İşçi iş görme borcu altındadır ve yüklendiği işi özenle yapmak ve işverenin haklı menfaatinin korunmasında sadakatle davranmak zorundadır (TBK m.393,396). Ayrıca, herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz (TMK. m.2).
6098 sayılı Türk Borçlar Kanuna göre, “İşveren, hizmet ilişkisinde işçinin kişiliğini korumak ve saygı göstermek ve işyerinde dürüstlük ilkelerine uygun bir düzeni sağlamakla, özellikle işçilerin psikolojik ve cinsel tacize uğramamaları ve bu tür tacizlere uğramış olanların daha fazla zarar görmemeleri için gerekli önlemleri almakla yükümlüdür (m.417/1). İşveren, işyerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak; işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdür (m.417/2). İşverenin yukarıdaki hükümler dâhil, kanuna ve sözleşmeye aykırı davranışı nedeniyle işçinin ölümü, vücut bütünlüğünün zedelenmesi veya kişilik haklarının ihlaline bağlı zararların tazmini, sözleşmeye aykırılıktan doğan sorumluluk hükümlerine tabidir(m.417/3).
6331 sayılı Kanuna göre, “işveren, çalışanların işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlü olup bu çerçevede; mesleki risklerin önlenmesi, eğitim ve bilgi verilmesi dâhil her türlü tedbirin alınması, organizasyonun yapılması, gerekli araç ve gereçlerin sağlanması, sağlık ve güvenlik tedbirlerinin değişen şartlara uygun hale getirilmesi ve mevcut durumun iyileştirilmesi için çalışmaları” yapmakla yükümlüdür (m.4/1).
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı- İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan İşyerlerinde Koronavirüsten (Covıd-19) Korunma Tedbirleri kapsamında, işyerlerinde iş seyahatleri ve iş toplantıları ile ilgili uygun tedbirler öngörülmüş ve ülke genelinde faaliyet gösteren tüm işyerlerinin bu tedbirlere uygun hareket etmesi istenilmiştir. Bu kapsamda, yurtiçi ve yurtdışına düzenlenecek iş seyahatleri, konferans, kongre vb. etkinlikler mümkün olabildiğince ertelenmeli, yapılmasının zaruri olduğu hallerde öncelikle sesli ve görüntülü iletişim imkânları kullanılmalıdır.
İş nedeniyle seyahat edilmesi mecburi durumlarda Sağlık Bakanlığı’nın önerilerine mutlaka uyulmalıdır. Mümkünse muhtemel COVID-19 maruziyetini önlemek adına toplantıları ertelenmeli veya tele/video konferans olarak yapılmalıdır. Bunların gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığı durumlarda, toplantı daha az katılımcı ile gerçekleştirilmelidir. Toplantı veya etkinliğin düzenlenmesinin planlandığı çevredeki yetkililerden gelen tavsiyeler kontrol edilmeli ve uygulanmalıdır. Toplantı veya etkinlikte enfeksiyonu önlemek için bir hazırlık planı geliştirilmelidir. Toplantı öncesinde, sırasında ve sonrasında temizlik ve havalandırma yapılması sağlanmalıdır. Tüm katılımcılar için mendiller ve el dezenfektanı da dâhil olmak üzere yeterli malzeme tedarik edilmelidir. Katılımcılardan herhangi birisinde belirti olması halinde veya kendilerini iyi hissetmedikleri takdirde toplantıya katılmamaları gerektiği söylenmelidir.
Etkinlikteki tüm organizatörlerin, katılımcıların, hazır yemek servislerinin (mümkünse kumanya tipi) ve ziyaretçilerin iletişim bilgileri (cep telefonu numarası, e-posta ve kaldıkları adres vb.) kayıt altına alınmalıdır. Herhangi bir katılımcı şüpheli bir bulaşıcı hastalığa yakalanırsa, ayrıntılarının halk sağlığı yetkilileri ile paylaşılacağı açıkça belirtilerek, eğer bunu kabul etmezlerse, etkinliğe veya toplantıya katılımları engellenmelidir. Toplantı başlarken el sıkışmadan selamlaşma yapılması sağlanmalıdır. Toplantıda veya etkinlikte tüm katılımcıların düzenli el yıkama veya alkollü dezenfektan kullanımı sağlanmalıdır. El dezenfektan cihazları toplantı yerlerinde herkes tarafından kolaylıkla görülebilecek ve kullanılabilecek şekilde yerleştirilmelidir. Katılımcılar arasında uygun mesafe olacak şekilde bir oturma düzeni ayarlanmalıdır. İşyeri ortamının iyi havalandırıldığından emin olmak için mümkün olduğunca pencere ve kapılar açılmalıdır. Toplantı bitiminde tokalaşmadan veda edilmesi ve toplu fotoğraf çekilmemesi önerilmelidir.
Nihayetinde işveren yönetim hakkı kapsamında işçisini yurtiçinde ya da yurtdışında iş seyahati için görevlendirebilir. İş seyahati ve iş toplantısı için özellikle yurdışına görevli gidilecek ülkenin istatistiki verileri baz alınarak yüksek risk içermesi veya güvenli olmadığı kabul edilen yerlerde (örneğin uçuş yasağı olan bir ülkede) gerçekleşecek olması durumunda, işçi bu toplantıya katılmayı reddedebilir. Yurtiçinde görevlendirilecek bölgede Covid-19 salgın hastalığı kapsamında ciddi ve yakın bir tehlike söz konusu ise, örneğin salgının yoğun yaşandığı bir bölgeye görevlendirilecek işçinin, özellikle psikolojik olarak zarar görmemesi açısından iş seyahatine gitmesi için zorlanmaması gerekir. Elbette ki işçinin görevlendirilen bölgede ciddi ve yakın bir tehlike söz konusu ise, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun “Çalışmaktan Kaçınma Hakkı” başlıklı 13’üncü maddesi gereği, iş seyahatine veya toplantıya gitmeme hakkı vardır. Ancak işçinin iyiniyet kuralları çerçevesinde hareket etmesi gerekir. Covid-19 salgın hastalığını bahane ederek güvenli bölgeye seyahati ve toplantıyı reddetmemesi iş görme borcu kapsamında değerlendirilmelidir.
Örneğin işverenin yurtiçindeki başka bir ilde bulunan işyerine bir organizasyon kapsamında görevlendirdiği işçisini eğer mümkünse uçak ve tren yerine araç tahsis etmek suretiyle gönderilmesi, tahsis edilen aracın Covid 19 salgın hastalığına karşı dezenfekte edilmesi, işçinin maske ve alkollü el dezenfektan malzemesinin temin edilmesi, görevlendirildiği diğer ildeki işyerinde Covid-19 kapsamında alınması gereken tedbirlerin alınmış olması durumunda, işçinin iş seyahatini reddetmesi iyiniyet kuralları ile bağdaşmaz ve iş görme borcuna aykırılık teşkil eder.
Sonuç olarak, iş görme borcu altında bulunan işçi, yüklendiği işi özenle yapmak ve işverenin haklı menfaatinin korunmasında sadakatle davranmak zorundadır (TBK m.393,396). Ayrıca, herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz (TMK. m.2). Diğer yandan, işveren, işçinin kişiliğini korumak ve saygı göstermek ve işyerinde dürüstlük ilkelerine uygun bir düzeni sağlamakla, işyerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almakla yükümlüdür (TBK m.417). İşveren tarafından yurtiçinde iş seyahati için görevlendirdiği işçisinin kaçınabilmesi için seyahat edeceği şehirde Covid-19 açısından ciddi ve yakın bir tehlikenin olması gerekir. Örneğin yüksek risk içeren ve salgının yoğun olduğu bir bölgeye görevlendirilen işçi, iş seyahatinden kaçınabilir.