Alım Talebi: Pastörize Sıvı Yumurta Sarısı

Alım Talebi Pastörize Sıvı Yumurta Sarısı

Bir firmamız için pastörize sıvı yumurta sarısı alımı yapılacaktır. Tercihen 1 litrelik, gıda güvenliğine uygun ve tetrapak benzeri karton ambalajlarda olması istenmektedir. Toplam alım 1 tondur. Teslim yeri Karaman olup, ödeme şekli peşindir (nakit).

İlgili olan üretici ya da satıcıların, sahip olunan gıda üretim belgeleri ve diğer teknik detaylar için aşağıdaki adımların ardından, iletişime geçmesi rica olunur.

Alım Talebi Pastörize Sıvı Yumurta Sarısı

Teklif Vermek İçin;

  1. SATINALMA DERGİSİ’ne abone ol.
  2. Dergi Aboneliği sayfasından PROFESYONEL ÜYELİK işlemlerini tamamla.
  3. Ödeme sonrasında FİRMA BAŞVURU FORMU’nu doldur.

https://satinalmadergisi.com/satici/

TEKLİF VERME : İhtiyacın detaylarını öğrenmek ve teklif vermek için Dergi Aboneliği sayfasından PROFESYONEL ÜYELİK (600 TL) SATIN ALMANIZ GEREKMEKTEDİR. Aboneliğiniz 1 yıl geçerli olup bir sene boyunca tüm alım taleplerine teklif verebileceksiniz.

Sürdürülebilir Finans: Kavram ve Uygulamalar

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Sürdürülebilir Finans Kavram Ve Uygulamalar

Sürdürülebilir Finans: Kavram ve Uygulamalar

Burcu USLULARSatınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Sürdürülebilir Finans Kavram Ve Uygulamalar

Son dönemlerde sosyal medyada, resmî kurumlarda, pek çok sektörde sıklıkla duyduğumuz, bazı kesimler için zorunluluk haline gelen “Sürdürülebilirlik” kavramı beraberinde farklı kavramları da gündeme kazandırmaktadır. Bu kavramlardan birisi olan “Sürdürülebilir Finans” kavramı ve uygulamaları hızlıca hayatımızda yerini almaya başlamıştır.

Sürdürülebilir finans kavramının tüm dünyada benimsenmesine yönelik tarihçeyi şöyle özetleyebiliriz:

1970’lerde başlayan çevresel hareketler ve Ekim 1987’de Birleşmiş Milletler tarafından Oxford University Press aracılığıyla yayınlanan Brundtland Raporu (“Ortak Geleceğimiz”), sürdürülebilir kalkınma kavramını tüm dünyaya tanıtmıştır. Bu rapor, ekonomik büyümenin çevresel ve sosyal etkilerle uyumlu bir şekilde gerçekleştirilmesi gerektiğini savunmuştur.

1990’lı yıllarda çevresel ve sosyal konuların finansal sistem üzerindeki etkilerinin fark edilmeye başlanmasıyla Sürdürülebilir Finans kavramı ortaya çıkmış, sosyal sorumluluk yatırımları (SRI) ve yeşil finansman kavramlarının gelişmesiyle daha fazla önem kazanmıştır. 2000’li yıllarda ise Çevresel, Sosyal ve Yönetişim (ÇSY) (Environmental, Social and Governance (ESG)) faktörleri daha fazla kabul görmeye başlamış ve büyük finans kuruluşları bu kriterleri yatırım kararlarına entegre etmeye başlamıştır.

Paris İklim Anlaşması (2015) ve Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (2015) gibi uluslararası anlaşmalar ve girişimler, sürdürülebilir finansın gelişiminde önemli dönüm noktaları olmuştur. Bu süreçler, sürdürülebilir finansın küresel bir hareket olarak kabul edilmesini hızlandırmıştır.

2018 yılında Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan aksiyon planı ile finansal sistemin sürdürülebilirlikle bağlantılı bir şekilde gelişmesi için çalışmalara başlanmıştır.

Bu kapsamda, 2019 yılında Uluslararası Sürdürülebilir Finans Platformu (International Platform on Sustainable Finance (IPSF)) ile sürdürülebilir finans alanında uluslararası iş birliğinin sağlanması amacıyla kurulmuştur. Sürdürülebilir yatırımları yaygınlaştırma amacıyla Avrupa Birliği (AB) tarafından 2020 yılında kabul edilen “the EU Taxonomy Regulation(AB Taksonomisi), ekonomik faaliyetlerin yeşil olarak sınıflandırılmasına olanak sağlamıştır.

Kavram Olarak Sürdürülebilir Finans:

Uluslararası Finans Kuruluşu (International Finance Cooperation)’na göre sürdürülebilir finans “sosyal ve çevresel faktörlerin banka ve finans kuruluşlarının faaliyetlerine entegre edilerek bu kapsamda oluşan risklerin daha iyi yönetilmesi ve bu alanlarda ortaya çıkan fırsatların değerlendirilmesi” olarak tanımlanmaktadır. Bu tanımdan hareketle, sürdürülebilir finansın sadece risklerden kaçınma strateji olmadığı, aynı zamanda ortaya çıkan yeni iş sahaları sayesinde oluşan fırsatların değerlendirilmesini de kapsadığı ifade edilebilir. (Kaynaklar/3)

Avrupa Komisyonu’na göre sürdürülebilir finans, finansal sistem içerisinde daha sürdürülebilir ekonomik aktiviteleri hayata geçirmek için çevresel, sosyal ve yönetişim (ÇSY) kriterlerinin yatırım kararlarının alınma sürecine dahil edilmesidir.  (Kaynaklar/3)

Avrupa Birliği politikaları çerçevesinde sürdürülebilir finans ise bir taraftan ekonomik büyüme desteklenirken, diğer taraftan çevre üzerindeki baskının azaltılması ve sosyo-ekonomik faktörlerin de dikkate alınmasıdır. (Kaynaklar/3)

Sürdürülebilir finansın temel amacı çevresel kaynakların korunması, sosyal adaletin sağlanması ve toplumsal refahın artırılmasıdır. Böylece finansal yatırımların kârlılık ile birlikte uzun vadeli sürdürülebilirlik ve topluma katkı sağlamasını hedefini de sağlar. Bu bağlamda hayati bir araçtır.

Sürdürülebilir finansın araçları arasında yeşil finansman, sosyal yatırım, etik yatırım, mikro finans ve karbon azaltımı gibi alanlar bulunur. Bu yöntemler hem finansal getiri sağlamak hem de çevresel ve toplumsal fayda yaratmak amacıyla tasarlanmıştır.

Sürdürülebilir finansman kavramı genellikle büyük ölçekli şirketler ile ilişkilendirilse de diğer kurum ve kurulular ile şahıs şirketleri ve bireyler için de uygulanabilir hale gelmekte ve giderek daha fazla önem kazanmaktadır. Özellikle küçük ölçekli işletmeler ve bireyler, sürdürülebilir finansman uygulamalarını hayata geçirerek hem çevreyi koruma hem de uzun vadeli tasarruf sağlama açısından önemli fırsatlar yakalayabilmektedirler.

Dünya Genelindeki Uygulamalar

Sürdürülebilir finansman iklim değişikliği, sosyal adalet gibi önemli sorunlarla ilişkili olarak giderek önem kazanmaktadır. Bu durum, yatırımcılar ve şirketler için yeni fırsatlar yaratmakta ve daha sürdürülebilir bir ekonomik sistemi beraberinde getirmektedir.

Hükümetler ve şirketler, çevresel projelere finansman sağlamak için yeşil tahviller ihraç etmeye başlamıştır. Yatırımcılar, sosyal etkisi olan projelere ve şirketlere yatırım yapmayı tercih etmeye başlamıştır. Global şirketler, sürdürülebilirlik performanslarını değerlendirmek için ÇSY kriterlerini raporlamakta ve değerlendirmektedir. Global bankalar, sürdürülebilir projelere finansman sağlamak için özel ürünler geliştirmekte ve hangi projelerin destekleneceğine dair ÇSY kriterlerine dayalı kararlar almaktadır. Birçok ülke, vergi teşvikleri, yeşil krediler ve sürdürülebilir projelere yönelik kamu yatırımları sürdürülebilir finansmanı teşvik eden politikalar geliştirmektedir. Birçok uluslararası kuruluş, sürdürülebilir finansmanı teşvik etmek için standartlar ve rehberlik sağlamaktadır.

Avrupa Birliği’nin (AB) 2050 yılına kadar iklim nötr bir kıta olma hedefini gerçekleştirmek için geliştirdiği Avrupa Yeşil Mutabakatı (European Green Deal) stratejisi sürdürülebilir finans ile doğrudan ilişkilidir. Bu mutabakat hem çevresel sürdürülebilirliği geliştirmek hem de ekonomik büyümeyi desteklemek amacıyla kapsamlı bir strateji sunmaktadır. Avrupa Birliği (AB) tarafından geliştirilen AB Taksonomisi, sürdürülebilirlikle ilgili ekonomik faaliyetlerin tanımlanması ve değerlendirilmesi için global anlamda ortak bir dil ve standart oluşturmayı amaçlamaktadır. Bu taksonomi, çevresel sürdürülebilirlik kriterlerine dayanarak ekonomik faaliyetlerin yeşil veya sürdürülebilir olarak sınıflandırılmasına yardımcı olmaktadır.

Türkiye’de Sürdürülebilir Finans Kavramı ve Uygulamalar

Sürdürülebilir finans, Türkiye’de özellikle 2010’lu yılların başlarından itibaren gündeme gelmeye başlamış; bu dönemde, küresel sürdürülebilirlik ve iklim değişikliği konularına artan ilgi, Türkiye’deki finans sektörünü de bu alanda adımlar atmaya yöneltmiştir. Özellikle bankalar, çevresel ve sosyal sorumluluk projelerine daha fazla önem vermeye başladılar. Yine bu dönemde bazı özel bankalar, yeşil kredi ve çevre dostu projelere finansman sağlama konusunda inisiyatifler geliştirmeye başlamışlardır.

Bir diğer önemli adımlardan birisi 2014 yılında Borsa İstanbul (BIST) tarafından “Sürdürülebilirlik Endeksi”nin başlatılması olmuştur. Bu endeks, çevresel, sosyal ve yönetişim (ÇSY) kriterlerine uyum sağlayan şirketleri bir araya getirmiş ve yatırımcıların bu alanlardaki performansları dikkate almalarını teşvik ederek, Türkiye’nin sürdürülebilir finans alanındaki gelişimini hızlandırmıştır.

Türkiye’nin de imzaladığı Paris İklim Anlaşması’nın 2021 yılında onaylanması ile birlikte Türkiye’de sürdürülebilir finans ve iklim finansmanı konusu daha da önem kazanmaya başlamıştır.

Son yıllarda, Türkiye’de bazı bankalar ve şirketler yeşil tahvil ve sürdürülebilirlik temalı tahvil ihraç etmeye başlamışlardır. Sürdürülebilir finansman konusunda adımlar atarak, yeşil kredi, çevre dostu projelere yatırım ve yenilenebilir enerji gibi alanlara odaklanan finansman paketleri sunmaktadırlar. Ayrıca, ÇSY kriterlerine dayalı yatırım stratejilerini de benimsemeye başladılar. Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri Türkiye’de de kamu ve özel sektör tarafından benimsenmeye başlandı. Türkiye’deki kamu kurumları, özel sektör ve Sivil Toplum Kuruluşları (STK) bu hedefler doğrultusunda stratejiler geliştirdi ve bu stratejiler sürdürülebilir finansın gündemde daha fazla yer almasını sağlamaya devam etmektedirler.

Türkiye’de sürdürülebilir finansla ilgili düzenlemeler henüz geniş kapsamlı zorunluluklar getirmemiş olsa da; belirli sektörler, büyük şirketler, bankalar, finansal kuruluşlar ve kamu projeleri giderek artan bir şekilde bu kriterlere uyum sağlamak durumunda kalmaktadır. İlerleyen yıllarda Paris İklim Anlaşması ve AB düzenlemelerine paralel olarak daha fazla sektör için sürdürülebilirlik ve ÇSY kriterlerinin zorunlu hale gelmesi beklenmektedir.

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Sürdürülebilir Finans Kavram Ve UygulamalarTürkiye’de sürdürülebilir finans alanında çeşitli devlet teşvikleri ve destekleri mevcuttur. Devlet kurumları, bankalar ve uluslararası fonlar aracılığıyla sağlanan bu destekler, Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmasını hızlandırmaktadır.

Burcu USLULAR

 

 

Kaynaklar

Süreç Yönetimi ve Süreç Yönetimi Yaşam Döngüsü

Süreç Yonetimi

Süreç yönetimi (BPM), Süreç Yönetim Profesyonelleri Derneği (ABPMP) tarafından, “bir kuruluşun stratejisini ve hedeflerini, müşterilerin beklentileri ve ihtiyaçları ile uçtan uca süreçlere odaklanarak birleştiren bir yönetim disiplini” olarak tanımla

İçeriğin devamını görüntülemek için Öğrenme Merkezi Üyeliği gereklidir. Üye iseniz lütfen giriş yapınız. Henüz üye değilseniz üyelik satın alarak üyeliğinizi başlatabilirsiniz.
Hesap Oluştur

 

Doğan Holding Maden Yatırımlarında Satın Alma Süreçlerini Tamamladı

Satınalma Eğitimleri Doğan Holding Maden Yatırımlarında Satın Alma Süreçlerini Tamamladı

Doğan Holding Maden Yatırımlarında Satın Alma Süreçlerini Tamamladı

Satınalma Eğitimleri Doğan Holding Maden Yatırımlarında Satın Alma Süreçlerini TamamladıDoğan Holding, stratejik madenlere yaptığı yatırımlarla, Türkiye’nin cari açığını azaltma ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine katkı sağlama misyonunu kararlılıkla sürdürüyor. Holding, Gümüştaş Madencilik ve Doku Madencilik’in satın alımını KAP (Kamuyu Aydınlatma Platformu) açıklaması ile resmen duyurarak madencilik sektöründe iddialı bir adım attı.

Doğan Holding, Gümüştaş Madencilik ve Doku Madencilik’in satın alımını KAP açıklaması ile resmen duyurarak madencilik sektöründe iddialı bir adım attı. Kurşun, çinko, bakır, pirit gibi stratejik cevherlerin üretiminde lider konuma gelmeyi ve kurşun-çinko konsantre üretiminde sektörün güçlü oyuncularından biri olmayı hedefleyen Doğan Holding, bu alanda büyüme vizyonunu ortaya koyuyor. Türkiye’nin ekonomik büyüme ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine katkı sağlama misyonuyla, Kurmel Holding A.Ş.’den yüzde 50, Ortadoğu Otomotiv’den ise yüzde 25 hisse alımı gerçekleştiren Holding, madencilik sektöründe yeni bir güç olarak dikkat çekiyor.

Yıllık 1 Milyon Ton Üretim Yapmayı Hedefliyor 

Doğan Holding, öncelikli olarak geçmiş yıllarda uluslararası kabul görmüş maden kaynak ve rezerv raporlama standartlarına göre; öngörülen 12 milyon ton görünür rezervi olan maden sahalarından yıllık 1 milyon ton üretim yapmayı hedefliyor. Yeraltı madencilik metodları ile çalışılacak bu sahanın yanı sıra şirket bünyesinde yer alan 90’ın üzerinde arama ruhsatıyla, özellikle yeşil enerjinin ihtiyaç duyduğu batarya mineralleri olarak anılan başta bakır ve manganez olmak üzere farklı cevherlerin bulunması hedefleniyor. Önümüzdeki 4 yıl sadece Niğde Bolkar sahası özelinde 100 milyon dolar tesis ve yeraltı madencilik yatırım yapılması planlanıyor. Doğan Holding, bugüne kadar Gümüştaş tarafından sürdürülen jeolojik aramalara devam etmeyi, geçmiş yıllarda yıllık ortalama 100 bin metre olan sondajlı arama faaliyetlerini artırmayı ve yeraltı kaynaklarını keşfi için yatırımlarını sürdürmeyi önceliklendiriyor.

Yeni Yatırımlarla Etki Alanımızı Büyüteceğiz

Doğan Holding CEO’su Çağlar Göğüş, Holdingin madencilik sektöründeki yeni yatırımlarını şu sözlerle değerlendirdi: “Doğan Holding olarak katma değerli alanlara yatırım yaparak ülkemiz ekonomisine katkıda bulunmaya, Grubumuz içerisinde önemli bir tecrübeye sahip olduğumuz bu iş kolunda büyüme hamlelerimizle devam ediyoruz. Niğde’den Bitlis’e uzanan geniş bir coğrafyada faaliyet gösteren bu şirketimizle sanayi yoğun bölgelerin dışında yatırım ve istihdam sayesinde yerel ekonomiye destek olurken sosyal kalkınmaya da katkıda bulunacağız” dedi.

Göğüş, yatırım alanına göre madencilik sektörünün yeşil dönüşüm ve geleceğin teknolojilerine hammadde sağlaması bakımından önemli olduğunun altını çizerek “Özellikle çinko ve kurşun, günümüz endüstrilerinin önemli bir girdisi ve bakır ile birlikte yeşil ekonomi için de son derece önemli ham maddeler. Ekonomik faydalarının yanında çevresel ve toplumsal sorumluluğa destek olan sürdürülebilir madencilik uygulamalarının güçlü birer örneği olacağına inandığımız bu yeni yatırımımızdan dolayı heyecanlıyız. 65 yıllık geçmişimizden aldığımız güç ve sorumlu bir yatırım holding olma perspektifimizle; ülkemiz, çalışanlarımız ve paydaşlarımız için değer katmaya devam edeceğiz.” açıklamasında bulundu.

Sorumlu Madencilik ve Sürdürülebilir Çevre Yaklaşımı

Doğan Holding, tüm iş süreçlerinde sürdürülebilirlik politikalarını ve Çevresel, Sosyal ve Yönetişim (ÇSY) kriterlerini temel alan bir yaklaşımı benimseyerek, madencilik faaliyetlerinde çevresel iyileştirme ve toplumsal sorumluluk projelerini önemsiyor. Bu yaklaşım, yalnızca kaynakların çıkarılmasıyla sınırlı kalmayıp, çevreye duyarlı madencilik uygulamaları, habitat restorasyonu ve doğal kaynakların korunması gibi uzun vadeli sürdürülebilirlik hedefleriyle destekleniyor. Sosyal sorumluluk kapsamında ise, madencilik bölgelerinde yerel halkın refahını artıracak sosyal projeler, eğitim ve istihdam fırsatları, madencilikten doğan ekonomik değerin topluma kazandırılıyor olması öncelikli olarak değerlendiriliyor.

Satınalma Eğitimleri Doğan Holding Maden Yatırımlarında Satın Alma Süreçlerini TamamladıHolding, paydaşlarıyla şeffaf ve güvenilir bir iletişim kurarak faaliyetlerinin her aşamasında hesap verebilirlik ilkesiyle hareket ederken, uluslararası standartları yakalama hedefiyle topluma ve çevreye olan duyarlılığını da ön planda tutuyor.

Rejeneratif İş Modeli Gerekli mi?

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Rejeneratif İş Modeli Gerekli Mi

Rejeneratif İş Modeli Gerekli mi?

Utkan ULUÇAYSatınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Rejeneratif İş Modeli Gerekli Mi

Elsevier / Sustainable Production and Consumption akademik dergisinde yayınlanan 2023 tarihli bir makaleden söz etmek istiyorum.

Rejeneratif (Regenerative) için uygun Türkçe karşılık sanırım “onarıcı” veya “onaran” olabilir. Sürdürülebilirlik için kabul gören tanım 1987 tarihli Bruntland raporunda belirtilen “gelecek kuşaklara zarar vermeden bugünün ihtiyaçlarını karşılamaktır”. Ancak süregelen olumsuz işleyiş nedeniyle gezegenin kaynakları büyük ölçüde hasar gördüğü için artık sadece korumak yetmeyecek, “onarmak” gerekecektir.

Bu fikri, tedarik zincirlerinin şoklara dayanımı / direnci olarak iş dünyasında da görebilirsiniz. İş modellerinin tamamında değer önerisi (value proposition), değer yaratımı-dağıtımı (value creation & delivery), fayda sağlamak (value capture) unsurları vardır. İş modeliyle bu amaca ulaşırken bir yandan pazarda olumlu etki (el izi) yaratırken, diğer yandan ürün yaşam döngüsü boyunca olumsuz etkilere (ayak izi) yol açılır. Rejeneratif iş modellerinde el izinin, ayak izinden büyük olması gerekir.

Rejerenetif Iş Modelleri

Makalede rejeneratif iş modelleri hakkında literatürde boşluk olduğu vurgulanıyor. Sistematik literatür taramasıyla üç farklı kaynaktan 1000+ makale arasından 81 makale ve 12 kitap inceleniyor. İş modelinin üç ana unsurunu gözeterek bir çerçeve öneriliyor. Bu çerçevede bu üç unsur paydaşlar (doğa, toplum, müşteri-ortak-tedarikçi, sermayedar-yatırımcı, çalışanlar) bazında katmanlara ayrılarak gösteriliyor. Bu modelde:

Değer önerisi gezegenin sağlığı ve toplumsal ferahlıktır (planetary health & societal wellbeing).

Değer yaratım ve paylaşımı onarıcı liderlik, doğal-yasal-adil ortaklıklarla birlikte yaratımdır (regenerative leadership, co-creative partnerships with nature, and justice and fairness).

Fayda sağlama biçimi çoklu muhasebe ve net olumlu etkidir (multi-capital accounting and net positive impact).

Makalede rejeneratif modeller, sürdürülebilir modeller ve döngüsel modeller arasındaki farklara dikkat çekiliyor. Bu farklılıklar baskın sistem görüşü (dominant systems view), temel hedefler (main goals) ve tasarım odağı (design foci) başlıklarında inceleniyor. Tasarım odaklarında üç modelin kesiştiği yerlere vurgu yapılıyor.

Sürdürülebilir modellerin;

  • Sistem görüşü sosyo-teknik sistemlerdir (socio-technical systems); gezegenin kaynakları sınırlıdır ve artan nüfusun ihtiyaçlarını karşılamaya yetmeyecektir.
  • Temel hedefi üçlü muhasebedir (triple bottomline, Planet-People-Profit); işlerin “dengeli” değerlendirilmesini önemser.
  • Tasarım odakları Döngüsel modelle kesiştiği döngüsel tekno-dünya (circular technosphere)- teknik şartlara ve malzeme kullanım verimine dikkat eden; Rejeneratif modelle kesiştiği sürdürülebilir insan-dünya (sustainable humansphere)- gezegenin eşiklerine uygun olarak insan ihtiyaçlarını karşılamayı önceleyen; üç modelin kesiştiği sürdürülebilir-döngüsel-rejeneratif (sustainable, Circular, regenerative)- üç modelin birbirlerinden öğrendiği, etkilendiği ve yeniliklere (innovation) gebe olan yerdir.

Döngüsel modellerin;

Sistem görüşü kapalı devre sistemlerdir (close-looped systems); gezegeni bir uzay gemisi gibi izole kabul eden bakıştır, malzeme – enerji – bilgi akışları kapalı devrededir.

Temel hedefi malzeme kullanım verimidir (material productivity); malzeme kullanımını azaltmayı, iyileştirmeyi, miktar (üretim hacmi) yerine değeri önemser.

Tasarım odakları Sürdürülebilir modelle kesiştiği döngüsel tekno-dünya (circular technosphere)- teknik şartlara ve malzeme kullanım verimine dikkat eden; Rejeneratif modelle kesiştiği rejeneratif biyo-dünya (regenerative biosphere)- gezegenin biyolojik – çevresel onarımını önceleyen; üç modelin kesiştiği sürdürülebilir-döngüsel-rejeneratif (sustainable, Circular, regenerative)- üç modelin birbirlerinden öğrendiği, etkilendiği ve yeniliklere (innovation) gebe olan yerdir.

Rejerenetif Iş Modelleri 2

Rejeneratif modellerin;

  • Sistem görüşü sosyo-çevresel sistemlerdir (Social-ecological systems); gezegen aslında canlı bir organizmadır ve kendisini onarma potansiyeli vardır. Gaia Hipotezi olarak bilinir (lovelock, 1988; Lyle 1966)
  • Temel hedefi gezegenin sağlığı ve toplumsal ferahlıktır (planetary health & societal wellbeing); tüm paydaşlar için her aşamada net olumlu etki yaratılmalıdır.
  • Tasarım odakları Sürdürülebilir modelle kesiştiği sürdürülebilir insan-dünya (sustainable humansphere)- gezegenin eşiklerine uygun olarak insan ihtiyaçlarını karşılamayı önceleyen; Rejeneratif modelle kesiştiği rejeneratif biyo-dünya (regenerative biosphere)- gezegenin biyolojik – çevresel onarımını önceleyen; üç modelin kesiştiği sürdürülebilir-döngüsel-rejeneratif (sustainable, Circular, regenerative)- üç modelin birbirlerinden öğrendiği, etkilendiği ve yeniliklere (innovation) gebe olan yerdir.

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Rejeneratif İş Modeli Gerekli MiBu makalede termodinamik kanunlarından bir olan ENTROPİ kavramından, küresel eşitsizliklerden, Kuzey – Güney (global north/ gelişmiş ve kural koyanlar, global south/ gelişmekte olan ve kurallara uyması gerekenler) çatışmasından söz edilmemiştir.

Utkan ULUÇAY

 

 

Kaynak:

  • Konietzko, J., Das, A., Bocken, N. (2023). Towards regenarative business models: A necessary shift? Sustainable Production and Consumption, 38 (2023), 372-388
  • Lovelock, 1988. The Ages of Gaia: A Biography of Our Living Earth, 1988. W.W. Norton, New York.
  • Lyle, J.T., 1996. Regenerative Design for Sustainable Development. John Wiley & Sons.

Türk Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçılarından Avustralya Çıkarması

Tedarik Zinciri Danışmanlığı Haber Türk Zeytin Ve Zeytinyağı İhracatçılarından Avustralya çıkarması

Türk Zeytin ve Zeytinyağını Avustralya’ya İhraç Etmek İçin 30 Bin Km Uçtular

Tedarik Zinciri Danışmanlığı Haber Türk Zeytin Ve Zeytinyağı İhracatçılarından Avustralya çıkarmasıDünya’nın 12. ekonomisi olan, kişi başı geliri 65 bin dolara ulaşan, sofralık zeytin ve zeytinyağı tüketimi artan Avustralya’da yüzde 20 pazar payına ulaşmayı hedefleyen Türk zeytin ve zeytinyağı ihracatçıları 38 saat uçak yolculuğu yaparak, 30 bin kilometre uçarak Türk zeytin ve zeytinyağını tanıttılar.

Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği organizasyonunda 11 Türk zeytin ve zeytinyağı ihracatçısı firma, 1-7 Eylül 2024 tarihleri arasında Avustralya’nın Melbourne şehrine yönelik zeytin ve zeytinyağı sektörel ticaret heyeti düzenledi.

Avustralya Pazarından Yüzde 20 Pay Almak İstiyoruz

Sofralık zeytini Yunanistan’dan, zeytinyağını İspanya’dan ithal eden yıllık 200 milyon dolar zeytin ve zeytinyağı ithalatı olan Avustralya pazarından yüzde 20 pay almayı hedeflediklerini dile getiren Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Emre Uygun, Avustralyalı ithalatçılarla 114 ikili iş görüşmesine imza attıklarını, 2-5 Eylül 2024 tarihleri arasında düzenlenen Fine Food Australia Fuarı’nda EZZİB olarak stand açtıklarını, ziyaretçilere Türk zeytin ve zeytinyağlarının tadımını yaptırdıklarını kaydetti.

Avustralya’daki ikili iş görüşmelerinde önemli iş bağlantılarına imza attıklarını ifade eden Uygun, “Avustralya’da tüketicilerin sağlıklı gıdalara ilgisi çok fazla. Zeytin ve zeytinyağı, Avustralyalı tüketiciler tarafından bilinir ve tercih edilir durumda. Bu bağlamda Avustralya pazarı, Türk zeytin ve zeytinyağı ihracatçılarının potansiyeli yüksek önemli hedef pazarlarından biri. Bu potansiyeli ihracata dönüştürmek için gidiş dönüş 38 saatlik uçak yolculuğu yaparak 30 bin km yolculuk yaptık. Görüşmeler Avustralya’da Türk zeytin ve zeytinyağının bilinirliğini artırmak ve yeni iş birlikleri kurmak adına son derece verimli oldu. Avustralya’da sektör temsilcileri ve gıda ithalatçılarını ziyaret ettik. Bu temasların meyvelerini 2024/25 sezonunda vereceğine inanıyoruz” diye konuştu.

Türkiye’nin 2022-23 sezonunda 420 bin ton zeytinyağı rekoltesiyle dünya ikincisi, 735 bin ton sofralık zeytin rekoltesiye dünya birincisi olduğunu hatırlatan EZZİB Başkanı Uygun sözlerine şöyle devam etti; “2024-25 sezonunda da benzer bir rekolte beklentimiz var. İhracatta kısıtlamaların olmadığı bir yıl olduğu takdirde 150 bin ton zeytinyağı ve 100 bin ton üzerinde sofralık zeytin ihraç ederek ihracatta 1 milyar doları aşmayı hedefliyoruz. Bu hedeflere ulaşmak için hedef pazarlara yönelik pazarlama faaliyetlerimiz önümüzdeki süreçte devam edecek.”

Avustralya Sektörel Ticaret Heyetine katılan Türk zeytin ve zeytinyağı ihracatçıları Türkiye Cumhuriyeti Melbourne Başkonsolosu Doğan F. Işık’ı makamında ziyaret ederken, Avustralya’da Türk gıda ürünlerinin tanıtım ve dağıtımını yapan firmaları süpermarket zincirlerine inceleme ziyaretleri yaparak, yerel perakende ortamını gözlemledi.

Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği’nin Avustarla Sektörel Ticaret Heyetine; Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdür Yardımcısı Tayfun Kılıç katılırken, Melbourne Ticaret Ataşesi Hazal Oğuz Sarıkaya Avustralya temasları süresince eşlik etti ve Avustralya ekonomisi ile ilgili bilgi paylaşımında bulundu.

EZZİB Avustralya heyetinde; EZZİB Başkanı Emre Uygun, EZZİB Başkan Yardımcıları Davut Er ve Mehmet Kadri Gündeş yanında;

Balsarı Yağ San. ve Tic. Ltd. Şti.,

Ege Barış Zeytincilik San. ve Tic. Ltd. Şti.,

Ege Nkm Gıda San. Tic. A.ş.,

Eroğlu Yerli Ür. Gıda Hayv. San. ve tic. Ltd. Şti.,

Günkar inş. Gıda. Teks. Nak. İth. İh. San. Tic. Ltd.,

Sanford Gıda Tarım İnş. Turz. San. ve tic. A.ş.,

Savola Gıda San. Tic. A.ş.,

Termes Tarım San. ve tic. Ltd. Şti.,

Uygun Rafine Yağ San. ve tic. Ltd. Şti.,

Yeniçağ Gıda San. ve Tic. A.ş. ve

Zer Zeytincilik San. ve Tic. A.ş. firmalarından temsilciler katılım gösterdi.

Yeşil Perakende: E-Ticaretin Yükselen Değeri – Sürdürülebilir Perakende Zirvesi 2024

Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Eğitimi Haber Yeşil Perakende E Ticaretin Yükselen Değeri Sürdürülebilir Perakende Zirvesi 2024

E-Ticaretin Yükselen Değeri Yeşil Perakende

Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Eğitimi Haber Yeşil Perakende E Ticaretin Yükselen Değeri Sürdürülebilir Perakende Zirvesi 2024Küresel ısınma, kaynakların hızla tükenmesi ve doğanın bozulması gibi çevresel sorunlar dünyada endişe kaynağı olmaya devam ediyor. Bu endişeler, tüketicilerin alışveriş alışkanlıklarını ve tercihlerini de yeniden değerlendirmelerine yol açıyor.Bu yüzden “e-ticarette sürdürülebilirlik” ve “yeşil e-ticaret” kavramları son dönemde daha da ön plana çıkmaya başladı. Şirketler artık sadece kârlarını maksimize etmek için değil, aynı zamanda çevreye ve topluma olan sorumluluklarını yerine getirmek için de hareket eder hale geldiler.

“Sürdürülebilir Perakende Zirvesi 2024” Ekim’de Rahmi Koç Müzesi’nde

Doğayı ve çevreyi koruyarak güvenli ve düşük maliyetli taşıma sağlamak amacıyla yola çıkan LogD‘nin hayata geçirdiği Türkiye’nin ilk ve tek “Sürdürülebilir Perakende Zirvesi 2024” işte tam bu yaklaşımları Ekim ayında masaya yatıracak. İstanbul Rahmi Koç Müzesi’nde gerçekleşecek “Sustainable Retail Summit 2024” Türkiye’de perakende sektöründe sürdürülebilirlik ve yenilikçiliği teşvik eden öncü bir zirve olarak e-ticaretin yükselen değeri “Yeşil Perakende” ve “Yeşil Lojistik” uygulamalarını ekonomi dünyasının gündemine taşıyacak.

Sektör Profesyonelleri Zirvede Buluşacak

Zirvede perakende ve finans sektöründe hizmet veren ve inovatif yaklaşımlarla iş süreçlerinde sürdürülebilirliği ön planda tutan şirketler ile sürdürülebilir girişimler, çevre ve sürdürülebilirlikle ilgili Sivil Toplum Kuruluşları, Sürdürülebilir Perakende Zirvesi 2024de bir araya gelecek. Perakende ve finans sektöründe çalışan üst düzey yöneticiler, şirketlerin sürdürülebilir yarınlar için attığı adımları ve geliştirdikleri projeleri katılımcılar ve kamuoyu ile paylaşacaklar.

Seyhan Gülhan: “Zirve sürdürülebilir perakende uygulamalarında yol gösterici olacak” 

Sürdürülebilir perakende yaklaşımını Türkiye’de de birçok firmanın gündemine aldığını belirten LogD’nin Kurucusu Seyhan Gülhan, zirvenin e-ticarette yeni bir sayfa açacağına inandıklarını söyledi:

“E-ticarette yeşil perakende ve yeşil lojistik anlayışı günümüzde firmaları atık ve karbon ayak izini azaltma, kaynaklandırma sürecinden teslime kadar her adımda sorumlu kararlar alma yönünde yenilikçi fikirler geliştirme ve uygulamaya yöneltti. Yapılan araştırmalar, sürdürülebilir kaynak yönetimi uygulamalarını benimseyen marka ve işletmelerin gelirlerini önemli ölçüde artırabildiğini gösteriyor. İşletmeler için sürdürülebilirlik sadece çevresel bir gereklilik değil, aynı zamanda da iyi bir iş stratejisi. Sürdürülebilir Perakende Zirvesi 2024 Türkiye’deki işletmelere bu yönde yol gösterici olacak.”

Seyhan Gülhan: “Zirve sürdürülebilir perakendeye önem veren tüm markalar için kaçırılmayacak bir fırsat”

Zirveye sürdürülebilirlik ve sürdürülebilir perakende uygulamaları konusunda önemli başarılara imza atmış iş insanları, dikkat çeken sürdürülebilir girişimler ve ilgili STK temsilcilerinin katılacağını vurgulayan Seyhan Gülhan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“CEO’ların buluşacağı oturumda, perakende sektöründe sürdürülebilirlik konusundaki en son trendler, karşılaşılan zorluklar ve ortaya çıkan fırsatlar kapsamlı bir şekilde konuşulacak. Sürdürülebilir Girişimler oturumunun ana başlığı ise sürdürülebilir inovatif çözümler sunan girişimlerin başarı hikâyeleri ve yenilikçi yaklaşımları olacak. Girişimler Türkiye’nin en büyük girişim sermayesi (VC)’lerin C-Level yöneticilerinden oluşan kurul tarafından değerlendirmeyle seçilecek. Katılımcılar, sürdürülebilir girişimlerin karşılaştıkları zorlukları nasıl aştıklarını, iş modellerini nasıl şekillendirdiklerini ve firmalara sağladıkları verimlilikleri dinleme fırsatı bulacaklar. STK temsilcileri ise farklı bir oturumda sürdürülebilirliğin toplumsal ve çevresel etkilerini gündeme taşıyacaklar. Çevre Dostu Başarı Hikâyeleri oturumunda ise firmaların operasyonlarında gezegenimizi koruma yolunda gerçekleştirdikleri sürdürülebilir çözümlere ait başarı hikâyeleri anlatılacak. Zirve bu nedenle sürdürülebilir perakendeye önem veren tüm markalar için kaçırılmayacak bir fırsat.”

Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Eğitimi Haber Yeşil Perakende E Ticaretin Yükselen Değeri Sürdürülebilir Perakende Zirvesi 2024LogD’nin hayata geçirdiği Türkiye’nin ilk ve tek “Sürdürülebilir Perakende Zirvesi 2024”’ e başvuru ve katılımlar için tüm bilgileri info@sustainableretailsummit.com adresinden öğrenebilirsiniz.

AB’de Mal (Ürün) ve Hizmet Ticareti

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Ab’de Mal (ürün) Ve Hizmet Ticareti

AB’de Mal (Ürün) ve Hizmet Ticareti

Doç. Dr. Duygu HIDIROĞLUSatınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Ab’de Mal (ürün) Ve Hizmet Ticareti

Günümüzde ürün satışlarını arttırmak, ürün satışı ile birlikte müşteriye sunulan hizmetlerin kalitesini arttırmakla doğrudan ilintili hale geldi. Hizmetlerin niteliklerinin arttırılması, satın alınan ürüne karşı müşteri memnuniyeti ve sadakatini arttırıyor. Nitelikli hizmetlerin ticareti denilince ise ilk akla gelen hizmetler lojistik, iletişim, finans, hukuk, danışmanlık, ulaşım, perakende ve dağıtım, oluyor. Çevre, turizm, konaklama, yeme ve içme hizmetleri ise diğer popüler hizmetler. Özetle son dönemde çok çeşitli sektörleri kapsayan birbirinden farklı hizmetler var.

AB, dünyanın en büyük mal (ürün) ihracatçısı ve yüksek kaliteli ürünlerde küresel pazarın lideri. Üstelik AB ekonomisi küresel ticarete en açık ekonomilerden biri. AB’nin endüstriyel ürünlerde belirlediği ithalat tarifeleri ise global ölçekte en düşük tarifelerden. AB’ye endüstriyel ürün tedarik eden tedarikçilerden yapılan ithalat ise ikili sözleşmeler ile ithalat vergisi askıya alınan indirimli satışları kapsıyor.

AB için ihale edilen mal alımlarında dikkat edilen koşullar arasında hizmet alımlarına yönelik koşullar da var. İhale edilen ürüne ait özellikler kadar sunulan hizmetlerin kalitesi AB için çok önemli. AB ihale şartlarına hizmet ticaretini kapsayan yükümlülükler ekleyerek tedarikçileriyle yaptığı ticaretin her aşamasında kendini güvence altına almayı hedefliyor.

AB’nin hizmet ticaretinde sergilemiş olduğu hassasiyetler sadece ürün kullanıcılarının haklarını gözetmez. AB hizmet ticaretinde sahip olduğu hassasiyetlerle, hizmet sağlayıcıların da kendilerine uzak uluslararası pazarlarda rahatça baskı altında kalmadan hizmet sunmalarını hedefler. AB, tedarikçisinin aynı pazar ve sektörde rakip olduğu ulusal sağlayıcılar tarafından ayrımcılığa uğramaması için tedarikçisini ürün tedariki ve hizmet sunumları sürecinde koruyacak tüm tedbirleri ticari faaliyetler başlamadan önce alır.

Hizmetler, AB’de ekonomik büyümeye ve istihdam oluşturulmasına diğer sektörlerden daha fazla katkıda bulunur. Hizmetler, AB’nin GSYİH’nın %75’ini ve istihdamın ise %70’ini kapsar. AB ayrıca dünyanın en büyük hizmet ihracatçısıdır. Hizmetler, AB’nin doğrudan yabancı yatırımının %85’inden fazlasını ve dolaylı yabancı yatırımının ise %65’ini oluşturur. Karşılıklı Tanıma Anlaşmaları (MRA’lar) ile AB mal ticaretinde ürün sertifikasyonunu zorunlu hale getirir. Ürün sertifikasyonu tamam olan ticaret ile AB aslında ilişkili maliyetler ve zaman optimizasyonu sağlamayı hedefler.

Öte yandan, AB’de son dönemde yabancı tedarikçinin pazar erişimini zorlaştıran ticarete yönelik teknik engeller veya sağlık ve bitki sağlığı önlemleri gibi tarife dışı engeller artış gösteriyor. Bu artışın nedeni ise, dünya çapında artan sağlık, güvenlik veya çevresel endişeler neticesinde belirlenen yeni düzenleyici yaptırımlar. Bir ürün ithalatında ürünün kalitesi menşe ülkesiyle değerlendirilir. Ancak küreselleşme ile ürün üretiminde birçok farklı ülkenin menşei söz konusudur. Dolayısıyla ürünün niteliklerini ve kalitesini gerçekçi olarak belirlemek, her bir parçanın nereden geldiğini belirlemekle ve o ülkeye ait menşe kurallarını bilmekle mümkündür. Ürün menşe ile ilgili bu gibi karmaşıklıklar ve çevresel yönelimler neticesinde AB’de günden güne tarifeler artmakta ve mal ticareti önünde yeni öngörülemeyen engeller ortaya çıkmaktadır.

AB, malların üreticileri ve dış ticaretini yapan firmaların, finansal sistemler, telekomünikasyon ve lojistik sistemler olmadan etkin şekilde ihtiyaç olan pazarlarda tüketicilere gönderilemeyeceğini bildiğinden ürünün satın alınması sürecinde genellikle söz konusu bu hizmetleri de belirli standartlar çerçevesinde satın alır. Bunu ya ürünün üreticisi veya dış ticaretini yapan firmayı yüklenici konumuna getirdiği bir dizi koşullar çerçevesinde yapar ya da bu hizmetleri belirli standartları sağlamak koşuluyla satın alma gerçekleştirebilmesi için üretici veya dış ticaret firmasına hak tanır.

AB ayrıca ihale duyurusunda tedarikçilerinin kapasitelerini de kontrol eder. Örneğin, tedarikçilerinin AB uzmanları tarafından yeterli bulut bilişim altyapısına sahip olup olmadıklarının, teknik altyapılarının var olup olmadığının, bilişim hizmetlerinde yeterli düzeyde olup olmadıklarının kontrol edilmesini sağlar.

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Ab’de Mal (ürün) Ve Hizmet TicaretiBu denetleme süreçlerinden geçen tedarikçiler süreç içinde bir sonraki üretim ve yükleme aşamasına geçerler. Bu denetleme sürecinin en kritik noktası hizmetlerle ilgili olandır. Günümüzde artık AB hizmet sağlayıcıları ister tedarikçinin kendisi ister dışarıdan satın alınan farklı bir firma olsun; sınır ötesi hizmeti en kaliteli şekilde kesintisiz sunabilmeleri mecburidir .Bunun için AB artık tedarikçilerinin tesislerine kendi donanımını gönderip sistem kurmak yerine, hizmetlerini bulut bilişim altyapısı üzerinden uzakta, kesintisiz ve sınır ötesi sunan tedarikçilere şans verir. AB’nin bu yeni yaklaşımıyla hizmetler mallardan daha önemli hale geldi ve hatta günümüzde belirli durumlarda artık hizmetlerin malların yerini alabileceğini söylemek dahi mümkün.

Doç. Dr. Duygu HIDIROĞLU

Satış ve Operasyon Planlamasının İşletme Yönetimindeki Yeri

Satış Ve Operasyon Planlaması

Satış ve operasyon planlaması (S&OP), tedarik zinciri operasyonlarını ve iş stratejilerini tüketici talebiyle uyumlu hale getirmeye yardımcı olan entegre bir iş yönetimi sürecidir.

Ücretsiz Hoşgeldin Üyeliği ile içeriğin devamını görüntüleyebilirsiniz. Üye iseniz lütfen giriş yapınız. Üye değilseniz hızlıca üyelik oluşturabilirsiniz.
Hesap Oluştur

 

 

Danıştay Kararı İle (Tpn) Hazırlama Demonstrasyon İşleminin Yerinde Yapılması?

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Danıştay Kararı İle (tpn) Hazırlama Demonstrasyon İşleminin Yerinde Yapılması

Danıştay Kararı İle (Tpn) Hazırlama Demonstrasyon İşleminin Yerinde Yapılması?

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Danıştay Kararı İle (tpn) Hazırlama Demonstrasyon İşleminin Yerinde YapılmasıMehmet ATASEVER

Simdata Danış. Y.K.B./ Sağlık Bak. SGB E. Bşk./KİK E. Üyesi

İtirazen Şikayet Konusu; İtirazen şikâyet dilekçesinde özetle; ihale üzerinde bırakılan istekli ………….. Med. Sağ. Tek. Bil. İnş. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti.ye 03.01.2023, 04.01.2023 (Sabah ve öğleden sonra olmak üzere 2 kez) ve 10.01.2023 tarihlerinde toplamda 4 kez demonstrasyon hakkı verildiği, ilk 3 demo çalışmaları sonucunda anılan cihazlara hakim olan ve bu sistemleri tanıyan, bilen ve daha önce kullanmış olan yetkin ve uzman komisyon üyelerince firmanın teklif ettiği Compounder cihazı ve ürünlerinin Teknik Şartname’nin “Teknik Özellikler” kısmındaki birçok maddeyi karşılayamadığının tespit edildiği ve tutanak altına alındığı, ancak bu tutanakların hiçbir şekilde işleme alınmadığı ve tutanakları hazırlayan konusunda uzman komisyon üyelerinin 4’üncü demonstrasyon çalışmasında susturulup baskı altına alındığı, son demonstrasyon çalışması sonrasında bu sistemleri hiç kullanmamış TPN ünitesinde hiç vakit geçirmemiş üyeler tarafından görülen onlarca uygunsuzluğun tamamen göz ardı edilerek farklı bir tutanak hazırlandığı, son demonstrasyon işleminden önce idare yetkilisi ……….. ile görüşülüp ilk 3 demonstrasyon işleminde tutulan tutanakların neden işleme alınmadığı, usule ve etiğe aykırı olarak neden tekrar demonstrasyon hakkı verildiğinin sorulduğu, ……………’in 4’üncü demonun Teknik Şartname’de yazan 50 dolum çalışmasının demolarda tamamlanamadığı için anılan isteklinin buna itiraz edememesi için yapılacağı ve ilk 3 demoda tutulan tutanakların mutlaka dikkate alınacağını söylediği, ancak tüm bu yaşanılanlardan ihale sürecinin tamamen keyfi yönetildiğinin, şartnamenin ve kanunun hiçbir öneminin kalmadığının anlaşıldığı, bu süreçte kendilerinin ve kamunun zararına göz yumulduğu ve hasta güvenliğinin tehlikeye düşürüldüğü iddialarına yer verilmiştir.

31.07.2024 tarihli ve  2024/UH.II-945 Sayılı Kamu İhale Kurulu Kararına Göre;

Yapılan inceleme ve tespitler neticesinde; Başvuru sahibinin 27.01.2023 tarihinde idareye şikâyet başvurusunda bulunduğu, idarenin 31.01.2023 tarihli işlemi ile şikâyeti uygun bulmadığı, idarenin kararının 31.01.2023 tarihinde başvuru sahibine bildirildiği ve başvuru sahibinin 07.02.2023 tarihinde Kurum kayıtlarına alınan dilekçesi ile itirazen şikâyet başvurusunda bulunduğu,

Kurulca alınan 15.03.2023 tarihli ve 2023/UH.II-474 sayılı karar ile “4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (c) bendi gereğince itirazen şikayet başvurusunun reddine” karar verildiği,

Davacı ……… Tıbbi Cih. Tic. Ltd. Şti. tarafından anılan Kurul kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılan davada, Ankara 14. İdare Mahkemesinin 25.05.2023 tarih ve E: 2023/634, K: 2023/1333 sayılı kararıyla davanın reddine verildiği,

Anılan Mahkeme kararının temyizi üzerine Danıştay Onüçüncü Dairesinin 12.02.2024 tarih ve E: 2023/2289, K: 2024/683 sayılı kararında …… Bu itibarla, ihale komisyonu kararına karşı itirazen şikâyet başvurusunu inceleme görev ve yetkisine sahip olan Kurul’un, gerektiği hâlde uzman görüşüne de başvurarak, ihale komisyonu uzman üyelerinin belirtmiş oldukları eksikliklerin sonradan giderilebilecek eksiklikler olup olmadığının araştırılarak değerlendirilmesi, İdarî Şartname ve Teknik Şartname uyarınca elli dolum yaptırılıp yaptırılmadığı araştırılarak yargısal denetime elverişli bir karar verilmesi gerekirken, yetki ve sorumluluğun idarede olduğundan bahisle itirazen şikâyet başvurusunun reddine yönelik dava konusu Kurul kararında hukuka uygunluk, aksi yöndeki temyize konu Mahkeme kararında ise hukukî isabet bulunmamaktadır.” gerekçesiyle mahkeme kararının bozulmasına, dava konusu işlemin iptaline karar verildiği görülmüştür.

Kurulca alınan 22.05.2024 tarihli ve 2024/MK-51 sayılı Kurul kararı ile “1- Kamu İhale Kurulunun 15.03.2023 tarihli ve 2023/UH.II-474 sayılı kararının iptaline, 2- Anılan Mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, başvuru sahibinin iddialarının esasının yeniden incelenmesine,” karar verilmiştir.

Söz konusu Mahkeme kararının yerine getirilmesini teminen ihaleyi gerçekleştiren idareye gönderilen 12.06.2024 tarihli ve 55160 sayılı yazı ile ihale üzerinde bırakılan istekli …………… Med. Sağ. Tek. Bil. İnş. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından ihale aşamasında sunulan ürün örneklerinin idarede bulunup bulunmadığı bilgisi ile idarede bulunması durumunda söz konusu ürün örneklerinin teknik görüşe gönderilmek üzere Kurumumuza gönderilmesi talep edilmiştir.

İdarece gönderilen 04.06.2024 tarihli ve 240114257 sayılı cevabi yazıda ise “Üniversitemiz Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesinin ihtiyacı için yaptığımız 2022/1291491 IKN’li TPN HAZIRLAMA İŞLEMİ ÜNİTESİ HİZMET ALIMI ihalesinde ekonomik açıdan en avantajlı teklif olan ………… Medikal Sağlık Tek. Bil. İnş. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti.nin ihale komisyon değerlendirmesi numune üzerinden değil demonstrasyon işlemi yapılarak karara bağlanmıştır. TPN Hazırlama Ünitesi alımı kapsamında kurulan sistem cihazlı olup; kullanılan sisteme ait cihazın montaj ve sökme işlemlerinin yapılarak tarafınıza gönderilmesi mümkün bulunmamaktadır. Sisteme ait cihaz halen hastanemizde mevcut bulunmaktadır.” ifadelerine yer verildiği görülmüştür.

İdarece anılan sisteme ait cihaz halen hastanede mevcut bulunduğunun ve TPN Hazırlama Ünitesi alımı kapsamında kurulan sistemin cihazlı olup, kullanılan sisteme ait cihazın montaj ve sökme işlemlerinin yapılarak Kuruma gönderilmesinin mümkün bulunmadığının belirtilmesi üzerine yerinde inceleme yapılarak teknik görüş oluşturulması gerektiği değerlendirilmiş, bu kapsamda akademik kuruluştan yerinde inceleme yapılarak teknik görüş oluşturulması talep edilmiştir.

Akademik kuruluş tarafından görevlendirilen uzman tarafından 23.07.2024 tarihinde …………………Üniversitesi Hastanesi’nde yerinde inceleme yapılmış olup, bu inceleme sonucunda düzenlenen 26.07.2024 tarihli ve 1003946 sayılı teknik görüş raporunda “Kamu İhale Kurumu tarafından istenen yerinde inceleme amacıyla ilgideki görevlendirmeler neticesinde 23/07/2024 tarihinde ………………….. Üniversitesi Hastanesine gerçekleştirilmiş ve yapılan inceleme neticesinde teknik görüş raporu oluşturulmuştur.

Akademik kuruluştan alınan teknik görüş raporunda ……… Med. Sağ. Tek. Bil. İnş. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından teklif edilen cihazlarla ilgili Teknik Şartname’nin “TPN Compounder Cihazı Teknik Özellikleri” başlıklı 2’nci, Teknik Şartname’nin “Transfer Set Teknik Özellikleri” başlıklı bölümünün 6.7’nci, Teknik Şartname’nin “Neonatal Set Teknik Özellikleri” başlıklı bölümünün 4.8’inci ve Teknik Şartname’nin “Genel Hükümler” başlıklı 9’uncu maddesinde yer verilen düzenlemelerin karşılanamadığı, Teknik Şartname’nin “TPN Compounder Cihazı Teknik Özellikleri” başlıklı 3’üncü maddesinde yer verilen düzenlemeye ilişkin ise dolumun gravimetrik doğrulamasının doğruluğunun şüpheli bulunduğunun belirtildiği görüldüğünden, ………… Med. Sağ. Tek. Bil. İnş. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti.nin teklifine konu ürünlerin Teknik Şartname’nin ilgili düzenlemelerini karşılamadığı ve teklifinin değerlendirme dışı bırakılması gerektiği anlaşılmış olup, başvuru sahibinin söz konusu iddialarının yerinde olduğu sonucuna varılmıştır.

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Danıştay Kararı İle (tpn) Hazırlama Demonstrasyon İşleminin Yerinde YapılmasıMehmet ATASEVER

Simdata Danışmanlık Y.K. Başkanı

Sağlık Bak. SGB E. Bşk./KİK E. Üyesi

Mhatasever@gmail.com

Mehmetatasever.org

Kayıt Formu

Kayıt için Kullanım Şartları ve Gizlilik Politikası ve 6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“KVKK”) Usul ve Esasları Uyarınca Kişisel Verilerinizin Korunması Hakkında Müşteri Aydınlatma Metnin okunması ve kabul edilmesi gereklidir.