İskele İnşaat Projeleri ve Teknik Satınalma

Türkiye 3 tarafı denizlerle çevrili ve jeopolitik anlamda kıyıları çok değerli olan bir ülkedir. Çağımızda deniz taşımacılığının önemi artış göstermektedir ve gelişen teknoloji ile birlikte dünya çapında önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Dünya ticaretine hakim olan bölgelerdeki ülkeler kıyı liman yapılarına daha çok önem vermeye başlamıştır. Bir yarımada ülkesi olarak bu gelişmeler bizim de modern liman ve tersane tesislerine olan ihtiyacımızı arttırmıştır.

İskeleler;

İskeleler yapısal olarak kazıklar ve kazıkların üzerine oturtulan plaklardan oluşan kıyıya dik yanaşma yapılarıdır. Yanaşma yüzeylerinin şekillerine göre Şekil 1.1’ de gösterildiği gibi T tipi, L tipi ve Parmak tip şeklinde olabilirler. Söz konusu şekiller arasından hangisinin uygun bulunacağı seçilirken en önemli etken su derinliğidir.

İskele Projeleri Ön Hazırlık;

İskele yapımının belirli standart ve kuralları vardır. Bu kurallar Kıyı Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmelikte belirtilmiştir. Öncelikle iskeleyi yapacak firma tarafından vaziyet planı oluşturulur. Bu plana ek olarak iskelenin neden yapılacağı hakkında bir yazı sunulur. Bu plan ve yazılarla Bayındırlık ve İskan İl Müdürlüğüne ya da Valiliğe başvurulur.

Proje Detaylarının Belirlenmesi;

25 yıllık saha tecrübemize göre hem tasarım hem planlama anlamında söz konusu.

Proje detaylarının belirlenmesinde büyük önem taşımaktadır. Bunların yanında coğrafik etkenler, sismik yükler tasarım aşamasında dikkate alınması şart olan parametreleri oluştururlar.

Proje Teknik Şartname Neden Önemlidir ?

Teknik Şartnamenin eksiksiz olarak hazırlanması projenin nihai başarısı için çok önemlidir. Tecrübeli Profesyonel Ekipler tarafından hazırlanmış Teknik Şartname projenin doğru bir biçimde tasarlanmasını, çalışmanın öngörülen takvim dâhilinde yapılmasını ve kaynakların israf edilmemesini sağlar.

Saha İncelemeleri;

Proje süresince firmanın bünyesindeki profesyonel proje ekibi tarafından maliyet, hesap işleri, mühendislik (Kıyı ve liman yapılarında denizden gelen dalga, rüzgâr, akıntı gibi yükleri kadar, deprem

Yükleri de etken rol oynamakta ve tasarım aşamasında bu durumlar göz ardı edilirse ciddi hasarlar oluşabilmektedir. ) tasarım, araştırma, geliştirme, satış ve üretim gibi alanlarda incelemeler yapılarak, raporlar hazırlanmalıdır.

Proje Kilometre Taşları;

Kilometre taşlarına ulaşılması ekip moral ve motivasyonu için önemli rol oynar, kilometre taşı aktivitelerinin süresi ‘’0’’ dır, kilometre taşını bir örnekle açıklayalım.

1986 Milano Uluslararası Maratonunu kazanan Japon atlet Yamada ya nasıl başardığı sorulduğunda ‘’ Yarış pistini ve yol kenarındaki binaları, ağaçları hayal ettiğini, birine ulaştığında diğerine ulaşması gerektiği konusunda kendini motive ettiğini ‘’ söylemiştir.

Proje Takvimi Neden Önemlidir ?

Kuruluşların yalnızca %35’i projeleri çoğunlukla veya zamanında tamamladığını göz önünde bulundurursak takvimin işi bilen profesyonel ekipler tarafından yapılmasının önemini anlamış olacağız öncelikle Programa uymanızı sağlar, Bütçenin altında kalmayı kolaylaştırır, Darboğazları belirleyebilir ve buna göre hazırlık yapabilirsiniz.

 

Örnek Bir Proje:  Mersin Anamur İskele İnşaatı;

 

Mersin Anamur İskelesi  2018 – 2020 tarihler arasında yapılmıştır.

İşin Adı                    : Mersin Anamur İskele İnşaatı.

İskele Eni                : 50 mt

İskele Boyu             : 350 mt

Kazık Çap                : 1200×18 mm

Kazık Sayısı             : 550 adet

Kazık Çakma Boyu : 36 mt

Beton Sınıfı             : C40

İskele Yapımı;

İskele deniz taşıtlarının sol tarafını ifade etmek için kullanılan bir terim olmakla beraber, kıyılardan denize doğru uzantı olarak kurulan ve gemilerin yanaşmasını sağlayan yapılardır. Kıyıya yanaşamayan gemiler bu sayede iskeleye yolcu, mal ve yük indirimi gerçekleştirebilir. Özellikle ağır yüklü eşyaların taşınması ve araçlara nakliyesi iskele sayesinde oldukça kolay olmaktadır.

Yüklenici Belirlerken Şunlara Dikkat Edin

İlkönce birden çok yükleniciden teklif alınız, Yüklenici firmanın yetki belgesi olup olmadığını araştırınız, Yüklenici firmanın refanslarını araştırınız, Firmanın finansman ve ekonomik durumunu araştırınız, Firmanın güvenilir olup olmadığını araştırınız

Neden Uzmanlık Gerekli?

25 yıllık saha tecrübemiz göstermektedir ki, İskele yapımı belirli standartlara bağlı olduğu için işin uzmanı firmalar tarafından yapılması gerekir. Bu şekilde yapımı daha kolay olmakta ve hem zaman hem maddi açıdan tasarruf sağlanmaktadır.

Kısaca özetleyecek olursak Profesyonel Geçmişi, Elemanları, Referansları ve Yeterli Finans Gücüne Sahip Yüklenicileri seçmekle firmanızı risk atmamış olacaksınız.

Mustafa ÖZTÜRK

Hafta ve Genel Tatil Günlerinde Çalışan Üst Düzey Yöneticiler, Tatil Ücretine Hak Kazanabilir mi ?

Uygulamada üst düzey yönetici konumunda olan kişiler görev ve sorumlulukları gereği çalışma gün ve saatlerini kendileri belirledikleri için günlük çalışma süresi üzerinde fazla çalışma yapsalar dahi fazla çalışma ücretine hak kazanamamaktadırlar. Bunun gerekçesi ise, kendilerine işverenlerce görev ve sorumluluklarının gerektirdiği ücretin ödeniyor olması, kendisine ve çalışma gün ve saatlerini kendilerinin belirliyor olmasıdır.

İşyerinde yüksek ücret alarak görev yapan üst düzey yöneticiye işveren tarafından fazla çalışma yapması yönünde açık bir talimat verilmemişse, çalışma gün ve saatlerini kendileri belirliyorsa fazla çalışma ücretine hak kazanamayacaklardır.

Ancak, işyerinde yüksek ücret alarak görev yapan üst düzey yöneticilere işveren tarafından hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışma yapması yönünde açık bir talimat verilmemişse, üst düzey yönetici kendi inisiyatifi ile bu günlerde çalışma yapmışsa, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücretine hak kazanabileceklerdir. Çünkü üst düzey yöneticilerin fazla çalışma ücretine hak kazanamayacağı kuralı hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil alacaklarını kapsamamaktadır. Elbette ki üst düzey yöneticilerin hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştıklarını ispat etmeleri gerekir. Üst düzey yöneticilerin hafta ve genel tatillerde çalıştığının ispatı konusunda işyeri kayıtları ile özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren kamera kayıtları delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmaların bu tür delillerle kanıtlanamaması durumunda tanık beyanları esas alınmaktadır.

Bununla birlikte, işyerinde kimlerin üst düzey yönetici sayılacağı ve bunun ispatı önem arz etmektedir. Konuyla ilgili yüksek mahkemenin içtihat kazanmış bir çok kararında, üst düzey yönetici olan kişilerin bu sıfata sahip olduğunun ispat yükümlülüğünün işverene ait olduğu belirtilmektedir.

Nitekim, Yargıtay bir kararında, “Somut uyuşmazlıkta, davacı tanıklarının, işyerinde davacının üzerinde çalışan yöneticilerin bulunduğunu beyan ettikleri görülmüş olup, davacının çalışma gün ve saatlerini kendisinin belirlediğine yönelik bir açıklama veya yazılı kayıt dosya içerisinde bulunmamaktadır. Davalı tarafından, davacının üst düzey yönetici konumunda olduğu ve mesai işleyişini kendisinin belirlediği savunulmasına karşın buna yönelik bir delil dosyaya sunulmamıştır” demek suretiyle işverence görevlendirilen kişinin üst düzey yönetici olup olmadığı ve bu kişinin mesai işleyişini kendisinin belirlediğinin ispat edilmesi gerektiğine hükmetmiştir[1].

Yargıtay’a göre, “İşyerinde üst düzey yönetici konumda çalışan işçi, görev ve sorumluluklarının gerektirdiği ücretinin ödenmesi durumunda, ayrıca fazla çalışma ücretine hak kazanamaz. Bununla birlikte üst düzey yönetici konumunda olan işçiye aynı yerde görev ve talimat veren bir başka yönetici ya da şirket ortağı bulunması halinde, işçinin çalışma gün ve saatlerini kendisinin belirlediğinden söz edilemeyeceğinden, yasal sınırlamaları aşana çalışmalar için fazla çalışma ücreti talep hakkı doğar. O halde üst düzey yönetici bakımından şirketin yöneticisi veya yönetim kurulu üyesi tarafından fazla çalışma yapması yönünde bir talimatın verilip verilmediğinin de araştırılması gerekir. İşyerinde yüksek ücret alarak görev yapan üst düzey yöneticiye işveren tarafından fazla çalışma yapması yönünde açık bir talimat verilmemişse, görevinin gereği gibi yerine getirilmesi noktasında kendisinin belirlediği çalışma saatleri sebebiyle fazla çalışma ücreti talep edemeyeceği kabul edilmelidir.

Kabule göre de; işyerinde üst düzey yönetici konumunda çalışan işçinin, görev ve sorumluluklarının gerektirdiği ücretin ödenmesi durumunda ayrıca fazla mesai ücretine hak kazanamayacağı kuralı hafta tatili ve genel tatil alacaklarını kapsamamaktadır. Bilirkişi raporunda davacının hafta tatili alacağının ispatlanamadığı gerekçesiyle hesaplanmaması ve mahkemece sonuç itibariyle hafta tatili alacağının reddine karar verilmesi yerindedir. Ancak ispatlanan ulusal bayram ve genel tatil ücret alacağının kabulü gerekirken reddine karar verilmesi hatalıdır”[2].

Sonuç olarak, işyerinde üst düzey yönetici konumunda çalışan işçinin, görev ve sorumluluklarının gerektirdiği ücretin ödenmesi durumunda ayrıca fazla çalışma ücretine hak kazanamayacağı kuralı hafta tatili ve genel tatil alacaklarını kapsamaz. Dolayısıyla, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışan üst düzey yöneticiler hafta ve genel tatil ücretine hak kazanır.

Lütfi İNCİROĞLU

[1] Y9HD.01.06.2017 T., E.2017/4979, K.2017/9534 Legalbank.

[2] Y9HD.02.02.2021 T., E.2019/3227, K.2021/3106 Legalbank.

Promosyon Ürünleri E-Mağaza’da

Satınalma Dergisi E-Mağaza‘da promosyon ürünleri kategorisi açıldı. Kurumsal ihtiyaçlarınıza hızlı ve kolay bir şekilde karşılayabilirsiniz.

E-Mağazada ofislerinizi süsleyecek kristal isimlikler ve kristal küpler farklı model seçenekleri ile satışa sunuluyor. Şirketinizin özel etkinliklerinizde ödüllendirme ve tebrik amacıyla sunabileceğiniz kristal plaketlerimizi de inceleyebilirsiniz.

Ürün ve hizmetlerinizi e-mağazada satışa sunmak için bize SATICI OL formu üzerinden ulaşabilirsiniz.

 

 

Balık İhracatçılarının Devletten Beklentisi

Balık ihraç eden firmalar, sağlık sertifikası düzenlenmesi süreçlerinin iyileştirilerek maliyet artışına neden olan işlemlerin kaldırılmasını istiyor.

Bir yandan küresel boyuttaki enflasyon diğer yandan tedarik zincirinde lojistik süreçlerindeki astronomik maliyet artışları bütün Dünya ülkelerinin ekonomilerini olumsuz etkiliyor.

Lojistik maliyetlerindeki astronomik artışlardan olumsuz etkilenen balık ihracatçısı firmalarımız, Ticaretin Kolaylaştırılması Kurulunun en aktif iki bakanlığı olan Tarım ve Ormancılık Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı’ndan, konteynerlerle yapılan ihracatlardaki sağlık sertifikası düzenlenmesi süreçlerinin iyileştirilerek (Bakanlıkların görevlerini yapmalarında zafiyet oluşturmadan) bu süreçlerde oluşan gereksiz maliyetlerden kurtulmalarını sağlayacak çözüm üretmelerini bekliyor.

Balık üretimi, yetiştiriciliği, ihracatı, en baştan son aşamaya kadar, uçtan uca kuyumcu hassasiyeti gerektiren gerçekten çok zorlu süreçler içeriyor, bu süreçlerde gereksiz yere harcanacak tek kuruşa, gereksiz harcanacak bir saniye zamana tahammül yok. Gereksiz iş ve prosüdürler nedeniyle yüklenilen gereksiz maliyet artışları, uluslararası rekabette geride kalmaya neden oluyor. Taktir edersiniz ki, bunun sorumluluğunu da hiç kimse yüklenmek istemez.

Ticaretin Kolaylaştırılması Kurulu’nun Çalışmaları Hala Devam Ediyor

Dış ticaret süreçlerindeki gereksiz işlemleri ve bu işlemlerden kaynaklanan gereksiz maliyetleri kaldırarak Türk firmalarının uluslararası rekabet gücünü artırmayı hedefleyen Ticaretin Kolaylaştırılması Kurulu’nun çalışmaları, Ticaret Bakanlığı’nın koordinasyonunda hala devam ediyor.

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından yapılan araştırmalara göre, Ticaretin Kolaylaştırılması Anlaşmasının Dünya Ticaret Örgütüne üye ülkeler tarafından tam olarak uygulanmasının, küresel düzeyde ticari maliyetleri % 12- % 17 oranında düşüreceği, ülkemizin de içinde bulunduğu üst-orta gelir düzeyine sahip ülkelerde ise bu oranın % 14 olacağı tahmin ediliyor.

Ticaretin Kolaylaştırılması Çalışmaları Kapsamında Tarım ve Ormancılık Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı’nın Sorumluluğu

Ticaretin Kolaylaştırılması Kurulu tarafından hazırlanmış olan Ticaretin Kolaylaştırılması Türkiye Stratejisi 2019-2023 Revize Eylem Planı’nın 25.maddesinde; firmaların dış ticaret işlemlerinin kolaylaşmasını ve maliyetlerinin azalmasını sağlayan yetkilendirilmiş yükümlü uygulamasının sadece gümrük alanında sınırlı kalmamasının gerektiği, ilgili diğer Devlet kuruluşlarının da  bu yönde sonuç elde etmeye yönelik mevzuat ve altyapı çalışmalarını başlatması gerektiği belirtilerek, bu hedefin gerçekleştirilmesinden sorumlu Bakanlıklar arasında Tarım ve Ormancılık Bakanlığı da sayılıyor.

Konteynerlerle yapılan ihracatlarda sağlık sertifikası düzenlenmesi sürecinde maliyet artışı oluşma nedenleri

  • İhracatların karayolu veya havayolu ile yapıldığı durumlarda, balık ihracatları nedeniyle

işletmelerin bulunduğu yerlerde ön sağlık sertifikası düzenlenerek ihracatların yapıldığı yerlerde ön sağlık sertifikalarının sağlık sertifikasına dönüştürülmesi süreçlerinde, maliyet artışına neden olan iş süreci bulunmuyor, bu yüzden gereksiz maliyet  artışı da olmuyor.

 

  • Sorun ve maliyet artışları, soğuk zincir konteynerlerle deniz yoluyla yapılan ihracatlarda

oluşuyor. Balık ihracatçısı firmaların üretim tesislerinin bulunduğu il/ilçelerde ön sağlık sertifikası alındıktan sonra, ihracat gümrük işlemlerinin yaptırmak üzere gümrük idarelerinin bulunduğu liman sahasına gelen konteynerlerdeki  balıklar için sağlık sertifikası düzenlenmesi sürecinde, liman sahasında bekleme ücreti, konteynerlerin indirilip veteriner kontrolüne hazırlanması ücreti gibi iş ve işlemler nedeniyle konteyner başına ortalama 300-400 $ liman işlem ücreti tahsil ediliyor. Liman sahasının iş yükünün fazla olduğu dönemlerde bu giderler çok daha fazla oluyor.

 

Konteynerlerle yapılan ihracatlarda oluşan gereksiz maliyetler nasıl kaldırılabilir?

Ticaret Bakanlığı ihracat kapasitesi yüksek, güvenilir dış ticaret firmalarına, dış ticaret işlemlerinde ayrıcalık sağlayan OKSB/Onaylanmış İhracatçı Statü Belgesi/Mavi Hat izni veriyor. OKSB sahibi ihracatçı firmalar, ihracat sırasında gümrük idarelerinde hiçbir bekleme ve masraf yapmadan ihracatlarını tamamlıyor.

Denizyoluyla soğuk zincir konteynerlerle yapılan ihracatlarda, ihracatların yapıldığı liman sahasında oluşan liman işlem masraflarının tamamen kaldırılması için, OKSB sahibi ihracatçı firmaların ihraç edeceği balıklar için işletmelerin bulunduğu il/ilçede ön sağlık sertifikası düzenlemeden doğrudan sağlık sertifikası düzenlenmesi uygulamasının başlatılması gerekli.

Bu şekilde uygulama yapıldığı taktirde, balık konteynerlerini taşıyan araçlar gümrük işlemlerini yapmak üzere liman sahasına geldiğinde, hiçbir bekleme ve masraf yapmadan ihraç edilebilir.

OKSB/Mavi Hat sahibi balık ihracatçısı firmalara tanınacak bu ayrıcalık nedeniyle Devlet ve ihracatçılar yönünden herhangi bir olumsuzluk oluşmaz

Yurt dışındaki alıcı firmalara ihraç edilen balıkların (üretim  ve ihracat süreçlerindeki Dünya standartlarına uygun denetim ve kontrollerini yaparak) insan sağlığına uygun olarak ihraç edilmesinin sağlanması görev ve sorumluluğu, balık ihracatçısı firmalar ile Tarım Ve Ormancılık Bakanlığı’na aittir.

Tarım Ve Ormancılık Bakanlığı ihraç edilen balıkların insan sağlığına uygun olarak ihraç edilmesi görevini ifa ederken, aynı zamanda, Türk Devleti’nin ve Türk balık ihracatçılarının Dünya ülkeleri nezdindeki itibarının zarar görmemesini, saygınlığının korunmasını birincil görev olarak gözetmektedir.

Çok büyük emek isteyen zorlu süreçlerde balık üreten ihracatçı firmalar da, yurt dışındaki müşterilerine sattıkları balıkların insan sağlığına uygun olarak teslim edilmesi için gerekli her türlü tedbiri alarak, hem kendi itibarlarının hem de Türk Devleti’nin itibarının zarar görmemesi, korunması için azami dikkat ve özeni göstermektedirler.

Türk balık ihracatçısı firmalar, gerek üretim aşamasında gerekse ihracat aşamasında Dünya ölçeğinde mevcut en ileri teknoloji ve AR-GE çözümlerini kullanarak, Türkiye’nin uluslararası pazarlardaki marka değerini daha da artırmaya çalışıyor.

En önemli öncelikleri, Türk balıkçılık sektörünün uluslararası pazarlardaki marka değerinin artırılması, Türk Devleti’nin itibarının muhafazası olan balık ihracatçıları, yaptıkları ihracat üzerindeki maliyetten kurtulmalarını sağlayacak (OKSB/mavi hat sahibi balık ihracatçısı firmalara, konteynerler ile yaptıkları ihracatlarda, işletmelerin bulunduğu yerden sağlık sertifikası verilmesi) çözüm üretilmesini bekliyorlar.

 

Şükrü GÜVEN

Satınalma Dergisi Eylül 2022, Yıl:10, Sayı:117

Değerli yöneticiler, Eylül 2022 sayımız birbirinden değerli makale ve röportajlarla dopdolu. Her ay bizim için heyecan dolu bir meydan okuma oluyor. Sonunda keyifle okunan bir eser çıkıyor. Kurumsal pazarda yer almak bizim için ayrı bir mutluluk.

Eylül ayı yazın sonu, tatil dönüşü ve okulların açıldığı bir dönem. Yeni sezonun başlangıcı. Umarım herkes dingin bir şekilde işinin başına geçer. Pozitif duygu ve düşünceler yenilik ve fırsatların görülmesinde büyük rol oynuyor. İyimserliğimizi ve enerjimizi korumamız gereken bir dönemdeyiz. Bu sayımızda satınalma, üretim ve dış ticaret çevresine odaklanmaya devam ediyoruz. Tüm akademisyen ve yazarlarımıza emekleri için teşekkür ederim.

Firmalarımızın kısa ve orta vadede olası sıkıntı yaşayabileceği konulara ışık tutuyoruz. Sektörel eğilimleri çok yönlü inceliyoruz. Dergi içerisinde İstanbul Teknokent Entertech Genel Müdürü Sn. Muhammed Kasapoğlu ve Sirius Group YK Başkanı Sn. Levent Çuhadar ile röportajlarımızı bulacaksınız. İstanbul Üniversitesi Avcılar kampüsünde yer alan teknokentimiz son dönemde çok büyük bir aşama kaydetti. İstanbul Teknokent yöneticilerimizle bir araya gelerek sinerji oluşturmak şirketinize güç katacaktır.

Tedarik zinciri alanında teknoloji trendlerini görmek, ihtiyaca uygun çözüm ve yaklaşımları değerlendirmenin firmalarımızı daha rekabetçi yapacağına inanıyoruz. Bu alanda Sn. Levent Çuhadar önemli bir sektör tecrübesine sahip. İş birliği alanları için görüşmenizi tavsiye ederim. Yeni tedarik zinciri çözümleri ile maliyetleri düşürme ve raporlama konusunda kazanımlar elde edeceksiniz.

Dergi olarak uzun süredir üzerinde çalıştığımız iki önemli konuya çözüm getirme düşüncemizi pratiğe döktük. İlki teklif toplama ve tedarikçi araştırma diğeri ise satış mağazası. Olumlu değerlendirmelerinizi almak bizim için son derece önemli. Görüşlerini paylaşan yöneticilerimize teşekkür ederim.

Kolay Teklif Toplama ve Tedarikçi Araştırma Hizmeti Satınalma yöneticilerimize profesyonel hizmet sağlamakta kararlıyız.

Teklif Toplama formlarını ücret ödemeden https://satinalmadergisi.com/talep-formu kullanabilirsiniz.

Seçeneklerinizi genişlettikçe maliyetlerinizin düştüğünü göreceksiniz. KPI’larla çalışanlar için vazgeçilmez bir hizmet olacağını düşünüyorum.

Hedefiniz Kurumsal Pazarsa Birlikteyiz. E-Mağazada Yerinizi Alın. Ürün ve hizmetlerinizi artık bizimle pazara sunabilirsiniz.

E-Mağaza https://satinalmadergisi.com/magaza farklı bir vizyonla hayata geçti. Stok fazlası ürünler, ikinci el makineler, araç kiralama sunabilirsiniz. Ürün ve hizmetleriniz sadece web sitesinde değil dergi sayfalarında da ayrıca yayınlanacaktır. Şirketlerimizle birlikte mesafe almaktan gurur duyuyoruz.

Dergi aboneliği ile ekibinizin mesleki yetkinliklerinizi yükseltin Şirketlerimize abonelik avantajı sunuyoruz. Departmanınızın mesleki gelişimi artık çok daha kolay. Ekip olarak tüm dergi arşivine (117 sayı), mesleki raporlarına ve bir yıl boyunca 12 sayıya erişim sağlayın.

Dijital dergi aboneliği için https://satinalmadergisi.com/dijital-islem-merkezi sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

Keyifli okumalar,
Prof. Dr. Murat Erdal
Editör

İhracat Evrağı Postada Kaybolursa Bankaların Sorumluluğu Nedir ?

BANKALAR VE HİZMETLERİ

Çeşitli finansal hizmetler sunan bankalar, dış ticaret işlemlerine de aracılık rolünü üstlenerek dış ticaret tacirlerine destek olma misyonunu sürdürür. Dış ticaret işlemlerinde para transferlerinin yanında ihracat ve ithalata konu olan evrakları da yurt dışındaki muhabir bankaya posta ile gönderir. Bankalar yaptıkları işlemler için masraf ve komisyon aldıkları gibi kargo hizmetini aldıkları taşıyıcı firmalara da hizmet masrafı öderler.

Bankalar kargo hizmetini çeşitli amaçlar için kullanmakla birlikte ihracat vesaikini de yurt dışına gönderirken kargo hizmetini almak durumundadırlar.

İHRACAT VESAİKİ NEDİR?

İthalatçı ve ihracatçının yaptıkları alım satım sözleşmesi gereği, ihracatçı tarafından yapılan kesin satış sonrası, ithalatçı tarafından talep edilen evraklardır. İthalatçı bu evraklar ile kendi ülkesindeki gümrüklere gelecek malların fiili ithal sırasında kullanacağı belgelerdir. Bu belgeler olmaksızın ithalatçının malları gümrüklerden fiili ithal yolu ile çekmesi mümkün olmaz.

Bu evraklar;

  • Tam takım deniz konşimentosu (Original)
  • Ticari fatura
  • Vadeli satışlarda Poliçe (Bill of Exchange – Draft)
  • Çeki listesi / paketleme listesi
  • Menşei sertifikası (certificate origin)
  • Bitki sağlık sertifikası (Phytosanitary certificate)
  • CIF ve CIP yüklemelerde sigorta poliçesi
  • Ağırlık sertifikası – Weight Certificate (SGS Raporu)
  • Kalite sertifikası (SGS Raporu)
  • Analiz Sertifikası (SGS Raporu)
  • İlaçlama sertifikası (Fumigation certificate)
  • GMO Certificate – Genetically Modified Organism
  • Konsolosluk Tasdikli fatura
  • ATR – 1 Belgesi (Movement certificate)
  • Atom Sertifikası (Radioactivity Certificate)
  • Veteriner Sertifikası
  • Helal Certificate

ÖDEME ŞEKLİNE GÖRE BELGELER POSTA İLE İTHALATÇIYA GÖNDERİLİR

Ödeme şekli;

  • Vesaik mukabili,
  • Vesaik mukabili, kabul kredili (banka avalli veya avalsiz)
  • Akreditifli

olması halinde ihracatçı tarafından hazırlanan evraklar, kendi bankasına tahsil emri kaydı ile teslim edilir ve belirlenen koşulda ithalatçıya teslim edilmek üzere posta ile ithalatçının bankasına gönderilir.

BANKALAR EVRAKLARI POSTAYA VERİRKEN NELERE DİKKAT ETMELİDİR?

Bankalar kendilerine ibraz edilen evrakları, kendi aralarında kontrol ettikten sonra mutlaka iki farklı kurye halinde, her kuryenin farklı kurye şirketi ile gönderilmesine özen göstermelidir. Ayrıca bankalar evrakları postaya verirken kaybolma riskine karşı mutlaka sigorta yaptırması yarar sağlayacaktır.

POSTADA KAYBOLAN EVRAKLARDA BANKALARIN SORUMLULUĞU NEDİR ?

Bankaların ihracat evraklarını kargo ile yurt dışına göndermesi sırasında, kargonun kaybolması durumunda bankaların alacağı sorumluluk var mıdır?

Bakınız;

ICC International Chamber of Commerce’nin yayımlamış olduğu

URC – UNIFORM RULES FOR COLLECTIONS BROCHURE NO 522

Broşürün 14. Maddesi ne diyor…

TAHSİL İŞLEMLERİ

Yeknesak Kurallar

Tahsiller İçin Yeknesak Kurallar

Madde 14

Gecikmelere, Yolda Kaybolmaya Ve Çeviriye İlişkin Sorumluluk Alınmaması

a. Bankalar herhangi bir mesajın, mektubun veya belgenin gönderilmesi sırasında kaybolması ve / veya gecikmesinden oluşacak sonuçlardan veya tel haberleşmesindeki gecikme, bozuk alınma veya diğer hatalardan ve teknik terimlerin çeviri ve /veya yorumlanmasındaki hatalardan dolayı hiçbir sorumluluk ve yükümlülük üstlenmezler.

Demem odur ki;

Evrağın postada kaybolmasından bankalar sorumluluk almıyorlar zira evrağı taşıyan banka değil kargo şirketidir.

BANKA KAYBOLAN EVRAKTAN SORUMLU OLMASA DA, KAYBOLMA OLASILIĞINA KARŞI ÖNLEMLERİ ALMALIDIR.

ICC International Chamber of Commerce’nin yayımlamış olduğu;

URC – UNIFORM RULES FOR COLLECTIONS BROCHURE NO 522

  1. Maddesi

kaybolan evraktan bankaları sorumlu tutmasa da, bankaların daha etraflıca düşünüp evrağın kargoda koybolma olasılığına karşı kendince önlem alması beklenir.

Şöyle ki;

Kargonun iki kurye halinde gönderilmesinden ne ihracatçı, ne de bankalar kaybeder. İhracatçıya maliyeti ek bir kargo parası kadardır.

BANKALARCA KARGOYA VERİLEN EVRAKLARIN KAYBOLMASI HALİNDE NELER YAPILABİLİR?

İhracatçının bankası tarafından kargo yoluyla ithalatçının bankasına gönderilen evrakların kargoda kaybolması halinde, ihracatçının bankasının hiçbir sorumluluğu olmadığını, evraklar ihracatçının bankasına ibraz edilirken ihracatçının bankası, evrağı ibraz eden ihracatçıdan bir ibraname almıştır. Bu ibraname, evrakların postada kaybolması halinde bankaların hiç bir sorumluluk almayacağı yönünde bir aklama yazısıdır.

Bankaların hiçbir sorumluluk almadığı evrakların kaybolması halinde durum ne olur acaba?

  • İthalatçının ülkesindeki gümrüklerde bekleyen malların fiili ithal yoluyla çekilmesi mümkün olmayacaktır.
  • Deniz konşimentosu gibi bazı değerli evrakların tekrar tanzimi mümkün olmayacaktır,
  • Gümrüklerde bekleyen malların zamanında fiili ithal yolu ile çekilememesi dolayısıyla, ithalatçı veya ihracatçı gereksiz yere ardiye ve demuraj ücreti ödeyecektir,
  • Öngörülemeyen gereksiz maliyetler ortaya çıkacaktır.

İthalatçının mallarını gümrüklerden çekmesi gerekmektedir. Gümrüklerden malın çekilmesi için normal koşullarda deniz konşimentosunun orijinal bir nüshası gerekli cirolar yapılmış vaziyette nakliyeci acenteye ibraz ederek, ordino alması, ordinoyu da gümrüklere ibraz ederek malların çekilmesini sağlaması gerekir. Ancak ortada bir deniz konşimentosu yok. Tüm nüshaları kaybolmuştur.  İhracatçı firma kaybolduğunu bahisle deniz konşimentosunun yenisinin tanzimini deniz acentesinden talep etse de, acente bir defa vermiş olduğu deniz konşimentosunun yerine yenisini vermeyecektir. Ama deniz konşimentosu olmadan da ordino alınamayacağı gün kadar açıktır.

KONŞİMENTO GARANTİ MEKTUBU

Bu durumda ithalatçı firma kendi bankasına başvurarak gümrükte bekleyen malların değeri kadar bir konşimento garanti mektubu alıp kendi ülkesindeki nakliyeci firmanın acentesine bu mektubu vermek durumundadır.

Mektubun deniz nakliyat acentesine ibrazı ile nakliyeci firmanın, gümrükte bekleyen malların serbest (release) bırakılması durumunda herhangi bir şekilde uğrayabileceği zarar ve ziyan olması halinde, mektubun bu zararı tazmin edeceği yönünde hükümler içermesi gerekir. Konşimento garanti mektubunu alan deniz nakliyat acentesi, gümrüklere hitaben ordino mektubunu düzenler ve ithalatçıya verir. Deniz nakliye şirketinin ithalatçıya ordino vermesi, malların sorumluluğunun deniz nakliye acentesinden, ordinoyu alan ithalatçıya geçtiği anlamındadır. Ordinonun verilmesiyle, deniz nakliyat acentesi malların sorumluluğundan kurtulmuştur.  Ordinosunu alan ithalatçı postada kaybolan, tekrar tanzimi mümkün olan belgeleri tekrar ihracatçıdan talep etmek sureti ile malları gümrüklerden çekebilir.

Normal koşullarda malların gümrüklerde bekleme süresi ülkeden ülkeye değişkenlik gösterse de ortalama 45 ile 60 gün arasında olduğundan dolayı, nakliyeci firmanın gümrüklerde bekleyen malların sorumluluğu bu süre ile sınırlı kalacağından, ordino almak için kendilerine ithalatçı tarafından ibraz edilen konşimento garanti mektubunu bu süreden sonra ithalatçıya iade etmek durumundadır.

Reşat BAĞCIOĞLU

 

Ticaretle ilgili alım-satım ve danışmanlık taleplerinizi, https://satinalmadergisi.com/ticaritalep/ sayfasından iletebilirsiniz.

Kalenderdağı Balı – Satınalma Dergisi E-Mağaza’da

Elazığ Keban bölgesinde yoğunlukla kekik çiçeği olmak üzere dağlarda kimselerin ulaşamadığına ulaşan arılıktaki kovanlarda nadir elde edilen 100% doğal bal üretimi gerçekleşmektedir.

Fotoğraftaki küçük kız çocuğu babasının arıcılık tutkusunu görerek büyüdü. Öğrenci iken arkadaşlarına arıları, kovanları, çiçekleri, ballarını anlatırdı. Ama zamanla gördü ki bal zaten kendi kendisini anlatıyor, kendisine sadece bu mucize ürünü çevresi ile tanıştırmak düşüyordu.

Yüreğindekini emeğine yansıtan bir babanın kızı olmak gurur vericidir. Arılarla ilgili ilk hatıram 4-5 yaşlarımda iken arı kovanlarına karahindiba çiçeği üfürdükten sonra arıların kovanı korumak için bana saldırmalarıydı. O dönem arılarla oyun gibi gelen bu durum birçok arı sokması ile neticelenerek bir daha arıları rahatsız etmememi öğretti.

Okumaya geçtikten sonra babamın kitaplığımızdaki arıcılık ile ilgili kaynakları dikkatimi çekmeye başladı. Arılarla ilgili öğrendiğim her bilgi beni şaşırtıyordu.  Arı kolonisi disiplinine olan hayranlığım her geçen gün artarak devam etti…

Babam Orman Bölge Müdürlüğü kurumunda kurs öğretmeni olduğu için arıcılığı tekniğine uygun olarak öğrencilerine öğretti ve kendisi de bizzat icra etti. Babam sayesinde arıcılığı kaynağından doğru bir şekilde öğrenme şansım oldu.

Ürünümüzü size getirirken doğallığından şüphemiz olmadan gönül rahatlığı ile temin etmenin mutluluğunu yaşıyoruz ve bu doğrultuda inanarak çalışmaya devam ediyoruz.

Ağızda dağılan, damak tadınıza hitap eden polen içerikli balımızı tüketirken yaşadığınız mutlulukla haklı gururumuzu taçlandırıyoruz.

Şirket mottomuz her zaman “Kaliteli ürün sadık müşteri kazandırır” olmuştur. Biz müşterilerimizi bu şekilde kazandık ve yine bu şekilde kazanmaya devam edeceğiz.

Ürünümüzün neden satın alındığının farkındayız. Müşterilerimiz ve aileleri için doğal şifa kaynağı olduğunu biliyoruz. Bu bilinç ve sorumluluk; babamın arıcılığa ilk başladığı 1982 senesindeki heyecanı ve amatör ruhunu hiç söndürmeden devralmayı sağladı bana.

Tutku, gayret, istikrar ve sürdürülebilir temine bağladığımız başarımızı daha ileri noktalara taşımaya gayret edeceğiz. Lokalde neşreden bu tadı global ile tanıştırmayı hedefliyoruz.

Otomobil İthalatının Şartları Değişti

Otomobil İthalatının Şartları Değişti

Tüm dünyayı etkisi altında bırakan Covid-19 pandemisinin en çok etkilediği sektörlerden biri de hiç kuşkusuz otomobil endüstrisi oldu. Fabrikalarda bir arada çalışmanın kısıtlanması, uzun süre boyunca kapanma gibi etkenler üretimin oldukça düşmesine sebep olduğu söylenebilir. Yine, elektronik cihazların beyni olarak kullanılan ve bilgi depolamaya yarayan çip üretiminin düşmesinden kaynaklanan kriz en başta otomotiv sektörünü etkilemiştir. Dünyanın en büyük çip üreticilerinin siyasi, politik, ekonomik vb etkenlerden dolayı üretimlerini azalmak zorunda kalmasıyla otomotiv endüstrisinin çip tedarik etmekte zorlandığı için üretimde aksamalara neden olduğu söylenebilir.

Otomobil üretiminin aksaması ile birlikte sıfır km araç arzı da azalmış oldu. Azalan otomobil arzına bağlı olarak sıfır km araç fiyatlarında artışlar meydana geldi. Ülkemiz açısından bakıldığında ise, tüm dünyadaki fiyat artışlarının yanı sıra, döviz kurundaki yükselmeden kaynaklanan fiyat artışları da kaçınılmaz oldu. Hem üretimin azalmasından kaynaklanan fiyat artışı hem döviz kurunun yükselmesinden kaynaklanan fiyat artışları ülkemizde talebin azalmasına etki etmediği gözlemlenmektedir. Bunun sebebine bakıldığında ise, otomobil talebinin ülkemizde yatırım etkisi olduğu söylenebilir. Yatırım amaçlı otomobil satın almak isteyen tüketiciler sebebiyle otomobil bayilerinde sıfır araç bulmakta zorlanıldığı bir dönem yaşanmış oldu.

Yurtdışında üretilen araçların ülkenize ithalini düzenleyen kurum Ticaret Bakanlığı’dır. Son bir yılda özellikle distribütörler haricindeki ithalatçılar tarafından gerçekleştirilen araç ithalatlarında Bakanlık tarafından 4 farklı Genelge ile düzenlemeler yapıldı. Bir ürünün o ülkedeki distribütörü haricindeki başka kişi ya da firmalar tarafından yasal olarak ithal edilmesine paralel ithalat denilmektedir.

2022 yılı ağustos ayında basında yer alan haberlere göre Ticaret Müfettişlerince yapılan soruşturmalar sonucunda özellikle çifte faturalandırma yoluyla otomobilleri gümrükte düşük fiyattan gösterdiği ve bu yolla vergi kaçakçılığının yapıldığının tespit edildiği ifade edilmiştir.  Bu tespitlerden sonra ise, yine distribütörler dışında kalan kişilerin/firmaların araç ithalatlarına ilişkin Ticaret Bakanı tarafından imzalı 22.08.2022 tarihli 2022/12 sayılı Genelge yayımlanmıştır. Bu genelge ile daha önceki düzenlemelerin iptal edildiği ve yeni yapılacak araç ithalat işlemlerinin bu genelgede yer alan düzenlemeler doğrultusunda yapılması gerektiği anlaşılmaktadır. Bu gelişmelere ilişkin olarak son yapılan düzenleme çerçevesinde araç ithalatının nasıl yapılması gerektiğinin açıklamaya çalıştım.

22.08.2022 tarihli 2022/12 sayılı Genelge

Belirtmek gerekir ki, söz konusu Genelge ile sadece distribütörler dışındaki kişilerin araç ithalat işlemleri için düzenlemeler yapılmıştır. Distribütör firmaların araç ithalat işlemleri meri gümrük ve dış ticaret mevzuatı hükümleri çerçevesinde gerçekleştirilmeye devam edilecektir. Distribütörler haricindeki ithalatçılar tarafından gerçekleştirilecek araç ithalatlarında ise gümrük ve dış ticaret mevzuatının yanı sıra söz konusu genelgede yer alan hükümlerin de sağlanması gerekmektedir.

Öncelikle, gümrük mevzuatımıza göre kullanılmış eşyaların ithalatı Ticaret Bakanlığı’nın iznine tabidir. Kullanılmış eşya ithal etmek isteyen kişiler ithalat işlemlerinden önce eşyaların özelliklerini belirten bilgiler ile birlikte Bakanlıktan kullanılmış eşya ithalat izni alması gerekmektedir. Bakanlık tarafından kullanılmış araç ithalatlarına izin verilmemekle birlikte model yılının da içinde bulunan yıldan önce olmaması gerekir. Şöyle ki sıfır km 2021 model bir aracın 2022 yılı içerisinde getirilmesi mümkün değildir.

Söz konusu genelgeye göre; gümrük idaresi tarafından ithale konu aracın distribütör sıfatıyla ithal edilip edilmediği, ithalatçıdan temin edilen sözleşmeler ile tespit edilecektir. Sonrasında ise ithale konu araç ile aynı veya yakın bir tarihte aynı veya benzer eşya niteliğini haiz araç kıymetleri araştırılacak ve elde olunacak bilgiler çerçevesinde beyan edilen gümrük kıymetinin gerçekliği veya doğruluğu konusunda makul şüphe oluşması halinde; kıymet araştırmasına gidilerek yükümlülerden ilave bilgi ve belgeler istenilecektir.

Yine ithale konu aracın çıkış/ihracat ülkesi ile ticaret yapılan ülkenin aynı olması gerekir. İstenilen belgeler arasında, ihraç ülkesi gümrük idaresi tarafından düzenlenen ihracat beyannamesinin onaylı örneğinin gümrük beyannamesine eklenmesi gerekmektedir. Şöyle ki Almanya’dan alınan araç ülkemiz için ithalat, Almanya için de ihracat olduğundan Almanya gümrük idarelerine beyan edilen ihracat beyannamesinin temin edilmesi gerekir. Bununla birlikte, aracın satışında üretici firma tarafından yetki belgesi almış yurtdışı bayii tarafından düzenlenen satış faturasının onaylı örneğinin ithalat sırasında gümrük idarelerine ibraz edilmelidir. Daha önceki düzenlemelerde araca ilişkin üretici faturası istenmekteydi. Üretici faturasının temin edilmesinde yaşanan zorluklardan ötürü üreticinin kendisinin değil, üretici tarafından yetki verişmiş bayi faturasının onaylı örneği yeterli görülmüştür.

Yapılan düzenlemelerden biri de ithale konu aracın Türkiye’de distribütörünün bulunması halinde mutlak suretle ilgili markanın Türkiye distribütöründen aracın şasi numarası esas alınarak kıymeti ile taşıdığı donanım ve aksesuarları konusunda bilgi istenilecektir. İthale konu aracın gümrük kıymetinin tespitinde distribütörden temin edilen kıymet bilgisi, gümrük kıymeti ile ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde veri olarak dikkate alınacaktır. Genelgede yer alan söz konusu maddede belirtilmek istenilen kimsenin yurtdışından aracı distribütörden daha uygun fiyata alması mümkün olmadığıdır. Daha uygun olarak faturalandırılsa bile, distribütörden alınan kıymet bilgisinin veri olarak dikkate alınacağı ve bu doğrultuda işlem yapılacağı anlaşılmaktadır.

Araçların ithalat işlemlerindeki vergi unsurları ise şu şekildedir. 8704 tarife pozisyonunda yer alan eşya taşımaya mahsus motorlu taşıt cinsi otomobillerin ithalat işlemlerinde, gümrük birliğine dahil ülkelerden ya da serbest ticaret anlaşması bulunan ülkelerden ithal edilmesi durumunda; %18 oranında kdv, araçların motor silindir hacimlerine göre ise %4 ila %75 arasında değişen oranlarda ötv uygulanmaktadır. Söz konusu eşyanın ithalat rejim kararına göre diğer ülkeler diye belirtilen ülkelerden ithal edilmesi durumunda (örneğin ABD) bu vergilerin yanı sıra %22 oranında gümrük vergisi bulunmaktadır.

Bu bağlamda; araçlarda gümrük vergilerinin yüksekliği (ithalatta ve ihracatta alınan tüm vergiler) ve birtakım usulsüz ithalat işlemleri Bakanlığı bu şekilde bir düzenlemeye yapmak durumunda bırakmıştır. Distribütörler dışında kalan kişilerin/firmaların araç ithalat işlemlerinde mutlak suretle son yapılan düzenleme çerçevesinde bilgi ve belgeleri temin etmesi gerekmektedir.

İlker ÇOLAKVERMİŞ

Rusya ve Orta Doğu’dan Üst Düzey Alıcılar CNR Ev Tekstili Fuarı için Antalya’ya Geliyor

Ev tekstili sektöründe dünyanın en büyük fuarlarından biri olan CNR Ev Tekstili Fuarı, 10 Eylül’de Orta Doğu Ülkelerinden üst düzey alıcıları misafir edecek. Ev tekstiline dair tüm ihtiyaçlarını fuardan karşılamayı planlayan alıcılar, milyonlarca dolarlık sipariş verecek. 60’a yakın ülkeden ziyaretçi beklenen fuara Rusya’dan da oldukça ilgi var. Kendi ülkelerindeki fuarların iptal olması nedeni ile Rus alıcılar Antalya’yı sabırsızlıkla bekliyor. 

Dünyanın en büyük ev tekstili ve dekorasyonu fuarlarından biri olan CNR Ev Tekstili Fuarı kapılarını açıyor. Antalya’da düzenlenecek fuar, 60’a yakın ülkeden, yerli ve yabancı 30 binin üzerinde ziyaretçiyi katılımcı firmalarla bir araya getirecek.

CNR Ev Tekstili Fuarı, bu yıl 5 gün boyunca yerli ve yabancı yüzlerce firmaya ev sahipliği yapacak. Fuarda ev tekstili, kontrat tekstil, tasarım, zemin ve duvar kaplamaları alanlarındaki yeni ürün ve koleksiyonlar sergilenecek.

“Orta Doğu’dan üst düzey alıcılar geliyor”

CNR Ev Tekstili Fuarı’nın, ürün portföyü, kalitesi ve çeşitliliği ile tüm dünyanın en ilgi çeken fuarları arasında yer aldığını dile getiren CNR Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ceyda Erem; “Antalya’da düzenlediğimiz fuarımıza yabancı alıcıların ilgisi beklentilerimizin de üzerine çıktı. Fuarın bu yılki en önemli ziyaretçilerini Rusya ve Orta Doğu Ülkeleri oluşturacak. 60’a yakın ülkeden ziyaretçi beklediğimiz Ev Tekstili Fuarı’nda misafir edeceğimiz Orta Doğu Ülkelerinin üst düzey alıcıları, ev tekstiline dair tüm ihtiyacını fuardan karşılamayı planlıyor. Fuarda Orta Doğu Ülkelerinin milyonlarca dolarlık sipariş vermesini bekliyorum” dedi.

“Ruslar özellikle bu fuarı bekledi”

Antalya’nın, turizmin yanında ev tekstili ihracatının da merkezi olacağını vurgulayan Erem; “Ruslar, yeni siparişler vermek için uzun zamandır CNR Ev Tekstili Fuarı’nı bekliyor. Özellikle kendi ülkelerindeki fuarların iptal olması nedeni ile Rus alıcıların sabırsızlıkla beklediği fuar için sadece Rusya’dan 16 binin üzerinde satın almacı online bilet rezervasyonu yaptırdı. Yerli alıcıların da yoğun ilgisini çeken Antalya, CNR Ev Tekstili Fuarı’nı ziyaret edecek alım guruplarına, çok büyük ticaret anlaşmaları imzalamanın yanında, fuar ziyaretlerini kısa bir tatil fırsatına çevirme olanağı da sağlayacak” dedi.

CNR Ev Tekstili Fuarı, tülden perde sistemlerine, banyo ürünlerinden uyku ve yatak odası tekstiline, döşemelikten mutfak ve yemek odası tekstiline kadar çok geniş bir ürün yelpazesine sahip olan fuar, Antalya ANFAŞ Fuar Merkezi’nde 10-14 Eylül tarihlerinde organize edilecek.

Alışveriş Merkezlerinde Bağımsız Denetim Dönemi Başlıyor !

Alışveriş Merkezlerinde Bağımsız Denetim Dönemi Başlıyor !

Şaban KÜÇÜK / Yeminli Mali Müşavir

Alışveriş Merkezleri Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik 18 Ağustos 2022 tarihli ve 31297 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Ticaret Bakanlığı, alışveriş merkezleri arasındaki uygulama birliğinin sağlanması amacıyla ortak kullanım alanlarından elde edilen gelirler ve giderlerin kapsamını belirledi.

Bu kapsamda;

Ortak Gelir: Ortak kullanım alanlarından elde edilen geçici kiralama, reklam, pazarlama, kültürel ve sanatsal faaliyet, baz istasyonu, ATM ve diğer ortak kullanım alanı gelirleri,

Ortak Gider: Ortak kullanım alanlarına ilişkin elektrik, su, doğalgaz, yenileme niteliğinde olmayan bakım ve onarım, güvenlik, temizlik ve sağlık giderleri gibi alışveriş merkezinin aynına ilişkin olmayan ortak kullanım alanı giderleri,

Yönetim Gideri: Alışveriş merkezinde fiilen çalışan bordrolu yönetim personelinin göreviyle ilgili giderleri olarak belirlendi.

Dikkate Alınması Gereken Özellikli Konular

  • Ortak gider katılım payları Türk lirası üzerinden hesaplanır ve ödenir.
  • Ortak gider katılım payları perakende işletmelerden yazılı olarak talep edilir ve bu yazıda giderlerin tür ve tutarları ayrı ayrı belirtilir.
  • Ortak gider katılım payları tahsilat amacı dışında kullanılamaz.
  • Ortak gelirler, tahsil edildikleri yılın ortak giderlerinin karşılanmasında kullanılır. Bir takvim yılındaki ortak gelir tahsilatının ortak gider toplamından fazla olması durumunda, ortak gider toplamını aşan kısım, bir sonraki yılın ortak giderlerinin karşılanmasında kullanılır.
  • Alışveriş merkezi içindeki perakende işletmeden, bu maddeye göre tahsil edilmesi gerekenden daha az ortak gider katılım payı tahsil edilmesi durumunda, tahsil edilmeyen kısım iş yeri malikince karşılanır.
  • Kiraya verilmemiş iş yerlerine ait ortak gider katılım payları bu iş yerlerinin maliklerince karşılanır.
  • Yönetmeliğin ortak gider paylaşımı başlıklı 11’inci maddesinin uygulanmasından alışveriş merkezi maliki ile yönetimi müştereken sorumludur.

Ortak Gelir ve Gider Raporu Nasıl Hazırlanır ?

  • Her yıl bir önceki takvim yılına ilişkin ortak gelir ve gider raporu hazırlanarak nisan ayı sonuna kadar alışveriş merkezindeki perakende işletmelere gönderilir.
  • Raporun hazırlanmasına esas teşkil eden gelir ve gider belgeleri ile hizmet sözleşmelerinin birer örneği, talepleri halinde on beş gün içinde perakende işletmelere verilir.
  • Ortak gelir ve gider raporunda asgari olarak aşağıdaki hususlar yer alır:
    • Alışveriş merkezinin adı ve iletişim bilgileri ile rapor dönemi,
    • Alışveriş merkezi maliki ve yönetiminin ad, unvan ve iletişim bilgileri ile vergi dairesi ve vergi numarası,
    • Alışveriş merkezinin satış alanı,
    • Büyük mağaza sayısı ile boş ve dolu olanlar belirtilmek suretiyle iş yeri sayısı ve bu iş yerlerinin satış alanları,
    • Ortak kullanım alanlarının niteliği ve sayısı ile bu alanların ayrı ayrı ve toplam büyüklükleri,
    • Tür ve tutarları ayrı ayrı belirtilmek suretiyle ortak gelir ve giderler,
    • Birim satış alanına düşen ortak gider tutarı,
    • Ortak gider katılım payı dağıtımına esas ortak gider tutarı, perakende işletmeler tarafından karşılanan ortak gider tutarı ve boş iş yerleri ile perakende işletmeler adına malik tarafından karşılanan ortak gider tutarları,
    • Alışveriş merkezi içindeki her bir perakende işletmenin adı, unvanı, satış alanı, hesaplanan ortak gider katılım payı, malik tarafından karşılanan katılım payı ile bu işletmelerden alınan avans ve yapılan mahsup işlemi neticesinde işletmelerce ödenen veya işletmelere iade edilen tutarları gösteren ortak gider katılım payı tablosu,
    • Elektrik, su, doğalgaz gibi ortak giderlere ilişkin sayaçları numaralarıyla birlikte gösteren sayaç düzen krokisi.

Alışveriş merkezinin ortak gideri olmayan ve yönetime ait olan giderler olarak kabul edilen giderler için işletmelerden ücret talep edilemeyecek. Yönetmelik değişikliğinden önce yapılan sözleşmelere konu giderler için sözleşmeler yenileninceye ya da uzatılıncaya kadar ücret talep edilebilecek.

Alışveriş merkezi yönetimlerine, ortak gider katılım payı hesaplama ve tahsilatları ile raporlamalarının mevzuata uygun olup olmadığının kontrol ve tespiti amacıyla KGK tarafından yetkilendirilen Bağımsız Denetim kuruluşlarınca denetim yapılması zorunluluğu getirildi.

Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından yetkilendirilen bağımsız denetim kuruluşlarınca denetlenerek rapora bağlanacak ve her yıl alışveriş merkezindeki işletmelerin bilgisine sunulacak. Ticaret Bakanlığı tarafından yapılan denetimlerle birlikte çifte denetim yapılması sağlanacak ve mevzuata aykırılıkların önüne geçilebilecektir.

Ülkemizde 147 tanesi İstanbul’da olmak üzere 350 tane AVM bulunmaktadır. Toplumsal hayat içinde önemli bir yeri bulunan alışveriş merkezlerinin ülke turizmi ve üretimi için önemi yadsınamaz. Bu açıdan raporlama ve ortak gider dağıtımı için bağımsız denetçilere rol verilmesi büyük önem arz etmektedir.

Şaban KÜÇÜK

Yeminli Mali Müşavir