Sürdürülebilir Bir Gelecek

Yaşadığımız bu günlerde, sürdürülebilir bir gelecek yaşamı için çok fazla çaba sarf ediyoruz.

Şubak 2020’de yaşadığımız sıkıntılı günler Dünya toplumlarını en derinden sarstı.

Global ticaret durma noktasına geldi.

Sürdürülebilir olmanın temel prensibi; uzun bir geçmişe, her türlü tsunami’ lere karşı dinamik ve dayanıklı olmayı, birey bilincinde pozitif bir algı oluşturabilmek ile mümkündür.

İtibarlı Markalar, Şirketler ve Yöneticiler, yaşanan zaman diliminde kendilerini hemen belli ederler.

Yaptığımız ve yapacağımız çalışmalar, gelecek çalışmalarımızın devamlılığı için büyük önem taşımaktadır.

Ülkemiz ve işletmelerimiz açısından, itibar sağlamak ve çevremizdeki sektörlerde iş birliği yapılandırmak istiyorsak, Sürdürülebilir Bir Gelecek şarttır.

Temel hedefler,

  • Planlama,
  • Programla,
  • Aksiyon,

Yapılandırma aşamasında,

  • Reaktif Tedbirler,
  • Proaktif Tedbirler, temel ana konulardır.

Dünya genelinde yaşanan değişimler ile birlikte, temel hedeflerimizde yeni aksiyon odak noktaları gelişmiştir.

  • Potansiyel Hedef Kitle,
  • AR-GE Stratejileri,
  • Stratejik Analiz, Teknoloji yapılandırması,
  • 5G Teknolojileri,
  • Yapay Zeka,
  • Hologram,
  • Arttırılmış Sanal Gerçeklik,
  • Yaşanmış Müşteri Deneyimi,
  • Ağızdan Ağıza Pazarlama,
  • Mikro Çipler,
  • Neuro Marketing Bilimi,

Dünyada yaşanacak olan Resesyon, ilerleyen zaman diliminde telafisi zor olacak bir ekosisteme, girmemize sebep olacaktır.

Ürün, Hizmet ve Duygusal Pazar yapısı, Dünya ticaretinde toplumlara farklı bir ticaret ivmesi yaşatacaktır.

Pazarlama ve Satış matriksi, son 3 ayda müthiş bir gelişme kaydetti.

Evden çalışma (Home Ofice), yaşanan süreçteki Dezavantajı Avantaja çevirdi.

Mantık, Analiz ve Strateji, Startup yapılarına pozitif yansıyarak sektörel iş birliklerinin doğmasına zemin hazırladı.

Dünya ticaret faaliyetlerine baktığımızda, ticaret hacminde durmalar yaşandı ise de süreç te, aksiyon çalışmaları hız kazandı.

2010 yılından bu günlere Dijital Teknoloji ile yaşamayı çok verimli olmamak ile birlikte yönetiyorduk.

2019 yılı itibariyle, Dijital Çağ bitmiş Yapay Zeka Çağı başlayarak, tüm Dünya toplumları yeni zaman dilimine hızlı bir geçiş yaptı.

Stratejik kriter,

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

  • Şirket Politikaları,
  • İtibar,
  • Marka Değeri, Fiyatlama, Kişisellik ve Sadakat,
  • Gelecek Planlama Stratejileri,
  • Demografik AI Çözümleri,
  • Yeşil Pazarlama Yönetimi (Green Marketing Management)
  • Pazarlama Stratejik Güven Endeksi,

İşletmeler, Pazar payında lider konumda olabilmek adına Müşteri Deneyimi Yol Haritası yerine Müşteri Deneyimi Duygusal Yol Haritası ekleyeceklerdir.

2020 ve ilerleyen yıllarda, işletmeler Sürdürülebilir Değerler ve Sadakat Analiz Raporları çıkarılacaklardır.

Yapılandırılacak raporlama ile işletmeler, birbirileri ile iş ilişkisi kurarak Müşterilerin gözünde GÜVENİLİR olarak anılacaklar.

Sürdürülebilir işletmeler İTİBARLI ve GÜVENİLİR yapılardır.

Dünya ticaret piyasası işlem hacminde; iş yapılabilir, aksiyonu yüksek, imajı ve algısı oluşturularak çalışma yapılabilir raporları sunulacak.

Turizm Sektörü Eski Günlerine Teknolojiyi Kullanarak Dönecek

COVID-19 salgınından en çok etkilenen sektörlerden biri olan Turizm Sektöründe misafirlerin ve çalışanların sağlığı ve güvenliği termal kameralardan temassız geçiş sistemlerine en son teknolojilerle geliştirilmiş çözümlerle sağlanacak.

COVID-19 salgınının etkilerinin azalmasıyla birlikte dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi Türkiye de normalleşme sürecine girdi. Turizm dahil olmak üzere birçok sektörde işletmeler çeşitli kısıtlamalara tabi olarak yeniden kapılarını açmaya başladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı, turizm sektöründe hizmet veren konaklama ve diğer tesislerin uyması gereken bir genelge yayınladı. Bu genelge kapsamında konaklama tesislerinin temizlik, bakım, misafir kabulü ve personel ile ilgili tedbirler almaları, bir protokol hazırlayarak yapılacak çalışmaları değerlendirmeleri ve gerektiğinde güncellemeleri gerekiyor.

Ülke ekonomisinin lokomotif sektörlerinden biri olan Turizm Sektörünün canlanarak yeniden eski günlerine dönmesi büyük önem taşıyor. Yurt dışı uçuşların başlaması ve sınır kapılarının açılmasıyla birlikte ülkeye yabancı turistler ülkeye gelmeye başlayacak. Benzer şekilde kısıtlamaların kaldırılmasıyla yerli turist sayısında da artış bekleniyor. Bu noktada misafir ve çalışanların sağlığı termal kameralar ve temassız geçiş kontrol sistemleri, sosyal mesafe ve yoğunluk ölçüm sistemleri ile korunacak.

Elektronik güvenlik ve iş zekası alanında yenilikçi teknolojilerle öne çıkan Sensormatic’in CEOsu İsmail Uzelli “Normal şartlarda güvenlik ve verimliliğe hizmet eden teknolojilerimizi akıllı yazılımlarla destekleyerek pandemi ile mücadelede etkin rol oynayan sistemlere dönüştürdük. Çünkü geldiğimiz noktada artık en önemli şey insan sağlığı ve iş sürdürülebilirliği. Bu bahsettiğim teknolojiler aslında sadece şu an Corona virüsün yayılmasını önlemek için değil, ileriki dönemde de influenza gibi pek çok bulaşıcı hastalığın yayılmasını kontrol altına almak için kullanılabilir. Sonuçta çalışanların ve müşterilerin sağlığı her zaman kurumlar için önemli. dedi.

Kontroller misafir ve çalışanları rahatsız etmeden temassız teknolojiler kullanılarak yapılıyor

Tesis girişlerine yerleştirilen termal kameralar ile ateş ve maske ölçümü misafirleri rahatsız etmeden hızlı ve otomatik bir şekilde yapılabiliyor. Çözüm, belirlenen sınırların dışında bir vücut ısısı algıladığında ya da maskesiz geçiş durumunda sesli ya da ışıklı alarm verebiliyor.

COVID-19 salgınının etkilerinin azaltılmasında temassız parmak izi okuma ile yüz ve iris tanıma gibi biyometrik teknolojiler hijyen ve sağlık açısından ön plana çıkıyor. Çalışanlar ofislere, mutfaklara giriş çıkış yaparken temassız teknolojileri kullanabiliyorlar.

Hijyen sertifikasına uygun ateş ölçüm kayıtları tutulabiliyor

Yayınlanan genelgede, otellerin hijyen sertifikası alabilmek için çalışanların ateş ölçüm kayıtları tutması gerekiyor. Temassız teknolojilerle de entegre çalışan yazılım sayesinde, bu teknolojilerden akan veriler tek merkezden yönetilebiliyor. Çalışanların giriş-çıkış ve ateş derecesi kayıtları otomatik olarak tutulabiliyor, giriş-çıkış yaptıkları alanlar yetkilendirilebiliyor ve bordrolama için anlık veri sağlanıyor.

Kişiye özel oda kartı uygulaması ile temassız geçiş

Temassız ödemenin kullanımının arttığı ve kişilerin elden ele kart transferi yapmayı tercih etmediği bu dönemde oda kartı taşıma yerine temassız mobil geçiş kontrol çözümleri ön plana çıkıyor. Mobil çözüm ile otel misafiri rezervasyonunu yaptığı anda oda numarası akıllı telefonuna düşüyor. Telefon ya da saat gibi akıllı mobil cihaza kurulan basit bir uygulama üzerinden çalışan bu çözüm, doğrudan odaya çıkarak mobil cihaz ile oda kapısını açabilme imkanı sağlıyor.

Sağlıklı ortamlar için misafir yoğunluk kontrolü

Belirli bir alandaki insan sayısını kontrol altına almak için kullanılan ‘Yoğunluk Ölçüm Çözümü’ konaklama tesislerdeki restoran, aktivite merkezi, spor salonu, hamam ve sauna gibi noktaların girişine kurularak, ekran üzerinden anlık yoğunluk bilgisini ekrana getiriyor. Ekranda bekleme sürelerinin yanı sıra yoğunluk sınırının aşılması durumunda uyarı görülüyor. Bu şekilde işletmeler metrekareye göre belirlenen kişi sayısı sınırlarını kontrol edebiliyor ve ek personel ihtiyacını ortadan kalkıyor. Ayrıca, mobil uygulama kullanan turistik tesisler, bu verileri uygulamalarına entegre ederek bu bilgiyi misafirlere anlık bildirebiliyorlar.

Sosyal mesafe kuralına teknolojik çözüm

Sosyal mesafeyi korumak için beacon teknolojisi kullanan bileklikler de hem açık hem kapalı alanlarda kullanılabiliyor. Kısa mesafede haberleşerek çalışan bu bileklikler, sosyal mesafe sınırlarının altındaki durumlarda otomatik uyarı verebiliyor.

Misafirlerin gönül rahatlığı için şeffaf alanlar

Restoran, kafeterya veya mutfak gibi özel hijyen gerektiren alanların IP kameralardan alınan anlık görüntüsü bulut teknolojisi kullanarak canlı olarak otel misafiri ile paylaşılabiliyor. Görüntülere web sitesinden ya da özel bir uygulama üzerinden ulaşılabiliyor. Hijyen konusunda tedirginlik yaşayan otel misafirleri anlık izleyebildiği görüntüler sayesinde hijyen kurallarına uyulduğundan emin olarak gönül rahatlığı ile tatil yapıyorlar.

Pandemi Sonrasında Sigorta Sektörünü Neler Bekliyor

Tüm dünyayı etkisi altına alan Korona virüs ile birlikte sağlık sigortalarının önemi daha çok anlaşıldı. Virüsün ortaya çıkışıyla sigorta sektörü, kapsam dışı olmasına rağmen salgın nedeniyle oluşan sağlık harcamaları özel ödeme kapsamına almıştı. Bundan sonra ise sigorta içeriklerinde nasıl değişiklikler olacağı merak ediliyor. Demir Sağlık Genel Müdür Yardımcısı Bülent Eren, pandemi sonrası sigorta sektörünü bekleyen değişimleri aktardı.

Korona virüs pek çok sektörü değiştirdi. Bu sektörlerden biri de sigorta sektörü oldu. Sağlık sigortalarında salgın hastalıklar kapsam dışı tutulmuş olmasına rağmen ülkemizin kamu sağlık finansmanına destek olmak ve sigortalılarının kendilerini güvende hissetmelerini sağlamak amacıyla salgın hastalık nedeniyle oluşan sağlık harcamaları jest olarak bu döneme özel ödeme kapsamına alındı. Şimdi herkes bundan sonraki süreçte teminatların içeriğinin ne olacağını merak ediyor.

Pandemi sonrasında sigortalar değişecek

Demir Sağlık Genel Müdür Yardımcısı Bülent Eren, pandemi sonrasında sağlık ve hastalık sigortaları anlayışında değişiklikler olacağını söylüyor. Öncelikle grup sağlık sigortalarından başlamak üzere ve belki de hemen peşinden bireysel ürünlerde pandemi olguların poliçe kapsamına alınmaya başlanacağını belirten Eren, “Ancak bu teminat genişletilmesi, sektörün son dönemde 2 aylık süre içinde pandemi olgularına 33 milyon gibi bir hasar ödemesi yaptığı düşünüldüğünde poliçe primlerini de etkileyecektir. Belki pandemi dahil ve hariç olmak üzere seçenekli ürünler oluşabilir. Ek olarak pandemi olgularını teminat altına alan hastalık sigortası türü ürünlerin de gelişmesi bekleniyor.” Türkiye sigorta pazarında sağlık sigortacılığı yüzde 12 gibi bir pay alıyor. Yeni sigortalı katkısının tamamlayıcı sağlık sigortası tarafında olduğunu gözlemlediklerini belirten Eren, bu alanda da poliçe teminatları ve kapsamlarının değişeceğini, Demir Sağlık olarak ilerici bir vizyon ile yeni ürün ve hizmetlerle pazarda ilkleri gerçekleştirmeye devam edeceklerini söylüyor.

Sağlık sigortasının önemi anlaşıldı

Pandemilerin insan yaşamı boyunca devam edeceğini ifade eden Eren, geçtiğimiz yıllarda ortaya çıkan kuş gribi, domuz gribi, SARS, ebola gibi ölümcül olabilen yeni tip viral hastalıklar daha sık yaşanmaya başlanabilir diyor. Dünya nüfusunun artışına bağlı olarak nüfus yoğunluğunun da artması, sosyal ilişkilerin sıkılaşması, şehirleşmenin artışı ve elbette globalleşme bölgesel olarak ortaya çıksa bile bu tür hastalıkların hızla yayılmasına neden olabiliyor. Bu tip hastalıklar ve bunların tedavi maliyetleri, sağlık sigortasının önemini daha da ortaya çıkarıyor. Ülkemizde ve dünyada sağlık sigortasına olan ilginin ve ihtiyaç farkındalığının artmasının kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Eren, mevcut sigortalıların yenileme oranlarında artış olacağı gibi yeni poliçe satışlarında da bir ivmelenme beklediklerini söylüyor.

Salgın dijitalleşmeyi hızlandırdı

Salgınla beraber pek çok hizmeti online ortamda almaya başladık. Söz konusu sigorta olunca önceleri yüz yüze yapılan görüşmeler de online ortama taşındı. Pek çok ihtiyaç artık web üzerinden halledilirken sigorta ihtiyaçları ve bu konudaki gereksinimler de artık online mecralarda gideriliyor. Yaşadığımız bu süreçte hem poliçe satışı ve yenilemesinin hem de satış sonrası hizmetlerin uzaktan erişimle sorunsuz bir biçimde yönetilebildiğini belirten Eren, artık farklı bir sürece girileceğini ve dijital satış kanalı üzerinden poliçe satışlarının arttığını, bunun bir lüks değil bir gereklilik olduğunu söylüyor: “Elbette sigorta şirketleri de bu değişime ayak uydurarak bugüne kadar kısıtlı olan dijital ortamda satışa sunulmuş ürün yelpazesini genişleteceklerdir. Bu dönemde kullanımının ciddi arttığını tespit ettiğimiz online doktor hizmeti gibi satış sonrası hizmetlerde de online ve dijital desteklerin artık her poliçeye entegre edildiğine şahit olacağız.”

İhracatın Finansmanı – I

Dış ticaret tacirleri; ithalatçılar ve ihracatçıların ihtiyaç duydukları finansman konuları

  • NAKDİ KREDİLER
  • GAYRİ NAKDİ KREDİLER

şeklinde açıklanabilir.

Nakdi ve gayrinakdi (nakit olmayan)  finansmanların özellikleri, ithalatçılara ve ihracatçılara kullanımları sırasında ne gibi kolaylıkların sağlandığını süreç içindeki yazılarımızda ele alıyor olacağım.

Nakdi finansmana ihracatçıların ihtiyaçları vardır. Nedenlerini ve kullanım esaslarını açıklamaya çalışacağım;

İHRACATIN FİNANSMANI

İhracatçıların, ihracat yapmak üzere hammadde, ara madde ve diğer yardımcı malzemeleri almak üzere iç piyasadan nakit para, çek, senet vs vermek durumundadır.  Bir tarım ürünlerinin ihracatını örneklememize konu ettiğimizde, ihracatçımız, çiftçiye nakit verip, tarım ürünlerini almak durumunda değil midir? Çiftçiden satın aldığı tarım ürünlerini ihracatçı kendi tesislerine getirerek, tarım ürünlerini parafinlemek, ambalajlamak, işçilik, nakliye, depolama gibi işlemlerden geçirerek, ihraca hazır hale getirir. İşte tüm bunları yapmak için ihracatçı bu finansmanı ya özvarlıkların, ya da banka kaynaklarından kredi olarak sağlamak durumundadır.

Banka kaynaklarından ihracatın finansmanı amacıyla sağlanan krediler;

  • Türk Lirası (TRL)
  • Döviz

şeklinde olur.

Bankalardan gerek TRL, gerekse döviz olarak kullanılan krediler, ihracatın finansmanı amacıyla alınıyorsa, bankalar bu finansman için devlet teşviklerini devreye koyarlar. Devlet teşviklerinin ana mantığında; yurda döviz girdisi sağlayan ihracatçıların bankalardan kullanacağı krediler olması halinde, finansman maliyetlerinin devletin alacağı vergi ve fonlarla daha da ağırlaşmaması açısından, devlet kredi kullanım sırasında alması gereken tüm vergi ve fonlara geçici muafiyet sağlar. Bankalar ihracatın finansmanı amacıyla kullandırdığı kredilerde devletin alması gereken KKDF – Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu ile BSMV – Banka Sigorta Muameleleri Vergisi’ni almayarak geçici muafiyet sağlar. Devletin buradaki amacı, ihracatın finansmanı amacıyla kullandırılan kredileri KKDF ve BSMV alarak daha da ağır maliyetleri ihracatçının sırtına yüklememek, ihracatçının kredi kullanım sırasında KKDF ve BSMV ödemeyerek, uluslar arası piyasalarda daha da rekabetçi maliyetlerle fiyatlama vermelerine olanak tanıması amacını taşımaktadır. İhracatçı kullanacağı kredilerde KKDF ve BSMV ödemeyerek, daha ucuza mal edeceği kredi ile satın alacağı hammadde veya üreteceği ürünleri daha rekabetçi fiyatlarla dünya pazarlarında satmaya çalışacaktır.

İhracatın finansmanı amacıyla kullanılacak kredilerde esas mantık şudur; ülkemize döviz girdisi sağlamak, ihracat yapmak. İhracatın finansmanı amacıyla KKDF ve BSMV’den muaf kredi kullanan ihracatçı firmalar geçici olarak alınmayan KKDF ve BSMV’den tamamen muaf tutulması için, kredi kullanımından sonra, belli bir süre içinde ihracat yaptığına dair ihracat belgelerini ki bu belge gümrük beyannamesidir, kredi kullandığı kuruluşa ibraz etmek veya gümrük beyannamesi bilgilerini vermek zorundadırlar.

İHRACATIN FİNANSMANI KULLANIM ESASLARI VE NERELERDEN KULLANILIR?

İhracatın finansmanı amacıyla kullanılacak krediler, kullanım esasları, bu krediyi kullandıracak kuruluşların takip etmekle yükümlü oldukları hususlar, süreler, belgeler ve uyulması gereken çeşitli kuralların neler olduğu ve bu krediyi hangi kuruluşların kullandırabileceği hususlarını gelecek haftaki yazımızda bulacaksınız.

Cumhuriyet Teknokent ve Buyer Network Marka Ailesi İşbirliği Programına Başladı.

Cumhuriyet Teknokent, B2B İş ve Ticaret Platformu Buyer Network Marka Ailesi İşbirliği Programına başladı.

BuyerNetwork kurucu ortağı Prof. Dr. Murat Erdal konuşmasında, “ülkemizin önde gelen Teknokentleri (TTO / TTM) ve onların bünyelerinde yer alan firmalar, girişimciler ve patent sahipleriyle kapsamlı ilişkiler geliştiriyoruz. Teknokentler ile özel sektör arasında köprü bir rol üstleniyoruz.Kurumsal pazarda faaliyet gösteren üç markamızla teknokentler, akademisyenler, öğrenciler ve girişimcilerimizin yanınızdayız:

Cumhuriyet Teknoloji Transfer Ofisi yöneticisi Sn. Ülkü Tutar, “8.845+ Firma ve Yönetici ağına sahip B2B İş ve Ticaret Platformu olan Buyer Network’le 05.06.2020 tarihli üyeliğimizle birlikte ortak bir hedef doğrultusunda yetenek ve kapasitelerini kullanan, güçlerini birleştiren, katılımcı ve paylaşımcı bir işbirliği anlayışı eşliğinde verimli çalışmalar yapmak arzusundayız. Buyer Network kurucu ortağı Sayın Prof. Dr. Murat ERDAL’ın ve tüm çalışanlarının gösterdiği ilgi ve güçlü desteği dikkate alarak, arzu ettiğimiz daha verimli çalışmaları hep birlikte bu platformda gerçekleştireceğimize yürekten inanıyoruz” dedi.

Cumhuriyet Teknokent Hakkında

Cumhuriyet Üniversitesi , Sivas Valiliği, Sivas Belediye Başkanlığı, Sivas Ticaret ve Sanayi Odası, Cumhuriyet Üniversitesi Vakfı ve Bilkent Üniversitesi’ne bağlı Ankara Cyberpark işbirliğiyle 7 Eylül 2007’de kurulan bir bilim ve teknoloji parkıdır. 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri mevzuatı kapsamında faaliyetlerini yürütmektedir.

Ayrıca Cumhuriyet Teknokent Teknoloji Transfer Ofisimiz (TTO), 2013 yılında Cumhuriyet Üniversitesindeki bilgi birikimini endüstri ve iş dünyasına kazandırmak amacıyla kurulmuştur. Üniversitemiz bünyesinde yürütülen bilimsel çalışmaların ihtiyaç duyulan sektörlerin hizmetine sunulması, ticari değer kazanabilecek çalışmaların analizi, değerlendirilmesi, lisanslanması, patent alma sürecinin takibi, üniversite çalışanları tarafından yürütülen eğitim, danışmanlık hizmetleri veya ortak olunan projelerin başvuru, gerçekleştirme ve ticarileştirme süreçlerine, yasal, idari, teknik ve bütçe konularında eğitim ve danışmanlık hizmetleri vermek ve ilgili birimleri koordine etmek üzere, TEKNOKENT bünyesinde kurulmuş yapıdır.


Cumhuriyet Teknokent A.Ş. görev ve sorumluluklarını Yönetim Kurulu ve yöneticileri aracılığıyla yerine getirir. Cumhuriyet Teknokent yönetim kurulu tarafından belirlenen politikalarının ve bu politikalara ait stratejilerin geliştirilmesinden ve programların uygulanmasından sorumludur.

Cumhuriyet Teknokent toplamda 91.476 m2’lik bir alanda kurulmuş olup 8491 m2’lik kapalı alana sahiptir. Bünyemizde firmalarımız için 100 adet ofisimiz bulunmaktadır.

Amacımız

Teknoloji Geliştirme Bölgelerinin amacı, ülke sanayinin uluslar arası piyasalarda rekabet edebilir duruma gelmesi ve ihracata yönelik bir yapıya kavuşturulabilmesi için teknolojik bilgi üretmek, üründe ve üretim yöntemlerinde yenilik geliştirmek, ürün kalitesini veya standardını yükseltmek, verimliliği artırmak, üretim maliyetlerini düşürmek, teknolojik bilgiyi ticarileştirmek, teknoloji yoğun üretim ve girişimciliği desteklemek, küçük ve orta ölçekli işletmelerin yeni ve ileri teknolojilere uyumunu sağlamak, Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulunun kararları da dikkate alınarak teknoloji yoğun alanlarda yatırım olanakları yaratmak, araştırmacı ve vasıflı kişilere iş imkânı yaratmak, teknoloji transferine yardımcı olmak ve yüksek/ileri teknoloji sağlayacak yabancı sermayenin ülkeye girişini hızlandıracak teknolojik alt yapıyı sağlamaktır.

Misyonumuz

  • Ülkemizde, Üniversite-Sanayi işbirliğini en üst düzeye çıkararak ileri teknoloji kullanan veya üreten şirketlerin oluşumunu ve büyümesini desteklemek, mevcut kaynaklarını daha verimli kullanmalarını sağlamak veya yeni kaynak yaratılması amacıyla yenilikçi ileri teknoloji ve yazılım geliştirme alanlarında faaliyet gösterecek şirketlere AR-GE çalışmalarını yürütebilecekleri ortam ve destek sağlamak,
  • Üniversitelerdeki akademik birikimin ve araştırma sonuçlarının ekonomik değere dönüştürülmesini sağlamak,
  • Ülkenin ekonomik ve teknolojik düzeyinin yükseltilmesine ve böylece ülkenin uluslararası rekabet gücünü artırılmasına katkıda bulunmak,
  • İleri teknoloji üretme potansiyeli olan yeni şirketlerin kurulmasını ve mevcut küçük şirketlerin büyümesini teşvik etmek.

B2B Sektör Buluşmaları: “Filo Yönetimi – Şirketler Araç Maliyetlerini Nasıl Yönetmeli?” Webinarı Gerçekleşti.

şirket Operasyonlarında Filo Yönetimi
Şirket Operasyonlarında Ulaştırma ve Filo Yönetimi Eğitimi

Buyer Network B2B Sektör Buluşmaları’nda 6 Haziran’da “Filo Yönetimi – Şirketler Araç Maliyetlerini Nasıl Yönetmeli?” konusunu işledik. Prof. Dr. Murat Erdal ve Prof. Dr. Emrah Cengiz moderatörlüğünde gerçekleştirdiğimiz etkinlikte Dolunay Filo Genel Müdürü Sn. Ahmet Albayrak konuğumuz oldu.

Ahmet Albayrak konuşmasında;

Türkiyede işletmelerin sahip olduğu/işlettiği araç sayısının 3.5 milyon adede ulaştığını, filo maliyetlerinin son yıllarda arttığını, bu nedenle Filo Yönetim uygulamalarının bir zorunluluk haline geldiğini söyledi. Etkin filo yönetimi  sayesinde işletmelerin verimlilik, tasarruf, yasal risklerden korunma gibi çok sayıda fayda elde etmesinin mümkün olduğundan bahsetti.

Belli bir araç sayısına ulaşan işletmelerin mutlaka filo yönetimi kurarak, uzman filo yönetim elemanlarını istihdam etmelerini,

Her işletmenin kendine özgü filo stratejisini belirleyerek ve tüm filo faaliyetleri bu çerçevede yürütmesi gerektiğini anlattı.

Etkin bir filo yönetimi için işletmeler en az üç yıllık filo bütçesi ve maliyet analizleri oluşturmalı, tüm harcama kalemleri ayrı ayrı gözden geçirmeli tavsiyesinde bulundu.

Ahmet Albayrak konuşmasının son bölümünde ise;

Filo-araç işleten firmalar etkin bir filo yönetim için mutlaka “kurum içi araç uygulama yönetmeliğinin” kurum içinde hazırlanarak yürürlüğü alınmasının filo yönetimi süreci için iyi bir başlangıç olacağını, bu yönetmelik ile firma bünyesinde kullanılacak araçların seçimi, yönetimi, talep edilmesi, araçların bakım ve güvenliğinin sağlanması gibi uygulama esaslarının açıkça yazılarak tüm çalışanlara ve birimlere duyurulması üzerinde durdu.


–  –  –  –  –  –  –  –

Eğitim Kataloğu
Eğitim Kataloğunu indirebilirsiniz.

 

ŞİRKET EĞİTİM KATALOĞU

Şirket eğitimlerine büyük özen gösteriyoruz. Memnuniyetiniz ve referansınız bizim için çok değerli.
Eğitime sizlerle birlikte hazırlanıyoruz. Sizlerden gelen önerileri dikkate alıp özgünleştirmelerle ilerliyoruz.

Güvenilir eğitim hizmetleri ile yanınızdayız.  Dolu dolu, güler yüzlü eğitimler dilerim.
 Prof. Dr. Murat Erdal

Eğitim Filo Yönetimi Binek Araç Kiralama Satın Alma İdari İşler
Filo Yönetimi Eğitimi, Binek Araç Kiralama, Satın Alma ve İdari İşler

Türkiye’nin Her Yerinde Bire Bir (1-1) Yönetici Ekibi ve Şirket Eğitimleri:
İçerikleri incelemek için tıklayınız. 

☐ Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Yönetimi ve ISO 20400  Standardı Eğitimi (2 gün)
☐ Dış Ticarette Lojistik Sözleşme Yönetimi Eğitimi (2 gün)
☐ Tedarikçi Performans Değerlendirme ve Tedarikçi İlişkileri Eğitimi (2 gün)
☐ Sözleşme Yönetimi ve Sektörel Kontrat İncelemeleri Eğitimi (2 gün)
☐ Filo Yönetimi Eğitimi: “Operasyon ve Planlama İlkeleri” (2 gün)
☐ Lojistik ve Depo Yönetimi Eğitimi (2 gün)
☐ Satış Mühendisleri için Kurumsal Satış Eğitimi (Rol Canlandırma/Oyun) (2 gün)
☐ Müzakere Teknikleri ve Pazarlık Becerileri (İleri Seviye) Eğitimi (2 gün) 

-> İçerikler için Eğitim Kataloğunu İndirebilirsiniz ->   https://satinalmadergisi.com/egitim.pdf

Ecovadis Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Satın Alma Sürdürülebilirlik
Sürdürülebilir Tedarik Zinciri ve Yeşil Satınalma ISO 20400 Eğitimi

-> Eğitim teklifi almak için -> egitim@satinalmadergisi.com 

SATIN ALMA ve TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ YAZI DİZİSİ

SATIN ALMA EĞİTİM TESTLERİ

PAZARLIK BECERİ ANKETİ

Kitap Önerileri : 

  • MÜZAKERE TEKNİKLERİ ve PAZARLIK BECERİLERİ (E-Kitap 2. Baskı), Prof. Dr. Murat ERDAL, Erişim için profesyonel üyelik işlemlerinizi tamamlamanız gerekmektedir.
  • SATINALMA ve TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ, Prof. Dr. Murat ERDAL, (Beta Yayıncılık),  4. Baskı.

-> Eğitim Kataloğunu İndirebilirsiniz ->   https://satinalmadergisi.com/egitim.pdf

-> ŞİRKET EĞİTİMLERİNİZ İÇİN TEKLİF ALIN -> egitim@satinalmadergisi.com

Tecrübe, Deneyim ve Öğrenilenler

Pazar ekosisteminde sürdürülebilir ve öncü olmanın temel yapı taşları:

  • Rakiplerinizin kim olduklarını biliyor musunuz,
  • İşletmeniz kendi sektörünü mü yoksa bütün sektörü mü takip ediyor,
  • BPİ, Omnichanel, 360 derece ve Dijital mecraları kullanıyor musunuz,
  • Web sitenize SEO çalışması yaptırıyor musunuz,
  • Web siteniz güncel mi,
  • Pazarınızın lideri kim,
  • İşletmeniz Pazar lideri olmak için neler yapıyor,
  • Fiyatlandırma politikalarınız,
  • Sürdürülebilir Kurumsal Kalkınma Politikalarınız,
  • İtibar değeriniz ve Online İtibar değeriniz,
  • Marka değeriniz,
  • Piyasaya ekosistemine kim veya kimler yön veriyor,
  • Rakiplerinden farkınız nedir,
  • AR-GE çalışmalarınız var mı,
  • Müşteri deneyimi çalışmalarınız var mı,
  • Konumlandırma stratejileriniz nelerdir,
  • Ürünler hakkında geri bildirim (feedback) alıyor musun,
  • Web sayfanızı; hangi ülkeler ve hangi şirketler takip ediyor,
  • Potansiyel Hedef kitleniz ve Hedef kitleniz kimler,
  • Web sayfanız hangi saatler arası yoğun trafik yaşıyor,
  • Yeni müşteri kazanmak için hangi çalışmaları yapıyorsunuz,
  • Eski müşterilerinizi nasıl elde tutuyorsunuz,
  • Hangi yaş gruplarına hitap ediyorsunuz,
  • Hangi cinsiyet grupları sizleri takip ediyor,
  • Promosyon günleri yapıyor musun,
  • Web siteniz de etkinlik düzenliyor musunuz,
  • Müşterilerinizle iletişim kuruyor musunuz,
  • Müşterileriniz siteniz hakkında ne düşünüyor,
  • Müşteriler siteniz hakkında WOMM yapılandırıyor mu,
  • Arama motorlarındaki görünürlüğünüz nedir,
  • Sosyal medyayı aktif kullanıyor musunuz,
  • Sadık ve Kemik müşterileriniz var mı,
  • Web sitenizde haber segmentine yer veriyor musunuz,
  • Problemlere çözüm odaklı mı yaklaşıyorsunuz,
  • Web sitende canlı eğitimler veriyor musunuz,
  • Site güvenliğinizi nasıl sağlıyorsunuz,
  • Siteniz güncel mi,
  • Sitenizde ArtDizayn kullanıyor musunuz,
  • Marketing Mix 4P teoremini nasıl yönetiyorsunuz,
  • Ücretli ve Ücretsiz etkinliklerin var mı,
  • Organize ettiğiniz eğitimlere ilgi ne düzeyde,
  • Müşterileriniz size rahat ulaşabiliyor mu,
  • Sitenize reklam alıyor musunuz,
  • Sitenize aldığınız reklamlar işiniz ile mi ilgili,
  • Green Marketing ile ilgili çalışmalarınız nelerdir,
  • Reaktif ve Proaktif çalışmalar yapıyor musunuz,
  • Pazarlama ve Satış şirket politikalarınız nelerdir,
  • Stratejileriniz nelerdir,
  • Kısa, Orta ve Uzun vadeli planlarınız nelerdir,
  • İş Protokolü yapıyor musunuz,
  • Kontrollü programlama yapıyor musunuz,
  • İş Takvimi kullanıyor musunuz,
  • Sunumu nasıl yapıyorsunuz,
  • Müşteri sorularına verdiğin cevaplar tatmin edicimi,
  • Sitenizde görsel dizaynı nasıl kullanıyorsunuz,
  • Content Marketing oluşturuyor musunuz,
  • Fresh içerik mi kullanıyorsunuz,
  • Web siteniz dijital çağa uygun mu,
  • Sitenizde iş modelinize uygun Hologram kullanıyor musunuz,
  • Arttırılmış Sanal Gerçeklik (AVR) kullanıyor musunuz,
  • İşletmeniz; P2M veya M2M iletişim kullanıyor mu,
  • İşletmeniz rakiplerinizi analiz etmiş mi,
  • Kaç yıllık kalkınma programı oluşturdunuz,
  • Pazar payı konumlandırması hakkında bilgi sahibimiziniz,
  • Neuro Marketing çalışması yapılıyor musunuz,
  • Re-Marketing çalışmaları yapıyor musunuz,
  • Gündem Lideri işletmeniz mi,
  • Takip eden misiniz, takip edilen mi,
  • Olaylara büyük resimden mi bakıyorsunuz yoksa detaylardan mı,
  • Kararlarınız duygusal mı, mantıksal mı,
  • Öz eleştiri yapıyor musunuz,
  • Firma içi iletişiminiz hangi düzeyde,
  • Çalışanlar ile aynı yerde aynı masada yemek yiyor musunuz,
  • Çalışanlarınızın sorunları ile ilgileniyor musunuz,
  • Rakipleriniz sizi nasıl tanımlar,
  • Ülke ticareti için, rakipleriniz ile toplantı yapıyor musunuz,
  • Önemli kararları bireysel mi yoksa danışmanlarınız ile mi veriyorsunuz,
  • Rekabet koşullarında nasıl bir karar politikanız var,
  • Robotlaşma sürecinde şirket olarak neredesiniz,
  • Geleceğe nasıl yatırım yapıyorsunuz,
  • AR-GE çalışmalarınız var mı, bütçeden kaynak ayırıyor musunuz,
  • Globalleşen teknolojiyi takip ediyor musunuz,
  • İK politikanız nasıl (Kronolojik cv mi, dijital cv mi),
  • Pazarlama departmanınız var mı,
  • Satış departmanınız var mı,
  • Pazarlama ve Satış departmanı arasında ki iletişim nasıl,
  • Hangi sıklıkla toplantı yapıyor sunuz,
  • Şirket içi ve dışı eğitime önem veriyor musunuz,

Yapay Zeka Çağı;

  • İşletmeniz 5G Teknolojisi kullanıyor mu,
  • İşletme içi ve dışı toplantılarınızı online ortamda mı yapıyorsunuz,
  • Ürün ve Hizmet sektöründeyseniz, çalışmalarınızda Hologram kullanıyor musunuz,
  • Oyun sektörü dünyanın en büyük ticari faaliyetidir. İşletmeniz oyun sektöründe ise AVR (Arttırılmış Sanal Gerçeklik) kullanıyor mu,
  • Dünya ticaret faaliyetlerine baktığımızda, işletmeler hizmet sektöründe (Real Time Novigation) Gerçek Zamanlı Navigasyon kullanıyor. İşletmeniz Yapay Zeka uyumlu Navigasyon kullanıyor mu,
  • Yapay Zeka faaliyetlerinizi hangi sektörel gruplara entegre edebildiniz,
  • Web sitenizde yaşanmış müşteri deneyimlerine yer veriyor musunuz,
  • İşletmenizin: ürün, hizmet, lojistik ve tedarik zinciri programlarında ChatBot kullanıyor musunuz,
  • ChatBot teknolojiniz; manuel mi yoksa handsfree olarak mı kullanıyorsunuz,
  • Outlet sektöründe Fijital teknolojiyi kullanıyor musunuz,
  • Ürünlerinizde 3D kullanımına geçtiniz mi,
  • Neuro Marketing çalışmalarında hangi düzeydesiniz,
  • Neurocode sistemi için yazılım ekibiniz bilgi sahibi mi,
  • AR-GE çalışmaları için yatırım yapıyor musunuz?

B2B Sektör Buluşmalarında Cumartesi Günü B2B Hizmetler: Filo Yönetimi’ni Konuşacağız.

Bu Cumartesi günü B2B Hizmetler: Filo Yönetimi etkinliğimizde, Prof. Dr. Murat Erdal ve Prof. Dr. Emrah Cengiz moderatörlüğünde Dolunay Filo Kiralama Sn. Ahmet Albayrak’ı konuk ediyoruz.⠀
Kurumsal pazarda Filo Kiralama hakkında her şeyi konuşacağımız etkinliğimize sizleri de bekliyoruz.⠀

•    Türkiye’de filo kiralama / filo yönetimi sektör analizi
•    Şirketler / kobiler araçlarını nasıl yönetiyorlar? Yönetebiliyorlar mı?
•    Filo stratejisi nedir?
•    Filo yönetiminin kapsamı  nedir? Neyi hedefliyoruz?
•    Araç satın almak mı? Kiralamak mı?
•    Araç seçimi yaparken nelere dikkat etmelidir?
•    2. El araç yönetimi (alım-satım) nedir?
•    Filo bütçesi nasıl hesaplanır?
•    Kurum içi araç yönetmeliği nedir?
•    Araçlar sigortalanırken, nelere dikkat edilmeli?
•    Filo yönetim elemanının görevleri nelerdir?
•    Sürücülerin işe alınması / denetlenmesi.

http://webinar.buyernetwork.net
6 Haziran Cumartesi⠀
21.00⠀

şirket Operasyonlarında Filo Yönetimi
Şirket Operasyonlarında Ulaştırma ve Filo Yönetimi Eğitimi

SATIN ALMA ve TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ YAZI DİZİSİ

SATIN ALMA EĞİTİM TESTLERİ

PAZARLIK BECERİ ANKETİ

Kitap Önerileri : 

  • MÜZAKERE TEKNİKLERİ ve PAZARLIK BECERİLERİ (E-Kitap 2. Baskı), Prof. Dr. Murat ERDAL, Erişim için profesyonel üyelik işlemlerinizi tamamlamanız gerekmektedir.
  • SATINALMA ve TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ, Prof. Dr. Murat ERDAL, (Beta Yayıncılık),  4. Baskı.

-> Eğitim Kataloğunu İndirebilirsiniz ->   https://satinalmadergisi.com/egitim.pdf

-> ŞİRKET EĞİTİMLERİNİZ İÇİN TEKLİF ALIN -> egitim@satinalmadergisi.com

4 Haziran’da Covid -19 Sonrası Gümrük ve Dış Ticaret Uygulamaları’nı Konuşuyoruz.

4 Haziran Perşembe günü Saat 14.00’te Covid -19 Sonrası Gümrük ve Dış Ticaret Uygulamaları konusunu konuşmak üzere Ünsped Gümrük Müşavirliği Genel Müdürü Sn. Rıza Mehmet Korkmaz ile birlikteyiz.


Bağlantı Linki: https://webinar.buyernetwork.net/schedule/covid-19-sonrasi-gumruk-ve-dis-ticaret-uygulamalari/

Erişim Kodu: https://buyernetwork.net/erisim-kodum

(Erişim kodunuzu görüntülemek için BuyerNetwork.net’e üye olmanız yeterlidir.)


Buyer Network Pro Kurucu Ortağı Prof. Dr. Murat Erdal moderatörlüğünde gerçekleştireceğimiz webinarda Sn. Rıza Mehmet Korkmaz ile aşağıdaki konulara değineceğiz.

  • COVİD-19 Dünya Ekonomisini, Ticaretini nasıl etkiledi?
  • Covid sonrası dünya ticareti nasıl şekillenecek?
  • Türkiye dış ticareti Covid-19’dan nasıl etkilendi?
  • Ülkemizde pandemi sonrasında dış ticaret politikalarında alınan tedbirler ve uygulamalar ile bunların olası etkileri.
  • Gümrük uygulamalarında alınan tedbirler.
  • E-gümrük uygulamaları, yeni çalışma modelleri(temassız ticaret)
  • Dijitalleşmenin gümrük ve dış ticaret uygulamalarına yansımaları.
  • Gümrük uygulamalarında gelecekte bizi neler bekliyor?
  • Dış ticaret firmalarımız için bu yeni dönemde fırsatlar ve tehditler.
  • Nerelerde hata yaptık, yapıyoruz? Hangi tedbirlere ihtiyaç var?

4 Haziran Perşembe günü Saat 14:00 – 15.00 için ajandanızda yer ayırın.

Canlı yayına webinar.buyernetwork.net adresinden ulaşabilirsiniz.

İletişim Sektörünü Önce Kriz Sonra Covid-19 Vurdu

Faselis’in açıkladığı verilere göre Nisan ayında basın bülteni gönderim sayıları bu yılın Ocak ayına göre %13, geçtiğimiz yılın Nisan ayına göreyse %40 düştü.

Piyasalarda son bir yılda artan durgunluğun üzerine gelen global çaptaki Covid-19 salgını, tüm sektörleri olduğu gibi iletişim sektörünü de olumsuz etkiledi. Medya veritabanı ve basın bülteni dağıtım konusunda Türkiye iletişim sektörünün en önemli hizmet sağlayıcısı Faselis’in açıkladığı verilere göre Nisan ayında basın bülteni dağıtımı geçtiğimiz yıla göre %40 düştü. Basın bülteni gönderimi yapan firma sayısındaki düşüş ise %28 oldu.

Covid-19 Halkla İlişkiler

Son bir yılda ekonomideki gelişmelere bağlı olarak sektörde bir daralma yaşandığını gözlemlediklerini belirten Faselis CEO’su Aydın Sün, yaptığı açıklamada “Covid-19 salgınıyla birlikte insanların evlerine kapanmasının halkla ilişkiler sektörüne de etkisi büyük oldu. Bu süreçte fiilen faaliyetlerini yürütemeyen Turizm, etkinlik ve yeme/içme gibi sektörler aşırı şekilde etkilendi. Öte yandan bu salgın kamu ve belediyelerin sorumluluklarını arttırdığı için kamu kaynaklı basın bülteni gönderimlerinde geçen yılın aynı ayına göre yüzde ikiyüzkırkaltılara ulaşan bir artış gözlemledik” dedi.

Turizm çökerken Kamu/Belediye tavan yaptı

Yaşanan küresel çaptaki salgından en çok etkilenen sektörler ise tahmin edileceği gibi Turizm, Fuar/Kongre, Sergi/Müzecilik ve yeme içme sektörleri oldu. Turizm sektörünün gönderdiği basın bülteni sayısı Nisan ayında geçtiğimiz yılın aynı ayına göre %90 azalırken onu %89 ile

Covid-19 Faselis

Fuar/Kongre, %72 ile Sergi/Müzecilik ve %70 ile Yeme İçme takip etti. Aynı dönemde Türk ekonomisinin itici sektörleri olan Otomotiv sektöründeki firmalar önceki yıla göre %63, Emlak/Gayri Menkul firmaları ise %59 daha az basın bülteni gönderimi yaptı.

Basın bülteninin gönderildiği kategoriler dikkate alındığında ise Turizm %44 ile en fazla düşüş yaşanan kategori olurken Otomotiv ve Moda kategorilerindeki %35’lik ve Yaşam kategorisindeki %36’lık düşüş dikkat çekti.

Faselis olarak Türkiye dışında ABD, Hollanda ve Güney Afrika’da faaliyet gösterdiklerini, Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesi ile Türkçe konuşan ülkelere yönelik de basın bülteni dağıtım hizmeti sunduklarını belirten Aydın Sün, Türkiye’de yaşanan düşüşün tüm bu bölgelerde de görüldüğünü söyledi.