Değerli Satınalma Profesyonelleri ve Yöneticileri,
Konu başlığı sizlere ipucu vermiştir. Geleneksel dar açıdan satınalmaya baktığımızda sadece ürünlerin ve hizmetlerin satın alınması olarak görürüz. Birçok yönetici için bütün mesele budur. Fakat bu doğru değil.
Satınalma yöneticisinin görevi globalleşmenin ortaya çıkması ile birlikte kökten değişti. Etkin satınalma birimleri, global dünyada en doğru hammadde, yatırım, taşeron, teknoloji vb. fiyatlarını belirleyen stratejik varlıklara dönüştü.
Dünya genelindeki büyük şirketlere satınalma danışmanlığı yapan GEP firmasının yönetim kurulu başkanı J.O.Smals, “Klasik kuralları uygulamak yerine, stratejik ticari hedefleri nasıl etkilediğini tam olarak anlayan ve bunu yapmak için ekiplerini örgütleyen Satınalma Yöneticileri, sürekli rekabet avantajı sağlayarak, başarılı olabilirler.” diyor.
GEP bugünün CPO’larının aşağıdaki 7 alışkanlığı benimsemeleri gerektiğini belirtiyor:
- STRATEJİK DÜŞÜNÜN
Her şirket hızlı bir şekilde pazar payını arttırmak istiyor. Fakat bu nasıl başarılacak? Günümüzde bunu başarmak CEO ve CFO’ların CPO’lar ile işbirliği halinde olmasından geçiyor. Bununla birlikte halen birçok yönetim kurulu harcama gücü ile birlikte satınalmayı taktiksel bir işlev olarak görüyor. Bu sebeple CPO’lara stratejik satınalmanın önemini ve gücünü göstermek gibi önemli görev düşüyor.
Bunu yapmak için ise vizyoner bir bakış gerekiyor. En başarılı CPO’ların radarlarında rakipler, şirket kültürü, risk yönetimi ve değer yaratma da yer alıyor.
2. HEDEFLERE ODAKLANIN
Başarılı olmak için işiniz ile ilgili hedefleri çözümlemeniz gerekiyor.
Tüm bölümlerin kendi öncelikleri için çalıştığını düşünürsek bu her zaman kolay olmayacaktır. Bazen uzun vadeli stratejiler ile günlük verilen kararlar arasında belirsizlikler de oluşur.
Bu durumlarda, süreci yöneten idari ekibin bir üyesi olarak CPO’lar, hedeflere ulaştıracak doğru kararları alabilmeli, ekiplerini bu karara ikna edebilmeli ve alınan kararların hayata geçirilmesini sağlamalıdır.
3. YENİLİKÇİ OLUN
İnovasyon sadece ezber bozan yeni ürünler bulmak değildir.
Yönetim gurusu Peter Drucker inovasyonu “yapılan işe farklı bir boyut kazandıran bir değişim” olarak tanımlıyor. İnovasyon her yerde olabilir. Yeni bir teknoloji ile bir işlemi basitleştirmek olabileceği gibi satınalma kategori yönetimine yeni bir bakış veya yeni tedarikçi yönetim ile pazar payını daha hızlı arttırmak ta olabilir.
Momentum anahtardır. Gerçek inovatif şirketler, başarıları ile yetinmezler ve onları daha da ileriye götürürler.
4. DEĞİŞİME CESARETLİ OLUN
Çoğu şirket değerlerinin nereden geldiğini bildiğini düşünür. Ancak öyle mi?
CPO olarak muhtemelen diğer yöneticilerden daha etkili görüşleriniz olacaktır. Bu nedenle, sorgulayıcı analizler yapmaktan ve statükoya meydan okumaktan korkmayın.
En kötü ihtimalle, yaratıcı düşünmekten korkmadığınızı ispatlamış olursunuz.
En iyi ihtimalle, sizin sunduğunuz cesur yenilikçi bir alternatif, geleneksel alışkanlıklara göre daha fazla ödüle layık görülür.
5. BAŞARI HİKAYELERİ YAZIN
Herkes gibi daha üst pozisyonları hedefliyor olmanız çok doğal.
Piyasalardaki dalgalanmaları önceden tahmin edip gerekli hamleler ile maliyet tasarruflarını arttırarak başarı hikayeleri yazmanın yollarından biri finans, satış , pazarlama, tedarik zinciri gibi farklı bölümler ile ortak stratejiler oluşturmak olabilir.
Diğer yandan bu başarı hikayelerinin görselleştirilmesi önemlidir. Dikkat süresinin kısaldığı bu
dönemde etkili sunumlar ile başarı hikayelerinizi bilinir hale getirin.
6. DEĞİŞİMİ YÖNETİN
İş yerinizdeki değişimin ve bilgi akışının merkezinde olmalısınız. Bunu yapabilmek için, gerekli raporların size iletilmesi için ekibinizi motive etmek, içeride ve dışarıdaki gelişmelerden haberdar olabileceğiniz bir network oluşturmanız gerekiyor.
Pazardaki gelişmelerden haberdar olmanın en iyi yollarından biri tedarikçiler ve diğer üçüncü kişilerle bilgi alışverişinde bulunmaktır. Siz bu konuda öncü olabilirsiniz.
Değişimin öncüsü CPO’lar olarak işinizin değerini arttırmak için değişiklikleri herkesten önce görüp, bunu üst yönetim ile paylaşabilirsiniz.
7. EKİBİNİZİ ÇEŞİTLENDİRİN
Yapabileceğiniz en büyük hata sadece sizin gibi düşünen bir ekip oluşturmaktadır. Satınalma’da işler daha karmaşık, daha farklı ve zaman açısından kritik hale geldiğinde, işlerin üstesinden gelebilmek için farklı deneyimlere ihtiyacınız olacak.
Ekip çeşitliliği sadece ırk ve cinsiyet ile değil; eğitim, tecrübe ve düşünce çeşitliliği ile oluşturulmalıdır. Farklı bir yetenek, tecrübe ve düşünce hiç beklenmedik bir anda çözüm olabilir. Ekip çeşitliliği aynı zamanda farklı görüşlerin paylaşımını cesaretlendirdiği için yenilikçi olmayı da destekleyecektir.
Şirketler yukarıdaki ipuçlarını uygulayabilecek şekilde satınalma birimlerini stratejik hale getirebilirler ise girdi maliyetlerini düşürüp, daha karlı ve rekabetçi hale gelebilirler.
Satınalma birimlerine eski zihniyet ile dar kapsamlı bakan şirketler ise günü kurtardıkları için sevinirken, gün geçtikçe rekabetçiliklerini kaybederek yok olacaklardır.
Daha rekabetçi şirketler için daha güçlü satınalma ve daha güçlü satınalma yöneticileri görmek dileğiyle…