Şirketinizin performansını arttırmayı diliyorsanız; çalışanlarınızın performansını arttırmalısınız. Çalışanlarınızın performansını arttırmak için öncelikli olarak orta kademe yöneticilerinizle ilgilenmeniz ve onlara ilham vermeniz gerekir. Son dönemde yapılan araştırmalar, çalışanların örgüte bağlılığını sağlamanın kademeler arası doğru iletişimi kurulabilmeye bağlı olduğunu savunur. Bu doğrudur da…
Örgüt içi iletişim ve örgütsel bağlılık; pandemiyle birlikte daha da önem kazandı. Çalışan motivasyonunu sağlamak ve çalışanların şirkete bağlılıklarını arttırmak için ekiplerin başarılarını daha görünür kılmak önemli. Bunun için orta düzey yöneticiler, üst yönetim ile iyi ilişkiler geliştirmeli ve güçlü iletişim kanallarına sahip olmalı. Ancak maalesef bu alanda yapılan çoğu araştırma tepe yönetimle rahatça iletişime geçebilmenin özellikle büyük kurumsal şirketlerde pek de mümkün olmadığını ortaya koyuyor. Tepe yönetici ile kurulan güçlü bir iletişim kanalına çoğu örgüt yapısında rastlamak neredeyse imkansız. Genellikle İngiliz ve Amerikan şirketlerini mercek altına alan araştırmalar, bilinen birçok uluslararası ticari faaliyeti olan firmanın örgüt içinde üst yönetici ile orta yöneticileri arasındaki iletişimin zayıf olduğunu ve bu nedenle örgüt yapısında iletişim akışının hala istenilen seviyeye ulaşamadığını gözler önüne seriyor. İletişimde yaşanan bu aksaklık ne yazık ki şirket içinde karar verme süreçlerini oldukça yavaşlatıyor.
Orta düzey yöneticiler örgüt yapısında alt kademe yöneticiler ve tepe yönetim arasında adeta bir köprü görevi görür. Çalışanların yönetilmesinde ve yönlendirilmesinde orta düzey yöneticiler merkezi bir rol üstlenirler. Orta düzey yöneticilerin inisiyatif kullanarak alacakları kararlar neticesinde geliştirebilecekleri başarılı stratejiler; çoğu zaman tepe yönetim ile var olan iletişimsizlik ya da zayıf iletişimden dolayı engellenir. Pandemi dönemi gibi dönemlerde hızla değişen çevresel koşullara adapte olunması ve belirsizliklere göre dinamik biçimde şirketin aksiyon alması gerekir. Böyle zamanlarda üst yönetimle iletişimdeki sorunlardan dolayı şirketin performansı istenmedik biçimde olumsuz etkilenir. Dolayısıyla şirketin çevreye dayanıklılığını arttırmak iletişim sorunlarının giderilmesine bağlıdır.
Orta düzey yöneticiler;
- Liderlerinin kendilerini ve kararlarını desteklemelerini,
- Kendilerini güçlendirmelerini,
- Daha güçlü iletişim kanallarıyla kendilerini ifade edebilme hakkına sahip olabilmeyi,
- Güvenin şirketlerde en önemli performansı arttırıcı en önemli itici güç olduğu göz önüne alındığında ise liderlerine güven duymayı,
- Liderlerinin kendilerine dürüst davranmalarını ve açık olmalarını,
- Liderlerinin eylemlerinin nedenlerini ve motivasyonlarını anlatma konusunda daha duyarlı davranmalarını bekler.
Tepe yönetimle sağlam ilişkilerin geliştirmesi her şeyden önce dürüstlüğe ve şirket içi şeffaf uygulamalara bağlıdır. Güçlü iletişim ile firma performansını arttırmak isteyen üst yöneticilerin orta yönetimle var olan iletişim sorunlarını gidererek; onların fikirlerine daha çok kulak vermeleri gerekir. Özellikle birlik ve dayanışma içinde atlatılarak aşılabilecek pandemi, ekonomik kriz gibi zor dönemlerde örgüt içi iletişimdeki aksaklıkların giderilmesi, çalışanlar ile her kademede yöneticiler arasında iyi ve sağlam temellere dayanan ilişkilerin geliştirilmesine bağlıdır.
Çalışanların ve yöneticilerin geliştirdikleri örgütsel bağlılık ve şirkete olan aidiyet duygusu, onların motivasyonunu ve performansını arttıran en önemli unsurlardır. Örgütsel aidiyet ile diğer çalışanlarla bağ kuran çalışanlar arasında doğru iletişimi sağlayan güçlü iletişim kanalları kurmak kolaylaşır. Söz konusu geliştirilen bu örgüt içi güçlü iletişim kanalları ise üst yönetim tarafından orta ve alt kademe çalışanların bireysel olarak değer görmelerine sebep olur. Böylelikle her kademeden çalışanın kararları dikkate alınarak, tüm çalışanlar şirket içi karar süreçlerine dahil edilir.
Özetle, güçlü iletişim kanalları, örgütsel aidiyet ve doğru karar mekanizmaları; şirket içinde birbirini besleyen kavramlardır. Birbirinden bağımsız olmaları beklenemez. Birinde ortaya çıkan bir olumsuzluk, diğerlerini olumsuz etkiler ve bu olumsuzluk bütünüyle şirketin performansına yansır. Dolayısıyla; üstün performansı yakalamak için her birinin şirket içinde ayrı ayrı geliştirilip güçlendirilmesine yeterince özen gösterilmelidir.
Doç. Dr. Duygu HIDIROĞLU