Paşabahçe’ye Avrupa’da Onur Ödülü

Türkiye’nin markası Paşabahçe, dünyanın en prestijli ödül programlarından olan Avrupa İş Ödülleri (European Business Awards)’nde ‘150 Milyon Euro ve Daha Yüksek Ciroya Sahip Şirketler’ kategorisinde Ruban D’Honneur’a (Onur Kurdelası) layık görüldü. Paşabahçe’nin de adayları arasında olduğu Avrupa Şampiyonları’nın belirleneceği genel oylama internet üzerinden 1 Mart 2017 tarihine kadar sürecek.

27.02.2017 – Her eve giren cam ürünleriyle sektörünün lider markası olan Paşabahçe, Avrupa İş Ödülleri (European Business Awards)’nin yeni etabında ‘150 Milyon Euro ve Daha Yüksek Ciroya Sahip Şirketler’ kategorisinde Ruban D’Honneur (Onur Kurdelası) almaya hak kazandı. Avrupa’nın ikinci büyük cam ev eşyası üreticisi olan Paşabahçe şimdi de Avrupa Şampiyonu olmaya aday. Avrupa Şampiyonları’nın belirleneceği genel oylama internet üzerinden 1 Mart 2017 tarihine kadar sürecek. Kazanan şirketler ise 6 Mart 2017 tarihinde açıklanacak.

Yarışmada, Paşabahçe’ye destek olmak için aşağıdaki linke tıklayarak oy vermek yeterli olacak.

http://www.businessawardseurope.com/vote/detail-new/the-business-of-the-year-award-with-turnover-of-150-or-higher/20224

Ödül programında Türkiye’yi temsil eden Paşabahçe, ilk etapta Ulusal Şampiyonlar arasına girmiş, daha sonra da ‘150 Milyon Euro ve Daha Yüksek Ciroya Sahip Şirketler’ kategorisinde “Yılın Şirketi” olmaya aday olmuştu.

Paşabahçe bağımsız bir jürinin seçimiyle aldığı Ruban D’Honneur unvanıyla birlikte Avrupa’daki 110 en dinamik ve heyecan verici şirketler arasına girmiş oldu.

Dünyanın önemli danışmanlık firmalarından RSM’nin sponsorluğunu üstlendiği Avrupa İş Ödülleri, 2007 yılından bu yana çevre ve sürdürülebilirlik, müşteri odaklılık gibi kategorilerde veriliyor. Ödüller, şirketlerin başarısı, inovasyon çalışmaları ve etik değerlerinin değerlendirilmesinin ardından yapılan seçimle dağıtılıyor. Avrupa’nın en prestijli ödül programlarından biri olan Avrupa İş Ödülleri, 2016 yılında 227 bin kişinin katıldığı halk oylaması sonucunda belirlenmişti.

AYD Ödülü Bu Yıl Baydöner’in Oldu

AYD – Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneğinin, Akademetre işbirliğiyle Türkiye genelinde tüketicilere sorarak gerçekleştirdiği araştırma sonucunda en iyi restoran kategorisinde Baydöner, bu yıl da birinciliğe layık görüldü.

Kadir Çöpdemir’in sunuculuğunda, Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde gerçekleşen ve 15 kategoride birinci olmaya hak kazanan markalara ödül verilen törenin bu yıl 8.sigerçekleştirildi.

Sektörün önemli isimlerinin katılımıyla gerçekleşen gecede, Baydöner Yönetim Kurulu Başkanı ve Kurucu Ortağı Ferudun Tuncer ödülü alırken; “Halkımızın tercihlerini iyi ve doğru analiz ederek, onları sağlıklı et ile buluşturmak için ekip arkadaşlarımla birlikte var gücümüzle çalışıyoruz. Fiyat, ürün kalitesi, servis ve tüketiciye dokunan reklam çalışmalarımızla Türk dönerini dünya standartlarına getirmekte öncü olduğumuzu bir kez daha kanıtladık. Türk halkı geçen yıl da bizi bu ödüle layık görmüştü. İki yıldır bizleri birinciliğe taşıyan Türk halkına, tüm çalışanlarımıza ve bizleri müşterilerimizle buluşturan Alışveriş Merkezi Yatırımcıları Derneği’ne tüm kalbimle teşekkür ediyorum” dedi.

Time Out İstanbul Yeme İçme Ödülleri’nden ‘Gıda Güvenliği’ Özel Ödülü

16. Time Out İstanbul Yeme İçme Ödülleri organizasyonunda dergi okuyucularının oylarıyla İstanbul’un en iyileri belirlendi. Ödül töreninde, Unilever Food Solutions, Gıda Güvenliği Derneği işbirliğiyle gıda güvenliği alanında farkındalık yaratmak ve mutfak ekiplerinin bu alanda standartlarını yukarı taşımak için başlattığı Güvenilir Eller Gıda Güvenliği Online Eğitim Programıyla Gıda Güvenliği Özel Ödülü’ne layık görüldü.

Törende konuşan Unilever Food Solutions Türkiye, Orta Asya ve İran Genel Müdürü Önder Arsan, “Güvenilir Eller Gıda Güvenliği Online Eğitim programı çok inandığımız ve sektörün desteği ile büyütmeye çalıştığımız bir projemiz. Uzun yıllar ajandamızda en üst sırayı koruyacak projemiz ile ilk yıl Türkiye genelinde 5.000 şefin bu alanda eğitimini tamamlamasını ve sertifika sahibi olmasını hedefliyorduk. Hedeflerimizi daha yukarıya taşıdık. Bir yılda hedeflerimizi arttırmamıza sağlayan şeflerimize ve projemizi destekleyen tüm meslek birliklerine bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Hep birlikte gıda güvenliği bilincini sektörde ileriye taşıyacağımıza inanıyoruz…” dedi.

Yeme-içme trendlerinin göz önüne alındığı ve yeni açılan mekanların da değerlendirildiği organizasyonda, ‘En İyi Burger Restoranı’ kategorisinde de Hellmann’s sponsorluğunda ödül Black Angus’a verildi.

‘En İyi Burger Restoranı’ kategorisinde ödülü Unilever Food Solutions Pazarlama Direktörü Nihan Kayı takdim etti. Unilever Food Solutions Pazarlama Direktörü Nihan Kayı “Dünyanın 1 numaralı mayonezi Hellmann’s’ı Türkiye’ye getirdiğimiz ilk günden bugüne amacımız Hellmann’s lezzetlerini Türkiye’de daha fazla insana deneyimletmek, daha fazla kafe, restoran ve bistronun servis masasında Hellmann’s soslarının olmasını sağlamaktı. Biz Hellmann’s ve Burgeri ayrılmaz bir ikili olarak görüyoruz. Burger’in olduğu her yerde Hellmann’sın da olmasını sağlamak için çalışıyoruz. Bunun için “Dünya Burger” gününe özel kutlamalar yapıyoruz, Burger Festivalleri düzenliyoruz ve Hellmann’s soslarımızı leziz burgerler ile buluşturuyoruz.

Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da yeme-içme sektörü için yılın en heyecanlı ödül töreni ‘Time Out Yeme İçme Ödülleri’nin bizim açımızdan en anlamlı kategorisini: ‘En İyi Burger Restoranı’ Ödülünü Hellmann’s olarak desteklemekten mutluluk duyuyoruz…” dedi.

Unilever Food Solutions her zaman şeflerin yanında…

Türkiye’de Knorr, Lipton, Carte d’Or, Calve, Hellmann’s, Rama, Sana ve Becel’i bünyesinde bulunduran Unilever Food Solutions’a ait ürünler, her iki işletmeden biri tarafından tercih ediliyor. Sunduğu profesyonel malzemelerle yoğun rekabet ortamında müşterilerini ve onların misafirlerini anlayarak, ev dışı gıda sektörünün referans merkezi konumunda olan Unilever Food Solutions, ‘her gün ilham kaynağınız’ sloganıyla mutfak ve beslenme konularında iş ortaklarına ilham kaynağı olmaya devam ediyor.

Kelebek’ten 10 milyon TL’lik yeni proje

Türkiye’nin en büyük mutfak üreticisi konumunda olan Kelebek, yurtiçi ve yurtdışında 8 binden fazla projede edindiği deneyimle, büyük ve prestijli işbirliklerinde yerini almaya devam ediyor. Mutfak sektöründe ürünlerine 5 yıl garanti veren tek marka olan Kelebek, kalite standartlarını ön planda tutan üretim gerçekleştiriyor.

80 yılı aşkın sürelik tecrübesiyle Türkiye’nin ilk markalı mutfak üreticisi olan Kelebek, Erzurum’da inşa edilen Şehristan Konutları Projesi için KDV hariç 9.814.658 TL’lik anlaşma imzaladı. Anlaşmaya göre Kelebek projenin tüm mutfak, banyo ve aksesuarlarını üretecek. Projenin Aralık ayı sonunda tamamlanması öngörülüyor.

Kelebek Genel Müdürü Ersin Serbes, projeli işlere büyük önem verdiklerini, metropoller dışındaki projelerle de yakından ilgilendiklerini söyledi. “Erzurum’un önemli konut projelerinden Şehristan’ın tüm mutfak, banyo ve aksesuarlarını biz yapacağız” diyen Serbes, kaliteden ödün vermeyenlerin tercihi olmayı sürdüreceklerini iletti.

Kelebek olarak agresif büyüme hedefleri doğrultusunda; altyapı ve fabrika yatırımlarını artırıp üretim hattını genişlettiklerini de vurgulayan Serbes, “Güçlü iş ortaklarıyla görüşmelerimiz devam ediyor. Özellikle İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük illerde kentsel dönüşümle beraber fırsatlar arttı. Metropoller dışında da bütük potansiyel var. Hem yurtiçi hem yurtdışında yılların deneyimine sahip güçlü projeli işler ekibimizle hedeflerimize yönelik çalışmalarımıza devam ediyoruz. Çok önemli projelerde imzamız bulunuyor. Yenilikçi tasarım anlayışımız ve fonksiyonel çözümlerimizi işbirliği yaptığımız projelere aktarmaktan ve bu projelere katma değer sağlamaktan dolayı mutluluk duyuyoruz” dedi.

GD Holding yüzde 50 büyüdü, 2017 yatırım hedefini 10 milyon TL’ye yükseltti

Teknoloji ve girişimcilik alanında yaptığı yatırımlar ve yenilikçi iş modeliyle öne çıkan GD Holding, 2016 yılında yüzde 50 seviyesinde büyüdüğünü açıkladı. GD Holding Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Duyarlar, “Geçen yıl bünyemizdeki girişimlere 5 milyon TL civarında yatırım yaptık ve yüzde 50 büyüdük. 2017 yılı hedefimiz 10 milyon TL yatırım yapmak ve büyümemizi sürdürerek istihdam yaratmaya devam etmek” dedi.

Girişimcilik alanında oluşturduğu vizyoner iş modeliyle dikkatleri üzerine çeken GD Holding, bünyesindeki tüm şirketlerle birlikte 2016 yılında yüzde 50 büyüdü. Bünyesindeki Eleman.net, Radix, TRCRM, Takım Takip, Serieleman.com, CrowdFON ve Dersverir.com gibi markalarla geniş bir alanda hizmet veren GD Holding, başta KOBİ’ler olmak üzere her büyüklükten şirkete değer katan çözümleriyle öne çıkıyor.

GD Holding Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Duyarlar, “Geçtiğimiz sene bünyemizdeki girişimlere 5 milyon TL civarında yatırım gerçekleştirdik ve büyümemizi iki yıl üst üste yüzde 50 seviyesinde korumayı başardık. Yatırımlarımızı ve büyümemizi bu yıl da sürdürerek istihdam yaratmaya devam edeceğiz. 2017 yılına 10 milyon TL yatırım hedefiyle başladık. Öte yandan yeni ve parlak girişimcileri desteklemeyi de sürdüreceğiz” dedi.

Gökhan Duyarlar, özellikle KOBİ’lerin herkes tarafından desteklenmesi gerektiğinin altını çizerek şunları söyledi: “KOBİ’lere verimlilik ve maliyet avantajı sunan çözümlerimize 2016 yılının ikinci yarısı da dahil olmak üzere büyük ilgi var. Bu doğrultuda, tıpkı 2015 yılında olduğu gibi geçen yıl da yüzde 50 oranında büyüme başarısına ulaştık. 2017 yılı itibariyle hem yatırımlarımız hem de büyümemiz devam ediyor. Özellikle KOBİ’lere sunduğumuz çözümlerle faaliyet alanımızı genişletecek ve ülke ekonomisine değer katacağız, çünkü KOBİ’lerin ne kadar kıymetli olduğunu biliyoruz. Türkiye’nin yüksek hedeflerine ulaşmasında başrolü KOBİ’ler oynayacaktır ve bu nedenle bizlerin görevi onlara özellikle güncel teknoloji alanında gerçek anlamda değer yaratan çözümler üreterek, maliyet ve rekabet avantajı elde etmelerine yardımcı olmaktır.”

Gökhan Duyarlar, geliştirdikleri yenilikçi iş modeliyle girişimcileri desteklemeyi sürdüreceklerini de belirterek şöyle devam etti: “GD Holding olarak girişimcilerin yanındayız, çünkü girişimciliğin Türkiye açısından taşıdığı önemin farkındayız. İnternet girişimciliği alanında sahip olduğumuz bilgi birikimini inovatif girişimcilerle buluşturuyoruz. Sonuçta da kendine özgü ve bünyesinde ilkleri barındıran bir yapılanmaya sahip olan kuluçka merkezimizde hızlı büyüyen başarılı projeler ortaya çıkarıyoruz. Bu girişimler de GD Holding’in bünyesinde ve gerçek bir inovasyon ortamında faaliyetlerini genişletiyorlar.”

Petrokimyada İlk Risk Yönetimi Sistemi Doğrulama Belgesi Petkim’in Oldu

Petkim, Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından TS ISO 31000 Risk Yönetimi Doğrulama tetkikini başarıyla tamamlayarak, bu alanda TSE belgesi almaya hak kazandı. Faaliyet gösterdiği petrokimya sektöründe pek çok alanda olduğu gibi entegre yönetim sistemiyle de fark yaratan Petkim, TS ISO 31000 Risk Yönetimi Sistemi Doğrulama Belgesi’yle risk tanımlama, değerlendirme, analiz etme ve risklerle ilgili aksiyonlar alma konularında sistematik bir yapısı olduğunu tescilledi.

Stratejik öneme sahip yatırımlarla büyüyen Türkiye’nin tek petrokimya hammadde üreticisi Petkim, faaliyet gösterdiği sektörde bir ilke daha imza atarak Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından verilen “TS ISO 31000 Risk Yönetimi Sistemi Doğrulama Belgesi” almaya hak kazandı. Petkim, bu belgeyi Türkiye’de alan 7’inci kurum olurken, üretim yapan firmalar arasında ilk 4’te yerini aldı.

Aralık ayı içinde Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından İzmir ve Ankara bölgesinden toplam beş tetkikçiyle gerçekleştirilen TS ISO 31000 Risk Yönetimi Doğrulama tetkikini başarıyla tamamlayan Petkim, kendi sektöründe Risk Yönetimi Sistemi Doğrulama Belgesi’ne sahip ilk kuruluş oldu. Sektöründe birçok konuda olduğu gibi entegre yönetim sistemi ile de fark oluşturan Petkim’in TS ISO 31000 Risk Yönetim Sistemiyle risk tanımlama, değerlendirme, analiz etme ve risklerle ilgili aksiyonlar alma konularında sistematik bir yapısı olduğunu tescilledi.

Petkim Genel Müdürü Anar Mammadov, Türkiye’de Risk Yönetim Sistemi Doğrulama Belgesi’ne sahip ilk üretici firmaların arasında yer aldıklarını belirterek, “Operasyonel ve finansal anlamda yüksek riskli bir sektörde faaliyet gösteriyoruz, riskleri azaltmayı ve risk yönetimini şirketimizin her kademesinde etkin şekilde yapılandırmaya büyük önem veriyoruz. Belgeye hak kazanmanın öneminin yanı sıra, şirketimiz bünyesinde risk yönetimini bir kültür haline getiren çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Riskleri azaltmada daha iyi noktalara gelmeyi hedefliyoruz. Bu amaçla yürüttüğümüz çalışmalara, çalışanlarımızın gösterdiği katılım ve performanstan da büyük gurur duyuyoruz. Bu vesileyle, TSE’nin iş birliği ve desteğine, emeği geçen tüm Petkim personeline teşekkür etmek isterim” diye konuştu.

Pek çok konuda olduğu gibi petrokimya sektöründe bu belgeyi alan ilk kuruluşun Petkim olduğunu ifade eden TSE Genel Sekreteri Mehmet Bozdemir de, “Türkiye’nin en köklü kuruluşlarından Petkim’e bu belgeyi takdim etmekten mutluluk duyuyoruz. Pek çok konuda ilklere imza atan Petkim, petrokimyada bu belgeyi alan ilk kuruluş olma konusunda da öncü bir şirket oldu. 1996 yılından başladığımız belgelendirme çalışmalarını bugün en yüksek seviyeye getirdiğimiz için mutluyuz. Petkim, belge almaya hak kazanan ve tüm sistemi kuran kurumlardan biri oldu. Bu kadar büyük lokasyona yayılmış bir yapıda bu belgeyi almanın yönetimsel süreçler anlamında da çok zor olduğunu belirtmek isterim. Kalite Sistemleri günümüzde büyük bir önem sahip, kalitenin şirketlerin her bir kademesinde küçük de olsa yayılması gerekiyor. Bu anlamda Petkim’in buna çok inandığını ve başardığı söyleyebilirim. Petkim bugün, TSE’nin stratejik bir ortağı konumuna geldi. İş birliğimizin güçlenerek ve artarak devam edeceğine inanıyorum” dedi.

ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi, ISO 14001:2004 Çevre Yönetim Sistemi, OHSAS 18001: 2008 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi, ISO 50001:2011 Enerji Yönetimi Sistemi, TS/ISO 10002:2014 Müşteri Memnuniyeti Yönetim Sistemi, ISO 27001:2013 Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi, Greenport, TS EN ISO/IEC 17025:2012 Deney Ve Kalibrasyon Laboratuvarlarının Yeterliliği sistemlerinden oluşan Petkim Entegre Yönetim Sistemi, TS ISO 31000 Risk Yönetim Sistemiyle Türkiye’de örneği bulunmayan bir başarıya ulaşmış oldu.

Türkiye Modern Statlarıyla EURO 2024’e Hazır

2024 Avrupa Futbol Şampiyonası’na adaylığını açıklayan Türkiye, özellikle geçtiğimiz yıllarda yaptığı stadyum yatırımlarıyla büyük organizasyonlara ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Türkiye’de son 3 yılda 30 tane stat çalışması yapılırken, 11 yeni stadyumun açılışı gerçekleşti. 2017 yılında ise 9 stadyumun daha açılışının yapılması planlanıyor.

EN ÇOK KONUŞULAN STADYUMLAR

Türkiye’ye çağ atlatması planlanan stadyumların medya yansımaları ise merak konusu oldu. Medya takibinin öncü kuruluşu Ajans Press, Türkiye’nin en çok konuşulan stadyumlarını araştırdı. Ajans Press’in yazılı basın incelemesinde 2016 yılı başından beri en çok konuşulan stadyumlar şu şekilde oldu; Yapımı geçtiğimiz yıl tamamlanan Vodafone Arena 10 bin 340 haberle Türkiye’nin en çok konuşulan stadyumu oldu. Galatasaray’ın yaklaşık 6 yıldır kullandığı Türk Telekom Arena, 4 bin 722 haberle en çok konuşulan ikinci stadyum oldu. Bursaspor’un yeni stadı Timsah Arena 3 bin 683 haberle konuşulurken Fenerbahçe’nin mabedi Ülker Stadyumu bin 625 habere konu oldu. Denize dolgu yapılan bir alana inşa edilen Şenol Güneş Spor Kompleksi Medical Park Arena 601 haberde kendine yer bulurken Konya Büyükşehir Stadyumu 152 haberle konuşuldu.

L’oréal 2016 Yılı Sonuçlarını Açıkladı

Büyüme rakamlarında artış, pazar payı artışı, rekor operasyon karı

L’Oréal Grup Ceo’su Jean-Paul Agon’nun başkanlığını yaptığı L’Oréal yönetim kurulu 2016 yılı sonuçlarını açıkladı. L’Oréal 2016’yı 25.84 milyar Euro satış ile kapattı. Grup 2017 yılına 2016 yılında gerçekleşen üstün performans, artan satışlar ve kar büyümesinden aldığı güçle başladı. L’Oréal’in tüm dünyadaki başarılı sonuçlarına ve büyümesine katkı sağlayan ülkelerden biri de L’Oréal Türkiye oldu. L’Oréal Türkiye, gerçekleştirdiği yatırımlar ve pazara sunduğu yeniliklerle kozmetik pazarının çok üzerinde bir büyüme sağladı. 2017 yılında da hedef kozmetik pazarının genel büyüme oranının üzerinde olmak, satışlarda ve net karda büyüme sağlamak.

Ana finansal sonuçlar:

  • 25.84 milyar Euro satış
  • 4,54 milyar Euro operasyon karı, satışın %17.6’sı
  • Net nakit akışı: 3.3 milyar Euro, %9.5 artış

 

L’Oréal yönetim kurulu başkanı ve CEO’su Jean-Paul Agon:

“L’Oréal bir yılı daha başarıyla tamamladı. Satışlarda kayda değer bir artış oranını ve güçlü bir karlılığı yakaladık ”

L’Oréal başarılı bir yılı daha geride bıraktı. Satışlarda kayda değer bir artış oranını ve güçlü bir karlılığı yakalayan grup güzellik endüstrisindeki dünya liderliği pozisyonunu daha da güçlendirmiş oldu.

Grup tüm bölümlerinde satış büyümesini yakaladı. Ancak özellikle L’Oréal Lüks bölümü grubun pozisyonunu güçlendirmesine en çok katkısı olan bölüm oldu. Dermo kozmetik ürün grubunu içeren Aktif Kozmetik Bölümü de yılı çok iyi bir performansla kapattı ve tüm dünyada Pazar payı kazandı. Tüketici ürünleri bölümü ise yaptığı başarılı stratejik tercihler sonucunda satışlarda gözle görülür bir artış yakaladı ve pazarın üzerinde büyüdü.

Başarının coğrafi dağılımına bakıldığında ise L’Oréal Kuzey Amerika’da yüksek bir satış artışı yakaladı ve lider pozisyonunu daha da artırdı. Grup Avrupa’da da liderliğini devam ettirdi ve pazarın üzerinde büyüdü. Diğer taraftan gelişmekte olan pazarlarda sağlam bir büyüme rakamı elde edildi.

Grup operasyon karı ve net nakit akışı rakamlarında da yeni bir rekor yakaladı ve iş modelinin direnci yüksek bir performans sağladığını kanıtlamış oldu.

2016 aynı zamanda L’Oréal’in dijital dünyadaki liderliğini de güçlendirdiği sene oldu. E-parekende satışları %33 oranında arttı. Aynı zamanda markaların da dijital olarak daha dinamik olduğu bir sene oldu. Markalar tüketicilerle olan kişisel etkileşimlerini daha da güçlü hale getirerek artırdılar.

Marka satın alımları açısından da önemli bir yıldı. IT Cosmetics ve CeraVe gibi stratejik marka satın alımları grubun benzersiz marka portföyünü daha da güçlendirdi.

Sonuç olarak L’Oréal yeni güzellik pazarında net hedef ve stratejileri, konusunda uzman insan kaynağı, güçlü marka portföyü, araştırma ve geliştirme yatırımları, dijital yatırımları, benzersiz, esnek ve becerikli organizasyon yapısı ve güçlü girişimci kültürüyle liderliğini sağlamlaştırdı.

Belirsiz ve değişken ekonomik şarlar içinde L’Oréal 2017 yılında da güzellik pazarının üzerinde bir büyümeyi satış ve karlılıktaki artışla sağlayacağının güvencesini veriyor.

TÜRKİYE

L’Oréal’in tüm dünyadaki başarılı sonuçlarına ve büyümesine katkı sağlayan ülkelerden biri de L’Oréal Türkiye oldu. L’Oréal Türkiye, gerçekleştirdiği yatırımlar ve pazara sunduğu yeniliklerle kozmetik pazarının çok üzerinde bir büyüme sağladı.

“TÜRKİYE BÜYÜMEYE DEVAM EDİYOR”

L’Oréal Türkiye Genel Müdürü Claude Rumpler; “Türkiye hem bulunduğu Doğu Avrupa bölgesinin hem de global olarak tüm şirketin büyümesinde önemli rol oynayan stratejik bir ülke. Aynı zamanda Türkiye benzersiz bir ekosisteme sahip bir ülke çünkü genç, dijital ve perakendede çeşitli ve çok dinamik. Hızla gelişen orta gelir grubu, artan kozmetik ürün kullanım oranları, kozmetiğe duyulan ilgi ve harcamalardaki artış, genç nüfus, ülkenin dijitalleşme hızı, artan yatırımlar ve ekonomik potansiyeli sayesinde Türkiye’nin gelecek için de fırsatlar sunan, stratejik bir ülke olduğunu biliyor ve çalışmalarımızı da buna göre şekillendiriyoruz. 2017 için önceliklerimiz ürün ve servisteki inovasyonları Türkiye’ye getirmek, dijital değişimi hızlandırmak. Bu hedefleri başarırken de sürdürülebilirlik programımıza olan inancımızı devam ettirmek ve kurumsal sorumluluklarımızı yerine getirmek en büyük tutkumuz.”

Türkiye’nin Bir Numaralı Oyuncak Markası Toyzz Shop

Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği (AYD) ve Akademetre Research Company tarafından her yıl gerçekleştirilen “Türkiye’nin 1 Numaralı Markaları” araştırmasında “Bebek Ürünleri – Oyuncak” kategorisi ödülünü Toyzz Shop aldı.

Zorlu PSM’de düzenlenen ve perakende sektörüne ilişkin 15 farklı kategoride ödüllerin sahiplerini bulduğu törende ödül alan Toyzz Shop Pazarlama Grup Müdürü Didem Özgüven konuyla ilgili açıklamasında, “Kuruluşumuzdan bu yana gerek deneyimlerimiz, gerekse çocukları iyi tanıyor olmamız bizi farklılaştırarak Toyzz Shop’un gelişimi ve bugünlere gelmesinde büyük rol oynuyor. ‘Oyun oynamak herkesin hakkıdır’ diyerek, farklı yaş gruplarına göre çocukların duygusal ve fiziksel gelişimini olumlu yönde etkileyecek, analitik düşünmelerini sağlayacak ve pratik zekâlarını geliştirecek geniş ürün ve fiyat yelpazesi sunuyoruz. Ayrıca oyuncak sektöründeki tecrübemiz ile ekonomik yavaşlama dönemlerinde bile ailelerin çocuklarına uygun fiyatlarla oyuncaklar alabilmelerine imkan tanıyoruz. Aldığımız bu ödül, Toyzz Shop olarak doğru yolda olduğumuzun bir işareti. Tüm çocuklara ve ailelerine teşekkür ederiz” dedi.