Schafer Yönetim Kurulu Üyesi Murat Aslan, “2023’te ilk kez perakende ciromuz toptan ciromuzu geçti. Yönümüzü artık iyice perakendeye çevirdiğimiz bir yıldayız. Şu anda bizim 54 mağazamız var. 11 tane de franchise mağazamız eklendiğinde toplam mağaza sayımız 65’e ulaşıyor. Bu yıl yeni mağazalar açmak istiyoruz. 10 adet kendimiz mağaza açmayı planlıyoruz. Ayrıca 25 tane de franchise mağaza açmayı hedefliyoruz. Böylece 2024 sonunda toplam 100 mağazaya ulaşmış olacağız” dedi. Bu yıl e-ticarette çok büyük bir büyüme beklediklerini vurgulayan Murat Aslan, “Geçen yıl ciromuzun yüzde 27-28’ini e-ticaretten elde ettik. Trendyol, Hepsiburada, Amazon gibi pazar yerleri ile çok güzel iş birliklerimiz mevcut. Bu yıl da hedefimiz, iş birlikteliklerini artırarak ciromuzda e-ticaretin payını yüzde 40’a çıkarmak. Yeni mağaza yatırımları ve e-ticarette güçlü iş birliklerimizle hedefimiz 2023’e göre ciromuzu yüzde 100 artırmak. Türkiye’nin dışında 6 ülkede Schafer mağazamız var ama toplamda da şu anda 18 ülkeye ihracat yapıyoruz.
Türkiye nereye dizi satıyorsa biz oraya ihracat yapabiliyoruz çünkü diziler önden kapıları açıyor. Yani otomatik olarak şu anda 80 ülkeye Türk dizisi satılıyorsa, Türk kahvesi de satılıyor. O yüzden de Türk dizisi nerede izleniyorsa oraya ihracat yapıyoruz. Çok daha kolay oluyor bizim için. Uzak pazarlardaki ana hedefimiz ise ABD. ABD’de çok yakında operasyonlarımız başlayacak. Uzak pazarlardaki tek hedef ülkemiz de orası” diye konuştu.
Şirketin 2023 yılı performansını değerlendirerek, 2024 hedeflerini açıklayan Schafer Yönetim Kurulu Üyesi Murat Aslan, geçtiğimiz yılı perakende alanında büyümeyle tamamladıklarını söyledi.
2023’te ilk kez perakende cirosunun toptan cirosunu geride bıraktığını ifade eden Murat Aslan, “Mağazalarımızın ve e-ticaretimizin artık daha yüksek ciro yaptığı bir yıl geçirdik. Yönümüzü artık iyice perakendeye çevirdiğimiz bir yıldayız. Bu yıl perakende ciromuzu da hiçbir yıl olmadığı kadar yüzdesel olarak büyütmeyi hedefliyoruz. Schafer’ın Türkiye haklarını 2004’te almıştık. Ne güzel bir tesadüf ki bu yıl hem markanın bizimle yolculuğunun 20’nci yılı hem de bizim Aslan Ticaret olarak 40’ıncı yılımız. Şu anda bizim 54 mağazamız var. 11 tane de franchise mağazamız eklendiğinde toplam mağaza sayımız 65’e ulaşıyor. Bu yıl yeni mağazalar açmak istiyoruz. 10 adet kendimiz mağaza açmayı planlıyoruz. Ayrıca 25 tane de franchise mağaza açmayı hedefliyoruz. Böylece 2024 sonunda toplam 100 mağazaya ulaşmış olacağız” dedi.
“Made in Türkiye” Bölgede Çok Talep Görüyor !
Schafer’ın Türkiye dışında 6 ülkede 11 mağaza ile hizmet verdiğini hatırlatan Schafer Yönetim Kurulu Üyesi Murat Aslan, “Yıl sonunda yurt dışı mağaza sayımızı da 20’ye çıkarmayı öngörüyoruz. Yurt dışında hem Avrupa markalarının hem de Türk üretiminin çok güzel bir repütasyonu var. Made in Türkiye, özellikle bölge civarı ülkelerde çok talep edilen bir şey. Bir de bu Schafer gibi bir Alman markasıyla bütünleşince bizim için artık çift artı oluyor” diye konuştu. İhracata rakam olarak bakmadıklarının altını çizen Murat Aslan, şunları söyledi: “Türkiye’nin dışında 6 ülkede Schafer mağazamız var ama toplamda da şu anda 18 ülkeye ihracat yapıyoruz. Türkiye nereye dizi satıyorsa biz oraya ihracat yapabiliyoruz çünkü diziler önden kapıları açıyor. Yani şu anda 80 ülkeye Türk dizisi satılıyorsa, o kadar ülkeye Türk kahvesi de satılıyor. Çünkü o dizide sürekli Türk kahvesi içiliyor. Uçakla 3 saat uçun ve bir daire çizin. Türkiye’nin 3 saatlik uçak mesafesinde birçok ülkede varız. Buralarda amacımız önümüzdeki yıllarda o ülkelerin mutfak kültürüne göre ürünler geliştirerek, daha derinlemesine ihracatlar yapmak. Biz ülkede bir Schafer mağazası açıyoruz ve Türk kahve makinesi götürüyoruz çünkü biliyoruz ki Türk kahve makinesini satarsak bu ülkede Türk kahvesi kültürü de gittikçe gelişecek. O bağlamda da hep altını çizdiğimiz konu biz ürün satmıyoruz. Biz yurt dışına Türk mutfak kültürünü satıyoruz.”
Ana Hedef ABD Pazarı !
Uzak pazarlardaki ana hedeflerinin sadece Amerika Birleşik Devletleri (ABD) olduğunu belirten Murat Aslan, “ABD’de çok yakında operasyonlarımız başlayacak. Züccaciye kültürü Amerika’da da çok yaygın. Türkiye’deki gibi mutfak eşyaları zincirleri var. Tabi tüketim olarak da çok büyük bir ülke. Bizim için dezavantajı tüketim kültürünün komple farklı olması, ülkenin ürün kültürü çok spesifik ve şahsına münhasır ama bir kere giriş sağladıktan sonra da etraf ülkelerine girmek çok kolay. Biz de bu bağlamda bu yıl Amerika’nın startını veriyoruz. Orada bazı ürünlerle beraber e-ticaret ve network marketing üzerinden işe başlayacağız. Amerika denildiğinde sadece hep e-ticaret konuşulur ama network marketing de Amerika’da çok çok büyük” açıklamasında bulundu.