Ege Vitrifiye’den 2017 Cersaie Fuarı’nda Tasarım Şöleni

Cersaie Fuarı’na katılan başlıca Türk markalardan biri olan Ege Vitrifiye kalite ve iyi tasarımdan ödün vermeyen ürünlerini İtalya’nın Bologna şehrinde sergiledi.

Her sene olduğu gibi bu sene de Cersaie Fuarı’nda kendini tüm dünyaya tanıtan firma, Premium serilerini, kanalsız klozetlerini, ince bantlı ve renkli lavabolarını 25-29 Eylül tarihlerinde profesyonellerin beğenisine sundu. Avrupa tasarım ödülüne layık görülen Finikia serisi, denizden ilham alan Catamaran serisi, Anti-bakteriyel Selge serisi ve özenle hazırlanan tüm ürünler ziyaretçilerden tam not aldı.

Ege Vitrifiye Genel Müdürü Merter Savaş “ Cersaie fuarı sektör profesyonellerini bir araya getiren büyük ve önemli bir organizasyon. 1983’ten beri düzenlenen fuar, hem seramik sektörü hem de inşaat sektörü için önemli bir buluşma noktası olmaktadır. Firmamız özel tasarlanan yeni standıyla Cersaie fuarında fark yaratmış, markasını ve ürünlerini dünyanın dört bir yanından gelen ilgililerin beğenisine sunmuştur. Fuar süresince standımızda aldığımız görüşler ile 2018 ürün portföyüne yön verilecektir” diye belirtiyor.

Cersaie fuarını seramik sağlık gereçleri sektörü ve Ege Vitrifiye ihracatı açısından değerlendiren Savaş “Ağırlıklı olarak %75’i seramik kaplama malzemelerinden oluşan fuarda, seramik sağlık gereçleri ağırlığını her geçen gün artırmaktadır. Bu artış bizim için çok önemlidir. Ege Vitrifiye bu sene Cersaie Fuarı’nda Türk Seramik Sağlık Gereçleri Sektörü’nü tanıtan en önemli marka olmuştur. Geçen sene ile karşılaştırıldığında bu yıl ziyaretçi sayımızda artış yaşanmıştır. Bu artış yeni müşterileri beraberinde getirmiştir. Ege Vitrifiye ürünlerinin %60’tan fazlasını ihracat için üretmektedir. Cersaie ve diğer yurtdışı fuarları da firmamızın katma değeri yüksek ürünlerini tanıtabilmek ve yeni iletişimler sağlayabilmek adına büyük bir fırsattır” diye ekliyor.

Türkiye Otomobil Vergisinde Dünya Şampiyonu

Türkiye, otomobilden alınan vergi oranında bugüne dek gerisinde yer aldığı Danimarka’yı yakalayarak tüm dünyada birinciliğe ortak oldu. Geçtiğimiz Kasım ayında en yüksek vergi oranı yüzde 206,8’e çıkarken, Danimarka’da bu oran yüzde 212’ye geriledi. Danimarka bu oranla Türkiye’nin önünde gibi görünse de teşvik oranları hesaplandığında Türkiye’nin gerisinde kalmış durumda.

Medya takibinin öncü kuruluşu Ajans Press, Türkiye ve dünyadaki vergi oranları üzerine inceleme gerçekleştirdi. Ajans Press’in Otomobil Üreticileri Birliği ve OECD verilerini derlediği incelemede Türkiye ve Danimarka’nın vergi şampiyonluğunu paylaştığı saptandı.

BİR HAFTADA GÜNDEME DAMGA VURDU

Ajans Press’in medya incelemesine göre otomobil sektöründe yaşanan MTV (Motorlu Taşıtlar Vergisi) zammının son bir hafta içerisinde Türkiye gündemini belirlediği ortaya çıktı. MTV hakkında şiddetli tartışmaların yaşandığı son dönemde, yazılı basında bin 492 haber çıkışı tespit edildi. ITS Medya’nın internet portal incelemesinde ise MTV ile ilgili 4 bin 867 yansıma tespit edildiği belirlendi.

Türkiye ve dünyada farklı kriterlere göre şekillenen vergiler, son 12 yıl içerisinde yüzde 86,3 artış gösterdi.100.000 TL’lik sıfır km bir aracın vergi ve diğer masraflarla beraber 290.000 TL’ye kadar çıkabildiği belirtiliyor. Öte yandan dünyada çevreciliği ile ön plana çıkan Norveç, araç vergilerinde Türkiye’den daha yüksek vergi alan tek ülke konumunda oldu fakat motor hacmi, karbondioksit gibi farklı kategoriler baz alınarak sıralama yapıldığında Türkiye’nin Norveç’in önüne geçtiği saptandı.

Her 2-3 Dakikada Bir Yeni İnme Vakası Meydana Geliyor

Kalp hastalıklarından sonra Türkiye’de ölümlere neden olan 2. hastalık inme. MLP Care de bu doğrultuda özel tedavi gerektiren ve toplumda görülme sıklığı yoğun olan hastalıklara yönelik merkezlerine “BAVİM – Beyin Anjiyografisi ve İnme Merkezi” tedavi ağını ekledi. İAÜ VM Medical Park Florya Hastanesi, İstinye Üniversitesi Hastanesi ve Medical Park Gaziosmanpaşa Hastanesi’nde kurulan inme merkezlerinde acil ve kronik inme vakalarına tanı, tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri veriliyor.

Çağımızın vebası damar hastalıkları her geçen gün daha tehlikeli boyutlara ulaşarak genç yaşlarda da görünmeye başlarken, erken tanı ve doğru müdahale hayat kurtarıyor. Her yıl toplumda ortaya çıkan yeni inme oranı 1000 kişide 2-3 olarak gözlemleniyor. Türkiye’de her 2-3 dakikada bir yeni bir inme vakası meydana geliyor. Batı’da inme sıklığı 70 yaşından sonra artarken, Türkiye’de ise 50-60 yaşlarından itibaren belirgin şekilde artış görülüyor. İnme, ülkemizde kalp hastalıklarından sonra en çok ölüme neden olan 2. hastalık olarak yer alıyor.

Medical Park, Liv Hospital, VM Medical Park ve İstinye Üniversite Hastanesi’ni tek çatı altında buluşturan MLP Care, sahip olduğu yıllık 10 milyonluk vaka deneyimini, uzman kadrosu ve son teknoloji ile birleştirerek halk sağlığının korunması ve geliştirilmesi için kullanmaya devam ediyor. MLP Care; bir hastalık konusunda birçok merkezden oluşan ilk tedavi ağı olan “BAVİM – Beyin Anjiyografisi ve İnme Merkezi” tedavi ağını kurdu. Ağın liderliğini inme alanındaki değerli çalışmalarla öne çıkan Prof. Dr. Yakup Krespi yürütüyor.

İAÜ VM Medical Park Florya Hastanesi, İstinye Üniversitesi Hastanesi ve Medical Park Gaziosmanpaşa Hastanesi’nde faaliyet gösteren merkezler; inme konusunda uzmanlaşmış tecrübeli tıbbi kadro ve en yeni teknolojiye sahip donanım ile inmenin teşhisi, tedavisi ve rehabilitasyonunda yeni bir yaklaşım ortaya koyuyor.

BAVİM – İnme Merkezleri’nde 7/24 acil müdahale hizmeti veriliyor ve daimi olarak uzman hekimler görev yapıyor. 3 merkezde de yataklı “Akut Tedavi Ünitesi” ile “Rehabilitasyon ve Araştırma Ünitesi” bulunuyor. Merkezlere 0850 220 44 15” numaralı BAVİM – İnme Merkezi Danışma Hattı’ndan 7/24 ulaşılabiliyor.

İNME EN ÖNEMLİ ÖLÜM NEDENLERİNDEN BİRİ

Türkiye’de her 2-3 dakikada bir yeni bir inme vakası meydana geliyor. Batı’da inme sıklığı 70 yaşından sonra artarken, Türkiye’de ise 50-60 yaşlarından itibaren belirgin şekilde artış görülüyor. İnme, bu nedenle ülkemizde kalp hastalıklarından sonra 2. sırada yer alan ölüm nedeni olarak kabul ediliyor.

Önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olan inme ile mücadelede hayat kurtaran, sakatlığı ortadan kaldıran tedaviler modern hastanelerin çatısı altında kurulan özel teknolojik donanımlı inme merkezlerinde başarıyla yapılabiliyor. Gerekli tedaviler ne kadar erken uygulanırsa klinik sonuç o kadar olumlu olduğundan inme hastalarının BAVİM çatısı altında yer alan inme merkezlerine en hızlı biçimde ulaştırılmaları tedavinin ilk ve en önemli basamağını oluşturuyor.

Akut dönemde yapılan anjiyografik damar açıcı tedavilerin yararlılığını gösteren bilimsel çalışmaların toplu değerlendirme sonuçlarına göre; tedavi edilen her 3 hastanın 1’inin tedaviden sonra tamamen bağımsız şekilde yaşamaya başladığını ortaya koyuyor.

İLK 6 SAATTE İNMENİN SONUÇLARINDAN BÜTÜNÜYLE KURTULMAK MÜMKÜN

İnme, bedenin bir yarısında aniden ortaya çıkan güçsüzlük, his kaybı, konuşma güçlüğü, görme kaybı, dengesizlik, çift görme, baş dönmesi gibi belirtilerle kendini gösteriyor. İnmenin ilk 6 saati içinde yüksek teknolojiye sahip ve uzmanlaşmış tıbbi kadroların görev yaptığı merkezlerde uygulanan ilaçlı ve anjiyografik damar açıcı tedaviler ile inmenin yol açtığı kayıplardan bütünüyle kurtulabiliniyor.

İnternet Ölçümleme Araştırmasında Günlük Raporlama

IAB Türkiye, dijital dünyanın nabzını tutmada çığır açıyor. İnternet Ölçümleme Araştırmasında günlük raporlamayı başlatan IAB Türkiye, tıpkı televizyon reytinglerinde olduğu gibi internetin performansını da ertesi gün reklam verenlerin bilgisine sunacak.

IAB Türkiye’nin günlük raporlamayı devreye almasıyla birlikte Türkiye, dünyada bu yöntemi kullanan 7 ülke arasına girdi. IAB Türkiye’nin İnternet Ölçümleme Araştırması’nda günlük raporlamayı kullanacak olması, doğru zamanda doğru hedef kitleye ulaşıp ulaşılamadığının bilgisini 24 saat içinde almayı sağlayacak. Bu sayede reklam verenler stratejilerini hızlı ve güvenilir biçimde kontrol etme imkanı bulurken, bütçelerini daha verimli şekilde yönetebilecekler.

Günlük raporlama, IAB Türkiye İnternet Ölçümleme Araştırması’nı yürüten Gemius’un 2015 yılında IAB Avrupa Research Awards’da birincilik kazandığı Davranışsal Panel Sentezi yöntemini baz alan yenilikçi bir ölçüm sistemi. Günlük raporlamayla birlikte cihaz duplikasyonundan arındırılmış toplam erişim rakamları da kullanıma sunulacak ve TV ölçümleriyle tam uyum sağlanacak.

2022’de dijital reklam yatırımları televizyonu geçecek

IAB Türkiye, 2022 yılında Türkiye’de dijital reklam yatırımlarının televizyonu geçeceğini öngörüyor. Dijital reklam yatırımlarında 2011’den bu yana devam eden düzenli artış, bu tahminin gerçekleşmesinin mümkün olduğunu ortaya koyuyor.

TGI Mart 2016 – Şubat 2017 dönemi verilerine göre Türkiye’de 15 yaş üstü kitlenin günlük ortalama televizyon izleme süresi yaklaşık 3 saat. IAB’nin Türkiye dahil 18 ülkeyi kapsayan araştırması ise,Türkiye’deki cep telefonu kullanıcılarının yüzde 20’sinin günde 6 saatten fazla bir süre telefonuyla etkileşim halinde olduğunu gösteriyor. Bu oranlar da reklam yatırımlarının dijitale yönelmesinin sebebini açıklar nitelikte.

Avrupa dijital reklam pazarı geçen yıl %12,2 büyüdü

2016 yılında yüzde 12,2 büyüyen Avrupa dijital reklam pazarının hacmi 37,1 milyar Euro’dan 41,8 milyar Euro’ya yükseldi. 2016 yılında açıklanan verilere göre Avrupa’dadijital reklamyatırımları televizyonla arayı daha da açarak birinciliğe elde etti.

E-marketer’dan alınan verilere göre dijital reklam yatırımları 2016 yılında dünya genelinde 194 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu rakamın 2020 yılında 335 milyar dolara ulaşacağı ve 2021 yılında dünya reklam yatırımlarının yarısının dijitalden geleceğiöngörülüyor. Ayrıca IHS Markit 2015 yılı dünya mobil reklam yatırımlarını 51 milyar Euro olarak açıkladı. Bu rakam 2016’da yaklaşık 83 milyar Euro’ya ulaşarak yüzde 42 oranında büyüdü.Buradan hareketle büyümenin mobil odaklı olacağı öngörülebilir.

8. Uluslararası AYMOD Ayakkabı ve Moda Fuarı, 4-7 Ekim 2017 tarihleri arasında CNR EXPO Yeşilköy’de kapılarını ziyaretçilere açtı.

Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği’nin (TASD) 30 bin metrekare alanda düzenlediği Avrupa’nın ikinci büyük, Türkiye’nin en büyük 58. Uluslararası AYMOD Ayakkabı ve Moda Fuarı, 4-7 Ekim 2017 tarihleri arasında CNR EXPO Yeşilköy’de kapılarını ziyaretçilere açtı.

TASDden “Ustalara Saygı”…

Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği Başkanı Süleyman Gürsoy; “Ustalara Saygı”projesi kapsamında verdiği bilgide; “Türkiye’nin farklı bölgelerinden davet ettiğimiz ustalar, fuar boyunca el emeği, göz nuru yöresel ayakkabılar yaptılar. Kültür mirasımız olan bu ayakkabıları yapan ustaların sayısı gün geçtikçe azalıyor. TASD olarak düzenlediğimiz AYMOD Fuarı ile yerli, yabancı yatırımcılar ile bu ustaları bir araya getirmiş olduk. Bu proje kapsamında değerli kültür miraslarımızı geleceğe taşımaya devam edeceğiz. Kahramanmaraş’lı Harry Potter ve Truva filmleri için çarık yapan ustamız, Aydın Efe’lerinin körüklü çizmelerini yapan ustamız, Samsun Çarşamba yöremize ait yumurta topuk ayakkabı yapan ustamız, Bodrum sandaleti yapan ustamız, Gaziantep yöresine ait yemeni yapan ustamız fuar boyunca bu özel ayakkabıları ziyaretçilerin izleyebileceği şekilde canlı olarak yaptılar. Fuarın son günü ayakkabıcılık mesleğine emek vermiş bu ustalara TASD tarafından ödül töreni de düzenledik” dedi.

Türkiyede bir ilk “Ayakkabının Zamanda Yolculuğu” Sergisi…

Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneğinin 58. Uluslararası AYMOD Fuar’ında düzenlediği “Ayakkabının Zamanda Yolculuğu” sergisinde, TASD üyesi Mehmet Akbacakoğlu’na ait özel koleksiyondan III. Selim’in Topkapı Sarayında sergilenen çizmesinin bir benzeri , Şehzade Ediği, Çanakkale Savaşında giyilmiş subay çizmesi, Noel Baba Çizmesi gibi birbirinden değerli 45 çift ayakkabı ilk kez sergilendi. Sergide aynı zamanda Türkiye’nin yedi bölgesine ait tarihsel ayakkabılar da yer aldı.

Dünyanın Gözü AYMODda …

Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği Başkanı Süleyman Gürsoy; “AYMOD yine farklı sürprizleri ile birçok yerli ve yabancı yatırımcının buluşma noktası haline geldi. Özellikle yabancı katılımcılardan çok yoğun ilgi var. Fuarımız, Çin’den İtalya’ya, Rusya’dan Katar’a, Almanya’dan İran’a en az 80 ülkeden 600 alım heyetine ev sahipliği yaptık. 400 üzerinde katılımcı, 1000’ den fazla marka ile yaz sezonuna ait kadın-erkek ayakkabısından, çocuk ayakkabılarına kadar klasik ve modern 10 bin model sergileniyor. Bu seneki ‘’Ustalara Saygı’’ konseptimiz çerçevesinde düzenlediğimiz birçok etkinliğin yerli ve yabancı ziyaretçilerin ilgisini çektiğini gördük” dedi.HARRY POTTER, TRUVA, YÜZÜKLERİN EFENDİSİ FİLMLERİNİN AYAKKABI USTASI

58. ULUSLARARASI AYMOD AYAKKABI VE MODA FUARINDA

Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği’nin (TASD) 30 bin metrekare alanda düzenlediği Avrupa’nın ikinci büyük, Türkiye’nin en büyük 58. Uluslararası AYMOD Ayakkabı ve Moda Fuarı, 4-7 Ekim 2017 tarihleri arasında CNR EXPO Yeşilköy’de kapılarını ziyaretçilere açtı.

TASDden “Ustalara Saygı”…

Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği Başkanı Süleyman Gürsoy; “Ustalara Saygı”projesi kapsamında verdiği bilgide; “Türkiye’nin farklı bölgelerinden davet ettiğimiz ustalar, fuar boyunca el emeği, göz nuru yöresel ayakkabılar yaptılar. Kültür mirasımız olan bu ayakkabıları yapan ustaların sayısı gün geçtikçe azalıyor. TASD olarak düzenlediğimiz AYMOD Fuarı ile yerli, yabancı yatırımcılar ile bu ustaları bir araya getirmiş olduk. Bu proje kapsamında değerli kültür miraslarımızı geleceğe taşımaya devam edeceğiz. Kahramanmaraş’lı Harry Potter ve Truva filmleri için çarık yapan ustamız, Aydın Efe’lerinin körüklü çizmelerini yapan ustamız, Samsun Çarşamba yöremize ait yumurta topuk ayakkabı yapan ustamız, Bodrum sandaleti yapan ustamız, Gaziantep yöresine ait yemeni yapan ustamız fuar boyunca bu özel ayakkabıları ziyaretçilerin izleyebileceği şekilde canlı olarak yaptılar. Fuarın son günü ayakkabıcılık mesleğine emek vermiş bu ustalara TASD tarafından ödül töreni de düzenledik” dedi.

Türkiyede bir ilk “Ayakkabının Zamanda Yolculuğu” Sergisi…

Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneğinin 58. Uluslararası AYMOD Fuar’ında düzenlediği “Ayakkabının Zamanda Yolculuğu” sergisinde, TASD üyesi Mehmet Akbacakoğlu’na ait özel koleksiyondan III. Selim’in Topkapı Sarayında sergilenen çizmesinin bir benzeri , Şehzade Ediği, Çanakkale Savaşında giyilmiş subay çizmesi, Noel Baba Çizmesi gibi birbirinden değerli 45 çift ayakkabı ilk kez sergilendi. Sergide aynı zamanda Türkiye’nin yedi bölgesine ait tarihsel ayakkabılar da yer aldı.

Dünyanın Gözü AYMODda …

Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği Başkanı Süleyman Gürsoy; “AYMOD yine farklı sürprizleri ile birçok yerli ve yabancı yatırımcının buluşma noktası haline geldi. Özellikle yabancı katılımcılardan çok yoğun ilgi var. Fuarımız, Çin’den İtalya’ya, Rusya’dan Katar’a, Almanya’dan İran’a en az 80 ülkeden 600 alım heyetine ev sahipliği yaptık. 400 üzerinde katılımcı, 1000’ den fazla marka ile yaz sezonuna ait kadın-erkek ayakkabısından, çocuk ayakkabılarına kadar klasik ve modern 10 bin model sergileniyor. Bu seneki ‘’Ustalara Saygı’’ konseptimiz çerçevesinde düzenlediğimiz birçok etkinliğin yerli ve yabancı ziyaretçilerin ilgisini çektiğini gördük” dedi.

Tadelle Milli Takımlar Resmi Çikolata Tedarikçisi oldu

Türkiye’nin en sevilen çikolata markalarından Tadelle, 3 Ekim Salı günü Türkiye Futbol Federasyonu ile gerçekleştirilen sponsorluk anlaşmasıyla ‘Milli Takımlar Resmi Çikolata Tedarikçisi’ oldu.

Türkiye’de 7’den 70’e herkesin sevdiği çikolata markası Tadelle, 80 milyon kalbi birleştiren bir diğer büyük kuruma desteğini açıkladı. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ile Tadelle markasını bünyesinde bulunduran Toksöz Grup arasında imzalanan sözleşmeyle, Milli Takımlar Resmi Çikolata Tedarikçisi Tadelle oldu.

Tadelle’yi Milli Takım’ın sponsorları arasına yazdıran anlaşmaya yönelik imza töreni, Ay Yıldızlı takımın İzlanda ile oynayacağı maç öncesi hazırlıklarını sürdürdüğü Antalya Regnum Carya Golf & Spa Resort’da gerçekleşti. İmza törenine TFF Başkanı Yıldırım DemirörenBaşkanvekili Ali DürüstYönetim Kurulu Üyeleri Mustafa Çağlar ve Alaattin AykaçGenel Sekreter Kadir Kardaş ve Yönetim Kurulu Yedek Üyesi Serhat Soysal ile Toksöz Grup Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Toksöz, Toksöz Grup Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Zafer ToksözA Milli Takım Teknik Direktörü Mircea Lucescu ve Milli Takım oyuncuları katıldı.

TFF Başkanı Yıldırım Demirören, törende şu şekilde konuştu: “Yıllardır ailemizin bir parçası olan Tadelle’yi ‘Milli Takımlar Resmi Tedarikçisi’ yapan imzaları atmak için bugün huzurlarınızda bulunuyoruz. Hepiniz hoş geldiniz. ‘Milli Takımlar Resmi Tedarikçisi’ desek de benim açımdan Tadelle, Milli Takım’ın mutluluk sponsoru oluyor. Hayatımıza girdiği 80’lerden beri Tadelle denince herkesin yüzünde sıcak bir tebessüm oluşur. Bugün biz de bu köklü kuruluşumuz ile iş birliği yapmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Tadelle gibi Milli Takımımız da ulusumuzun mutluluk ve gurur kaynağı. Milli Takımımızın İzlanda ve Finlandiya maçlarını kayıpsız geçeceğine ve Dünya Kupası finallerine katılacağımıza yürekten inanıyoruz. Hocamız ve futbolcu kardeşlerimize Dünya Kupası’na giden yolda gönülden başarılar diliyoruz.”

Demirören sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye Futbol Federasyonu ekonomik olarak tarihinin en parlak dönemini yaşıyor. Dev markalarla sponsorluk anlaşmaları yapıyoruz. Avrupa Federasyonları tarafından gıpta ile izleniyoruz. İsveç gibi ülkelerden başkanlar gelip tesislerimizi geziyor, Riva’yı kendi yapacakları tesislere örnek alıyor. Güven ve istikrarın sembolü bir yönetime sahibiz. Bu güven ve istikrar sayesinde UEFA da 2019 Süper Kupa ev sahipliğini Türkiye’ye verdi. Türkiye Futbol federasyonu olarak organizasyon gücümüzün zirvesindeyiz. İnşallah 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası finallerine de ev sahipliği yapacağız. Türkiye’nin en köklü markalarından Tadelle de bizim bu gücümüze güç katacak.

“Bugüne dek Milli Takımımıza destek olan tüm markalar gibi Tadelle’nin de bu iş birliğinin gururunu sonuna kadar yaşamasını diliyorum. Bu vesile ile tüm sponsorlarımıza da bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum. Bugün atacağımız imzanın Dünya Kupası’na katılma başarısı için başlangıç olması dileğiyle hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum.”

Tadelle adına söz alan Toksöz Grup Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Toksöz, sponsorluk anlaşmasıyla, Türkiye’yi birleştiren iki önemli ismin bir araya geldiğini vurguladı. Toksöz, “Tadelle 1980’lerden bu yana, hayatımızın her anında bizlere eşlik eden, Türkiye ile özdeşleşmiş, birleştirici bir marka. Milli Takımımız da, yaşattığı büyük heyecanları hep birlikte paylaştığımız, “bizim” olan bir değer. Şimdi ülkemizi temsil eden iki büyük kurumu bir araya getiriyor, bu iki “kırmızı – beyaz” efsaneyi buluşturuyoruz. Milli Takımımıza destek veren kurumlar arasına adımızı yazdırıyoruz. Birlik ruhumuzu perçinleyen takımımızla el ele, kalp kalbe olmaktan ötürü gurur duyuyoruz” şeklinde konuştu.

2019 UEFA Süper Kupa ev sahipliğinin Türkiye’ye gelmesine de değinen Toksöz, “Umarız bu turnuvada sahaya çıkan takımlardan biri Türk temsilcisi olur. Bunun yanı sıra, Euro 2024’e ev sahipliği yapmayı ve A Milli Takımımızı finalde görmeyi yürekten istiyoruz. Bugün burada rahatlıkla hissedebileceğiniz gibi, TFF bu iki organizasyonun ev sahipliğini de en iyi şekilde düzenleyecek güçtedir” dedi.

İmza töreninin ardından Toksöz Grup adına Ahmet Toksöz, TFF Başkanı Yıldırım Demirören ve Türkiye A Milli Takım Teknik Direktörü Mircea Lucescu’ya hediyelerini ve plaketlerini takdim etti. Başkan Demirören de Ahmet Toksöz’e sırtında “Tadelle” yazılı 10 numaralı Milli Takım forması hediye etti.

80 ülkeden 600 alım heyeti, Türk ayakkabısı için CNR EXPO’da

Ayakkabı ve saraciye sektörüne yön veren 1.000’in üzerinde marka, Uluslararası Ayakkabı Moda Fuarı’nda (AYMOD) bir araya geldi. Fuarda 80 ülkeden 600 alım heyeti ağırlanıyor. . Alım heyetleri arasında bulunan Rusya’nın en ünlü perakende zincir mağazalarından Tervolina, Alman markası Dielmann, Versace gibi dünyaca ünlü markalar AYMOD Fuarı’ndan alım yapmaya geldi.

Türk ayakkabı tarihinin gözler önüne serildiği AYMOD Fuarı’nda, Topkapı Sarayında bulunan III. Selim’e ait olan çizmenin benzeri, Şehzade Ediği, Çanakkale Savaşında giyilmiş subay çizmesi, Noel Baba çizmesi gibi birbirinden değerli el yapımı ayakkabılar sergileniyor.

Aralarında Harry Potter ve Truva filmleri için çarık yapan ustaların da bulunduğu Kahramanmaraş, Aydın, Samsun, Muğla ve Gaziantepli ustalar, el emeği göz nuru ayakkabıların yapılış aşamalarını canlı şovlarla AYMOD ziyaretçileri ile paylaşıyor.

Uluslararası Ayakkabı Moda Fuarı (AYMOD), ayakkabı ve saraciye sektörüne yön veren 1.000’in üzerinde markanın katılımı ile CNR EXPO Yeşilköy’de bu yıl 58’inci kez kapılarını açtı. Önümüzdeki yılın ilkbahar-yaz sezonuna ait kadın-erkek ayakkabısından, çocuk ayakkabılarına kadar klasik, spor, el yapımı binlerce yeni modelin sergilendiği fuarda, Almanya, Afrika, Azerbaycan, Arnavutluk, Beyaz Rusya, Lübnan, Ermenistan, Dubai, Fransa, Hırvatistan, Irak, İran, İsrail, İtalya, Kazakistan, Kırgızistan, Pakistan, Çin, Romanya, Rusya, Ukrayna’nın da aralarında bulunduğu 80 ülkeden 600 alım heyeti ağırlanıyor. Alım heyetleri arasında bulunan Rusya’nın en ünlü perakende zincir mağazalarından Tervolina, Alman markası Dielmann, Versace gibi dünyaca ünlü markalar AYMOD Fuarı’ndan alım yapmaya geldi.

60 bin metre kare alanda, 20 bin ziyaretçi

Ayakkabı Dünyası, Beta, Beymen, Boyner, Desa, Divarese, Flo, Greyder, Hotiç gibi 1000’in üzerinde uluslararası ayakkabı markasının ve zincir mağazanın üst düzey yöneticileri AYMOD’a özel davetli olarak katılım gösterdi. Fuara katılan yerli ve yabancı alıcılar, Hammer Jack, Tergan, Twigy, Cabani, Ricardo Colli, MCP, Scooter, Conteyner, Euromar, Lapinta, Devran, İnuovo Lota, Ridge, İlvi, Marcomen, Bulldozer, Darkwood, Topbaş United, Ferudun Kundura, Poletto, Dunlop’un da aralarında bulunduğu pek çok firmayla ikili görüşmelerde bulundu.

Alanında dünyanın en büyük ikinci fuarı olan AYMOD, CNR Holding Kuruluşu Pozitif Fuarcılık tarafından Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği (TASD), Türkiye Ayakkabı Sektörü Araştırma Geliştirme Eğitim Vakfı (TASEV), KOSGEB desteğinde 60 bin metre kare alanda, 20 bin ziyaretçi hedefiyle organize ediliyor.

Harry Potter’ın çarık ustası AYMOD’da

Ayakkabı tarihinin gözler önüne serildiği AYMOD Fuarı’nda Topkapı Sarayında bulunan III. Selim’e ait olan çizmenin benzeri, Şehzade Ediği, Çanakkale Savaşında giyilmiş subay çizmesi, Noel Baba çizmesi gibi birbirinden değerli el yapımı ayakkabılar sergileniyor. Aralarında Harry Potter ve Truva filmleri için çarık yapan ustaların da bulunduğu Kahramanmaraş, Aydın, Samsun, Muğla ve Gaziantepli ustalar, el emeği göz nuru ayakkabıların yapılış aşamalarını canlı şovlarla AYMOD ziyaretçileri ile paylaşıyor. Aydın efelerinin körüklü çizmeleri, Bodrum sandaleti, yumurta topuk ayakkabı, yemeni ve çarıkların yapılışına ziyaretçilerin ilgisi büyük oldu.

Adese, Anadolu’nun En İyileri Arasında

İttifak Holding’in ulusal perakende markası Adese, Ekonomist Dergisi tarafından her yıl gerçekleştirilen ve Anadolu’nun en büyük 500 şirketinin belirlendiği araştırmada 71. sırada yer aldı.

Ekonomist Dergisi tarafından Türkiye Ekonomi Bankası’nın katkılarıyla yapılan “Anadolu’nun En Büyük 500 Şirketi” araştırmasının 2016 yılı sonuçları belli oldu. İttifak Holding’in ulusal perakende markası Adese, 2016 yılı verilerine göre Anadolu 500 listesinde kendisine 71. sırada yer buldu. Adese; 2016 verilerine göre hazırlanan ve Türkiye genelini kapsayan Fortune 500 araştırmasında 260, Capital 500 araştırmasında ise 326. sırada yer almıştı.

“İlk günkü heyecanla çalışmalarımızı sürdürüyoruz””

Ekonomist Dergisi’nin yaptığı “Anadolu’nun En Büyük 500 Şirketi” araştırma sonuçlarını değerlendiren Adese Genel Müdürü Ahmet Özkürkçüler, “İttifak Holding’in ulusal perakende markası olarak organize gıda perakendeciliği sektöründe 1991 yılından beri hizmet veriyoruz. Kurulduğumuz günden beri ilk günkü heyecanla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ekonomist Dergisi tarafından yapılan “Anadolu’nun En Büyük 500 Şirketi” araştırmasında 71. sırada yer aldık. Anadolu’nun devleri arasında yer almak bizi onurlandırıyor. Bu başarımızı ilerleyen dönemlerde daha da yukarılara taşımayı hedefliyoruz. Çeyrek asrı aşan yolculuğumuzda olduğu gibi bize rehberlik eden kadim değerlerimize sadık kalarak; çalışanlarımız ve müşterilerimizle birlikte ülkemize katma değer üretmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

Filipinler’den Danimarka’ya; dünya bulgur ile tanışıyor

Duru Bulgur, Anadolu’nun eşsiz lezzetlerini dünya mutfaklarına taşımayı sürdürüyor. Danimarka ve Filipinler’de düzenlenen büyük gıda fuarlarına katılan Duru Bulgur, günde üç öğün pirinç tüketen Filipinlilerin tutkusu haline geldi. Danimarka’da doğallığı ve besleyiciliği ile bulgur, lezzet severlerden de tam not aldı.

Geleneksel lezzetiyle Türkiye’de sofraların baş tacı bulguru dünya mutfağına taşıyan Duru Bulgur, Filipinler ve Danimarka’nın en önemli gıda fuarlarına katıldı. Ürettiği 15 çeşit bulgurla sektöründe lider konumda olan Duru Bulgur, çeşitliliğin yanında geleneksel lezzetin de korunması için çalışmalarını sürdürüyor. Duru Bulgur Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Duru, Türk Bulgurunu dünyaya tanıtmak için çalışmaların tüm hızıyla sürdüğünü, her ülkenin damak zevkine uygun ürünler geliştirerek ciddi yatırımlar yaptıklarını söyledi.

Üç öğün pirinç tüketen Filipinliler Duru Bulgur’a bayıldı

Filipinler’de düzenlenen, Dünya Gıda Expo’su Wofex’e katılan Duru Bulgur, 3 öğün pirinç tüketen Filipinler’de de bulguru sevdirmeyi başardı. Fuarda, ülkenin en sevilen aşçısı ve televizyon programcısı Şef Pablo, Filipinler’in yöresel yemeklerini bulgur ile yaptı. Filipinliler bulgurun faydaları ve nasıl üretildiğine yönelikte detaylı bilgi alma fırsatı yakaladı. Yoğun katılımın olduğu tadım etkinliğinde bulgur büyük ilgi gördü. 10 yıl boyunca Umman Emiri’nin şefi olan Pablo, TV programında da bulgura yer vereceğini söyledi. Filipinli restoran şefleri ile bir atölye de düzenleyen Duru Bulgur, farklı cins bulgurların pişirilme yöntemleri ve besin değerleri üzerine şeflere eğitim verdi. Eğitimde en çok sevilen yemek, tavuklu ve sebzeli bulgur pilavı oldu.

Duru Bulgur Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Duru, tüketicilerin ihtiyaçlarına cevap verebilmek amacıyla bulgurla ilgili sağlıklı ve doğal ürünler geliştirdiklerini söyledi. Bu amaçla Ar-Ge’ye ciddi yatırımlar yaptıklarını belirten İhsan Duru, “Bulgurlu ürünlerimizi geliştirirken sağlıktan, doğallıktan ve lezzetten asla ödün vermiyoruz. Yurt dışı çalışmalarımızda gittiğimiz ülkenin damak zevkine, yemek kültürüne göre bulgurlu tarifler ve yemekler geliştiriyoruz. Filipinler’de ve Danimarka’da katıldığımız fuarlarda yerli şefler ile oldukça başarılı çalışmalarımız oldu” diye konuştu.

Market raflarında gördükleri bulguru bu kez leziz tariflerle denediler

Danimarka’nın gıda alanında düzenlenen en büyük festivali olan Aahaus’a da katılan Duru Bulgur’un standı ziyaretçi akınına uğradı. Duru Bulgur markasını market raflarından bilen pek çok katılımcı, onlar için hazırlanan sebzeli, mantarlı, mısırlı, balıklı, nohutlu bulgur pilavı, ballı Başbaşılı meyve salatası ve kısırı büyük bir keyifle denedi. Katılımcılar, bulgurun faydalarını da öğrenme fırsatı yakaladı.

KDV İndirimleri Kalıcı Hale Getirilmeli

Miavita Beytepe Projesi Yatırımcısı Nurettin Yılmaz , KDV oranlarında yapılan iyileştirmenin kalıcı olması gerektiğinin altını çizdi. Yılmaz “Hem konutlarda hem de eşyalarda uygulanan indirimin devamlı hale gelmesi gerekiyor” dedi.

“Merkezi bütçenin en önemli gelir kaynağının başta KDV ve ÖTV gibi dolaylı vergiler olduğunu farkında olduklarını ama temel ihtiyaçların temininde KDV ve ÖTV oranlarının mutlaka yeniden ele alınması gerektiğini” söyleyen Yılmaz sözlerini şöyle sürdürdü: “Barınma ihtiyacı aynı gıda gereksinimi gibi en temel insani gereksinim, Devletin bu temel ihtiyaç konusunda vatandaşına yardımcı olması gerektiğini düşünüyoruz. KDV oranının belirlenmesinde biraz daha detaya, alt kıvrıma ihtiyaç duyulabilir. Örneğin, hayatının geriye kalan yıllarını krediyle bankaya borçlanarak ev alan bir tüketiciye KDV’nin yardımcı olması gerektiğini hane halkının ilk mülkünde KDV oranının, her türlü metrekare büyüklüğünden ve arsa rayiç bedel hesabından bağımsız aynı gıda da olduğu gibi temel ihtiyacını giderdiği varsayılarak %1 olması gerektiğini düşünüyoruz. Bu bizim bu topraklarda varolan sosyal adalet duygusunun da bir yansıması olacaktır. Ailenin sonraki mülk alımları yada belli bir süre içinde satıp bu işi ticarete dönüştürmesi durumunda ise KDV oranı elbette yükseltilmelidir. Ama bizde yuva kavramı önemlidir ve aileler ev için varoldukları ekonomik düzeyi aşan borçlanmalar içine girebilmekteler, bu aileleri birde KDV ile yıpratmamamız gerekmektedir.”

KDV düzenlemesinin iki ayağı olduğunu söyleyen Yılmaz açıklamalarına şöyle devam etti:“ Birincisi satış KDV’sinin, büyük metrekareli evlerde yüzde 18 den 8’e inmesi. Bu durumun, doğrudan doğruya müşterilere daha doğrusu son tüketiciye bir faydası var. İkinci faydası ise ev maliyetini oluşturan inşaat girdilerinin KDV’lerinin geçici süreyle düşürülmesi. Örneğin; mobilyada, beyaz eşyanın bir kısmında bu durumu görüyoruz. Bu geçici süreyle yapılmış indirimler maliyetlerimizi düşürdüğü için bizde satış fiyatlarımızı bu sayede düşürebiliyor ve son tüketiciye bu indirimi dolaylı da olsa yansıtabiliyoruz.”

“Geçici yapılan hiçbir teşvik ve indirimin gerçekte, işin bütününü değerlendirdiğimizde, işletmelere ve hatta genel ekonomiye kalıcı bir fayda sağlamadığını görüyoruz” açıklamasında bulunan Yılmaz “Örneğin, mobilyada ve Beyaz eşyada yapılan indirimler sayesinde hormonlu bir talep patlaması olduğunu, firmaların taleplere yetişmekte zorlandıklarını bu şişirilmiş talebe uygun üretim kabiliyetlerini artırdıklarını ama indirim bittikten sonra yoğun talebe göre ayarladıkları iş gücü ve ana & sarf malzeme teminini de içeren üretim kabiliyetlerini aşırı talep sonrasında kaybetmek zorunda kaldıklarını, en sağlıklı büyümenin devamlı, düzenli ve sürdürülebilir bir büyüme olduğunu tespit ediyoruz. Bu sebepten ÖTV ve KDV indirimlerinin kalıcı hale gelmesi en büyük temennimizdir” dedi.

İnşaat sektörünün “Türkiye için stratejik bir sektör” olduğunu vurgulayan Yılmaz, sözlerine şunları ekledi: “Hem Türkiye ekonomisindeki büyüme rakamlarındaki payına baktığımızda, hem temin ettiği malzemelerle birlikte diğer sektörleri de kuvvetle desteklediğini düşündüğümüzde hem de bir istihdam ordusu oluşturmasından dolayı işsizliğe olumlu etkisini değerlendirdiğimizde inşaat sektörü Türkiye için stratejik bir sektördür. Bu sektöre yapılacak her türlü kalıcı destek aynı zamanda Türkiye ekonomisine yapılmış bir katkı olacaktır.”

“Konut alacaklar elini çabuk tutsun”

Konut alımı için değerlendirme sürecinde olanların ellerini çabuk tutması gerektiğini anlatan Yılmaz “Geçtiğimiz yıl konut alımlarındaki KDV oranları ile ilgili geçici indirimler sağlanmış ve 3 Şubat 2017 tarihinde yayınlanan Bakanlar Kurulu Kararı ile bu kapsam genişletilerek 150 metrekare üzere lüks, birinci sınıf olarak adlandırılan konutlarda da KDV oranında 10 puanlık indirim sağlanmıştı. Bu indirim avantajı MiaVita projemize de yansıdı. 30 Eylül tarihinde sona erecek olan bu indirim sonrasında ve bu kapsamda yer alan tüm konutlar için fiyatlarda artış olacaktır. Bu sebeple özellikle konut alımı için tercih aşamasında olanların acele etmelerini öneriyoruz.”