2017’de e-Fatura mükellef sayısı 100 binin üzerine çıkacak

Türkiye’nin lider e-Dönüşüm firması FIT Solutions, şirketlere önemli oranda maliyet ve zaman tasarrufu sağlayan, iş süreçlerinde verimi artıran e-Dönüşüm uygulamalarına olan ilgiye dikkat çekiyor. Her sektörden küçük- büyük birçok şirketin e-Dönüşüm süreçlerini hızlandırdığını hatırlatan FIT Solutions, büyümenin 2017’de artarak devam edeceğinin altını çiziyor.

Türkiye’de 2014 yılında e-Fatura ile ilk adımları atılan e-Dönüşüm uygulamalarında önemli bir yol alındı. e-Dönüşüm süreci, ekonominin kayıt altına alınmasını, sahtecilik, dolandırıcılık ve haksız rekabet gibi sorunların önüne geçilmesini sağladı. Çıkarılan tebliğlerle dönüşüm sürecine hızla adapte olan pek çok şirket ise maliyetlerinde elde ettikleri önemli oranda tasarrufun yanı sıra iş süreçlerinde zaman, verimlilik, güvenlik avantajını da yakaladı.

e-Fatura ile şirketlerin basım, arşivleme, kargo ve noter maliyetleri azaltılarak, birim başı ortalama 6 TL olan kağıt fatura maliyetleri, 2 kuruşa (0,02 TL) kadar düşürülüyor ve 1 tek basılı faturanın masrafı ile 300 adet e-Fatura gönderilebiliyor. Yani şirketlerin masraflarını 300’de 1’e indiriyor. Yapılan istatistiki araştırmalar gösteriyor ki, Ocak 2017 itibariyle e-Fatura uygulamasına kayıtlı mükellef sayısı 2016 yılsonu rakamlarına oranla yaklaşık yüzde 15 artarak 62019’a ulaştı. 2016 GİB verilerine göre yıllık düzenlenen e-Fatura adedi 170.673.313, e-Arşiv fatura adedi ise 1.005.239.719 oldu. Bu oranlara göre e-Fatura ve e-Arşiv faturalarını uc uca ekleseydik 26 kereden fazla dünyanın çevresi dolaşılırdı, üst üste koysaydık Everest Dağı’nın 40 katı yüksekliğinde olurdu.

FIT Solutions CEO’su Koray Gültekin Bahar, 2017’de e-Fatura için 10 milyon TL olan yıllık ciro sınırı 8 milyon TL’ye inmesi durumunda, halen 62 bin civarında olan e-Fatura mükellef sayısının 100 binin üzerinde olabileceğini öngörüyor.

e-Defter ile yılda ortalama 10.000 sayfa defter tutan bir firmanın 5.000 TL civarında olan noter tasdik maliyeti ortadan kalkıyor. Ocak 2017 itibariyle e-defter uygulamasına kayıtlı mükellef sayısı yaklaşık yüzde 10’luk bir artışla 59875’e yükseldi ve ülke ekonomisinde yılda 500 milyon TL civarında tasarruf sağlandı.

Faturaları 10 yıl boyunca saklayan düşük maliyetli e-Arşiv sistemi ile de süreçler şeffaf bir şekilde izlenirken, işletmelerin iş yükünü azalıyor ve saklama alanı, arşivleme zorluğu gibi problemleri ortadan kalkıyor. Ocak 2017 itibariyle e-Arşiv uygulamasına kayıtlı mükellef sayısı yaklaşık yüzde 29’luk bir artışla 6573’e ulaştı.

Rakamlarla e-dönüşüm sektörü

e-Fatura Özel Entegratör 61

e-Fatura Uygulamasına Kayıtlı Mükellef 62019

e-Defter Uygulamasına Kayıtlı Mükellef 59875

e-Arşiv Hizmet İzni Alan Entegratör 52

e-Arşiv Uygulamasına Kayıtlı Mükellef 6573

e-Bilet Özel Entegratör 15

e-Bilet e-Yolcu Listesi İzni Alan Mükellef 17

Cari denge rakamları açıklandı

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) tarafından açıklanan Kasım ayı Cari denge verisi 2.27 milyar dolar açık verirken, Ocak-Kasım ayı dönemi içerisinde 28.58 milyar dolar oldu. Kasım ayı beklentisinin altında (beklenti : 2.70 milyar dolar) gerçekleşen bu verinin aylık bazda daha çok ihracatın bir önceki aya paralel seyrini korumasından kaynaklandığını görüyoruz. Ekim ve Kasım ayında 13 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleşmesi Cari açığın derinleşmesini sınırlandırıyor. Fakat yükselen petrol fiyatlarının ve emtia grubunun Cari denge üzerinde baskı kurduğunu belirtmekte fayda var. Aynı zamanda geçtiğimiz ay 1.6 milyar dolar olan turizm gelirleri bu ay 955 milyona kadar geriledi ve turizm gelirlerinin azalmaya devam ettiğini görüyoruz. Net hata noksan kalemi ise 2.725 milyon dolar olarak gerçekleşirken, cari açığın finansmanında ise 788 milyon dolarlık rezerv kullanımı gerçekleştirildi. Genel olarak cari denge verisine baktığımızda yüksek petrol fiyatlarının ve turizm gelirlerinin cari açığın üzerinde belirleyici olduğunu söyleyebiliriz. Piyasa fiyatlaması açısından değerlendirirsek, beklentilerden çok sapmayan veri sonrası hareketliliğin sınırlı olduğunu görüyoruz. Kur tarafında TL varlıklarının yönlendirdiği yükselişin devam ettiğini izliyoruz. Yükselen trend içinde hareketlerini sürdüren Dolar TL paritesi için orta vadeli destek bölgesi 3.76 – 3.72 olarak izlenebilir. Bu seviyenin üzerinde kalınması halinde yükselişlerin devam edebilir ve kısa vadede 3.8850 – 3.9000 direnç bölgesi takip edilebilir. Bu seviyenin geçilmesi halinde 3.9450 seviyesi gündeme gelebilir.

Yerlileştirme Seferberliği Başlıyor

İTO, dünya markalarını

3 bin 500 yan sanayici ile

‘yerli masası’na oturtuyor

– İstanbul Ticaret Odası, yerlileştirme seferberliğine savunma, havacılık, ulaştırma ve perakende sektörlerinde başlayacak.

– İTO Başkanı İbrahim Çağlar, başlattıkları seferberlikle ilgili, “Ülke olarak üç tarafımız deniz, dört tarafımız sorunlarla çevrili. Bize düşen yandık, bittik demek yerine yatırıma, istihdama devam etmek” diye konuştu.

– İTO’nun Tedarikçi Haftaları’nda Aselsan, THY Teknik gibi yerli alıcılar 3 bin 500 yan sanayiciye, yerlileştirilmesini planladıkları malzemelerin bilgisini aktaracak.

– Diğer yandan Bosch, Schneider gibi küresel ana sanayiciler de çantalarında alım talepleri ile İstanbul’da yan sanayiciyle ‘yerli masası’na oturacak.

2017’yi ekonomide milli seferberlik yılı ilan eden İstanbul Ticaret Odası, katma değeri yüksek savunma, havacılık, ulaştırma ve perakende sektörlerinde yerlileştirme çalışması başlattı.

İTO Başkanı İbrahim Çağlar, Türkiye Tedarikçi Haftaları kapsamında savunma ve havacılıkta Havelsan, Aselsan, Roketsan, THY Teknik ve TAI, ulaşımda ise İstanbul Ulaşım A.Ş., TCDD, BMC, İDO, Otokar gibi büyük alım yapan firmaların 3 bin 500 yan sanayici ile yerlileştirme masasına oturacağını söyledi.

Ürün sergileri düzenlenecek

İbrahim Çağlar, “Büyük firmalar neye ihtiyaç duydukları, hali hazırda devam eden projeler ve yerlileştirilmesi planlanan malzeme ve ekipmanlar konusunda bilgi aktaracaklar. Yan sanayicilerin geçmeleri gereken test, kalibrasyon benzeri gereklilikleri detaylıca ele alacaklar. Seminerlerin ardından ana sanayici ile yan sanayici tanışacak. Yüz yüze yapılan görüşmelerde ihtiyaç duyulan malzemeler ve ürün numunelerinin tanıtımı için ürün sergileri düzenlenecek” dedi.

İTO, Türkiye’deki büyük firmaların yanı sıra dünya devi ana sanayicileri de Türk yan sanayicisiyle buluşturmaya devam edecek. Başkan Çağlar, “Bosch, Continental, Hitachi, Schneider Electric gibi küresel markalar çantalarında teknik alım talepleri ile yine İstanbul’a gelecekler. Onları Türkiye’de bu işi yapan firmalarla alım görüşmesi için bir araya getireceğiz. Yani burada adrese teslim bir iş olacak” dedi.

‘Bize düşen yandık, bittik demek yerine yatırıma devam etmek’

İTO Başkanı İbrahim Çağlar, başlattıkları seferberliğe gerekçe olarak, şunları söyledi: “Ülke olarak üç tarafımız deniz, dört tarafımız sorunlarla çevriliyken dünyanın belirsizlik atmosferinden etkilenmemek mümkün değil. Ancak bize düşen yandık, bittik demek yerine yatırıma, istihdama devam etmek. Parolamız ekonomide büyüme, siyasette istikrar, ülkemizde inkişaf.”

Son aylarda dolar ve euroda aşırı bir değerlenmenin söz konusu olduğunu belirten Çağlar, “İthalatımızın yüzde 68.5’i hammadde ve ara malı. Reel sektörün 213 milyar dolar döviz açığı varken, kurdaki artış, enflasyondan yatırımlarımıza kadar birçok negatif etki bırakıyor. Ne zaman ki ihracatımız ithalata bağımlı olmaktan çıkar, kur meselesini de o zaman kafamızdan silip atabiliriz” diye konuştu.

İDTM ve Teknopark İstanbul’da kiralar TL’ye çevrildi

İTO’nun ekonomide seferberlik takviminde yer alan bir diğer madde ise Türkiye’de Türk Lirası Geçer Kampanyası. İTO ve tüm iştirakleri yurtiçi alımlarda sadece TL kullanmaya başladı. Yeşilköy’deki İstanbul Dünya Ticaret Merkezi (İDTM) ve Kurtköy’de faaliyet gösteren Teknopark İstanbul’da kiralar TL’ye çevrildi.

Oscarlı oyuncuların narenciye tutkusu

Ünlü aktörler Denzel Washington ve Ben Affleck, Uluslararası Medya Grubu Global Connection’ın sorularını yanıtladı. Oscar Ödüllü aktörler, narenciyenin hayatlarında vazgeçilmez bir yeri olduğuna vurgu yaptılar.

 

Denzel Washington… Gülümsemesi ile hayranlarının gönlünde taht kuran iki Oscar ödüllü ünlü aktör.

Ben Affleck… Hem senarist, hem oyuncu, hem yönetmen. Son Batman Affleck de Oscar sahibi aktörlerden.

İki aktör, artık yayınlarında dünyaca ünlü Hollywood yıldızları ile yapılan röportajları da konumlandırmaya başlayan Uluslararası Medya Grubu Global Connection’a (GC) konuştu. İki aktörün Oscar dışında bir başka ortak özelliği ise narenciyeye olan düşkünlükleri. Denzel Washington, güne greyfurt veya portakal suyu içerek başladığını söylerken, Ben Affleck, formunu narenciyeye borçlu olduğunu kaydediyor.

Turizmden inşaata, kültürden sanata, tekstilden emlak sektörüne kadar Türkiye’nin tanıtımı ile ilgili projelere imza atan İsviçre merkezli uluslararası medya grubu GC, dünyaca tanınmış kişilerle gerçekleştirdiği röportajlarla tanıtım çalışmalarına yeni bir boyut kazandırdı.

Global Connection, tanıtım içerikli yayınlarına ilgiyi artırmak amacıyla, iki Oscar Ödüllü Denzel Washington ve son Batman olan Oscar Ödüllü Ben Affleck’le Golden Globe (Altın Küre) Ödül Töreni için bulundukları Los Angeles’ta bir araya geldi. Global Connection adına röportajları ünlü Türk gazeteci Barbaros Tapan gerçekleştirdi.

 

Narenciye tutkusu

Düzgün fiziği ve enerjik gülümsemesiyle geniş bir hayran kitlesine sahip olan dünyaca ünlü aktör Denzel Washington, güne portakal veya greyfurt suyu içerek başladığını söyledi. Narenciye ürünleri tüketmekten oldukça büyük zevk aldığını belirten Washington, sofrasından narenciyenin eksik olmadığını dile getirdi.

Son olarak, THY’nin sponsorluğunda beyaz perdeye yansıyan Batman ve Süperman filminde Batman’i canlandıran Oscar Ödüllü ünlü aktör Ben Affleck Türkiye’yi çok beğendiğini söyledi. New York’un taşrasında etin ve sütün hep en iyisini yiyerek büyüdüğünü dile getiren Affleck, taze meyve ve sebzenin hayatında vazgeçilmez bir yeri olduğunu kaydetti.

 

Batman, narenciye ile form tutuyor

Narenciye ürünlerini çok sevdiğini belirten Affleck, “Narenciyenin benim hayatımdaki yeri çok büyük. C vitamini bağışıklığımı koruyor. Çünkü bu meslekte hasta olmak gibi bir lüksünüz yok. Ayrıca fit bir vücuda sahip olmamın en önemli nedenlerinden biri de narenciyeye olan düşkünlüğüm. Narenciyeyi de çok seviyorum ve hiçbir zaman soframdan eksik etmiyorum. Tabii spor da önemli” diye konuştu.

 

Dünyada tanıtımı yapılacak

Global Connection, Narenciye Tanıtım Grubu için hazırladığı bu röportajlara, 5 ülkede 8 yayında yer verecek. Bu röportajlar bütün dünyada yapılacak tanıtımlarda da kullanılarak ünlülerin sofrasından narenciyenin eksik olmadığına vurgu yapılacak. Global Connection, birlikte yayın yaptığı ve yapacağı diğer kurumlara da benzer ünlü röportajları ile destek vermeyi amaçlıyor.

Global Connection Genel Koordinatörü Onur Tayşu, “Biz Global Connection olarak, tanıtımını yaptığımız kurum ve kuruluşların maksimum memnuniyetini dikkate alıyoruz. Bizimle aynı yolda yürüyen kurumların, bu yayınlardan sadece memnun kalması değil, geri dönüşlerinin de çok iyi olmasını istiyoruz. Bu nedenle dünyaca ünlü yıldızlarla röportajlar yaparak müşterilerimiz için yarattığımız algıyı en üst seviyelere çıkarmayı hedefliyoruz. Bu röportajlarımıza her geçen gün yenilerini ekleme gayreti içindeyiz” diye konuştu.

Global Connection, halen 23 ülkede, bu ülkelerin en önemli medya grupları ile ortak yayınlar yapıyor. İngiltere’de Daily Telegraph, Fransa’da Le Monde, Le Figaro, Almanya’da Die Welt, Welt Kompakt, Rusya’da Komsomolskaya Pravda, Kommersant, BAE’de The National ve Al Ittahat ortak yayın yapılan kuruluşlar arasında yer alıyor.

Sütaş’ın Kurumsal Yapısına Bir Ödül Daha!

Sütaş, Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği’nin (TKYD) gerçekleştirdiği 10. Kurumsal Yönetim Zirvesi kapsamında düzenlenen Kurumsal Yönetim Ödülleri’nde bu sene de ‘En Yüksek Kurumsal Yönetim Derecelendirme Notuna Sahip Halka Açık Olmayan Aile Şirketi’ ödülünü aldı.

Sütaş, Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği’nin (TKYD) gerçekleştirdiği 10. Kurumsal Yönetim Zirvesi kapsamında düzenlenen, Kurumsal Yönetim Ödülleri’nde bu sene de ‘En Yüksek Kurumsal Yönetim Derecelendirme Notuna Sahip Halka Açık Olmayan Aile Şirketi’ ödülünü aldı. Böylece Sütaş, güçlü kurumsal yapısını bir kez daha tescillemiş oldu. Sütaş Yönetim Kurulu Üyesi Duygu Yılmaz, Intercontinental İstanbul Otel’de gerçekleştirilen törende ödülü TKYD Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Muhsin Mengütürk’ten aldı.

Duygu Yılmaz, ödülle ilgili, “Sütaş’ta entegre faaliyetlerimizi her geçen gün güçlenen bir kurumsal yapı içinde yürütüyoruz. Adillik, şeffaflık, hesap verebilirlik ve sorumluluk olarak sıralanan evrensel kurumsal yönetim ilkeleri, kurulduğumuz günden bu yana benimsediğimiz değerlerimizle örtüşüyor; sürdürülebilir bir kurum olma yolunda bize rehberlik ediyor. Gururla söyleyebilirim ki; TKYD’den ikinci defa aldığımız bu ödül bize ne kadar doğru bir yolda ilerlediğimizi bir kez daha kanıtladı” dedi.

Doğu Afrika’nın ilk hızlı tren hattını Yapı Merkezi inşa ediyor!

Yapı Merkezi, Doğu Afrika’nın ilk hızlı tren hattını inşa etmeye başlıyor. Türkiye’den lider Yapı Merkezi ve Portekiz’den Mota-Engil’in oluşturduğu Ortak Girişim, Tanzanya’da inşa edilecek Darüsselam – Morogoro Demiryolu Projesi ihalesini kazandı. Darüsselam’ın liman kenti olması açısından büyük önem arz eden proje, Tanzanya’nın ticaretine ve turizmine büyük katkı sağlarken Uganda ve Kongo’yu da denize bağlayacak!

Yapı Merkezi, Doğu Afrika’nın ilk hızlı tren hattı projesi ihalesini kazandı. Türkiye’den lider Yapı Merkezi ve Portekiz’den Mota-Engil’in oluşturduğu Ortak Girişim, Tanzanya’da inşa edilecek Darüsselam – Morogoro Demiryolu Projesi kontratını imzaladı. Söz konusu projeyle Afrika’nın en önemli turizm bölgelerinden olan Darüsselam, ticaret ve turizmde atılım yapacak.

6 Aralık 2016 tarihinde Tanzanya Demiryolları İdaresi RAHCO (Reli Assets Holding Company Limited), tarafından düzenlenen uluslararası ihaleye, Türkiye’den Yapı Merkezi ve Portekiz’den Mota – Engil firmaları ortak teklif vermişti ve teklif teknik yeterliliği başarıyla geçmişti. Ocak ayında ise Tanzanya Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlığı ve işveren RAHCO yetkililerinden oluşan teknik heyetler, Yapı Merkezi’nin Türkiye, Etiyopya, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar’daki projelerini; Mota – Engil’in Mozambik ve Güney Afrika’daki projelerini ziyaret etmişlerdi.

Darüsselam – Morogoro Demiryolu Projesi’nin kontratı, işveren Rahco adına Direktör Masanja K. Kadogosa, Hukuk Müşaviri Petro Mnyeshi; Yapı Merkezi Yönetim Kurulu Başkan Vekili Erdem Arıoğlu ve Tanzanya Cumhuriyeti Ülke Müdürü Murat Köksal; Portekizli Ortağımız Mota Engil adına ise Genel Müdür Manuel Antonio Mota, Uluslararası Demiryolu Direktörü Mariano Tonello imzaladı. İmza törenine Tanzanya Türk Büyükelçisi Sayın Yasemin Eralp de katıldı.

160 km hızla ilerleyecek

Anahtar teslim olarak inşa edilecek proje kapsamında; Darüsselam – Morogoro arasında tasarım hızı 160km/s olarak inşa edilecek 207 km tek hat, demiryolunun tüm tasarım işleri, altyapı inşaat işleri, ray döşeme, sinyalizasyon, haberleşme sistemleri, yedek parça temini, elektrifikasyon ve personel eğitimi bulunuyor.

Uganda ve Kongo’yu denize bağlayacak

Tanzanya Devleti’nin planladığı Darüsselam – Mwanza arasındaki 1224 km uzunluğunda yüksek kapasiteli demiryolu yatırımı, 5 aşamaya bölünüp ihaleye çıkıldı. Yapı Merkezi / Mota-Engil Ortak Girişiminin ihalesini aldığı Darüsselam – Morogoro kesimi, planlanan hattın en kritik kısmını oluşturuyor. Darüsselam’ın liman kenti olması açısından büyük önem arz eden projenin Tanzanya’nın ticaretine ve turizmine çok büyük katkıda bulunacak olmasının yanı sıra, denize kıyısı bulunmayan Uganda ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti gibi ülkelerin zengin yeraltı kaynaklarını ihraç etmesine de olanak sağlayacak.

3 kıtada 2600 km demiryolu inşa etti

1965 yılından bu yana ulaşım, altyapı ve genel müteahhitlik alanında dünya çapında ilkleri gerçekleştiren Yapı Merkezi, 2016 yılı sonu itibariyle 3 kıtada 2600 kilometre demiryolu ve 41 raylı sistem projesini başarıyla tamamladı. Dünyada günde 2 milyondan fazla yolcunun güvenle taşınmasını sağlayan Yapı Merkezi, 2016 yılını Asya ve Avrupa kıtalarını ilk kez deniz tabanının altından karayolu tüneli ile birleştiren Avrasya Tüneli Projesi’yle tamamlamıştı.

Mobilyada KDV’nin Yüzde 8’e Düşmesi Sektörü Harekete Geçirecek

Türkiye Mobilya Sektör Meclisi Başkanlığını sürdüren, aynı zamanda bünyesinde Doğtaş ve Kelebek Mobilya gibi önemli markaları barındıran Doğanlar Yatırım Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Davut Doğan, mobilyada KDV oranının yüzde 8’e düşmesinin sektör açısından çok önemli bir gelişme olduğunu söyledi.

Davut Doğan yaptığı açıklamada: “Mobilya sektörünün sorun ve çözüm önerilerine 10. Kalkınma Planı’nda da yer vermiştik. Sektörde çok fazla firma var. Yüzde 50 kadar da kayıt dışılık olduğunu öngörüyoruz. Haksız rekabetin ve kayıt dışılığın önlenmesi için KDV indiriminin gerekliliğini her platformda dile getirdik. Ürettiğimiz mobilyaların yüzde 60’ı koltuk, kanepe ve yataktan oluşuyor. Aldığımız kumaş ve tekstil ürünlerinde KDV yüzde 8 olduğu için mobilya sektöründe de KDV’nin yüzde 8’lere düşürülmesi durumunda, haksız rekabetin kalkacağını ve devletin kurumlar vergisinden dolayı gelirlerinin artacağını vurgulamıştık. Bakanlar Kurulu’nun kararıyla mobilyada KDV’nin yüzde 8’e indirilmesini sevinçle karşılıyoruz. Bu karar mobilya sektörünü harekete geçirecektir. 30 Nisan’a kadar sürecek bu uygulamanın devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bununla ilgili de taleplerimizi ileteceğiz.” dedi.

“Mobilya sektörü teşvik edilirse; Türkiye’nin lokomotif sektörleri arasına girer”

Türk mobilya sektöründe, ithalatın 3 katı kadar ihracat yapıldığını belirten Davut Doğan; “Sektörümüz, dış ticaret açığı vermeyen bir sektör. Şu anda dünya üretim sıralamasında 17’nci sıradayız. Ancak, sektör desteklenir ve rekabet gücü arttırılırsa, dünyada ilk 5’te yer alabiliriz. Mobilya sektörü ayrıca sosyal ve göçü önleyen bir sektör. Türkiye’nin her yöresinde bir mobilya imalatçısı görebilirsiniz. Ancak, vergi kaçaklarının önlenmesi ve haksız rekabet için sektörde KDV yüzde 8’de kalmalıdır. Mobilya sektörünün teşvik edilmesiyle, Türkiye için yeni lokomotif sektörlerden biri mobilya olacaktır.” dedi.

Yapı Kredi, FTSE4Good Gelişmekte Olan Piyasalar Endeksinde Yer Aldı

Yapı Kredi, Londra Borsası’nın sahipliğindeki önde gelen küresel endeks ve veri sağlayıcısı FTSE Russell’ın bu sene ilk kez hayata geçirdiği “FTSE4Good Gelişmekte Olan Piyasalar Endeksi”nde yer aldı. FTSE4Good, sorumlu yatırım yapmaya önem veren kurumların kaynak olarak aldıkları dünya çapında önemli endeks serilerinden biri olarak kabul görüyor.

Finansal kurumların, yatırım kararları içerisine çevresel, sosyal ve yönetişim kriterlerini almalarını teşvik etmek amacıyla gerçekleştirilen endeks, kurumların bu kriterlerde gösterdikleri performansı değerlendiriyor.

Sürdürülebilirliğe inanç uluslararası başarıyı getirdi

Yapı Kredi CEO’su Faik Açıkalın, sürdürülebilirlik alanında kararlı adımlarla ilerlediklerini belirtirken konuyla ilgili şu değerlendirmede bulundu:

“Sürdürülebilirlik, sağlıklı ve dengeli büyümek, topluma kalıcı hizmetlerde bulunabilmek adına bizler için kritik öneme sahip. Yapı Kredi olarak faaliyet gösterdiğimiz her alanda sürdürülebilir olmak en öncelikli hedefimiz. Kurum olarak sürdürülebilirlik prensiplerinin tüm çalışma alanlarımıza entegre edilmesi amacıyla çalışmalarımızı gerçekleştirirken, faaliyetlerimizin takibi ve ölçülebilirliği konusuna da çok dikkat ediyoruz. 2010 yılından beri, Global Reporting Initiative’in (GRI) en güncel sürdürülebilirlik raporlama standartlarıyla hazırladığımız sürdürülebilirlik raporumuz da bunun bir göstergesi.

BİST Sürdürülebilirlik Endeksi’nde yer alan 43 şirketten biri olarak, FTSE4Good Gelişmekte Olan Piyasalar Endeksi’ne seçilmemizi de, çevresel, sosyal ve yönetsel alanlardaki güçlü uygulamalarımızın bir göstergesi olarak kabul ediyoruz. Kurum olarak önümüzdeki dönemde de sürdürülebilirlik esasıyla faaliyetlerimize yön vermeye ve ülkemize değer katmaya devam edeceğiz.”

Kimya Sektörü 2017’ye Hızlı Başladı

Kimya sektörü 2017 yılına hem miktarda hem değerde ihracat artışıyla başladı. İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamülleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) verilerine göre; Ocak ayı kimya ihracatı geçtiğimiz yılın aynı ayına göre miktarda yüzde 27,08 artışla 1 milyon 607 bin ton, değerde ise yüzde 23,62 yükselişle 1 milyar 237 milyon dolar olarak gerçekleşti. Artışta Rusya, İran ve Irak gibi önemli pazarlardaki toparlanma etkili oldu. Aynı dönemde Çin, Singapur ve Malta’ya yapılan ihracattaki artış dikkat çekti.

Bu yıl 15,5 milyar dolarlık ihracat hedefi koyan kimya sektörü temsilcilerinin yüzü Ocak ayı ihracat rakamları ile güldü. Türkiye sanayinin en önemli aktörlerinden kimya, geçtiğimiz ay miktarda ve değerde ihracat artışı yakaladı. Ocak ayı kimya ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre miktarda yüzde 27,08 artışla 1 milyon 607 bin ton, değerde ise yüzde 23,62 yükselişle 1 milyar 237 milyon dolara ulaştı.

Kimya sektörünün Ocak ayında en çok ihracat yaptığı ilk on ülke; Birleşik Arap Emirlikleri, Singapur, Almanya, Irak, İspanya, İtalya, İran, Malta, Hollanda ve Çin olarak sıralandı. Sektörün 2017 ve sonrasında ihracatta hedef ülkeler arasına aldığı ABD’ye gerçekleştirilen ihracatta miktarda yüzde 34,11; değerde ise yüzde 19,51 düşüş yaşandığı ve 18.’liğe gerilediği görüldü.

Kimyanın alt sektörlerinin Ocak ayında gerçekleştirdiği ihracat rakamlarına bakıldığında mineral yağlar ve ürünlerin 386 milyon 719 bin dolarlık ihracatla uzun bir aradan sonra yeniden ilk sıraya yerleştiği dikkat çekti. Plastikler ve mamülleri 352 milyon 386 bin dolarlık ihracatla ikinci sırada yer alırken üçüncülüğü 95 milyon 546 bin dolarla kauçuk ve kauçuk eşyalar üstlendi.

Ocak ayı ihracat rakamlarını değerlendiren İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamülleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akyüz, “Dünya genelinde yaşanan tüm olumsuz gelişmelere rağmen Ocak ayında elde ettiğimiz ihracat rakamları sanayicimizin yüzünü güldürdü. Uçak krizi sonrası kayıp yaşadığımız Rusya pazarına ihracatımız yüzde 19’lık artış yakaladı. Önümüzdeki aylarda petrol fiyatlarındaki yükselişin ekonomisini olumlu etkilemesi beklenen Rusya pazarından alacağımız payın daha da artacağını düşünüyoruz. Yine sektörümüz için büyük önem taşıyan Irak’a ihracatımız yüzde 33,43; İran’a ise yüzde 32,98 arttı. En çok ihracat gerçekleştirdiğimiz ülkeler arasında Çin, Singapur ve Malta’da yaşanan artışlar dikkat çekiciydi. Singapur’a ihracatımız yüzde 362,67 artışla bu ülkeyi ikinci en çok ihracat gerçekleştirilen ülke yaparken, Malta’ya ihracat yüzde 631,51; Çin’e ihracat yüzde 39,17 arttı” dedi.

İhracattaki artışın sürekliliğinin önemli olduğunu belirten Murat Akyüz şunları söyledi; “Her zaman söylediğimiz gibi umutsuz olmamalıyız. Bunun yanında riskleri de düşünüp temkinli hareket etmek gerekiyor. Önümüzdeki aylarda da ihracatımızdaki artışın sürmesi için istikrarlı bir ortama ihtiyacımız var. Kurdaki ani dalgalanmalar ihracatçı firmalarımızın önlerini görmelerini zorlaştırıyor, bir an evvel makul seviyelere gelmesini bekliyoruz.”

 

2017 yılı Ocak kimya sektörü ihracatı

2016-2017
Ocak 2015 Fark (%) Ocak 2016 Ocak 2017
Mal Grubu Değer ($) Değer Değer ($) Değer ($)
GLİSERİN,BİTKİSEL MAMÜLLER,DEGRA,YAĞLI MADDELER 12.987 1.461,06 6.991 109.137
MİNERAL YAKITLAR,MİNERAL YAĞLAR VE ÜRÜNLER 302.239.445 83,83 210.371.413 386.719.227
ANORGANİK KİMYASALLAR 81.105.179 14,81 71.068.589 81.591.799
ORGANİK KİMYASALLAR 32.152.049 21,12 38.937.402 47.160.596
ECZACILIK ÜRÜNLERİ 66.678.578 1,98 55.345.283 56.442.795
GÜBRELER 16.692.673 -21,32 21.420.670 16.853.175
BOYA,VERNİK,MÜREKKEP VE MÜSTAHZARLARI 51.469.949 24,33 37.672.887 46.838.441
UÇUCU YAĞLAR,KOZMETİKLER 50.264.971 15,62 42.625.957 49.285.961
SABUN VE YIKAMA MÜSTAHZARLARI 69.768.867 9,12 49.484.805 53.997.597
YAPIŞTIRICILAR, TUTKALLAR, ENZİMLER 13.138.723 8,44 11.652.868 12.636.052
BARUT,PATLAYICI MADDELER VE TÜREVLERİ 413.048 -14,95 612.477 520.887
FOTOĞRAFÇILIK VE SİNEMACILIKTA KULLANILAN ÜRÜNLER 1.230.496 90,78 589.542 1.124.733
MUHTELİF KİMYASAL MADDELER 33.759.804 10,93 31.988.879 35.483.730
PLASTİKLER VE MAMÜLLERİ 386.154.880 3,86 339.294.219 352.386.425
KAUÇUK,KAUÇUK EŞYA 95.189.915 6,96 89.328.542 95.545.816
İŞLENMİŞ AMYANT VE KARIŞIMLARI,MAMÜLLERİ 11.899 8,23 22.105 23.925
1.200.283.462 23,62 1.000.422.628 1.236.720.297

2017 yılı Ocak ayında en fazla hangi ülkelere kimya ihracatı yaptık?

Ülke Ocak 2016

Değer ($)

Ocak 2017

Değer ($)

Değişim

Değer (%)

BİRLEŞİK ARAP EMİR. 38.935.279,25 105.852.516,73 171,87
SİNGAPUR 22.408.231,78 103.675.391,29 362,67
ALMANYA 68.029.063,87 63.410.405,17 -6,79
IRAK 47.263.865,52 63.065.061,07 33,43
İSPANYA 36.955.586,82 56.364.683,26 52,52
İTALYA 43.644.903,71 47.330.485,48 8,44
İRAN 31.440.663,26 41.811.164,19 32,98
MALTA 4.975.264,37 36.394.649,37 631,51
HOLLANDA 18.823.538,81 32.281.433,76 71,50
ÇİN 22.363.296,66 31.122.841,87 39,17

2017’de kimya ihracatı

2016 ($) 2017 ($) FARK (%)
OCAK 1.000.422.627,55 1.236.720.296,63 23,62
TOPLAM 1.000.422.627,55 1.236.720.296,63 23,62

CNR İMOB beş kıtadaki mobilyacıları buluşturdu

CNR İMOB-13.Uluslararası İstanbul Mobilya Fuarı için bu yıl ziyaretçi, katılımcı sayısı ve düzenlendiği alan itibariyle rekor yılı oldu. Fuarı, 46 bin 875’i yabancı olmak üzere, toplam 166 bin 23 profesyonel ziyaretçi gezdi. 2016’da düzenlenen CNR İMOB’a göre bu yıl yabancı ziyaretçi sayısında yüzde 30’luk artış oldu.

CNR Holding Genel Koordinatörü Cem Şenel, “Bu yıl fuarımız için çok başarılı bir yıl oldu. Bölünen mobilya sektörü 2018’de CNR İMOB çatısı altında birleşecek. Sektördeki birlikteliğin de etkisi ile şu an mobilya alanında dünyanın ikinci büyük fuarı olan CNR İMOB, önümüzdeki yıl dünyanın en iyi fuarı olmaya aday olacak.”

Türkiye’nin en büyük ve tek uluslararası mobilya fuarı olan CNR İMOB-13.Uluslararası İstanbul Mobilya Fuarı tamamlandı. Fuar, 500’ün üzerinde firmanın katılımı ile 150 bin metrekare alanda düzenlendi. CNR Holding kuruluşlarından İstanbul Fuarcılık ve Mobilya Dernekleri Federasyonu (MOSFED) iş birliğinde Ekonomi Bakanlığı ve İstanbul İhracatçı Birlikleri (İİB) desteğinde gerçekleştirilen fuar, katılımcı, ziyaretçi sayısı, kurulduğu alan ve oluşan iş hacmi açısından ulaşılması güç rekorlara imza attı. CNR EXPO Yeşilköy’de 6 gün boyunca açık kalan CNR İMOB’u 46 bin 875’i yabancı, 119 bin 148’i yerli olmak üzere, toplam 166 bin 23 profesyonel ziyaretçi gezdi. 2016’da düzenlenen CNR İMOB’a göre bu yıl yabancı ziyaretçi sayısında yüzde 30’luk artış oldu.

Sektör 2018’de CNR İMOB çatısında buluşuyor

Çocuk odasından ofis mobilyasına kadar bu yıla damgasını vuracak binlerce yeni ürünün sergilendiği fuarla ilgili bilgi veren CNR Holding Genel Koordinatörü Cem Şenel, “Bu yıl fuarımız için çok başarılı bir yıl oldu. 2018 mobilya sektörü için birlikteliğin sembolü olacak. Sektör hemen hemen aynı dönemde iki ayrı fuar düzenliyor. Bu durum sektörü bölüyor. Önümüzdeki yıl mobilya sektörünün tek fuarı CNR İMOB olacak. Sektördeki birlikteliğin de etkisi ile şu an mobilya alanında dünyanın ikinci büyük fuarı olan CNR İMOB, önümüzdeki yıl dünyanın en iyi fuarı olmaya aday olacak. Fuarımızdaki bir diğer yenilik de sektördeki ürün çeşitlerini kategorilendirmek olacak. Çocuk-modern-klasik-ofis gibi alanlardaki mobilya ürünleri kendi içlerinde gruplandırarak ayrı ayrı hollerde sergileyeceğiz. Bu düzenleme sayesinde sektörün fuardan sağladığı verimliliği artırmayı hedefliyoruz” diye konuştu.

Türkiye’nin en kapsamlı alım heyeti

Fuar, Türkiye’nin en kapsamlı alım heyeti organizasyonlarından birine ev sahipliği yaptı. CNR İMOB bünyesinde organize edilen alım heyetleri B2B Eşleştirme Programı kapsamında, mobilya sektörünün lider ülkeleri İtalya, Almanya, Avusturya, İsviçre’nin yanı sıra, sektörün hedef pazarları olan Suudi Arabistan, Irak, Kuveyt, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri’nin de aralarında olduğu, 114 ülkeden ziyaretçi ve VIP alım heyetlerini ağırladı.