Tohumculuk Sektörü, 2023 Yılı Üretim Hedefini 1 Milyon Tondan 1.5 Milyon Tona Yükseltti

2023 yılı hedeflerini 1.5 milyon ton sertifikalı tohum üretimi olarak belirleyen tohumculuk sektörü, hedef büyüttü. 2002 yılında 145 bin ton olan sertifikalı tohum üretimi, 2016 yılında 958 bin tona yükselerek yüzde 560 arttı.

Ülke genelinde yaklaşık 40 bin üyesi bulunan Türkiye Tohumcular Birliği (TÜRKTOB) Başkanı Kamil Yılmaz, “Sektör olarak ilk belirlediğimiz hedef 2023 yılında 1 milyon ton sertifikalı tohuma ulaşmaktı. Kamu ve yerli tohumcularımızın üstün gayretleriyle bu hedefe önceden ulaştık. Bizi gururlandıran bu gelişme sayesinde 2023 yılı hedefimizi 1.5 milyon ton tohum üretimine yükselttik” dedi.

Türkiye’nin stratejik bir sektör olan tohumculukta önemli bir ihracatçı konumunda olduğunu ifade eden TÜRKTOB Başkanı Kamil Yılmaz, tohumda dışa bağımlı olduğumuz, ‘Türkiye, tüm tohum ihtiyacını İsrail’den alıyor’ şeklinde yanlış bir inanış var. Aksine Türkiye artık İsrail’e tohumluk ihraç eder konuma geldi. 76 ülkeye tohum satıyoruz” dedi.

En çok tohum ihraç ettiğimiz ilk beş ülkenin Ukrayna, Macaristan, Fransa, Romanya ve Rusya olduğunu belirten Yılmaz, “2002 yılında 17,3 milyon USD olan tohum ihracatımız 153,5 milyon USD’ye ulaşarak son 15 yılda 8 kat arttı. 2017 yılı tahmini hedefimiz yüzde 10 büyüme ve bu hedefimize de ulaşacağımıza inancım tam. 29 Kasım-02 Aralık tarihleri arasında sektörümüzün en önemli uluslararası fuarı Growtech Eurasia Antalya Tarım Fuarı’na katılacağız. Hem TÜRKTOB hem de sektör olarak desteklemekte olduğumuz Growtech Eurasia’da tüm alt birliklerimizle birlikte çifçilerimiz ziyaretçilerimizle buluşuyor, kamuoyunu doğru bilgilerle donatmaya çalışıyoruz. Gerek ulusal gerekse uluslararası paydaşlarımızla toplantılarımızı Growtech Eurasia Antalya tarım Fuarı çatısı altında gerçekleştiriyoruz. Bu yıl 30 ülkeden 800 firma ve 85 ülkeden 85 bin ziyaretçi katılımı bekleniyor. Growtech Eurasia bize çok önemli fırsatlar sunuyor” dedi.

Growtech Eurasia Bu Yıl Uluslararası Katılımcı Sayısını Yüzde 50 Arttırmayı Başardı…

Türkiye’nin hem üretim potansiyeli hem de alım gücü ile dünya ülkelerinin dikkatlerini üzerine toplayan bir pazar olduğunu söyleyen Growtech Eurasia Marka Direktörü Engin Er, “En önemli hedeflerimizden biri tarım sektörünün uluslararası pazarlara ulaşmasına katkı sağlamak. Bu yıl çıtamızı daha da yükselttik ve uluslararası katılımcı sayımızı % 50 arttırmayı başardık. Ayrıca her yıl olduğu gibi Ekonomi Bakanlığımızın koordinasyonunda ve Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği’nin organizasyonu ile Growtech Eurasia evsahipliğinde 41 ülke hedefiyle Alım Heyeti Programı düzenliyoruz. Programımızda 50’ye yakın firmadan alıcılar yer alacak. Bu sayıyı daha da arttırmak için gerekli tüm girişimleri yaptık. Fuarımıza 30 ülkeden 800 lider firma katılımı hedefledik. Ayrıca yıllardır üst üste kendi ziyaretçi rekorumuzu kırıyoruz, bu bizim için adeta bir gelenek oldu. Bu yıl hedefimiz ve 85 ülkeden 85 bin ziyaretçiye ulaşarak katılımcı ve ziyaretçilerimiz için daha çok katmadeğer sağlamak” dedi.

29 Kasım – 2 Aralık tarihleri arasında Antalya Expo Center’da 50 bin m2 alanda gerçekleşecek Growtech Eurasia 17. Uluslararası Sera, Tarım Ekipmanları ve Teknoloji Fuarı, ‘Tohumculuk’, Sulama ve Sera Teknolojileri’, ‘Bitki Besleme ve Koruma’ ile ‘Traktör ve Tarım Makineleri’ kategorileri yer alıyor.

Kâmil Koç ve Brisa, Filo İş Birliklerini Genişletti

Brisa ve Kamil Koç, iş birliklerinin 10. yılında filo yönetimi iş ortaklığını genişletti. 2008 yılından bu yana ticari ilişkisi bulunan iki şirket, Brisa’nın Profleet filo yönetim çözümleri kapsamında imzaladıkları yeni sözleşme ile iş birliklerini bir adım daha ileri taşıdı.

Türkiye lastik sektörünün lideri Brisa ve Türkiye’nin lider karayolu yolcu taşıma şirketi Kâmil Koç Otobüsleri A.Ş, 2008 yılında temellerini attıkları iş birliklerini bir adım ileri taşıyor. 2016 yılında Brisa’nın filolara özel danışmanlık ve hizmet çözümleri sunduğu Profleet değerler paketi ile iş birliklerini geliştiren iki şirket, iş birliklerinin devamını düzenlenen imza töreniyle duyurdu. 20 Ekim Cuma günü Sabancı Center’da düzenlenen törende Brisa CEO’su Cevdet Alemdar ile Kâmil Koç Otobüsleri A.Ş Genel Müdürü Cengiz Doğan’ın imzalarıyla iş birliği devamı kapsamında Kamil Koç, operasyon maliyetlerini en aza indirmek için Brisa’nın filolara özel danışmanlık ve hizmet çözümleri sunduğu Profleet değerler paketini kullanmaya devam ediyor.

2008 yılında lastik satışı ile başlayan, 2012 yılında Bridgestone’un tek lastik tedarikçi firması olmasıyla devam eden iş birliği, 2016 yılında Brisa’nın filolara özel olarak sunduğu Profleet değerler paketiyle devam etti. 2017 yılında bir adım öteye taşınan iş birliği çerçevesinde Kâmil Koç, Bridgestone markalı lastik tedariki, Bandag lastik kaplama hizmeti, araç yedek parça satış ve bakımının yanı sıra; filoların ürün, fiyat, performans, servis ve danışmanlık ihtiyaçlarına yönelik Brisa’nın geliştirdiği Profleet değerler paketinde yer alan hizmetlerden yararlanmaya devam edecek.

Brisa, kilometre maliyet garantisine ek olarak Kâmil Koç araçlarında ömrünü tamamlamış lastiklerin geri kazandırılmasını sağlayarak da hem maliyet yönetiminde önemli bir avantaj sunmaya devam ediyor hem de yakıt tüketimini düşürerek filo operasyonlarının çevre üzerindeki olumsuz etkilerini önemli ölçüde azaltıyor.

Filo müşterilerinin ihtiyaçlarına özel çözümler üreten Brisa, aynı zamanda, tüm lastikleri kayıt altına alan internet tabanlı bir sistem olan lastik takip programı TMP+’ı ile Kâmil Koç’un araç başı ve toplam lastik operasyon maliyetlerini takip edebilmesini mümkün kılıyor.

Filolara yönelik iş modelini müşterilerinin ihtiyaçlarını karşılamak için sürekli geliştiren Brisa’nın, Kâmil Koç’un %50’lik araç parkı ağırlığı ile Ankara merkezde yoğunlaşan ihtiyaçlarını karşılamak için kurduğu servis de hizmete devam ediyor. Lastik değişim ve bakımına yönelik kurulan tesis, teknolojik ekipmanları ile hava basıncı ve diş derinliği ölçümü yaparak insan hatasını da ortadan kaldırıyor.

İmza töreninde yaptığı konuşmada filo müşterileri için Brisa’nın bir değer sağlayıcı ve stratejik ortak olduğunu belirten Brisa CEO’su Cevdet Alemdar; “Profleet filo yönetim çözümleri hizmetlerimizle, filoların ihtiyacı olan tüm hizmetleri tek bir çatı altında topluyoruz. Profleet çatısı altında sunduğumuz hizmetlerle müşterilerimizin operasyonel maliyetlerini ve risklerini azaltırken, aynı zamanda yakıt tüketimini ve lastik atıklarını azaltarak çevrenin korunmasına da katkı sağlıyoruz. Yanı sıra detaylı saha araştırmaları, gözlemler ve raporlamalar ile olası sorunları tespit ediyor; kurumsal girişimcilik yaklaşımıyla tamamen müşterilerimizin ihtiyaçlarına özel çözümler sunuyoruz. Sahip olduğumuz bu bilgi birikimi ve deneyimi Türkiye’nin öncü taşımacılık şirketlerinden Kamil Koç ile paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz” dedi.

Törende konuşma yapan Kâmil Koç Genel Müdürü Cengiz Doğan ise “Türkiye’nin ilk otobüs firması olarak şimdiye kadar sektöre yön veren sayısız proje ve yeniliğe imza attık. Teknolojiye ve insan kaynağına sürekli yatırım yaparak olmazsa olmazımız olan seyahat güvenliği noktasında kendimizi sürekli geliştiriyoruz. Operasyon merkezimiz, araç güvenlik sistemlerimiz, saha denetim ekiplerimiz, kaptan akademimizle sektörde bu alana en kapsamlı yatırımı yapan şirketiz. Şunu belirtmek isterim ki bu tür projeleri hayata geçirmek için en büyük yatırımın doğru iş ortağıyla hareket etmek olduğuna inanıyoruz. Türkiye’de lastik sektörünün öncü kuruluşu Brisa, iş ortağımız olarak bizden desteklerini hiçbir zaman esirgememiştir. Brisa’dan yıllık ortalama 4 bin adet lastik alımı gerçekleştiriyoruz. Ekonomik lastik alımlarında bize avantajlı işbirlikleri sunmanın yanı sıra bizlere sundukları operasyonel destekten de son derece memnun olduğumuzu ayrıca belirtmek isterim. Bildiğiniz gibi işbirliğimiz sadece lastik alım ve bakımıyla da sınırlı kalmadı. 2016 yılında açılan Kâmil Koç Kaptan Akademisi ile akademik kaptanlar yetiştirmeye devam ediyoruz. Bize inanan ve ilk günden beri destek olan Brisa ve diğer destekçilerimiz sayesinde toplam 805 kaptanımız akademik eğitimden geçmiş bulunuyor. Kâmil Koç Kaptan Akademisi sektörde akademik eğitim veren ilk ve tek projedir. Bu projenin hayata geçmesinde destekçilerimizin katkısı büyüktür. Bitirirken, gerek Kâmil Koç ekonomisine, gerek güvenli seyahat için yapmış olduğumuz işbirliğine gerekse Kâmil Koç Kaptan Akademisi’ne yapmış oldukları katkıdan dolayı başta Brisa Genel Müdürü Cevdet Alemdar olmak üzere tüm Brisa ailesine teşekkür ediyorum.” dedi.

İKMİB, yedi ülkeden gelen satın almacıları alım heyeti organizasyonda ihracatçılar ile buluşturdu 

Avrasya Ambalaj İstanbul 2017 fuarı kapsamında İKMİB tarafından alım heyeti organizasyonu gerçekleştirildi

İKMİB (İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamülleri İhracatçıları Birliği) tarafından Ekonomi Bakanlığı’nın desteğiyle Avrasya Ambalaj İstanbul 2017 fuarı kapsamında gerçekleştirilen alım heyeti organizasyonunda ambalaj sektörüne yön veren yerli ve yabancı firmaların temsilcileri bir araya geldi. Mısır, Hollanda, Azerbaycan, Bulgaristan, Tunus, Ürdün ve Kosova ülkelerinden 20 şirketin katılımıyla düzenlenen alım heyeti organizasyonunda yabancı şirket temsilcileri Türk ambalaj sektörünün önde gelen firmalarının yöneticileriyle ihracatta yeni fırsatlar ve olası işbirliklerinin görüşüldüğü ikili iş görüşmelerinde bulundu.

Bu yılki yurt dışı alım heyeti görüşmelerinde ambalaj sektörüne yönelik olarak özellikle makine, hammadde ve etiketleme malzemeleri ihtiyaçlarını Türkiye’den karşılamak isteyen yabancı firmalar yer aldı. İKMİB’in öncülüğünde yabancı firmaların Türk ihracatçılarıyla yeni iş birlikleri kurulması amaçlanan organizasyonda ambalaj sektörünün ihracattaki yükselişini sürdürmesine yönelik önemli adımlar atıldı.

“Ambalaj sanayi hızlı gelişen bir sektör”

Ülkemizde ambalaj sanayinin hızlı gelişen bir sektör olduğunu belirten İKMİB Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akyüz, ambalaj ihracatının her yıl artış gösterdiğini vurgulayarak, “Dünya ambalaj sektörünün büyüklüğü 670 milyar dolara ulaşmış durumda. Türkiye ambalaj sektörünün büyüklüğü ise 16 milyar dolar ve Türkiye bu rakamla Avrupa üçüncüsü. Ambalaj sektörü ihracat açısından da önemli bir potansiyel içeriyor. Bu yılın ilk 8 ayında toplam 2,7 milyar dolar ambalaj ihracatı gerçekleştirildi. Bu dönemde en çok ambalaj ihracatı yapılan ülkeler Almanya, Irak, İngiltere, İsrail, İran, Fransa, İtalya, Hollanda ve A.B.D. olarak sıralanıyor.

Türk ambalaj sanayi ürünleri ihracatı 2016 yılında 1,9 milyon ton ambalaj ihracatı gerçekleştirdi ve 3,8 milyar dolarlık ihracat geliri elde etti. Ambalaj türüne göre ihracat rakamlarına baktığımızda sırasıyla plastik ambalajlar, kağıt/karton ambalajlar ve metal ambalajların yer aldığını görüyoruz. Sektörün 2023 yılı hedefi 30 milyar dolarlık büyüklük ve 10 milyar dolarlık ihracata ulaşmak. Bu kapsamda İKMİB olarak, Ekonomi Bakanlığı’mızın desteğiyle gerçekleştirdiğimiz alım heyeti organizasyonumuzun ambalaj sektöründeki firmalarımıza yeni işbirliği fırsatları yaratarak yeni pazarlar konusunda ihracata katkı sağlayacağını umuyoruz. İKMİB olarak alım heyeti organizasyonu ile destek verdiğimiz Avrasya Ambalaj İstanbul 2017 fuarını düzenleyen ASD (Ambalaj Sanayicileri Derneği)’ye de başarılı organizasyonları nedeni ile teşekkür ediyorum” diye konuştu.

İnşaat Sektörü 3. Çeyrekte, %6’lık Büyüme Performansını Sürdürecek

Türkiye Hazır Beton Birliğinin (THBB) inşaat ve bununla bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durum ile beklenen gelişmeleri ortaya koyan “Hazır Beton Endeksi” 2017 Eylül Ayı Raporu açıklandı. Rapor’da bileşik endeks olan Hazır Beton Endeksi eylül ayında 100,00 değerine ulaşarak önceki yılın aynı ayına göre yüzde 0,8 oranında artış gösterdi. Hazır Beton Endeksi eylül ayında sektörün genel durumunun olumlu olduğunu ortaya koydu.

Faaliyet Endeksi %1,4’lük artışla en fazla artışı gösteren endeks oldu

Hazır Beton Faaliyet Endeksi eylül ayı değeri bir önceki yılın aynı ayına göre %1,4’lük artış ile en fazla artış gösteren endekslerden biri oldu. Ankete katılan firmaların %31’i eylül ayında satışlarının arttığını belirtirken satışlarında önceki aya göre azalma olduğunu ifade edenlerin oranı %40 oldu. Alınan kayıtlı siparişlerde artış olduğunu dile getirenlerin oranı %34 iken, azaldı diyenlerin oranı ise %29 oldu.

Güven Endeksi’nde pozitif artış gözlendi

Hazır Beton Güven Endeksi’nin eylül ayı değeri bir önceki yılın aynı ayına göre %0,3 arttı. Bu artış pozitif bir artış olmakla birlikte diğer endekslere kıyasla düşük kaldı. Endeksin değerinin eşiğin altında kalması, sektörün ekonomiye olan güvenin istenilen düzeyde olmadığını ortaya koydu. Ankete katılanların %23’ü yeni istihdamı düşünürken, yeni yatırım düşünenlerin oranı ise %17 oldu. Ankete katılan firmaların %31’i tedarikçilere verdiği siparişin önümüzdeki üç ayda artacağını düşündüğünü belirtti.

Beklenti Endeksi 0,8 oranında artış gösterdi

İnşaat sektörünün önümüzdeki dönemde gidişatını göstermesi açısından önemli olan Hazır Beton Beklenti Endeksi’nin eylül ayı değeri bir önceki yılın aynı ayına kıyasla %0,8 oranında artış gösterdi. Önümüzdeki üç ayda satışlarının artacağını düşünenlerin oranı %32 iken, satışların azalacağını düşünenlerin oranı da %32 oldu. Gelecek üç ayda girdi stoklarını artıracağını söyleyen firmaların oranı ise %37 olarak gerçekleşti.

Tüm göstergelerde bir önceki ay olan ağustosa göre düşüş olmakla beraber, rapor geçen yılın aynı dönemine göre sektördeki gelişmelerin pozitif olduğu ortaya koymaktadır.

Hazır Beton Endeksi önceki yılın aynı ayına göre arttı

Bileşik endeks olan Hazır Beton Endeksi de bu gelişmelerden etkilenerek eylül ayında 100,00 değerine ulaştı. Böylece önceki yılın aynı ayına göre yüzde 0,8 oranında artış gösterdi.

“Hazır beton faaliyetinde hareketlilik kesintisiz devam ediyor”

Hazır Beton Endeksi Eylül Ayı Raporu sonuçları ile ilgili görüşlerini açıklayan Avrupa Hazır Beton Birliği (ERMCO) ve THBB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, Faaliyet Endeksi’nin eylül ayındaki bayram ve sonrasındaki aktif olmayan yaklaşık 10 günlük bir sürecin etkisiyle düşük olduğunu buna bağlı bileşik endeksin de etkilendiği ifade etti.

Hazırlanan raporlara göre yedi aydır kesintisiz bir şekilde hazır beton faaliyetinde hareketliliğin devam ettiğine dikkat çeken Işık, sektörün önümüzdeki döneme ilişkin beklentisinin pozitif yönde olduğunu vurguladı.

Yavuz Işık, rapor ile ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: “Temmuz ve sonrasında ağustos ayında Faaliyet Endeksi yükseldikten sonra, eylül ayında düşüş göstermiş olmasına rağmen halen eşik değerin üzerinde olması, inşaat sektöründe ilerlemenin devam ettiğine işaret etmektedir. TÜİK tarafından açıklanan milli gelir hesabına göre, yılın ilk çeyreğinde %6’lık büyüme rakamını inşaat sektörü ikinci çeyrekte %6,8’e çıkarmayı başarmıştır. Yılın 3. çeyreğinde inşaat sektörünün %6’nın üzerinde bir büyüme ile Türkiye ortalamasının üzerinde bir performans göstermesi beklenmektedir.”

Ambalaj Tasarımının Genç Yıldızları Belli Oldu

Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) ve Reed TÜYAP işbirliği ile bu yıl 13’üncüsü düzenlenen ‘Ambalaj Tasarımı Ulusal Öğrenci Yarışması’nın kazananları açıklandı.Birbirinden yaratıcı 18 projenin yarıştığı finalde, ilk üçe giren projeler Anadolu Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi’nden geldi. Yarışmada ilk üçe giren öğrenciler para ödülünün yanı sıra öğrenim hayatları boyunca burs imkânı da kazandı. Öğrenci Yarışması ile geleceğin yıldızlarının ödüllendirildiğini belirten ASD Başkanı Zeki Sarıbekir “Gençler bizim her şeyimiz. Onlar bizim geleceğimiz. Öğrencilerimiz hayallerini ortaya koydular ve kazandılar. Geleceğin yıldızlarını ortaya çıkaran ambalaj tasarımı öğrenci yarışmamız, sadece öğrenciler için değil sektörümüz ve ülkemiz adına da büyük önem taşıyor. Öğrencilerimiz başarılı oldukça Avrasya’nın ambalaj merkezi olma hedefimize bir adım daha yaklaşıyoruz. Uluslararası arenada rekabet gücü yüksek ürünlerimizin sayısını gençlerimiz sayesinde artıracağız.” dedi.

Türkiye’de ambalaj sanayinin gelişimi için önemli projelere imza atan sektörün lider derneği Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) ve Reed TÜYAP işbirliğiyle bu yıl 13’üncüsünü gerçekleştirdiği Ambalaj Tasarımı Ulusal Öğrenci Yarışması’nın kazananları ödüllerine 25 Ekim’de 23. Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı’nın açılış günü düzenlenen özel bir törenle kavuştu.

Hem para ödülü hem burs kazandılar

Türkiye genelinde 10 üniversitenin grafik, grafik tasarım, endüstri ürünleri tasarımı ve endüstriyel tasarım bölümlerinden 18 finalistin yer aldığı yarışmada Anadolu Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Yaşar Üniversitesi, İstanbul Medipol Üniversitesi, Başkent Üniversitesi, Bahçeşehir Üniversitesi, Ortadoğu Teknik Üniversitesi, Bilgi Üniversitesi ve Erciyes Üniversitesi’nden öğrenciler ödüllere layık görüldü.

13. Ambalaj Tasarımı Ulusal Öğrenci Yarışması’nın birincisi 5 bin TL, ikincisi 3 bin TL, üçüncüsü ise 2 bin TL para ödülünün sahibi olurken mansiyon alan üç öğrenci ise 1.000 TL ile ödüllendirildi. Ayrıca dereceye giren tüm öğrenciler öğrenim hayatları boyunca “ASD & TÜYAP Öğrenim Bursu” almaya da hak kazandı. Kazanan projeler fuar boyunca fuar alanında sergilenecek.

Hayaller ödül getirdi

ASD Başkanı Zeki Sarıbekir, “13. Ambalaj Tasarımı Ulusal Öğrenci Yarışması’nda dereceye giren tüm öğrencilerimizi canı gönülden tebrik ediyorum. Gençler bizim her şeyimiz. Onlar bizim geleceğimiz. Öğrencilerimiz hayallerini ortaya koydular ve kazandılar. Geleceğin yıldızlarını ortaya çıkaran ambalaj tasarımı öğrenci yarışmamız, sadece öğrenciler için değil sektörümüz ve ülkemiz adına da büyük önem taşıyor. Öğrencilerimiz başarılı oldukça Avrasya’nın ambalaj merkezi olma hedefimize bir adım daha yaklaşıyoruz. Uluslararası arenada rekabet gücü yüksek ürünlerimizin sayısını gençlerimiz sayesinde artıracağız. Ambalaj tasarımının en az içinde bulundurduğu ürün kadar önemli olduğunu ve ürüne değer kattığını bu yarışma vesilesiyle bir kez daha vurgulamak istiyorum. Yarışmada dereceye giren öğrencilerimiz isterlerse WPO-Dünya Ambalaj Örgütü’nün düzenlediği WorldStar Student ve APF-Asya Ambalaj Federasyonu tarafından gerçekleştirilen AsiaStar yarışmalarına da katılabilecek. Öğrencilerimizin tüm kulvarlarda Türkiye’yi başarıyla temsil edeceğine güvenim tam” dedi.

Ambalaj Tasarımının Yıldızları

Derece PROJE ADI AD SOYAD OKUL
1 Bzz Muhammed Saner Öztürkler Anadolu Üniversitesi Endüstriyel Tasarım Bölümü
2 Dip & Eat Box Semih Arslan İstanbul Teknik Üniveristesi Endüstri Ürünleri Tasarımı
3 Freshy Muhammed Saner Öztürkler Anadolu Üniversitesi Endüstriyel Tasarım Bölümü
M Cup Cake Yusuf Akkaş Gazi Üniversitesi Görsel İletişim Tasarımı Bölümü
M Tukaş Süz Geç Turşu Kavonozu Tasarımı Zeynep Karadeniz Gazi Üniversitesi Görsel İletişim Tasarımı Bölümü
M Upside Down Muhammed Saner Öztürkler Anadolu Üniversitesi Endüstriyel Tasarım Bölümü
S Atatürk Orman Çifliği Hüpbara Süt Şişesi Tasarımı Zeynep Karadeniz Gazi Üniversitesi Görsel İletişim Tasarımı Bölümü
S Chai Paşabahçe Çay Bardağı Ambalajı Doğa Bircan Ortadoğu Teknik Üniversitesi Endüstri Ürünleri Tasarımı
S Darkey Enes Cinfer İstanbul Medipol Üniversitesi Endüstri Ürünleri Tasarımı
S Efes Malt Bira 25clx4 Ambalaj Tasarımı Ceren Tiryaki Başkent Üniversitesi Grafik Tasarım Bölümü
S Kızma Birader Tatil Konseptli Ambalaj Tasarımı Ceren Tiryaki Başkent Üniversitesi Grafik Tasarım Bölümü
S Mico & Milk Cookies Asude Nur Sancaktutan İstanbul Medipol Üniversitesi Endüstri Üürnleri Tasarımı
S Modbox Fonksiyonel Ayakkabı Kutusu Asude Nur Sancaktutan İstanbul Medipol Üniversitesi Endüstri Ürünleri Tasarımı
S Pickle Me Turşu Kavonozu Ambalaj Tasarımı Tansel Ünal Yaşar Üniversitesi Grafik Tasarımı Tezli Yüksek Lisans
S Süt Ambalajı Sevda Ateş Yaşar Üniversitesi Grafik Tasarımı Tezli Yüksek Lisans
S Tek Porsiyonluk Mama Ambalajı Aynur Binicioğlu Bilgi Üniversitesi Endüstri Ürünleri Tasarımı
Vildan Topak Erciyes Üniveristesi Endüstriyel Tasarım Mühendisliği
S Tek Kullanımlık Listerine Kapsülleri Efecan Çelik Başkent Üniversitesi Grafik Tasarım Bölümü
S Terende Sude Edebali /Batu Sözen Bahçeşehir Üniversitesi Endüstri Ürünleri Tasarımı

Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) Hakkında:

Türkiye’deki önemli ambalaj sanayicilerini bünyesinde bir araya getiren ASD, 1992 yılında 39 ambalaj üreticisi tarafından kuruldu. 200’ün üzerinde üyesi bulunan ASD’nin amacı; Türkiye ambalaj sanayinin gelişmesine katkıda bulunmak, sektöre kimlik kazandırmak, ulusal ve uluslararası platformlarda sektörün temsil edilmesini sağlamak, üyeleri arasında birlik beraberlik ve dayanışmayı sağlamak, güçlendirmek ve daimi kılmaktır.

Fiba’ya uluslarası alanda hem altın hem platin ödül

Fiba Grubu iştiraki Fiba Commercial Properties’in Romanya’daki yatırımlarından Bucuresti Mall Alışveriş Merkezi, geri dönüşüm malzemeleri kullanılarak hazırlanan ve çevre duyarlılığını ön planda tutan “Kayıp Atlantis” dekorasyon konseptiyle Pazarlama ve İletişim Profesyonelleri Derneği tarafından verilen “International Hermes Creative Awards” kapsamında üç Platin, iki Altın Ödüle layık görüldü.

26 Ekim 2017, İstanbul;

Bu sene 30’uncu yılını kutlayan Fiba Grubu’ndan aldığı tecrübe ve güç ile Türkiye’nin önde gelen ticari gayrimenkul yatırımcıları arasında yer alan Fiba Commercial Properties (Fiba CP) başarılarına bir yenisini daha ekledi.

Fiba Commercial Properties’in Romanya’daki şirketi Anchor Grup tarafından yönetilen Bucuresti Mall Alışveriş Merkezi, Pazarlama ve İletişim Profesyonelleri Derneği tarafından verilen International Hermes Creative Awards kapsamında üç Platin, iki Altın Ödüle layık görüldü.

Uluslararası arenadaki yaratıcı konsept ve dizaynların yarıştığı International Hermes Creative Awards kapsamında Romanya’dan ödül alan ilk proje olan Bucuresti Mall, beş ayrı kategoride ödül kazandı. Bucuresti Mall yarışmanın Platin Kategorisinde; En iyi Halkla İlişkiler Kampanyası, KSS Projesine Entegre Edilmiş En İyi Pazarlama Kampanyası ve En İyi Ticaret Merkezi Süslemesi alanında, Altın Kategorisinde ise Entegre Pazarlama Kampanyası ve Kurumsal Sosyal Sorumluluk Programı konularında başarılı bulundu.

Ödül alan proje için Köstence’ye bağlı Mamaya sahilinde gönüllüler ile beraber bine yakın teneke meşrubat kutusu toplandı. Toplanan atıklar AVM ziyaretçilerinde geri dönüşüm konusunda farkındalık oluşturmak adına ünlü sanatçıların hazırladığı eserlerle “Kayıp Atlantis” dekorasyon teması haline getirildi. Bucuresti Mall’un mevcut denizkızı dekorasyonu bu konsept ile desteklendi. Tema, sosyal medya üzerinden çevre duyarlılığı konulu mesajlarla duyurularak, farkındalık alanı genişletildi.

Bu ödülün Bucuresti Mall’un son bir buçuk yıl içinde aldığı dördüncü ödül olduğunu anlatan Fiba Commercial Properties CEO’su ve Yönetim Kurulu Üyesi Yurdaer Kahraman, “Fiba Commercial Properties olarak yakın zamanda dört önemli ödüle layık görüldük. Pazarlama faaliyetlerimize, gerek Türkiye gerekse uluslararası arenada yönettiğimiz gayrimenkullerden edindiğimiz deneyimlerin yanı sıra çevre bilinci ve sosyal gelişmeleri de entegre ediyoruz. Ödüller gösteriyor ki bu sene 20’inci yılını kutlayan Romanya’daki şirketimiz Anchor Grup bu bakış açsını söz konusu bölgede başarıyla uygulayan ender kurumlardan biri” dedi.

Fiba Grubu şirketi olan, Türkiye’nin önde gelen ticari gayrimenkul yatırımcılarından Fiba Commercial Properties (Fiba CP) hakkında detaylara www.fibacp.com.tr adresinden ulaşılabiliyor.

Ambalaj sektörünün tüm paydaşları tek çatı altında

Ambalaj ürünlerinden ambalaj makinelerine, gıda işleme ekipmanlarından ambalaj baskı teknolojilerine kadar tüm ihtiyaçlara yönelik çözümleri bir araya getiren Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı,  kapılarını açtı. 28 Ekim’e kadar devam edecek fuar, Türkiye ambalaj sektörünün tüm yeniliklerini bir araya getirmenin ötesinde sektörün gelişimine de önemli ölçüde katkı sağlıyor.

 

İstanbul, 26 Ekim 2017– REED TÜYAP ve Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) işbirliğiyle düzenlen Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı; ambalaj ürünlerinden ambalaj makinelerine, gıda işleme ekipmanlarından ambalaj baskı teknolojilerine kadar tüm ihtiyaçlara yönelik çözümleri bir araya getirmek üzere kapılarını 23. kez açtı.

Türkiye ambalaj sektörünün tüm yeniliklerini bir araya getiren fuar, 43 ülkeden 1.122 katılımcıyı 4 gün boyunca 95 ülkeden 58 bin ziyaretçiyle buluşturmayı amaçlıyor.Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı 28 Ekim’e kadar; Almanya, Azerbaycan, Bosna Hersek, Bulgaristan, Cezayir, Fransa, Irak, İngiltere, İran, İsrail, İtalya, Libya, Lübnan, Makedonya, Mısır, Tunus, Rusya, Ürdün ve Yunanistan başta olmak üzere 1.000’in üzerinde alım heyetini profesyonellerle buluşturacak.  Fuarın bu yılki konuk ülkesi olan Fas, Türkiye ambalaj ürün ve makine – ambalaj baskı – gıda işlem ve içecek dolum başta olmak üzere gıda ve gıda dışı tüm sektörlere hizmet veren tüm firmaların yeni pazarlara ulaşmasında Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı önemli bir köprü olma yolunda ilerliyor.

Muharremoğlu: Sektörünün Avrasya bölgesindeki en önemli fuarı

Reed Tüyap Genel Müdürü Ali Muharremoğlu, bu yıl fuara yabancı ziyaretçilerin ilgisinin daha da yoğun olduğunu söyledi. Avrasya Bölgesi’nin en önemli üreticilerinin ve markaların bu fuarda bir araya geldiğini söyleyen Muharremoğlu, Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı, bölgesinin en önemli fuarı. Dolayısıyla fuar kapsamında çok önemli işbirliklerin gerçekleşeceğine inanıyoruz. Gelişen teknolojiyi yakından takip eden fuarımız, sektörün gelişimine de önemli ölçüde katkı sağlıyor.  Bu farkındalıkla da bu yıl 43 ülkeden 1.122 katılımcıyı 4 gün boyunca 95 ülkeden 58 bin ziyaretçiyle buluşturmayı amaçlıyor ve her yıl bu rakamları bir üst banda çıkarma hedefiyle çalışıyoruz” dedi.

İKMİB, yedi ülkeden gelen satın almacıları alım heyeti organizasyonda ihracatçılar ile buluşturdu

İKMİB (İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamülleri İhracatçıları Birliği) tarafından Ekonomi Bakanlığı’nın desteğiyle Avrasya Ambalaj İstanbul 2017 fuarı kapsamında gerçekleştirilen alım heyeti organizasyonunda ambalaj sektörüne yön veren yerli ve yabancı firmaların temsilcileri bir araya geldi. Mısır, Hollanda, Azerbaycan, Bulgaristan, Tunus, Ürdün ve Kosova ülkelerinden 20 şirketin katılımıyla düzenlenen alım heyeti organizasyonunda yabancı şirket temsilcileri Türk ambalaj sektörünün önde gelen firmalarının yöneticileriyle ihracatta yeni fırsatlar ve olası işbirliklerinin görüşüldüğü ikili iş görüşmelerinde bulundu.

Bu yılki yurt dışı alım heyeti görüşmelerinde ambalaj sektörüne yönelik olarak özellikle makine, hammadde ve etiketleme malzemeleri ihtiyaçlarını Türkiye’den karşılamak isteyen yabancı firmalar yer aldı. İKMİB’in öncülüğünde yabancı firmaların Türk ihracatçılarıyla yeni iş birlikleri kurulması amaçlanan organizasyonda ambalaj sektörünün ihracattaki yükselişini sürdürmesine yönelik önemli adımlar atıldı.

“Ambalaj sanayi hızlı gelişen bir sektör”

Ülkemizde ambalaj sanayinin hızlı gelişen bir sektör olduğunu belirten İKMİB Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akyüz, ambalaj ihracatının her yıl artış gösterdiğini vurgulayarak, “Dünya ambalaj sektörünün büyüklüğü 670 milyar dolara ulaşmış durumda. Türkiye ambalaj sektörünün büyüklüğü ise 16 milyar dolar ve Türkiye bu rakamla Avrupa üçüncüsü. Ambalaj sektörü ihracat açısından da önemli bir potansiyel içeriyor. Bu yılın ilk 8 ayında toplam 2,7 milyar dolar ambalaj ihracatı gerçekleştirildi. Bu dönemde en çok ambalaj ihracatı yapılan ülkeler Almanya, Irak, İngiltere, İsrail, İran, Fransa, İtalya, Hollanda ve A.B.D. olarak sıralanıyor.

Türk ambalaj sanayi ürünleri ihracatı 2016 yılında 1,9 milyon ton ambalaj ihracatı gerçekleştirdi ve 3,8 milyar dolarlık ihracat geliri elde etti. Ambalaj türüne göre ihracat rakamlarına baktığımızda sırasıyla plastik ambalajlar, kağıt/karton ambalajlar ve metal ambalajların yer aldığını görüyoruz. Sektörün 2023 yılı hedefi 30 milyar dolarlık büyüklük ve 10 milyar dolarlık ihracata ulaşmak. Bu kapsamda İKMİB olarak, Ekonomi Bakanlığı’mızın desteğiyle gerçekleştirdiğimiz alım heyeti organizasyonumuzun ambalaj sektöründeki firmalarımıza yeni işbirliği fırsatları yaratarak yeni pazarlar konusunda ihracata katkı sağlayacağını umuyoruz. İKMİB olarak alım heyeti organizasyonu ile destek verdiğimiz Avrasya Ambalaj İstanbul 2017 fuarını düzenleyen ASD (Ambalaj Sanayicileri Derneği)’ye de başarılı organizasyonları nedeni ile teşekkür ediyorum” diye konuştu.

TAV, Riyad Havalimanı projesiyle New York’ta ödül kazandı

Engineering News Record (ENR) tarafından düzenlenen “En İyi Küresel Projeler” yarışmasında, TAV-Al Arrab Contracting Ortak Girişimi’nin yapımını gerçekleştirdiği Riyad King Khaled Havalimanı Terminal 5 Projesi, “Havalimanı” kategorisinde başarı ödülüne layık görüldü.

Havalimanı inşaatında dünyada ilk sırada yer alan TAV İnşaat, sektörün saygın yayınlarından ENR tarafından her yıl düzenlenen “En İyi Küresel Projeler” yarışmasında ödüllendirildi. TAV-Al Arrab Contracting Ortak Girişimi tarafından gerçekleştirilen Riyad King Khaled Havalimanı Terminal 5 Projesi “Havalimanı” kategorisinde başarı ödülünü kazandı. New York’ta düzenlenen törende ödülü TAV İnşaat adına Suudi Arabistan, Bahreyn ve Afrika’dan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Cumhur Kaur aldı.

TAV İnşaat Genel Müdür Yardımcısı Cumhur Kaur “TAV İnşaat olarak, Türkiye ve yurtdışında gerçekleştirdiğimiz havalimanı projeleriyle kısa sürede sektörün liderleri arasına girdik. ENR Dergisi sıralamasında son üç yılda üst üste havalimanı inşaat kategorisinde 1.sırada yer alarak dünyanın en büyük şirketi olduk. ENR Dergisinin “En iyi Küresel Projeler” başarı ödülü ile uluslararası başarılarımızın yanına bir yenisini daha koymuş olduk. Riyad Havalimanı Terminal 5 projesi, Suudi Arabistan’da Cidde Havalimanı SAEI Uçak Bakım Hangarları ve Medine Havalimanı projelerinden sonra gerçekleştirdiğimiz üçüncü proje oldu. Suudi Arabistan’ın ilk havalimanı özelleştirmesi olan Medine Havalimanı projesinde gösterdiğimiz başarı sonrasında; Yanbu, Qassim ve Hail Havalimanları’nın geliştirilmesi ve işletmesi için de yakın zamanda Suudi Arabistan Sivil Havacılık İdaresi tarafından seçildik. Yerel ortaklarımızla uyumlu bir şekilde çalışarak bu bölgede büyümemizi sürdürüyoruz” dedi.

Riyad King Khaled Havalimanı’nda yer alan 104.500 metrekare büyüklüğe sahip Terminal 5 aynı anda yedi geniş gövdeli veya 16 dar gövdeli uçağa hizmet verebiliyor. Sözleşme kapsamında ayrıca yaklaşık 3000 araçlık çok katlı otopark ile havalimanı operasyon merkezi, itfaiye binası, enerji santrali, apron ve hava tarafı altyapısıyla terminali mevcut terminallere bağlayan viyadüklü yollar ve altyapı çalışmaları da TAV-ACC Ortak Girişimi tarafından gerçekleştirildi.

TAV İnşaat, 2015 yılında da ENR En İyi Küresel Projeler yarışmasında ödüllendirilmiş ve Medine Emir Muhammed Bin Abdulaziz Havalimani, kendi kategorisinde dünyanın en iyisi seçilmişti.

Anadolu’nun yerli tohumları sanayiye kazandırılacak

Ürettiği bulgurun kalite ve doğallığı korunarak gelecek nesillere aktarılması amacı ile Duru Bulgur, Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitesi ile işbirliği protokolü imzaladı. Ar-Ge çalışmaları ile geçmişte kullanılan ama bugün tohumlarına az rastlanan yerli buğdayın çeşitlerinin yeniden tarım endüstrisine kazandırılması hedefleniyor.

Üniversite – Sanayi İşbirliği Projeleri kapsamında Anadolu’nun yerli tohumlarının kalite ve doğallığı kaybedilmeden sanayiye yeniden kazandırılması için Duru Bulgur, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi (KMÜ) ile işbirliği protokolü imzalayarak Ar-Ge çalışmalarına başladı. KMÜ Biyomühendislik Bölüm Başkanı Doç. Dr. Nevzat Aydın önderliğinde, geçmişte bulgur üretiminde kullanılan yerli buğdayın tarımda yeniden kazanımı için araştırmalar yapılacak.

Duru Bulgur Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Duru, ülkemizin önemli zenginliklerinden olan buğdayla ilgili yapılacak araştırmaların Karaman’a ve Türkiye ekonomisine önemli katkılar sağlayacağını belirtti. Duru, 1935 yılından beri bulgur üretimi yaptıklarını ve 51 ülkeye ihracatları bulunduğunu kaydederek “Şirketimizin kurucusu Ziya Duru tarafından bulgur üretiminde kullanılan kaliteli buğdaylarımızı tekrar üretime sokmak ve bu buğdaylara sahip çıkmak amacıyla ülkemizin için çok önemli bir projeyi hayata geçirdik. Bulgur üretiminde kullanılan buğdayın kalitesinin geleneksel yöntemlerle artırılmasının gerek bulgur kalitesini gerekse ürün çeşitliliğini olumlu yönde etkileyeceğine inanıyoruz. Ayrıca ülkemizin önemli zenginliklerinden olan buğday genetik kaynaklarının muhafazasına da önem veriyoruz.” açıklamasında bulundu.

Üniversite ile işbirliği yapma hedeflerinin Karaman ve Türkiye’deki kırsal tarıma ve buğdayın genetik kaynaklarının muhafazasına destek sağlamak olduğunu belirten İhsan Duru, bulgur üretiminde kullanacakları buğdayın kalitesinin geleneksel yöntemlerle artırılmasının, aynı zamanda bulgurdaki ürün çeşitliliğini de artıracak en önemli faktör olduğunu vurguladı.

Karaman, tarımsal ürünleri ile markalaşacak

KMÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Akgül işbirliği ile ilgili olarak; “Üniversite-sanayi işbirliğinin önemli örnekleri arasında yer alacağına inandığımız bu projeyi hayata geçiren akademisyenlerimizi ve Duru Bulgur yönetimini tebrik ediyorum. Bulgur üretiminde Türkiye’nin önde gelen illerinden biri olan Karaman’ın en önemli hammadde ihtiyacının başında buğday gelmektedir. Bir ilin tarımsal ürünlerde marka olmasının en önemli şartı, üstün kalite özelliklerine sahip, yerli tarımsal ürünler yetiştirmesidir. Bugün hayata geçirdiğimiz bu Ar-Ge projesinin tarım ve gıda sektörüne önemli çıktılar sağlayacağına ve kırsal kalkınmaya katkı sunacağına inanıyor, ilimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.” dedi.

Proje yürütücüsü ve KMÜ Biyomühendislik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nevzat Aydın da proje hakkında bilgi vererek “Proje kapsamında ülkemizde yetiştiriciliği çok azalan ve çok kaliteli ürüne sahip eski Anadolu buğdaylarını kullanılarak geleneksel yöntemlerle sert durum buğdayının kalitesi iyileştirilecek. Araştırmada, ülkemizde bulunan yerel buğdayları ve daha önce hiç kültüre alınmamış yabani buğdaylarımız kullanılacak. Proje ile kırsal tarım yapılan alanlardaki sert durum buğday üretimi ve kalitesinin artırılması hedeflenmektedir.” dedi.