“Koronavirüs Sonrası Yeni Dünya Düzeni: Dijital Dönüşüm Ekosistem Buluşmaları” webinar serisinin beşincisi gerçekleştirildi
Türkiye Bilişim Derneği (TBD) ile İnomist İletişim Danışmanlığı iş birliğinde ve CLPA (CC-Link Partner Association) sponsorluğunda düzenlenen “Koronavirüs Sonrası Yeni Dünya Düzeni: Dijital Dönüşüm Ekosistem Buluşmaları” webinar serisinin beşincisi; TBD İkinci Başkanı Mehmet Ali Yazıcı’nın moderatörlüğünde, T.C. Sağlık Bakanlığı BGYS Birim Sorumlusu Dilek Şen Karakaya, Borçelik Ar-Ge ve Dijital Dönüşümden Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Mustafa Ayhan, KUKA Türkiye ve Ortadoğu Direktörü Kağan Abidin ve CLPA Türkiye Müdürü Tolga Bizel’in katılımıyla gerçekleşti.
Fabrikaların dijital dönüşümünde makineler ve insanlar arasında çok hızlı haberleşme imkânı sağlayan endüstriyel iletişim ve kontrol ağı CC-Link’in dünya genelinde yaygınlaşması için faaliyet gösteren CLPA (CC-Link Partner Association) sponsorluğunda, Türkiye Bilişim Derneği (TBD) ve İnomist İletişim Danışmanlığı iş birliğinde düzenlenen “Koronavirüs Sonrası Yeni Dünya Düzeni: Dijital Dönüşüm Ekosistem Buluşmaları” webinar serisinin beşincisi gerçekleşti. TBD İkinci Başkanı Mehmet Ali Yazıcı’nın moderatörlüğünü üstlendiği webinarda; T.C. Sağlık Bakanlığı BGYS Birim Sorumlusu Dilek Şen Karakaya, Borçelik Ar-Ge ve Dijital Dönüşümden Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Mustafa Ayhan, KUKA Türkiye ve Ortadoğu Direktörü Kağan Abidin ve CLPA Türkiye Müdürü Tolga Bizel konuşmacı olarak yer aldı.
“Gelişmek için değişimi kucaklamalıyız’’
Konuşmacılar arasında yer alan T.C. Sağlık Bakanlığı BGYS Birim Sorumlusu Dilek Şen Karakaya, “Bakanlığımız, Türkiye’deki en büyük ve en çok verinin işlendiği, her zaman en acil ve kritik süreçlerin yer aldığı bir kurum. Bunun çok önceden farkındaydık ama pandemiyle birlikte çok daha net görmüş olduk. T.C. Sağlık Bakanlığı olarak bu kritik dönemde bütün süreçlerin çok daha hızlı entegre olabilmesi için çok büyük bir dönüşüm süreci yönettik. 2023 yılına kadar planladığımız bazı projeleri iki ay içerisinde hayata geçirdik. Bu süreçte; Hayat Eve Sığar ve aşı takip sistemleri gibi teknolojik anlamda birçok çalışma yaptık ve yapmaya da devam ediyoruz. Tarih boyunca birçok değişimler yaşandı. Bu nedenle değişime direnmemeli, aksine daha da gelişmek için onu kucaklamalıyız. Başta kamu ve sağlık sektörü olmak üzere tüm sektörlerde dijital dönüşümü benimsememiz gerektiğini düşünüyorum’’ şeklinde konuştu.
“Dijital dönüşümle birlikte insanlar çok daha rahat koşullarda çalışacak’’
Koronavirüs pandemisi sonrası çalışma modellerindeki değişime dikkat çeken CLPA Türkiye Müdürü Tolga Bizel, “Covid-19 pandemisiyle birlikte dijital dönüşümün çok daha hızlı bir şekilde gerçekleşmesi gerektiğini anlamış olduk. Daha önce bu konuda bir yatırım düşünmeyen sanayicilerimiz artık değişime taraf olmuş durumda. Dijital dönüşümle birlikte bazı meslekler ortadan kalkacak olsa da yerine tamamen yeni iş modelleri gelecek. Özellikle insan emeğinin yoğun olarak kullanıldığı sektörlerde yaşanacak dijital dönüşümle insanlar çok daha rahat koşullarda çalışacakları ve yaratıcı düşüncelerini ortaya koyabilecekleri alanlara yönelecek. Bu noktada Sanayi 4.0’ın gereklerini hayata geçirmek için fabrikalarda robotlar dahil tüm makine ve sistemlerin birbiriyle çok hızlı ve kesintisiz bir şekilde haberleşmesi kritik önem taşıyor. CLPA’nın en yeni teknolojisi olan CC-Link IE TSN ise Zaman Duyarlı Ağ (TSN-Time Sensitive Network) teknolojisinden yararlanan dünyanın ilk endüstriyel açık ağı olarak öne çıkıyor. Saniyede 100 megabit ile haberleşebilen endüstriyel haberleşme sistemlerinden 10 kata kadar daha hızlı olan bu yeni nesil teknoloji sayesinde, Sanayi 4.0’ın gereklerini yerine getirmek çok büyük ölçüde kolaylaşıyor” dedi.
“Pandemi sürecinde üretime ara vermedik’’
Pandemi sürecinde alınan önlemlerden ve süreç yönetimlerinden bahseden Borçelik Ar-Ge ve Dijital Dönüşümden Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Mustafa Ayhan, “Pandemiye rağmen Borçelik olarak üretime ara vermeden faaliyetlerimize devam ettik. Bu süreçte ‘Biz çalışanımızı koruruz, işimizi koruruz ve toplumumuzu koruruz’ mottosu ile hareket ettik. Bunun için birçok önlem aldık. Hiç durmamak ve üretimi devam ettirebilmek adına uluslararası kontakta olduğumuz ve bizden daha önce pandemiyle yüz yüze kalmış ve konuyla ilgili kendi tesislerinde önlemler alan ülkelerdeki meslektaşlarımızla görüşüp onların aldığı önlemleri öğrendik. Sonrasında biz de bu önlemleri kademeli olarak hayata geçirdik. Pandemi sürecinden bağımsız olarak Dördüncü Sanayi Devrimi’nin hayatımıza soktuğu yeni teknolojileri, ihtiyaçlarımızı göz önüne alarak hayata geçiriyoruz. Sanal gerçeklik ve yapay zeka gibi teknolojilerde Ar-Ge gücümüzü de kullanarak öncü olmaya adayız” diye konuştu.
“Robot endüstrisi pandemiyle hızla büyüyecek”
Robot teknolojileri alanında gelecekte yaşanacak gelişmeleri aktaran KUKA Türkiye ve Ortadoğu Direktörü Kağan Abidin, “Robotlar gerek üretimde gerekse hizmet sektöründe bugün her zaman olduğundan daha fazla gündemde. Şüphesiz pandeminin bunda büyük bir etkisi var. Robot endüstrisi önümüzdeki 5 ila 10 yılda görmeyi planladığı büyümeyi pandeminin katalizörlüğünde önümüzdeki 3 veya 5 yılda yaşayacak. Bu büyüme şüphesiz robot teknolojilerinin gelişim hızına da yansıyacak. Önümüzdeki dönemde üretimde kullanılan endüstriyel robotların devreye alınma sürelerini kısaltacak gelişmelere şahit olurken, hizmet sektöründe de robotları çok daha yaygın görmeye başlayacağız’’ dedi.
“Çağımızın ihtiyaçlarına uygun dönüşüm sağlamalıyız”
Covid-19 pandemisiyle yeniden şekillenen dünyada veri paylaşımında yaşanan artışlarla birlikte yapay zekâ teknolojilerinin giderek yaygınlaştığını ve bu teknolojilerin sağlık yönetiminden güvenliğe kadar pek çok alanda etkisini hissettirdiğini söyleyen TBD İkinci Başkanı Mehmet Ali Yazıcı, “Teknolojide yaşanan hızlı gelişmeler küresel ölçekte ülke ekonomimizi, eğitim sistemimizi, çalışma şekillerimizi ve üretim biçimlerimizi derinden etkiliyor. Geleceği şekillendirecek teknolojiler olan yapay zeka, makina öğretisi, derin öğrenme, otonom sistemler, nesnelerin interneti, robotlar ve kayıt zinciri gibi dijital dönüşüm teknolojilerinde yerli ve milli imkânlarla ürün, sistem ve hizmetlerin geliştirilmesi ve üretilmesi çok önemli. Kısacası; toplum olarak çağımızın ihtiyaçlarına uygun olarak bir dijital dönüşüm sağlaması şart’’ şeklinde açıklamalarda bulundu.