Otomotiv Sanayii Derneği 2016 Dördüncü Çeyrek / Dış Ticaret Raporu

Otomotiv Sanayii

Dış Ticaret Raporu

Türkiye İhracat Verileri:

Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerine göre hazırlanmıştır.

* Aralık ayı ihracat verilerine, “İhracatçı Birlikleri Kaydından Muaf İhracat” verisi dahil değildir. Son 12 aylık dönem için ilk 11 ay TUİK, son ay TİM rakamı kullanılmıştır.

  • 2016 yılında Türkiye toplam ihracatı yüzde 1 oranında azalırken, Otomotiv Endüstrisi ihracatı yüzde 13 oranında artış gösterdi ve toplam ihracat içerisinde yüzde 16,8’lik pay ile ilk sıradaki yerini korudu.

TÜİK Verilerine Göre Dış Ticaret Dengesi:

2 GTİP 87.00 kapsamında yapılan dış ticaret; motorlu kara taşıtları, traktörler, bisikletler, motosikletler ve diğer kara taşıtları; bunların aksam, parça ve aksesuarı dış ticaret verilerini, otomobil dış ticaret verileri, geniş ekonomik grupların sınıflamasına (BEC) göre 51-Binek Otomobilleri verilerini içermektedir.

  • 2016 yılında Türkiye toplam ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1, ithalatı ise yüzde 4 azaldı. Bu dönemde dış ticaret açığı 63 Milyar $ seviyesinden 56 Milyar $ seviyesine geriledi.
  • GTİP 87 kapsamında belirlenen otomotiv dış ticaret verilerine göre ihracat geçen seneye göre yüzde 13, ithalat ise yüzde 2 oranında arttı. 2015 yılında 80,9 Milyon $ olan açık kapatıldı ve 2016 yılında dış ticaret 1,96 Milyar $ seviyesinde fazla verdi.
  • Geçen seneye göre 2016 yılında, otomobil ihracatı yüzde 21, ithalatı ise yüzde 7 oranında arttı. Bu dönemde otomobil dış ticaret açığı 1,48 Milyar $ seviyesine geriledi.

Fasıllara Göre Dış Ticaret Dengesi :

  •  2016 yılında GTİP bazında dış ticaret dengesi verileri içerisinde; dış ticaret fazlası yaratan ilk 10 sektörün analizine bakıldığında, 87 GTİP’li “Motorlu kara taşıtları, traktörler, bisikletler, motosikletler ve diğer kara taşıtları, bunların aksam, parça, aksesuarı” dış ticaretinin dış ticaret fazlası yaratan altıncı sektör konumunda olduğu görülmektedir.
  • Türkiye toplam dış ticaretinde dış ticaret fazlası yaratan ilk 10 sektör, dış ticaret fazlası yaratan tüm sektörler içerisinde yüzde 74 paya sahiptir.

GTİP

TANIM

61

Örme giyim eşyası ve aksesuarı

71

Kıymetli veya yarı kıymetli taşlar, kıymetli metaller, inciler, taklit mücevherci eşyası, metal paralar

62

Örülmemiş giyim eşyası ve aksesuarı

8

Yenilen meyveler ve sert kabuklu meyveler

73

Demir veya çelikten eşya

87

Motorlu kara taşıtları, traktörler, bisikletler, motosikletler ve diğer kara taşıtları, bunların aksam, parça, aksesuarı

57

Halılar ve diğer dokumaya elverişli maddelerden yer kaplamaları

25

Tuz, kükürt, topraklar ve taşlar, alçılar, kireçler ve çimento

20

Sebzeler, meyvalar, sert kabuklu meyvalar ve bitkilerin diğer kısımlarından elde edilen müstahzarlar

63

Dokunabilir maddelerden hazır eşya, takımlar, kullanılmış giyim ve dokunmuş diğer eşya, paçavralar

Seramik sektörü CNR EXPO’da buluşuyor

Türk seramik, banyo ve mutfak sektörünün gelişiminde önemli rol oynayan UNICERA İstanbul, 8-12 Mart tarihlerinde CNR EXPO Yeşilköy’de düzenlenecek. Fuar, 1.000’in üzerinde markanın katılımı ve 100 bin ziyaretçi hedefiyle gerçekleştirilecek.

TİMDER Başkanı Ertan Sapankaya, “Sektör temsilcileri olarak CNR EXPO ile bir arada düzenleyeceğimiz, Avrupa’nın ikinci, Türkiye’nin en büyük ihtisas fuarı olan UNICERA ile milyonlarca dolarlık ihracat potansiyeline ev sahipliği yapacağız” dedi.

UNICERA İstanbul-Seramik Banyo Mutfak Fuarı, 8-12 Mart tarihlerinde CNR EXPO Yeşilköy’de düzenlenecek. CNR Holding kuruluşlarından İstanbul Fuarcılık, Türkiye Seramik Federasyonu (TSF) ve Tesisat İnşaat Malzemeleri Derneği (TIMDER) iş birliğinde organize edilecek fuar, 1.000’in üzerinde markanın katılımı ve 100 bin ziyaretçi hedefiyle gerçekleştirilecek. Fuar, 160 bin metrekare alanda yapılacak.

Banyo ürünleri, zemin-duvar kaplamaları, seramik işleme teknolojileri, mutfak ürünleri, dekorasyon ürünleri, ambalajlama, depolama gibi ürün gruplarının sergileneceği fuara, ABD, Kanada, Almanya, İngiltere, Suudi Arabistan, İsrail, Fransa başta olmak üzere pek çok ülkeden profesyonel ziyaretçi bekleniyor.

“Bölgenin üretim üssüyüz”

Fuarın tesisat ve yapı malzemeleri sektöründe iç piyasayı ve ihracatı hareketlendirmek amacıyla düzenlendiğine dikkat çeken TIMDER Başkanı Ertan Sapankaya, şöyle konuştu: “Sektör temsilcileri olarak CNR EXPO ile bir arada düzenleyeceğimiz, Avrupa’nın ikinci, Türkiye’nin en büyük ihtisas fuarı olan UNICERA ile milyonlarca dolarlık ihracat potansiyeline ev sahipliği yapacağız.”

Sapankaya, gelişmekte olan ülkelerin 5 yıl içinde inşaat alanında atılım göstereceğini ifade ederek “Dünyada geri dönüşümlü ürünlere büyük eğilim var. Türk yapı ve inşaat malzemeleri sektöründe, ürün kalitesiyle dünya ile rekabet edecek konuma geldik. Şu an bölgenin üretim üssüyüz. Dış pazarlarda rekabet gücümüzü artırmak için üretim kadar üretim teknolojisine de ağırlık vermeliyiz. Türkiye’de kentsel dönüşüm projelerine bağlı olarak konut inşaatlarında artış bekliyoruz. İnşaat, tesisat ve yapı malzemeleri pazarında da 5 yıl içinde yüzde 10-12 oranında büyüme bekliyoruz” dedi.

TÜRKONFED’den Milli İstihdam Seferberliği’ne Destek

“İSTİHDAMDA SÜRDÜRÜLEBİLİR BÜYÜMEYE ODAKLANIYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısıyla başlayan Milli İstihdam Seferberliği’ne Türkiye’nin en büyük bağımsız iş dünyası örgütü TÜRKONFED, “işgücünün eğitim ve kalitesine” odaklanan politikasıyla destek verdi. TÜRKONFED çatısı altındaki 25 federasyon, 190 dernek, 24 bin 100 iş insanı ve 40 bine yakın şirketi istihdamda sürdürülebilir büyüme hedefiyle harekete geçireceklerini belirten TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu, “Sadece işe almak yeterli değil, eğitmek ve verimli hale getirmek de önemlidir. Ülke genelinde başlayan istihdam seferberliğinde özel sektörün payının artması için tüm üyelerimizi harekete geçireceğiz. Hükümetimizin de gereken ekonomik ve yapısal reformları hızla hayata geçirmesiyle, yaratılacak istihdamın ve ekonomik getirilerinin sürdürülebilir olacağına yürekten inanıyoruz” dedi.

19 Şubat 2017 / İstanbul – Bölgesel ve sektörel iş dünyasının çatı kuruluşu olan, Türkiye’nin en büyük bağımsız iş dünyası örgütü Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED), Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde başlatılan Milli İstihdam Seferberliği’ne “iş gücünün eğitim ve kalitesine” odaklanan politika önerisiyle destek verdi. TÜRKONFED çatısı altındaki 25 federasyon, 190 dernek, 24 bin 100 iş insanı ve 40 bine yakın şirketi istihdamda sürdürülebilir büyüme hedefiyle harekete geçireceklerini belirten TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu, insan odaklı büyüme sürecinin bir parçası olarak iş gücünün eğitim sürecinin önemine de vurgu yaptı.

“İSTİHDAMDA SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK, YAPISAL REFORMLARDAN GEÇMEKTEDİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından yapılan istihdam çağrısının çok önemli olduğunu, TÜRKONFED’in de “istihdamda eğitim ve kaliteye” odaklandığını hatırlatan Kadooğlu, eleman almanın yanında mevcut çalışanların muhafaza edilmesinin ya da birkaç ay sonra istihdam edilenlerin işten çıkartılmaması için de gerekli düzenlemelerin ve desteğin verilmesinin önemli olduğunu vurguladı. “Sadece işe almak yeterli değil, eğitmek ve verimli hale getirmek de önemli” diyen Kadooğlu, ülke genelinde başlayan istihdam seferberliğinde özel sektörün payının artması için tüm üyelerini harekete geçireceklerinin belirtti.

TÜRKONFED Başkanı Kadooğlu, şunları söyledi: “TÜRKONFED olarak; özel sektörün gelişmesi, özellikle kadın ve genç istihdamının toplam istihdam içindeki oranının artırılması, bölgesel ve sektörel kalkınmanın sürdürülebilir olması için önemli çalışmalar yürütüyoruz. Bu doğrultuda, Milli İstihdam Seferberliği’nin yürüttüğümüz tüm bu çalışmaları güçlendirerek artıracağını düşünüyoruz. Ülke genelinde başlayan istihdam seferberliğinde özel sektörün payının artması için tüm üyelerimizi harekete geçiriyoruz. Hükümetimizin de gereken ekonomik ve yapısal reformları hızla hayata geçirmesiyle, yaratılacak istihdamın ve ekonomik getirilerinin sürdürülebilir olacağına yürekten inanıyoruz. Milli İstihdam Seferberliği’nde büyümenin kalitesine odaklanan, verimlilik artışını hedef alan ve bu doğrultuda insan kaynağının etkin kullanılmasını ilke edinen bir anlayış, sadece işsizlik sorunumuzun çözümünde değil aynı zamanda cari açık ve katma değerli yüksek üretimin artışında da ivme yaratacaktır.”

TÜRKONFED Hakkında: Çatısı altında 25 federasyon ve 190 dernek üzerinden 24 bin iş insanı ve 40 bine yakın şirket yer alan TÜRKONFED, üye tabanı ile toplam (enerji dışı) dış ticaretin yüzde 83’ünü, tarım ve kamu dışı kayıtlı istihdamın yaklaşık yüzde 55’ini sağlamaktadır. İstanbul, Batı Anadolu, Marmara ve İç Anadolu, Trakya, Batı Karadeniz, Orta Karadeniz, Orta Anadolu, Doğu Karadeniz, İç Anadolu, Güney Ege, Doğu Marmara, Batı Akdeniz, Doğu Akdeniz, Güney Marmara, Çukurova, Doğu ve Güneydoğu Anadolu, Güneydoğu, Zafer, Doğu, Serhat, Dicle ve Fırat Sanayici ve İşadamları Federasyonu’nun yanı sıra Sektörel Dernekler Federasyonu, Moda ve Hazır Giyim Federasyonu, Yapı Ürünleri Üreticileri Federasyonu da TÜRKONFED üyeleridir. TÜRKONFED, Avrupalı KOBİ’lerin çatı örgütü olan ve 12 milyon firma ve 55 milyon çalışanı temsil eden Avrupa Esnaf, Sanatkâr ve KOBİ Birliği (UEAPME) üyesidir.

Gençlerin model uçak tasarımları geleceğe ışık tutacak

İGA – İstanbul Yeni Havalimanı’nın bu yıl ikinci kez düzenleneyeceği, “İstanbul Liseler Arası Model Uçak Yarışması”nın başvuruları www.hayallerineuc.com websitesi üzerinden 20 Şubat- 10 Mart tarihleri arasında yapılabilecek. Yarışmayla lise öğrencileri, İTÜ’lü akademisyenlerden eğitim alacak; tasarladıkları uçakları finalde yarıştıracak.

Dünyanın sıfırdan yapılan en büyük havalimanını inşa eden İGA’nın, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ile beraber bu yıl ikincisini düzenlediği ‘İstanbul Liseler Arası Model Uçak Yarışması’ başvuruları 20 Şubat’ta başlıyor.

Havacılık alanında farkındalık yaratarak bilgi düzeyinin arttırılması hedefiyle İstanbul’daki lise öğrencileri arasında düzenlenen yarışma, aynı zamanda gençlerin havacılık / uçak mühendisliği gibi alanlara daha çok yönelmesini sağlamayı ve bu alandaki kaliteli iş gücü yaratmayı amaçlıyor.

İstanbul genelindeki tüm resmi ve özel okullarda öğrenim gören lise öğrencilerinin katılabileceği yarışma; başvuru, teorik eğitim, pratik eğitim ve final olmak üzere dört aşamadan oluşuyor. İlk aşamada öğrenciler, referans mektupları ve 250 kelimeyi geçmeyen bir niyet yazısı ile birlikte 10 Mart tarihine kadar yarışmaya www.hayallerineuc.com websitesi üzerinden başvurabilecekler. Sonraki aşamada ön değerlendirme ekibi başvuruları inceleyerek eğitimlere katılacak 40 öğrenciyi belirleyecek ve öğrenciler üç haftasonu boyunca sürecek eğitimlere katılacak. Teorik eğitimler tamamlanınca, öğrenciler pratik eğitime geçebilmek için değerlendirme sınavına girecekler. Bu sınavda başarı gösteren 20 öğrenci, gruplar halinde, bir model uçağı adım adım tasarlayacakları ve beş haftasonu sürecek bir pratik eğitimden geçecekler. 14 Mayıs’ta yapılacak yarışma finalinde ise öğrenciler yaptıkları model uçakları jürilerinin beğenisine sunacak ve birincilik ödülü için yarışacak. İGA’nın geliştirdiği projede öğrencilere eğitimlerin tamamını Uçak ve Uzay Bilimleri konusunda uzman İTÜ’lü öğretim üyeleri ve mühendisler

verecek.

Bu yarışmanın, havacılık sevdalısı öğrencilerin gelecekteki mesleki eğilimleri açısından önemli olduğuna dikkat çeken İGA Havalimanları İnşaatı CEO’su Yusuf AkçayoğluBu yarışmayı İGA olarak ikinci kez düzenliyoruz. İstanbul’u dünyanın en önemli havacılık merkezlerinden biri yapmayı hedef edinmiş iken havacılık sektörünün geleceği için gençlerimizin çalışmalarını desteklemekten büyük gurur duyuyoruz. Onların gelecek adına yaptıkları çalışmalar, bizlerin ufuklarını açarak yeni fikirler edinmemize olanak sağlıyor. Önümüzdeki yıllarda da gençlerimizin havacılık alanında çalışmalarını desteklemeye devam ederek, onlara mesleki bir kazanım sağlamayı arzuluyoruz“ dedi.

İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca, bu yarışmanın havacılık tutkusu olan gençlerin gelecek idealleri açısından son derece önemli olduğunu ifade etti. Rektör Karaca: “Yarışma, üniversitemizin gençlerle erkenden buluşma hedefinin bir parçasıdır. Üniversitemiz desteğiyle bu yıl ikincisi düzenlenen ve öğrencilerin büyük ilgi gösterdiği yarışmanın sürdürülmesi oldukça mutluluk verici. Yeni Vecihi Hürkuşlar, Nuri Demirağ’lar neden çıkmasın? İstanbul Teknik Üniversitesi’nin rektörü olarak, yarışmaya katılacak herkese başarılar diliyorum” açıklamasında bulundu.

Yarışmayı birinci olarak tamamlayan takım, teknoloji marketlerinde geçerli olacak 6 bin TL değerinde hediye çeki kazanacak; ikinci takım 4 bin TL, üçüncü takım ise 2 bin TL değerinde hediye çekiyle ödüllendirilecek.

Kırtasiye Sektörünün En Büyük Fuarı TÜYAP Istanbul’da Açılıyor

Tüyap Fuar ve Fuarcılık Hizmetleri A.Ş. tarafından Tüm Kırtasiyeciler Derneği (TÜKİD) işbirliği ile TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi, Büyükçekmece’de 18 ülkeden 215 marka, 165 firma ve firma temsilciliğinin katılımı ile düzenlenecek İstanbul Kırtasiye Ofis Fuarı,

22-26 Şubat 2017 tarihleri arasında kapılarını açıyor.

Türkiye’de kendi fuar merkezine sahip tek özel sektör fuarcılık kuruluşu olan TÜYAP tarafından Tüm Kırtasiyeciler Derneği (TÜKİD) işbirliği ile düzenlenecek İstanbul Kırtasiye Ofis Fuarı, toplam 4 salonda Amerika, Almanya, Avusturya, Çin, Çek Cumhuriyeti, Fransa, Hindistan, Hong Kong, İngiltere, İspanya, İtalya, Japonya, Kore, Tayland, Tayvan, Yeni Zelanda, Yunanistan ve Türkiye’den 215 marka, 165 firma ve firma temsilciliğini 22-26 Şubat 2017 tarihleri arasında bir araya getirecek.

TOBB’dan İstanbul Kırtasiye Ofis Fuarı’na büyük destek

Dünyanın üçüncü büyük ofis malzemeleri ve kırtasiye fuarı ‘İstanbul Kırtasiye Ofis 2017’ bu yıl ilk kez TOBB himayesinde gerçekleşecek. Yurt dışındaki potansiyel ülkelerin toptancılarının da katılım sağlayacağı fuarda, sektörün en üst düzeyde temsil edilmesi ve Türkiye kırtasiye sektörüne ivme kazandırması hedefleniyor. TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde, toplam 4 salonda 30 bin metrekare kapalı sergileme alanında gerçekleştirilecek olan İstanbul Kırtasiye Ofis 2017 Fuarı’nı 20 bine yakın kişinin ziyaret etmesi bekleniyor.

“Kırtasiye Zirvesi” sektörün geleceğine yön verecek

22 Şubat 2017 Çarşamba günü saat 11:30’da TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun katılımıyla gerçekleşecek açılış töreni ardından TOBB’un desteği ile düzenlenen “Kırtasiye Zirvesi” Türkiye’nin dört bir yanından sektör temsilcileri, dernek ve sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla sektörün geleceğini masaya yatıracak. Sektörün geleceğine yön verecek olan zirve, aynı zamanda katılımcılara yeni işbirlikleri kurma ve son teknolojileri doğrudan gözlemleme fırsatı sunacak.

Yazmak, çizmek, okumak, bakmak, görmek ve göstermek üzerine sergiler…

26 Şubat 2017 Pazar günü 19:00’a kadar açık olacak İstanbul Kırtasiye Ofis Fuarı, bir çok etkinliğe ev sahipliği yapacak, birbirinden farklı sergileri ile ziyaretçilerini nostaljik gezintiye çıkarak.

Yarın İçin Afiş / Poster For Tomorrow tarafından 2009’da başlatılan sosyal sorumluluk tasarım projesinin koleksiyonundan oluşturulan “Eğitim Hakkı / The Right To Education” uluslararası afiş sergisi ile 2. Salon Stand 223A’da ziyaretçileri ile buluşurken; edebiyatın ve yazarların konu alındığı çeşitli sergilerde, edebi metinlerin sunumuna dair tasarım yaklaşımlarından örnekler bulunan Metne Mesafe” 2. Salon Stand 217-234’de yer alacak. Masaüstü bilgisayar dönemiyle birlikte, birçoğu müzelik nesnelere dönüşen kırtasiye araçlarının sergileneceği ”Kem Alat ile Kemalat…” 3. Salon Stand 334’de, Sahaflarda bulunmuş fotoğraflarla, Cumhuriyet’in ilk on yıllarında okul anılarının yer aldığı okul albümlerinden oluşan “Sanki Dün Gibi” fotoğraf sergisi 2. Salon Stand 232’de ziyaretçiler ile bir araya gelecek.

Editöre Not:

TÜYAP FUAR VE FUARCILIK HİZMETLERİ A.Ş. HAKKINDA

TÜYAP Fuar ve Fuarcılık Hizmetleri A.Ş., katılımcı ve ziyaretçilere 120.000 metrekare kapalı ve 25.000 metrekare açık olmak üzere toplam 145.000 metrekare fuar alanında uluslararası standartlarda 6.100 araçlık açık ve kapalı otopark alanıyla hizmet sunuyor. TÜYAP Fuarcılık Grubu, 700’ün üzerinde insan kaynağı ile İstanbul, Bursa, Konya, Adana, Diyarbakır ve Samsun’da sahibi olduğu fuar alanlarında, bugüne kadar yurt içinde 1.465 ve yurt dışında 37 ülkede 164 olmak üzere toplam 1.629 fuar düzenledi. 114 ülkeden 275.913 katılımcı kuruluşa, 179 ülkeden 46.399.122 ziyaretçiye ev sahipliği yaptı.

TAV’dan 2016’da 1 milyar 92 milyon avro ciro

TAV Havalimanları 2016’da hizmet verdiği yolcu sayısını yüzde 2 artışla 104 milyona, konsolide cirosunu yüzde 1 artışla 1 milyar 92 milyon avroya çıkardı.

Havalimanı işletmeciliğinde Türkiye’nin dünyadaki önemli markası TAV Havalimanları, 2016 yılında yedi ülkede işlettiği 14 havalimanında 104 milyon yolcuya hizmet verdi.

 

TAV Havalimanları İcra Kurulu Başkanı Sani Şener “2016 yılında dünyada güvenlik kaynaklı endişeler havacılık sektörünü etkiledi. hem dünyada hem Türkiye’de havacılık sektörü açısından oldukça zor bir yıl oldu. Buna rağmen TAV olarak sahip olduğumuz dengeli portföy sayesinde önceki yıla göre hizmet verdiğimiz yolcu sayısını yüzde 2 artırmayı başardık. Özellikle yeni yarattığımız faaliyetlerin gelirleri sonucunda konsolide ciromuz yüzde 1 artarak 1,092 milyon avro olarak gerçekleşti.

 

Düşük marjlı bazı işlerimiz ve Atatürk Havalimanı’nda yolcu kompozisyonunun değişmesi nedeniyle FAVKÖK yüzde 4 oranında azaldı. Net karımızda önceki yıla göre yaşadığımız düşüş ise esas olarak devlete ödediğimiz kiraların dövize bağlı muhasebe uygulamaları nedeniyle avro bazında artmış görünmesi, Milas-Bodrum Dış Hatlar terminali amortismanı ve kirası ile Tunus’ta ertelenmiş vergi varlığının çevriminden kaynaklandı.

 

2017 yılı için Yönetim Kurulumuz 248 milyon TL temettü dağıtımını Genel Kurul onayına sunmaya karar verdi. Genel yaklaşımımız olan yüzde 50’lik bir temettü dağıtım oranına denk gelen bu rakam temettü ve büyümeyi dengeleyen “akıllı büyüme” politikamızın da açık bir göstergesi. Ülkemiz, çalışanlarımız ve müşterilerimiz için yarattığımız sosyal faydalar da yaptığımız işi değerlendirirken en az kârlılığımız kadar önemli. Sene içerisinde devlete 1,5 milyar TL tutarında kira, vergi ve sosyal güvenlik ödemesi yaptık. 2016 yılında kombine ciromuzun yüzde 23’ünü yurtdışı faaliyetlerimiz oluşturdu. Ayrıca, yolcu konforunu artırmak ve istihdam yaratmak için 108 milyon avro yatırım yaptık.

 

2017 yılında toplamda hizmet verdiğimiz yolcu sayısının yüzde 4-5 arası artmasını, ciro ile FAVKÖK’ün yatay seyretmesini ve net karda önemli bir artış bekliyoruz. 2017 yılı için yatırım harcaması beklentimiz ise yaklaşık 50 milyon avro.

 

2016’da Gürcistan, Tiflis Havalimanı’nda yeni terminal binası ve pist rehabilitasyon çalışmalarına başladık. Medine Havalimanı’ndaki ortaklarımızdan Suudi Oger’in payının yarısına denk gelen yüzde 16,67’lik hisse alımı sürecini de yakında sonlandırmayı hedefliyoruz. Sene içinde yaşanan en önemli gelişme ise içinde bulunduğumuz konsorsiyumun Küba devleti tarafından Havana Jose Marti ve San Antonio de los Banos havalimanlarını işletmek için münhasıran görüşmelere davet edilmesi oldu. Küba havalimanlarını işletmeye başlamak için sabırsızlanıyoruz.

 

Önümüzdeki süreçte portföyümüzü büyütmek ve genişletmeye devam etmek için en büyük rekabetçi avantajımız yetişmiş insan kaynağımızdır. Tüm çalışanlarımıza, hissedarlarımıza ve paydaşlarımıza TAV markasına olan güvenleri ve destekleri için teşekkürü bir borç bilirim” dedi.

 

 

 

 

 

 

ÖZET FİNANSAL VE OPERASYONEL BİLGİLER

(milyon avro)   2015 2016 % değişim
Konsolide ciro* 1079.3 1092.3 %1
FAVKÖK* 621.1 597.2 -%4
FAVKÖK marjı (%) 57.5% 54.7% -2.9 puan
FAVÖK* 488.4 445.0 -%9
FAVÖK marjı (%) 45.3% 40.7% -4.5 puan
Net Kâr 209.7 127.1 -%39
     
Yolcu sayısı (mn) 102.3 104.4 %2
– Dış hat 57.6 58.5 %1
– İç hat 44.7 45.9 %3

Not: Bu bültendeki bilgiler TFRS Yorum 12 için düzeltilmiş ciro ve FAVÖK baz alınarak hesaplanmıştır.

 

 

TAV Havalimanları hakkında

 

Dünyanın önde gelen havalimanı işletmecileri arasında yer alan TAV Havalimanları, Türkiye’de İstanbul Atatürk, Ankara Esenboğa, İzmir Adnan Menderes, Milas Bodrum ve Gazipaşa Alanya havalimanlarını işletiyor. TAV yurtdışında ise Gürcistan’ın Tiflis ve Batum, Tunus’un Monastır ve Enfidha-Hammamet, Makedonya’nın Üsküp ile Ohrid, Suudi Arabistan’ın Medine ve Hırvatistan’ın Zagreb Havalimanı’nda faaliyet gösteriyor. Holding, duty free, yiyecek-içecek hizmetleri, yer hizmetleri, bilişim, güvenlik ve işletme hizmetleri gibi havalimanı operasyonunun diğer alanlarında da faaliyet gösteriyor. Bu çerçevede TAV Havalimanları, Letonya’nın Riga Havalimanı’nda da duty free, yiyecek içecek ve diğer ticari alanların işletmesini gerçekleştiriyor. Şirket 2016’da iştirakleriyle birlikte 808 bin uçak seferine ve 104 milyon yolcuya hizmet sundu.

Türk Bulguruna Mekke’de Büyük İlgi

Suudi Arabistan’ın ünlü otel ve market zincirlerinde tadım etkinlikleri düzenleyen Duru Bulgur, yaptığı birçok farklı bulgurlu yemekle, kutsal topraklarda lezzet şöleni yaşattı. Herkesten tam not aldıklarını belirten Duru Bulgur Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Duru, “Türk bulguru besleyiciliği ve lezzeti sayesinde Suudi Arabistan’da çok seviliyor” dedi.

Anadolu topraklarının lezzetli bulgurunu dünyaya tanıtmayı kendisine görev edinen Duru Bulgur, Suudi Arabistan’ın ünlü otel ve market zincirlerinde tadım etkinliği ve bulgur eğitimleri gerçekleştirdi. Etkinlik kapsamında Mekke’de, Kâbe’nin hemen yanı başında bulunan 5 yıldızlı otellerde tadım etkinliği düzenlendi. Otellerin executive cheflerine 3 gün boyunca uygulamalı bulgur eğitimi verildi. Executive cheflerin Türk bulgurundan yaptığı yemekler dünyanın dört bir yanından kutsal toprakları ziyarete gelen otel müşterilerinden tam not aldı. Özellikle kısır ve sebzeli bulgur pilavı ziyaretçiler tarafından büyük bir keyifle tüketildi.

Başkan İhsan Duru, Suudilerin Türk bulgurunu bildiklerini belirterek, “En çok kullandıkları bulgur köftelik bulgur ama biz onlara Başbaşı Bulgurun tadımını yaptırdık ve eğitimini verdik. Türk bulgurunun lezzeti Suudi Arabistan’da çok seviliyor. Özellikle yaptığımız satışlardan ve aldığımız siparişlerden bu durumu çok rahat gözlemledik” dedi.

Bulgurun tüm dünyada ortak tüketilen gıda maddesi olduğunu dile getiren İhsan Duru, “51 ülkeye ihracat yapıyoruz… Çin’den Macaristan’a, Japonya’dan Afrika ülkelerine kadar insanın olduğu her yerde milli besinimiz bulgurun tanıtımlarına hız kesmeden devam edeceğiz” diye konuştu. Otel şef eğitimleri yanında, Cidde ve Damman şehirlerinde de birer hafta süreyle market tadım aktiviteleri gerçekleştirildi.

Tümleşik iletişim hem tasarruflu hem çevreci

İşletmeler dijitalleşen dünyaya ve yeni iş modellerine uyum sağlamak için yenilikçi teknolojilere yatırım yapıyor. Çalışanların verimliliklerini artıran tümleşik iletişim çözümleri kurumlara esneklik, zaman tasarrufu ve her yerden iş yapma avantajı sunuyor. Çalışan verimliliğini de artıran tümleşik iletişim çözümleri, farklı lokasyonlardaki bireylere aynı ortamda olma konforu sunuyor. Güncel eğilimleri takip eden Unify, Circuit çözümüyle fiziksel olarak bir araya gelmek yerine sesli veya görüntülü konferans yapılmasını ve masaüstü paylaşımı sayesinde uzaktan aynı dosya üzerinde çalışmayıı mümkün kılıyor.

Gelenekten geleceğe atılan adım


Çağın gerekliliklerine uygun iletişim araçları, günlük hayatın yanı sıra iş hayatında da önemli bir role sahip. Yeni dünyanın değişen dinamiklerine göre sürekli gelişim gösteren Unify, Circuit ürünü sayesinde farklı lokasyonlarda çalışanları ve ofisleri bulunan işletmeler için kesintisiz iletişim sunuyor. Ses, görüntü, yazışma, video ve sohbet dahil tüm iletişimi barındıran bu uygulama, sanal olarak her kanaldaki veriyi bir araya getirerek tümleşik iletişimin olanaklarından tam anlamıyla yararlanılmasına imkan tanıyor.

Tüm iletişim kanalları tek ekranda

Eğilimleri ve kullanıcı taleplerini dikkate alarak hayatı kolaylaştırdıklarını belirten Unify Türkiye Ülke Müdürü Erda Tütüncüoğlu, “Yapılan araştırmalar, tümleşik iletişim kullanan kurumların daha hızlı karar alabildiğini, çalışanların daha verimli olduklarını gösteriyor. Son olarak yaptığımız bin kişiden oluşan IT profesyonelinin katıldığı bir ankete göre, katılımcıların yüzde 40’ı tümleşik iletişim araçlarından faydalandıklarını, yüzde 60’ı ise üç yıl içerisinde tümleşik iletişimden yararlanmaya başlayacaklarını söylüyor. Unify olarak kullanıcı deneyimlerini göz önünde bulundurarak geliştirdiğimiz Circuit ürünümüz ile tüm iletişimi tek çatı altında topladık. Yenilikçi teknolojilerimiz sayesinde müşterilerimize istedikleri her alanı iş yerine dönüştürme fırsatı sunuyoruz.” dedi.

Dijital dünyada çevreci çözümler ön plana çıkıyor


Tümleşik iletişim çözümleri daha yüksek çalışan ve müşteri motivasyonu elde edilmesini sağlıyor. Tümleşik iletişim çözümleri sayesinde coğrafi bakımdan birbirine uzak ekipler yüksek seyahat masraflarından tasarruf elde edebiliyor. Ayrıca yüksek enerji masrafları ve karbon emisyonu azaltılabiliyor.

Unify hakkında:

Unify, Fortune Global 500 listesindeki şirketlerin yaklaşık yüzde 75’ine tümleşik iletişim çözümleri sağlayan, dünyanın önde gelen iletişim yazılım ve hizmetleri şirketidir. Unify, çözümleri ile çoklu ağları, cihazları ve uygulamaları tek bir platformda birleştirerek kurumların verimli ve kesintisiz görüşmeler yapmalarını sağlar. Kurumların iletişim kurma ve birlikte çalışmasında, kolektif çabayı artıran, iş akışlarına enerji veren ve iş performanslarını artıran Unify; ürün güvenilirliği, yenilik, açık standartlar ve güvenlik konularında güçlü bir mirasa sahiptir.

Çağrı Merkezlerinde Devrimsel Dijital Dönüşüm Başladı

Bundan 10 yıl kadar önce iPhone’un hayatımıza girmesi ile birlikte, dokunmatik ekranlı telefonlar ile bankacılık işlemleri yapmaya, birbirimize mesajlaşma araçları üzerinden GSM data hatları kullanarak fotoğraf/video göndermeye, lokasyon göndermeye başlamıştık. Şimdi sıra kurumlarda ve çağrı merkezi dünyasında bu anlamda ciddi bir dönüşüm rüzgarı esiyor. Procat, Call Center Hotel ve Speechouse’un CEO’su Tarkan Ersubaşı; “İnovatif çağrı merkezi çözümleri sunan grup şirketlerimiz, bu dönüşüme ayak uyduran kurumların başında yer alıyor. Sektörde bu rüzgâra uyum sağlayarak dijital dönüşümünü tamamlayan firmalar, önümüzdeki on sene içinde sürpriz fırsatları yakalayacak ve rakipleri arasından sıyrılacak” dedi

Özellikle yapay zeka ve öğrenebilen makinelerin çağrı merkezleri alanında çığır açacak yeniliklerin başında geldiğini kaydeden Ersubaşı; “Yakında görüşme esnasında telefondaki müşteri temsilcisine yaşadığınız sorunun fotoğrafını, konumunuzu göndermek mümkün olacak. Sesli çağrılar güvenlik gerektiren adımlarda yüz yüze görüşmeye dönüşebilecek. Chatbotlar sizinle konuşmaya devam edecek” yorumunda bulundu.

Çağrı merkezlerinde dijital zamanı

“Chatbot’lar kısaca sizin verdiğiniz talimatlara istinaden, kurum ile ilgili işleminizi, daha güvenli bir şekilde internet üzerinde uzaktan gerçekleştiren yazılımlar olarak tanımlanabilir.” diyen Ersubaşı sözlerini şöyle sürdürdü: “Ancak Chatbot’ların etkileşimleri metin ile sınırlı değil. Kişi bir çağrı merkezini aradığında kişiye ne istediğini soran ve kişi “Müşteri temsilcisi” dedikten sonra onu ilgili kart menüsüne ya da müşteri temsilcisine aktaran bu uygulamalar artık yaygın olarak kullanılıyor. Geliştirilmeye son derece açık olan bu uygulamalar çağrı merkezleri için önemli ölçüde verimlilik sağlamaya başladı bile. Buradan hareketle çağrı merkezi işi yapan ya da bu konuda teknoloji geliştiren şirketlerin ilk gündem maddesinin Chatbot’lar olduğunu söylememiz gerekiyor. Bilindiği gibi çağrı merkezleri müşteri iletişiminde kilit nokta. Buradaki bir çalışanın hatası ise markaların imajına olumsuz bir etki yapabiliyor. Chatbot’lar ise olası problemi çözmek için devrede olacak ve insan hatasını en az indirecek; tüm sorulara akıllı bir şekilde yanıt vererek marka imajına ve müşteri memnuniyetine katkı sağlayacak.”

Kişisel asistanlara dikkat

Gelişen mobil teknolojilerle birlikte Siri ve Alexa gibi kişisel asistanların hayatımıza girdiğine değinen Ersubaşı; “Bu asistanlar çok yakın bir zamanda cep telefonlarımızdan çıkıp ev ve ofislerimize hatta otomobillerimize de girecek. Sizin adınıza arama yapabilecek bu asistanları iyi ve olumlu kullanmak da kullanıcı deneyimini arttıracak önemli bir faktör. Ancak çağrı merkezlerinin altyapılarını da buna uygun hale getirmeleri gerekiyor. Zira Chatbot’un yanıtlama yaptığı bir sistem sanal bir kişisel asistan tarafından arandığında iletişimin yüzde yüz doğru gerçekleşmesi, çağrı merkezinin kurduğu altyapının başarısıyla da doğru orantılı.

Öte yandan Siri’yi geliştiren ekibin yeni yapay zeka projesi olan Viv adlı sanal asistan Siri’ den farklı olarak, soruları algılayarak doğrudan yanıt veriyor. Yani, bu yeni uygulamayla sorulara dolaylı yanıt olabilecek bir sonuca sizi götürmek yerine “Evet” ya da “Hayır” şeklinde net cevaplar alabilmeniz mümkün. Örneğin, “İzmir Bornova civarı yarın akşam saat 5’ten sonra yağmurlu mu olacak?” gibi komplike bir soruya “Evet, yarın o saatte biraz yağmur var.ya da “Hayır, o saatte yağış yok.netliğinde bir cevap almak mümkün. Aynı soruyu Siri’ye sormanız halinde alacağınız en iyimser yanıt İzmir – Bornova’nın 1 haftalık hava durumunun gösterilmesi olabilirdi. Viv’in farkı soruyu doğrudan anlaması, verileri analiz etmesi ve net cevaplar sunması.

Biz de Speechouse olarak Garanti Bankası ile gerçekleştirdiğimiz proje olan mobil sanal asistan teknolojisi ile bankacılık işlemlerinin konuşularak yapılabildiği ve Türkiye’de bir ilk olan Mobil İşlem Asistanı’nı (MİA) hayata geçirdik. Proje sayesinde örneğin; ‘Vadeli hesabımın vade süresi ne zaman doluyor?’, “Kredi faiz oranları nedir?’ veya ‘Kartımın son kullanma tarihi nedir?’ gibi birçok sorunun cevabına hızla ulaşıyorsunuz. Bu tür uygulamaların önümüzdeki senelerde artacağını görüyoruz” şeklinde konuştu.

Yenilikler bunlarla sınırlı kalacak mı?

Tabii ki hayır. Yakında bir lansman ile çok sayıda yeni teknolojiyi iş ortaklarımıza ve potansiyel müşterilerimize duyuruyor olacağız. Dijital dünyada ellerimizdeki cep telefonlarında yaşadığımız tüm deneyimi, kurumsal dünyaya aktarmak basit bir iş değil. Ancak Procat Dijital ürün ailesi içerisindeki farklı yazılım araçlarımız ile, tüm dijital dünyayı müşterilerimiz tek arayüz üzerinden yönetebilecek ve kanallar arasında aynı güvenlik seviyesinde geçiş yapabilecekler. Bunun yanında, ses dünyasında kalmakta ısrarcı kurum müşterilerini dijital dünyaya en yüksek deneyim seviyesinde taşıyabilen yeni araçlarımız da olacak. Hedefimiz bu araçların hepsini kurumsal iş ortaklarımızın iş ihtiyaçlarının hizmetine sunmak ve gerçek faydayı hep birlikte elde etmek.”

Procat Hakkında:

Yüksek verimlilik, kesintisiz destek, hızlı kurulum ve deneyimli bir iş ortağı ile çalışmanın verdiği konfor ile maliyet avantajından vazgeçemeyen kurum ve kuruluşların ilk tercihi olan Procat 2004 yılında kurulmuştur. Procat kurucularının çeyrek yüzyıla yakın sektör deneyiminden aldığı güç ve uzman kadrosu ile birlikte A’dan Z’ye anahtar teslim çağrı merkezi kurulumu, üçüncü parti ürün ve çözümler ile entegrasyonu, uygulama geliştirme, raporlama, izleme, denetleme ve kalite değerlendirme için gereken tüm ürün ve hizmetleri sunar. Kurumların gereksinimleri ile birebir örtüşen en doğru teknolojinin seçiminden kuruluma dek, tüm süreçlerde eksiksiz bir iş ortağı olarak çalışmaktadır. Yüksek verimlilik ve kalite hedefli projelerinde, işe analiz ederek başlar, çözümü ihtiyaca ve isteğe yönelik dizayn eder, kurulumu yapar ya da mevcut alt yapıyı iyileştirir, istendiği takdirde geçici bir şekilde projeyi işleterek iş ortağına devreder ve inovatif çözümlerle sürekli olarak yanında olur. Sektöründe farklı ve yenilikçi uygulamalar ile hizmetler oluşturma stratejisiyle çalışan Procat; konuşma teknolojileri kullanarak, müşteri hizmetlerinde farklı otomasyon ihtiyaçlarına karşılık vermek, maliyet avantajı ve memnun müşteri deneyimi oluşturmak adına 2006 yılında Speechouse, 2010 yılında ise çağrı merkezlerine proje yatırımlarını gerçekleştirmeden kısa vadeli pilot yapma, sağlıklı ve verimli büyüme, esneklik ve yedeklilik imkânı sağlayan Call Center Hotel şirketlerini hayata geçirmiştir. 2006 yılından bugüne Interactive Intelligence Elite Partner olan Procat kullanıcı dostu çağrı merkezi çözümleri ile güvenilir iş ortağınız olarak çalışır.

ÇEDAŞ, 2023 yılına kadar Tokat’a 350 milyon liralık yatırım yapacak

Türkiye genelinde hizmet veren 21 elektrik dağıtım şirketi arasında en az kesinti yaşanan bölge unvanını alan ÇEDAŞ, kent merkezi ve ilçelerden sonra şimdi de yatırımı köylere taşıyor. ÇEDAŞ, 2023 hedefleri doğrultusunda sadece Tokat kırsalında 2017-2023 arasında 200 milyon toplamda ise 350 milyon liralık yatırım yapmayı planlıyor

2010 yılında özelleştirme sürecinin ardından Sivas, Tokat ve Yozgat’ta elektrik dağıtımını üstelenen Çamlıbel Elektrik Dağıtım A.Ş. (ÇEDAŞ), kesintisiz enerji için yatırımlarına ara vermeden devam ediyor. Bu yıl üç ilde yaklaşık 105 milyon liralık yatırım yapacak olan kurum, bu rakamın yaklaşık 30 milyon liralık bölümünü Tokat’a ayırdı. Kent merkezleri ve ilçelere yaptığı yatırımların sonuçlarını alan ve 21 dağıtım bölgesi arasında müşteri memnuniyetinin en yüksek olduğu kurum olarak öne çıkan ÇEDAŞ, yeni dönemde yatırımlarında aslan payını kırsal kesime ayırma kararı aldı. Şirket, 2017-2023 tarihleri arasında sadece Tokat kırsalında 200 milyon lira yatırım yapmayı planlıyor.

YATIRIMLARDA KIRSAL KESİMİN PAYI ARTACAK

2010-2015 yılları arasında üç kente toplam 400 milyon liralık yatırım yaptıklarını söyleyen ÇEDAŞ Genel Müdürü Ahmet Sait Akboğa, 2016 yılını değerlendirmek, 2017 ve daha sonrasında yapacakları çalışmalar hakkında bilgi vermek üzere Tokat’ta basın mensupları ile bir araya geldi.

2016 yılında şirket olarak Tokat’a yaklaşık 25 milyon liralık yatırım yaptıklarını anlatan Akboğa, bu yıl söz konusu rakamın yaklaşık 30 milyon liraya çıkacağını dile getirdi. Akboğa, “Bunun 10 milyon lirasını köy şebekelerini yenilemeye ayırdık. Bundan sonra da kırsal kesime yönelik yatırımlarımız artarak devam edecek. Ülkemizin 2023 hedefleri doğrultusunda biz de kendi vizyonumuzu belirledik. Şirketimiz 2017-2023 yıllarında köylerin elektrik şebekelerini yenileyerek kırsalda yaşan tüketicilerimize kaliteli, kesintisiz ve sürekli enerji temini noktasında önemli bir çalışmaya imza atmayı planlıyor. Bu çerçevede söz konusu dönemde toplam yatırımın yüzde 60’ını Tokat kırsalına ayırarak 200 milyon liralık yatırım yapma hedefimiz var” dedi.

ÇEDAŞ Genel Müdürü Akboğa, 2017-2023 arasında Tokat’a bağlı 552 köyde, 80 bin 500 direk, 820 trafo, 470 kilometre orta gerilim, 2 bin 350 kilometre de alçak gerilim hattını yenileyeceklerini, kırsal ve şehir merkezi olmak üzere toplamda 350 milyon lira harcama yapılacağını söyledi.

MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ EN YÜKSEK BÖLGE

Toplantıda elektrik enerjisinin insan hayatının temel taşlarından biri olduğu bilinciyle yol aldıklarını anlatan Akboğa, bu amaçla kesinti, arıza ve sorunlara hızla müdahale ederek müşteri memnuniyetini en yüksek düzeye taşıdıklarını da dile getirdi. 2010 yılında üç kentte 49 bin 136 olan toplam arıza sayısının 2015 sonu itibarıyla 18 bin 569’a gerilediğine işaret eden Akboğa, “Alçak ve orta gerilimde arızaları yüzde 63 düşürdük. Arıza süreleri de 2010 yılına göre yüzde 81 oranında azaldı. Attığımız bu adımların sonuçları bize Türkiye genelinde birincilik getirdi. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun 2015 Elektrik Piyasası Gelişme Raporu’na göre Türkiye genelindeki 21 dağıtım bölgesi arasında, en az elektrik kesintisi yaşanan bölge olduk” diye konuştu.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın 2016 yılında yaptığı ‘Müşteri Memnuniyeti Anket Sonuçları’nda da tüketici sorunlarına en hızlı yanıt veren şirket olarak öne çıktıklarını söyleyen Akboğa, tüm bu pozitif sonuçlarda teknolojiye yapılan yatırımların büyük payı olduğuna işaret etti.

SCADA SİSTEMİNE 2017’DE 53 MERKEZ ENTEGRE EDİLECEK

Elektrik dağıtımında arızaları uzaktan izlemeyi ve hatları uzaktan beslemeyi mümkün kılan ve ‘Veri Toplama ve Uzaktan Kumanda Kontrolü’ olarak ifade edilen SCADA sisteminin 100 merkezi kapsadığını belirten Akboğa, 2017 yılında ise 33’ü şehir merkezi 20’si ise kırsal bölgelerde olmak üzere 53 merkezi daha SCADA sistemine entegre edeceklerini böylece bölgedeki şebeke hakimiyetini artıracaklarını söyledi.

PLANLI KESİNTİLER MOBİL TRAFO İLE BİTİYOR

Müşteri memnuniyetini en yüksek noktaya taşımak için mobil trafolar sayesinde planlı elektrik kesintisi çalışmalarına da son verdiklerini dile getiren Akboğa, “Sivas, Tokat ve Yozgat illerinde kullanılmak üzere 3 adet mobil trafoyu sistemimize kattık. Böylece olası kriz anında mobil trafolar kullanılarak elektrik kesintilerinin önüne geçilirken altyapı yatırımları sırasında planlı kesinti yapmadan enerjiyi sürekli verebiliyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

ÖZELEŞTİRME SONRASI KAYIP-KAÇAK AZALDI

ÇEDAŞ Genel Müdürü Ahmet Sait Akboğa, şirketin özelleştiği 2010 yılından bu yana yaptığı yatırımlar ve denetimler sonucunda kayıp-kaçak oranını Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) belirlediği hedefin altında bir seviyeye taşıdıklarını söyledi.

EPDK tarafından elektrik dağıtım şirketlerine uygulama dönemleri için kayıp-kaçak hedef oranları belirlendiğini dile getiren Akboğa, “Hedef ve gerçekleşmeler doğrultusunda dağıtım şirketlerinin performansları ölçülmektedir. 2016 yılı şirketimiz için belirlenen hedef oran yüzde 7,93’tür. Şirketimiz ise hedef kayıp-kaçak oranını 5,97 olarak gerçekleştirmiştir. Özelleştirme dönemi ile kıyasladığımızda bölgemizde yüzde 35 seviyelerinde bir kayıp-kaçak iyileşmesi gerçekleştirilmiştir. Ayrıca 2011 yılı kayıp-kaçak oranı, 2016 yılı kayıp-kaçak oranı ile mukayese edildiğinde 2011 yılı kayıp-kaçak oranının 2016 yılı kayıp-kaçak oranının yüzde 54 üzerinde olduğu görülmektedir. Bugün gelinen noktada yüzde 5,97 gibi bir oran Türkiye ortalamasının altında gerçekleşmiştir” şeklinde konuştu.