TAV’ın 15. havalimanı Yanbu oldu

TAV Havalimanları Suudi Arabistan Yanbu Prens Abdul Mohsin Bin Abdulaziz Uluslararası Havalimanı’nın 30 yıllık işletme hakkını kazandı. TAV yeni terminali yapacak ve havalimanını 30 yıl boyunca işletecek.

Havalimanı işletmeciliğinde Türkiye’nin dünyadaki önde gelen markası TAV Havalimanları, ortağı Al Rajhi Grubu’yla birlikte Suudi Arabistan’ın Yanbu şehrinde bulunan havalimanının geliştirilmesi ve işletmesi için Suudi Arabistan Sivil Havacılık İdaresi’yle (GACA) anlaşmaya vardı. TAV, Yanbu Prens Abdul Mohsin Bin Abdulaziz Uluslararası Havalimanı’nın yeni terminalini yapacak ve havalimanını 30 sene süreyle işletecek. Kızıldeniz kıyısında bulunan önemli bir endüstri ve liman şehri olan Yanbu, Medine’nin ardından TAV’ın Suudi Arabistan’da işletmesini üstlendiği ikinci havalimanı oldu.

 

TAV Havalimanları İcra Kurulu Başkanı Sani Şener “TAV olarak havalimanı yapımı ve işletmeciliğinde sahip olduğumuz bilgi birikimiyle bu alanda tüm dünyada tercih edilen bir marka haline geldik. Dünyanın en rekabetçi coğrafyası haline gelen Körfez Bölgesi’nde altı ülkenin başkent havalimanında imzamız bulunuyor. Suudi Arabistan’ın ilk havalimanı özelleştirmesi olan Medine Havalimanı projesinde gösterdiğimiz başarı bu ülkede yeni fırsatlara kapı açtı. Suudi Arabistan Sivil Havacılık İdaresi’yle ülkenin batısında yer alan Yanbu Havalimanı’nın geliştirilmesi ve işletmesi için anlaşmaya varmaktan dolayı mutluluk duyuyoruz. Yanbu, petrol rafinelerine ve ülkenin ikinci en yoğun limanına ev sahipliği yapan önemli bir endüstriyel merkez. Aynı zamanda Kızıldeniz kıyısında özellikle su altı zenginlikleriyle ciddi bir turizm potansiyeline sahip bulunuyor. Medine ve Mekke’ye olan yakınlığı nedeniyle Hac ve Umre trafiği açısından da öneme sahip. İyi bir ülke temsilciği yapmak ve Yanbu Havalimanı’nın potansiyelini tam olarak gerçekleştirmek için çalışacağız” dedi.

 

2017’de toplam 1,2 milyon yolcuya hizmet vermesi beklenen Yanbu Havalimanı, TAV’ın yapacağı yeni terminalle birlikte projenin ilk fazında yıllık yaklaşık üç milyon yolcu kapasitesine ulaşacak.

 

TAV Suudi Arabistan’da 2012’den bu yana Medine Havalimanı’nın işletmesini yürütüyor. Ayrıca hizmet şirketleriyle Cidde, Riyad ve Dammam havalimanlarında da faaliyet gösteriyor.

Yeni konutlarda 1+1 daireler yükselişte!

İşte REIDIN-GYODER Yeni Konut Fiyat Endeksi 2017 Şubat Ayı sonuçları…

Şubat ayında bir önceki aya göre yüzde 0.46, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2.79 ve endeksin başlangıç dönemi olan 2010 yılı Ocak ayına göre ise yüzde 73.30 oranında artış gerçekleşti.

 

İstanbul Anadolu Yakası’nda yer alan markalı konut projelerinde yüzde 0.61 oranında, İstanbul Avrupa Yakası’ndaki markalı konut projelerinde yüzde 0.06 oranında artış oldu. Endeksin başlangıç dönemine göre ise İstanbul Anadolu Yakası’ndaki projeler, Avrupa Yakası’na kıyasla 9.5 puan fazla artış gösterdi.

 

Yeni konutlarda 1+1 daireler arttı

• Konut tiplerine göre yeni konut projelerinde 1+1’ler yüzde 0.57, 2+1’ler yüzde 0.40, 3+1’ler yüzde 0.40 ve 4+1 daireler yüzde 0.07 oranında arttı.

 

• Konut büyüklüğüne göre ise 51-75 metrekare büyüklüğe sahip konutlarda yüzde 0.53, 76-100 metrekare büyüklüğe sahip konutlarda yüzde 0.66, 101-125 metrekare büyüklüğe sahip konutlarda yüzde 0.34, 126-150 metrekare büyüklüğe sahip konutlarda yüzde 0.35, 151 metrekare ve daha büyük alana sahip konutlarda ise yüzde 0.07 oranında artış yaşandı.


Yeni konut projelerinde Şubat ayı stok erime hızı

• Şubat ayı stok erime hızı rakamları değerlendirildiğinde adet bazlı yüzde 6.5 oranında, metrekare bazlı ise yüzde 5.7 oranında stoklarda erime gözlemlendi.

 

• Buna göre, 2017 Şubat ayında genel olarak düşük metrekareli konutların satıldığı söylenebilir.

• Ayrıca, Şubat ayında satışı gerçekleştirilen konutların yüzde 23’ü bitmiş, yüzde 77’si ise bitmemiş konut stoklarından oluştu.

 

Yeni konut satışında yabancıların payı yüzde 4

• Şubat ayında markalı konut projeleri kapsamında gerçekleştirilen satışların yüzde 4’lük (son 6 aylık ortalama %10) kısmı yabancı yatırımcılara yapıldı.

• Yabancıların tercih noktasında ağırlıklı olarak 1+1 özellikteki konutların öne çıktığı gözlemlendi.

 

Markalı konut alımının yüzde 48’i banka kredisiyle…

Markalı projelerden konut satın alan müşterilerin peşinat, senet ve banka kredisi kullanım oranları incelendiğinde, Şubat ayında peşinat kullanım oranı yüzde 29, banka kredisi kullanım oranı yüzde 48 ve senet kullanım oranı yüzde 24 olarak gerçekleşti.

 

Kaynak: www.zingat.com

Konut ve işyeri tapu harcında indirim!

Tapu işlemleri üzerinden binde 20 oranında alınan tapu harcı, konut ve işyerleri için 30 Eylül’e kadar binde 15 olarak uygulanacak. Konuya ilişkin Bakanlar Kurulu kararı, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Buna göre, bankalar ve finansman şirketleri dışında, Türkiye’de yerleşik kişilerin yurt dışından sağladıkları Türk lirası kredilerde (fiduciary işlemler hariç) Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu kesintisi oranı, ortalama vadesi bir yıla kadar olanlarda yüzde 1, bir yıl ve üzeri olanlarda yüzde 0 olarak belirlendi.

İndirimde son tarih 30 Eylül!
Kat karşılığı veya hasılat paylaşımı inşaat sözleşmeleri ve bu sözleşmeler kapsamında yapı müteahhitleri ile alt yükleniciler arasında düzenlenen inşaat taahhüt sözleşmeleri, kat karşılığı veya hasılat paylaşımı inşaat işlerine ilişkin danışmanlık hizmet sözleşmeleri ile yapı denetimi hizmet sözleşmelerine ait damga vergisi oranı sıfır olarak uygulanacak. Gayrimenkullerin ivaz karşılığında veya ölünceye kadar bakma akdine dayanarak yahut trampa hükümlerine göre devir ve iktisabında gayrimenkulün beyan edilen devir ve iktisap bedelinden az olmamak üzere emlak vergisi değeri üzerinden devir eden ve devir alan için ayrı ayrı binde 20 olarak alınan tapu harcı, konut ve iş yerlerinde 30 Eylül 2017 tarihine kadar binde 15 oranında tahsil edilecek.

Kaynak:AA

5 yılda 2,2 milyon kişi konut kredisi kullandı!

Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi, konut kredilerinin verilerini paylaştı.TBB’nin banka ve finansal kuruluşlardan topladığı kredi bilgileri kullanılarak hazırlanan çalışma, konut kredisi miktarı ve kullanan kişi sayısının istikrarlı bir şekilde arttığını gösteriyor. Çalışmaya ilişkin değerlendirmede bulunan Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aydın, konut kredilerinin diğer bireysel kredi türlerine göre daha hızlı arttığına dikkat çekerek, 2016 döneminde bu kredilerin milli gelire oranının 2 puan artarak yüzde 7 seviyesine çıktığını söyledi.

TBB Başkanı Aydın, “2016 sonu itibarıyla konut kredisi kullanan kişi sayısı 2 milyonu aştı. En çok tercih edilen kredi dilimlerinin 100 bin ilâ 150 bin TL arasında, en çok tercih edilen vadenin ise 8 yıl olduğunu görüyoruz. Konut kredisini en fazla kullanan yaş aralığı ise 31-41 arası” dedi. İşte Türkiye’nin 2016 konut kredisi karnesi…

 

  • Son üç yılda artış yüzde 14

Konut kredileri 2011-2016 döneminde yıllık ortalama yüzde 21 artarak 168 milyar TL oldu. Son üç yıla göre yıllık bazda artışlar yüzde 14 seviyesinde gerçekleşti. Yıllık bazda ortalama reel büyüme ise yüzde 12 düzeyinde oldu.

 

  • Konut kredilerinin bireysel krediler içindeki payı arttı

Konut kredilerinin, toplam kredilere oranı yüzde 9 olup yaklaşık aynı kaldı. Öte yandan, konut kredilerinin bireysel krediler içindeki payı 7 puan artarak yüzde 39’a yükseldi. Konut kredilerinin gayri safi yurtiçi hasılaya oranı yüzde 5’ten yüzde 7’ye yükseldi. Bu oranın AB ülkeleri ortalaması 2014 yılında yüzde 43 düzeyinde.

 

  • Konut kredisi kullanan (stok) kişi sayısı 2 milyonu geçti

Konut kredisi olan kişi sayısı, stok olarak, 2011-2016 döneminde yüzde 69 artarak 1,3 milyondan 2,2 milyona ulaştı. Aynı dönemde ortalama kredi miktarı 57 bin TL’den 75 bin TL’ye yükseldi.

Konut Kredisi Kullanan (stok) Kişi Sayısı ve  Kişi Başına Düşen Ortalama Miktar

 

  • Konut kredilerinde ortalama vade 90 ay oldu

Kişi başına kullanılan konut kredisi miktarı ortalama 81 bin TL’den 126 bin TL’ye ulaştı. Kullandırılan konut kredilerinin ortalama vadesi ise 90 ay oldu. 2016 yılında, konut kredisi kullanan kişi sayısı 2015 yılına göre yüzde 1 artarak, 491 bin kişiye ulaştı. Kişi başına düşen ortalama kullandırım miktarı ise 2016 yılında yüzde 11 artarak 126 bin TL düzeyinde gerçekleşti.

 

 

  • Konut kredisinde ortalama kullanım miktarı 100-150 bin TL

Konut kredilerinin miktar aralıklarına göre yoğunlaşması 75-100 bin TL ile 100-150 bin TL aralıklarında oldu. 2016 yılında 150 bin TL üzeri kredi kullanan kişi sayısı artmıştır. Bu aralıkta, 2015 yılında 71 bin kişi 2016 yılında ise 93 bin kişi konut kredisi kullandı. 2015 yılında konut kredisi kullanımında 50-75 bin TL, 75-100 bin TL ve 100-150 bin TL aralıklarında konut kredisi kullanan kişilerin yoğunluklarının eşit düzeyde olduğu görüldü. 2016 yılında ise 100-150 bin TL ve 150 bin TL üzeri konut kredisi kullanımında yoğunlaşma arttı.

 

En çok konut kredisini  31-41 yaş aralığı kullandı

2016 yılında konut kredisi kullananlardan 26-30 yaş aralığında olanların sayısı 69 bin kişi, 31-35 yaş aralığında olanların sayısı 87 bin kişi, 36-41 yaş aralığında olanların sayısı 94 bin kişi. 2011 yılında ise konut kredi kullananlardan, 26-30 yaş aralığında olanların sayısı 66 bin kişi, 31-35 yaş aralığında olanların sayısı 89 bin kişi, 36-41 yaş aralğında olanların sayısı 91 bin kişiydi.

Kaynak: www.zingat.com

İstanbul’daki metro projeleri konut fiyatlarını artırdı!

İstanbul’da artan nüfus ve yoğunlaşan trafik sebebiyle ulaşımda alternatif çözümler aranıyor. Bu sebeple son yıllarda üst üste yeni metro projeleri hayata geçiriliyor. Metro projeleri, bir yandan ulaşıma nefes aldırırken bir yandan da bulundukları bölgelerdeki konut fiyatlarında da artışlara sebep oluyor. İstanbul’un en dikkat çeken metro hatlarını ve bulundukları bölgedeki konut fiyatlarını REIDIN ve Zingat.com verilerine göre ele aldık. İşte 2017 ila 2019 yılları arasında İstanbul’da hayata geçecek olan metro hatları ve konut fiyatlarına etkisi…

 

 

• Kartal-Tavşantepe (Pendik) metro hattı

KadıköyKartal metrosunun bir uzantısı olarak hayata geçirilen Kartal-Tavşantepe (Pendik) metro projesi 2016 yılında hizmete açıldı. Pendik-Kadıköy arasındaki mesafeyi 35 dakikaya indiren metro hattının Sabiha Gökçen Havaalanı’na kadar uzaması bekleniyor. Bu durum Kartal ve Pendik bölgelerini gayrimenkul yatırımcıları için cazip bir hâle getiriyor. REIDIN verilerine göre 2012 ila 2017 yılları arasında Kartal’da konut fiyatları yüzde 122; Pendik’te ise yüzde 151 arttı.

*Kartal ortalama konut satış fiyatı: 299.772 TL
**Geri dönüş süresi: 18 yıl

Pendik ortalama konut satış fiyatı: 256.186 TL
Geri dönüş süresi: 18 yıl

Kartal-Tavşantepe (Pendik) metro hattı durakları: Kadıköy, Ayrılık Çeşmesi, Acıbadem, Ünalan, Göztepe, Yenisahra, Kozyatağı, Bostancı, Küçükyalı, Maltepe, Huzurevi, Gülsuyu, Esenkent, Hastane/Adliye, Soğanlık, Kartal, Yakacık, Pendik, Tavşantepe/Kaynarca


 

 

  • Mecidiyeköy-Mahmutbey metro hattı

Kabataş-Mahmutbey metro hattının birinci etabı olan MecidiyeköyMahmutbey metrosu 2018 yılında açılacak. Bu projede ikinci etap; Mecidiyeköy-Beşiktaş-Kabataş Metrosu, üçüncü etap ise Mahmutbey-Bahçeşehir metrosu olacak. Metro hizmete alındığında Mahmutbey-Mecidiyeköy arası 26 dakikaya inecek. 2012 ila 2017 yılları arasında Mecidiyeköy’de konut fiyatları yüzde 55 artarken, Mahmutbey’de ise 2014-2017 yılları arasında fiyatlar yüzde 36 arttı.

Mecidiyeköy ortalama konut satış fiyatı: 341.112 TL
Geri dönüş süresi: 15 yıl

Mahmutbey ortalama konut satış fiyatı: 344.333 TL
Geri dönüş süresi: 14 yıl

Mecidiyeköy-Mahmutbey metro hattı durakları: Mecidiyeköy-Mahmutbey Metrosu İstasyonlar: Mecidiyeköy, Çağlayan, Kağıthane, Nurtepe, Alibeyköy, Yeşilpınar,Veysel Karani, Akşemsettin, Kazım Karabekir, Yenimahalle, Karadeniz Mahallesi, Giyimkent-Tekstilkent, Yüzyıl Mahallesi, Göztepe ve Mahmutbey.

 


• Bakırköy İDO-Bağcılar Kirazlı metro hattı

Bakırköy İDO-Kirazlı metro hattı 2018’de açılacak. Bakırköy’den Bağcılar’a bağlı olan Kirazlı’ya yolculuğu 10 dakikaya indirecek olan metro hattı bu bölgelerdeki konut fiyatlarını etkiledi. 2012-2017 yılları arasında Bakırköy’de konut fiyatları yüzde 135 artarken; Kirazlı’da konut fiyatları 125 arttı.

Bakırköy ortalama konut satış fiyatı: 784.561 TL
Geri dönüş süresi: 28 yıl

Kirazlı ortalama konut satış fiyatı: 280.184 TL
Geri dönüş süresi: 23 yıl

Bakırköy İDO-Bağcılar Kirazlı metro hattı durakları: Kirazlı- Bakırköy (İDO) metro hattı Kirazlı, Molla Gürani, Yıldıztepe, İlkyuva, Haznedar, İncirli, Zuhuratbaba, Özgürlük Meydanı ve Bakırköy (İDO) İskelesi.


 

  • Bakırköy-Büyükçekmece TÜYAP metro hattı

BakırköyBüyükçekmece TÜYAP arasına, 25 kilometrelik, 18 istasyonlu yeni metro hattıyla birlikte İncirli-TÜYAP arasındaki yolculuk 37.5 dakikaya inecek. Metro hattının konut fiyatlarına baktığımızda ise 2012-2017 yılları arasında Bakırköy’de konut fiyatları yüzde 135 artarken; Büyükçekmece’de fiyatlar yüzde 152 arttı.

Bakırköy ortalama konut satış fiyatı: 784.561 TL
Geri dönüş süresi: 28 yıl

Büyükçekmece ortalama konut satış fiyatı: 261.909 TL
Geri dönüş süresi: 21 yıl

 Bakırköy-Büyükçekmece TÜYAP metro hattı durakları: Bakırköy-Büyükçekmece Tüyap metro hattı istasyonları: Sera, Kocasinan, Zafer, Çobançeşme, Sefaköy, Cennet, Küçükçekmece, Avcılar Park, Reşitpaşa, Avcılar, Cihangir, Ambarlı, Haramidere, Yakuplu, Beylikdüzü/Esenyurt, Beylikdüzü Toplu Konutlar, Büyükçekmece TÜYAP.


 

• Üsküdar – Sancaktepe metro hattı

ÜsküdarÜmraniyeÇekmeköySancaktepe metro hattının hizmete girmesiyle birlikte Üsküdar-Sancaktepe arasında yolculuk süresi 24 dakikaya inecek. 20 kilometrelik hatta 16 istasyon bulunurken, 2 bin 750 metresi tünelden oluşacak. Metro hattı konut fiyatlarının da etkiledi. 2012 ila 2017 yılları arasında Üsküdar’da konut fiyatları yüzde 155; Sancaktepe’de ise yüzde 98 arttı.

Üsküdar ortalama konut satış fiyatı: 419.038 TL
Geri dönüş süresi: 20 yıl

Sancaktepe ortalama konut satış fiyatı: 220.038 TL
Geri dönüş süresi: 18 yıl

Üsküdar – Sancaktepe metro hattı durakları: Üsküdar – Fıstıkağacı – Bağlarbaşı – Altunizade – Kısıklı – Bulgurlu – Ümraniye – Çarşı – Yamanevler – Çakmak – Ihlamurkuyu – Altınşehir – İmam Hatip Lisesi – Dudullu – Necip Fazıl – Çekmeköy/Sancaktepe

 

Kaynak: www.zingat.com

​Hilton’dan bir sonraki seyahatinizi kolaylaştıracak beş altın öneri

Dünyanın lider otel zincirlerinden Hilton, bahar ve yaz sezonunda yapacağınız seyahatlerinizi kolaylaştırmak için beş özel öneri hazırladı

Otel seçimi, hazırlanma stresi, bitmek tükenmek bilmeyen kuyruklar, uzun transfer süreleri… Yıl boyu iple çektiğimiz seyahatler, bu ve benzeri ayrıntılar nedeniyle zorlu süreçlere dönüşebiliyor. Ancak hepsinin bir çözümü var. Dünyanın lider otel zincirlerinden Hilton’un beş altın önerisi, yaklaşan bahar ve yaz sezonunda yapacağınız seyahatleri daha keyifli ve zahmetsiz hale getirmeyi hedefliyor.

Bavul toplama stresinden kurtulun

Seyahatin en stresli yanlarından biri bavul toplamak! Eğer siz de giysilerinizi bavula sığdırmakta zorlanıyorsanız, vakum torbalarını kullanmanızı öneririz. Önce giysilerinizi yerleştirin, ardından da torbaların havasını alın. Bavulunuzda ne kadar çok yer açılacağına şaşıracaksınız. Torba bulamazsanız, giysilerinizi bavula rulo şeklinde yerleştirmek de size yer kazandıracaktır.

İşlerinizi sıra beklemeden halledin

Bilimsel araştırmalar, dünya genelinde sağ elini kullananların çoğunlukta olduğunu ve bununla bağlantılı olarak insanların sağ taraftaki bankoların önünde sıraya girmeyi tercih ettiğini gösteriyor. Başka bir deyişle güvenlik ve pasaport kontrolü için sol taraftaki bankoları tercih ederseniz, işlemlerinizi daha hızlı tamamlayabilirsiniz. Check-in kuyruğu içinse farklı bir önerimiz var: Eğer biletiniz Economy Class ise kuyruğa Business Class ve First Class kontuarlarına en yakın noktadan girin. Çünkü az sayıda yolcuya hizmet veren bu kontuarlardaki görevliler, kendi işlerini tamamladıktan sonra arkadaşlarına yardımcı olmak için diğer yolcuları da check-in’e davet edebiliyor.

Ağız tadıyla yemek yiyin

Kalabalık restoranlar, sağlıksız fast-food seçenekleri, yüksek fiyatlar… Havalimanında karın doyurmak çoğu zaman can sıkıcı bir deneyim olabiliyor. Ama başka seçenekler de var. Örneğin Londra’da uçağınızı beklerken araba ile birkaç dakika içinde Hilton Garden Inn London Heathrow Airport’a ulaşabilir ve 24 saat boyunca hizmet veren Pavilion Pantry atıştırmalıkları ve lezzetli içecekleri tadabilirsiniz. Eğer akşam için başka planınız yoksa otelin a la carte restoranı Garden Grille’de kendinize bir akşam yemeği hediye edebilirsiniz.

Çocuğunuza özen gösterecek bir otel seçin

Eğer çocuklarınızla birlikte seyahat ediyorsanız, konaklayacağınız otelin onlar için uygun olup olmadığını önceden kontrol etmenizi öneririz. Çünkü otelinizin oyun alanlarına, bir kreşe ve çocuklara uygun yiyecekler sunan restoranlara ev sahipliği yapması hem sizin hem de çocuğunuzun hayatını kolaylaştıracaktır. Hilton’un çocuklar için sunduğu ücretsiz konaklama ve yemek tekliflerinden faydalanmanız ise bütçenizi rahatlatacaktır.

Doğru tercihi yapın, havalimanına birkaç dakikada ulaşın

Kısa süreli bir seyahate çıkacaksanız son yıllarda çehresi tümüyle değişen havalimanı otellerine bir şans vermenizi öneririz. Çünkü bu oteller, özel tasarımları, konforlu odaları, üst düzey restoranları ve spa imkanlarıyla her geçen gün daha çok yolcu tarafından tercih ediliyor. Örneğin Hilton Munich Airport, ev sahipliği yaptığı Fit & Fly Spa’da sunduğu özel anti-stress masajı, buhar banyoları ve ısıtmalı havuzuyla yola çıkmadan önce tümüyle rahatlamanızı sağlıyor. Hilton Frankfurt Airport ise lüks yatakları ve ses geçirmez odaları ile yolculuk öncesi deliksiz bir uyku çekmenize imkan sağlıyor. Tabii saatler öncesinden yola çıkma derdinden kurtulup, birkaç dakika içerisinde dönüş uçağınızın kalkacağı havalimanına ulaşma avantajını da es geçmemeli. Hilton’un dünyanın dört bir yanındaki havalimanı otellerinde en iyi fiyatlarla konaklamak için www.hilton.comadresini ziyaret edebilirsiniz.

Enerji Doğu’dan yükselecek

Dünya enerji piyasaları bugüne kadar görülmemiş köklü bir geçişle karşı karşıya. KPMG EMA Küresel Enerji Enstitüsü Başkanı Michael Salcher, yeni enerji dünyasının kırmızı çizgilerini anlattı: Yenilenebilir enerjinin durdurulamayacağı bir düzene yol alıyoruz. Asya büyüyen talebiyle yeni dönemin en önemli oyuncusu olacak. Küresel fiyatlamadan enerji arzı güvenliğine, CO2 oranlarının düşürülmesinden iklim korumaya birçok alanda rol üstlenecek. Türkiye bu denklemde dev yatırım projeleri ile benzersiz bir konuma gelecek

KPMG Türkiye’nin üç ayda bir yayımlanan dergisi Gündem’de, KPMG Türkiye Enerji Sektör Lideri Onur Okutur’un sorularını yanıtlayan Michael Salcher, enerji politikaları, yeşil enerji, inovasyon ve müşteri davranışlarının küresel enerji piyasalarında yaşanan değişime yön verdiğini söyledi. KPMG EMA Küresel Enerji Enstitüsü Başkanı Salcher, değişimin kodlarını şöyle sıraladı:

  • Yenilenebilir enerji büyük bir yükselişte. Enerji üretiminde büyük bir değişimin yaşandığı dünyada yenilenebilir enerji artık durdurulamayacak. Yoğun enerji kullanan ülkelerin, makul fiyatlar, arz güvenliği ve yeşil enerji arasında doğru dengeyi kurabilmeleri gerekiyor. Bu hiç kolay değil ve birbirinden farklı ulusal trendler görüyoruz.
  • Şu anda piyasada yenilenebilir enerji için büyük miktarlı sübvansiyonlara ihtiyaç olduğu görülüyor. Yakın bir gelecekte, rüzgar ve güneş enerjisinin sadece belli pazarlardaki enerji sistemlerine entegre edileceğini ve tarife mekanizmalarında artık desteklenmeyeceğini göreceğiz. Getiriler normalleşecek ve piyasa dinamiklerinin yine kendi başına gelişmesi gerekecek. Bu durum ise bu tür yatırımların cazibesini finansman açısından azaltacak.
  • Şirketler kendi enerjisini üretecek
  • Dijitalleşme ve inovasyon enerji dünyasını değiştirecekse de bu değişim beklendiği kadar hızlı gerçekleşmeyecek. Pek çok enerji şirketi, müşteri talebini kurumsal stratejilerinin merkezine koyuyor. 5 yıl içerisinde, enerji şirketlerinin pek çok müşterisi profesyonel müşterilerden oluşacak ve bu şirketler kendi enerjilerini üretmek için teknolojik fırsatlardan faydalanacak.
  • Arzın yarısını Asya talep edecek
  • ABD’deki başkanlık değişiminin, enerji piyasaları üzerindeki etkisini izleyeceğiz. ABD nükleer fosil yakıtları yoğun kullanmaya devam edecek ve yenilenebilir enerjinin gelecekte ne rol oynayacağını zaman gösterecek.
  • Avrupa yeşil enerji sistemine doğru hızla ilerlese de hemen her ülke birbirinden farklı enerji girişimlerinde bulunuyor. Diğer taraftan Avrupa Birliği, her ülkede farklı uygulanan enerji politikası mevzuat ve yönetmeliklerine uyum kazandırmaya çalışıyor.
  • Asya ise yoğun bir altyapı ve enerji talebiyle karşı karşıya. 2035 yılına kadar, küresel enerji arzının yarıdan fazlasını Asya ülkeleri talep edecek. Asya, küresel yakıt fiyatlarının, genel enerji fiyatlarının ve enerji arzı güvenliğinin yanı sıra çevre kirliliği, CO2 verimliliği ve iklim koruma girişimlerinde de önemli bir rol oynayacak.
  • İklim değişikliği yavaşlayabilir
  • Paris Anlaşması, iklim değişikliğiyle mücadele etmek için önemli bir değişim gerekeceğini gösteriyor. Anlaşma dünyada ilk kez zararlı emisyonların en aza indirilmesine yönelik bir yol haritası çiziyor, bu da tüm dünyada kömür, petrol ve gaz gibi fosil teknolojilerden çıkılması anlamına geliyor.
  • Biyokütle ile karbon yakalama
  • Genel olarak baktığımızda, yenilenebilir enerji konusunda pek çok gelişme ve yeniliğin olduğunu görüyoruz. Biyoenerji, biyoyakıtlar, jeotermal teknolojileri, ısı pompaları, hidrojen, termik hareketlerden elektrik üretimi, atıklardan enerji üretimi ve benzer teknolojiler bunlardan sadece birkaçı.
  • Tüm değer zincirinde, enerji verimliliği tedbirleri, enerji talebinin azaltılmasında vazgeçilmez bir ihtiyaç haline gelecek. Rüzgar ve güneş enerjisinin yanı sıra, her ne kadar iklim üzerinde doğrudan etkisi olan teknolojiler olmasa da biyokütle ile karbon yakalama ve depolama da bunda önemli bir rol oynayacak.
  • Fosil yakıtlar 20 yıl daha önemini koruyacak
  • Bölgeler bakımından farklı hızlarla da olsa küresel enerji dönüşümü devam ediyor. Avrupa bunda başı çekiyor, Almanya veya İskandinav ülkeleri ön sıralarda yer alıyor. Ancak yenilenebilir enerjilere yönelik seçenekler henüz dalgalı ve dengesiz, enerji altyapısı ile süper depolama sistemleri gibi teknolojiler ise yeterince gelişip yaygınlaşmadığı sürece, kömür, petrol, doğal gaz, elektrik üretimi, ısıtma ve ulaştırma için başlıca yakıtlar olmayı sürdürecek. Mesela Almanya’da nükleerden çıkış şu anda kömür santrallerinde elektrik üretimiyle telafi ediliyor.
  • Tüm tahminler, tüm teknolojiler başarıyla uygulansa bile dengeleyici ve yedek yakıt teknolojilerine yine de büyük ihtiyaç duyulacağını gösteriyor. Önümüzdeki 20 yıl ve sonrasında fosil teknolojileri yine enerji sisteminin bir parçası olacaksa da bazı ülkelerde bunların kullanım alanı önemli ölçüde daralacak. Yatırımcılar ve üreticiler her ülkedeki enerji politikalarını ve enerji talebi beklentilerini dikkatle analiz etmek zorunda.
  • Türkiye benzersiz bir konuma geliyor
  • Türkiye büyüyen bir ekonomi ve iç talebi karşılamak için doğal gaz ithalatına daha fazla ihtiyaç duyacak. Türk Akımı ve TANAP gibi yatırım projeleri, Türkiye’nin bu tür bir iç talebinin uzun süre karşılanmasına katkıda bulunabilir. Türkiye Rusya’nın, Almanya’dan sonra ikinci büyük doğal gaz ithalatçısı. Bu iki iletim projesi sayesinde Türkiye Avrupa’ya yönelik enerji arzında benzersiz bir konuma gelecek ve Karadeniz üzerinden gaz tedarikine önemli bir alternatif oluşturabilecek. Gazın AB ülkelerine de tedarik edilmesi halinde, Türkiye, Türk Akımı ve TANAP projeleri sayesinde AB için lider bir gaz ve enerji ticareti merkezi haline gelebilir. Türkiye gazın Avrupa’ya güvenli bir şekilde tedarik edilmesine katkıda bulunuyor. Türkiye, hem ithalatçı bir ülke hem de bir geçiş ülkesi olarak oldukça önemli bir rol oynayacak.
  • Güneş ve rüzgara yatırım dalgası
  • Türkiye’de önümüzdeki 10 yılda rüzgar ve güneş santrallerine yönelik bir yatırım dalgası yaşanması bekleniyor. Türkiye’nin, maksimum potansiyelini açığa çıkarabilmek için buna uygun bir altyapıya ihtiyacı var.
  • Yeni enerji dünyasına atılacak bir başka büyük adım ise talebin optimize edilmesi olacak. Enerji verimliliği tedbirleri, etkin bir enerji sisteminin önemli bir parçası. En ucuz kilovatsaat enerji, bu enerjiye ihtiyaç duyulmayan saattir.

Hertz Türkiye’ye ödül

Araç kiralama sektörünün öncüsü Hertz, ‘Turizmin Oscarları’ olarak anılan World Tourism Awards ödül töreninden eli dolu döndü. Hertz Türkiye, bu yılın ‘En İyi Araç Kiralama Şirketi’ seçildi.

16 Mart 2017, İstanbul;

Dünyanın ilk araç kiralama şirketi Hertz, bu yıl üçüncüsü gerçekleşen ‘World Tourism Forum’ kapsamında düzenlenen ‘World Tourism Awards’ töreninde ödüle layık görüldü. Marka, turizm sektörünün en iyilerinin seçildiği ve ‘Turizm Oscar’ları olarak anılan organizasyon kapsamında yılın ‘En İyi Araç Kiralama Şirketi’ seçildi.

Çırağan’da gerçekleşen ve yaklaşık 10 bin kişinin izlediği forumun son gecesinde düzenlenen World Tourism Awards ödül törenine Hertz Türkiye Genel Müdürü Nur Hidayetoğlu de katıldı. ‘En İyi Araç Kiralama Şirketi’ seçilmiş olmaktan duydukları mutluluğu dile getiren Nur Hidayetoğlu, “Dünyanın ilk araç kiralama markası olarak bugüne kadar hep sektörümüze öncülük ettik. Şu anda yaklaşık 3 bin araçlık filomuzla Türkiye’nin birçok noktasında çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu ödül, Hertz gibi global bir markanın, ülkemiz ekonomisine duyduğu güvenin en güzel kanıtıdır” dedi.

Hertz’in hem Türkiye’de hem de dünyada birçok ilke imza attığına dikkat çeken Hidayetoğlu, “Havalimanlarında şubeleşen ilk araç kiralama markası olan Hertz ayrıca ilk kıtalar arası şube ağı kuran araç kiralama şirketi. Hizmet verdiğimiz tüm pazarlarda, erişilebilir fiyat, yüksek kalite standartları ve müşteri odaklı hizmet politikasıyla hareket eden bir markayız. İlk merkezi faturalandırma servisi, seyahat acenteleri için rezervasyon sistemi, 7/24 acil yol yardım servisi, araç içi telefon hizmeti gibi pek çok uygulamayı da ilk kez sektöre biz kazandırdık” dedi.

ISAF Exclusive İlk Yılını Muhteşem Bir Başarı ile Tamamladı

Marmara Fuarcılık, uzun yıllardır güvenlik sektöründe köklü bir yer edinmiş ve dünyanın bu alanda bilinen sayılı etkinliklerden biri haline gelmiş olan ISAF Güvenlik Fuarı’nı bu kez oldukça farklı ve ayrıcalıklı bir konsept ile Ankara’da gerçekleştirdi.

3 gün boyunca devam eden etkinlik, Emniyet Genel Müdürlüğü Haberleşme Daire Başkanı Doğan Çakar, Emniyet Genel Müdürlüğü İkmal Daire Başkanı Maksut Yüksek, Emniyet Genel Müdürlüğü İdari Mali İşler Daire Başkanı Arif Erkan Güngör, Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanı Sabit Akın Zaimoğlu ve başkan yardımcıları tarafından ziyaret edildi.ISAF Exclusive Konferansı 3.günü açılışı ise Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Siber Güvenlik Dairesi Başkanı İlhan Kesgin tarafından yapıldı.

Güvenlik sektörüne dair en son teknolojik ürün ve hizmetlerin sergilendiği ISAF Exclusive Fuarı’nı 1640 kişi ziyaret ederken, yine güvenliğin tüm alanlarına dair konu başlıkları 3 gün boyunca ISAF Exclusive Konferansı’nda 61 sektör profesyoneli konuşmacı tarafından ve 690 dinleyicinin katılımı ile gündeme getirildi. ISAF Exclusive’i toplamda 2330 kişi ziyaret etti.

ISAF Exclusive Fuarı, ülkemizin ve tüm dünyanın gündeminde olan güvenlik sorunlarına çözüm getiren ürün ve hizmetlere de ev sahipliği yaptı. Dâhili telefon arayabilme özelliği ile ev sahibine beklenmeyen bir durumu anında haber veren güvenlik kamerasından, tehlike oluşturabilecek zararlı maddeleri eliyle koymuş gibi bulan K9 köpeklere kadar fuardaki ürün ve hizmet çeşitliliği üst seviyelerdeydi.

Sınır güvenliğinde önemli rol oynayan ve çok uzun mesafelerde görüş sağlayabilen lazer ve termal kameralardan, kalabalık alanlarda kişi sayma ve yüz tanıma özelliği sunan kameralara kadar geniş bir ürün yelpazesi, sektörün köklü firmaları tarafından ziyaretçilerin beğenisine sunuldu. Fuarda en dikkat çeken sistemlerden bir diğeri ise son zamanlarda birçok tesiste kullanımı zorunlu hale gelen ve özellikle terör saldırılarını teşhis ve önlemede önemli yere sahip olan plaka tanıma sistemleriydi.

Sektörün önde gelen firma ve derneklerinden üst düzey isimlerin konuşmacı olarak yer aldığı ISAF Exclusive Konferansı’nda bugünün ve geleceğin gündeminde olacağı düşünülen güvenlik tedbir ve yöntemlerine değinildi. ISAF Exclusive Konferansı’nda; Akıllı Şehirlerde IoT ve Güvenlik Çözümleri,Altyapılar ve Veriye Dayalı Uygulamalar, Kamuya Açık Alanlarda Güvenlik, Plaka Tanıma Sistemleri, Yapı ve Binaların Projelendirme, İnşa/Uygulama ve Kullanım Aşamalarında Güvenlik, Bölgemizin Siyasi -Askeri Rolleri ve Güvenlik Riskleri, Siber Güvenliğe Dair Tehditler, Milli Stratejiler, Kurumsal Siber Güvenlik ve Tehdit İstihbaratı, IoT (Internet of Things) ve Etkileri ile daha birçok önemli konu başlığı tartışıldı.

Konferans ile eş zamanlı olarak düzenlenen katılımcı firma sunumlarında en güncel konular, sorunlar ve çözüm önerileri konuşulurken, çözüm gösterilerinde ürün ve hizmetlerin başarılı uygulamaları gösterildi. Yeni Kimlik Kartları ile Beraber Gelecek Kart Okuyucu Cihazlar, Geçiş Kontrol Sistemleri, Retinar Çevre Gözetleme Radarı; Sınır Veya Tesislerin Çevre Güvenliği ve 1 Km’den Uzun Mesafelerde Kullanılan Lazer ve Termal Kamera Teknolojileri & Çözümleri katılımcı firma sunum konuları arasında yer aldı.

Türkiye’de güvenlik alanında önemli bir yer edinmiş olan ISAF Fuarı, Ankara’da gerçekleştiği 3 gün boyunca tüm sektörden ve ilgililerden tam puan aldı. Bir sonraki ISAF Exclusive Güvenlik Fuarı ve Konferansı hazırlıklarına, 2018 yılında yeniden Ankara’da düzenlenmek üzere şimdiden başlandı.

Barilla dünyanın en itibarlı 25 markası arasında

Gıda devi Barilla, dünyanın en itibarlı şirketlerinin listelendiği araştırmada 20 sıra birden yükseldi. Geçtiğimiz yıl 71.9 RepTrak puanı ile 43’üncü sırada yer alan Barilla, bu yıl puanını 74.7’ye çıkararak 23’üncü sırada yer aldı

Türkiye’de Bolu fabrikası da dahil olmak üzere, toplam 28 tesisinde ürettiği ürünleriyle, her gün 100’ü aşkın ülkede milyonlarca insana ulaşan Barilla Grubu, dünyanın en itibarlı şirketlerinin listelendiği araştırmada tırmanışını sürdürüyor. Reputation Institute (RI) tarafından düzenli olarak yapılan ölçümlerde geçtiğimiz yıl 71.9 RepTrak puanı ile 43’üncü sırada yer alan Barilla, bu yıl büyük bir sıçrama gerçekleştirdi. Çalışmalarını “Sizin için iyi, Gezegen için iyi” stratejisi ile sürdüren Barilla, listede 74.7’lik puanı ile 20 basamak birden yükselerek 23’üncü sıraya yerleşti.

Şirketin 15 ülkedeki çalışmalarının incelendiği Global İtibar Endeksi’nde en yüksek puana yüzde 81.1 ile ürün ve hizmetler alanında ulaşıldı. Elde edilen başarının Barilla çalışanlarının bir eseri olduğunu belirten Barilla Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Güneş Karababa, “Barilla olarak tüm dünyadaki üretim faaliyetlerimizi kurucumuz Pietro Barilla’nın ‘Çocuklarınıza yedirmeyeceğiniz hiçbir şeyi üretmeyeceksiniz’ prensibi ile yürütüyoruz. En doğal malzemelerle ve katkı malzemesi olmadan üretilen ürünlerimiz lezzet ve kaliteleri ile tüketicilerimizce takdir ve tercih ediliyor. Yeni müşteri kazanımı, tüketici güveni ve çalışan aidiyeti anlamında Barilla son yıllarda çok ciddi bir başarı sağladı. 170 bin katılımcının değerlendirmeleri ile ulaşılan bu tabloda en büyük pay sahibi olan iş arkadaşlarımı kutluyor ve teşekkür ediyorum” dedi.

“SİZİN İÇİN İYİ, GEZEGEN İÇİN İYİ”

Endeksin detayları hakkında da bilgi aktaran Güneş Karababa, şirketin performansı, ürün ve hizmetleri, liderlik, sorumluluk, yönetim, çalışma ortamı ve inovasyon kabiliyeti ile Barilla’nın dünyanın en itibarlı 25 markası arasında yerini aldığını kaydederek sözlerini şöyle sürdürdü;

“Beş yıl önce çevresel, finansal ve endüstriyel yönetim alanında hayata geçirdiğimiz ‘Sizin için iyi, Gezegen için iyi’ stratejisini benimseyen Barilla’nın öncelikli taahhütleri arasında insanlara, tüm canlılara, topluma ve gezegene saygılı faaliyetler yürütmek ve sürdürülebilir tarım uygulamaları ile tedarik zinciri anlaşmalarının teşviki yer alıyor. Barilla olarak durmaksızın ürünlerimizi iyileştirmeye devam ediyoruz. Geçtiğimiz 6 yılda 219 ürünümüz yeniden formüle edildi. Sadece son 3 yılda 73 üründe toplam yağ ve doymuş yağ oranları, 15 üründe ise tuz oranları düşürülüp; endüstri ortalamalarından daha az şeker ve daha fazla tam tahıl içerikleri ile satışa sunuldu. Diğer yandan insanların sağlıklı yaşam tarzlarını benimsemeleri için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Sürdürülebilir bir gelecek için yerel küçük üreticilerle sözleşmeli durum buğdayı üretimi yapılırken, sorumluluk sahibi tedarik zincirlerinden satın alınan hammadde miktarı 3 katına çıkarıldı.”

İtalya, Türkiye, Yunanistan ve ABD gibi ülkeleri hedef alan ‘Sürdürülebilir Makarnalık Buğday’ projesi hakkında da bilgi paylaşan Karababa, “Hayata geçen proje ile su kullanımının, sera gazı emisyonlarının ve üretim maliyetlerinin yüzde 30 azaltılması ve mahsul verimliliğinde %20’lik bir artış ile çiftçiler için gelir artışı hedefleniyor. Grubun hayata geçirdiği çalışmalar neticesinde su tüketimi yüzde 19 oranında azaltılırken, sera gazı emisyonu ise yüzde 23 oranında düşürüldü. 2010 yılından bu yana tedarik zincirinin her aşamasında hayvan refahı konusuna da hassasiyet gösteren Barilla, tüm dünyada yıllık üretiminde yaklaşık 500 bin adede denk gelen 24 bin ton yumurtanın yüzde 82’sini serbest dolaşan tavuklardan elde ediyor; 2020 yılında bu oranı yüzde yüze çıkarmayı hedefliyor” açıklamasını yaptı.