yeni ülke ekleyen, 2017 yılının hemen başında yurt dışında Kenya’da mağaza açan LC Waikiki, şimdi Asya Pasifik’e uzanarak, bu bölgedeki ilk mağazasını Endonezya’nın başkenti Cakarta’da hizmete soktu. LC Waikiki’nin Cakarta mağazası açılışıyla birlikte, Türkiye dahil mağazalarıyla bulunduğu ülke sayısı 37’ye yurtdışı mağaza sayısı ise, 309’a ulaştı. Gandaria Mall’da 1 milyon dolarlık yatırımla 2150 metrekarelik alana kurulu LC Waikiki mağazasının açılışı LC Waikiki Sahra Altı Afrika ve Asya Operasyon Direktörü İlker Hacıoğlu, LC Waikiki Endonezya Bölge Müdürü Ozan Baş ev sahipliğinde gerçekleşti. Açılışa Endonezya’da üne kavuşan ve çok sevilen Elif dizisinin karakteri küçük oyuncu Isabella Damla ve yine dizinin yakışıklı karakteri Emre Kıvılcım katıldı.

LC Waikiki Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük, Endonezya’nın başkenti Cakarta’da bulunan Gandaria Mall’daki mağaza açılışı ile ilgili olarak “2017 genişleme hedefimiz Endonezya ve Kenya gibi uzak pazarları da kapsıyordu. 24 Mart 2017 tarihinde bizim için önemli olan büyük pazarlardan 250 milyonu aşkın bir nüfusa sahip Endonezya’da ilk mağazamızı açmanın heyecanını yaşıyoruz. İlerleyen dönemde bu ülkede derinleşerek seri şekilde mağazalarımızı açmaya devam edeceğiz. 2017 yılı için yine bir diğer büyük pazar olan Malezya’yı radarımıza almış durumdayız. Malezya’da bu yıl yatırım yapma planlarımızı gerçekleştirme konusundaki çalışmalarımız devam ediyor. Yine Şubat ayında Sahra Altı Afrika’da bulunan Kenya’da girdiğimiz pazarda da yatırımlarımıza devam edeceğiz. 2017’de yurtdışında 110 mağaza ve Türkiye’de açacağımız 30 mağaza ile birlikte globalde 900 mağazaya ulaşacağız. Mart 2017 itibariyle Türkiye’de 449 yurtdışında 309 olmak üzere toplamda 758 mağaza ile hizmet veriyoruz. 2017 yılı açılışlarımız ile yüzde 35 toplam büyüme hedefimizi gerçekleştireceğimizi umuyorum” dedi.

Markanızın İtibarını Ekibiniz Yaratır, İsmi ya da Logosu Değil!

Kurumsal ve gelişime açık hizmet sektöründeki tüm KOBİ’lere yönelik Gelişim Programları ile donanımlarını artırmayı hedefleyen Direm Fikir Atölyesi kurucusu Didem Tınarlıoğlu, “Yaptığımız iş, kısa süreli değil, sürdürülebilir başarı hikayelerinin oluşumunu sağlamak” dedi.

Hizmet sektöründe uzun yıllar tecrübe edinmiş uzman ekibi ile işletmelere birden fazla çözümü aynı süreçte sunarak hız ile maliyet avantajı sağlayan Direm Fikir Atölyesi, prodüksiyonlu video çekimleri ve İK süreçlerinin işlerini kolaylaştıran özgün görsel tasarım iletişim araçlarını bünyesinde barındırması ile farkını ortaya koyuyor.

Düzenlenen son eğitimlerin 18 saatlik bir eğitim olduğuna, amaçlarının kolay unutulan veya uygulaması mümkün olmayan öğretiler yerine nitelikli Gelişim Programları düzenlemek olduğuna değinen Direm Fikir Atölyesi Kurucusu Didem Tınarlıoğlu, “Öğretilerin, sürdürülebilirliği ve amacına ulaşması bizim için çok önemli. Kurumsal şirketlere ve çalışanlarına farkındalık oluşturmayı hedefliyoruz. Çok olumlu geri dönüşler alıyoruz. Eğitimlerimizin çıkış noktası; Bireylerin sadece iş hayatlarında değil, tüm yaşam alanlarında da kullanabilecekleri yöntemleri aktarmak, oldu. Çünkü, insanların, kolay anlaşılmaya, kolay anlatmaya, kolay anlamaya ihtiyacı var. Ben, çağın sorununu “Anlama” kavramı üzerinde olduğuna inanıyorum. Gün içinde kaç kere ‘Anlıyor musun, Anlatabildim mi? Kimse beni anlamıyor, Anlamadın, Anlamana şaşırdım vb. duyuyor ya da telafuz ediyorsunuz? Bir test edin derim.

Bu nedenle de,” Algı Yönetimi ve Beni Keşfet Öğretisi”, “İlham Veren Liderlik”, “Koçluk Yaklaşımı ile Çözüm Üretme”, “Ne Kadar Gerçekçiyiz”, “İknanın Gerçeği”, “Satış Mühendisliği”, “Çatışmalar olmasa” konularımız öğreti programımızda öne çıkan ve talep gören modüllerimiz oluyor..

Bunun yanı sıra taleplere göre şu öğretileri veriyoruz: “Finansçı olmayanlara Finans”, “İç Eğitmen Eğitimi”, “İnsan Kaynakları Prosedürleri”, ”Prim Sistemi ve Performans Sistemi nasıl kurulur?” vb. burada sayamadığım onlarca uzman olduğumuz modüllerimiz bulunmakta.

Yeni Dünyada ezberleri bozmak yetmez! Her sabah yeni bir vizyonel bakış açısı eklediniz mi portföyünüze? Buna bakın. Artık çok güçlü olmak, çok imaj sahibi firma olmak veya çok popüer marka olmak yetmez. Yetmeyecek de. Yeni dünyada insanların zihninde olduğu kadar kalbinde de olmanız yani güzel anılar bırakmanız şart. Bu da müşterinizle temasta olan ekibinizin gelişimi ve yaklaşımı ile olur. Sadece saha ekibi değil, iç müşteri dediğimiz ekipler arası uyum ve koordinasyon ne kadar kuvvetli olursa yansıması da o kadar etkili olur.” diye aktardı.

Meslek Yüksekokulu Mezunu Kadınların Eğitimi ve İş Gücüne Katılımı Konulu Çalıştay Düzenlendi

İstanbul Gedik Üniversitesi Kadın Girişimciliği ile Kadın ve Toplumsal Cinsiyet Uygulama ve Araştırma Merkezleri tarafından 24 Mart 2017 tarihinde İstanbul Divan Asia Otel’de “Meslek Yüksekokulu Teknik Alan Mezunu Kadınların Eğitimi ve İşgücüne Katılımı” konulu çalıştay gerçekleştirildi.

Çalıştay’da kadınların teknik programlardaki eğitim sorunları, mesleki eğitime katılım, istihdamda karşılaşılan sorunlar ve bu alanlarda kadın girişimciliğinin durumu alanında uzman kişiler ve akademisyenler tarafından ele alındı.

Açılışını; YÖK Akademide Kadın Çalışmaları ve Sorunları Birimi Başkanı Prof Dr. Sezer Komsuoğlu, İstanbul Gedik Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Hülya Gedik, İstanbul Gedik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Berrak Kurtuluş, Pendik Belediye Başkanı Dr. Kenan Şahin ve Pendik Kaymakamı Yılmaz Şimşek’in yaptığı program, “Türkiye’de Kadın İstihdamı” konulu panel ile devam etti.

Hülya Gedik konuşmasında Meslek Yüksekokulu bulunan bir üniversite olarak, okurken çalışmanın eğitim hayatı sonrası profesyonel hayatta tercih edilmenin önemli bir anahtarı olduğunu belirtti. Gedik Holding olarak kadın istihdamına önem verdiklerini de belirten Hülya Gedik kadına hâlihazırda verilen sosyal hakların ve pozitif ayrımcılığın gerekliliğini vurguladı.

Yaptığı konuşmada Meslek Yüksekokullarının sanayinin ihtiyaç duyduğu ara eleman konusunda önemli bir yere sahip olduğunu belirten YÖK Akademide Kadın Çalışmaları ve Sorunları Birimi Başkanı Prof Dr. Sezer Komsuoğlu, hali hazırda Türkiye’de 7.5 milyon yükseköğretim öğrencisi bulunduğunu ve bunun %33’ünün ön lisans öğrencisi olduğunu belirterek ileriye yönelik nitelikli iş gücü ve sürdürülebilir ekonomi için MYO’ların çok önemli olduğunu, mevcut sıkıntıların giderilerek bu okullara gerekli prestijin geri kazandırılması gerektiğini söyledi. Özellikle MYO mezunu kızların eğitimleri sonrası çalışma hayatı yerine ev hayatı ve anneliği seçtiklerinin de altını çizen Komsuoğlu, ayrıca kızların girişimcilik konusunda da cesaretlendirilmeleri gerektiğini vurguladı.

Pendik Belediye Başkanı Dr. Kenan Şahin ise MYO’larda teorik ve pratik bilginin iş hayatıyla birlikte bütünleşik olarak öğrencilere kazandırılmasının gerekliliğine değindiği konuşmasında, güçlü bir ekonomi için bu okullardan mezun olan kızların istihdamının çok önemli olduğunu söyledi.

Açılış konuşmaları sonrası program Özyeğin Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Berna Zengin’in moderatörlüğünde ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yıldız Ecevit, Pendik İş-Kur Müdürü Yasin Turunç, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı İstanbul İl Müdür Yardımcısı Arzu Gür, Turkish Women’s International Network kurucusu Melek Pulatkonak’ın katılımlarında “Türkiye’de Kadın İstihdamı Paneli” ile devam etti.

Panelin açılış konuşmasında Türkiye’de çalışan kadın oranları ve mühendis kadınların istihdamı üzerine bilgiler veren Doç. Dr. Berna Zengin, kadına sosyal hayatta verilen rollerin ve toplumsal bilinçaltına yerleşen klişelerin kadının iş hayatındaki varoluşuna önemli etkileri olduğunu söyledi. Kadın kavramını daha çok annelik, çocuk bakımı ve duygusallıkla tanımlayan bir kurgu oluşturulduğundan da bahseden Zengin, özellikle teknik alanlarda kadının istihdamı konularında bu algının çok olumsuz etkilerinin olduğunu söyledi. Doç. Dr. Berna Zengin “her sektörün kendisine göre bir imajı var ve bu kadın mesleğidir, bu erkek mesleğidir diye farklı görüşler oluşturuluyor, dolayısıyla özellikle erkek egemen alanlarda kadının kendi güvenini oluşturması çok fazla zaman alıyor. Çocukluktan itibaren günlük hayatta kız çocukları ve erkek çocuklarına tanımlanan roller ve imajlar toplumsal cinsiyetler ve yeterlilikler üzerine farkları daha çok güçlendiriyor” dedi.

Prof. Dr. Yıldız Ecevit ise fırsatlar eşitliğinde kız veya erkek olarak doğmanın herhangi bir problem teşkil etmemesi gerektiği üzerine bir konuşma gerçekleştirdi. Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitsizliğini aile yapılarıyla ve kaynakların eşitsizliği, gayrimenkul araç sahipliği üzerinden değerlendiren Ecevit kadın istihdamı konusunu toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri, ataerkil ideolojiler, kadın girişimciliği, toplumsal yargı ve önyargılara kadar geniş bir mecrada ele aldı. Ecevit “Kadınların evli olmaları istihdam oranının düşük olmasına neden oluyor kadınlar evlenince işten ayrılıyor girişimciler arasında evli olanların oranı %4 tür yani evli olmak girişimci olmaya engel bir durum değildir” diyerek kadın girişimciliğinin teşvik edilmesi gerektiğini belirtti. Özellikle kadın girişimciliği konusunda “Kadınların araçsallaştırılması, kadın girişimciliğinin güçlenmesinde yanlış bir yol tercihidir” diyen Ecevit, “Kadının güçlenmesi demek istihdam ve ekonomiye katma değer demektir” diyerek sözlerini tamamladı.

Panelin diğer bir konuşmacısı olan Yasin Turunç ise “Eğitim olmadan istihdam olmaz” diyerek, iyi bir eğitimin istihdamı da arkasından getireceğini, üniversitelerden, kurumlarla alakalı işbirliklerinin geliştirilmesi gerektiğinden ve Pendik Hizmet Merkezi olarak her türlü işbirliğine açık olduklarından bahsetti. Kadın girişimciliğine de değinen Turunç; kadınların istihdam sıkıntıları dolayısıyla yaşadıkları problemleri aşmalarında kendi işlerini kurmalarının etkisinin pozitif anlamda çok önemli olduğunu ve bu konularda önemli meslek edindirme ve girişimcilik kurslarının olduğunu hatırlattı.

Arzu Gür “Türkiye’de Kadın İstihdamı Alanındaki İlerlemeler, Çalışmalar, Öncelikler ve Hedefler” başlığıyla gerçekleştirdiği konuşmasında kadınların sosyal statülerinin yükseltilmesi için ve yasal açıdan kadın erkek eşitliğinin sağlanmasının öneminden bahsetti. İstihdamın arttırılmasıyla alakalı yapılan çalışmalara da değinen Gür, kadın hakları, yasalar ve düzenlemelerle ilgili son mevzuatlardan bahsetti.

Panelin son konuşmacısı Melek Pulatkonak ise kadınların okuma hayatında yaşadığı network eksikliği ve yeterli eğitimi alamamasından sonra evliliğe yönlendirildiğinden ve yaşanan kültür probleminden bahsetti. Turkishwin olarak kadınlara sen yaparsın mesajı verilmesi ve kadınların istihdam edilmesi amacıyla yapılan işbirliklerinden ve konferanslardan da söz eden Pulatkonak, mottolarının ilham al- harekete geç- değişim- kutlama ve ilham vermek olduğunu söyledi.

Panel sonrası gerçekleştirilen 5 farklı oturumdan oluşan çalıştay ise Türkiye’nin farklı bölgelerinden gelmiş 10 Meslek Yüksek Okulundan (Akdeniz Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu, Ankara Üniversitesi Beypazarı Meslek Yüksekokulu, Ardahan Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu, Erciyes Üniversitesi Kayseri Meslek Yüksekokulu, Fırat Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu, İstanbul Gedik Üniversitesi Gedik Meslek Yüksekokulu, Karadeniz Teknik Üniversitesi Trabzon Meslek Yüksekokulu, Marmara Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu, Muş Alparslan Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu, Uludağ Üniversitesi Teknik bilimler Meslek Yüksekokulu ) 2 öğrenci ve 2 öğretim elemanlarının katılımıyla gerçekleştirildi. Gruplar, “Mesleki Eğitime Kadınların Katılımı ve Teşvik Programları, Teknik Programlarda Kadın Öğrencilerin Eğitim Sorunları, Kadın Teknik Elemanların İstihdamda Karşılaştığı Sorunlar, Kadın Teknik Elemanların İş Yerinde Yaşadıkları Sorunlar, Teknik Alanda Kadın Girişimciliğin Durumu ve Teşvikler” oturum temaları çerçevesinde konuyu ele aldılar.

Program Genel Değerlendirme ve Sonuç Bildirgesi okunması sonrası sona erdi.

Sebze-Meyve Sepeti Daha Ucuza Dolacak

Referandumdan sonra Meclis’in gündemine gelecek olan Hal Yasası’ndaki düzenlemeyle aracı sayısı azaltılacak. TPF Başkanı Mustafa Altunbilek, düzenleme ile gider kalemleri azalacağı için fiyatların düşeceğini belirterek, çevreyle ilgili çok önemli bir düzenlemenin de yolda olduğunu söyledi: Yılbaşından itibaren marketlerdeki naylon poşet kullanımı ücretli olacak

Organize perakendenin en önemli halkası olan yerel zincir marketler, referandum sonrasında Meclis’in gündemine gelecek olan “Hal Yasası” düzenlemesini, yıl başında hayata geçmesi planlanan “Atık Yönetmeliği” düzenlemesini, yerel zincirlerin 2017 yılı beklenti ve hedeflerini TPF Başkanı Mustafa Altunbilek, TPF Yönetim Kurulu Üyeleri Reşat Narman, İhsan Korkmaz ve TPF Genel Koordinatörü Zafer Yayla‘nın katıldığı basın toplantısıyla açıkladı.

Zor bir yıl olmasına rağmen 2016’yı yüzde 10 büyüme ile kapatan yerel zincirlerin cirosunu 30 milyar TL’ye çıkardıklarını belirten TPF Başkanı Mustafa Altunbilek, “Toplam market grupları içerisindeki istihdam payı yüzde 40’a ulaşan yerel zincirler olarak satış payımız yüzde 37,7’ye; toplam gıdadaki yerellerin satış payı ise yüzde 9,7’ye ulaştı. Perakendecilik kurallarını iyi uygularken müşteri ile yakınlığımız, yeni formatlar denememiz bizi yarışta daha ön plana çıkarıyor. 2023 yılında 70 milyar TL ciro hedefi ile çalışmalarını sürdüren yerel zincir marketler olarak sektörde var olmayı ve mücadeleyi sadece kendi adımıza değil, ülkemiz adına yürütüyoruz” dedi. Yılın ilk 3 aylık performansını da değerlendiren Altunbilek, “2016’nın ilk üç aylık dönemine kıyasla 2017’ye biraz yavaş başladık. Yıl sonu hedefimiz 33 milyar TL’lik ciroya ulaşmak. Cironun yanı sıra istihdamda da yüzde 10’luk büyüme hedefliyoruz” açıklamasını yaptı.

“HAL YASASI’NDAKİ DEĞİŞİKLİK İLE SEPETLER UCUZA DOLACAK”

Referandum sonrasında Meclis’in gündemine gelecek Hal Yasası düzenlemesini yerel zincirler olarak çok önemsediklerini belirten Mustafa Altunbilek, “Gıda fiyatında üretici-market makasını daraltacak tedbir, hayata geçeceği için mutluyuz. Yıllardır süreçler doğru aktarılmadığı için ‘Tarlada 1 liraya, markette 3 katı fiyatına satılıyor’ söylemleri, tüketicilerimiz ile bizi karşı karşıya getiriyordu. Tabiri yerindeyse günah keçisi biz oluyorduk. Yerel perakende zincirleri olarak bizim kamyonu tarlaya götürüp, ürünleri yükleyip, markete getirip, onları boylarına göre sınıflayıp, doğru koşullarda saklayıp, sonra da müşteriye taze taze sunmak gibi bir şansımız yok. Biz ürünlerimizi halden alıyoruz. Ürünler halden bize gelene kadar birçok kez el değiştiriyor ve pahalanıyor. Yerel zincirler olarak manav reyonunda operasyon masrafları çıkardığımızda sadece yüzde 5 ile 8 arasında kar elde ediyoruz. Yeni düzenleme ile aracı sayısının azaltılması öngörülüyor ve üretici birliklerinin vergisel anlamda daha avantajlı hale getirilmesi planlanıyor. Bu düzenleme sayesinde sebze-meyve sepeti daha ucuza dolar” dedi.

‘POŞET DÜZENLEMESİ YILBAŞINDA’

Toplantıda şubat ayı sonunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Mustafa Öztürk‘ü ziyaret ettiklerini, Bakanlığın 2018’in başında hayata geçirmeyi hedeflediği ‘Atık Yönetmeliği’ taslak metninin değerlendirildiğini belirten Mustafa Altunbilek, “Doğada çözülmesi yüzyıllar süren, hem geleceğimizi hem insan sağlığını tehdit eden naylon poşet kullanımının satış noktalarında ücretli olması yönünde yasal düzenlemenin 2018’in başında hayata geçeceğini öğrendik. Sayın müsteşarımız sektörden gelecek her türlü çevreci öneri ve talebin değerlendirildiğini belirtti. Yerel zincirler olarak hayli önemli olan bu düzenleme için görüş ve önerilerimizi paylaştık” dedi.

Söz konusu düzenlemenin ABD ve birçok Avrupa ülkesinde başarıyla uygulandığını belirten Altunbilek sözlerini şöyle sürdürdü;

“Doğanın kabul etmediği, çevreyi, denizleri kirleten, insanlarla birlikte doğadaki canlıların hayatını tehdit eden naylon poşet kullanımı yıl başında ücretli olacak. Ülkemizde hayata geçecek olan düzenleme için bir kampanya hazırlıyoruz. Gezegenimizin sürdürülebilirliği, doğanın, insanların ve canlıların daha sağlıklı geleceği için karşımızdaki tehdidi aktaracağız. Federasyon ve işletme sahipleri olarak müşterimize her türlü kolaylığı sağlayacağız. Alışverişlerde file, bez torba kullanımına yönlendirecek; geçiş sürecinde karton veya bez alışveriş torbası hediye edeceğiz.”

“HEDEFLERİMİZE ULAŞABİLMEK İÇİN DESTEKLENMEYİ BEKLİYORUZ”

Türkiye’nin istihdamda en büyük üçüncü sektörü olan perakendenin agresif bir büyüme beklentisinde olmadan, istikrara dayalı bir şekilde çalışmalarını sürdürdüğünü belirten Altunbilek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Rekabetin yoğun olarak yaşandığı sektörümüzde küçük ve orta ölçekli gıda perakendeciliği yapan esnafımız rekabet gücünü kaybediyor. Özellikle küçük esnafımız günü neredeyse siftahsız kapatıyor. Sektörümüzün istikrarlı olarak büyümesi, hedeflerine ulaşması için yalnız bırakılmamalı; desteklenmeliyiz. Diğer sektörlerde olduğu gibi manav, kırmızı et, bakliyat, unlu mamuller, zeytin ve zeytinyağı ürünlerinde KDV oranının toptanda olduğu gibi perakende de yüzde 8’den yüzde 1’e düşürülmesi için KDV düzenlemesi bekliyoruz. Gerekli düzenlemeler sektörün büyümesine, istihdama önemli katkı sağlayacak.”

PERAKENDE SEKTÖRÜ VERİMLİLİK İÇİN BULUŞUYOR

Üreticiden tedarikçiye, perakendeciden sektöre hizmet sunan firmalara kadar binlerce paydaşı aynı çatı altında buluştuğu Yerel Zincirler Buluşuyor (YZB) etkinliğinin bu yıl 12-13 Nisan tarihlerinde 9’uncu kez gerçekleştirileceğini belirten Mustafa Altunbilek; “Yerel zincirler olarak her yıl belirlediğimiz ana tema doğrultusunda perakende sektöründe geleceğe dönük yol haritalarının çizilmesine ev sahipliği yapan YZB’de bu yıl ‘Dönüşüm’ başlığı altında perakende sektöründeki verimlilik konusu her yönüyle masaya yatırılacak. 300’e yakın markanın yeni ürün ve hizmetlerini tanıtacağı organizasyonda sektörün duayen isimleri perakendede verimli dönüşümü sektörün gündemine taşıyacak. Vizyoner verimlilik, marketlerde verimlilik uygulamaları, pazarlamada ve finansta verimlilik başlıklarında birçok konu 2 gün boyunca masaya yatırılacak. İş süreçlerinde verimli dönüşümü sağlamak isteyen tüm paydaşlarımızı YZB’ye bekliyoruz” dedi.

TAV Zagreb’de yeni terminali açtı

Zagreb Havalimanı’nın yolcu kapasitesini yıllık 5 milyona çıkaran yeni terminal Hırvatistan Başbakanı Andrej Plenković’in katıldığı törenle hizmete açıldı. BTA da 11 yiyecek-içecek noktasıyla yeni terminalde yerini aldı.

Havalimanı işletmeciliğinde Türkiye’nin dünyadaki önde gelen markası TAV Havalimanları’nın içinde yer aldığı konsorsiyum tarafından işletilen Zagreb Havalimanı’nda yeni yolcu terminali açıldı. Yılda 5 milyon yolcuya hizmet verebilecek yeni terminalin açılışı için düzenlenen törene Hırvatistan Başbakanı Andrej Plenkovic, Ulaştırma Bakanı Oleg Butkovic, TAV Havalimanları İcra Kurulu Başkanı Sani Şener, BTA İcra Kurulu Başkanı Sadettin Cesur’un da aralarında olduğu yaklaşık 500 davetli katıldı.

 

TAV Havalimanları İcra Kurulu Başkanı Sani Şener “Hırvatistan’da son 10 yılda gerçekleştirilen en büyük altyapı yatırımı olan yeni yolcu terminali modern mimarisi ve son teknolojiye sahip altyapısıyla Zagreb’i bölgenin de öne çıkan havalimanlarından biri haline getirecek. Havalimanı yapım ve işletmesinde tüm dünyada tercih edilen bir marka olarak bu projede yer almaktan memnuniyet duyuyoruz. Uluslararası ortaklarımız Group ADP ve Bouygues ile Avrupa’da gerçekleştirdiğimiz ilk proje Zagreb oldu; ikinci proje ise Küba Havana olacak. Türkiye ve Hırvatistan arasındaki iyi ilişkilerin ve işbirliğinin daha da gelişmesine katkı sunacağına inanıyoruz” dedi.

 

Yaklaşık 330 milyon avro yatırımla hayata geçirilen yeni terminal 65 bin metrekarelik alana, sekiz yolcu köprüsüne, 30 check-in kontuarına ve 1 100 araçlık bir otoparka sahip. Önümüzdeki dönemde terminal kapasitesinin yıllık 8 milyon yolcuya kadar çıkarılması planlanıyor. TAV, Zagreb Havalimanı’nı 2042’ye kadar işletecek.

 

TAV Havalimanları’nın projeyi yürüten konsorsiyumda yüzde 15 payı bulunuyor. Konsorsiyum Zagreb Havalimanı’nın işletmesini Aralık 2013’te devraldı. Yeni terminal inşaatı Mayıs 2014’te başladı. Zagreb Havalimanı 2016’da, önceki yıla göre yüzde 7 artışla yaklaşık 2,8 milyon yolcuya hizmet verdi.

 

BTA yeni markalarıyla Zagreb’de

 

TAV Havalimanları iştiraki BTA da Zagreb Havalimanı’ndaki yeni terminalin hizmete girmesiyle birlikte operasyonunu genişletti. Havalimanındaki yiyecek içecek noktalarının sayısını 11’e ulaştıran BTA, Zagreb’de çift haneli büyüme bekliyor. Yurt içinde 5, yurtdışında 11 havalimanında yiyecek içecek hizmeti sunan BTA, Zagreb’de 13 yıllığına yiyecek-içecek alanlarını işletecek.

 

BTA İcra Kurulu Başkanı Sadettin Cesur “Misafirlerimizin ihtiyaç ve beklentilerini yakından takip ediyor ve ona uygun konseptler hayata geçiriyoruz. Zagreb’de de bunu tekrarlayacağız. Sevilen konseptlerimiz Cakes&Bakes, Needstop, BrewMark ve POM ile hizmet verirken, yeni markalarımız ev yapımı doğal dondurmaları, butik pastane ürünleri ve kaliteli kahveleri ile Antonia ve dünya sokak lezzetlerinin çeşitliliğini ve canlılığını yansıtan Spread’i de misafirlerimizle ilk defa burada tanıştıracağız. Zagreb Havalimanı’nda günde ortalama 2 bin 500 misafirimize hizmet vereceğiz” dedi.

 

BTA, Zagreb Havalimanı yiyecek-içecek alanlarının işletmesi için açılan ihaleyi Ekim 2015’te kazandı ve Ağustos 2016’da faaliyete başladı. BTA, terminal içindeki yiyecek-içecek alanlarını işletmenin yanı sıra sekiz havayolunun uçak içi ikramlarını hazırlıyor ve havalimanındaki tek özel yolcu salonunu işletiyor.

Türk Telekom CEO’su Dr. Paul Doany, Uludağ Ekonomi Zirvesi’nde konuştu

Uludağ Ekonomi Zirvesi bu yıl da iş ve ekonomi dünyasının önemli isimlerini bir araya getirdi. Türk Telekom CEO’su Dr. Paul Doany, zirve kapsamında düzenlenen “Girişimcilik: Türkiye Ne Yapmalı?” konulu girişimcilik paneline katıldı. Doany, “Eski şirketler önemlerini muhafaza edemeyebilirler, ancak kendilerini yeniden yaratarak bunu başarabilirler. İnovasyon ile yola devam etmek anlamlı bir iş kurmakta yardımcı olur” dedi.

Ekonomi ve iş dünyasının önemli isimlerini bir araya getiren Uludağ Ekonomi Zirvesi’nin altıncısı bu yıl 23 – 25 Mart tarihleri arasında gerçekleştirildi. Zirve kapsamında 25 Mart Cumartesi günü düzenlenen “Girişimcilik: Türkiye Ne Yapmalı?” konulu girişimcilik panelinde konuşan Türk Telekom CEO’su Dr. Paul Doany, şirketlerin kendilerini yeniden yaratmalarının ve inovasyonun önemine değindi.

Paul Doany; “Eski şirketler önemlerini kendilerini yeniden yaratarak muhafaza edebilir”

Türk Telekom CEO’su Dr. Paul Doany; şirketlerin değişen dünyaya adapte olmaya çalıştıklarını belirterek, inovasyonun önemine değindi. Doany, “Eski şirketler önemlerini muhafaza edemeyebilirler, ancak kendilerini yeniden yaratarak bunu başarabilirler. İnovasyon ile yola devam etmek anlamlı bir iş kurmakta yardımcı olur. Kurumsal yatırımlar ve girişim sermayesi ile büyük şirketler daha küçük şirketleri desteklemeliler. Yani sadece sermayenin bize getirdiklerine odaklanmamalı, kar payına bakmamalı” dedi.

Genç girişimcilere yönelik önerilerde bulunan Doany, “Büyük başarılar, insanlar için sadece ilham kaynağı olarak kalmamalı, aynı zamanda yetenekleri dahilinde potansiyellerini ortaya çıkarmalılar. Genç girişimciler için önerim, bir işte çalışıp tecrübe kazandıktan sonra yatırım yapmayı düşünmeleri yönünde” dedi.

Moderatörlüğünü Denizbank CEO’su Hakan Ateş’in yaptığı panelde, Dünya KOBİ Forumu Danışmanı ve Dünya Bankası Eski Başkan Vekili Janamitra Devan, VINAYA kurucusu ve CEO’su Kate Unsworth, Zorlu Holding Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Emre Zorlu, SBK Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sezgin Baran Korkmaz ve Simit Sarayı İcra Kurulu Başkanı Abdullah Kavukçu yer aldı.

Detaylı Bilgi ve İletişim için:

Fatma G. Kabasakallı
Tel: 0506 153 6990
fatma.kabasakalli@desibelajans.com

Türk Telekom Grubu hakkında

176 yıllık köklü bir geçmişe sahip olan Türk Telekom, Türkiye’nin ilk entegre telekomünikasyon operatörüdür. Müşterilerin hızla değişen iletişim ve teknoloji ihtiyaçlarına en güçlü ve en doğru şekilde cevap verebilmek amacıyla 2015 yılında Türk Telekomünikasyon A.Ş., Avea İletişim Hizmetleri A.Ş. ve TTNET A.Ş. tüzel kişiliklerini mevcut şekliyle muhafaza ederek ve tabi oldukları mevzuat ve regülasyonlara tamamen uyarak, “müşteri odaklı” ve entegre bir yapıya geçmiştir. Bireysel ve kurumsal hizmetler alanında geniş hizmet ağı ve zengin ürün çeşitliliğine sahip olan Türk Telekom, Ocak 2016 itibarıyla mobil, internet, telefon ve TV ürün ve hizmetlerini ‘Türk Telekom’ tek marka çatısı altında bir araya getirmiştir.

“Türkiye’nin Çoklu Oyuncusu” Türk Telekom, 31 Aralık 2016 itibarıyla 13,1 milyon sabit erişim hattı, 8,7 milyon genişbant ve 18,6 milyon mobil aboneye hizmet vermektedir. Türk Telekom Grubu şirketleri Türkiye’yi yeni teknolojilerle buluşturma ve bilgi toplumuna dönüşüm sürecini hızlandırma vizyonuyla, 81 ilde 33.224 çalışanıyla hizmet vermektedir.

Türk Telekomünikasyon A.Ş., PSTN ve toptan genişbant hizmetlerini sunmakta olup, mobil operatör Avea İletişim Hizmetleri A.Ş., perakende internet hizmeti , IPTV, Uydu TV, Web TV, Mobile TV, Smart TV Hizmetleri sağlayıcısı TTNET A.Ş., Televizyon yayıncılığı ile isteğe bağlı yayıncılık (VOD) hizmetleri sağlayıcısı Net Ekran Şirketleri, yakınsama teknolojileri şirketi Argela Yazılım ve Bilişim Teknolojileri A.Ş., BT çözüm sağlayıcısı Innova Bilişim Çözümleri A.Ş., çevrimiçi eğitim yazılımları şirketi Sebit Eğitim ve Bilgi Teknolojileri A.Ş., çağrı merkezi şirketi AssisTT Rehberlik ve Müşteri Hizmetleri A.Ş., toptan veri ve kapasite servis sağlayıcısı Türk Telekom International ve iştiraklerinin yüzde 100’üne sahiptir.

Ege Maden İhracatçıları Birliği Marble Fuarı’nda ithalatçılarla doğaltaş ihracatçılarını buluşturdu

2017 yılı için yüzde 20 ihracat artış hedefleyen Türk Doğaltaş Sektörü, dünyanın büyük iki fuarından biri olan 23. Marble Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı’nda ithalatçılarla, ihracatçıları bir araya getirdi.

Ege Maden İhracatçıları Birliği, Türkiye Milli Katılım Organizasyonu’nu üstlendiği ve dünyanın en büyük doğaltaş fuarı kabul edilen Xiamen Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı’nda yaptığı kura çekimi ile tespit ettiği 55 ithalatçıyı Marble Fuarı sırasında hem İzmir’de ağırladı, hem de doğaltaş ihracatçılarıyla bir araya getirdi.

Xiamen Fuarı sırasında dünyanın dört bir tarafından tespit edilen 55 ithalatçıya ilave Hindistan, Çin, Avustralya, İtalya, İsrail, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri, Tunus, Azerbaycan ve Bulgaristan’dan ithalatçıları İzmir’de ağırladıklarını belirten Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Mevlüt Kaya, Marble Fuarı’nın ikinci günü ithalatçılarla, Türk doğaltaş ihracatçılarını ikili iş görüşmelerinde buluşturduklarını, Türkiye’nin 48 ilinden gelen yüzlerce çeşit ve desendeki Türk doğaltaşlarını alıcıların beğenisine sunduklarını kaydetti.

Marble Fuarı’nı Türk doğaltaş sektörünün bayramı olarak nitelendiren Kaya, “Bizim organizasyonumuz yanında İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZFAŞ Xiamen’den 200 ithalatçıyı İzmir’de ağırlıyor. Bizlerin organizasyonları dışında çok sayıda ülkeden ithalatçılar Marble Fuarı’na geldi. Bu sayede hem ihracat pazarlarımız çeşitlenecek, hem de ihracatımız artacak, 2017 yılı için ortaya koyduğumuz yüzde 20 ihracat artışını sağlayacağız” diye konuştu.

2017 ihracat hedefi 2 milyar doları aşmak

Türk doğaltaş sektörünün ihracatı 2016 yılında, 2015 yılına göre yüzde 5’lik azalışla 1 milyar 906 milyon dolardan, 1 milyar 805 milyon dolara geriledi. Doğaltaş sektörü, 2017 yılında gerilemeyi durdurup artışa geçmeyi hedefliyor. Xiamen Fuarı’ndaki başarılı ikili iş görüşmeleri ile umutlanan sektör, İzmir Marble Fuarı’nda da beklentilerinin karşılığını buldu. Hedef 2017 yılı sonunda Türkiye’ye 2 milyar doların üzerinde döviz kazandırmak.

Türkiye’nin doğaltaş ihracatında Çin 730 milyon dolarlık tutarla ilk sırada yer alırkan, Çin’i 288 milyon dolarlık ihracatla Amerika Birleşik Devletleri, 119 milyon dolarlık doğaltaş ihracatı ile Suudi Arabistan takip etti. Türk doğaltaş sektörü, 2016 yılında, 174 ülkeye ihracat gerçekleştirdi.

Marble Fuarı’nın İzmir kent ekonomisine katkısı 100 milyon doları aşıyor

Marble Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı, doğaltaş sektörünün ihracat bağlantılarına evsahipliği yaparken, İzmir’in kent ekonomisine de ciddi katkı sağlıyor. Fuar döneminde İzmir’deki oteller, restoranlar, araç kiralama, taksi, tercümanlık hizmetleri başta olmak üzere hizmet sektörlerinde Marble Bayramı yaşanıyor. İzmir Marble ve Teknolojileri Fuarı’nın İzmir ekonomisine katkısı 100 milyon doları aşıyor.

Türkiye Makina Sektöründen Dünya Çapında Anlaşma

Kendi sektöründe dünyanın en büyük fuarlarından Taipei International Machine Tool Show (TIMTOS) ile Takım Tezgahları Sanayici ve İşadamları Derneği (TİAD) arasında işbirliği anlaşması imzalandı. Bu kapsamda MAKTEK Avrasya ve TIMTOS karşılıklı birbirlerini destekleyecekler. TİAD Başkanı Hakan Aydoğdu yapılan işbirliği ile ilgili “Artık dünya çapında daha güçlüyüz. Şimdi TİAD bir üst kurum olan TAITRA ile muhattap olacak. Devlete bağlı üst bir kurum olan TAITRA ile artık bürokratik engelleri çok daha rahat aşabiliyor olacağız diye konuştu.

Türkiye makine sektörü dünyadaki konumunu hızla güçlendiriyor. Kendi sektöründe dünyanın en büyük fuarlarından Taipei International Machine Tool Show (TIMTOS), TİAD bünyesinde gerçekleştirilen MAKTEK Avrasya ile işbirliğine gitti. TİAD Başkanı Hakan Aydoğdu işbirliği ile ilgili “Daha önceleri fuarlarda Türk makina sektörü olarak yer alamıyorduk. Alsak bile en ücra köşeleri veriyorlardı. Şimdi Büyükelçiliğimizin de desteği ile bir sonraki TIMTOS fuarında Türkiye milli katılımda bulunacak. Yerli makina üreticilerimiz çok daha iyi konumda fuarda yer alacak. Kelimenin tam anlamıyla çıkartma yapacağız. Anlaşmanın getirdiği en büyük avantaj bence bu” diye konuştu.

DAHA GÜÇLÜ TEMSİL EDİLECEĞİZ

Türkiye-Tayvan arasındaki ticari partnerliği geliştirmek amacıyla gerçekleşen imza törenine TİAD Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Aydoğdu, TAMI Yönetim Kurulu Başkanı Yardımcısı David Chuang, TAITRA Yönetim Kurulu Başkanı Walter Yeh katıldı. Gerçekleşen anlaşma ile takım tezgahları ve makina sektörünün her iki ülkedeki ana fuarları olan MAKTEK Avrasya ve TIMTOS, üç kurumun imzasıyla partner olarak konumlandırıldı. Bu anlaşmaya göre her iki ülke, bu fuarlara katılım, ziyaret ve tanıtım anlamında birbirine destek olacak. Dernek temsilcilerinin gerçekleştirdiği konuşmalarda her ülkenin ticari ilişkilerini ve ortak stratejik sektörlerinin gelişimi adına anlamlı mesajlar verildi.

TİCARETİMİZ HIZLA ARTMALI

Tayvan Türk Ticaret Ofisi Temsilcisi İsmet Erikan yaptığı konuşmada, 2017 yılının ilk iki ayında Türkiye’nin Tayvan’dan ithalatının yüzde 4 arttığını ama daha önemlisi ihracatında da yüzde 20 artış yaşandığını ifade etti. Bugüne kadar Türkiye’nin Tayvan ile ithalat ağırlıklı çalıştığını ancak bugünden sonra ihracata ağırlık vermemiz gerektiğini ve Türkiye makina imalatçılarının buna hazır olduğunu belirtti. Coğrafi uzaklık ve aktarmalı uçuşlar sebebiyle ticari zorlukların Türk Hava Yolları ile yapılan çalışmalar sonucunda sağlanan direkt uçuşlarla ortadan kalktığını; havaalanında vize alım kolaylığı ve vize ücretinin kaldırılması ile Türk işadamlarının Tayvan’la ticaret yapmamak için bahanesinin kalmadığını belirtti.

“Çeyrek asırdan bu yana sektörün sorunlarını çözmek ve sektörümüzü büyütmek adına var gücümüzle çalışıyoruz”

Türkiye’de reklamın önemini, etkinliğini, verimliliğini, bilincini anlatmak ve artırmak, reklamla ilgili tüm süreçlerde reklamverenlerin haklarını korumak amacıyla 1992 yılında kurulan Reklamverenler Derneği (RVD), bu yıl 25’inci yılını kutluyor. RVD Başkanı Ahmet Pura, Derneğin 25’inci kuruluş yılına yönelik yaptığı açıklamada RVD’nin geçmişi, geleceği ve hedefleri hakkında önemli bilgiler verdi. Türkiye’deki reklam sektörünün her yıl büyüme kaydettiğini belirten Pura “Reklamverenler Derneği olarak kurulduğumuz ilk günden bu yana sektörün sağlıklı işleyişine ve gelişimine öncülük ediyoruz. Bu doğrultuda sektörün paydaşlarını bir araya getirerek, sorunları çözüme ulaştırmayı ve reklamverenleri sektörel gelişmelerden haberdar etmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.

ŞEFFAF ORTAM SEKTÖRÜ BÜYÜTECEK

RVD Başkanı Ahmet Pura, reklam sektörünün hem markalar hem de Türkiye ekonomisi açısından büyük önem arz ettiğini belirterek “Sektörün istediğimiz güce sahip olması için ölçümlemeler önemli bir etken. Son 6 yılda TV, dijital, radyo ve açık havanın bu konuda mükemmel bir şekilde örgütlendiğini ve başarılı sonuçlar aldığını görüyoruz. Ayrıca yerel yayıncılara, yerel reklam ajanslarına ve yerel üreticilere de marka olma ile reklam yapma yönünde cesaret sağlanması gerektiğini düşünüyoruz. Reklamı yayınlayan ve reklamı üreten reklam ajanslarının, reklamverene güvenilir ve şeffaf bir ortam oluşturmalarının, sektörümüzün daha da büyümesi için vazgeçilmez bir unsur olduğuna inanıyoruz” açıklamasını yaptı.

25 YILIN KİTABI YAZILIYOR

RVD’nin 25’inci yıla özel bir kitap hazırlığında olduğunu da ifade eden Pura, şu açıklamalarda bulundu: “Sorumlu Reklamcılığa Adanan 25 Yıl” başlıklı kitabımızın hazırlıklarını sürdürüyoruz. Derneğimizin ve sektörümüzün 25 yıllık arşivini oluşturmak üzere, öncelikle RVD’de bugüne kadar görev almış başkanlarımız ile röportajlar yaptık. Sektör paydaşlarımızdan görüşler aldık, çeşitli arşiv taramaları yaptık. Kitabımızı Mayıs ayında paydaşlarımızla ve üyelerimizle paylaşacağız.”

GENÇLERİN ÖNÜ, M.E TALKS İLE AÇILIYOR

RVD’nin Eğitim Yürütme Kurulu’nun çeşitli etkinliklere ev sahipliği yaptığını da söyleyen Pura “Bu yıl sektörde ve dünyada yaşanan değişime uyum adına, ayrıca reklam sektöründe çalışmaya yeni başlamış meslektaşlarımızın gelişimine de katkı sağlamak amacıyla bir eğitim programı kurguladık. Geçtiğimiz senelerden farklı olarak ve geleneksel eğitimlere nazaran yeni neslin ihtiyaçlarına daha uygun olduğunu düşündüğümüz pazarlama paylaşım platformu olan M.E. Talks’u Şubat ayında hayata geçirdik. M.E. Talks’ta pazarlama ve iletişim dünyasının önde gelen isimleri deneyimlerini, hatalarından çıkardıkları dersleri ve başarı hikayelerini tüm samimiyetleriyle paylaşıyor ve henüz yolun başındaki gençlere yol göstermeye çalışıyorlar” diye konuştu.

Hilton Türkiye; Avrupa; Orta Doğu ve Afrika bölgelerinin en iyi ekibi oldu

Hilton’un her yıl en iyileri seçtiği, Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Başkanları‘nın Özel Ödülü, 2016 yılında, Türkiye yönetim ekibinden, Hilton Worldwide Üst Sınıf Oteller Türkiye Bölge Müdürü Armin Zerunyan ve Hilton Worldwide Orta Sınıf Oteller Türkiye Bölge Müdürü Ruhsar Eryöner’in oldu. Dünyanın en misafirperver şirketi olma yolunda yaptıkları çalışmalar, liderlikleri ve içerisinde bulundukları topluma yaptıkları katkılar için ödüllere aday olan tüm genel müdürlere teşekkür eden Hilton, uzun ve zorlu bir eleme sürecinin ardından birincileri seçtiklerinin altını çizdi.

33 yıllık Hilton kariyerinde 6 farklı ülkede görev alan Armin Zerunyan, 2011 yılının Ocak ayından bu yana Hilton Worldwide Üst Sınıf Oteller Türkiye Bölge Müdürü görevinde bulunuyor. Zerunyan, Hilton Worldwide‘daki görevinin yanında Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği TUROB’un ve Amerikan-Türk Konseyi’nin Yönetim Kurulu Üyesi durumunda. 25 yıllık Hilton deneyimine sahip olan Ruhsar Eryöner ise Ekim 2015’ten bu yana Hilton Worldwide Orta Sınıf Oteller Türkiye Bölge Müdürü görevine devam ediyor.