Damga Vergisinde Gümrük – Maliye Paslaşması ve Uygulanan Cezalar
Kerim ÇOBAN
I- Konuya İlişkin Bazı Mevzuat Hükümleri
- Damga Vergisi
488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun 1.maddesine göre: “Bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kâğıtlar Damga vergisine tabidir.
Bu kanundaki kâğıtlar terimi, yazılıp imzalamak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeler ile elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri ifade eder. Yabancı memleketlerle Türkiye’deki yabancı elçilik ve konsolosluklarda düzenlenen kâğıtlar, Türkiye’de resmi dairelere ibraz edildiği, üzerine devir veya ciro işlemleri yürütüldüğü veya herhangi bir suretle hükümlerinden faydalanıldığı takdirde vergiye tabi tutulacakları”,
Kanun’un 3.maddesine göre; Damga Vergisi mükellefinin, bu kâğıtları imza edenler olduğu, sözleşmeleri düzenleyip imzalayanların, bu sözleşmeleri düzenleyip imzalamaları nedeniyle Damga Vergisini ödemekle sorumlu olan iki taraftan birisi oldukları,
Kanun’un 4.maddesine göre; Bir kâğıdın tabi olacağı verginin tayini için o kâğıdın mahiyetine bakılacağı, kâğıtların mahiyetlerinin tayininde, şekli kanunlarda belirtilmiş olanlarda kanunlardaki adlarına, belirtilmemiş olanlarda üzerlerindeki yazının tazammun ettiği hüküm ve manaya bakılacağı, mahiyeti tayin edilmek istenen kâğıt üzerinde başka bir kâğıda atıf yapılmışsa, atıf yapılan kâğıdın hükümlerine nazaran iktisap ettiği mahiyete göre vergi alınacağı,
Kanun’un 5.maddesine göre ise; Bir nüshadan fazla olarak düzenlenen kâğıtlardan, maktu vergiye tabi olanların her bir nüshasının ayrı ayrı aynı miktarda, nispi vergiye tabi olanların ise (örneğin sözleşmelerin) sadece bir nüshasının damga vergisine tabi olduğu,
Damga Vergisi Kanunu’nun 10.maddesine göre; Damga Vergisine tabi kâğıtlarda; maktu vergide kâğıtların mahiyetlerinin, nispi vergide ise nevi ve mahiyetlerinin (İçerdiği veya anlaşılan/çıkarsanan para miktarının) esas olduğunun, belli para teriminin ise; kâğıtların ihtiva ettiği veya bunlarda yazılı rakamların hasıl edeceği parayı ifade ettiğinin,
Kanun’un 12.maddesine göre: Damga Vergisine tabi kâğıtlarda yazılı yabancı paraların, Hazine ve Maliye Bakanlığınca tayin ve ilan edilecek fiyat üzerinden [35 Seri No.lu Damga Vergisi Kanunu Genel Tebliğinde belirtilen esaslar çerçevesinde, kâğıdın düzenlenmesinden önce ödemenin yapıldığı tarihteki T.C. Merkez Bankası döviz satış kuru esas alınarak belirlenen matrah üzerinden hesaplanması ve kişiler tarafından makbuz karşılığı ödenmesi gerekmektedir.] Türk parasına çevrilerek Damga Vergisi’nin alınacağının,
Kanun’un 22.maddesine göre, makbuz karşılığı ödemelerde damga vergisinin;
a) Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenen mükellefler, kurum ve kuruluşlar tarafından bir ay içinde düzenlenen kâğıtların vergisinin, ertesi ayın yirmiüçüncü günü akşamına kadar vergi dairesine bir beyanname ile bildirilip yirmialtıncı günü akşamına kadar ödeneceğinin,
b) (a) bendi dışındaki hallerde ise, kâğıdın düzenlendiği tarihi izleyen onbeş gün içinde vergi dairesine bir beyanname ile bildirilip aynı süre içinde ödeneceğinin,
Kanun’un 24.maddesine göre; Birden fazla kişi tarafından imza edilen kâğıtlara ait vergi ve cezanın tamamından imza edenlerin müteselsilen sorumlu olduklarının, yine aynı maddede Damga Vergisine tabi kâğıtların Damga Vergisinin ödenmemesinden veya noksan ödenmesinden dolayı alınması lazım gelen vergi ve cezadan, mükelleflere rücu hakkı olmak üzere, kâğıtları ibraz edenlerin sorumlu olduklarının, …
Kanun’un 26.maddesine göre ise; Resmi dairelerin ilgili memurlarının kendilerine ibraz edilen kâğıtların Damga Vergisini aramaya ve vergisi hiç ödenmemiş veya noksan ödenmiş olanları bir tutanakla tespit etmeye veya bunları tutanağı düzenlemek üzere, vergi dairesine göndermeye mecbur olduklarının [Bu meyanda tüm Gümrük personelinin, çeşitli gümrük işlemleri nedeniyle gümrük idaresine sunulan ve/veya sunulması zorunlu olan kâğıtlara (Sözleşmeler/mukavelenameler, temliknameler, taahhütnameler, kefalet senetleri, teminat ve rehin senetleri, fesihnameler, beyannameler, vb.) tekabül eden Damga Vergisi’ni aramaya ve vergisi hiç ödenmemiş veya noksan ödenmiş olanları bir tutanakla tespit etmeye veya bunları tutanağı düzenlemek üzere, vergi dairesine göndermeye mecbur olduklarının],
Kanun’un 28.maddesine göre; Vergi cezası alınması gereken kâğıtların hamilleri tarafından terk edilmesinin, bu cezanın alınmasına mani olmadığının belirtildiği,
Anlaşılmaktadır.
Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün 09.01.2013 Tarih ve 534 Sayılı Yazısına Göre de; Sözleşme, taahhütname ve temliknameler, vb. için damga vergisi tahakkukuna istinaden gümrük idarelerince mükellefin bağlı bulunduğu vergi dairesine damga vergisine konu olabilecek belge örnekleriyle birlikte bildirim yapılması ve Vergi dairesince yapılan tarhiyatların ilgili gümrük müdürlüğüne geri bildirimde bulunulması halinde, gümrük vergileri (KDV, ÖTV, vb) yönünden ek tahakkuk ve tahsilat işlemlerinin yapılması gerektiği belirtilmiştir.
1.1. Ticari Faturaların ve Sözleşmelerin Damga Vergisi Yönüyle İncelenmesi
Yapılan ithalatlar sırasında, ithal edilen eşyaya ilişkin olarak alıcı/ ithalatçı ile satıcı/ ihracatçı arasında tanzim edilen sözleşme (kontrat) ile sözleşme yerine geçecek, sözleşme şartlarını taşıyan, 488 sayılı Damga Vergili Kanunu, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ve ilgili mevzuat açısından Damga Vergisi ödenmesini gerektiren ticari veya proforma faturalar bulunması [ Söz konusu belgelerin alıcı/ ithalatçı ile satıcı/ ihracatçı firma yetkililerince imzalanması, (çift imzalı) Damga Vergisi tahakkuk ve tahsili şartlarını taşıması ] halinde söz konusu Damga Vergisinin,
İlgili ithalatlar sırasında, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 21/b maddesi gereği İthalatta KDV matrahına katılarak ithalatın yapıldığı Gümrük İdaresine beyan edilmesi,
Gerekmektedir.
Aksi takdirde, Gümrük idaresi tarafından yapılacak bir inceleme ve araştırma sonucunda tespit edilmesi durumunda; eksik alınan vergiler (KDV, varsa ÖTV) tahsil edilmekle birlikte, 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 234.maddesine göre üç kat para cezası ile 193/3.maddesine kapsamında 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesine göre tespit edilen gecikme zammı oranında faiz uygulanır.
1.2. Proforma Fatura Ve Damga Vergisi
Bilindiği gibi 6098 sayılı Borçlar Kanunun 1 inci maddesinde; “Sözleşme, tarafların iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun olarak açıklamalarıyla kurulur.
İrade açıklaması, açık veya örtülü olabilir.”
Aynı Kanun’un Sözleşmelerin şekli başlıklı 12 inci maddesinde; “Sözleşmelerin geçerliliği, kanunda aksi öngörülmedikçe, hiçbir şekle bağlı değildir.
Kanunda sözleşmeler için öngörülen şekil, kural olarak geçerlilik şeklidir. Öngörülen şekle uyulmaksızın kurulan sözleşmeler hüküm doğurmaz.”
Sözleşmede birden fazla taraf bulunması ve bunların karşılıklı rızalarının uyuşması ana unsurlardandır. Sözleşmeler icap (teklif) ve kabulden oluşur. Sözleşmeler genellikle hazırlar arasında yapılır ve karşılıklı olarak imza edilmek suretiyle tekemmül eder. Bununla birlikte icap ve kabul işlemlerinin mektup yoluyla ya da yazı göndermek suretiyle, e-maille yapılması halinde de Kanunun yukarıda belirtilen 2.maddesi uyarınca damga vergisine tabi sözleşme doğmuş olur.
Teklifname nitelinde bir mektup olan proforma faturalar ilk önce icap niteliğinde olduğundan karşı tarafça (alıcı) kabul edilirse, bir sözleşme niteliğine haiz olacağından binde 9,48 nispetinde damga vergisine tabidir.
Proforma faturanın sözleşme olduğuna ilişin çok sayıda yargı kararı bulunmaktadır. Yargı kararları değerlendirmelerinden de anlaşıldığı üzere, proforma faturalar sözleşme niteliğindedir. Üzerinde belli bir meblağ yazılı olduğunda ve taraflarca imzalandığında sözleşme tamamlanacağından, imzalandığı anda Damga Vergisi doğar.
Öte yandan, icap ya da kabulün internet ortamında E-Posta (Elektronik Posta) ile yapılması halinde ise, Damga Vergisi Kanunu’nun 1.maddesinde belirtildiği şekliyle elektronik imza kullanılmamışsa bize göre damga vergisi doğmaz. (Bilindiği gibi, elektronik imza için yasal şartların yerine getirilmesi gereklidir.)
İthalatlarda, satıcının gönderdiği proforma faturanın uygun bölümlerinin alıcı tarafından imzalanarak satıcıya gönderilmesi halinde sözleşme tamamlanmış olur (Damga Vergisi ödeme şartları oluşmuş olur).
Sözleşme niteliğindeki proforma faturaların ithal edilen eşya ile ilgili olması halinde, ödenecek damga vergisinin KDV Kanunu’nun 21/b. maddesine göre ithalatta ödenecek Katma Değer Vergisi matrahına katılması gerekir.
1.3. Damga Vergisinin Katma Değer Vergisi Matrahına Eklenmesi
Gerek nispi, gerekse maktu Damga Vergisi 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun ithalatta matrah başlıklı 21 maddesi (b) fıkrası hükmüne göre; İthalatta KDV matrahının bir unsurudur. KDV matrahına katılmadığı veya eksik katıldığında, 3065 sayılı KDV Kanununun 48 ve 51.maddelerinden hareketle Gümrük Kanununun 234.maddesi gereğince (üç kat) idari para cezası uygulanır.
1.4. Damga Vergisinin Muafiyet ve İstisnaları
- İhracat ve ihracata ilişkin olduğunun tevsiki kaydıyla aşağıda sayılan işlemler nedeniyle düzenlenen kâğıtlar (gümrük idarelerine verilen beyannameler dâhil) damga vergisinden müstesnadır;
a) İhracat karşılığı yapılacak ödemeler (ihracatın finansmanında kullanıldığının tevsiki kaydıyla prefinansman, Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu çerçevesinde yapılan ödemelere ilişkin taahhütnameler ile temliknameler ve Sosyal Güvenlik Kurumu prim borçları ile genel bütçeli idarelere olan borçların mahsubu dâhil).
b) İhracattan doğan alacağın ihracatçı tarafından temliki/ bir başkasına devredilmesi.
c) İhracat bağlantıları için düzenlenecek anlaşmalar.
ç) Transit ticarete konu malın satın alınması ve satılması.
d) Tedarik edildikleri şekliyle ihraç edilmek üzere mal alımı.
e) 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 131.maddesine istinaden ithalat vergilerinden tam muafiyet suretiyle geçici ithalat rejimine tabi ambalaj malzemesi ithali ile kati ihraç edilen mallara ait ambalaj malzemesinin geçici ihracı ve ithali.
f) Dahilde İşleme İzni kapsamında iznin geçerli olduğu süre içerisinde yapılan ithalat.
g) Dahilde İşleme İzin Belgesi kapsamında belgenin geçerli olduğu süre içerisinde yapılan ithalat veya yurt içi alımlar.
h) Gerçekleştirilen mamul ürün ihracatı karşılığı olarak bu ürünlerin üretiminde kullanılan girdilerin Toprak Mahsulleri Ofisinden veya Türkiye Şeker Kurumunca tespit edilen şeker fabrikalarından alımı.
i) Yatırım Teşvik Belgesi Kapsamında yapılan ithalatlar ile iç piyasadan mal ve hizmet alımları,
k) Yatırım Teşvik Belgesi kapsamında yer alan yatırım mallarına ilişkin olarak yatırım teşvik belgesi sahibi yatırımcılarla bu malların üreticileri ve tedarikçileri arasında düzenlenen kâğıtlar, münhasıran yatırım döneminde belge kapsamındaki yatırıma yönelik gayri maddi hakların kiralanması ve satın alınmasına ilişkin düzenlenen kâğıtlar, belge kapsamında sabit kıymet yatırımlarının imal ve inşasına yönelik düzenlenen sözleşmeler, taahhütnameler, teminatlar ve bu mahiyetteki kâğıtlar ile söz konusu yatırımlara yönelik danışmanlık ve teknik müşavirlik hizmetlerine ilişkin düzenlenen kâğıtlar ve yatırımlarda Devlet yardımları hakkında kararlar kapsamında Sanayi ve Teknoloji Bakanı ile 5/6/2003 tarihli ve 4875sayılı Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanununda tanımlanan yatırımcılar arasında imzalanan yatırım sözleşmeleri,
2. Vergi, Resim, Harç İstisnası Belgesine bağlanan aşağıda sayılan diğer döviz kazandırıcı faaliyetlere ilişkin işlemler nedeniyle, belgenin geçerlilik süresi içerisinde belgede yer alan tutarla sınırlı olmak kaydıyla, düzenlenen kâğıtlar damga vergisinden müstesnadır. …
ç) Tam mükellef imalatçı firmaların, Yatırım Teşvik Belgesi kapsamında monte edilmemiş haldeki aksam ve parçaları ithal edebilecek firmalara, ithal edebilecekleri bu aksam ve parçaları üreterek yapacakları satış ve teslimleri. …
f) Uluslararası yük ve yolcu taşımacılığından döviz olarak kazanılan bedellerin yurda getirilmesi kaydıyla kara, deniz veya hava ulaştırma hizmet ve faaliyetleri.
g) Yurt dışına yönelik olarak gerçekleştirilecek müteahhitlik, müşavirlik, yazılım ve mühendislik hizmetleri. …
j) Kamu kurum ve kuruluşlarınca uluslararası ihaleye çıkarılan maden havzalarından rödövans karşılığında maden çıkarımı ve işletmesiyle ilgili üretim faaliyetleri. (Rödovans: maden ruhsat sahalarının işletme hakkının özü kendisinde kalması koşuluyla hak sahibi tarafından sözleşme ile gerçek veya tüzel bir kişiye, bir süreliğine tahsis edilmesidir). …
Bu maddede sayılan işlem veya faaliyetlerin kısmen veya tamamen gerçekleştirilmemesi hâlinde, gerçekleşmeyen kısma ait alınmayan damga vergisi, mükelleflerden, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ceza ve gecikme faizi ile birlikte geri alınır.
Yukarıda sayılan işlem veya faaliyetlerin gerçekleşmediğinin tespit edildiği tarihi takip eden otuz gün içinde, bu durumu ilgili vergi dairesine bildirmeyen kuruluşlar damga vergisi, ceza ve gecikme faizinin ödenmesinden ilgililerle birlikte müteselsilen sorumludurlar.
- VUK ve Damga Vergisi Hükümleri
Vergi Usul Kanunu’nun “VUK”un 114.maddesine (Zamanaşımı) Göre: Vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlayarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergiler zamanaşımına uğrar. …
– Damga vergisine tabi olup vergi ve cezası zamanaşımına uğrayan evrakın hükmünden tarh zamanaşımı süresi dolduktan sonra faydalanıldığı takdirde, mezkür evraka ait vergi alacağı yeniden doğar.
VUK’un 334.maddesine (Damga Resminde Sorumluluk) Göre: Damga Vergisi ve Damga Resmi uygulamalarında gerek nispi, gerek maktu vergi ve resimlerle ilgili cezadan sorumlu olanlar birden fazla olduğu takdirde, yekdiğerine müracaat hakları mahfuz kalmak üzere, müteselsilen sorumlu tutulurlar.
VUK’un 343.maddesine (En Az Ceza Haddi) Göre: Damga vergisi ve damga resmi dolayısıyla kesilecek vergi cezaları, vergi ve resme tabi her varaka, senet ve ilan için (4369 sayılı Kanunun 19 uncu maddesiyle belirlenen miktarlar.) 500.000 liradan az olamaz.
VUK’un 355.maddesine Göre: Damga Vergisi ödenmemiş veya noksan ödenmiş kâğıtları, vergi ve cezası tahsil edilmeden tasdik eden veya örneklerini çıkarıp veren noterler adına her kâğıt için tahsil edilmeyen Damga Vergisi üzerinden maktu vergilerde % 50, nispî vergilerde % 10 oranında özel usulsüzlük cezası kesilir.
VUK’un Mükerrer 355.maddesine Göre: Bu Kanunun 86, 148, 149, 150, mükerrer 242, 256 ve 257 nci maddelerinde yer alan zorunluluklar ile mükerrer 257 nci maddesi ve Gelir Vergisi Kanununun 98/A maddesi uyarınca getirilen zorunluluklara uymayan (Kamu idare ve müesseselerinde bilgi verme görevini yerine getirmeyen yöneticiler dahil);
- Birinci sınıf tüccarlar ile serbest meslek erbabı hakkında 20.000 Türk Lirası,
- İkinci sınıf tüccarlar, defter tutan çiftçiler ile kazancı basit usulde tespit edilenler hakkında 10.000 Türk Lirası,
- Yukarıdaki bentlerde yazılı bulunanlar dışında kalanlar hakkında 5.000 Türk Lirası,
Özel usulsüzlük cezası kesilir.
VUK’un 339.maddesine (Tekerrür) Göre: Vergi ziyaına sebebiyet vermekten veya usulsüzlükten dolayı ceza kesilen ve cezası kesinleşenlere, vergi ziyaı cezasında cezanın kesinleştiği tarihi izleyen günden itibaren beşinci yılın isabet ettiği takvim yılının sonuna kadar, usulsüzlükte cezanın kesinleştiği tarihi izleyen günden itibaren ikinci yılın isabet ettiği takvim yılının sonuna kadar tekrar ceza kesilmesi durumunda, vergi ziyaı cezası yüzde elli, usulsüzlük cezası yüzde yirmibeş oranında artırılmak suretiyle uygulanır. Şu kadar ki, artırım tutarı kesinleşen cezadan (kesinleşen birden fazla ceza olması durumunda bunlardan tutar itibarıyla en yükseğinden) fazla olamaz.
– Birinci fıkrada yer alan beş ve iki yıllık sürelerin hesabında, artırıma esas alınan cezaların kesinleşme tarihi dikkate alınır.
VUK’un 341.maddesine (Vergi Ziyaı) Göre: Vergi ziyaı, mükellefin veya sorumlunun vergilendirme ile ilgili ödevlerini zamanında yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi yüzünden verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesini veya eksik tahakkuk ettirilmesini ifade eder.
Şahsi, medeni haller veya aile durumu hakkında gerçeğe aykırı beyanlar ile veya sair suretlerle verginin noksan tahakkuk ettirilmesine veya haksız yere geri verilmesine sebebiyet vermek de vergi ziyaı hükmündedir.
Yukarıdaki fıkralarda yazılı hallerde verginin sonradan tahakkuk ettirilmesi veya tamamlanması veyahut haksız iadenin geri alınması ceza uygulanmasına mani teşkil etmez.
VUK’un 344.maddesine (Vergi Ziyaı Cezası) Göre: 341.maddede yazılı hallerde vergi ziyaına sebebiyet verildiği takdirde, mükellef veya sorumlu hakkında ziyaa uğratılan verginin bir katı tutarında vergi ziyaı cezası kesilir
Vergi ziyaına 359 uncu maddede yazılı fiillerle (Kaçakçılık) sebebiyet verilmesi halinde bu ceza üç kat, bu fiillere iştirak edenlere ise bir kat olarak uygulanır.
Vergi incelemesine başlanılmasından veya takdir komisyonuna sevk edilmesinden sonra verilenler hariç olmak üzere, kanuni süresi geçtikten sonra verilen vergi beyannameleri için bu madde uyarınca kesilecek ceza yüzde elli oranında uygulanır.
Vergi kanunlarına göre mükellefiyet tesis ettirilmesi gerektiği halde bu zorunluluğa uyulmaksızın vergi dairesinin ıttılaı dışında ticari, zirai veya mesleki faaliyette bulunmak suretiyle vergi ziyaına sebebiyet verilmesi durumunda, birinci, ikinci ve üçüncü fıkralara göre kesilecek vergi ziyaı cezası yüzde elli artırılarak uygulanır. Aynı vergi türü ve dönemine ilişkin daha sonra yapılacak tarhiyatlar nedeniyle kesilecek vergi ziyaı cezalarına da aynı artırım hükmü tatbik edilir.
- Katma Değer Vergisi (KDV)
KDV Kanununun 21.maddesine (İthalatta Matrah) Göre: İthalatta verginin matrahı aşağıda gösterilen unsurların toplamıdır:
a) İthal edilen malın gümrük vergisi tarhına esas olan kıymeti, gümrük vergisinin kıymet esasına göre alınmaması veya malın gümrük vergisinden muaf olması halinde sigorta ve navlun bedelleri dahil (CIF) değeri, bunun belli olmadığı hallerde malın gümrükçe tespit edilecek değeri,
b) İthalat sırasında ödenen her türlü vergi, resim, harç ve paylar,
c) Gümrük beyannamesinin tescil tarihine kadar yapılan diğer giderler ve ödemelerden vergilendirilmeyenler ile mal bedeli üzerinden hesaplanan fiyat farkı, kur farkı gibi ödemeler.
KDV matrahının unsurudur.
3.1. Damga Vergisinin Katma Değer Vergisi Matrahına Eklenmesi
Gerek nispi, gerekse maktu olarak alınan Damga Vergisi, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun ithalatta matrah başlıklı 21 maddesi (b) fıkrası hükmüne göre; İthalatta KDV matrahının bir unsurudur. KDV matrahına katılmadığı veya eksik katıldığında; 3065 sayılı KDV Kanununun 48 ve 51.maddelerinden hareketle Gümrük Kanununun 234 üncü maddesi gereğince (üç kat) idari para cezası uygulanır.
II- Değerlendirme
Gümrük İdareleri, 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun 26.maddesinden hareketle: Gümrük Yönetmeliği’nin “İstisnai Kıymetle Beyan”a ilişkin 53.maddesi başta olmak üzere; Gümrük mevzuatına göre istisnai kıymetle beyanda bulunulması veya tamamlayıcı beyanda bulunulması, bazı kıymet unsurlarının ispat edilmesi, çeşitli mükellefiyetlerin yerine getirilmesi, vb. nedenlerle bir örneğinin Gümrük İdaresine sunulduğu veya sunulmasının gerekli/zorunlu olduğu durumlarda, sunulan sözleşmeler, mukavelenameler, taahhütnameler, temliknameler, fesihnameler, kefalet senetleri ve rehin senetlerine, vb. tekabül eden Damga Vergisinin ilgili mükellefince vergi dairesine ödenip ödenmediğini kontrol etmek, söz konusu Damga Vergisinin tam ve eksiksiz olarak ödenmesini sağlamak üzere olayı ve Damga Vergisi matrahını yazı veya tutanakla ilgili Vergi Dairesine bildirmek zorunda olup, Risk Yönetimi ve Kontrol Genel Müdürlünün Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüklerine yönelik 05.11.2012/ 06304 tarih ve sayılı Tasarruflu Yazısıyla da bu uygulama tüm gümrük idarelerine duyurulmuştur.
Son dönemlerde bizzat şahit olduğumuz olaylar ve duyumlarımıza göre; Gümrük idarelerince yapılan kontrol ve denetimler sonucu çeşitli gümrük işlemlerinden kaynaklanan ve hiç ödenmeyen veya eksik ödenen Damga Vergisi matrah tutarlarının ilgili Vergi dairesine bildirilmesi sonrasında, vergi dairesince Damga Vergisinin ödenmesi için mükellefine tebligat çıkarılmakta, ilgili mükellefin süresi içinde beyanda bulunup Damga Vergisini ödememesi veya ödemeyi geciktirmesi durumunda ise Usulsüzlük veya Özel Usulsüzlük Cezası ile Vergi Ziyaı Cezası uygulanmaktadır.
İlgili Gümrük İdaresince de; Bahse konu Damga Vergisine tekabül eden KDV ve varsa ÖTV (ve ÖTV’ye tekabül eden KDV) ile Gümrük Kanununun 193/3.maddesinden hareketle 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesine göre tespit edilen gecikme zammı oranında faiz tahsil edilmekte,
Ayrıca, 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 234.maddesine göre ceza (üç kat) uygulanmaktadır.
Not: Bu konu başta olmak üzere, YYS Yıllık Faaliyet Raporu Hazırlanması, YYS Yıllık Zorunlu Eğitimlerinin Verilmesi, YYS Revizyonları, Ön İzleme, Yeni YYS Belgesi Hazırlıkları ve YYS Belgesi Alım Süreci, İlgili Ön Zorunlu Eğitimlerin Alınması, YYS Başvuru Formlarının Doldurulması, YYS Danışmanlığı, vb. Tüm YYS Süreçler hakkında daha fazla ayrıntılı bilgiyi, Gümrük ve Dış Ticaret Mevzuatı konularında gerekli Hukuki ve Mevzuat Desteğini, İdari ve Adli İtiraz Süreçleri, Dava Açılması, Dava Aşamalarının Takibi, İlgili Mevzuat Ve Hukuki Açılardan Gerekli İtiraz Ve Savunmaların Yapılarak Dava Sonucunun Olumlu Sonuçlanmasına Katkıda Bulunulması, Sonradan Kontrol/ Firma İncelemesi Yaptırılması, Antrepo Açma, Antrepo Genişletme, AN6, AN7, AN8 Raporlarının düzenlenmesi, … vb, işlemleri, Sürekli/ Düzenli, Aylık, Yıllık Gümrük ve Dış Ticaret Danışmanlığı, Gümrük ve Dış Ticaret Mevzuatı Eğitimleri, … vb. konularında yardım, destek, danışmanlık ve benzeri hizmetleri -isterseniz- Firmalarımız “Çoban Gümrük Dış Ticaret Denetim, Danışmanlık ve Yetkilendirilmiş Gümrük Müşavirliği A. Ş.”den veya “Çözüm Denetim Gümrük Dış Ticaret ve Danışmanlık A. Ş.”den alabilirsiniz.
III- Sonuç
1- Gümrük Yönetmeliği’nin “İstisnai Kıymetle Beyan”a ilişkin 53.maddesi başta olmak üzere, Gümrük mevzuatına göre istisnai kıymetle beyanda bulunulması veya tamamlayıcı beyanda bulunulması, bazı kıymet unsurlarının ispat edilmesi, çeşitli mükellefiyetlerin yerine getirilmesi, vb. nedenlerle bir örneğinin Gümrük İdaresine sunulduğu veya sunulmasının gerekli/ zorunlu olduğu durumlarda; Sunulan sözleşmeler, mukavelenameler, taahhütnameler, temliknameler, fesihnameler, kefalet senetleri ve rehin senetlerine tekabül eden Damga Vergisinin ilgili mükellefince vergi dairesine ödenmesi, gümrük işlemleri sırasında da söz konusu Damga Vergisinin ödenip ödenmediğinin ilgili gümrük personelince kontrol edilerek Damga Vergisinin tam ve eksiksiz olarak ödenmesinin sağlanması,
2- İthal edilen eşya ile ilgili yapılan sözleşme/ kontrat, mukavelename, taahhütname, temlikname, fesihname, kefalet senedi, rehin senedi, proforma fatura, vb. belgelerin 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa göre Damga Vergisi ödenmesini gerektirir şartları taşımaları durumunda; İlgili belgelere tekabül eden Damga Vergisinin ilgili Vergi Dairesine beyan edilerek ödenmesi,
3- Ödenen veya ödenecek bahse konu Damga Vergisi tutarının, eşyanın ithali sırasında İlgili Gümrük İdaresine beyan edilmesi [ Damga Vergisi tutarının, ilgili Serbest Dolaşıma Giriş Beyannamesinin/ ithalat beyannamesinin 44.sütununda gösterilmesi/ yazılması, Ayrıca, Beyannamenin “B- Hesap Detayları” bölümünde, yani Yurt İçi Giderleri içinde ayrı bir kalem olarak “….. TL sözleşmeden doğan Damga Vergisi” olarak beyan edilmesi], KDV kanununun 21/b maddesi gereği İthalatta KDV matrahına katılması,
4- Bu şekilde ithal edilen eşya ile ilgili olarak (yapılan sözleşme/ kontrat, mukavelename, taahhütname, temlikname, fesihname, kefalet senedi, rehin senedi, proforma fatura, vb.) kaynaklanan Damga Vergisi tutarının ilgili Gümrük İdaresine beyan edilerek, söz konusu Damga Vergisine tekabül eden KDV ile varsa ÖTV’nin ve ÖTV’ye tekabül eden KDV’nin Gümrük İdaresine ödenmesi,
5-a) İlgili mükellefin süresi içinde beyanda bulunup Damga Vergisini ödememesi veya ödemeyi geciktirmesi nedeniyle Vergi Dairesince Usulsüzlük veya Özel Usulsüzlük Cezası ile Vergi Ziyaı Cezası uygulanması durumunda,
b) Gümrük idaresince, söz konusu Damga Vergisinden hareketle İthalatta KDV matrah eksikliği nedeniyle Gümrük Kanunu’nun 234.madde vb. ceza uygulanması durumunda ise,
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun uzlaşma hükümlerine istinaden ilgili Vergi Dairesi nezdinde, 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 244.maddesi ve Uzlaşma Yönetmeliği hükümlerine göre de İlgili Gümrük İdaresi nezdinde uzlaşmaya gidilmesi,
Gerekir.
– Gümrük mevzuatı açısından uzlaşmaya gidilmesi ve uzlaşılması durumunda ise; İlgili Firmaların sahip oldukları Onaylanmış Kişi Statü Belgesi (OKSB) ile Yetkilendirilmiş Yükümlü Sertifikası (YYS) söz konusu uygulanan cezalardan olumsuz etkilenmez/ zarar görmez.
Kerim ÇOBAN
Emekli Gümrük ve Ticaret Başmüfettişi
(Yetkilendirilmiş Gümrük Müşaviri “YGM”)
Çoban Gümrük Dış Tic. Den. Dan. ve YGM A. Ş.
www.cobangumrukdenetim.com
www.cozumdenetim.net
E Mail: info@cobangumrukdenetim.com
kerim.coban@cobangumrukdenetim.com
k.coban0306@gmail.com
Kaynakça:
- 4458 Sayılı Gümrük Kanunu.
- Gümrük Yönetmeliği.
- 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu.
- Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği.
- 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu.