Türk ihracatçıları için Japon pazarının anahtarı markalaşma

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), dış ülkelerle ticareti ve ihracatçı sayısını artırmak amacıyla Coface’ın desteğiyle düzenlediği “İhracat Pusulası” etkinlikleri kapsamında Japonya pazarındaki fırsat ve riskleri ele aldı.

TİM Genel Sekreteri Dr. Halil Bader Arslan “Dünyada birkaç ülkede fiziksel uzaklığının da etkisiyle ihracatımız kısmen düşük. Son dönemde ABD’de ciddi bir ilerleme yaşanıyor. Benzer bir atılımı Japonya’da da görmek istiyoruz” dedi.

Japonya’nın İstanbul Başkonsolosu Norio Ehara: “Japon pazarında Türk ürünlerinin algısı iyi ama bilinirlik konusunda eksiklikler var. Türk firmaları Japon pazarında markalaşmaya ağırlık vermeli.”

DEİK Türkiye-Japonya İş Konseyi Başkanı Ahmet Tuncay Sagun: “Güven ilişkisine çok önem veren Japonya pazarına dış ticaret firmaları aracılığıyla girilmesi doğru. Ülkede kanatlı ürünler sektörü için de büyük fırsatlar var.”

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), hem ticaret yapılan ülke hem de ihracatçı sayısını artırmak amacıyla Coface’ın desteği ile düzenlediği “İhracat Pusulası” etkinlikleri kapsamında Japonya pazarını ele aldı. Güney Kore, Gana, Rusya, Katar, Fas, Endonezya ve Singapur’un ardından “Rota: Japonya” adıyla sekizincisi gerçekleştirilen etkinlikte, Japonya pazarının risk ve fırsatları, pazara giriş yöntemleri gibi konularda ihracatçılara bilgi verildi, ayrıca pazarda başarılı olan firmaların hikayeleri katılımcılarla paylaşıldı. TİM Genel Sekreteri Dr. Halil Bader Arslan’ın açılış konuşmasını yaptığı toplantıya Japonya İstanbul Başkonsolosu Norio Ehara, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-Japonya İş Konseyi Başkanı Ahmet Tuncay Sagun ile çok sayıda ihracatçı katıldı.

TİM Genel Sekreteri Dr. Halil Bader Arslan, açış konuşmasında “Dünyada birkaç ülke var ki, fiziksel uzaklığının da etkisiyle ihracatımız kısmen düşük seviyelerde. Avustralya, Kanada ve ABD’nin yanında Japonya da bu ülkelerden birisi. Son dönemde ABD pazarında ciddi bir ilerleme yaşanıyor. Benzer bir atılımı Japonya pazarında da görebilmek için bu toplantıları düzenliyoruz” diye konuştu.

“Türk firmaları Japonya’da markalaşmaya ağırlık vermeli”

Japonya’nın İstanbul Başkonsolosu Norio Ehara da “Bundan 50 yıl önce Japonya ile Türkiye arasında ticarete konu ürünler hangi ürünler ise, bugün de benzer ürün grupları üzerinden ticaretimiz devam ediyor. Yatırımlarda ise Japon firmalarının Türkiye’ye yaptığı doğrudan yabancı yatırım son yıllarda ciddi artış kaydetti. Japon pazarında Türk ürünlerinin algısı iyi ama bilinirlik konusunda eksiklikler var. Türk firmaları Japon pazarında markalaşmaya ağırlık vermeli” şeklinde konuştu.

“Japonya’da kanatlı ürünler için büyük fırsat var”

DEİK Türkiye-Japonya İş Konseyi Başkanı Ahmet Tuncay Sagun da oldukça benzer kültürel özelliklere sahip olduğumuz Japonya pazarına dış ticaret firmaları aracılığı ile girilmesinin doğru olduğunu söyledi. Japonya’nın sabırlı davranılması gereken bir pazar olduğunu belirten Sagun “Japon pazarında güven ilişkisi ile yürünebilir. Buna çok önem veren bir ülke. Japonya’ya ihracatımızın büyük kısmını orkinos oluşturuyor. Ancak aynı zamanda kanatlı ürünler sektörü için de büyük fırsatlar var, bu alanda da ülkemizin söz sahibi olmasını temenni ediyorum” dedi. Akdeniz’de orkinos avlanma kotasının düzenlenmesinden sorumlu Uluslararası Atlantik Orkinoslarını Koruma Komisyonu’nun (ICCAT) 25.Olağan Toplantısında Japonya’nın Türkiye lehine çok önemli bir destek verdiğini de kaydeden Sagun “Türk balıkçılarının avlanma kotası, Japonya’nın da desteği ile 2018 yılı için yüzde 40 arttırıldı. Toplantıda Japon dostlarımızın desteği çok etkili oldu” bilgisini paylaştı.

Nakliyeden sigortaya pek çok konu ele alındı

Toplantının Japonya Pazar Analizi başlıklı panelinde de Japon pazarına yönelik başarı hikayeleri, Türk ihracatçıların Japon firmalarına nasıl ulaşabileceği, nakliye, gümrükleme ve sigorta gibi çeşitli konular ele alındı. Panel TİM Genel Sekreter Yardımcısı Medine Atay moderatörlüğünde gerçekleşti.

Panelde konuşan Ekonomi Bakanlığı İhracat Genel Müdür Yardımcısı ve Japonya Eski Ticaret Başmüşaviri Musa Demir “Japonlar Türkiye ve Türk pazarına karşı daha bilinçli hareket ediyor. Ancak bizim pek öyle olmadığımızı görüyoruz. Bu pazarda başarıya ulaşabilmek için daha sistematik ve hazırlıklı olmalıyız” dedi.

JETRO (Japan External Trade Organization) Başkan Vekili Mitsuaki SANO da “Yemek artık Japonlar için bir hobi seviyesinde. Japonya’da 600 tane Meksika restoranı, 250 de Türk restoranı var. Yeni açılacak restoranların kapısında saatler öncesinden kuyruklar oluşuyor. Türk firmaları bu pazarda başarılı olabilmek için gıda çeşitliliğine önem vermeli. Kendi ürünlerini pazara özgü beklentilere göre şekillendirmeli” dedi.

Mitusbishi Türkiye, Orta Asya ve Kafkaslar eski CEO’su Hiroshi Miyoshi de “Türk firmaları Japon pazarına sadece ihracat için değil, yatırım alanında da ilgi göstermeli. Aynı şekilde Japon firmaları da Türkiye’deki mega projelerde yerel ortaklıklar ile başarılı çalışmalara imza atıyor” şeklinde konuştu.

Coface Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Emre Özer ise “Dünyadaki firmaların yüzde 80’i en az bir kere tahsilat sorunu yaşıyor. Yüzde 25 oranında firma ise tahsilat sorunları yüzünden iflas ediyor. Firmalarımıza Japon pazarında güvenli ticaret olanağı, alacak sigortası poliçelerimizin yanında risk önleme, tahsilat, kredi bilgisi, ayrıntılı ticari raporlar gibi hizmetler de sunuyoruz” dedi.

Hem “Müstakil” hem “Akademik” ödül

Bu zamana kadar ödüllü birçok projeye imza atan GAD, Türkiye’nin en büyük gayrimenkul ödülleri arasında yer alan Sign of the City Awards’da da iki farklı proje ile ödüle layık görüldü.

Gökhan Avcıoğlu/GAD Mimarlık tarafından tasarlanan projelerin ilki “En İyi Müstakil Konut” kategorisinde ödül alan AHK Kndu Villaları oldu. Devam eden projeler kategorisinde yarışan AHK Kndu villaları yaşam enerjisini güneşten alıyor. AHK KnduVillaları’nın “akıllı ve çevre dostu” olarak öne çıktığını belirten AHK Yönetim Kurulu Başkanı Haldun Kilit, “Bu projemiz yurtdışında da pek çok ödül aldı. GAD tarafından gerçekleştirilen projemizde sürdürülebilirlik kavramını ön planda tuttuk. Konforlu bir evin ötesinde, hayatınızı paylaşıp içinde olmaktan huzur duyacağınız özel bir mahalle kurmayı amaçladık. Aldığımız ödüller de gösteriyor ki; sanırım bunu başardık” dedi.

Yaşar Holding için tasarladı

GAD Office ödüllü ikinci projesini ise Türkiye’nin önde gelen gruplarından Yaşar Holding için tasarladı. YBP, Avrupa Yakası Depo, Lojistik ve Akademi Binası, “En İyi Endüstriyel/Lojistik Yapı” ödülünü aldı.

Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Selim Yaşar, “Aldığımız ödülden memnunuz. Bu lojistik merkez, kuru bir depodan öte aynı zamanda bizim bir akademimiz olacak. Ürünlerimizin tanıtılacağı, tanınacağı, deneyler yapacağımız bir yer olacak. Kendi ürünlerimizin dışında da başka grupların da profesyonelce lojistik merkezimizden yaralanmasını istiyoruz. Hali hazırda 3-4 farklı firmanın lojistik, dağıtım hizmetleri de burada olacak. Gastronomide dağıtımını yaptığımız ürünlerin kullanımı için akademi iç düzeninde yüksek teknoloji robotik düzen kullanıyoruz. Ayrıca enerji tasarrufu konusunda ciddi çözümler üretildi” diye konuştu.

24 proje ödüllendirildi

Türk gayrimenkul sektörünü en iyiye teşvik etmek ve sektöre farklı bir bakış açısı kazandırmak amacıyla gerçekleştirilen Sign of the City Awards, 5 ana kategoride 24 projeyi ödüllendiriyor. Projeler tamamen bağımsız jüriler tarafından yapılan üç aşamalı değerlendirme sonucunda seçiliyor.

Bu yıl dördüncüsü gerçekleştirilen Sign of the City Awards, Hürriyet gazetesinin öncülüğünde ve Lineadecor’un proje ortaklığı ile düzenlendi.

KOBİ’ler İşini Abonelik E-Ticaret İle Büyütüyor

E-ticaret sektörünün geleceği olarak nitelendirilen abonelik e-ticaret modeli, KOBİ olarak bilenen küçük ve orta boy işletmelere işlerini büyütme olanağı sunuyor. Startsub CEO’su Deniz Kuran, “Sunduğumuz anahtar teslim çözüm ve düşük başlangıç maliyeti sayesinde büyük sermayesi olmayan KOBİ’ler, abonelik e-ticaret modelinde kolaylıkla işlerini büyütme fırsatı buluyor” diye konuştu.

E-ticaret sektörünün yeni oyuncusu abonelik e-ticaret modeli, KOBİ’ler için yepyeni bir iş sahası sunuyor. Türkiye’de ilk kez anahtar teslim abonelik e-ticaret çözümü sunan Startsub, KOBİ’lere abonelik e-ticaret işi kurmaları için gereken tüm teknik altyapıyı sağlıyor. Bunun içinde internet sitesi, entegre ödeme sistemi ve sipariş/abone/ürünlerin yönetebileceği yönetim paneli de yer alıyor.  Startsub olarak KOBİ girişimlerini kurdukları e-ticaret altyapısıyla çok daha ulaşılabilir kıldıklarının altını çizen Startsub CEO’su Deniz Kuran, “Bizim için önemli olan KOBİ’lerin işinin büyümesidir. Bizimle çalıştıklarında ayrıca bir internet sitesi tasarımcısı, yazılımcı veya ajansla çalışmalarına gerek kalmıyor. Startsub’ın sunduğu anahtar teslim çözüm ve düşük başlangıç maliyeti sayesinde büyük sermayesi olmayan KOBİ’ler bu alanda rahatlıkla iş kurabiliyor. KOBİ’lerin işi devam ettiği müddetçe onların teknoloji partneri olarak birlikte iş yapıyoruz” dedi.

KOBİ’lerin abonelik e-ticaret modelinde iş yaparak birçok avantaj elde ettiğinin altını çizen Kuran, “Abonelik e-ticaret modelinde iş yapan KOBİ’ler öncelikle müşterilerine tek seferlik satış yerine her ay/hafta düzenli satış yaparak, düzenli gelir elde eder. Aboneleri ile uzun süreli ilişki içinde olarak, müşteri kazanım maliyetlerini düşürür. Her ay önce ödemeyi alıp, başarılı olan ödemelere göre ürün/hizmeti sağladığı için stok tutmadan veya minimum stok maliyeti ile operasyonunu götürebilir. Ayda sadece bir kere tahsilat, kutulama, kargolama vb. operasyonel işlerle uğraşır ve bundan dolayı zaman kazanır. Düzenli müşterilerini faturayı ödediler mi ödemediler mi diye takip etmekle uğraşmaz” diye konuştu.

KOBİ’lere özel abonelik modelleri

KOBİ’ler için abonelik e-ticaret modelleri de öneren Kuran, “Özellikle düzenli tüketim alışkanlığının olduğu yiyecek-içecek (çay, kahve, su, ekmek, yumurta vb.), evcil hayvan (mama, oyuncak vb.), kişisel bakım (tıraş bıçağı, bebek bezi, tuvalet kağıdı, kozmetik vb.), hobi (kitap, oyun, çiçek vb.) hizmet (kuru temizleme, mali müşavirlik, otopark vb.) sektörleri abonelik modeline çok uygun sektörlerdir” şeklinde konuştu.

111 otomobil Türkiye’nin 31 farklı ilinden tek tıkla satın alındı

80 bini aşkın mağazasıyla internetin en büyük alışveriş merkezi olarak hizmet veren n11.com’un bir günde 140 milyon lira ciroya imza atılan 11.11 kampanyasında satılan 111 Yeni Golf sahipleriyle buluştu. Türkiye’nin 31 farklı ilinden satın alınan otomobiller İstanbul ve Ankara başta olmak üzere Samsun, Balıkesir, Bursa, Malatya, Antalya gibi birçok farklı ile dağıldı.

E-ticaret sektöründe devrim niteliğinde bir alışveriş deneyimine imza atan n11.com, 11 Kasım tarihinde düzenlediği ‘Yılın En Uğurlu Kampanyası 11.11’e özel sadece bir gün gerçekleştirilen online otomobil alışverişinde 111 adet Yeni Golf Comfortline 1.6 TDI 115 PS DSG modeli sahipleriyle buluştu. 11 Kasım’da kampanyanın başladığı ilk yarım saat içerisinde sadece online ödeme yöntemleriyle satılan 111 otomobil, Türkiye’nin 31 farklı iline dağıldı. 111 otomobilin 38 tanesi İstanbul, 20 tanesi ise Ankara’dan satın alınırken, otomobiller satış adetlerine göre Samsun, Balıkesir, Bursa, Malatya, Antalya, Eskişehir, Şanlıurfa, Sakarya, Muğla, İzmir, Tekirdağ, Diyarbakır dahil ülkenin dört bir yanından 31 farklı ile gitti.

Otomobillerin yüzde 20’si mobil satın alındı

Sektörde bir ilke imza atarak 111 otomobili kampanya dahilinde satışa açan n11.com’a gösterilen ilgi sonucunda ilk 81 otomobil ilk dakikada, otomobillerin tamamı ise ilk yarım saat içinde tükenirken, otomobillerin yüzde 20’si n11.com’un mobil uygulaması üzerinden satın alındı.

 

IFS, Ankara’da Farklı Üretim Metodlarını Anlattı

Global Kurumsal Yazılım şirketi IFS, Endüstri Günleri kapsamında Ankara’da düzenlediği etkinlikte Ankara ve çevre illerden gelen pek çok firma ile buluştu.

Pek çok sektöre ve farklı üretim metodlarına özel geliştirdiği çözümlerini paylaştığı “Farklı Üretim Metodları için ERP Stratejileri” etkinliği 23 Kasım Perşembe günü JW Marriott Hotel’de gerçekleşti.

Etkinliğe çok sayıda şirketin IT, üretim ve üst düzey yetkilisi katıldı.

Farklı endüstri modelleri ve üretim şekilleri için ERP iş modellerinin nasıl uygulanması gerektiğinin paylaşıldığı, IFS’in dünyadaki pek çok uygulamasından örnekler verildiği “Farklı Üretim Metodları için ERP Stratejileri” etkinliğinde, ayrıca IFS’in Endüstri 4.0 uygulamaları ve Dijital Dönüşüm yolunda yapılanlar da anlatıldı.

Klasik ERP yazılımlarının farklı üretim modellerindeki gereksinimlere cevap veremediği gerçeği ile kurulduğu günden bu yana çalışmalarını 4 ana süreç ( Varlık ve Servis, Proje Yönetimi, Tedarik Zinciri ve Endüstriyel Üretim) ve farklı üretim modelleri üzerinde yoğunlaştıran IFS, “IFS Endüstri Günleri” kapsamında düzenlediği etkinlikte farklı üretim tipleri ile çalışan işletmelere yönelik ERP stratejilerini ve IFS Applications’ın bu alanlardaki çözümlerini aktardı.

Etkinliğin açılış konuşmasını yapan IFS Türkiye Operasyonlar Direktörü Mete Yücel, IFS olarak uluslararası rekabette yer alan güçlü oyuncular için süreçleri entegre, verimli ve akıllı şirketler  yarattıklarını aktardı. Mete Yücel “ERP söz konusu olduğunda sektörü ne olursa olsun akla bir işletmedeki tüm iş süreçlerinin entegre bir şekilde çalışması geliyor. Otomotiv gibi seri imalat yapan bir işletme ile siparişe özel konfigüratif makine yapan bir işletmenin ya da proje bazlı tesis kuran bir işletmenin uygulayacağı ERP modelleri birbirinden çok farklıdır. Tekliflendirmeden planlamaya, üretimden satış sonrası servise kadar tüm süreçler seçilen iş modeline göre büyük farklılıklar gösterir. IFS Applications bu modellerin hepsi için özel çözümler sunuyor. Bunun yanında birden çok üretim modeli kullanan Mix-Mode Üretim yapan işletmelerin de hangi kombinasyonda olursa olsun IFS Applications ile tüm süreçlerini yönetmelerini sağlıyoruz.” dedi.

IFS Genel Müdür Yardımcısı Göksel Sanbay’ın IFS’in Varlık Yoğun, Proje Bazlı, Üretim Yoğun, Dağıtım Odaklı ve Servis Odaklı iş süreçlerine sahip dünya ve Türkiye referansları hakkında bilgi vermesi ve bu alanlardaki IFS çözümlerini aktarmasının ardından, IFS Kıdemli ERP danışmanları tarafından stoğa üretimden, siparişe özel üretime, siparişe özel konfigürasyondan, siparişe özel mühendisliğe ve siparişe özel montaja kadar planlama modellerine yönelik IFS Applications çözümleri örnek uygulama ve ekranları katılımcılarla paylaşıldı.

IFS’in Kapasite Planlama ve Çizelgeleme uygulamaları hakkında bilgi verilmesinin ardından IFS Türkiye’nin Sonlu Kapasite Planlama ve Çizelgeleme aracı CBS ile yapılan projelerden bazı örnekler verildi.

Endüstri 4.0 alanında IFS uygulamaları hakkında bilgi paylaşımında bulunan IFS Türkiye Operasyonlar Direktörü Mete Yücel, IFS’in bulut uygulamaları, IoT Business Connector adı verilen Nesnelerin İnterneti uygulamaları hakkında bilgi verdi.

Son olarak IFS Applications 9 ile birlikte müşteriye sunulan kullanıma hazır IFS Lobby İş Zekâsı çözümü hakkında bilgi verildi. Şirketlerde uzun süreçler alan, çok yüksek yatırım maliyeti gerektiren ve pek çok firmanın ayrı bir proje olarak değerlendirdiği BI-İş Zekası projelerini ve bununla birlikte yaşanan sıkıntıları ortadan kaldıran IFS Applications 9 ile birlikte sunulan IFS Lobby İş Zekası çözümünün kullanıcı ve rol spesifik olarak kolaylıkla dizayn edilebilen ekranları, dashboardlar ve portalları ile yöneticilere sağladığı kolaylıklar anlatıldı.  IFS’in IFS Lobby ile ERP alanında bir ilke imza attığı vurgulandı.

23 Kasım 2017 Perşembe Günü JW Marriott Hotel’de gerçekleştirilen “IFS Endüstri Günleri Ankara: Farklı Üretim Metodları için ERP Stratejileri” etkinliği yoğun katılım ile tamamlandı.

Sançelik Endüstri Ekipmanları

Sançelik, market ve depolara en uygun çözümleri üretmektedir. Yenilikçi yapısı ile geliştirmekte olduğu ürünlerini müşterilerine sunan Sançelik, Türkiye’nin her bölgesine hizmet sunma imkanına sahiptir. Ürünlerin üretiminden, paketlemesine kadar geçen süre zarfında titiz ve öz verili bir şekilde sizlere hizmet vermektedir.

Via Management Solutions

VIA olarak biz, stratejik planlama ve yönetimi, parekende ve e-ticaret yönetimi, kurumsallaşma ve değişim yönetimi, süreç yönetimi, insan kaynakları konularında kurumların gerçek ihtiyaçlarına göre yönetim çözümleri sunuyoruz.

Kurumların sürdürülebilir başarı elde edebilmeleri için uygulanabilir çözümler öneriyor ve işletme içinde uyguluyoruz. Uygulanan projelerin hayat bulması, yönetim kültürü haline gelmesi için gerekli olan eğitimleri vererek çalışanların yetkinliklerinin artmasına katkı sağlıyor ve insana yatırım yapmayı destekliyoruz.

Dünyayı, rekabet çevresini, iş modellerini, güncel yönetim yaklaşımlarını ve günümüzü iyi analiz edip geleceği sizin için okuyoruz. Kurumsal firmalarda edindiğimiz tecrübelerimizle sizlere değer katan yönetim yaklaşımları sunmayı hedefliyoruz.

Planet Uluslararası Taşımacılık ve Dış Ticaret

Planet Uluslararası Taşımacılık ve Dış Ticaret Limited Şirketi “Freight Forwarding” kavramına yeni bir bakış açısı ve kaliteli hizmet anlayışı getirmek üzere 09 Mayıs 2000 yılında İstanbul’da kurulmuştur.

Planet, hızla değişen ve gelişen ulaştırma sektörünün gereklerini önceden tespit ederek ve bu gelişmelere göre sürekli olarak kendisini geliştirip yeniden yapılandırarak, uluslararası standartlarda bir “freight forwarder” şirketi olma konumu sürdürmek için çalışmaktadır.

Planet, müşterilerine, talep ve beklentiler doğrultusunda zaman ve maliyet hesapları yaparak en uygun taşımacılık alternatiflerini sunmakta ve 21. yüzyıla uygun teknolojik donanım kullanarak gümrükleme ile birlikte uluslararası kara, hava, deniz, demiryolu ve multi-modal yük taşımacılığı hizmetlerini verebilmektedir.

Planet, komple ve parsiyel yük taşımacılığında gerek dünyanın en dinamik taşıma ve lojistik networklerinden biri olan World Freight Group’un Türkiye tesilcisi ve acentesi olarak, gerekse uluslararası alanda sektörde söz sahibi denizcilik ve havayolu şirketleri ile yapılan anlaşmalar doğrultusunda, ithalat ve ihracatta dünyanın yaklaşık 120 ülkesinde, 400 liman ve havaalanına yaptığı taşımaları uygun fiyatlı, hızlı ve güvenli olarak gerçekleştirmektedir.

Planet, müşterilerinin ihtiyaçlarını göz önüne alarak, taşımacılık ve lojistik hizmetlerin en önemli bileşenlerinden biri olan gümrüklemenin taşıma hizmetleri ile birlikte tek çatı altında toplaması gerekliliğinden yola çıkarak, 2001 yılından beri bünyesindeki gümrük müşavirliği şirketi vasıtasıyla müşterilerine hızlı, güvenli ve kaliteli gümrükleme hizmeti de sunmaktadır.

BETA Yayıncılık

1984 yılından beri akademik ve mesleki yayıncılık alanında faaliyet gösteren Beta Yayıncılık’ı, daha büyük hedeflere taşımak amacıyla 2004 yılında devraldık. Ana amacımız, Türkiye’de bilgiye verilen önemin arttırılması ve bilgi paylaşımının çoğaltılmasıdır.

Bunu; bilime ve mesleki gelişime katkıda bulunarak, akademik ve mesleki yayıncılık alanında örnek gösterilecek uygulamaları üstlenerek, bilginin daha yaygın ve kolay erişilebilir olmasını sağlayarak ve yayıncılıkta teknolojiyi etkin kullanarak gerçekleştireceğiz. Aile mesleğimiz olan yayıncılıkta önceki kuşaktan bize miras kalan doğruluk ve dürüstük geleneğimizi, yenilikçi vizyonumuzla Beta Yayıncılık altında birleştirdik. Konumuzda ‘ilk’leri ve ‘en iyi’leri yapmak için çalışmayı sürdüreceğiz.

Seyhan SATAR

 YÖNETİM KURULU BAŞKANI

Temesist Depo & Raf Sistemleri

temesist
Depo ve raf sistemi ihtiyaçlarına yönelik hizmet sunan ve kendini sürekli geliştiren Temesist Depo Raf Sistemleri girişimci, yenilikçi ve sorumluluk taşıyan vizyonu ile , 1986 yılında kurulmuştur.

Firmamızın sürekli büyümesiyle yeterli alana duyulan ihtiyaçlar doğrultusunda Bilecik Organize Sanayi Bölgesi’nde 17.000 m2 alan üzerinde inşa edilen fabrikamızda TSE EN 15512 standartları doğrultusunda depo ve raf sistemleri üretimini gerçekleştirmekteyiz.

Merkez ofisimiz İstanbul’da olup Yurtiçinde Adana satış ofislerimiz, Yurtdışında Ürdün , Kazakistan , Özbekistan , Gürcistan, Cezayir , Brezilya’da bölge müdürlüklerimiz bulunmaktadır.

Türkiye’nin büyümesini ihracatın büyümesine endeksli olarak gören ismini ve sektördeki yerini daima sağlamlaştırmayı hedefleyen vizyonumuzla İhracat birimimizi Temesist A.Ş olarak hayata geçirdik.
Kısa sürede gerçekleşen bu hızlı büyüme, zamanla istikrara dönüşmüş ve Temesist® raf sektörünün saygın ve güvenilir kuruluşları arasındaki yerini almıştır.

Firmamız AR/GE çalışmalarına önem vermektedir. Bilecik’teki Fabrikamızda uzman Arge Mühendisleri tarafından gerçekleştirilen ve ilgili üniversitelerden onay alınarak yapılan Arge çalışmaları pazara yeni ürünler kazandırmaktadır. Bu çalışmalar, ilgili üniversiteler ile koordineli bir şekilde yürütülmekte, tasarladığımız ürünler AR/GE birimimiz tarafından testlerden geçirildikten sonra üniversitelerde incelemesi yapılarak onaylanmaktadır.

Tasarlanan ve patentleri alınan yeni ürünlerimiz TSEK (tasarımcı firma) olarak belgelendirilmektedir. Bu kapsamda firmamız Uluslararası Küresel Kalite Ödülü’ne layık görülmüştür.

Firmamızın çalışma prensibi dürüst, güvenilir, müşteri ile aynı derecede sorumluluk hissedip; tutarlı, doğru, istikrarlı ve sürekli geribildirimlerle müşteri memnuniyetini maksimum seviyede tutan bir anlayışta iş yapmak üzerine kurulmuştur.

Temesist, uluslararası arenada kanıtlanmış raf deneyimi, uzman kadrosu ve takım çalışmasıyla gerçekleştirdiği proje yönetimi, dünyanın her yerinden gelen taleplere, en iyi çözümü en uygun fiyata sunarak zamanında teklif hazırlanmasından malzeme tedarikine kadar her türlü faaliyette kullandığı teknolojik olanaklarıyla yüksek hedeflerine doğru emin adımlarla ilerleyen müşterilerinin yıllar boyu birlikte çalışmayı tercih ettiği güvenilir bir iş ortağıdır.

Sektördeki isim ve güvenilirliğine yakışır kalitede projeler hazırlayarak, müşterilerinin ihtiyaçlarını zamanında karşılamak ilk önceliğimizdir.

Şirketimiz; çalışanlarımızın iş güvenliğini sağlayarak, kamu sağlığına ve çevreye duyarlı bir şekilde ve modern teknoloji kullanımıyla geliştirip tamamladığı projeleri ile sürekli büyümek ilkesini benimsemiştir.

temesist