Alüminyum & Demir-Çelik, Endüstriyel Fırınlar & Isıl İşlem & Döküm Sektörlerinde Personel Sıkıntısı

B2B Alım - Satım

Cavit SOY
Cavit SOY
1970 Sinop doğumluyum. İlk, Orta ve Lise öğrenimimi Kastamonu\'da yaptım. Marmara Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesinden okudum. Çeşitli kurs ve dershanelerde öğreticilik ve idarecilik yaptıktan sonra 9 yıldır Endüstriyel Fırın imalatı yapan firmalarda Satın Alma Müdürlüğü görevlerini üstlendim. Halen Anno Metal AŞ. de çalışmaktayım.

Değerli Sanayicilerimiz ve Kıymetli İşverenlerimiz,

Milyonlarca dolar yatırımlar yaptık, fabrikalar kurduk, tesisleştik, makinalar ve teçhizatlar aldık. Borç aldık, kredi çektik, siparişler aldık, artık imalata ve üretime başlamamız ve projelerimizi zamanında yetiştirmemiz lazım. İşimizi büyüttük, şubeleştik, lüks arabalar kiraladık, rezidanslarda ofisler açtık, vergi ve ihracatta ilk 500 lere girdik veya girme yolundayız. Ancak istihdam gibi bir sorunumuz var ki çok büyük ve işlerimiz ve geleceğimizi planlarken bizi endişeye sevk ediyor.

Peki geçmişte ne hatalar yaptık ta özellikle ara eleman sıkıntısı çekmeye başladık. Bu yazımda genelge orta ve küçük ölçekteki, daha tam olarak kurumsallaşamamış veya kurumsallaşma yolunda bulunan fabrikaların geçmişte istihdamla ilgili ne gibi hatalar yaptığını yazacağım. Devletin politikalarından kaynaklanan ve hükümetlerin hatalı kararlarından bahsetmeyeceğim. Bütün bunlara rağmen bizim yapabileceklerimiz varken yapamadıklarımızdan veya yanlış yaptıklarımızdan bahsedeceğim.

Özellikle gençler artık fabrikalara uğramaz oldu? Neden? Bu duruma nasıl gelindi? Gençler neden fabrikalara ilgisiz kaldılar? Büyüklerinden, babalarından ve çevrelerinde fabrikalarda çalışan insanlardan neler duydular da kendilerine fabrikalarda bir gelecek hayal etmediler? Milyonlarca genç evde işsiz oturmayı fabrikada çalışmaya tercih ettiler?

Çünkü;

  • Yıllarca fabrikalarda ağır ve zor iş koşullarına rağmen düşük ücret politikası uyguladık. Kronik olarak %10 ların üzerinde seyreden işsizlikten dolayı işsizlerin kapılarında uzun kuyruklar oluşacağını düşündük. Ama öyle olmadı. Yabancı göçmenler de olmasa son yıllarda birçok fabrikanın kapısına kilit vurmasına ramak kaldı.,
  • İşe alımlarda servis, yemek, sigorta, AGİ gibi zaten zorunlu olan veya olması gereken getirileri işçilere lütufmuş gibi sunduk. Başvuranın memleketi ve mezhebi bazen tecrübesinin önüne geçti. Onlara küçük yazılardan oluşan sayfalarca kurullar imzalattık. Bu sözleşmelerle rakip firmaya gitmelerinin ve aynı sektörde çalışmalarının önüne geçmeye çalıştık. Onlara yasal haklarını öğretmekten korktuk.
  • İş sağlığı ve güvenliği konularında gevşek davrandık ve angarya olarak gördük. Gerekli önlemleri almadık ve uygun çalışma koşullarını sağlamadık. Çalışanımızı işte değil de evde kaza geçirdikleri şeklinde ifade vermeye zorladık. İş sağlığı ve güvenliği için verilen eğitim sürelerini kayıp zaman olarak algıladık.
  • Sigortasız veya asgari ücretin altında işçi çalıştırdık. Hesabına asgari ücreti yatırdıktan sonra paranın bir kısmını geri isteme cüreti gösterdik. Özellikle gençler bu durumdan dolayı güvenlerini kaybettiler. Çoğu askerlik hizmetinden sonra tekrar fabrikalara dönmedi.
  • Yeni işe giren gençlere ve stajerlere iyi davranmadık. Harçlık nevinden ücretler verdik. Onları işi öğretecek bir ustanın yanına vermektense temizlik ve getir-götür işlerinde kullandık. Paramıza kıyıp bir temizlikçi almadık. Gençler temizlik yapmaktan kendilerini yetiştirmeye ve öğrenmeye fırsat bulamadılar.
  • Emekli insanların tecrübelerine ve yaşlarına hürmet etmek yerine onları ucuz işgücü olarak gördük. Emekli maaşı almalarını onlara düşük ücret vermek için bahane yaptık.
  • Aile içinden yanımızda çalışan kimselere hemen kariyerlerinin başında yüksek mevki, makam ve ücretler sunduk. İşyeri imkanlarından sonuna kadar yararlanmalarını sağladık. En stratejik görevlere onları getirdik.
  • Ayrılan çalışanlarımıza saygı göstermek yerine onları hain olarak yaftaladık. Bir daha yıllarca çalıştıkları iş yerini ziyarete bile gelmelerini yasakladık. Rakip firmadan gelenleri büyük bir heyecanla işe alırken bizden rakip firmaya gidenleri hoş karşılamadık. Halbuki her insan gibi onların da iş değiştirme, kendi işlerini kurma ve teşebbüs hürriyetleri vardı.
  • İşimize yıllarını vermiş çalışanlara yeni işe girenlerden daha az ücret verdik. Onların yıllarca çalıştıkları işyerinden tazminatlarını yakma pahasına ayrılmayacaklarını düşündük ve bunu kullandık. Verimsiz çalışanın tazminatını verip kovamadık ve verimsiz çalışmaya devam etti. Diğer performanslı çalışanların motivasyonunu da bozan bu kişiler en sonunda kendileri kovdurup tazminatlarını alıp gittiler. Verimli çalışanlar ise memnuniyetsizlik duymalarına rağmen ne istifa edebildiler ne de kovulabildiler.
  • Kaynakçı olarak aldığımız çalışandan tornanın başına geçmesini bekledik. Frezeciyi taşlama yapmaya zorladık.
  • Yıllık ücret artışını adaletli yapmak yerine eşit oranda yapmayı tercih ettik. İşe farklı ücretle başlayan iki çalışanın yıllar sonra aldıkları ücretler arasında uçurumlar meydana geldi.
  • Personelin çoğunu yaptığımız toplantılara alıp fikirlerini sormadık. Üç beş kişiyle işi yürütmeyi ve planlamayı seçtik.
  • Nerdeyse her çalışanımıza ayrı bir anlaşma yapmış gibi hesaplar yaptık. Maaş dışındaki mesai ve sosyal haklar gibi alacakları her şahsa ayrı uyguladık. Halbuki her çalışan aynı kanuna tabi idi. Onları mavi-beyaz yaka olarak, kadın-erkek olarak, yaşlı-genç olarak kategorilere ayırdık. Aynı işi birlikte bitiren iki çalışan farklı mesai ücreti aldı. Halbuki kural basit olmalıydı : “Kim olursa olsun maaşın dışındaki haklarını eşit oranlarda alır, çok çalışan mutlaka fazla çalışmasının karşılığını görür, az çalışanın maaşından kesilir.”
  • Yıllık izinlerini kullandırıp dinlenmelerine fırsat vermedik. Çoğu zaman yıllık izni paraya çevirip kullandırmamayı tercih ettik.
  • Çalışanlarımızı kanunlarda belirtilen saatlerin üzerinde çalıştırdık veya aşırı şekilde mesai yaptırdık. Çalışana öyle oranda bir maaş verdik ki fazla mesai yapmadan yeterli ücret alamaz hale getirdik.
  • Her yıl maaşları yatırdığımız bankayı değiştirdik ama çalışanlarımızın maaş promosyonlarını dağıtmayı unuttuk.
  • Yeni mezun mühendislerimizin başvuru sayısının fazla olmasını fırsata çevirip onları asgari ücretle işe başlattık.
  • Çalışanlarımızın hata yapmalarına müsaade etmedik, onları arkadaşlarının yanında rencide edici şekilde yüzlerine bağırdık. Etrafımızda bizi sürekli alkışlayan, övgüleyen bir grup görmek istedik. Eleştiriyi sevmedik ve katlanamadık. Onları ödüllendirerek motive etmek yerine cezalandırma ile susturmayı tercih ettik.
  • Çalışanlarımıza aşırı sorumluklar yükledik ancak işiyle ilgili yetkiler vermeyi unuttuk. Tüm yetkileri birkaç aile üyesinde veya birkaç yöneticide topladık.

Bu yazımda genelde yaptığımız olumsuzları yazıp içinizi karartmış oldum. Ancak çoğu işyerinde uygulamalar bu şekilde. Tabi ki çok güzel bir şekilde işini yürüten ve çalışanlarına değer veren işverenlerimiz de mevcut. Onlarla ilgili düşüncelerimi bir sonraki yazımda değineceğim.

Tavsiyelerim;

*** Her iş kolunun asgari ücreti farklı olmalı. Kuaförle dökümhane sorumlusunun, markette çalışanla kaynakçının, hemşire ile torna ustasının asgari ücretlerini aynı yaparsanız gün gelir fabrikalarda çalışacak eleman bulamazsınız.

*** Çalışan ister kendi isteğiyle ayrılsın, isterse işten kovulsun her halükarda tazminatını alabilmeli.

*** Eğer doktor çalışana rapor vermişse suçlu çalışan değil doktordur. 2 günlük rapor ücretinin hem devlet hem de işveren tarafından verilmemesi haksız bir durum ortaya çıkarıyor.

*** Yıllık ücret artışlarında tecrübeye, verime, performansa bakılmalı. Herkese aynı oranda artış yapılması kabul edilemez.

*** Tüm çalışanlar maaş dışındaki haklardan eşit oranda faydalanmalı.

*** İşverenlerce çalışanların rakip firmaya gitmelerine engel olmaya çalışmanın hatta aynı sektörde bile iş bulmalarını engelleyici çabalarının önüne geçilmeli. Bunun insan haklarına aykırı olduğu vurgulanmalı. Yıllarca kaynak yaparak ekmeğini kazanan birisi artık başka iş yapamaz ki…

Cavit SOY

Anno Metal AŞ

Satın Alma Müdürü

PAYLAŞIMLAR

Lütfen yorumunuzu girin !
Lütfen adınızı giriniz.

A101’e B2B Excellence Awards’da En İtibarlı İş Ortağı Ödülü

Türkiye’nin en fazla mağazaya sahip zincir marketi A101, Türkiye’nin En İtibarlı İş Ortaklarının ödüllendirildiği B2B Excellence Awards’da temizlik kategorisinde...

Siber Güvenlik ve Kişisel Veri Gizliliği: Dijital Dünyada Karşılaşılan Zorluklar ve Çözümler

“Kişisel veriler, dijital dünyanın değerli altınıdır ve onları korumak, siber güvenliğin en önemli görevlerinden biridir.” Edward Snowden Günümüzde, dijital dünyada...

İş Deneyim Belgesinin Yeterlilik Bilgiler Tablosunda Hatalı Yerde Beyan Edilmesi ?

İtirazen Şikayet Konusu; İtirazen şikâyet dilekçesinde özetle,  Fmk Ray Mim. Müh. Dan. İnş. Bilg. Gıda Tic. A.Ş.- Emre Ray...

Şirket İçi Güçlü İletişim Kanalları Geliştirmenin Şirket Performansına Etkisi

Şirketinizin performansını arttırmayı diliyorsanız; çalışanlarınızın performansını arttırmalısınız. Çalışanlarınızın performansını arttırmak için öncelikli olarak orta kademe yöneticilerinizle ilgilenmeniz ve onlara...

Geleceğin Fabrikası: Endüstri 5.0 ve 5G

Geçtiğimiz yıl imalat sanayini ilk kez 5G teknolojisi ile buluşturan WIN EURASIA Fuarı, çıtayı daha da yükseltti. 7-10 Haziran’da...

Çalışanların Odalarına Kamera Yerleştirilmesi Hukuka Uygun mudur ?

Günümüzde teknolojinin hızla gelişmesi ile birlikte özel hayatın gizliliği ve temel hak ve özgürlüklerin ihlali konusunda büyük artışlar yaşanmaya...

Seçim Sonrası Ülkemiz Ekonomisi

BUGÜNKÜ EKONOMİMİZ Ekonomimiz şahlandı ve uçuyor desem çok da inandırıcı olmayacağını biliyorum. Hatta ekonomimiz nasıl uçuyor diye açıklama yapmam...

Geleceğin Tedarik Zinciri: Ford Otosan “Gelecek Şimdi”

“Gelecek Şimdi” vizyonuyla ortaya koyduğu uzun dönemli sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda 300’den fazla tedarikçisini 2035 yılına kadar karbon nötr olmaya...

Neden Dış Ticaret Mesleğini Seçmeliyim ?

Sevgili Gençlerimizin mesleki anlamda hayatlarının rotasını çizmesine çok az zaman kaldı. Herkesin aklında atılmak istediği bir meslek dalı belirginleşmeye başlamıştır. Yaklaşık...

EKOTEK Buhar Kazanı Satışı

Ekotek ısı Teknolojileri San. Tic. Ltd. Şti. 1999 yılında kurulmuş (hvac) alanında faaliyet göstermektedir. 2004 yılından beridir, endüstriyel buhar kazanları,...
  • Çin'den Ürün Tedariki
  • Küresel Ürün ve Firma Araştırması
  • Ülke / Pazar Analizi ve Raporlaması
  • Akreditif, Gümrük ve Dış Ticaret Danışmanlığı

Dünyaya Açıl

Satınalma Dergisine ABONE OL

Dijital Abonelik ile Satınalma Dergisinin yayınlanmış tüm sayılarına erişebilir, Buyer Network Öğrenme Merkezi'nde eğitim dokümanlarına ulaşabilirsiniz.

SATINALMA DERGİSİ 11 YILLIK ARŞİVİ

Tüm Arşive ve Gelecek 12 Sayıya Dijital Erişim

Buyer Network Öğrenme Merkezi

Kariyerinizi Geliştirecek Uzaktan Eğitim Seçeneklerine Sahip Olun

ŞİRKET ÜYELİK AVANTAJI

10 Yöneticiye Kadar Geniş Takımlar için Şirket Paketini Satın Alın