Satınalma ve Tedarik Zinciri Yönetimi

Alım - Satım

Nilay Sayan
Nilay Sayanhttps://scholar.google.com.tr/citations?user=F6p1wp0AAAAJ&hl=tr
Kocaeli Üniversitesi İşletme Lisans bölümünden mezun olduktan sonra yine Kocaeli Üniversitesi'nde Üretim Yönetimi ve Pazarlama Tezli Yüksek Lisans eğitimime başladım ve tezimi markalaşma üzerine hazırlayarak derece ile mezun oldum. Sonrasında ise Marmara Üniversitesi Pazarlama bilim dalında Doktora eğitimime başladım. Şu anda doktora tez aşamasında olup elektronik ticaret üzerine çalışmaktayım. Aynı zamanda dijital dünyanın gerisinde kalmamak için İTÜ'de Dijital ve Sosyal Medya Pazarlama Yöneticiliği eğitimi aldım ve şu anda Poligon Interactive'de dijital pazarlama uzmanı olarak çalışmaktayım. Çeşitli konulardaki akademik çalışmalarıma ve yazılarıma (seminer, bildiri, makale, tez, dergi, tv programı) ek olarak; Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programının desteklediği Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın yürüttüğü çeşitli projelerde araştırmacı olarak görev aldım.

Tedarik, eskiden tarladan çatala yani üretimden tüketime bir anlayışa sahipken; dijital
sağlayıcılık ve yapay zeka ile birlikte artık; çözüm üreten, çözüm sağlayan ve çözüm satan bir sistem haline gelerek çataldan tarlaya yani tüketimden üretime anlayışına bürünmüştür. Kısaca, tedarik zinciri artık, değer zinciri olarak ifade edilmektedir. Bu anlamda, bir ürün akışından ziyade ürün ile servisin beraber sağlandığı, aslında ürünün servisin bir aracısı olduğu bir model söz konusudur.

Tedarik sistemi; hammadden itibaren başlayarak satın alma, üretim, planlama, lojistik,
ürün kalitesi ve nihai tüketiciye sağlanan değer de dahil olmak üzere bir zincirdir. İşletmelerin rekabette üstünlük sağlayabilmeleri için her şeyden önce bu zinciri bütünleşik bir şekilde yönetebilmeleri gerekmektedir. Ancak bunun için şirketlerin belli bir olgunluk seviyesinde olması gerekmektedir. Ne yazık ki Covid19 Pandemisi ile tedarikte ciddi sıkıntılar yaşanmaktadır.

2020’lere gelindiğinde artan maliyet, artan rekabet, kaynakların kıtlaşmaya başlaması ve arzın talebi karşılamakta zorlandığı dünya koşulları ve sıfır kârlılığa doğru gidiş günümüz dünyasının tartışılan konuları arasındadır. Pazarlama bir açmazın içindedir. İşletmelerin rekabette üstünlük sağlayabilmeleri için tedarik zinciri yönetiminde çeşitli noktaları iyileştirmeleri ve geliştirmeleri gerekmektedir.

İşletmelerin gerek finansal açıdan gerekse de kaynakların kıtlaşmaya başlamasıyla tek
başlarına ayakta kalmaları güçleşmiştir. Kaynakların verimli kullanımı ve maliyetlerin
düşürülmesi açısından işletmelerin güçlü iş birlikleri ve güçlü ağlar oluşturmaları yani network (ağ / şebeke) pazarlamasına önem vermeleri gerekmektedir. İşletmeler ağı oluştururken kaliteyi esas almalı ve seçici olmaya özen göstermelidir. Ancak burada kaliteli çıktı sağlarken sürdürülebilir kaynaklarla üretimi baz almaları ve sürdürülebilir bir dünya ve sürdürülebilir pazarlama için sorumlu hareket etmelidirler. Firmalar endüstride fiyat ve uygunluk açısından öncü olacak üstün değer sağladığı takdirde operasyonel üstünlük elde edebilirler. Bu sistemi uygulayan bir firma, atık ve israfı önlemek üzere operasyonu en sade ve etkin biçime getirmeye ve verimliliğe odaklanmakta; güvenilir, iyi kalitede ürün veya hizmet isteyen ama bunları ucuza ve kolay elde etmeyi arzu eden müşterilere hizmet etmektedirler. Burada kısaca, iyi ürünü en düşük maliyet ile sunmak amaçlanmaktadır.

Tedarik sistemi içerisinde; arz-talepte yaşanan dengesizlik, talepleri ön görememek,
planlama sorunları yaşanması, satış ve girdi lojistiği, gerçek zamanlı stok takip ve kontrolü,
nakit akışı, kapasite sorunu ve bunların tamamının optimum bir şekilde yönetilmesi
kabiliyetinden yoksunluk bu alanda yaşanan temel sıkıntılardır. Bu da tedarik zincirinin
yeterince esnek ve entegre olmamasından ve de operasyonları güncelleyemiyor olmasından
kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla, bu sorunları ortadan kaldırmaya yönelik girişimlerde
bulunulması önemlidir.

Tedarik zincirindeki en son ve en sıkıntılı ve de maliyetli bölüm ise son km lojistiğidir.
Kamyonların verimli bir şekilde yük almaması, teslimat sürelerinin uzaması, araçların şehirde yarattığı gürültü ve çevre kirliliği, kentsel dağıtım alanında yaşanan sıkıntılar ve özellikle de e-ticaret hacminin giderek artmasıyla bu geleneksel ağın artık buna cevap vermekte zorlanması çözülmesi gereken noktalardır. İşletmelerin bu sorunları çözmeleri mümkün değilse demarketing yani talebi azaltma yoluna gitmeleri gerekmektedir. İşletmelerin vadettiği deneyimleri tüketicilerine yaşatabilmeleri veya itibar kaybına uğramamak için talebi sınırlandırmaları gerekmektedir.

Özellikle pandemi süreci ile birlikte; tedarik zincirinde yerelleşme, temassız teslimat, dağıtım kanallarında hijyen koşulları, e-ticaret sitelerindeki yoğun trafik sonucu kargo firmalarının bu yoğunluğa yetişmekte zorlanmaları ve son kilometrede yer alan müşterilere verilen hizmetin aksaması gibi unsurlar dikkat çekmektedir. Bu noktada tedarik zincirini entegre bir şekilde yürütebilen işletmeler bu kriz dönemini daha başarılı yönetmektedir.

Doktorant Nilay SAYAN

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

PAYLAŞIMLAR

Lütfen yorumunuzu girin !
Lütfen adınızı giriniz.

  • Çin'den Ürün Tedariki
  • Küresel Ürün ve Firma Araştırması
  • Ülke / Pazar Analizi ve Raporlaması
  • Akreditif, Gümrük ve Dış Ticaret Danışmanlığı

Dünyaya Açıl

Satınalma Dergisine ABONE OL

Dijital Abonelik ile Satınalma Dergisinin yayınlanmış tüm sayılarına erişebilir, Buyer Network Öğrenme Merkezi'nde eğitim dokümanlarına ulaşabilirsiniz.

SATINALMA DERGİSİ 11 YILLIK ARŞİVİ

Tüm Arşive ve Gelecek 12 Sayıya Dijital Erişim

Buyer Network Öğrenme Merkezi

Kariyerinizi Geliştirecek Uzaktan Eğitim Seçeneklerine Sahip Olun

ŞİRKET ÜYELİK AVANTAJI

10 Yöneticiye Kadar Geniş Takımlar için Şirket Paketini Satın Alın

Satınalma Operasyonları Dijitalleşiyor !

 

 

 

 

 


 

 

 

This will close in 20 seconds