Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan’ın katılımıyla Doğu ve Güneydoğu’nun kalkınmasına katkıda bulunacak Cazibe Merkezleri Programı ile ilgili bilgilendirme toplantısı gerçekleştirdi. Programda yaptığı konuşmasında Doğu ve Güneydoğu’da istihdamı artırmak için önemli çalışmalara imza attıklarını ifade eden Lütfi Elvan, ulaşım, sağlık ve eğitim altyapısı itibariyle güçlü bir Doğu ve Güneydoğu hedeflediklerini söyledi. Elvan, Cazibe Merkezleri Programına yatırım için 2,5 milyar lira civarında başvuru olduğunu belirterek, “Önümüzdeki günlerde bunun yoğun bir şeklinde artacağını düşünüyoruz. 10 bin kişiye yakın da istihdam öngörülüyor” dedi.
Türkiye’nin doğusu ve batısı arasında gelişmişlik farkının yalnızca geri kalan bölgelerin değil, bütün ülkenin sorunu olduğunu hatırlatan MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak, Doğu ve Güneydoğu İllerini kapsayan Cazibe Merkezleri Projesi’nin ülke ekonomisine katkıda bulunacağına inandıklarını dile getirdi.
MÜSİAD Genel Merkez’de gerçekleşen Cazibe Merkezleri Bilgilendirme Toplantısı’na; Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Kalkınma Bakanı Yardımcısı Yusuf Coşkun, Kalkınma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Fatih Hasdemir, Kalkınma Bakanlığı Genel Müdürü Ömer Bilen, Kalkınma Bankası Genel Müdür Yardımcısı Satı Balcı ve GAP İdaresi Başkanı Sadrettin Karahocagil katıldı.
Toplantıda yaptığı açılış konuşmasında işsizliğin sadece ekonomik değil, bireysel ve toplumsal sonuçları da olduğunu ifade eden MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak, “Bilhassa Güneydoğu özelinde baktığımız zaman, terör ve yatırımsızlık arasında kısır bir döngü yaşanıyordu. Kısır döngüleri kırmak içinse, inisiyatif almak gerekir. İşte Cazibe Merkezleri, böyle bir inisiyatif. Hamdolsun, terörün de sonu gelmek üzere. Hükümetin bu konudaki kararlı tutumunu destekliyoruz” dedi.
“Kamu ve özel sektörün el ele yürüdüğü bir proje”
Cazibe Merkezleri Programı’nın kamu ve özel sektörün el ele yürüdüğü bir proje olduğunu ve diğer projelerin ötesine geçtiklerini söyleyen Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, bu proje ile başından sonuna kadar yatırımcı ile bir arada olacaklarını belirterek, “Ajandamızda, zihnimizde geri kalmışlık yok. Bu bölge artık bu tabire layık bir bölge değil. Cazibe Merkezi Programı ile proje fikrinden, fizibilite çalışmasına, personel alımından, üretim aşamasına kamu olarak sizin yanınızda olacağız. Herhangi bir sorunla karşılaştığınızda bu sorunu çözecek olan biziz. Herhangi bir danışmanlık müessesesine ihtiyacınız yok, onu da biz veriyoruz. Bina yapımında yatırımcılara alternatifler sunarak, 10 milyon liraya kadar bina yapım desteği vereceğiz. Cazibe merkezleri için Kalkınma Bankası’nın sermayesini 160 milyon liradan 500 milyon liraya çıkardık ilk aşama olarak. İkincisi aşamada da bütçemizden şu anda 1,1 milyar liralık bir ödenek ayırdık. Ancak ihtiyaç duyulması halinde ilave ödenek sağlamamız mümkün olacak” dedi. Elvan, farklı illerde yatırımı olan firmalara öncelik vereceklerini, yüzde 30 öz kaynak şartı getirdiklerini, yatırımcının da elini taşın altına koymasını istediklerini vurguladı.
“Hangi ilde hangi yatırımların yapılacağına Kalkınma Bakanlığı karar verecek”
Cazibe Merkezleri Programı’nda yatırımcının kamudan ne kadar destek alacağını başından bileceğini belirten Elvan, %40 kaynağı olup, teşvik alan bir yatırımcının kredi alamadığı bir durumun olmayacağını ve kredi alacaklarının garantisini verdiklerini söyledi. Programa 27 Şubat 2017 tarihine kadar Kalkınma Bankası Genel Müdürlüğü’ne ya da Kalkınma Ajansları’na Bağlı Yatırım Destek Ofisleri’ne gerçekleşen başvuruların, sonrasında hangi ilde, hangi yatırımların yapılacağına Kalkınma Bakanlığı’nın karar vereceğini söyleyen Lütfi Elvan, “Bölgede yapılan yatırımın, kurulan tesisin rekabet gücü olabilmesi için, geçmişte kurulan fabrikaların sürdürülebilirliği sağlanamadı. Bu sorunu çözmek için biz her bir ilde, bölgede sanayi kümeleri oluşturacağız. Küme grubu olmadan sürdürülebilirlik çok zor. Hammadde, ara mal ya da mal temin eden entegre bir sanayi yapısı oluşturmayı amaçlıyoruz. Uzmanlaşma, yoğunlaşma istiyoruz, illerimizin ihtisaslaşmasını sağlıyoruz” dedi.
“Topyekûn bir kalkınma hedefliyoruz”
Cazibe Merkezleri Programı’nın sadece imalata yönelik bir program olmadığını ve topyekûn bir kalkınma gerçekleştirmeyi hedeflediklerini söyleyen Elvan, program çerçevesinde sanayi-üniversite işbirliğini de geliştirmeyi planladıklarına da değindi. Elvan, üniversitelerin bulunduğu illerin uzmanlaştığı alanda üniversitelerin de uzmanlaşması için yardımlar yapacaklarını ifade etti.
“23 ilimiz birer cazibe merkezi haline gelecek”
Doğu ve Güneydoğu’da yatırım yapmak isteyenlerin karşılaştığı zorluklara değinen Olpak, “Şimdi hükümetimiz Cazibe Merkezleri Programı ile OSB’den ya da OSB dışından arsa tahsis ediyor. Üzerine, belirli bir büyüklükteki binayı da inşa ediyor ve rayiç bedelinin %10’uyla kiralama ya da ileride satın alma avantajı sunuyor. Yerli makina teçhizatı için 3 yılı ödemesiz, 10 yıl vadeli, sıfır faizli kredi veriyor. Dolayısıyla, bu proje yalnızca yatırım yapan firmalara değil, yerli makine ve teçhizat üretimi yapan firmalara da canlılık getirecek. İstihdam teşvikleri, enerji vb. teşvikleri de devam edecek. Büyük projeler, ayrıca proje bazında değerlendirilecek. Mevcut tesislerde Tevsi Yatırımları da aynı teşviklerden faydalanabilecek. Belirli ürünler için, Kamu Alım Garantisi de olacak. Bunlar ve ücretsiz danışmanlık hizmetiyle birlikte, programın 23 ilimizi birer cazibe merkezi haline getireceğine inanıyoruz” dedi.
“Somut çözümler ortaya konuluyor. Şimdi sıra bizde”
Terörün Türkiye’ye 30 küsur yıllık maliyetinin 1,5 trilyon dolar düzeyinde olduğunu hatırlatan Olpak, ülke ekonomisinin, sürdürülebilir bir kalkınmayı başarması ve küresel rekabet gücüne ulaşması için istihdam politikalarının daha üst seviyelere taşınması gerektiğini vurguladı. Cumhurbaşkanının açıkladığı istihdam seferberliğinin önemli bir adım olduğunu söylen Olpak, böyle zamanlarda işadamlarının üretmeye ve büyümeye devam etme sorumluluğu olduğunu söyledi. Teşvikler, vergiler ve finansmana erişim konularının birbirini tamamlayan uygulamalar ile ele alınıp, somut çözümler ortaya konulduğunu ifade eden Olpak, “Ar-Ge Reform Paketi, Patent Yasası, 200 bin işletmeye sağlanacak KOSGEB destekleri, 250 milyar TL’lik sermayesi ve Kredi Garanti Fonu’nun yeni yapısı ile daha kolay finansmana erişim imkanı, taşınırların da teminatı, ilave istihdama sağlanan destekler, hep bu yaklaşımın parçası. Şimdi sıra bizde, iş dünyasında. Elimizdeki bütün imkanları kullanarak, istihdam seferberliği çağrısına cevap vermemiz gerekiyor” diye konuştu.