FAİZ
TCMB faiz kararları ile ilgili olarak 18 Kasım 2021 tarihinde toplanarak 1 hafta vadeli repo faiz oranını % 16’dan % 15’e düşürdü. Saat 14:00’de açıklanacak faiz kararı bu defa saat 14:05’de açıklandı. Halbuki her zaman tam saat 14:00’de açıklanırdı. Acep neden? Belli ki yolunda gitmeyen bir şeyler olmuş. Beş dakikada neler olmadı ki?Doğrusunu söylemek gerekirse, piyasa dinamiklerinin müsaade ettiği sürece faizlerin düşürülmesi yerinde olur ki ülkemizde yatırım ve üretim maliyetleri düşsün.
Gel gör ki,
Bu koşullarda faizleri düşürmek için piyasa dinamikleri uygun değildir. Faizler piyasa koşullarına rağmen pervazsızca düşürülüyorsa, piyasaların dengesinin bozulacağı, dövizin yukarı yönlü hareket edeceği kaçınılmazdır.
DÖVİZ
18 Kasım 2021 ve TCMB’nin PPK faiz kararı açıklandıktan sonra, piyasa beklentileri ve dinamiklerine tamamen ters geldiğinden dövizde ani yukarı yönlü hareket olmuştur. Yukarı yönlü hareketin bir kısmı spekülatif olsa da, piyasanın yüksek döviz ihtiyacının göz ardı edilerek dövizi belli bir dengede tutan faizlerin aşağı çekilmesindendir.
Spekülatif hareketlerin önemli etkisi de piyasadaki çakallardan kaynaklanmaktadır. Çakal deyip geçmeyin; dış ticaret ve finans piyasalarında sotaya yatmış çakalları her zaman bulmak mümkündür. Çakallar acımasız ve avını illaki ki mağdur edecektir.
İşte piyasanın çakalı. Spekülatif işlem yaparak döviz fiyatında etkili olabiliyorlar.
Dövizin yönü uzun süredir yukarı yönlüdür. En yüksek seviyelere ulaştığı tarih Kasım 2021 ayı sonu, Aralık ayı başı.
DÖVİZ , İHRACAT VE İTHALAT DENKLEMİ
Yüksek kurun ihracatçımıza olumlu katkısı olacağı tabiidir. İhracatçımız yüksek kur sayesinde, ihracat bedelleri üzerinden daha fazla getiri elde edecektir.
Daha farklı pazarlara döviz bazında daha düşük fiyatla mal satabilecektir. İhracat döviz girdimiz ülkemizin dış ticaret açığını bir nebze olsun azaltacaktır çünkü ülkemiz ihracat yapmış ve döviz gelmiştir.
İHRAC HAMMADESİNİN ÇOĞU İTHALATA DAYALI
İşte işin en vahim tarafı burada. İhraç ürünlerimizin tamamı yerli üretim olmayıp, ithal yoluyla elde edilen hammaddelerle oluşan ihraç ürünlerini yurt dışına satmaktayız. En azından ülkemizde faaliyet gösteren otomotiv sektörü, ürettikleri otomobillerin hammaddelerinin ortalama % 80-90’lık kısmını yurt dışından ithal etmektedir. Otomotiv en fazla ihracatı yapılan kalemler arasında yer almaktadır. Dövizin yükselmesi ihraç kalemlerine kâr sağlar iken, ithal hammadde kullanan sanayicilerin maliyetlerini arttırmakta, ihraç kalemlerinden elde edilecek kâr oranını aşağıda çekecektir.
İthalat rakamlarımız, ihracat rakamlarımızın üzerindedir.
Çok basit bir örnek vereceğim;
Ülke olarak buğday üretimimiz kendimize yetmediğinden yurt dışından oldukça yüksek fiyatlarla buğday ithal etmekteyiz. İthal ettiğimiz buğdayların bir kısmı ülkemizde kullanılmakta, bir kısmı ise çeşitli ürünlerde kullanılarak ihracat yapılmaktadır. Buğday ürününden makarna üreten sanayiciler, ithal buğday ile makarna üretip yurt dışına ihraç etmek istediklerinde yüksek kurun bir avantaj olarak karşımıza çıkmayacağı ortadadır. Çünkü biz buğdayı pahalı ve yüksek kur ile satın alıyoruz, ülkemizde yüksek maliyetlerle üretim yapıyor ve elde edilen makarnayı yurt dışına ihraç etmeye çalışıyoruz. İşte bu örnekte anlatmaya çalıştığım ithal kalemlerle ülkemizde ürerim yapılıp, sonrasında ihracat yapılırsa, ihracatçımız muhtemelen başa baş noktasında kâr etmeye çalışacaktır. Bu örnekte yük kurun bir avantaj değil, bir dezavantaj olduğu ortadadır.
DÜŞÜK FAİZ, YÜKSEK KUR PİYASAYA PAHALILIK GETİRİR.
Faizlerin % 15’e düşürülmesi ile TÜİK’in açıkladığı TÜFE – Tüketici Fiyat Endeksi olan % 19.89’un -4.89 puan aşağısına geldi. Siyasi otoritelerin “vatandaşı enflasyona ezdirmeyeceğiz” şeklindeki söylemlerin tam tersi, zaten doğruluğu teyide muhtaç olan bugünkü % 19.89’lık TÜFE rakamına bakıldığında tasarruf sahipleri paralarını TRL – Türk Lirası mevduatta değerlendirdikleri taktirde gerçek anlamda negatif bir faiz getirisi elde etmektedirler.
Hiç ekonomi bilmeyen Ayşe Nine, Fatma Teyze, Ali Amca dahi birikimlerini Türk Lirası mevduatta değerlendirmeyecektir. Hiçbir şeye aklı ermediğini düşünsek de Ayşe Nine en azından ziynet altın alacak ve bohçasında sağlayacaktır. Altın deyip geçmeyin, hem ons fiyatından, hem de kurların artışından altın alan kârlı çıkacaktır.
Düşük faizin piyasadaki her kalem ürüne zam getirdiği ortadadır.
Akaryakıt bayilerinin çatı örgütü EPGİS
PİYASALAR NEREYE GİDİYOR
Ekonomi sayfalarında çeşitli yazarların çeşitli görüşleri yer almakta. Hepsinin ortak fikri şu anda işlerin yolunda gitmediği, zam fırtınasının kasırgaya yol açacağıdır. Yüksek faiz taraftarı olmasam da piyasa koşulları dikkate alınmadan yapılan faiz indirimi piyasalara pahalılık, daha fazla sıkıntı getirdi. Piyasa gereğinin tersini yapmak her zaman zarar getirecektir. Şu an kaybeden ülkemiz, kaynakları ve halkımız olmaktadır.
REŞAT BAĞCIOĞLU
Hocam bir konu ancak bu kadar net özetlenebilir emeğinize sağlık yalnız üzüldüğüm bir konu var oda suyun başında olanların bu konuları hesaba katmadan aldıkları kararlar ile ne hale geldiğimiz yazıktır günahtır diyor saygılarımı selamlarımı sunuyorum sağlıklı günler diliyorum.