Yeşil Sigortacılık
Vefa TOROSLU
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir, Bağımsız Denetçi
vefa.toroslu@gmail.com
1. Giriş
Satınalma Dergisi’nin kıymetli okurları, yazıma geçmeden önce, şimdiden 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızı kutlarım.
Sigorta, gerçekleşmesi ve zamanı belirsiz (tesadüfi) bir riskin yaratacağı ekonomik sonuçları yönetmeye yönelik kapsamlı bir risk transferi ve zarar paylaşımı sistemidir. Bu sistem, aynı nitelikteki tehlikelere maruz kalan çok sayıda kişiden toplanan primlerin bir havuzda biriktirilmesi ve bu fonun, bir sigortacı ile sigortalı arasında yapılan sözleşme (poliçe) uyarınca, risk gerçekleştiğinde fiilen zarara uğrayanların kayıplarını tazmin etmekte kullanılması prensibine dayanır. Bu sistemin temel işlevi, bireyler için büyük ve belirsiz olan bir zararı, küçük ve kesin bir maliyet olan prim ödemesine dönüştürmektir. Sigortanın amacı hasarı önlemek değil, aktüeryal ilkeler ve büyük sayılar kanunu çerçevesinde, hasarın yarattığı finansal yükü zaman ve kişiler arasında dağıtarak toplumsal bir dayanışma ile telafi etmektir.
Sigortacılık ise, “sigorta” ürününün üretilmesi, pazarlanması, yönetilmesi ve denetlenmesi süreçlerini içeren soyut ve kolektif bir sistemin, sektörün veya faaliyet alanının adıdır. Sigortacılık bir sektör olup, aktüeryal bilimi, risk yönetimi, pazarlama, hasar süreçleri, regülasyonlar ve denetim gibi unsurların bütününü kapsar. Sigortacılık sektörünün risklerin toplum içinde dağıtılması, tasarrufların harekete geçirilmesi ve ekonomik istikrar gibi makro düzeyde ekonomik işlevleri bulunmaktadır.
Yeşil sigortacılık, günümüzde sürdürülebilirlik kavramı çerçevesinde oluşan yaklaşımlardan biri olup, önemi giderek artmaktadır. Sürdürülebilirlik, tüm insanların potansiyellerini gerçekleştirmelerini ve aynı anda dünyanın yaşam destek sistemini koruyup geliştirecek şekilde yaşam kalitelerini iyileştirmelerini sağlayan dinamik bir süreçtir. Bir başka deyişle sürdürülebilirlik, günümüzün ve gelecek kuşakların ihtiyaçlarını tehlikeye atmadan, bugünün ihtiyaçlarını karşılayabilmek anlamına gelmektedir.
Sürdürülebilirlik, çevresel, ekonomik ve toplumsal boyutları bütünleştiren, çağdaş küresel politika ile işletme stratejilerinin merkezinde konumlanan kapsayıcı bir paradigmadır. Bu çerçevede, finansal hizmetler sektörünün ayrılmaz bir parçası olan sigortacılık, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine erişmede stratejik bir kaldıraç işlevi görmektedir. Yeşil sigortacılık ise, söz konusu işlevin somut ve kurumsallaşmış bir yansıması olarak ortaya çıkmaktadır.
Yeşil sigortacılık, geleneksel risk yönetimi araçlarını, çevresel sürdürülebilirlik ilkeleriyle harmanlayan yenilikçi bir yaklaşımdır. Yeşil sigortacılık, başta yenilenebilir enerji tesisleri, yeşil bina sertifikalı yapılar, düşük karbon emisyonlu ulaşım çözümleri ve enerji verimliliği odaklı girişimler olmak üzere sürdürülebilir yatırımlara özgü özel ürünler sunar. Söz konusu ürünler, poliçe sahiplerini iklim değişikliğinden kaynaklanan aşırı hava olayları gibi fiziksel risklere karşı korumanın yanı sıra, çevresel sorumluluğu teşvik edici sigorta primi indirimleri veya kapsam genişletmeleri ile ödüllendirici bir işlev de görür.
Bu kapsamda, yeşil sigortacılık yalnızca bir risk transfer mekanizması olmanın ötesine geçerek, düşük karbonlu ve iklime dirençli bir ekonomiye dönüşümü finanse eden ve hızlandıran bir tetikleyici niteliği taşır. Sigortacılık sektörünün bu dönüştürücü kapasiteyi benimsemesi ve yeşil sigorta ürünlerini ana akım uygulama haline getirmesi, sürdürülebilir bir gelecek inşasında hem sektörel dayanıklılık hem de küresel ekolojik denge bakımından kritik öneme sahiptir.
2. Yeşil Sigortacılık Kavramı
Günümüzde popülaritesi ve farkındalığı giderek artan sürdürülebilirlik uygulamaları, sigortacılık sektöründe de uygulama alanı bulmuştur. Sigortacılık sektörü, ülkelerin sadece ekonomik sistemlerine güvence vermekle yetinmeyip ekolojik çevresine karşı da sorumluluk üstlenmektedir. Yeşil sigorta, çevresel risklerin yönetilmesi için kullanılan bir sigorta türüdür. Genel anlamda çevre sigortasına ilişkin düzenlenen bu poliçeler, su, toprak ve havanın poliçe sahibi tarafından kirletilmesinden kaynaklanan yükümlülükleri içermektedir.
Yeşil sigortacılık, sigorta sektörünün sürdürülebilirlik, çevresel sorumluluk ve iklim değişikliği ile mücadele ilkelerini benimsemesi ve bu ilkeleri iş yapış süreçleri ile bütünleştirmesidir. Bir başka deyişle sigortacılık faaliyetinin “çevre dostu” bir yaklaşımla sürdürülmesidir. Bu kavram sadece “çevreye zarar veren riskleri sigortalamak” değil, aynı zamanda sürdürülebilir ve yeşil projeleri teşvik etmek, iklim risklerini yönetmek ve sigorta şirketlerinin kendi faaliyetlerinin çevresel ayak izini azaltmak gibi daha geniş bir bakış açısını kapsar.
Yeşil sigortacılık, sigorta sektörünün “risk yöneticisi” ve “yatırımcı” olarak iki temel gücünü, gezegenin ve toplumun uzun vadeli sürdürülebilirliği için kullanmasıdır. Yeşil sigortacılığın amacı, sadece çevreci sigorta ürünleri satmak değil, iş yapış biçiminin tamamını dönüştüren stratejik bir yaklaşımdır.
Ekolojik sigorta olarak da tanımlanan yeşil sigortanın çevreye ve ekonomik yapıya iki önemli katkısı bulunmaktadır. Birincisi, yeşil sigortanın uygulanmadığı ekonomik sistemlerde birçok işletme tesadüfi olarak meydana gelen bir çevre kirliliği durumunda tazminat ödemeyecek ve çevreyi eski haline getirmek zorunda kalmayacaktır. Yeşil sigorta bu olumsuzlukların önlenmesini sağlayacaktır. İkincisi ise yeşil sigorta sayesinde çevresel maliyetlerin içselleştirilmesi ve aşırı çevresel risk içeren yatırım faaliyetlerinin durdurulması sağlanmış olacaktır.
Yeşil sigortacılık, sürdürülebilir sigortacılığın bir alt kümesi veya odak alanıdır. Sürdürülebilir sigortacılık daha geniş ve kapsayıcı bir çatıdır. Sürdürülebilir sigortacılık, ESG ilkeleri etrafında şekillenen, daha geniş ve bütünsel bir yaklaşımdır. ESG ilkeleri aşağıda belirtilmiştir.
- E = Çevre (Environmental): İklim riski, çevre kirliliği, kaynak kıtlığı, biyolojik çeşitlilik kaybı gibi konular.
- S = Sosyal (Social): Müşteri hakları, veri güvenliği ve gizliliği, çalışan hakları, toplumsal cinsiyet eşitliği, toplum sağlığı gibi konular.
- G = Yönetişim (Governance): Şirket yönetişimi, etik kurallar, şeffaflık, risk yönetimi, yönetim kurulu çeşitliliği gibi konular.
Sürdürülebilir sigortacılık, yukarıda belirtilen bu üç alanı da kapsamaktadır. Yani, bir sigorta şirketi sürdürülebilir sigortacılık kapsamında sadece çevreye değil, aynı zamanda çalışanlarına, müşterilerine ve içinde bulunduğu topluma karşı da sorumludur. Sürdürülebilir sigortacılık ile ilgili olarak şu örnekler verilebilir: Çevresel açıdan, yenilenebilir enerji projelerini sigortalamak; sosyal açıdan, uygun fiyatlı sağlık sigortaları sunmak, hasar süreçlerinde müşteri memnuniyetini ön planda tutmak, toplum sağlığını geliştirecek programlar desteklemek; yönetişim açısından şeffaf yönetim anlayışı, yolsuzlukla mücadele politikaları, etik dışı şirketleri sigortalamamak.
Başka bir tanımlamaya göre dürdürülebilir sigortacılık, paydaşlarla etkileşimler de dahil olmak üzere sigorta değer zincirindeki tüm faaliyetlerin çevresel, sosyal ve yönetişim sorunlarıyla ilişkili riskleri ve fırsatları belirleyerek, değerlendirerek, yöneterek ve izleyerek sorumlu ve ileriye dönük bir şekilde yapıldığı stratejik bir yaklaşımdır.
Yeşil sigortacılık ise, sürdürülebilir sigortacılığa göre daha dar ve odaklanmış bir alandır. Yeşil sigortacılık, sürdürülebilir sigortacılığın sadece “E” harfi ile simgelenen, “çevresel” boyutuna odaklanmaktadır. Temel hedefi iklim değişikliği ve çevresel bozulma ile mücadele etmektir. Yeşil sigortacılık ile ilgili olarak şu örnekler verilebilir: Yeşil bina sigortaları, elektrikli araç sigortaları, güneş enerjisi santrali sigortaları, karbon kredisi sigortası, sigorta şirketinin karbon nötr olma taahhüdü (bir kuruluşun belirli bir tarih itibarıyla toplam sera gazı emisyonlarını mümkün olduğunca azaltacağını, kalan küçük kısmı da yüksek kaliteli karbon kredileriyle dengeleyeceğini resmi olarak beyan etmesi). Bir başka deyişle yeşil finansman uygulamaları kapsamında yeşil sigortacılık doğa dostu, çevreye faydalı veya daha az zararlı ürünlerin kullanılması ve bu kapsamdaki projelerin sigorta şirketleri tarafından uygun fiyatlı sigorta ürünleri ile desteklenmesidir.
Birleşmiş Milletler tarafından 2015 yılında Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri, Paris İklim Değişikliği Anlaşması ve Afet Riskinin Azaltılması için Sendai Çerçevesi’nin kabul edilmesiyle, tüm sektörlerde dünyanın karşı karşıya olduğu sürdürülebilirlik sorunlarına yanıt verme ve çözüm bulma konusunda artan bir baskı bulunmaktadır. Sürdürülebilirlik sorunları sigortacılar, işletmeler, şehirler, hükümetler ve toplum için ortak bir risk oluşturarak inovasyon ve iş birliği için güçlü bir teşvik sağlamaktadır. Bu amaç doğrultusunda “BM Çevre Finans Girişimi (UNEP FI)” tarafından geliştirilen “Sürdürülebilir Sigortacılık Prensipleri (PSI)” başlatılmıştır. PSI girişiminin vizyonu; sigorta sektörünün güvenildiği ve sağlıklı, güvenli, dayanıklı ve sürdürülebilir bir toplum yaratmada tam rolünü oynadığı, riskin farkında olan bir dünyadır. PSI girişiminin amacı ise; çevresel, sosyal ve yönetişim risklerini daha iyi anlamak, önlemek ve azaltmak ve kaliteli ve güvenilir risk koruması sağlamak için fırsatları daha iyi yönetmektir.
Sigortacılıkta sürdürülebilirliğin sağlanması amacıyla BM Çevre Finans Girişimi (UNEP FI) tarafından geliştirilen “Sürdürülebilir Sigortacılık Prensipleri” aşağıda belirtilen yedi maddeden oluşmaktadır.
- Hesap verebilir olmak,
- İklim ile ilgili sorunları stratejilere ve yatırımlara dahil etmek,
- İklim riskinin tanımlanması, anlaşılması ve yönetiminde liderlik etmek,
- İşletmelerin çevresel etkisini azaltmak,
- Kamu politikası oluşturucularını bilgilendirmek,
- Müşterilerin iklim bilincinin desteklenmesi,
- Raporlamayı geliştirmek.
Sürdürülebilir sigortacılık, sigorta değer zincirindeki tüm faaliyetlerin, paydaşlarla etkileşimler dahil, çevresel, sosyal ve yönetişim sorunlarıyla ilgili riskleri ve fırsatları belirleyerek, değerlendirerek, yöneterek ve izleyerek sorumlu ve ileriye dönük bir şekilde yapıldığı stratejik bir yaklaşımdır. Sürdürülebilir sigortacılık, riski azaltmayı, yenilikçi çözümler geliştirmeyi, iş performansını artırmayı ve çevresel, sosyal ve ekonomik sürdürülebilirliğe katkıda bulunmayı amaçlamaktadır.
3. Yeşil Sigortacılık Kategorileri
Yeşil sigortacılık uluslararası uygulamalarda genellikle çevresel risk yönetimi ile ilgili çeşitli sigorta planlarına atıfta bulunmakta olup, iklim değişikliği, kirletici ve çevresel yıkım dâhil olmak üzere çevre ile ilgili bazı sorunlarla başa çıkmak için sürdürülebilir kalkınmanın bir aracı olarak kullanılmaktadır. İyi bir çevresel risk yönetimine dayanan yeşil sigorta, çevresel riskleri ve yükümlülükleri kapsayan ve çevresel sürdürülebilirliği destekleyen finansal bir koruma olarak tanımlanabilir. Sigorta, iyi risk yönetiminin (risk tanımlama, değerlendirme, önleme ve azalma) yerine geçmez. Bu nedenle iyi bir çevresel risk yönetimi, yeşil sigortanın temelini oluşturmaktadır. İyi bir çevresel risk yönetimi olmadan, yeşil sigortanın uygulanabilir, karşılanabilir ve sürdürülebilir olması zor olacaktır. Çevresel risklerin ve fırsatların tümü birlikte değerlendirilerek, her biri farklı bir amaca sahip olan aşağıda belirtilen üç yeşil sigorta kategorisi önerilmiştir.
a. Çevresel Sorumluluk Koruması: Çevreye verilen zararlardan kaynaklanan yükümlülüklerden finansal koruma sağlayan yeşil sigorta kategorisidir. Çevresel zararın nedeni kirlilik veya kirlilik dışı olaylar olabilir.
b. Çevresel Risk Koruması: İklim değişikliği riskleri ile doğal afetler dâhil olmak üzere çevresel risklere karşı finansal koruma sağlayan yeşil sigorta kategorisidir. Örnekler arasında kasırgalar, seller, kuraklıklar, depremler ve volkanik patlamalardan kaynaklanan kayıplara karşı evlerin, araçların ve işyerlerinin sigortalanması yer almaktadır.
c. Çevresel Sürdürülebilirlik: Düşük emisyonlar (sera gazları ve hava kirleticileri ile ilgili emisyonlar) ve doğal kaynakları verimli kullanan çözümler yoluyla finansal koruma sağlayan ve çevresel sürdürülebilirliği destekleyen yeşil sigorta kategorisidir. Örnekler arasında yenilenebilir enerji teknolojileri, enerji ve yüksek verimli binalar, enerji tasarrufu, karbon tutma ve depolama teknolojisine ilişkin sigortalar ile elektrikli araçlar ve kullandığı kadar öde sigortası yer almaktadır.
4. Yeşil Sigortacılık Uygulamaları
Dünya ve Türkiye sigorta sektörü, dijitalleşme, iklim riskleri ve müşteri odaklı stratejilerle yeni bir döneme girmiştir. Teknolojik yenilikler ve yeşil sigortacılık anlayışı, sektörün geleceğini şekillendiren başlıca faktörlerdir. Sektörün bu değişimlere uyum sağlaması hem ekonomik başarı hem de toplumsal fayda açısından kritik öneme sahiptir. Yeşil sigortacılık, çevre dostu politikalar ve uygulamalarla hem sigorta şirketlerine hem de sigortalılara ekolojik sürdürülebilirlik sunmayı amaçlayan bir yaklaşımdır. Bu alanda aşağıda belirtilen birçok uygulama hayata geçmeye başlamıştır.
- Yenilenebilir Enerji Sigortaları: Tüm dünyada yenilenebilir enerji yatırımlarının artması ve yaygınlaşması, küresel karbon salınım hedeflerine ulaşabilmek açısından büyük bir önem taşımaktadır. Bu tür projeler için sunulan sigorta ürünleri; güneş, rüzgâr, hidroelektrik gibi yenilenebilir enerji projelerini koruma altına almayı amaçlamaktadır.
- Karbon Azaltımını Destekleyen Poliçeler: Sigorta şirketleri, finans sistemi tarafından sunulan karbon kredilerini desteklemektedir. Bu amaçla sigortalılarının düşük karbonlu faaliyetlerini koruma altına almaktadır. Bu konuda önemli örneklerden biri olarak elektrikli araç kullanımını teşvik eden düşük primli araç sigortaları verilebilir.
- Çevre Dostu Tazminat Modelleri: Bu tür uygulamalarda amaç; çevreye zarar veren kaza ya da olaylar için daha sürdürülebilir bir tazminat süreci sağlamaktır. Meydana gelen kazalarda, hasar sürecinde geri dönüştürülebilir malzemelerin kullanılması, çevreye zarar vermeyen çözümlerin tercih edilmesi ya da enerji tasarruflu çözümlerin teşvik edilmesi desteklenmektedir.
- Doğal Afet ve İklim Sigortaları: Son 20 yılda tüm dünyada yaşanan iklim değişiklikleri nedeniyle katastrofik hasarlarda önemli artışlar gözlenmektedir. Birçok olayda sigorta yaptırmayanlar mağdur olmuştur. Son dönemde iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinden korunmak amacıyla parametrik sigortalar ve afet sonrası dayanıklılığı artıran sigorta ürünleri (Sel veya kuraklık gibi olaylarda, belirli bir hava koşuluna bağlı otomatik ödeme yapan sigorta poliçeleri gibi) sunulmaya başlanmıştır.
- Yeşil Bina Sigortaları: İnşaat sektörü ülkemizde ve tüm dünyada önde gelen sektörlerden biridir. Kullanılan malzemeler ve üretim teknolojisi ve daha sonra binaların kullanım süreci çevreye zarar verebilmektedir. Bu noktada sigortacılık sektörü tarafından çevre dostu binaların üretimi ve inşaatında sürdürülebilir malzeme kullanılması gibi sertifikalara sahip binalara indirimli sigorta primi uygulamaları desteklemektedir.
- Doğa Koruma Sigortaları: Bu tür sigortalarda amaç ülkemizde ve dünyada doğal kaynakların korunmasını sağlamaktır. Son yıllarda orman, hava, deniz ekosistemi ve yaban hayatını koruma altına alan sigorta ürünlerinin geliştirildiği görülmektedir.
- Yeşil Fonlama ve Sürdürülebilir Finans: Bankacılık sektörü ile birlikte sigorta şirketlerinin portföylerini çevre dostu yatırım araçlarına yönlendirmesi son yıllarda yaygın bir uygulama olarak görülmeye başlamıştır. BM, AB, OECD gibi tüm uluslararası kuruluşlar bu uygulamaları tavsiye etmekte ve desteklemektedir. Sigortacılık sektöründe de sigorta primlerinden elde edilen gelirlerin yenilenebilir enerji, sürdürülebilir tarım gibi projelere yönlendirildiği örnekler görülmektedir.
- Sürdürülebilirlik ve Çevresel Farkındalık Eğitim Programları: Sigorta şirketleri sigortalıların çevre bilincini artırmak amacıyla çeşitli bilgilendirici faaliyetler yapmaktadır. Bu konuda çalışan çeşitli sivil toplum örgütlerini desteklemektedir. Sigortalılara çevre dostu yaşam tarzlarıyla ilgili eğitimler verilmesi güzel örneklerdir.
- Yeşil Teknoloji Kullanımı: Sigorta şirketleri kendi operasyonlarını yürütürken de yeşil şirket olmaya çalışmaktadır. Bu noktada sigorta operasyonlarının çevresel etkisini azaltmak temel amaçtır. Dijitalleşme ile kâğıt tüketiminin azaltılması, enerji verimli veri merkezlerinin kullanımı, yenilenebilir enerji ile kendi enerjisini üreten, kullandığı kirli suları arıtarak yeniden kullanan şirketlerin sayısı artmaktadır.
- Çevresel Kirlilik Sigortası: Endüstriyel tesislerin olası çevresel kirlilik olaylarına karşı korunmasını sağlayan sigorta, çevreye zarar verebilecek petrol ya da farklı kimyasal atıkların sızıntıları, toprak veya su kirliliği gibi olası durumlarda işletmelere finansal ve hukuki koruma sağlar. Bu ürün ayrıca işletmelerin çevre koruma yasalarına uyumlu olmasını ve çevresel riskleri minimize etmesini teşvik eder.
- Orman Yangını Sigortası: Orman yangınlarına karşı koruma sağlayan sigorta ürünleri, orman yangınlarından kaynaklanabilecek zararları karşılamayı ve işletmelerin, mülk sahiplerinin veya hükümetlerin bu riske karşı finansal güvence altına alınmasını amaçlar.
Sigorta şirketlerinin sürdürülebilirlik raporları incelendiğinde yeşil sigorta ürünlerinin çevre duyarlılığına göre prim miktarının değiştiği ve yenilenebilir enerji teknolojileri ve karbon salınımını azaltmaya yönelik olarak oluşturulduğu anlaşılmaktadır. Bisikletlere, elektrikli ve hibrit ulaşım araçlarına yönelik hazırlanan doğal kasko, enerji verimliliği ön planda olan konutlara yönelik konut sigortası ve yeşil poliçeler gibi ürün ve hizmetlere ek olarak sigorta şirketleri yatırımlarını artan oranlarda yeşil tahvil ve yeşil bonolara yapmaktadır.
5. Sonuç
Sürdürülebilirliğin, modern iş dünyasının kurucu ve kalıcı bileşenlerinden biri olarak konumunu koruyacağı; bu dönüşümü stratejik düzeyde benimseyip yöneten işletmelerin ise rekabet üstünlüğü elde edeceği açıktır. Bu bağlamda sigortacılık sektörü, yeşil sigortacılık uygulamaları aracılığıyla çevrenin ve doğal kaynakların korunmasına yönelik toplumsal bir fayda üretme işlevini üstlenebilir. Finansal ve çevresel sürdürülebilirliği bütünleştiren yeşil sigortacılığın, gezegen açısından bir “tercih” değil, kurumsal yönetişimi şekillendiren bir “vizyon” olarak görülmesi gerekmektedir. Dolayısıyla, işletmelerin sürdürülebilirlik stratejileri, yalnızca kurumsal performans ve dayanıklılık hedeflerine hizmet etmekle kalmayıp, aynı zamanda küresel bir hayali paylaşmanın ve gelecek kuşaklara daha yaşanabilir bir dünya bırakmanın etik ve stratejik gereği olarak önem taşımaktadır.
Vefa TOROSLU
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
Bağımsız Denetçi
vefa.toroslu@gmail.com
Kaynakça
Ateş BAYAZIT HAYTA-Gökçe Bahar GÜRBÜZER, “Sürdürülebilir Kalkınma ile Sürdürülebilir Sigortacılık İlişkisi”, Finans Ekonomi ve Sosyal Araştırmalar Dergisi, Cilt: 5, Sayı: 4, 2020
Çağatay ORÇUN, Yeşil Finansman Kavramı: Enstrümanları ve Uygulamaları, Çağatay ORÇUN-Oytun Boran SEZGİN (Editörler), Yeşil İşletmecilik, Ekin Yayınevi, Bursa, 2019
Erdinç CESUR, Sürdürülebilirlik Perspektifinden Yeşil Sigortacılık, Sezen GÜNGÖR (Editör), Yönetim ve Organizasyon Alanında Uluslararası Araştırma ve Değerlendirmeler, Serüven Yayınevi, Ankara, 2024
Murat KAYA, Sürdürülebilirlik ve Yeşil Finans, Tayfun YILMAZ (Editör), Yenilenebilir Enerji Üzerine Güncel Finansal Yaklaşımlar, Eğitim Yayınevi, Konya, 2023
Onur ŞİMŞEK-Halil TUNALI, “Yeşil Finansman Uygulamalarının Sürdürülebilir Kalkınma Üzerindeki Rolü: Türkiye Projeksiyonu”, Ekonomi ve Finansal Araştırmalar Dergisi, Cilt: 4, Sayı: 1, 2022
PENSURA 2025: Risklerin Portresi Raporu, Türkiye Hayat Emeklilik-Türkiye Sigorta
https://corpussigorta.com.tr/blog/sigorta/surdurulebilirligin-onemli-adimi-yesil-sigortacilik-330







