Lojistik Hizmet Kalitesinin Elektronik Perakendeciler İçin Önemi

Türkiye’de elektronik ticaret hacmi internet kullanıcı sayısındaki artışla beraber hızlı bir büyüme göstermektedir. Buna göre, Türkiye’deki internet kullanıcı sayısına baktığımızda 2012 yılı sonu itibariyle 37 milyon kişi olduğunu görmekteyiz. TÜİK verilerine göre internet kullanıcılarının yaklaşık %20’si, kişisel kullanım amaçlı elektronik mal ve hizmet alışverişi yapmaktadır. İnternet üzerinden alışveriş yapıldığının en büyük kanıtı ise kredi kartı kullanımıdır. Bankalar arası Kart Merkezi’nin verilerine göre Türkiye’de kartlı ödemelerin artış hızı 2012 yılı itibariyle % 50 olarak gerçekleşmiştir.

Elektronik alışverişin tüketiciler için evden daha rahat ve hızlı alışveriş anlamına gelmesinin yanı sıra ürün ve hizmetler ile ilgili detaylı bilgi edinebilme, fiyat karşılaştırması yapabilme, daha hızlı ve kolay satın alma gerçekleştirme gibi birçok avantajı bulunmaktadır. Firmalar için ise yeni pazarlama ve ticaret imkânları anlamına gelmektedir. Son 10 yılda internetten alışveriş yapanların sayısında artış olduğu kadar satış yapan firma sayısında da artış olduğu gözlemlenmiştir. Türkiye İş Bankası’nın yaptığı araştırmaya göre Türkiye’de faaliyet gösteren elektronik ticaret sitelerinin sayısı 12 bine yakındır. Bunun en önemli sebeplerinin arasında işletmelere daha düşük girişim ve işletme sermayesi ile daha geniş bir kitleye ulaşabilme avantajı sağlamasıdır. Ayrıca, depolama, sipariş yönetimi, stok yönetimi gibi birçok lojistik faaliyeti web tabanlı yürütmelerinden ötürü maliyet tasarrufu sağlamalarına ve bunlara ek olarak müşteri bilgilerinin veri analizini daha verimli yapabilmeleri açısından avantaj elde etmektedirler.

 

Ancak elektronik alışveriş her geçen gün daha çok kullanılmasına ve ilgi çekiyor olmasına rağmen, müşterilerin halen elektronik alışverişe karşı tereddütlerinin olduğunu da söyleyebiliriz. Şöyle ki, internet üzerinden alışveriş yapan tüketicilerin beklentileri daha yüksek olup daha yüksek seviyede hizmet bekleyebilirler. Bu anlamda lojistik hizmet kalitesi bireylerin elektronik alışveriş yapma kararlarını etkileyen önemli unsurlardan biridir. Özellikle, hasarlı ve/veya yanlış ürün teslimatından duyulan kaygı elektronik ortamda alışveriş yapma kararını etkilemektedir. Ürünü görmeden almaları, zamanında ulaşıp ulaşmayacağına dair şüphelerinin olması, doğru ürünün gelip gelmeyeceğinden emin olamama gibi birçok lojistik hizmeti de kapsayacak müşteri tatmini unsurları göz önünde bulundurulmalıdır. Aksi takdirde, lojistik alanında yaşanan olumsuzlukların elektronik ortamda faaliyet gösteren işletmelerin karlılık ve müşteri hizmetlerine olumsuz etkileri olmaktadır.

 

Son yıllarda, işletmelerin temel faaliyetlerinin yanı sıra tüketicilere zaman ve yer faydası sağlayan lojistik hizmetlerin de önemi artmıştır. Sunulan ürün ve hizmetlerin kalitesinin yanı sıra, fiziksel dağıtım ve bu alanda sunulan müşteri hizmetlerinin kalitesinin de müşteri tatminini etkilediği yapılan çalışmalarla saptanmıştır. Özellikle elektronik alışveriş yapan tüketicilerin mağazadan alışveriş yapanlara göre daha hassas olduğu ve hizmet kalitesine daha fazla önem verip beklentilerinin yüksek olduğu bilinmektedir.

Yazar:

Yard. Doç. Dr. Ezgi UZEL

Lojistik Program Başkanı

Beykoz Lojistik Meslek Yüksekokulu

 

Yukarıda özeti yayınlanan bu yazının tümünü Satınalma Dergisi Ekim 2014 sayısında bulabilirsiniz.!

Satınalma dergisinin tüm sayılarını Apple Gazetelik (Iphone, Ipad) uygulaması içerisinde bulabilirsiniz!

Uygulamaya erişmek için tıklayınız…

Kişisel Markalaşma

Şirketler ürün ve hizmetleriyle marka yaratarak kendilerini diğer şirketlerin ürün ve hizmetlerinden ayırt etmeye çabalamaktadır. Buna benzer şekilde günümüzde bireyler de kendilerini markalaştırarak diğer bireylerden ayırt edilme ve öne çıkma çalışmaları yürütmektedir.

Kişisel marka, insanın kendini ve kariyerini marka olarak pazarlama sanatıdır. Kişinin fiziksel görünüşü, giyimi, düşüncesi, davranışları, dijital varlığı, bilgi, deneyim ve değerleriyle ayırt edilebilir ve akılda kalabilir bir paket sunması kişisel marka için gereklidir. Kişisel marka bir anlamda kişinin itibarıyla eş anlamlıdır.

Kişisel markaya sahip olduğunuzda insanlar sizi tanır ve önemser; yaptığınız ve yapacağınız işlerle ilgilenirler. İnternetin yükselişiyle, markalaşma süreci hem daha kolay hem daha dikkat gerektiren bir hal almıştır. Gerçek dünyada oluşturulan kişisel markayla sanal dünyadaki kişisel markanın birbiriyle tutarlı olması itibarın korunabilmesi açısından gerekli koşullardan biri olmuştur.

Markalaşma, mevcut ürünün ve pazar koşullarının analiz edilip bir değer yaratmayı içerir. Kişisel marka yaratırken de benzer bir analiz ve hazırlık süreci gerekir.

Öncelikle sizi diğerlerinden ayıran özelliğinizi bulmaya odaklanın. Markalaşma sürecindeki ilk adım kişisel değerlerdir. Güçlü yönlerinizi, tutkularınızı, hedeflerinizi belirleyin. Sahip olduğunuz ve ödün vermeyeceğiniz değerleri ön planda tutmak sizi hem diğerlerinden ayırt edecek hem de kalıcı olmanızı sağlayacaktır. Sizi diğerlerinden farklı kılan konuda çok bilgili, güçlü yada yetenekli olmalısınız.

Yazar: Simge ERDAĞ

Yukarıda özeti yayınlanan bu yazının tümünü Satınalma Dergisi Ekim 2014 sayısında bulabilirsiniz.!

Satınalma dergisinin tüm sayılarını Apple Gazetelik (Iphone, Ipad) uygulaması içerisinde bulabilirsiniz!

Uygulamaya erişmek için tıklayınız…

İşletmelerde Kullanılan Ücret Sistemleri

Geçmişten günümüze yönetim anlayışlarının değişmesiyle paralel olarak işletmelerde personel yönetiminden insan kaynakları yönetimine geçiş sürecinde iş görenler maliyet unsuru olmaktan çıkıp işletmeler için değer unsuruna dönüştü. Bu dönüşüm ile beraber kavramsal olarak açıklanan çoğu revizyon uygulayıcıların ve akademisyenlerin katkısı ile pratikte hayat buldu. Nitelikli çalışanı işletmeye çekme, bunları işletmede tutabilme, motivasyonlarını artırma ve sonuçta işletmenin performansını yükseltme bakımından ücret, hem çalışan hem de işletme açısından önem verilen konuların başında yer almaya başladı.

ÜCRETİN EKONOMİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

Ücret,  bir ülkenin ekonomik kalkınmasından, sosyal dengesine, politik istikrarının sağlanmasından, bireylerin aile yaşantılarına kadar çok önemli bir role sahiptir. Dolayısıyla, hem mikro hem de makro ölçekte çok önemli etkileri olan ücret titizlikle ele alınması gereken bir konudur.  Bu nedenle işletmelerde ücret yönetiminin yetkin kişiler tarafından gerçekleştirilmesi gerekmektedir.  Ücret yönetimi, farklı çıkar gruplarının beklentilerini ortak bir noktada kesiştiren faaliyetlerin bir sentezi olarak; işletmenin ekonomik çıkarını gözeterek, işçinin tatmin ve motivasyonunu sağlayacak ve de sonuçta verimliliği saplayarak kaliteli üretimi gerçekleştirecek bir ortak noktayı yakalayacak şekilde planlanmalıdır.

ÜCRET YÖNETİMİNDE YER ALMASI GEREKEN AMAÇLAR

  • Potansiyel işe başvuran aday kalitesini yükseltmek
  • İyi çalışanların bağlılığını kazanmak
  • İş verimliliğini ve çalışan performansını arttırmak
  • Maliyet açısından rekabet avantajı kazanmak
  • Ödeme konusunda yasal yükümlülükleri yerine getirmek
  • Organizasyonun stratejik hedeflerine ulaşmasına yardımcı olmak
  • Organizasyonun yapısını pekiştirmek
  • İşletmenin Hizmeti gerek kısa gerek uzun vadede en ucuza alabilmek
  • İşletmedeki ücretleri iş değerlemesine göre saptamak ve özellikle işgücü pazarındaki değişikliklere göre ücreti ayarlamak
  • Hizmeti sunan kişiyi motive etmek
  • İşletmedeki ücret ahengini bozmamak ama işletmenin de maliyetlerini yükseltmeme

Yazar: Sertaç Köksal

Yukarıda özeti yayınlanan bu yazının tümünü Satınalma Dergisi Ekim 2014 sayısında bulabilirsiniz.!

Satınalma dergisinin tüm sayılarını Apple Gazetelik (Iphone, Ipad) uygulaması içerisinde bulabilirsiniz!

Uygulamaya erişmek için tıklayınız…

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı İhracat İthalatta Gümrük İşlemlerinin Basitleştirilmesi

Gümrük ve Ticaret bakanlığı ihracat ve ithalatta gümrük işlemlerinin basitleştirilmesi hızlandırılması amcacıyla Dış ticaret firmalarına yerinde gümrükleme  izinli gönderici gibi uygulamalar getiriyor. ‘’Gümrüklerde Devrim’’ olarak nitelendirilen Yetkilendirilmiş statü nedir, nasıl uygulanacak işte bilmeniz gereken her şeyi size bu yazdım da bahsedeceğim;

Ülkemizin 2023 yılı ihracat hedefleri doğrultusunda, ticaret erbabının uluslararası piyasalarda daha çok tercih edilmesi ile rekabet gücünün arttırılarak, ihracatımızın desteklenmesine katkı sağlanması amacıyla; 10.01.2013 tarihli 28524 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın Gümrük İşlemlerinin Kolaylaştırılması Yönetmeliği ile Yetkilendirilmiş Yükümlü Sertifikası (AEO Authorized Economic Operator) süreci başlatılmıştır.

ABD, Avrupa Birliği Ülkeleri, Çin, Japonya ve Kore gibi ülkelerde mevcut olan bu uygulama, ülkelerin karşılıklı tanıma anlaşmaları ile ticaret erbabına Uluslar arası özel bir statü kazandıracaktır.

Yetkilendirilmiş yükümlü nedir, gümrük yükümlülüklerini yerine getiren, kayıt sistemi düzenli ve izlenebilir olan, mali yeterlilik, emniyet ve güvenlik standartlarına sahip bulunan, kendi oto kontrolünü yapabilen güvenilir firmalara gümrük işlemlerinde birtakım kolaylık ve imtiyazlar tanıyan uluslararası bir statüdür.

 

KİMLER YETKİLENDİRİLMİŞ YÜKÜMLÜ OLABİLİR?

Serbest Bölgeler dâhil Türkiye Gümrük Bölgesinde yerleşik, en az üç yıldır faaliyette bulunan gerçek ve tüzel kişiler ile kamu kurum ve kuruluşları yetkilendirilmiş yükümlü olabilir. Üç yıldan az süredir faaliyette bulunan kişilerin durumu ise Bakanlıkça ayrıca değerlendirilir.

….

Yazar: Emrah KARAKAZANCI

Yukarıda özeti yayınlanan bu yazının tümünü Satınalma Dergisi Ekim 2014 sayısında bulabilirsiniz.!

Satınalma dergisinin tüm sayılarını Apple Gazetelik (Iphone, Ipad) uygulaması içerisinde bulabilirsiniz!

Uygulamaya erişmek için tıklayınız…

Doğru Ürün, Doğru Zaman, Doğru Yer

Günümüzde müşterinin aradığı bir ürünü kaliteden ödün vermeksizin istediği yerde bulabilmesi, işletmeler tarafından iyi ve doğru kurgulanmış bir “Tedarik Zinciri Yönetimi” ile mümkün olmaktadır. TZY ise, tedarikçiler, üreticiler, dağıtımcılar ve müşterilerden oluşan bir ağdaki malzeme, bilgi ve nakit akışının yönetimini kapsamaktadır

Perakendeci gözü ile baktığınızda   tedarik zinciri yönetimi nedir peki?

Perakende de tedarik zinciri; Tedarikçilerden nihai müşteriye kadar uzanan zincir içindeki eleman ile kurumun iş süreçleri arasındaki koordinasyonu sağlamak, toplam maliyeti düşürecek ve hizmet seviyesini arttıracak işbirliği stratejilerini oluşturup yönetmektir. Tedarik Zinciri Yönetimi doğru  ürünün doğru zamanda tedariğine, doğru miktarda sevk edilmesine ve doğru lokasyona ulaştırılmasına odaklanır. Perakende Tedarik Zinciri yönetiminin önceliklerinde müşteri memnuniyeti yer almaktadır. Tüketici ihtiyacını mağazalarda bulundurduğu sürece TZY başarı gösteriyor demektir. Tabii ürünleri mağazalarda zamanında bulundurmak için öncelikleri arasında talep planlaması da gelmektedir. Doğru bir envanter yönetimi ile yola çıkarak sağlıklı bir ihtiyaç planlaması yapılmalı ve siparişler doğru planlanmış bir tedarikçi yönetimi ile verilerek satış durumlarına göre dağıtım planlaması yapılıp nakliyeler sağlanmalıdır. Kısaca fonksiyonlara baktığımız zaman aslında Tedarik Zincirinin planlamaya dayalı olduğunu fark ediliyor.

Yazar: Eda Ekincioğlu

Yukarıda özeti yayınlanan bu yazının tümünü Satınalma Dergisi Ekim 2014 sayısında bulabilirsiniz.!

Satınalma dergisinin tüm sayılarını Apple Gazetelik (Iphone, Ipad) uygulaması içerisinde bulabilirsiniz!

Uygulamaya erişmek için tıklayınız…

 

Aslında Franchising… Bir Franchising işletmesi sahibinin gözünden…

Son birkaç yılın en çok merak edilen ve ekonomi dergilerinin iki sayısının birinde hakkında sayfalarca bilgilerin verildiği karlı ortaklık olduğu vurgulanan sistem.

 

Anlam itibariyle bir sistem ve markanın imtiyaz hakkı sahibinin, sistem ve markasını belirli bir süre için, koşulları belirlenmiş şekilde, belirlenmiş bir bedel karşılığında kişilere uzun vadeli kullandırma işidir.

 

Burada size Franchising sisteminin ögeleri nasıl olduğu nerelere başvurulduğu konusunda sistematik bir metin yazmayacağım, bilinen ve dergilerin anlattıkları dışında sürecin nasıl işlediği satın almadan satış sonrası hizmetlere müşteri hizmetlerine kadar birçok alanda sizinle bir franchise sahibi ve franchise şubeleşme yapılanması olan firmalara danışmanlık uyapan biri olarak bilgilerimi paylaşacağım.

 

Bahsettiğim anlamları gibi genel bir çerçevesi olan ve insanlara bu şekilde işleyen Franchising, içerisine girdiğiniz anda bambaşka bir dünya olarak karşınıza çıkar. Kendi işinizi kurmanın kolay yolu olduğu doğrudur ve sınırlı bir sermayeye sahipseniz Franchising mantıklı bir tercihtir. Daha karlı olduğu için entegre olmayı düşündüğünüz Franchising sistemi aslında ana firma için karlıdır ve sizler için maliyet düşürücü niteliktedir. Maliyetleri düşürdüğünüz için sizlerde iş kurmada rahatlık sağlayan bu sistem satınalmada ve işlerliğinde sorun çıkarmadıkça yatırımınızı yaptığınız işe göre uzun veya kısa vadede cebinize koyacaktır.

 

Yaptığınız yatırım elbette sabrettiğinizde geri dönecektir ama sistem içinde bütün etkenlerin sizin tarafınızda olmasıyla bu mümkündür. Öncelikle Franchising bahsettiğim gibi master franchise firmasını ve ana firmaya karlılık sağlayan bir sistemdir. Çünkü burada anlaşmanın şartlarını onlar belirler, satınalma ve sonrası gibi bir çok basamakta sizleri bağımlı kılmayı amaçlar. Sistemin alternatiflerine göre ;

 

-Satınalmayı tamamen onlardan yaparsınız, giriş ücreti vermezsiniz

-Satınalmada belli oranda serbestliğiniz vardır, giriş ücreti verirsiniz, loyalty ödersiniz.

-Satınalmada serbest değilsiniz, giriş ücreti verirsiniz ve loyalty ödersiniz.

Yazar:Göksal İzci

Yukarıda özeti yayınlanan bu yazının tümünü Satınalma Dergisi Ekim 2014 sayısında bulabilirsiniz.!

Satınalma dergisinin tüm sayılarını Apple Gazetelik (Iphone, Ipad) uygulaması içerisinde bulabilirsiniz!

Uygulamaya erişmek için tıklayınız…

 

 

Evet’e Doğru

Başrollerini Samuel L. Jackson ve Kevin Spacey’in oynadığı “The Negotiator-Münazaracı” filminde, profesyonel münazaracı olan iki polisin birbirleriyle gerçekleştirdiği münazara ve bunun sonucunda yaptıkları anlaşma ders alınacak sonuçlarla doludur. Müzakere konusunda ders alınacak diğer bir film ise ödüllü Endgame… William Hurt ‘un rol aldığı Güney Afrika’nın müzakere ve müzakere süreci büyük ustalıkla ifade ediliyor.

Günümüzü de anlatan bu filmlerde, profesyonelce müzakere yapmanın ne kadar önemli olduğu açıkça görülüyor.

Müzakere, bir konuyla ilgili fikir alışverişinde bulunma, oylaşma (Türk Dil Kurumu), karşılıklı diyalog anlamına gelmektedir. Daha gerçekçi bir tanım; size söylenen veya söylenebilecek bir “hayır”ı kabullenmeyip, bunu “evet”e çevirme çabasıdır.

 Hayatımızın her alanında diyaloga, ikna ve müzakere becerilerine ihtiyacımız olduğunun farkında mısınız? İş ve sosyal yaşantımız bitmek bilmeyen müzakere ortamlarıyla dolup taşıyor ve hayatın her anında birilerini ikna etmeye çalışıyoruz.

Günlük hayat içerisinde bizler, anlaşmazlıkları çözüme kavuşturmak, bununla beraber çözüme ve ya sonuca ulaşmak için diğer kişilerle fikir alışverişinde bulunmak ve iletişim kurmak zorunda kalıyoruz. İletişimin en önemli evrelerinden biri de müzakere, bir başka anlamı ile iknadır. 

Günümüzde artık satış ve satınalma da ikna ve müzakere işidir. Profesyonel münazara yetkinliğine sahip satınalmacılar ve tedarikçiler için karşısındakini ikna etmek bir strateji ve teknik süreçtir. Müzakere biraz “bilim”dir zira konu hakkında mutlaka bilginiz olmalıdır. Müzakere biraz da “sanat”tır zira iletişim ve duygular her zaman işin içindedir.

“Tartışma ve müzakere arasındaki en büyük fark kanaatlere göre değil, verilere göre hareket edilmesidir” demiş Hendry Ford.

Çoğu zaman, tedarikçiler nasıl müzakere edileceğini bilmez ya da böyle bir seçeneğinin olduğunun farkında olmaz. Bu biz satınalmacılar için harika bir haberdir J. Ortak ya da farklı çıkarlara sahip iki tarafın görüşlerini karşısındakine kabul ettirmek için girdikleri bu iletişim oyununda farkında olmadan tartışmaya girerler. Oysaki hedef finansal getiriyi, maddi çıkarları maksimum seviyede tutmak. Şirketimiz için, finansal pozisyonunu en kârlı duruma çıkarmaktır.Müzakerelerde başarılı olabilmek için, biz satınalmacıların öncelikle kazan-kazan ölçütünü, düşünce sistematiğini planlamayı bilmemiz gerekiyor.

Yazar: Selda Yüksekbaş

Yukarıda özeti yayınlanan bu yazının tümünü Satınalma Dergisi Ekim 2014 sayısında bulabilirsiniz.!

Satınalma dergisinin tüm sayılarını Apple Gazetelik (Iphone, Ipad) uygulaması içerisinde bulabilirsiniz!

Uygulamaya erişmek için tıklayınız…

 

Dış Ticaret Teslim Şekilleri

Dış Ticarette teslim şekilleri, ithalatçı firma ile ihracatçı firma arasında ortaya çıkabilecek çeşitli anlaşmazlıkları engellemeye yönelik Uluslararası Ticaret Örgütü’ nün  (ICC) yayınladığı bültenlerle (INCOTERMS) belirlenen kurallardan oluşmaktadır.

INCOTERMS 2010 bülteninde 11 farklı taşıma şekli 4 ana grup altında toplanmıştır. Bu gruplar;

-GRUP E

-GRUP F

-GRUP C

-GRUP D olarak sıralanır.

1-GRUP E

1.1.) Exworks Teslim Şekli(EXW)

EXW teslim şeklinde ithalatçı firma, ihracatçı firmanın ambarında satışa hazır halde bulunan malı kendi nakliyecisi ile ihracatçı firma ambarından teslim alır.

İç taşıma, yükleme, ihracat gümrükleme masrafı, navlun( uluslar arası taşıma masrafı), sigorta maliyeti, boşaltma masrafı, ithalat gümrükleme masrafı alıcıya aittir.

2- GRUP F

2.1.) Free Carrier Teslim Şekli (FCA)

İhracatçı ülkede belirlenen bir yerde alıcıya teslimini içerir. İhracatçı firma, ihracat gümrükleme masraflarını ve teslim yerine kadar olan iç taşıma ücretini ödemekle sorumludur.

Yazar: Necati Adakul

Yukarıda özeti yayınlanan bu yazının tümünü Satınalma Dergisi Ekim 2014 sayısında bulabilirsiniz.!

Satınalma dergisinin tüm sayılarını Apple Gazetelik (Iphone, Ipad) uygulaması içerisinde bulabilirsiniz!

Uygulamaya erişmek için tıklayınız…

 

Satarken Değil Alırken Kazanmanın Önemi

Bilindiği üzere Türkiye’deki çoğu şirkette –kurumsal olduğunu iddia edenler dahil- en gözde departman halen satış departmanıdır. Çünkü satış ekibi para getiren ekiptir. Kota yükünü saymazsak üzerlerinde baskı yok denecek kadar azdır. Kota tutmadı mı? Olsun, bir bahane hep vardır. Ya istedikleri ürün zamanında tedarik edilemediği için müşteri kaçmıştır (stokta bir sürü ürün dururken onları değil, stokta olmayan ürünü satmaları meşhurdur), ya ekonomi kötü gitmiştir, ya da kurda bir sorun olmuştur. Olsun, seneye kotalar biraz aşağıya çekilerek düzeltilir. Her istedikleri alınır, her hak sağlanır. Araç, yemek, prim, ulaşım tüm masrafları kolaylıkla karşılanır. Çünkü patronun para getiren, para getirdiği için sevilen, sevimli departmandır.

Satınalma departmanları da bunun tam aksine sürekli stres altında çalışan, ne istediğini tam olarak bilmeyenlerin, tarif edemeyenlerin, işini planlayamanların son dakika taleplerinin geldiği, tabiri caizse bombanın piminin her seferinde çekilip kucağına bırakıldığı, bomba patlarsa sorunun tek sorumlusu gibi hesap vermek zorunda kalan, istekleri genelde reddedilen, ertelenen, vaad edilen ama o vaad edilen toprakları bir türlü göremeden sabrı ve şirketteki ömrü biten, patronun para harcayan, sevilmeyen departmandır. Olsa da olur, olmazsa bi eş, dost akraba da yapar, sorun olmaz.

Yazar: Volkan KÜÇÜKÖNDER

Yukarıda özeti yayınlanan bu yazının tümünü Satınalma Dergisi Kasım 2014 sayısında bulabilirsiniz.!

Satınalma dergisinin tüm sayılarını Apple Gazetelik (Iphone, Ipad) uygulaması içerisinde bulabilirsiniz!

Uygulamaya erişmek için tıklayınız…

 

Sürdürebilir Kalkınmada Çıkış Noktası Olarak Lojistik Yönetiminin Rolü

Küçülen ve daha hızlanan dünyada ülkeler, konumlarını koruyarak daha ileri bir refah seviyesi ve bilgi toplumu olmayı hedeflemektedirler. Gelişmiş ülkelerin yeni kaynaklar ihtiyacı ve gelişmekte olan ülkelerin hızla kalkınma arzuları, yeni rekabet ortamları oluşturmuş ve tüm ülkeler bu yarışta öne geçmek amacıyla yeni ve etkili yöntemleri geliştirmek için farklılaşma yollarını arama çabası içerisine girmişlerdir.

 

Bu süreçte bir taraftan ülkeler arasında rekabet artarken diğer taraftan artan ülkelerarası ticaret hacmi ile birlikte uluslararası alanda rekabet edebilen, yenilikçi işbirlikçiler de ortaya çıkmıştır. Küreselleşme de ortaya çıkan önemli bir düşünce, alıcıların satın alma gücü yoksa üretici ülkenin o malı üretmesinin de bir anlamı yoktur. Bu noktadan hareketle malın alıcısının satın alma gücünün yaratılması yada varsa arttırılması temel amaç ve bununda etkili ve verimli yöntemlerle arttırılması temel süreç olarak karşımıza çıkmaktadır. Temel süreçte çözüm noktası da bölgesel kalkınmanın sağlanması ve bu sayede ülkesel kalkınmaların hızlanmasıdır. Bu çerçevede kurulan işbirlikleri, ulusal kalkınma çabalarında ülkelerin kullandığı yöntemlerden birisi olmaktadır.

Yazar:

Doç. Dr. Serap İNCAZ

Nişantaşı Üniversitesi

İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcısı

Uluslararası Ticaret ve Lojistik Bölümü Bölüm Başkanı

 

 

Yukarıda özeti yayınlanan bu yazının tümünü Satınalma Dergisi Kasım 2014 sayısında bulabilirsiniz.!

Satınalma dergisinin tüm sayılarını Apple Gazetelik (Iphone, Ipad) uygulaması içerisinde bulabilirsiniz!

Uygulamaya erişmek için tıklayınız…