Kraliçe Arıların Taht Kavgası

ÜRÜN ve FİRMA ARAŞTIRMA

Prof. Dr. Umut Omay
Prof. Dr. Umut Omay
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi öğretim üyesidir. İnsan Kaynakları Yönetimi, Çalışma Psikolojisi, Çalışma Sosyolojisi, Sosyal Politika ve Endüstri İlişkileri alanları başta olmak üzere lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyinde dersler vermekte ve aynı alanlarda ulusal ve uluslararası olarak yayınlanmış çok sayıda çalışması bulunmaktadır.

20.yüzyılın ikinci yarısı ile 21. yüzyılın ilk çeyreğini kapsayan yaklaşık 70 yıllık bir dönemde etkili ve popüler bir figür olan Kraliçe II. Elizabeth’in geçen hafta (08 Eylül 2022) ölmesi nedeniyle düzenlenen törenler dünya kamuoyu tarafından ilgi ile takip edilmektedir. Bu yazı yazıldığı sırada da törenler devam etmekteydi.

Bu süreçte gerçekleştirilen ilginç bir ritüel ise Kraliçenin ölümünün Kraliyet Arılarına bildirilmesi amacıyla gerçekleştirilendir. İngiltere’nin günlük gazetelerinde yer alan habere göre kraliyet arıcısı, yüzlerce yıllık geçmişe dayanan bir geleneğe uygun olarak Kraliyet Kovanlarındaki arılara Kraliçenin öldüğünü, ancak bu nedenle gitmelerine de gerek bulunmadığını çünkü yeni patronları olan Kral III. Charles’ın onlardan hizmet etmelerini beklediğini bildirmiştir (1, 2).

Kraliyet arılarının, özellikle de her bir kovanın başında bulunan Kraliçe Arıların bu habere nasıl tepki verdikleri ve kendi aralarında taht kavgasına başlayıp başlamadıkları haberde yer almıyor. Ancak ister istemez bu haber iş yaşamındaki Kraliçe Arıları ve Kraliçe Arı Sendromunu akla getirmektedir. Bu nedenle bu yazının konusunu kadınların iş yaşamında karşılaştıkları ayrımcılık sorununa ilişkin özel bir duruma gönderme yapan ve konu ile ilgili literatürde yaklaşık 50 yıldan beri tartışılmakta olan Kraliçe Arı Sendromu (The Queen Bee Syndrome) oluşturmaktadır.

Kraliçe Arı Sendromu kavramı ilk kez 1973 yılında Staines, Travis ve Jayaratne tarafından yazılan bir makalede, işyerlerinde üst pozisyonlarda bulunan, kısacası gücü elinde bulunduran kadınların diğer kadınlara, özellikle de alt pozisyonlarda bulunan kadınlara olumsuz davranışlarda bulunmalarını ve yine alt pozisyonlardaki kadınların kariyer basamaklarını yükselmelerinde engel çıkarmalarını ifade etmek üzere kullanılmıştır. 1975 yılında Abramson “Kraliçe Arı” kavramını iş hayatında başarılı olan kadınların, kadınlara yönelik ayrımcılığı reddetme eğilimlerini vurgulamak için kullanmıştır (3).

Tipik bir arı kovanında Kraliçe Arı, İşçi Arılar ve Erkek Arılar olmak üzere 3 tip arı bulunur ve işçi arılar aslında Kraliçe Arı tarafından kısırlaştırılmış dişilerdir. Üstelik kovanla ilgili bütün işleri bu dişiler yapmaktadır. Dolayısıyla soruna ilişkin olarak Kraliçe Arı mecazının kullanılmasının ve bu nedenle sorunun Kraliçe Arı Sendromu olarak kavramlaştırılmasının oldukça anlamlı olduğu söylenebilir.

Yapılan araştırmalar Kraliçe Arı Sendromu yaşamakta olan ya da bu sendromla ilişkilendirilen kadınların 3 farklı belirti sergilediklerini göstermektedir: Bu kadınlar 1) Erkeklere özgü davranış kalıpları sergilemekte, 2) Diğer kadınlarla aralarına fiziksel ve psikolojik mesafe koymakta ve 3) Toplumsal cinsiyete dayalı hiyerarşiyi onaylamanın yanı sıra toplumsal cinsiyete dayalı hiyerarşiyi meşrulaştırmaktadırlar (4).

Bu belirtilerin toplumsal cinsiyet çerçevesinde biçimlenmiş olan rol kalıplarından kaynaklandığı ileri sürülmektedir. Buna göre liderlik ve yöneticilik rol kalıpları kadınlara değil erkeklere uygun olarak tanımlanmıştır. Dolayısıyla kadın liderlere ve kadın yöneticilere ait rol kalıpları bulunmamaktadır. Bunun sonucunda da üst pozisyonlarda bulunan ya da üst pozisyonları hedefleyen kadınlar kendi davranışlarını erkeklerin rol kalıplarına uygun olarak değiştirmekte, kısacası erkek tanımına uygun liderlik ve yöneticilik davranışları sergilemek durumunda kalmaktadırlar. İkinci belirti toplumsal cinsiyete yönelik önyargılardan kaynaklanmaktadır. Üst pozisyona yükselen ya da yükselmeyi hedefleyen kadınlar kendilerinin diğer kadınlardan farklı olduklarını göstermeye çalışmaktadırlar. Üçüncü belirti ise Kraliçe Arıların kendi başarılarını referans olarak almalarından ve yaşadıkları süreçleri doğal kabul etmeye başlamalarından kaynaklanmaktadır. Öyle ki, üst pozisyonlardaki kadınların toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına yönelik politikaların geliştirilmesine ve genç kadınların kariyerlerinde yükselebilmeleri için belirli kotaların belirlenmesi gibi tedbirlere erkeklerden daha fazla karşı çıktıkları görülmektedir (5). Kısacası sorunun esas olarak kadınların örgütlerdeki erkek egemen kültürle mücadelesi sırasında bu kültürü içselleştirmesinden kaynaklandığı ileri sürülmektedir (6).

Bazı yazarlar sorunun kaynağının aslında kadınların birbirlerinin doğal müttefikleri olduğu varsayımına dayandığını, buna uygun davranılmamasının Kraliçe Arı olarak etiketlenmeye yol açtığını, kısacası aslında sorun olmayan bir durum nedeniyle üst pozisyonlardaki kadınların haksız yere yaftalandıklarını ileri sürmektedir. Öyle ki, üst pozisyonlardaki kadınların sırf diğer kadınları desteklemedikleri için “kötü üvey anne” gibi sıfatlarla anıldıkları da görülmektedir (7).

Sonuçta tıpkı Kraliçe Arı Sendromunun “cinsiyetçi” bir kavramlaştırma olması (8) gibi, durumu anlatmak için kullanılan örnekler ve yakıştırmalar da yine “cinsiyetçi” bir yaklaşım çerçevesinde ortaya çıkmış olmaktadır.

Bu durum ise “sorun şu kadından kaynaklanıyor” ve “kadını suçlayın!” gibi başlı başına toplumsal cinsiyet eşitliğini ihlal eden ve eşitsizliği doğallaştıran tutumlarla ve kalıplaşmış önyargılarla ilişkilendirilebilmektedir (9). Diğer bir ifade ile sorunun aslında erkek egemen kültürden kaynaklandığı görmezden gelinmekte ve sorunun nedeni kadınlarla ve kadın kimliği ile ilişkilendirmiş olmaktadır.

Son dönemde Kraliçe Arı Sendromunun bir neden değil aksine bir sonuç olduğu yönünde görüşler ortaya çıkmaya başlamıştır. Ayrıca kavramın ilk kullanıldığı makalenin yazarlarından olan Travis’in kavramın amacı olan “dikkat çekici” olmanın ötesine geçtiğine, yanlış yorumlandığına ve bundan dolayı hem rahatsızlık hem de pişmanlık duyduğuna yönelik açıklamaları da dikkat çekicidir (10).

Sorunun çözümü için ileri sürülen dikkat çekici bir öneri, örgütlerde toplumsal cinsiyete bağlı rol kalıplarından kaynaklanan önyargıların giderilmesinin, diğer bir ifade ile “kadınları düzeltmek yerine örgütleri düzeltmenin gerektiği” yönündedir (11).

Kısaca belirtmek gerekirse iş yaşamındaki kadınların sorunları çok çeşitli biçimlerde devam etmektedir. Bu makalede de dikkat çekmeye çalıştığım gibi örgütlerdeki sorunların en azından bir bölümünün erkek egemenliğinde ortaya çıkmış ve zaman içerisinde kurumsallaşmış rol kalıplarından ve bu çerçevede ortaya çıkmış örgüt kültüründen kaynaklandığı görülmektedir. Bu nedenle örgüt kültürünün içine sinmiş bulunan “kadın” ve “erkek” ayrımına dayanan anlayış terk edilmedikçe ve örgüt kültürü kadın ve erkek farklılıklarına dayanan bir anlayış yerine “insanı esas alan” bir yapı ve anlayış kazanmadıkça bu ve benzeri sorunların yaşanmaya devam edeceği söylenebilir. Dolayısıyla başta Kraliçe Arı Sendromu olmak üzere, kadınların iş yaşamında karşılaştıkları birçok sorunun eşitlikçi bir örgüt kültürü oluşturulmadan ortadan kaldırılmasının mümkün olmadığını kabul etmek gerekmektedir.

Prof. Dr. Umut OMAY

Kaynakça

(1) https://www.independent.co.uk/life-style/royal-family/royal-beekeeper-bees-queen-death-b2164345.html, 12.09.2022.

(2) https://www.dailymail.co.uk/news/article-11199259/Royal-beekeeper-informed-Queens-bees-HM-died-King-Charles-new-boss.html, 13.09.2022.

(3) Mavin, S. (2008), “Queen Bees, Wannabees and Afraid to Bees: No More ‘Best Enemies’ for Women in Management?”, British Journal of Management, 19, p. S75.

(4) Derks, B., Van Laar, C. and Ellemers, N. (2016), “The queen bee phenomenon: Why women leaders distance themselves from junior women”, The Leadership Quarterly, 27, p. 457.

(5) a.g.e., pp. 457-458.

(6) Faniko, K., Ellemers, N. and Derks, B. (2021), “The Queen Bee phenomenon in Academia 15 years after: Does it still exist, and if so, why?”, British Journal of Social Psychology, 60, p. 384.

(7) Roberto Arvate, P., Walczak Galiela, G. and Todescat, I. (2018), “The queen bee: A myth? The effect of top-level female leadership on subordinate females”, The Leadership Quarterly, 29, pp. 534-535.

(8) Derks, Van Laar, and Ellemers, a.g.e., p. 458.

(9) Mavin, S. (2006), “Venus envy: problematizing solidarity behaviour and queen bees”, Women in Management Review, 21 (4), p. 264.

(10) Elsesser, K. (2020), “Queen Bees Still Exist, But It’s Not The Women We Need To Fix”, Çevrim içi: https://www.forbes.com/sites/kimelsesser/2020/08/31/queen-bees-still-exist-but-its-not-the-women-we-need-to-fix/?sh=3faeff8c6ffd, 12.09.2022.

(11) a.g.e.

 

PAYLAŞIMLAR

Lütfen yorumunuzu girin !
Lütfen adınızı giriniz.

Alım Talebi : Giyinme Çadırı

Bir firmamız için, deprem bölgesine gönderilmek üzere, Giyinme Çadırı alımı yapılacaktır. Özelikle imalatçı - üretici firmalar aranmaktadır. Detaylar için...

İşe Devamsızlık Tutanakları Hangi Hallerde Geçersiz Sayılabilir ?

İşçinin işverenden izin almaksızın ve haklı bir nedeni olmaksızın 4857 sayılı İş Kanunu’nda belirtilen süreler kadar işe devam etmemesi...

Lojistik Sektörünün Köklü Kurumu CILT Türkiye’de Faaliyete Geçti

Lojistik sektörüne yön veren 104 yıllık sivil toplum örgütü The Chartered Institute of Logistics and Transport (CILT) Türkiye Şubesi’ni...

Deprem ve İhracatımız

Deprem ve Selin Götürdükleri Hiç istemesek de dünyanın neresinde olursa olsun deprem gibi bir felaketin götürdükleri, verdiği yıkıcı zararlar ekonomilere...

Serbest Bölgelerden Yapılan İthalatlarda İlave Gümrük Vergisi Muafiyeti Sorunu

Giriş Serbest Bölgeler; ihracata yönelik yatırım ve üretimi teşvik etmek, doğrudan yabancı yatırımları ve teknoloji girişini hızlandırmak, işletmeleri ihracata yönlendirmek...

Enerji Verimliliği ve Negawatt Kavramı

Negawatt kavramı literatürde enerji verimliliği uygulamaları sayesinde tasarruf edilen elektrik gücünün watt cinsinden birimi olarak kullanılmaktadır. Tahmin edildiği üzere...

Turizm ve Gastronomi Üzerine: Biz Aşçılar

"Baş Aktörler" İlk çağlardan beri Aşçılık ve Aşçılar sevilmiş ve her zaman takdir görmüştür. Ateşin bulunması ile başlayan aşçılık otçul...

Fabrikalarda Hayal Gücü

Hayal gücü her meslekte gereklidir ama fabrika çalışanlarında daha çok ihtiyaç vardır bence. Neden mi? Fabrika üretim ve imalat yeridir.  Yani...

Yuvam Dünya Türkiye İklim Krizi Algısı Araştırması 2023 Sonuçları Açıklandı

Yuvam Dünya Derneği Türkiye’de İklim Krizi Algı Araştırması’nın 2023 yılı sonuçları açıklandı. Konda Araştırma ve Danışmanlık işbirliğiyle, Birleşik Ödeme...

Benzer İşe Uygun İş Deneyim Belgesi Kullanımı ?

Kamu İhale Kurulu Kararı Özeti; Erzincan İl Özel İdaresi Destek Hizmetleri Müdürlüğü tarafından 12.12.2022 tarihinde pazarlık usulü ile gerçekleştirilen...
  • Hammadde / Ürün Tedarik ve Satış Hizmetleri
  • Akreditif ve Dış Ticaret Danışmanlığı
  • Ülke / Sektör Analizi ve Araştırma Raporu

Ticari Hizmetlerimizden Faydalanın

Satınalma Dergisi'ne Dijital Üye Olun

Dijital Üyelik ile Satınalma Dergisi'nin yayınlanmış tüm sayılarına erişebilir, Buyer Network Öğrenme Merkezi'nde eğitim dokümanlarına ulaşabilirsiniz.

SATINALMA DERGİSİ 10 YILLIK ARŞİVİ

Yayınlanmış Tüm Sayılara ve Yayınlanacak 12 Sayıya Dijital Olarak Erişim

Buyer Network Öğrenme Merkezi

Kariyerinizi Geliştirecek Uzaktan Eğitim Seçeneklerine Sahip Olun

KURUMSAL ÜYELİK AVANTAJLARI

10 Yöneticiye Kadar Geniş Takımlar için Şirket Paketini Satın Alın