Spotify Müzik Streaming Ekonomisi ile İlgili Raporu Loud & Clear 2024’ü Yayınladı

Satınalma Eğitimi Spotify Müzik Streaming Ekonomisi Ile İlgili Raporu Loud & Clear 2024’ü Yayınladı

Bugün duyurduğumuz Loud & Clear 2024, Spotify’ın yıllık olarak yayınladığı streaming ekonomisi ile ilgili önemli haberleri paylaştığı ve dünya çapındaki hem sanatçılar hem de fanlar için önemli bir kaynak niteliği taşıyor.

Satınalma Eğitimi Spotify Müzik Streaming Ekonomisi Ile İlgili Raporu Loud & Clear 2024’ü YayınladıKim para kazanıyor? Ne kadar kazanıyorlar? Ve bu miktar yıllar içinde nasıl değişti? Spotify, sanatçıların her yıl ne kadar kazandığına ilişkin bu detayda veriyi yayınlayan tek streaming platformu olmaya devam ediyor. Loud and Clear 2024 raporunun öne çıkan 10 başlığını aşağıda bulabilirsiniz.

Spotify’dan en az 10 bin dolar gelir elde eden sanatçıların yarısından fazlası İngilizcenin ana dil olmadığı ülkelerden. Streaming’in sektöre giriş engellerini azaltması, aslında eski bir haber ancak bunun sanatçıların geçim kaynakları üzerindeki etkisi ve bu etkinin küresel anlamda çeşitliliği giderek daha net hale geliyor. Yalnızca Spotify’dan en az 10 bin dolar (ve muhtemelen tüm kayıtlı gelir kaynakları üzerinden 40 bin dolar) gelir elde eden 66 bin sanatçının yarısından fazlası İngilizcenin ana dil olmadığı ülkelerden geliyor. Geçmişte, istediği başarıya ulaşmakta zorluk çekmiş olabilecek sanatçılar artık kitlelerine daha rahat ulaşıyor. Öte yandan, günümüz müzik endüstrisi, içinde yaşadığımız dünyanın daha çeşitli ve doğru bir yansıması haline geldi. İngilizce dışındaki dillerde performans açısından İspanyolca, Almanca, Portekizce, Fransızca ve Korece öne çıkarken Hintçe, Endonezce, Pencapça, Tamilce ve Yunanca 2023’te büyük yükseliş gösterdi.

Bağımsızlar için Rekor Yılı

2023’te, bağımsız sanatçılar Spotify’da neredeyse 4,5 milyar dolar gelir elde etti. Bu, bağımsız sanatçıların, bütün müzik sektörünün Spotify’da elde ettiği toplam 9 milyar dolarlık gelirin  yaklaşık yarısını oluşturduğu ilk yıl oldu. 2023’te ilk defa, kendi imkanlarıyla çalışan sanatçıların ve bağımsız plak şirketlerine bağlı sanatçıların katalogları, Spotify’da elde edilen tüm gelirlerin yaklaşık yarısını temsil etti ve toplamda neredeyse 4,5 milyar doları buldu. Bu, 2017’den bu yana 4 kat artış anlamına geliyor ve bağımsız sanatçıların tek bir platform veya kurumdan bir yılda elde ettiği en yüksek geliri temsil ediyor.

Her Seviyede Daha Fazla Gelir

2017’den bu yana en az 1 milyon dolar, 100 bin dolar ve 10 bin dolar gelir elde eden sanatçı sayısı neredeyse üç katına ulaştı. Spotify telif hakları, sanatçıların kariyerlerini her aşamada destekliyor. Aslında, yıllık 1000 dolardan 10 milyon dolara kadar her eşikte gelir elde eden sanatçıların sayısı, 2017’den bu yana neredeyse üç kat arttı. Bu rakamlar yalnızca Spotify platformunda elde edilen geliri temsil ediyor. Diğer servisler ve kayıtlı gelir stream’lerinden elde edilen kazançlar da dikkate alındığında, söz konusu sanatçıların kayıtlı müzik kaynakları ve konser biletleri ile ticari ürünler de dahil toplamda bu gelirin 4 katını elde ettikleri tahmin ediliyor.

Beklenmedik Milyonerler 

2023’te Spotify’dan en az 1 milyon dolar gelir elde eden sanatçıların çoğu tanınmış isimler değildi ve başarılı bir yıl geçirmek için “hit” bir şarkıya ihtiyaç duymadı. Bu sanatçıların yüzde 80’inin Spotify’ın Global En İyi 50 listesine giren bir şarkısı yoktu. Streaming çağında listeler, başarıya ulaşan tüm sanatçıları kapsayacak kadar geniş değil. Öte yandan, fanların zevkleri artık daha çeşitli ve telif hakkı gelir havuzu giderek daha büyük hale geliyor (tam olarak 9 milyar dolardan fazla!). Bu da daha geniş bir sanatçı yelpazesi için daha fazla gelir anlamına geliyor. Geçen yıl Spotify’da 1 milyon dolar kazanan sanatçıları görmek sizi oldukça şaşırtabilir.

Spotify’dan Rekor Seviyede Ödemeler

Bu yıl da Spotify, tek bir platform veya kurum tarafından müzik endüstrisine yapılan en yüksek yıllık ödeme olan 9 milyar dolardan fazla bir ödeme gerçekleştirdi. Bu rakam son altı yılda neredeyse üç katına çıktı ve Spotify’ın kuruluşundan bu yana ödediği toplam 48 milyar dolardan fazla olan tutarın de büyük bir bölümünü temsil ediyor. Spotify, her yıl streaming telif hakları kapsamında giderek daha fazla para ödeyerek, sanatçılar ve şarkı yazarları adına hak sahiplerine rekor seviyede gelir ve büyüme sağladı. Söz konusu hak sahipleri arasında plak şirketleri, yayıncılar, bağımsız distribütörler, performans hakları kuruluşları ve meslek birlikleri yer alıyor.

Müzik Yayıncılığı Yeni Bir Zirveye Ulaşıyor

Spotify, son iki yılda, şarkı yazarlarını temsil eden yayıncı hak sahiplerine 4 milyar dolar ödedi. Şarkı yazarları, yayın hakları sahipleri aracılığıyla, streaming hizmetleri sayesinde  rekor seviyede gelirler elde ediyorlar. Son iki yılda, Spotify, şarkı yazarlarını temsil eden yayıncılara, performans hakları kuruluşlarına ve derneklere neredeyse 4 milyar dolar ödedi. Yayıncılar, şarkı yazarları ve onların kolektif yönetim kuruluşları (CMO’lar), Küresel Müzik Telif Değeri’ne göre, streaming döneminde (2022’de 5,5 milyar dolar), CD/satış dönemine kıyasla iki katından da fazla (2001’de 2,5 milyar dolar), yani hiç olmadığı kadar gelir elde ediyorlar.

Sayılar

Spotify olarak geçimleri en çok streaming’e bağlı olan sanatçılara, yani  2023’te yeni çıkış yapan ve de profesyonel olan 225 bin sanatçıya odaklıyız. Platforma içerik yükleyen 10 milyonun üzerindeki sanatçının en az bir adet parçası bulunuyor. Yaklaşık 8 milyon sanatçının, tüm zamanlarda, platformda 10’dan az parçası mevcut. Yaklaşık 5 milyondan fazla sanatçınının, platformdaki tüm kataloglarının dinlenme sayısı, toplamda 100’den daha az. Daha fazla sanatçı başarıya ulaşıyor ve bunun sonucu olarak da daha fazlası, “sanatçı” olmaya ilgi duyuyor. Elbette, 10 milyondan fazla sanatçının Spotify’da en az bir parçası var, ancak söz konusu olan finansal fırsatlar yaratmak olunca, odağımızda geçimleri streaming’e en çok bağlı olan, kariyerinin başlangıcında olan yeni çıkış yapan veya profesyonel isimlerden oluşan 225 bin sanatçı var.

Sanatçıların Kariyerlerindeki Büyüme 

2017 yılında Spotify’da 10 bin dolardan fazla gelir elde eden sanatçıların neredeyse yarısı şu anda 50 bin dolardan fazla gelir elde ediyor. Bu sanatçıların kayıtlı tüm gelir kaynaklarından da 200 bin doların üzerinde gelir elde ettiği düşünülüyor. Sanatçıların kariyerleri Spotify’da başlamakla kalmıyor, aynı zamanda Spotify’da büyüyor da. Yeni çıkış yapan sanatçılarla beraber profesyonel sanatçıların da, her yıl, gerçekleştirdikleri çalışmalarla sürdürülebilir şekilde bir geçim sağlayabilme modeline sahip olmaları konusunda onlara yardımcı olmaya odaklıyız. 2017’de en az 10 bin dolar gelir elde eden beş sanatçının dördü, geçtiğimiz yıl içinde de en azından bu miktarda gelir elde etti. 2017’de 10 bin dolar gelir elde eden 23 bin 400 sanatçının neredeyse yarısı 2023’te 50 bin doların üzerinde gelire sahip oldu. Kayıtlı tüm gelir kaynaklarında ise genel olarak 200 bin dolar gelir elde ettikleri düşünülüyor.

Streaming Fırsatı

Bir radyo istasyonu dinleyicilerine en iyi 40 parçayı çalar; bir plak mağazasında ise birkaç bin sanatçının müziğine erişmek mümkün olabilir. 2023’te 50 bin sanatçı, Spotify’dan en az 16 bin 500 dolar; kayıtlı tüm müziklerden ise muhtemelen 65 bin dolar gelir üretti. Bugün, streaming, daha fazla sanatçının başarıyı yakalayabilmesi için daha fazla alan sağladığı gibi müzik endüstrisinde de gerçek bir değişim gösterdi. Spotify’daki sanatçıların ezici bir çoğunluğu, şu anda CD dönemi sürüyor olsaydı, müzik mağazalarının raflarında yer alamazdı. Spotify’daki tüm sanatçıları, ne kadar gelir üretebildiklerine göre sıralayabilseydik, sıralamanın 50 binincisi dahi sadece Spotify’dan minimum 16 bin 500 dolar gelir elde ettiğini görebilirdik.

Ege İhracatçı Birlikleri EİB’den 2024’ün İlk İki Ayında 197 Ülke ve Bölgeye İhracat !

Satınalma Eğitimi Ege İhracatçı Birlikleri Ei̇b'den 2024’ün İlk İki Ayında 197 ülke Ve Bölgeye İhracat !

2024 yılına mevcudu korumak hedefiyle giren Egeli ihracatçılar, 2024 yılının ilk iki ayında yüzde 4 artışla 3 milyar 56 milyon dolarlık ihracata imza atarken, 197 farklı ihraç pazarına ulaşarak, 104 ülke ve bölgeye ihracatını artırmayı başardı.

Satınalma Eğitimi Ege İhracatçı Birlikleri Ei̇b'den 2024’ün İlk İki Ayında 197 ülke Ve Bölgeye İhracat !Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, “Geleneksel ticaret ortağımız ve yeşil dönüşümü küresel gündemin merkezine taşıyan Avrupa Birliği’ne ihracatımız 2024’ün ilk iki ayında 1 milyar 380 milyon dolarlık hacme ulaştı. 2024’ün ilk yarısında 16 AB ülkesine ihracatımız artarken, EİB’nin toplam ihracatında AB’nin payı yüzde 45, Avrupa kıtasının ihracatımızdaki payı ise yüzde 51 olarak kayıtlara geçti. İlk iki ayda bölgeler bazında ihracatta en fazla artış yüzde 20 yükselişle 391 milyon dolarla Amerika ülkelerine yaşandı. İhracatımızın güçlü olduğu Avrupa ülkeleri yanında, Ticaret Bakanlığımızın Uzak Ülkeler Stratejisiyle doğru orantılı olarak yönelerek sektörel ticaret heyeti gerçekleştirdiğimiz Kolombiya’ya ihracatımız yüzde 198 artış gösterdi.” dedi.

Asya ve Okyanusya ülkelerine yüzde 31 artışla 230 milyon dolar ihracat yaptıklarını açıklayan Başkan Eskinazi, “EİB olarak Uzak Doğu ülkeleriyle ihracatımız incelendiğinde; dünyanın yeşil dönüşümü için motor rolü oynayan Çin’e ilk iki ayda yüzde 58 artışla 70 milyon dolar, Japonya’ya yüzde 85 ivmeyle 31 milyon dolar, Güney Kore’ye 12 milyon dolar, Hong Kong’a 4 milyon dolar, Tayvan’a yüzde 29 artışla 3 milyon dolar ihracat gerçekleştirdik. Güney Asya’da ihracatımızı Hindistan’a yüzde 2 artırarak 14 milyon dolara, Pakistan’a yüzde 136 artışla 12 milyon dolara, Bangladeş’e yüzde 130 artırarak 7 milyon dolara çıkardık.” diye konuştu.

Jak Eskinazi, “Güneydoğu Asya’nın en büyük ekonomisi Endonezya, araştırmalara göre 2045 yılına kadar dünyanın en büyük 5 ekonomisinden biri haline gelecek. Endonezya’ya ilk iki ayda yüzde 27 artış sağladık. Asya Pasifik bölgesinde ise ihracatımız Malezya’ya 6 milyon dolar oldu. Singapur’a yüzde 32, Tayland’a yüzde 90 arttı. Ortadoğu ülkelerine 355 milyon dolar, Afrika ülkelerine yüzde 8 artışla 239 milyon dolar ihracat gerçekleştirdik. Eski Doğu Bloku ülkelerine 149 milyon dolarlık ürün satıldı. Serbest Bölgeler’de yüzde 28, Türk Cumhuriyetleri’nde ise yüzde 6 ilerleme kaydettik.” dedi.

Almanya, ABD, İtalya İlk Üçte

2024’nin ilk iki ayında Almanya’nın 316 milyon dolarla birinci sıradaki yerini koruduğunu açıklayan Eskinazi, EİB’nin ihracatındaki ilk 10 ülkeye değindi.

“ABD yüzde 12 artışla 278 milyon dolarla ikinci sırada, İtalya ise yüzde 3 yükselişle 180 milyon dolarla en fazla ihracat gerçekleştirdiğimiz üçüncü ticaret ortağımız arasında yer alıyor. İspanya’ya 177 milyon dolara, Birleşik Krallık ihracatımızı yüzde 26 artışla 149 milyon dolara, Hollanda’ya yüzde 18 artışla 133 milyon dolara, Fransa’ya yüzde 135 milyon dolara, Irak yüzde 41 artışla 79 milyon dolar, Rusya 70 milyon dolar, Çin yüzde 58 artışla 70 milyon dolar ihracat gerçekleştirdiğimiz ülkeler arasında yer alıyor.”

Ege Bölgesi’nde mobilya kağıt orman ürünleri ve mamulleri sektörü 9 milyon dolarla Mısır’a, demir çelik sektörü 57 milyon dolarla Almanya’ya, deri ve deri mamulleri sektörü 4 milyon dolarla Almanya’ya, hazırgiyim ve konfeksiyon sektörü 49 milyon dolarla İspanya’ya, hububat bakliyat yağlı tohumlar ve mamulleri sektörü 30 milyon dolarla Cezayir’e, kuru meyve ve mamulleri sektörü 24 milyon dolarla ABD’ye, maden sektörü 38 milyon dolarla Çin’e, yaş meyve sebze ve meyve sebze mamulleri sektörü 43 milyon dolarla Almanya’ya, su ürünleri ve hayvancılık mamulleri sektörü 28 milyon dolarla İtalya’ya, tekstil ve hammaddeleri sektörü 14 milyon dolarla Çin’e, tütün sektörü 28 milyon dolarla ABD’ye, zeytin zeytinyağı sektörü 36 milyon dolarla İspanya’ya ihracat gerçekleştirdi.

İzmir ve Manisa’nın ihracatında Almanya, Denizli’nin ihracatında Birleşik Krallık, Aydın’ın ihracatında İspanya, Muğla’nın ihracatında Rusya, Balıkesir’in ihracatında Irak, Kütahya’nın ihracatında İtalya, Uşak ve Afyonkarahisar’ın ihracatında ABD birinci sırada yer aldı.

ÇEVKO Vakfı “Yeşil Nokta Sanayi Ödülleri 2024” için Başvurular Başladı

Satınalma Eğitimi çevko Vakfı “yeşil Nokta Sanayi ödülleri 2024” Için Başvurular Başladı

ÇEVKO Vakfı (Çevre Koruma ve Ambalaj Atıkları Değerlendirme Vakfı) tarafından Türkiye’de Yeşil Nokta markasını kullanan ulusal ve küresel sanayi kuruluşlarının katılımına açık olarak düzenlenen Yeşil Nokta Sanayi Ödülleri için başvuru süreci 4 Mart 2024 tarihinde başladı. Bu yıl 7’inci kez düzenlenen ödüller için başvuru süreci, 5 Temmuz 2024 Cuma günü saat 17:00’a kadar devam edecek.

Satınalma Eğitimi çevko Vakfı “yeşil Nokta Sanayi ödülleri 2024” Için Başvurular BaşladıÇEVKO Vakfı tarafından bu yıl yedincisi düzenlenen Yeşil Nokta Sanayi Ödülleri için başvuru süreci başladı. Türkiye’de Yeşil Nokta Marka Alt Lisans Sözleşmesi olan firmaların katılımına açık olarak düzenlenen ÇEVKO Vakfı Yeşil Nokta Sanayi Ödülleri, sanayi kuruluşlarının sürdürülebilirlikle ilgili çalışmalarını teşvik etmeyi amaçlıyor.

Türkiye’deki temsilcisinin ÇEVKO Vakfı olduğu uluslararası Yeşil Nokta markasının, ambalaj atıklarının toplanıp geri dönüştürülmesi konusunda geliştirilmiş olan genişletilmiş üretici sorumluluğu modelinin simgesi olduğunu söyleyen ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer, “Yeşil Nokta, sorumlu üreticiyi ve tüketicinin sorumluluğa gösterdiği saygıyı ve beğeniyi simgeliyor. Yeşil Nokta Sanayi Ödülleri ile belirlenen kriterleri en yüksek oranda sağlayan kuruluşların yasal sorumluluklarının ötesinde gösterdikleri örnek çabaları ödüllendirirken; tüm ekonomik işletmeleri benzer çalışmalar için özendirmeyi ve teşvik etmeyi hedefliyoruz” dedi.

Yeşil Nokta Marka Alt Lisans Sözleşmesi olan tüm firmaların katılımına açık olan Yeşil Nokta Sanayi Ödülleri, Ambalajda Önleme Uygulamaları, Atık Yönetim Sistemi ve Uygulamaları ve Çevre Konulu Sosyal Sorumluluk Uygulamaları olmak üzere üç farklı kategoride düzenleniyor.

ÇEVKO Vakfı Yeşil Nokta Sanayi Ödülleri’nin 2024 yılı başvuruları 4 Mart – 5 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştirilecek, Küçük ve Orta Ölçekli İşletme ve Büyük Ölçekli İşletme olmak üzere 2 ayrı sınıfta ödüller verilecek.

Yeşil Nokta Sanayi Ödülleri 2024 Jüri Üyeleri, şu isimlerden oluşuyor:

Prof. Dr. Ece Ümmü Deveci / Niğde Ömer Halis Demir Üniversitesi, Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi, Atık Yönetimi Koordinatörü, Çevre Sorunları ve Araştırma Merkez Müdürü

Dr. Öykü Özden Gül / İstanbul Bilgi Üniversitesi, İletişim Fakültesi Öğretim Görevlisi

Erbil Büyükbay / İSO İstanbul Sanayi Odası, Çevre ve Enerji Şube Müdürü (Çevre Yüksek Mühendisi)

Aslıhan Arıkan /ASD Ambalaj Sanayicileri Derneği, Genel Sekreteri (Kimya Yüksek Mühendisi)

Murat Körük / TÜDAM Değerlendirebilir Atık Malzemeler Sanayicileri Derneği, Genel Sekreteri (Maden ve Çevre Yüksek Mühendisi)

Celal Toprak / Küresel Isınma Kurultayı Komitesi Başkanı

Alphan Eröztürk / ÇEVKO Vakfı Kamu, Dış İlişkiler ve Projeler Müdürü (Çevre Yüksek Mühendisi)

Ödül sürecinin başvuruları https://yesil.cevko.org.tr/ internet sitesi üzerinden alınacaktır. Katılımcı firmalar, başvuru kategorileri ve konuyla ilgili diğer bilgilere ÇEVKO Vakfı internet sitesindeki https://www.cevko.org.tr/index.php?option=com_content&view=article&id=1357:turkiye-sanayisinin-yesil-nokta-larini-seciyor-2&catid=11:haberler&lang=tr&Itemid=131 bağlantıdan ulaşabilirler.

Önceki yıllarda Yeşil Nokta Sanayi Ödülü almaya hak kazanan ekonomik işletmeler şunlar: Abdi İbrahim, Akçansa, Anadolu Efes, Anadolu Isuzu, Bayer, Boyner, Carrefoursa, Coca-Cola İçecek, Danone Hayat, Eczacıbaşı Girişim, Frito Lay, Hidropar, Kampotu İlaç, Korozo Ambalaj, Kurtsan İlaçları, Loreal, Mey/Diageo, Migros, Mondi Tire Kutsan, Nestle Waters, PepsiCo Türkiye, Procter & Gamble, Reckitt Benckiser, Sarten Ambalaj, Sırma Grup, Şişecam, Tat Gıda, Tetra Pak, Tofaş, Unilever, Vestel Beyaz Eşya, Vodafone.

Yeşil Nokta Markasının Türkiye’deki Temsilcisi ÇEVKO Vakfı 

ÇEVKO Vakfı 2003 yılında PRO-EUROPE’la yaptığı sözleşme kapsamında uluslararası “Yeşil Nokta” markasını Türkiye’de kullanma ve kullandırma hakkına sahip bulunuyor. Ülkemizle birlikte 140’ın üzerinde ülkede tescilli olan bu markayı ambalaj atıkları ile ilgili yasal sorumluluklarını yerine getiren ve ülkenin geri kazanım sistemine finansal katkıda bulunan ekonomik işletmeler, alt lisans sözleşmesi yaparak kullanabiliyor.Türkiye’de 1.300’ü aşkın ekonomik işletme ÇEVKO ile sözleşmeli olarak Yeşil Nokta markasını kullanıyor.

Ayakkabı Yan Sanayi İstanbul’da 70. Kez Buluşuyor

Satınalma Eğitimi Ayakkabı Yan Sanayi İstanbul’da 70. Kez Buluşuyor

“70.Uluslararası Ayakkabı Yan Sanayi Fuarı AYSAF”, 1-4 Mayıs 2024 tarihleri Arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde Açılıyor.

 Ayakkabı Sektörünün Önemli Buluşma Noktası 

Satınalma Eğitimi Ayakkabı Yan Sanayi İstanbul’da 70. Kez BuluşuyorUluslararası Ayakkabı Yan Sanayi Fuarı AYSAF, sektörün çatı kuruluşu Ayakkabı Yan Sanayicileri Derneği AYSAD ve Artkim Fuarcılık iş birliği ile dünyanın dört bir yanından gelen; ayakkabı yan sanayi malzemeleri, deri, suni deri, tekstil, taban, ökçe, aksesuar, makine, kimyasal ve kalıp üreticilerini bir araya getirmeye hazırlanıyor. Sektöründe, Avrasya’nın 1., Avrupa’nın ise 2. en büyük fuarı olan AYSAF’a 350’yi aşkın firma katılıyor. 68 ülkeden ziyaretçinin de beklendiği fuarı toplam da 15.000 kişinin ziyaret etmesi bekleniyor

AYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Sait Salıcı, “Avrupa’da fayda maliyet oranı sebebi ile fuarların katılımcı talepleri de, ziyaretçi sayıları da azalıyor. Fuarlar şampiyonlar ligi gibidir. Fuar varsa markaların katılması gerekir. Fuarlar, sektörü bir arada tutar. Sanayi devriminden bu yana sanayiciler ilk kez bu kadar zor günlerden geçiriyor. Maliyetler yüksek, üretmek ve satmak zor. Birlik olmalı, birlikte hareket etmeliyiz. Hem ayakkabı hem de ayakkabı yan sanayi olarak gidecek daha çok yolumuz var. Fuarların ve birebir görüşmelerin ivmemizi artıracağına inanıyoruz. Hedefimiz, durağan geçen bu dönemde sektörü dönüştürmek, ayakta tutmak ve geleceğe kuvvetli hazırlamak” dedi.

ARTKİM Fuarcılık Kurucu CEO’su Cengiz Yaman, “Yurt dışında yaptığımız yerinde bire bir çalışmalar ile yine gerek yabancı markaların gerekse de ziyaretçilerin fuara katılımını organize ettik. Yabancı marka katılımcı sayımız şimdiden 35’i geçti. Ziyaretçi olarak baktığımızda ise aldığımız yoğun geri dönüşler doğrultusunda Ortadoğu, Kuzey Afrika, Türki Cumhuriyetler, Rusya, Doğu Avrupa ve Balkanlardan yaklaşık 15.000 kişinin fuarımızı ziyaret etmesini bekliyoruz.”dedi.

Sergiler, enstelasyonlar, paneller ve eğlenceler ile AYSAF Fuarı yine renkli geçecek.

Fuar, 18 yıldır düzenlediği ihtisas fuarları ile Türkiye’de ihracatın gelişmesinde etkin rol oynayan Artkim Fuarcılık tarafından düzenleniyor.

Batı Anadolu Serbest Bölgesi Kapılarını Açtı

Tedarik Zinciri Eğitimleri Haber Batı Anadolu Serbest Bölgesi Kapılarını Açtı

20 Bin Kişiyi İstihdam Ederek, 2 Milyar Dolar İhracat Sağlayacak

Tedarik Zinciri Eğitimleri Haber Batı Anadolu Serbest Bölgesi Kapılarını AçtıTürkiye’nin 19. serbest bölgesi olan ve tam kapasiteye ulaştığında 20 bin kişiyi istihdam ederek, yılda 4 milyar dolarlık ticaret, 2 milyar dolarlık ihracat sağlayacak olan Batı Anadolu Serbest Bölgesinin resmi açılışı Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat’ın katıldığı törenle yapıldı. Yatırım ruhsatı alan firmaların üretime başlaması ile Bölgede 2024 sonuna kadar 500 kişi istihdam edilerek 20 milyon dolarlık ihracat sağlanması, 2025 sonunda ise bin kişilik istihdamla 70 milyon dolarlık ihracat rakamına ulaşılması hedefleniyor.

İzmir’in Bergama İlçesi Aşağıkırıklar Köyü’nde 2.5 milyon metrekare alan üzerine kurulan Batı Anadolu Serbest Bölgesinin açılışında konuşan Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, bölgenin serbest bölgecilikte çok büyük deneyimi olan ESBAŞ’ın hissedarı olduğu BASBAŞ tarafından işletilecek olmasının önemine değindi. Batı Anadolu Serbest Bölgesini Çanakkale deniz zaferinin yıl dönümü olan 18 Mart’ta açmaktan büyük mutluluk duyduğunu ifade eken Bakan Bolat, “Batı Anadolu Serbest Bölgesinde 1 yada 2 yıl içerisinde fabrikaların hepsi tamamlanmış olacak ve çevreye duyarlı yatırımlarla, yenilenebilir enerjinin tam ortasında olduğumuz bu güzel belde, Bergama’da ülkemizin ekonomisine ihracat eve istihdam olarak çok büyük katkı sağlayacak” diye konuştu. Türkiye’nin 18 serbest bölgesinde şimdiye kadar 7.5 milyar dolarlık yatırım yapıldığını ve bu bölgelerin 100 bin kişilik istihdam sağladığını aktaran Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, şöyle konuştu: “ 2 bin 111 firma serbest bölgelerde faaliyet gösteriyor ve bunların 548 yabancı firmalardır. Serbest bölgelerdeki istihdamın aşağı yukarı yüzde 20’sini ESBAŞ sağlamakta. Bu açıdan Batı Anadolu Serbest Bölgesinin de başarılı olacağını inanıyoruz. Buraya da yabancı firmalar büyük ilgi gösterecek. Limanlar çok yakın.”

Bakan Bolat: “Türkiye ekonomisinde bir yıldız gibi parlayacak”

Ticaret Bakanı Prf. Dr. Ömer Bolat, serbest bölgelerde 12 milyar 700 milyon dolarlık ihracat yapıldığını, bu miktarın bu yıl da yüzde 10 civarında arttığını belirterek, “ Geçen yıl 18 serbest bölgenin ülkemiz ekonomisine kattığı ticaret hacmi 31 milyar dolardır. Bunun yüzde 35’i ihracat geliri olarak elde edildi. Serbest bölgelerde yüksek katma değerli ürünlerin üretilmesi temel hedefimizdir. Bugün açılışı yapılan Batı Anadolu Serbest Bölgesi tam kapasiteye ulaştığında 20 bin civarında istihdama katkısı olacak. Bu da yaklaşık 100 bin nüfusun aş iş kazanması anlamına geliyor. 4 milyar dolar civarında ticaret, 2 milyar doları ihracat olmak üzere ülke ekonomisine büyük katkı sağlayacak, Türkiye ekonomisinde bir yıldız gibi parlayacak. Burada oluşacak yatırım, istihdam, ihracat ve döviz ile Kuzey Ege’nin, İzmir’in ekonomisi güçlenecek. Yakında buraya çok yakın bir serbest bölgenin daha kuruluşunun müjdesini vereceğiz” diye konuştu.

İlk Yıl 500 Kişi, ikinci yıl Bin Kişi İstihdam Edilecek

Batı Anadolu Serbest Bölgesi Kurucu ve İşleticisi A.Ş. (BASBAŞ) Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve CEO’su Dr. Faruk Güler de, bölgenin Çanakkale Zaferi’nin 109. yıl dönümünün kutlandığı 18 Mart’a açıldığına vurgu yaparak, “BASBAŞ, böyle bir günde ve Türkiye yüzyılında, ülkemizin çok daha büyük hedeflere ulaşması için sorumluluk alarak, ülkemizin ekonomik kalkınması ve toplumsal refahı için daha fazla yatırım çekmeye ve yüksek teknoloji transferi sağlamaya odaklanmıştır” dedi.

Yaklaşık 2.5 milyon metrekare büyüklüğündeki arazi üzerine kurulan Bölgenin tamamlandığında, 20 bin kişiyi istihdam ederek, yıllık 4 milyar doların üzerinde ticaret, 2 milyar doların üzerinde de ihracat sağlayacağını aktaran Dr. Faruk Güler, BASBAŞ olarak bölgeye daha çok yüksek katma değer ve istihdam yaratan sektörleri çekerek ekonomiye maksimum fayda sağlayacaklarını belirterek, “ 2024 yılında yapılmakta olan fabrikaların devreye alınmasıyla ihracatımız 20 milyon dolar yaratacağımız istihdam 500 kişi olacaktır. Günümüz itibarıyla ruhsat alan yatırımcılarımızın faaliyete geçmesiyle 2025 yılı sonunda 70 milyon dolar ihracat gerçekleştirip 1000 kişiye istihdam sağlayacağız” dedi.

“Gelişmeler Bergama’nın İl olmasını sağlayacak”

Hedef yatırımcılarının katma değeri yüksek ürünlerini karayolu ve deniz yolu ile Avrupa’ya ve dünyanın özellikle zengin ülkelerine ihraç edecek firmalar olacağını belirten Dr. Faruk Güler, “Batı Anadolu Serbest Bölgesi tam kapasiteye ulaştığında, dolaylı işlerle birlikte yaklaşık 200 bin kişiye iş ve aş kapısı olacak, burada adım adım büyük bir istihdam sağlanacak. Batı Anadolu Serbest Bölgesi sağlayacağı ekonomik canlılıkla Bergama, Kınık ve Dikili’de ekonomik hayatı hızla canlandıracak, bölgenin çehresini değiştirecektir. Bu gelişmeler, kaçınılmaz olarak bölgesinin en önemli çekim merkezi olan Bergama’nın il olmasını sağlayacaktır.”

Dr. Faruk Güler, 2016 yılında yeni bir serbest bölge kurmak için yaptıkları fizibilite çalışmaları sonucunda limanlara yakınlığı ve Avrupa’ya karayoluyla ulaşım kolaylığı sağlayan lojistik avantajları ile ön palana çıkan Bergama’da yatırım kararı aldıklarını söyledi. Batı Anadolu Serbest Bölgesinde katma değeri yüksek ürünler üreterek, dünya pazarlarına ihraç edecek firmaların yatırım yapacağını aktaran Dr. Faruk Güler, “Bu firmalar hammaddelerini de Türkiye’nin ve dünyanın her yerinden yine karayolu ve deniz yolu ile getirecekler. Bergama’dan Kuzey Ege Otoyolu ile İzmir’e ulaşmak zaman olarak çok kısa. Bergama’dan, İstanbul-İzmir Otoyolu ile Soma üzerinden Balıkesir’e Bursa’ya, Kocaeli’ne, İstanbul’a ulaşmak zaman ve mesafe olarak çok kısa. Bergama’dan Tekirdağ’a, Çorlu’ya Çanakkale Köprüsü ve bağlantılı otoyolları ile ulaşmak çok kısa. Bergama’dan Çanakkale Köprüsü ile Edirne’ye ve gümrük kapılarımıza ulaşmak çok kısa. Bergama’ya, Türkiye’nin en gelişmiş limanlarından olan Nemrut limanları çok yakın. Lojistik açıdan tüm bu ihtiyaçların karşılandığı yer işte burası; tarihte de dünyanın en önemli şehirlerinden birisi olan Bergama’dır” diye konuştu.

5G Altyapısına Sahip İlk Serbest Bölge Olacak

Dr. Güler, Türkiye’de, serbest bölgeler içinde 5G altyapısına sahip ilk bölge olarak sürdürülebilir ve çevre dostu bir anlayışı benimsediklerini vurgulayarak şunları söyledi: “Bölgenin 1,5 milyon metrekarelik ilk etabında 30 yıllık ihtiyacımızı görecek şekilde altyapıyı tamamlamış bulunuyoruz. Hedef yatırımcılar için nitelikli ara eleman bulmak çok önemli. BASBAŞ olarak, Bergama’daki iş gücünü, bölgeye gelecek yatırım çeşidine uygun olarak daha vasıflı hale getirmek için buradaki 2 meslek yüksek okulu ve 10 teknik meslek lisesi ile birlikte 2 yıldır projeler yürütüyoruz. Geçen yıl 80 öğrenciyle başlattığımız mentorluk eğitimini bu yıl da devam ettiriyoruz. Bu öğrencilerimizi geliştirdiğimiz müfredata uygun olarak çalışma hayatına hazırlıyoruz. İddia ediyorum; burada yatırım yapacak şirketler ara elaman sıkıntısı çekmeyecek. Önceden hazırlayacağımız eğitim programlarından geçecek meslek lisesi ve meslek yüksek okulu mezunlarımızı yatırımcılarımız için biz hazır edeceğiz.”

Tedarik Zinciri Eğitimleri Haber Batı Anadolu Serbest Bölgesi Kapılarını Açtıİzmir Valisi Dr. Süleyman Elban ise, sanayi alanların son derece az olduğu bir dönemde, lojistik avantajları son derece fazla olan bir bölgede yeni yatırım alanının oluşturulmasının önemine işaret etti.

Alım Talebi : EMT Boru

Alım Talebi Emt Boru

Bir firmamız için 100 metre ve 150 metre olmak üzere toplamda 250 metre EMT Boru alımı yapılacaktır. İki siparişin de çap, mm, vs. spek detayları farklıdır. Teslim yeri İstanbul – Başakşehir olup ödeme şekli kredi kartıyladır.

İlgili olan üretici ya da satıcıların, detaylar için aşağıdaki adımların ardından, iletişime geçmesi rica olunur.

Alım Talebi Emt Boru

Teklif Vermek İçin;

  1. SATINALMA DERGİSİ’ne abone ol.
  2. Dergi Aboneliği sayfasından PROFESYONEL ÜYELİK işlemlerini tamamla.
  3. Ödeme sonrasında FİRMA BAŞVURU FORMU’nu doldur.

https://satinalmadergisi.com/satici/

TEKLİF VERME : İhtiyacın detaylarını öğrenmek ve teklif vermek için Dergi Aboneliği sayfasından PROFESYONEL ÜYELİK (600 TL) SATIN ALMANIZ GEREKMEKTEDİR. Aboneliğiniz 1 yıl geçerli olup bir sene boyunca tüm alım taleplerine teklif verebileceksiniz.

Küresel Markalar DOMOTEX MIDDLE EAST’te Boy Gösterecek

Satınalma Eğitimi Küresel Markalar Domotex Middle East’te Boy Gösterecek

Halı ve Zemin Kaplamaları Sektörlerinde Orta Doğu’nun En Etkin Fuarı DOMOTEX MIDDLE EAST, 23-25 Nisan Tarihleri Arasında Dubai’de Gerçekleştirilecek. Dünyanın Önde Gelen Markaları, 2030 Yılına Kadar 14.55 Milyar Dolar Büyüklüğe Ulaşması Beklenen Orta Doğu Halı ve Zemin Kaplamaları Piyasasının En Önemli Etkinliklerinden Olan Fuara Katılımlarını Şimdiden Duyurdu.

Satınalma Eğitimi Küresel Markalar Domotex Middle East’te Boy Gösterecek2022’de 8,6 milyar dolar büyüklüğü bulunan Orta Doğu zemin kaplamaları ve halı pazarının 2030 yılına kadar yaklaşık 14,55 milyar dolara ulaşması bekleniyor.  Deutsche Messe AG, 23-25 Nisan tarihleri arasında Dubai Dünya Ticaret Merkezi’nde (DWTC) düzenlenecek olan DOMOTEX Middle East fuarı ile dünyanın en önemli halı ve zemin kaplamaları pazarına  dönüş gerçekleştiriyor. Şimdiden katılım açıklayan dünyanın önde gelen markaları DOMOTEX Middle East fuarında boy göstererek, yıllık yüzde 7,2 oranında büyüyen piyasadan pay almaya çalışacak. Deutsche Messe AG DOMOTEX Global Direktörü Sonia Wedell-Castellano, “Nisan ayında DOMOTEX Middle East nihayet Dubai’ye geri dönüyor.  Gelecek vaat eden ve hızlı büyüyen bu pazarda sektöre son derece cazip bir platform sunma kararlılığımız ve cesaretimizden dolayı çok memnunum. Halı ve zemin kaplamaları alanında dünyanın önde gelen fuarı DOMOTEX olarak Dubai’de bu platformu sunmak bizim için bir zorunluluk oldu” dedi.

Küresel Markalar Son Yeniliklerini DOMOTEX MIDDLE EAST Fuarında Sergileyecek 

Dünya markalarının yaklaşan etkinliğe yönelik ilgisi çok büyük. Küresel markaların birçoğu katılımlarını şimdiden teyit etmiş durumda. DOMOTEX Middle East, önde gelen küresel markalar Merinos, Oriental Weavers, Solomon Carpet ve Al Abdullatif’i Dubai’de tek bir fuarda bir araya getiren ilk etkinlik olma özelliğini taşıyor. Farrahi Carpets, Almas Kavir Carpet, Art De Vivre, Standard Carpets, Abu Dhabi National Carpets, Heritage Carpet, Madhu India, Nirmal International, Extraweave, Dodhia Synthetics Limited, Nayyer Industries, Indian art Gallery, Card Monroe ve daha birçok sektör devi katılımcı da çağdaş tasarımlar, benzersiz parçalar ve üstün işçilik dahil olmak üzere öne çıkan ürünlerini ve en son yeniliklerini fuarda sergileyecek.

Domotex Middle East 2024’e katılım sağlayacağını teyit eden İran’lı Almas Kavir Halı şirketinin Ticari Müdürü Amir Entezari, fuardaki beklentileri hakkında şu değerlendirmede bulundu: “Domotex Middle East 2024’te yer almaktan onur duyuyoruz ve Körfez ve Orta Doğu ülkelerinden güçlü bir ziyaretçi katılımı bekliyoruz. Özellikle İranlı katılımcıların öne çıkacağı ilk fuar olması nedeniyle, ülkenin ihracat oranını artırmak için İranlı şirketler arasındaki dayanışmaya tanık olmayı dört gözle bekliyoruz.”

Küresel Markalar Domotex Middle East’te Boy Gösterecek

Tüpraş Beş Yılda 1,1 Milyon Kişinin Yıllık Su Tüketimine Eşdeğer Su Tasarruf Etti

Satınalma Eğitimi Tüpraş Beş Yılda 1,1 Milyon Kişinin Yıllık Su Tüketimine Eşdeğer Su Tasarruf Etti

Atık Su Geri Kazanım Yatırımlarını ve Su Verimliliği Projelerini Sürdüren Tüpraş, Son Beş Yılda 1,1 Milyon Kişinin Yıllık Su Tüketimine Eşdeğer Miktar Olan 87 Milyon Ton Suyu Geri Kazanarak Üretim Süreçlerinde Yeniden Kullandı. Öte Yandan Şirket, Su Verimliliğine Yönelik Yenilikçi ve Dijital Projeleriyle 2024 Yılında 600 Bin Ton Su Tasarrufu Hedefliyor.

Satınalma Eğitimi Tüpraş Beş Yılda 1,1 Milyon Kişinin Yıllık Su Tüketimine Eşdeğer Su Tasarruf EttiSorumlu üretici bilinciyle hareket eden Tüpraş, doğal kaynakların korunması ve en verimli şekilde kullanılması, geri dönüşümün artırılması, atık suların yeniden kullanılması ve biyoçeşitliliğin korunması odağıyla çalışmalarına devam ederken; çevresel performansını dijital teknolojilerle takip ederek sürekli iyileştirmeyi ve geliştirmeyi hedefliyor.

Koç Holding’in başlattığı Karbon Dönüşüm Programı kapsamında Tüpraş, doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı ve iklim değişikliğinin etkilerinden korunmak amacıyla 2050 Karbon Nötr stratejisi ile uyumlu olarak oluşturduğu “Su Yol Haritası” doğrultusunda çalışmalarını yürütüyor.

Tüpraş Genel Müdürü İbrahim Yelmenoğlu: “2024 yılında su verimliliğine yönelik yenilikçi ve dijital projelerle 600 bin ton su tasarrufu elde etmeyi hedefliyoruz”

Tüpraş Genel Müdürü İbrahim Yelmenoğlu, “Türkiye’de enerji sektörünün dönüşümüne liderlik etmek üzere ‘Enerjimiz Geleceğe’ sloganıyla 2022’de devreye aldığımız Stratejik Dönüşüm Planı doğrultusunda çalışmaya devam ediyoruz. Yeni enerji kaynaklarına gerçekleştireceğimiz yatırımlar ve enerji verimliliği projelerinin katkısıyla, 2030 yılı itibarıyla faaliyetlerimizden kaynaklanan karbon salımını, 2017 yılına göre yüzde 27 oranında azaltmayı, 2050’de ise karbon nötr olmayı taahhüt ettik. Sürdürülebilir rafinaj ve verimli kaynak kullanımı da bu hedefimizin önemli bir parçası” dedi ve ekledi:

“Suyu ve ekosistemini koruyabilmek amacıyla, mevcut ve gelecekteki su kaynaklarının kullanımında iklim değişikliği etkilerini göz önüne alarak hareket ediyoruz. 2050 Karbon Nötr stratejimizle uyumlu Su Yol Haritamız kapsamında; doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı amacıyla su tasarrufu, su geri kazanımı, simbiyoz uygulamaları ve biyoçeşitliliğin korunmasına odaklanıyoruz. Şirketimiz, su yönetiminde Avrupa politikalarına yön veren, Avrupa su pazarının lider paydaş kuruluşu Water Europe’a üye ilk Türk sanayi kuruluşu konumunda yer alıyor. 2024 yılında 600 bin ton su tasarrufu hedefi belirledik. Bu hedefimize ulaşmak için; rafinerilerimizde çalıştaylar düzenliyor, su geri kazanım sistemlerini güçlendirerek suyun azami seviyede yeniden kullanımını artıran ve ham su tasarrufu yapan yenilikçi ve dijital su projelerini hayata geçiriyoruz.”

“Tüpraş, CDP Karbon Saydamlık Projesi’nin “Su Güvenliği” ve “İklim Değişikliği” programında “B” notu ile derecelendirilerek önemli bir başarıya imza attı” 

Tüpraş’ın CDP Karbon Saydamlık Projesi’nde önemli bir başarı elde ettiğini ifade eden Yelmenoğlu, “Doğal kaynakların sürdürülebilir yönetimi için devreye aldığımız uygulamalarla 2023 yılında ilk defa katıldığımız ve 21 binden fazla şirketin raporlama yaptığı CDP Karbon Saydamlık Projesi’nin hem İklim Değişikliği hem de Su Güvenliği programlarında “B” Yönetim Seviyesi notu ile derecelendirildik. Petrol sektöründe faaliyet gösteren ve CDP tarafından “Su Güvenliği” programında değerlendirmeye alınan şirketler arasında üst sıralarda yer alıyoruz. Sektöründe örnek teşkil eden bir nota sahip olan şirketimiz, gelecek yıllarda devam edeceği çevresel raporlamalarıyla küresel liderler listesinde yer almak için çalışmalarını sürdürüyor” dedi.

Dijital ve İnovatif Uygulamalarla Yenilikçi Su Teknolojileri Destekleniyor

Tüpraş, yer aldığı AB destekli UFUK 2020 ve UFUK Avrupa projeleri ile de atık suların geri kazanımı, su tasarrufu konusunda yenilikçi teknolojiler üzerine çalışıyor. Ayrıca, açık inovasyon çalışmaları kapsamında atık su yönetimi ve geri kazanım optimizasyonuna odaklanıyor.

Diğer yandan, İzmit Rafinerisi’nde bulunan Atıksu Geri Kazanım Ünitesi sayesinde operasyonlarda suyun tekrar kullanılması ve süreç iyileştirmeleri ile ham su tasarrufu uygulamalarına da devam ediliyor. İzmit Körfez Belediyesi arıtılmış atık sularının geri kazanılarak rafineri süreçlerinde tekrar kullanılması, su yönetimindeki ‘endüstriyel simbiyoz’ kavramının hayata geçirildiği uygulamalardan biri.

Uluslararası Dünya Su Günü, her yıl 22 Mart’ta tatlı su kaynaklarının önemine dikkat çekmek ve tatlı su kaynaklarının sürdürülebilir yönetimine odaklanılmasını sağlamak amacıyla kutlanıyor. BM SU Kuruluşu (UN-Water) tarafından her yıl farklı bir tema ile kutlanan Dünya Su Günü’nün 2024 yılı teması “Barış İçin Sudan Faydalanmak” olarak belirlendi.

Tebrikler ! Hava Kirliliğini Sürdürebiliyoruz

7 Gündem Satınalma Dergisi Tebrikler ! Hava Kirliliğini Sürdürebiliyoruz

7 Gündem Satınalma Dergisi Tebrikler ! Hava Kirliliğini SürdürebiliyoruzSatınalma Dergisi’nde 07 Mart 2024 tarihinde yayınlanan “Sürdürülebilirliğin sürdürebilirliği” başlıklı bir önceki yazımda elektrikli araç üretiminde ve yatırımlarında son dönemde yaşanan gelişmelerden hareketle 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinden uzaklaşmakta olduğumuza dikkat çekmeye çalışmıştım (1).

Bu hafta IQAir tarafından yayınlanan “2023 World Air Quality Report” (2023 Dünya Hava Kalitesi Raporu) da ne yazık ki, Hava Kirliliği açısından da 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinden uzaklaşmakta olduğumuza ilişkin veriler içermektedir (2).

Söz konusu rapor, Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) hava kalitesinin göstergeleri arasında saydığı “PM2.5” ölçütünü esas almaktadır. Bu ölçüt çerçevesinde metreküpte en fazla 5 μm (mikrometre) partikül bulunması ulaşılması hedeflenen hava kalitesi açısından üst sınır olarak kabul edilmektedir (2). “PM2.5” ölçütü basitçe “partiküllerin aerodinamik çapının 2.5 μm’ye eşit veya daha küçük olduğu partikül madde” olarak tarif edilmekte ve sülfür dioksit, karbon monoksit ve nitrojen dioksit seviyesi gibi diğer kirletici ve zehirleyici gazlarla birlikte ele alınmaktadır. PM2.5 ölçütü DSÖ tarafından hava kirliliği tanımlamasında dikkate alınan tek ölçüt olmamakla birlikte partikül miktarını ve büyüklüğünü esas alan bir üst sınır olarak belirlenmiştir (2, 3).

IQAir tarafından hazırlanan 2023 Hava Kalitesi Raporunda 134 ülke ve bölgeden başta şehirler olmak üzere 7,812 yerleşim yeri dikkate alınmış ve çeşitli ölçümler yapılmıştır. Rapora göre 134 ülke ve bölgeden yalnızca 10 tanesi ve yerleşim yerlerinin de yalnızca % 9’luk bölümü iklim değişikliği ile ilişkilendirilen “PM2.5” ölçütüne bağlı hedefi karşılamaktadır (4). Aynı kuruluş tarafından 131 ülke ve bölgeden 7.323 yerleşim yeri esas alınarak hazırlanan “2022 World Air Quality Report” (2022 Dünya Hava Kalitesi Raporu) dikkate alındığında ise 2022 yılında yalnızca 6 ülke ve bölgenin, yerleşim yerlerinin de yalnızca % 10’luk bölümünün DSÖ’nün “PM2.5” ölçütüne uygun olduğu görülmektedir (5).

DSÖ’nün “PM2.5” ölçütüne uyan ülke ve bölge sayısının artması sevindirici olmakla birlikte yerleşim yeri sayısı için aynı şeyi söylemek pek de mümkün değildir. Her ne kadar bazı yerlerde iyileşmeler bulunsa yine bazı yerlerde gerilemeler de söz konusudur. Örneğin 2022 raporunda Bangladeş metreküpte ortalama 65.8 μm partikül ile havası en kirli 5. ülke iken, 2023 yılında metreküpte ortalama 79.9 μm ile havası en kirli ülke haline gelmiştir. Almanya’da ise bir yıl içerisinde ortalama 11 μm’den 9 μm’ye bir düşme yaşanmıştır. Dolayısıyla Almanya açısından hava kalitesinde belirgin bir iyileşme olduğu söylenebilir. Türkiye’de de 1 yıl içerisinde 21.1 μm’den 20.3 μm’ye doğru bir düşüş yaşandığı görülmektedir. Kanada’da ise durum farklıdır ve 7.4 μm’den 10.3 μm’ye bir artış meydana gelmiştir (6, 7).

Dolayısıyla bölgesel anlamda iyileşmelerin yanı sıra kötüye gidişler de söz konusudur ve hava kalitesinin iyileştirilmesi açısından dünyanın geneli dikkate alındığında küresel anlamda bir durağanlık olduğu söylenebilir. İklim krizi gibi bir durumda herkesin kendi kapısının önünü süpürmesinin yeterli olmayacağı açıktır. Küresel bir soruna küresel yanıt vermek gerekmektedir.

Her iki rapor karşılaştırıldığında özellikle iklim krizi açısından 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine ulaşmak konusundaki iyimser bakış açısının daha ne kadar sürdürülebileceği bir soru işareti haline gelmektedir. Belki de sarkastik bir üslupla şunu söylemek gerekir: İnsanlık olarak kendimizi tebrik etmeliyiz; çünkü hava kirliliğini sürdürmek konusunda başarılı olmuşuz.

Prof. Dr. Umut OMAY

Kaynaklar

(1) Omay, U. (2024), “Sürdürülebilirliğin sürdürülebilirliği”, Satınalma Dergisi, Çevrim içi: https://satinalmadergisi.com/surdurulebilirligin-surdurulebilirligi/, (20.03.2024).

(2) IQAir (2024), 2023 World Air Quality Report, Çevrim içi: https://www.iqair.com/dl/2023_World_Air_Quality_Report.pdf, (20.03.2024), pp. xiii-xvi.

(3) WHO (2021), WHO global air quality guidelines. Particulate matter (PM2.5 and PM10), ozone, nitrogen dioxide, sulfur dioxide and carbon monoxide, Çevrim içi: https://iris.who.int/bitstream/handle/10665/345329/9789240034228-eng.pdf?sequence=1, (20.03.2024).

(4) IQAir, 2023 World Air Quality Report, p. 4.

(5) IQAir Staff Writers (2023), “IQAir World Air Quality Report 2022 Finds Only 5% of Countries Meet WHO PM2.5 Air Pollution Guideline”, Çevrim içi: https://www.iqair.com/newsroom/world-air-quality-report-press-release-2022, (20.03.2022).

(6) IQAir, 2023 World Air Quality Report, p. 9.

(7) IQAir (2023), 2022 World Air Quality Report, Çevrim içi: https://www.greenpeace.org/static/planet4-india-stateless/2023/03/2fe33d7a-2022-world-air-quality-report.pdf, p. 11.

PROF. DR. UMUT OMAY – MAKALE LİSTESİ

GİRİŞİMCİLİK VE YÖNETİCİ GÜÇLENDİRME

PAZARLAMA

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ

İŞ DÜNYASINDA TUTUM VE DAVRANIŞ

DİĞER KONULAR

Daimler Truck ve Linde’nin Geliştirdiği sLH2 Teknolojisiyle, Hidrojen Yakıt Dolumunda Yeni Bir Çağ Başlıyor!

Satınalma Eğitimi Daimler Truck Ve Linde’nin Geliştirdiği Slh2 Teknolojisiyle, Hidrojen Yakıt Dolumunda Yeni Bir Çağ Başlıyor!

Mercedes-Benz Türk’ün Çatı Şirketi Olan ve Geleceğin Karbon Nötr Ulaşımını Şekillendirecek Projelere İmza Atan Daimler Truck, Linde Engineering ile Birlikte Geliştirdikleri Yeni sLH2 Soğutulmuş Sıvı Hidrojen Yakıt Dolumu Teknolojisini Tanıttı. Bu Teknoloji, Gaz Hidrojene Kıyasla Daha Yüksek Depolama Yoğunluğu, Daha Uzun Menzil, Daha Hızlı Yakıt Dolumu, Daha Düşük Maliyet ve Daha Yüksek Enerji Verimliliği gibi Avantajlar Sunuyor.

Satınalma Eğitimi Daimler Truck Ve Linde’nin Geliştirdiği Slh2 Teknolojisiyle, Hidrojen Yakıt Dolumunda Yeni Bir Çağ Başlıyor!Mercedes-Benz Türk’ün çatı şirketi Daimler Truck ve Linde Engineering, ulaşımda karbon nötr hedefi doğrultusunda geliştirdikleri yeni sLH2 soğutulmuş sıvı hidrojen yakıt dolumu teknolojisiyle, yeni bir dönemin kapılarını açıyor. Yeni soğutulmuş sıvı hidrojen yakıt dolumu teknolojisi (sLH2) ile 1000 kilometre veya üzeri bir menzile sahip 80 kg sıvı hidrojen taşıyan 40 tonluk bir ağır hizmet kamyonunun yakıt dolumu, yaklaşık 10 ile 15 dakika sürüyor. Bu teknoloji aynı zamanda hidrojen yakıt istasyonu için gerekli yatırım maliyetini 2 ile 3 kat arasında ve işletim maliyetlerini de 5 ile 6 kat arasında düşürüyor.

Yeni sLH2 teknolojisinde, sıvı hidrojen basıncını hafif oranda yükseltmek amacıyla yenilikçi bir sLH2 pompası kullanılıyor. Bu yöntem sayesinde hidrojen, soğutulmuş sıvı hidrojene (sLH2) dönüştürülüyor. Hidrojen bu durumda yakıt dolum sürecini son derece kolay ve güvenilir bir hale getirirken, aynı zamanda dolum sırasındaki enerji kayıplarının asgariye indirilmesini sağlıyor. Yakıt istasyonu ile araç arasında herhangi bir veri iletimi gerektirmeyen yeni teknoloji, süreci oldukça basit bir hale getiriyor. İlk halka açık sLH2 yakıt istasyonu Almanya’da Wörth am Rhein şehrinde hizmet vermeye başladı. 2024 yılının ikinci yarısından itibaren Mercedes-Benz GenH2 kamyonları da ilk deneme seferlerini gerçekleştirecek.

Daimler Truck ve Linde Engineering, sLH2 teknolojisini ağır hizmet kamyonları için önde gelen hidrojen yakıt dolum teknolojisi haline getirmeyi hedefliyor. Bu teknoloji açık bir ISO süreciyle standart hale getirilerek tüm ilgili taraflara sunuluyor. Daimler Truck ve Linde Engineering diğer orijinal ekipman üreticilerine, altyapı şirketlerine ve diğer ilgili kuruluşlara yeni sıvı hidrojen standardını uygulamaya koyma ve böylece dönüşüm sürecinde yaygın bir küresel pazar oluşturma çağrısında bulunuyor.