FKB Ekonomik Görünüm Endeksi Şubat Ayı Değerlendirmesi

Satış Yöneticilerine özel Kurumsal Satış Eğitimi Haber Fkb Ekonomik Görünüm Endeksi şubat Ayı Değerlendirmesi

FKB Ekonomik Görünüm Endeksi Şubat Ayı Değerlendirmesi

Satış Yöneticilerine özel Kurumsal Satış Eğitimi Haber Fkb Ekonomik Görünüm Endeksi şubat Ayı DeğerlendirmesiFinansal Kurumlar Birliği’nin İstanbul Üniversitesi iş birliğinde geliştirdiği “FKB Ekonomik Görünüm Endeksi”nin (FKB-EGE) Şubat ayı bülteni yayımlandı. FKB-EGE, Ocak ayında bir önceki aya göre 3,09 puan azalarak 97,90 puana geriledi. FKB Ekonomik Görünüm Anketi’ne göre Şubat ayı enflasyon beklentisi yüzde 3,14 oldu.

Türkiye ekonomisini bünyesindeki bankacılık dışı finans sektörü oyuncularıyla büyütmek için faaliyet gösteren Finansal Kurumlar Birliği (FKB), İstanbul Üniversitesi ile geliştirdiği ‘Finansal Kurumlar Birliği Ekonomik Görünüm Endeksi’nin (FKB-EGE) Şubat ayı bültenini yayımladı.

Finansal sistemin sağlıklı işleyebilmesi ve gelişebilmesi için çatısı altındaki 5 sektöre ait 124 şirketle finansmana erişimi kolaylaştırarak, ekonomik gelişmeye katkı sağlayan FKB’nin, Ocak ayı endeksi ve Şubat ayı beklenti anketi verilerinde, özellikle yıl sonu beklentilerindeki değişimler dikkate alındığında, orta ve orta uzun vadede uygulanan para politikası duruşunun, enflasyon beklentilerine yansımaya devam ettiği gözlemlendi.

FKB Ekonomik Görünüm Beklenti Anketi Şubat ayı sonuçlarına göre; Şubat ayı enflasyon beklentisi, bir önceki aya göre yüzde 0,37 artarak yüzde 3,14 değerini aldı. Öte yandan 2025 yıl sonu ve 2026 yıl sonu enflasyon beklentilerinde kısmi azalış görüldü.

FKB-Ekonomik Görünüm Endeksi’nin değişim trendine bakıldığında; 2024 yılının son 6 aylık döneminde Ağustos ayı dışında artış yönünde bir eğilim görülürken, bu artış eğilimi Ocak 2025’te yerini 3,09 puanlık bir azalışa bıraktı. Ocak 2025’te endeks 97,90 değerine geriledi.

Öte yandan endeksin alt bileşenlerinden Faktoring Endeksi Ocak 2025’te 6,42 puan azalarak 95,85 değerini aldı. Endeksin diğer alt bileşenleri olan Finansal Kiralama Endeksi 0,45 puan azalarak 102,30 ve Finansman Endeksi ise 2,40 puan azalarak 95,54 değerine geriledi.

FKB Ekonomik Görünüm Beklenti Anketi Şubat ayı sonuçlarına göre, katılımcıların GSYH büyüme oranı beklentisi, 2025 yıl sonu için yüzde 3,16 ve 2026 yıl sonu için yüzde 3,69 oldu. Aynı yıllar için OVP’nin sırasıyla yüzde 4 ve yüzde 4,5 ile IMF’nin sırasıyla yüzde 2,7 ve yüzde 3,2 olan öngörüleriyle karşılaştırıldığında, katılımcıların GSYH büyüme oranı beklentisi, hem 2025 yıl sonu ve hem de 2026 yıl sonu için OVP öngörüsünün altında ve IMF öngörüsünün üzerinde oldu.

Fkb LogoFKB Endeks akademik danışmanı ve İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Şeker, son altı aydır genel olarak pozitif bir ivme sergileyen FKB Ekonomik Görünüm Endeksi’nin Ocak ayında gerilemesinde, alt endekslerden Faktoring Endeksi’ndeki düşüşün belirleyici bir faktör olduğunu vurguladı. Şeker, ayrıca, enflasyonist sürecin devam edeceğine yönelik beklentinin sektörde yaygın olduğuna dikkat çekti.

FKB-EGE Şubat ayı bültenine aşağıdaki linkten veya ekten ulaşabilirsiniz.

https://www.fkb.org.tr/Sites/1/upload/files/FKB_Subat_2025_Bulteni-4010.pdf

  • – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – –
İnteraktif Satış Eğitimi Yöneticiler Için Ileri Seviye Kurumsal Satış Eğitimi
Yöneticiler için ileri seviye Kurumsal Satış Eğitimi

SATIŞ EĞİTİMİ UYGULAMA ÇALIŞMALARI

SATIŞ MAKALELERİ

Akreditifler ve Türkiye’nin Soğan Merkezinden Bangladeş’e Örnek İhracat İşlemi

Akreditifler Ve Türkiye’nin Soğan Merkezinden Bangladeş’e örnek İhracat İşlemi Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Akreditifler ve Türkiye’nin Soğan Merkezinden Bangladeş’e Örnek İhracat İşlemi

Turan AKIN

Akreditifler Ve Türkiye’nin Soğan Merkezinden Bangladeş’e örnek İhracat İşlemi Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemBilindiği gibi akreditifler İhraç edilen malın bedelinin ödenmesi konusunda belirli koşulların yerine getirilmesinden sonra ödemenin yapılacağına ilişkin bir çeşit banka teminatıdır, şartlı bir ödeme taahhüdüdür. Diğer bir ifade ile bir bankanın dış görünümleri itibarıyla uygun bulunacak belgelerin süresi içinde ibraz edilmesi halinde lehdara (ihracatçı) ödeme yapacağını taahhüt etmesidir.

İthalatçı (amir); bankasından (issuing bank) ihracatçı (lehdar-beneficiary) lehine bir akreditif açmasını ve ihracatçının ülkesindeki bir muhabir banka aracılığıyla haberdar edilmesini ister. İhracatçı gerekli belgeleri doğru, eksiksiz hazırlayıp istenen tüm özel şartları da yerine getirerek tahsilatı bekler, ödemeye hak kazanır. UCP 600 (Uniform Customs & Practices for Documentary Credits) ile uluslararası kurallara göre konumlandırılmış bir ödeme yöntemi olmasına rağmen yüzde yüz bir garanti değildir.

Bu sistem, diğer ödeme yöntemlerine göre bankalarda kredi limit gerektirir, karmaşıktır, daha pahalı olmasına rağmen taraflar için en güvenilir olanıdır. Hem satıcıya hem de alıcıya çeşitli faydaları vardır. Mal bedelinin banka taahhüdünde olması, transfer riskinin büyük ölçüde ortadan kalkması, satıcı ve alıcının kredi imkânı elde etmesi, gerekli koşulların yerine getirilmesinin (belgelerin incelenmesi) bankaca sağlanması bu faydalar arasındadır.

Akreditifte bankalar belgeler üzerinden işlem yaparlar, akreditif işlemleri mallarla ilgili olmayıp yapılacak hizmet ve işlerle ilgilidir, süreç belgeler üstünden yürütülür.

Örnek işlemimizi Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı desteği, ÇORUM ALACA TİCARET VE SANAYİ ODASI Sahipliğinde yürütülen “ALACA İHRACAT İLE GÜÇLENİYOR ” Projesi’nin Türkiye’nin en büyük mor soğan üretim merkezlerinde Aydanur Demirkol Bayraktar tarafından yürütülen programa davet hatırlattı.

Mor Soğan2020 yılı başıydı, bir bankanın bölge dış ticaret yetkilisi Hatay’da bir ihracatçı olduğunu ancak Alaca’dan yükleyeceği kırmızı soğan akreditifleriyle ilgili çok zorlandığını söyledi. Bizim bir sorumluluğumuz olmadan katkınız olursa hem üretici, hem firma hem ülkemize fayda sağlar diye tanıştırdılar.

Bangladeş akreditifin dışında bir ödeme yöntemi ile ithalat yapmamaktadır.

Süreç benden önce başladığı için Bangladeş’te açılan soğan ihalesini alan Alıcılarla aralarındaki anlaşmaya göre CFR olan teslim şekline göre olan satışta (ülke mevzuatı bu şekilde mal alımına izin veriyor) peşinat istemişler ancak ülke mevzuatı 5.000 usd üstü peşin ödemeye de izin vermediği için Satıcı ısrarcı olup lojistik bedelini başka şekilde ve başka ülkeden tahsil etme konusunda da anlaşmışlar. Bu arada akreditif sayısı arttı, konteyner sayısı çoğaldı derken teyitsiz akreditif karşılığı yüklenen ilk Soğanlar Bangladeş’e vardı.

Bizim ürünler vardı ancak farklı ülkelerden de yükleme olmuş, bizden de farklı şirketlerce binlere ton soğan yığılması olunca pazar bozuldu, geçen sürede fiyatlar düştü derken sorun çıkmaya başladı. Zaten ülke istatistiklerine göre sistem yaklaşık yüzde 98 oranında teyitsiz akreditif ile çalışıyor, özellikle 4 sayfa gibi çok detaylı maddeler yazılıp otomatik rezerve (hata) düşme şeklinde planlanan sistemde pek tabii Alıcı bankalar hep ithalatçıdan yana.

Bizim işlemde pek tabii rezerv çıktığı için ödeme kararı Alıcıya kalmış oldu, akreditif şartını yerine getiremeyen ihracatçı için tehlike çanları çalmaya başlamıştı. Lojistik firması üstünden Ürünlerin çekildiğini öğrendik, bu elimizi güçlendirdi.

Bankamız Bangladeş’teki muhabir bankasına 9 defa akıbet mesajı çekip Soğanlar alınmış, paramızı ödeyin demesine rağmen diğer yüklemelerdeki harici hesaplardaki anlaşmazlık Alıcıda ve Satıcıda güven bunalımı da yarattığı için haklı olmamıza rağmen paramız gelmiyordu. Peşinden açılan akreditife de sorun çıkmaya başladı. İlk yüklemede elimizde koz olarak Malların çekilmesi için amir bankanın verdiğini düşündüğümüz teyit yazısının üstüne gidip 10.swiftte UCP 600 ilgili maddesine rücu edip ya evraklarımız iade edin (Vesaik) ya da ödememizi gönderin dedik. Ticaret Müşavirimiz ve bu alanda çok deneyimli değerli avukat arkadaşım Av.Habib Beyin özel görüşmeleri, banka ziyareti ile paramızı zor kurtardık.

Siz siz olun, mümkün olduğunca yan yollardan ticaret yapmaya çalışmayın.

Akreditifler Ve Türkiye’nin Soğan Merkezinden Bangladeş’e örnek İhracat İşlemi Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemRiskli ülkelerde teyitli akreditifleri tercih edin, bankanızdan yazı alın ve peşinden hatasız giden vesaik sizi korur. Yükleme öncesi taslak akreditif kontrolü, bankanız ve Alıcı ile mutabakat kritik önemdedir.

Turan AKIN

Küresel Birleşme: İnşaat Ürünleri Şirketi, Yapı Kimyasalları Şirketini Satın Aldı

Satın Alma Eğitimleri Haber Küresel Birleşme İnşaat ürünleri şirketi, Yapı Kimyasalları şirketini Satın Aldı

Saint-Gobain, Küresel Çapta Fosroc’un Satın Alımını Tamamladı

Satın Alma Eğitimleri Haber Küresel Birleşme İnşaat ürünleri şirketi, Yapı Kimyasalları şirketini Satın AldıSürdürebilir ve hafif inşaat çözümlerinde dünya lideri Saint-Gobain, Saint-Gobain, Asya ve Gelişen Pazarlardaki önde gelen yapı kimyasalları oyuncusu Fosroc’un satın alımını tamamlayarak sektördeki küresel varlığını daha da güçlendirdi.

Saint-Gobain, Asya ve Gelişen Pazarlardaki önde gelen yapı kimyasalları oyuncusu Fosroc’un satın alımını tamamlayarak sektördeki küresel varlığını daha da güçlendirdi

Hafif ve sürdürülebilir inşaat alanında dünyanın en büyük küresel firmalarından Saint-Gobain, Hindistan, Orta Doğu ve Asya-Pasifik’te güçlü bir organizasyon ağına sahip yapı kimyasalları şirketi Fosroc’un 27 Haziran 2024’te duyurulan satın alım sürecini tamamladı.

Chryso, GCP ve OVNIVER (Cemix markası) şirketlerinin ardından Fosroc’un da Saint-Gobain’in tarafından satın alınması yapı kimyasalları alanında dünya çapındaki varlığını güçlendirmede önemli bir adım teşkil ediyor. Saint – Gobain’in bu satın alımla birlikte yapı kimyasalları alanındaki satışları 76 ülkede toplamda 6,5 milyar euroya ulaşması bekleniyor.

Fosroc’un, 2021’den beri yıllık ortalama yüzde 11’lik bir büyüme oranıyla 2024 yılını 487 milyon dolar gelir ile tamamlayacağı öngörülüyor. 20 üretim tesisi ve yaklaşık 3.000 çalışanıyla FOSROC, inşaat endüstrisi için beton ve çimento katkıları, yapıştırıcılar ve derz dolguları, su yalıtım çözümleri, onarım ve güçlendirme çözümleri ve zemin kaplamaları da dahil olmak üzere çok çeşitli teknik çözümler sunuyor.

Satın Alma Eğitimleri Haber Küresel Birleşme İnşaat ürünleri şirketi, Yapı Kimyasalları şirketini Satın AldıGrubun hafif ve sürdürülebilir inşaat alanında dünya lideri olma stratejisiyle tamamen uyumlu satın alımın tamamlanması ile birlikte Saint-Gobain’in Hindistan ve Orta Doğu başta olmak üzere yüksek büyüme potansiyeline sahip gelişmekte olan piyasalardaki varlığını güçlendirecek. Fosroc, Grup içinde Yüksek Performanslı Çözümler segmentine entegre edilecek.

  • – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – –
İnteraktif Satış Eğitimi Yöneticiler Için Ileri Seviye Kurumsal Satış Eğitimi
Yöneticiler için ileri seviye Kurumsal Satış Eğitimi

SATIŞ EĞİTİMİ UYGULAMA ÇALIŞMALARI

SATIŞ MAKALELERİ

Sessiz İstifa: Çalışanların Görünmez Ayrılığı

Sessiz İstifa çalışanların Görünmez Ayrılığı Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Sessiz İstifa: Çalışanların Görünmez Ayrılığı

Karen KALUSTYAN

Sessiz İstifa çalışanların Görünmez Ayrılığı Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemSon yıllarda iş dünyasında dikkat çeken kavramlardan biri haline gelen “sessiz istifa” (quiet quitting), aslında çalışanların fiziksel olarak iş yerinde kalıp, duygusal olarak işlerinden kopmalarını ifade eden bir olgu. Geleneksel istifa süreçlerinden farklı olarak, bu durumda çalışanlar resmî olarak işten ayrılmıyor, ancak işlerine karşı olan bağlılıklarını minimum seviyeye indiriyorlar. İş tanımının dışına çıkmıyor, ekstra sorumluluk almıyor, iş yeriyle duygusal bir bağ kurmaktan kaçınıyorlar.

Peki, çalışanları “fazlasını yapmamaya” iten sebepler neler? Sessiz istifa, yalnızca bir bireysel tercih mi, yoksa iş dünyasında köklü bir dönüşümün sinyali mi?

Sessiz İstifanın Kökleri

Sessiz istifanın temelinde, çalışanların iş ve özel hayat dengesini yeniden tanımlama isteği yatıyor. Geleneksel iş modelleri, çalışanların daha uzun saatler çalışmasını, fazladan çaba göstermesini ve işlerine duygusal yatırım yapmasını bekliyordu. Ancak özellikle pandemi sonrası değişen iş dinamikleri, bu beklentilere karşı farklı bir bakış açısı geliştirilmesine neden oldu.

Gallup’un 2023 Çalışan Bağlılığı Raporu’na göre, çalışanların yalnızca %23’ü işlerine bağlı hissederken, %59’u sessiz istifa kapsamında değerlendirilebilecek şekilde çalışıyor. Bu rakamlar, iş dünyasında çalışan bağlılığının giderek azaldığını ve organizasyonların bu durumu göz ardı edemeyeceğini gösteriyor.

Sessiz istifa kavramı, özellikle Y ve Z kuşakları arasında daha yaygın bir anlayış olarak karşımıza çıkıyor. Genç çalışanlar, iş yerinde uzun saatler çalışmak yerine, iş-yaşam dengesini koruyarak verimli çalışmayı önceliklendiriyor. Çalışanlar için artık yüksek maaşlar kadar, iş ortamı, liderlik yaklaşımı ve kariyer gelişim fırsatları da kritik hale gelmiş durumda.

Sessiz İstifaya Yol Açan Faktörler

Çalışanların neden sessiz istifa yolunu seçtiklerini anlamak için, öncelikle iş dünyasında onları bu noktaya getiren temel faktörleri incelemek gerekiyor.

  1. İş ve Özel Hayat Dengesi İhtiyacı

Pandemi sürecinde yaygınlaşan uzaktan ve hibrit çalışma modelleri, çalışanların işlerine olan bakış açılarını değiştirdi. Çalışma saatlerinin esnek hale gelmesi, çalışanların özel hayatlarına daha fazla zaman ayırmalarını sağladı. Ancak bazı işverenler, bu esnekliği her zaman ulaşılabilir olma beklentisiyle dengeleyemedi.

Özellikle “gönüllü fazla mesai” anlayışı, sessiz istifanın en büyük tetikleyicilerinden biri haline geldi. Çalışanlar, fazladan çalışmanın bir zorunluluk haline gelmesini ve karşılığında hiçbir ödüllendirme almamayı iş tatmini açısından olumsuz değerlendiriyor.

  1. Çalışan Bağlılığının Azalması

Çalışanlar, yalnızca maddi kazanç için değil, kendilerini değerli ve anlamlı hissettikleri bir iş ortamı için çalışmak istiyor. Ancak birçok organizasyon, çalışanlarına gelişim fırsatları sunmuyor, karar mekanizmalarına dahil etmiyor ya da onların katkılarını yeterince takdir etmiyor.

Çalışan bağlılığı üzerine yapılan araştırmalar, takdir edilmeyen çalışanların iş yerlerine bağlılıklarının giderek azaldığını gösteriyor. Bu durum da, çalışanları “benden bekleneni yaparım ama fazlasını yapmam” noktasına getiriyor.

  1. Kariyer Gelişimi ve Terfi Süreçlerindeki Belirsizlikler

Sessiz istifanın en büyük nedenlerinden biri de, çalışanların işlerinde ilerleme görememesi. Şirket içindeki kariyer yollarının belirsiz olması, çalışanları sadece işlerini tamamlayıp daha fazla çaba göstermemeye yönlendiriyor.

Özellikle yetenekli çalışanlar, terfi alamayacaklarını ya da maaşlarında anlamlı bir artış olmayacağını düşündüklerinde, motivasyonlarını kaybederek gelişim göstermeyen bir çalışma modeline yöneliyorlar.

  1. Kurumsal Kültür ve Liderlik Eksikliği

İyi bir lider, yalnızca işleri yöneten kişi değil, aynı zamanda çalışanlarının gelişimine rehberlik eden kişidir. Ancak birçok organizasyonda yöneticiler, çalışanların sadece iş performanslarına odaklanıyor ve onları motivasyonlarını yükseltecek araçlardan yoksun bırakıyor.

Liderlik eksikliği, sessiz istifayı tetikleyen en büyük faktörlerden biri. Çalışanlar, yöneticileriyle açık ve şeffaf bir iletişim kuramadıklarında, şirketle olan duygusal bağlarını kaybediyor ve sadece “zorunlu olanı yaparak” süreci devam ettiriyorlar.

Sessiz İstifaya Karşı Alınabilecek Önlemler

Sessiz istifayı önlemek için, organizasyonların çalışan bağlılığını güçlendiren stratejiler geliştirmesi gerekiyor. Bu süreci yalnızca bireysel bir çalışan sorunu olarak görmek yerine, şirket kültürü ve yönetim anlayışının bir yansıması olarak ele almak daha doğru bir yaklaşım olacaktır.

Daha açık ve etkili iletişim mekanizmaları oluşturulmalı. Çalışanların düşüncelerini, beklentilerini ve şikayetlerini paylaşabileceği yapılar kurulmalı.

Esnek çalışma modelleri desteklenmeli. İş-yaşam dengesini koruyan şirketler, çalışanlarını daha uzun süre elde tutabiliyor.

Şeffaf terfi ve kariyer gelişim fırsatları sunulmalı. Çalışanlar, iş yerinde ilerleyebileceklerini ve değer gördüklerini hissetmeli.

Takdir ve ödüllendirme sistemleri güçlendirilmeli. Küçük bir teşekkür bile çalışanların motivasyonunu önemli ölçüde artırabilir.

İK’nın Rolü ve Gelecek Perspektifi

Bir İnsan Kaynakları uzmanı olarak, sessiz istifayı yalnızca bireysel bir çalışan tercihi olarak görmüyorum. Bu, şirketlerin çalışan bağlılığını ölçmesi ve yönetim stratejilerini gözden geçirmesi için bir fırsat.

İK departmanlarının rolü, sadece işe alım ve performans değerlendirme süreçlerini yürütmek değil, çalışanların iş yerinde gerçekten bağlı ve mutlu hissettiği bir ortam yaratmaktır. Sessiz istifa, iş dünyasının değişen dinamiklerine bir tepki ve bu dönüşümü yönetmek, İK’nın en büyük sorumluluklarından biri haline gelmiştir.

Sessiz İstifa çalışanların Görünmez Ayrılığı Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemBir organizasyon, çalışanlarının sadece fiziksel olarak orada olup olmadığını değil, zihinsel olarak da gerçekten işlerine bağlı olup olmadığını sorgulamalıdır.

Karen KALUSTYAN

Taşıt Kiralama Hizmet Alım İhalesinde Aşırı Düşük Sorgulama İşlemleri?

Taşıt Kiralama Hizmet Alım İhalesinde Aşırı Düşük Sorgulama İşlemleri Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Taşıt Kiralama Hizmet Alım İhalesinde Aşırı Düşük Sorgulama İşlemleri?

Taşıt Kiralama Hizmet Alım İhalesinde Aşırı Düşük Sorgulama İşlemleri Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündemİtirazen Şikayet Konusu; Başvuru sahibinin dilekçesinde özetle; ……. Motorlu Araçlar İnş. Petrol Ürünleri San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından sunulan aşırı düşük teklif açıklamalarının Kamu İhale Genel Tebliği’nin 79’uncu maddesine uygun olmadığı iddialarına yer verilmiştir.

Konu İle İlgili Emsal Kamu İhale Kurulu Kararına Göre;

Yapılan inceleme ve tespitler neticesinde; İhale işlem dosyası incelendiğinde, ihale konusu işin adının “2025 Yılı İçin Taşıt Kiralama Hizmet Alımı” olduğu, 2 kısımdan oluşan ihalenin “Aylık kira bedeli kasko değerinin % 2 sınırına tabi olmayan araçlar” başlıklı 2’nci kısmına itirazen şikayet başvurusunda bulunulduğu, 16.12.2024 tarihinde gerçekleştirilen ihalede 19 adet ihale dokümanının indirildiği, ihalenin 2’nci kısmına 7 istekli tarafından teklif sunulduğu, ihale komisyonunca gerçekleştirilen değerlendirmeler neticesinde, ………. Dan. İç. ve Dış Tic. Ltd. Şti., ………… Temz. Tur. İnş. Pet. Ür. ve Hiz. ……… Dış. Tic. Ltd. Şti. ile ………. Temizlik Bilgi. İnş. Taş. Yemek. Unlu Mamul. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından sunulan geçici teminatların uygun olmadığı gerekçesiyle tekliflerinin değerlendirme dışı bırakıldığı, teklifi sınır değerin altında olduğu tespit edilen 4 istekliden aşırı düşük teklif açıklaması talep edildiği, ……….arafından aşırı düşük teklif açıklaması sunulmadığı gerekçesiyle, …….. Temizlik gıda tur. Taş. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından sunulan açıklamaların uygun bulunmadığı gerekçesiyle anılan isteklilerin tekliflerinin değerlendirme dışı bırakıldığı, sunulan aşırı düşük teklif açıklamaları uygun bulunan ……. Mot. Araç. İnş. Pet. Ür. San. ve Tic. Ltd. Şti.nin ekonomik açıdan en avantajlı teklif sahibi, …………. İth. İhr. Tur. Nak. Tem. Hizmet Taah. ve Tarım San. Tic. A.Ş.nin ise ekonomik açıdan en avantajlı ikinci teklif sahibi olarak belirlendiği anlaşılmıştır.

17.12.2024 tarihinde EKAP üzerinden ……… Mot. Araç. İnş. Pet. Ür. San. ve Tic. Ltd. Şti.ye gönderilen “Beyan edilen bilgileri tevsik eden belgelerin sunulması ve/veya numune/demonstrasyon işlemlerine ilişkin ürün örneklerinin verilmesi/kurulumların yapılması/aşırı düşük teklif açıklamalarının sunulması” konulu aşırı düşük teklif açıklama talep yazısında “…Komisyonumuzca yapılan sınır değer tespiti sonucu, teklifinizin sınır değerin altında kaldığı tespit edilmiştir. Kanunun 38. maddesi ve Kamu İhale Genel Tebliğinin 79. maddesi hükümleri gereği İdarece belirlenen önemli teklif bileşenleri (kiralık araç veya amortisman maliyeti, bakım onarım giderleri, kışlık lastik giderleri, motorlu taşıtlar vergisi ve muayene ücretleri, sigorta giderleri, sözleşme ve diğer genel giderler) ile ilgili;

a) Verilen hizmetin ekonomik olması,

b) Seçilen teknik çözümler ve teklif sahibinin işin yerine getirilmesinde kullanacağı avantajlı koşullar,

c) Teklif edilen hizmetin özgünlüğü, gibi hususlarda yapacağınız yazılı açıklamaları belirlenen süre içerisinde İhale komisyonumuza ulaştırmanızı rica ederim.” bilgilerine yer verildiği, ihalenin 2’nci kısmında çalıştırılması öngörülen kiralık araçların, kiralık araç veya amortisman maliyeti, bakım onarım giderleri, kışlık lastik giderleri, motorlu taşıtlar vergisi ve muayene ücretleri, sigorta giderleri, sözleşme ve diğer genel giderlerin teklifte önemli maliyet bileşenleri olarak belirlendiği anlaşılmıştır.

……. Mot. Araç. İnş. Pet. Ür. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından idareye sunulan aşırı düşük teklif açıklamaları incelendiğinde;

a) Araçların kendi malı olması durumunda amortisman maliyeti yönünden; başvuru sahibinin iddialarının yerinde olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

b) Araçların kiralama maliyeti yönünden; ……. Mot. Araç. İnş. Pet. Ür. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından ihale konusu iş kapsamında çalıştırılması öngörülen araçların kiralama giderlerinin tevsikine yönelik olarak üçüncü kişi ile imzalanan kira sözleşmesinin sunulduğu ancak Kamu İhale Genel Tebliği’nin 79.2.2’nci maddesinde açıklama yöntemleri arasında üçüncü kişi ile imzalanan sözleşmelerin bulunmadığı anlaşıldığından isteklinin bu yöndeki açıklamalarının mevzuata uygun olarak gerçekleştirildiğinin kabul edilemeyeceği sonucuna ulaşılmıştır.

c) Bakım onarım maliyeti yönünden; ……… Mot. Araç. İnş. Pet. Ür. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından bakım ve onarım giderlerinin tevsiki için sunulan belgelerin fiyat teklifi olarak değerlendirilemeyeceği, belgelerin üzerinde anılan Tebliğ açıklamaları uyarınca bulunması gerekli unsurların, meslek mensubu beyanı ile onayının yer almadığı gibi fiyat tekliflerinin dayanağı tutanakların da sunulmadığı, istekli tarafından sunulan açıklamaların mevzuata uygun olarak gerçekleştirildiğinin kabul edilemeyeceği sonucuna ulaşılmıştır.

ç) Lastik maliyeti yönünden; ……….. Mot. Araç. İnş. Pet. Ür. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından lastik giderlerinin tevsiki için sunulan belgenin fiyat teklifi olarak değerlendirilemeyeceği, belgenin üzerinde anılan Tebliğ açıklamaları uyarınca bulunması gerekli unsurların, meslek mensubu beyanı ile onayının yer almadığı gibi fiyat teklifinin dayanağı tutanakların da sunulmadığı, istekli tarafından sunulan açıklamaların mevzuata uygun olarak gerçekleştirildiğinin kabul edilemeyeceği sonucuna ulaşılmıştır.

d) Motorlu taşıtlar vergisi maliyetleri yönünden; …. Mot. Araç. İnş. Pet. Ür. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından öngörülen MTV giderleri Gelir İdaresi Başkanlığı’nın web sayfasından sorgulandığında, istekli tarafından ihale konusu iş kapsamında çalıştırılması öngörülen damperli kamyon ve çift kabin 4×4 kamyonetin MTV giderlerinin tevsiki için gerçekleştirilen açıklamaların mevzuata uygun olduğu anlaşılmıştır

e) Fenni Muayene ve Egzoz Ölçüm maliyetleri yönünden; Kamu İhale Genel Tebliği’nin 79.3.6’ncı maddesi açıklamaları uyarınca ……… Mot. Araç. İnş. Pet. Ür. San. ve Tic. Ltd. Şti.nin önemli teklif bileşeni olarak belirlenen muayene ve egzoz ölçüm ücretleri giderleri için öngördüğü TÜVTÜRK tarafından ilan edilen 2024 yılı birim fiyatlarını güncelleyerek maliyet hesaplarına dahil etmesine gerek bulunmadığı anlaşıldığından başvuru sahibinin iddialarının yerinde olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

f) Sigorta maliyeti yönünden; …… Mot. Araç. İnş. Pet. Ür. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından önemli teklif bileşeni olarak belirlenen sigorta giderlerinin tevsiki için sunulan belgelerin Kamu İhale Genel Tebliği’nin 79.3.6’ncı maddesi açıklamaları uyarınca brüt prim tutarlarının güncellenmediği, belgeler üzerine herhangi bir imza ya da kaşenin bulunmadığı ve çift kabin 4×4 kamyonet için sunulan sigorta teklifine ilişkin sigorta şirketinin genel müdürlüğü veya bölge müdürlüğüne ilişkin teyit yazısının da bulunmadığı anlaşıldığından istekli tarafından gerçekleştirilen açıklamaların mevzuata uygun olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

g) Sözleşme giderleri yönünden; ………. Mot. Araç. İnş. Pet. Ür. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından sunulan aşırı düşük teklif açıklamaları incelendiğinde, maliyet açıklamalarında teklif fiyatının % 1,567’sine tekabül edecek tutarda sözleşme giderlerinin de hesaplanarak dahil edildiği görülmüş olup, başvuru sahibinin iddiasının aksine anılan istekli tarafından sunulan aşırı düşük teklif açıklaması kapsamında yapılan hesaplamalarda eksiklik olmadığı görüldüğünden başvuru sahibi isteklinin iddiasının yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.

h) Diğer Genel Giderler yönünden; 17.12.2024 tarihinde EKAP üzerinden ……. Mot. Araç. İnş. Pet. Ür. San. ve Tic. Ltd. Şti.ye gönderilen aşırı düşük teklif açıklama talep yazısında “…(kiralık araç veya amortisman maliyeti, bakım onarım giderleri, kışlık lastik giderleri, motorlu taşıtlar vergisi ve muayene ücretleri, sigorta giderleri, sözleşme ve diğer genel giderler)…” bilgilerinin yer aldığı, “sözleşme ve diğer genel giderler” ifadesinden anlaşılması gerekenin sözleşme damga vergisi, sözleşme karar pulu ücreti ve Kamu İhale Kurumu payı olmak üzere isteklilerin teklif fiyatının %1,567’sine tekabül eden tutarda sözleşme giderleri olduğu, anılan giderler için istekli tarafından hesap cetvelinde gider öngörüldüğü de dikkate alındığında başvuru sahibinin iddiasının yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.

Yukarıda yer verilen tespit ve değerlendirmeler dikkate alındığında, ……. Mot. Araç. İnş. Pet. Ür. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından aşırı düşük teklif açıklaması gerçekleştirilen kiralama gideri, bakım ve onarım giderleri, lastik giderleri ile sigorta giderlerinin mevzuata uygun olmadığı anlaşılmıştır.

Taşıt Kiralama Hizmet Alım İhalesinde Aşırı Düşük Sorgulama İşlemleri Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemMehmet ATASEVER

Simdata Danışmanlık Y.K. Başkanı

Sağlık Bak. SGB E. Bşk./KİK E. Üyesi

Mhatasever@gmail.com

Mehmetatasever.org

Dünya Kadınlar Günü Raporu: Yaşlanan Dünyada Eşitsizliğe Yer Yok

Müzakere Teknikleri Eğitimi İleri Seviye Dünya Kadınlar Günü Raporu Yaşlanan Dünyada Eşitsizliğe Yer Yok

TSKB’DEN Dünya Kadınlar Günü’nde Yeni Rapor: Yaşlanan Dünyada Eşitsizliğe Yer Yok

Müzakere Teknikleri Eğitimi İleri Seviye Dünya Kadınlar Günü Raporu Yaşlanan Dünyada Eşitsizliğe Yer YokTSKB Ekonomik Araştırmalar, “Yaşlanan Dünyada Eşitsizliğe Yer Yok” isimli yeni raporunu yayımladı. Küresel demografik değişimi odağına alan raporda, nüfus yaşlanmasının ekonomik ve sosyal etkileri farklı yönleriyle ele alınıyor. Önümüzdeki yıllarda, dünyayla paralel bir şekilde Türkiye’de de 65 yaş ve üzeri nüfusun artış göstereceğinin belirtildiği raporda, yaşlanan nüfusun yaratacağı ekonomik etkilerin kadınların ekonomik hayata katılımı artırılarak sınırlanabileceğine değiniliyor.

TSKB (Türkiye Sınai Kalkınma Bankası), bu yıl da 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne özel bir rapor yayımladı. TSKB Ekonomik Araştırmalar tarafından hazırlanan “Yaşlanan Dünyada Eşitsizliğe Yer Yok” isimli raporda nüfus yaşlanmasının ekonomik ve sosyal etkileri farklı yönleriyle ele alınıyor.

Raporda, Türkiye’de yaşlanan nüfus oranının giderek arttığı ve 65 yaş ve üzerindeki nüfusun 2030 yılında %13,5’e, 2050’de %23,1’e, 2075’te ise %31,7’ye ulaşmasının beklendiği belirtiliyor. Doğurganlık hızının düştüğü mevcut konjonktür çocuk bağımlı nüfusun düşmesi anlamına gelirken, bunun kadınların işgücüne katılımında artış getirmesi için yaşlılara yönelik erişilebilir bakım hizmetlerinin yaygınlık kazanması gerektiği paylaşılıyor. Raporda Türkiye’de çalışma çağında olan ve işgücüne katılmayan kadınların %58,8’inin evdeki ücretsiz bakım yükü nedeniyle işgücüne katılamadığını belirttiği de hatırlatılıyor.

Raporda nüfusun yaşlanması ve çalışma çağındaki nüfustaki artışın durağanlaşmasının ekonomik büyümeyi baskılayabildiği belirtilirken, uluslararası çalışmalarda ekonomik büyümenin sürdürülebilmesi için işgücüne katılımda cinsiyetler arası eşitliğin önemli bir faktör olarak öne çıktığı ifade ediliyor.

Türkiye’de kadınların işgücüne katılım oranının OECD üyesi ülkelerin gerisinde olduğu vurgulanırken, cinsiyetler arası farkın 37,2 yüzde puan ile OECD ortalamasının 2,6 katı olduğu belirtiliyor. Türkiye’de ortalama yaşam süresi erkeklerden 5,3 yıl fazla olan kadınların, toplumsal cinsiyet eşitsizliği nedeniyle ileri yaşlarında toplumun en kırılgan kesimlerinden biri haline geldiğine dikkat çekiliyor.

Raporda öne çıkan diğer satır başları şöyle sıralanıyor;

  • Türkiye’de kadınların iş gücüne katılım oranı 2023 yıl sonu itibarıyla %40,8 seviyesinde bulunurken bu oran OECD ortalamasının gerisinde kalıyor.
  • Türkiye’de kadınların %34,4’ü kayıt dışı çalışırken, erkek çalışanlarda bu oranın %10,6 olduğu görülüyor.
  • Kadınların işgücüne katılımı önündeki en büyük bariyer olan bakım yükünün hafifletilmesi öncelikli bir gelişim alanı olarak ortaya çıkıyor.
  • Otomasyon ve diğer dijital teknolojilere yapılacak yatırımların getirdiği verimlilik artışı, yaşlanan dünyada ekonomik büyümeyi ve refah artışını sağlayabilir.
  • Teknolojik ilerlemelerin hız kazandığı günümüzde başta kadınlar olmak üzere bugünün gençlerinin yaşam boyu eğitim yoluyla dijital becerilerini arttırması önem taşıyor.
  • Esnek çalışma saatleri veya yarı zamanlı çalışma uygulamalarının yaygınlaşması, yalnızca daha fazla sağlık sorunu yaşayan yaşlı bireylere değil, bakım işlerini yerine getirirken işgücünde kalmayı arzu eden diğer çalışanlara da fayda sağlayabiliyor.

Müzakere Teknikleri Eğitimi İleri Seviye Dünya Kadınlar Günü Raporu Yaşlanan Dünyada Eşitsizliğe Yer Yok

 

Raporun tamamına linkten ulaşabilirsiniz: tskb-tce-2025-tr.pdf

 

 

 

  • – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – –
İnteraktif Satış Eğitimi Yöneticiler Için Ileri Seviye Kurumsal Satış Eğitimi
Yöneticiler için ileri seviye Kurumsal Satış Eğitimi

SATIŞ EĞİTİMİ UYGULAMA ÇALIŞMALARI

SATIŞ MAKALELERİ

İş Hayatında Kaizen Felsefesi: Sürekli İyileşmenin Gücü

İş Hayatında Kaizen Felsefesi Sürekli İyileşmenin Gücü! Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

İş Hayatında Kaizen Felsefesi: Sürekli İyileşmenin Gücü

Can DOYRANLI

İş Hayatında Kaizen Felsefesi Sürekli İyileşmenin Gücü! Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemGünümüz iş dünyasında rekabetin yoğun olduğu bir ortamda, şirketlerin sürdürülebilir başarısı için sürekli iyileştirme anlayışı büyük önem taşır. Bu noktada Kaizen felsefesi, iş süreçlerini küçük ama sürekli adımlarla geliştirmeyi hedefleyen bir yaklaşım olarak öne çıkar. Japonca kökenli bu kavram, kai (değişim) ve zen (daha iyi) kelimelerinin birleşiminden oluşur ve “daha iyiye doğru değişim” anlamına gelir.

Kaizen Felsefesinin Temel İlkeleri

Kaizen, büyük çaplı değişikliklerden ziyade günlük küçük iyileştirmeler yaparak verimliliği ve kaliteyi artırmayı amaçlar. İş hayatında başarılı bir Kaizen uygulaması için şu temel ilkeler benimsenmelidir:

  1. Sürekli Gelişim: İş süreçleri, ürünler ve hizmetler her zaman geliştirilebilir. Mükemmellik ulaşılan bir nokta değil, sürekli bir
  2. Çalışan Katılımı: Kaizen, sadece yönetim kadrosunun değil, tüm çalışanların iyileştirme sürecine aktif olarak katılmasını teşvik
  3. İsrafı Azaltma (Muda): Gereksiz süreçler, bekleme süreleri, fazla üretim ve kaynak israfı gibi unsurlar en aza
  4. Veriye Dayalı Kararlar: İyileştirme süreçleri, sezgilere değil ölçülebilir verilere dayanmalıdır.
  5. Standartlaştırma: Başarılı uygulamalar yeni bir standart haline getirilmeli ve sürekli geliştirilmelidir.

Kaizen felsefesi, Türkiye’ye 1980’lerin sonları ve 1990’ların başlarında gelmeye başladı. Özellikle 1990’lı yıllarda Japon yönetim teknikleri ve toplam kalite yönetimi (TKY) kavramlarının yaygınlaşmasıyla birlikte, Türk sanayisi ve işletmeleri Kaizen uygulamalarına ilgi göstermeye başladı.

Bu süreçte, Toyota ve diğer Japon firmalarıyla işbirliği yapan otomotiv sektörü başta olmak üzere birçok büyük sanayi kuruluşu Kaizen’i benimsedi. 2000’li yıllarda ise lean manufacturing (yalın üretim), 6 Sigma ve sürekli iyileştirme metodolojileri ile birlikte Kaizen Türkiye’de daha geniş çapta uygulanmaya başlandı.

Kaizen’in İş Hayatına Etkileri

  1. Verimlilik Artışı: Küçük ama sürekli yapılan iyileştirmeler, zamanla iş süreçlerinde büyük verimlilik kazançları sağlar. Daha az hata ve daha az kaynak kullanımıyla daha fazla çıktı elde
  2. Çalışan Motivasyonu: Kaizen, çalışanların fikirlerinin değerlendirildiği ve sürekli iyileştirmeye katkıda bulunabildikleri bir kültür oluşturur. Bu da iş tatminini ve motivasyonu artırır.
  3. Kalitenin Artması: Kaizen uygulamaları, hataların erken aşamada tespit edilmesini sağlar. Böylece müşteri memnuniyeti artar ve markanın itibarı güçlenir.
  4. Maliyetlerin Azaltılması: İsrafın önlenmesi, gereksiz süreçlerin ortadan kaldırılması ve kaynakların etkin kullanımı sayesinde işletme maliyetleri düşer.

Kaizen Uygulamak İçin Adımlar

  1. Sorunu Belirle: İş süreçlerinde aksayan veya geliştirilmeye açık alanları tespit
  2. Küçük Çözümler Üret: Büyük dönüşümler yerine küçük ve uygulanabilir adımlarla iyileştirmeler
  3. Çalışanları Dahil Et: Kaizen’in başarısı, tüm çalışanların sürece katılımına bağlıdır. Ekip çalışmasını teşvik
  4. Sonuçları Ölç ve Değerlendir: Yapılan değişikliklerin etkisini analiz et ve başarılı olanları standart hale
  5. Süreci Tekrarla: Kaizen bir defalık bir süreç değil, sürekli devam eden bir iyileştirme döngüsüdür.

İş Hayatında Kaizen Felsefesi Sürekli İyileşmenin Gücü! Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemKaizen felsefesi, iş dünyasında sürdürülebilir başarıyı sağlamak için güçlü bir araçtır. Küçük ama sürekli yapılan iyileştirmelerle işletmeler, hem verimliliği artırabilir hem de çalışan motivasyonunu yükseltebilir. İş süreçlerinde büyük devrimler yerine, her gün biraz daha iyileşme felsefesiyle hareket eden şirketler, uzun vadede rakiplerine karşı önemli bir avantaj elde eder.

Faydalı olması dileğiyle…

Can DOYRANLI

Omnichannel Fulfillment: Perakendenin Geleceğini Yeniden Şekillendiren Strateji!

Omnichannel Fulfillment Perakendenin Geleceğini Yeniden şekillendiren Strateji! Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Omnichannel Fulfillment: Perakendenin Geleceğini Yeniden Şekillendiren Strateji!

OLGAR ATASEVEN

Girişimci, İş İnsanı, Yazar, Konuşmacı

Omnichannel Fulfillment Perakendenin Geleceğini Yeniden şekillendiren Strateji! Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemBazı kavramlar ne yazık ki uluslararası normlara ve bilgi takibine uyabilmek için tam Türkçeleşemiyor. Bu yazıda ne yazık ki iki kelimeyi de orjinal hali ile kullanmak durumundayım. Şimdiden anlayışınız için teşekkür ediyorum. Bugünün tüketicileri, yalnızca online alışverişin kolaylığını değil, aynı zamanda çeşitli uygulamalara göz atarken, mağazaya girerken veya bir web sitesinde alışveriş yaparken kesintisiz bir deneyim arıyor. İşte tam da bu noktada omnichannel fulfillment devreye giriyor. Bu yenilikçi yaklaşım, online ve offline operasyonları entegre ederek müşteri taleplerini karşılarken, işletmelerin verimliliğini de optimize ediyor. Bu hafta size, omnichannel fulfillment’ın ne olduğunu, faydalarını, bu süreci destekleyen teknolojileri, karşılaşılan zorlukları ve işletmenizde başarıyla uygulamak için en iyi uygulamaları ele alıyorum.

Omnichannel Fulfillment Nedir?

Omnichannel fulfillment, hem online (çevrim içi)  hem de offline (çevrim dışı) operasyonlar için birden fazla satış ve dağıtım ağını birleştiren bir iş stratejisi. Bu strateji, müşterilere kesintisiz bir alışveriş deneyimi sunarken, güçlü müşteri ilişkileri inşa etmeyi amaçlar. Envanter, lojistik ve müşteri verileri, tüm kanallar arasında iş birliği içinde yönetilerek birleşik bir sistem oluşturulur. Sonuç? Daha verimli operasyonlar ve daha mutlu müşteriler.

Perakendeciler İçin Omnichannel Fulfillment’ın Temel Faydaları

Omnichannel fulfillment’ı uygulamak, hem iş süreçlerinizi hem de müşteri ilişkilerinizi önemli ölçüde iyileştirebilir. İyileştirdiğini eğer uygularsanız daha iyi göreceksiniz. İşte bu stratejinin sunduğu temel faydalar:

1. Gelişmiş Müşteri Deneyimi

Omnichannel perakende operasyonları, müşterilere kesintisiz bir deneyim sunar. Örneğin, bir müşteri online olarak ürünlere göz atabilir, yakındaki bir mağazada stok durumunu kontrol edebilir ve aynı gün içinde mağazadan teslim alma seçeneği ile ürünü rezerve edebilir. Tüm bu süreç, sorunsuz bir şekilde işler. Müşteriler, istedikleri ürünü istedikleri zamanda ve istedikleri şekilde alabilirler. Bu esneklik, müşteri memnuniyetini artırır ve marka bağlılığını güçlendirir. Ayrıca, müşterilerin farklı kanallar arasında geçiş yaparken herhangi bir kopukluk yaşamaması, markanın güvenilirliğini pekiştirir.

2. Artırılmış Satış Fırsatları

Birden fazla platformu kullanarak daha geniş bir kitleye ulaşmak, işletmelerin gelirlerini artırmasına olanak tanır. Omnichannel fulfillment sistemleri, müşteri taleplerini karşılarken aynı zamanda müşteri sadakati oluşturmayı hedefler. Örneğin, bir müşteri online olarak bir ürünü inceleyebilir, ancak mağazadan satın almayı tercih edebilir. Bu esneklik, satış fırsatlarını artırır. Ayrıca, farklı kanallar arasında entegre bir deneyim sunmak, müşterilerin daha fazla ürün keşfetmesine ve daha sık alışveriş yapmasına olanak tanır.

3. Gelişmiş Envanter Yönetimi

Omnichannel fulfillment, stok tahsisini optimize ederek daha fazla seçenek, daha iyi verimlilik ve tedarik zinciri boyunca kesin envanter sayıları sağlar. Bu, hem online hem de offline kanallarda stok yönetimini kolaylaştırır. Örneğin, bir mağazada stok tükenirse, online kanaldan aynı ürünün sipariş edilmesi mümkün olur. Bu tür bir esneklik, stok kayıplarını önler ve müşterilerin istedikleri ürünlere erişimini kolaylaştırır. Ayrıca, gerçek zamanlı envanter takibi, işletmelerin stok seviyelerini daha iyi yönetmesine ve gereksiz stok maliyetlerinden kaçınmasına yardımcı olur.

4. Rekabet Avantajı

Omnichannel fulfillment yönetimi, işletmelerin müşteri odaklı bir pazarda öne çıkmasına yardımcı olur. Müşterilere esnek sipariş süreçleri sunmak, pazarda önemli bir avantaj sağlar. Örneğin, müşterilerin ürünleri online sipariş edip mağazadan teslim alabilmeleri, rakiplerinizden sizi ayıran bir özellik olabilir. Ayrıca, omnichannel stratejiler, müşterilerin markanızla olan etkileşimlerini artırarak uzun vadeli ilişkiler kurmanıza yardımcı olur. Bu da, rekabetçi bir pazarda sürdürülebilir bir büyüme sağlar.

Omnichannel Fulfillment’ı Destekleyen Teknolojiler

İşletmelerin diğer alanlarından net olarak farklılaşan en önemli nokta teknoloji kullanımıdır. Bazı departmanlar teknolojiyi verimli kullanmasa da olurken, bu konuda teknolojiden geri kalmak ciddi bir handikap oluşturur. Bu sebeple teknoloji, başarılı bir omnichannel fulfillment stratejisinin temelini oluşturur. İşte size bu operasyonları güçlendiren bazı kilit sistemler:

1. Envanter Yönetim Sistemleri (IMS)

Envanter yönetim sistemleri, stok görünürlüğünü doğru bir şekilde sağlar. Stok seviyelerini izlemek, hem fazla stok hem de stok eksikliği gibi sorunları önleyebilir. Bu sistemler, tüm kanallar arasında gerçek zamanlı envanter verileri sunarak, işletmelerin stoklarını daha etkili bir şekilde yönetmesine olanak tanır. Ayrıca, otomatik stok yenileme özellikleri, stokların tükenmesini önler ve müşteri memnuniyetini artırır.

2. Sipariş Yönetim Sistemleri (OMS)

Farklı kanallardan gelen siparişleri verimli bir şekilde koordine etmek, sipariş yönetim sistemleri ile mümkündür. Bu sistemler, sipariş sürecini takip ederek müşterilere gerçek zamanlı güncellemeler sunar. Örneğin, bir müşteri online olarak sipariş verdiğinde, sistem bu siparişi en uygun mağaza veya depodan karşılayabilir. Bu, siparişlerin daha hızlı işlenmesini ve müşterilere daha hızlı teslimat yapılmasını sağlar. Ayrıca, OMS, işletmelerin sipariş süreçlerini optimize ederek operasyonel maliyetleri düşürmesine yardımcı olur.

3. Analitik ve Yapay Zeka (AI)

Yapay zeka ve makine öğrenimi yazılımları ile talep tahmini yapmak, kişiselleştirilmiş alışveriş deneyimleri sunarken, işletmelerin müşteri ihtiyaçlarını fazla stok olmadan karşılamasını sağlar. AI, müşteri davranışlarını analiz ederek, hangi ürünlerin ne zaman talep göreceğini öngörebilir. Bu, stok planlamasını daha etkili hale getirir ve stok maliyetlerini düşürür. Ayrıca, AI tabanlı öneri motorları, müşterilere kişiselleştirilmiş ürün önerileri sunarak satışları artırır.

4. Robotik ve Otomasyon

Konveyörler, mekanik toplayıcılar ve kendi kendine hareket eden araçlar gibi otomasyon teknolojileri, depo operasyonlarını hızlandırarak siparişlerin daha hızlı yerine getirilmesine yardımcı olur. Bu teknolojiler, insan hatalarını en aza indirir ve operasyonel verimliliği artırır. Özellikle yoğun dönemlerde, otomasyon sistemleri siparişlerin hızlı bir şekilde işlenmesini sağlayarak müşteri memnuniyetini korur. Ayrıca, robotik sistemler, depo içindeki malzeme taşıma süreçlerini optimize ederek iş gücü maliyetlerini düşürür.

Omnichannel Fulfillment’ın Uygulanmasındaki Zorluklar

Her işte olduğu gibi, Omnichannel fulfillment’ın avantajlarına rağmen, bu stratejiyi uygularken bazı zorluklarla karşılaşılabilir. Birden fazla lokasyon ve satış platformu arasında stok koordinasyonu sağlamak, lojistik açıdan karmaşık olabilir. Merkezi bir veri sistemi olmadan, envanteri takip etmek ve doğruluğunu sağlamak zordur. Birçok perakendeci, hala modern platformlarla sorunsuz bir şekilde entegre olmayan eski sistemlere güveniyor.

Eski sistemleri, sipariş yönetim sistemleri (OMS) ve müşteri ilişkileri yönetimi (CRM) yazılımları gibi yeni teknolojilerle entegre etmek, önemli zaman ve kaynak gerektirebilir. Ayrıca, mağazadan teslim alma, eve teslim ve mağaza içi alışveriş gibi farklı kanallardan gelen siparişleri yerine getirmek, lojistik açıdan karmaşıklık yaratır. Son teslimat aşaması, trafik sıkışıklığı ve teslimat zamanlamaları gibi değişkenler nedeniyle genellikle en zorlu kısımdır.

Omnichannel Fulfillment’ı Başarıyla Uygulama İçin En İyi Uygulamalar

Omnichannel fulfillment’ı uygulamak göz korkutucu görünse de, doğru adımlar atıldığında işletmenin içine getirilecek uygulamalar süreci son derece kolaylaştırabilir. Bu noktada muhakkak yapın veya uygulayın dediğim ana başlıklar kabaca şunlardır:

1. Merkezi Envanter Sistemi Oluşturun

Daha iyi görünürlük için merkezi bir envanter sistemi oluşturmaya odaklanın. Bu, tedarik zincirini gerçek zamanlı olarak kontrol edebilen bir envanter yönetim sistemi kurmayı içerir. Merkezi bir sistem, tüm kanallar arasında stok bilgilerini senkronize ederek, stok yönetimini kolaylaştırır. Ayrıca, bu sistem, stok seviyelerini daha iyi takip etmenizi ve stok kayıplarını önlemenizi sağlar.

2. Güvenilir Üçüncü Taraf Sağlayıcılarla Çalışın

Lojistik desteği için güvenilir üçüncü taraf sağlayıcılarla ortaklık kurmak, depo yönetimi, nakliye ve son teslimat konularında uzmanlıklarından faydalanmanızı sağlar. Bu, işletmenizin diğer alanlarına odaklanmanıza olanak tanır. Üçüncü taraf sağlayıcılar, lojistik süreçlerinizi optimize ederek, siparişlerin daha hızlı ve daha verimli bir şekilde yerine getirilmesini sağlar. Ayrıca, bu tür ortaklıklar, lojistik maliyetlerinizi düşürmenize yardımcı olabilir.

3. Personel Eğitimine Yatırım Yapın

Yeni teknolojilere ve iş akışlarına uyum sağlamak için personel eğitimine yatırım yapın. Başarılı bir omnichannel stratejisi, ekibinizin araçları ve süreçleri etkili bir şekilde kullanma becerisine bağlıdır. Düzenli eğitim seansları, çalışanlarınızın yeni sistemlere daha hızlı adapte olmasını sağlar. Ayrıca, eğitim, çalışanların motivasyonunu artırır ve operasyonel verimliliği yükseltir.

4. Müşteri Deneyimini Ön Plana Alın

Omnichannel fulfillment, nihayetinde müşteriye hizmet etmek için vardır. Esnek teslimat seçenekleri sunmaktan kolay iade süreçleri sağlamaya kadar tüm süreçleri müşteri deneyimi odaklı tasarlayın. Müşterilerin ihtiyaçlarını anlamak ve bu ihtiyaçlara uygun çözümler sunmak, markanızın değerini artırır. Ayrıca, müşteri geri bildirimlerini dikkate alarak süreçlerinizi sürekli iyileştirmek, uzun vadeli müşteri ilişkileri kurmanıza yardımcı olur.

Omnichannel fulfillment, perakende sektörünü yeniden şekillendiriyor ve işletmelere modern müşteri beklentilerini karşılamak için gerekli araçları ve stratejileri sunuyor. Bunu bazı işletmeler, şirketler çoktan keşfetti bile. Siz de kurumunuzda online ve offline operasyonları entegre ederek, kesintisiz alışveriş deneyimleri sunabilir, verimliliği artırabilir ve uzun süreli müşteri ilişkileri kurabilirsiniz. Omnichannel fulfillment’ı stratejinizin bir parçası haline getirmek hayatınıza ciddi bir katma değer sağlayacaktır. Bu konuda detay öğrenmek ve bu stratejileri işletmenize nasıl entegre edebileceğinizi öğrenmek için benimle iletişime geçebilirsiniz. Unutmayın, geleceğin perakende stratejileri bugün atacağınız adımlarla şekilleniyor!

Omnichannel Fulfillment Perakendenin Geleceğini Yeniden şekillendiren Strateji! Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemOLGAR ATASEVEN

Girişimci, İş İnsanı, Yazar, Konuşmacı

Şirketlerde Tedarik Zinciri SWOT Analizi Çalışması Nasıl Yapılır?

şirketlerde Tedarik Zinciri Swot Analizi Nasıl Yapılır
Şirketlerde Tedarik Zinciri SWOT Analizi Nasıl Yapılır

Şirketlerde Tedarik Zinciri SWOT Analizi Çalışması Nasıl Yapılır?

Prof. Dr. Murat ERDAL  – merdal@istanbul.edu.tr 
İstanbul Üniversitesi Tedarik Zinciri Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı

Günümüzde pek çok şirket tedarik zinciri operasyonları gözden geçirme ve doğru yol adımlarının oluşturulması adına  “Tedarik Zinciri SWOT Analizi Çalıştayı” gerçekleştirmektedir. Amaç, tedarik zinciri yönetimi ile rekabette bir adım önde olmaktır. Odak, şirketin “Kuvvetli Yönleri, Zayıf Tarafları, Fırsatlar ve Tehditleri” tespit etmek değildir. Odak, mevcut kurulu tedarik zinciri operasyonlarını incelemek ve yapıyı geleceğe hazırlamak adına stratejik yol haritasını belirlemektir. Bu süreci yürütürken dışarıdan bir uzman desteği şirketinize katkı sağlayacaktır.

Tedarik Zinciri Yönetimi SWOT Analizi Çalışması Nasıl Yapılır?
Tedarik Zinciri Yönetimi SWOT Analizi Çalışması Nasıl Yapılır?

TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ SWOT ANALİZİ ÇALIŞTAY PLANLAMASI 

ADIMLAR:

HAZIRLIK TOPLANTISI: Şirket Yöneticileri İle Gözden Geçirme Toplantısı

Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Eğitim Teklifi Murat Erdal Tedarik Zinciri Yönetimi Swot Analizi çalıştayıA) Şirket Profili ve Beklentilerin Belirlenmesi
B) Çalıştayın Amacı
C) Tedarik Zinciri SWOT Analizi Kapsamında Temel Başlıkların İncelenmesi
D) Çalıştay Planı, Adımlar ve Verimlilik Sağlama
E) Çalıştay Organizasyonu
F) Hedefe Yönelik Çıktı Süreci
G) Çalıştayın Kazanımları ve RAPORLAMA
DEĞERLENDİRME TOPLANTISI: Yöneticilerle “Değerlendirme Toplantısı”
Stratejik Yol Adımları; Hedefler ve Kilometretaşlarının Analizi

Şirketinizde SWOT Çalıştayının düzenlenmesi noktasında ilk adım yöneticilerle online bir toplantı yapılmakta, sonrasında teklif verilmektedir. Talebinizi egitim@satinalmadergisi.com a iletebilirsiniz.

Tedarik Zinciri SWOT Analizi Kapsamında Temel Başlıklar:

Şirketlerde Tedarik Zinciri SWOT Analizi Çalışması Nasıl Yapılır? uygulamasına tam erişim için ABONELİK / ÜYELİK işlemlerinizi tamamlamanız gerekmektedir. Dijital İşlem Merkezi - üst menüden ulaşabilirsiniz.
Hesap Oluştur

şirketlerde Tedarik Zinciri Swot Analizi Nasıl Yapılır

MESLEKİ GELİŞİMİNİZ İÇİN EŞSİZ BİR KÜTÜPHANE SUNUYORUZ.

TEDARİK ZİNCİRİ GÜNDEM KLASÖRÜNÜ İNDİREBİLİRSİNİZ. TIKLAYINIZ.  

Prof. Dr. Murat ERDAL
İstanbul Üniversitesi Tedarik Zinciri Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı
merdal@istanbul.edu.tr

SÖZLEŞME YÖNETİMİ ve KONTRAT YÖNETİCİLİĞİ MAKALELERİ

TEDARİKÇİ ÜRETİM SÖZLEŞMESİ

  1. Satınalma Kontrat Yöneticiliği ve Riskler – 1

Bölüm-I: Tedarikçi Üretim Sözleşmelerinde Kalite Yönetimi, Kontrol, Uygunsuzluklar

2. Satınalma Kontrat Yöneticiliği ve Riskler – 2

Bölüm-II: Numune ve Ürün Dosyası, Seri Üretim Onayı, Garanti, Ambalaj

3. Satınalma Kontrat Yöneticiliği ve Riskler – 3

Bölüm-III: Teslimat, Teslim Yeri ve Nakliye, İade, Fiyat, Ceza

4. Satınalma Kontrat Yöneticiliği ve Riskler – 4

Bölüm-IV: Fesih, Mücbir Sebep, İhtilaf, Kalıp, Ekipman, Sözleşme Ekleri

OTOMOTİV SEKTÖRÜ MİLK-RUN LOJİSTİK SÖZLEŞME İNCELEMESİ

  1. Milk-Run Lojistik Sözleşme İncelemesi – I Bölüm-I: Taşıma Esasları – Araç Spesifikasyonları (Madde 1-5 arası)
  2. Milk-Run Lojistik Sözleşme İncelemesi – IIBölüm-II: Nakliyecinin Yükümlülükleri ve diğer. Madde (6-21 arası)

DANIŞMANLIK HİZMET ALIMLARI VE SÖZLEŞMELER

SÜRDÜRÜLEBİLİR TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ
VE YEŞİL SATINALMA MAKALELERİ

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK EĞİTİM TESTLERİ

SATINALMA EĞİTİM TESTLERİ

SATINALMA EĞİTİMİ UYGULAMA ÇALIŞMALARI

SATIŞ EĞİTİMİ UYGULAMA ÇALIŞMALARI

SATINALMA ve TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ MAKALELERİ

LOJİSTİK YÖNETİMİ MAKALELERİ 

KİTAP ÖNERİLERİ: 

Satınalma Dergisi E-Mağaza https://satinalmadergisi.com/magaza/

  • SATINALMA ve TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ,
    Prof. Dr. Murat ERDAL, https://satinalmadergisi.com/magaza/ ,  4. Baskı.
  • MÜZAKERE TEKNİKLERİ ve PAZARLIK BECERİLERİ (E-Kitap 2. Baskı),
    Prof. Dr. Murat ERDAL, Erişim için profesyonel üyelik işlemlerinizi tamamlamanız gerekmektedir.

MÜZAKERE TEKNİKLERİ VE PAZARLIK BECERİLERİ MAKALELERİ
“Taktikler bazen pazarlık sürecinin başı, bazen ortası bazen de sonunda etkilidir.”

PAZARLIK MASASI ve PAZARLIK TAKTİKLERİ

“If you are not at the table, you are on the menu”.

PAZARLIK BECERİ ANKETİ

MÜZAKERE & PAZARLIK EĞİTİM TESTLERİ

“Tedarik Zincirleri Pazarlama-Satış Odaklı Olmalıdır.”

SATIŞ MAKALELERİ

KİTAPLAR:

  • Erdal, M., Satınalma ve Tedarik Zinciri Yönetimi, 4. Baskı, Beta Yayınevi.
  • Erdal, M. (Editör), Tasarımdan Süreç İyileştirmeye Tedarik Zinciri Yönetimi Başarı Hikayeleri, BETA Basım, İstanbul.
  • Erdal, M. (Editör), Konteyner Deniz ve Liman İşletmeciliği, 2. Baskı, BETA Basım, İstanbul.
  • Erdal, M., Ünal, A., Lojistik Merkez Yönetimi, Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) Yayını, İstanbul.
  • Erdal, M. Saygılı, M., Global Logistics, UTİKAD Yayını, İstanbul.
  • Erdal, M. ve Çancı, M., Lojistik Yönetimi, Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) Yayını, 4. Baskı, İstanbul.
  • Erdal, M. ve Çancı, M., Uluslararası Taşımacılık Yönetimi, Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) Yayını, 4. Baskı, İstanbul.
  • Trakya Lojistik Master Planı, Trakya Kalkınma Ajansı, 2012.
  • Erdal, M., Görçün, Ö., Saygılı M., Depo Yönetimi, Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) Yayını.
  • Erdal, M., Güvenler A., Sandalcı, K., Uluslararası Demiryolu Eşya Taşımacılığı, Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) Yayını, İstanbul.
  • Erdal, M., Görçün Ö. F., Görçün Ö., Saygılı, M., Entegre Lojistik Yönetimi, BETA Basım, İstanbul.
  • Erdal, M., Teknoloji Yönetimi, 2. Baskı, Türkmen Kitabevi, İstanbul,
  • Erdal, M., Saygılı, M., Lojistik İşletmelerinde Yönetim-Organizasyon ve Filo Yönetimi, UTİKAD Yayını, Mataş Matbaası, İstanbul.
  • Erdal, M., Alkan, M., Lojistik ve Dış Ticaret Sözlüğü, UTİKAD Yayını, 2. Baskı, İstanbul.
  • Erdal, M., (Editör), Yurtiçi ve Uluslararası Karayolu Taşımacılığı, Eşya-Kargo-Yolcu, Mesleki Yeterlilik Sınavı Soru Bankası, Beta Basım Yayın, İstanbul.
  • Erdal, M., Küresel Lojistik, UTİKAD Yayını, Mataş Matbaası, İstanbul.

EĞİTİMLER

-> Şirket Eğitimleriniz için Doğru Teklif Alın -> egitim@satinalmadergisi.com

Tedarik Zinciri Satın Alma Sürdürülebilirlik Eğitimi Satın Alma Tedarik Zinciri EğitimiFABRİKANIZDA BİRE BİR (1-1) ve GRUP EĞİTİMLERİ

UYGULAMA AĞIRLIKLI EĞİTİMLER – VAKA TABANLI İÇERİKLER

Şirket eğitimlerine büyük özen gösteriyoruz. Memnuniyetiniz ve referansınız bizim için çok değerli. Eğitime sizlerle birlikte hazırlanıyoruz. Sizlerden gelen önerileri dikkate alıp özgünleştirmelerle ilerliyoruz. Güvenilir eğitim hizmetleri ile yanınızdayız.
Dolu dolu, güler yüzlü eğitimler dilerim.
Prof. Dr. Murat Erdal

Türkiye’nin Her Yerinde Bire Bir (1-1) Yönetici Ekibi ve Şirket Eğitimleri

☐ Müzakere Teknikleri ve Pazarlık Becerileri (İleri Seviye) Eğitimi (2 gün)
☐ Kurumsal Satış Eğitimi (Rol Canlandırma/Oyun) (2 gün)
☐ Stratejik Satınalma Yönetimi Eğitimi (2 gün)
☐ Sürdürülebilir Tedarik Standardı ISO 20400 Eğitimi (2 gün)
☐ Sözleşme Yönetimi ve Sektörel Kontrat İncelemeleri Eğitimi (1-2 gün)
☐ Harcama Analitiği; Maliyet ve Gider Analizi Eğitimi (1 gün)
☐ Tedarikçi Performans Değerlendirme Eğitimi (2 gün)
☐ Tedarik Zinciri Stratejileri Eğitimi (2 gün)
☐ Depo ve Stok Yönetimi Eğitimi (2 gün)

-> Eğitim Kataloğunu İndirebilirsiniz ->   https://satinalmadergisi.com/egitim.pdf

SÜRDÜRÜLEBİLİR TEDARİKÇİ GELİŞTİRME PROGRAMI
PROJE DANIŞMANLIĞI

Proje Konuları:

  • Sürdürülebilir Tedarik / Kaynak Stratejisi
  • Tedarikçi ve Operasyonel Riskler
  • Sürdürülebilir Tedarikçi Kimliği
  • Tedarikçi ESG Programı
  • Mevzuata Uyum ve Emisyon Hesaplamaları
  • ISO 20400 Sürdürülebilir Tedarik Standardı
  • İhale Kriterleri ve Sözleşmelerin Revizyonu
  • Tedarikçi Geliştirme – Rehberlik Programı
  • Tedarikçiler için Eğitimler
  • Tedarikçi Portalı; Takip ve İzleme
  • Tedarikçi Performans Değerlendirme
  • Tedarikçi Etik Kodlar
  • Tedarikçi Davranış Kuralları
  • Tedarikçi Gelişimi ve Raporlama

Proje Danışmanlık Süresi: 1 Yıl

Proje Koordinatörü: Prof. Dr. Murat ERDAL merdal@istanbul.edu.tr 

Sürdürülebilir Tedarikçi Geliştirme Programı Sürdürülebilir Tedarikçi Geliştirme Programı

Deprem Haftası: Yanlış Maliyet Algısı ve Kentsel Dönüşümde Engeller

Iso 20400 Sürdürülebilir Tedarik Eğitimi Haber Deprem Haftası Yanlış Maliyet Algısı Ve Kentsel Dönüşümde Engeller

Deprem Haftası: Yanlış Maliyet Algısı ve Kentsel Dönüşümde Engeller

Iso 20400 Sürdürülebilir Tedarik Eğitimi Haber Deprem Haftası Yanlış Maliyet Algısı Ve Kentsel Dönüşümde EngellerTürkiye’de 7,5 milyon bağımsız birimin deprem riski altında olması ve 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından yeniden yapılanma ihtiyacının artması, yalnızca kentsel dönüşümü değil, aynı zamanda sürdürülebilir ve çevre dostu şehirlerin inşasını da zorunlu kılıyor. Ancak, bu dönüşüm sürecinde yeşil binaların yüksek maliyetli olduğu yönündeki yanlış algı, enerji verimli yapıların yaygınlaşmasının önündeki en büyük engellerden biri olmaya devam ediyor.

Sürdürülebilirlik yönetim şirketi Altensis’in Yönetici Ortağı Dr. Emre Ilıcalı, 1-7 Mart Deprem Haftası kapsamında yaptığı açıklamada; yeniden yapılanma sürecinde sürdürülebilir şehir planlamasının kaçınılmaz bir gereklilik olduğunu vurgulayarak, ‘’Deprem sonrası hayata geçirilecek konutların ve kentsel dönüşüm projelerinin yeşil bina stratejileriyle şekillendirilmesi gerekiyor. Enerji verimliliği ilk aşamadan itibaren planlanmalı ve sürecin parçası olmalı.’’ dedi.

Dünya genelinde enerji kaynaklarının hızla tükenmekte olduğunu hatırlatan Ilıcalı, özellikle konut sektöründe enerji tasarrufunun büyük bir potansiyel sunduğunu belirterek, “Türkiye’de kullanılan toplam enerjinin yüzde 32’den fazlası binalarda tüketiliyor. Bu nedenle, enerji tasarruf sürecinin, yeniden yapılanan bölgelerde en baştan planlanması ve hayata geçirilmesi büyük önem taşıyor.” ifadelerini kullandı.

Yeşil Dönüşüm Kentsel Planlamanın Bir Parçası Olmalı

Deprem riski altındaki 7,5 milyon bağımsız birimin yeniden inşası, hem kentsel dönüşüm çalışmalarını hem de 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından yeniden yapılanma sürecini daha da kritik hale getiriyor. Bu noktada yalnızca deprem riskinin azaltılması değil, aynı zamanda sürdürülebilir, çevre dostu yaşam alanlarının oluşturulması gerektiğini de vurgulayan Ilıcalı, “İnşa edilecek şehirlerde yalnızca eski ve riskli yapıların yerine yenilerini yapmak yeterli değil. Aynı zamanda karbon salımı düşük, çevre dostu binalar ve şehirler geliştirilmesi gerekiyor. Bu çerçevede sürdürülebilir şehir planlaması, kentsel tasarım ve çevreci teknolojilerin entegrasyonu büyük önem taşıyor.” yorumunda bulundu.

Maliyet Algısı Dönüşümü Zorlaştırıyor

Emre Ilıcalı,Deprem sonrası yeniden yapılanma sürecinde, yeşil binaların yaygınlaştırılmasının kritik bir adım olduğunu ancak kamuoyunda yeşil binaların yüksek maliyetli olduğu yönündeki algının bu dönüşümün önündeki en büyük engellerden biri olduğunu vurguyan Dr. Emre Ilıcalı, “Bu bilerek gündemde tutulan yanlış bir algıdır. Gelinen noktada bu konular zaten zorunlu hale geldi. Bu sebeple ek bir maliyet değil, doğal bir maliyet olarak değerlendirilmeli.’’ dedi.

Günümüz teknolojileri sayesinde, inşaat sektöründe kullanılan malzeme ve ekipmanların yeşil bina standartlarını karşıladığını belirten Ilıcalı, ‘’ Buna rağmen hala yanıltıcı rakamlarla yeşil bina kriterlerine uyumun ek bir maliyet yükü getirdiğini iddia eden ve aslında zorunlu olan uygulamalar için teşvik beklentisi içinde olan yatırımcılara rastlamaktayız. Yenilenebilir enerji kullanımı, yüksek performanslı ısı izolasyonu, yağmur suyu geri kazanımı, gri su, elektrikli araç şarj istasyonları, bisiklet parkları gibi uygulamaları içeren yeşil binalarda uygulanan verimlilik stratejileriyle uzun vadede büyük tasarruf sağlanıyor. Bu sebeple günümüzde standartlara uygun inşa edilen yeşil binalar, ek maliyet değil sürdürülebilir bir yatırım anlamına geliyor. Bunlara eklenen daha yenilikçi uygulamalar ise ilgili binaların yaşam boyu maliyetini kısaltan, ileriye yönelik vizyoner uygulamalar olacaktır” şeklinde konuştu.

‘Geleceğin Şehirleri’, Akıllı ve Sürdürülebilir Olmak Zorunda

Deprem sonrası kentsel dönüşüm projelerine sürdürülebilir ve akıllı şehir stratejilerinin dahil edilmesi gerektiğini aktaran Ilıcalı, “Akıllı ulaşım sistemleri, yenilenebilir enerji altyapıları, elektrikli araç şarj istasyonları ve yeşil alanların artırılması gibi unsurlar, şehirleri daha yaşanabilir hale getirebilir. Deprem Haftası vesilesiyle yapılan tartışmalar, sadece binaları güçlendirmekle sınırlı kalmamalı; aynı zamanda geleceğe yönelik sürdürülebilir, çevreci ve enerji verimli çözümler geliştirilerek şehirlerin daha dayanıklı hale getirilmesini hedeflemelidir.’’ ifadelerini kullandı.

Iso 20400 Sürdürülebilir Tedarik Eğitimi Haber Deprem Haftası Yanlış Maliyet Algısı Ve Kentsel Dönüşümde EngellerBu süreçte yerel yönetimler, kamu kuruluşları, özel sektör ve vatandaşların ortak çalışması gerektiğini vurgulayan Ilıcalı, ‘’Yeniden yapılanma süreci ise yalnızca geçmiş hataları telafi etmek için değil, aynı zamanda yaşam kalitesi yüksek, daha yaşanabilir ve dirençli şehirler oluşturmak için bir fırsat olarak değerlendirilmeli. ‘Geleceğin Şehirleri’, akıllı ve sürdürülebilir olmak zorunda” dedi.

  • – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – –
İnteraktif Satış Eğitimi Yöneticiler Için Ileri Seviye Kurumsal Satış Eğitimi
Yöneticiler için ileri seviye Kurumsal Satış Eğitimi

SATIŞ EĞİTİMİ UYGULAMA ÇALIŞMALARI

SATIŞ MAKALELERİ

Kayıt Formu

Hoşgeldin Üyeliği (Ücretsiz)
Kayıt için Kullanım Şartları ve Gizlilik Politikası ve 6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“KVKK”) Usul ve Esasları Uyarınca Kişisel Verilerinizin Korunması Hakkında Müşteri Aydınlatma Metnin okunması ve kabul edilmesi gereklidir.