Kişiye özgü (İdiosinkratik-I-Deals) sözleşmeler; işletme ile işgören arasında karşılıklı yarar, gönüllülük ve bireysel müzakereler yoluyla yapılan sözleşmelerdir. İlk olarak örgütsel davranış ve kamu bilimcisi Denise Rousseau tarafından tanımlanan kavram, aynı koşullarda aynı işi yapan çalışanların dahi birbirlerinden farklı olarak sahip olduğu hakları ifade etmektedir. Kişiye özgü sözleşmeleri diğer iş sözleşmelerinden ayıran birçok özellik bulunmaktadır. Her şeyden önce bu sözleşmeler bireysel müzakereler sonucunda elde edilmekte ve açık/net olarak belirlenmiş standartlardan bağımsız olmalarına göre değişebilmektedir. İşgörenler yapılan müzakereler sonucunda diğer işgörenlerden farklı kazanımlar elde edebilmektedir. Bu sözleşmeler heterojen bir yapı içerisinde aynı işi yapan kişiler için farklı kazanımlar sunabilmektedir. Sözleşmelerde hem işletmenin hem de işgörenin karşılıklı yarar anlayışı içinde hakları korunmaktadır. Dolayısıyla kişiye özgü sözleşmelerin kapsamı diğer sözleşmelere göre daha çeşitli olabilmektedir. İşgörenler kişiye özgü sözleşmelerde standart çalışma paketlerinin sunduğu haklardan daha fazlası ve/veya daha ihtiyaca özgü olanını isteyebilmektedirler. Sözgelimi, çocukları okul döneminde olan bireyler bu ihtiyaçlarına yönelik haklar isterken, bekar olan bireyler sosyal yaşamlarına yönelik haklar isteyebilmektedir. Sözleşmelerde standart paketler yerine ihtiyaçlar belirleyicilik yaratmaktadır. Üzerinde karşılıklı yarar müzakeresi olmayan, her işgörene eşit ve standart haklar sunan ve tek tarafın çıkarlarını gözeten sözleşmeler bu kapsamda olmamaktadır. Aslında kişiye özgü sözleşmelerde işgörenin işletmeye geçmişte yaptığı katkılar ve gelecekte yapacağı katkılar temel alınmaktadır. Kişiye özgü sözleşmelerden etkin sonuçlar alabilmek için gereken ilkeler şunlardır;
- İşletme ile işgören arasında nitelikli bir ilişkinin varlığı,
- Performans kriterlerinin açık, net ve ayrıntılı tanımlamaları içermesi,
- İşgörenlerin performans değerlendirme sistemine olan yüksek güvenleri,
- Karşılıklı sorumlulukların belirlenmiş olması,
- Paylaşılabilirliğin yüksek olması.
Sonuç olarak kişiye özgü sözleşmeler etkin bir şekilde uygulanırsa; işgörenlerin motivasyonlarını artırdığı ve buna bağlı olarak da performanslarına olumlu katkıda bulunduğu, bireylerin kariyer geliştirme ve yönetimini daha etkin bir şekilde gerçekleştirdikleri ve işletmeye bağlılıklarının arttığı bilinmektedir.
Kaynak ve ayrıntılı okuma önerisi: Aşağıdaki eserl(er) konu ile ilgili kaynak ve bilgilendirmeyi artırmaya yöneliktir.
- Rousseau, D.M. (2001). The Idiosyncratic Deal: Flexibility Versus Fairness?. Organizational Dynamics. 29(4): 260-273.