Çevik metodolojiler, klasik BT rollerinin sonu olmayacak

8. Uluslararası TestIstanbul Konferansı’nın konuşmacılarından DevelopSense Kurucusu Michael Bolton, yazılım testinde çevik (agile) yaklaşımın yaygınlaşmasının klasik BT rollerinin sonunu getirmeyeceğini söyledi.

Yazılım Test ve Kalite Derneği’nin 25 Nisan’da sekizincisini gerçekleştirileceği Uluslararası TestIstanbul Konferansı’nın konuşmacılarından DevelopSense Kurucusu Michael Bolton, çevik (agile) metodoloji kullanılan projelerin yaygınlaşmasının, İş Analisti, Yazılım Test Uzmanı ve UX tasarımcısı gibi klasik test rollerinin sonunun geldiği anlamını taşımadığını söyledi. Bir yazılımın sadece koddan oluşmadığını vurgulayan Bolton, “Çevik yaklaşımı benimseyenlerin bir kısmı, herkesin programcı olmak istediğini düşünüyor. Ben bunu doğru bulmuyorum” dedi.

“İnsanlara başarılı bir şekilde yardımcı olan yazılımlar geliştirmek ve bu yazılımları iyi test etmek istiyorsak, kod yazabilecek kişilere ihtiyacımız var” diye konuşan Bolton, kodlama becerisinin kullanışlı olduğuna dikkat çekerek, “Çoğu test uzmanı kodlamayla ilgili bir şeyler bilmeli ve hatta bir kısmı bu konuda uzmanlaşmalıdır. Kodlama bilgisi, gerçekten işinizi halletmenize yardımcı olacak araçlar geliştirebilmenize yardımcı olur. Fakat bir geliştirme grubunda, yazılımın nereye ne şekilde uyacağını anlayan insanlara da ihtiyacımız var. Zarif, güzel şeyler tasarlayabilecek insanlara, oluşturduğumuz şeyleri tanımlayabilecek ve belgeleyebilecek insanlara ihtiyacımız var. Ürünlerimizle sorun yaşadıklarında, insanlara yardım etmekte iyi olan insanlara ve iş konusunda önceliklerin ne olduğunu bulabilecek insanlara ihtiyacımız var. Ve tüm bunların yanlış gitme olasılığı konusunda uzmanlaşmış insanlara da ihtiyacımız var” diye konuştu.

Günümüz koşullarında çok şey hakkında genel bir anlayışa sahip olmanın tercih edilen bir özellik olduğunu söyleyen Michael Bolton, “Ancak uzmanlara da ihtiyacımız var. Uzmanlar projeye derin beceriler getirirler. İyi bir çevik ekip, genel yaklaşıma sahip insanların yanı sıra uzmanlardan oluşmalı ve bireysel olarak çözülemeyecek bir sorunu çözmek için birlikte çalışmalıdır” dedi.

Yazılımcılar daha üretkenler

Yazılım alanında yaklaşık 30 yıl deneyimi bulunan Bolton, bu süre içinde yazılım geliştirme süreçlerine etki eden alanlarda önemli değişimler yaşandığına dikkat çekti. Bolton, “Her şeyden önce platformlar açısından çok önemli değişiklikler oldu. Uyumluluğa yönelik standardizasyon çalışmaları olumlu adımlar olsa da akıllı telefonlarla birlikte platform ortamı yine biraz karıştı. Bu süreçte programlama araçları ve framework’ler de gelişti. Yazılımcılar bugün, 10 ya da 20 yıl öncekine kıyasla çok daha üretken olabiliyorlar” diye konuştu.

Yıllar içinde yaşanan değişimlere karşın insanların test kavramına bakışının aynı kaldığını söyleyen Michael Bolton’a göre, birçok kişi testi bir doğrulama, işin sağlamasını yapmak olarak görüyor. Bolton konuya ilişkin görüşünü, “Oysa müziğin kağıt üzerine yazılmış noktalardan ve çizgilerden oluşmaması gibi, test de kağıt üzerine yazılan şey değildir. Yani test case’i aslında test değildir. Test, bir şeyi derinlemesine incelediğinizde düşündüklerinizdir. Çalışan bir şeyin demosu değildir; bir ürünün ya da fikrin doğasını keşfetmek için deney yapmaktır. Test yaparken, aslında ürünün gerçekten istediğimiz ürün olup olmadığına yönelik deneyler gerçekleştiriyoruz” sözleriyle ifade etti.

BT profesyonellerine öneriler

Dünya büyük bir hızla değişirken, bu değişime ayak uydurmak isteyen BT profesyonellerine önerilerde bulunan Bolton, “İşinizde ustalaşın ancak hayatın sadece BT’den oluşmadığını da her zaman hatırlayın. Seyahat edin ve insanların başka yerlerdeki yaşamlarını görün. Video oyunları oynayın, spor yapın, müzikle ilgilenin, yemek yapın, dans edin ve okuyun. Genel sistemler, bilim ve fizik, spor, ekonomi, tıp, matematik ve istatistik, bilişsel psikoloji ve eleştirel düşünme, gastronomi, sosyal bilimler, komedi hakkında bilgi edinin. Biyografi ve romanları okuyun. Ve mutlaka tarih okuyun çünkü gittiğiniz yöne adapte olmak istiyorsanız, geldiğiniz yönde neler olduğunu fark etmenizi sağlar” dedi.

Michael Bolton, 8. Uluslararası TestIstanbul Konferansı’ndaki konuşmasında, çevik geliştirme sürecinin arkasındaki ilkelerden söz edecek ve Rapid Yazılım Testi’nin çevik kontekstte nasıl değerlendirilebileceğini açıklayacak.

Kentsel Dönüşümde Müteahhit Seçerken Bunlara Dikkat

Nüfusunun yüzde 95’i deprem tehdidi altında yaşayan Türkiye’de yaklaşık 6,5 milyon konutun acilen yenilenmesi gerekiyor. Bu noktada çok hızlı bir şekilde ilerlemesi gereken kentsel dönüşüm sürecini yavaşlatan en önemli unsurlardan biri olan arsa payı çıkmazına dikkat çeken Çukurova Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Son, arsa sahiplerine karar aşamasında dikkat edilmesi gereken kriterlerle ilgili önemli tavsiyelerde bulundu. Arsa payı oranının yanı sıra yeni daireler için öngörülen metrekare fiyatı, inşaatın kalitesi ve müteahhit firmanın referanslarının da değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Son, toplam faydaya bakılmasını önerdi.

Yapılaşmanın hızlı bir şekilde ilerlediği Türkiye’de kalitesiz ve güvensiz konutların sayısı azımsanmayacak kadar fazla. Nüfusumuzun yüzde 95’i deprem tehdidi altında yaşarken, 18 milyonu aşan yapı stoğumuzun yüzde 67’si ruhsatsız ve kaçak, yüzde 60’ı ise 20 yaşın üzerindeki konutlardan oluşuyor. Olası bir depremde yaşanabilecek kayıpların azaltılabilmesi için 6,5 milyona yakın konutun acilen yenilenmesi gerektiğini hatırlatan Çukurova Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Son, ülkemiz için yolu, altyapısı, yeşil alanı ve sosyal imkanlarıyla planlı ve sürdürülebilir şehirler için kentsel dönüşümün sağlıklı bir şekilde gerçekleştirilmesinin kritik düzeyde önemli olduğunu vurguladı. Kentsel dönüşüm kapsamında kaliteli ve uzun ömürlü binalar üretilmesinde müteahhitler kadar arsa sahiplerinin de sorumlu olduğunu ifade eden Tamer Son, arsa sahiplerine dikkat etmeleri gereken kriterlerle ilgili önemli tavsiyelerde bulundu.

“İnşaat kalitesine ve metrekare fiyatına bakın”

Kentsel dönüşüm sürecini ciddi anlamda yavaşlatan en önemli unsurlardan birinin arsa payı çıkmazı olduğunun altını çizen Tamer Son, arsa sahiplerinin kat karşılığı projelerde sadece arsa payı oranını dikkate almalarının hatalı kararlara neden olabileceğini belirtti. Arsa payı oranı ile birlikte değerlendirilmesi gereken önemli kriterlerden birinin bina tesliminde öngörülen daire metrekare fiyatı olduğunu vurgulayan Son, sözlerine şöyle devam etti; “Bir firma standartların üzerinde yüksek arsa payı verdiğinde mecburen kaliteden feragat etmek zorunda kalır. Bu durum ise yenilenecek evinde yaşamaya devam etmek isteyenler için hayal kırıklığı oluşturmasının yanı sıra düşen metrekare fiyatı nedeniyle maddi olarak da kayıp anlamına gelir. Tüm kriterleri bir arada değerlendirerek elde edilecek toplam faydaya bakmak gerekiyor.”

“Müteahhit firmanın referanslarını araştırın”

Müteahhit firmanın inşaat kalitesini ve beyanlarının doğruluğunu tespit etmek için referanslarının araştırılması gerektiğini söyleyen Son, “Kentsel dönüşüm kapsamında anlaşma sağlanacak müteahhit firmanın geçmiş projelerini mümkünse yerinde görerek inşaat kalitesini incelemek, taahhütlerini yerine getirip getirmediğine, projelerini zamanında teslim edip etmediğine ve projelerin prim oranına bakmak oldukça önemli. Deneyimli ekibiyle üst düzey mühendislik hizmeti veren, mimari projelerini en ince detayına kadar büyük bir titizlikle geliştiren, şantiyesinden inşaat malzemelerine kadar her kalemde standartlara uygun hareket eden, ileri inşaat teknolojilerini kullanan kurumsal firmaları tercih etmek her noktada kazanç sağlar” dedi.

“Yaşam odaklı projeler yaygınlaşmalı”

Kentsel dönüşümü fırsat yarışına çevirmeye çalışmak yerine çözümcül bir yaklaşımla ilerlenmesinin tüm taraflar için faydalı olacağını ifade eden Son, “Bu süreçte konut odaklı projeler yerine yaşam odaklı projeler yaygınlaşmalı. İçinde yaşamaktan keyif alınabilecek, hayatı kolaylaştıran, bireylere bir değer sunan, en ince detayına kadar bütüncül bir yaklaşımla planlanmış, kentin kimliğine ve ihtiyaçlarına uygun, kaliteli projelerin sayısı arttıkça kentlerimiz çok daha yaşanabilir ve gelecek nesillere gönül rahatlığıyla emanet edebileceğimiz yaşam alanları olacak” diyerek sözlerini tamamladı.

Dijitalleşen KOBİ’ler müşteri ilişkilerini de online yönetiyor

Gelişen teknoloji ve uygun maliyetli çözümler sayesinde artık KOBİ’ler de müşteri ilişkileri yönetiminde online çözümlerin avantajlarından yararlanabiliyor. GD Holding bünyesinde geliştirilen TRCRM ile KOBİ’ler profesyonel bir CRM (Müşteri ilişkileri yönetimi) sisteminde olması gereken tüm özelliklerle iş süreçlerini kolayca takip edebiliyor, verimliliğini ve işletmelerinin kârlılığını artırabiliyor.

Gelişen yazılım ve internet teknolojileri iş dünyasında da büyük değişimleri beraberinde getiriyor. Uygun maliyetli çözümler, sadece büyük ölçekli işletmelerin değil, KOBİ’lerin de teknolojinin sağladığı avantajlardan yararlanmalarına yardımcı oluyor. Dijitalleşerek çağa ayak uydurmayı başaran KOBİ’ler, rekabet avantajı elde ediyor ve başarıyı yakalıyor.

Günümüzün yoğun rekabet koşulları müşteriyi çekme ve elde tutmanın önemini geçmişe oranla çok daha fazla artırıyor. Yeni bir müşteri kazanmanın eski bir müşteriye satış yapmaktan 6 kat daha maliyetli olduğu ve memnuniyetsiz bir müşterinin yaşadığı olumsuz deneyimi ortalama 8 kişi ile paylaştığı düşünüldüğünde, müşteri ilişkileri yönetiminin önemi daha iyi anlaşılıyor.

Üstelik yıllık müşteri sadakatini sadece yüzde 5 artıran bir işletmenin kârını yüzde 25 ile 85 arasında artırdığı, yeni bir müşteriye ürün satma olasılığı yüzde 15 iken mevcut müşteriler için bu olasılığın yüzde 50 olduğu göz önünde bulundurulduğunda, müşteri ilişkilerini teknolojinin yardımı ile yönetmek neredeyse kaçınılmaz bir hal alıyor.

CRM süreçlerinde BT’nin avantajları

GD Holding bünyesinde geliştirilen TRCRM de özellikle KOBİ’lerin iş süreçlerinde bilişim teknolojilerinden en iyi ve en kolay şekilde faydalanmalarını amaçlıyor. KOBİ’ler TRCRM ile profesyonel bir CRM (Müşteri ilişkileri yönetimi) sisteminde olması gereken tüm özelliklerle iş süreçlerini kolayca takip edebiliyor, kârlılık ve verimliliklerini artırabiliyor.

TRCRM, doğru ürün ya da hizmeti, doğru müşteriye, doğru fiyatla, doğru yerde ve doğru zamanda sunmaya yardımcı olurken, uzun süreli ve kazançlı müşteri ilişkileri oluşturulmasında ve pazarlama, satış ve servis süreçlerinin etkili bir şekilde yönetilerek işletmelerin müşteri odaklı bir yapıya kavuşmasında rol oynuyor.

Entegre e-ticaret altyapısı

TRCRM’in entegre e-ticaret altyapısı özelliği sayesinde KOBİ’ler kendilerine ait e-ticaret sitesini hemen oluşturarak online satışa başlayabiliyorlar. Entegre VoIP altyapısı ise telefon çağrılarının TRCRM sistemi üzerinden yönetilebilmesini sağlıyor. Bulut bilişim teknolojisinden yararlanan çözüm, bu sayede KOBİ’lere herhangi bir kurulum, sunucu ve lisans maliyeti getirmiyor. Kullanıcılar sistemdeki tüm güncelleme ve yeniliklerden otomatik olarak faydalanırken, yedekleme sistemi sayesinde veri kaybetme sıkıntısı da yaşamıyorlar.

2015 yılından bu yana hizmet veren TRCRM’in avantajlarından bugüne dek yaklaşık 5.000 KOBİ yararlandı. Çözüm, bilişimden hizmete, tekstilden mağaza ve yeme-içmeye kadar her sektör tarafından kullanılabiliyor. Ayrıntılı bilgi www.trcrm.com adresinden alınabiliyor.

TRCRM temel özellikler:

  • Müşterileriniz veya diğer kontaklarınızla ilgili tüm bilgilere kolayca ulaşabilirsiniz.
  • Tekliflerinizi online olarak gönderebilir, daha hızlı ve daha yüksek oranda satışa çevirebilirsiniz.
  • Satışlarınızı ve satış ekibinizi kolayca yönetebilirsiniz.
  • Hedef kitlenizi ve potansiyel müşterilerinizi artırabilirsiniz.
  • Daha etkili pazarlama faaliyetleri gerçekleştirebilirsiniz.
  • Online Destek Yönetimi ile müşteri memnuniyeti ve sadakatini artırabilirsiniz.
  • Tek bir tıkla e-ticaret sitenizi açabilirsiniz.
  • Telefon çağrılarınızı VoIP altyapısı ile CRM üzerinden yönetebilirsiniz.

Marka Sokaklar’da Heyecan Başladı

Hepsi alanında derin bilgi ve deneyime sahip marka profesyonelleri ve marka danışmanları tarafından Türk iş dünyasına vizyon kazandırmak, yol göstermek, cesaret vermek ve Türkiye’de marka bilincini geliştirmek amacıyla kurulan Marka Konseyi, bir yandan markalaşma ekosisteminin büyümesi için de çalışmalar yapıyor.

Marka Konseyi’nin Marka Sokaklar eğitim dizisinin ilki 21 Mart’ta başladı. Her Salı günü gerçekleşen oturumlarda Konsey üyeleri uzman oldukları konularda eğitim veriyor. Marka Sokaklar’ın ilki Mayıs ayının sonuna kadar devam edecek.

Eğitim programı teorik bilgilerden çok, bu bilgilerin uygulanışı üzerine kurgulandı. Konuşmacılar vakalar hakkında katılımcılarla fikir paylaşımında bulunuyor, hatta vaka sahipleriyle durumu değerlendiriyor. En fazla 25 kişilik oturumlarla gerçekleşen eğitimler, atölye çalışması şeklinde yapılıyor. Aynı zamanda eğitimlerde katılımcının konuya kendi katkısı da bekleniyor.

OSD 2017 Mart Ayı Üretim, İhracat, Satış Değerlendirme Raporu

ÖZET DEĞERLENDİRME – 2016/2017

 

2017 yılı Ocak-Mart döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre, toplam üretim yüzde 23, otomobil üretimi ise yüzde 44 oranında arttı. Bu dönemde, toplam üretim 424 bin adet, otomobil üretimi ise 300 bin adet düzeyinde gerçekleşti.

2017 yılı Ocak-Mart döneminde toplam pazar yüzde 8 oranında daralarak 160 bin adet düzeyinde gerçekleşti. Bu dönemde otomobil pazarı ise yüzde 9 oranında daraldı ve 116 bin adet olarak gerçekleşti.

Ticari araç grubunda, 2017 yılı Ocak-Mart döneminde üretim yüzde 10 ve hafif ticari araç grubunda yüzde 12 oranında azalırken, ağır ticari araç grubunda ise yüzde 34 seviyesinde arttı. Ağır ticarideki bu değişim baz etkisi kaynaklı olup 2015 yılı Ocak-Mart dönemine göre üretimde yüzde 35 azalma gerçekleşti. Aynı dönemde ticari araç pazarı ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3 daraldı. Pazar, hafif ticari araç grubunda yüzde 1, ağır ticari araç grubunda ise yüzde 19 geriledi.

2017 yılı Ocak-Mart döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre, toplam otomotiv ihracatı adet bazında yüzde 33 oranında artarken otomobil ihracatı ise yüzde 60 oranında artış gösterdi. Bu dönemde, toplam ihracat 355 bin adet, otomobil ihracatı ise 255 bin adet düzeyinde gerçekleşti.

2017 yılı Ocak-Mart döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre, toplam otomotiv ihracatı Dolar bazında yüzde 25, Euro bazında yüzde 30 arttı. Bu dönemde toplam otomotiv ihracatı 7,085 Milyar $ olarak gerçekleşirken, otomobil ihracatı yüzde 89 artarak 3,013 Milyar $ seviyesinde gerçekleşti. Euro bazında otomobil ihracatı ise yüzde 96 artarak 2,828 Milyar € seviyesine yükseldi.

OTOMOTİV SANAYİİ 2017 YILI MART AYI SONUÇLARI

ÜRETİM

  • 2017 yılı Ocak-Mart döneminde, önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 23 artış ile toplam 424 bin 219 adet taşıt aracı üretildi, otomobil üretimi ise yüzde 44 artarak 300 bin 255 adet düzeyinde gerçekleşti.
  • Toplam üretim, Ocak-Mart dönemi üretimleri tarihsel gelişimi içinde sanayimizin en yüksek seviyesine ulaşmış oldu.
  • 2017 yılı Ocak-Mart döneminde traktör üretimi ile birlikte toplam üretim 436 bin 513 adet olarak gerçekleşti.
  • 2016 yılı Ocak-Mart dönemine göre, yük ve yolcu taşıyan ticari araçlar üretimi, 2017 yılı Ocak-Mart döneminde toplamda yüzde 10 azalırken, ürün grubu bazında:
  • Kamyonda yüzde  535
  • Minibüste yüzde  191
  • Midibüste yüzde  31
  • Kamyonda yüzde  27
  • Otobüste yüzde  10        oranlarında artarken,
  • Kamyonette yüzde 19        oranında azalma kaydetti.
  • 2017 yılı Ocak-Mart döneminde otomobil üretimi, 2016 yılı aynı dönemine göre yüzde 44 oranında artarak 300 bin adet düzeyinde gerçekleşti.
  • Otomobil üretimi 2007-2017 yılları arası verileri karşılaştırıldığında en yüksek seviyeye ulaşmış oldu.

 

  • 2017 yılı Ocak-Mart döneminde traktör üretimi yüzde 12 oranında azalarak 12 bin 294 adet oldu.
  • 2017 yılı Ocak-Mart döneminde toplam satışlar yüzde 8 oranında azaldı ve 159 bin 868 adet seviyesinde gerçekleşti.
  • 2017 yılı Ocak-Mart döneminde otomobil satışları, 2016 yılı aynı dönemine göre yüzde 9 oranında azaldı ve 115 bin 963 adet oldu.
  • 2007–2017 yılı Ocak-Mart dönemine ait otomobil satışları aşağıdaki tabloda belirtilmiştir. Buna göre, ithalatın pazar payının 2017 yılı Ocak-Mart döneminde yüzde 69 olarak gerçekleştiği görülmektedir.
  • 2017 yılı Ocak-Mart döneminde geçen yıla göre toplam otomobil satışları yüzde 9 ve ithal otomobil satışları yüzde 15 azalırken, yerli otomobil satışları yüzde 7 oranında arttı.
  • 2017 yılı Ocak-Mart döneminde geçen yıla göre toplam hafif ticari araç satışları yüzde 1 ve yerli hafif ticari araç satışları yüzde 4 oranında azalırken, ithal hafif ticari araç satışları yüzde 2 oranında arttı.2007–2017 yılı Ocak-Mart dönemine ait hafif ticari araç (minibüs + kamyonet) satışları aşağıdaki tabloda belirtilmiştir. Buna göre, ithalatın pazar payının 2017 yılı Ocak-Mart döneminde yüzde 49 olarak gerçekleştiği görülmektedir.
  • Son 10 yıllık ortalamalara göre 2017 yılı Ocak-Mart döneminde toplam pazar yüzde 13, otomobil pazarı yüzde 23 ve hafif ticari araç pazarı yüzde 1 oranlarında artarken, ağır ticari araç pazarı yüzde 50 oranında düşüş gösterdi.2017 yılı Ocak-Mart döneminde; geçen yıla göre ağır ticari araç pazarı yüzde 19 oranında azalarak 3 bin 778 adet, kamyon pazarı yüzde 19 oranında azalarak 3 bin 141 adet, midibüs pazarı yüzde 21 oranında azalarak 397 adet ve otobüs pazarı ise yüzde 28 oranında azalarak 240 adet düzeyinde gerçekleşti.

İHRACAT

  • 2017 yılı Ocak-Mart döneminde 255 bin adedi otomobil olmak üzere, toplam üretimin yüzde 84’ünü oluşturan 355 bin adet taşıt ihraç edildi. 2017 yılı Ocak-Mart döneminde gerçekleşen taşıt aracı ihracatı, 2016 yılına göre yüzde 33 oranında arttı.
  • Bu dönemde otomobil ihracatı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 60 oranında artarken, ticari araç ihracatı yüzde 6 oranında azaldı. Traktör ihracatı ise 2016 yılı Ocak-Mart dönemine göre yüzde 14 oranında azalarak 3 bin 283 adet olarak gerçekleşti.

Taşıt Araçları İhracatı (Adet)

Kaynak: OSD

 

  • Uludağ İhracatçı Birlikleri (UİB) verilerine göre, 2017 yılı Ocak-Mart döneminde toplam ihracat, 2016 yılı aynı dönemine göre yüzde 25 oranında arttı ve 7,085 milyar $ oldu. Euro bazında ise yüzde 30 artarak 6,648 milyar € olarak gerçekleşti.
  • Bu dönemde, ana sanayi ihracatı yüzde 32, yan sanayi ihracatı yüzde 4 oranında arttı.

 

Otomotiv Ana ve Yan Sanayi İhracatı (ABD $)

Kaynak: Uludağ İhracatçı Birlikleri. UİB tarafından OSD için özel olarak analiz edilen Otomotiv İhracatı kapsamında; UİB Türkiye Geneli Otomotiv Endüstrisi sınıflandırmasına kıyasla “Römork ve Yarı Römork” , “Tarım Traktörü” verileri dahil edilmekte; “Kullanılmış Araçlar” ,”İki Tekerlekli Taşıtlar”, “Demiryolu Taşıtları” hariç tutulmaktadır.

 

  • Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerine göre, toplam otomotiv sanayi ihracatı, 2017 yılı Ocak-Mart döneminde yüzde 19 pay ile ihracat sıralamasında ilk sıradaki yerini korudu.

 

Kaynak: TİM

Not: Şubat ayı ihracat verilerine, “İhracatçı Birlikleri Kaydından Muaf İhracat” verisi dahil değildir.

Mercan Denizcilik, Filosuna 2 Yeni Tanker Ekledi

Denizcilik sektöründe genç, dinamik ve modern kimyasal tankerleri ile sektörün en iyileri arasında yer alan MRC Denizcilik, filosuna 40 Milyon Dolara iki yeni tanker daha ekleyerek, büyümesini sürdürüyor.

Kurulduğu 2002 yılından bugüne yüksek standartlı hizmet veren ve sürekli yükselmeye devam eden MRC Denizcilik, büyüme hedeflerini gerçekleştirmeye devam ediyor. Yeni yatırımlarına hız kesmeden devam eden MRC Denizcilik hali hazırda bünyesinde bulunan 4 adet kimyasala tanker sayısını yeni siparişleriyle 6’ya yükseltti.

“SEKTÖRE OLAN İNANCIMIZ TAM”

MRC Denizcilik Yönetim Kurulu Başkanı Alpsel Mercan yeni yatırımları ile ilgili; “Son yıllarda deniz taşımacılığı küresel krizlerin de etkisiyle kısmen durağan bir dönemden geçmekte. Bu durağan dönemin biterek sektörün yeniden hareketleneceğine olan inancımızın bir neticesi olarak firmamız bünyesine yeni gemiler katmayı hedefliyor ve bu yönde sağlam adımlar atıyoruz” yorumlarında bulundu.

TANKERLERİN TOPLAM DEĞERİ 120 MİLYON DOLAR

Filosunu teknolojik gelişmeleri güncel olarak yakından takip ederek hep yeni ve genç tutmayı ilke edinen MRC Denizcilik, yeni gemilerinde de sektörün ihtiyaçlarını her anlamda karşılamayı hedefliyor. Yeni gemilerinin her biri 20 Milyon Dolar olan MRC Denizciliğin filosundaki tankerlerin toplam değeri 120 Milyon Doları buldu.

GEMİYE KIZLARININ İSMİNİ VERİLDİ

MRC Denizcilik’in filosuna kattığı iki yeni tankere Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Tansel Mercan’ın kızlarının ismi olan MRC Mina ve MRC Lina adı verilecek.

Dijitalleşme ile Perakende Mağazacılığı Dönüşüyor

Avrupa’nın açık ara 1 numaralı elektronik perakende zinciri MediaMarkt, dijitalleşmeyle birlikte yeniden şekillenen perakendecilik sektörüne 4 milyon Euro’luk yatırımıyla öncülük ediyor

Dijitalleşmeyle birlikte değişen tüketici profili; müşteri ilişkileri yönetimi, temassız-mobil ödeme sistemleri, e-ticaret, insansız kasa, nesnelerin interneti (IoT) ve dijital pazarlama gibi konuların ön plana çıkmasını ve şirketlerin bu alandaki yatırımlarını hızlandırıyor. Dünyanın en yenilikçi elektronik perakende markası olan MediaMarkt, perakendecilik sektöründe dijitalleşmeye de öncülük ediyor.

MediaMarkt Türkiye CEO’su Yenal Gökyıldırım, “MediaMarkt’ın çoklu kanal stratejisinin önemli bir parçası olan elektronik etiket teknolojisi, aktif ve esnek fiyatlama politikamıza yardımcı oluyor. Bunun yanı sıra hem fiziksel mağazalarımızda hem de online satış noktamızdaki fiyatların her zaman eşleşmesini de sağlıyoruz” dedi. Gökyıldırım, kağıttan yapılan geleneksel fiyat etiketlerinin doğaya zarar vermekle birlikte, yüksek maliyetli ve çok fazla operasyonel zaman harcanan yapıda olduğunu hatırlattı.

Dijital etiket yatırımları hızla artıyor

Günümüzde tüketiciler, ürünün kalitesi ve vadettikleri dışında, ürünü satın aldıkları noktadaki servis kalitesiyle de ilgileniyorlar. Satış noktalarında teknolojiyi kullanarak müşterilere daha etkin servisler sunmanın kolaylaşması da yatırımların artmasını sağlıyor. MarketsandMarkets’ın elektronik etiket sistemleriyle ilgili öngörülerine göre, dünya çapında yatırımlar 2020 yılında 399 milyon doların üzerine çıkacak.

Gücünü ve liderliğini müşteri memnuniyetiyle elde eden MediaMarkt, müşteri talebini karşılayan ve onları doğru satın almaya yönlendiren dijital gelişmelere yatırım yapmaya devam ediyor. Geçtiğimiz bir yılda 4 milyon Euro’luk yatırımla tüm mağazalarına elektronik raf etiketi yerleştiren MediaMarkt, tüketiciyi, sınırsız sayıda ürün gösterebilen dijital kiosklarla birlikte yenilikçi çözümler sunuyor.

İnovatif çözümler müşteriyi mutlu ediyor

Talep üzerine sağlanan ürün bilgisini ve stokunu daha hassas izlemeye olanak tanıyan dijital etiketler tüketicinin kasada farklı bir fiyatla karşılaşma riskini de ortadan kaldırıyor. Dijital etiket ile müşteri talebine ve dış etkilere otomatik olarak adapte olabilen bir fiyatlandırma stratejisi sunan MediaMarkt, aynı zamanda mevcut hizmet anlayışına yeni bir boyut kazandırıyor. Accenture tarafından 2016 yılında yapılan dünya çapındaki araştırmaya göre, önceden olması iyi olan özellikler artık birer zorunluluk halini almaya başladı. Katılımcıların yüzde 49’u mağazada ürünün bulunup bulunmadığını kontrol etmek isterken, yüzde 27’si kolaylıkla stokta yer almayan ürünün sipariş edilebilmesini talep ediyor2.

Tüm mağazalarına dijital raflar yerleştiren şirket, dinamik fiyatlandırma ile en uygun fiyatları her zaman tüketicilerle buluşturmaya devam ediyor.

Kaynaklar

1. http://www.prnewswire.com/news-releases/electronic…

2. https://www.accenture.com/us-en/retail-research-20…

Kuruyemiş tüketimi okullarda yaygınlaşıyor

Kuruyemiş tüketimi okullarda yaygınlaşıyor

Milli Eğitim Bakanlığı’nın okullarda cips, şekerleme gibi ürünlere kısıtlama getirmesi, okulların kuruyemişe yönelmesini sağladı. Papağan Kuruyemiş Yönetim Kurulu Bakanı Kani Emekçi’nin verdiği bilgiye göre, pek çok özel okuldaki ikindi kahvaltısında kuruyemiş tercih edilmeye başlandı.

Milli Eğitim Bakanlığı, geçen yılın Nisan ayında bir genelde yayınlamış ve okullarda satışı veya dağıtımı yapılacak ürünler için yeni kriterler belirlemişti. Bu kapsamda kızartma, cips, çikolata ve tatlandırıcılı içeceklere kısıtlama getirilmişti.

Söz konusu genelgenin etkileri, henüz çok güçlü olmasa da kuruyemiş sektöründe hissedilmeye başlandı. Türkiye’nin önde gelen kuruyemiş firmalarından Papağan Kuruyemiş’ten Yönetim Kurulu Başkanı Kani Emekçi’nin verdiği bilgiye göre, özellikle özel okullar hem kantinlerde hem de dağıttıkları ikindi kahvaltılarında kuruyemişe yönelmeye başladılar.

Karışık tercih ediliyor

Emekçi şu bilgileri paylaştı: ”Firma olarak bir süredir önde gelen bazı özel okullara kuruyemiş veriyoruz. İki yıl önce yok düzeyindeydi. Hâla çok yoğun olmamakla birlikte geçmişe göre bu kategorinde üç kata ulaşan bir artış gözlemliyoruz. Çeşit olarak baktığımızda da en fazla fındık, kuru üzüm, ceviz gibi ürünlerin yer aldığı karışık kuruyemiş çeşitlerinin tercih edildiğini görüyoruz.

Sağlıklı atıştırmalık doğru yerde

“Ceviz, fındık, badem, kuru üzüm, kuru kayısı; hepsi doğal vitamin deposu” diyen Kani Emekçi, “7’den 77’ye tüketilebilecek en sağlıklı atıştırmalık ürünler zaten bunlar. Sağlıklı atıştırmalık, okullarda doğru yerini bulmaya başladı” diye konuştu.

Kuruyemiş gençleşmeli

Kuruyemiş mahsullerini tercih etme ve satın alma yaşının düşürülmesi, hem sağlıklı atıştırmalığın yaygınlaşması hem de daha sağlıklı bir toplum adına geniş önem taşıyor. Kani Emekçi’ye göre bu nedenle okullarda kuruyemiş tüketiminin, dolayısıyla da sağlıklı atıştırmanın özendirilmesi, daha sağlıklı bir gelecek için çok önemli bir adım.

Papağan Kuruyemiş

Papağan Kuruyemiş, ay çekirdeğinden fındığa, fıstıktan kuru üzüme, bademden kabak çekirdeğine, yer fıstığından leblebiye dek zengin bir yelpazede paketlenmiş kuruyemiş sunuyor. Emekçioğlu Grubu bünyesinde faaliyet gösteren Papağan, üretimini en yeni teknoloji ile donatılan Tekirdağ Ergene’deki tesislerinde yapıyor. Bu tesiste üretim Avrupa normlarına uygun hijyen, sağlık ve kalite standartları doğrultusunda İSO 9001:2000 ve HACCP Uluslararası Gıda Güvenlik Sistemi kurallarına göre gerçekleştiriliyor.

Dekorasyonda Köşeli Hatların Yükselişi

happy loving family. pretty young mother reading a book to her daughters

Ev dekorasyonunda köşeli hatlar, daima zevkli bir görünüm ortaya çıkartıyor. Öte

yandan yaşam alanlarında çok daha duru ve yalın bir atmosfer de yaratıyor. Anahtar-priz

teknolojisinde devrim yaratan tasarımlara öncülük eden VİKO by Panasonic, şimdi yeni

Linnera serisi ile dekorasyonda köşeli hatları sevenlere sesleniyor.

Zarif renkler, keyif veren köşeler…

VİKO by Panasonic’in yeni Linnera serisi, belirgin köşeleriyle kendini gösteriyor.

Anahtar ve prizlerde modern çizgisiyle de iddiasını ortaya koyuyor. Linnera serisinde yer alan

tüm ürünler, dekorasyonda sınırları çok net çiziyor. Geniş ürün gamıyla tüm ihtiyaçları aynı

seriden çözebilme imkanı sunan Linnera; kalitesi, teknolojisi ve güvenli kullanımıyla da

beklentileri her noktada karşılıyor. VİKO by Panasonic’in Linnera serisi içinde yer alan

elektrik anahtarları, prizler, TV, data prizleri ve aydınlatma gereksinimlerine uygun şekilde

geliştirilen dimmerlerle yaşam alanları hem konfor hem de enerji tasarrufuyla buluşuyor.

Bilinenlerin dışında modern ve yeni bir form arayanların çok sevecekleri yeni

Linnera serisi, krem ve beyaz renk seçenekleriyle beğeniye sunuluyor.

VAN AVM’yi 3 ayda 2 milyon kişi ziyaret etti ciro yüzde 75 arttı

Van AVM, ziyaretçi sayısında kendi rekorunu kırdı. Geçtiğimiz yıl Doğu ve Güneydoğu Anadolu kentlerindeki tüm AVM’leri geride bırakan VAN AVM’yi yılın ilk 3 ayında 2 milyon kişi ziyaret etti. Ciro geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 75 arttı.

Global Yatırım Holding Yönetim Kurulu Üyesi Ayşegül Bensel, “VAN AVM hizmete gireli sadece 15 ay olmasına rağmen çevre iller ve ülkelerdeki insanların alışveriş alışkanlıklarını değiştirmesinde ve Van’ın cazibe merkezi haline gelmesine büyük katkı sağladı. Çıtayı çok daha yukarı taşımaya kararlıyız” dedi.

Kent tarihinin en büyük özel sektör yatırımı Van AVM yılın ilk 3 ayında büyük başarıya imza attı. Global Yatırım Holding yatırımı Van AVM’yi yılın ilk 3 ayında 2 milyon kişi ziyaret etti. 2016 yılının aynı döneminde ziyaretçi sayısında yüzde 25 artış sağlanmış oldu. Ziyaretçi sayısındaki artış cirolara da yansıdı. VAN AVM’de faaliyet gösteren 90 mağazanın toplam cirosu geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 75 yükseldi.

Global Yatırım Holding Yönetim Kurulu Üyesi Ayşegül Bensel, “Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu şehirleri içinde en genç olmasına rağmen en çok ziyaretçi alan VAN AVM, çok kısa sürede büyük başarı yakaladı” dedi. Cironun geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre neredeyse iki katına çıktığına dikkat çeken Bensel, “VAN AVM büyük markaların mağazaları, şık restoranları, kafeleri ve birbirinden renkli etkinlikleriyle giderek çok daha güçlü bir şekilde bölgenin çekim merkezi olmaya devam edecektir. VAN AVM olarak çıtayı çok daha yukarı taşımaya kararlıyız” diye konuştu.

Ayşegül Bensel şöyle devam etti: “VAN AVM hizmete gireli sadece 15 ay olmasına rağmen çevre iller ve ülkelerdeki insanların alışveriş alışkanlıklarını değiştirmesine ve Van’ın cazibe merkezi haline gelmesine büyük katkı sağladı. Genci, çocuğu yaşlısı hep birlikte güzel vakit geçirilen bir yaşam merkezine dönüştü. VAN AVM sadece kentin ve bölgenin değil komşu ülkelerin de uğrak noktası haline geldi. İranlı turistlerin özellikle Nevruz Bayramı’nda Van’ı tercih etmelerinde VAN AVM’nin de önemli katkısı olduğuna inanıyoruz. Hedefimiz Van AVM’de 2017 sonunda, yeni eklenecek markalarımızın yaratacağı enerjiyle ziyaretçi sayısını ve ciroyu daha üst seviyelere çıkarmak olacaktır.”

Van AVM ünlü konukları ağırlamaya devam ediyor

VAN AVM, alışverişle yakaladığı ekonomik başarının yanında, kültür ve sanat etkinlikleriyle kentteki sosyal hayata da canlılık getirdi. Çok sayıda resim sergisine sahne olan Van AVM, Anneler Günü’nden Sevgiler Günü’ne, milli bayramlardan, Ramazan eğlencelerine kadar tüm özel zamanlarda Vanlıların buluşma mekânı oldu. Hande Kazanova, Ivana Sert, Ebru Şallı gibi birçok ünlüyü kente getiren ve Vanlılarla buluşturan Van AVM sosyal sorumluluk kapsamında down sendromlu çocukların da birçok etkinliğine ev sahipliği yaptı. Van AVM bu hafta sonu da ünlü televizyon sunucusu Saba Tümer ve tiyatro sanatçısı Nilgün Belgün’ü ağırlamaya hazırlanıyor. Türkiye’nin en neşeli ikilisi Saba Tümer ve Nilgün Belgün’ün söyleşi ve imza günü 9 Nisan Pazar günü saat 15.00’te başlayacak

SAYILARLA VAN AVM

90

Toplam mağaza sayısı

%75

Ciroda geçen yılın ilk 3 ayına göre artış oranı

%25

Ziyaretçi sayısında geçen yılın ilk 3 ayına göre artış oranı

2 milyon

2017 ilk 3 ay ziyaretçi sayısı

7.2 milyon

15 ayda toplam ziyaretçi sayısı