İnşaat Geçen Yıla Göre Yavaşladı

İnşaat Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Eğitimi

İnşaat Geçen Yıla Göre Yavaşladı

İnşaat Sürdürülebilir Tedarik Zinciri EğitimiHazır Beton Endeksi 2024 Mayıs Ayı Raporu’na göre, nisan ayında eşik değerin altına düşen Faaliyet Endeksi yeniden pozitif tarafa geçmiştir. Yılın ilk dört ayında negatif tarafta seyreden Beklenti ve Güven Endeksleri mayıs ayında bir önceki aya göre yükselmiş görünse de hâlâ eşik değerin altında görünmektedir. Endekslerdeki bir önceki aya göre oluşan bu artış Hazır Beton Endeksi’ni eşik değerin üzerine çıkarmayı başaramamıştır.

Geride bıraktığımız mayıs ayında tüm endeksler geçen yılın aynı ayına göre azalmış durumdadır. En fazla daralma Faaliyet Endeksi’nde görünmektedir. Her ne kadar Faaliyet Endeksi mayıs ayında eşik değerin üstünde konumlansa da, endeksin geçen yıla kıyasla gerilemiş olması kritiktir. Beklenti ve Güven Endeksi’nin düşük kalması Faaliyet Endeksi’nin önümüzdeki dönemde artış trendine giremeyeceğine işaret etmektedir. Tüm endekslerdeki gerileme Birleşik Beton Endeksini de aşağı çekmiştir.

Yavuz Isik
Yavuz Işık

Raporun sonuçlarını değerlendiren Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, “Nisan ayında eşik değerin altına düşen Faaliyet Endeksi mayıs ayında yeniden pozitif tarafa geçmiştir. Eşik değerin üstünde konumlansa da, Faaliyet Endeksi’nin geçen yıla kıyasla gerilemiş olması kritiktir. Beklenti ve Güven Endeksi’nin düşük kalması Faaliyet Endeksi’nin önümüzdeki dönemde artış trendine giremeyeceğine işaret etmektedir.” dedi.

İnşaat sektörüne yönelik değerlendirmelerde bulunan THBB Başkanı Yavuz Işık, “Bir önceki yılın aynı ayına göre, nisan ayındaki ipotekli konut satışlarındaki %67,5’lik azalma, mayıs ayında %64 olarak devam etmiştir. Her ne kadar kredi faizleri mayıs ayında gerilemiş olsa da %60’ın üzerinde devam eden bir kredi faiz haddi ile konut sektöründe hareketlilik beklenmemektedir. Ekonomi yönetimi tarafından enflasyon ile mücadele programının oldukça sıkı bir şekilde uygulanıyor olması, yılın geri kalan kısmında politika faizinde aşağı yönlü ciddi bir hareket beklentisini ortadan kaldırmaktadır. Son çeyrekteki olası faiz indirimleri dahi sektörde beklenen hareketliliği getirmeyecektir.” dedi.

 

Otomotiv Satış Sonrası Yenileme Pazarı 8.85 Milyar Dolar’lık Büyüklüğe Ulaştı

Otomotiv Satış Mühendislerine özel Eğitimler

Otomotiv Satış Sonrası Yenileme Pazarı 8.85 Milyar Dolar’lık Büyüklüğe Ulaştı

Türkiye’nin Binek ve Hafif Ticari Araç Parkı 20,66 Milyonu Buldu

Türkiye Araç Parkının 4’te Biri 21 Yaş veya Üzerinde

2023 Yılında Yedek Parça Gelirinin Yüzde 25’i Lastik Satışından Geldi

Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetleri Derneği (OSS), sektörde bir ilk olarak satış Otomotiv Satış Mühendislerine özel Eğitimlersonrası yenileme pazarı için özel bir çalışma gerçekleştirdi. Frost & Sullivan’ın, OSS Derneği için hazırladığı Türkiye Otomotiv Satış Sonrası Yenileme Pazarının Stratejik Analizi, binek araç ve hafif ticari araç kapsamında sektörü mercek altına aldı. Rapora göre, araçları daha uzun süre tutma eğilimi, parktaki hafif taşıtlarda artış, finansal dalgalanma ve fiyat enflasyonu, özel nitelikli işgücünde düşük elde tutma oranı, kentten kırsala araç göçü ve iş çeşitlendirme (e-ticaret, elektrifikasyon ve düzenli bakım) gibi konuların Türkiye satış sonrası yenileme pazarını etkileyen başlıca trendleri olarak öne çıkıyor. Türkiye araç parkının, 2018 yılında 4,24 milyon hafif ticari araç, 12,4 milyon da binek araçtan oluştuğunu belirleyen raporda, 2024 yılı itibarıyla bu rakamların 5,13 milyon hafif ticari araç ve 15,53 milyon binek araç olacak şekilde yükseldiği belirtiliyor. Satış sonrası yenileme pazarının binek araç ve hafif ticari araç kapsamında 2023 yılı geliri, 6,466 milyar dolar olarak kayda geçti. Rapora göre 2028 yılında bu büyüklüğün 7,877 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Ağır ticari araç grubu da eklendiğinde 2023 yılı sonu itibarıyla satış sonrası yenileme pazarının geliri 8,85 milyar dolara ulaşıyor. Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan OSS Derneği Başkanı Ali Özçete, “Türkiye’nin önde gelen sektörlerinden biri olan, aynı zamanda ihracatta yadsınamaz bir paya sahip otomotiv satış sonrası sektörünün, bugüne kadar yurt içi pazar büyüklüğünün ve pazardaki ürünlerin grup kırılımlarının resmi verilere dayandırılamıyor olması sektörümüzün en büyük eksikliği idi. OSS Derneği olarak nihai sonucuna ulaştırdığımız bu pazar büyüklüğü analizi sayesinde gerek yerli yatırımcıların sektörel kararlarına gerçek verilere dayanarak yön verebilmesini, gerekse de ülkemize yatırım yapmayı planlayan yabancı yatırımcının Türkiye pazarının gerçek potansiyeline vakıf olmasını ve bir anlamda yatırım için motive olmasını sağlamayı hedefledik” açıklamasında bulundu.

Türkiye otomotiv sektörü, 1950’li yıllarda başladığı yolculuğunda büyük bir mesafeyi geride bıraktı. Türkiye’nin başta Avrupa olmak üzere geniş bir coğrafyanın merkezinde olmasının desteğiyle hızlı bir büyüme sağlayan yerli otomotiv sanayi, çalışanların kusursuz üretim yeteneğiyle kısa sürede Türkiye’yi dünyanın önde gelen üretim merkezlerinden biri haline getirdi. Ana sanayinin tamamlayıcısı olan satış sonrası sektörü de bu süreçte büyük bir ivmeyle büyümeye devam etti.

Pazarı etkileyen mega trendler belirlendi

Ali Özçete
Ali Özçete

Dünyanın en büyük otomotiv markalarına birinci sınıf üretim yapma gücüne sahip satış sonrası sektörünün, sektörel bilgi eksikliği sebebiyle büyüklüğü tam olarak belirlenemiyor. Bu sorunu ortadan kaldırmak için harekete geçen Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetleri Derneği (OSS), sektörde bir ilk olarak satış sonrası yenileme pazarı için özel bir çalışma için kolları sıvadı. Pazar araştırma ve analizi konusunda dünyanın en büyük firmalarından Frost & Sullivan’ın OSS Derneği’nin talebiyle özel olarak hazırladığı Türkiye Otomotiv Satış Sonrası Yenileme Pazarının Stratejik Analizi, binek araç ve hafif ticari araç kapsımanda sektörü mercek altına aldı. Küresel trendler ve zorluklardan etkilenen Türkiye satış sonrası yenileme pazarının kapsamlı bir görünümünü ortaya koyan rapor, mevcut pazar büyüklüğünden büyüme tahminlerine, pazar dinamikleri ve eğilimlerinden pazarı etkileyen mega trendlere kadar pek çok konuyu masaya yatırıyor. Rapor sayesinde satış sonrası yenileme pazarının büyüklüğü ilk defa ölçülmüş oldu.

Türkiye’nin araç parkının yüzde 53’ü binek araç

Türkiye Otomotiv Satış Sonrası Yenileme Pazarının Stratejik Analizi’ne göre, araçları daha uzun süre tutma eğilimi, parktaki hafif taşıtlarda artış, finansal dalgalanma ve fiyat enflasyonu, özel nitelikli işgücünde düşük elde tutma oranı, kentten kırsala araç göçü ve iş çeşitlendirme (e-ticaret, elektrifikasyon ve düzenli bakım) gibi konuların Türkiye satış sonrası yenileme pazarını etkileyen başlıca trendleri olarak öne çıkıyor. Türkiye araç parkının, 2018 yılında 4,24 milyon hafif ticari araç, 12,4 milyon da binek araçtan oluştuğunu belirleyen raporda, 2024 yılı itibarıyla bu rakamların 5,13 milyon hafif ticari araç ve 15,53 milyon binek araç olacak şekilde yükseldiği belirtiliyor. Ağır ticari araçlar dahil toplam parkı ise 2023 sonu itibarıyla 28 milyon 740 bin 492 adedi buluyor. Bunun yüzde 53’ü binek, yüzde 15,6’sı pikap/kamyonet, yüzde 17,7’si motosiklet, yüzde 7,6’sı traktör, yüzde 3,3’ü kamyon, yüzde 1,7’si minibüs, yüzde 0,7’si otobüs, yüzde 0,3’ü de özel amaçlı araçlar. Binek araç parkının yüzde 15’i Renault, yüzde 10’u Fiat ve yüzde 10’u da Volkswagen markalarından oluşuyor. Hafif ticari araç tarafındaysa parkın yüzde 31’i Ford, yüzde 28’i Fiat ve yüzde 7’si de Renault modelleri olarak öne çıkıyor. Rapor, araç parkının ortalama yaşını da ortaya koydu. Buna göre parkın yüzde 24’ü 21 yaş ve üzeri, yüzde 22’si 0-5 yaş, yüzde 22’si 6-10 yaş, yüzde 19’u 11-15 yaş ve yüzde 13’ü de 16-20 yaş aracı araçlardan oluşuyor. 2020 yılında binek araçların ortalama yaşı 13,2, hafif ticari araçların ise 12,3 olarak kayda geçerken ağır ticariler dahil ortalama yaş 13 olarak belirlenmiş. 2023 sonu itibarıyla ise bu ortalamalar binek araçta 14,1, hafif ticari araçta 13,6 ve ağır ticari dahil toplam araç parkında ise 14’e yükselmiş durumda.

Binek araçlar yılda ortalama 18 bin 655 kilometre yapıyor

Türkiye araç parkının 2023 sonuna göre yüzde 31,7’si Marmara Bölgesi’nde yer alıyor. Diğer bölgeler ise sırasıyla şöyle: İç Anadolu yüzde 18,4, Ege yüzde 17,1, Akdeniz yüzde 15,7, Karadeniz yüzde 8,8, Güneydoğu Anadolu yüzde 5,2 ve Doğu Anadolu yüzde 3,1. Türkiye Otomotiv Satış Sonrası Yenileme Pazarının Stratejik Analizi, araç başına katedilen ortalama kilometreleri de ortaya çıkardı. 2024 itibarıyla binek araç başına yapılan yıllık kilometre 18 bin 665 olarak dikkat çekerken hafif ticari araçlarda bu mesafe 13 bin 438 olarak belirlendi.

Rapor ile OSS Derneği, Türkiye’de ilk kez satış sonrası yenileme pazarının büyüklüğünü ortaya koymuş oldu. Buna göre satış sonrası yenileme pazarının binek araç ve hafif ticari araç kapsamında 2023 yılı geliri, 6,466 milyar dolar olarak belirlendi. Ağır ticari araç grubu da eklendiğinde 2023 yılı sonu itibarıyla satış sonrası yenileme pazarının geliri 8,85 milyar dolara ulaşıyor. Raporda, Covid öncesi yıllarda azalan satışların, ikinci el araç bakım ve servis hizmetlerine olan ihtiyacın artmasına ve ortalama yaşın 14’ün üzerine çıkmasına neden olduğu belirtiliyor. Rapora göre 2023 yılında lastik satışından 1,59 milyar dolar, aküden 373,4 milyon dolar, yağ değişiminden 602 milyon dolar, frenden 535 milyon dolar, çarpışma elemanlarından 555 milyon dolar, şanzımandan 255 milyon dolar, filtrelerden 261 milyon dolar, soğutma sisteminden 120 milyon dolar ve aydınlatma ürünlerinden de 178 milyon dolarlık gelir elde edildi. Bu da satış sonrası yenileme pazarı cirosunun yaklaşık yüzde 25’inin lastik satışından elde edildiğini ortaya koyuyor. Bu rakamların 2028 yılında lastik satışında 2,03 milyar dolara, aküde 465 milyon dolara, yağ değişiminde 746 milyon dolara, frende 660 milyon dolara, çarpışma elemanlarında 620 milyon dolara, şanzımanda 286 milyon dolara, filtrelerde 318 milyon dolara, soğutma sisteminde 135 milyon dolara ve aydınlatma ürünlerinde de 206 milyon dolara ulaşması bekleniyor. Böylece 2028 yılında binek ve hafif ticari araç grubunda satış sonrası yenileme pazarının 7,8 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşması öngörülüyor.

20 yeni bayi zorunluluğu ile servis sayısı artacak

Otomobil Yedek ParçaTürkiye Otomotiv Satış Sonrası Yenileme Pazarının Stratejik Analizi’ne göre 2023 yılında 1510 adedi yetkili servis, 25 bin adedi bağımsız servis, 1480 adedi franchise ve zincir hizmetler, 12 bin 210 adedi de yetkili hasar onarım merkezleri olmak üzere toplam 40 bin 200 servis bulunuyor. 2028 yılı için beklenti ise toplam servis sayısında 44 bin 390 adede ulaşılması. Raporda, servis sayısının azalması beklenirken Asyalı elektrikli araç markalarına getirilen 20 yeni bayi zorunluğunun sayı olarak artışı teşvik edeceği belirtiliyor. Türkiye Otomotiv Satış Sonrası Yenileme Pazarının Stratejik Analizi aynı zamanda araç kullanıcılarının servis alışkanlıklarını da ortaya çıkardı. 0-3 yaş arası aracı olan kullanıcıların yüzde 97’sinin yetkili servisleri tercih ettiği belirlenirken bu oranın 3-5 yaşta yüzde 45’e 6-10 yaşta ise yüzde 5’e kadar gerilediği, 10 yaştan büyük araçların tamamımın servis ihtiyacını bağımsız garaj ve atölyelerde giderdiği ortaya çıktı.

Raporla ilgili değerlendirmelerde bulunan OSS Derneği Başkanı Ali Özçete, “Türkiye’nin önde gelen sektörlerinden biri olan, aynı zamanda ihracatta yadsınamaz bir paya sahip otomotiv satış sonrası sektörünün, bugüne kadar yurt içi pazar büyüklüğünün ve pazardaki ürünlerin grup kırılımlarının resmi verilere dayandırılamıyor olması sektörümüzün en büyük eksikliği idi. OSS Derneği olarak nihai sonucuna ulaştırdığımız bu pazar büyüklüğü analizi sayesinde gerek yerli yatırımcıların sektörel kararlarına gerçek verilere dayanarak yön verebilmesini, gerekse de ülkemize yatırım yapmayı planlayan yabancı yatırımcının Türkiye pazarının gerçek potansiyeline vakıf olmasını ve bir anlamda yatırım için motive olmasını sağlamayı hedefledik. Bu hedeflerle OSS Derneği olarak, Türkiye’de ilk defa satış sonrası pazar büyüklüğünün ölçülmesinde öncülük yapmaktan büyük gurur ve kıvanç duyuyoruz. Bugüne kadar tüm paydaşlarımız yurt içi sektör büyüklüğü için, elindeki bireysel verilerle ortalama bir değer hesaplamakta idi. Bugünden itibaren OSS Derneği’nin önderliği ve veri desteğiyle nihai sonuca ulaştırdığımız sektörel analiz sayesinde ülkemizi ulusal ve uluslararası platformda resmi verilerle dayandırarak tanıtma fırsatını tüm sektör paydaşlarımıza armağan ederken, ülkemiz ve otomotiv satış sonrası üretim ve dağıtım sektörü için hayırlı olmasını diliyoruz” dedi.

ERA Talents Bilgi Günü – 25 Haziran 2024

Satış Mühendislerine özel Eğitimler

25 Haziran 2024 günü 10:00-14:00 saatleri arasında Katılımın Genişletilmesi ve
Avrupa Araştırma Alanı’nın Güçlendirilmesi alanı (WIDERA) kapsamında açılan ERA Talents Satış Mühendislerine özel Eğitimlerçağrısı bilgilendirme ve deneyim paylaşımı günü düzenlenecektir. Etkinlik başta TÜBİTAK olmak üzere yaklaşık 10 farklı ülke WIDERA Ulusal İrtibat Noktaları tarafından ortak düzenlenmektedir. Etkinlik kapsamında Avrupa Komisyonundan yetkililer çağrı ile ilgili bilgilendirme gerçekleştirecek, HORIZON-WIDERA-2022-TALENTS-03-01 kodlu bir önceki ERA Talents çağrısında fonlanan projeler de deneyimlerini paylaşacaklardır.

Etkinliğe buradan kayıt olabilirsiniz.

ERA Talents çağrısının amacı, Widening Ülkelerine odaklanarak sektörler arası personel değişimi yoluyla Ar-Ge alanında sektörler arası işbirliğini teşvik etmektir. ERA Talents projelerinin bütçesinin proje başına 1-3 Milyon Avro olması ve 4 yıl sürmesi beklenmektedir. 2024 kodlu bu çağrıda 20 projenin desteklenmesi beklenmektedir.

Bu çağrıya başvuru yapmayı planlayan akademisyenlerimiz konu hakkında TÜBİTAK’ın Ulusal İrtibat Noktalarına ncperc@tubitak.gov.tr mail adresinden ulaşabilir.

Part-Time / Kısmi Süreli Çalışma

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Part Time Kısmi Süreli çalışma

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Part Time Kısmi Süreli çalışmaHalk arasında Part-time çalışma olarak bilinen kısmi süreli çalışma, İş Kanunu ile belirlenen esnek çalışma biçimlerinden biridir. Part-time yani kısmi süreli çalışma, işçinin normal haftalık çalışma süresinin, tam süreli çalışan bir işçiye göre daha az oranda belirlenmesi durumudur. Mevcut yasal mevzuata göre kısmi süreli çalışma süresi, tam zamanlı çalışanın haftalık çalışma süresinin 2/3 olarak belirlenmiştir. İş Kanunu’na göre haftalık çalışma süresi en çok 45 saat olduğuna göre, haftada en fazla 30 saat çalışan işçiler kısmi süreli çalışan olarak kabul edilmektedir.

Kısmi süreli (Part-time) çalışan işçilerin sosyal güvenliği hakkında bilinmesi ve dikkat gereken hususlara değinmek gerekirse şunları sıralayabiliriz;

Öncelikle, kısmi süreli çalışan işçilerde diğer işçiler gibi sigortalı olmak zorundadır ve işveren çalışma şartları açısından da kısmi süreli çalışan işçilerini diğer işçilerinden farklı bir muameleye tabii tutamazlar.

Kısmi süreli çalışacak işçi ile işveren arasında mutlaka “Kısmi Süreli İş Sözleşmesi” düzenlenmelidir, sözleşmede işçinin yapacağı iş, işe başlama tarihi, ücreti ve çalışma süresi (örnek olarak; haftada Pazartesi, Çarşamba ve Cuma olmak üzere 3 gün veya haftanın Pazar günü hariç diğer günlerinde 14:00 – 17:30 saatleri gibi) net bir şekilde belirlenmeli, sonrasında işçi ile işveren tarafından sözleşme imzalanarak muhafaza edilmesi gerekmektedir.

Kısmi süreli çalışan işçinin işe giriş bildirgesi verilirken süreç yine tam zamanlı çalışan işçilerle aynı şekilde işlemektedir, yani istisnai durumlar hariç işçinin işe giriş bildirgesi çalışmaya başlanılmadan en az bir gün öncesinde elektronik ortamda Sosyal Güvenlik Kurumuna verilmelidir. Yalnızca farklı olarak, Kısmi süreli işçinin işe giriş bildirgesi düzenlenirken, bildirgede yer alan “Kısmi Süreli Çalışma” kısmı mutlaka seçilerek işaretlenmelidir.

Kısmi süreli çalışanın aylık puantaj kaydı tutulmalı ve işçi hakkında Sosyal Güvenlik Kurumuna aylık çalışma bildirimi yapılırken, işçinin ay içerisindeki toplam çalışma saati, günlük çalışma saati olan 7,5 saate bölünerek çıkan gün kadar bildirim yapılmalıdır, 7,5 saate bölünme sonrasında küsurat ortaya çıkıyorsa, küsurat artı olarak bir güne tamamlanmalıdır. Bu hususa bir örnek vermemiz gerekirse; ay içerisinde 95 saat çalışan bir işçinin, çalışma günü bildirimi (95 / 7,5  = 12,6 gün) dolayısıyla 13 gün olacaktır. Ayrıca kısmi süreli işçinin aylık bildirimi yapılırken, eksik gün nedeni 6 kodu seçilerek “Kısmi İstihdam” olarak belirtilmelidir.

Kısmi çalışan sigortalılar hakkında, Sosyal Güvenlik Kurumu’nca istenilmesi halinde, kısmi süreli iş sözleşmesi ve aylık puantaj kayıtlarının ibraz edilmesi zorunludur. Bu belgelerin ibraz edilmemesi halinde işverene idari yaptırım uygulanacağı gibi, kısmi süreli yapılan bildirimler de tam güne çevrilerek yine işveren hakkında prim tahsilatı ve bu hususa ilişkin ayrıca idari yaptırım uygulanacaktır.

Part-time yani kısmi süreli çalışma hakkında kamuoyunda en çok sorulan sorularından bir tanesi, kısmi süreli çalışmanın her meslek kodunda uygulanıp uygulanmayacağı ile kısmi süreli çalışanın aynı işyerinde tam zamanlı çalışmaya geçip geçmeyeceği dir?

Kısmi süreli çalışma en çok üniversite öğrencileri ile teknik elemanlar arasında yaygın olup, hazır gıda ve zorunlu teknik eleman çalıştıran işyerlerinde sıklıkla görülmekte ise de, mevcut yasal mevzuatta kısmi çalışma için belirlenmiş herhangi bir iş veya meslek kolu bulunmamaktadır, dolayısıyla işveren ve işçi arasında sözleşmeye bağlanmak koşuluyla her iş ve meslek kolunda uygulanabilecektir. Ayrıca işyerinde kısmi süreli çalışan işçinin, ihtiyaç görülmesi halinde aynı işyerinde tam zamanlı çalışmaya geçmesinde de herhangi bir engel bulunmamaktadır.

Konuya ilişkin kamuoyunda merak edilen sorulardan bir tanesi de; Kısmi süreli çalışanların yıllık izin ve kıdem tazminatı alıp alamayacağıdır.

Kısmi süreli çalışanlar işe başladıktan sonra bir yıllık süreyi tamamlamış iseler, yıllık izni hak etmiş olacaklardır, bu kişilerin yıllık izinleri, çalıştıkları süreye orantılı olarak hesaplanmaktadır. Tam zamanlı çalışan bir işçi bir yılın sonunda 14 gün izin kullanmaya hak kazanırken, ayda ortalama 15 gün kısmi süreli çalışan bir işçi 7 gün yıllık izin hak edecektir. Ayrıca, kısmi süreli çalışanlar, işe girişlerinden itibaren bir yılı doldurmaları sonrasında kıdem tazminatına da hak kazanırlar. Kısmi süreli çalışanların kıdem tazminatı hesaplanırken, yıl içindeki kısmi çalışma süresiyle orantılı olarak belirlenir ve son 30 günlük zaman zarfında alınan son brüt ücretleri esas alınarak belirlenen oranda ödeme yapılmaktadır.

Kısmi süreli çalışmayla ilgili kamuoyunda sıkça sorulan diğer bir soru ise; kısmi süreli çalışan kişilerin genel sağlık sisteminden ne şekilde yararlanacağıdır?

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Part Time Kısmi Süreli çalışmaKısmi süreli çalışan işçi ay içinde 8 günden az çalışmakta ise, sağlık hizmetlerinden yararlanabilmek için genel sağlık sigortası primlerini 30 güne tamamlayarak, fark primi ödemesi halinde sağlık yardımından faydalanabilecektir. Ayda 8 günden fazla çalışması olan işçilerin ise, ayrıca genel sağlık sigortası primi ödemelerine gerek yoktur, bu kişiler tam zamanlı çalışanlarda olduğu gibi sağlık hizmetlerinden faydalanabilmektedir.

Şerafettin YILDIZ / Sosyal Güvenlik Denetmeni

Satınalmacıların İşini Kolaylaştıracak Faturada Neler Yer Almalı?

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Satınalmacıların İşini Kolaylaştıracak Faturada Neler Yer Almalı

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Satınalmacıların İşini Kolaylaştıracak Faturada Neler Yer AlmalıSatınalmacılar olarak bizler için fatura çok önemli. Teklifleri toplayıp siparişi oluşturduktan sonra irsaliye ile ürünü teslim alıyor, peşinden de faturayı bekliyoruz.

E-Fatura sistemine geçtiğimizden beri faturalar sistemden ekranımıza düşüyor. Ancak hala bazı firmalarımız tasarımı tam oturtamadılar. Çok farklı bilgiler içeren faturalara rastlıyoruz. Bu da yeterli bilgiye ulaşamayan satınalmacılar olarak bizlerin boşuna zaman kaybetmemize yol açıyor. Fatura dizaynlarının ortak bir formata ulaşması gerekiyor. Hem firmaların kendi iç işleyişleri hem de karşı tarafın işini kolaylaştırmak adına bu konu çok önemli.

Diğer bir hususta bazı firmaların faturayı çok önceden göndermeleri. Bazen fatura geldikten bir hafta sonra ürünün geldiği oluyor. Açık olarak söylemek gerekirse böyle bir uygulamanın tedarikçilerimiz tarafından yapılmaması gerekir. İrsaliye ile ürünün teslim edildiği bilgisi geldikten sonra faturası gelmeli.

Bizler satınalmacılar olarak, ürünün siparişinden sonra faturaları da kontrol edip muhasebeye veya yöneticilerimize iletmekle görevliyiz. Tarih, ürün, adet, miktar, fiyat, ödeme koşulu gibi faturada yer verilen alanların onayladığımız teklifle uyumunu kontrol etmek görevlerimiz arasında.

Bir faturada olması gereken alanlar;

  1. Alıcı ve satıcı firmalara ait isim, adres, telefon, e-posta, vergi dairesi, vergi numarası, mersis no, ticaret sicil no bilgilerini içeren kısım (E-posta adresi firmanın gerecekten takip ettiği ve kullandığı e-posta adresi olmalı)
  2. Fatura tipi, sıra ve seri numarası, numarası, tarih bilgilerini içeren kısım (Bu kısımda İrsaliye no ve numarası, sipariş no, sipariş tarihi, siparişi veren ve varsa proje kodu ve ismi de yer almalı)
  3. Malzeme/hizmet numarası, açıklaması, miktarı, birim fiyatı, iskonto oranı ve tutarı, kdv oranı ve tutarı, toplam tutar ve ödenecek tutarın yer aldığı kısım (Mal/hizmet açıklması ürünün kodunu ve adını, ayrıca ne olduğu bilgisi, Türkçesi mutlaka yazılmalı, sadece kod yazılması yeterli değil bence)

Bu örnekte görüldüğü gibi faturada yazan ürünün ne olduğunu anlamak için uzman olmak gerekiyor. Halbuki Gefran Solid State Relay (Röle) yazılabilirdi.

Sipariş örnek Görsel

4 .Ödeme günü, gecikmede uygulanacak vade farkı oranı ve banka bilgilerinin yer aldığı kısım (Güncel döviz kuru bilgilerine, müşteri koduna yer verilmeli)

İrsaliyeli fatura veya irsaliye yerine de geçen fatura kullanan firmaların bundan vazgeçmelerini istiyorum. Fatura ile malzeme geldiği zaman üzerinde fiyat ta yazıldığı için görevli/görevsiz, ilgili/ilgisiz herkes ürünün fiyatını da görmüş oluyor ve yorum yapmaya başlıyorlar. Hâlbuki fiyat konusu hassas bir konudur ve kimleri ilgilendiriyorsa onların görmesi uygundur. Eminim fiyatın görüldüğü fatura ile malzeme gönderen firma da fiyatlarının başkaları tarafından hele de diğer müşterileri tarafından görülmesini istemeyecektir. Çünkü firmalar şartlara göre değişiklik gösterecek şekilde her firmaya aynı ürün için farklı fiyat teklifi yapabilirler.

Önemli bir tartışmalı husus ta faturalarda yer alan döviz kurları ile ilgili. Her firma farklı bir kurla işlem yapmak istemekte bu da ödeme zamanı geldiğinde kafa karıştırmaktadır.

Ödemelerde herkesin ortak olarak Merkez Bankası kurlarını esas alması ile bu konu çözülebilir.

Fatura üzerinde mal ve hizmet açıklaması alanında maalesef ortak teknik bir dil kullanmaya ve standarda henüz kavuşamadık. Aynı ürün her firma tarafından farklı adlarla yazılabiliyor. Bu da dijital ortamda stok takibi konusunda sıkıntılara yol açıyor.

E-arşiv faturalar sisteme düşmediği için mutlaka doğru e-posta adresine zamanında gönderilmeli.

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Satınalmacıların İşini Kolaylaştıracak Faturada Neler Yer AlmalıÖzetle fatura üzerindeki her bilgi önemlidir. Her detayın faturada yer alması gereklidir. Fatura gönderildiği zaman karşı firmanın aklındaki tüm sorular cevap bulabilmelidir.

Cavit SOY

Dijital Dönüşüm: Geleceğin Yol Haritası

Satınalma Eğitimi Dijital Dönüşüm Geleceğin Yol Haritası

Satınalma Eğitimi Dijital Dönüşüm Geleceğin Yol HaritasıDijital dönüşüm, son yıllarda iş dünyasında ve toplumsal yaşamda sıkça duyduğumuz bir kavram haline geldi. Teknolojinin hızla ilerlemesi, dijital çözümlerin yaygınlaşması ve tüketici beklentilerinin değişmesi, dijital dönüşümü kaçınılmaz kıldı. Peki, dijital dönüşüm nedir ve neden bu kadar önemlidir? 

Dijital Dönüşüm Nedir?

Dijital dönüşüm, dijital teknolojilerin işletmelerin tüm alanlarına entegre edilerek iş süreçlerinin, ürünlerin ve hizmetlerin yeniden yapılandırılmasıdır. Bu süreç, sadece teknolojik yenilikleri benimsemekle kalmaz, aynı zamanda organizasyonel kültürde ve iş yapış biçimlerinde köklü değişiklikler gerektirir. Dijital dönüşüm, veri analitiği, yapay zeka, bulut bilişim, nesnelerin interneti (IoT) gibi modern teknolojilerin etkin kullanımıyla sağlanır.

Dijital Dönüşümün Önemi

Rekabet Avantajı: Dijital dönüşüm, işletmelerin rekabet avantajı elde etmelerine yardımcı olur. Dijital teknolojiler, müşteri ihtiyaçlarını daha hızlı ve etkili bir şekilde karşılamayı sağlar. Ayrıca, işletmelerin pazara daha hızlı girmelerine ve yenilikçi ürünler sunmalarına olanak tanır.

Verimlilik ve Maliyet Tasarrufu: Otomasyon ve veri analitiği gibi dijital çözümler, iş süreçlerinin verimliliğini artırır ve maliyetleri düşürür. Örneğin, üretim süreçlerinde IoT sensörleri kullanılarak makinelerin performansı izlenebilir ve arıza öncesi bakım yapılabilir.

Müşteri Deneyimi: Dijital dönüşüm, müşterilere daha kişiselleştirilmiş ve kesintisiz bir deneyim sunmayı mümkün kılar. E-ticaret sitelerinde yapay zeka ile kişiselleştirilmiş öneriler sunmak, müşteri memnuniyetini artırır ve sadakati sağlar.

Veri Tabanlı Karar Alma: Dijital dönüşüm sayesinde işletmeler, büyük veri analitiği kullanarak daha doğru ve hızlı kararlar alabilirler. Veriye dayalı stratejik kararlar, işletmelerin piyasa trendlerini öngörmelerini ve buna göre hareket etmelerini sağlar.

Dijital Dönüşümün Etkileri

İş Dünyası Üzerindeki Etkileri:

Dijital dönüşüm, iş dünyasında köklü değişikliklere yol açmıştır. Geleneksel iş modelleri, yerini dijital iş modellerine bırakmaktadır. Örneğin, perakende sektöründe fiziksel mağazalar yerine online platformlar tercih edilmektedir. Ayrıca, uzaktan çalışma modelinin yaygınlaşması, iş gücü dinamiklerini ve ofis kavramını yeniden şekillendirmiştir.

Toplumsal Etkiler:

Dijital dönüşüm, toplumun genel yaşam biçimini de etkilemiştir. Eğitimde dijitalleşme, uzaktan eğitim modellerinin benimsenmesini sağlamıştır. Sağlık sektöründe ise dijital sağlık hizmetleri ve tele-tıp uygulamaları yaygınlaşmıştır. Bu gelişmeler, toplumun dijital okuryazarlık seviyesinin artmasını ve teknolojiyi etkin kullanmasını gerektirmektedir.

Dijital dönüşüm, sadece teknolojik bir dönüşüm değil, aynı zamanda kültürel ve organizasyonel bir değişimdir. İşletmelerin ve toplumun bu dönüşüme uyum sağlaması, gelecekteki başarı ve sürdürülebilirlik açısından kritik öneme sahiptir. Dijital dönüşümün sağladığı avantajları en iyi şekilde değerlendirmek için, sürekli öğrenme ve yenilikçi düşünme becerilerini geliştirmek gerekmektedir. Bu dönüşüm sürecinde, teknolojiyi sadece bir araç olarak değil, stratejik bir ortak olarak görmek, uzun vadede büyük kazanımlar sağlayacaktır.

Aksa Enerji, Yılın İlk Çeyreğinde 1,4 Milyar TL FAVÖK Elde Etti

Satınalma Eğitimi Aksa Enerji, Yılın İlk çeyreğinde 1,4 Milyar Tl Favök Elde Etti

Satınalma Eğitimi Aksa Enerji, Yılın İlk çeyreğinde 1,4 Milyar Tl Favök Elde EttiTürkiye’nin halka açık, en büyük global elektrik üreticisi Aksa Enerji; 2024 yılının ilk çeyreğinde yatırımlarına devam ederken FAVÖK marjını yüzde 24’e yükseltti.

7 ülkedeki 10 santral operasyonu ve 2.627 MW kurulu gücüyle faaliyetlerini sürdüren Aksa Enerji, 2024 yılı ilk çeyrek dönem konsolide finansal sonuçlarını açıkladı. Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Afrika ve Orta Asya’daki yatırımlarını aralıksız sürdüren şirketin ilk çeyrek dönem FAVÖK’ü, 1,4 milyar TL olarak gerçekleşirken FAVÖK marjı geçen yılın aynı dönemine göre 5 puan artışla yüzde 19’dan yüzde 24’e ulaştı. Yatırımlar hız kesmeden devam ediyor

Aksa Enerji, 2024 yılının ilk çeyreğinde hem Türkiye’de hem de yurt dışında yatırımlarını aralıksız sürdürdü. Türkiye genelinde toplam 8 şehirde 831,41 MW kurulu güce sahip olacak depolamalı RES/ GES yatırımlarına başlayan şirket, yurt içinde yenilebilir enerji alanında büyümeye odaklanıyor.

Aksa Enerji, ayrıca Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu (KIB-TEK) ile imzaladığı 15 yıllık sözleşme kapsamında 35 MW’lık ek kapasitenin tamamını Mayıs 2024 tarihi itibarıyla devreye aldı. Böylelikle Kıbrıs Kalecik Elektrik Santrali’nin kurulu gücü, 153 MW’dan 188 MW’a yükseltildi.

Yurt dışında eş zamanlı olarak dört farklı coğrafyada yatırımlarını sürdüren Aksa Enerji, Özbekistan Talimercan’da 430 MW kurulu güce sahip olacak kombine çevrim doğalgaz santralini, 2024 yılının sonunda devreyi almayı hedefliyor. Öte yandan Orta Asya’da Kazakistan’ın Kızılorda şehrindeki 240 MW kurulu güce sahip santral yatırımı için çalışmalar sürüyor. Santralde hem ısı hem enerji üretimi gerçekleştirmeyi planlayan şirket; yeni yatırımını, 2025 yılının ikinci yarısında devreye almayı hedefliyor.

Aksa Enerji, global pazarlara açıldığı ilk coğrafya olan Afrika’da da yatırımlarına devam ediyor. Bu doğrultuda Gana’nın Kumasi şehrinde kurulum çalışmaları devam eden 350 MW’lık doğal gaz kombine çevrim santralinin, 2025 yılının ilk çeyreğinde faaliyete geçmesi hedefleniyor. Ayrıca Senegal’de kamu özel sektör iş birliği ile 255 MW doğal gaz kombine çevrim santralinin kurulum çalışmaları da devam ediyor.

Bahsi geçen yatırımların tamamlanmasıyla mevcut kurulu güçte iki kat artış hedefleniyor.

Reklam Kurulu Tüketicilerin Çevreye İlişkin Hassasiyetinin İstismar Edilmesine İzin Vermedi

Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Eğitimi

Reklam Kurulu Tüketicilerin Çevreye İlişkin Hassasiyetinin İstismar Edilmesine İzin Vermedi

“Tüketici Tercihlerinde Etkisi Olan Çevresel Beyanlar Denetleniyor”

Sürdürülebilir Tedarik Zinciri EğitimiTüketicilerin çevre konusundaki duyarlılığının artmasıyla birlikte son dönemde reklam verenlerin tüketicilerin bilgi eksikliğini istismar edecek biçimde “çevresel beyan” içeren reklamlara yer verdikleri görülmüş olup, tüketicilerin “yeşil aklama” da denilen bu yöntemle alışveriş tercihlerinin yanlış yönlendirilerek aldatılmasının önlenmesi amacıyla Bakanlığımızca gerekli çalışmalar titizlikle yapılmaktadır.

Bu kapsamda, Reklam Kurulu gıda, giyim ve dayanıklı tüketim sektörlerinde faaliyet gösteren 4 farklı şirketin reklamlarında yer alan “doğa dostu”, “doğayı senin kadar düşünen” ve “iklim dostu” gibi çevreye ilişkin genel beyanların gerekli bilgiler verilmeden ve tüketiciler nezdinde belirsizliğe neden olacak şekilde kullanıldığı, ayrıca inceleme konusu reklamlarda yer alan çevreye ilişkin iddiaların ispatlanamadığı gerekçeleriyle söz konusu reklamlar hakkında idari yaptırım uygulanmasına karar vermiştir. Tüketicilerin doğaya ilişkin hassasiyetinin yeşil aklama yoluyla istismar edilmesinin önüne geçebilmek için Reklam Kurulu tarafından sektörel bazda yapılan incelemeler aralıksız olarak devam etmektedir.

Kaynak: https://ticaret.gov.tr/haberler/reklam-kurulu-tuketicilerin-cevreye-iliskin-hassasiyetinin-istismar-edilmesine-izin-vermedi

– – – – – – –  – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – –

Sürdürülebilirlik Eğitim Programları 

Standart eğitim programı Sürdürülebilirlik Tedarik Zinciri Yönetimi
 2 gün ve Genişletilmiş Sürdürülebilirlik Eğitim Programı ise 6 tam gün üzerinden gerçekleştirilmektedir.

Sustainability Supply Chain1. gün- Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Yönetimi
2. gün- Döngüsel Stratejiler ve KPI’lar
3. gün- Kurumsal Sürdürülebilirlik
4. gün- Etik ve Davranış Kuralları
5. gün- Sürdürülebilirlik Raporlaması
6. gün- Sürdürülebilir Pazarlama

Eğitim Koordinatörü: Prof. Dr. Murat ERDAL
merdal@istanbul.edu.tr

Satınalma ve Tedarik Zinciri Eğitim Kataloğu
Eğitim kataloğunu indirmek için https://satinalmadergisi.com/egitim.pdf

Şehir dışı eğitimlerde uçak ve otel konaklama organizasyonu eğitim alan firma tarafından karşılanmaktadır.

Eğitim Gün Planı: 9:30 – 12:30, 1 saat öğle arası, 13:30 – 16:30

Şirketiniz için en doğru teklifi egitim@satinalmadergisi.com üzerinden alabilirsiniz.

– – – – – – –  – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – –

Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Hizmeti

Şirketinizin Sürdürülebilirlik Yolculuğu ve Net Zero Hedeflerine Ulaşmasında Rehberlik Ediyoruz.

Yalın bir sürdürülebilirlik raporu, satış, iletişim, pazarlama, halkla ilişkiler, insan kaynakları ve yatırımcı ilişkilerinizde etkin şekilde kullanılabilir. Sürdürülebilirlik raporu, ölçtüğünüz, yönettiğiniz ve güncel verilerle desteklenen odaklanmış sürdürülebilirlik faaliyeti gerçekleştirdiğinizi ifade etmektedir.

Prof. Dr. Murat ERDAL liderliğinde Sürdürülebilirlik Raporlama hizmeti için en doğru teklifi egitim@satinalmadergisi.com üzerinden alabilirsiniz.

Sürdürülebilirlik Raporu

  • AB Direktifleri & Mevzuat
  • Uçtan Uca ESG Kriterleri
  • Strateji ve Eylem Planları
  • Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi
  • Green Sourcing
  • Üretim ve Emisyon Hedefleri
  • Uluslararası Standartlar
  • Çevre Yönetim Standardı ISO 14001
  • Su Ayak İzi Standardı ISO 14046
  • ISO 14064 Sera Gazı Emisyonlarının Belirlenmesi / Karbon Ayak İzi Doğrulaması
  • Sosyal Sorumluluk Standardı ISO 26000 
  • Green Procurement Yeşil Tedarik Standardı ISO 20400
  • Sürdürülebilir Stratejiler

Sürdürülebilirlik raporu kolayca anlaşılabilir olmalı. Tüm paydaşlarınızın
– müşteriler
– potansiyel iş ortakları ve tedarikçiler
– yatırımcılar ve
– yeteneklerin (İK) ilgisini çekmeli ve saygı uyandırmalıdır.

Aşılar ve Soğuk Zincirin Önemi

Aşılar Ve Soğuk Zincirin önemi

Aşılar ve Soğuk Zincirin ÖnemiAşılar Ve Soğuk Zincirin önemi

 

Prof. Dr. Serap İNCAZ
Kırklareli Üniversitesi
Uygulamalı Bilimler Fakültesi
Uluslararası Ticaret ve Lojistik Bölümü

Kızamuk Ağıdı’dan

…………………………………………..

Ben gördüm bu köyü, damlarının altında,

Çocukları kızamuk döküyor,

Gözleri, göğüsleri, yüzleri, ah bırakılmış tarla,

Gelincikler arasından öyle masum bakıyor.

Habersiz hepsi, kızamuktan ve ölümden,

Kirli yüzlerinde açan ölümden habersiz,

Ve, düşmüş bir gül oluyorlar birden,

Bebekler ölüyor, ölümden habersiz…

………………………………………….

Şair ve Hekim Ceyhun Atuf Kansu

Aşı, bireyin sağlık hakkının temel bir bileşenidir. Tüm dünyada aşı ile önlenebilir hastalıklar rutin aşı programları ile büyük ölçüde azaltılmış olup aşılama yoluyla her yıl yaklaşık 2-3 milyon ölüm önlenmektedir. Aşıların insanların hayatındaki önemi kadar; soğuk zincirinde aşılar için önemi o kadar çoktur.

Soğuk zincir, soğuk ortamda korunması gereken gıda, ilaç vb. ürünlerin üretim noktasından tüketim noktasına kadar devam eden süreçte gereken soğuk muhafaza şartlarının sürekli bir şekilde sağlanmasına denir.

Soğuk zincir aşamalarını maddeler halinde temel olarak üç aşamada sıralayabiliriz.

  1. Hasadı veya üretimi yapılan ürünlerin, ön soğutmasının yapıldığı, depolamasının gerçekleştiği ve paketlemesinin yapılarak pazara sevk edildiği “Soğuk Depolama Tesisleri”
  2. Ürünlerin soğuk depodan satış noktalarına ulaştırıldığı “Soğutmalı Taşıma Araçları”
  3. Ürünlerin son tüketiciye ulaştığı satış noktalarındaki “Soğuk Teşhir Reyonları”

Soğuk zincir yönetiminde sıcaklık izleme, raf ömrü görünürlüğü ve stok stratejisi, kaliteyi arttırıp, ekonomik kayıpları azaltmak için hem soğuk zincir yöneticileri hem de çalışanlar için önemli konulardır. Bu amaçla soğuk zincirin her aşaması için sensörler ile sıcaklığın devamlı olarak kontrol edilmesi gerekmektedir.   Soğuk zincir süreci boyunca ısı takibinin sağlanması gereklidir. Soğuk zincir de iki temel belirleyiciden biri personel ikincisi de donanımdır. Personel aşıların depolanması, taşınması, dağıtımından sorumlu kişiler ile bu süreçte kullanılan araç ve gereçlerdir.

Soğuk zincirin en başta gelen örneklerinden biri Pandemi süresince de yaşandığı gibi aşılardır.

Soğuk zincir, üretim tesisindeki soğuk depo birimi ile başlar, aşının taşınması, sağlayıcı ve sağlık birimi tarafından doğru depolanması ile devam eder ve aşının hastaya uygulanmasıyla sona erer.

Aşıların temel soğuk zincir ekipmanları; aşıları saklamak için bir buzdolabı, günlük sıcaklık okumasını kaydetmek için dijital, elektronik veya civalı termometre, aşıları taşımak ve saklamak için soğuk kutular ve aşıları serin tutmak için buz paketleridir. Ayrıca soğuk kutuları kullanırken buz paketlerini aşılardan ayıran malzemelerde kullanılmaktadır. Aşılar da ısı rejimi içine yerleştirildikleri ekipmanlar ile kontrol altında tutulmaktadır. Bu ekipmanlar standart bir taşıma aracı ile varış noktasına taşınmaktadırlar. Aşı veya ilacın ısı rejiminin bozulmaması için yapılması planlanan taşımanın süresi doğru hesaplanmalı ve ekipmanların seçimi bu süreye göre gerçekleştirilmelidir. Genellikle +2/+8 dereceleri arasında tutulmaları önerilse de her aşının kendine has saklama koşulları mevcuttur. Isının kümülatif etkisinden dolayı bütün aşılar ısıya hassastır. Bir kerede yüksek derece ısıda kalmakta da birçok kez daha az sıcaklıklar da aşıya zarar verebilir

Aşının yolculuk serüvenine; aşı üretimi, uçak transferi, birincil depo, araç transferi, ülke deposu, araç transferi, il deposu, depodan araç transferi, hastane deposu, ilçe içi depolama ve taşıma, sağlık ocağı ve hasta ile buluşma şeklinde gerçekleşmesi örnek olarak verilebilir.

Soğuk zincirin kırılması; ekonomik kayıplara, bozuk aşıların zehirlenmelere ve dolayısıyla insan kaybı ve işgücü kaybına ve şirket itibarının zedelenmesine neden olabilmektedir. En kötüsü de zincirin kırıldığı andan itibaren aşılar ve ilaçlar üzerinde geri dönülemez hasarlar oluşabilmesidir.  Başarılı bir aşı ile bağışıklama sistemi, soğuk zinciri kırılmamış aşılarla mümkün olacaktır.  Bir defa aşının etkinliği kaybolur/azalırsa, aşılar eski haline döndürülemez, bu nedenle soğuk zincir süreklilik gerektirir. Aşıların etkin olması için soğuk zincirin gerektirdiği istenilen özel koşullarda muhafaza edilmeli, nakledilmeli ve uygulanmalıdır.

Prof. Dr. Serap İNCAZ
Kırklareli Üniversitesi
Uygulamalı Bilimler Fakültesi
Uluslararası Ticaret ve Lojistik Bölümü

Kaynakça

  • https://www.turkiyeklinikleri.com/article/en-sayi-editorunden-66969.html
  • https://www.researchgate.net/publication/354934935_ASILARDA_SOGUK_ZINCIR
  • https://ohsadkurultayi.org/files/downloads/presentations/2017/Hakan-evsine-saglikta-soguk-zincir-lojistigi.pdf
  • https://e-kutuphane.teb.org.tr/pdf/mised/kasim04/9.pdf
  • https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1728053
  • https://webdosya.csb.gov.tr/db/ozonturkiye/haberler/soguk-z-nc-r-sunumu_leventaydin_tobb-20211201095407.pdf
  • https://dergi.tebeczane.net/public_html/kitaplar/eczacinin_asi_rehberi/resources/_pdfs_/eczacinin_asi_rehberi_12.pdf
  • https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/940717
  • https://hastane.ankara.edu.tr/2020/03/05/asilamanin-onemi-ve-asi-karsitligi/#:~:text=A%C5%9F%C4%B1lama%20ve%20%C3%B6nemi%3A%20A%C5%9F%C4%B1%2C%20bireyin,2%2D3%20milyon%20%C3%B6l%C3%BCm%20%C3%B6nlenmektedir.

Firmaların Kendilerinin Sonradan Kontrol Yaptırmalarının Avantajları

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Firmaların Kendilerinin Sonradan Kontrol Yaptırmalarının Avantajları

I- Sonradan Kontrol (Firma) İncelemesi

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Firmaların Kendilerinin Sonradan Kontrol Yaptırmalarının AvantajlarıSonradan Kontrol (Firma) İncelemesi: 4458 sayılı Gümrük Kanunu, Gümrük Yönetmeliği ve İlgili Diğer Gümrük Mevzuatı, 1 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi, Ticaret Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı Yönetmeliği, Sonradan Kontrol ve Riskli İşlemlerin Kontrolü Yönetmeliği ile İlgili Diğer Mevzuat Hükümleri dikkate alınarak Ticaret Bakanlığı Müfettişlerince gerçekleştirilir.

Sonradan Kontrol ve Riskli İşlemlerin Kontrolü Yönetmeliği kapsamında yapılacak sonradan kontrol; eşyanın gümrük işlemlerine veya sonraki ticari işlemlere ilişkin ticari belge, banka ve firma verileri ile muhasebe kayıtlarının incelenmesi, karşılaştırılması ve kontrolünün yapılmasını teminen gümrük işlemleriyle doğrudan ya da dolaylı olarak ilgili bulunan kişiler ile söz konusu işlemlere ilişkin bilgi, belge ve verileri ticari amaçla elinde bulunduran diğer kişileri kapsar. Sonradan kontrolün mükelleflerin işyerlerinde, mahallinde -firma merkezinde- yapılması esastır.

Sonradan Kontrolün Amacı ve Kapsamı:

1) Sonradan kontrol, kişilerin gümrük vergileri karşısındaki durumu ile gümrük mevzuatı ve ilgili diğer mevzuatta öngörülen yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediğini belirlemek için yapılır.

2) Sonradan kontrol, belirli bir konu (sektör, rejim, tarife, vergi türü vb.) veya dönem ile sınırlı olabilir .

Belge Kontrolü veya Ertelenmiş Kontrol: Gümrük idarelerinde belge kontrolü veya ertelenmiş kontrol kapsamında işlem gören gümrük beyannamelerinin kontrol işlemleri, Gümrük Yönetmeliği ve ilgili mevzuat çerçevesinde Gümrük Muayene Memurları tarafından yapılır.

II- Firmalarin Kendilerinin Sonradan Kontrol Yaptirmalarinin Avantajlari

Hakkını vererek/hakkıyla yapılan Sonradan Kontrol –Firma- İncelemesi; İnceleme yapılan firmaya sayısız faydalar ve avantajlar sağlar. Örneğin: Firmanın gümrük mevzuatı ve dış ticaret mevzuatı ile kısmen mali mevzuat karşısındaki fiili durumunu ortaya çıkarır. Firmanın ithalat ve ihracat başta olmak üzere dış ticaret işlemlerinde, ithalat ve ihracat eşyasının kıymet, miktar, tarife/gtip, menşe, rejim beyanı, vb. işlemlerinde, eşyanın gümrük kıymeti veya ithalatta KDV matrah unsurlarında, gümrük mevzuatı, dış ticaret mevzuatı, ilgili diğer mevzuatlar ile kısmen mali mevzuatın uygulanmasında, ilgili Firmanın bilerek veye bilmeyerek yaptığı hata ve eksiklikler tespit edilerek, bunların çözüm yolları ortaya konulur, yapılan hatalar ve eksiklikler tespit edilerek çözüm yolları gösterilir, eksiklikler tamamlattırılır, hatalar düzelttirilir. Firmada var olan problemler daha fazla büyümeden, başka problemlere yol açmadan, kontrolden çıkmadan çözüme kavuşturulur.

Sonradan kontrol firma- incelemesi; Denetim kökenli, tecrübeli, işini iyi bilen ve yapan, yetkin bir Gümrük ve Danışmanlık Firmasına yaptırılırdığında ve süreç iyi idare edildiğinde maddeten ve manen ilgili firmaya çok şey –vizyon- kazandırır, sınıf atlatır.

İnceleme sırasında; Serbest dolaşıma giriş rejimi, İhracat rejimi, Transit rejimi, Gümrük antrepo rejimi, Dahilde işleme rejimi, Gümrük kontrolü altında işleme rejimi, Geçici ithalat rejimini, Hariçte işleme rejimini başta olmak üzere 4458 sayılı Gümrük Kanunu, Gümrük Yönetmeliği ve İlgili Gümrük mevzuatı, Dış ticaret mavzuatı, 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu, 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun bazı hükümleri (Örneğin; Zamanaşımı, Royalty, Lisans, Know How, vb. Gayri maddi haklar, Gayri Maddi Hakların Brütleştirilmesi, Serbest Meslek Kazançları, Transfer Fiyatlandırması, Hizmet ithalatı, KDV Kanunu’nun 24.maddesi gereği Hizmet ithalatında kur farkı vb.) ile ilgili Mali Mevzuata bakılır. Özellikle; İlgili firmanın yararlandığı/ faydalandığı teşvikler ve kolaylıklar (Yatırım teşvik tedbirleri, İhracat teşvik tedbirleri, Dahilde işleme rejimi, Finansal Kiralama, Geçici İthalat, Hariçte işleme vb.) kapsamında yapılan ithalat işlemleri, ve Dahilde işleme rejimi kapsamında yapılan ihracat, İhracatta Telafi edici vergi kesintisi, Geçici çıkış, Geri gelen eşya, Mahrece iade, DİİB ve Dİİ kapatma işlemleri vb., işlem ve uygulamalar incelenir, bu işlemlerin mevzuat kontrol ve karşılaştırması yapılır. Firmanın Onaylanmış Kişi Statüsü (OKS) veya Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü (YYS) varsa, bu statülerin geçerli olup olmadığı, hala ilgili şartları taşıyıp taşımadığı, ilgili firmanın sahip olduğu OKS veya YYS Statüsü kapsamında yapılan ithalat, ihracat, transit, antrepo, vb. gümrük işlemleri, YYS kapsamında gerçekleştirilen gümrük işlemlerine ilişkin yıllık faaliyet raporları, bu raporlarda belirtilen ve belirtilmeyen hususlar, başta Gümrük Mevzuatı olmak üzere ilgili mevzuat hükümlerine uygun olup olmadığı, vb. hususlar incelenir, araştırılır, ilgili muhasebe kayıtlarıyla [Örneğin: 102 Bankalar, 120 Alıcılar (Yurtdışı Alıcılar), 150 İlk Madde ve Malzeme, 151 Yarı Mamuller, 152 Mamuller, 153 Ticari Mallar, 159 Verilen Sipariş Avansları, 258 Yapılmakta Olan Yatırımlar, 320 Satıcılar (Yurtdışı Satıcılar), 360 Ödenecek Vergi ve Fonlar, 397 Sayım ve Tesellüm Fazlaları, 601 Yurt Dışı Satışlar, 760 Pazarlama Satış ve Dağıtım Giderleri, 770 Genel Yönetim Giderleri ile İthalat ve İhracat işlemlerini ilgilendiren diğer hesapların muavin dökümleriyle, …vb.] karşılaştırılır, gerekli tedbirler aldırılır ve çözüm yolları önerilir.

Yine yapılan incelemede; Gerçekleştirilen ithalatlar sırasında ilgili eşyanın Gümrük kıymet unsuru ve İthalatta KDV matrah unsurlarının tam (eksiksiz) olarak beyan edilip edilmediği, sonradan ortaya çıkan ilgili kıymet ve matrah unsurlarının tamamlayıcı beyanla ilgili Gümrük İdaresine beyanda bulunulup bulunulmadığı, ithal eşyalarının kıymet, tarife, menşe, rejim, vb. yönleriyle doğru olarak beyan edilip edilmediği incelenir, araştırılır. Firmanın ilgili Vergi Dairesine verdiği 2 Nolu KDV Beyannamaleri ve ekleri ile Muhtasar Beyannameler ve ekleri, ilgili faturalar incelenerek beyan harici bırakılan ithalatta Gümrük kıymet unsurları veya ithalatta KDV matrah unsurları olup olmadığı, 2 Nolu KDV Beyannamaleri ile (Hizmet ithalatı olarak) beyan edilen unsurlar arasında gümrük idaresine beyan edilmesi gereken her hangi bir Gümrük kıymeti veya eşya (mal) olup olmadığı, Muhtasar beyannameler ile beyan edilen ve ithalatta Gümrük kıymetine girdiği halde ilgili Gümrük idaresine beyan edilmeyen royalty, lisans, know how, vb. gayri maddi hak ödemeleri olup olmadığı, beyan edilen gayri maddi hak ödemelerinin brüt tutar üzerinden beyan edilip edilmediği {5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 15/7 ve 30/11.maddelerine göre; Yapılacak vergi kesintisinde kazanç ve iratların gayrisafi tutarlarının dikkate alınması, kesilmesi gereken verginin ödemeyi yapan tarafından üstlenilmesi halinde ise vergi kesintisinin, fiilen ödenen tutar ile ödemeyi yapanın yüklendiği verginin toplamı üzerinden hesaplanması gerekir.}, İlgili Firmanın dış ticaret işlemleri ve özellikle hizmet ithalarına ilişkin yaptığı ödemelere ilişkin masraf ve faturaları, ilgili Vergi Dairesine beyan ederek tekabül eden KDV ile varsa Stopajını ödeyip ödemediği, hizmet ithaline ilişkin olarak KDV Kanunu’nun 24.maddesine göre kur farkından kaynaklanan KDV matrah farklarının tamamlayıcı beyanla ilgili vergi dairesine beyan edilerek tekabül eden KDV’nin ödenip ödenmediği, Firmanın stok kayıtlarından hareketle, ithal edilen ürünlerden Yüksek Gümrük Vergisine, İlave Gümrük Vergisine, Damping Vergisine, Ek Mali Yükümlülüğe, Gözetim ve Konuma Önlemlerine, TRT Bandrolüne tabi, vb. eşyaların ithali sırasında tarife sapması (İlgili ithal eşyasını olması gereken Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonundan farklı bir Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonunda “GTİP”de beyan edilerek ilgili gümrük vergilerinin eksik ödenmesi veya hiç ödenmemesi) vb. hususların incelemesi ve karşılaştırması yapılır.

Gümrük İdaresince/Gümrük Personelince, Müfettişlerce Tespit Edilen: Matrah farkları/ Vergi eksiklikleri için uygulanan ve Gümrük Kanunu’nun 234.maddesinin 1 ve 2.fıkrası ile aynı Kanun’un 235.maddesinin 1 ve 2.fıkrasının belirtilen (Örneğin üç kat) ceza  uygulamalarını gerektiren durumlarda;

Örnek 1:  Eksik beyan edildiği tespit edilen 1.000.000-USD tutarında Gümrük kıymet farkının % 10 Gümrük Vergisine (GV) ve % 20 Katma Değer Vergisine (KDV)’ye tabi olduğunu, 100.000-USD GV, 220.000-USD  KDV varsayalım. GV + KDV Toplamı = 320.000-USD Vergi tahsil edilmesi,

Ayrıca, Gümrük Kanunu’nun 234.maddesinin 1/b.fıkrası gereği vergiler toplamının (320.000-USD) üç katı = 960.000-USD para cezası uygulanması gerekir.

Ancak, söz konusu aykırılıkların gümrük idaresi tarafından tespit edilmesinden önce beyan sahibi (İlgili Firma) tarafından ilgili gümrük idaresine bildirilmesi durumunda bu fıkralara göre hesaplanan üç kat ceza (960.000-USD) yerine yüzde on (% 10) oranında ceza (96.000-USD olarak) uygulanır. Yani,

Örnek 2: Yukarıda (Örnek 1’de) yer alan Gümrük kıymet farkının, gümrük idaresi tarafından tespit edilmesinden önce beyan sahibi (İlgili Firma) tarafından ilgili gümrük idaresine bildirildiğini/beyan edildiğini varsayalım. Ödenecek vergiler: 100.000-USD GV, 220.000-USD KDV,  GV + KDV = 320.000-USD Vergi Toplamı, Gümrük Kanunu’nun 234.maddesinin 3.fıkrası gereği vergiler toplamının (320.000-USD) üç katı = 960.000-USD para cezası değil, bu tutarın % 10’u olan 96.000-USD Ceza olarak uygulanır.

Örnek 3: Gümrük idaresince/gümrük personelince, müfettişlerce yapılan incelemede; Cif kıymeti 1.000.000-USD, Gümrük Kıymeti 1.500.000-USD tutarında olan bir ithal eşyasının ithalatının, Tarım Bakanlığı’nın iznine tabi olduğu halde Adı geçen Bakanlık izninin alınmadan söz konusu ithalatın gerçekleştirildiği, bahse konu eşyaların % 10 Gümrük Vergisi (GV), % 15 İlave Gümrük Vergisi (İGV) ve % 20 Katma Değer Vergisi (KDV)’ye tabi olduğunun anlaşıldığını varsayalım. Gümrük Kanunu’nun 235.maddesinin 1/c fıkrası: “Eşyanın ithali, belli kuruluşların vereceği ve gümrük idaresine ibrazı veya beyanı zorunlu olan lisans, izin, uygunluk belgesi veya bu belgeler yerine geçen bilgiye bağlı olmasına rağmen, eşya belge veya bilgiye tabi değilmiş ya da belge veya bilgi ilgili Bakanlıktan/ Kurumdan alınmış gibi beyanda bulunulduğunun tespit edilmesi hâlinde, varsa eşyanın fark gümrük vergilerinin alınmasının yanı sıra, gümrüklenmiş değerinin iki katı idari para cezası verilir.” gereği; Eşyanın Gümrük Kıymeti (1.500.000-USD) üzerinden % 10 (150.000-USD GV, % 15 (225.000-USD) İGV, % 20 (375.000-USD) KDV olmak üzere Gümrük Vergileri Toplamı: 750.000-USD, Toplam 750.000-USD Gümrük Vergileri ödenmesi gerektiği ile Eşyanın Cif Kıymeti = 1.000.000-USD, Eşyanın Gümrüklenmiş Değeri= Eşyanın Cif Kıymeti + Gümrük Vergileri Toplamı (1.000.000-USD + 750.000-USD= 1.750.000-USD) 1.750.000-USD, İki katı (1.750.000-USD X 2 = 3.500.000-USD) 3.500.000-USD Ceza/İdari Para Cezası verilmesi/ tadbik edilmesi gerektiği halde,

– İlgili Firnanın kendisinin (Kendisinden, ilgili Firmanın gümrük işlemlerini gerçekleştiren Gümrük Müşaviri ve/veya Müşavirlik Firmasından, hizmet aldığı Yetkilendirilmiş Gümrük Müşaviri ve/veya Müşavirlik Firmasından bağımsız, işi bilen, daha önce Sonradan Kontrol “Firma” incelemesi yapmış olan, yıllarını bu iş için harcayan Müfettiş/ Denetim kökenli birilerine/bu özellikleri taşıyan bir danışmanlık ve denetim firmasına) yaptırdığı Sonradan Kontrol -Firma- İncelemesi sonucunda;

Örnek 4: Yukarıda (Örnek 3’de) yer alan olayın, gümrük idaresi tarafından tespit edilmesinden önce beyan sahibi (İlgili Firma) tarafından kendisince yaptırılan Sonradan Kontrol –Firma- incelemesi sonucunda tespit edildiğini/ öğrenildiğini ve İlgili Firma tarafından ilgili gümrük idaresine bildirildiğini/beyan edildiğini varsayalım. Eşyanın Cif Kıymeti= 1.000.000-USD, Gümrük Vergileri Toplamı= 750.000-USD, Eşyanın Gümrüklenmiş Değeri= 1.750.000-USD olup,

Uygulanacak Ceza ise: 1.750.000-USD X 2 = 3.500.000-USD olup, Bu  Cezanın % 10’u olarak= 350.000-USD İdari Para Cezası uygulanır.

Yine, Gümrük İdaresince/Gümrük Personelince, Müfettişlerce; İlgili Firmanın Onaylanmış Kişi Statüsü (OKS) veya Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü (YYS) varsa, bu statülerin hala geçerli olup olmadığı, ilgili şartları taşıyıp taşımadığı, vb. hususları incelenir, araştırılır, ilgili firmanın alması gereken tedbirler aldırılır. Yapılan Sonradan Kontrol (Firma) İncelemesi sonucunda; Tespit edilen Gümrük Vergi eksiklikleri ve Gecikme Cezası tahsil ettirilir, Kanun’un gerektirdiği en yüksek hadlerden (3 katı ceza, Gümrüklenmiş Değerinin 2 katı veya 4 katı) ceza uygulanır. Firmanın Onaylanmış Kişi Statüsü (OKS) veya Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü (YYS) varsa, bu statülerin hala geçerli olup olmadığı, hala ilgili şartları taşıyıp taşımadığı, vb. hususları incelenir, araştırılır, gerekli tedbirler alınır/ aldırılır. Firmanın sahip olduğu Onaylanmış Kişi Statüsü (OKS) veya Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü (YYS)’nün Askıya alınması, Geri alınması veya İptalini gerektirir şartların tespiti durumunda, konu ilgili Gümrük Personelince gereği için yazı veya raporla Banaklığa intikal ettirilir.

Halbuki, İlgili Firmanın kendi isteği ile kendisini Sonradan Kontrol -Firma- İncelemesine tabi tutturması sonucunda; Tespit edilen Gümrük vergi eksiklikleri ve Gecikme zammı asılları ödenir ve firma kendisi bildirdiği için “Söz konusu aykırılıkların gümrük idaresi tarafından tespit edilmesinden önce beyan sahibi/İlgili Firma tarafından ilgili gümrük idaresine bildirilmesi durumunda bu fıkralara göre hesaplanan cezalar yüzde on (% 10) oranında uygulanır.” Hukuki prensibinden hareketle, İlgili Ceza tutarının % 10’u İdari Para Cezası olarak alınır ve bu ceza miktarıda ilgili Firma tarafından Gümrük Kanunu’nun 244.maddesi ve Uzlaşma Yönetmeliği kapsamında Uzlaşmaya  götürülebilir/ götürülür.

Bu Şekilde, ilgili Firmanın Onaylanmış Kişi Statüsü (OKS) veya Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü (YYS) varsa, bu statülerin geçerliliği, olması gereken şartları korunarak, tespit edilen hatalar düzeltilir, eksiklikler tamamlanır. Bu yöntemle/ bu şekilde ilgili Firmanın sahip olduğu Onaylanmış Kişi Statüsü (OKS) veya Yetkilendirilmiş Yükümlü Sertifikası (YYS) Belgesinin ilgili Gümrük İdaresince Askıya alınması, Geri alınması veya İptalinin önüne geçilmiş olur, bu olumsuzluklar önlenir.

Ayrıca, Firmanın, kendi isteği ile kendisini Sonradan Kontrol (Firma) İncelemesine tabi tutturması sonucunda; Tespit edilen Gümrük vergi eksikliklerinin aslı ve Gecikme zammı ile (Ödenmesi gereken Cezaların) % 10 İdari Para Cezası olarak –bu tutarda Uzlaşmaya götürülerek- ödenir. Hatalar düzeltilir, eksiklikler tamamlanır. İlgili Firmanın Onaylanmış Kişi Statüsü (OKS) veya Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü (YYS) yoksa bile, söz konusu aykırılıkların gümrük idaresi tarafından tespit edilmesinden önce beyan sahibi/ Firma tarafından ilgili gümrük idaresine bildirildiği (Gümrük nezdinde cazalı duruma düşmediği), ayrıca Gümrük Kanunu’nun 244.maddesi ve Gümrük Uzlaşma Yönetmeliği’ne göre Uzlaşmaya gidildiği için Onaylanmış Kişi Statüsü (OKS) almak için 2 yıl, Yükümlü Statüsü (YYS) almak için üç yıl beklemek zorunda kalınmaz.

5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele kanunu’nun 3.maddesinde tanımlanan suçlardan birine iştirak etmiş olan kişi/Firma yöneticileri, yine bu maddede belirtilen cezalarla cezalandırıldığı halde, yaptırılan Sonradan Kontrol (Firma) İncelemesi sonucunda; Tespit edilen kaçakçılık fiili ve/veya fiillerinin, resmî makamlar tarafından (Gümrük İdaresince/ Gümrük Personelince) haber alınmadan önce ilgili firma yetkililerinin-yöneticilerinin/ fail veya faillerin, resmî makamlar tarafından haber alınmadan önce, fiili, diğer failleri ve kaçak eşyanın saklandığı yerleri ilgili merciine/ mercilere haber verirse, verilen bilginin, faillerin yakalanmasını veya kaçak eşyanın ele geçirilmesini sağlaması halinde cezalandırılmaz. Haber alındıktan sonra fiilin bütünüyle ortaya çıkmasına hizmet ve yardım eden kişiye verilecek ceza üçte iki oranında indirilir. Bu şekilde, ilgili Firma ve firma yetkilileri/ yöneticileri Kaçakçılıkla yargılanmaktan da kurtulmuş olurlar ya da olması gerekenden daha az ceza alırlar.

Öte yandan, 24.11.2023 tarih ve 32379 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “İthalatta Gözetim ve Korunma Önlemi Uygulamaları Kapsamında Hesaplanan Katma Değer Vergisinin İndirim Hakkının Kaldırılmasına Dair 23.11.2023 tarih ve 7846 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı” ile;

İthalatta gözetim uygulanması hakkında ilgili mevzuat uyarınca, gözetim uygulamasına tabi tutulan mallara ilişkin gümrük beyannamelerinde beyan olunan ve tevsik edilemeyen tutarlar ile bu tutarlar nedeniyle doğan ve katma değer vergisi matrahına dâhil olan her türlü vergi, resim, harç ve paylar dolayısıyla,

İthalatta korunma önlemleri uygulanması hakkında ilgili mevzuat uyarınca korunma önlemi olarak uygulanan gümrük vergisi ve/veya ek mali mükellefiyetler, ithalatta haksız rekabetin önlenmesi hakkında ilgili mevzuat kapsamında uygulanan dampinge karşı vergi ve telafi edici vergiler ile bu tutarlar nedeniyle doğan ve katma değer vergisi matrahına dâhil olan her türlü vergi, resim, harç ve paylar dolayısıyla, ödenen Katma Değer Vergisi’nin indirim hakkı 24.11.2023 tarihinden itibaren kaldırılmış olup, Firmaların üzerindeki KDV yükü ve ithalat maliyetleri eskisine göre dahada artmış, ithalattan kaynaklanan KDV’nin büyük bir kısmı indirilemez/ mahsup edilemez hale gelmiştir.

Bu olumsuzluklar ve mevcut enflasyonist ortam şartları dikkate alındığında, maliyetlerin azaltılması ve ticari hayatın sürdürülebilmesi için özellikle dış ticaretle (ithalat – ihracat) uğraşan firmaların kendilerini sonradan kontrole tabi tutturmalarının/ kendi istekleriyle sonradan kontrol yaptırmalarının ne kadar isabetli, yararlı ve faydalı olacağı aşikârdır.

Not: Bu konu başta olmak üzere, YYS Yıllık Faaliyet Raporu Hazırlanması, YYS Yıllık Zorunlu Eğitimlerinin Verilmesi, YYS Revizyonları, Ön İzleme, Yeni YYS Belgesi Hazırlıkları ve YYS Belgesi Alım Süreci, YYS Başvuru Formlarının Doldurulması, YYS Danışmanlığı, vb. Tüm YYS Süreçleri hakkında daha fazla ayrıntılı bilgiyi, Gümrük ve Dış Ticaret Mevzuatı konularında gerekli Hukuki ve Mevzuat Desteğini, İdari ve Adli İtiraz Süreçleri, Dava Açılması, Dava Aşamalarının Takibi, İlgili Mevzuat Ve Hukuki Açılardan Gerekli İtiraz Ve Savunmaların Yapılarak Dava Sonucunun Olumlu Sonuçlandırılması, Sonradan Kontrol/ Firma İncelemesi Yaptırılması, Antrepo Açma, Antrepo Genişletme, AN6, AN7, AN8 Raporlarının düzenlenmesi, … vb, işlemleri, Sürekli/ Düzenli, Aylık, Yıllık Gümrük ve Dış Ticaret Danışmanlığı, Olay (Konu) Başı Gümrük ve Dış Ticaret Danışmanlığı, Gümrük ve Dış Ticaret Mevzuatı Eğitimleri, vb. konularında yardım, destek, danışmanlık ve benzeri hizmetleri -İsterseniz- Firmalarımız “Çoban Gümrük Dış Ticaret Denetim, Danışmanlık ve Yetkilendirilmiş Gümrük Müşavirliği A. Ş.”den veya “Çözüm Denetim Gümrük Dış Ticaret Ve Danışmanlık A. Ş.”den alabilirsiniz.

III- Sonuç

Kısacası, hakkını vererek/hakkıyla yapılan Sonradan Kontrol (Firma) İncelemesi; İnceleme yapılan firmaya sayısız faydalar ve avantajlar sağlar. Örneğin: Firmanın gümrük mevzuatı ve dış ticaret mevzuatı ile kısmen mali mevzuat karşısındaki fiili durumunu ortaya çıkarır. Firmanın ithalat ve ihracat başta olmak üzere dış ticaret işlemlerinde, ithalat ve ihracat eşyasının kıymet, miktar, tarife, menşe, rejim beyanı, vb. işlemlerinde, eşyanın gümrük kıymeti veya ithalatta KDV matrah unsurlarında, gümrük mevzuatı, dış ticaret mevzuatı, ilgili diğer mevzuatlar ile kısmen mali mevzuatın uygulanmasında ilgili Firmanın bilerek veye bilmeyerek yaptığı hata ve eksiklikler tespit edilerek, bunların çözüm yolları ortaya konulur, yapılan hatalar ve eksiklikler tespit edilen çözüm yolları önerilir/ tavsiye edilir, eksiklikler tamamlattırılır, hatalar düzelttirilir. Firmada var olan problemler daha fazla büyümeden, başka problemlere yol açmadan, kontrolden çıkmadan çözüme kavuşturulur.

Bu olumsuzluklar ve mevcut enflasyonist ortam şartları dikkate alındığında, maliyetlerin azaltılması ve ticari hayatın sürdürülebilmesi için özellikle dış ticaretle (ithalat – ihracat) uğraşan firmaların kendilerini sonradan kontrole tabi tutturmalarının ne kadar isabetli, yararlı ve faydalı olacağı aşikârdır.

Sevgi ve Muhabbetle, Sağlıcakla Kalınız.

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Firmaların Kendilerinin Sonradan Kontrol Yaptırmalarının AvantajlarıKerim ÇOBAN

Emekli Gümrük ve Ticaret Başmüfettişi

(Yetkilendirilmiş Gümrük Müşaviri “YGM”)

Çoban Gümrük Dış Tic. Den. Dan. ve YGM A.Ş.

www.cobangumrukdenetim.com

E Mail: info@cobangumrukdenetim.com    kerim.coban@cobangumrukdenetim.com    

k.coban0306@gmail.com   

Tel: 0505 519 88 41

 

Kaynakça:çoban Gümrük Müşavirliği Logo

  • 4458 Sayılı Gümrük Kanunu.
  • Gümrük Yönetmeliği.
  • Sonradan Kontrol Ve Riskli İşlemlerin Kontrolü Yönetmeliği.
  • 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu.
  • Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği.
  • 5607 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu.