Mobil çalışan oranı yüzde 37’den 42’ye çıkacak

Kurumların yüzde 53’ü verimlilik için tümleşik iletişim kullanıyor. 2021 yılına kadar internete bağlı cihaz sayısı yıl bazında yüzde 23 büyüyecek. 2021’de toplam 28 milyar cihazın birbirine bağlı olması öngörülüyor. Bağımsız araştırma şirketi Grand View Research tarafından yapılan araştırmaya göre, küresel tümleşik iletişim pazar büyüklüğü 2024 yılında 143,49 milyar dolara ulaşacak. Unify tarafından yapılan araştırmaya göre ise kurumların yüzde 53’ü verimliliği artırmak için tümleşik iletişimi tercih ediyor.

Bağımsız araştırma şirketi Grand View Research tarafından yapılan araştırmaya göre, küresel tümleşik iletişim pazar büyüklüğü 2024 yılında 143,49 milyar dolara ulaşacak. Unify tarafından yapılan araştırmaya göre ise kurumların yüzde 53’ü verimliliği artırmak, yüzde 11’i geleneksel araçların kullanımındaki zorlukları gidermek, yüzde 10’u yöneticilerin talebini yerine getirmek için tümleşik iletişim uygulamalarını tercih ediyor. Seyahat masraflarını azaltmak ve müşteri taleplerini karşılamak için tümleşik iletişimi kullanan firmaların oranı yüzde 9 iken, kurumların yüzde 8’i ise çalışanların talebine cevap vermeyi hedefliyor.

Mobil işgücünün toplam işgücüne oranı yüzde 42 olacak

Kurumların tümleşik iletişim uygulamalarını tercih etme sebeplerinin başında verimliliği artırmak geldiğini belirten Unify Türkiye Ülke Müdürü Erda Tütüncüoğlu, “Yaptığımız araştırmalarda kurumların tümleşik iletişim çözümlerini tercih etmelerinin nedenleri arasında yüzde 53 ile verimliliği artırmak ve yüzde 11 ile geleneksel araçların kullanımındaki zorlukların geldiğini görüyoruz. Dünya genelinde mobil işgücünün toplam işgücüne oranının şu anda yüzde 37’ler seviyesinde olduğu ve bu oranın 2020 yılında yüzde 42 seviyesine yükseleceği tahmin ediliyor. Çalışanların mekân ve zaman bağımsız iş uygulamalarına ve kurum verilerine erişip, iş süreçlerini verimli kılma oranlarının giderek artacağı kanaatindeyiz.” dedi.

Seyahat masrafları azalıyor, mobil çalışan sayısı artıyor

İletişim yazılımları ve servisleri sunan Unify, farklı networkleri, cihazları ve uygulamaları kullanımı kolay tek bir çatı altında birleştiriyor. Tümleşik iletişim teknolojileri iş süreçlerini kolaylaştırırken maliyetleri azaltıyor ve verimliliği artırıyor. Her yerden ve her zaman bilgiye ulaşma ihtiyacı mobilite ile desteklenirken, şirketler iş sürekliliğini kesintiye uğratmamak için yenilikçi çözümler kullanmayı tercih ediyor. Sade ve kolay yönetilebilir bir sistem altyapısıyla farklı iletişim modellerini bir araya getirmeyi başaran şirketler, maliyet, iş gücü ve iş süreçleri konularında avantaj elde ediyor.

 

GÖRGÜN ÖZDEMİR’İN OBJEKTİFİNDEN “DOĞUNUN GİZEMLİ DENGESİ”

Türkiye’nin lider otomotiv perakendecisi ve araç kiralama şirketi Otokoç Otomotiv’in Genel Müdürü Görgün Özdemir ve kardeşi Tayfun Özdemir, fotoğraf severleri “Doğunun gizemli dengesi” sergisiyle Hindistan’ı keşfe çıkarıyor.

Türkiye’nin lider otomotiv perakendecisi ve araç kiralama şirketi Otokoç Otomotiv’in Genel Müdürü Görgün Özdemir, 3. fotoğraf sergisini Olympus Galeri’de açıyor. Doğunun Gizemli Dengesi isimli serginin fotoğrafları Görgün Özdemir ve kardeşi Tayfun Özdemir tarafından çekildi. Hindistan’ın farklılıklarının gizemli dengesini yorumlayan sergi 24 Kasım – 31 Aralık tarihleri arasında gezilebilecek.

Görgün Özdemir sergiyle ilgili olarak ; “Hindistan, farklı etnik yapısı, inançları, dilleri, gelenekleri, görenekleri, kıyafetleri, renkleri, festivalleri ile karmaşa içinde yaşar, fakat bir o kadar kendi içindeki dengeyi oluşturmuştur. Tüm bu mistik, gizem ve sırların buluştuğu topraklar oralara yolu düşenleri etkiler, hayrete düşürür, büyüler, hayal kırıklığına uğratır, adeta içine çeker ve kendine hayran bırakır. Kardeşim Tayfun Özdemir ile birlikte bu dünyayı görsel olarak anlatma çabasına giriştik. Yolculuğumuz boyunca farklılıkların uyumu ve dengesi adeta bir mozaiğe dönüşmüş olan Hindistan’da birçok hayata dokunarak kadrajlarımızı renklendirdik. Sergimizde yer alan 30 fotoğraf ile hikayemizi anlattık. Sanatseverlerin de tanık olduğumuz yaşamlardan bizim aldığımız keyfi alacaklarına inanıyoruz” dedi.

Perakende Günleri 2016’nın Gündemi: Yeni Pazarlar, Yeni Kavramlar ve Farklılaşma

Perakende Günleri 2016 sektöre ışık tutan konu ve konukları ile ilk gününü tamamladı. 

‘İşimizin Tadı’ konulu konuşmasında gastronomiden ve gerçek tatlardan hareketle, işimizin tadını etkileyecek uygulamalar anlatan Metro Toptancı Market Türkiye Genel Müdürü Kubilay Özerkan: Türkiye’de gastronominin ilerlemesi için gastronomi konusunda eğitim verdiklerini ve Türk şeflerle çalışmalar yaptıklarını belirtti. Özerkan şöyle konuştu: “Gastronometro adında bir yer açtık. Gastronomi konusunda verilen eğitimin yanı sıra Türkiye’de gastronominin ilerlemesi için Türk şeflerimizle çalışma yapıyoruz. İki veya üç michelin yıldızlı şefler dair önemli şefleri Türkiye’ye getiriyoruz. Bu şeflerden birisi Christian, Fransız şef. Kendisine mutfakta standart, yaratıcılık ve disiplinin nasıl bir birlikteliği olduğunu sordum. Mutfakta, tabakta, serviste netlik, kesinlik, zamanlama senkronizasyon ve organizasyon. Aynı girdilerle ve elementlerle farklılaşma ancak bu sürecin arkasında ciddi bir çalışma ve sonraki süreçlerde de mükemmelleşme söz konusu. Rutin tekrar demek, tavırlaşma demek. Ancak organizasyonlarda aynı süreçlerin hep aynı kalitede sonuç vermesi demek. Bu haliyle de istikrar önemlidir. Markanın en büyük düşmanı biliyoruz istikrarsızlıktır. Müşterilerimizin de, kendi işlerimizde de görüyoruz. Domates bir gün iyi bir gün kötü, satıcılar bir gün müşterilerle ilgileniyor bir gün ilgilenmiyor. İstikrar ve tutarlılık marka olmak için çok önemli; rutinlerde mükemmelleşmeniz de çok önemli. Şirketinizi farklılaştıracak şekilde vizyon ve strateji belirlemiş olabilirsiniz. Ancak rutinlerde mükemmelleşip ortaya çıkardığınız sonuçları organizasyonel bir davranış biçimi olarak tavırlaştırdığınızda ancak bir farklılaşma söz konusu olabilir. Biz Metro olarak bu konuda şanslıyız. Gastronomi farklılıkları kucaklamak demek, aynılıklardan farklılık yaratma sanatıdır. Hayata karşı bir duruş, bir yaşam biçimidir bu anlamlarıyla. Gastronomi ile birlikte, koordinasyonu, süreç optimizasyonunu, takım ruhunun önemini öğreniyoruz.”

Perakende Günleri 2016’nın yeniliklerinden biri olan Açıksözlü Kırmızı Koltuk Oturumları’nın katılımcıları ise Big Chefs Kurucusu Gamze Cizreli ve Etude Co., Tahran Kurucu Ortağı Gökhan Bozkurt oldu. Oturumda Gamze Cizreli şunları söyledi: “2016’da sektör büyümedi. İki bölüme ayırabiliriz. 15 Temmuz öncesi ve sonrası. Öncesinde yaşanan terör olayları, turizmdeki daralma ile yüzde 6’lık bir daralma ile kapattık ilk yarıyı. 15 Temmuz sonrası ise, özellikle son dönemdeki kur dalgalanmaları ile de bu seneyi 15-17 daralma ile kapatacak sektör. 2017’nin ilk döneminde ise bu daralmanın devam edeceğini düşünmüyorum. Hızlı bir düşme olmayacak. Sektörümüz çok hızlı büyüyor. Türkiye yüzde 6 büyürken, biz sektör olarak yüzde 30’un üzerinde büyüdük. Özellikle Türkiye ve Ortadoğu’da. 2017’nin ikinci yarısında eğer terör olayları azalır ya da biterse ve güvenlik sorunu ortadan kalkarsa; seneye yüzde 6’lık büyüme öngörüyoruz. Cizreli Anadolu’da hangi şehirler potansiyel sorusuna; “Akdeniz markamız açısından Adana, Mersin, İskenderun, Antalya iyi giden iller. Bir de İzmir tabi ki. Hızlı büyümeyi hedeflediğimiz noktalar. Suudi Arabistan beni oldukça şaşırttı. Dubai iyi bir pazar, çok hareketli. Arabistan kapalı yaşadıklarımızı düşündüğümüz halde dışarıda çok fazla tüketiyor. Alışveriş konusunda da önemli bir hareketlilik var. İkinci dükkanı açıyoruz. Metrekare verimliliği olarak Arabistan’daki dükkan, Türkiye ve Dubai’den fazla. Kuzu eti ve künefe en çok tüketilen ürünler.”

Etude Co., Tahran Kurucu Ortağı Gökhan Bozkurt ise kırmızı koltuk oturumunda şöyle konuştu: “İran’da Türk markalarının en büyük rakibi yine Türk markaları. Son 6 ayda çok fazla Türk markası satılıyor. Türk ürünlerinin satıldığı sahte Türk markalarının dükkanları söz konusu. Bu önemli bir sıkıntı. Türkiye için en büyük fırsat Türk markası olmak; çok beğeniliyor. Sonrasında ise yeniliğe, iyi ürüne çok çabuk yanıt veren bir ülke ve nüfus var İran’da. Geleneksel perakende biçiminden uzaklaşıldığı takdirde. Mesela Zara resmi olarak İran’a gelene kadar 70 Zara dükkanı vardı İran’da.” Bozkurt sözlerini şöyle tamamladı: “Biz İran’a ne yollarsak satarız fikri yanlış. Son altı aydaki gelişmelerden dolayı ihracat ve ithalat süreçlerinde ciddi yaptırımlar getirildi. 6 ay öncesi gibi bir mal alışı veya satışı mümkün değil. Hazır giyim alanında İran gibi bir algı var. Ancak devlet, çok önemli teşvikler veriyor bu alanda. Yılın 174 günü tatil var bir yılda İran’da. Bu da perakende sektörü için oldukça önemli.”

BTA “Yeşil Nesil Restoran” diploması aldı; 3,8 ton daha az kağıt kullandı

BTA’nın Anadolu’nun geleneksel lezzetlerini geleceğe taşıyan konsepti Tadında Anadolu, gıda atığı, enerji kullanımı ve ambalaj atıklarını azaltma yolunda önemli adımlar atarak WWF-Türkiye’den “Yeşil Nesil Restorancılık” diploması almaya hak kazandı.

TAV Havalimanları’nın iştiraki BTA’nın Anadolu’nun yöresel tatlarını sunan konsepti Tadında Anadolu, daha bilinçli bir tüketim amacıyla sürdürülebilir restorancılık anlayışını benimsedi. WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), Boğaziçi Üniversitesi işbirliği ve Unilever Food Solutions desteğiyle hayata geçirilen “Yeşil Nesil Restorancılık” projesine katılan Tadında Anadolu, gıda ve ambalaj atıklarını azaltma, enerji verimliliği, kaynak kullanımı konusunda önemli iyileştirmeler gerçekleştirerek diploma almaya hak kazandı.

BTA İcra Kurulu Başkanı Sadettin Cesur, konuya ilişkin şunları söyledi: “Yeme-içme sektöründe atık üretimi çok yüksek. Yeşil Nesil Restorancılık projesi de bu sektördeki süreçleri daha sürdürülebilir hale getirmek, tüketim ve atık miktarını azaltarak enerji ve doğal kaynak kullanımında verimliliği artırmayı amaçlıyor. Restoran sahipleri ve müşterilerin bu konudaki farkındalığı arttıkça, atılan küçük adımlar büyük kazançlara dönüşüyor. İşte biz de bundan yola çıkarak Yeşil Nesil Restorancılık anlayışını benimsedik. Tadında Anadolu olarak bu diplomayı almaktan gurur duyuyoruz. Gelecek nesillere daha iyi bir dünya bırakmak istiyoruz. Bunun için, sürdürülebilir restorancılık anlayışını diğer konseptlerimize de uygulamayı hedefliyoruz.”

WWF-Türkiye Genel Müdürü Tolga Baştak ise “Ev dışı tüketimin önemli noktaları restoranların doğa üzerindeki baskısını azaltmak ve gıda sektöründe bir dönüşüm yaratmak için oluşturduğumuz Yeşil Nesil Restoran Programı’nda, bizimle aynı heyecanı paylaşarak diploma almaya hak kazanan BTA’ya teşekkür ederiz. Enerji verimliliği ve kaynak kullanımı gibi konularda halihazırda titiz çalışmalar yürüten BTA ekibi, Yeşil Nesil Restoran süreci boyunca diğer restoranlara örnek gösterilebilecek önlemler aldı ve kayda değer faydalar sağladı. Tüm ekibi tebrik ediyor ve bu konudaki çabalarının devamını diliyoruz” şeklinde konuştu.

Proje çerçevesinde Tadında Anadolu restoranlarında menüler esnek hale getirildi ve aylık 13 bin porsiyon garnitürün çöpe gitmesi önlendi. Tuz, karabiber ve şekerde tek kullanımlık paketlerin yerine dökme ürün geçilerek yıllık 600 kilo, Amerikan servislerin ve tepsi altlıklarının da kaldırılmasıyla yıllık 3,2 ton kağıt tasarrufu sağlandı. Böylece restoranlarda kullanılan kağıt miktarı yılda toplam 3,8 ton azaldı. Tadında Anadolu’nun dört restoranında 2016 yılının ilk 10 ayında 17 bin 20 litre atık yağın doğal kaynaklara karışarak temiz suları kirletmesi engellendi. Böylece dört kişilik, yaklaşık 57 bin 500 hanenin bir yıllık tüketimine eşit miktarda suyun kirlenmesi önlendi.

Yeşil Nesil Restoran olan Tadında Anadolu noktaları ise şöyle: İstanbul Atatürk Havalimanı, Ankara Esenboğa Havalimanı, İzmir Adnan Menderes Havalimanı ve UNIQ İstanbul içinde yer alan Tadında Anadolu restoranı. Ayrıca Tadında Anadolu Milas Bodrum Havalimanı, Yenikapı İDO Hızlı Feribot İskelesi, Yalova İDO Hızlı Feribot İskelesi, Bursa Güzelyalı İDO Hızlı Feribot İskelesi ve Capitol AVM’de de hizmet veriyor.

İnternet alışverişlerinde, müşteri ne zaman isterse teslimat devri başlıyor

Teknolojik altyapı ve yaygın ekibi ile Pit Start, 7/24 müşterinin istediği saat diliminde teslimatları güvenle gerçekleştiriyor..

Dünya’da olduğu gibi ülkemizde de internetten alışveriş yapmanın oranı her geçen gün artıyor. Hızla büyüyen bu pazarda, özellikle ülkemiz açısından bakıldığında en büyük sorun, teslimatın gecikmesi, yanlış ya da hasarlı ürün teslim edilmesi olarak görünüyor.

TÜİK’in 2015 yılı Hane halkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması’na göre, Türkiye’de 16-74 yaş aralığındaki bireylerin yüzde 56’sı internet kullanıyor. Ve bunların yüzde 33,1’i, kişisel kullanım amacıyla sanal mecradan alışveriş yapıyor. Internet alışverişlerinde en fazla karşılaşılan sorunların arasında ise, ürünün gönderim süresi, hasarlı veya sipariş verilenden farklı ürün teslimatı olduğu görülüyor. İnternet üzerinden yaptıkları alışverişlerde sorun yaşayanların yüzde 47’sinin siparişi gecikirken, yüzde 45,4’ü de hasarlı veya farklı bir ürün teslim aldığını ifade ediyor.

pit-start-logoPit Start tam da bu araştırmaların ışığında, tüketicinin ihtiyaç ve beklentilerine cevap olarak kuruldu. Pit Start, İnternet alışveriş teslimatlarında 24 saat boyunca kesintisiz ve güvenilir hizmeti kalitesi ile bir ilki gerçekleştiriyor. E-perakendecilerin gönderilerini istedikleri saatlerde depolarından teslim alarak hasar vermeden aynı gün 4-6 saat içinde tüketicilere teslimat yapabiliyor.
16 yıllık teslimat sektörü deneyimi ile kurulan Pit Start, tam güvenlik içinde yapılan yeni nesil teslimat uygulaması ile e-perakende firmalarını ve tüketicilerinin işini rahatlatmayı hedefliyor.

Pit Start, bugün itibariyle Çiçek Sepeti, Evidea, Buldum Buldum, Webrazzi Store, İpekyol, Modanisa, Morhipo ve E-bebek gibi ülkemizin önde gelen e-ticaret siteleri ile çalışmakta ve entegrasyon sürecini tamamlamaktadır.

4. Kurum içi Girişimcilik Konferansı Sektör Liderlerini Buluşturdu

Özyeğin Üniversitesi Girişimcilik Merkezi tarafından düzenlenen ve geleneksel hale gelen Kurumiçi Girişimcilik Konferansı’nın bu yıl dördüncüsü yapıldı. Sektörlerin liderlerini buluşturan ve Türkiye’de bu konudaki ilk etkinlik olan konferansta, sektörlerinde lider kurumlardan üst düzey temsilciler; yaptıkları yeniliklerle şirketlerine rekabet avantajı sağlayan uygulamaları, yön gösterici deneyimlerini ve mevcut stratejileri sorgulatacak yeni trendleri katılımcılara aktardılar.

Her yıl artan bir ilgi ve katılımla gerçekleşen; BKM Ekspress, Eureko Sigorta, ING Bank, Startups.Watch, Fiba Group, Core Strategy, Yodiviki ve Zipcar şirketlerinin sponsor olarak destek verdiği 4. Kurumiçi Girişimcilik Konferansı’na bu yıl 100’e yakın şirket katıldı. 23 Kasım 2016 tarihinde Swissotel İstanbul’da gerçekleştirilen konferansta bu yıl ‘Kurumlarda Girişimcilik Dönüşümü’ konusu ele alındı. Konferansın açılış konuşmasını General Electric Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Canan Özsoy, kapanış konuşmasını da Fiba Holding ve TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Murat Özyeğin yaptı.

ozyeginkglogoKonferansa; Boyner Grup Başkan Yardımcısı İdil Türkmenoğlu, Otokoç Genel Müdürü Görgün Özdemir, Eureko Sigorta Bilgi Teknolojileri ve Dijital Kanallar Genel Müdür Yardımcısı İlker Arabacı, Bankalararası Kart Merkezi Genel Müdürü Dr. Soner Canko, Multinet Yönetim Kurulu Başkanı Şevket Başev, İNG Bank Türkiye CIO’su Bahadır Şamlı, Startups.Watch Kurucusu Serkan Ünsal ve Vestel Ventures Genel Müdürü Metin Salt konuşmacı olarak katıldı.

“ŞİRKETLERİN KURTULUŞ YOLU”

Kurumiçi Girişimcilik kavramının dünyada ve Türkiye’de büyük ilgi görmeye başladığına dikkat çeken Özyeğin Üniversitesi’nden İhsan Elgin şu bilgileri verdi:

“Kurumiçi Girişimcilik, kurum içinde bir fikri/projesi olan, girişimcilik yeteneği yüksek çalışanların, girişimciler gibi çalışarak, az zamanda çok iş fikrini minimum maliyetle test ederek hayata geçirmelerine olanak sağlayan bakış açısıdır diyebiliriz. Konuyu çok genel çerçevede tüm şirketin ‘girişimci şirkete dönüşmesi’ olarak tanımlamak daha doğru. Aksi takdirde güzel bir iletişim veya çalışan motivasyonunu artırma çalışmasından öteye geçmesi mümkün değildir. Bir şirket, şirketin yarınına yön veren liderler (üst düzeyler), bugünün operasyonunu sürdüren yöneticiler, süreçleri hayata geçiren çalışanlar, İK Yönetimi ve bu grupların çalışma ortamını düzenleyen yazılı kurallar (prosedür/süreç) ve yazılı olmayan kurallardan (kültür) oluşur. Şirket dışında ise altyapı unsurları sağlayan veya satışlarına destek veren paydaş ekosistemleri bulunur. Şirketlerin hayatta kalma sürelerinde gözlenen düşüşün de etkisi ile dünyada ve Türkiye’de oldukça ilgi görmeye başlayan kurumiçi girişimcilik kavramı, sürdürülebilir büyüme ve rekabette fark yaratma hedeflerini destekleyen ve şirketlerin yarınını şekillendiren bir ‘kurtuluş yolu’ olarak görülüyor.”

Kurumiçi Girişimcilik konusunu Özyeğin Üniversitesi Girişimcilik Merkezi olarak çok önemsediklerini vurgulayan Elgin, “Bu anlayışın şirket kültürlerine entegre edilmesi ve ülkemizden de başarı hikayeleri çıkması bizleri çok mutlu edecek. Bu anlayışın şirketlerde benimsenmesi ve çalışanlara aktarılması konusunda da eğitimler düzenliyoruz. Türkiye için henüz çok da uzun süreli sayılmayacak bu yolculukta birbirleriyle görüş ve deneyim alışverişinde bulunmaları ve iç girişimciliği paylaşımcı bir modelle geliştirmek çok önemli” diye konuştu.

“GİRİŞİMCİ VE YENİLİKÇİ ÜNİVERSİTEYİZ”
Girişimci ve Yenilikçi Üniversite Endeksi’nde son beş yıldır ilk 10’da ve vakıf üniversiteleri arasında 4. sırada olan Özyeğin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Esra Gençtürk konferans ile ilgili şu açıklamayı yaptı: “Yenilikçi ve girişimci vizyonumuz doğrultusunda, Türkiye’de bu konudaki ilk etkinlik olan ve bu yıl 4.sü yapılan ‘Kurumiçi Girişimcilik Konferansı’nı bünyemizdeki Girişimcilik Merkezimizle düzenlemekten gurur duyuyoruz. Merkezimiz, 2008 yılında kurulduğu günden bu yana yeni girişimcilere, girişimcilik yapmak isteyen öğrencilere, iş geliştirmek isteyen KOBİ’lere, Kadın Girişimci ve Aile Şirketlerine eğitim ve danışmanlık hizmetleri vermektedir. 2011 senesinde Özyeğin Üniversitesi bünyesinde kurulan Girişim Fabrikası ile de inkübasyon/hızlandırma desteği sağlanmaktadır. Türkiye’de girişimcilik alanında öncülük eden ve birçok faaliyete imza atmış merkezimiz Kurumiçi Girişimcilik Kavramını etkili bir şekilde anlatmaya çalışarak hem firmalara hem de girişimcilik eko sistemine Kurumiçi girişimcilik eğitimleri ve Kurumiçi girişimci buluşmaları organize ederek öncülük etmektedir. Yenilikçi, girişimci yaklaşımımızla örtüşen bu örnek etkinlikle, kurumiçi girişimciliğin önemini anlatarak ve teşvik ederek ekonomik ve toplumsal fayda sağlamayı hedefliyoruz.”
“CEO’LARA ÖNEMLİ ROLLER DÜŞÜYOR”

Konferansın açılış konuşmasını yapan General Electric Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Canan Özsoy, “Şirketlerin yarınını tanımlamasına katkı sağlayan girişimcilik yaklaşımını olgunlaştırabilmek için CEO’lara önemli roller düşüyor. CEO’ların girişimcilik perspektifi, bu alanda yapılan liderlik ve atılan her adım, şirket içerisinde kurum içi girişimcilik yaklaşımının desteklenmesini sağlıyor” dedi.

“MULTİNET BU ALANDA BİR BAŞARI HİKAYESİ”

Multinet Yönetim Kurulu Başkanı Şevket Başev şunları söyledi: “Multinet bir inovasyon ve girişimcilik hikayesi. Bünyesine kattığı 6 girişim, 14 girişimci ortak ve içerisinde yeşerttiği onlarca girişimcileri start-up ruhlarını koruyarak ve global deneyimle birleştirerek büyütüyor. Böylelikle Multinet ekosistemini zenginleştiriyor.”

Konferansın kapanış konuşmasını yapan Fiba Holding ve TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Murat Özyeğin ise, “TÜSİAD Kurumiçi Girişimcilik Yuvarlak Masa toplantılarıyla Kurumiçi Girişimcilik çalışmalarının İstanbul’la sınırlı kalmayıp Anadolu’ya da yayılması misyonunu üstlendik. Böylece şirketleri kuvvetlendirip Türkiye ekonomisine katkı yapmayı hedefliyoruz” dedi.

Tıbbi Tedarik Zinciri Yönetimi Kongresi

Değerli sağlık yöneticileri;

Başarılı ve sürdürülebilir bir sağlık hizmeti için, kaynakların verimli kullanılması ve uluslararası standartlarda tedarik zinciri ve stok yönetiminin önem kazandığı günümüzde; Tıbbi Tedarik Zinciri Yönetimi alanında sorunları tartışmak, yeni teknolojileri takip etmek ve başarılı uygulamaları paylaşmak üzere ilki 18-22 Şubat 2015 tarihinde başarıyla gerçekleştirilen ustbannernin ikincisini; 8-10 Aralık 2016 tarihinde yine Antalya’da gerçekleştirmek istiyoruz.

Tedarik zinciri ve stok yönetiminde zaman, mekân ve mali kaynakların doğru ve verimli kullanılması en önemli konudur. Ülkemizde bu konuda ilerleme kaydeden kurumların bilgi ve deneyimlerinden yararlanmak, olması gereken sistemler, teknolojiler ve pilot uygulamaların sağlık yöneticileri ile paylaşılması, sektöre ürün ve hizmet sunan firmalarla sağlık yöneticilerinin bir araya gelmesi bu kongrenin öncelikli amacını oluşturmaktadır.

Tıbbi Tedarik Zinciri Yönetimi Kongresi’nin içeriğinin bu yıl akademik bildiriler ve kurslarla zenginleşeceğini düşünüyoruz.

Bu Kongre; satınalma, lojistik, stok takibi, kayıt, denetim, finansman ve bilişim alanlarında eğitim ve bilgi paylaşımının yanısıra; sağlık sektöründe yeni ürün, hizmet ve teknolojilerin sergilendiği Medikal Tedarik Zinciri Fuarı ile sektörde kullanıcılarla hizmet sağlayıcıları bir araya getiren iyi bir platform olacaktır.

8-10 Aralık 2016 tarihinde Antalya’da yapacağımız; Uluslararası Katılımlı Tıbbi Tedarik Zinciri Yönetimi Kongresi vesilesiyle tüm sağlık yöneticileri ile sektöre ürün ve hizmet sağlayıcıları aramızda görmekten mutluluk duyarız.

Saygılarımla,

Prof. Dr. Cevdet ERDÖL

SBÜ Rektörü / Kongre Başkanı

6. Ar-Ge Proje Pazarı

argepazariİstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) ve Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) ortaklığında 6. Ar-Ge Proje Pazarı düzenlenecektir. Ar-Ge Proje Pazarı kapsamında; akademisyenler, sanayiciler, girişimciler, müteşebbisler ve öğrencilerden oluşan geniş bir katılımcı kitlesi yer alacaktır.

Amaç, Ar-Ge ve inovasyon kültürünün yaygınlaşmasına katkıda bulunmak ve üniversite-sanayi-kamu-girişimci işbirliği ile yüksek katma değerli üretimi ve dolayısıyla ihracatı artırmaktır. Özellikle sanayinin ara malı ihtiyacını karşılamak üzere teknolojik çözüm arayışları da etkinliğin diğer amaçlarındandır.

6. Ar-Ge Proje Pazarı kapsamında Ar-Ge ve inovasyon ile ilgilenen tüm kesimlerin faydalanacağı özel programlar organize edilmektedir. Siz de projenize maddi ve manevi destek bulmak, ülkemizde kimya sektöründe gerçekleşen örnek projeleri sergilemek ve sektördeki teknolojik gelişmeyi takip etmek için etkinliğimize katılmalısınız.

Ülkemizin daha hızlı kalkınabilmesi için ihracatımızın katma değerinin yükseltilmesi ile hammadde ve ara mal ithalatımızın azaltılması gerekliliği bugün herkes tarafından kabul edilen bir gerçektir. Bu amaca ulaşabilmek için daha çok Ar-Ge ve inovasyon çalışması yapılması ve yapılan bilimsel çalışmaların da satılabilir yeni ürünlere dönüştürülebilmesi gereklidir.

Bu doğrultuda yapılan çalışmalara destek olmak için, Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) koordinasyonunda, İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) ve Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) olarak ülkemiz ihracatına katkıda bulunmak üzere, 6. Kimyevi Maddeler ve Mamulleri Ar-Ge Proje Pazarı düzenlenecektir.

Etkinlik kapsamında, kimya ve malzeme sektörünün yüksek katma değerli üretim yapabilmesi, gerçekleştirilen ihracatın sürdürülebilir kılınması ve dünya pazarlarında rekabet avantajı sağlayacak ortamın oluşması, kalite ve standardın yükseltilmesi amacıyla yeni ürün ve üretim teknolojileri ile ilgili projeler üretecek yerli üniversiteler, araştırma kurumları, sanayiciler, girişimciler, ilgili kamu kurumları ve diğer paydaşlara açık bir ortam oluşturularak ilgili kesimlerin bir araya gelip, bu konuları karşılıklı görüşüp işbirliği oluşturmaları hedeflenmektedir.

Alman EWE Grubu’ndan Türkiye’ye 120 milyon Euro yatırım

Türkiye’de enerji, telekomünikasyon ve bilgi teknolojileri sektörlerinde 10 yıldır faaliyet gösteren Almanya’nın köklü şirketlerinden EWE’nin Yönetim Kurulu Başkanı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak ile Ankara’da görüştü ve EWE Turkey Holding’in gelecek üç yılda yaklaşık 120 milyon Euro yatırım planladığını açıkladı.

1479822078_1122_ewe

Almanya’nın en büyük enerji şirketlerinden EWE AG’nin Türkiye’deki iştiraki EWE Turkey Holding, önümüzdeki üç yılda Türkiye’ye 120 milyon Euro’ya yakın yatırım yapacağını açıkladı. Planlanan bu yatırım, yakın geçmişe kıyasla önemli bir artış. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ı Ankara’daki makamında ziyaret eden ve Türkiye’deki yatırım planlarını açıklayan EWE AG Yönetim Kurulu Başkanı Matthias Brückmann ve EWE Turkey Holding Genel Müdürü Dr. Frank Quante, bilgi teknolojileri ve enerji verimliliği alanlarındaki faaliyetleriyle de Türkiye’de daha da büyümek istediklerini belirttiler. Türkiye’ye ve Türk ekonomisine güvendiklerini belirten EWE Grubu üst düzey yöneticileri, EWE Grubu’nun Türkiye’deki yatırımlarına hız kesmeden devam edeceğini aktardı. Matthias Brückmann: “EWE Grubu yatırımlarına hız kesmeden devam etti. Bu yatırımlar, EWE Grubu’nun Türk ekonomisine olan güveninin bir kanıtıdır.”

EWE Grubu Türkiye’deki faaliyetlerini kararlılıkla sürdürüyor

Enerji Bakanı Berat Albayrak’ı ziyaretlerinde Matthias Brückmann, Türkiye’de gaz, elektrik ve telekomünikasyon sektörleri arasında yakınsamayı hayata geçiren ilk şirket olduklarına dikkat çekerek, enerji verimliliği projeleriyle de büyük oranda tasarruf sağlayarak ekonomiye katkıda bulunduklarını açıkladı. Ayrıca EWE’nin çevre dostu enerji ve teknolojiye yönelik stratejisini enerji verimliliği aktivitelerine odaklanarak Türkiye’de de uygulayacaklarını sözlerine ekledi. Bay Brückmann, “Bursagaz, Kayserigaz, EWE Enerji, Enervis, Millenicom ve BTC Türkiye şirketlerimiz ve 1.200’e yakın çalışanımız ile müşterilerimize, sektöre ve ülkemize kalıcı değerler sunmak üzere çalışmalarımıza devam edeceğiz.” diyerek sözlerini tamamladı.

EWE Turkey Holding Hakkında:

Almanya’nın en büyük enerji şirketlerinden biri olan EWE AG, 2007 yılında girdiği Türkiye pazarındaki faaliyetlerini yüzde 100 iştiraki olduğu EWE Turkey Holding çatısı altında sürdürmektedir. EWE Turkey Holding, Türkiye’nin en büyük doğal gaz dağıtım şirketlerinden biri olan Bursagaz’ın ve Kayseri’deki bölgesel doğal gaz dağıtım şirketi Kayserigaz’ın çoğunluk hissedarıdır. EWE, Türkiye doğal gaz sektöründeki en büyük beş enerji ticaret şirketinden biri olan EWE Enerji ile birlikte endüstriyel müşteriler, elektrik santralleri ve yerel dağıtım şirketleri için tedarikçi olarak ülke genelinde hizmet vermektedir. EWE Turkey Holding’in diğer bir iştiraki olan ve 2012 yılında faaliyetlerine başlayan Enervis ise; enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji alanlarında ölçüm, etüt, danışmanlık, proje, uygulama ve eğitim hizmetleri konularında faaliyet göstermektedir. EWE Turkey Holding, 2016 yılı başında bireysel ve kurumsal müşterilerine internet, telefon ve bulut hizmeti sunarak 120.000 abonesine hizmet veren Millenicom’u satın alarak telekomünikasyon pazarında da faaliyet göstermeye başlamıştır.

TAZEDİREKT EFSANESİ GÜÇLENEREK GERİ DÖNÜYOR

TAZEDİREKT EFSANESİ GÜÇLENEREK GERİ DÖNÜYOR

Türk perakende sektörünün köklü kuruluşu Migros Grubu, doğal gıda online alışveriş markası Tazedirekt’i sevenleriyle yeniden buluşturuyor. Migros Ticaret A.Ş. Genel Müdürü Özgür Tort, “Tazedirekt’in marka vaadi ile bizim tazeliğe verdiğimiz önem son derece uyumlu. Tazedirekt’in “her şeyin âlâsı” anlayışı ile doğal ve yerel gıdalara sahip çıkan duruşunu devam ettirebilmesi için DNA’sında değişikliğe gitmeden faaliyetlerini sürdüreceğiz. 15 aylık bir sürede çok başarılı bir noktaya ulaşan bu değerli markanın operasyonel sebeplerle varlığını sürdürememiş olduğunu biliyoruz. 62 yıllık deneyimimiz, Macrocenter’ın kuvvetli altyapısı ve hizmet kalitesi ile Tazedirekt geri dönüyor ” dedi.

1479816176_migros_meyve_sebze_reyonu

Doğal gıda online alışveriş markası Tazedirekt, Migros Grubu ile geri dönüyor ve kaldığı yerden devam ediyor. 2014 yılı sonunda kurulan, doğal ve yerel gıdaları kaynağından tüketici ile buluşturan Tazedirekt, verimlilik sorunlarını gerekçe göstererek geçtiğimiz Şubat ayında hizmetlerini durdurmuştu.15 ay boyunca büyük bir başarı grafiği yakalayan Tazedirekt, tüketicilerle kurduğu kuvvetli bağı kaldığı yerden, bu kez Macrocenter’ın kuvvetli altyapısı ve hizmet kalitesiyle daha da güçlendirerek devam ettirecek.

Özgür Tort: “Tazedirekt’e Macrocenter’ın lojistik alt yapısıyla yeniden hayat veriyoruz”

Tazedirekt’in Macrocenter’ın operasyonel deneyimi ile yoluna devam edeceğini söyleyen Özgür Tort, “Migros Grubu, 62 yıllık tecrübesinde farklı alışveriş deneyimlerini koruyarak müşterilerinin tercihlerine yakın durdu. Bu çerçevede kısa sürede tüketicinin ilgisiyle karşılanmış, gönlünde gerçek bir yer edinmiş Tazedirekt’in operasyonel sebeplerle varlığını sürdürememiş olmasından dolayı üzüntü duyduk. Bu nedenle, Tazedirekt markasının yaşadığı operasyonel sorunları, Macrocenter’ın kuvvetli altyapısı ve hizmet kalitesiyle aşarak, müşterilerinin alışkın oldukları lezzetlere Tazedirekt ile ulaşmalarını sürdüreceğiz” dedi.

Tazedirekt’in, doğal ürünleri kaynağından tüketicilere ulaştıran, az zamanda büyük işler yapmış önemli bir teknoloji yatırımı olduğunu belirten Özgür Tort, “Dünyadaki şehirleşme trendinin sonucu olarak insanlarda sağlıklı, güvenilir, doğal gıdalara ve yerel ürünlere bir yönelim söz konusu. Taze kavramı bizim ayrışan özelliğimiz. Bu nedenle bir rakibimizin bu yönlü çalışmalarının güçlenerek devam etmesini önemsedik. Tazedirekt, geniş bir müşteri portföyü tarafından ayrışan özel bir hizmet. Bu markanın felsefesini koruyarak, vaad ettiği hizmeti sürdürebilmesi için çalışmaları başlattık. Kendimize çok yakın bulduğumuz bu alanın daha gidecek çok yolu olduğuna inanıyoruz.” dedi.

“Tazedirekt tüm sevenleriyle yeniden buluşacak”

Tazedirekt’in sunduğu hizmet ve özellikle belirli grup ürünleriyle, tüketicinin tutku ile bağlandığı ayrıcalıklı bir online alışveriş sitesi olduğunu belirten Özgür Tort, “Zaman içinde operasyonel verimlilik ve altyapı sorunları nedeni ile Tazedirekt hizmetlerini sürdüremez hale gelmişti. Zira perakende sektöründe verilen hizmet, ürün kalitesi ve ürün çeşitliliği kadar verimlilik de beraber ele alınması gereken önemli bir unsur. Bu sebeple, Tazedirekt’in ayrı bir alışveriş platformu olarak, DNA’sında değişikliğe gitmeden, “âlâ ürün ve âlâ hizmet” kalitesiyle kaldığı yerden devam edebilmesi için gerekli yetkinlik ve gücü sağlayacağız” dedi.

Özgür Tort sözlerine şöyle devam etti: “Biz her zaman tüketicinin yanındayız. Tüketicinin kalbine dokunan her değere yakın durur, önemseriz. Tazedirekt bize göre bu değerlere inanmış bir başarı hikayesi. Tazedirekt tüm sevenleriyle yeniden buluşacak” dedi.

“Kısa sürede “Love brand”e dönüşen markamı başka gibi bir “Love Mark”a teslim ediyorum”

Tazedirekt satışı ile ilgili olarak konuşan Tazedirekt.com’un kurucusu Hasan Aslanoba, “Tazedirekt benim çocuğum gibiydi. Çok emek verdim. Tazedirekt son 5 ayda ortalama yüzde 30’lık bir büyüme sağlamıştı. Ancak, maalesef bir takım operasyonel sorunlar nedeniyle devam ettirmemiz mümkün olmadı. Temellerini kurduğum ve kısa sürede müşterilerin gözünde “love brand” olan markamı şimdi başka bir “Love Mark”a teslim etmiş olmaktan dolayı son derece mutlu ve huzurluyum” dedi.