Hilti Türkiye’den 20. Yılda Yüzde 30 Büyüme Hedefi

TE 3-C

Üç çeyrek asrı geride bırakan inşaat ve el aletleri sektörünün global jenerik markası Hilti, bu sene Türkiye’deki 20. yılını kutluyor. “Türkiye’nin En İyi İşverenleri” listesinde 4. sırada yer aldığı 2016 yılını yüzde 25 büyüme, 30 yeni ürün ve 11 mağaza ile kapatan bölgesel üs Hilti Türkiye, 2017’de iki yeni mağaza ve 25 yeni ürünle yüzde 30 büyüme hedefliyor.

Dünyanın en küçük altıncı ülkesi Lihtenştayn Prensliği’nde 76 sene önce küçük bir torna tezgahında çivi çakma sistemleri üretimiyle yola çıkan yerel bir şirketten, 6 kıtada 120’den fazla ülkede faaliyet gösteren 24 bin çalışanlı uluslararası bir gruba dönüşen Hilti, bu yıl Türkiye’deki 20. yaşını kutluyor. Göstermiş olduğu hızlı gelişim ve yüksek potansiyelinin etkisiyle 2011 yılından bu yana Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan, Moğolistan, Kırgızistan, Ermenistan, Gürcistan, Tacikistan, Moldova ve Kuzey Irak’tan oluşan 10 ülkenin bağlı bulunduğu bölgesel üs konumundaki Hilti Türkiye, her yıl inşaat sektörünün üzerinde sürdürülebilir büyüme stratejisiyle yol alıyor.

Hilti’nin patentli ürünleri, sektör profesyonellerinin ihtiyaçlarını yakından analiz etme imkanı sunan doğrudan satış modeli, benzersiz hizmet anlayışı ve çözüm odaklı yaklaşımıyla inşaat sektörü içinde farklılaşan inovatif bir marka olduğunu belirten Hilti Türkiye ve Orta Asya Genel Müdürü Sebastian Barth, Hilti Türkiye’nin 2016 yılını yüzde 25 büyüme ile kapattığını açıkladı. Ağırlıklı olarak inşaat sektörüne hizmet veren Hilti’nin; kaba inşaat, ince işler, mekanik, elektrik, mühendislik yapıları, enerji ve endüstri, çelik ve metal işkolları için yaklaşık 10 bin ürünü bulunduğunu ifade eden Sebastian Barth, 2016’da Türkiye pazarına 30 yeni ürün daha kazandırdıklarını söyledi. 2016 sonunda Türkiye’de 11 mağazaya ulaştıklarını bildiren Barth, “İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Malatya, Konya, Bursa ve Samsun’da yer alan mağazalarımıza ek olarak bu yıl iki yeni açılışla Türkiye genelindeki mağaza sayımızı 13’e çıkarmayı ve yaklaşık 35 bin ziyaretçiye ulaşmayı planlıyoruz” dedi. Hilti Türkiye’nin 20. yaşını kutladığı 2017 yılında yüzde 30 büyüme hedeflediğini açıklayan Barth, Türk inşaat sektörüne 25 yeni ürün ve envanter yönetimi sağlayan yeni bir hizmet sunacaklarını da sözlerine ekledi.

2016’nın ses getiren Hilti’leri…

Satışlarının yaklaşık yüzde 30’unu yeni ürünlerinden sağlayan Hilti Türkiye’nin 2016 yılı lansman ürünleri içinde; hem betona hem de çeliğe çivi çakabilen ve dünyanın ilk sadece bataryayla çalışan Red Dot ve iF Product Design 2016 ödüllü Çivi Çakma Makinası Hilti BX 3 dikkat çekti. Darbeli-darbesiz delim ve kırım yapabilen Hilti TE 3 Delici Kırıcı ve sınıfının en iyi performansını sunan Hilti TE 30 ATC Kırıcı Delici de sektörde fark yarattı. Yüzde 100’e kadar daha uzun ömür ve yüzde 20 daha güçlü performans sunan Hilti DD 200 Karot Makinası, dört kat daha fazla görülebilen yeşil lazer teknolojisiyle Hilti PR 3 Eksenel Lazer, Red Dot 2016 ödüllü Hilti SF 8M-A22 Kablosuz Vidalama Makinası da yılın öne çıkan ürünleri arasındaydı.

İnovasyon Merkezi’nde Ar-Ge’ye yatırım ve patentli ürünler

Tarihindeki en büyük yatırım olan Hilti İnovasyon Merkezi’nde Ar-Ge yatırımlarını her yıl artıran inşaatın jenerik markası Hilti, kullanıcı sağlık ve güvenliğini korumak için yeni teknolojiler ve patentli sistemler geliştirmeye devam ediyor. Bu sistemlerin içinde; delici ucun sıkışması halinde anında gücü keserek aletin çalışmasını durduran Aktif Tork Kontrol, kullanıcının daha sağlıklı ve uzun süreli çalışmasına olanak sağlayan Aktif Titreşim Azaltma, direkt ve etkili bir şekilde tozu yok eden güçlü Toz Toplama Sistemi de yer alıyor.

Türkiye’nin En İyi İşverenleri arasında…

İnşaat sektörüne ve ekonomiye yarattığı katma değer dışında insan kaynakları alanındaki çalışmalarıyla da öne çıkan Hilti Türkiye, Great Place to Work Enstitüsü tarafından belirlenen, “Türkiye’nin En İyi İşverenleri 2016” listesinde 4. sırada yer aldı. 2015 yılında aynı ödül kategorisinde 3. sırada yer alan Hilti Türkiye, Yaşam Boyu Öğrenme alanında Özel Ödül’e de layık görülmüştü.

Türkiye, Hilti Global için yetenek havuzu olmayı hedefliyor

Bünyesine yeni yetenekler katmak ve mevcut çalışanlarını geliştirmek için ödüllü eğitim modelleri kullanan Hilti Türkiye, başarılı çalışanlarını META Bölgesi (Ortadoğu, Türkiye ve Afrika) içindeki diğer Hilti organizasyonlarına gönderiyor. Bu sayede Hilti Türkiye’nin, Hilti Global için bir yetenek havuzu haline gelmesi hedefleniyor.

Mitsubishi Electric’ten Kontrol Merkezlerine Özel Yeni LED Ekran

LED ekran teknolojisi alanındaki köklü deneyimi ile inovatif ürünler geliştiren elektronik devi Mitsubishi Electric, komuta ve kontrol merkezleri için özel olarak tasarlanmış 1.5mm piksel aralığına sahip yeni ürünü NPP LED ekranı tanıttı. Avrupa’da ilk kez Amsterdam’daki ISE 2017 Fuarı’nda sergilenen NPP LED ekran, sadece 90mm olan ince kasasıyla etkileyici bir ışık çıkış gücü ve kontrast değeri sağlayarak kurulum alanının sınırlı ve ortam ışık değerinin yüksek olduğu mekanlar için ideal çözüm sunuyor. Anti-burn özelliği sayesinde 100 bin saate kadar kesintisiz kullanımda bile LED ışık çıkışı ve renkleri değişmeden görüntü sağlayan bu yeni ekran, çift döngülü sinyal girişleri ve yedekli güç kaynağı ile görüntünün sürekliliğini mümkün kılıyor.

Görüntüleme alanında da ileri teknolojisiyle yüksek parlaklıkta ve canlı renklerde net görüntülemeyi çok yüksek çözünürlükte sunan Mitsubishi Electric, komuta ve kontrol merkezleri için özel olarak geliştirdiği en yeni LED ekranını, 7-10 Şubat tarihleri arasında Amsterdam’da gerçekleştirilen ISE (Integrated Systems Europe) 2017 Fuarı’nda ilk kez sergiledi. Elektrik ve elektronik devi Mitsubishi Electric’in LED ekran teknolojisindeki 30 yıllık deneyiminin ışığında iki yılı aşkın süredir geliştirme sürecinde olan NPP LED ekran; ince kasası, yüksek görüntü kalitesi ve uzun kullanım ömrü ile dikkat çekiyor.

100 bin saate kadar kesintisiz kullanımda bile sabit renk kalitesi

Mitsubishi Electric’in birçok patentli özelliğe sahip yeni ürünü NPP LED ekran, uzun ömür ve dayanıklılığın kritik gereklilik olduğu kontrol odaları gibi iç mekanlarda ideal görüntüleme çözümü sunuyor. NPP LED ekran patentli anti-burn özelliği sayesinde 100 bin saate kadar kesintisiz 7/24 kullanımda bile LED ışık çıkışı ve renkleri değişmeden görüntü sağlıyor.

90mm’lik ince kasa ve 1920 x 1080 piksellik Full HD çözünürlük

SCADA tarzı şematik uygulamalarla uyumlu çalışan NPP LED ekran, sadece 90mm olan ince kasasıyla etkileyici bir ışık çıkış gücü ve kontrast değeri sunarak kurulum alanının sınırlı ve ortam ışık değerinin yüksek olduğu mekanlarda avantaj sağlıyor. 480mm x 540mm LED ünitelerinden oluşan NPP LED, 1920 x 1080 piksellik Full HD çözünürlük sunuyor. 130 diyagonal boyuta ve 1.5mm piksel aralığına sahip yeni ekranın her bir pikseli 3-in-1 SMD LED paketi içeriyor. İlave üniteler ekleyerek daha geniş bir sistemi hızlı ve pratik bir şekilde oluşturmayı mümkün kılan bu ürüne, servis erişimi için önden ve arkadan müdahale edilebiliyor.

Uzun dönemli operatör konforu

Yenilikçi NPP LED ekran, çift döngülü sinyal girişleri ve yedekli güç kaynağı ile çok da muhtemel olmayan bir LED ünitesi güç arızasında bile görüntünün sürekliliğini mümkün kılıyor. Ürünün dinamik güç tüketimi özelliği, görüntünün ihtiyaç duyduğu aydınlatma değerini güç çıkışına göre ölçüp güç tüketimini optimize ediyor. Böylece kontrol odalarında önemli bir faktör olan “göz yorulması” etkisini de azaltarak uzun dönemli operatör konforu sağlıyor. Mitsubishi Electric’in “Doğal Renk Karıştırma” teknolojisine sahip olan yeni NPP LED ekran, MPEG video gibi sıkıştırılmış içeriklerin görülebilir gürültüsünü azaltmak için özel olarak geliştirilen iki boyutlu gürültü azaltma sistemi ile de dikkat çekiyor.

200 tonluk asfalt İstanbul’dan Senegal’e

200 tonluk asfalt plenti İstanbul’dan Senegal’e GEFCO güvencesiyle taşınıyor

GEFCO, Türkiye asfalt sektörünün lideri Tekno Asfalt’ın Afrika erişimini güvence altına alıyor

Müşterilerinin gelişmekte olduğu bölgelerde güvenilir lojistik hizmetleri sağlama önceliği olan GEFCO, ağır yük taşımacılığında uzman ekipleri ve geniş hizmet seçenekleri ile, Tekno Şirketler Grubu firmalarından Tekno Asfalt’ın lojistik güvenliğini garanti ediyor.

Proje kapsamında toplam parça ağırlığı 200 tonu geçen Benninghoven ECO 3000 asfalt plentinin İstanbul’dan Dakar’a nakliyesi gerçekleştiriliyor. Ulusal ve uluslararası ağır yük taşımalarında ve ilgili formalitelerde deneyim sahibi olan GEFCO, etkili çözüm önerileri ile hizmet veriyor. Tekno Asfalt için önemli bir kıstas olan transit süreyi dikkate alıyor ve Dakar Limanı’na direkt taşıma yaparak müşterisi için yüksek performansı garantiliyor.

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan GEFCO Türkiye Satış ve Pazarlama Direktörü Serkan ÇELİK şunları söyledi: “Türkiye asfalt sektörünün lideri ve Benninghoven asfalt plentlerinin Türkiye’deki iş ortağı Tekno Asfalt, gerçekleştirmiş olduğu çalışmalarla sektöre öncülük eden bir firma konumundadır. Bu liderliğe sahip bir firmaya hizmet vermek ve hedeflerine ulaşmasında zincirin bir parçası olmak bize de memnuniyet veriyor.”

###

Tekno Grup Hakkında

Tekno, kurulduğu 1986 yılından bugüne; İnşaat Makinaları ve Altyapı İnşaat Malzemeleri, Atık Su Arıtma Tesisleri konularında dünyanın önde gelen imalatçı firmalarının Türkiye’deki iş ortaklığını yürütmektedir. Zaman içerisinde Enerji ve Endüstri alanlarında kurduğu şirketlerle bu alanlarda da diğer sektörlerde olduğu gibi lider konuma yükselmeyi başarmıştır.

GEFCO Grup Hakkında

GEFCO sanayi ve üretim sektörlerinde faaliyet gösteren kuruluşlara katma değer sağlamak ve rekabet avantajlarını artırmak için lojistik planları tasarlıyor ve uyguluyor. GEFCO’nun müşterilerine sunduğu performans son 65 senede özellikle de en karmaşık ve en talepkar sektörlerden biri olan otomotiv sektöründe edindiği uzmanlığa dayanıyor. 150 ülkede faaliyet gösteren GEFCO Avrupa’nın en büyük 10 Lojistik Grubu arasında yer alıyor. Dünyanın dört bir yanında 350’den fazla merkez ve tesiste 11.500 çalışanıyla hizmet veren GEFCO Grup, 2015 yılında 4,2 milyar € ciro yaptı. Grup, Güneydoğu Asya, Orta ve Doğu Avrupa, Balkanlar, Doğu Asya ve Güney Amerika’daki faaliyetlerini artırarak sürdürmektedir.

Kuveyt Havalimanı yeni terminali dört yılda tamamlanacak

Limak, Kuveyt Havalimanı yeni terminal inşaatının süresini iki yıl kısaltarak dört yılda tamamlamayı hedefliyor

Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir Kuveyt Emiri Sheikh Sabah Al–Ahmad Al-Jaber Al-Sabah’ı ziyareti sırasında toplam 4.6 milyar dolarlık değeri ile Türk müteahhitlerinin yurtdışında aldığı en büyük iş olan Kuveyt Havalimanı yeni terminalini, sözleşme süresi olan 6 yıl yerine 4 yılda tamamlamayı hedeflediklerini söyledi

Kuveyt Emiri H.e. Sheikh Sabah Al–Ahmad Al-Jaber Al-Sabah ve H.e. Veliaht Prens Sheikh Nawaf Al–Ahmad Al-Jaber Al-Sabah’ı ziyaret eden Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, görüşme sırasında “Bu havalimanının tüm Kuveytlilerin hayali olduğunun farkındayız. Yapım süresi olan 6 yıl çok uzun bir süre, bunu 3,5-4 yıla mutlaka indirmemiz gerektiğine inanıyoruz” dedi.

Kuveyt’e sadece bu proje için gelmediklerini belirten Özdemir, “Buraya yatırım için geldik. Bütün çalışmalarımızı ve organizasyonlarımızı buna göre planlıyoruz. Böylesi bir projenin yapılması iki ülke arasındaki ilişkileri daha da güçlendirecek” diye konuştu.

‘Umarım projenin temelini birlikte atarız’

Türkiye Cumhuriyeti Kuveyt Büyükelçisi Murat Tamer’in de bulunduğu görüşmede Kuveyt Emiri H.e. Sheikh Sabah Al–Ahmad Al-Jaber Al-Sabah ise Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a iyi temennilerini ileterek, “Umarım bu projenin temelini birlikte atarız” dedi.

Projenin hızlanabilmesi için Kuveyt tarafına düşen görevler olduğunu belirten Al-Sabah, “Biz de üzerimize düşeni yapacağız” diye konuştu.

Büyükelçi Murat Tamer, Nihat Özdemir ve beraberindeki heyet daha sonra Başbakan Sheikh Jaber Al-Mubarak Al-Hamad Al-Sabah tarafından da kabul edildi.

12,000 kişiye istihdam

Kuveyt Havalimanı yeni terminal binası inşaatı ile ilgili kontrat geçtiğimiz yıl Mayıs ayında Limak İnşaat tarafından imzalanmıştı. Yaklaşık 4.6 milyar dolar değerindeki kontrat Türk müteahhitlerinin yurtdışında tek başlarına aldıkları en büyük kontrat olma özelliğini taşıyor. İnşaat süresince ortalama 7,500 kişiye istihdam sağlayacak olan projede çalışan sayısının 12,000’e kadar çıkması bekleniyor. İkonik ve çevreci bir dizayna sahip olan yeni terminal binası, 25 milyon yolcu kapasiteli olacak ve tavanındaki güneş panelleri sayesinde kendi elektriğinin bir bölümünü de üretebilecek.

İhracatçılar olarak 300 bin istihdam desteği vereceğiz

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başlattığı İstihdam Seferberliğinde ihracatçıların ana aktör olacağını açıklayarak “300 bin yeni istihdam yaratacağız. Biz de firma olarak 2 bin ek istihdam ile destek vereceğim” dedi.

TİM 2017 1. Çeyrek Beklentilerini de açıklayan TİM Başkanı Büyükekşi “En büyük hedef pazarlar; ABD ve Rusya olacak. İhracatçıların yüzde 68’i geçen yıl kadar ihracat yapacak, yüzde 29’u da istihdamını artıracak. Bu iyimser beklenti, bu yılın üretim ve ihracat artışı için parlak bir yıl olacağını gösteriyor” dedi.

Büyükekşi; “İlk çeyrekte Dolar kuru beklentisi 3,73 iken, Euro beklentisi 4,01 ve Parite beklentisi ise 1,07. Yıl sonunda ise Dolar kuru beklentisi 3,83 olurken, Euro beklentisi 4,03 oldu.”

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başlattığı İstihdam Seferberliği’ne ihracatçılar olarak 300 bin istihdam ile en büyük desteği vereceklerini açıkladı. TİM İhracatçı Eğilim Anketi 2016 4. Çeyrek Gerçekleşme ve 2017 1. Çeyrek Beklentilerinin açıklandığı basın toplantısında konuşan TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısını “Milli bir seferberlik” olarak tanımlarken, “Milli seferberliğin ana aktörleri bizler olacağız” dedi. Büyükekşi, “Başbakanımız ayrılan 12 milyar TL’lik kaynağı bizlere sundu. Biz de ihracatçılar olarak diyoruz ki; biz varız. İlave 1 milyon yeni istihdam seferberliğine tüm gücümüzle katılırız. Ben de kendi firmamda 2 bin ek istihdam ile destek vereceğim” şeklinde konuştu.

Anket sonuçlarını açıkladığı toplantıda istihdam seferberliğine nasıl katılacaklarını detayları ile açıklayan TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, “Geçen yıl 142,6 milyar dolar olan ihracatı bu yıl 155 milyar dolar yapma hedefimiz var. Geçen yıl 67 bin olan ihracatçı firma sayısının bu yıl 70 bine, yine geçen yıl 3 milyon 80 bin olan istihdamımızın bu yıl 3 milyon 400 bine ulaşmasını hedefliyoruz. Yani 300 bini aşan yeni istihdam yaratacağız. İhracatçılar olarak 1 milyon yeni istihdamın yüzde 30’una talibiz” diye konuştu.

Yılın ilk çeyreğinde ABD ana hedef pazar

Bu yılın ilk çeyreğine ilişkin beklentileri de hedef pazarlar, üretim ve ihracat, yatırımlar, istihdam ve piyasa beklentileri olarak beş başlıkta toplayan Büyükekşi, “Hedef pazarlarda ilk sırayı yüzde 17 pay ile ABD aldı. Yani Meksika ve Çin, Trump’ın ticaret duvarlarından korkarken ihracatçılarımız rotayı ABD’ye çevirmiş görünüyor. Rusya yüzde 16 ile ikinci sırada yer alırken, bu ülkeleri Almanya, Çin ve Fransa takip etti. Geçen yıl kadar ihracat yapacağını belirten firmaların oranı yüzde 68 olurken, üretimde bu oran yüzde 71 oldu. Bu iyimser beklenti, bu yılın üretim ve ihracat artışı için parlak bir yıl olacağını gösteriyor. Yine bu yılın ilk çeyreğinde her iki firmadan biri yurt içindeki, her üç firmadan biri ise yurtdışındaki yatırımlarını artırmayı planlıyor. İlk çeyrekte ihracatçı firmaların yüzde 29’u istihdam artışı sağlayacak. Diğer çeyreklerde daha güçlü bir artış bekliyoruz” dedi.

Büyükekşi, piyasa beklentilerini ise şu şekilde açıkladı: “İlk çeyrekte Dolar kuru beklentisi 3,73 iken, Euro beklentisi 4,01 ve Parite beklentisi ise 1,07. Yıl sonunda ise Dolar kuru beklentisi 3,83 olurken, Euro beklentisi 4,03 oldu. İlk çeyrek büyüme beklentisi yüzde 2 iken 2017 geneli büyüme beklentisi ise yüzde 3,3 olarak çıktı. İhracatçılarımızın rekabetçi ideal kur beklentisi ise dolarda 3,41 iken Euro’da 3,68 oldu.”

Dominik Cumhuriyeti, Uruguay ve Benin ihracat radarına girdi

Büyükekşi, bu yıl yapacakları çalışmalara ilişkin olarak şunları söyledi: “Atılım yıl ilan ettiğimiz 2017 ve sonrası için büyük başarılar kazanacağız. TİM olarak bu yıl 48 farklı ülkeye ticaret heyetleri düzenleyecek, aralarında Dominik Cumhuriyeti, Benin veUruguay gibi bakir pazarların olduğu toplam 12 ülkeye ilk kez ticaret heyeti gerçekleştireceğiz. Dünya ticaretine yön veren ülkelere Türk Ticaret Merkezleri açacağız. Bu ay Tahran’daki merkezimizin kurdelasını Bakanımız ile birlikte keseceğiz.”

Boydak Holding KDV indirim avantajını istihdama ayırdı

Boydak Holding’e ait Bellona, devletin sağladığı %10’luk KDV indirimine ilave olarak %15’e varan indirimlerle, İstikbal ve Mondi mobilya marka grubunda birçok üründe extra indirim uygulayarak müjdeyi verdi.

Boydak Holding CEO’su Ertunç Laçinel, “Maliye Bakanlığımızın 30 Nisana kadar %18 KDV yerine %8 KDV uygulamasına ilave olarak Bellona ürünlerinde %15 indirim, İstikbal ve Mondi markalarımızda ise yine bir çok üründe extra indirimler uyguladık. Devletimizin verdiği %10’luk avantajı da istihdam sağlayarak kullanacağız. Böylece müşterilerimiz için %25’lik bir indirim yaparken vatandaşlarımız için de iş fırsatı yaratmış olacağız” dedi. 3 aylık KDV indirim döneminin ihracat rakamlarına da olumlu etkisi olacağını belirten Laçinel, “Bu sürenin uzatılması temenni ediyorum, devletimizin vergi indirimi yaptığı her hamle kayıt dışı ekonominin önüne geçilmiş olacaktır. Böylece devletimiz kazanacaktır, tüketicimiz kazanacaktır, istihdamın önü açılacak Türkiye kazanacaktır” diyerek tüm üreticileri istihdam yaratma konusunda hassas olmaya davet etti.

Türkiye’ye güvenen Mondelēz International “İstihdam artışına devam!” dedi

Mondelēz International, Türkiye’de insan kaynaklarına yatırım yaparak büyüyor. 2016 yılında 100 kişilik açık pozisyonu dolduran şirket, bu yıl da işe alımları %10 artırmayı hedefliyor.

Dünyanın en büyük bisküvi, şekerleme ve çikolata şirketi Mondelēz International, Türkiye’nin potansiyeline olan inancıyla istihdam yaratmaya ve büyümeye devam ediyor. Dünyadaki tüm fabrikaları arasında kapasite ve fiziki açıdan en büyüğü olan Gebze Fabrikası’nda 1.200 kişiye istihdam sağlayan Mondelēz Türkiye, 2016 yılında Türkiye genel merkezinde 100 kişilik açık pozisyonu doldurdu. Bunun yarıya yakın bölümü yeni istihdamla karşılandı.

Mondelēz Türkiye İnsan Kaynakları Müdürü Pınar Caymaz, 2017 yılında yeni istihdam yaratmaya devam edeceklerini belirterek, “Türkiye’nin parlak geleceğine olan inancımız tamdır. 2017’de işe alımlarımızın %10 artmasını bekliyoruz” dedi.

Mondelēz’in çalışanlarına sağladığı ortam ve imkanlarla çalışmak için mükemmel bir işyeri yaratmayı hedeflediklerini söyleyen Caymaz, çalışanlarına doğum günlerinde izin, ayda 2 gün evden çalışma, yan hakların esnetilmesi, yaz aylarında Cuma günleri erken çıkış gibi olanaklar sunduklarını kaydetti.

Türkiye’den 20 çalışan uluslararası görevde

Mondelēz Türkiye’nin aynı zamanda bir yönetim üssü olduğunu ve çalışanlarına uluslararası kariyer fırsatları sağladığını vurgulayan Caymaz, “Mondelēz Türkiye’nin zengin yetenek havuzunu en iyi şekilde değerlendiriyoruz. Bugün Türkiye’den çalışanlarımızın 20’si bölgesel ve küresel organizasyonlarda yönetici olarak sorumluluk üstleniyor” dedi.

Dünyanın en büyük bisküvi, şekerleme ve çikolata şirketi Mondelēz International, Türkiye’de de First, Falım, Kent, Olips, Jelibon ve Bonibon gibi pek çok güçlü markaya sahip. Sakız, şeker, hediyelik ve ikramlık kategorilerinde pazar lideri şirketlerden biri olan Mondelēz, ayrıca Milka, Toblerone, Oreo ve Barni gibi efsanevi küresel markalarıyla çikolata ve bisküvi kategorilerinde de dünyanın önde gelen şirketlerinden biri.

Şirket, sağladığı istihdama ek olarak, Gebze’de bulunan Mondelēz fabrikaları içerisinde en büyük ve en çok sayıda üretim teknolojisine sahip fabrikasında, yoğun dönemlerde artan çalışan ihtiyacını karşılamak içindönemsel işçileri işe alarak istihdama katkı sağlıyor.

Mondelēz International Türkiye Hakkında

Mondelēz International, Türkiye’de First, Falım, Kent, Olips ve Jelibon gibi pek çok güçlü markasıyla sakız, şeker, hediyelik ve ikramlık kategorilerinde pazar liderlerinden biridir. Ayrıca Mondelēz International, Türkiye pazarında Milka, Toblerone ve Oreo gibi efsanevi küresel markalarıyla çikolata ve bisküvi kategorilerinde de güçlü bir varlığa sahiptir. Gebze’de bulunan büyük üretim tesisiyle yaklaşık 1.200 kişiye istihdam sağlamaktadır. Gebze tesisinde üretilen ürünler 50’nin üzerinde ülkeye ihraç edilmektedir.

Bosch güç aktarma sistemlerindeki değişimi şekillendiriyor

Elektromobilite, gelecek için çok önemli

İçten yanmalı motorlar, farklı güç aktarma sistemleri tiplerinin karışımında önemli rol oynamaya devam ediyor

Yeni Güç Aktarma Sistemleri Çözümleri iş kolu 88.000 çalışana sahip

Bosch, mobiliteyi etkin olarak şekillendiriyor ve elde ettiği tüm fırsatlardan yararlanıyor

2025 yılında yaklaşık 20 milyon hibrit ve elektrikli aracın üretileceğini tahmin eden Bosch, elektromobiliteyi gelecek açısından önem arz eden bir alan olarak görüyor. Bu nedenle teknoloji ve servis tedarikçisi, özellikle elektromobilite için bir birim kuruyor. Bu birim, yeni Güç Aktarma Sistemleri Çözümleri iş kolunun bir parçası olacak. 2018 yılının başından itibaren bu iş kolu, şirketin elektromobilite faaliyetlerini ve ayrıca bugün faaliyet göstermekte olan Benzinli Sistemler ve Dizel Sistemler birimlerini de kapsayacak. Bosch, mevcut ve yeni müşterilerine gelecekte tüm güç aktarma sistemleri teknolojilerini tek bir kaynaktan sağlayacak. Bosch, elektromobiliteyi genişletmenin yanı sıra içten yanmalı motor teknolojisini daha fazla geliştirme konusunda da yoğun bir çalışma içerisinde olacak. 2025 yılında dünya genelinde 20 milyon yeni hibrit ve elektrikli araca ek olarak yaklaşık 85 milyon yeni benzinli ve dizel araç trafikte olacak.

Bosch Mobilite Çözümleri’nden sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Rolf Bulander, “İster dizel teknolojisi, ister benzinli teknoloji, ister elektromobilite olsun, Bosch otomobil üreticileri için bir numaralı mühendislik ve teknoloji ortağıdır. Elektrikli sürüşe geçişe stratejik olarak iyi hazırlandık.” dedi. Dr Bulander sözlerine şöyle devam etti: “İster yakıtlı ister elektrikli olsun, Bosch güç aktarma sistemlerini gelecekte de kullanacak. Gelecekte hangi güç aktarma sisteminin veya hangi türlerin kombinasyonunun hakim olacağı henüz net değil. Biz bunun için iki yönlü bir yaklaşım uyguluyoruz ve hem elektromobilite hem de içten yanmalı motor alanındaki uzmanlığımızı ve bilgi birikimimizi artırmaya devam ediyoruz.” Güç aktarma sistemlerinde teknoloji ve pazar lideri olan Bosch, mobilite konseptlerinin dönüşümünü şekillendirmede aktif bir rol oynuyor. Gelecekte yeni Güç Aktarma Sistemleri Çözümleri bölümü, dünyanın dört bir yanındaki insanlar için A noktasından B noktasına gidişi daha etkin, ekonomik ve çevre dostu hale getirecek olan geniş bir teknoloji portföyü sunacak.

Yenilikçi güç aktarma sistemlerine yatırım

Bosch, güç aktarma sistemleri çözümlerinin daha fazla geliştirilmesine her yıl milyarlarca avro harcıyor. Şirket sadece elektromobilite alanında her yıl 400 milyon avro’luk yatırım yapıyor. Bu yatırımın büyük bir kısmı batarya araştırma ve geliştirmesine harcanıyor. Bosch, dünya genelinde hem mevcut hem de geleceğe yönelik hücre teknolojileri konusunda araştırma yapan tek klasik otomotiv tedarikçisi konumunda bulunuyor. Şirket daha şimdiden uluslararası otomobil üreticilerinden elektromobiliteyle ilgili 30’dan fazla proje aldı. Yaklaşık 1.800 Bosch uzmanı, geleceğin elektromobilitesi için çalışıyor.

Pazara ve müşterilere daha yakın

Bosch, yeni Güç Aktarma Sistemleri Çözümleri iş koluyla müşterilerine güç aktarma sistemleriyle ilgili desteği tek bir kaynaktan sunmak ve münferit parçalara ek olarak eksiksiz sistem çözümlerini daha fazla sunmak istiyor. Bulander, “Müşterilerimizin gereksinimleri giderek içten yanmalı motorun ötesine geçiyor. Elektrifikasyona yönelik bu dinamik değişim, yeni iş kolunun şekillendirilmesinde önemli bir role sahip olacak. Bu dönüşüm sürecinde, bilgi birikimi ve teknoloji konusunda müşterilerimize destek olacağız” dedi.

Güç Aktarma Sistemleri Çözümleri, üç ana segmente odaklanacak: içten yanmalı motora ve hibrit güç aktarma sistemlerine sahip binek otomobiller, kamyonlar ve elektrikli araçlar. Bu, çok sayıda zorluğu da beraberinde getiriyor. Dr Bulander, “Elektromobilite ve ticari araçlar alanlarında oldukça büyük bir potansiyel görüyoruz. Söz konusu içten yanmalı motorlu binek otomobiller olduğunda, odaklanacağımız ana konu verimliliği artırmak olacak” dedi. Tüm güç aktarma sistemleri çözümleri için teknik inovasyonlara ihtiyaç olacak. Sadece yakıt tüketimini ve emisyonları daha fazla azaltan ürünler sunan şirketler uzun vadede rekabete dayanabilecek.

Pazardaki değişiklikler

Bosch, önümüzdeki yıllarda tüm bu teknolojileri birbirine paralel olarak geliştirecek. Şirket bu şekilde pazardaki ve güç aktarma sistemleriyle ilgili değişikliklere hızlı ve esnek bir şekilde yanıt verebilecek. Mobilitenin uzun vadede elektrikle sağlanacağı konusunda şu anda bir şüphe yok. Bununla birlikte, bu değişimin ne zaman ve ne kadar hızlı geleceği ve hangi şekilde olacağı konusunda halihazırda güvenilir bir tahmin bulunmuyor.

Güç Aktarma Sistemleri Çözümleri, 25 ülkede 60’dan fazla lokasyonda yaklaşık 88.000 çalışanı bir araya getirecek. İki farklı iş kolu olan Benzinli ve Dizel Sistemler bölümlerinin çalışanları bugün halihazırda başarılı bir şekilde iş birliği yapıyor. Bu iş birliği, 2018 yılında yeni bölümün kurulmasıyla yoğunlaşacak. Yeni organizasyon yapısı neticesinde çalışan sayısında hemen hemen hiçbir değişiklik olmayacak.

Geleceğe yönelik organizasyonun ayrıntıları, çalışan temsilcileriyle yakın bir istişareyle belirlenecek. Yeni bölümün ve üç biriminin 2018 yılının başında operasyonlara başlaması planlanıyor.

Ankara Kuyumcular ve Saatçiler Odası Başkanı “Altın En Güvenilir Liman”

Ankara Kuyumcular ve Saatçiler Odası Başkanı Hasan Çavuşculu, altın sektöründe yaşanan hareketlenmeleri MAG Business için değerlendirdi. Son zamanlarda yaşanan siyasi ve ekonomik olayların hem altın fiyatlarını hem de esnafı etkilediğini kaydeden Çavuşculu, “En güvenilir liman altın” dedi.

“Son zamanlarda yaşanan ekonomik ve siyasi olaylar her alanı olduğu gibi, kuyumcu esnafını da olumsuz etkiledi.”

“Yaşanan bu durum alışverişi de etkiliyor. Bir kuyumcuya gidip bir çift alyans veya bir bilezik alacak vatandaşlarımız, bu durumu erteliyor.”

“Son yıllarda pırlanta ve elmas takılar müşteriler tarafından daha fazla talep görmeye başladı.”

“Kuyumculuk sektörünün bir yasası olmalı.”

“Mesleğimiz yasal bir düzenlemeye kavuşmadığı sürece, yani yasası olmadığı sürece kuyumculuk sektörü olarak zarar görmeye devam edecektir.”

“Mücevher alırken; garanti belgesi, faturası, sertifikası mutlaka alınmalı.”

“Yapılan kampanyalar genel anlamda yanıltıcı oluyor.”

Başkent iş dünyasına yön veren MAG Business birbirinden özel içerikleri ile okuyucuları ile buluştu. Altın sektöründe yaşanan hareketlenmeleri ve mücevher alırken dikkat edilmesi gereken hususları paylaşan Ankara Kuyumcular ve Saatçiler Odası Başkanı Hasan Çavuşculu şunları anlattı: “Son zamanlarda yaşanan ekonomik ve siyasi olaylar her alanı olduğu gibi, kuyumcu esnafını da olumsuz etkiledi. Bunun yanı sıra kuyumcu esnafını olumsuz etkilediği kadar bu durum halkı da olumsuz etkiledi ve müşterilerde de daha yükselecek mi yoksa düşecek mi gibi tereddüt oluşmaya başladı. Tabii ki bu durum alışverişi de etkiliyor.”

Mücevher ve değerli taşların alımı konusunda da vatandaşları uyaran Başkan Çavuşculu “Önemli olan buralarda bu şeylerin belli standardı var. Garanti belgesi, faturası, sertifikası mutlaka alınmalı. O taşla ilgili belgeye sahip olmalısınız. Herhangi bir sıkıntıda da Ankara için bize başvurabilirler” diye konuştu.

Ege İhracatçı Birlikleri’nden Petkim’e Çifte Ödül

Ege Bölgesi’nin en büyük ihracatçısı konumunda olan Petkim, Ege İhracatçı Birlikleri tarafından 2 ödüle birden layık görüldü. Türkiye’nin ilk ve tek petrokimya tesisi olan Petkim, “Ege Bölgesi’nin En Fazla İhracat Gerçekleştiren Firması” ve “Kimya Sektörünün En Fazla İhracat Gerçekleştiren Birinci Firması” ödüllerini aldı.

Ege Bölgesi’nin en büyük ihracatçısı konumunda olan Petkim, Ege İhracatçı Birlikleri tarafından gerçekleştirilen ‘İhracatın Yükselen Yıldızları Ödül Töreni’nde 2 ödüle birden layık görüldü. Türkiye’nin ilk ve tek petrokimya tesisi olan Petkim, ilk ödülü 2016 yılında gerçekleştirdiği 438 milyon dolarlık ihracatla Ege Bölgesi’nin ‘En Fazla İhracat Gerçekleştiren Firması’ olarak aldı. İkinci ödülü ise Ege İhracatçı Birliği üyeleri arasında yapılan değerlendirmede bölgede ‘Kimya Sektörünün En Fazla İhracat Gerçekleştiren Birinci Firması’ unvanıyla almaya hak kazandı.

Ege Bölgesi’nin 2016 yılında gerçekleştirdiği 16.6 milyar dolarlık ihracata, 5 milyar dolarlık katkı sağlayan ihracat şampiyonlarının ödüllendirildiği törende, ödülleri Petkim Genel Müdürü Anar Mammadov, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi’nin elinden aldı.

İhracatın Yükselen Yıldızları Ödül Töreni’ni takiben konuşan ve ödüller için teşekkürlerini ifade eden Petkim Genel Müdürü Anar Mammadov şunları söyledi: “Petkim olarak tesislerimizde 60 farklı türde ürün üretiyoruz. Ürünlerimiz Türkiye’de 6 binden fazla KOBİ tarafından kullanılıyor. İhracat kanalımızda ise 50’den fazla ülkeye ürünlerimizi ulaştırıyoruz. 2500 Petkimli olarak biz her gün memleket için çalışma motivasyonu ile işe gidiyoruz. Yaptığımız işin Türkiye için önemi ve bunun getirdiği sorumluluğun farkındayız ve bundan gurur duyuyoruz. Sadece ihracat değil, Türkiye iç pazarına katkı, Türkiye sanayisine katma değer ve hammadde üretmek bizi her gün motive ediyor. Bu başarıda emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkürlerimi iletmek istiyorum.”