Ford Otosan ve tedarikçileri yarın için değişime bugünden hazır

Ford Otosan’ın gelenekselleşen “Tedarikçi Zirvesi” bu yıl “Yarın için bugünden değişmeye hazır mısın?” temasıyla gerçekleştirildi. Etkinlik kapsamında en başarılı 10 tedarikçi firmaya Altın Yıldız, Gümüş Yıldız, Bronz Yıldız ve Özel Teşvik ödülleri verildi. FordOtosan Genel Müdürü Haydar Yenigün, “Otomotiv sektörü hızlı ve kapsamlı bir dönüşüm sürecinin içinde. Ford Otosan olarak sektörümüzün yarınını şimdiden görüyor, kendimizi bu geleceğe şimdiden hazırlıyoruz. Tedarikçilerimizin de yarına bugünden hazır olmasının çok önemli olduğuna inanıyor, geleceği birlikte şekillendirmek için elimizden gelen katkıyı sunuyoruz” dedi.

Ford Otosan, 7. kez düzenlediği Tedarikçi Zirvesi Ödül Töreni’nde global arenadaki hızlı büyümesine ve uluslararası düzeyde takdir ve beğeni kazanan araçlar üretmesine katkıda bulunan 10 imalatçısını ödüllendirdi. Tören, hem otomotiv sektöründe hem de Ford Otosan içerisindeki hızlı değişim ve dönüşüme işaret eden “Yarın için bugünden değişmeye hazır mısın?” temasıyla gerçekleştirildi.

Crowne Plaza İstanbul Asia’da düzenlenen ödül törenine Koç Holding Otomotiv Grup Başkanı Cenk Çimen, Ford Avrupa Satınalma Başkan Yardımcısı Werner Puetz, FordOtosan Genel Müdürü Haydar Yenigün, Ford Otosan Satınalma Genel Müdür Yardımcısı Güven Özyurt, Ford Otosan Ürün Geliştirme Genel Müdür Yardımcısı Burak Gökçelik’in de aralarında bulunduğu Ford Otosan üst düzey yöneticileri ile 500’e yakın tedarikçi katıldı.

Törende Çelikform Gestamp, Dokusan Otomotiv, Sarıgözoğlu firmaları Altın Yıldız ödüllerini Cenk Çimen’in elinden alırken; Formfleks Yalıtım Ürünleri, Galsan Plastik ve Farba Otomotiv’e Gümüş Yıldız ödülleri Haydar Yenigün; Kaplam Plastik, Seçil Kauçuk ve Plascam’a Bronz Yıldız ödülleri Werner Puetz tarafından takdim edildi. Teşvik ödülüne hak kazanan Ho Won Otomotiv de ödülünü Güven Özyurt’tan teslim aldı.

“Sektörümüzün yarınını şimdiden görüyor, kendimizi bu geleceğe şimdiden hazırlıyoruz”

Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün, törende yaptığı konuşmada, “Uluslararası alanda önemli başarılara imza attığımız 2018 yılının ardından yurtdışında büyüme adımlarımızı hızlandırdığımız bir yılın içerisindeyiz. Bu dinamik ve heyecan verici süreçteki başarılarımızda tedarikçilerimizin büyük katkılarını unutmuyor, bu etkinlikle kendilerine teşekkürlerimizi sunuyoruz. Otomotiv sektörü hızlı ve kapsamlı bir dönüşüm sürecinin içinde. Araçlar giderek daha teknolojik hale geliyor; geliştirme, üretim ve tedarik süreçleri yeniden şekilleniyor. Ford Otosan olarak sektörümüzün yarınını şimdiden görüyor, kendimizi bu geleceğe şimdiden hazırlıyoruz. Bu yaklaşımla stratejik önceliklerimizi güncelleyerek kapsamlı bir dönüşüm başlattık. Türkiye’nin en değerli ve en çok tercih edilen sanayi şirketi olma vizyonuyla ilerleyen çalışmalarımızda inovasyon kültürünü geliştirmekten başlayıp yalın dönüşüme varan bir yolda adım adım ilerliyoruz. Tedarikçilerimizin de yarına bugünden hazır olmasının çok önemli olduğuna inanıyor, geleceği birlikte şekillendirmek için elimizden gelen katkıyı sunuyoruz. Bu süreçte imza attıkları başarılı işlerle ödüle hak kazanan tedarikçilerimiz başta olmak üzere bütün tedarikçilerimizi içtenlikle kutluyor, başarılarının devamını diliyorum” diye konuştu.

Buyer Network “Sosyal Girişimcilik ve Yönetimde Kadın” Konferansı birbirinden değerli yöneticilere ev sahipliği yaptı.

Sosyal Girişimcilik ve Yönetimde Kadın Konferansında Türkiye’nin önde gelen şirketleri ve STK yöneticileri iş ve sosyal yaşamda kadını konuştu. Çok geniş katılımla gerçekleşen konferansta alanında başarı sahibi yöneticiler bilgi ve deneyimlerini aktardılar.

Buyer Network Women Leaders tarafından organize edilen konferansta, Prof. Dr. Murat ERDAL, açılış konuşmasında, sivil toplum örgütleri ve onların değerli yöneticilerinin katılımı ve katkıları ile gerçekleştirilen etkinliğin önemli bir adım olduğunu vurguladı.

Prof. Dr. Murat ERDAL

Buyer Network’ün Business ve Social markaları ile çok hızlı büyüdüğünün altını çizen  Prof. Dr. Murat Erdal bugün 7.200’den fazla firma ve profesyonel üyesi ile güçlü bir aile olduğunu belirtti. Prof. Erdal, “Business Üyelerimiz, kulüp çatısı altında zengin iş çevresi ile birlikte; müşteri farkındalığı, marka farkındalığı, marka düşüncesi, marka tercihi ve satınalma niyeti aşamalarında güvenli ilişkiler geliştirip ticaret hacmini büyütürler” dedi.

İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayşegül Komsuoğlu böyle güzel bir konferansa ev sahipliği yapmaktan gurur duyduklarını dile getirdi.

Birinci oturumun başlanlığını Ünsped Gümrük Müşavirliği Kurumsal İletişim & İnsan Kaynakları Müdürü Sn. Fazilet PATIR yaptı.

Sn. Fazilet Patır, Ünsped çatısı altında kurulan UGM Kadın Liderliği Gelişim Komitesi ve yürütmüş oldukları çalışmalar hakkında kısaca bilgi verdi. Ayrıca Benjamin Button Kadınları Grubu ve faaliyetlerini açıkladı.

İlk oturumda sırasıyla; Tezmaksan San. A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Sn. Fatma AYDOĞDU,  Çocuk Eğitim Derneği Genel Koordinatörü Sn. Melike ARGİŞ, İstanbul Devlet Operası Sanatçısı, Dublaj Sanatçısı, C Majör Şefi Sn. Özlem ABACI,  Gençlik Sanat Merkezi Genel Sanat Yönetmeni, BPW İstanbul Maiden’s Tower İş ve Kadınlar Derneği Kurucu Başkanı Sn. Yücel CANYARAN konuşmalarını gerçekleştirdi.

İkinci oturumun başkanlığı İstanbul Üniversitesi, Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Elif HAYKIR HOBİKOĞLU gerçekleştirdi. İstanbul Üniversitesi’nin yürütmüş olduğu kadın çalışmaları hakkında bilgi verildi.

Oturumda sırasıyla, VSY Biyoteknoloji Genel Müdürü Sn. Özge ALTUNBAŞ, KPMG Türkiye, Denetim ve Güvence Hizmetleri Bölüm Başkanı Sn. Nesrin TUNCER, BASF Beslenme Sağlık Satış Direktörü Sn. Tanju CEPHELİ ve Sera Group CFO’su Sn. Damla Şener AKKAYNAK sunumlarını yaptı.

 

 

 

Yeni Ticaret Kanunu’nun Satınalma Sözleşmelerine Müdahalesi

Bu yazımda, ticari işletmeler arasındaki ‘satınalma’ sözleşmeleri ya da Kanun’un deyimiyle ‘mal ve hizmet tedarik’ sözleşmeleriyle ilgili, yeni Ticaret Kanunu’nun önemli bir yeniliğinden bahsedeceğim.

Yeni-Türk-Ticaret-Kanunu1-250x250

 

Şirketlere verdiğim eğitim seminerlerinde, uygulamada karşılaşılabilecek sorunlarla birlikte ayrıntılı olarak anlattığım bu konuyu, burada ana hatlarıyla, özet olarak ifade etmeye çalışacağım.

Daha önceki yazılarımda da bahsettiğim gibi, sözleşmelere kanunlar aracılığıyla müdahale edilmesi, kamusal otoritelerin ekonomiye müdahale araçlarından biri olarak ortaya çıkmaktadır. Ekonomi aktörlerini tamamen serbest bırakmanın, bilinen deyimle, ‘bırakınız yapsınlar’ anlayışının, ekonomik işleyişi tehdit ettiğinin görülmesiyle, birçok alanda düzenleyici, denetleyici kurum ve kurallar oluşturulmuştur. Bu anlayış, tüm dünyada giderek daha belirgin hâle gelmektedir.

Elbette, günümüz dünyasındaki bu yaygın eğilim Türkiye’de de hâkimdir. Bunun son örneklerinden birisi, 1 Temmuz 2012’de yürürlüğe giren yeni Ticaret Kanunu’nda yer verilen ticari işletmeler arasındaki satınalma sözleşmeleriyle ilgili yeni kurallardır.

Hazırlığı uzun yıllar süren Ticaret Kanunu’nun TBMM’ye sunulan metninde, size bahsedeceğim bu kurallar yoktu. Bu düzenlemeler, Meclis’te son anda Kanun’a monte edildi. Ticaret Kanunu’nun 1530. maddesinin ikinci ve devamındaki fıkra hükümlerinden bahsediyorum.

Öncelikle, size, satınalma sözleşmeleriyle ilgili bu yeni kuralların hikâyesinden bahsedeyim.

Avrupa Birliği’ndeki büyük işletmelerin, tedarikçi KOBİ’lere (küçük ve orta boylu işletmelere) karşı borçlarını geç ödemeleri, ödeme vadelerinin giderek uzaması, KOBİ’lerin ise buna itiraz edecek güçlerinin olmaması, ekonomiyi tehdit eden önemli bir sorun olarak ortaya çıkmıştır. Avrupa Birliği’nde, bu sorun üzerine uzun yıllardır kafa yorulmaktadırlar.

Çünkü yapılan istatistik çalışmaları göstermiştir ki, AB’de iflas eden yaklaşık her dört şirketten biri, alacaklarının geç ödenmesi sebebiyle iflas etmektedir. Bu sebeple AB, ekonomik krizle mücadele yöntemlerinden biri olarak, mevzuatına koyduğu bazı kurallarla geç ödemeleri önlemeye çalışmaktadır. Bu çabanın ürünü olarak, AB mevzuatında 2011 yılında yapılan düzenlemeyle, satınalma sözleşmelerine yönelik önemli müdahaleler öngörüldü.

İşte, ticari işletmeler arasındaki satınalma sözleşmelerine ilişkin, AB mevzuatında getirilen bu önemli kurallar, yeni Ticaret Kanunu aracılığıyla bizim iç hukukumuza da aktarılmıştır.

Bahsi geçen yeni kuralları, uygulamada sebep olacakları sorunlarla birlikte burada tüm ayrıntılarıyla izah etme imkânı yok ama, kısaca şöyle özetleyebiliriz:

  • Satınalma sözleşmesinde tedarikçi, malı teslim etmiş ya da hizmeti sağlamış olmasına rağmen alacaklı, sözleşmede belirtilen tarihte ödeme yapmazsa, ihtara gerek olmaksızın kural olarak, temerrüde düşmüş olur. Bunun en önemli sonucu olarak, temerrüt tarihinden itibaren faiz işlemeye başlar.
  • Satınalma sözleşmesinde kural olarak ödeme süresi, altmış günden uzun belirlenemez. Tedarikçi (para alacaklısı) taraf KOBİ ve para ödeme borcu altındaki müşteri büyük işletme ise, ‘ödeme süresi altmış günü geçemez’ kuralı kesindir.
  • Sözleşmede ödeme süresi hiç belirlenmemiş ya da belirlenen süre altmış günden fazla ise, bu durumda Kanun devreye girerek sözleşmeye müdahale etmekte ve bu süreyi otuz gün olarak belirlemektedir.

 

  • Satınalma sözleşmelerinde yer alan, ödemenin gecikmesi hâlinde faiz talep edilmeyeceği yönündeki anlaşmalar geçersizdir. Aynı şekilde, belirlenen faiz oranının çok düşük olması hâlinde de, faize ilişkin hüküm geçersizlik yaptırımıyla karşılaşabilir.
  • Faiz oranının belirlenmemesi ya da belirlenen faiz oranının geçersiz olması hâlinde, geciken ödeme için uygulanacak faiz oranını belirleme görevi Merkez Bankası’na verilmiştir. Kanun’a göre Banka, satınalma sözleşmelerinde uygulanacak temerrüt faizi oranını her yıl ilan edecektir.
  • Banka’nın belirleyeceği faiz oranının, ticari faiz oranından (20 Aralık 2012’den itibaren ticari faiz oranı yıllık % 13,75’tir.) en az “yüzde sekiz” fazla olması gerektiği de Kanun’da açıkça düzenlendi.

Nitekim bu düzenleme doğrultusunda Merkez Bankası, 29 Aralık 2012 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan Tebliğ ile, satınalma sözleşmelerinde uygulanacak temerrüt faizini, yıllık % 15 olarak belirlemiştir.

  • Tedarikçi (para alacaklısı) taraf KOBİ ve para ödeme borcu altındaki müşteri büyük işletme ise, para borcunun taksitle ödenmesi yönünde yapılan anlaşmalar da geçersizdir.

Yukarıda özet olarak yer verdiğimiz bu yeni kuralların, uygulamada birçok soruna ve tereddüde sebep olacağı kesin. Öte yandan, Kanun’un amacını ve KOBİ’lerin ekonomi bakımından önemini dikkate aldığımızda, bu tür bir düzenlemeye ihtiyaç olduğu da bir gerçek olarak karşımıza çıkıyor.

Ancak, temel mesele şu ki, bizim kanun yapma anlayışımız, “geleneğimiz” maalesef oldukça sorunlu. Uygulamaya önemli bir müdahale anlamına gelen bu kurallar, maalesef Kanun’a son anda bir ‘yama’ olarak eklendi. Herkes için sürpriz oldu. Hâlbuki uygulamanın içinde olan ve bu düzenlemeden doğrudan etkilenecek tarafların da görüşleri alınarak,tüm sonuçlarıyla birlikte yeterince değerlendirilerek, Türkiye’nin şartlarına ve ihtiyaçlarına uygun bir düzenleme yapılması çok daha ideal olurdu.

Burada ayrıntısına giremedim. Bahsettiğimiz Kanun hükümlerinin, hukukçular arasında da çok tartışılan belirsizlikleri var. AB mevzuatından bu kuralları tercüme ederken de, gerekçesi anlaşılamayan değişiklikler ve hatalar yapılmıştır.  İlerleyen günlerde bu kurallar gündemimizi oldukça meşgul edecek gibi görünüyor.

Her zaman vurguladığım gibi, satınalma yönetimi bakımından, sözleşmelerin işletme riskini en aza indirecek şekilde hazırlanması ya da ticari muhatabınızla müzakere ettiğiniz satınalma sözleşmesinin doğru ve güncel bilgilerle incelenmesi, gerekli müdahalelerin zamanında yapılabilmesi işletmenin geleceği bakımından stratejik bir öneme sahiptir.

Bir dahaki sayıda görüşmek üzere…

 

Av. Dr. Umut Yeniocak

www.yeniocak.av.tr

twitter.com/Umut Yeniocak

linkedin.com/Umut Yeniocak

 

BU YAZI SATINALMA DERGİSİ ŞUBAT 2013 SAYISINDA YAYINLANMIŞTIR.

Satınalma Dergisi Üyelik Paketleri

20 Mart’ta “Sosyal Girişimcilik ve Yönetimde Kadın” Konferansımızda buluşuyoruz. Tüm katılımcılarımıza 300 kitap hediye ediyoruz.

BuyerNetwork Women Leaders Etkinlik Serisi başlıyor.
20 Mart’ta “Sosyal Girişimcilik ve Yönetimde Kadın” Konferansımızda buluşuyoruz. Tüm katılımcılarımıza 300 kitap hediye ediyoruz.

Yer: İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi
Tarih: 20 Mart 2019
Saat:
12:30 – 17:00
Medya Sponsoru: Satınalma Dergisi

Katılımcılar beğendikleri bir kitabı, BuyerNetwork.net Konferans sayfasında “katılıyorum”
şıkkını işaretledikten sonra forum kısmında isim olarak yazacaklar.

 

 

 

 

 

 

 

Konferansta birbirinden değerli alanında lider yöneticiler bilgi ve deneyimlerini paylaşıyor.

 

 

 

 

 

 

 

Yönetimde Kadın Konferansı. 300 Kitap Armağan…

İş ve sosyal hayatta başarılı birbirinden değerli yöneticiler bu konferansta buluşuyor.
Konferans katılımcılarımıza birer kitap hediye ediyoruz.
Kayıt Zorunludur = www.BuyerNetwork.net 

6 Hediye kitabımız var. İstediğiniz kitabın ismini Buyer Network FORUM sayfasının altında belirtin.
Önemli Hatırlatma: Değerli Konferans Katılımcıları, Katılımınız için teşekkür ederiz.
Kitap seçiminden önce AD- SOYAD VE FOTOĞRAF Profil bilgilerinizi güncellenmesi gerekmektedir. Konferansta görüşmek üzere…

Buyer Network Üyeleri Sosyal Girişimcilik ve Yönetimde Kadın Konferansında Buluşacak

İş dünyası, üniversiteler ve kamu sektörü arasında köprü görevi üstlenen Buyer Network.net ev sahipliğinde düzenlenecek olan Sosyal Girişimcilik ve Yönetimde Kadın konferansı, 20 Mart Çarşamba günü gerçekleştirilecek. 12.30-17.00 saatleri arasında İstanbul Üniversitesi‘nin Beyazıt’taki tarihi müze kampüsü içerisinde Siyasal Bilgiler Fakültesi konferans salonunda düzenlenecek olan konferansta, sosyal girişimler ve yönetimde kadının rolü sorgulanacak.

7.000’in üzerinde profesyonel üyesi ve firma ağı ile kişiler ve firmalar için faydalar sunan Buyer Network platformu üyeleri bu etkinlikte bir araya gelerek networking fırsatlarını değerlendirerek ticari işbirliği yönünde çalışmalar gerçekleştirebilecekler.

Satınalma Dergisi’nin basın sponsorluğunu yürüttüğü bu etkinlikte, sizlerle bir araya gelmekten mutluluk duyacağız.

Online Kayıt için: www.buyernetwork.net

Avrupa, otonom araçta ABD’yi solluyor

KPMG’nin, dünyanın otonom araçlara ne kadar hazır olduğunun anlaşılması için gerçekleştirdiği ‘Otonom Araçlar Hazırlık Endeksi’ araştırmasında Hollanda bu yıl da birincilik koltuğunu korudu. Geçen yıl ilk üçte olan ABD bu yıl dördüncülüğe geriledi. Otonom araç sıralamasına hızlı giren Norveç doğrudan üçüncülüğe yerleşti. Endeksin ilk 10’unda 6 Avrupa ülkesi var

Uluslararası danışmanlık, denetim ve vergi firması KPMG’nin hazırladığı ‘Otonom Araçlara Hazırlık Endeksi’ (AVRI), küresel ekonomide ön plana çıkan ve otomotivde tanınmış markalara sahip 25 ülkenin otonom araç dünyasına ne kadar hazır olduğunu gösteriyor.

Otonom araç alanında önde gelen çalışmalarda bulunan ülkelerin, politika \ mevzuat, altyapı, teknoloji \ inovasyon ve tüketici kabulü faktörlerine göre değerlendirildiği araştırmada bu yıl da Hollanda ilk sırada yer aldı. Geçen yılki ilk araştırmada ikinci sırada yer alan Singapur koltuğunu korurken, bu yıl araştırmaya yeni dahil edilen 5 ülkeden biri olan Norveç, ABD’yi koltuğundan ederek üçüncülüğe yerleşti. Listede dikkat çekici bir ayrıntı da, ilk 10’da Avrupa’dan 6 ülke yer alması oldu.

Hükümetler destek veriyor

KPMG Türkiye Endüstriyel Üretim ve Otomotiv Sektör Lideri Hakan Ölekli, araştırma sonuçlarının, listedeki 25 ülkenin sürücüsüz araçların yaygınlaştığı bir gelecek için hızlı bir ilerleme kaydettiklerini gösterdiğini ifade etti. Ölekli, “Sonuçlar aynı zamanda hükümetlerin toplumun yararına olan modern ulaşım yöntemlerini ve sürücüsüz araçlar konusunda inovasyonu desteklediğini gösteriyor” diye konuştu.

Araştırmadan dikkat çeken satırbaşları şöyle:

  • Endekste iki yıl üst üste birinci olan Hollanda, otonom araç adaptasyonu için komşu ülkeleriyle işbirliği halinde. Amsterdam’dan Antwerp’e, Rotterdam’dan Ruhr Vadisi’ne kadarki ana rotalar için 100’den fazla otonom tırdan oluşan bir taşıt grubunun lansmanını yapmayı planlıyor.
  • İkinci sırada yer alan Singapur, önde gelen bir üniversitenin işbirliği ile inşa ettiği test kasabasında, trafik ışıkları, otobüs durakları, gökdelenler ve yapay yağmur makinesi ile oldukça nemli, tropikal hava şartları oluşturarak otonom araçların test sürüşlerini gerçekleştiriyor.
  • Otonom araçların umumi yollarda test edilmesini yasallaştıran Norveç, aynı zamanda küçük ölçekli otonom otobüs servisleri işletmeye başlıyor. Ülkede bir otonom taksi pilot uygulaması da 2019 için planlanmış durumda.
  • Finlandiya otonom araçların kış şartlarında çalışması ve otonom otobüs hizmetleri üzerine yoğunlaşıyor. Aynı zamanda sarı yol çizgilerini otonom araç dostu olan beyaz çizgilere çeviriyor.
  • İsrail’in otonom araç konusundaki gücü ihracat odaklı teknoloji sektörüne dayanıyor. Bu sayede teknoloji ve inovasyon endeksinde yükselen İsrail, aynı zamanda endüstriyel işbirlikleri, yatırımlar ve genel merkezler konusunda da ölçümler yapabiliyor.
  • Yeni otonom araç test bölgeleri ile pilot uygulamalar yürütebilen Çekya, yerel araç üretimi alanında da ön plana çıkıyor.
  • Otonom araçların test edilmesi konusundaki yasal değişiklikler ve ticari pilot uygulamalarının yanı sıra aktif bir startup ekosistemine sahip olması, Macaristan’ın listeye girişini ayırt edici kılıyor.
  • Geçen yıl listenin üçüncü sırasında yer alan ABD, halihazırda dünyanın önde gelen otonom araç firmalarına ev sahipliği yapıyor ve çok sayıda test sürüşü gerçekleştiriyor, ancak otonom araçlar konusunda ulusal düzeyde güçlü bir yaklaşımı bulunmadığı için,bu yıl dördüncülüğe geriledi.

Anahtar tüketicinin benimsemesinde

KPMG’nin bu seneki tüketici görüşleri araştırması, tüketicilerin otonom araç duyarlılığı hakkında daha iyi bir öngörü sağladı. Araştırma sonuçlarına göre, otonom araçlara karşı en yoğun tüketici ilgisi, sıralamada en altta yer alan Hindistan (24) ve Meksika (23) gibi ülkelerden geliyor.

Hakan Ölekli, “Sonuçta otonom araçların benimsenmesi tüketiciye bağlı olacak. Tüketici genel olarak kabullenmez ve otonom araçları kullanmak istemezse, otonom araç pazarının gelişmesi ve faydalarının anlaşılması oldukça zorlaşır. Daha az gelişmiş ülkelerdeki tüketiciler otonom araçlara daha istekli durumda ve daha gelişmiş ülkelerin geleneksel altyapı sistemlerini hızla geride bırakıyorlar. Bu gelişmiş ülkeler otonom araçlara daha tereddütlü yaklaşıyor ve bu yüzden otonom araçların benimsenmesi gecikiyor” dedi.

Ülke 2019

Sıralaması

2018

Sıralaması

Ülke 2019 Sıralaması 2018 Sıralaması
Hollanda #1 #1 İsrail #14 Yeni
Singapur #2 #2 Avustralya #15 #14
Norveç #3 Yeni Avusturya #16 #12
Birleşik Devletler #4 #3 Fransa #17 #13
İsveç #5 #4 İspanya #18 #15
Finlandiya #6 Yeni Çekya #19 Yeni
Birleşik Krallık #7 #5 Çin #20 #16
Almanya #8 #6 Macaristan #21 Yeni
Birleşik Arap Emirlikleri #9 #8 Rusya #22 #18
Japonya #10 #11 Meksika #23 #19
Yeni Zelanda #11 #9 Hindistan #24 #20
Kanada #12 #7 Brezilya #25 #17

Dijital Dünyada Çevrimiçi Suçlar Artıyor

Ülkemizde, en az 45 milyon kişinin bir sosyal medya platformuna üye olduğu ve günlük olarak bu platformlar üzerinden etkileşim sağladığı biliniyor. Dijital dünya, günümüzde bireylerin büyük çoğunluğunun yaşamının kaçınılmaz bir parçası haline geldi. Teknoloji gelişmeye devam ederken, bilişim yoluyla işlenen suçlarda da artış yaşanıyor. Ülkemizde siber zorbalık giderek yaygınlaşırken, aynı zamanda önemli bir sosyal sorun haline dönüşüyor.

Bilişim yoluyla işlenen suçlardaki artışla ilgili konuşan Avukan Baran Usanmaz ‘’İnternet ortamında, özellikle kişinin anonim olduğuna dair hissettiği sahte güven duygusunun arkasına sığınarak, başka kullanıcılara serbestçe hakarete varan ifadeler kullanması ve sosyal medya hesaplarından siber zorbalığın giderek yaygınlaşarak, önemli bir sosyal soruna dönüştüğü görülmektedir. İstatistikler siber zorbalığın günümüzde en büyük mağdurlarının gençler ile kadınlar olduğunu göstermekle birlikte, giderek bozulan bu yapı nedeniyle çocuk internet kullanıcılarının da hedef haline geldiği anlaşılmaktadır. Ülkemizde geçmiş yıllarda yapılan çeşitli yasal düzenlemelerin ardından, bilişim sistemleri yoluyla işlenen suçlar da, bilişim suçunun bir yöntemi olarak kabul ediliyor. Yapılan yasal düzenlemelere karşılık halen kanunen tanımlı bir “siber zorbalık” suçu bulunmasa da, Medeni Kanun’da, kişilik haklarının korunması düzenlenmiş ve buhaklar koruma altına alınmıştır. Diğer yönden Türk Ceza Kanunu’nun suç vasfını içeren her bir olay için uygulanacak hükümleri de, yüksek mahkeme içtihatları ve uygulamadaki güncellemeler sayesinde bilişim ortamı için de geçerliliğe yükselmiştir. Ayrıca Anayasa’nın 20. maddesine göre açıkça herkes, özel ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir ve kimsenin gizliliğine dokunulamaz’’ dedi

Teknolojik gelişmelerin ardından ortaya çıkmaya başlayan siber zorbalık, ilk olarak Batılı ülkelerde bir sorun haline gelse de, artık dünyanın her yerine yayılmış ve çağımızın en büyük problemlerinden biri olarak önümüzde durmaktadır.

Konuyla ilgili Baran Usanmaz ‘’Hakeret suçu TCK m. 125-131. Maddeleri arasında düzenlenmiştir. Hükme göre hakeret suçu hem huzurda, hem de gıyapta işlenebilir. Maddenin gerekçesi ise kişiyi muhatap alan mektup, telgraf, telefon ve benzerî araçlarla yapılan hakaretin de, huzurda hakaret olarak cezalandırılması gerektiğini belirtmektedir. Bu kapsamda internet, telefon uygulamaları veya diğer bilişim teknolojileri kullanılarak da kişilere hakaret edilebilmesi mümkündür ve söz konusu eylemler cezalandırmaya tabi olabilir.”

Satış, Sanat ve Spor Dünyası “Talks” Etkinliğinde Bir Araya Geldi

Türkiye’nin önde gelen şirketlerinin buluştuğu, satış dünyasını bir araya getiren Sales Network; özel oturumları, renkli atmosferi ve üst düzey konuşmacıların katılımıyla TALKS etkinliğini gerçekleştirdi. Etkinliğin bünyesinde Türkiye’de bir ilke imza atılarak, Best of Sales Awards (BoSA) ile satış dünyası ödüllendirildi. Yine etkinlikte düzenlenen CSO Summit’te Pegasus Genel Müdür Yardımcısı Güliz Öztürk, Unilever Başkan Yardımcısı Ali Fuat Orhonoğlu, Nestle Satış Genel Müdürü Erdem Çakır ve N11 Genel Müdür Yardımcısı Örpen Koçak ‘Gençlik’, ‘Kadının Güçlenmesi’ ve ‘Dijitalleşme’ konu başlıklarında dinleyicilerle görüşlerini paylaştı.

Türkiye’nin önde gelen şirketlerinin satış profesyonelleri, Sales Network tarafından bu yıl üçüncüsü düzenlenen TALKS etkinliğinde buluştu. 07 Mart 2019 Perşembe günü Uniq İstanbul’da düzenlenen etkinlikte farklı sektörlerden satış dünyasının çok sayıda temsilcisi bir araya geldi. Etkinlikte katılımcılar Pegasus Genel Müdür Yardımcısı Güliz Öztürk, Unilever Başkan Yardımcısı Ali Fuat Orhonoğlu, Nestle Satış Genel Müdürü Erdem Çakır, N11 Genel Müdür Yardımcısı Örpen Koçak, oyuncu Dolunay Soysert, yönetmen Murat Şeker, Yazar Mümin Sekman, Moneye Kurucu Başkanı Özlem Denizmen, Yanındayız Derneği Başkanı Nur Ger ve Milli Sporcu Sümeyye Boyacı’nın da aralarında yer aldığı pek çok değerli ismi dinleme fırsatı yakaladı.

Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Sales Network Platformu Kurucusu Ergün Güler, “Sales Network, yılda bir gün gerçekleştirdiğimiz konferansın organizatörü değil, bir ekosistemdir. Zaman geçtikçe vaadinin daha net anlaşılacağını düşünüyoruz. Bir sonraki TALKS 5 Mart 2020’de gerçekleşecek ama o sürece kadar biz üç ayda bir CSO Club kahvaltılarıyla, WiS Network etkinlikleriyle, online yayın mecramız Sales Network MAG ile satış dünyasının mesleki kodlarını güncellemeye devam edeceğiz” dedi.

Etkinlikte Moderatörlüğünü OXY/AI Kurucusu Ali Erhan Tamer’in üstlendiği e-Klişe oturumunda, PayU Türkiye Ülke Müdürü Emre Güzer, Ideasoft CEO’su Seyhun R. Özkara ve Garaj Sepeti CEO’su Mehmet Çelikol ile e-ticaret ve yeni nesil olarak neler yapabileceği konuşuldu. Etkinlikte, “Unclichéd Eğitimi” hakkında konuşan Kidzania Global Eğitim Direktörü Dr. Ger Graus Obe ise “çocuklar sadece bildiklerini isterler” diyerek çocukların doğru eğitimi konusunda önerilerde bulunurken “Parasını Yöneten Hayatını Yönetir” oturumunda Moneye Kurucu Başkanı Özlem Denizmen, finansal okuryazarlık ve bütçe yönetimi hakkında deneyimlerini aktardı. “Pazarlamada Bildiklerimizi Unutmak” oturumunda Marka Danışmanı Temel Aksoy ve Argus Growth Agency Başkanı Bora Alçı pazarlamaya ve markalaşmaya dair önemli bilgiler aktardı. Konuşmasında Argus Growth Agency Başkanı Bora Alçı, değişen ve yenilenen sektörde CMO’ların yerini CGO’lar alacağını belirtti.

Moderatörlüğünü Yönetim Danışmanı Burak Günbal’ın üstlendiği “Doya Doya Yaşa” oturumunda konuşan FORMEO Kurucu ve Yönetici Diyetisyeni Elvan Odabaşı büyük kararları kalbiyle, küçük kararları aklıyla verdiğini belirtti ve önümüzdeki dönemde hayata geçirmeyi planladığı yeni planlarını dinleyicilerle paylaştı. “Yapay Zeka vs Organik Zeka” oturumu Nöro Sağlık Merkezi Kurucusu Dr. Kerem Dündar ve OXY/AI Kurucu Ortak Ali Erhan Tamer katılımıyla gerçekleşti. Nöro Sağlık Merkezi Kurucusu Dr. Kerem Dündar konuşmasında “İnsanlar aklını daha iyi kullansın diye yapay zeka üretiyoruz” dedi. “Değişen Koşullar ve Sinema Dünyası” oturumunda konuşan oyuncu Dolunay Soysert ve yönetmen Murat Şeker, sinema ve dizi sektöründeki güncel konuları ve sorunları ele aldı. İkili “Netflix mi, sinema mı?” sorusuna cevap bulmaya çalıştı.

Milli paralimpik yüzücü Sümeyye Boyacı: “Beni motive eden en büyük şey; ‘yapamazsın’ cümlesi oldu

Yazar İdil Türkmenoğlu ise “Torpil Değil Networking” oturumundaki konuşmasında networking konusunun önemine değindi ve “Her şanslı insanın arkasında güçlü bir networking vardır!” ifadelerini kullandı. Moderatörlüğünü Yönetim Danışmanı Burak Günbal’ın üstlendiği “İş Dünyasında Değişim” oturumunda, Tezgahçılar Kurucusu Burçak Yıldırım Orhan ve Kolektif House Kurucusu Ahmet Onur, konuşmalarında iş tecrübelerine yer verdi. Moderatörlüğünü Robotel Türkiye Başkanı Zeynep Karagöz’ün üstlendiği “Sıradışı Bir Başarı Hikayesi” oturumunda milli paralimpik yüzücümüz Sümeyye Boyacı başarı hikayesini satış profesyonelleri ile paylaştı. Boyacı, “Beni motive eden en büyük şey; ‘yapamazsın’ cümlesi oldu. Spor denildiğinde topçu, sanat denildiğinde popçu akla geliyor” dedi.

İş insanı ve Yanındayız Derneği Başkanı Nur Ger, Gazeteci ve Yanındayız Derneği Başkan Yardımcısı Murat Yetkin, Gazeteci ve Yanındayız Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Ferhat Boratav ise “Berber Dükkanı Sohbetleri” oturumunda konuştular. Kadın ve erkek eşitliği ele alındığı konuşmasında Nur Ger “Erkek ve kadın rollerimizi üstümüzden atıp, insan olarak devam edeceğimiz yeni dünyada yaşamayı umuyoruz” diye konuştu.

Etkinlik kapsamında düzenlenen CSO Summit’te ise ‘Gençlik’, ‘Kadının Güçlenmesi’ ve ‘Dijitalleşme’ konu başlıklarında Ergün Güler’in moderatörlüğünde Pegasus Genel Müdür Yardımcısı Güliz Öztürk, Unilever Başkan Yardımcısı Ali Fuat Orhonoğlu, Nestle Satış Genel Müdürü Erdem Çakır ve N11 Genel Müdür Yardımcısı Örpen Koçak konuştu.

Etkinlikte şirketlerin satış departmanlarında kadın ve erkek dengesini sağlamak amacıyla kurulan Women in Sales (WiS) platformunun lansmanı yapıldı. Sales Network Kurucusu Ergün Güler ve Pegasus Genel Müdür Yardımcısı Güliz Öztürk’ün eş başkanlığında kurulan WiS platformu satış bölümlerinde kadın-erkek dengesini sağlamak amacıyla hizmet verecek. Etkinlikte platformun yaptığı ‘Denge Anketi Sonuçları’ da paylaşıldı. Platformun eş başkanı olan Pegasus Genel Müdür Yardımcısı Güliz Öztürk iş dünyasında kadın-erkek dengesinin önemine değinerek, sadece erkeğin olduğu bir çalışma ortamının tek başına yeterli olmadığına dikkat çekti. Platform olarak yapacakları çalışmalar hakkında bilgi veren Öztürk, iş hayatında kadınların rollerine değindi.

Best of Sales Awards (BoSA) ödülleri sahiplerini buldu

Türkiye’de bir ilke imza atılarak, TALKS kapsamında düzenlenen Best of Sales Awards (BoSA) ile satış dünyası temsilcileri ödüllendirildi. 11 kategoride ödüller sahiplerini buldu.

İşte Ödül Alan Markalar ve İsimler:

Sales Network Yılın Mevcut Kanallarda Büyüme Ödülü: FLO

Sales Network Yılın Yeni Kanal Geliştirme Ödülü: Bel Group

Sales Network Yılın Sıra dışı Satış Performansı Ödülü: Kidzania

Sales Network Müşteri Deneyimi Ödülü: Reckitt Benckiser

Sales Network Yılın Satış İnovasyonu Ödülü: Unilever

Sales Network Yılın Teknoloji Uygulaması Ödülü: Bayer

Sales Network Yılın Satış Mesleğine Katkı Ödülü: Loreal

Sales Network Yılın Kurumsal Sosyal Sorumluluk Ödülü: Lila Kağıt

Sales Network Yılın Lideri Ödülü: Ali Fuat Orhonoğlu

Sales Network Yılın Lideri Ödülü: Güliz Öztürk

Sales Network Yaşam Boyu Onur Ödülü: Erdem Çakır

 Danışmanlık Hizmet Alımları ve Sözleşmeler: Kontrol Listesi-II

Danışmanlık Hizmet Alımları Kontrol Listesi
Danışmanlık Hizmet Alımları Kontrol Listesi

SATIN ALMA ve TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ YAZI DİZİSİ

Prof. Dr. Murat ERDAL
İstanbul Üniversitesi Tedarik Zinciri Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı
merdal@istanbul.edu.tr

Danışmanlık Hizmet Alımları ve Proje Esaslı Satınalma Yönetimi – I
makalesini incelemek için tıklayınız.

Danışmanlık Hizmet Alımları ve Sözleşmeler: Kontrol Listesi – II

Danışmanlık Hizmet Alımları Kontrol Listesi
Danışmanlık Hizmet Alımları Kontrol Listesi

Danışmanlık hizmet alımı, işletmelerin kendi içerisinde çözmekte zorlandığı problemleri profesyonel bir yardım alarak yani dış kaynak kullanarak çözme çabasıdır. “Bir bilene danışalım” ya da “bir bilenle çalışalım” sözünü sıklıkla duyarız. Bu nedenledir ki, danışmanlar belirli bir alanda derinlemesine bilgi sahibi uzman kişilerdir. Kısaca sıradan kişiler değildir. İşletme çevresinde çok sayıda danışmanlık türü bulunmakla birlikte bu yazımızda ağırlık olarak yönetim danışmanlığı üzerinde duracağız.

Satınalma Dergisi Yıl:7 Mart 2019 Sayı 75

Sürecin temeli, işletmenin kendi kaynakları ile sıkıntılarını hızla sonuç odaklı aşamamasıdır. İşletmenin karşılaştığı problem hakkında daha önce ya yeterli bilgi ve deneyimi yoktur ya da hayli spesifik bir konudur. Bu nedenle o alanla ilgili personel istihdamına gerek duyulmamıştır. Fakat günü geldiğinde, karar alıcılar belirli bir süre aralığında, dışarıdan bir göze, bilgi ve deneyim aktarımına ihtiyaç duyabilirler. Bu noktada profesyonel danışmanlık ve hizmet satınalma süreci başlamaktadır.

Firma kurulduğu tarihten itibaren mali müşavir (danışman) deneyimi sınırlı bir şekilde ilerlerken pazar hacmi büyüdükçe organizasyon genişlemeye yeni departmanlar eklenmeye başlandıkça yeni uzmanlıklara gereksinim artmaktadır. Girişimciler işletme gelişimine bağlı olarak danışmanlarla çalışma deneyimi elde etmektedir.

            Uzun süre ihmal edilen problemler bir çırpıda ortadan kaldırılamaz.

            Sağlık sektöründe en iyi bilinen gerçek, tedaviyi geciktirdikçe sorunu büyütürsünüz. Mümkün olduğunca erken teşhis yapar ve tedaviye erken dönemde başlarsanız daha iyi sonuç alırsınız.

Ülkemizde karşılaşılan sıkıntıların çoğunluğu daha işin başında kendisini göstermektedir. Küçük ve orta ölçekli firmaların danışmanlık deneyimi sınırlıdır. Firma sahipleri bu alana bütçe ayırmayı da çoğunlukla uygun görmemektedir. Geçmişten günümüze girişimciler için en iyi danışmanlık, başka bir girişimciden elde ettiği deneyimlerin enformel sohbet ortamında aktarılmasıdır. Bu tür danışmanlığın kendisine bir maliyeti olmadığı gibi samimi ortamda gerçekleşen tespitlerin doğruluğu ya da her işletmeye uygulanabilirliği de tartışmaya açılmamıştır. Diğer taraftan girişimci kendisi gibi iş deneyimine sahip girişimciler arasında rahat ve güvende hissetmektedir. Girişimciler ve profesyonel danışmanlar bir araya geldiklerinde zaman zaman da olsa ego tabanlı problemler, iletişim hataları, eğitim farklılıkları, kültürel uyumsuzluk ve pek çok nedenden dolayı gerilim ve çatışma türleri de ortaya çıkabilmektedir.

            Profesyoneller çalışmaktan daha pahalı olan tek şey amatörlerle çalışmaktır.

Yönetim danışmanlığı görüşmelerinde taraflar büyük bir şeffaflıkla ihtiyaç ve çözüm üzerinde görüşmeleri yürütmelidir. İlk bilinmesi gerek kural “herkes her işi bilemez”. Uluslararası ticaret danışmanlığı, insan kaynakları, üretim, kalite, lojistik, satınalma, tedarik zinciri yönetim vd. danışmanlıklarının kapsamları hayli farklıdır.

Alıcı ve danışman tarafların konuya yeterince profesyonel yaklaşmamaları neticesinde problemler de beraberinde gelmektedir.    İğneyi önce alıcı tarafa batıralım. Alıcı taraf, danışmanlık ihtiyacını ve sınırlarını tam olarak koyamadığı takdirde işin sonunda beklenti ve gerçekleşen arasındaki fark da normal olarak büyük olacaktır. Özellikle ilk defa işletme yönetim danışmanlık alım sürecinde karşılaşılan bir problem türüdür. Genellikle birden fazla konunun tek bir sözleşmeye yedirilme çabası vardır. Bu şekilde tasarruf edileceği varsayılmaktadır. Bu tür vakalarda, ne yazık ki, danışmanlık firmalarının çoğunluğu da işi alabilmek adına aşırı taahhütlerin altına imza atabilmektedir. Daha sonrasında her iki tarafta da hoşnutsuzluk süreci erken dönemde baş gösterecek, ödemeler aksayacak ve sözleşme sona erecektir.

Profesyonel çalışan danışmanlık firmalarının kaliteli iş üretmelerinin yanı sıra pahalı oldukları da bir gerçektir. Bu yapıdaki firmalar, maliyetlere değil işletmenin elde edeceği kazanca merceği çevirseler de girişimciler ödedikleri faturayı iyi analiz etmek isterler. Her şöhret sahibi firma iyi bilinen marka isimler işletmeniz için doğru sonuçları üretmeyebilir. Aksine ilave sıkıntılara da neden olabilir.

Danışmanlık firmalarıyla çalışırken tüm referansların değil sektörel benzer yapıdaki işletmelerle çalışıp çalışmadıkları sorgulanmalıdır. İşin başında ön görüşmeleri yürüten profesyonellerle daha sonrasında şirketinize gelen uzmanlar arasında farklar olabilmektedir. Bu noktanın üzerinde azami özen gösterilmelidir. Danışmanlık firmaları sektör temelinde referanslarını, proje süresi, o iş ile ilgili ayırdığı personelin özgeçmişlerini ve adam-gün (saat) temelinde maliyet çalışmasında açıkça ortaya koymalıdır. Gizlilik, bilgilerin paylaşımı, ödeme takvimi, seyahat ve konaklama gibi konular da sözleşmeler de net bir biçimde yer almalıdır. Danışmanlık sonuçlarının elle tutulur ve ölçülebilir olmasını talep etmek en iyi yöntemdir. Yuvarlak sözler ya da geçici çözümler ihtiyacı ortadan kaldırmadığı gibi danışmanlık süreç döngüsüne yeniden girmenizi sağlar.

            Dürüstlük en iyi politikadır.

Sektörde sıklıkla karşılaşılan bir durum da iş hayatından bir şekilde erken kopan kişilerin ya da emeklilik dönemindeki insanların uzmanlık alanlarına uygun olsun olmasın her işe teklif vermesidir. Her toplantıda ortaya çıkan her işi bildiğini iddia eden ısrarcı karakterdeki bu tür kişilere özellikle dikkat edilmelidir. Bir danışmanın önceki iş deneyiminde köklü bir firmada çalışıyor olması onun tüm bu alanları layıkı ile bildiği anlamına gelmemektedir. Herşeyi bildiğini iddia eden, konuşkan yapıdaki bu kişiler kısa sürede sektörde kötü şöhret sahibi olmaktadır.

Danışmanlık hizmet alımlarında kullanılan kapsamlı bir kontrol listesini ve perakende sektöründen satınalma ve tedarik zinciri yönetimi danışmanlığı ile ilgili örnek bir teklifi incelemeniz açısında dikkatinize sunuyoruz. Bu tür örneklerin konuyu somutlaştırma bakımından yararlı olacağı inancındayım.

İlgi çekici olan bu konunun çok sayıda boyutu bulunmaktadır. Genel hatları ile danışmanlık hizmet alımlarına giriş niteliğindeki yazımıza ilerleyen dönemde farklı yönleri ile devam edeceğiz.

Danışmanlık Sözleşmeleri İçin Kontrol Listesi

    • Tarafların isimleri ve tarifi
    • Sunulacak olan hizmetin tarifi
    • Gerçekleşmesi istenen hedefler
    • Sözleşmenin süresi
  • Yürürlüğe girme tarihi
  • Bitiş tarihi
    • Teslim edilecek şeyler
    • Gelişme raporları
    • Ücretler ve masraflar
  • Harcamalar için üst limit
  • Süre ve malzemeler
  • Danışmanlık tarifesi
  • Seyahat ve masraflar
  • Faturalama ve ödeme programı
  • Muhasebe ve kayıtların belgelenmesi
  • Denetim hakları
    • Nihai kabul
    • Firmanın yükümlülükleri
    • İcra edilecek işin standartları
    • Kiralanan işin veya elde edilen bilginin mülkiyet hakkı
    • Bütün telif haklarının ifşası ve devri
    • Teminat ve telafiler, düzeltmeler
    • İfşa etmeme şartı
    • Tazminat
    • Sigorta
  • Yükümlülükler; çalışanlar, hata ve kasıtsız ihmalden meydana gelen kazalar
    • Sebepsiz fesih hakkı
    • Firmanın değişiklik yapma hakkı
    • İfa etmeme sebebiyle fesih Haklı fesih
    • İpotek/haciz
    • Bağımsız yüklenici statüsü
    • Danışmanın kilit mevkideki personeli
    • Menfaat çatışması
    • Tahrik etmeme/rekabet etmeme
    • Firmanız tarafından denetim yapma
    • Lisanslar ve izinler
    • Sosyal güvenlik numarası
    • Kanunlara uyma
    • Firma politikalarına itaat etme
    • Azletme tekniği
    • Sözleşme maddelerinin tümü
    • Toplam Sözleşme klozu
    • Genel
  • Yürürlükteki Kanunlar
  • Tebliğler
  • Devir ve temlik
  • Tadilat
  • Bölünebilirlik
    • Ekler
    • İmzalar

MAKALE: Prof. Dr. Murat ERDAL
Danışmanlık Hizmet Alımları ve Proje Esaslı Satınalma Yönetimi başlıklı makalemizi incelemek için tıklayınız. 

Perakende Sektöründe
Satınalma ve Tedarik Zinciri Yönetim Danışmanlık Teklif Örneği

Ürün ve Hizmet Tanımı

I – Mevcut Durum ve Kategori Yapısının Anlaşılması (Değerlendirme)

Bu bölümde şartnamede belirtilen tüm ihtiyaçları ortaya koymak için, firmamız tarafından “Satınalma & Tedarik Zinciri Check Up” çalışması gerçekleştirilerek, organizasyonun mevcut durumu ve olgunluğu sayısal olarak raporlanacaktır. Dünya standartlarında bir satınalma organizasyonu için gereksinimler belirlenecektir. AS-IS ve TO-BE durumlar belirlenerek, “what if” senaryoları değerlendirilecektir.

II – Konfigürasyon Yapısı ve Yetkinliklerin Tasarlanması (Tasarım)

Satınalma ve tedarik zinciri süreçlerinin işleyişine ilişkin tanımlamaların gerçekleştirildiği bu bölümde, organizasyonun yetkinlikleri ile pazar beklentileri ve çevresel değişikliklere adaptasyon konuları değerlendirilecektir. SCOR modeli ile performans ölçümlemesi yapılacak, tedarik zinciri süreçlerindeki “trade off”lar değerlendirilecektir. SÜREÇ – UYGULAMA – İNSAN KAYNAKLARI arasındaki ilişkiler ve ihtiyaçlar tasarlanacaktır.

III – Tasarlanan Hedef Modelin İlgili Paydaşlarla Validasyonu

Çalışma sonucunda tasarlanan hedef modelin tüm organizasyona yayılımı ve uygulanması konusunda önceliklendirme yapılarak projelerin hayata geçirilmesi için üst yönetim ve diğer paydaşlar ile yol haritası oluşturulacaktır.

Prof. Dr. Murat ERDAL

Bu yazı Satınalma Dergisi Mart 2019 sayısında (Yıl:7 Sayı:75, sayfa 19-20) yayınlanmıştır.

SÖZLEŞME YÖNETİMİ YAZI DİZİSİ

TEDARİKÇİ ÜRETİM SÖZLEŞMESİ 

  1. Satınalma Kontrat Yöneticiliği ve Riskler – 1

Bölüm-I: Tedarikçi Üretim Sözleşmelerinde Kalite Yönetimi, Kontrol, Uygunsuzluklar

2. Satınalma Kontrat Yöneticiliği ve Riskler – 2

Bölüm-II: Numune ve Ürün Dosyası, Seri Üretim Onayı, Garanti, Ambalaj

3. Satınalma Kontrat Yöneticiliği ve Riskler – 3

Bölüm-III: Teslimat, Teslim Yeri ve Nakliye, İade, Fiyat, Ceza

4. Satınalma Kontrat Yöneticiliği ve Riskler – 4

Bölüm-IV: Fesih, Mücbir Sebep, İhtilaf, Kalıp, Ekipman, Sözleşme Ekleri

OTOMOTİV SEKTÖRÜ MİLK-RUN SÖZLEŞME İNCELEMESİ

  1. Milk-Run Lojistik Sözleşme İncelemesi – I

    Bölüm-I: Taşıma Esasları – Araç Spesifikasyonları (Madde 1-5 arası)

  2. Milk-Run Lojistik Sözleşme İncelemesi – II

    Bölüm-II: Nakliyecinin Yükümlülükleri ve diğer. Madde (6-21 arası)

DANIŞMANLIK HİZMET ALIMLARI VE SÖZLEŞMELER

Danışmanlık Hizmet Alımları ve Sözleşmeler: Kontrol Listesi-II        
Danışmanlık Hizmet Alımları ve Proje Esaslı Satınalma Yönetimi – I

SATIN ALMA ve TEDARİK ZİNCİRİ EKİPLERİ İÇİN

Satın alma ve Tedarik Zinciri Yönetimi Eğitimi
Eğitim İçeriği için Eğitim Kataloğunu https://satinalmadergisi.com/egitim.pdf indirebilirsiniz.
Ekibinizin ihtiyacı doğru eğitim teklifini almak için talebinizi egitim@satinalmadergisi.com e-posta adresimize iletebilirsiniz.Eğitim Teklifleri Hazırlama Eğitim ProgramlarıŞirketinize Özel Eğitim Programlarımızı (4-6 günlük) İncelemek için
https://satinalmadergisi.com/egitim-programlari/

Tedarikçi Sözleşmeleri, Kpi’lar, Sektörel Kontrat İncelemeleri Eğitimi Tedarikçi Sözleşmeleri, Kpi’lar, Sektörel Kontrat İncelemeleri Eğitimi