İnşaat Hukuku Sempozyumu Gerçekleştirildi

İnşaat Hukuku Sempozyumu, Kadir Has Üniversitesi ve Türk-Alman Üniversitesi’nin katılımıyla 10 Kasım 2016 tarihinde İÜ Kongre Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.
Sempozyum, açılış konuşmalarıyla başladı. İlk konuşmayı İÜ Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emrehan İnal yaptı. Doç. Dr. İnal, “Üç üniversitenin hukuk fakültelerinin düzenlediği sempozyuma katılmaktan gurur duyuyorum. Her konuşmacı kendi tebliğlerini sunacak ve bu tebliğler heyecanlandırıcı. Bugün 10 Kasım ve bir yas günü olduğu için üzgünüz ama Mustafa Kemal Atatürk’ün bıraktığı mirasla geleceğe bakacağız. Sempozyuma katılan davetlilerimize davetimizi kabul edip, bugün bizi yalnız bırakmadıkları için teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
İlk oturumun başlangıcını oturum başkanı Prof. Dr. Hasan Erman yaptı. Prof. Dr. Erman, “Gerek Türkiye’de gerekse dünyada inşaat sektörünün ekonomik olarak aldığı pay yüzde 12’dir. Bu artış seviyesi doğrultusunda 2007 yılında gelişmekte olan ülkelerde alınan pay yüzde 16’dır. Mega projeler, tüm dünyada heyecan yarattığı gibi hukuki süreçler de oluşturmaktadır. Kanalistanbul, 3.köprü, 3.havalimanı gibi bunlardan bazıları. Aynı zamanda konut kredileri ortada giderken, inşaat sektörü kredisi de artmaktadır” ifadelerini kullandı.
“Alman İnşaat Reformu” adlı sunumunu yapan Türk-Alman Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Philip Kunig Almanya’daki inşaat reformlarına değinirken “Almanya’da planlanan bir reform var ve devam eden bir süreçtir. Bizim bir eser sözleşmemiz var ve şuandaki duruma baktığımızda bunların içine inşaat sözleşmeleri de dâhildir ama yeterli değildir. Mesela senfoni binasının maliyeti 77 Milyon Euro dediler ama asıl rakam 700 Milyon Euro’nun üstüne çıktı. Demek ki Alman inşaat hukuku sisteminde düzgün gitmeyen bir şey var. Bunun için de inşaatın kendine özgü bir değişikliği şart” şeklinde konuştu.
“İnşaat Sözleşmelerinin, Sözleşmeye Taraf Olmayan Üçüncü Kişilere Etkisi” sunumunu yapan Doç. Dr. Emrehan İnal, “İnşaat sözleşmeleri yani arsa sahibi ile yüklenici arasında olan sözleşmede taraf olmayan üçüncü kişi tarafından önemli olan bir konu yaşanılıp görülmektedir. Alt yükleniciler ve arsa sahibi arasındaki sözleşmeden sonra arsa sahibinin üçüncü kişilerle yapmış olduğu satış sözleşmelerindeki üçüncü kişilerden bahsediyor” diyerek örneklendirmelerde bulundu.
“İnşaat Sözleşmelerinin Uyarlanmasına İlişkin Sorunlar” adlı sunumunu yapan İÜ Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Doruk Gönen, “İnşaat sözleşmelerinin uyarlanması hepimizin bildiği gibi çok tartışmalı bir konu. Sözleşmenin uyarlanması mümkün görülmemesi halinde sözleşmenin feshi için dava açılırsa, sözleşme ilişkisi hukuka aykırı olmaz ve olumsuz sonuçlara katlanılmamış olur” dedi.
Sempozyumun ilk oturumu, soruların cevaplanmasının ardından son buldu.
Etkinliğin ikinci oturumu Prof. Dr. Rona Serozan’ın başkanlığında gerçekleştirildi. Katılımcıları tanıtan ve oturumun işleyişini anlatan Prof. Dr. Serozan, “İnşaat sektörünün ekonomik ve sosyal yaşantımızdaki ağırlığı, ulusal gelirdeki payının yaklaşık yüzde beşi bulduğu göz önüne alınırsa, inşaat hukukunun uygulamadaki önemi daha iyi algılanır” ifadelerini kullandı.
“İnşaat Sözleşmelerinde Tüketicinin Korunması” adlı sunumunu yapan Prof. Dr. Jochen Glöckner, tüketicinin ihtiyaçlarına ve yasaların geçmişine değinirken, “Tüketicilerin her zaman kanuna ve korunmaya ihtiyacı vardır. Zaman ilerledikçe tüketicinin korunması da tamamen bir seviyede sabit kalmayacaktır ve her zaman gelişecektir” dedi. İnşaat hukukunun hayati önem taşıdığını belirten Prof. Dr. Glöckner, şu ifadeleri kullandı: “Fiziksel imkânsızlıklar ve orantısızlık inşaat hukukunda dikkate alınmalıdır. Sözleşmede bütün kurallara mutabık kalınmalı ve hatta sözleşmenin yapısı iyileştirmelere açık olmalıdır.”
İkinci oturum Prof. Dr. Halil Akkanat’ın “Taşeronluk Sözleşmesi” sunumuyla devam etti. Taşeronluk konusunu beş ana başlık altında anlatan Prof. Dr. Akkanat, “Taşeronluk sözleşmesini özel kılan, asıl yüklenicinin borcunu ifa etmek için yeni bir sözleşme üzerinden ifayı gerçekleştiriyor olmasıdır. Taşeronlar eser ile hukuken değil fiilen bağlılık göstermektedir, asıl sözleşme ile taşeronluk sözleşmesi birbirinden bağımsızlık gösterir” diyerek konuşmasını tamamladı.
Oturumun son konuşmasını Yrd. Doç. Dr. Öz Seçer, “İş Sahibinin Teslim Borcunun Gecikmesinden Dolayı Sorumluluğu” isimli sunumuyla yaptı. Yrd. Doç. Dr. Seçer, sunumunu iş sahibinin teslim konusunda gecikmesi durumunda iş birliği ve ara ödeme konularından bahsederek tamamladı.
Etkinliğin öğleden sonraki oturumu Prof. Dr. Ergun Özsunay’ın oturum başkanlığında gerçekleştirildi. Konuşmacı Prof. Dr. Emre Gökyayla, ek iş ve sonuçları konulu sunumunda işin kapsamı konusuna dikkat çekti. İş programının iş kapsamı ile bağlantısı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Gökyayla, “İşin kapsamı ücret, süre ve vade ile ilgilidir. İş kapsamı inşaat sözleşmesinde baştan kesin olarak belirlenemeyebilir ve sonucu iş değişikliği veya ek iştir” dedi. Son olarak anahtar teslim inşaat sözleşmelerine değinen Prof. Dr. Gökyayla, dikkat edilmesi gereken notlara vurgu yaparak konuşmasını tamamladı.
Oturumun ikinci konuşmacısı Yrd. Doc. Dr. Neda Zdraveva Makedonya hukukunda inşaat işleri ile ilgi sorumluluklardan bahsetti. Sözlerine “İstanbul’da olmak her zaman çok güzeldi” diyerek başlayan Yrd. Doç. Dr. Zdraveva, Makedonya’daki iş ortamına değindi. Hükümetin inşaat şirketlerinin en büyük kullanıcı olduğunu ve yasalarda yapılan değişikliklerin sektördeki değişikliklere cevap verir nitelikte olduğunu söyledi.
Oturum, üçüncü konuşmacı Yrd. Doç. Dr. Şirin Aydıncık’ın Türk İnşaat Hukukunda Nama İfa başlıklı konuşması ile devam etti.
Birinci günün son oturumu Prof. Dr. Meliha Povlakic’in oturum başkanlığında katılımcı Prof. Dr. Nuray Ekşi’nin ve Yrd. Doç. Dr. Amel K. Abdallah’ın sunumlarını tamamlaması ile son buldu.Sempozyum, Kadir Has Üniversitesi’nde gerçekleştirilen ikinci günün ardından sona erdi.

Ford Trucks’tan 2. Elde Kurumsal Güvence

TruckMarket’in merkezi satış noktası Sancaktepe tesisi hizmete açıldı

Ford Trucks’ın 2. el ağır ticari araçların güvenli alım satımı için hizmete açtığı TruckMarket merkezi satış noktası, 2. el ağır ticari pazarının yoğun olduğu İstanbul Sancaktepe’de açıldı. TruckMarket, tüm marka ve model araçlara ekspertiz hizmeti, test sürüşü imkanı, anlaşmalı finans kuruluşlarınca hazırlanabilen kredi olanakları ve hızlı teslimatıyla fark yaratıyor.

Sancaktepe’de açılışı gerçekleştirilen en büyük TruckMarket satış noktası, açılışa özel olarak düzenlenen açık artırmaya da ev sahipliği yaptı.

1478895767_murat_bak____

Ford Trucks’ın 2. el ağır ticari alım-satım markası TruckMarket’in merkezi satış noktası, İstanbul Sancaktepe’de, Ford Trucks bayileri ve müşterilerinin de katılımıyla hizmete açıldı. Ford Trucks’ın kendi satış noktası olarak ilk TruckMarket olma özelliğini taşıyan yeni satış noktası, ağır ticari araçlarda 2. El alım ve satımda müşterilerine kurumsal bir tesis olarak hizmet verecek. 10.000 m2’lik bir alanda açılan, 300 araç kapasiteli TruckMarket’te müşteriler araçları görerek ve test ederek alabilme şansına sahip olacak.

TruckMarket’in Sancaktepe’deki merkezi satış noktası, özellikle İstanbul’da hızla gelişmekte olan ağır yük sanayinin ve inşaat sektörünün büyük ilgisini çekecek. TruckMarket’in stoğunda bulunan tüm marka ve model araçlara anında erişme imkanı sunulurken, tek noktadan ekspertiz ve servis hizmeti, sektörde bir ilk olan 2. el araçlarda trafiğe kapalı alanda test sürüşü imkanı, anlaşmalı finans kuruluşlarından tek noktada anında kredi sonuçlandırma, merkez lokasyonunda satış öncesi kontrol ve hızlı teslimat gibi olanaklar, 2. el araç satın almak isteyenler için en güvenilir adres olacak.

Truckmarket’ten 2016’nın en iyi kampanyası; 120.000 TL 24 Ay %0 Faiz

TruckMarket müşterileri Sancaktepe satış merkezinde test sürüşü yapabilecek ve çayını kahvesini içerken hızlıca kredi onayını alarak satış işlemlerini tamamlatabilecekler. Ekim ayında devreye alınan 120.000 TL, 24 Ay, %0 faiz kampanyasıyla TruckMarket müşterilerini kaçırılmayacak fırsatlar bekliyor.

TruckMarket müşterileri bilgiye çok hızlı ulaşabilecek

Sektörde ilk defa uygulanan araç tanıma sistemi sayesinde müşteriler, sahada bulunan araçların önünde yapıştırılan etiketlerdeki karekodları cep telefonlarından okutarak 1-2 sn içinde araç hakkında tüm bilgilere ulaşabilecek.

TruckMarket, 2. el ağır ticaride en güvenilir adres

2. elde en yaygın bayi ve servis ağına sahip olan TruckMarket, bir önceki yıla göre yüzde 40 büyüdü. 2015 yılında toplam 800 adet olan alım-satım rakamının, 2016 yılı sonunda 1.100 adeti aşması ve 140 Milyon TL finansal büyüklüğe ulaşması hedefleniyor. 24 Ford Trucks 4S plaza standartlarında hizmet verilmesi, her markadan araç alım ve satım yapılması; test sürüşü, karekodlu araç tanıma sistemi, ekspertiz, garanti, kiralama, finans gibi olanaklar sunulması TruckMarket’ı rakiplerinden bir adım daha öne çıkarıyor. Ayrıca müşterilere sunulan ek hizmetler içinde tır üstü sevk, kasko ve bakım hediyesi de bulunuyor.

Fleetcorp’un ifleet Uygulaması Güncellendi, Yeni Özelliklerle Zenginleşti

Operasyonel filo kiralamanın öncü isimlerinden Fleetcorp, sektörün ilk mobil uygulaması olma özelliğini taşıyan “iFleet” uygulamasını güncelledi. Araçların yolda oldukları süre boyunca ihtiyaç duyacakları 7/24 yol yardım hizmetlerini cep telefonuna getiren uygulama, yeni özelliklerle zenginleştirilerek çok daha faydalı hale getirildi.

Müşterilerine sunduğu hizmet kalitesiyle fark yaratan Fleetcorp, güncellediği iFleet uygulaması ile müşterilerine büyük avantajlar sunuyor.

Cepten, tek tuşla yol yardım hizmeti…

Kullanıcı iFleet uygulaması sayesinde arıza, kaza, hırsızlık bildirimi, lastik talebi, anahtar işlemleri, ikame araç işlemleri ile ilgili talebini doğrudan Fleetcorp’a iletebiliyor. Talep butonuna basıldığında kullanıcının lokasyonu belirleniyor. Nokta atışı ile adres tarifine gerek kalmaksızın lokasyon tespit edilerek, en kısa sürede gerekli hizmet ulaştırılıyor.

Acil çağrı butonu ile doğrudan arama…

 Fleetcorp müşterileri, iFleet uygulaması ile ihtiyaç duydukları polis, ambulans, itfaiye, trafik, jandarma vb. telefonları doğrudan arayabiliyor. Ayrıca gerekli durumlarda mobil sitede yer alan bölüme yönlendirilerek, kendisine en yakın yetkili servisi öğrenebiliyor.

Çevrenizde ne varsa iFleet’ten öğrenin…  

iFleet uygulaması, sürücülere yolda ihtiyaç duyabilecekleri konaklama, günlük araç kiralama gibi ek hizmetler konusunda da telefonda danışmanlık hizmeti gerçekleştiriyor. Sürücünün bulunduğu lokasyon bazında etrafında yer alan, benzin istasyonu, otopark, ATM, banka şubesi vb. alanların bilgilerini sürücülerle paylaşıyor.

Yeni özelliklerle hizmet kalitesi yükseldi…

 

Güncellenen iFleet uygulamasında, servis talebiniz için artık il, ilçe, tarih ve saat aralığı da seçilebiliyor. Kaza bildiriminde kaza anına ait görüntüleri paylaşma imkanı sunuluyor. Su ve elektrik tesisatı, cam onarımı ve çilingir gibi konut hizmetlerinde 40 TL’ye kadar onarımlarda destek sağlanıyor.

Türkiye Gazbeton Üreticileri Birliği “Sürdürülebilir Türkiye” İçin Hedeflerini Anlattı.

Türkiye Gazbeton Üreticileri Birliği, İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği İMSAD tarafından düzenlenen SBE16 İstanbul – Akıllı Metropoller Konferansı’na katılarak “Sürdürülebilir Türkiye” için hedeflerini anlattı.

 

Sürdürülebilir bir gelecek için fikirlerin, çözümlerin, yöntem ve tekniklerin tartışılarak paylaşılması amacıyla Türkiye’de ilk kez İMSAD tarafından düzenlenen SBE 16 İstanbul – Akıllı Metropoller Konferansı, önemli konu ve konuklara ev sahipliği yaptı.

İMSAD üyesi olan Türkiye Gazbeton Üreticileri Birliği – TGÜB, “Sürdürülebilir Türkiye” için hedeflerini ortaya koydu.

Gazbeton sektöründe yapılan çalışmalardan elde edilen çarpıcı verileri, TGÜB adına katılımcılarla paylaşan AKG Gazbeton İşletmeleri Teknik İşlerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Uğur Çelikkayalı, “Hammadde ve kaynak kullanımındaki kazanımlar, üretim proseslerinden başlayan “sürdürülebilirlik” yaklaşımımızın önemli bir parçasıdır. Gazbeton üreticileri son 10 yılda dış ambalaj kullanımında % 30 tasarruf sağladılar. Atık ve fireler “hammadde” olarak kullanıldı, yıllık 40 bin ton su geri dönüşümü sağlandı” dedi.

Yapılan nitelikli çalışmalarla firelerin geri dönüşümünde %61, palet geri dönüşümünde %45, ambalaj geri dönüşümünde ise %44 kazanım sağlandığına dikkat çeken Çelikkayalı “Gazbeton üreticileri, Çevresel Ürün Beyanı-EPD belgesine sahip, çevre dostu, hafif, yalıtımlı ve A1 sınıfı yanmaz ürünler üretiyor ve proseslerini ‘sürdürülebilirlik’ ilkeleriyle yönetiyorlar. ISO 14001 yönetim sistemini uygulayan üreticilerimiz, TÜBİTAK, TTGV, SANTEZ gibi kurumlarla geliştirdikleri projelerle inşaat malzemesi sektörüne de örnek oluyorlar. Ülkemiz adına çok sevindirici bir ilerlemeyi de 2016 yılı içinde yaşıyoruz; Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) için Türkiye’den seçilen tek firma TGÜB üyelerinden biri oldu. Üyelerimizin gerçekleştirdiği nitelikli çalışmalar dünya tarafından da izleniyor, değerlendiriliyor” dedi.

Sektör adına ilk kez bu kapsamda düzenlenen en büyük organizasyonda yer almanın önemine de değinen Çelikkayalı; “TGÜB, gazbeton sektörünün ‘bilgi platformu’ olarak önemli bir misyonu üstleniyor. Üyelerinin ortak deklarasyonu ile 2023 Türkiye’sinde %60 büyümeyi, karbon ayak izini de %8 azaltmayı hedefliyor” diyerek, ev sahipliğinden dolayı İMSAD’a teşekkür etti.

 

Sektörünün İlk ve Tek e-garanti Uygulaması

İnci GS Yuasa’nın, akü sektöründe hayata geçirdiği ilk ve tek hizmet inovasyonu ‘e-garanti’ uygulaması ile İnci Akü markalı aküler için garanti ihtiyacı durumunda, fatura ve garanti belgesi ibraz etme zorunluluğunu ortadan kaldırdı.

İnci Holding ve Japon akü devi GS Yuasa’nın ortak iştiraki olan İnci GS Yuasa, www.birincikart.com üzerinden satışı gerçekleşen tüm İnci Akü markalı ürünleri için garanti süreçlerine yeni bir boyut getirdi. e-garanti uygulaması ile İnci Akü online satış portalı www.birincikart.com’dan akü satışı gerçekleştirildiğinde, ilgili akünün garanti süreci otomatik olarak aktif hale geliyor. Araç kullanıcıları, garanti kapsamında akü değişimi ya da arıza giderme gibi işlemleri için garanti belgesini ya da faturayı ibraz etmeye gerek kalmadan, www.inciaku.com adresine girerek aküsü hakkındaki bilgilere sadece bir tıkla ulaşabiliyor. Çoğu zaman muhafaza edilmesi güç olan ve sorunla karşılaşıldığında işleri zorlaştıran belge bulma sıkıntısını İnci Akü bu yolla gideriyor.

Türkiye’nin her yerinden tüm satış noktaları, yetkili servisler ve tüketiciler www.inciaku.com sitesinden ‘Garanti ve Yol Yardım Sorgulama’ bölümüne tıklayarak akü kodu ya da araç plakası ile akünün satın alma tarihi, garanti başlangıç ve bitiş günleri, yol yardım aktivasyon süreçleri, araç marka-modeli gibi bilgilere erişim sağlayabiliyor.

Konuyla ilgili açıklama yapan İnci GS Yuasa Genel Müdür Yardımcısı Hakan Yıldırım “İnci GS Yuasa olarak ‘Müşteri Yönetimi Mükemmelliği’ politikamız doğrultusunda, müşterilerimizi ayrıcalıklı kılmak ve memnuniyetlerini arttırmak iş yapış biçimimizin merkezinde yer alıyor. Faaliyet gösterdiğimiz sektörde, kalitemiz ve müşteri odaklı hizmet anlayışımızla fark yaratmaya devam ediyoruz. Sektörde ilk ve tek olarak hayata geçirdiğimiz sadakat programı ile online satış portalından satışı gerçekleştirilen İnci Akü markalı akülerimizin e-garanti süreci otomatik olarak başlıyor ve bu kapsamda tüm bilgiler sistemde depolanarak Türkiye’nin her yerinden ulaşılması mümkün hale geliyor. Böylece hem satış noktalarımızı ve yetkili servislerimizi hem de araç kullanıcılarını fatura veya garanti belgesi ibraz zorunluluğundan kurtarıyor; akü değişim ya da arıza giderme sürecinde kendilerine hız kazandırarak işlerini kolaylaştırmış oluyoruz” dedi.

İnci GS Yuasa Akü Sanayi ve Ticaret A.Ş. Hakkında

Temeli 1952 yılında atılan İnci Holding’in önemli iştiraklerinden İnci Akü A.Ş., Cevdet İnci tarafından 1984 yılında Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nde kuruldu. 1984 yılındaki kuruluşunun hemen ardından 1985 yılında araç üreticileri ile ilk çalışmalarına başladı. 2009 yılında Akü sektöründe ilk Ar-Ge merkezini kuran firma, 2010 yılında sektöründe ilk TURQUALITY belgesini aldı. İnci Akü, yıllık hazırlanan İstanbul Sanayi Odası (İSO) 500, Türkiye’nin ilk 500 sanayi şirketi sıralamasında 2006’dan bu yana her yıl yer almaktadır. Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından her yıl açıklanan ‘ilk 1.000 ihracatçı’ sıralamasında 2005 yılından bu yana yer alan İnci Akü, 7 yıldır ‘sektörün ihracat lideri’ unvanını korumaktadır. Uluslararası marka değerlendirme şirketi Brand Finance’in “Türkiye’nin En Değerli Markaları” listesinde 4 yıldan bu yana ilk 100 arasında bulunan İnci Akü, bu yıl da ‘akü sektörün en değerli markası’ olarak yerini aldı. Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin, 2014 yılında ilk kez düzenlediği İnovaLİG yarışmasında, başvuru yapan 400 şirket arasından “İnovasyon Organizasyonu ve Kültürü” kategorisinde ‘Birinci’ oldu.

İnci Holding’in öncü şirketlerinden İnci Akü, gücünü Japon devi GS Yuasa’nın küresel deneyimi ve yeni nesil akü teknolojileri konusundaki birikimi ile birleştirerek 2015 yılı itibariyle İnci GS Yuasa Akü Sanayi ve Ticaret A.Ş. unvanıyla faaliyetlerine devam etmektedir.

İnci GS Yuasa Akü Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin Manisa’da 2 üretim tesisi ve İstanbul’da Merkez Satış Ofisi bulunuyor. 2010 Temmuz ayında temellerini attığı Manisa’daki 2. tesis, Türkiye’nin ilk BREEAM (Building Research Establishment Environmental Assessment Method) sertifikalı üretim tesisi olma özelliğine sahip.

İnci Akü, EAS, Hugel, Blizzaro ve İnci Battery markalarıyla üretim yapan firma, yurt içinde 80 ana bayi, 200 Enerji Uzmanı, 3.500 perakende satış noktası ve 300 yetkilendirilmiş servisi ile tüketiciye ulaşıyor. Ayrıca yurtdışında güçlü distribütör ağıyla, 4 kıtada 80’in üzerinde ülkeye ihracat yapıyor.

İnşaat Malzemeleri Sanayi Endeksleri Ekim Ayı Sonuçları Açıklandı:

EKİM AYINDA İNŞAAT MALZEMELERİ SANAYİ BİLEŞİK ENDEKSİ DURAĞANLAŞTI

İnşaat Malzemeleri Sanayi Bileşik Endeksi eylül ayındaki gerilemenin ardından durağanlaşarak, ekim ayında da aynı seviyede kaldı. Faaliyetlerde ise ekim ayında bir önceki aya göre önemli bir artış yaşandı. Buna karşın güven ve beklentiler eylül ayından sonra ekim ayında da gerileyerek dengelenen bileşik endeks durağanlaştı. Endekste ekim ayında yaşanan ekonomi dışı gelişmeler etkili oldu.

Faaliyet Endeksi Ekim ayında arttı

Faaliyetler ekim ayında bir önceki aya göre önemli ölçüde arttı. Geçen ay uzun bayram tatili ile önemli ölçüde gerileyen faaliyetler eylül ayına göre önemli bir toparlanma gösterdi. Faaliyet endeksi ekim ayında 4,7 puan arttı. Faaliyet endeksi geçen yıl ekim ayı faaliyet endeksinin de 8,4 puan üzerinde gerçekleşti. Ekim ayında tüm faaliyetlerde bir önceki aya göre önemli artış yaşandı. Yurtiçi satışlarda ekim ayında bir önceki aya göre hızlı bir artış oldu. İhracat ekim ayında göreceli daha sınırlı bir artış gösterdi. Üretimde özellikle iç satışlardaki canlanmaya bağlı kuvvetli bir artış yaşandı. Faaliyetlerdeki artış ile cirolarda da yükselme ortaya çıktı. Eylül ayındaki durağanlığın ardından ekim ayında faaliyetler toparlandı, ancak toparlanmanın kalıcı olacağına dair henüz yeterli işaret bulunmadığı belirtildi.

Güven Endeksi Ekim ayında geriledi

Ekim ayında güven endeksi sınırlı bir gerileme gösterdi. Güven endeksi bir önceki aya göre 0,7 puan düştü. Böylece güven endeksinde iki ay üst üste gerileme yaşandı. Ağustos ayında güven kaybı durmuş ve sınırlı iyileşme ümit vermişti. Ancak eylül ayından sonra ekim ayında da güven unsurları zayıfladı. Güven seviyesi geçen yılın aynı ayının güven seviyesinin de 5,6 puan altında kaldı. Türkiye ekonomisinin genel gidişatına ilişkin güven zayıfladı. İnşaat sektörüne ve inşaat malzemeleri sanayine yönelik güven ise sınırlı ölçüde geriledi. Yurtiçi pazarlarına yönelik güven ise eylül ayından sonra ekim ayında da zayıfladı. İhracat pazarlarına yönelik güvende ise sınırlı bir kayıp oldu. Ekim ayında faaliyetlerdeki önemli toparlanmaya rağmen güven endeksinin zayıf kalması ekonomi dışı alanlardaki gelişmelerin güven üzerinde etkisini göstermektedir.

Beklenti Endeksinde de düşüş sınırlı kaldı

Beklenti Endeksi sınırlı ölçüde geriledi. Faaliyetlerde görülen artışa karşın yaşanan güven kaybı ile birlikte beklentiler de zayıf kaldı. Böylece beklentiler son iki ayda düştü. Beklenti endeksi ekim ayında bir önceki aya göre 0,8 puan düştü. Beklenti endeksi geçen yılın aynı döneminin 1,9 puan altında kaldı. Türkiye ekonomisine ilişkin beklentilerde ekim ayında sınırlı bir gerileme yaşandı. İnşaat malzemeleri sanayi beklentilerinde de çok sınırlı bir gerileme oldu. Önümüzdeki üç aya ilişkin alınan yurtiçi siparişleri ekim ayında sınırlı bir artış gösterdi. Önümüzdeki üç aya ilişkin alınan ihracat siparişleri durağanlaştı. Önümüzdeki üç ayın üretim beklentisinde ise iç siparişlerdeki sınırlı artışa bağlı olarak yükselme yaşandı.

Yılın son çeyreğinde faaliyetlerdeki toparlanmanın kalıcı olmasının ancak güven ve beklentilerde yaşanacak iyileşmelere bağlı olacağı belirtildi.

Arçelik, ‘Cycles’ Sergisi’nde Geri Dönüşümü Sanatla Buluşturuyor

arcelikArçelik, Contemporary İstanbul’da ses getirecek bir sergi ile yer alacak. Arçelik’in geri dönüşüm tesislerinden elde edilen malzemeler, Türkiye’nin önde gelen sanatçıları ve tasarımcıları tarafından yapılan tasarımlarla ‘Cycles’ sergisinde ziyaretçilerle buluşuyor.

Arçelik, çağdaş sanat eserlerinin en iyi örneklerini sanatseverlerle buluşturan Contemporary İstanbul’da ‘Cyles’ sergisi ile yer alıyor. İstanbul Kongre Merkezi ve Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda 3-6 Kasım 2016 tarihinde gerçekleşecek olan sergi, ziyaretçilerini bekliyor. Arçelik’in eserlerinin bulunduğu ve 19 ülkeden 70 galeri ve 520 sanatçının 1050 eserle katılacağı Contemporary İstanbul, bu sene sanatseverlerle yeni bölümlerini de buluşturacak.

Arçelik, Contemporary İstanbul ile yaptığı işbirliği kapsamında geri dönüşümü sanatla buluşturuyor. ‘Cycles’ sergiyle Arçelik’in geri dönüşüm tesislerinden elde edilen malzemeler Türkiye’nin önde gelen sanatçıları ve tasarımcıları tarafından fonksiyonel sanat eserleri ve koleksiyon objelerine dönüşüyor. Susan McMurrain küratörlüğünde düzenlenecek ‘Cycles’ sergisinde; Seçkin Pirim, Sema Topaloğlu ve Ela Cindoruk & Nazan Pak, geri dönüştürülmüş materyallere ustalıkla yeni bir ‘hayat’ kazandırıyor. Arçelik, bu sergiye endüstriyel tasarım öğrencilerinin çalışmalarını da dahil ederek, genç tasarımcılara destek veriyor. Geleceğin tasarımcıları, Arçelik Cycles sergisi için geri dönüşüm malzemelerine yeniden hayat veriyor.

Arçelik, sergiyle geri dönüşüm konusunda farkındalık sağlarken, aynı zamanda tasarım konusundaki uzmanlığına da dikkat çekiyor. ‘Dünyaya Saygılı, Dünyada Saygın’ vizyonuna sahip olan Arçelik, kaynakların verimliliğine odaklanarak ‘sürdürülebilirlik’ yaklaşımını tüm süreç ve faaliyetlerine entegre ediyor. Bu amaçla, Türkiye’nin en büyük geri dönüşüm hareketini başlatan Arçelik, beyaz eşya üreticisi olup kendi geri dönüşüm tesisini kuran ilk ve tek şirket oldu.

İDTM-Cezayir İkili İş Görüşmeleri Programı 28 Kasım – 1 Aralık Arasında Yapılacak: Kuzey Afrika’ya İhracat Fırsatı

İstanbul Dünya Ticaret Merkezi, bölgesel ticaret odalarının desteği ile Cezayir’de üç günlük İkili İş Görüşmeleri Programı düzenleyecek. 28 Kasım-1 Aralık tarihleri arasında gerçekleştirilecek program, Kuzey Afrika’ya açılmak isteyen firmalar için önemli bir fırsat sunuyor. Program; tarım, gıda, tekstil ve inşaat sektörlerini kapsıyor.

İhracatçı firmalara ticari bilgilendirme ve pazar araştırması hizmeti sunan ve ticari heyet programları organize eden İstanbul Dünya Ticaret Merkezi (İDTM), Türk iş dünyasına yeni pazarlar ve yeni hedefler oluşturmak için düzenlediği etkinliklere bir yenisini ekliyor. İDTM, Cezayir’de düzenleyeceği İkili İş Görüşmeleri Programı ile bu kez Kuzey Afrika’nın kapılarını Türkiye’de tarım, gıda, tekstil ve inşaat alanında faaliyet gösteren firmalara açıyor.

28 Kasım-1 Aralık tarihleri arasında düzenlenecek program kapsamında İDTM, katılımcı firmalara Cezayir firmaları ile ikili görüşmeler yapma fırsatı sunacak. Katılımcı firmalar ikili görüşmelerin yanı sıra kendileri için planlanan ziyaret programlarına katılacak ve ülkenin önemli ticari aktörleri ile networking yapma olanağı bulacak.

Tarım, gıda, tekstil ve inşaat sektörleri için ihracatın geleceği Kuzey Afrika’da

Cezayir İkili İş Görüşmeleri Programı, İDTM’nin ihracatçılar için yürüttüğü pazar araştırmalarının sonucunda ortaya çıktı. Araştırmalar sonucunda, Kuzey Afrika’da özellikle tarım, gıda, tekstil ve inşaat sektörleri için Türk firmalarının değerlendirebileceği büyük fırsatlar olduğunu görüldü. Bir milyardan fazla nüfusu içinde barındıran, yer altı ve yer üstü kaynakları, ucuz iş gücü, yükselen alım talebi ile dünyadaki önemli ekonomik aktörlerin ilgisini çeken Afrika kıtası, batı pazarlarında zorlanan firmalar için yeni bir ihracat kapısı olma niteliği taşıyor. Özellikle Arap kökenli, Fransızcanın ikinci dil olduğu Magrip bölgesi hızla gelişen ekonomisi ve doğal kaynakları ile Türk firmaları için yeni bir cazibe alanı oluşturuyor. İDTM-Cezayir İkili İş Görüşmeleri Programı, bu nedenle Kuzey Afrika’ya açılmak isteyen ihracatçı firmalar için önemli fırsatlar sunuyor

Brisa Su Yönetimi Alanındaki Başarısıyla Sürdürülebilir İş Ödülüne Layık Görüldü

Sürdürülebilirlik alanında 40 yılı aşkın deneyimiyle başarılı çalışmalara imza atan Brisa, Sürdürülebilir İş Ödülleri’nde su yönetimi kategorisinde ödüle layık görüldü. İzmit Tesislerinde Çekilen Yeraltı Suyunun Azaltılması Projesi ile ödül kazanan Brisa, 2020 yılına dek su tüketimini %61 oranında azaltma hedefini şimdiden büyük oranda gerçekleştirdi.

1478676440_brisa_3lu_logo

Türkiye lastik sektörü lideri Brisa, Sürdürülebilirlik Akademisi tarafından bu yıl 3’üncüsü düzenlenen Sürdürülebilir İş Ödülleri’nde su yönetimi kategorisinde ödüle layık görüldü. Sürdürülebilir iş modelleriyle dönüşüm yaratan şirketlerin yer aldığı Sürdürülebilir İş Ödülleri, aday kurumları atık yönetiminden tedarik zinciri yönetimine pek çok kriterde değerlendiriyor.

Su kaynaklarının hayatın sürdürülebilirliği için en kritik faktör olduğuna değinen Brisa Genel Müdürü Yiğit Gürçay, Sürdürülebilir İş Ödülleri su yönetimi kategorisinde elde ettikleri başarının şirketlerinin sürdürülebilirlik vizyonunun bir sonucu olduğunu dile getirdi. Gürçay, “Brisa olarak tüm kaynaklarda olduğu gibi su tüketimimiz için de kendimize oldukça zorlu ancak bir o kadar gerekli hedefler koyduk. 2008 yılına kıyasla 2020 yılına dek su tüketimimizi %61 oranında azaltacağız. Gerçekleştirdiğimiz başarılı çalışmalarla geçtiğimiz yıl bu hedefimize önemli oranda ulaştık, 2008’e kıyasla su tüketimimizde %46 iyileşme sağladık. Bu doğrultuda attığımız en önemli adımlardan biri olan İzmit Tesislerinde Çekilen Yeraltı Suyunun Azaltılması projemiz, Sürdürülebilir İş Ödülleri’nde elde ettiği başarıyla sadece sektörümüz için değil tüm iş dünyası için bir örnek olduğunu kanıtladı” dedi.

1478676443_brisa_genelmuduru_yigitgurcay__2_

Su kaynaklarının verimli kullanımı alanında 2020 hedefini 2015 itibariyle %46 oranında gerçekleştiren Brisa, şimdiye dek pek çok önemli projeyi hayata geçirdi. Bunlar arasında daha az su tüketimi sağlayan ekipman kullanımının yaygınlaştırılması, su geri kazanım çalışmaları ve “Yeşil Ofis” gibi uygulamalar ile çalışanların bilinçlendirilmesi bulunuyor.

2014 yılında, ISO 14046 Su Ayak İzi Standardı’nın yayınlanması ile birlikte; Brisa bu standarda göre doğrulama yaptıran Avrupa’da ve Bridgestone fabrikaları arasında ilk firma oldu. Yapılan doğrulama çalışmaları ile “CDP Su” raporlaması, Sürdürülebilirlik Raporu ve Borsa İstanbul tarafından geliştirilen BIST Sürdürülebilirlik Endeksi değerlendirmesi gibi şeffaflık çalışmaları için doğru ve tutarlı verilerin sağlanması amaçlandı. Bunun yanında Brisa, CDP Su raporlamasının Türkiye lansmanının yapıldığı 2015 yılında başvuru yaparak, CDP Global Su Raporu’nda B değeri ile Türkiye’deki en yüksek performansa sahip şirketlerden biri oldu.

Jeneratör Sektöründe Farkı Ar-Ge Belirliyor

Jeneratör sektöründe firmaların değişen tüketici taleplerine ayak uydurması için Ar-Ge çalışmalarına öncelik vermeleri gerekiyor. Teknolojik gelişmeleri takip ederek çevreci ve inovatif ürünler geliştiren firmalar, jeneratör sektörünün global standartlarını belirliyor. Ar-Ge çalışmalarına yıllık cirodan büyük bir oran yatırdıklarını dile getiren Aksa Jeneratör CEO’su Alper Peker, 2019 yılında tam donanımlı bir Ar-Ge ve inovasyon merkezi kurarak jeneratör sektörüne yön vermeyi hedeflediklerini belirtiyor.

1478677226_aksajeneratorceo_sualperpeker__6_

Enerji talebinin dünya çapında yoğun olduğu günümüzde enerjinin devamlılığını sağlayan jeneratör sektörü önemli bir yere sahip. Jeneratör firmalarını pazarda farklı kılan kriterlerin başında ise teknolojik gelişmeleri takip etmek ve Ar-Ge çalışmaları ile değişen koşullara bağlı ürünler geliştirmek geliyor.

Sektörde öncülük etmenin yalnız Ar-Ge çalışmaları ile gerçekleşebileceğini belirten Aksa Jeneratör CEO’su Alper Peker;Türk bir firma olarak Ar-Ge yatırımlarımız sayesinde global standartlarda üretim yapan dünyada ilk beş jeneratör üreticisi arasında yer alıyoruz. Dünya trendlerini ve müşteri taleplerini yakından takip ederek Türkiye’de ve Amerika’da Ar-Ge ekiplerimiz ile ürünlerimizi geliştiriyoruz. Aksa Jeneratör olarak hedefimiz, 2019 yılı sonunda tam donanımlı bir Ar-Ge ve inovasyon merkezi kurmak. Bu merkez ile birlikte her zaman inovatif ürünler geliştiren bir yapıya kavuşarak sektördeki önceliğimizi tüm dünyaya kanıtlamak istiyoruz” dedi.

Yenilenebilir enerji gündemde
Ar-Ge alanındaki çalışmalarının tabanını yenilenebilir enerji kaynakları olarak belirleyen Aksa Jeneratör, dünya endüstrisinin yüzünü çevirdiği sürdürülebilirlik konusunu çalışmalarının hedefi haline getiriyor. Aksa Jeneratör CEO’su Alper Peker; “Özellikle çevreci ürünler, sessiz jeneratörler, daha kısa sürede devreye giren jeneratörlerin üretimi ve geliştirilmesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu yıl AR-GE ekibimiz ile yenilenebilir enerji kaynakları üzerine yürüttüğümüz başarılı çalışmalar neticesinde hibrit jeneratör projemizi ürün gamımıza ekledik. Yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrojen gruplara entegrasyonuyla ortaya çıkarılmış hibrit projemizi geçtiğimiz aylarda ilk kez Almanya Bauma Fuarı’nda sergiledik” dedi.

Aksa Jeneratör, dünyanın 6 kıtasına hizmet veren bir firma olarak, dünya standartlarına uygun ve çevreye uyumlu üretim için çalışmalarını sürdürüyor. Sıfır emisyonlu toz boya, düşük emisyonlu jeneratör grupları üzerine AR-GE çalışmalarını sürdüren Aksa Jeneratör, geliştirdiği kojenerasyon ve trijenerasyon jeneratör sistemleri ile de ekonomik ve çevreci çözümler kapsamında çalışmalarına devam ediyor.