Borusan Cat, Tüm Tesislerini “Sıfır Atık” Hedefiyle Dönüştürdü

Satınalma Eğitimi Borusan Cat, Tüm Tesislerini “sıfır Atık” Hedefiyle Dönüştürdü

Satınalma Eğitimi Borusan Cat, Tüm Tesislerini “sıfır Atık” Hedefiyle DönüştürdüBorusan Grup şirketlerinden Borusan Cat, Türkiye’nin dört bir yanındaki tesislerini Sıfır Atık Yönetmeliği’ne göre yeniden tasarladı. Gebze, Ankara, İzmir, Adana Trabzon, Diyarbakır tesislerini T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın sıfır atık yönetim sistemi uygulamalarına göre düzenleyen şirket, tüm tesislerinde Sıfır Atık Belgesi’nin sahibi oldu.

“Daha İyi Bir Dünya İçin Çözüm Üretiriz” şirket amacı ile operasyonlarını Türkiye’nin yanı sıra Kafkasya ve Orta Asya’da sürdüren ve bu sene 30. kuruluş yılını kutlayan Borusan Cat, Türkiye’nin dört bir yanında bulunan tesislerini, “Sıfır atık sertifikalı ofis ve tesisler” hedefiyle Sıfır Atık Yönetmeliği’ne göre dönüştürdü. Bu düzenleme ile tüm tesislerinde ‘‘Sıfır Atık Belgesi’’nin sahibi oldu. Şirket, 1 yıl içinde tüm tesislerinde plastik pet şişe kullanımını sonlandırmayı ve toplam atık miktarını her yıl yüzde 5 azaltmayı hedefliyor.

Döngüsel Ekonomiye 62,4 Milyon Dolarlık Katkı

Atık yönetim sistemleri çalışmalarına 2020 yılında başlayan Borusan Cat, fotokopi makinelerinde renkli kartuş kullanımının kısıtlanmasından, pet şişe kullanımını kaldırarak termos kullanımına geçilmesine kadar, çeşitli uygulamalar hayata geçirerek ekiplerine yönelik detaylı eğitimler düzenledi. Tesislerde ek atık kutularının yerleşimini de gerçekleştiren şirket, çevre danışmanıyla birlikte atık alanlarında atık cinslerine uygun olarak geri dönüşümü sağlayacak geçici depolama alanlarını oluşturdu ve 2023 yılında yaklaşık 450 ton atık malzemeyi geri kazanım ile değerlendirerek 116 ton atığın, enerji geri kazanım tesislerine sevkiyatını gerçekleştirdi.

Borusan Cat, sürdürülebilirlikle birleştirdiği proaktif iş modeli ile karbon emisyonlarını azaltırken, döngüsel ekonomiye de katkı sağlıyor. 2023 yılında Türkiye’nin yanı sıra uluslararası operasyonlarıyla, 6.517 ton malzemeyi yeniden kullanarak döngüsel ekonomiye kazandırdı ve direkt olarak 62,4 milyon dolara eş gelen değer yarattı. Borusan Cat, 2030 yılına kadar yılda 9.000 ton malzemeyi yeniden kullanarak döngüsel ekonomiye daha fazla değer yaratmayı hedefliyor.

Doğadan İlham Alıp, Geleceğe İlham Veriyor

Borusan Holding ve Grup şirketleri sürdürülebilirliği iş süreçlerinin temel taşı olarak görüp kapsayıcı bir şekilde ele alırken iklim, insan ve inovasyon odak alanlarında çalışmalarını yürütüyor. Dünyadan ilham alarak geleceğe ilham vermek için çalışan Borusan, sürdürülebilirliği paydaş temelli bir yapılanma olarak görüyor ve doğayı iş süreçlerine katarak tüm yaşama “fayda” sağlamak için çalışıyor.

Çocuk ve Gençlere Akıllı Harcama Alışkanlıkları Kazandırma

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem çocuk Ve Gençlere Akıllı Harcama Alışkanlıkları Kazandırma

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem çocuk Ve Gençlere Akıllı Harcama Alışkanlıkları KazandırmaGünümüzde küçük yaşlarda akıllı harcama alışkanlıkları kazanmak eskiye oranla daha fazla önem kazandı. Çocuklara ve gençlere akıllı harcama alışkanlıkları kazandırmanın insanlığın geleceğine tahmin edilenden daha fazla olumlu etkileri var.

Farkında mısınız ? Günümüzde pek çok genç ve çocuk nasıl para sahibi olacağı hakkında en ufak bir endişe duymuyor. Tüketim toplumu olduk derken artık sadece yetişkinliklerin harcama alışkanlıklarını konuşmuyoruz. Gençlerin ve çocukların harcama alışkanlıklarındaki yanlışlar, yetişkinlerin yanlışlarının önüne geçmiş durumda. Bilinçli ebeveynler kadar bilinçli genç ve çocukların yetişmesi de oldukça mühim.

Mesela bir anne baba düşünün, bin bir emek bin bir zorlukla kazandığı parayı kendi ihtiyacından feragat ederek çocuğunun keyfiyet derecesindeki bir harcaması için kullanabiliyor. Gençler ve çocuklar nasıl kazanıldığından habersiz oldukları parayı bilinçsizce ve kolayca harcayabiliyor. Yani aslında çocuklar parayı nasıl harcamaları gerektiğini tam olarak bilmiyor. Çocuklara ve gençlere ödemeleri gereken faturaların sorumluluğu henüz verilmeden, yani yetişkin olmadan erken yaşlarda en iyi harcama alışkanlıklarını kazandırabilmek gerekiyor. Bilinci geliştirmenin aile ekonomisi ve hatta makroekonomi için önemi oldukça büyük…

Çocuklar dijital kanallarda karşılarına çıkan reklamlardan ve sosyal medya pazarlamasından kolayca etkilenebiliyor. Bir çocuk, her yıl TV’de yayınlanan 15 bin ile 40 bin civarında reklama maruz kalıyor. İnternet ve sosyal medya üzerinden maruz kalınan reklam sayısı bunun kat be kat üzerinde. Çocuklar internette, filmde, video oyunlarında ve hatta okulda gördükleri reklamlardan etkileniyor ve harcamalarını bu reklamların kendilerinde bıraktığı algıya göre yönetiyor. Çocuklar harcama konusunda öğrendiklerinin çoğunu algı yönetmeye odaklı gerçekdışı abartılmış bilgilerle donatılan reklamlar yerine ebeveynlerinden ve yakınlık hissettiği diğer bilinçli yetişkinlerden öğrense harcamalarında daha akıllıca mali kararlar almaya çocuk yaşta başlayabiliyor.

Çocuklara erken yaşta doğru harcama alışkanlıkları kazandırmanın en iyi yöntemi onlar için çeşitli sorulardan oluşan, kendi alma alışkanlıklarını sorgulayabilecekleri bir satın almada öz denetim listesi planlamaktan geçiyor. Fikir vermesi açısından listede yer alabilecek soruları şöyle sıralayabiliriz:

  • Zaten benzer bir şey bende var mı ? (Zaten 2 siyah ceketim var. Bir diğerine neden ihtiyacım olsun ?)
  • Birinden ödünç alabilir miyim ? (Bu ceketi sadece pazar günü bir etkinlikte giyeceğim. Bedenime uygun bir ceketi bir arkadaşımdan pazar için ödünç almam mümkün olur mu ?)
  • Bu şeyi başka bir şeyle takas edebilir miyim ? ( Kullanmadığım beyaz gömleğimi siyah ceketi olan başka bir arkadaşımın ceketiyle değiştirebilir miyim ?)
  • Bu şeyi kendim yapabilir miyim ? (Ceketi yün ip alıp kendim örebilir miyim ?)
  • Bu şeyi satın almak için bekleyebilir miyim ? (Ceketi almam hemen gerekli mi ?)
  • İhtiyacım olan kaliteli şey için alabileceğim en düşük fiyat bu mu ? (Ceketi alabileceği alternatifler hakkında yeterince bilgi sahibi mi ve piyasayı iyi araştırdım mı ?)
  • Bu şeyi ikinci el mağazada bulabilir miyim ? (Kullanılmış iyi görünümlü bir siyah ceket alabilir miyim ?)
  • Bu şeyi satan markanın herhangi bir indirimini bulabilir miyim? (İndirimli ceket ya da kampanyaya ulaşabilir miyim ?)

Hepimiz yaşam boyu birçok şey satın alıyoruz. Bunlar arasında gerçekten ihtiyaç duyduğumuz şeylerde var; sadece keyfiyetten, hobilerden ve ilgi alanlarından kaynaklı satın almayı istediğimiz şeyler de… Keyfiyetten ve sadece istediğimiz için bir şeyi almak yanlış değil. Ancak harcama konusunda akıllı davranmak zorundayız. Akıllıca davranırsak alacağımız şey için en iyi teklifi veya en iyi alternatifi bulmakta zorlanmayız. Akıllıca davranma bize istemeden tasarruf etmemize ve mali açıdan bütçemizde daha istikrarlı davranmaya imkan tanır.

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem çocuk Ve Gençlere Akıllı Harcama Alışkanlıkları KazandırmaÇocuklara alışveriş yaparken kendilerini sorgulayabilecekleri bu soruları öğretmek ve içselleştirmelerini sağlamak gelecek nesillere bırakılabilecek en büyük miraslardandır. Miras dememin bir nedeni var: Dünya yaşlanıyor ve sonsuza kadar var olacağını düşündüğümüz kaynaklar ne yazık ki tükenerek bir gün bitme noktasına gelecek. Bu kaynakları en verimli şekilde kullanmak ve gelecek nesillerine aktarımını sağlamak her bireyin üzerine düşen önemli bir sorumluluk. Dolayısıyla, çocukların her yaşta akıllıca harcama alışkanlıkları kazanmalarına ve hatta tasarruf etmeyi öğrenmelerine yardımcı olacak her türlü çaba son derece kıymetli. Hem ekonomiler hem nesillerin geleceği için bu çabalar desteklenmeli ve yaygınlaştırılmalı.

Doç. Dr. Duygu HIDIROĞLU

Bosch Grubu’nun Satışları 91,6 Milyar Euro’ya Yükseldi

Satınalma Eğitimi Bosch Grubu’nun Satışları 91,6 Milyar Euro’ya Yükseldi

Satınalma Eğitimi Bosch Grubu’nun Satışları 91,6 Milyar Euro’ya Yükseldi hedefleri, yüksek derecede karlılık ve mali güç gerektiriyor

  • 2023 mali yılında satışlar 91,6 milyar Euro’ya yükseldi
  • 2024 satışlarında yüzde 5 ila 7 büyüme bekleniyor
  • Büyüme alanlarına odaklanan genişleme: Tıbbi teknoloji örneği – iki yeni iş ortağı ile 300 milyon Euro’luk yatırım
  • CEO Stefan Hartung: “İnovasyonlar, ortaklıklar ve satın almalar yapmayı hedefliyoruz. Ekonomideki olumsuzluklara rağmen bu, faaliyet gösterdiğimiz sektörler dönüşürken büyümemizi ve fırsatlardan en iyi şekilde yararlanmamızı sağlayacak.”
  • CFO Markus Forschner: “2024 hedeflerimiz çok iddialı ve ekonomik olarak olumlu bir rüzgar beklemiyoruz. Rekabetçiliğimizi korumak için maliyetleri düşürmeye devam etmeliyiz.”

Almanya – Bosch Grubu, 2023 yılında satışlarını ve kazancını artırdı ve zorlu bir ortama rağmen büyüme stratejisini başarıyla uyguluyor. Şirketin yıllık rakamlarını açıklayan Bosch Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Stefan Hartung şunları söyledi: “2023 mali yılında finansal hedeflerimize ulaştık ve yarı iletkenlerden entegre bina sistemlerine kadar bir dizi iş alanında pazardaki konumumuzu güçlendirdik. Ekonomik zorluklara rağmen, faaliyet gösterdiğimiz sektörler dönüşürken büyümemizi sağlamak için inovasyonlar, ortaklıklar ve satın almalar yapmayı hedefliyoruz.” Uzun vadede, Bosch en az yüzde 7’lik bir marjla, yıllık ortalama yüzde 6 ila 8 arasında bir büyümeyi ve dünyanın her yerinde, kilit pazarlarında ilk üç tedarikçi arasında yer almayı hedefliyor.

Bosch ayrıca büyüme fırsatları olan inovasyon alanlarını da stratejik olarak genişletiyor. Örneğin tıbbi teknolojide, moleküler tanıyı mikrosistem teknolojisiyle birleştiren yeni bir BioMEMS teknolojisi üzerinde çalışacağını duyurdu. Bu teknoloji, patojenler veya genetik mutasyonlar gibi 250’ye kadar genetik özelliğin tek bir yonga üzerinde ve bir doktorun muayenehanesi gibi doğrudan hizmet noktasında hassas bir şekilde test edilmesine olanak sağlıyor. Hartung, “BioMEMS, moleküler tanılamayı Bosch’un akıllı telefonlarda ve ESP patinaj önleme sistemlerinde kullandığı mikrosistem teknolojisiyle birleştiriyor.” dedi. Şirketin üzerinde çalıştığı ilk BioMEMS testlerinden biri, sepsis veya kan zehirlenmesine neden olan çeşitli patojenleri hedef alacak. Bosch bu amaçla kısa süre önce Randox ile bir geliştirme ve satış ortaklığına girdi. R-Biopharm ile yapılan bir başka stratejik ortaklık ise tüberküloz için tam otomatik bir testin geliştirilmesini hızlandırmayı amaçlıyor. Bosch, bu iki iş ortağı ile birlikte 2030 yılına kadar bu alanda yaklaşık 300 milyon Euro yatırım yapmayı planlıyor.

Satışlar Ve İş Sonuçları 2023’te Iyileşti, 2024 Zorlu Olmaya Devam Ediyor

Geçtiğimiz mali yılda Bosch, olumsuz ekonomi ve piyasa koşullarına rağmen 91,6 milyar Euro’luk satış gerçekleştirdi. Bu yüzde 3,8’lık bir artış veya kur etkisinden arındırılmış yüzde 8’lik bir artışa denk geliyor. Faiz ve vergi öncesi faaliyetlerden elde edilen kazanç (FVÖK) 4,8 milyar Euro olarak gerçekleşti (2022: 3,8 milyar Euro). Faaliyetlerden elde edilen FVÖK marjı yüzde 5,3 ile bir önceki yıla göre 1 puan daha yüksek oldu ve beklenenin üzerinde gerçekleşti. Ancak yine de uzun vadede gerekli olan en az yüzde 7’lik hedef marjın altında kaldı. Bosch, bunu 2026 yılına kadar başarmak istiyor.  Bosch Grubu’nun Mali İşlerden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Markus Forschner, “Büyüme hedeflerimizi mümkün olduğunca kendi kendimize finanse edebilmemiz için yüksek düzeyde karlılığa ve mali güce ihtiyacımız var. Sene sonundaki başarılı performansımız, 2023 yılı beklentilerimizin genel olarak karşılanmasına katkıda bulundu. Ancak 2024 mali yılı da en az 2023 kadar zorlu geçecek.” dedi.

Bosch’un cari yıl için genel görünümü, özellikle mevcut ekonomik koşulların ışığında, zayıf kalmaya devam ediyor. Forschner, “2024 yılı için herhangi bir ekonomik rüzgar beklemiyoruz.” dedi. Buna göre, 2024 yılında küresel ekonomik büyümenin sadece yüzde 2,3 olmasını, araç üretiminin durgunlaşmasını ve makine mühendisliği pazarındaki zayıflığın devam etmesini bekliyor. Bununla birlikte, iki yıl süren tüketici taleplerindeki azalmanın ardından dayanıklı tüketim malları piyasalarında hafif bir iyileşme öngörülüyor. Bosch, hem inovasyonların hem de uluslararası ayak izinin genişlemesinin buna katkıda bulunmasını bekliyor. Mesela Mısır’da inşa edilen fırın ve Meksika’daki buzdolabı fabrikaları buna birer örnek. 2024’ün ilk çeyreğinde satışlar yıllık bazda yüzde 0,8 azaldı. Döviz kuru etkilerinden arındırıldıktan sonra bu rakam, yüzde 2,7’ye yükseliyor. Forschner, “Bu durum, bir bütün olarak yıl için yaptığımız planlamada hedeflediğimiz yüzde 5 ila 7’lik satış artışının çok iddialı olduğunu açıkça ortaya koyuyor.” dedi. Forschner, bir önceki yılın faaliyetlerden elde edilen EBIT marjını iyileştirmenin zor olacağını açıkça belirtti: “Sadece durgun bir piyasa ortamıyla ve stratejik öneme sahip alanlardaki ön yatırımlarda beklenen artışla mücadele etmiyoruz. Yeniden yapılanma ve süreç iyileştirmeleri de ilk başta olumsuz bir etki yaratacak ve olumlu etkileri ancak gecikmeli olarak ortaya çıkacaktır.” Ayrıca Bosch, faaliyet gösterdiği sektörler dönüşürken rekabetçi kalabilmek için maliyetleri daha da düşürmek ve yapısını değiştirmek istiyor. Forschner, “Gerekli önlemleri tutarlı bir şekilde, ancak orantılı olarak uygulayacağız. Personel tarafındaki gerekli düzenlemeler, zorunlu işten çıkarmalar olmadan ve ilgili kurumlara danışılarak yapılacak.” dedi.

Büyüme Alanı: Sürdürülebilir Mobilite

Bosch, ana faaliyet alanı olan mobilite işini, stratejik kararlarla daha da ileriye taşıyor. Sadece bu yıl, elektrikli araçlar için yaklaşık 30 üretim projesi başlatıyor. Hartung, “Elektromobilite geliyor; tek soru, dünyanın çeşitli bölgelerine ne kadar hızlı ulaşacağı. Avrupa’daki tüm yeni otomobillerin yüzde 70’inin 2030 yılına kadar tamamen elektrikli olacağını tahmin ediyoruz. Bu rakam Çin ve Kuzey Amerika’da muhtemelen yüzde 40 ila 50 olacaktır.” dedi. Bosch Yönetim Kurulu Başkanı, uzun mesafeleri kat etmek için ağır araçlara ihtiyaç duyulduğu durumlarda, plug-in hibritler ve menzil uzatıcılar gibi çözümlerin bir süre daha talep görmeye devam edeceğini söyledi. Mobilite faaliyet alanı, araç dinamikleri teknolojisinden daha fazla teşvik bekliyor. Elektrikli ve otonom sürüşe uygun yeni ve yedekli fren sistemleri ile Bosch, pazardan önemli ölçüde daha hızlı bir şekilde yıllık yüzde 10 oranında büyüyor. Araç hareket yönetimi (Vehicle Motion Management) ya kısaca VMM ile Bosch, frenleri, direksiyonu, güç aktarma sistemlerini ve amortisörleri kontrol ederek araç hareketinin tüm yönlerini koordine edecek inovatif bir sistem çözümüne odaklanıyor. Bosch, yalnızca son kış testleri için 20’den fazla büyük marka test aracını VMM varyantlarıyla donattı. Hartung, “Yola erken çıktık ve ilk siparişimizi bu yıl üretime sokacağız.” dedi. Şirket genel olarak 2030 yılına kadar yüz milyonlar değerinde satış gerçekleştirmeyi bekliyor.

Büyüme Alanı: Hidrojen

Bosch, hidrojenin büyüme alanındaki iş beklentilerini yeniden teyit etti: 2030 yılına kadar hidrojen teknolojisi ile satışları 5 milyar Euro’ya ulaşabilir. Hartung, “2023 yılında Almanya’nın Stuttgart ve Çin’in Chongqing kentlerinde yakıt hücreli sistemlerin üretimine başladık.” dedi. Çin şu an için muhtemelen lider pazar olacak. Bosch önümüzdeki on yıla kadar Avrupa veya Kuzey Amerika’da büyük bir büyüme görmeyi beklemiyor. Teknik açıdan bakıldığında hidrojen motorları, iklim nötr ticari araç taşımacılığına giden en hızlı yolu temsil ediyor. Bosch, bu teknoloji için pazarın 2030 yılına kadar neredeyse 1 milyar Euro seviyesine ulaşmasını bekliyor. Hartung, “Enjeksiyon teknolojimizi içeren bir hidrojen motoru, bu yılın başlarında Hindistan’da yollarda olacak ve halihazırda dünyanın üç büyük ekonomik bölgesinden tanınmış kamyon üreticilerinden beş üretim siparişi üzerinde çalışıyoruz.” dedi. Bosch ayrıca hızla büyüyen hidrojen üretimi pazarına da katılmak istiyor: 2030 yılına kadar dünya genelinde hidrojen elektrolizi için 170 gigawatt kurulu kapasite olacak. Bu, şu anda sahip olunan kapasitenin yaklaşık 25 katıdır. Hartung, “Elektroliz yığınımız önümüzdeki yıl pazara girme yolunda ilerliyor. Gelecekte Bosch sadece hidrojenli güç aktarma sistemleri ile değil, aynı zamanda hidrojen üretimi ile de tanınacak. Bir tedarikçi olarak, gelecekteki pazarı şekillendirmeye aktif olarak yardımcı olacağız.” dedi.

Büyüme Alanı: Isı Pompaları

Bosch, ısıtma teknolojisi alanındaki büyüme fırsatlarını da sistematik olarak değerlendiriyor. Isı pompası pazarı 2023 yılında Avrupa genelinde durgunlaşmasına rağmen, Bosch ısı pompası işini neredeyse yüzde 50 oranında büyütmeyi başardı. Önümüzdeki yıllarda Bosch, bu segmentte pazardan önemli ölçüde daha hızlı büyümeye devam edecek. Hartung, “Sadece üretim kapasitesine yatırım yapmakla kalmayıp ürün portföyümüzü de genişlettik. Portföyümüz sadece sessiz ve verimli değil, aynı zamanda uygun maliyetli ısı pompalarını da içeriyor.” dedi. Bosch Yönetim Kurulu Başkanı, temel çalışma için ısı pompası ve pik yükler için gaz yakıtlı bir kazan kombinasyonundan oluşan hibrit ısıtma sistemlerinde ek satış potansiyeli görüyor. Bu, milyonlarca mevcut binanın verimli bir şekilde karbondan arındırılmasını sağlayacak. Bosch, ilk etapta 100’e kadar konut içeren apartmanlar için bu teknolojiye sahip bir çözümü piyasaya sürüyor. Hartung ayrıca, uzun vadeli satın alma kararlarını engelleyen ve ısıtma pazarında ciddi bir çöküşe yol açan Almanya’nın ısıtma kanunu hakkındaki tartışmalara da değindi. Hartung, “İklim ve enerji politikalarının çeliştiği alanlarda yatırımcılar yatırım yapmıyor, bekliyorlar. Büyüme için net ve öngörülebilir bir sübvansiyon politikası gerekiyor.” dedi.

İklim Politikası: Karbon Nötr Gelecek Sürekli Yatırım Gerektiriyor

Genel olarak, iklim eylemi Bosch için merkezi bir rol oynamaya devam ediyor. Hartung’a göre, elektromobilite gibi pazarlar beklendiği kadar hızlı gelişmese bile, büyüme için büyük fırsatlar sunuyor. Hartung, “Ancak, karmaşık jeopolitik ve toplumumuzda artan sosyal gerilimler ışığında, iklim eyleminin artık siyasi gündemin en üst sıralarında yer alan tek konu olmadığını görüyoruz.” dedi. Bununla birlikte Bosch, bu dönüşümü en tepeden şekillendirmeye yardımcı olmak amacıyla karbon nötr bir gelecek için teknolojilere büyük yatırımlar yapmaya devam ediyor. Hartung, “CO₂ verimli teknolojilere yönelik sübvansiyonların kesilmesi yönünde baskı var. Ancak iklim eylemi, hükümetten, şirketlerden ve her birimizden sürekli yatırım gerektiriyor.” dedi.

2023 Mali Yılı: Faaliyet Alanına Göre Performans

Mobilite sektörü satışlarını yüzde 6,9 oranında artırarak 56,2 milyar Euro’ya yükseltti. Döviz kuru etkilerinden arındırıldığında büyüme yüzde 10,9’a denk geliyor. Faaliyetlerden elde edilen FVÖK marjı yüzde 4,4 oldu (2022: yüzde 3,4). Sanayi Teknolojileri faaliyet alanında satışlar 7,4 milyar Euro’ya yükseldi. Yüzde 6,8’lik veya döviz kuru etkilerinden arındırılmış olarak yüzde 10,2’lik bu büyüme, HydraForce ve Elmo Motion Control satın alımlarının ilk kez konsolide edilmesinden kaynaklanıyor. FVÖK marjı yüzde 9,1 ile istikrarlı devam etti (2022: yüzde 9,8). Dayanıklı Tüketim Malları faaliyet alanında, satışlar bir önceki yıla göre yüzde 6,6 azalarak 19,9 milyar Euro’ya geriledi. Kur etkilerinden arındırıldığında, bu rakam yüzde 1,2’lik hafif bir düşüş anlamına geliyor. Faaliyetlerden elde edilen FVÖK marjı değişmeyerek yüzde 4,5 oldu. Enerji ve Bina Teknolojisi faaliyet alanında satışlar yüzde 10,5 artarak 7,7 milyar Euro’ya ulaştı veya döviz kuru etkilerinden arındırıldıktan sonra yüzde 13,2 arttı. Faaliyetlerden elde edilen FVÖK marjı yüzde 9’a ulaştı (2022: yüzde 6).

2023 Personel Sayısı: Yaklaşık Yüzde 2 Artış

2023 yıl sonu itibarıyla şirket, bir önceki yıla göre 8,078 kişiyi bünyesine katarak dünya genelinde 429.416 kişiye istihdam sağladı. Geçen yıl, Almanya da dahil olmak üzere tüm bölgelerde çalışan sayısı arttı. En güçlü bölgesel büyüme ise Amerika kıtasında gerçekleşti.

Değerlemenin Rolü, Enerji Firmalarının Finansmana Erişiminde Önemli

Satınalma Eğitimi Değerlemenin Rolü, Enerji Firmalarının Finansmana Erişiminde önemli

Satınalma Eğitimi Değerlemenin Rolü, Enerji Firmalarının Finansmana Erişiminde önemliTürkiye’de enerji firmalarının halka arz ya da yeni yatırım süreçleri başta olmak üzere finansmana erişiminde değerleme hizmeti kritik rol oynuyor. 2023 yılında 100’ün üzerinde enerji firmasına değerleme hizmeti sunduklarını belirten Denge Gayrimenkul Değerleme ve Yatırım A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Korhan Can, “Teşvikler sayesinde geçtiğimiz yıl enerji yatırımlarının %86’sını güneş ve rüzgardan enerji üretmeye dönük yatırımlar oluşturdu. Bu yıl enerji finansmanı değerlemesi sunacağımız firma sayısında 200’ün üzerine çıkmayı bekliyoruz.” dedi. 

Geride bıraktığımız 3 yılda pandemi, pandemi sonrası dönemde ortaya çıkan küresel ekonomideki sorunlar, Rusya-Ukrayna Savaşı ve pandemi sonrasında enerji talebini artıran piyasalardaki canlılık Avrupa ülkeleri başta olmak üzere, Türkiye gibi enerji ithalatçısı tüm ülkeler için enerji maliyetlerini hatırı sayılır oranda yükseltti.

Artan maliyetlerin daha ucuz ve erişilebilir olan yenilenebilir enerjiye yönelik talebi artırdığını belirten Denge Gayrimenkul Değerleme ve Yatırım A.Ş. Makine Tesis Genel Müdürü Yardımcısı Korhan Can, değerleme hizmetinin bu alanda sunduğu katkılara dikkat çekti.

Dalgalanan Fiyatlara Çözüm Yenilenebilir Enerji Yatırımlarının Artırılması

“Almanya’da 2021 Ocak ayında megavat saat başı 52,81 EUR olan elektrik Ocak 2022’de megavat saat başı 167,73 Euro’ya kadar yükselmiş sonrasında 82 EUR’a gerilemişti. Ülkemizde ise Ocak 2021’de megavat saat başı 31,92 EUR olan elektrik Ocak 2022’de megavat saat başı 116,67 Euro’ya kadar yükselmiş, sonrasında ise 2023 yılı ortalaması 90,7 EUR olarak gerçekleşirken, 2024 yılı ortalaması 62 EUR’a kadar çekilmişti. Enerji fiyatlarında bu düşüşün yenilebilir enerji kaynaklarına yapılan yatırımın etkisi büyük oldu.” sözleriyle fiyatlarda yaşanan dalgalanmaya karşı yenilenebilir sunduğu enerjiye dikkat çeken Can, gelecek yıllarda yenilenebilir enerjiye olan yatırımın pek çok sebep nedeniyle daha da artacağını vurguladı.

“Önümüzdeki yıllarda da ülkeler enerji talebini karşılamak, dışa bağımlılığı azaltmak, yükselen fiyatları dengelemek ve sıfır karbon emisyon hedeflerine ulaşmak açısından yenilenebilir enerji kaynakları yatırımlarına daha da hız vereceği açıktır. Almanya’nın elektrik şebekelerinde yenilenebilir enerji payının 6,6 puan artarak toplamda %55’e yükseldiği açıklandı. Almanya, 2030 yılına kadar enerji karışımının %80’inin yeşil enerjiden oluşmasını istiyor. Türkiye’de ise bu oran Mayıs 2023 verilerine göre %23 olduğunu, maalesef çok geride kaldığını görüyoruz. Bununla birlikte, YEKDEM ve YEKA uygulamalarının güneş enerjisini daha verimli kullanmak için, 10-12.05.2019 tarihli teşvikle birlikte konutlar 10kW, sanayi tesisleri ise kurulu gücü kadar çatısına lisanssız güneş enerjisi tesisi kurulumuna izin vermiş, buna ek olarak Mart 2022 yılında yeni düzenleme ile konutlarda üst sınır 25kW, sanayi tesisleri için ise kurulu gücün 2 katına çıkarttırıldı. Teşvikler sayesinde ülkemizde 2023 yılında enerji yatırımlarının %86’sını RES ve GES’ler oluşturdu.”

Son dönemde birçok firmanın teşviklerden yararlanarak yapılarının çatılarına veya uygun boş arazileri GES kurulumu yaparak, iç tüketime dönük enerji maliyetlerini azaltarak karlılıklarını arttırdığına hatırlatan Can, “Yeşil enerjiye yaptığı yatırımları uluslararası bir pazarlama stratejisi dönüştürdüğünü gözlemliyoruz. Bununla birlikte borsaya açık enerji firmalarının ve enerjiye yatırım yapan firmaların yüksek bilanço rakamları açıklandığını ve borsanın hareketlendiği 2023 yılında hisse senetleri en fazla değerlenen firmalar arasında olduğunu gözlemliyoruz.” dedi.

Değerleme Raporlarına Talep Artıyor

Yenilenebilir enerji üretiminin daha verimli olması ve kurulum maliyetlerinin azaltılmasına yönelik çalışmalar yapılması ile birlikte, üretilen enerjinin depolanmasını sağlayacak tesislerin de 2024 yılında faaliyete geçecek olması ile yenilenebilir enerji yatırımlarının hızlandığını göreceklerini ekleyen Can, şunları söyledi:

“Ek olarak, Dünya’da ve Türkiye’de uygulanan karbonsuzlaşma ve yeşil dönüşüm politikaları da yenilenebilir enerji yatırımlarına sağlanacak daha fazla finansmana erişim kolaylıkları sağlayacağı için RES ve GES yatırım artışları ile aynı sonucu destekleyecektir.

Enerji firmalarının finansa erişiminde ise değerleme firmaları önemli bir role sahiptir. Enerji firmaların halka arz süreçlerinde, banka kredisi teminat süreçlerinde ve/veya bağımsız denetime konu özkaynaklar değerlerinin belirlenmesi süreçlerinde değerleme firmaları olarak biz devreye giriyoruz.

Halka açılan enerji firması sayısının artması, yeni yatırım yaparak büyüyen enerji firmaları ile enerjiye yatırım yapan firmaların artması ile beraber bu alanda değerleme raporlarına talebi de arttırdı. Denge Değerleme olarak geçen sene 100 üzerinde enerji tesisi için değerleme raporu hazırladık. Bu sayısının bu yıl 200’ün üzerinde olmasını bekliyoruz. Firmaların beklentisi, bu süreçlerinin aksamaması için değerleme raporlarının hızlı, kaliteli ve doğru değerde hazırlanması. Doğru değer tespiti ise, tesisin geçmişte ürettiği üretim verileri, gelecekte ne kadar üretim yapacağı, enerji birim fiyat tahminleri, giderleri USD ve EUR enflasyon tahminleri gibi birçok parametrenin inceleyecek, bu konuya hakim değerleme uzmanlarınca yapılır.

Denge Değerleme olarak kurulduğumuz 2005 yılından itibaren enerji tesisleri gibi farklı uzmanlıklar gerektiren alanlara yatırım yapan bir firmayız. Sektörde 10 makine mühendis ile sayı ve uzmanlık olarak en güçlü kadroya sahip firmayız. Bu nedenle firmaların hızlı ve doğru çözüm beklentilerine cevap vermemiz kolay oluyor.”

Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası’ndan Karbon Emisyonu Azaltımına 417 Milyon Dolarlık Katkı

Satınalma Eğitimi Türkiye Kalkınma Ve Yatırım Bankası’ndan Karbon Emisyonu Azaltımına 417 Milyon Dolarlık Katkı

Satınalma Eğitimi Türkiye Kalkınma Ve Yatırım Bankası’ndan Karbon Emisyonu Azaltımına 417 Milyon Dolarlık KatkıTürkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası (TKYB), Türkiyedeki sanayi sektörünün karbon emisyonu azaltımı projelerini desteklemek amacı ile Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası (IBRD) ile T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı garantisi altında 200 Milyon ABD Doları ve 200 Milyon Avro tutarında kredi anlaşması imzaladı.

IBRD tarafından sağlanan kredi ile Türkiyedeki sanayi kuruluşlarının karbon emisyonunu azaltmaya yönelik projelere uzun vadeli finansman sağlanması hedefleniyor. Gerçekleştirilen anlaşma ile birlikte yüksek karbon emisyonuna sahip sektörlerde emisyon azaltımı yatırımları desteklenerek Türkiyenin 2053 net sıfır emisyon hedefine doğrudan katkı sağlanması amaçlanıyor.

Gerçekleştirilen kredi anlaşması ile birlikte Türkiye adına önemli bir iş birliğine imza attıklarını belirten Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası Genel Müdürü İbrahim Öztop, IBRD ile imzaladığımız bu anlaşma ile metal, kimya, çimento başta olmak üzere karbon salınımı yüksek endüstrilerde yapılacak yatırımları uzun vadeli finansman ile destekleyeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın da görüşlerini alarak yürüteceğimiz bu projenin ülkemizin hava kalitesini artırma ve sera gazı emisyonunu azaltma hedeflerine katkı sağlayacağına ve firmalarımızın uluslararası rekabet gücünü artıracağına inanıyoruz. Türkiye’nin net sıfır emisyon ve sürdürülebilir kalkınma yolculuğunda sorumluluk almaya, katma değeri yüksek projeleri desteklemeye devam edeceğiz” dedi.

Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü J. Humberto Lopez, Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda TKYB ile çalışmaktan memnuniyet duyduklarını belirterek şunları söyledi: “Dünya Bankası Grubu Yönetim Kurulu, 9 Nisan’da Türkiye için yeni Ülke İşbirliği Çerçevesi’ni onayladı. Bu proje, Türkiye’nin çeşitli sektörlerindeki yeşil dönüşümüne katkı sağlamak amaçlı geniş kapsamlı Dünya Bankası desteğinin bir parçasıdır. Proje, Türk endüstrilerinin hava kirliliğini ve sera gazı emisyonlarını azaltmalarına yardımcı olacak ve uzun vadede yeni fırsatlar yaratacaktır.”

T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı Dış Ekonomik İlişkiler Genel Müdürü Kerem Dönmez ise, ““Söz konusu proje ile ülkemizin net sıfır karbon hedefine yönelik olarak sanayi sektöründen kaynaklanan hava kirliliğinin ve sera gazı emisyonunun azaltılmasını hedefliyoruz. Bu kapsamda firmalarımızın hava kirliliğini azaltıcı ve sera gazı emisyon azaltma teknolojileri ve süreçlerine ilişkin projelerine uygun koşullu finansman sağlayacağız. Bu sayede yeşil ve verimli üretim sistemlerini teşvik ediyoruz.

TKYB’nin sektörel uzmanlığı ve uluslararası kuruluş finansmanlı projelerin yürütülmesindeki deneyimi projenin başarılı sonuçlara ulaşmasında en önemli etkenler arasında yer alacaktır” dedi.

Balkanlar Üzerinden Yağmurlu Hava Yerine Döviz Yağmuru Geldi

Satınalma Eğitimi Balkanlar Üzerinden Yağmurlu Hava Yerine Döviz Yağmuru Geldi

Türk İhracatçısı Balkan Pazarında Büyüyor

Satınalma Eğitimi Balkanlar Üzerinden Yağmurlu Hava Yerine Döviz Yağmuru GeldiTürkiye, Mart ayında ihracatında yüzde 4,1’lik kan kaybı yaşarken, yaklaşık 7 asırdır yoğun siyasi, sosyal ve kültürel bağlara sahip olduğu Balkanlara ihracatını yüzde 19’luk artışla 1 milyar 853 milyon dolardan 2 milyar 204 milyon dolara tırmandırdı.

Balkanlardan Türkiye’ye bu sefer yağmurlu ve serin hava yerine döviz bulutları geldi ve Balkanlardan Türkiye’ye döviz yağmuru yaşanıyor.

Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerine göre; 2024 yılının ilk çeyreğinde ihracatı yüzde 3,6’lık artışla 61,4 milyar dolardan 63,6 milyar dolara ilerleten Türkiye, aynı dönemde 11 Balkan ülkesine ihracatını yüzde 19,11’lik yükselişle 4,7 milyar dolardan 5,6 milyar dolara çıkardı.

Türk kimya sektörü Balkanlara yaptığı ihracatı yüzde 57’lik artışla 719 milyon dolardan, 1 milyar 128 milyon dolara taşıdı ve Balkanlarda lider sektör konumuna yükseldi ve Türk ihracatçısının Balkanlarla kimyasının tutmasına aracılık etti.

Ege İhracatçı Birlikleri’nden yapılan açıklamaya göre; Türkiye’nin dünya ihracatından aldığı pay yüzde 1,08 olurken, Balkan ülkelerinin 450 milyar doları aşan toplam ithalatından aldığı pay ise; yüzde 4,5-5 aralığına geldi.

İhracatta Lider Ülkeler Romanya ve Bulgaristan

Türk ihracatçıları 2024 yılının ilk çeyreğinde Balkanlarda en çok ihracatı Romanya ve Bulgaristan’a yaptı. Türkiye’nin Romanya’ya ihracatları yüzde 36’lık artışla 1 milyar 375 milyon dolardan 1 milyar 865 milyon dolara ilerledi. Bulgaristan’a 2023 yılının ilk çeyreğinde 994 milyon dolar olan ihracat yüzde 3,4 artışla 1 milyar 27 milyon dolara çıktı.

Arnavutluk İhracat Artış Rekortmeni Oldu

Arnavutluk’a ihracatını yüzde 83’lük artışla 163 milyon dolardan 299 milyon dolara çıkaran Türk ihracatçıları, 2024 yılının ilk çeyreğinde Balkan ülkeleri arasında ihracat artış rekorunu Arnavutluk’ta kırdı.

Türk ihracatçıları Ege Denizi’nin öte kıyısındaki Yunanistan’a 2023 yılının ilk çeyreğinde 635 milyon dolar olan ihracatını, 2024 yılının ocak-mart döneminde yüzde 5’lik artışla 666 milyon dolar dövizi ülkemize kazandırdı.

Slovenya’nın Türk ürünlerine talebi 2024 yılının ocak-mart döneminde yüzde 13’lük artışla 539 milyon dolardan 607 milyon dolara ulaştı. Sırbistan’a 407 milyon dolar ihracat yapan Türkiye, Hırvatistan’a ihracatta hanesine 207 milyon dolar yazdırdı.

Türkiye, 2024 yılının ilk çeyreğinde Balkan ülkelerinden Bosna-Hersek ve Kosova’ya ihracatta başarılı bir döneme imza attı. Bosna-Hersek’e ihracatı yüzde 13’lük artışla 167 milyon dolardan 189 milyon dolara çıkarken, Kosova’ya ihracatını 40 milyon dolar geliştirerek 138 milyon dolardan 178 milyon dolara taşıdı. Karadağ’a ihracatta yüzde 43’lük büyüme yakalayan Türkiye, 47,4 milyon dolar dövizi Karadağ’a ihracattan kazandı.

Balkanlarda İhracatımızın Düştüğü Tek Ülke Makedonya 

Türkiye’den Balkan ülkelerine yapılan ihracatta kan kaybı yaşanan tek ülke Makedonya oldu. 2023 yılının ilk çeyreğinde Makedonya’ya 149 milyon dolar ihracat yapan Türkiye, 2024 yılının aynı döneminde Makedonya’ya ihracatta yüzde 2’lik düşüşe engel olamadı ve 146 milyon dolar ihracat yapabildi.

Balkanlara En Çok Kimya, Otomotiv ve Çelik İhraç Ettik

Türk ihracatçıları, Balkanlardaki 11 ülkeye 2024 yılının ilk çeyreğinde; 5 milyar 640 milyon dolarlık ürün ihraç ederken en çok ihraç edilen ürünler kimya, otomotiv endüstrisi ve çelik sektörü oldu.

Balkanlara ihracatını 2024 yılının ilk çeyreğinde yüzde 57’lik artışla 719 milyon dolardan 1 milyar 128 milyon dolara çıkaran kimya sektörü, 2023 yılında ikinci sektör iken, 2024’te adını birinci sıraya yazdırmayı başardı.

Kimya sektörü, Romanya’ya 516,5 milyon dolarlık, Bulgaristan’a 141 milyon dolarlık ve Slovenya’ya 133 milyon dolarlık ihracat performansı ortaya koydu.

Türkiye’de uzun yıllardır ihracatta lider sektör olan otomotiv endüstrisi, Balkanlarda 2024 yılının ilk çeyreğinde liderliği kimya sektörüne kaptırsa da, 895 milyon dolarlık ihracat hacmiyle ikinci sıraya tutundu.

2024 yılının ocak-mart döneminde; Slovenya’ya 398,5 milyon dolar ihracat yapan otomotiv sektörü, Romanya’ya ihracattan 247 milyon dolar dövizi Türkiye’ye kazandırdı. Bulgaristan ise; 88 milyon dolarlık Türk otomotiv endüstrisi ürünleri talep etti.

Çelik sektörü, 2024 yılının ilk çeyreğinde Balkanlara ihracatta büyük bir başarı hikayesi yazdı. 2023 yılının ocak-mart döneminde 543 milyon dolar olan ihracatını, 2024 yılını aynı zaman aralığında yüzde 64 artırarak 893 milyon dolara taşıyan çelik sektörü en çok ihracatı 385 milyon dolarla Romanya’ya yaptı. Romanya’yı 135 milyon dolarlık ihracatla Yunanistan ve 103 milyon dolarla Bulgaristan izledi.

Türkiye’nin 2023 yılı ihracatından Balkan ülkeleri yüzde 7,4 pay almışken, 2024 yılının ilk çeyreğinde Balkan ülkelerinin Türkiye’nin ihracatındaki dilimi yüzde 8,7’ye yükseldi.

60 milyon nüfusun yaşadığı, mültecilerle birlikte 70 milyona ulaşan 11 Balkan ülkesinin ithalatının 500 milyar doları aşması bekleniyor. Yıllık 150 milyar dolar civarında dış ticaret açığı veren Balkan coğrafyasında Türkiye, tarihi bağları sayesinde bugün yıllık 20 milyar doları aşan ihracatını, orta vadede 50 milyar dolar ihracat hacmine ulaştırabilecek konumda.

Mart ayında Ege Bölgesi’nden Balkanlara Yapılan İhracat Yüzde 16 Arttı

Ege Bölgesi’nin mart ayında ihracatı yüzde 10’luk düşüşle 2,9 milyar dolardan, 2,6 milyar dolara gerilerken, 11 Balkan ülkesine ihracatının yüzde 16’lık artışla 171 milyon dolardan 198 milyon dolara çıktığı görülüyor. Egeli ihracatçılar, 2024 yılının ilk çeyreğinde Balkanlara yaptıkları ihracatı yüzde 9 büyüterek 439 milyon dolardan 479 milyon dolara taşıdılar.

Ege Bölgesi’nden 2024 yılının ocak-mart döneminde Balkanlara ihracatta Romanya 125,6 milyon dolarla lider ülke olurken, Egeli ihracatçılar, Yunanistan’a 117 milyon dolar, Bulgaristan’a 93 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdiler.

Ege Bölgesi’nin ihracatından Balkan ülkelerinin aldığı pay yüzde 5,7’den, yüzde 7,5’e çıktı.

EİB Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Başkanı Yalçın Ertan; “Balkanlara ihracatımızda sanayi ürünlerinin payı yüzde 91”

“Balkan ülkeleri yıllık 500 milyar dolar ithalat yapan büyük bir pazar konumunda. İğneden ipliğe her şeyi ihraç edebiliriz. Türkiye’den 2024 yılının ilk çeyreğinde Balkanlara yaptığımız 5 milyar 640 milyon dolarlık ihracatın yüzde 91’ine tekabül eden 5 milyar 113 milyon dolarlık büyük dilimi sanayi ürünlerinden oluşuyor. Kimya sektörü 1 milyar 128 milyon dolarla lider olurken, otomotiv endüstrisi 895 milyon dolar, çelik sektörü 893 milyon dolar, demir ve demirdışı metaller sektörü 397 milyon dolar, elektrik-elektronik sektörü 335 milyon dolar ihracatla öne çıkan sektörler oldu. Tekstil sektörü 241 milyon dolar, mobilya sektörü 230 milyon dolar ve makine sektörü 229 milyon dolarlık ihracat performansı ortaya koydu. Hazırgiyim sektörü 217 milyon dolar dövizi Balkanlar üzerinden Türkiye’ye kazandırırken, iklimlendirme sektörü 11 Balkan ülkesine 166 milyon dolar ihracat yaptı.”

EİB Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak; “Balkanlardan bu sefer döviz yağmuru geldi”

“Balkanlara tarım ürünleri ihracatımız 2024 yılının ilk çeyreğinde yüzde 16’lık artışla 401 milyon dolardan 463 milyon dolara çıktı. Balkanlara ihracatta; yaş meyve sebze sektörü 190 milyon dolarlık tutarla gıda ürünleri ihracatının lideri olurken, hububat bakliyat yağlı tohumlar sektörü 11 Balkan ülkesine 131 milyon dolar ihracat yaptı. Su ürünleri ve hayvansal mamuller sektörü 56 milyon dolarlık ihracatla Balkanlara en çok ihracat yapan gıda sektörleri arasında üçüncü sıranın sahibi oldu. Balkanlardan Türkiye’ye bu sefer yağmurlu hava yerine, döviz yağmuru oldu. 700 yıllık tarihi bağlarımız olan, ecdadımızın medeniyet götürdüğü Balkanların meyve sebzeden hayvansal mamullere, zeytinyağından kuru meyveye, unlu mamullerden meyve sebze mamullerine tüm gıda ihtiyacını karşılayacak güçteyiz. 2024 yılında Balkanlara tarım ürünleri ihracatında 2 milyar dolar hedefliyoruz. 2028 yılında Balkanlara tarım ürünleri ihracatında hedefimiz 4 milyar dolar. 2024 yılının ilk çeyreğinde 11 Balkan ülkesinin 10 tanesine önemli ihracat artışları yakaladık. 2024 yılı sonunda 25 milyar dolar 2028 yılı sonunda da 50 milyar dolar ihracat hacmine ulaşabiliriz.”

Türkiye’nin Balkan Ülkeleri İhracat Tablosu

31.03.2024 İHRACATÇI FİRMALARIN KANUNİ MERKEZLERİ BAZINDA BALKAN ÜLKELERİ İHRACAT PERFORMANSI (1000 $)
1 – 31 MART 1 OCAK     –  31 MART
ÜLKE 2023 2024 DEĞ. 2023 2024 DEĞ.
ARNAVUTLUK 64.011,77 75.405,87 %17,8 163.438,06 299.122,54 %83,0
BOSNA-HERSEK 72.537,17 76.526,34 %5,5 167.350,87 188.791,70 %12,8
BULGARİSTAN 395.669,43 385.483,87 -%2,6 994.278,98 1.027.792,74 %3,4
HIRVATİSTAN 67.111,36 82.186,99 %22,5 160.450,96 207.821,55 %29,5
KARADAĞ 12.391,76 15.946,13 %28,7 33.205,94 47.416,51 %42,8
KOSOVA 56.424,96 63.957,78 %13,4 138.107,70 178.776,79 %29,4
MAKEDONYA 58.178,30 56.911,39 -%2,2 148.926,77 145.686,73 -%2,2
ROMANYA 523.825,59 788.116,17 %50,5 1.375.651,82 1.864.994,77 %35,6
SIRBİSTAN 142.352,33 162.520,65 %14,2 380.117,73 406.772,72 %7,0
SLOVENYA 210.019,55 229.069,66 %9,1 538.817,35 607.408,67 %12,7
YUNANİSTAN 251.077,45 268.552,13 %7,0 635.383,70 665.663,76 %4,8
TOPLAM 1.853.599,67 2.204.676,99 18,9 4.735.729,89 5.640.248,49 19,11

 

Ege Bölgesi’nin Balkan Ülkelerine İhracat Tablosu

  1-31 Mart 2023 (USD) 1-31 Mart
2024 (USD)
Değ. (%) 1 Ocak – 31 Mart

2023 (USD)

1 Ocak – 31 Mart

2024 (USD)

Değ. (%)
ARNAVUTLUK 4.968.000 4.701.000 -5,3 14.982.000 11.842.000 -21
BOSNA-HERSEK 5.669.000 5.917.000 5,3 13.424.000 14.825.000 10,4
BULGARİSTAN 29.905.000 38.105.000 27,4 82.068.000 93.394.000 13,7
HIRVATİSTAN 9.336.000 14.572.000 56 22.795.000 34.893.000 53,3
KARADAĞ 1.470.000 1.523.000 3,6 3.836.000 4.266.000 11,2
KOSOVA 5.528.000 5.839.000 5,6 11.026.000 13.744.000 24,5
MAKEDONYA 4.420.000 5.111.000 16 12.466.000 12.519.000 0,4
ROMANYA 42.635.000 49.623.000 16,4 113.789.000 125.562.000 11
SIRBİSTAN 12.257.000 14.128.000 15,5 31.829.000 33.567.000 5,3
SLOVENYA 6.178.000 7.233.000 17 13.829.000 17.154.000 24
YUNANİSTAN 48.949.000 51.388.000 5 119.121.000 117.205.000 -1,6
TOPLAM 171.315.000 198.140.000 15,7 439.165.000 478.971.000 9,06

 

Türkiye’den Balkanlara En Çok İhracat Yapan Sektörler

Sektör (Sanayi) 1 Ocak – 31 Mart 2023 (USD) 1 Ocak – 31 Mart 2024 (USD) Değişim (%)
Kimyevi Maddeler ve Mamulleri
719.403,22
1.128.483,05

 

57
Otomotiv Endüstrisi 835.428,86

 

894.976,44

 

7
Çelik 543.490,95

 

893.240,53

 

64,5
Demir ve demirdışı metaller 401.535,76

 

397.280,58

 

-1
Elektrik-elektronik 358.292,63

 

335.114,13

 

-6

 

Balkanların Gıda Ambarı Türkiye

Sektör (Tarım) 1 Ocak – 31 Mart 2023 (USD) 1 Ocak – 31 Mart 2024 (USD) Değişim (%)
Yaş Meyve ve Sebze
182.693,84
190.449,93 4,4
Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri 98.034,99

 

131.364,89

 

34
Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller 45.985,18

 

56.247,52

 

22,4
Meyve Sebze Mamulleri 22.436,57

 

28.092,41

 

25
Fındık ve Mamulleri 11.994,07

 

18.016,27

 

51

 

 

 

DFDS Türkiye’deki Lojistik Ağını Genişletiyor

Satınalma Eğitimi Dfds Türkiye'deki Lojistik Ağını Genişletiyor

Satınalma Eğitimi Dfds Türkiye'deki Lojistik Ağını GenişletiyorDFDS, Lojistik’in Türkiye ile Avrupa’yı birbirine bağlayan uluslararası taşımacılık iş kolunu satın alarak, DFDS’in Türkiye ile Avrupa arasındaki taşımacılık koridorundaki operasyon ve hizmet ağını güçlendiriyor. Satın alma işleminin, AB birleşme kontrol onayı alınmasını takiben 2024’ün 4. çeyreğinde tamamlanması bekleniyor.

DFDS, Avrupa’nın 10 ülkesinde bulunan ofisleri ve tesisleriyle Türkiye ile Avrupa arasında yük taşımacılığı yapan Ekol Lojistik’in uluslararası iş kolunu satın almak üzere anlaşma imzaladı. Ekol Lojistik’in uluslararası taşımacılık iş kolunun 3700 çalışanı bulunuyor ve şirket 2023 yılında 470 milyon euro (3.5 milyar DKK) gelir elde etti. Alım bedeli ise 260 milyon euro (1.9 milyar DKK) olarak gerçekleşti.

DFDS bu satın almayla Akdeniz’deki mevcut Ro-Ro hatlarına kara yolu taşımacılığını ekleyerek, DFDS’in Kuzey Avrupa’da uyguladığı ve verimliliği kanıtlanmış deniz yolu-kara yolu iş modelini bölgeyi kapsayacak şekilde yaygınlaştırıyor. Ayrıca, DFDS’in lojistik ağı da Avrupa çapında genişletiliyor.

DFDS CEO’su Torben Carlsen, konu hakkında şunları söyledi: “Bu satın alma, DFDS için mükemmel bir stratejik eşleşme. Kara, deniz ve demir yolu kombinasyonlarını kullanarak büyük hacimli römorkları güvenilir ve verimli bir biçimde taşımak bizim ana işimiz. Bunun yanı sıra, tedarik zincirlerinin yakın pazarlara yönelmesiyle, Türkiye’nin Avrupa için üretim merkezi rolünün gelecekte daha da güçleneceğini düşünüyoruz.”

Ekol Lojistik’in kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Musul ise “Ekol Lojistik’in uluslararası taşımacılık ağı ile tüm yetenekli ve özverili çalışanlarının, uzun süredir iş ortağımız olan DFDS ile yeni bir döneme başlayacak olmasından büyük mutluluk duyuyorum. Bu gelişme, Türkiye ile Avrupa arasındaki taşımacılık altyapısını daha verimli hale getirecek ve Türkiye’nin üretim merkezi olarak çekiciliğini daha da artıracak potansiyele sahip” dedi.

Türkiye-Avrupa taşımacılık pazarının, tedarik zincirlerinin Avrupa yakınlarına çekilmesinin verdiği destekle 2028 yılına kadar yıllık ortalama %14 büyümesi bekleniyor.

Ekol Lojistik’in uluslararası taşımacılık ağının da eklenmesiyle DFDS, Türk firmalarına ve Türkiye’de üretim veya montaj tesisleri bulunan Avrupalı ve global üreticilere dağıtım hizmetleri ve depolama da dahil olmak üzere, Türkiye ile Avrupa arasında uçtan uca taşımacılık çözümleri sunabilecek.

Ekol Lojistik’in uluslararası taşımacılık iş kolu, 2023 yılında 470 milyon euro (3.5 milyar DKK) gelir elde etti. FVÖK marjı ise, 2022’de %4,8’den %2,5’e geriledi. FAVÖK marjını, 2027 yılına kadar %5 civarına çıkarmayı hedefleyen bir iş ve entegrasyon planı mevcut.

AB birleşme kontrol onayı alınması ve sözleşme koşullarına bağlı olarak, satın alma işleminin 2024’ün 4. çeyreğinin başlarında tamamlanması bekleniyor. 28 Temmuz 2023’te işlemin Türkiye Rekabet Kurumu tarafından onaylandığı bildirilmişti.

İhaleye Girecek Firmanın İhale Öncesi Şifai Bilgilendirilmesi ?

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem İhaleye Girecek Firmanın İhale öncesi şifai Bilgilendirilmesi

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem İhaleye Girecek Firmanın İhale öncesi şifai Bilgilendirilmesiİtirazen Şikayet Konusu; İtirazen şikâyet dilekçesinde özetle, ihalenin 1’inci kısmına teklif sundukları, ihale tarihi öncesi olan 05.03.2024 tarihinde idare personeli olan makine ikmal şefi tarafından arandıkları ve iki araca dokümanda olmayan çeki demirinin istenileceği, iki aracın şaselerin delinmesi suretiyle havza ekibi için alet edevat takılacağı ve bunların ruhsata işlenilmesi gerektiği hususlarının taraflarına bildirildiği, taraflarınca bu durumun uygun olmadığı, maliyet gerektirdiği ve teknik şartnamede bulunmadığından idarece zeyilname düzenlenmesi ve bu hususun teknik şartnameye dahil edilmesi gerektiğini ifade ettikleri, idare tarafından ise zeyilname sürecinin ihale sürecini uzatacağı bu nedenle düzenlemediklerini ve bu hususun tüm firmalar için aynı olacağı bu hususa riayet etmeyen firmaların değerlendirme dışı bırakılacağının belirtildiği, idare ile telefon görüşmesinde tüm firmaların aranacağı belirtmesine rağmen taraflarının işin mevcut yüklenicisi olmasından dolayı sadece kendilerini arayabildiklerini ancak ihaleye girecek diğer firmaları bilemedikleri için arayamadıklarını idare cevabi yazısında belirttiği,

ihaleyi yapan idareler ihale öncesinde istekli olabilecek hangi firmaların şartnameyi e-imza ile indirdiğini göremediği, dolayısıyla doküman indiren firmaların kimler olduğunun idarece bilinmesi ve bilgilendirilmesinin mümkün olmayacağı, idarenin dört adet araca yönelik yapılması gereken işlemin hem araca ek maliyet, hem araca şase delinmesi suretiyle muhtelif zarar ve değer kaybı hem de dört aracın ruhsatının değiştirilmesi/ruhsata işlenilmesi işlemlerinden dolayı maliyet getirilmesi anlamına geldiği, ayrıca idarenin cevap yazısından da anlaşılacağı üzere idarece şartnamede olmayan ve ek maliyet gerektiren bir hususun sadece taraflarından telefon ile aranarak istenildiği, taleplerine rağmen zeyilname düzenlemediği, idarenin dokümanda sözlü ve telefon üzerinden değişiklik yapmak istediği ve bu hususu idare cevap yazısında açıkça belirttiği, dolayısıyla diğer firmaların bu husustan habersiz olması nedeniyle,

bu durumdan haberi olan ve olmayan isteklilerin maliyet hesaplamasının farklı olacağı, kendilerinin bu husustan dolayı teklifini yükseltmek zorunda kaldığı ancak diğer firmalar bu husustan habersiz olduğu için daha düşük teklifler sunduğu, bu durumun ihale sürecini olumsuz etkilediği, ek maliyet getiren talebin diğer firmalara iletilmediği, dolayısı ile idarenin haksız rekabet oluşmasına sebep verdiği ve diğer isteklilerin anılan nedenlerden dolayı avantajlı duruma geçtiği, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun “Temel ilkeler” başlıklı 5’inci maddesi ve emsal Kurul kararları gereği şartnamede gerekli düzenlemelerin eksiksiz yapılarak ihalenin iptal edilerek yeniden gerçekleştirilmesi gerektiği iddialarına yer verilmiştir.

14.04.2024 tarihli ve : 2024/UH.I-538 sayılı Kamu İhale Kurulu kararına göre;

Yapılan inceleme ve tespitler neticesinde; idarelerin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 5’inci maddesinde yer alan “Temel ilkeleri” sağlamakla sorumlu olduğu, ilân yapıldıktan sonra, tekliflerin hazırlanmasını veya işin gerçekleştirilmesini etkileyebilecek maddi veya teknik hatalar veya eksikliklerin idarece tespit edilmesi veya isteklilerce yazılı olarak bildirilmesi halinde, ihale dokümanında değişiklikler yapılabileceği, yapılan bu değişikliklere ilişkin ihale dokümanının bağlayıcı bir parçası olan zeyilname, son teklif verme gününden en az on gün öncesinde bilgi sahibi olmalarını temin edecek şekilde ihale dokümanı alanların tamamına gönderileceği, zeyilname ile yapılan değişiklikler nedeniyle tekliflerin hazırlanabilmesi için ek süreye ihtiyaç duyulması halinde, ihale tarihi bir defaya mahsus olmak üzere en fazla yirmi gün zeyilname ile ertelenebileceği, zeyilname düzenlenmesi halinde, teklifini bu düzenlemeden önce vermiş olan isteklilere tekliflerini geri çekerek, yeniden teklif verme imkanı sağlanacağı,

Ayrıca, istekliler tekliflerini hazırlarken ihale dokümanında açıklanmasına ihtiyaç duyulan hususlarla ilgili olarak son teklif verme gününden yirmi gün öncesine kadar yazılı olarak açıklama talep edebileceği, bu talebin idarece uygun görülmesi halinde yapılacak açıklama, bu tarihe kadar ihale dokümanı alan bütün isteklilere son teklif verme gününden on gün öncesinde bilgi sahibi olmalarını temin edecek şekilde ve açıklama talebinde bulunan istekli belirtilmeksizin yazılı olarak gönderileceği anlaşılmaktadır.

Yukarıda aktarılan mevzuat, mevcut bilgi ve belgeler çerçevesinde, idarece ilân yapıldıktan sonra, tekliflerin hazırlanmasını veya işin gerçekleştirilmesini etkileyebilecek maddi veya teknik hatalar veya eksikliklerin idarece tespit edilmesi veya isteklilerce yazılı olarak bildirilmesi halinde, bu hususlara ilişkin ihale dokümanında yapılacak değişikliklerin yapılabilmesine ilişkin şartların tüm istekliler açısından eşit ve şeffaf bir şekilde zeyilname/açıklama gibi yollarla giderilmesi gerektiği, dolayısıyla idare değişiklik talebinde bulunuyorsa zeyilname düzenleyebileceği, ancak idarece bunun yerine ihale dokümanında öngörülen teknik bir takım değişiklilere ilişkin hususların başvuru sahibi istekli ……………. ile görüşmek suretiyle giderilmek istenildiği, dolayısıyla ihalede güvenliğin zedelendiği, bu kapsamda ihale sürecinin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun “Temel ilkeler” başlıklı 5’inci maddesine uygun yürütülmesine engel bir nitelik taşıdığı anlaşıldığından başvuru sahibinin iddiasının yerinde olduğu ve ihalenin 1’inci kısmının iptal edilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem İhaleye Girecek Firmanın İhale öncesi şifai BilgilendirilmesiMehmet ATASEVER

S.B. Strateji Geliştirme E. Bşk.

KİK E.  Üyesi

Şubat’ta Sanayi Üretimi Beklentileri Aştı DOSABSİAD Başkanı Nilüfer Çevikel: İhracata Dayalı Üretim Artışta Etkili Oldu

Satınalma Eğitimi Şubat’ta Sanayi Üretimi Beklentileri Aştı Dosabsi̇ad Başkanı Nilüfer Çevikel İhracata Dayalı Üretim Artışta Etkili Oldu

Satınalma Eğitimi Şubat’ta Sanayi Üretimi Beklentileri Aştı Dosabsi̇ad Başkanı Nilüfer Çevikel İhracata Dayalı Üretim Artışta Etkili OlduTürkiye İstatistik Kurumu Sanayi Üretim Endeksi, Şubat 2024 verilerini yayımladı. Buna göre, sanayi üretimi Şubat’ta yıllık bazda yüzde 11,5 arttı. Beklenti yıllık yüzde 8,1 artışyönündeydi. Böylece endekste yıllık bazda artış son 2 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Arındırılmamış sanayi üretim endeksinde yıllık bazda yüzde 15,3 artış oldu.

Sanayi üretim rakamlarını değerlendiren Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (DOSABSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Nilüfer Çevikel, şunları söyledi; “Sanayi üretimi, bilhassa son dönemde sanayisi güçlü ülkelerde üretimde yavaşlama olması dolayısıyla Türkiye’nin üretim kabiliyetine bağlı olarak bağlı olarak arttı. Bunun yanında ekonomik kalkınmanın ihracata dayalı olması ve KOBİ’ler dahil olmak üzere iş dünyasının büyük kesiminin ihracata yönlenmesi artış üzerinde önemli bir etkiye sahip olmuştur.”

İmalat Sektörü Üretimi Canlı Tuttu

Sanayinin alt sektörlerim incelendiğinde, şubat ayında madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre %12,8 arttı, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 11,9 arttı ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 7,7 arttı. Aylık bazda ise mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi, şubatta bir önceki aya kıyasla yüzde 3,2 artış kaydetti.Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, şubat ayında madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi bir önceki aya göre yüzde 3,2 azaldı, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 3,8 arttı ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 0,3 arttı.

“Türk Sanayisinin Üretim Kabiliyeti Rakamlara Yansıyor”

Sanayi üretiminde Türk sanayicilerin üretim kabiliyetine dikkat çeken DOSABSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Nilüfer Çevikel şunları söyledi; “Küresel manada ekonominin bozulduğu, enflasyonun arttığı ve mücbir sebeple tedarik zincirinin aksadığı her noktada Türk Sanayisinin üretimdeki kabiliyeti büyüme oranı olarak rakamlara yansıyor. Şubat ayında da gecen seneki rekor artışlardan sonra yeni bir büyüme rakamı ile karşılaştık. Üstelik kredilerin bulunamadığı ve desteklerin ötelendiği, kur riskinin yaşandığı böylesine zor bir dönemde. Bu da gösteriyor ki dünyadaki bu ekonomik dalgalanma sona erdiğinde, ülkemiz üretim noktasındaki sıçrama ihracat ile beraber ekonomiyi istediğimiz ve arzu ettiğimiz noktaya taşıyacaktır. Bu sebeple böyle dönemlerdeeksi rakamlarla karşılaşmaya alışık olan güçlü ekonomiler karşısında bizim hala artıda ve büyüyen bir ivme ile hareket ediyor olmamız umut vericidir.”

Türkiye’nin Sultani Çekirdeksiz Kuru Üzümünün İhraç Fiyatı Dolar Bazında Yüzde 29 Arttı

Satınalma Eğitimi Türkiye’nin Sultani Çekirdeksiz Kuru Üzümünün İhraç Fiyatı Dolar Bazında Yüzde 29 Arttı

Türkiye Kuru Üzüm İhracatında 500 Milyon Doları Aşmayı Hedefliyor

Satınalma Eğitimi Türkiye’nin Sultani Çekirdeksiz Kuru Üzümünün İhraç Fiyatı Dolar Bazında Yüzde 29 ArttıGıda ürünlerinde Türkiye’nin lider ihraç ürünlerinden çekirdeksiz kuru üzümün ihracatı 2023/24 sezonunda döviz bazında yüzde 29 değerlendi.

Osmanlı mutfağında sultanların sofrasını süsleyen, Türkiye’nin üretim ve ihracatında dünya lideri olduğu Sultani çekirdeksiz kuru üzüm ihracatı; 2022/23 sezonuna göre miktar bazında yüzde 3’lük azalışla 157 bin ton’dan, 152,5 bin ton’a düşmesine karşın, Türkiye’nin çekirdeksiz kuru üzüm ihracatından elde ettiği döviz tutarı yüzde 25’lik artışla 265 milyon dolardan 333 milyon dolara çıktı.

Türkiye’nin çekirdeksiz kuru üzüm ihracatı 2022/23 sezonunun aynı döneminde 157 bin 18 ton karşılığı, 265 milyon 203 bin dolar olmuştu. Türkiye, 2022/23 sezonunda, 251 bin ton çekirdeksiz kuru üzüm ihraç ederek 426 milyon dolar döviz geliri elde etmişti.

Türkiye, 2022/23 sezonunda çekirdeksiz kuru üzümü 110 ülkeye ortalama bin 689 dolardan ihraç etmişken, 2023/24 sezonunda iki bin 183 dolara yükseltti. Bu artışta Türkiye’deki yüksek enflasyon ve rekoltedeki düşüş etkili oldu.

Işık: “İhracatta 500 milyon dolar hedefliyoruz”

Türkiye’nin çekirdeksiz kuru üzüm rekoltesinin 2023/24 sezonunda yüzde 22’lik düşüşle 246 bin tona düştüğü bilgisini veren EİB Organik Ürünler ve Sürdürülebilirlik Koordinatörü Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, çekirdeksiz kuru üzüm rekoltesindeki yüzde 22’liki düşüşe karşın, ortalama ihraç fiyatını yüzde 29 artırdıklarını bu sayede 2023/24 sezonu sonunda çekirdeksiz kuru üzüm ihracatında 200 bin tonu, döviz getirisinde de 500 milyon doları aşmayı hedeflediklerini kaydetti.

Türkiye’nin son 30 yılda bağcılığa büyük yatırım yaptığını anlatan Işık, “Türkiye’deki bağ alanları 1 milyon 150 bin dönüme ulaştı. Çekirdeksiz kuru üzüm rekoltemiz 100 bin ton seviyelerinden 300 bin tona ulaştı. Bu başarıyı Tarım ve Orman Bakanlığımız, ihracatçılarımız, üreticilerimiz, üniversitelerimiz, araştırma enstitülerimiz ortak hareket ederek yakaladık. Dünya Gıda Örgütü’nün sağlıklı gıdalar arasında yer verdiği çekirdeksiz kuru üzümde iklim değişikliğini de dikkate alarak modern üretim tekniklerini uygulayarak liderliğimizi sürdürecek güçteyiz. Ortalama ihraç fiyatımızdaki seviyeyi koruyarak, orta vadede kuru üzüm ihracatımızda 750 milyon dolara ulaşabiliriz” şeklinde konuştu.

İngilizler, Beş Çayında Türk Üzümlü Kek Tercih Etti

Türkiye, 1 Eylül 2023 tarihinde başlayan 2023/24 çekirdeksiz kuru üzüm ihraç sezonunda 7 Nisan 2024 tarihine kadar geçen 7 aylık süreçte en fazla kuru üzüm ihracatını 76 milyon dolarlık tutarla İngiltere’ye gerçekleştirdi. Türkiye, İngiltere’ye kuru üzüm ihracatında yüzde 22’lik artış yakalarken İngilizler, klasikleşen beş çaylarında Türk üzümlü kek tercihlerini sürdürdü.

Çekirdeksiz kuru üzüm ihracatında ikinci sırada Hollanda yer aldı. Hollanda’ya 2022/23 sezonunda 33,6 milyon dolar kuru üzüm ihraç eden Türkiye, 2023/24 sezonunun aynı döneminde Hollanda’ya ihracatını yüzde 33’lük artışla 44 milyon dolara taşıdı.

Türkiye, ihracatta bir numaralı pazarı olan Almanya’ya 34,5 milyon dolarlık kuru üzüm ihraç ederken, Almanya’yı 26,7 milyon dolarlık tutarla İtalya izledi.

Avrupa Birliği üyesi ülkeler, Türkiye’den 174 milyon dolarlık çekirdeksiz kuru üzüm talep etti. AB, Türkiye’nin kuru üzüm ihracatından yüzde 52 pay aldı.

Avustralya, Japonya ve Kanada’da İhracatta Rekor Artış

Türkiye’den Avustralya’ya yapılan kuru üzüm ihracatı yüzde 99’luk artışla 9,4 milyon dolardan 18,8 milyon dolara çıkarken, Japonya’ya yapılan kuru üzüm ihracatı yüzde 72’lik artışla 9,7 milyon dolardan 17,2 milyon dolara yükseldi. Kanada’ya 1 Eylül 2022-7 Nisan 2023 tarihleri arasında 9 milyon dolarlık çekirdeksiz kuru üzüm ihraç eden Türkiye, 2023/24 sezonunun aynı döneminde yüzde 49’luk artışla Kanada’ya olan kuru üzüm ihracatını 13,4 milyon dolara yükseltti. Son yıllarda Türk kuru meyve sektörünün önemli tanıtım faaliyetleri yaptığı Çin’e yaptığı ihracat ise; yüzde 52’lik kan kaybıyla 2,8 milyon dolardan 1,3 milyon dolara geriledi.

Satınalma Operasyonları Dijitalleşiyor !

 

 

 

 

 


 

 

 

This will close in 20 seconds