Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar’ın referandum sonucuna ilişkin açıklaması

Ali Kibar, Kibar Holding

Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar’ın

referandum sonucuna ilişkin açıklaması:

Türkiye’nin 16 Nisan referandumunda verdiği kararı ülkemiz için iyiliklere vesile olmasını dileriz. Türkiye’nin daha da güçlü bir birlik ve beraberlik içinde bundan sonra da her alanda büyümesini sürdüreceğine yürekten inanıyoruz.

İş dünyasının temsilcileri olarak, Türkiye’nin gücünü arttıracak çalışmaların devamlılığını görmekten büyük bir memnuniyet duyarız.

Tüm grup şirketlerimizle ülkemizin büyümesine, yüksek teknolojili üretim kabiliyetlerini geliştirmeye, istihdamı arttırmaya katkıda bulunmaya devam edeceğiz. Kibar Grubu bugüne kadar her zaman, ülkesinde öncü ve örnek kuruluşlar arasında yerini almıştır. Hedefimiz, amaçlarımız doğrultusunda azimli ve istikrarlı bir şekilde ilerlerken bu pozisyonumuzu ülkemiz yararına en iyi şekilde kullanmaktır. Bu yolculukta müşterilerimize, çalışanlarımıza, sektörlerimize, toplumumuza ve çevreye önümüzdeki dönemde de katma değer sağlamayı sürdüreceğiz.

Türk Narenciyesi dünya devlerini geride bıraktı

Narenciye Tanıtım Grubu’nun Global Connection (GC) tarafından hayata geçirilen tanıtım kampanyası Rusya’nın İletişim Oscar’ı olarak bilinen yarışmada Coca Cola ve Apple gibi dünya devlerini geride bırakarak “en iyi çıkış yapan marka” dalında ikincilik ödülünü aldı.

 

Reklam ve ilanlarla gerçekleştirilen klasik tanıtım çalışması yerine Rusya pazarında “yeni nesil iletişim çalışmasına” imza atan Global Connection Uluslararası Medya (GC), yeni iletişim modeli ile ödüle uzandı.

 

 

Global Connection Uluslararası Medya (GC) tarafından tasarlanıp uygulanan tanıtım kampanyası, Narenciye Tanıtım Grubu’na ödül getirdi.

Narenciye Tanıtım Grubu’nun tanıtım kampanyası Rusya’nın İletişim Oscar’ı olarak bilinen Gold Print Awards adlı yarışmada Coca Cola ve Apple gibi dünya devlerini geride bırakarak “en iyi çıkış yapan marka” dalında ikincilik ödülünü aldı.

Yarışmada, Narenciye Tanıtım Grubu ile iletişim kampanyasını tasarlayan Global Connection Uluslararası Medya (GC) aynı zamanda ayrı ayrı “özel ödül”e de layık görüldüler.

Rus medya gruplarının bir araya gelerek düzenlediği Rusya’nın İletişim Oscar’ı olarak anılan Gold Print Awards’da her kategoride bir birinci, iki tane de ikinci seçiliyor.

 

Türkiye’nin yeni markası “Turkish Citrus”

Yarışmanın sonuçları, dün (6 Nisan) Moskova’da düzenlenen görkemli gala gecesinde açıklandı. 2016 yılında yürütülen iletişim kampanyası ile “en iyi çıkış yapan marka” ödülünü kazanan Narenciye Tanıtım Grubu (NTG) adına ödülü alan Başkan Ali Kavak, geç saatlerde sonuçlanan yarışma sonrası yaptığı açıklamada, Türk narenciyesinin Rusya’da tanıtımı konusunda çok büyük yol aldıklarını söyledi. Kavak, “Türk Narenciyesi artık Turkish Citrus diye bilinen bir marka haline geldi” dedi.

Türk narenciyesinin Ruslar’ın önce kalplerine sonra da evlerine girdiğini belirten Ali Kavak şöyle konuştu:

“Olağanüstü dönemden geçtiğimiz günlerde bile kampanyamıza sahip çıktık. Zira tanıtım kesintisiz bir çalışma gerektiriyor. Bu bilinçle ara vermeden mücadelemizi sürdürdük. Çalışmalarımızın, en büyük pazarımız olan Rusya’da ödülle taçlandırılması bizi çok mutlu etti. Bu ödül, Narenciye Tanıtım Grubu’nun ne kadar doğru bir strateji ile hareket ettiğini tescil etmiş oldu.”

 

Yeni nesil iletişim çalışması GC’ye de ödül getirdi

Reklam ve ilanlarla gerçekleştirilen klasik tanıtım çalışması yerine Rusya pazarında “yeni nesil iletişim çalışmasına” imza atan Global Connection Uluslararası Medya (GC), yeni iletişim modeli ile ödüle uzandı.

Tanıtım çalışmasında Türkiye’yi ve Türk ürünlerini Türklerin değil, yabancıların diliyle anlatan, “kendi kendimize övündüğümüz” değil, “başkalarının övdüğü” algısını oluşturan kampanyayı tasarlayan GC, başta Rusya olmak üzere yeni nesil iletişim modelini uyguladığı pazarlarda büyük başarılara imza attı.

Tasarlayıp yürüttüğü Narenciye Tanıtım Grubu’nun kampanyası ile Pravda ile Kommersant tarafından “özel ödül”e layık görülen ve Genel Koordinatör Onur Tayşu adına verilen ödülü Global Connection Uluslararası Medya (GC) adına Genel Koordinatör Yardımcısı İsmail Burhanoğlu aldı.

Burhanoğlu, tören sonrası yaptığı açıklamada, Coca Cola, Apple, Heineken, Lindt, Nestle, Unilever, Abrau Durso, Essen ve Jacobs, Faberlic, Alpha Bank, Skolkovo Vakfı ve A.V.E Grubu gibi dünya devlerinin ödüle aday gösterildiğini belirterek, elde edilen başarının önemine işaret etti. Burhanoğlu, Türk narenciyesinin kalitesi ve aroması üzerine kurguladıkları tanıtım çalışmasının ödüllendirilmesinin Türkiye’nin ihracatına katkı yapacağını söyledi.

Türk narenciyesinin ve NTG’nin, Rusya’da en fazla tanınan markalar haline geldiğini kaydeden Burhanoğlu, elde edilen kazanımın kaybedilmemesi için tanıtım çalışmalarının ara verilmeden sürdürülmesi gerektiğinin altını çizdi.

2016 yılındaki tanıtım çalışmaları ile ödül alan Narenciye Tanıtım Grubu, bütün tanıtım grupları ile birlikte mart ayı içinde kapatılmıştı. NTG’nin (Turkish Citrus) Rusya’da yaptığı iletişim kampanyası, özellikle Rusya ile Türkiye arasında yaşanan kriz süresince bile sekteye uğramadı. Kampanya bu açıdan da Rusya’da önemli bir iletişim başarısına imza attı.

15 dalda ödülün verildiği yarışmada Narenciye Tanıtım Grubu’nun iletişim kampanyası “yiyecek içecek” ve “yılın en iyi çıkış yapan markası” kategorilerinde ödüle aday gösterilmişti.

Yarışmanın seçici heyeti Komsomolskaya Pravda CEO’su Sungorkin Vladimir, Kommersant CEO’su Zhelonkin Vladimir gibi Rus medya devlerinin yöneticilerinin de aralarında bulunduğu Rusya’nın önde gelen medya gruplarının CEO’larından oluşuyor.

Taşınır Rehni, işletmelere güvence sağladı KOBİ’lerin kredi hacmi arttı

Bugünlerde bankacılık sektörün birincil gündem konusu Taşınır Rehni. Bankacılık sisteminde taşınırların teminat olarak kullanılmasının sınırlı olmasının yanı sıra KOBİ’lerin varlıklarının çoğunun taşınır varlıklar olduğu biliniyor. Taşınır varlıklara ilişkin mevzuatın ve taşınır varlık kayıt sisteminin bugüne kadar parçalı bir yapıda olması nedeniyle de bu yılın ilk aylarında Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanun’u kabul edildi. Yürürlüğe giren bu kanunla; taşınırların teminat olarak kullanımı yaygınlaştırılarak, özellikle KOBİ’lerin kredi kuruluşlarından kaynak bulmasının önünün açılması hedefleniyor.

Ertuğrul Bul: FU Gayrimenkul, faaliyette bulunduğu tüm sektörlerdeki teknolojik alt yapısını ve güçlü marka değerini Taşınır Rehni alanına da taşıyarak, bu alanda iş ortaklarına taşınır rehninin tescili, terkini, sicil kontrolünün yapılması ve taşınırın denetlenmesi hizmetlerini sunmaktadır.

İşletme varlıklarının yüzde 22’si teminat olarak kullanılabiliyorken yeni düzenlemeyle yüzde 100’ünün kullanılabilir hale geldiğini belirten FU Gayrimenkul Genel Müdürü Ertuğrul Bul, piyasada finansal enstrümanların arttığının altını çizdi. Kredi kuruluşlarının tüm taşınırlar yerine sağlanan finansmanı karşılayacak değerde taşınırı rehnedebileceğini aktaran Bul, hali hazırda bankalar veya kredi kuruluşlarının taşınmaz ekspertiz-değerleme raporlarını SPK lisanslı Gayrimenkul Değerleme firmaları aracılığı ile yaptırdıklarının altını çizdi. FU Gayrimenkul Genel Müdürü Ertuğrul Bul, Hazine Müsteşarlığı nezdindeki lisanslı sigorta eksperlerinin taşınır değerlemesi konusunda bilgi birikimi ve tecrübeye sahip olduklarını belirterek, “Sigorta poliçesinin hazırlanması öncesinde sigorta eksperlerince düzenlenen ‘kıymet takdir raporları’ sigorta eksperlerinin tam da bu alana fazlası ile hizmet edebilecek bilgi, belge, tecrübe ve donanıma sahip olduklarını gösteriyor. Söz konusu emtianın hasar sonrasında hasar tazminatının tespiti amacıyla ayrıca değerlendirilmesi de, gerek fiziken ve gerekse muhasebe kayıtları üzerinde sigorta eksperlerinin tecrübelerini iyice parlatıyor” dedi.

Kızılcahamam Maden Suyu, 60. yılını yepyeni bir kampanya ile kutluyor

1957 yılından beri faaliyet gösteren Kızılcahamam Maden Suyu, 60. yılında ‘Yedikleriniz Midenize Oturmasın’ mottosu ile yeni bir kampanya başlattı. İletişim çalışmalarını, son zamanlarda adını başarılı kampanyalarla duyuran RETA ile sürdürecek olan firma, başlattığı kampanya ile tüketici kitlesini de genişletmeyi hedefliyor.

Kapsamlı araştırmalar sonucunda ortaya çıkan Kızılcahamam Maden Suyu’nun 60’ıncı yıl iletişim çalışmaları, ilk yayın tarihinden itibaren ses getirdi. Maden suyu markaları arasında Kızılcahamam’ın marka değerini yükseltmek ve özellikle ‘Y’ kuşağına marka bilinirliğini artırmak hedefiyle oluşturulan kampanya, eğlenceli görselleri ile dikkat çekiyor. Kalıpları aşan kampanya, RETA’nın imzasını taşıyor. Görsel havuzlarından seçilen fotoğraflar yerine, özel çizimlerle hazırlanan kampanya, hedef kitleye de özel olduğunu hissettiriyor.

Ersan: Bu kampanya değişimin sonucu

RETA’nın yenilenen ekibinin başında yer alan Kreatif Direktör Serkan Ersan; “Hazımsızlık çekenlerin ilk aklına gelen rahatlama yöntemi maden suyu içmektir.  Bizde RETA olarak bakış açımızı bu farkındalık üzerinden giderek oluşturduk. Belirlediğimiz yol haritasını illüstürasyonlarla birleştirerek sağlam bir kampanya ortaya çıkarttığımızı düşünüyoruz. Bu iş RETA’nın da değişiminin bir sonucu. Stratejisti ile reklam yazarı ile müşteri ilişkileri ile yepyeni ve dinamik bir kadroyuz. Ekip olarak iyi ve büyük bir kampanyaya imza atmamız, diğerlerinin de ipucudur aslında” diyerek kampanyaya ve ekibine duyduğu güveni aktardı.

“Her mecrada yer alacak”

Kampanyanın tüm mecralarda da yer alacağına vurgu yapan Ersan, “Özellikle yaz aylarında, hem sağlıklı hem de yüzde 100 doğal olan bir içeceğe yönlendirmek, gençlere de bunu aşılamak, bizim için önemliydi. Zaten bu nedenle eğlenceli çizimler kullandık” dedi.

Sosyal medyadan mağaza içi uygulamalara, OHH’dan (out of home) şişe ve ambalajlara kadar uygulanan kampanya, Kızılcahamam Maden Suyu’nun 60’ıncı yılına damgasını vuracak gibi görünüyor.

Teknik Alüminyum Bu Yıl da İhracatın Yıldızı

2016 yılında 25 ülkeye 71.5 milyon dolarlık Alüminyum & Sac Levha ve Folyo ihracatı gerçekleştiren Teknik Alüminyum’a, İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) tarafından İhracat Başarı Ödülü verildi.

Türkiye’nin ilk yassı ürün üreticisi ve kendi alanının en ileri teknoloji platformuyla sürekli döküm öncüsü Teknik Alüminyum, 2016 yılında gerçekleştirdiği yaklaşık 71,5 milyon dolarlık ihracatla, kendi alanının ihracat lideri oldu.

İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) tarafından, 2016 yılının başarılı ihracatçılarını ödüllendirmek amacıyla 12 Nisan 2017 Çarşamba günü Raffles İstanbul Otel’de gerçekleştirilen 7. İDDMİB İhracat Başarı Ödülleri Töreni’nde, Teknik Alüminyum, Alüminyum & Sac Levha ve Folyo ihracatında ihracat ödülü ile onurlandırıldı.

Ekonomi Bakan Yardımcısı Fatih Metin’in katılımıyla gerçekleştirilen gecede, ihracat başarı ödülünü Teknik Alüminyum adına Satış ve Pazarlama Direktörü Mert Demirci, İDDMİB Yönetim Kurulu Başkanı Rıdvan Mertöz ve İDDMİB Yönetim Kurulu üyesi Ayşegül Çapan’ın elinden aldı.

2016 yılında, 25 farklı ülkeye toplam 71,5 milyon dolar ihracat gerçekleştirdiklerini söyleyen Demirci, “Çalışanlarımızın bilgi ve becerisi, bizi rekabette farklılaştıran kurum kültürümüz ve Türkiye’de öncü yassı alüminyum sektöründeki tecrübemizle, ülkemizde olduğu gibi geniş bir coğrafyaya yayılan ihracat pazarlarımızda müşterilerimizin rekabet gücüne katkı sağlıyoruz. AR-GE, ürün geliştirme, ölçümleme, test / analiz yetkinliklerimiz, dünya standartlarında üretilen ürünlerimiz, tavizsiz kalite ve üst düzey hizmet anlayışımızla, ülkemiz ihracatına katkı yapmaya devam edeceğiz” dedi.

Teknik Alüminyum, 2016 yılında İsviçre, İtalya, Almanya, Polonya, İspanya, Rusya, Fransa, Slovenya, Çek Cumhuriyeti, İngiltere, Belçika, Portekiz, Avusturya, Hollanda, Danimarka, Bulgaristan, Belarus, İsrail, Yunanistan, Slovenya, Bosna Hersek ve Macaristan olmak üzere 25 ülkeye ihracat gerçekleştirdi.

Enerji Sektöründe Serbest Tüketici Uygulaması Başladı!

Enerji sektöründe serbest tüketici kavramının hayata geçirilmesi, şirketler ve müşteriler için piyasada önemli fırsatlar doğururken, serbest tüketicinin kazandığı haklar, enerji şirketleri için önemli riskler oluşturabiliyor. Experian, etkin kredibilite yönetim süreçleri ile müşteri ödemelerinden kaynaklanabilecek riskleri minimuma indirirken, gerek şirketlerin gerekse tüketicilerin elde edeceği kazançların en yüksek seviyelere çıkarılabilmesi için enerji sektörü liderlerine çözüm önerileri sunuyor.

Enerji sektöründe serbest tüketici kavramı uygulaması hem şirketler hem de müşteriler için önemli fırsatlar doğurduğu gibi serbest tüketicinin kazandığı haklar, enerji şirketleri için önemli riskler de oluşturabiliyor. Özellikle müşterilerin kredi risk yönetiminin gerekliliği kaçınılmaz olurken, müşteri hedefleme süreçlerinden, tahsilat yönetimine kadar, etkin stratejilerin belirlenmesi büyük önem taşıyor.

Experian Türkiye Genel Müdürü Mehmet Bozacıoğlu özellikle elektrik perakende sektörünün öne çıkan önceliklerinden birinin, abonelerde farkındalık yaratılarak serbest tüketim anlaşmalarına geçirilmesi yoluyla kontratlı sayısının arttırılması olduğunu belirtti ve sözlerine şöyle devam etti: ‘Mevcut durumda geçerli olan serbest tüketici limitinin ileriki dönemlerde kaldırılmasıyla ya da düşürülmesiyle birlikte, sektörde perakende firmaları arasında daha yüksek rekabet ortamının oluşması, özellikle fiyat hassasiyeti yüksek abonelerin daha avantajlı alternatiflere yönlenmelerini tetikleyecek’.

Mehmet Bozacıoğlu piyasadaki tüm enerji firmalarının, kendi bölgeleri ve dağıtım bölgeleri dışındaki bölgelerle ilgili sağlıklı bir büyüme stratejisi geliştirmeleri gerektiğini belirtti ve ekledi: ‘Kredibilite riski düşük ve fiyat hassasiyeti yüksek olan müşterilerin belirlenmesi ve tekliflerin iletilmesi sürecinde atılacak adımların, veri kaynaklı analizler ve sektör uzmanları ile tasarlanmış karar destek sistemleri ile sistematik olarak yapılması mevcut risklerin en etkin seviyede yönetilmesinde önemli derecede rol oynuyor. Experian olarak, serbest tüketici portföyünü etkin bir şekilde büyütmek adına doğru kanal, doğru müşteri ve doğru teklif bileşenlerini bir araya getiren altyapı ve danışmanlık hizmetleri sunuyoruz’.

Experian’ın enerji sektörü liderlerine sunduğu öneri ve tavsiyeler arasında şunlar yer alıyor;

  • Etkin müşteri segmentasyonu (hangi abonelere hangi tekliflerin sunulacağının, ne tip aksiyonlar alınacağının granüler olarak belirlenmesi)
  • Tahsilat yönetim çerçevesinin oluşturulması
  • Müşteri ve veri odaklı kredi risk yönetimi pratiklerinin adaptasyonu

Türkiye’nin İlk Katma Değer Endeksi Raporu Açıklanıyor

Türkiye’nin insan kaynağı, üretim, AR GE ve iletişimde daha yenilikçi, katma değeri daha yüksek bir çalışma düzenini yaratarak uluslararası rekabette daha ileriye gitmesine katkı sağlamak amacıyla kurulan Katma Değer Hareketi Derneği, 500 şirkette yaptığı araştırmanın sonuçlarını açıklıyor. Demir çelik, otomotiv, tekstil, elektrik-elektronik, enerji, inşaat, kozmetik ve bilişim alanlarında üretim yapan kuruluşlara birebir ziyaretler ile hazırlanan Türkiye Katma Değer Endeksi Raporu’nun sonuçları 11 Mayıs 2017’de Boğaziçi Üniversitesi’nde düzenlenecek Uluslararası Katma Değer Konferansı’nda paylaşılacak.

Ülkelerin kalkınmasında önemli rol oynayan katma değerli üretimin önemine dikkat çekmek amacıyla 2015 yılında kurulan Katma Değer Hareketi Derneği, bir buçuk yıl süren çalışmasını tamamladı. Türkiye’nin katma değer endeksini belirlemek üzere yürütülen çalışmanın sonucunda hazırlanan rapor, 500 şirketin birebir ziyaretiyle sonuçlandı. Çalışmanın ayrıntıları ile ilgili bilgi veren Katma Değer Hareketi Derneği Başkanı Begüm Özdoğularlı, Türkiye’nin en büyük hedefi olan sanayide büyük dönüşüm hamlesini yakalayabilmesine büyük katkı sağlayacağına inandıkları raporun, katma değerli üretim alanında da farkındalık yaratacağını söyledi.

Özdoğularlı: ‘Ülkemize katma değer yaratmayan üretim cari açığı artırıyor’ Türkiye’nin 1960’lardan beri seçtiği sanayi kalkınma modelinin emeğe dayalı hafif sanayi ve montaj ağırlıklı olduğunu söyleyen Özdoğularlı: “Bu yaklaşım ülkemizde üretilen katma değerin sınırlı kalmasına neden oldu. Son yıllarda yapılan ihracat hamlesi, ancak yüksek ithal girdi ile mümkün olduğundan, ülkemizin cari açığının yükselmesine neden oldu. Ayrıca; düşük karlarla yapılan işler ve haksız rekabet, yüksek maliyet ve yenilikçilikten uzak bir çalışma ortamı yarattı. Bizler, ülkemizdeki katma değerin düşüklüğünü yakından gözlemleyen, farkındalığı yüksek bir grup olarak sadece sanayi değil sağlık, eğitim, turizm, moda, sanat gibi diğer tüm alanlarda da yapılacak katma değeri yüksek ürün ve hizmetlerin ülkemizi bu hedefe ulaştıracağına inanarak yol haritamızı çizdik. Devlet de verdiği teşviklerle bu oluşumun adımlarını attı. Ancak iş dünyasının bu gelişmeler ışığında yeterince yol kat edememesi bizleri sektörünün en iyilerini bir araya getirerek içinde bulundukları iş kollarını daha iyiye ulaştırmaları için destek vermeye itti” dedi.

Rapor Uluslararası Katma Değer Konferans’ında Açıklanacak

Sadece ulusal değil uluslararası platformlarda da her sektörün katma değeri yüksek çalışma programını hedeflediği bu oluşumda işverenler, üretim departman müdürleri, insan kaynakları uzmanları, AR GE müdürleri, üniversite öğrencileri, akademisyenler, STK liderlerinin görev aldığını söyleyen Özdoğularlı: “Her üye sektöre göre ayrılan komisyonlarda çalışmalar yapıldı. Cirosu 5 milyon ile 20 milyon dolar arasındaki şirketlere gönderdiğimiz ön başvuru formlarının değerlendirilmesinin ardından ziyaretlere başladık. Bir buçuk yılda 500 firmayla birebir görüştük. Kriterleri belirlerken kadın çalışan sayısı, yeni ürün ve inovasyona verilen önem, patentli ürün sayısı, yeril hammadde kullanımı ve iş güvenliği uygunluk konularını titizlikle inceledik. Türkiye’de bu alanda yapılan ilk ayrıntılı raporun sonuçlarını 11 Mayıs 2017’de düzenleyeceğimiz Uluslararası Katma Değer Konferansı’nda açıklayacağız” dedi.

Tezcan hem istihdam da hem ihracatta hedef büyütüyor

Geçen yıl yaptığı yeni ürün ve tesis yatırımı ile üretim kapasitesini neredeyse iki kat artıran ve ek tesisi için sıfırdan mavi yaka kadrosu oluşturan Tezcan, şu anda 70’den fazla ülkeye ihracat yapıyor. Markanın 2017 hedefi ise net: Mühendis ve yönetici istihdamına ağırlık vererek, yeni ürün GALVALUME ile yurt içi ve yurt dışında pazar payını daha da büyütmek. Tezcan yeni planlarını İzmir’de düzenlediği toplantıda paylaştı.

14 Nisan 2017, İstanbul;

Türkiye’nin yüzde 100 yerli sermayeli ilk yassı mamul üreticisi Tezcan, geçen sene yaptığı 135 milyon USD değerindeki ek tesis ve yeni ürün yatırımlarıyla yakaladığı rüzgârı 2017 yılında da devam ettiriyor. Bu yıla hızlı bir giriş yapan Tezcan, yeni hedef ve planlarını; Swissôtel Büyük Efes İzmir’de iş ortaklarına yönelik düzenlendiği toplantıda anlattı.

Yakın zaman önce 75.000 m² alana yayılan ek tesisini faaliyete alarak üretim kapasitesini 700 bin tondan 1.3 milyon tona çıkartan Tezcan, Türkiye’de bir ilk olan ve korozyon dayanımı üç kat daha üstün bir malzeme olarak öne çıkan yeni ürünü GALVALUME’u tanıtmıştı. Marka tesis ve ürün yatırımı sonrası; ağırlığı mavi yaka olan 145 kişilik personel alımı yapmış, böylelikle çalışan sayısını 465’den 610’a arttırmıştı.

Tezcan, geçen yıl başlattığı başarılı hamlelerini 2017 yılında da istikrarla devam ettiriyor. Bu sene için yönetici ve mühendis pozisyonları için alım yapma kararı alan marka, yeni ürünün GALVALUME’un kullanımının yurt içinde olduğu kadar yurt dışında da yaygınlaşması için çalışıyor.

Tezcan’ın 2017 yılında çalışmalarına aynı hız ve istikrarla devam ettiğini anlatan Tezcan Satış Yöneticisi Gülçin Sarıkaya, “110 bin m2’si kapalı olmak üzere toplam 210 bin m2’lik alana yayılan fabrikamıza kattığımız yeni tesisimiz için personel alımına bu yıl da devam edeceğiz. Geçen yıl yeni yatırımlarımız ile devreye alınan hatlar için sıfırdan mavi yaka kadrosunu oluşturmuştuk. Bu sene ise üretim hatlarına mühendis ve büyüyen yapımıza destek için yönetici pozisyonlarında alım yapacağız” dedi.

Hem ekonomik hem dayanıklı…

Yeni ürünleri GALVALUME’a hem yurt içinden yurt dışından da büyük ilgi olduğunu anlatan Sarıkaya, “GALVALUME Türkiye pazarına girdiği ilk günden bu yana çok sevildi. Kullanım alanı giderek genişliyor. Biz de ürünümüzü ve sunduğu avantajları daha geniş kitlelere anlatmak için yoğun olarak çalışıyoruz. Kaplamanın içeriğinde birbirine yakın oranlarda bulunan alüminyum ve çinko sayesinde yüksek korozyon dayanımına sahip olan GALVALUME, ekonomik olmasının da getirdiği avantaj ile yurt dışından da büyük ilgi gördü” dedi.

Sarıkaya, “GALVALUME Amerika ve Avrupa’da özellikle devlet ihalelerinde yoğun ilgi gören bir ürün. Bu ürünümüz ile müşteri portföyümüzü arttırmayı hedefliyoruz. Geçen yıl yüzde 10 civarında bir büyüme yakaladık. Bu sene de yüzde 10 ila 15 bandında büyüme hedefimiz bulunuyor” dedi.

Türkiye’nin Makinecileri’nden Makine Tanıtım Grubu’na veda

Makine İhracatçıları Birliği (MAİB), 2016 yılına ait faaliyetlerini ve 2017 yılı çalışma programını ele aldığı 17. Genel Kurulu’nu gerçekleştirdi. Kurulda, Şubat ayında yayınlanan kanunla kapatılmasına karar verilen ‘Makine Tanıtım Grubu’na (MTG) emeği geçenlere hatıra plaketi takdim edildi.

Genel Kurulun açılış konuşmasını yapan MAİB Başkanı Adnan Dalgakıran, Türk makine sektörünün bilinirliğini artırmak ve sektörün sorunlarına çözüm bulmak amacıyla MTG’nin 10 yıl boyunca önemli çalışmalara imza attığını belirtti. Sektörün dinlenmesi, öneminin fark edilmesi ve teknoloji üretebilmesi için bu yola çıktıklarına dikkat çeken Dalgakıran, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bizim için önemli üç konu vardı. Birincisi, makine sektörünü iş dünyasına, bürokrasiye, her kesime anlatmak. Bu stratejimizi ‘Tıkır Tıkır’ kampanyamızla lanse ettik. İkincisi, birlikte hareket eden bir sektör haline gelebilmekti. Bunu da süreç içinde başardık. Federasyonumuzla beraber kendi içinde konuşabilen, tartışabilen, çözüm üretip kararlar çıkarabilen, bunları gerekli mercilere iletip takibini yapabilen bir duruma geldik. Sonuncu arzumuz ise ‘kurumsallaşma’ idi. Sektör olarak sistematik bir duruma gelebilmek için MAİB Başkanlığımın son bir yılında da bu çalışmamızı tamamlamayı umuyoruz.”

Türkiye ekonomisinin en büyük sıkıntısının orta-düşük/düşük teknolojik sanayi üretimi olduğuna vurgu yapan Dalgakıran, “Sektör olarak hedefimiz iş yapma kültürümüzü değiştirip teknolojiye yönelerek, gelişmiş ülkeler ile Türkiye arasındaki makası kapatmak ve refah seviyesi yüksek bir ülke haline gelmek” dedi.

“Dernekleri yaşatmak için değil güçlendirmek için çalışmalıyız”

Şubat ayında alınan kararla kapatılan tanıtım grupları arasında yer alan MTG’nin sektörüne önemli katkılar sağladığına dikkat çeken Dalgakıran, “Sektörüne böylesine fayda sağlayan derneklerin, grupların yaşaması gerektiğini söylemek bizleri çok üzüyor. Yaşamasını değil ne kadar güçlü olduğunu konuşmalıyız, bunun için çalışmalıyız” açıklamasında bulundu.

Gerçekleştirilen Genel Kurulun ardından, Makine Tanıtım Grubu’nun kurulduğu 2007 yılından bu yana görev üstelenen ve emeği geçen Yönetim Kurulu Üyeleri, sektörel Dernekler, çözüm ortakları ve profesyonel kadroya hatıra plaketi verildi. MAİB Başkanı Adnan Dalgakıran ve Yönetim Kurulu Üyelerine plaketlerini sektörün duayen isimlerinden Hasan Büyükdede takdim etti.

Törende, Makine İmalat Sanayii Dernekleri Federasyonu üyeleri de plaket verilen kuruluşlar arasında yer aldı.

Yılın Seçilmiş Ürünleri, 2. kez sahiplerini buluyor.

1987’den günümüze kadar 37 ülkede 3.5 milyar tüketiciye ulaşan ve Türkiye’de ikinci kez gerçekleşecek “Yılın Seçilmiş Ürünü” programı kapsamındaki Tüketici İnovasyon Ödülü 2017 kazananları, 20 Nisan 2017 tarihinde The St. Regis İstanbul’da düzenlenecek ödül töreniyle sahiplerini bulacak. Üretici firmalar ve perakende, medya ve araştırma sektörünün önde gelen yöneticilerini bir araya getirecek ödül töreninde, araştırma şirketi Nielsen’in 4.109 tüketici ile yüz yüze görüşerek yaptığı anketler sonucunda kazanan ürünler açıklanacak. Son 24 ayda pazara çıkan ürünlerin katıldığı ve tüketicilerin, ürünleri “albenisi”, “inovatif özelliği” ve “performansına” göre değerlendirdiği yarışmada ödül alacak ürünler, Türk tüketicilerinin referansı olan “Yılın Seçilmiş Ürünü (YSÜ)” logosunu 1 yıl boyunca tüm iletişim çalışmalarında taşımaya hak kazanacak. 2016 kazananları YSÜ logosuna bir sene boyunca reklamlarında ve ürün paketlerinde yer verirken, 2017 kazananları da Nisan ayı itibariyle YSÜ logosunu iletişim çalışmalarında kullanmaya başlayacak.

Yılın Seçilmiş Ürünü programını ikinci kez Türk tüketicileriyle buluşturmaktan büyük heyecan duyduklarını ifade eden Yılın Ürünü Türkiye Kurucusu Çiğdem Micozkadıoğlu: “Tüketicilerin görüşlerini değerlendiren, tamamen tüketici odaklı olan Yılın Seçilmiş Ürünü programıyla, gelecek yıllarda tüketici ürünleri ve hizmet sektörlerinde daha geniş kategorilere ve daha çok tüketiciye ulaşmayı hedefliyoruz. Alışveriş için böyle şeffaf bir seçim ve bu seçimlerin ödüllendirilmesi süreci, hem markalar hem de tüketiciler için oldukça faydalı ve geliştirici bir araç.” dedi.