Yıllar önceydi, Aksaray’lı büyük bir çelik Silo üreticimiz; biz yıllardır Silo ihracatı yapıyoruz ama küçük küçük, Mısırlı büyük alıcılar fiyat farkı çok olsa da 7 yıl vade ile Almanya’dan alıyor, biz rekabet edemiyoruz demişti. Durum çok net aslında, Almanya ECA (Export Credit Agency) denen Ülke Kredileri modeli ile (Allianz Trade) Alıcılara uzun vade veriyor, Satıcısına peşin ödeme yapıp finansman ve avantaj sağlıyor.
Danışmanlık hizmetlerim kapsamında geçenlerde gittiğim bir Afrikada ülkesinde birkaç kamu yetkilisi ısrarla ICIEC’i tavsiye etti. ICIEC (The Islamic Corporation for the Insurance of Investment and Export Credit) İslam Kalkınma Bankası Çin rekabetine göre Türkiye oldukça avantajlı denilince ICIEC hizmetlerini inceledim.
ICIEC 1994 yılında kurulmuş olup, merkezi Cidde, Suudi Arabistan’dadır. AAA kredi notuna sahip İslam Kalkınma Bankası Grubu kuruluşlarından olan ICIEC’in Asya, Afrika ve Avrupa’dan 44 üyesi vardır. Dünyada İslami kurallara uygun İhracat Kredi ve Yatırım sigortası yapan tek İhracat Kredi Kurumu’dur.
ICIEC’in temel misyonu ; İslami kurallara uygun ihracat kredi ve yatırım sigortası enstrümanları kullanarak ticari ve politik riskleri azaltmak suretiyle üye ülkelerden yapılan ihracatları ve bu ülkelerde yapılan yatırımları teşvik etmektir.
ORTA ASYA’dan Türkiye, Arnavutluk ve Kazakistan,
MENA (Orta Doğu ve Kuzey Afrika) bölgesinden; Cezayir, Bahreyn, Mısır, Irak, Ürdün, Kuveyt, Lübnan, Libya, Moritanya, Fas, Umman, Filistin, Katar, Suudi Arabistan, Sudan, Suriye, Tunus, BAE, Yemen,
ASYA’dan Bangladeş, Brunei, Endonezya, İran, Malezya, Pakistan,
Peki ICIEC’in kuruluş amacı ve hizmetleri nelerdir;
1) İhracat, İthalat ve Kredi Sigortası
Üye ülkelerden tüm dünyaya yapılan ihracatın desteklenmesi,
a) Minimum 20-30% üye ülke menşei
b) İslami kurallara uygun tüm ürünler
Üye ülkelerin Üye olmayan ülkelerden yaptığı ithalatın desteklenmesi,
a) Sadece sermaye malları (makine, ekipman) veya temel hammadde (buğday, petrol vb.)
2) Yabancı Yatırım Sigortası (FII) ; Tüm dünyadan üye ülkelere yapılan Doğrudan Yatırım ve Proje Finansmanlarını desteklemek.
ICIEC’i farklı kılan özellikler nelerdir?
Politik & Ticari Risk Mitigasyonu (Azaltması)
İslam Kalkınma Bankası Grubu sinerjisi (A/B finansman yapısı, Uluslararası İslam Ticaret Finansmanı Kurumu (ITFC), İslam Özel Sektör Kalkınma Kurumu (ICD)) ile uluslararası finansal kurumlardan kaynak sağlanmasına imkan sunması,
Reasürans piyasasından kapasite yaratması (Lloyd’s, Reasürans Şirketleri)
Kredi imkanlarını artırma : ICIEC’in Aa3 kredi notu ile üye ülkelerdeki projeler için uluslararası finans kurumlarından daha uzun vadelerde ve daha uygun koşullarda finansman sağlanması (20 yıla kadar)
Anlaşmazlık Çözümü : Çok taraflı bir kuruluş olan ICIEC’in üye ülkelerdeki projelerdeki anlaşmazlıklara erken müdahalesi olası bir tazmin durumunu ortadan kaldırabilmektedir.
Doğrudan Yabancı Yatırım ve Finansmanda Kapsanan Riskler
1) Savaş, İç Karışıklık ve Terorizm
2) Transfer Kısıtlamaları
3) Kamulaştırma
4) Kontrat İhlali
5) Hükümranın Ödeme Yükümlülüklerini Yerine Getirmemesi,
Yabancı Yatırım Sigortası (FII)
1) Sermaye Yatırımı Sigortası (EIIP) Üye ülkelerde sermaye yatırımı yapan firmalara, savaş/iç karışıklık, transfer kısıtlamaları, kamulaştırma ve kontrat ihlali risklerine karşı sigorta sağlar. (15-20 yıla kadar)
2) Finansmana Yönelik Sigorta Poliçesi (FFIP) Üye ülkelerdeki projelere finansman sağlayan banka ve finansal kurumlara savaş/iç karışıklık, transfer kısıtlamaları, kamulaştırma ve kontrat ihlali risklerine karşı sigorta sağlar. (15-20 yıla kadar)
3) Hükümranın Finansal Yükümlülüklerini Yerine Getirmemesi (NHSFO) Hükümranın ödeme yükümlülüklerini yerine getirmemesi riskine karşı sigorta sağlar. (15-20 yıla kadar)
4) Kamu İktisadi Teşekkülünün Finansal Yükümlülüklerini Yerine Getirmemesi (NHFO-SOE) Kamu İktisadi Teşekkülünün ödeme yükümlülüklerini yerine getirmemesi riskine karşı sigorta sağlar. (15-20 yıla kadar)
Örnek İşlemler
Türkiye’den ICIEC Üye Ülkelerine Yapılan Doğrudan Yabancı Yatırımlar (FDI)
Demir & Çelik Fabrika Yatırımı, Kuzey Afrika
İşlem Detayları:
Proje Şirketi: XYZ Demir-Çelik
• Yatırımcı: XYZ Grubu
• Yatırım Tutarı: XXX milyon USD
ICIEC’İN Rolü:
Poliçe: Sermaye Yatırımı Sigorta Poliçesi
• Poliçe Sahibi: XYZ Grubu
• Poliçe Tutarı: XXX milyon USD
• Teminat Yüzdesi: %90
• Vade: 5 yıl
Kalkınmaya Katkısı
İlkenin profil çelik ithalatında azalma sağlanarak ödemeler dengesine katkı
• Ülkenin ihracat hacminde artış
• 1.500 kişiye iş imkanı sağlanmaktadır
Örnek İşlemler
Türk Müteahhitlerin Üye Ülkelerdeki Projelerinin Desteklenmesi
Proje Detayları
Proje İsmi; Otel, Sergi Salonu ve Spor Kompleksi İnşaatı
• İşveren: Dakar, Senegal (Kamu İktisadi Teşekkülü)
• Müteahhit: XYZ İnşaat, Turkiye
• Sözleşme Tutarı: XXX milyon EUR
• Borçlu: Ekonomi ve Maliye Bakanlığı, Senegal
• Statü: Hizmete açıldı
ICIEC’ in Rolü:
Poliçe Türü: Hükümranın Finansal Yükümlülüklerini Yerine Getirmemesi Riskini Kapsayan Poliçe (NHSO)
• Poliçe Sahibi: Türk Eximbank
• Poliçe Tutarı: XXX milyon EUR
• Teminat Yüzdesi: %95
• Vade: 11 yıl
Kalkınmaya Katkısı
Proje Kapsamında;
Türkiye’nin ihracatına katkı,
• Senegal’in kalkınma hedefleri çerçevesinde ülkenin ekonomik altyapısının gelişmesi,
• Nüfusun %67’sini oluşturan genç nüfus için, spor altyapısının geliştirilmesi,
• İnşaat sırasında ve sonrasında 700 işçiye iş imkanı.
İhracat Kredi Sigortası
Kapsanan Riskler
Ticari Riskler :
1) Alıcının/Akreditif açan bankanın iflası,
2) Alıcının sözleşmeyi keyfi olarak iptali,
3) Alıcının yüklemeden sonrası malları almayı reddetmesi,
4) Alıcının/Akreditif açan bankanın ödeme yapmayı reddetmesi
Politik Riskler:
1) Savaş veya iç karışıklık nedeni ile ödemenin yapılamaması,
2) Kamulaştırmaya bağlı ödemenin yapılamaması
3) Transfer kısıtlaması nedeni ile ödemenin yapılamaması
İhracat & İthalat Kredi Sigortası Ürünleri
Kapsamlı Kısa Vadeli Poliçe (CSTP) birden fazla alıcı için yapılır ve ihracatçıyı ticari ve politik nedenlerle ödeme yapılmaması riskine karşı sigortalar (2 yıla kadar)
2. Özel İşlem Poliçesi (STP) tek bir alıcı için yapılır ve ihracatçıyı ticari ve politik nedenlerle ödemenin yapılmaması riskine karşı sigortalar (7 yıla kadar)
3. Özel İşlem Poliçesi (STP) – Kontrat İfa Güçlüğü (STP-CF): müteahhit firmayı işverenin ticari ve politik nedenlerle ödeme yapmaması riskine karşı sigortalar (7 yıla kadar)
4. Banka Esas Poliçesi (BMP) bankaları müşterilerine sundukları ihracat finansman işlemlerinde, alıcının ticari ve politik nedenlerle ödeme yapmaması riskine karşı sigortalar.
5. Akreditif Sigortası (DCIP) bankaları kendilerine açılan ihracat akreditiflerinin ticari ve politik nedenlerle ödenmeme riskine karşı sigortalar (7 yıla kadar)
Örnek İşlemler Türkiye’den Üye Ülkelere Yapılan İhracat
Proje Detayları
İhracatçı: XYZ Yapı; Özbekistan hükümeti tarafından bir otelin renovasyonu ve iç dizaynı işini almıştır. Bu işlem kapsamında National Bank for Foreign Economic Activity of the Republic of Uzbekistan (NBU) Kuveyt Turk Katılım Bankası’na akreditif açmıştır.
ICIEC’İN Rolü
• Poliçe Sahibi: Kuveyt Turk Katılım Bankası
• Poliçe: Akreditif Sigorta Poliçesi (DCIP)
• Kuveyt Turk Katılım Bankası kendisine açılan XX milyon USD tutarındaki akreditife ICIEC sigortası kapsamında teyit eklemiştir.
• Teminat Yüzdesi: %90
Kalkınmaya Katkısı:
• XYZ Yapı’nın ihracatını artırması ve üye ülkelerde iş hacmini genişletmesine katkı,
• Kuveyt Turk’e kredi limitlerini genişletme imkanı.
Mesela Bangladeş ülke mevzuatı gereği sadece akreditif ile ithalat yapar, ülke riski yüksek olması nedeniyle ihracatçılarımızın çoğu uzak dursa da benzer şekilde Asya Kalkınma Bankası risk paylaşım modeli ile bazı bankalarımız akreditiflere teyit eklemektedir, yani Türk bankamız Alıcı ülke bankasının şartlı ödeme taahhüdüne ek kendi elini de taşın altına koymaktadır.
Görüldüğü gibi projeye detaylarına bağlı olarak Alıcı ya kendi bütçesi olan kamu veya özel şirket olabiliyor, ya itibarı gereği bir finans kurumundan finansman veya alacak sigortası bulabilen bir Alıcı veya teminatı olup anlaşmalı bir bankadan ithalat akreditifi açabilecek bir şirket.
Sistem biraz karışık gibi görünse de işlem bazlı Alıcı tarafta borçlu olacak şirket/kurum ile, finansman sağlayacak banka ile, varsa ayrı finans kurumu ile ve ICIEC ile sıkı çalışma başarıyı getirebilir.
İşçinin Hatırlatıldığı Halde Görevlerini Yapmama Eyleminde Hatırlatma Kaç Kez Tekrarlanmalıdır?
Lütfi İNCİROĞLU
4857 Sayılı İş Kanunu’nun 25. maddesinin II. Bendinin (h) alt bendine göre, işçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi işveren açısından fesih için haklı bir sebeptir.
Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna göre; “işçi iş görme edimini işverenin emir ve talimatlarına uygun olarak yerine getirmekle mükelleftir. Ne var ki, işverenin talimatları işçinin eğitimi, yeteneği, fiziksel yeterliliği ile bireysel ve toplu iş sözleşmesi ile getirtilen sınırlamalara da aykırılık oluşturmamalıdır. 1475 sayılı Kanun’un aksine 4857 sayılı Kanun’da işçinin “görevi yapmamakta ısrar etmesi” koşulu aranmaktadır. Bu nedenle de işçinin görevi hatırlatıldığı halde sadece bir kez yapmaması yeterli görülmemiş, görevin hatırlatılmasının ardından devamlılık arz etmesi şartı aranmıştır.
Yine sadakat borcu, iş ilişkisinin karşılıklı borç doğuran kişisel bir ilişki olmasının doğal bir sonucudur. Sadakat borcunu ihlal eden işçi davranışlarının neler olabileceğinin önceden belirlenmesi ve tek tek sayılması mümkün değildir. İş Kanunu’nun 25. maddesinin II. bendinin “e” fıkrasına göre işçinin “işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması” işverene haklı nedenle derhal fesih hakkı vermekte ise de; hükümde belirtilen doğruluk ve bağlılığa uymayan bazı durumlar örnek olarak sayılmış ve benzeri fiillerin de borcun ihlalini oluşturacağı kabul edilmiştir. Bu durumda, işçinin hangi eyleminin doğruluk ve bağlılığa uymayan davranış olarak kabul edilmesi gerektiği hususunda hakim iş ve çalışma hayatının gerekleri ile toplumsal ilişki ve gelenekleri göz önüne alarak somut olayın özelliklerine göre bir sonuca varmalıdır.
Hal böyle olunca; feshe konu eylemin sadece bir kez meydana geldiği, davacı işçinin aynı eylem nedeniyle çalışma süresi boyunca almış olduğu bir uyarının da bulunmadığı, dolayısıyla görevini yapmamakta ısrar ettiği usulünce ispatlanamadığı gibi, dosya kapsamı itibariyle davacının menfaat elde etme saikiyle hareket ettiğine ve davalı şirketin de bu eylem nedeniyle zarara uğradığına ilişkin herhangi bir bilgi ve belgenin de bulunmadığı, bir kez gerçekleşen eylem nedeniyle iş sözleşmesinin feshedilmesinin ağır sonuçlar ortaya çıkardığı da dikkate alındığında, iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiği gerekçe gösterilerek davacı işçinin kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir”[1].
Yargıtay’ın başka bir kararında ise, “İş görme edimi, işçi tarafından işverenin verdiği talimatlara uygun olarak yerine getirilmelidir.
İşçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri; kanundan, yönetmelikten, bireysel veya toplu iş sözleşmesinden kaynaklanabilir. İster kanundan, isterse sözleşmeden doğsun, işçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevlerinin açık olması gerekir. Söz konusu hükme göre, işçinin yapmakla ödevli olduğu görevlerini yapmaması derhal fesih için yeterli değildir. İşçinin görevlerinin hatırlatılması (tekrar kendisine bildirilmesi), buna rağmen yapmamakta ısrar etmiş olması gerekir. Hatırlatma daha önce belirlenmiş ve işçiye bildirilmiş görevlere ilişkin olmalı ve işçinin görevlerini yerine getirmekten kaçınmasından sonra yapılmalıdır. işçiye daha önce bildirilmiş olan görevleri genişletilerek veya ek görevler verilerek hatırlatma yapılamaz. Hatırlatma sözlü veya yazılı olarak yapılabilir. Yapılmayan işin görev kapsamına girdiğini, hatırlatma yapıldığını ve işçinin yapmamakta ısrar ettiğini kanıtlama yükü, işverendedir. ( Bkz. …Türk İş Hukukunda Haksız fesih 1. B, Eylül 2020, sf. 197-198. )
Bu noktada işverenin hatırlatmasının ardından sadece bir kez görevi yapmama yeterli sayılmamalıdır. İşçinin görevi yapmama eylemi hatırlatmanın ardından da devamlılık arz etmelidir. Devamlılık gösteren görevi yapmama haklı sebep kabul edilmeli, ancak devamlılık göstermeyen görevi yapmama, işyerinde olumsuzluklara yol açmış ise, iş sözleşmesinin feshi geçerli sebep sayılmalıdır”[2].
Sonuç olarak, 4857 sayılı İş Kanunu’nda işçinin “görevi yapmamakta ısrar etmesi” koşulu aranmaktadır. Ancak işçinin görevi hatırlatıldığı halde sadece bir kez yapmaması yeterli değildir. Görevin hatırlatılmasının ardından devamlılık arz etmesi şarttır. Bu kapsamda işçiye verilmiş çok sayıda uyarı cezası olsa da, hatırlatıldığı halde görevini yapmamaktan dolayı iş sözleşmesinin feshedilebilmesi için aynı eylemi uyarıya rağmen ikinci kez yapmamış olması gerekir. Nihayetinde, devamlılık gösteren görevi yapmama haklı sebep kabul edilmeli, devamlılık göstermeyen görevi yapmama işyerinde olumsuzluklara yol açmış ise, sözleşmenin feshi geçerli sebep sayılmalıdır.
Eylül 2025 Tedarik Zinciri Gündem klasörümüzde, küresel ticaret ve uluslararası taşımacılık dünyasına geniş bir pencere açmak istedim. Konteyner limanlarındaki hareketlilik her yıl artıyor; özellikle Uzakdoğu limanlarında büyüme çarpıcı bir hızla sürüyor. Shanghai limanı 2024 yılında 51.510.000 TEU konteyner elleçlemesi ile rekor kırdı.
Almanya ve Fransa’da ekonomide durgunluktan söz edilirken, Çin ve Hindistan dikkat çekici büyüme rakamlarına ulaştı. Bu bağlamda özellikle Çin’in üretim ve ticaret gücünü vurgulamak istiyorum.
Demir-çelik, gemi inşa, otomotiv, elektronik ve e-ticaret sektörlerinde ise adeta ürkütücü bir büyüme yaşanıyor.
Klasör gönderim listesine katılım isteyen arkadaşlarımızın egitim@SatinalmaDergisi.com a kısa bir dönüş yapmaları yeterli. Ücretsiz gönderimdir 🙂 Saygılarımla, Prof. Dr. Murat ERDAL
Şirket eğitimlerini standart kalıplarla değil, ihtiyaçlarınıza özel tasarlıyoruz.
Murat Erdal Satın alma ve Tedarik Zinciri Yönetimi
Her program, işletmenizin gerçek problemlerine çözüm üretmek ve ölçülebilir sonuçlar yaratmak için hazırlanır.
Sizlerden gelen geri bildirimlerle eğitimlerimizi özgünleştiriyor, böylece her adımda somut değer katıyoruz.
Mottomuz:“Her eğitim, bir iş probleminin çözümü için tasarlanır.”
Güvenilir, verimli ve profesyonel eğitim hizmetleriyle yanınızdayız.
Dolu dolu, güler yüzlü eğitimler dilerim. Prof. Dr. Murat Erdal
Borusan Holding'in Entegre Faaliyet Raporuna Uluslararası Arenada Üç Ödül
Borusan Holding’in Entegre Faaliyet Raporuna Uluslararası Arenada Üç Ödül
Türkiye’de şirketler arasında raporlamanın öncüsü Borusan Holding, 2023 yılı Entegre Faaliyet Raporuyla, dünyanın en prestijli uluslararası ödülleri olan LACP ve ARC’den üç ödül birden aldı.
Borusan Holding’in Entegre Faaliyet Raporuna Uluslararası Arenada Üç Ödül
Finansal performansının yanı sıra çevresel, sosyal, kurumsal yönetişim (ESG) alanındaki sürdürülebilirlik hedeflerini ve somut ilerlemesini kapsamlı bir şekilde paylaşan Borusan Holding, 2023 Entegre Faaliyet Raporu ile uluslararası arenada prestijli ödüllere layık görüldü. Borusan, dünyanın en saygın kurumsal raporlama ödül programları olan LACP ve ARC’den toplamda üç ödül aldı.
İletişim alanında mükemmellik standartlarını belirleyen ve her yıl yüzlerce şirketin raporlarını değerlendiren Amerikan İletişim Profesyonelleri Birliği (League of American Communications Professionals-LACP) tarafından düzenlenen 2024/25 Inspire Awards’ta Platin ödülün sahibi oldu. 100 üzerinden 99 gibi yüksek bir puanla zirveye yerleşen Borusan’ın Entegre Faaliyet Raporu; ilk izlenim, genel anlatım, görsel tasarım ve mesaj netliği gibi kriterlerde tam not almayı başardı. Borusan Holding, aynı zamanda LACP’nin bir diğer önemli kategorisi olan “Global Communications” kategorisinde, global sıralamada ilk 10’a girerek önemli bir başarıya imza attı. Paydaşlarıyla şeffaf, etkili bir iletişim kurma konusundaki taahhüdünü ödülle tescilleyen Borusan Holding, 10. sırada yer aldı.
Borusan Holding ayrıca, küresel çapta fark yaratan şirketlerin faaliyetlerini onurlandıran ARC (Annual Report Competition) Ödülleri’nde “Integrated AR & ESG: Europe/USA/Americas” kategorisinde Bronz ödülün sahibi oldu. ARC’de elde edilen bu ödül, Borusan’ın entegre bakış açısını ve raporlama çalışmalarındaki başarısını ortaya koydu.
Geçtiğimiz yıl 80. yaşını kutlayan Borusan Holding, yine LACP Vision Awards ve ARC Awards’tan toplamda beş ödül kazanarak bu anlamlı yıldönümünü taçlandırmıştı. 2023 Entegre Faaliyet Raporu ile rekor sayıda başvuru yapılan LACP’den; bir altın, iki gümüş ve bir bronz ödül ile dönmüştü. ARC’de ise ‘Çok Uluslu Holding’ kategorisinde gümüş ödüle layık görülmüştü.
Türkiye’de holdingler arasında Entegre Faaliyet Raporu yayımlayan ilk şirket olan Borusan Holding, 2021’den bu yana stratejik vizyonunu, hedeflerini ve performansını tam bir şeffaflıkla paylaşıyor. Otomotiv, lojistik, enerji, üretim, makine ve güç sistemleri gibi kilit sektörlerdeki faaliyetlerini mercek altına alarak, her bir alandaki büyüme ivmesini, inovasyonları ve dönüşüm süreçlerini derinlemesine analizlerle aktarıyor. Rapor, Borusan Holding’in iklim, insan ve inovasyon odak alanlarındaki sürdürülebilirlik yaklaşımını da detaylandırarak, bu alanlardaki somut ilerlemelerini ve gelecek taahhütlerini sunuyor.
Borusan Holding İnsan, İletişim ve Sürdürülebilirlik Grup Başkanı Nursel Ölmez Ateş, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Dünya çapında saygın kuruluşlardan aldığımız bu takdir, sadece doğru yolda olduğumuzu değil, aynı zamanda paydaşlarımızla kurduğumuz iletişimin kalitesini ve bütüncül bakış açımızın gücünü de tescilliyor. Bu başarıda emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarımıza ve bize güvenen tüm paydaşlarımıza teşekkür ediyorum. Borusan olarak, gelecekte de değer yaratmaya ve şeffaf iletişimle sektörümüze öncülük etmeye devam edeceğiz.” dedi.
Şirket eğitimlerini standart kalıplarla değil, ihtiyaçlarınıza özel tasarlıyoruz.
Murat Erdal Satın alma ve Tedarik Zinciri Yönetimi
Her program, işletmenizin gerçek problemlerine çözüm üretmek ve ölçülebilir sonuçlar yaratmak için hazırlanır.
Sizlerden gelen geri bildirimlerle eğitimlerimizi özgünleştiriyor, böylece her adımda somut değer katıyoruz.
Mottomuz:“Her eğitim, bir iş probleminin çözümü için tasarlanır.”
Güvenilir, verimli ve profesyonel eğitim hizmetleriyle yanınızdayız.
Dolu dolu, güler yüzlü eğitimler dilerim. Prof. Dr. Murat Erdal
RÜŞVETLE VE YOLSUZLUKLA MÜCADELE YÖNETİM SİSTEMİ STANDARDI EĞİTİMİ
Bu eğitimin temel amacı, kurumların rüşvet ve yolsuzluk risklerini sistematik biçimde tanımlayıp yönetebilmeleri için gerekli bilgi, yöntem ve iyi uygulamaları kazandırmaktır. Katılımcılar;
ISO 37001 standardının gerekliliklerini ve uluslararası yasal çerçeveyi (OECD, FCPA, UK Bribery Act vb.) anlayarak kurumlarında etkin bir anti-bribery yönetim sistemi kurabilecek,
Risk temelli yaklaşım ve iç kontrol mekanizmalarıyla rüşvet girişimlerini önceden tespit edip önleyebilecek,
Şirketin etik iş kültürünü güçlendirerek paydaş güvenini, marka değerini ve sürdürülebilirlik performansını artırabilecek,
ESG’nin “Governance” boyutunda ve BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın (özellikle Amaç 16: Barış, Adalet ve Güçlü Kurumlar) beklentilerini karşılayacak yönetişim standartlarına uyum sağlayabilecektir.
Eğitim; yolsuzlukla mücadeleyi kurumsal sürdürülebilirlik stratejisinin ayrılmaz bir unsuru hâline getirerek uzun vadeli itibar ve rekabet avantajı yaratmayı hedefler.
Bu eğitim aracılığıyla şirketler; ulusal ve uluslararası mevzuatla uyum düzeylerini güçlendirerek, ESG raporlamasında yönetişim boyutuna ilişkin sağlam bir gösterge sunmakta, kurumsal itibar risklerini minimize etmekte ve etik iş kültürünü örgütsel yapının kalıcı bir unsuru olarak kurumsallaştırmaktadır.
Yararlı Araçlar:
Rüşvet ve Yolsuzlukla İlgili ( 10 KPI ) Performans göstergeleri incelenmektedir.
Etik konusunda iki vaka çözülmektedir.
Eğitim İçeriği :
Giriş ve Temel Kavramlar
Yolsuzluk ve rüşvetin küresel ve yerel boyutu: tanımlar, örnek vakalar
ISO 37001 standardının amacı, kapsamı ve faydaları
Sürdürülebilirlik ve ESG bağlamında yolsuzlukla mücadele
ISO 37001 Standart Yapısı ve Gereklilikleri
ISO 37001’in temel bölümleri
Kuruluşun bağlamı: iç ve dış faktörlerin analizi
Liderlik ve üst yönetim taahhüdü
Planlama: risk temelli yaklaşım ve amaçların belirlenmesi
Anti-Bribery Politikası ve Kontroller
Rüşvetle mücadele politikası oluşturma ve duyurma
Sorumluluklar: üst yönetim, uyum görevlisi (compliance officer)
Gözetim, yetki matrisi ve kontrol mekanizmaları
Risk Değerlendirmesi ve Uygulama
Rüşvet risklerinin tanımlanması ve derecelendirilmesi
Üçüncü taraf risk analizi (tedarikçi, aracı, danışman)
Riskleri azaltmaya yönelik önleyici aksiyon planları
Operasyonel Gereklilikler
Finansal ve ticari kontroller (hediye, ağırlama, sponsorluk, bağış)
Tedarik zincirinde yolsuzlukla mücadele uygulamaları
İhale ve sözleşme süreçlerinde kontrol noktaları
Destekleyici Süreçler
Eğitim ve farkındalık programları
İletişim ve raporlama kanalları (whistleblowing, ihbar hatları)
Belgelendirme ve kayıt yönetimi
İzleme, Denetim ve Sürekli İyileştirme
İç denetim planlaması ve yürütme
Yönetim gözden geçirmesi ve performans ölçümü
Sürekli iyileştirme ve düzeltici/önleyici faaliyetler
Uyum, Hukuki Çerçeve ve Uluslararası Standartlar
OECD, AB, ABD FCPA, UK Bribery Act gibi uluslararası düzenlemeler
Türk Ceza Kanunu ve ilgili ulusal mevzuat
Diğer yönetim sistemleri ile entegrasyon (ISO 9001, ISO 14001 vb.)
Uygulamalı Çalışmalar ve Vaka Analizleri
Gerçek şirket örnekleri ve grup tartışmaları
Rüşvet risk analizi atölyesi
Politika ve prosedür şablonlarının gözden geçirilmesi
Belgelendirme ve Sertifikasyon Süreci
ISO 37001 belgelendirme adımları ve denetim kriterleri
Sertifikasyon sonrası sürdürülebilir uygulamalar
ISO 37001 RÜŞVETLE VE YOLSUZLUKLA MÜCADELE YÖNETİM SİSTEMİ STANDARDI ISO 37001 Anti-Bribery Management System
1.Standart Tanıtımı ve Amaç
ISO 37001, kuruluşların rüşvetiönleme, tespit etme ve ele alma yeteneğini geliştirmek amacıyla hazırlanmış bir yönetim sistemi standardıdır.
Hem kamu hem özel sektörde ve kâr amacı gütmeyen kuruluşlarda uygulanabilir.
Bağımsız bir sistem olarak ya da diğer yönetim sistemleri (ISO 9001, ISO 14001 vb.) ile entegre kullanılabilir.
2.Kapsam ve Kullanım Alanları
Faaliyet gösterilen ülkedeki yolsuzluk mevzuatı, paydaşların beklentileri ve kuruluşun iç/dış bağlamı göz önünde bulundurulur.
Operasyon, tedarik zinciri, üçüncü taraf ilişkileri, hediyeler/ikramlar/bağışlar gibi alanları kapsar.
3.Standart Maddeleri / Yapısı (Annex SL Uyumlu)
Kuruluşun Bağlamı:Kuruluş ve bağlamını anlama; paydaş ihtiyaç ve beklentileri; sistem kapsamının belirlenmesi; risk değerlendirmesi
Liderlik:Üst yönetimin taahhüdü; rüşvetle mücadele politikası; roller, sorumluluklar, yetkiler
Planlama:Risk ve fırsatların belirlenmesi; hedefler ve bunlara ulaşmak için planlar
Destek:Kaynaklar; yetkinlik; farkındalık ve eğitim; iletişim; dokümante bilgi
Operasyon:Kontrol önlemleri; durum tespiti, finansal ve finansal olmayan kontroller; hediyeler/ikramlar, bağışlar; soruşturma ve muamele
Performans Değerlendirme:İzleme, ölçme, analiz; iç tetkikler; yönetim gözden geçirmesi
İyileştirme:Uygunsuzluk ve düzeltici faaliyetler; sürekli iyileştirme
4. Temel Kontrol Unsurları ve Gereklilikler
Politikalar:Rüşvetle mücadeleye dair açık, yazılı bir politika.
Kontroller:Finansal kontroller, şeffaf sözleşmeler, hediyeler/ikramlar ve bağış işlemleri için prosedürler, üçüncü taraf incelemeleri.
Eğitim ve Farkındalık:Tüm çalışanlara ve yönetişim kademelerine yolsuzluk ve rüşvet riskleri konusunda aktif eğitim.
İhbar Kanalları / Şikâyet Yönetimi:Endişelerin bildirilmesi ve soruşturma süreçleri.
İzleme & Denetim:İç tetkikler ve diğer performans değerlendirmeleri ile sistemin etkinliği ölçülmeli.
5. Faydalar & Katma Değerler
Kurumsal itibar ve güven kazanımı.
Yasal risk ve finansal kayıpların azaltılması.
Paydaş beklentilerine uygunluk (yatırımcılar, müşteriler, denetleyiciler) ve uluslararası rekabet avantajı.
Etik kültürün pekişmesi ve organizasyonda şeffaflığın artması.
6. Uygulama Adımları Önerisi
Mevcut durumu değerlendirme: riskler, kontroller, politika durumu
Üst yönetimin taahhüdünü sağlama ve bir lider/uyum görevlisi atama
Politika, prosedür ve iç kontrollerin geliştirilmesi
Eğitim ve farkındalık çalışmalarının yaygınlaştırılması
İzleme, iç denetim ve yönetim gözden geçirmeleri ile sistemin etkinliğini kontrol etme
Sürekli iyileştirme faaliyetlerini planlama ve uygulama
RÜŞVETLE VE YOLSUZLUKLA MÜCADELE YÖNETİM SİSTEMİ STANDARDI EĞİTİMİ
🎯 Hedef Kitle
Eğitim, özellikle rüşvet ve yolsuzluk riski yüksek alanlarda faaliyet gösteren satın alma, satış, finans ve hukuk/uyum birimleri ile politika belirleyici lider kadroları kapsayacak şekilde planlanmalıdır. Böylece kurumsal düzeyde stratejik taahhüt pekiştirilirken, operasyonel kontrol mekanizmaları da eşzamanlı olarak güçlendirilerek bütünsel bir uyum ve yönetişim altyapısı oluşturulur.
Üst Yönetim ve Kurumsal Yönetişim
Yönetim kurulu üyeleri, genel müdür ve üst düzey yöneticiler
Kurumsal risk yönetimi veya kurumsal yönetişim birimleri
Bu grup, rüşvetle mücadele politikalarını onaylar, liderlik ve taahhüt sağlar.
Hukuk ve Uyum (Legal & Compliance)
Hukuk departmanı
İç denetim ve etik/uyum ofisleri
Yasal çerçeveye uyum, iç politika ve prosedürlerin geliştirilmesi bu ekiplerin sorumluluğundadır.
İnsan Kaynakları
İnsan Kaynakları (HR) yöneticileri
Eğitim ve gelişim birimleri
Etik kültürün kurum geneline yayılması, personel farkındalığı ve disiplin süreçlerinde önemli rol oynarlar.
Satın Alma ve Tedarik Zinciri
Satın alma, tedarik zinciri ve lojistik ekipleri
Tedarikçilerle ilişkiler, sözleşmeler ve üçüncü taraf risk yönetimi bu grupların kritik alanıdır.
Finans ve Muhasebe
Mali işler, muhasebe ve finans departmanları
Ödeme onay süreçleri, finansal kontroller ve şeffaflık açısından risklerin önlenmesinde kilittirler.
Satış, Pazarlama ve İş Geliştirme
Satış ve iş geliştirme yöneticileri
Müşteri ilişkileri ekipleri
Müşteri ve distribütörlerle temas, promosyon, hediye ve ağırlama süreçleri risk yaratabileceği için eğitime dahil edilmelidir.
Operasyon ve Saha Ekipleri
Proje yönetimi, saha operasyonları
Yüksek riskli bölgelerde faaliyet gösteren saha ekipleri
Yerinde uygulamalarda ve günlük operasyonlarda rüşvet risklerini tespit edebilmek için eğitime ihtiyaç duyarlar.
Bilgi Teknolojileri (Opsiyonel)
IT ve bilgi güvenliği ekipleri
Etik ihbar kanalları, dijital kayıt ve veri gizliliği konularında destek sağlarlar.
Şirket eğitimlerini standart kalıplarla değil, ihtiyaçlarınıza özel tasarlıyoruz.
Murat Erdal Satın alma ve Tedarik Zinciri Yönetimi
Her program, işletmenizin gerçek problemlerine çözüm üretmek ve ölçülebilir sonuçlar yaratmak için hazırlanır.
Sizlerden gelen geri bildirimlerle eğitimlerimizi özgünleştiriyor, böylece her adımda somut değer katıyoruz.
Mottomuz:“Her eğitim, bir iş probleminin çözümü için tasarlanır.”
Güvenilir, verimli ve profesyonel eğitim hizmetleriyle yanınızdayız.
Dolu dolu, güler yüzlü eğitimler dilerim. Prof. Dr. Murat Erdal
Rasyonellik kelimesini ilk defa benden duyduğunuzu söylemiyorsunuz umarım.
Piyasa gerçeklerine uygun ve mantık ölçüleri piyasada var olduğu sürece ekonomiye dair göstergelerin sağlıklı işleyeceği bir gerçektir. Durum öyle olunca piyasada ağlayan ve sızlayan pek kalmaz.
Döviz Kurları ve Enflasyon
Döviz kurlarına nereden bakarsanız bakınız, ortalama aylık %1 civarında artış sağlamaktadır. Ne dünyadaki döviz ve parite hareketleri ne ülkemizdeki faiz indirimleri ne ülkemizde yaşanan tansiyonu yüksek olaylar karşısında döviz hiç tepki vermiyor. Adeta bulunduğu yere çakılmış, kendisini piyasadan soyutlamış, finansal verileri etkileyecek hiçbir olay dövizi yerinden oynatmıyor. Çünkü kontrollü bir döviz hareketi var. Daha doğrusu hareketsizliği var.
Bir de enflasyon tarafına göz atalım.
Enflasyon denildiğinde aklımıza tek bir enflasyon gelmiyor. Çeşitli enflasyon verileri geliyor aklımıza.
Şöyle ki;
TÜİK enflasyonu
İTO Enflasyonu
ENAG Enflasyonu
Kamunun yaptığı zamlar karşısındaki enflasyon
Hatçe Teyzenin çarşı Pazar enflasyonu
TÜİK’in 2024 Yılı Enflasyonu
Yıllık enflasyon verisi kurumdan kuruma, kurumdan Hatçe Teyzenin çarşı Pazar enflasyonu değerlendirmeleri maalesef aynı değil.
Keşke çarşı Pazar enflasyonu TÜİK enflasyon verisi kadar artmış olsa. TÜİK’in 2024 yılı enflasyon verisi %44,38 demesine karşın, bu sene çarşı pazarda tüm ürünlerin fiyatı %44,38 oranında mı arttığını düşünüyorsunuz? Sağlık enflasyonundan eğitim enflasyonuna, gıda enflasyonundan konut ve diğer her kalem enflasyonun TÜİK enflasyon verisinin en az 2 veya 3 kat daha fazla arttığına üzülerek tanık oluyoruz. Kirazın, şeftalinin, çileğin, taze fasulyenin fiyatını bir tarafa bırakalım, 2025 yılında meyve, sebze, domates fiyatlarına bakınız. TÜİK enflasyon rakamı kadar mı artış gösterdi? Bakın etin fiyatını gündeme getirmedim. Elbette değil. Daha fazla arttı.
Bu enflasyon sarmalına neden girdim derseniz? Enflasyonun aylık artışı ortalama %4 veya 5, döviz kurlarının aylık artış hızı ise sadece %1.
Enflasyon bu kadar hızlı artarken döviz kurlarının sadece %1 oranında arttığı günümüz piyasasında ihracatçımız her geçen gün sıkıntıya girmektedir. Gerçek enflasyon gerçeği ile karşı karşıya kalan ihracatçımızın döviz kurlarını ise sadece %1 dolayında artış göstermesi ihracatçının elini günden güne zora sokmaktadır. Pazar kaybı olduğu bir gerçektir.
Bundan en fazla etkilenen ise tekstil sektörü olduğunu belirtmek isterim. Döviz kurlarının artışı ile enflasyon rakamları aynı oranda artsaydı tekstil sektörü neden peş peşe işyeri kapatsın, neden ülkemizi terk edip Mısır ve farklı ülkelere gidip fabrika kursun.
İhracatçı Üzülmekte Haklıdır
Ülkemizde belli bir enflasyon ve bunun etkisinde fiyat artışı varken, ihracatçılar, hammadde veya tarımsal ürünleri ülkemizden sağlama yoluna gittiğinde, enflasyon karşısında ürün fiyatlarının arttığını ancak bununla beraber maliyet hesabı yapan ihracatçımız, kâr edebilmesi için muhtemel dövizdeki kur artışını da maliyet hesaplarına ilave ederek, kâr etmeyi düşünür. Ancak küresel piyasalarda durum farklıdır. Ülkemizdeki yüksek enflasyon karşısında üretim maliyetleri yüksek, kur düşük hatta geride kalıyorsa, ihracatçımız üzülecektir. Çünkü vereceği fiyatlar dünya piyasalarında kabul görmeyecektir. Zira ihracatçımızın önünde acımasız bir rekabet pazarı vardır ki satılacak ürünü üreten ve pazarlayan satan sadece bizim ihracatçımız değil, dünyanın her tarafında aynı ürünü pazarlayan farklı üreticilerin de var olduğunu unutulmamalıdır.
Adeta bir el kurların üzerinde, kur kafasını yukarıya kaldırdıkça, dövizin tepesindeki bir el hemen dövizin kafasına vuruyor ve dövizi bitkisel hayata sokuyor. Döviz yerinde kalmış. Bir ay boyunca enflasyon alabildiğine yükselmesine rağmen döviz kurları sabit. Anlayacağınız 30 günlük süre içinde dalgalı piyasada yer alan döviz kuru bir arpa boyu yükselememiş. Dövizi baskılamanın maliyeti ülkemiz için oldukça fazladır. Bu maliyetin üretici ve ihracatçıya destek olarak kullanıldığında dövizi baskılamaya da gerek kalmazdı. Ülkemizin ihracat rakamı artar, üretici malını yurt dışına satar, ülkemize döviz gelir.
Ben bu filmi defalarca görmüştüm. Her defasında kahraman döviz, tepesinde dolaşan eli kırıyor ve döviz şahlanıyordu.
Dövizin tepesinde bir müdahale eli dolaşacağına, üretimin ve üretilen ürünlerin yurt dışına ihracında daha fazla destekler verilmesinin ihracatçıyı ve üreticiyi daha fazla memnun edeceği ortadadır. Üretici ve ihracatçı üzülmez.
Piyasa Gerçeği
Tüm verilerin rasyonel olması halinde hiçbir sorun kalmaz. Birden fazla enflasyon verisi de olmaz.
Çok basit bir örnek;
Kamu alacaklarının gecikme faizi %54,
Banka mevduat faizi bankadan bankaya değişim gösterse de %47,
TÜİK enflasyonu Eylül 2025 ayı için %33,50,
Emeklinin aldığı 6 aylık zam %17
Sebze, meyve ve gıdanın yıllık artışı… Bu rakamı da siz yazın.
TİCARETİN YENİ DİNAMİKLERİNDE STRATEJİK, FİNANSAL VE SÜRDÜRÜLEBİLİR ADIMLAR SEMİNERİ
30 Eylül 2025
İSTANBUL TİCARET ODASI – Eminönü
TİCARETİN YENİ DİNAMİKLERİNDE STRATEJİK, FİNANSAL VE SÜRDÜRÜLEBİLİR ADIMLAR SEMİNERİ
TİCARETİN YENİ DİNAMİKLERİNDE STRATEJİK, FİNANSAL VE SÜRDÜRÜLEBİLİR ADIMLAR SEMİNERİ
TİCARETİN YENİ DİNAMİKLERİNDE STRATEJİK, FİNANSAL VE
SÜRDÜRÜLEBİLİR ADIMLAR SEMİNERİ
30 Eylül 2025 Salı
Kat Fuaye Salonu (13.00 – 15.40)
13.00 – 13.30 Kayıt
13.30 – 13.40 Açış Konuşması
Mehmet DEVELİOĞLU
İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
Moderatör Gül Saldıraner
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Bağımsız Denetçi
13.40 – 14.10 Tedarik Zincirinde Dayanıklılık
Prof. Dr. Murat Erdal – İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tedarik Zinciri Yönetimi Ana Bilim Dalı Başkanı
14.10 – 14.40 Finansal Dayanıklılık ve Sürdürülebilirlik
İsmail Kahraman FCO Kurucusu
14.40 – 15.10 Sürdürülebilirlik Raporlaması
İlyas Gülenç Ekostrateji Kurucusu
15.10 – 15.40 Soru – Cevap
Anahtar Sözcükler: dayanıklılık, sürdürülebilirlik, tedarik, tedarik zinciri, raporlama, İstanbul Ticaret Odası, İTO, finansal, ekostrateji, Murat Erdal, Gül Saldıraner, İsmail Kahraman, İlyas Gülenç, strateji, finansal dayanıklılık
Günümüzde yapay zekâ (YZ) ve üretken yapay zekâ (GenAI), işletmelerin satınalma fonksiyonlarını yeniden şekillendiren en kritik teknolojilerden biri haline gelmiştir. Özellikle satınalma süreçlerinde otomasyonun artmasıyla birlikte işletmeler; maliyet, hız ve doğruluk açısından önemli avantajlar elde edilmektedir. Boston Danışmanlık Grubu tarafından yürütülen araştırmaya göre, satınalma fonksiyonunda yürütülen görevlerin yaklaşık %75’inin yapay zekâ ve GenAI ile otomatikleştirilebileceğini göstermektedir (Şekil 1). Bu durum, satınalma ekiplerine rutin işlemlerden arınarak daha çok stratejik kararlara odaklanma imkânı sunmaktadır.
Şekil 1. Satınalma Fonksiyonlarında Yapay Zeka Kullanım Potansiyeli
Kaynak: BCG, Düzenleme: Dr. Adil ÜNAL
Satınalma Değer Zincirinde Yapay Zekâ
Satınalma değer zinciri, talep kabulünden ödeme süreçlerine ve harcama analizine kadar geniş bir alanı kapsamaktadır. Bu süreçlerde GenAI ve öngörücü yapay zekâ uygulamaları giderek daha fazla kullanılmaktadır.
Talep Kabul Yapay zekâ, taleplerin iş akışına otomatik olarak alınmasını sağlar. Canlı taleplerin yönlendirilmesi için sohbet botlarının kullanılması bu süreci hızlandırır.
Kategori Stratejisi GenAI, kategoriye özgü nüansları anlayarak stratejik planlama süreçlerinde satınalma profesyonellerine destek olur.
RFX Uygulamaları (Bilgi, Teklif, Fiyat Talebi) RFX belgelerinin hazırlanması ve sürecin yönetilmesi, yapay zekâ sayesinde büyük ölçüde hızlandırılabilmektedir.
Sözleşme Yönetimi Yapay zekâ tabanlı sistemler, sözleşme veritabanlarının oluşturulması ve geliştirilmesini (CLM – Contract Lifecycle Management) destekler. Ayrıca sözleşmelerin karşılaştırılması ve incelemesi kolaylaşır.
Tedarikçi Etkileşimi Tedarikçilere gönderilecek tutarlı mesajlar yapay zekâ tarafından taslak olarak oluşturulabilir. Bu, iletişimde standartlaşmayı sağlar.
Talep-Sipariş Süreci Katalogların devreye alınması ve sipariş takibi gibi süreçler otomasyonla yönetilebilir. Böylece satınalma operasyonlarının hatasız ilerlemesi mümkün hale gelir.
Fatura Yönetimi Yapay zekâ, tedarikçi faturalarının oluşturulması, yapılandırılması ve doğrulanmasında etkin biçimde kullanılmaktadır.
Ödeme İşlemleri Ödeme doğrulama ve gerçekleştirme işlemleri de GenAI’nin desteklediği alanlardan biridir.
Harcama Analitiği Harcama küpü analizi ve uç harcamaların sınıflandırılması, yapay zekâ temelli sistemlerle daha şeffaf ve detaylı hale gelir.
Otomasyonun Sağladığı Avantajlar
Satınalma süreçlerinde yapay zekâ kullanımı, yalnızca manuel iş yükünü azaltmakla kalmamakta, aynı zamanda aşağıda sunulan avantajları sağlamaktadır.
Hız: İş süreçlerinde yaklaşık 2 kat hız artışı sağlar.
Doğruluk: Tekrarlayan işlerde insan hatasını en aza indirir.
Stratejik Odaklanma: Satınalma uzmanlarının stratejik kaynak bulma ve tedarikçi yönetimi gibi yüksek katma değerli işlere yoğunlaşmasına imkân tanır. Bu bölüme eğitimlerimizde özel bir bölümde değiniyoruz. Yakın zamanda P2P süreçlerin tamamen yapay zekaya devredildiğini, insan zekasının S2C süreçler için daha fazla kullanılacağına şahit olacağız.
Veri Analitiği: Harcama analizlerinin daha detaylı yapılmasını sağlayarak maliyet düşürücü stratejilerin geliştirilmesine yardımcı olur.
Sonuç
Yapay zekâ ve üretken yapay zeka, satınalma fonksiyonunun geleceğini kökten değiştirmektedir. Bugün manuel olarak yürütülen birçok görev, yakın gelecekte tamamen otomatikleştirilebilecektir. Bu dönüşüm sayesinde işletmeler, satınalma süreçlerinde hız, verimlilik ve doğruluğu artırırken, aynı zamanda stratejik karar alma yetkinliklerini de geliştireceklerdir.
Kısacası, yapay zekâ yalnızca satınalma fonksiyonunu destekleyen bir araç değil; aynı zamanda onu yeniden tanımlayan bir stratejik iş ortağıdır.
Satınalma ve Tedarik Zinciri Yönetiminde Yapay Zeka eğitimlerimizde yöneticilerimizle konuyu derinlemesine inceliyor, satınalma ve tedarik zinciri departmanlarının yapay zeka ile dönüşümüne rehberlik ediyoruz. Detaylı bilgi ve teklif isteği için egitim@satinalmadergisi.com üzerinden bize ulaşabilirsiniz.
Dış Ticarette Lojistik Sözleşmeleri – Fuar Lojistiği Pratik Çalışması – Prof. Dr. Murat ERDAL
Dış Ticarette Lojistik Sözleşme Yönetimi
Dış ticarette tarafların (gönderen, alıcı, banka, taşıyıcı, acente, forwarder, hat, liman, gümrük, antrepo) rol ve sorumluluklarını yeterince anlamadığınızda maliyetlerine katlanırsınız.
Eksik ve hatalı planlama ve aksiyonların maliyetleri (para ve zaman) sizi odağınızdan koparır. Problemler motivasyonunuzu ve enerjinizi alır.
Şirketinizi geriye götürür.
Taraflar her olaya sulh ile yaklaşım göstermeyebilir.
Maliyetin kendisinin değil sizin şirketinizin üstlenmesini bekleyebilir.
Uygulanabilir bir çözüm, bir yol haritası olmadığında işler sarpa sarar.
Çıkış yolu bulmakta zorlanırsınız. Hakkınızı sonuna kadar aramak istersiniz.
Davacı ya da davalı tarafta yer alabilirsiniz.
Sonrasında düzeltme maliyetleri zarar + zarar şeklinde gelişebilir. Uzun hukuki süreçler (ilk derece mahkemesi, istinaf mahkemesi, yargıtay) sizi yorduğu gibi mahkeme masrafları, avukatlık masrafları ve bilirkişi masrafları gecikme faizi ile katlanarak büyür.
Çok geç olmadan ekibinize önce Dış Ticarette Lojistik Sözleşme eğitimini aldırın. Bütçeye bu eğitimi ekleyin. Göreceksiniz bu yatırım ile yukarıdaki risk ve dönülemez harcamaların önüne geçeceksiniz.
Unutmayın mevzuat zaman içerisinde güncelleniyor, operasyonel uygulama ise günden güne gelişiyor. Ekibinize yeni katılımlar olurken aynı zamanda da ayrılanlar oluyor. Bu eğitimi göstermelik olarak sadece bir defa değil her sene tekrarlayarak devam ettirin. Olası risk ve zorlukları birlikte tartışalım.
Dersler çıkartın. Önlem alın. İyileştirmelerde bulunun. Yeni pratik çalışmalarla (uygulamalar) güncel eğitimi alın. Şirketinizde sağlam bir operasyon kültürü yaratın.
Aşağıda mahkemeye yansımış örnek bir olay bulacaksınız. Olayın tarihsel akışı (kronolojisi) ve örgüsü gerçektir. Sadece tarafların isimleri değiştirilmiştir.
Olay, senede bir kez gerçekleşen uluslararası fuara yapılan yatırımlar, verilen emekler, katlanılan masraflar ve fuar malzemelerinin kaybolması sonucu fuardan beklentilerin nasıl boşa çıktığına ilişkindir. Oluşan zarar gerekçesiyle fuar katılımcısı firma nakliyeciye dava açmıştır.
Kaçan iş fırsatları, yeni bağlantılar ve tüm katlanılan fuar harcamalarına ilave olarak mahkeme süreçlerinden doğan ek maliyetler gündeme gelmektedir. Hukuk hizmeti satınalma (avukat tercihi), mahkeme masrafları, zihin olarak bölünme, stres, takip ve izlemeden kaynaklı zaman tahsis problemleri hayli sıkıntılara neden olabilmektedir.
Bu çalışmanın amacı, firma olarak lojistik hizmet üreten ya da hizmet alan tarafta çalışan bir yönetici konumunda olduğunuzda süreci nasıl yönetmeniz gerektiğine ilişkin pratik yapmaktır.
Firma Hakkında: ABC Uluslararası Turizm Firması, Rusya, Ukrayna, Doğu Bloku ve Orta Asya Türki Cumhuriyetlerle iş yapan ve bu ülkelerden gelen turistlere sağlık, sigorta ve turizm hizmetleri veren bir firmadır.
Nakliyeci: XYZ Lojistik
“XYZ Lojistik İle Gönderileriniz Ertesi Gün Rusya’da”
Firma Hakkında: 2000 yılında faaliyete geçen XYZ Lojistik, kargo ve kurye ulaşım koşullarında göstermiş olduğu başarı ve uzmanlık sayesinde haklı bir saygınlık kazanmış ve hızlı havayolu taşımacılığında güvenilir bir firmadır.
Ağırlıklı olarak Türki Cumhuriyetleri, Rusya, Ukrayna, Türkmenistan, Kazakistan, Özbekistan, Azerbaycan, Romanya, Bulgaristan, Bosna, İran, Hırvatistan, Ortadoğu, Irak, Afganistan, Libya, Uzak Doğu ve Avrupa’ya hızlı hava kargo kurye taşımacılık servisi sağlamakla birlikte müşterilerimizin talepleri doğrultusunda tüm dünya ülkelerine gönderim yapabilmekteyiz.
XYZ Lojistik Türkiye ve Türki Cumhuriyetleri arasında çalışan şirketler içinde en çok tercih edilenidir. Bu servisi müşterilerine sunduğu çıkış yerinden varış yerine kadar güvenli gönderi taşıma garantili hizmetiyle elde etmiştir.
Rusya’ya gidecek zarf ve paketler saat 18.00’e kadar XYZ Lojistik’e verildiğinde teslimat ertesi gün yapılıyor. XYZ Lojistik zamanında teslimatı garanti ediyor. Rusya kaynaklı XYZ Lojistik, Rusya’da 7 merkez ofis, 50 acentesiyle hizmet veriliyor. XYZ Lojistik, Express gönderiyle Rusya’nın her yerine er kısa zamanda ulaşıyor.
Örneğin İstanbul’dan saat 18.00’de XYZ Lojistik kuryesine müşterinin adresinden teslim edilen gönderiler Ukrayna, Beyaz Rusya, Moldova, Azerbaycan, Türkmenistan, Kazakistan, Kırgızistan, Gürcistan, Ermenistan, Bulgaristan ve Romanya gibi ülkelerin genelinde alıcılara bir iş gününde, adresinde imza karşılığı teslim ediliyor. Takip sistemi ile müşteri gönderinin saat kaçta kime teslim edildiği bilgisini (0212 212 00 ..) nolu telefondan öğrenebiliyor.
XYZ Lojistik her gün düzenli Avrupa uçuşlarının yanı sıra Rusya, Azerbaycan, Ukrayna, Orta Doğu, Türk Cumhuriyetleri ve İsrail’e yaptığımız direk uçuşlarla Dünya üzerinde 200’ü aşkın noktaya gönderilerinizi tam bir güven ve kalite ile belirttiğiniz adrese zamanında teslim ediyoruz.
Uluslararası Turizm Fuarı
Fuar Tarihi: Ukrayna Kiev’de 26-28 Mart 202. Tarihleri
Fuarın Önemi ve Hazırlıklar:
ABC Uluslararası Turizm Firması açısından fuarın önemi şudur. Fuar yılda bir kez gerçekleşmektedir. Tüm ticari bağlantılar, potansiyel müşterilerle diyalog geliştirme ve yeni iş fırsatları bu fuarda gerçekleşen iletişimle sağlanmaktadır.
SORU: ABC TURİZM VE XYZ LOJİSTİK ARASINDA YAŞANAN VAKAYI, TARAFLARIN İDDİA VE TALEPLERİNİ, İLGİLİ MEVZUATI GÖZ ÖNÜNDEN BULUNDURARAK DEĞERLENDİRİNİZ.
a-) Davacı şirket vekilinin Sayın Mahkemenize hitaben düzenlemiş olduğu … tarihli dava dilekçesinde, özetle ;
Uluslararası Turizm Fuarına katılan müvekkil şirket (ABC Uluslararası Turizm), fuara gitmeden önce hazırlık yapmış ve şirkete ait tanıtıcı broşür, kartvizit, afiş bastırmıştır.
Katalog, broşür ve afişten oluşan 115 Kg. gönderinin 03.20.. tarihinde, 1.000 adet kartvizitten oluşan gönderinin de 22.03.20.. tarihinde Ukrayna – Uls. Turizm Fuarı…. adresinde ABC Uluslararası Turizm Standı ….. şirket yetkilileri olan Mehmet… ve Ahmet….’e teslim edilmek üzere XYZ Lojistik yetkililerine teslim edildiğini, ancak iki ayrı tarihte teslim edilen gönderilerin zamanında ve yerine ulaştırılamamıştır.
XYZ Lojistik personeliyle 3 günlük fuar boyunca yapılan telefon görüşmelerinde, türlü bahanelerle oyaladıklarını ve gönderilerin ne sebeple ulaştırılamadığını veya tespit edilemediğini açıklayamadıklarını, son gün müvekkiline gönderilerden yeniden matbaaya hazırlatıp müvekkili çalışanını uçakla fuara göndermelerinin tavsiye edildiğini bildirmişlerdir. Akabinde XYZ Lojistik defalarca aranmışsa da, yetkililerle görüşme sağlanamayarak, gönderilerin akıbetlerinin öğrenilemediğini, sorumlulukları hatırlatıldığında ise, sadece 100 USD ile sorumlu olduklarını belirtmişlerdir.
Davalı yanın işini nasıl bir ticari anlayışla yaptığının ortada olup, iki ayrı tarihte teslim edilen gönderilerin her ikisinin de teslim edilmemesinin tesadüf olamayacağını, davalı yanın taşıma bedeli 1.309,77 TL. yi peşin tahsil ettikten sonra, taşıma işiyle uğraşmadığını, gönderinin zamanında alıcıya tesliminin ciddiye alınmadığı gibi davalı yanın sadece tahsilat kısmıyla ilgilendiği anlaşılmaktadır.
XYZ Lojistik şirketiyle ilk kez çalışan ABC Uluslararası Turizm daha önce çalıştığı kargo şirketleriyle böyle bir sorun yaşamadığını, müvekkilinin yılda bir kez katıldığı ve tüm iş bağlantılarını gerçekleştirdiği bu fuarda, gönderiler teslim edilmediği için standını tam hazırlayamadığını, afiş asamadığını, fuarı dolaşanlara broşür ve kartvizit dağıtamadığını, şirkete ait bilgileri alelade kağıtlara elde yazıp vererek itibar ve prestij kaybettiğini ve ticari olarak kazanç kaybına uğradığını dile getirmektedir.
FUAR MASRAFLARI:
ABC Uluslararası Turizm fuara katılmak için ödediği masraf kalemleri aşağıdaki gibidir;
Stand yapım ücreti, 10.124,12 TL. (5.595 USD.) + 400 Euro
Konaklama ve seyahat giderleri ile 4.636,80 TL.
toplam 40.000 TL. masraf bedeli talep edilmektedir.
İlave olarak yoksun kalınan kar ve itibarının zedelenmesi nedeniyle doğmuş 10,000.00 TL maddi-manevi tazminatın, tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde, müvekkil şirkete (ABC Turizm) ait … Banka Şubesi …… no’ lu hesaba veya tarafımıza ödenmesini aksi taktirde alacağın tahsili için dava açacağımızı ve temerrüt tarihinden itibaren ticari temerrüt faiziyle sorumlu olacağınızı İHTAR ve İHBAR ederiz. (ABC TURİZM LTD. ŞTİ.)
DAVALI TARAF:
HUSUMET VE USULE İLİŞKİN İTİRAZ
Müvekkil davalının (XYZ Lojistik) ticaret unvanı dilekçemiz ve vekaletnamemizde yazıldığı gibidir. Dava dilekçesi incelendiğinde, XYZ … adına çeşitli unvanlar kullanılarak ve 3 ayrı davalı belirtilerek dava açıldığı görülmüştür. Oysa ki dava dilekçesi ile dava ikame edilen ticaret şirket unvanlarından hiç birisi müvekkile ait değildir. Müvekkil davalının (XYZ Lojistik ) tebligat adresi ise ticaret sicil memurluğu kayıtlarında da belli olduğu üzere; Merkez Mah. …………..İSTANBUL adresidir.
Bütün bu hususlar İstanbul Ticaret Sicil Memurluğuna yazılacak müzekkere ile tespit olunabilir. İş bu nedenler ile; davalılardan bir tanesinin dahi ünvanı, davalı şirketin tam ünvanı olmadığından, davanın reddini talep etmekteyiz.
Davacı tarafın delil listesinde yer verdiği ve XYZ Lojistik tarafından “navlun bedeli” olarak kesilen fatura suretinde muhatap olarak ABC Turizm ve Seyahat Limited Şirketi olarak belirtilmiştir. Oysaki davacı şirketin dava dilekçesinde ve vekaletnamesinde yer alan ünvanı ABC Turizm Ltd. Şti’ dir.
Yine davacı tarafın zararını belgelendirmek üzere delil listesinde yer verdiği E….. ETİKET VE SERİGRAFİ SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ tarafından kesilen 2.098,00-TL bedelli 18.03.20.. tarihli ve 1.427,80-TL bedelli 18.03.20.. tarihli faturalara itiraz ediyoruz. Zira bu faturaların muhatabı yani hizmet alanı dava dışı T….. ULUSLARARASI DESTEK VE DANIŞMANLIK HİZM.TİC.LTD.ŞTİ. olarak gözükmektedir.
Yine davacı tarafın zararını belgelendirmek üzere delil listesinde yer verdiği R….. REKLAM VE BİLGİSAYAR HİZMETLERİ TİC. LTD. ŞTİ firması tarafından kesilen 11.03.20… tarihli 472,00-TL bedelli fatura suretine de itiraz ediyoruz. Zira bu faturada da hizmet alan olarak dava dışı M….. SAĞLIK HİZM. TURZ. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ gözükmektedir.
Aynı şekilde, davacı tarafın delil listesinde yer verilen K…. TURİZM A.Ş tarafından tanzim olunan 31.03.20… tarihli 747,19-TL bedelli ve 21.02.20.. tarihli 2.268,97- TL bedelli fatura suretlerine itiraz ediyoruz. Zira bu faturalarda da hizmet alan olarak dava dışı T… ULUSLARARASI DESTEK VE DANIŞMANLIK HİZM. TİC. LTD. ŞTİ gözükmektedir.
Dosyaya ibraz edilen I….. INTERNATIONAL TRADE LTD tarafından fuar stand yapım ücreti karşılığı olarak tanzim olunan 08.02.20.. ve 04.03.20.. tarihli 6.500,00 EURO bedelli ve 04.03.20.. tarihli 400,00- EURO bedelli fatura suretlerine de itiraz ediyoruz. Zira bu faturalar ABC MEDICAL TOURISM adına düzenlenmiş olup, davacı şirketin ABC Turizm adında başka bir şirketle ortak stand kiralayıp ücretini de beraber mi ödediği yoksa, ABC MEDICAL TURIZM adıyla dava dışı başka bir şirkete mi fatura kesildiği anlaşılamamıştır. Faturada yer alan şirket adresi de davacı şirketin adresi değildir. Dolayısıyla izaha çalıştığımız üzere davacı şirketin aktif dava ehliyeti ve taraf sıfatı da bulunmamaktadır.
ESASA İLİŞKİN İTİRAZLARIMIZ
Davacı tarafı dilekçesinde ve delil listesinde hiçbir hukuki dayanağı ve huzurdaki dava ile hiçbir ilişkisi bulunmayan bir takım beyaz ve iddialara yer vermiştir. Bu beyanlar esasen dilekçede yazıldığını göre bir takım üçüncü kişilere ait olup, internet ortamından (şikâyet sitelerinden) alındığı beyan edilmiş ise de tümü tamamen asılsızdır.
DAVACI İLE DAVALI ARASINDA AKDEDİLEN YAZILI BİR FUAR TAŞIMA SÖZLEŞMESİ BULUNMAMAKTADIR. Ancak taraflar arasında bir an için dahi bir taşımacılık ilişkisi olduğu kabul edilse dahi, dava konusu edilen iş, uluslararası taşımacılık mevzuatını ilgilendirdiğinden tazminat şartları değerlendirilirken Türk Sivil Havacılık Kanunu 124. Madde göndermesi ile Türkiye’nin tarafı bulunduğu Uluslararası Varşova Konvansiyonu, onu tadil eden Lahey Protokolü ve 1975 Montreal Protokolü hükümleri uyarınca bir değerlendirme yapılmalıdır. Bu hususta Yargıtay içtihatları da değerlendirilerek uluslararası sözleşmelerde öngörülen üst sınırı aşmamak kaydıyla (Kg. başı 17 – SDR Özel Çekme Hakkı) davacı taraf gerçek zararını ispat etmelidir.
1 SDR ise Merkez Bankası kayıtları uyarınca dava tarihinde 2,529 TL olup gönderilerin 115 kilogram olduğu iddia edildiğinden dava bakımından taşıyıcının sorumlu olduğu üst sınır 17 X 2,529 x 115 kg. = 4.944, 19 TL’dir. Ancak değinildiği gibi, davacı taraf bu miktarı aşmamak kaydıyla gerçek zararını ispat etmelidir.
KABUL ANLAMINA GELMEMEKLE BİRLİKTE: Talep edilen tazminat miktarı fahiştir. Zira davacı taraf zararını belgelendirmek için dilekçesinde belirttiği masraf kalemleri karşılığında ilgili yerlerden mal ve hizmetlerini almıştır. Keza, davacı tarafın dilekçesinde belirttiği üzere dava konusu Turizm fuarına katılarak bir takım broşürler dağıtmış ve reklamını yapabilmiştir. Yine davacı, zarar kalemi olarak belirttiği tüm masrafları ilgili yerlere ödemiş ise karşılığını da hizmet olarak ilgili yerlerden almıştır. Davaya konu edilen taşıma ilişkisi ile talep edilen zarar miktarı arasında uygun illiyet bağı bulunmamaktadır. Davanın reddini talep etmekteyiz.
Yine davacı, zarar kalemi olarak belirttiği tüm masrafları ilgili yerlere ödemiş ise karşılığını da hizmet olarak ilgili yerlerden almıştır. Davaya konu edilen taşıma ilişkisi ile talep edilen zarar miktarı arasında uygun illiyet bağı bulunmamaktadır. Davanın reddini talep etmekteyiz.
Keza; davacı taraf, dava dilekçesi ile dava konusu taşıma ilişkisi nedeni ile yaptığını iddia ettiği tüm masrafları kalem kalem belirtmiş ve tutarları toplayarak 39.073,57-TL’lik bir tazminat tutarına ulaşmıştır. Bu tutarı kabul etmediğimizi ve bu husustaki yukarıda yazılı itirazlarımızı tekrar ederiz. Ancak bu talebinin haricinde 5.000,00-TL maddi tazminat ve 5.000,00-TL manevi tazminat ayrıca talep edilmiştir. Bütün bu haksız ve fahiş taleplerin reddini talep ediyoruz.
Müvekkil davalı şirketin, davacı tarafın fuar sürecinde kiraladığını iddia ettiği standını kullanıp kullanmadığını veya ne şekilde kullandığını bilebilmesi mümkün değildir. Davacı taraf öncelikle dava konusu gönderileri davalıya teslim ettiğini, gönderilerin uluslar arası alanda düzenlenen fuarda teşhir için gönderildiği hususunda davalıya bilgi verdiğini fuarın tarihlerini davalıya bildirdiğini ve sonrasında dava konusu Turizm Fuarı süresinde fuar standlarının boş kaldığını ve herhangi bir ticari alış-veriş yapamadığını gönderilerde hasar mevcut ise bu hususta süresinde gerekli ihbarların yapıldığını ve diğer tüm iddialarını, -Uluslararası anlaşmalarla öngörülen üst sınırı aşmamak kaydıyla- ispat etmek zorundadır. Bu nedenlerle davanın reddini talep ediyoruz.
SONUÇ VE İSTEM:
Arz ve izah edilen ve re’sen göz önüe alınacak nedenlerle davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddine, yargılama masrafları ve ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini saygılarımla vekaleten talep ederim
Davalı Vekili Av…….
MEVZUAT = MONTREAL SÖZLEŞMESİ İlgili maddeler:
Kargo Kayıp Sorumluluğu
“Hava Yoluyla Uluslararası Taşımacılığa İlişkin Belirli Kuralların Birleştirilmesine Dair Sözleşme ülkemiz tarafından 28 Mayıs 1999 tarihinde Montreal’de imzalanmıştır. (Resmi Gazete Sayı:27200, 14 Nisan 2009, Kanun No:5866)
Gecikmeden kaynaklanan sorumluluklar bu sözleşme içerisinde şu şekilde yer almaktadır.
Madde 13- Kargonun Teslimatı
Madde 12 kapsamında gönderenin hakkını tatbik ettiği durumların haricinde, kargo varış yerine ulaştığında alıcı, ödenmesi gereken masrafları ödemek ve taşımanın koşullarına uygunluk sağlamak suretiyle kargonun kendisine teslim edilmesini isteyebilir.
Başka türlü anlaşma sağlanmadığı sürece, kargo ulaşır ulaşmaz alıcıya bildirimde bulunmak taşıyıcının görevidir.
Eğer taşıyıcı kargonun kaybolduğunu kabul ederse, ya da kargo ulaşmış olması gereken tarihten sonraki yedi (7) günün bitiminde ulaşmamışsa alıcı; taşıma anlaşmasından doğan haklarını taşıyıcıya karşı uygulama hakkına sahiptir.
Madde 19- Gecikme
Taşıyıcı; yolcuların, bagaj ve kargonun hava yoluyla taşınmasındaki gecikmelerde meydana gelen hasardan sorumludur. Bununla birlikte taşıyıcı, eğer kendisinin ya da çalışanlarının ve acentesinin hasardan kaçınmak için gerekli kılınabilecek bütün önlemleri aldıklarını veya kendisi ya da çalışanları ve acentaları için bu tedbirleri almanın olanaksız olduğunu ispatlarsa, gecikmeden kaynaklanan hasar için sorumlu olmayacaktır.
Madde 22- Gecikme, Bagaj ve Kargoyla Bağlantılı Olarak Sorumluluk Sınırları 3. Fıkra
Kargo taşımacılığında, kontrol edilmiş kargonun taşıyıcının sorumluluğuna verildiği anda gönderen kargonun ulaşacağı yerde teslimi ile ilgili özel bir fayda beyanında bulunmadığı ve durumun gerektirmesi halinde ilave bir ödeme yapmadığı müddetçe, taşıyıcının kargonun tahrip olması, kaybolması ya da kargoya hasar gelmesi halinde her kilogram için sorumluluğu 17 Özel Çekme Hakkı (SDR) ile sınırlıdır. Diğer durumda, ödenecek toplamın, gönderenin varıştaki teslimatta sağlayacağı gerçek faydadan fazla olduğunu ispatlamadığı müddetçe, taşıyıcı beyan edilen toplamı aşmayan bir miktar ödemekle sorumlu olacaktır.
Güncelleme: Kargo (eşya) için Montréal Sözleşmesi’ne göre sorumluluk limiti 26 SDR/kg’dır.
DELİL LİSTESİ:
1. XYZ Lojistik tarafından, gönderilerin teslim alındığına dair, 18.03.20.. tarihli belge.
Müvekkil şirket tarafından ödenen taşıma bedeline karşılık, XYZ Lojistik tarafından düzenlenen, 1,305.77 TL bedelli, taşıma ücretine ilişkin 12345 no’ lu ve 18.03.20.. tarihli fatura.
3. Fuara gönderilmek üzere hazırlanan “ABC” yazılı, Rusça broşürler için yapılan ödemeye ait, R… Reklam ve Bilgisayar Hizmetleri Tic. Ltd. Şirketi adına düzenlenmiş 11.03.20.. tarihli ve 472 TL bedelli fatura.
4. R… Reklam Ve Bilgisayar Hizmetleri Tic. Ltd. Şirketi tarafından düzenlenmiş 03.04.20.. tarihli ve 400.02 TL bedelli kartvizit yapım ücretine ait 54325 no’lu fatura.
5. Fuara giden 4 şirket çalışanının isimlerinin yer aldığı kartvizitler ve Rusça broşürler için R… Reklam Ve Bilgisayar Hizmetleri Tic. Ltd. Şirketine ödenen tutara ait 3,068.06-TL bedelli. 54321 no’lu fatura.
6. Fuara katılan 4 şirket çalışanına ait, uçak bileti ücretleri karşılığı Kostur Seyahat A.Ş. tarafından düzenlenen 2,268.97 TL bedelli 54432 no’lu fatura ile 747,19 TL bedelli, 54433 no’lu fatura.
7. ”ABC” yazılı, Rusça slogan amblem ve muhtelif baskı için E… Etiket ve Serigrafi San. Ve Tic. Ltd. Şirketine ödenen 1.427.80 TL bedelli ve 4835 no’lu fatura.
8.Fuar standı için hazırlanan muhtelif baskılara ait 18.03.20.. tarihli 2,098.04 TL bedelli E…Etiket ve Serigrafi San.Ve Tic. Ltd. Şirketine ait 2816 no’lu fatura.
9.Fuar Stand ücreti olarak müvekkil şirket tarafından, I… International Trade Limited Şirketi’ne ödenen 6,500 EURO bedelli fatura ve 400,00 EURO bedelli fatura.
10. 2.800 USD. (4.636,80 TL) konaklama ve seyahat giderleri.
11. Müvekkil şirketin uğradığı /zarar bedeli olarak 49,073.57 TL tazminat ve alacağın tarafımıza ödenmesine dair Bakırköy …. Noterliği’nden gönderilen 22156 yevmiye ve 28.01.2014 tarihli ihtarname.
12. XYZ Lojistik firmasına ait Web sayfasındaki gönderi takip bilgileri.
13. XYZ Lojistik firmasına ait Web sayfasında ve internet ortamında yer alan yanıltıcı ve aldatıcı reklam ve tanıtım yazıları.
14. XYZ Lojistik firması hakkındaki internette yer alan şikayetler.
Değirmencilik ve fırıncılık sektöründe 85 yılı aşkın tecrübesi ile köklü bir geçmişe sahip olan La Lorraine Bakery Group (LLBG), Türkiye & Orta Doğu bölgelerine liderlik edecek ismi seçti.
La Lorraine Türkiye Yönetim Kurulu Başkanlığını Aralık 2023’ten bu yana başarıyla sürdüren Neslihan Nigiz Ulak, 1 Eylül 2025 tarihi itibarıyla La Lorraine’in yeni Türkiye & Orta Doğu Bölge Başkan Yardımcısı olarak atandı.
Neslihan Nigiz Ulak Hakkında
Neslihan Nigiz Ulak, Robert Kolej ve Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü’nden yüksek onur derecesiyle mezun oldu. 1999 yılında Unilever Türkiye’de Dondurma kategorisinin finans bölümünde yönetici adayı olarak iş hayatına başlayan Ulak, 19 yıl boyunca finans, tedarik zinciri ve satış departmanlarında, hem lokal hem de global ölçekte çeşitli görevler üstlendi. Nisan 2018’de dünyanın en büyük çikolata ve kakao üreticisi olan Barry Callebaut’un Türkiye Genel Müdürü olarak atandı ve EEMEA Bölgesi yönetim kurulunda görev yaptı. 2022-2023 döneminde La Lorraine Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya’da önce Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi, ardından Danışman olarak sorumluluk üstlendi. Ulak, Aralık 2023’ten bu yana da La Lorraine Bakery Group Türkiye Yönetim Kurulu Başkanlığını yürütüyordu. Şubat 2022 itibarıyla ise girişimciliğe de adım atarak Sobrinus Danışmanlık ve Eğitim A.Ş.nin kurucu ortağı oldu. Kadın istihdamının artması ve iş hayatında kapsayıcı politikaların yaygınlaşması için 15 yılı aşkın süredir çalışmalar yürüten Ulak, halen LEAD Network Türkiye’nin Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yapıyor. Neslihan Nigiz Ulak, evli ve bir çocuk annesi…
La Lorraine Bakery Group, Sektörün Lider Şirketleri Arasında:
Yüzde 100 Belçikalı aile şirketi olan La Lorraine Bakery Group, dünya çapında her gün 5.300’den fazla çalışanı ile 35’ten fazla ülkede yüksek kaliteli fırın ürünleri sunuyor. 2014 yılında Türkiye yolculuğuna başlayan LLBG, bugün itibarıyla Türkiye ve Kafkasya bölgesinde sektörün liderlerinden biri konumunda bulunuyor.