Dış Ticarette Bankaların Yaptıkları Hatalar – III -Kredi Teminatı-

Alım - Satım

Reşat BAĞCIOĞLU
Reşat BAĞCIOĞLUhttp://www.rblecturer.com
Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü İngilizce bölümünden mezun olduktan sonra kısa süre İngilizce öğretmenliği yaptıktan sonra Dışbank’ta (Fortisbank) kambiyo, dış işlemler, krediler servisinde bankacılık hayatına başladı ve 25 yıllık bankacılık mesleğinde şube müdürü olarak emekli oldu. 2007 yılında emeklilik sonrası akademisyenlik, banka genel müdürlükleri ile çeşitli ihracatçı birliklerinde dış ticaret, dış ticaretin finansmanı, akreditif, Türk Eximbank ve döviz kredileri eğitimlerini vermekle birlikte firmalara danışmanlık misyonunu da sürdürmektedir. ICC – International Chamber Of Commerce / Milletlerarası Ticaret Odası Türkiye Milli Komitesi (https://icc.tobb.org.tr/) Türkiye Bankacılık Komite Başkanlığı üyesidir.

İHRACATÇI KREDİ TEMİNATI İÇİN NE VEREBİLİR ?

İhracatçıların hammadde alımları ve yapacakları ihracatın finansmanını oluşturmak üzere bankalardan kullanacakları nakdi finansman ihtiyaçları karşılığında bankaların kredinin teminatı için ihracatçıdan talep edecekleri en temel unsur; çek, senet veya ipotektir. İhracatçı firmanın kredibilitesi çok fazla ise, şirket ortakları veya patronun şahsi kefaleti de yeterli olabilmektedir. Tabir yerinde ise “kara kaş, kara göz” kredi teminatını oluşturabilmektedir. Ancak firmanın piyasadaki kredibilitesi beklenen düzeyin altında ise bankaların alnına silah da dayasan mutlaka maddi teminat istemekten bir adım geri gitmeyeceklerdir.

Bankacı ihracatçının alnına silah dayasa da, ihracatçının kullanacağı kredinin teminatı için ihracatçıdan gerçek müşteri çek ve senetleri alması zor.

  TEMİNATA İHRACAT VESAİKİ OLUR MU ?

Madem çok ısrar ediyorsunuz, vesaik karşılığında bankaların kredi kullandırması olur elbet.  Ancak yurt dışına gönderilen tahsil vesaiklerinin iskontosu ve kesin alışı söz konusu olmayıp, sadece bankalarca vesaikin şartlarının uygun olması halinde teminata alınarak, karşılığında kredi kullandırılmasıdır. Tahsil vesaikini bankalar teminata alarak, bedel yurt dışından tahsil edildiğinde kullandırılan krediye mahsup ederek kullandırılan krediyi kapatırlar.

Bankaların herhangi bir ihracat vesaikin teminata alırken öncelikli olarak aradıkları koşullardan bir tanesi; vesaikin gönderildiği ülke riski, ithalatçının riski ve mal cinsi olduğunu söyleyebiliriz.

Bunları da şu şekilde sıralamak mümkündür;

  • Malların ne şekilde gönderildiği. Deniz yolu, kara yolu veya hava yolu vs.. Bankaların tercih ettiği taşıma şekli kuşkusuz ki deniz yolu ve bu taşımayla ilgili olarak tanzim edilen deniz konşimentosudur. Deniz yolu taşımacılığında kullanılan deniz konşimentosu bir taşıma senedi olup, malların mülkiyetin temsil eder. Deniz konşimentosu olmadan ithalatçının kendi ülkesindeki gümrüğünden malları çekemeyeceğinden dolayı, ithalatçının deniz konşimentosuna sahip olması gerekmektedir. Ancak Deniz konşimentosu ihracatçı tarafından kendi bankasına tahsil kaydı ile verilmiş olduğundan, ithalatçının bankasına da yine aynı koşullarda tahsil kaydı ile gönderiliyor olması, en azından tahsil vesaikinin bedelinin bankanın emrinde ve kontrolünde olduğunu gösterir.  Unutulmamalıdır ki bankaya sunulan deniz konşimentonun tam takım konşimento yanı 3 orijinal, 3 kopya olması gereklidir. Tüm orijinallerin bankada olması kesinlikle bir emniyet supabıdır. Zira orijinal konşimentodan bir tanesinin noksan olması, bankanın kredi teminatının ciddi sıkıntıya yol açacağı kesindir.

BAKIN NELER YAPILMIŞ KREDİLENDİRMEDE

Firmanın kredi limiti mevcut ancak teminat kısmında noksanlık var. İhracat kredisi olduğundan dolayı firmadan teminata neler vermesi gerektiği bankaca izah edilmiş. Bankanın saydığı teminat koşulları arasında;

  • İhracat vesaiki
  • Banka avalli poliçe
  • Vadeli, teyidli ihracat akreditifinin bankaca vade teyidi yapılmış alacağı,
  • Mevduat rehni vs

Bankalar ister, bankanın istediğini gözünü doyurasıya kadar verecek olan müşteridir.

İhracatçı firma vesaik mukabili olarak yüklediği mallara ait garantisiz ihracat vesaikini bankasına takdim eder. Bankaya sunulan ihracat vesaiki hem kredi teminatını oluşturacak, hem de temlik edilerek yurt dışına tahsile gönderilecekti. Firmanın bankasına verdiği tahsil vesaiki şu şekilde idi;

  • Ticari fatura
  • 2 original, 3 copy deniz konşimentosu
  • 1 packing list
  • 1 SGS certificate
  • 1 atom certificate
  • 1 certificate of origin

Banka ihracat vesaikini alır, kontrol eder, ihracat vesaikinin tutarına % 30 marj uygular ve ihracatçı firmaya USD.700.000.- lık ihracat kredisi verir. Firmanın hesabına geçer. Demek oluyor ki ihracat vesaikinin tamamı USD.1.000.000.- imiş.

Burada kadar her şey normal mi sizce?

Elbette değil…

Devamına bakalım neler olmuş…

Kredinin firmaya kullandırıldığı tarihten itibaren, ihracat bedelinin de yurt dışından gelmesi beklenmiş.

Günler geçmiş, beklenmiş, beklenmiş.

Yanlış anlaşılmasın; bekleyen kişi bankadır. Devirdiği çamın hala farkında değil ve sadece bekliyor.

Günler günleri kovalar.. Haftalar, haftaları. Hatta aylar..

Ne vesaik, ne de vesaikin bedeli. Yani USD.1.000.000.-. Hatırlarsanız vesaikin tamamı bu rakamdan oluşuyordu.

Nice bir zaman sonra; ben diyeyim 50 gün sonra yurt dışındaki muhabir bankadan, amir banka olan ihracatçının bankasına bir akıbet mesajı gelir. İçeriği ise şöyledir;

Tahsili için tarafımıza göndermiş olduğunuz vesaikin çekilmesi konusunda ithalatçıya defalarca ihbar göndermemize rağmen, ithalatçının hiçbir aksiyon almadığı, hatta vesaik bedelini ödeme hiç de istekli olmadığını fark ettik. Elimizdeki bu vesaiki ne yapalım. Acil cevabınızı iletmenizi rica ederiz.

İhracatçının bankası, muhabir bankadan gelen bu mesaj karşısında biraz şaşırmış olmakla birlikte, hemen yeni talimat almak üzere ihracatçı firma ile temasa geçmeye çalışır. Hemen telefonlara sarılır ihracatçının bankası…

Hay aksi ihracatçının mobil telefonu kapalı,

Ofis telefonu da cevap vermiyor.

Tam da sırasıydı yani. İhracatçıya erişilemiyor.

Can havliyle pazarlamacı ihracatçı firmanın ofisine gider ama ne görsün? Ofis kapalı. Terslikler birbirini kovalıyordu.. İhracatçı firma hasta mı diye düşündü pazarlamacı. Ne kadar saf düşünce değil mi? İhracatçı hasta olmasını çok arzu ederdim şu anda.

Muhabir banka ile yazışmalar devam etti bir süre. Sonrasında muhabir banka, kendi nezdindeki vesaiki bir zarfa koyarak ihracatçının bankasına iade etmiş ödenmediği ve ithalatçının ödemeye çok istekli görünmediği nedenlerini rücu etmiş yazısında.

Gelelim son duruma;

Görünürde ihracatçı yok, gitmiş nereye gitmişse ve bankası bulamıyor,

Nur topu gibi USD.700.000.- lık bir kredi riski

Ödenmeden iadesi yapılan USD.1.000.000.- lık ihracat vesaiki…

İşin özeti bu..

Neyse ki banka tam bu aşamada ihracat konusu malların ithalatçının ülkesindeki gümrük sahasında bekleyip, beklemediğini araştırır deniz nakliyat şirketi aracılığı ile. (Ben de hep derslerimde bu konulara değinirdim. Ne tesadüfi bilgiler değil mi)  Deniz nakliyat şirketinden gelen yanıt günün son golü oldu desem yeridir.

İnanmayacaksınız ama mallar gümrük sahasından ordino ile ithalatçı tarafından çekilmiş. Yani mallar da yok.

Ama nasıl olur, orijinal konşimentolar bankada dururken nasıl mallar ordino ile çekilir? Demem odur ki ordino almak için bir tek orijinal konşimentoyu vermek yeterlidir. Konşimentolar bankada olduğuna göre ithalatçı malları nasıl çekmiş olabilir?

Ah be koca aptalım…

İşte sorun da burada ya. Bankaya verilmeyen tek bir orijinal konşimentoda değil mi? Bu arada “ah be koca aptalım” sözünü, kimse üzerine alınıp sevinmesin Reşat Hoca bize sevgi gösterisinde bulundu diye. Bu sözüm bankaya idi…

Sonuç;

Kredi battı. Ortada teminat denen hiçbir varlık kalmadı. İhracatçı zaten kayıp, ihraç malları zaten gümrükte değil.

Olay teftişlik vak’a idi.

Teftiş de hemen geliverdi bu olayın ayyuka çıkması üzerine. Neyse ki teftiş dersine çalışmıştı. Bankaya kredi teminatı olarak sunulan ve asli teminat niteliğinde olan deniz konşimentosu 3 orijinal 3 kopya olarak düzenlenmiş olmasına rağmen bankaya verilen konşimento sayısı 2 orijinal 3 kopya. İşte hata burada yapılmış. Konşimento bilgisi yok.

Anlayacağınız ihracatçı firma bir tek orijinal konşimentoyu bankasına vermemiş, elinde tutmuş, banka da çok güzel oltaya takılmış, 2 orijinal konşimentoyu teminata almış, krediyi firmaya vermiş.

Diğer orijinal konşimentoya ne oldu biliyor musunuz ?

İşte tam da size onu anlatacaktım, lafı ağzımdan aldınız. İhracatçı firmanın çakallığı tutmuş olacak, bankadan kredi aldıktan sonra, elindeki tek bir orijinal konşimentoyu, gerekli sahte ciroları da yaparak ithalatçısına göndermiş ve ihracat bedelini kendisinin hesabına transfer ettirmiş, ithalatçı da bir tek orijinal konşimentoyu nakliyeci firmaya sunarak ordinosunu almış, ordino ile malları gümrükten çekmiş.

Aptallığına doymasın bu krediyi kullandıran. Daha da ötesi bu vesaiki teminat olarak uygun bulan her kimse..

Daha da vahimini söyleyeyim mi? Ben hem banka müdürünü hem de ihracatçıyı tanıyorum. İhracatçının çakal olduğu kesin, banka müdürün de kuzu. Kuzu, çakalın avı oldu.

Yine de tanıtayım: bu kuzudur. Çakalların muhtemel avıdır. Çakalın resmini koymadım. Etrafınıza bakın, muhtemelen birden fazla çakal göreceksiniz.

Bankalara gelince…

Bankalar hata yapıyor. İşte gördünüz.

Reşat BAĞCIOĞLU

Ticaretle ilgili alım-satım ve danışmanlık taleplerinizi, https://satinalmadergisi.com/ticaritalep/ sayfasından iletebilirsiniz.

PAYLAŞIMLAR

Lütfen yorumunuzu girin !
Lütfen adınızı giriniz.

  • Çin'den Ürün Tedariki
  • Küresel Ürün ve Firma Araştırması
  • Ülke / Pazar Analizi ve Raporlaması
  • Akreditif, Gümrük ve Dış Ticaret Danışmanlığı

Dünyaya Açıl

Satınalma Dergisine ABONE OL

Dijital Abonelik ile Satınalma Dergisinin yayınlanmış tüm sayılarına erişebilir, Buyer Network Öğrenme Merkezi'nde eğitim dokümanlarına ulaşabilirsiniz.

SATINALMA DERGİSİ 11 YILLIK ARŞİVİ

Tüm Arşive ve Gelecek 12 Sayıya Dijital Erişim

Buyer Network Öğrenme Merkezi

Kariyerinizi Geliştirecek Uzaktan Eğitim Seçeneklerine Sahip Olun

ŞİRKET ÜYELİK AVANTAJI

10 Yöneticiye Kadar Geniş Takımlar için Şirket Paketini Satın Alın

Satınalma Operasyonları Dijitalleşiyor !

 

 

 

 

 


 

 

 

This will close in 20 seconds